Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 OCAK 1991
KİTAP
KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
Bostancı Kitap Şenliği
• KiUtör Servisi — Istanbul Buyükşehir BcJediyesi
Deniz Işletmeleri Gcnel Müdürlüğu ile Cumhuriyet Kitap
Kulubü'nun birlikte tasarladıklan Bostancı Kitap Şenliği
Bostancı Deniz Otobüsü Iskelesi'nden dün başladı. Her
15 günde bir çeşitli yazarlan konuk edecek olan şenlik
okurla yazan bir araya gctirirken Körfez krizi içinde
yazarlann kitaba sahip çıkmaanı amaçlıyor. Acılışı dün
yapılan şenliğe Salâh Birsel, Muzaffer Uyguner, Asım
Bezirci, Vedat Gûnyol, Arif Damar, Mehmet Başaran,
Halim Uğurlu, Melissa Gürpınar, Ahmet Miskioğlu ve
Sabahattin Kudret Aksal gibi yazar ve şairlerle az sayıda
kitapsever katüdı.
MÖZİK
Mozart'a savaş engeli
• VtYANA (Reuter) — Körfez savaşı, Mozart'ın 200.
ölüm yıldönümü etkinliklerini de etkiledi. 1991 yılı
boyunca sürmesi tasarlanan Mozart şenliklerinın
Avusturya'da düzenleyicisi Prof. Peter VVeiser, kutlamalar
için Avusturya'ya gelmesi beklenen ziyaretçılerden
birçoğunun biletlerini iptal ettirdiğini açıkladı. Viyana'da
sahnelenen "Lucia Scilla" adlı Mozart operası genellikle
boş sıralara oynandı.
Rio'da rock dalgası
• Kültur Servisi — Rio de Janeiro rock müzik
festivalıyle dalgalanıyor. 18 ocak günü Prince ve Joe
Cocker'm katıldjklan konserle başlayan raüzik maratonu
26-27 ocak günü Wham'le sona erecek. 120 bin kişiyi
konuk eden Maracana'da bu sayı her akşam tüm Güney
Amerika'dan süren akınlarla kabanyor. Maracana'daki
itiş kakış ortamında şimdiye dek bir genç yaşamını
yitirdi, yüzlerce genç de çeşitli yerlerınden yaralandı.
Ilgıliler konserlen Cumhurbaşkanı Fernando Collor De
Mello'nun çocuklannın da izlediğini belirtiyor.
•r
Pop müzik ve savaş
• Küllur Servisi — Körfez krizi muzik endüstrisini de
olumsuz etkiledi. Her yıl Fransa'nın Cannes şehrinde
yapılan Uluslararası Plak Sanayi Fuan'na (MIDEM)
terörden çekinen birçok ünlü sanatçı katılmayacağını
açıkladı. Dün başlayan fuara "en iyi soul, caz sanatçısı"
ödülü verılecek olan Ray Charles ile Quincy Jones
katılmayacaklannı açıkladılar. Terörden çekinen sanatçı
listesine Gipsy King de eklendi. Ingiliz sanatçı Jimmy
Sommerville de ulkesinde kalmayı tercih etti. Diğer
tarafta Kuzey Afrika kökenli sanatçılar ise "sıyasi
gerekçeler" Ûe bu fuara katılmama kararı aldılar.
SINEMA/ATİLLÂ DORSAY
26 OCAK 1991 SAAT: 15.00
"Yakıh Dönem Türk Şiiri"
Hilmi Yavuz
Etünlikler ücretsizdir.
ÎÜİKTİSAT FAKÜLTESIMEZUNLARICEMIYETÎ
Cumhuriyet Cad. 27/6 Taksim Tel: 150 50 34, 150 16 42
INDIRIM
\liiili) Collection
Aşkın bedelini ağır ödeyen güzel denizkızının öyküsü sinemalarda
Disney'inkeyîflî düş dünyasıDeaizkın (Little
Mermaid) / Yönetim ve senaryo:
John Musker ve Ron Clements /
Müzik: Alan Menken / Şarkı
Sözleri: Howard Ashman / Bir
Walt Disney yapırru (Emek,
Reks, Akün vs.)
