Katalog

CUMHURÎYET/18 SPOR 26 OCAK 1991 Ligin 2 yarvsı 42 günlük aradan sonra bugün Sarıyer-Bursa maçıyla başlayacak Savaşıbırak ligebak*# 15 hafta sürecek olan lig maratonunun 2. W yarısı bugün F.Bahçe Stadı'nda oynanacak • Sanyer- Bursa maçıyla başlayıp 19 mayısta oynanacak maçlarla sona erecek. Tfiı G.Saray'm en yakın takipçisi Beşiktaş'm 5 puan önünde başladığı 2. yarınm hayli çekiştneli geçmesi bekleniyor. Gol krallığmda Tanju 11 gol ile başta, onu 10 gol ile Kemal Yıldırım izliyor. Spor Servisi — Ve ligde son yannın perdesi bugün Fenerbah- çe Stadı'nda başlıyor. 15 hafta lürecek olan heyecan maratonu bugün oynanacak olan Sanyer - Bursaspor maçı ile başlayacak, 19 Mayıs 1991'de oynanacak olan maçlarla sona erecek. Lider Galatasaray son yanya yann takipçisi Beşiktaş'ın 5 pu- an önünde Boluspor deplasma- nı ile başlarken, lîderin amansız takipçisi Beşiktaş da yann ken- di seyircisi önünde Gaziantep- spor ile karşılaşacak Trabzon- spor ise ilk yan bekleneni vere- meyen Karşıyaka ile oynayacak. Ligin ilk maçında kendi saha ve seyircisi önünde 6-1 gibi tarihi- nin en farklı yenilgisini alan Fe- nerbahçe ise Aydın'da oynayaca- ğı rövanş maçında galip gelme- yi arzuluyor Ligin son yarısında gol kral- üğı yanşmasmın da çetin ve zevkli geçmesi beklenmekte. 11 gol ile gol kralhğı yarışmasında başta giden Tanju'yu 10 gol ile Kemal Yıldırım takip ediyor. Gol krallığuun diğer adaylan arasında 9 goüe Jarabek, Faruk, Hamdi ve Hami bulunuyor. Ge- çen yılın gol kralı Feyyaz ise 5 golle çok gerilerde kalarak gol krallığı umudunu büyuk ölçüde yitirdi. Lider Galatasaray'da Kosecki ile Rotariu'nun sakatlıklan de- vam ediyor. Sağ baldınndaki ağ- n gectiği takdirde Polonyalı fut- bolcunun takımındaki yenni al- ması bekleniyor. Fenerbahçe'de ise Hakan, Vokri, Gökhan'ın sa- katlıklan devam ediyor. Hakan ile Gökhan sakatlıklan nedeniy- le Aydınspor maçında oynaya- mayacaklar. Vokri'nin durumu ise maç günü belli oiacak. Ba- kırköyspor'un da lig öncesi 3 sa- katı var. Yeşil-SiyahL takımın iki Polonyalısı, Novak ile Araskie- wicz'in yanı sıra kaptan Meh- met'in sakatlıklan geçmedi. Trabzonspor'da ise geçirdiği tra- fık kazası nedeniyle antrenman eksiği bulunan Çukiç, forması- nı giyemeyecek. Ligin ilk yarısıru 14. olarak ta- mamlayan Karşıyaka'da Yılmaz Vural'ın yerine teknik direktör- lüğe Tamer Kaptan getirilirken, Karşıyaka gibi ligde kötu grafik çizip ilk yanyı sonuncu bitiren Zeytinburnuspor'un teknik di- rektörlüğüne de Yılmaz Yüce- türk getirildi. Zeytinburnuspor, Yücetürk'un yanı sıra kümede kalabilmek için ara transferde kadrosunu Şenol 3 (Fenerbah- çe), Jlyas (Galatasaray), Suat (Ankaragücü) ile takviye etti. PUAN DURUMU Galatasaray 1511 3 1İ91336 Beşiktaş İS 8 7-27İ331 Trabzonspor 15 8 4 3321828 Sanyer 15 6 5 4211823 Ankaragucu 15 6 4 5222122 Aydınspor 15 5 6 4262121 