Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U
Jivkov
yargılanıyor
• SOFYA (AFP) —
Bulgaristan'ın eski
komünist diktatörü Todor
Jivkov'un 25 şubatta yargı
önüne çıkarılacağı
açıklandı. Hükiimet partisi
Sosyalist Parti'nin (eski
Komünist Partisi) yayın
organı Douma'nın
yazdığına göre üst düzeyde
bir hükumet yetkilisi
Jivkov'un, iktidannı kötüye
kullanmak ve hükiimet
fonlannı zimmetine
geçirmek suçlanndan 10 yıl
ağır hapis cezasına
mahkûm edilebileceğini
söyledi.
AtinaYla üç
bombalama
• ATİNA (Cumhuriyet)
— Körfez savaşını protesto
;tmek amacıyla dün sabaha
lcarşı Atina'nın merkezinde
jç bomba patladı.
Atina'daki Amerikan City
Bank, fngiliz Barclays
Bankası ve bir Fransız
askeri misyon merkezinde
patlayan bomba eylemlerini
Yunanistan'ın ünlü terör
ârgütü "17 Kasım" üstlendi.
Kendilerini bu örgütün
üyeleri olarak tanıtan iki
kişi Elefherotypıa
gazetesine telefon ederek
bomba eylemlerinin ABD
ve batılı müttefıklerin kanlı
saldınsına uğrayan Irak
halkına küçük bir
dayanışma gösterisi
olduğunu belirttiler.
Sabahın erken saatlerinde
patlayan bombalardan can
kaybı ya da yaralanan
olmadı, ancak bankalarda
ve Fransız askeri misyon
merkezinde oldukça büyük
hasarlar kaydedildi.
Göç
konferansı
• VtYANA (AA) —
Viyana'da önceki gün
başlayan Uluslararası Göç
Konferansı'nda Türkiye'nin
gündeme getirdiği yardım
talebine yanıt alınamadı.
Türkiye'nin Irak'tan gelecek
göçmenJerin de göz önünde
tutularak gündeme getirdiği
yardım talebi, Avnıpa'daki
göç hareketlerinin
tartışılması amacıyla
düzenlenen konferansa
sunuldu, Avrupa Konseyi
Genel Sekreteri Catherine
Lalumiere, Türk yetkililerin
Körfez savaşı sonucu ortaya
çıkacak göç yükünü
Türkiye'nin
kaldıramayacağını
bildirdiklerini, ancak bu
talebe yeterli yanıt
verilmediğini açıkladı.
Yugoslavya
• BELGRAD (AA) —
Yugoslavya'nın Hırvatistan
Cumhuriyeti Devlet Başkanı
Franjo Tudjman, Yugoslav
Ordusu cumhuriyete
müdahalede bulunduğu
akdirde, federasyondan
ayrılma tehdidinde
Dulundu. Tudjman,
parlamentonun olağanüstü
toplantısında yaptığı
konuşmada "Hırvatistan'a
karşı uygulanacak herhangi
bir baskı, işgal olarak
nitelendirilecektir. Askeri
bir müdahale Hırvatistan
Anayasası'nın
federasyondan ayrılma
hakkını belirleyen
maddelerinin
uygulanmasına yol
açacaktır" dedi. Todjman'm
bu sözleri, merkezi yönetim
tarafından çarşamba günü
yapılan ve "yasadışı
kuruluşlar" olarak
tanımlanan milis güçleri
silahtan arındırılmadığı
takdirde ordunun
müdahalede bulunacağı
yolundaki açıklamaya tepki
niteliği taşıyor.
İsviçre'den
protesto
• BERN (AFP)— Jsviçre
polisi Ebu Nidal'in radikal
Filistin Fatah Devrimci
Konseyi üyesi Velid
Khaled'in 17 ocakta
sınırdışı edilerek İsviçre'ye
gönderilmiş olmasını haber
vermediği için Belçika
yetkililerini protesto etti.
Isviçre yetkilileri dört
Belçikalı rehinenin
durumunu görüşmek üzere
Belçika'ya gelen Khalid'in
Zürih havaalanında 50
dakika uçak beklediğinin ve
daha sonra Tripoli'ye
hareket ettiğinin
saptandığını da açıkladılar.
Çokuluslu güçteki ülkelerde dikkatler kara saldınlannın zamanlamasında toplandı
Kara savaşı tarüşmasıDış Haberier Servisi— Irak'ı
Kuveyt'ten çıkarmak amacıyla
17 ocakta başlatılan savaşta dik-
katler hava saldınlarından kara
saldınlanna ne zaman geçilece-
ği konusunda toplanıyor. Saldı-
rının ilk günü, savaşın birkaç
gün içinde biteceği düşüncesi ya-
yılırken ilerleyen günlerde sava-
şın uzayacağına kesin gözüyle
bakılmaya başlandı.