Walt Disney'i nasıl bilirsiniz? Gelmiş-
geçmiş en buyük canlandırma sinema-
cısı olarak, değil mi? Bu alanda daha
1920 soniarından başlayarak yapılabile-
cek olan her şeyi yapan, denenebilecek
her şeyi deneyen, canlandırma sinema-
sını ayakları üzerine oturtan ve ardında
bir imparatorluk bırakarak ölen adam!...
Gerçi daha sonra (1970'lerde) Walt Dis-
ney karşıtı, giderek düşmanı bir akım ge-
lişmedi değil: Sanatçımn ve şirketinin
fiİmlerini 'doganın kötii bir kopyasT ola-
rak niteleyenler, Disney kahramanlanmn
çocuklara 'şiddet ve kötülük aşılayan'
kavgacı, sert tavırlannı eleştirenler ve
Disney imparatorluğuna alternatif ara-
yanlar oldu. Ama hiçbiri Disney yapım-
lannın düzeyine erişemedi. Bir Fransız
eleştirmeninin alayla belirttiği gibi
"TV'de bize kilo\la sunulan sözümona
çizgi filmlerde, ancak kımddayan kahra-
manlann yanında" Disney filmleri hâlâ
alanın başyapıtları olarak kalıyor.
Ve bu başyapıtlar ne yazık ki yeni ku-
şaklarca bilinmiyor. Disney'in 'Pamuk
Prenses ve 7 Cuceler', 'Bambi', 'Peter
Pan', 'Fantazya', '100 Dalmaçyalı' vb.
filmleri dunya sinemalarında (özellikle
Noel tatillerinde) surekli yeniden göste-
rime sunulurken, bu filmler bizde kaç
yıldır görulemez durumda. Geçen aylar-
da TRT genel mudürunün, Disney'in
canlandırma filmlerinin de satın alındı-
ğına değgin açıklaması bu açıdan çok il-
gimizi çekmişti. Ne yazık ki bu açıkla-
ma gerçekleşmedi.
Ve bu arada, Disney şirketi, yaklaşık
30 yıllık bir aradan sonra, uzun metraj-
lı ve konulu çizgi filmlere parlak bir dö-
nüş yaptı. 'Oliver ve Arkadaşlan'ndan
sonra kotarılan 'Küçük Denizkızı', tüm
ANDERSEN MASALINDAN — John Musker ve Ron Clements'in Hans Christian Andersen'in masalından uyarladıgı
ve yönettigi film, yalnız küçüklere degil büyüklere de yoneiik bir mizah dtizeyi taşıyor.
dunyada büyük coşkuyla, ilgiyle karşı-
landı. Ve bu film bıze dek geldi. Böyle-
ce genç seyirciler, yıllar sonra Uk kez ger-
çek bir Disney fîlmiyle karşılaşma fırsatı
elde ediyorlar.
Bu, gerçekten de çok guzel bir fırsat.
Çünkü 'Kiiçük Denizkızı', her ne kadar
canlandırma sinemasının özellikle
TVden pek alıştığımız klasik verileri ve
özellikleriyle başlar gibi gözükse de, kı-
sa surede Disney damgası üste çıkıyor.
Yani inanılmaz bir çaba, sabır ve emek-
le (kuşkusuz aynı ölçüde de sermayeyle)
gerçekleştirilmiş ve kısa surede kendi ku-
rallarını, yasalannı ve değerlerini baskın
kılan bir dunya... Yalnız kuçuklere de-
ğil, buyuklere de yoneiik bir esprı duze-
yi... Ve duygusalhkla mizahı harman
eden son kerte hoş bir müzik (En iyi film
muziği ve 'Under the Sea' adlı şarkıya
en iyi şarkı Oscar'ları). Bu Hans Chris-
tian Andersen masalı, Disney 'külliyatı
1
na yine bir dızi unutulmaz ve şimdiden
ölmezleşmiş kahraman ekliyor: Bir insa-
na tutulmanın bedelini ağır ödeyen gu-
zel denizkızı, tüm yakışıkuların özellik-
lerini kendisinde toplamış 'dıişler pren-
si', 'kötülüklerin anası' denizcadısı Ur-
sula, her turlu deniz hayvanının aman-
sız düşmanı Fransız aşçıbaşı, sevgililerin
en buyük yardımcısı sakar yengeç Sebas-
tian... Ve denizaltı duygusunun egemen
olduğu, elbette ki tum bilinen fızik, yer-
çekimı ve denge kurallarına meydan
okuyan bir git-gel, bir karmaşa!...