Gençlerbnüği 15 6 3 6202321 5 5313020 6 5202418 3 7182218 2 812181. Fenerbahçe 15 Adanaspor 15 Gazıantep 15 Bursaspor 15 Bakırköyspor 15 Boluspor 15 Karşıyaka 15 Konyaspor 15 Zeytınburnu 15 4 7222316 7 5202516 3 8203015 110162713 5 8101911 Baro Futbol Turnuvası • Spor Servisi — Atina Barosu Lycias takımıyla karşılaşacak lstanbul Barosu ekibini belirlemek amacıyla yapılacak futbol turnuvası bugün başlıyor. Bugün saat 10.30*da Türkkan Spor Tesisleri'nde Baro Başkaru ile Gazeteci- Yazar Hıncal Uluç'un vunışuyla başlayacak ilk maçın hakemliğini, Gazeteci-Yazar Ali Sirmen yapacak. Eltopunda rakiplerittıiz • ANKARA (AA) — ttalya'da 12-24 mart tarihleri arasında düzenlenecek (C) Dünya Bayanlar Eltopu Şampiyonası'nda Türkiye'nin grubundaki rakipleri belli oldu. (B) grubunda yer alan Türkiye, sampiyonada sırasıyla Macaristan, lspanya, tsviçre, Çekoslovakya, Israil ve Yunanistan ile oynayacak. ttalya gelmiyor • ANKARA (AA) — Masatenisi MiÜi Takımı'nın, Avrupa Birinci Liginde ttalya ile oynayacağı beşincilik-altıncılık karşılaşması sorun oldu. ttalya, Körfez savaşıru gerskçe göstererek Türkiye'ye gelmeyeceklerini bildirdi ve iki maçın da ltalya'da oynanmasını istedi. Arçelikve G.Sigorta galip • Spor Servisi — Türkiye Bayanlar Voleybol Ligi'nde dün yapılan maçlarda Arcelik, ENKA'yı 3-1, Güneş Sigorta ise Türk Hava Yollan'nı 3-0 yendi. Altdı 85 mflyon verdi • Spor Servisi — Izmir At Yanşlan neticesinde 6'h Ganyan 6-2-6-11-12-7 kombinesini bilenler 85.850.355^- TL. kazandılar. Günün programı FUTBOL 1. LİG 13.30 lstanbul (Fenerbak- çty. Sanyer - Bursaspor 2. LtG (A Gruba): 1330 Istanbul (Beykoz): S.Beykoz - Eskise- hirspor, 1330 (Vefa): F.Kara- gümnik - Rizespor, 13.00 An- kara (Cebeci lnönü): PTT - Nevsehir. BASKETBOL tstanbul (Lütfi Kırdar): 15.00 ÎTÜ - Kolejliler, 16.30 Galatasaray - Tofaş, tzmlr (Autürk): 17.00 Karşıyaka - Beşiktaş, Kocadi (AUrurk): 16.30 Nasas - Efes. VOLEYBOL İsUnbul (Burhan Felek): 12.001ÜSBK - Vakıfbank (B), 13.30 Eczacıbaşı - E.Bankası (B), 15.00 Eczacıbaşı - Halk Bankası (E), (Caferaga): 11X0 Pasabahçe - Kolejliler (E), 14.00 Fenerbahçe - Makospor (E), 15.30 Arçelik - S.Fila- ment (E), Ankara (S.Sırn): 12.00 KKK Gücü - TMO (2. Lig), 13.30 Z.Bankası - E.Bankası (E), TVde spor Spor Servisi — Türkiye li- ginde bugun oynanacak olan Sanyer-Bursaspor karşılaşma- sı saat 13.30'dan itibaren tele- vizyonun 1. kanalından nak- len yayımlanacak. Televizyo- nun ikinci kanalında saat 13.00'te Avnıpa Artistik Pa- tinaj Şampiyonası'ndan gö- rüntüler ekrana gelecek. Surl'de saat 15.00'te ise su sporlan programı yayımlana- cak. Fenerbahçe 2. yan için umutlu... HALtT DERİNGÖR Fenerbahçe ikinci yanya, sakatlıklan geç- miş olan Rıdvan, Vokri ve de Hakan ile be- raber başlayacak. Bu durumda hem futbol- cular hem de taraftarlar ikinci yanya umut- la bakıyorlaı. Fcnerbahçe'yi son