Ingiltere'de, kara savaşının an-
cak Irak'ın hayati önemdeki te-
sisleri ile seçkin Cumhuriyet
Muhafızlan'mn büyük ölçüde
tahrip edilmesinden sonra baş-
layacağı düşüncesi yaygın. Yuna-
nistan'da ise kara savaşının şim-
diye kadar çoktan başlamış ola-
cağına inanılıyordu. Şimdi ise
hava saldınlannın kara saldırı-
lan ile desteklenmesinin Irak li-
deri Saddam Hüseyin'e indirile-
cek son darbe olacağı görüşü
paylaşılıyor.
Fransa'da askeri yorumcula-
nn çoğu, kara çatışmalanmn za-
manına ilişkin tanışmalarda
tngiltere'de, kara savaşının Irak'ın önemli tesisleri ile Cumhuriyet
Muhafızları'nın yok edilmesinden sonra başlayacağı düşüncesi yaygıa
Yunanistan'da kara saldınlannın Irak lideri Saddam Hüseyin'e*indirilecek
son darbe olacağı kanısı yaygın.
suskun kalmayı tercih ediyor.
Eski Genelkurmay Başkanı Ge-
neral Janou Lacaze, zaman ko-
nusunda karan Irak'ın verece-
ğini ileri sürüyor.
Almanya
Almanya'daki askeri uzman-
lar savaşın uzayabileceğinden
yola çıkıyor. Başkan Bush'un
sözlerini temel alan gözlemcile-
re göre "Amerika baştaki fazla
iyimser tahlillerinden sonra şim-
di uzun bir savaşa kendini ha-
zırlıyor." Bombardımanların
yarattığı gerçek tahribat, aske-
ri deyimle "Bomb Daraage
Assessment" (BDA) heniiz
açıklığa kavuşmuş degil.
Alman uzmanlar, savaşın ku-
zey cephesinde kara harekâtıy-
la pekiştirilecegi tartışmalanna
heniiz hiç egilmiyor. Irak'ın
Türkiye'ye saldınsına hâlâ ihti-
mal verilmemesine karşın dün
Alman basınında Türkiye'ye
Almanva'dan "Roland" ve
"Patriot" savunma füzeleri yol-
lanacağına dair haberier çıktı.
Haberier, Savunma Bakanlığı
tarafından doğrulanmadı.
"Stern" dergisinin iddiasına gö-
re ise Almanya, Türkiye'deki
Çevik Kuvvet askerini ay so-
nundâ değiştirecek. Ocak so-
nundan itibaren nöbet değişimi
her on beş günde bir gerçekleş-
tirilecek.
Yunanistan
Körfez'deki savaşın karaya
ne zaman sıçrayacağı Yunanis-
tan'da merak konusu oluyor.
Oysa Yunanistan'daki genel ka-
nı Irak için son darbeyi oluştu-
racak bu kara savaşının daha
önce başlayacağı yolundaydı.
ABD ve müttefiklerinin savaş
uçaklarının Bağdat'a 100 bin
ton bomba yağdırmasına kar-
şın, Irak'ın hâlâ direniyor olma-
sına da dikkat çekiliyor
Atina'da. Buna karşın Körfez
savaşının "bir-iki haftaiık bir
mesele" olmadığına inanılan
Yunanistan'da genel olarak,
"ABD'nin başlatacağı kara sa-
vaşının —ki bu da Kuveyt'in
kurtanlmasıyla sona erecek—
Saddam'a indirilecek son darbe
kanısı hâkim.
tngiltere
Ingiltere'deki beklenti, kara
savaşının ancak muttefik hava
kuvvetleri, Irak'ın hayati önem-
deki askeri tesislerini ve seçkin
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Or-
Oev uçağın bombaları yerde 20 m derinliğinde yarık açıyor
Korkunç bombacı: B-52Dış Haberier Servisi — İlk
kez uçmaya başlamasından 40
yıl, Kuzey Vietnam'a 1972'de
bomba yağdırmasından ise 18
yıl sonra, B-52'ler, Körfez sa-
vaşında tekrar ön plana çıktı.
Halen Amerikan Hava Kuvvet-
leri'nde kullanılmakta olan en
eski ve en büyük uçaklar olan
B-52'ler rnodern teknolojiye
ayak uydurabilmeleri için o ka-
dar sık yenilenmiş ki, günü-
müzdeki B-52'lerin, ilk
B-52'lefe tek benzerliği, büyük-
lükleri ve şekilleri. B-52'ler ilk
kez 1952 yılında uçmaya baş-
lamıştı.
