28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U Jivkov yargılanıyor • SOFYA (AFP) — Bulgaristan'ın eski komünist diktatörü Todor Jivkov'un 25 şubatta yargı önüne çıkarılacağı açıklandı. Hükiimet partisi Sosyalist Parti'nin (eski Komünist Partisi) yayın organı Douma'nın yazdığına göre üst düzeyde bir hükumet yetkilisi Jivkov'un, iktidannı kötüye kullanmak ve hükiimet fonlannı zimmetine geçirmek suçlanndan 10 yıl ağır hapis cezasına mahkûm edilebileceğini söyledi. AtinaYla üç bombalama • ATİNA (Cumhuriyet) — Körfez savaşını protesto ;tmek amacıyla dün sabaha lcarşı Atina'nın merkezinde jç bomba patladı. Atina'daki Amerikan City Bank, fngiliz Barclays Bankası ve bir Fransız askeri misyon merkezinde patlayan bomba eylemlerini Yunanistan'ın ünlü terör ârgütü "17 Kasım" üstlendi. Kendilerini bu örgütün üyeleri olarak tanıtan iki kişi Elefherotypıa gazetesine telefon ederek bomba eylemlerinin ABD ve batılı müttefıklerin kanlı saldınsına uğrayan Irak halkına küçük bir dayanışma gösterisi olduğunu belirttiler. Sabahın erken saatlerinde patlayan bombalardan can kaybı ya da yaralanan olmadı, ancak bankalarda ve Fransız askeri misyon merkezinde oldukça büyük hasarlar kaydedildi. Göç konferansı • VtYANA (AA) — Viyana'da önceki gün başlayan Uluslararası Göç Konferansı'nda Türkiye'nin gündeme getirdiği yardım talebine yanıt alınamadı. Türkiye'nin Irak'tan gelecek göçmenJerin de göz önünde tutularak gündeme getirdiği yardım talebi, Avnıpa'daki göç hareketlerinin tartışılması amacıyla düzenlenen konferansa sunuldu, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Catherine Lalumiere, Türk yetkililerin Körfez savaşı sonucu ortaya çıkacak göç yükünü Türkiye'nin kaldıramayacağını bildirdiklerini, ancak bu talebe yeterli yanıt verilmediğini açıkladı. Yugoslavya • BELGRAD (AA) — Yugoslavya'nın Hırvatistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Franjo Tudjman, Yugoslav Ordusu cumhuriyete müdahalede bulunduğu akdirde, federasyondan ayrılma tehdidinde Dulundu. Tudjman, parlamentonun olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada "Hırvatistan'a karşı uygulanacak herhangi bir baskı, işgal olarak nitelendirilecektir. Askeri bir müdahale Hırvatistan Anayasası'nın federasyondan ayrılma hakkını belirleyen maddelerinin uygulanmasına yol açacaktır" dedi. Todjman'm bu sözleri, merkezi yönetim tarafından çarşamba günü yapılan ve "yasadışı kuruluşlar" olarak tanımlanan milis güçleri silahtan arındırılmadığı takdirde ordunun müdahalede bulunacağı yolundaki açıklamaya tepki niteliği taşıyor. İsviçre'den protesto • BERN (AFP)— Jsviçre polisi Ebu Nidal'in radikal Filistin Fatah Devrimci Konseyi üyesi Velid Khaled'in 17 ocakta sınırdışı edilerek İsviçre'ye gönderilmiş olmasını haber vermediği için Belçika yetkililerini protesto etti. Isviçre yetkilileri dört Belçikalı rehinenin durumunu görüşmek üzere Belçika'ya gelen Khalid'in Zürih havaalanında 50 dakika uçak beklediğinin ve daha sonra Tripoli'ye hareket ettiğinin saptandığını da açıkladılar. Çokuluslu güçteki ülkelerde dikkatler kara saldınlannın zamanlamasında toplandı Kara savaşı tarüşmasıDış Haberier Servisi— Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak amacıyla 17 ocakta başlatılan savaşta dik- katler hava saldınlarından