kez, Kartal özel karşı- laşmasında izledik. Bu karşüaşmada Rıd- van ve Vokri de oynadı. Gerçegi söylemek gerekirse, o günkü kar- H her ikisi de beklenen duzeyde de- l ki yp y ğildi. Rıdvan belki kendine özgü birtakım klas hareketler yaptı. Bu hareketler karşı- sında, sakatlığının geçmiş olduğu da açık- ça belh oluyordu. Ne var ki Rıdvan, henuz sakatlık kompleksini kafasından atamamış görünüyordu. Bu yüzden de kendini tam anlamı ile oyuna veremiyordu. Bu komp- leksini, her topa girişte gördüm. E|er Rıd- van bu kompleksten kurtulursa, ikinci yan taraftarlar "gercek bir Rıdvan" izleyebilirler. Vokri'de i«ajıe yazık ki hiç bir degişikh'k göremedik. MaşaUah kilolan yine yerinde. O, bir anlamda masal kahramanı gibi. Adı var, ama kendbi yok. Ashnda biz böyle ma- sallara alışmış bir ülkeyiz. Böyle olmasay- dı ülkemizde hiç kimsenin futbol değerini bilmedigı bu futbolcuya 2 milyara yakın pa- ra verilir miydi? Kartal maçında izledigimiz Vokri, bekle- neni veremediği için morali bir hayli bozuk- tu. Sahada gole gitmek için değil de, âdeta gole gitmemek için ölü sahalarda dolaşıp dunıyor. îkili mücadeleye de geç giriyor. Sa- nınm bu gidişle masallardaki Vokri'yi bile bulmak zor oiacak. Sakathğı geçti denilen Hakan, Kartal ma- çında oynatılmadığı için kesin bir yargıya vaımak zor. Ancak oynatüsa da oynatüma- sa da daha önceleri bu genç futbolcu için bir değer yargımız var. Bu çocuğun fıziksel yeteneklerine diyeceğimiz yok. Ancak bu yetenekleri kafası ile birlikte bir ahenk için- de çalışamıyor. KötU hareketlerinden bir tOrlü dönüş yapamıyor. Kartal karşılaşmasında algıladığunız ka- dan ile Hiddink, Fenerbahçe'nin ilerideki üçlüsünü; Rıdvan, Vokri ve de Sercan'la kurmak istiyor. Hiddink böyle düştinüyor- sa doğrudur diyelim. Ancak bizim de ka- famızda önemli olmasa da başka bir doğ- ru var. Fenerbahçe'nm Ueri uçta oynayacak Sercan, Vokn, Rıdvan ve Aykut gibi 4 fut- bolcusu bulunuyor. Bize göre bu dörtluden takımda oynaması tartışılmayacak olan tek oyuncu Aykut'tur. Bu futbolcu, Hakan'ın aksine iyi bir futbol kafasına sahip. Bu ya- pısı sayesinde fizik yapısını ve de yetenek- lerini daha da randımanlı hale getiriyor. Ge- çen yıllarda, gol krah olması, bu yıl da kri- tik maçlarda attığı gollerle Ukıma nefes al- dırması bu ozelliklerinden kaynaklanıyor. Bütün bunlara karşın Kartal maçından son- raki antrerunanlannda ızledi|im Fenerbah- çeli futbolculann ikinci yan için moralle- rinin yüksek olduğunu gördüm. Ligi kay- betseler dahi kupayı alacaklannın inancı içindeler. A v r u p i l ^ ş y lar kategorisinde Fransu Surya Bonaly rakiplerini geride bırakarak şampiyon olmayı ba- janİL Fransa'ya uhıslararası paünaj şampiyonalanndaki ilk madalyasını kazandıran Bonaly, mart ayında yapılacak Dünya Şampiyonası için de iimit verdi. Teniste final günleri Bugün bayanlar, yarın erkekler Spor