Pentagon'da havacı uzman
Binbaşı Dick Cole, Inıernatio-
nal Herall Tribune, muhabiri-
ne şöyle diyor: "1959 modd bir
Ford otomobilini alıp, moto-
rundan elektronik donanımına
kadar her şeyinin değiştirildiği-
ni son model bilgisayar eklen-
diğini düşunün. İşte bizim
B-52'lere yaptığımız bu."
Herald Tribune'a göre
1955-1962 yılları arasmda üre-
tilen 744 adet B-52'den 500 ta-
nesi emektiye aynünış. Görev-
de sadece 244 B-52 kalmış.
Kullanımdan kaldınlan eski
model B-52'ler, halen Körfez
savaşında kullanılan B-52 G
modellerden iki kat daha fazla
bomba taşıyordu. Yeni model-
lerde, bombalar için aynlan yer
azaltılarak bilgisayarlar kondu.
B-52 uçağı
1) Tasarımı 1948'de yapı-
lan B-52'lerin 2035 yılına
kadar faal görev yapmaları
öngörûlûyor. ABD, bu uçak-
lardan hiçbir ülkeye satma-
dı. Uçakların yapı ve elek-
tronik donanımı birkaç kez
değiştirilerek en modern
hale getırıldi
2) Uçaklarda yapılan son
değişiklikler sayesinde
B-52'ler hava kuvverJeri uy-
duları ile bağlantı kurabili-
yor; elektronik ve optik sis-
temler aracılığı ile gece
uçuşlarında ya da kötü ha-
va koşullarında hedefi bu-
labiliyor
3) B-52G
MenzH: Yakıt ıkmali yap-
madan 12 bın km.
Sirat: Saatte 850 km.
Uzunluk: 53 metre.
Bomba yükü: 230 ve
330 kıloluk 51 adet bomba
(uçağın içinde). 12 akıllı"
füze (uçağın dışında).
Böylece hedefe isabet oranı bü-
yük ölçüde arttınlmış oldu.
B-52 G'ler halen Amerikan
Hava Kuvvetleri'nin en büyük
ve tahrip gücü bakımından en
korkunç uçak1an.
Gece gündüz
B-52 G'ler, gündüz ve gece
akınlannda aynı randımanı ve-
riyorlar. Ayrıca kötü hava ko-
şullarından çok az etkileniyor-
lar. ABD'li uzmanlar Vietnam
savaşı sırasında bile eski model
B-52'lerin, isabetli bombardı-
manları ile ün yaptığını belir-
tiyorlar. Hedefin çok yüksek-
lerinden isabetli atış yapabilen
B-52'leri karadan vurmak da
çok zor.
B-52'ler genellikle 3 uçaktan
oluşan filolar halinde saldırı-
yorlar. 9.5-11 kilometre yüksek-
likten tüm bombalannı bir an-
da atabiliyorlar. Bombardıman
sonucu yerde 20 metre derinli-
ğinde yanklar açıhyor. Uzman-
lara göre bu nedenle Iraklılann
yeraltı barınaklarına karşı en
etkili silah, B-52'ler. •
Bir askeri uzman şöyle di-
yor: "B-52'ler o kadar yüksek-
ten uçarlar ki bu uçaklar ne gö-
rüliır, ne de duyulur. Ancak
bombalar düşmeye başladıktan
sonra B-52'lerin geldigi anlaşı-
lır."
Tahrip gücünün yüksekliği
yüzünden, B-52'ler savaşlarda
en fazla korkulan ABD uçağı.
6 mürettebatı olan B-52'ler,
ABD'nin diğer savaş uçakların-
dan üç ya da dört kat daha bü-
vük.
dusu'nu büyük ölçüde tahrip et-
tikten sonra başlayabileceği şek-
linde. Yazıh ve SÖÎIÜ basında ar-
dı ardına görüş belirten strateji
uzmanları sürekli olarak bu
nokta üzerinde duruyor. Sava-
şın ilk günlerinde çok hassas ve
dakik saldırılar ardından, şim-
di B-52 ağır bombardıman
uçaklarının "eski usul" saldın-
lara başlaması da Irak ordusu-
nun moralini bozmaya yönelik
bir adım olarak görülüyor. Bu
gelişmelere rağmen kara savaşı-
nın "ne zaman" başlayacağı
hakkında kimse tarih ya da ipu-
cu vermedi. Öte yandan Ame-
rikan ordusu 1943'ten beri çöl
savaşı yapmadı. Irak ordusu da
tran'la daha çok bataklık ya da
dağlık bir coğrafyada çarpışmış-
tı.