kara saldınlanna ne zaman geçilece- ği konusunda toplanıyor. Saldı- rının ilk günü, savaşın birkaç gün içinde biteceği düşüncesi ya- yılırken ilerleyen günlerde sava- şın uzayacağına kesin gözüyle bakılmaya başlandı. Ingiltere'de, kara savaşının an- cak Irak'ın hayati önemdeki te- sisleri ile seçkin Cumhuriyet Muhafızlan'mn büyük ölçüde tahrip edilmesinden sonra baş- layacağı düşüncesi yaygın. Yuna- nistan'da ise kara savaşının şim- diye kadar çoktan başlamış ola- cağına inanılıyordu. Şimdi ise hava saldınlannın kara saldırı- lan ile desteklenmesinin Irak li- deri Saddam Hüseyin'e indirile- cek son darbe olacağı görüşü paylaşılıyor. Fransa'da askeri yorumcula- nn çoğu, kara çatışmalanmn za- manına ilişkin tanışmalarda tngiltere'de, kara savaşının Irak'ın önemli tesisleri ile Cumhuriyet Muhafızları'nın yok edilmesinden sonra başlayacağı düşüncesi yaygıa Yunanistan'da kara saldınlannın Irak lideri Saddam Hüseyin'e*indirilecek son darbe olacağı kanısı yaygın. suskun kalmayı tercih ediyor. Eski Genelkurmay Başkanı Ge- neral Janou Lacaze, zaman ko- nusunda karan Irak'ın verece- ğini ileri sürüyor. Almanya Almanya'daki askeri uzman- lar savaşın uzayabileceğinden yola çıkıyor. Başkan Bush'un sözlerini temel alan gözlemcile- re göre "Amerika baştaki fazla iyimser tahlillerinden sonra şim- di uzun bir savaşa kendini ha- zırlıyor." Bombardımanların yarattığı gerçek tahribat, aske- ri deyimle "Bomb Daraage Assessment" (BDA) heniiz açıklığa kavuşmuş degil. Alman uzmanlar, savaşın ku- zey cephesinde kara harekâtıy- la pekiştirilecegi tartışmalanna heniiz hiç egilmiyor. Irak'ın Türkiye'ye saldınsına hâlâ ihti- mal verilmemesine karşın dün Alman basınında Türkiye'ye Almanva'dan "Roland" ve "Patriot" savunma füzeleri yol- lanacağına dair haberier çıktı. Haberier, Savunma Bakanlığı tarafından doğrulanmadı. "Stern" dergisinin iddiasına gö- re ise Almanya, Türkiye'deki Çevik Kuvvet askerini ay so- nundâ değiştirecek. Ocak so- nundan itibaren nöbet değişimi her on beş günde bir gerçekleş- tirilecek. Yunanistan Körfez'deki savaşın karaya ne zaman sıçrayacağı Yunanis- tan'da merak konusu oluyor. Oysa Yunanistan'daki genel ka- nı Irak için son darbeyi oluştu- racak bu kara savaşının daha önce başlayacağı yolundaydı. ABD ve müttefiklerinin savaş uçaklarının Bağdat'a 100 bin ton bomba yağdırmasına kar- şın, Irak'ın hâlâ direniyor olma- sına da dikkat çekiliyor Atina'da. Buna karşın Körfez savaşının "bir-iki haftaiık bir mesele" olmadığına inanılan Yunanistan'da genel olarak, "ABD'nin başlatacağı kara sa- vaşının —ki bu da Kuveyt'in kurtanlmasıyla sona erecek— Saddam'a indirilecek son darbe kanısı hâkim. tngiltere Ingiltere'deki beklenti, kara savaşının ancak muttefik hava kuvvetleri, Irak'ın hayati önem- deki askeri tesislerini ve seçkin Cumhurbaşkanlığı Muhafız Or- Oev uçağın bombaları yerde 20 m derinliğinde yarık açıyor Korkunç bombacı: B-52Dış Haberier Servisi — İlk kez uçmaya başlamasından 40 yıl, Kuzey Vietnam'a 1972'de bomba yağdırmasından ise 18 yıl sonra, B-52'ler, Körfez sa- vaşında tekrar ön plana çıktı. Halen Amerikan Hava Kuvvet- leri'nde kullanılmakta olan en eski ve en büyük uçaklar olan B-52'ler rnodern teknolojiye ayak uydurabilmeleri için o ka- dar sık yenilenmiş ki, günü- müzdeki