Servisi — Avustralya'nın Mel- bourne kentinde yapılan Avustralya Açık Tenis Turnuvası'nda finalistler belli oldu. Yan final maçlarında Pat- rick McEnroe*yu yenen Ahnan Boris Becker ve dünyanın 1 numaralı erkek raketi Isveçli Stefan Edberg'i yenen Çek tvan Lendl finale yükselen tenis- çiler oldular. Bayanlarda fınali oyna- yacak isimler daha önce belirlenmiş ve Yugoslav Seles ile Çek Novotna final vizesi almışlardı. Bugün oynanacak bayanlar finalin- de dünyanın 2 numaralı tenisçisi Yu- goslav Monica Seles, istikrarh bir te- nisci olmasına rağmen büyük bir ba- şansı bulunmayan Çekoslovak Jana Novotna ile karşılaşacak. Seles yan fi- nale çıkana kadar fazla zorlanmama- sına rağmen, yan final maçında son anda aldığı sayılarla finale yükseldi. Fernandez ile oldukça zorlu bir mü- cadele yapan Yugoslav tenisçi durum 1-1'ken, son seti tie-break ile 9-7 almayı başardı. Novotna ise finale gelene ka- dar turnuvamn en iddialı isimleriyle karşüaştı. Çeyrek fınalde Grafı, yan finalde Sanchez'i yenen Çekoslovak tenisçi daha önce de Garrison'u eleme- yi başarmıştı. Erkeklerde final yann oynanacak. Turnuvamn 2 numaralı seri ba$ı Al- man Becker, 3 numaralı seri başı Çek Lendl ile karşılaşacak. Lendl bu tur- nuvamn gedikli finalisti ve galibi. Son iki yüın şampiyonu Lendl, bir kez da- ha kazanarak Ust üste 3. Avustralya Açık Tenis Şampiyonluğunu kazan- mak istiyor. 3. ligde 2 maç ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosv) — Türkiye Üçüncü Futbol Ligi'nde Tat- van'da bugun oynanması gereken Sil- vanspor - Ağnspor ve 27 ocak pazar günü (yann) oynanacak Biüisspor - Şanlıurfaspor karşılaşmalan Ueri bir tarihe ertelendi. Futbol Federasyonu'- ndan yapılan yazılı açıklamada, gü- venlik nedeniyle bu iki karşılaşmanın ileri bir tarihte oynanacağı belirtildi. Sedirdeki Fenerbahçelîler ÜSTÜN AKMEN Insaf nedir bilmez kurtlar tarafından içi sürekli kemirilen Fenerbahçe'de, danışman- lık görevini üstlcnen, tüzükte yetki verilen hallerde karar ve iç denetim organı olan Yüksek Divan Kurulu bugun toplaıuyor. Kesin olan şu ki, toplantıda örneğin eski taahhütler hesabı bu kez de gündeme gel- meyecektir. 'Sabık tktidar'dan hiçbir öde- mede bulunmayan bir üyenin 250 milyon- luk borcunu, Yönetım Kurulu'nun hangı yetki ile südiğini denetçiler gene soramaya- cak, keza "Bana da ne soritr vtrildi, ama ycrİM geürilmedi. Ben de ödemiyonun" di- yen, 1 milyar 114 milyon liralık "taahhüt- sever"in adım kimse açıklayamayacaktır. Boylece, "Ptki ya bana verdikleri söder n'o- tocak? Onlar tttzük dejişlklitl konusUDda- U vaatkrini ycriııe getirdfler mi? Ödemiyo- nun. Bnynrsunlsr ihrmç etsinler" diye bu- yuran eski parah Bay Başkan ve taahhüt ederek "iktidar" olmuş taahhüdünü yerine getirmezlerin kulüpten ihraçlannın gerekip gerekmeyeceği konusunu uygarca tartışma- ya kimse açamayacaktır. Oysa bu