İngilizlerin son savaşı ise
Falkland adalarında yine deniz
kenarı ve dağhk bir yöredeydi.
Fransa
Savaşın ilk günlerindeki tah-
minlerle ters orantılı olarak
Fransa'da tüm yorumcular, ça-
tışmaların zamanına ilişkin ko-
nularda suskun kalmayı tercih
ediyorlar. Başlangıçta en kötü
olasıhkla 3-4 haftaiık bir "hava
taarruzu" öngören savaş yorum-
cuları, artık kara harekâtının ne
zaman başlayacağını öne sür-
mekten kaçınıyorlar. Liberation
gazetesi, Saddam Hüseyin'in çe-
kilme biçimi ne olursa olsun,
Kuveyt'in kurtanlmasından son-
ra, koalisyonun ortaklan arasm-
da görüş aynlıklan cıkarabilece-
ğini gayn resmi Fransız hükü-
met kaynaklanna dayanarak ile-
ri sürüyor.
Savaşın başlıca bilmecelerin-
den biri Mısır'da meydana gele-
bilecek gelişmeler. Çünkü bu ül-
ke "Arap kitlekri" tanımlama-
sında başlıca yeri işgal -xliyor.
Birçok kişi, Mısır Devlet Başka-
nı Hiısniı Mübarek'in stratejisini
kısa surecek bir savaşa göre
ayarladığını, savaşın uzaması
halinde Kahire'de işlerin zorla-
şabileceğini düşunüyor. Kahire^
nin Ürdün'de ortaya çıkabüecek
sürpriz gelişmelerden etkilenece-
ği de ileri sürüluyor. Bütün bu
belirsizlikler, Arap kamuoyunun
biçimlenişi konusunda son de-
rece dikkatli olmaya çalışan Pa-
ris'ce yakından izleniyor. Le Fi-
gora gazetesinde eski Genelkur-
may Başkanı General Janou La-
caze, "Zaman konusunda karan
veren tarafın Irak olduğunu"
yazıyor. General Lacaze, Irak'-
ın Kuveyt'teki birliklerini
"kısmen" geri çekeceğini açık-
laması halinde çatışmaların is-
ter istemez duracağını ve Sad-
dam'ın savaştan galip çıkacağı-
nı iddia ediyor.
NATO'dan destekte £arklı sesler
POLİTİKADA
ALMANYA: YAHINIZDAYIZ
Dışişleri Bakanı Genscher'den sonra Içişleri Bakanı
Schaeuble, Alman TV'sinin 2. kanalı ZDF'de "Özal'a
yamt" biçiminde yaptığı açıklamada, "Türkiye, BM
Güvenlik Konseyi karan uyannca üzerine düşen görevini
yerine getiriyor" dedi. Bakan, Türkiye'ye saldırı olursa
NATOAnlaşması'mn5.maddesinin geçerliolacağını bildirdi.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Almanya - Türkiye iliş-
kilerinde ani gergirdige yol açan "NA-
TO'nun tutumu" tartışması, Alman hü-
kümetinin, bir Irak saldınsı karşısında
NATO'nun Türkiye'ye yardım edeceği-
ni resmen açıklaması ile açıklığa kavuş-
tu. Almanya bu açıklama ile bir Irak
saldırısı karşısında kendisinin de Türk-
iye'nin yardırmna geleceğini belirtmiş ol-
du.
Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Gens-
cher'den sonra Içisleri Bakanı Wolfgang
Schaeuble'un Alman TV'sinin ikinci ka-
nalı ZDF'de "Özal'a yanıl" biçiminde
yaptığı açıklamaya göre "Türkiye, BM
Güvenlik Konseyi karan uyannca üze-
rine dıisen destek görevini yerine geti-
riyor." Alman hükümetine göre "Ne
Türkiye'nin Irak'a saldırması ne de
Türkiye'den çıkışla Irak'a bir saldın söz
konusudur. Söz konusu olan, Irak'ın
uluslararası hukuka aykın bir saldınsı-
na karşı, Bitieşmiş MiUetler'e üye ülke-
ler tarafından veriien mücadeledir.'' Içiş-
leri Bakanı Türkiye'ye saldın oldugiı
takdirde NATO Antlaşması'nın 5. mad-
desinin geçerli olup olmayacağı" şekün-
deki soruya "geceıîidir" şeklinde net bir
yanıt verdi.