B-52'lerin, ilk B-52'lefe tek benzerliği, büyük- lükleri ve şekilleri. B-52'ler ilk kez 1952 yılında uçmaya baş- lamıştı. Pentagon'da havacı uzman Binbaşı Dick Cole, Inıernatio- nal Herall Tribune, muhabiri- ne şöyle diyor: "1959 modd bir Ford otomobilini alıp, moto- rundan elektronik donanımına kadar her şeyinin değiştirildiği- ni son model bilgisayar eklen- diğini düşunün. İşte bizim B-52'lere yaptığımız bu." Herald Tribune'a göre 1955-1962 yılları arasmda üre- tilen 744 adet B-52'den 500 ta- nesi emektiye aynünış. Görev- de sadece 244 B-52 kalmış. Kullanımdan kaldınlan eski model B-52'ler, halen Körfez savaşında kullanılan B-52 G modellerden iki kat daha fazla bomba taşıyordu. Yeni model- lerde, bombalar için aynlan yer azaltılarak bilgisayarlar kondu. B-52 uçağı 1) Tasarımı 1948'de yapı- lan B-52'lerin 2035 yılına kadar faal görev yapmaları öngörûlûyor. ABD, bu uçak- lardan hiçbir ülkeye satma- dı. Uçakların yapı ve elek- tronik donanımı birkaç kez değiştirilerek en modern hale getırıldi 2) Uçaklarda yapılan son değişiklikler sayesinde B-52'ler hava kuvverJeri uy- duları ile bağlantı kurabili- yor; elektronik ve optik sis- temler aracılığı ile gece uçuşlarında ya da kötü ha- va koşullarında hedefi bu- labiliyor 3) B-52G MenzH: Yakıt ıkmali yap- madan 12 bın km. Sirat: Saatte 850 km. Uzunluk: 53 metre. Bomba yükü: 230 ve 330 kıloluk 51 adet bomba (uçağın içinde). 12 akıllı" füze (uçağın dışında). Böylece hedefe isabet oranı bü- yük ölçüde arttınlmış oldu. B-52 G'ler halen Amerikan Hava Kuvvetleri'nin en büyük ve tahrip gücü bakımından en korkunç uçak1an. Gece gündüz B-52 G'ler, gündüz ve gece akınlannda aynı randımanı ve- riyorlar. Ayrıca kötü hava ko- şullarından çok az etkileniyor- lar. ABD'li uzmanlar Vietnam savaşı sırasında bile eski model B-52'lerin, isabetli bombardı- manları ile ün yaptığını belir- tiyorlar. Hedefin çok yüksek- lerinden isabetli atış yapabilen B-52'leri karadan vurmak da çok zor. B-52'ler genellikle 3 uçaktan oluşan filolar halinde saldırı- yorlar. 9.5-11 kilometre yüksek- likten tüm bombalannı bir an- da atabiliyorlar. Bombardıman sonucu yerde 20 metre derinli- ğinde yanklar açıhyor. Uzman- lara göre bu nedenle Iraklılann yeraltı barınaklarına karşı en etkili silah, B-52'ler. • Bir askeri uzman şöyle di- yor: "B-52'ler o kadar yüksek- ten uçarlar ki bu uçaklar ne gö- rüliır, ne de duyulur. Ancak bombalar düşmeye başladıktan sonra B-52'lerin geldigi anlaşı- lır." Tahrip gücünün yüksekliği yüzünden, B-52'ler savaşlarda en fazla korkulan ABD uçağı. 6 mürettebatı olan B-52'ler, ABD'nin diğer savaş uçakların- dan üç ya da dört kat daha bü- vük. dusu'nu büyük ölçüde tahrip et- tikten sonra başlayabileceği şek- linde. Yazıh ve SÖÎIÜ basında ar- dı ardına görüş belirten strateji uzmanları sürekli olarak bu nokta üzerinde duruyor. Sava- şın ilk günlerinde çok hassas ve dakik saldırılar ardından, şim- di B-52 ağır bombardıman uçaklarının "eski usul" saldın- lara başlaması da Irak ordusu- nun moralini bozmaya yönelik bir adım olarak görülüyor. Bu gelişmelere rağmen kara savaşı- nın "ne zaman" başlayacağı hakkında kimse tarih ya da ipu- cu vermedi. Öte yandan Ame- rikan ordusu 1943'ten beri çöl savaşı yapmadı. Irak ordusu da tran'la daha çok bataklık ya da