toplantı bir şanstır. "Ohnayan" organizasyondaki yeri merkezi olduğu için kendini iktidar belleyen ve Aşık'la "aşık" atan, 'iktidar"lar deviren, "iktidar"lar ge- tiren "Başpiskopos" cumartesı günü özel olarak dinlenebilir. Başpiskopos'un kapı- kullan Vefa Küçük ile Köksal Ozbek neden yöneticiliği bir kenara aüp, el altında bu- lundurulan görevli sınıfını seciyorlar, sonı- labilir. Hakan'ın adalesinde yırtık var mıy- dı yok muydu? tyiniyetle, modern düşün- ceyle, bir avuç uzmanla kunılan Sağlık Ku- rulu hem Rıdvan'ın hem de Hakan'm teda- visinde yanıldı mı? Bu kurulun başkaru Dr. önder Dai hesap vermek üzere kürsüye ça- ğınlabilir. Kulübün kısa ve orta vadeli ticari borç- lan ya da şahıslann alacaklan ne kadar, ka- nuni borçlar ne düzcyde, geür-gider farkı ya- ni zarar 1990 sonu itibanyla hangi milyar- lara vumyor, bu toplantıda Denetleme Ku- nılu'ndan sorulmalıdır. Bağış makbuzlan üzerinde yolsuzluk yapan yetkiliye ne ceza verildi, açıklanmah, suiistımale uğrayanla- nn haklannın nasıl ve ne şekilde iade edi- leceğine artık bir yontem bulunmalıdır. Bas- ketbol şubesinin başanlan nasıl motive edi- liyor, atletizm şubesi dağıhyor mu, öğrenil- melidir. Futbol takımı teknik direktörünün tercümanı ile fizyoterapistin aylık ücretle- rini belirleyen hesapbilraez ise kendini hem Yüksek Divan Kurulu uyelertne hem de ba- sın mensuplanna tanıtmalıdır. Geçici başansızlıklar, bozgunlar değildir 'Tenerbabçe' için önemli olan. önemli olan, Yüksek Divan Kurallan'nda "riijada mnhallebi yediren" kronik konuşmacüann azalması ve de divan toplantısına katılan- lardan koy odasında sedirlere yayümışcasına sohbet eden çoğunluğun giderek duşünmeye başlamasıdır. Devekuşu zihniyetlilerin art- maması, yanı sıra tartışma ortamına ve de- mokratik karar alma yontemine alışılması- dır önemli olan. Çünkü seksen dört yıllık Fenerbahçe'nin varîıklannın değerini maksimum düzeye çı- kararak öncelikle ekonomik özgurluğun ka- zarulması, muhtelif faaliyetlerin uyumlu ha- le getirilmesi, çeşitli bölümler arasındaki ilişkilerin saptarunası ve Fenerbahçe'nin ku- rumlaşmasından sonra spor sahalannda el- de edilecek başanlar, nice zaferler, bilim- sellik arenasında fikir üretilmesine yakın- dan bağlı. Sedirdeki 'Tenerbahce"liler artık bugün uyanmalı. SPORDA DtYALOG ABDÜLKADtR YÜCELMAN BU tŞ EKİP IŞt — BU çok iyi bir eklp oluşturdak. Bunu Camd Trophy'de de yaşanustık. Gürel-Deveçi'600 kilometre patlak frenle gittik' GALtP GÜLER — 1958'de Ankara'da doğdu, Ankara Koleji'ni, lstanbul Diş Hekjmüği Fakültesi'ni bitirdi. ABD'dc 2 yıl master yaptı. Sutopu milli takımında 110 kez milli oldu. 1988 yılında Camel Trophy'ye katıldı ve kazandı. ALİ DEVECt — 1958'de tstanbul'da doğdu. Saint Benoit'yı bitirdikten sonra Isveç'te ekonomi eğitimi yaptı. 