Bonn'da, Özal'ın önceki gün Alman
televizyonuna verdiği demeçten ve yap-
tığı suçlamalardan sonra, "Yanıt venne
ve konuyu açıkhğa kavuşturma ihtryaa"
ön plandaydı. Dışişleri Bakanı Gens-
cher, Israil'de bulunduğundan, hükü-
metin en önemli üyelerinden Içişleri Ba-
kanı Schaeuble dün televizyonda Alman
karauoyuna ve Türkiye'ye hükümetinin
pozisyonunu açıkladı.
Schaeuble yukandaki sözlerine ek
olarak şöyle dedi:
"40 yıldır Kuzey Aüantik Savunma
Paktı'nın üyesi olan, ittifakın koruyn-
cu şemsiyesinden başka ülkelerden çok
daha fazla yararlanmış olan Almanyar
Federal Cumhuriyeti, bu ittifakın giive-
nilir bir üyesidir ve öyle de kalacaktır.
Bundan kuşkulanmak için hiçbir neden
yoktur. NATO halinin anlamı şudur İt-
tifakın üyeleri, tek bir iiyenin savunması
için harekete gecerier. NATO Antlaşma-
SJ veya anayasa bizi otomatiknıan bir
karara zorlamaz. Karar üye devletlerin
hükümetlerince, duruma göre veriür."
Schaeuble böylece O.ımhurbaşkanı
özal'ın "Almanya 40 yıllık NATO şem-
siyesi aidnda dünyanın en müreffeh dev-
ktlerinden biri olmuştur ve Türkiye
NATO için üzerine düşen her görevi
yapmıstır" gozlerine de olumlu yanıt
vermiş oldu. Özal'm Almanya'daki tar-
tışmayı eleştiren sözleri dün Alman ba-
sınında manşette verilmişti. Içişleri Ba-
kanı, birleşerek güçlenen Almanya'nın
dünya politikasında daha akıllı davran-
ması gerektiğini, aksi takdirde "Hayat-
lanmız pahasına çıkarlarımız için mü-
cadele verenler tarafından haklı olarak
suçlanacagını ve izolasyona itilecegini"
söyledi.
Aynı programa katılan Sosyal De-
mokrat Parti başbakan adayı Oskar La-
fontaine ise SPD'nin karşıt görüşlerini
tekrarladı.
İTALYA: KARIŞMAY1Z
İtalya Savunma Bakanı Rognoni, İtalyan Senatosu'ndaki
konuşmasında "Türkiye'ye bir saldın olsa bile biz bu işin
tümüyle dışında kalabiliriz" dedi. Son kararın ittifak
bütününde değil de tek tek hükümetler tarafından
ahnacağını söyleyen bakan, "Herhangi bir otomatik
yükümlülükten söz etmenin yersiz olduğunu" belirtti.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — İtalyan Savunma Bakanı
Virginio Rognoni'ye göre "ttalya'nın,
Türkiye'ye karşı hiçbir zorunluluğu
yok." İtalyan bakana göre Irak, Türki-
ye'ye saldırsa bile NATO'nun bölgede
askeri bir müdahaleye girişmesi otoma-
tik bir yükümlülük getirmiyor. önceki
gün İtalyan Senatosu'nda toplanan Dı-
şişleri ve Savunma Komisyonu'nda ko-
nuşan Savunma Bakanı Virginio Rog-
noni, "Türkiye'ye bir saldn olsa bile biz
bu işin tümüyte dışında kalabiliriz" de-
di. Son kararın ittifak bütününde değil
de tek tek hükümetler tarafından ahna-
cağını söyleyen Bakan, "Herhangi bir
otomatik yükümlülükten söz etmenin
yerstz" olduğunu belirtti. İtalyan Savun-
ma Bakanı, "İtalyan hükümetinin res-
mi çizgisini, fevkalâde tedbirli ve
ihtiyatlı" diye niteledi. Bakan Rognoni
sözlerini, NATO çerçevesi içinde İtalya'-
nın "durumu telaşa kapdmadan, süku-
netle degeriemtirecegini" soyleyerek sür-
dürdü.
Vazgeçildi
Bu bağlamda Savunma Bakanı,
Türkiye'ye gönderilmesi pianlanan 1500
dağcımn da gönderilmesinden vazgeçil-
diğini açıkladı. Anımsanacağı gibi hafta
başında dağcıların Türkiye'ye bir NA-
TO tatbikatı için gönderileceği söylen-
mişti. Normal olarak belirli sürelerle yi-
nelenen ve bu yıl da Türkiye'nin kuzey-
doğusunda 8-28 mart tarihleri arasında
yapılması beklenen tatbikatın önce sa-
vaş nedeniyle öne alınması diişünülmus
ve dağcıların Türkiye'ye hemen gönde-
rilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak Türk-
iye'nin Irak karşısında giderek kritik bir
konuma girmesi, dağalar arasmda pa-
nik yarattı. Başta yeşiller ve komünist-
ler olmak üzere sol partiler, Italya'nın
NATO çerçevesinde savaşa bulaşması
olasılığının dehşetini gündeme getirdi-
ler.