dağlık bir coğrafyada çarpışmış- tı. İngilizlerin son savaşı ise Falkland adalarında yine deniz kenarı ve dağhk bir yöredeydi. Fransa Savaşın ilk günlerindeki tah- minlerle ters orantılı olarak Fransa'da tüm yorumcular, ça- tışmaların zamanına ilişkin ko- nularda suskun kalmayı tercih ediyorlar. Başlangıçta en kötü olasıhkla 3-4 haftaiık bir "hava taarruzu" öngören savaş yorum- cuları, artık kara harekâtının ne zaman başlayacağını öne sür- mekten kaçınıyorlar. Liberation gazetesi, Saddam Hüseyin'in çe- kilme biçimi ne olursa olsun, Kuveyt'in kurtanlmasından son- ra, koalisyonun ortaklan arasm- da görüş aynlıklan cıkarabilece- ğini gayn resmi Fransız hükü- met kaynaklanna dayanarak ile- ri sürüyor. Savaşın başlıca bilmecelerin- den biri Mısır'da meydana gele- bilecek gelişmeler. Çünkü bu ül- ke "Arap kitlekri" tanımlama- sında başlıca yeri işgal -xliyor. Birçok kişi, Mısır Devlet Başka- nı Hiısniı Mübarek'in stratejisini kısa surecek bir savaşa göre ayarladığını, savaşın uzaması halinde Kahire'de işlerin zorla- şabileceğini düşunüyor. Kahire^ nin Ürdün'de ortaya çıkabüecek sürpriz gelişmelerden etkilenece- ği de ileri sürüluyor. Bütün bu belirsizlikler, Arap kamuoyunun biçimlenişi konusunda son de- rece dikkatli olmaya çalışan Pa- ris'ce yakından izleniyor. Le Fi- gora gazetesinde eski Genelkur- may Başkanı General Janou La- caze, "Zaman konusunda karan veren tarafın Irak olduğunu" yazıyor. General Lacaze, Irak'- ın Kuveyt'teki birliklerini "kısmen" geri çekeceğini açık- laması halinde çatışmaların is- ter istemez duracağını ve Sad- dam'ın savaştan galip çıkacağı- nı iddia ediyor. NATO'dan destekte £arklı sesler POLİTİKADA ALMANYA: YAHINIZDAYIZ Dışişleri Bakanı Genscher'den sonra Içişleri Bakanı Schaeuble, Alman TV'sinin 2. kanalı ZDF'de "Özal'a yamt" biçiminde yaptığı açıklamada, "Türkiye, BM Güvenlik Konseyi karan uyannca üzerine düşen görevini yerine getiriyor" dedi. Bakan, Türkiye'ye saldırı olursa NATOAnlaşması'mn5.maddesinin geçerliolacağını bildirdi. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Almanya - Türkiye iliş- kilerinde ani gergirdige yol açan "NA- TO'nun tutumu" tartışması, Alman hü- kümetinin, bir Irak saldınsı karşısında NATO'nun Türkiye'ye yardım edeceği- ni resmen açıklaması ile açıklığa kavuş- tu. Almanya bu açıklama ile bir Irak saldırısı karşısında kendisinin de Türk- iye'nin yardırmna geleceğini belirtmiş ol- du. Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Gens- cher'den sonra Içisleri Bakanı Wolfgang Schaeuble'un Alman TV'sinin ikinci ka- nalı ZDF'de "Özal'a yanıl" biçiminde yaptığı açıklamaya göre "Türkiye, BM Güvenlik Konseyi karan uyannca üze- rine dıisen destek görevini yerine geti- riyor." Alman hükümetine göre "Ne Türkiye'nin Irak'a saldırması ne de Türkiye'den çıkışla Irak'a bir saldın söz konusudur. Söz konusu olan, Irak'ın uluslararası hukuka aykın bir saldınsı- na karşı, Bitieşmiş MiUetler'e üye ülke- ler tarafından veriien mücadeledir.'' Içiş- leri Bakanı Türkiye'ye saldın oldugiı takdirde NATO Antlaşması'nın 5. mad- desinin geçerli olup olmayacağı" şekün- deki soruya "geceıîidir" şeklinde net bir yanıt verdi. Bonn'da, Özal'ın önceki gün Alman televizyonuna verdiği demeçten ve yap- tığı suçlamalardan sonra, "Yanıt venne ve konuyu