'Kiiçük Denizkızı'na kuçüklerinizi
mutlaka yollayın. Ama onları yalnız bı-
rakmamak bahanesiyle siz de görün bu
filmı!.. Disney'in kayıp, ama hep bir duş
olarak uzaklarda varolan dunyasını bun-
ca yıl sonra yeniden bulmak az keyif de-
8U.
Chris Colombus'unyönettiği 'Evde TekBaşına9
birçocukfilmi
Evde unutulan yaramaz silahşörEvde Tek Başma (Home Alone) / Yönetmen: Chris Colombus /
Senaryo: John Hughes / Oyuncular: Macaulay Culkin, Catherine
O'Hara, John Heard, Joe Pesci, Daniel Stern, John Candy / Bir FOX
filmi (Site, Süreyya, Beyoğlu, Şafak, Ankara Kızıhrmak, Derya Sanat)
'Kutsal aile'ye adanmış bir seri film-
den sonra Amerikan sınemasından ge-
len 'Evde Tek Başına', bu kez 'kutsal ai-
le'nin kutsal sığmağmı, yani *evf ele alı-
yor. Kalabalık ailesi tarafından bir No-
el yolculuğu eşiğınde evde 'unululan' 8
yaşmdaki küçük Kevin, elbette ki Anglo-
sakson uygarlığının kalesi olan evini,
'vuva'sını, kuçük yaşına karşın koru-
maktan geri kalmayacaktır. Gerçi küçük
Kevin, her küçuk ve yaramaz velet gibi
ailesinden şikâyetçidir, onlann bir sabah
birden çekıp gitmelerini, bir akşam ön-
ce ettiği duarun sonucu sanacak, aılenın
birden 'ortadan yok olduğunu' duşüne-
cek ve bunun getirdiği tum keyfi sürme-
ye, koca evde istediği şcyleri yapmaya
(yasak olanlardan başlamak üzere) da-
Iacaktır. Ama ev, Amerikan toplumunun
korkulu rüyası olan *ev fareleri'nin, ya-
ni özellikle tatil dönemlerinde işlerini yo-
ğunlaştıran hırsızların tehdidine uğradı-
ğında, küçük Kevin, yeterince çocuk fil-
mi ve TV dizisi izlemiş her fırlama Ame-
rikan çocuğu gibi alacağı onlemler, ku-
racağı tuzaklar ve yerleştireceğı mekaniz-
malarla, hırsızlan perişan etmeyi bilecek-
tır!..
'Evde Tek Başına', kesinlikle bir 'ço-
cuk filmi'. Chris Colombus'un daha on-
ce Spielberg'e yazdığı senaryolar ('Greın-
linler', 'The Goonies', TV'de izlediğimiz
oldukça keyıfli bir 'Genç Sheriock Hol-
mes') bir yana, ilk onemli yönetmenlik
deneyimi olan bu film, hemen hemen
yalnızca kuçuk seyircilere yönellk. Ger-
çekten de evde aile denetimi olmadan ya-
payalnız kalmak, yasak olan her şeyi
yapmak, gizli çekmeceleri açıp şeker ve
çikolatalara saldırmak her çocuğun duş-
lerinden biridir. Küçük Kevin, bu alan-
da tüm gizli çocuk özlemlerine 'tercu-
man oluyor'. Gerisi, temposu iyi ayarla-
namamış, özellikle final öncesinde an-
lalımı tavsıyan bir film. Ama kimi çok
hoş sahneler (eski bir gangster Plminin
kullanımı veya hırsızların evde başları-
na gelenler), Joe Pesci ve Daniel Stern-
in unutulmaz hırsız parodilerı ve küçuk
Macaulay Culkin'in rahathğı, filmin iz-
lenmesine yardımcı oluyor. Ancak tüm
bunlar, bu filmin ABD'de tûm diğer
filmleri geçip hasılat rekorları kırması-
nı doğrusu kolay açıklayamıyor. Ame-
rikan sinema sanayiinde kuçuk yaştaki-
lerin, onlann sinemaya gitme ve yanla-
rında büyüklerini de sürükleme alışkan-
bklarının bir sonucu olsa gerek bu. Ama
aynı zamanda koca bir ulkenin film ya-
pımının hangi kriterlere ve hangi zekâ
düzeyine teslim oldugunu görmek de ol-
dukça hazin!...