Üç başkentle ^erin' günler
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — Körfez savaşında hem
askeri, hem siyasi açıdan ABD'ye çok ya-
kın bir tutum izleyen Türkiye, iyi ilişki-
ler içinde olduğu üç ülkeyle "serin" gün-
ler yaşıyor.
Cumhurbaşkanı Özal'ın ARD televiz-
yonu muhabiri Andreas Weiss'ın soru-
lanna verdiği yanıtlar önceki sabah ve
dün akşam iki bölüm halinde Almanya'
da yayımlandı. Toplam 13.5 dakikalık
söyleşide Cumhurbaşkanı Özal'ın birkaç
kez Bonn'dan "güvenilmez muttefik"
olarak söz etmesi ve Almanya'ya sağla-
nan siyasi desteğin karşılığını alamadı-
ğını ima etmesi, iki ülke ilişkilerinde so-
ğuk bir havanın esmesine yol açtı. Al-
man yetkililer, Bonn'un Türkiye ile bir
sorunu olmadığını vurgulayarak, kısa bir
süre önce açıklanan askeri yardım pake-
tinin de kendi "olumlu" yaklaşımlarına
örnek olduğunu savunuyorlar. Alman
kaynakları, hükümetlerinin Körfez yar-
dımı cercevesinde ABD*den sonra en bü-
yük payı Türkiye'ye vermesini ve bu yar-
dımın önemli bir bölümünün hibe nite-
liğinde olmasını da "dikkat edilmesi ge-
reken bir nokta" olarak nitdendiriyorlar.
Tokyo'dan beklenti
Ankara'nm Körfez krizindeki tutumu
karşılığında yeterli desteği alamadığına
inandığı başkentlerin başında gelen Tok-
yo ise, Türk diplomatik çevrelerinde sü-
rekli eleştiriliyor. Önümüzdeki günlerde
Ankara'mn Japonya nezdinde bir "des-
tek arayışı"na girişmesi bekieniyor. Ja-
pon hükümetinin son olarak açıkladığı
9 milyar dolarlık Körfez yardımının he-
men tümünün ABD'ye verilecek olma-
sının da bu girisimi "zornriu" kıldjgj ifa-
de ediliyor. Japon yetkililer ise Türkrye'-
ye sağlanan 300 milyon dolarlık krediye
ek olarak 200-300 milyon dolarhk bir
yardım paketinin daha gündeme getiri-
Ieceğini, ancak bunun kesinleşmesinin
zaman alabileceğini biJdiriyorlar. Söz
konusu 9 milyar dolarhk yardımın apon
bütçesine ağır bir yük anlamına geldiği-
ni de vurgulayan kaynaklar, "Türkiye1
ye büyük bir vaatte bulunmanın
olanaksızlığmı" dolaylı olarak ifade edi-
yorlar.
BBC soğukluğu
tngiliz yayın kuruluşu BBC'nin Kör-
fez savaşına ilişkin haber bültenlerinde
İncirlik Üssü'nün Irak'a yönelik saJdırı-
larda üstlendiği rolü sürekli vurgulama-
sı ve bazı teknik ayrıntılara yer vermesi
de Dışişleri Bakanlığı çevrelerinde rahat-
sızlığa neden oldu. Bu rahatsızlığın İn-
giltere'nin Ankara Büyukelçisi Sir Ti-
mothy Daunı'a da iletildjğj öğrenildi.
Ancak Büyükelçi Daunfun "BBC'nin
yan bağımsız niteligini vurguladığı ve
Ankara'mn beklediği doğrultuda bir mü-
dahale için girişimde bulunmadıgı" be-
lirtiliyor.
SORU1NLAR
ERGUNBALCI
Saddam'ın Scud'lan
Israil'e yaradı...
Körfez krizinin israil'e etkisi önemli dalgalanmalar göster-
di. Bunalımın başlarında İsrail; iran ve Suriye ile birlikte en
kazançlı ülkeler arasında yer alıyordu. Filistin sorunu ansı-
zm ikinci plana itilmiş, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın
Ortadoğu barış girisimi yüzünden Tel Aviv'le Washington ara-
sında ortaya çıkan gerginlik yerini yakın bir işbiriiğine terk
etmiş, israil'in en büyük düşmanı Irak, her yandan sıkıştı-
rılmıştı.