açıkhğa kavuşturma ihtryaa" ön plandaydı. Dışişleri Bakanı Gens- cher, Israil'de bulunduğundan, hükü- metin en önemli üyelerinden Içişleri Ba- kanı Schaeuble dün televizyonda Alman karauoyuna ve Türkiye'ye hükümetinin pozisyonunu açıkladı. Schaeuble yukandaki sözlerine ek olarak şöyle dedi: "40 yıldır Kuzey Aüantik Savunma Paktı'nın üyesi olan, ittifakın koruyn- cu şemsiyesinden başka ülkelerden çok daha fazla yararlanmış olan Almanyar Federal Cumhuriyeti, bu ittifakın giive- nilir bir üyesidir ve öyle de kalacaktır. Bundan kuşkulanmak için hiçbir neden yoktur. NATO halinin anlamı şudur İt- tifakın üyeleri, tek bir iiyenin savunması için harekete gecerier. NATO Antlaşma- SJ veya anayasa bizi otomatiknıan bir karara zorlamaz. Karar üye devletlerin hükümetlerince, duruma göre veriür." Schaeuble böylece O.ımhurbaşkanı özal'ın "Almanya 40 yıllık NATO şem- siyesi aidnda dünyanın en müreffeh dev- ktlerinden biri olmuştur ve Türkiye NATO için üzerine düşen her görevi yapmıstır" gozlerine de olumlu yanıt vermiş oldu. Özal'm Almanya'daki tar- tışmayı eleştiren sözleri dün Alman ba- sınında manşette verilmişti. Içişleri Ba- kanı, birleşerek güçlenen Almanya'nın dünya politikasında daha akıllı davran- ması gerektiğini, aksi takdirde "Hayat- lanmız pahasına çıkarlarımız için mü- cadele verenler tarafından haklı olarak suçlanacagını ve izolasyona itilecegini" söyledi. Aynı programa katılan Sosyal De- mokrat Parti başbakan adayı Oskar La- fontaine ise SPD'nin karşıt görüşlerini tekrarladı. İTALYA: KARIŞMAY1Z İtalya Savunma Bakanı Rognoni, İtalyan Senatosu'ndaki konuşmasında "Türkiye'ye bir saldın olsa bile biz bu işin tümüyle dışında kalabiliriz" dedi. Son kararın ittifak bütününde değil de tek tek hükümetler tarafından ahnacağını söyleyen bakan, "Herhangi bir otomatik yükümlülükten söz etmenin yersiz olduğunu" belirtti. NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — İtalyan Savunma Bakanı Virginio Rognoni'ye göre "ttalya'nın, Türkiye'ye karşı hiçbir zorunluluğu yok." İtalyan bakana göre Irak, Türki- ye'ye saldırsa bile NATO'nun bölgede askeri bir müdahaleye girişmesi otoma- tik bir yükümlülük getirmiyor. önceki gün İtalyan Senatosu'nda toplanan Dı- şişleri ve Savunma Komisyonu'nda ko- nuşan Savunma Bakanı Virginio Rog- noni, "Türkiye'ye bir saldn olsa bile biz bu işin tümüyte dışında kalabiliriz" de- di. Son kararın ittifak bütününde değil de tek tek hükümetler tarafından ahna- cağını söyleyen Bakan, "Herhangi bir otomatik yükümlülükten söz etmenin yerstz" olduğunu belirtti. İtalyan Savun- ma Bakanı, "İtalyan hükümetinin res- mi çizgisini, fevkalâde tedbirli ve ihtiyatlı" diye niteledi. Bakan Rognoni sözlerini, NATO çerçevesi içinde İtalya'- nın "durumu telaşa kapdmadan, süku- netle degeriemtirecegini" soyleyerek sür- dürdü. Vazgeçildi Bu bağlamda Savunma Bakanı, Türkiye'ye gönderilmesi pianlanan 1500 dağcımn da gönderilmesinden vazgeçil- diğini açıkladı. Anımsanacağı gibi hafta başında dağcıların Türkiye'ye bir NA- TO tatbikatı için gönderileceği söylen- mişti. Normal olarak belirli sürelerle yi- nelenen ve bu yıl da Türkiye'nin kuzey- doğusunda 8-28 mart tarihleri arasında yapılması beklenen tatbikatın önce sa- vaş nedeniyle öne alınması diişünülmus ve dağcıların Türkiye'ye hemen