'Vahşi Orkide', sinemaya da gerçek erotizme depek bir katkıda bulunmuyor
Cilalanmış
'Emmanuelle'Vahşl Orkide (Wild Orchid) / Yönetmen: Zalman
King / Oynayanlar: Mickey Rourke, Carre Otis,
Jacqueline Bisset / Bir Triumph Productions filmi / 100
dakika. (Sinepop, Moda, Şafak)
Kalın dudaklan ve iri yarı en-
damıyla, yolu yanlışlıkla bir film
setine duşmüş bir Alman hem-
şiresini andıran Carre Otis, ca-
mi yıkılmışsa da mihrabı hâlâ
yerinde (hatta kimi zaman o
mihrapla gencecik Otis'in cami-
sine bile fark atan!) bir Jacque-
line Bisset'in 'himaycsinde',
muğlak ve gereğinden çok kan-
şık bir mah' entrikayı çözmek ve
bir turistik yatınmı ele geçirmek
üzere Brezilya'ya doğru yola çık-
tığında, hele çıplak kadınlar,
ateşli bıçkın delikanlılar, karna-
vallar, tangolar diyan Rio'nun
kızgın güneşine ulaştığında, se-
yircideki beklentiler de artık be-
lirlenmiştir. Perdeye gelecek
olan, oldukça erotik bir görün-
tuler dizisi olacaktır. Zalman
King, bu beklentileri belli ölçü-
de karşılar. Genç avukatın, ön-
ce duş altında utanmasızca se-
vişen yerli bir çift 'dikiz' etme-
siyle başlayan olaylar, onu tıp-
kı Emmanuelle gibi seksin pra-
tik yanları uzerine kimi dene-
yimlerden sonra 'gerçek aşk'ı
bulmaya doğru götünir...
Emmanuelle benzetmesini
boşuna kullanmadım. 'Vahşi
Orkide', gerçekten de yıllar son-
ra kavuşulan bir Emmanuelle
gibi... İyi bir duş alıp temizlen--
miş, ter ve kirden annmış gibi
duran (bu arada ne yazık ki al-
dığı birkaç kiloyla yüzü biraz
ablaklaşmış) bir Mickey Rour-
ke, zaman zaman 'gençliğini
anımsayıp'motosikletine atlasa
ve dövme, deri yelek, altın kol-
ye gibi eski aksesuarlarına ka-
vuşsa da artık 'Siyam Balıgı'nın
delikanLsı değildir kuşkusuz. O,
ilk Emmanuelle filmindeki yaşlı
Carlo'nun işlevini yuklenmiştir:
genç bir kadına bedenini ser-
bestçe kullanmayı, fiziksel aşkı
telkin etmek, onu dış dünyaya
açmak... Ama görmuş geçirmiş
Claudia'nın da gizli ve büyük
tutkusu olan VVheeler (Rourke),
aslında yoksul ve yalnız geçmiş
çocukluğunun sorunlarından
kurtulabiimiş değildir. Küstah
ve güvenli tavırlan altında yapa-
yalnızdır, belki de iktidarsız.
Öğretme sırası sonunda Emily-
ye gelecek ve genç kadın, erke-
YURTDIŞINDA TUTULMADI — Vahşi Orkide' jurtdışında hiç tutulmadıgı halde bizde hasılat
rekorian kırdırabilir. Filme, hâlâ dikizci kalmış toplumumuzdaki kimi çevreler ilgi duyabilir.
ğin sorunlarını çözümleyerek
gorevini 'hakkıyla' yerine getire-
cektir.
Zalman King, gunümbzün
Just Joeckin'ı olmaya sıvaruyor.
Nesıl Amerikalı fotoğrafçı,
1970'lerde Emmanuelle serisiy-
le özgür kadın imajını ve cinsel
devrimi alabildiğine sömüren
şık, cilalı, sofistike sözümona
seks filmleriyle dünyayı birbiri-
ne kattıysa, King de senaryosu-
na katıldığı *9 Buçuk Hafta' ve-
ya yönettiği 'llişki-Two Moon
Junction' gibi filmlerle aynı şe-
ye soyunuyor. Bu cilalı, egzotik
dekor ve müzikle paketlenmiş
film, sinemaya da gerçek erotiz-
me de pek bir katkıda bulunmu-
yor. Yine de cinsel sorunlarını
çözememiş ve hâlâ oldukça
'dikizci' kalmış toplumumuzda,
ergenlik çağındaki liseliler, genç
çıraklar, kız arkadaşlarına 'öz-
gür aşk' telkininde bulunmayı
duşleyen üniversite öğrencileri
ya da sadece bunca 'çocuk fil-
mi'nden sıkıhp bir de 'yetişkin
sinema' örneği görmek isteyen-
ler başta, genişçe bir kesim bu
filme ilgi duyabilir. Ve dışarıda
hiç tutulmadıgı halde bizde ha-
sılat rekorları filan kırdırabilir...
'Memphis Belle' efsaneleşmiş bir bombardıman uçağını konu alıyor
Ekranda göremediğiniz savaş cehennemiMeatpkls Belle Yönetmen: Michael Caton-Jones / Senaryo: Monte
Merrick/Görüntü: David Watkin / Müzik: George Fenton / Oyuncular:
Matthew Modine, Eric Stoltz, Sean Astin, Harry Connick Jr., Reed
Edward Diamond, Tate Donovan, Billy Zane, D.B. Sweeney, John
Lithgow / Bir VVarner Bros filmi. (Emek, Reks, Akün, Şafak, Bakırköy)
"Ateş Arabalan" nın, "Görev"ın un-
lu yapımcısı David Putlnam'la
"Skandal" ın yönetmeni Michael Caton-
Jones, bizim TRT'nın geçen dönemde
cuma geceleri sunduğu Savaş Filmleri
Toplu-Gösterisi'ni izledikten sonra kafa
kafaya verip bu filmlerin çağdaş bir ben-
zerinı yapmak ıstemişler!.. Gerçekten de
'Memphis Belle', tıpkı o filmler gibi, te-
loizyonun, penisilinin, çocuk felci aşı-
sının ve 'frizbi' oyununun icadından
önce" (yonetmenin sozleri) ve de kuşku-
suz savaşın bir medya olayı olarak, bir
seyirlîk olarak küçük ekrana gunügunü-
ne gelmesinden de önce (bunlar bizim
sözlerimiz) ne menem bir şey oldugunu,
özellikle bombardıman pilotu olmanın
ve düşman arazisi üzerinde uçmanın se-
ruvenini işleyen bir film...
Film, doğrusu sözunu ettiğimiz
1940'lann fiİmlerini ammsatan (ve de oz-
leten) bir havada başhyor (O filmlerde
hiç olmazsa unlü starlar vardı!). Diğer
bir deyimle, ilk yarısı oldukça sıkıcı ve
tekdüze, Hele günde 24 saat TV'lerde sa-
vaşı izliyorsanız!.. Ne var ki, ikinci yarı-
da işler biraz değişiyor. Çağımızın tek-
nolojik olanaklannın da buyük ölçüde
katkısıyla, savaş cehennemi, özellikle de
bir bombardıman uçağının içinde, ger-
çekten tehlikeli bir görev sırasında ola-
bilecekler, tüm canhlığıyla, etki gücüy-
le perdeye geliyorlar. İkinci savaşın Ame-
rikan cephesinin Memphis Belle adlı,
tam 25 kez tehlikeli göreve çıkmış ve hep-
sinden de sağ-sağlim dönmeyi başarmış
olan efsaneleşmiş uçağının son macera-
sına tanık oluyoruz. Memphis Belle'in 5
seferine katılmış ve belgesel bir film çek-
miş olan (bu filmin bir bölumu, bu film-
de de kullamlmış) unlü yönetmen Wil-
liam Wyler'ın kızı Catherine Wyler'ın da
yapuncılan arasında bulunduğu film, ge-
İeneksel vatan-millet yanına ve "savaş
kahramanlığı"nı yüceltici tavnna karşın,
en azından, eski Hollyvvood'un tersine,
star oyunculara, mekanik bir jîerilime ve
de yaşanmış aşk öykülerine odün vermi-
yor. Küçük ekranda 24 saat savaş izle-
seniz de göremeyeceğiniz olaylar, bir uça-
ğın içinden gorülmüş, yaşanmış korku,
dehşet ve meydan okuma, sinemanın bü-
yük perdesinde çok daha etkileyici bo-
yutlar alıyor. Demek ki, kuçük ekranın
onunden kalkıp bir bombardıman uça-
ğının içine girmek içın iyi bir fırsat!..