Ancak Saddam Hüseyin'in Kuveyt'le Filistin arasında bağ-
lantı kurmasından sonra bu pembe tablo değişmeye başla-
dı. Batı gerçi, resmi açıklamalarda bu bağlantıyı reddediyor-
du. Ama Filistin sorununun Ortadoğu bunalımının temelin-
de yattığı gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıstı. Bir dizi Batılı
ülke, Kuveyt ile bağlantı kurmaktan kaçınmakla birlikte, Kör-
fez krizinden sonra Filistin sorununun gündeme getirilme-
sinin zdrunlu olduğunu belirtmeye başladı. ABD bile sonun-
da Kuveyt'le Filistin sorununun bağlantılı ofduğunu dolaylı
biçimde kabul etti. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın
ABD'nin onayı ile 14 ocakta Saddam Hüseyin'e yaptığı son
çağrıda, Irak Kuveyt'ten çekildikten sonra "Filistin dahil, Or-
tadoğu sorunlannın kapsamlı biçimde ele alınacağt" belirti-
liyordu.
İsrail'in şansı dönmüştü. Krizin başlangıcında unutulan Fi-
listin sorunu, tekrar tüm ağırlığı ile dünyanın gündeminde bi-
rinci sırayı almıştı. israil yetkilileri ABD ve Batı Avrupa'ya kuş-
ku ile bakıyorlardı.
Ne var ki Irak'ın İsrail'e füze saldınları başlatması ile Tel
Aviy'in şansı bir kez daha döndü. Saddam, füze saldınları
ile İsrail'i misillemeye zortamak istiyordu. Böylece, bunalım
bir Arap-İsrail savaşına dönüşecek, Irak karşıtı ittifak dağı-
lacaktı.
Ama Saddam Hüseyin'in bu taktiğinin şimdilik değişik bir
sonuça yol açtığı görülüyor. ABD ve Batı'nın en büyük kor-
kusu İsrail'in Irak'a misilleme yapması. Bu takdirde Saddam
Hüseyin'in planı başarıya ulaşacak ve savaş nitelik değişti-
rebilecek.
İşte bu ortamda israil'in misillemeden kaçınması, Tel Avrv'i
bir anda ABD ve Batı Avrupa'nın gözdesi yaptı. Batı Avrupa
başkentleri ile Washington'dan İsrail'e, kendini frenlemesin-
den ötürü mınnettarlık ve teşekkür ifade eden meşajlar yağ-
maya başladı. Batı Avrupa liderieri birbiri ardından İsrail'e da-
yanışma mesajiarı gönderirken Başkan Bush, İsrail'e, ken-
dini frenlediğinden ötürü teşekkür etti. Almanya, İsrail'e eko-
nomik yardım yapacağını açıkladı. Ortadoğu bunalımının te-
melinde Filistin sorununun yattığı yolunda kimi Batılı lider-
lerin yaptıklan açıklamalar, verdikleri demeçler ansızın kesi-
liverdi. Ve Batıda herkes İsrail'in özverisinden söz etmeye
başladı.
İsrail'in de.Saddam Hüseyin'in Scud saldınları ile ortaya
çıkan durumu iyi değerlendirdiği gözleniyor.
İzak Şamir hükümeti, hafta başında İsrail'i ziyaret eden
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Lavvrence Eagleburger'e İs-
rail'in Körfez krizinde uğradığı zararların karşılanması için
ABD'den 13 milyar dolar ek ekonomik yardım istediğini
açıkladı.
İsrail'in bu talebi ile Irak'a karşı temkinli davranması ve mi-
sillemeden kaçınması arasında bir bağlantı var mı?
The Vvashington Post gazetesine göre israillı yetkililer, 'yok'
diyorlar. Ek ekonomik yard.'mı Irak'a karşı temkinli davran-
manın bedeli olarak istemediklerini söylüyorlar.
Ama bize öyle geliyor ki Saddam Hüseyin'in gönderdiği
Scud'lar bu aşamada İsrail'in ekonomik sorunlarının cözüm-
lenmesine büyük katkıda bulunmuştur.
ABD'nin, israil'i frenlemek için savaştan sonra Filistin so-
rununa ilişkin Tel Aviv yöneticilerini rahatlatıcı bazı vaatler-
de bulunup bulunmadığı ise bılınmiyor.