gönde- rilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak Türk- iye'nin Irak karşısında giderek kritik bir konuma girmesi, dağalar arasmda pa- nik yarattı. Başta yeşiller ve komünist- ler olmak üzere sol partiler, Italya'nın NATO çerçevesinde savaşa bulaşması olasılığının dehşetini gündeme getirdi- ler. Üç başkentle ^erin' günler YASEMİN ÇONGAR ANKARA — Körfez savaşında hem askeri, hem siyasi açıdan ABD'ye çok ya- kın bir tutum izleyen Türkiye, iyi ilişki- ler içinde olduğu üç ülkeyle "serin" gün- ler yaşıyor. Cumhurbaşkanı Özal'ın ARD televiz- yonu muhabiri Andreas Weiss'ın soru- lanna verdiği yanıtlar önceki sabah ve dün akşam iki bölüm halinde Almanya' da yayımlandı. Toplam 13.5 dakikalık söyleşide Cumhurbaşkanı Özal'ın birkaç kez Bonn'dan "güvenilmez muttefik" olarak söz etmesi ve Almanya'ya sağla- nan siyasi desteğin karşılığını alamadı- ğını ima etmesi, iki ülke ilişkilerinde so- ğuk bir havanın esmesine yol açtı. Al- man yetkililer, Bonn'un Türkiye ile bir sorunu olmadığını vurgulayarak, kısa bir süre önce açıklanan askeri yardım pake- tinin de kendi "olumlu" yaklaşımlarına örnek olduğunu savunuyorlar. Alman kaynakları, hükümetlerinin Körfez yar- dımı cercevesinde ABD*den sonra en bü- yük payı Türkiye'ye vermesini ve bu yar- dımın önemli bir bölümünün hibe nite- liğinde olmasını da "dikkat edilmesi ge- reken bir nokta" olarak nitdendiriyorlar. Tokyo'dan beklenti Ankara'nm Körfez krizindeki tutumu karşılığında yeterli desteği alamadığına inandığı başkentlerin başında gelen Tok- yo ise, Türk diplomatik çevrelerinde sü- rekli eleştiriliyor. Önümüzdeki günlerde Ankara'mn Japonya nezdinde bir "des- tek arayışı"na girişmesi bekieniyor. Ja- pon hükümetinin son olarak açıkladığı 9 milyar dolarlık Körfez yardımının he- men tümünün ABD'ye verilecek olma- sının da bu girisimi "zornriu" kıldjgj ifa- de ediliyor. Japon yetkililer ise Türkrye'- ye sağlanan 300 milyon dolarlık krediye ek olarak 200-300 milyon dolarhk bir yardım paketinin daha gündeme getiri- Ieceğini, ancak bunun kesinleşmesinin zaman alabileceğini biJdiriyorlar. Söz konusu 9 milyar dolarhk yardımın apon bütçesine ağır bir yük anlamına geldiği- ni de vurgulayan kaynaklar, "Türkiye1 ye büyük bir vaatte bulunmanın olanaksızlığmı" dolaylı olarak ifade edi- yorlar. BBC soğukluğu tngiliz yayın kuruluşu BBC'nin Kör- fez savaşına ilişkin haber bültenlerinde İncirlik Üssü'nün Irak'a yönelik saJdırı- larda üstlendiği rolü sürekli vurgulama- sı ve bazı teknik ayrıntılara yer vermesi de Dışişleri Bakanlığı çevrelerinde rahat- sızlığa neden oldu. Bu rahatsızlığın İn- giltere'nin Ankara Büyukelçisi Sir Ti- mothy Daunı'a da iletildjğj öğrenildi. Ancak Büyükelçi Daunfun "BBC'nin yan bağımsız niteligini vurguladığı ve Ankara'mn beklediği doğrultuda bir mü- dahale için girişimde bulunmadıgı" be- lirtiliyor. SORU1NLAR ERGUNBALCI Saddam'ın Scud'lan Israil'e yaradı... Körfez krizinin israil'e etkisi önemli dalgalanmalar göster- di. Bunalımın başlarında İsrail; iran ve Suriye ile birlikte en kazançlı ülkeler arasında yer alıyordu. Filistin sorunu ansı- zm ikinci plana itilmiş, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Ortadoğu barış girisimi yüzünden Tel Aviv'le Washington ara- sında ortaya çıkan gerginlik yerini yakın