Konserde
uç olu
• SALT LAKE CITY
(AFP) — ABD'nin Salt
Lake kentınde Avustralyalı
rock topluluğu AC-DC'nin
verdiği konser sırasında üç
kişi ezilerek öldü. Konser
salonunun yoneticileri,
panik çıkmasından
korktukları için olayı
kimseye duyurmadılar ve
konseri sürdurduler. 14
yaşındaki iki erkek çocuk
ve 19 yaşmdaki bir genç
kız, konseri n başlannda
sahneye hucum eden
seyircilerin altında kalarak
Emeç*in
'Mozart' konseri
• İZMİR (ANKA) —
Mozart Yılı nedeniyle
Mehveş Emeç 1 ve 2 mart
tarihlerinde İzmir'de iki
konser verecek. Mehveş
Emeç, Izmir Devlet Senfoni
Orkestrası eşliğindeki şef
Veronica Dudarova'nın
yöneteceği konserinde
Mozart'ın Kuçuk Bir Gece
Muziği adlı yapıtıyla, 20
nolu pıyano konçertosunu
ve 40 nolu senfonisini
seslendirecek.
' dergisi
• ANKARA (ANKA) —
Bilkent Üniversitesi Doğa
Sporları Topluluğu, doğa ve
doğa sporları konularını
içeren "Dost" isimli yeni
bir dergi çıkarmaya başladı.
Bilkent Üniversitesi Doğa
Sporları Topluluğu'nun
gelişimini "ve üniversite,
akademik yıllarındaki
faaliyetlerinın yani sıra
doğa sporları ile ilgili
yazıları içeren Dost'un ilk
sayısında, 40'a yakın da
makale bulunuyor.
"feşamsal
Öğeler'
• Kültür Servisi —
Akbank'ınsanat etkinlikleri
sürüyor. Levent Sanat
Galerisi'nde Ferhan Gözgü
Çelik ve Ahmet Recep
Çelik çiftinin yapıtlarından
oluşan bir sergi açıldı.
Mimar Sinan Üniversitesi
Guzel Sanatlar Fakultesi
Adnan Çeker atelyesinden
mezun olan sanatçılar
resimlerinde figüratif ve
soyut çalışmaya önem
verdikierini belirterek
kontrastlarla dolu yaşamsal •
öğeleri işlediklerini
söylüyorlar. Akbank Levent
Sanat Galerisi'nde ilk
kişisel sergilerini açan
sanatçıların sergide 14
yapıtı bulunuyor. Sergi 8
şubata dek açık kalacak.
Emirden'den
Istanbul
• Kültür Servisi — Ressam
Muzaffer Emirden'in
yağlıboya çalışmalannın yer
aldığı ilk kişisel sergisi
Üskudar Belediye Sanat
Galerisi'nde açıldı. Doğa
çeşitlemelerinin yani sıra
yağlıboya portre
çalışmalannın da yer aldığı
sergide toplam 43 adet
tablo bulunuyor.
Tablolarında özellikle
Istanbul'dan değişik
görüntülere yer veren
ressamın sergisi S şubat
gunüne dek açık kalacak.
Arif Damar
Sırpçafla
• Kültür Servisi — Arif
Damar'ın geçen yılın
sonunda çıkan "Toplu
Şiirler 1" adlı kitabından
sekiz şiiri Sırpça'ya çevrildi.
Sarajevo'da çıkan "Ordjek"
adlı edebiyat dergisinde
yayımlanan şiirleri
Turkolog Lamija
Hadziosmanovıç çevirdi.
bugün
bilsak
25 OCAK CUMA :
19.00 Başlangıcından Bugüne
Türk Pop Muziği 1: Moğollar
(Anılar,Görüntüler,Müzikler)
Düzcnleycn : Cem KARACA
19J0 Bilsak TiyalroAtölyesi:
"lşicBaş îştc Gövdc îşic
Kanaılar"
Görsel Sanat Atolyeleri
Mchmct GULERYÜZ
yonetıminde (Pcr. - Cum.)
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
12.00-00.30
RockCafe-Bar(5Kal)
15.00-18.00 HcavyMcial
18.00-24.00 Rock
Mural Pazar-Sonay
bilsak, sıraselvılcrcad., soğancı
sok. 7 cihangir
M3 28 79-99