YUNANISTAN
Samaras'ın
Kıbns6
seferi'Yunanistan Dışişleri Bakanı önceki gün ansızın
ziyaret ettiği Kahire ve Şam'da Kuveyt'le Kıbns
arasında paralellik kurmaya çalıştı.
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan Dışiş-
leri Bakanı Andonis Samaras
önceki gün aniden Mısır ve Su-
riye başkentlerini ziyaret etti.
Samaras bu "yüdınm" ziyaret-
lerinde Körfez savaşmdan çok
bu ülkelerin Türkiye ve Kıbns
sorunu hakkındaki görüşlerini
toplamakla ilgileniyordu. Sa-
maras, Mısır ve Suriye'de Kıb-
ns sorunu ile Kuveyt'in işgal
edilmesi arasında bir paralellik
kurmaya çalıştı. Samaras'ın
amacı BM'nin Kuveyt'in işgali
için almış olduğu kararlann ay-
nılarının Kıbns için de alındı-
ğjnı, bu ülk,elere "anımsatmak-
ö". Samaras'ın BM'in "Irak
knvvetlerinin Kuveyt'ten
aynlmalannı" ön gören karar-
larının "eş anlamlı" olduklan-
m Mısır ve Suriye. dışişleri ba-
kanlarına "kabul ettirdiği"
açıklandı. Yunanistan'ın buna
karşı Filistin sorunu için alınan
BM kararlannm da uygulan-
ması yolunda faaliyet göstere-
ceği vaadinde bulunduğundan
söz ediliyor. Samaras aynı an-
da savaşın yayılması olasılığın-
da Irak topraklannın bölünme-
si ya da paylaşılmasını önlemek
amacıyla bir "cephe" oluşturul-
masını da önerdi. Bu önerinin
ardında Yunanistan, Mısır ve
Suriye'nin "Türkiye'nin Musul
ve Kerkük'e yayılmasından
duydukları endişelerinin
bulundugu" belirtiliyor.
Ancak Yunan Dışişleri Ba-
kanı'nın önemli bir ziyareti da-
ha var. O da önümüzdeki haf-
tanın başında ABD'ye gerçek-
leştireceği ziyaret ile ilgili. Sa-
maras'ın bu ziyareti de Türki-
ye ile yakından bağlantılı. önü-
müzdeki pazartesi günü BM
Genel Sekreteri Perez de Cuel-
lar ile New York'ta ve salı gü-
nü de ABD Dışişleri Bakanı Ja-
mes Baker ile görüşeceği açık-
lanan Samaras'ın, Kıbns soru-
nu için alman BM kararlannm
"mutlaka" uygulanması gerek-
tiğini vurgulayacak ve Körfez
savaşmın sona ermesiyle Kıbn?
ve Filistin sonınlanrun ele alın-
ması için ABD ve BM Genel
Sekreteri'ni ikna etmeye calısa-
cak.
Samaras'ın aynca ABD'nin
Türkiye ve Yunanistan'a ayır-
dıği 7/10 oranındaki yardım
dengesinin bozulmarnası için
Yunanistan'a "ek yardım" ya-
pılmasını talep edeceği gibi
Türkiye'ye yerleştirilen Patriot
füzelerinin, ABD üslerinin bu-
lunduğu Girit Adası'na da yer-
leştirilmesini isteyeceği bildiri-
liyor.
YAVUZTÜRK
Irak'ın
butunluğu
korunmalı
WASHINGTON (AA) —
Kuzey Atlantik Assamblesi
Türk Grubu Başkanı ve ANAP
Ankara Milletvekili Zeki Ya-
vuztürk, Türkiye'nin Ortado-
ğu'nun en kısa zamanda barış,
güvenlik ve istikrara kavuşma-
sını ve Irak'ın toprak bütünlü-
ğünün korunmasını arzu ettiği-
ni söyledi.
Körfez bunalımında Türki-
ye'nin katkılannı hatırlatan Ya-
vuztürk, "Bunalımın daha ten-
likeü boyut kazanmadan müm-
kün olan en az acı ve yıkımla
cabucak üstesinden gelinmesi
ve bölgede barış ve istikrann
sağlam temellerinin kurulması
Türkiye'nin en içten dilek ve «r-
zusudur." dedi.
Kuveyt'i kurtarma harekâtı-
nın sürdüğünü kaydeden Ya-
vuztürk, şöyle konuştu:
"Uluslararası camia, saldır-
gana karşı savaşan ittifak güç-
lerine destek yollarını düşün-
meye başlamalıdır. Muttefik ül-
kelerin askerini Arap yaranada-
sının çölünde yalnız bınkma-
malıyız."