bir işbiriiğine terk etmiş, israil'in en büyük düşmanı Irak, her yandan sıkıştı- rılmıştı. Ancak Saddam Hüseyin'in Kuveyt'le Filistin arasında bağ- lantı kurmasından sonra bu pembe tablo değişmeye başla- dı. Batı gerçi, resmi açıklamalarda bu bağlantıyı reddediyor- du. Ama Filistin sorununun Ortadoğu bunalımının temelin- de yattığı gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıstı. Bir dizi Batılı ülke, Kuveyt ile bağlantı kurmaktan kaçınmakla birlikte, Kör- fez krizinden sonra Filistin sorununun gündeme getirilme- sinin zdrunlu olduğunu belirtmeye başladı. ABD bile sonun- da Kuveyt'le Filistin sorununun bağlantılı ofduğunu dolaylı biçimde kabul etti. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın ABD'nin onayı ile 14 ocakta Saddam Hüseyin'e yaptığı son çağrıda, Irak Kuveyt'ten çekildikten sonra "Filistin dahil, Or- tadoğu sorunlannın kapsamlı biçimde ele alınacağt" belirti- liyordu. İsrail'in şansı dönmüştü. Krizin başlangıcında unutulan Fi- listin sorunu, tekrar tüm ağırlığı ile dünyanın gündeminde bi- rinci sırayı almıştı. israil yetkilileri ABD ve Batı Avrupa'ya kuş- ku ile bakıyorlardı. Ne var ki Irak'ın İsrail'e füze saldınları başlatması ile Tel Aviy'in şansı bir kez daha döndü. Saddam, füze saldınları ile İsrail'i misillemeye zortamak istiyordu. Böylece, bunalım bir Arap-İsrail savaşına dönüşecek, Irak karşıtı ittifak dağı- lacaktı. Ama Saddam Hüseyin'in bu taktiğinin şimdilik değişik bir sonuça yol açtığı görülüyor. ABD ve Batı'nın en büyük kor- kusu İsrail'in Irak'a misilleme yapması. Bu takdirde Saddam Hüseyin'in planı başarıya ulaşacak ve savaş nitelik değişti- rebilecek. İşte bu ortamda israil'in misillemeden kaçınması, Tel Avrv'i bir anda ABD ve Batı Avrupa'nın gözdesi yaptı. Batı Avrupa başkentleri ile Washington'dan İsrail'e, kendini frenlemesin- den ötürü mınnettarlık ve teşekkür ifade eden meşajlar yağ- maya başladı. Batı Avrupa liderieri birbiri ardından İsrail'e da- yanışma mesajiarı gönderirken Başkan Bush, İsrail'e, ken- dini frenlediğinden ötürü teşekkür etti. Almanya, İsrail'e eko- nomik yardım yapacağını açıkladı. Ortadoğu bunalımının te- melinde Filistin sorununun yattığı yolunda kimi Batılı lider- lerin yaptıklan açıklamalar, verdikleri demeçler ansızın kesi- liverdi. Ve Batıda herkes İsrail'in özverisinden söz etmeye başladı. İsrail'in de.Saddam Hüseyin'in Scud saldınları ile ortaya çıkan durumu iyi değerlendirdiği gözleniyor. İzak Şamir hükümeti, hafta başında İsrail'i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Lavvrence Eagleburger'e İs- rail'in Körfez krizinde uğradığı zararların karşılanması için ABD'den 13 milyar dolar ek ekonomik yardım istediğini açıkladı. İsrail'in bu talebi ile Irak'a karşı temkinli davranması ve mi- sillemeden kaçınması arasında bir bağlantı var mı? The Vvashington Post gazetesine göre israillı yetkililer, 'yok' diyorlar. Ek ekonomik yard.'mı Irak'a karşı temkinli davran- manın bedeli olarak istemediklerini söylüyorlar. Ama bize öyle geliyor ki Saddam Hüseyin'in gönderdiği Scud'lar bu aşamada İsrail'in ekonomik sorunlarının cözüm- lenmesine büyük katkıda bulunmuştur. ABD'nin, israil'i frenlemek için savaştan sonra Filistin so- rununa ilişkin Tel Aviv yöneticilerini rahatlatıcı bazı vaatler- de