1988 yılında Galip Gürel ile birlikte Camel Trophy'ye katıldı. Meslek olarak ticaretle ilgileniyor. Galip Gürel'i sutopu milli takımından ta- nıyoruz. Hatta bu köşenin okurlan onu suto- pu milli takımımn kaptanı olarak yaptığımız söyleşiden de ammsayacaklardır. Ancak bu kez gerek Galip Gürel, gerekşe Ali Deveci ile katıldıkları Paris-Dakar rallisinde 402 araç arasında Rangerower ile 38'inci olma başan- sından dolayı bir kez daha karşılaşıyoruz ve onlann ilginç öykülerini öğreniyor. — Biriniz diş nekimi, diteriniz ise ekono- mist, dogrnsu benim en çok merak ertigim ko- nu Paris-Dakar gibi gerçekten çok zor bir ola- ya neden soyundugunuz. Nasıl gerçekleşti bu olay? AD — Ben Galip ile çok eski arkadaşım. Be- nim bir cipim vardı. Boş zamanlanraızda cip- le dağ bayır dolaşır, kendimize zor parkurlar seçer ve ne bileyim, kendimize göre bir spor yapardık. Kilyos'ta, 'Belgrad Ormanlan'nda geçirdiğimiz hafta sonlan ile gunlerimizi ge- çirirken gazetede ilan gördük. Daha doğnısu Galip de ilaru görmüş ben de, birbvrimizden habersiz ilana cevap gönderdık. Sonra ogren- dik ki ikimizi de çağırmışlar. İlk sene kazana- madık seçmeleri. Ama yılmadık. Daha ciddi tutalım işi dedik. tkinci sene seçmeleri ka- zandık. GG — 1988'de ilk kez Camel Trophy'ye ka- tıldık. Endonezya'da Sulavesi'de birinci ol- duk. Bu çok büyük bir olaydı ve, gerçekten Türkiye için gurur verici bir olaydı. — Sonra da Paris-Dakar'a girelim dediniz. GG — Dedik ama nasıl katılacağımızı da bilmiyorduk. Sadece düşünüyorduk ashnda. Işte o sırada Camel bize teklif yaptı, "katılır- nusjnız" diye. Havada atladık teklife. — Hiç akunudan en ufak bir tereddiit geç- medi mi? AD — Geçmedi. Zaten bu iş ekip işidir. Biz Galip'le çok iyi bir ekip oluşturmuştuk. Bu- nu Camel Trophy'de de yaşanustık. — Camel Trophy'deki tecriıbeniz mutlaka Paris-Dakar ralûsi icin yararlı olmuştur. GG — Ashnda bu iki yanşı bu-binnden ta- mamen ayırmak lazun. Camel Trophy'de mut- laka büyük mücadele var, heyecan var, ama nereye gelirseniz geliniz, sonunda amatörsu- nüz. Paris-Dakar rallisi ise ta- mamen profesyonel bir iş. Ca- mel, dünyadaki en büyük amatör organizasyon. Yanşü- ğınız arabalar eşit, hatta ekip- krin birbirine yardımı esas ab- ruyor ve toplu halde çıkılıp yi- ne toplu halde, birbirlerine yardun edilerek son noktaya ulaşılıyor. Paris-Dakar ralli- sinde araçlar, modeller, araba- lann güçleri her şey defişik. Onu bırakuı herkes en önce varabümek için neredeyse bir- birini öldurecek. Kısaca Ca- mel Trophy doğaya karşı in- san gucünun birleşmesi, Paris- Dakar ise dünyanın en büyük profesyonel rallicüerinin katü- dıklan dünyanın en büyük ral- lisi. Farkı bu derecede büyük. — İyi ama Türkiye'de profesyonel rallici- lik olmadıfına göre sizi dünyanın en buyük profesyonel yanşına nasıl aldılar? AD — Biz yine amatör girdik. Daha açık- çası bu ralliye kimin gireceğine bakıyorlaı. "Kim b« adamlar" diye. Sıradan adam olsak bize de kimse kulak asmazlardı, ama arkamız- da Camel gibi güçlü bir isim var. Onun adına gireceğimize göre bize "Bunlarda iş var" de- miş olmaları gerekiyor. — Size verilen arabamn değeri neydi? GG — Arabanın değeri galiba 250 bin do- lardı. Ama bu yanşın Camel'a maliyeti yuvar- lak bir hesapla 450 bin doları buldu. — Bu denli bir başandan sonra artık ama- töriiz diyemezsiniz. Bu yanş size ne kazandır- dı? GG — Parasal olarak hiçbrr şey. Biz hâlâ amatöruz. Ama çok şey kazandık paramn dı- şında. — Yanştaki başanlı dercceylc mutlaka transfer teklifi almışsınızdır. AD — Henüz almadık. Çünkü çok daha ye- ni bir olay. Ama olabilir. — Kaza geçirdiniz mi? GG — Geçirdik. Bir Isuzu çarptı bize ar- kadan, sonra kaldı adamcağız orada. Sonra bizim egzozumuz patladı, frenler patladı. 600 kilometre frensiz gittik. — Yanlış anlamadım galiba, 600 kilometre frensiz gittink. GG — Evet, taşlıktı. Çöl olsa korkmazdık ama bir hayli endişe duyduk doğrusu. Arada bir el freni kullanarak idare ettik vaziyeti. Son- ra çölde bir büyük çukura girdik. Şansımız varmış, yoksa o çukurda kalabilirdik. — Camel olarak size mutiaka yardım eden bir ekip vardı. AD — Vardı. 8 kişilik bir yardım ekibi. 1 araba, 1 kamyon, 1 uçak ve 4 mekaniğimiz vardı. Birinci gelen Citroen'i kııllanan Vata- nen'in ise 14 kamyon ve 40 mekaniği olan bü- yük bir yardım ekibi vardı. — Çolden geçüniz Ubil. Çok sıcak olmu- yor muydu, arabalann su kaynatması gibi bir V/amel Trophy doğaya karşı insan gücünün birleşmesi, Paris-Dakar ise dünyanın en büyük profesyonel rallicüerinin katıldıklan dünyanın en büyük rallisi. Herkes bu yarışta en önce varabümek için neredeyse birbirini öldurecek. problemi olmadı mı? GG — İki çölden geçtik, hemra söyleyeyim gelecek yıl daha fazla çölden geçilecek. Çün- kü parkuru biraz daha zorlaştırmak istiyorlar. Arabalann su kaynatmaması için gerekli ön- lemler alınmış. Yani özel önlemler. Hava sı- caklığı arabamn içinde 40 dereceye kadar çı- kryordu. Ama geceleri de sıfınn altındaydık hep. — Gttnde kaç saat araba koDandnuz? AD — Zaman oldu 16 saat kullandık, hiç durmadan, 8 saatin altına da hiç düşmedik. — Geceleri nerede yattyordnnoz? GG — Çadırda kalıyorduk. Ama biz Ali ile birlikte tstanbul'dayken bu konuda kendimi- zi hazulanuşUk. Çadırda gecelemeler, güç ko- şullar alUnda yaşamak gibi. Bunun da çok fay- dasıru gördük. — Yanşın kaza bfiancosunn biliyor musu- nnz? GG — 4 araba, bir motor yandı, 100'e ya- kın araba da yolda kaldı. Paris Match da 2 araba kaza geçirdı. — Ya mali bilançosu nedir bu yanşın? AD — Biz kaba bir hesap yaptık 150 mil- yon dolar bulduk. — Yani 450 miryaruk bir yanş. Gerçekten çok büyük bir organizasyon. Peki bir de ölum olayı var? Ne olduğu anlaşddı mı? GG — Anlaşılmadı. Bir kamyon şoförûy- dü ölen. Ama kimin, niçin ateş açtığı anlaşıl- madı. "Yamyam dnsi Tuarekler denilen ka- bileden birisi olabülr" dendi. Ama olay ka- pandı gitti. Tabii üzücü bir olaydı. Ertesi gün- kü özel etabı iptal etmeselerdi doğrusu çok ka- za olurdu, çünkü moraller hemen hemen sı- fırdı. — Ortadogo'dan gelen haberier de moral bozmadı mı? GG — 2 Irak uçağmın Moritanya'ya geldi- ğini ve Saddam'ın ailesini geıirdiğini duyduk. Ama savaş daha başlamamıştı. — Başuuzdan geçen ilginç bir olayı anlata- bilir misiniz? AD — Benim çok korktuğum bir olay ol- du. Marsilya'ya geldik, arabarruzı vapura yük- ledik, o sırada bir Türk aile çıktı karşımıza. Çok ilgi gösterdiler bize, biz de onlara. Ama adam heye- canlı bir tip, arabasını ileri geri derken Galip'in ayağının us- tünden geçmesin mi? Düşü- nün yanşa giriyoruz, Galip'in ayağının üstünden araba geçi- yor. öyle korktum ki, haya- um boyunca unutamayaca- ğım. Neyse ki Gahp'in ayagı sağlammış. — Böylesine güç bir railide 38'inci olacağuuzı duşündü- nöz mn? AD —- Çok açık bir cevap vereyim. 38'inci olacağımızı düşünseydik, daha iyi bir de- rece yapardık. Gerçi kendimi- ze güveniyorduk ama yine de amacımız bitirmekti sadece. — Benim merak ettigim bir konu da şu: Ba- kıyonız bu üp yanşmalara kaülanlar ya mü- hendis ya hukukçu ya da sizler gibi doktor ve ekonomist. Oysa bu bir macera degil mi? Ne- den hep kültürlü ve sosyal yasamda belli bir düzeye vükselmiş insanlar bu gibi macera ola- yına giriyor? — Paris-Dakar yanşı egoist bir yanş, acı- masız. Ama Trophy'de öyle değil. Orada yar- dımlaşma var. Onun için hep kültürlü insan- lan anyorlar. Bunu hobi olarak da kabul ede- bilirsiniz. Ama tek kelime ile macera değil. Çünkü iş sadece maceraperest ohnakla bitmi- yor. Organizasyon var işin içinde. Yani katı- lanlann yuzde 90'ı kültürlü, ciddi ve işi gücü olan insanlar. — Bana göre galiba nayaü boyunca ciddi işlerie ugraşan, belli bir düzeye gelmek için ug- raş verea insanlar belki bir macera >aşamak istegiyle bu gibi yanşlara katılıyorlar. Yani ic- lerindeki bir öziemi yaşamak istiyorlar. Siz de öyle misiniz? AD — Dediğiniz doğnı olabilir. Bir tutku olabilir. — Bir de Gattp'in yanşın birindsi Vataneo- in dişini tedavi ettigi haberi var. Dogru mu? GG — Bir diş hekimi olarak nerede olursa olsun yanımda daima çantamı taşınm. Yanş sırasında Vatanen'in dişi ağnmış, ben müda- hale ettim, hikâye bu. — Kaç ülkeden geçtiniz ve bu alkeler içta düşundükleriniz aeler? GG — Fransa, Libya, Cad, Nijerya, Nijer, Mali, Moritanya ve Senegal'den geçtik. Bun- ların içinde en gelişmişi Libya'ydı, gerisini siz düşünün. — Peki benim sonnayı unuttugum, sizin ba- na anlatmak istediginiz bir şey var mı? GG — Var. Ali bekâr, kime teşekkür ede- ceğini bilemem. Ama ben, bana en az Ali ka- dar destek olan eşime, gazeteniz aracılığıyla teşekkür etmek istiyorum. O bana destek ol- masaydı ne Camel Trophy'ye ne de Paris- Dakar rallistne katılabilirdim.