bulunup bulunmadığı ise bılınmiyor. YUNANISTAN Samaras'ın Kıbns6 seferi'Yunanistan Dışişleri Bakanı önceki gün ansızın ziyaret ettiği Kahire ve Şam'da Kuveyt'le Kıbns arasında paralellik kurmaya çalıştı. STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan Dışiş- leri Bakanı Andonis Samaras önceki gün aniden Mısır ve Su- riye başkentlerini ziyaret etti. Samaras bu "yüdınm" ziyaret- lerinde Körfez savaşmdan çok bu ülkelerin Türkiye ve Kıbns sorunu hakkındaki görüşlerini toplamakla ilgileniyordu. Sa- maras, Mısır ve Suriye'de Kıb- ns sorunu ile Kuveyt'in işgal edilmesi arasında bir paralellik kurmaya çalıştı. Samaras'ın amacı BM'nin Kuveyt'in işgali için almış olduğu kararlann ay- nılarının Kıbns için de alındı- ğjnı, bu ülk,elere "anımsatmak- ö". Samaras'ın BM'in "Irak knvvetlerinin Kuveyt'ten aynlmalannı" ön gören karar- larının "eş anlamlı" olduklan- m Mısır ve Suriye. dışişleri ba- kanlarına "kabul ettirdiği" açıklandı. Yunanistan'ın buna karşı Filistin sorunu için alınan BM kararlannm da uygulan- ması yolunda faaliyet göstere- ceği vaadinde bulunduğundan söz ediliyor. Samaras aynı an- da savaşın yayılması olasılığın- da Irak topraklannın bölünme- si ya da paylaşılmasını önlemek amacıyla bir "cephe" oluşturul- masını da önerdi. Bu önerinin ardında Yunanistan, Mısır ve Suriye'nin "Türkiye'nin Musul ve Kerkük'e yayılmasından duydukları endişelerinin bulundugu" belirtiliyor. Ancak Yunan Dışişleri Ba- kanı'nın önemli bir ziyareti da- ha var. O da önümüzdeki haf- tanın başında ABD'ye gerçek- leştireceği ziyaret ile ilgili. Sa- maras'ın bu ziyareti de Türki- ye ile yakından bağlantılı. önü- müzdeki pazartesi günü BM Genel Sekreteri Perez de Cuel- lar ile New York'ta ve salı gü- nü de ABD Dışişleri Bakanı Ja- mes Baker ile görüşeceği açık- lanan Samaras'ın, Kıbns soru- nu için alman BM kararlannm "mutlaka" uygulanması gerek- tiğini vurgulayacak ve Körfez savaşmın sona ermesiyle Kıbn? ve Filistin sonınlanrun ele alın- ması için ABD ve BM Genel Sekreteri'ni ikna etmeye calısa- cak. Samaras'ın aynca ABD'nin Türkiye ve Yunanistan'a ayır- dıği 7/10 oranındaki yardım dengesinin bozulmarnası için Yunanistan'a "ek yardım" ya- pılmasını talep edeceği gibi Türkiye'ye yerleştirilen Patriot füzelerinin, ABD üslerinin bu- lunduğu Girit Adası'na da yer- leştirilmesini isteyeceği bildiri- liyor. YAVUZTÜRK Irak'ın butunluğu korunmalı WASHINGTON (AA) — Kuzey Atlantik Assamblesi Türk Grubu Başkanı ve ANAP Ankara Milletvekili Zeki Ya- vuztürk, Türkiye'nin Ortado- ğu'nun en kısa zamanda barış, güvenlik ve istikrara kavuşma- sını ve Irak'ın toprak bütünlü- ğünün korunmasını arzu ettiği- ni söyledi. Körfez bunalımında Türki- ye'nin katkılannı hatırlatan Ya- vuztürk, "Bunalımın daha ten- likeü boyut kazanmadan müm- kün olan en az acı ve yıkımla cabucak üstesinden gelinmesi ve bölgede barış ve istikrann sağlam temellerinin kurulması Türkiye'nin en içten dilek ve «r- zusudur." dedi. Kuveyt'i kurtarma harekâtı- nın sürdüğünü kaydeden Ya- vuztürk, şöyle konuştu: "Uluslararası camia, saldır- gana karşı savaşan ittifak güç- lerine destek yollarını düşün- meye başlamalıdır. Muttefik ül- kelerin askerini Arap yaranada- sının çölünde yalnız bınkma- malıyız."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle