Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 25 OCAK 1991
Samaras
Kahire'de
• ATİNA (AA) —
Yunanistan hûkümeti,
Türkiye'nin Körfez savası
nedeniyle bölgede ve dünya
çapındaki öneminin artması
karşısında ani bir
diplomatik atağa geçti.
Dışişleri Bakanı Andonis
Sarnaras, Mısırlı meslektaşı
ik görûşmek üzere dün
Kahire'ye gitti. Samaras
bugün de Suriye hûkümeti
yetkilileriyle temaslarda
bulunmak üzere Şam'a
gidiyor. Samaras'ın bu
çerçevede Tahran'da da
görüşmelerde bulunma
isteğinin Iran yetkilileri
tarafından geri çevrildiği
bildirildi. Edinilen bilgilere
göre tranlı yetkililer,
Samaras'ın Kahire ve
Şam'dan sınra Tahran'ı
ziyaretinin "iyi intiba
venneyeceği" gerekçesiyle
ileri bir tarihte yapümasını
istediler.
Hong Kong'da
görüşmeler
• HONG KONG (AFP)
— Hong Kong'un
geleceğine ilişkin olarak
Çin Hûkümeti ile
görüşmelerde bulunan
Hong Kong'un Ingiliz Valisi
Sir David Wilson, Hong
Kong'a döndü. Vali David
Wilson "açıkyürekli ama
sert" geçen görüşmelerin
sonuçlarını açıklamadı.
Ancak Hong Kong'daki
liberal çevreler, tngiltere'nin
Çin'e taviz vereceğini
tahmin ediyorlar. Yerel
liberal partinin başkan
yardımcısı "İngiltere
buradaki ve kıta Çin'indeki
ekonomik çıkarlarını
korumak isteyecektir.
Dolayısıyla 1997'den sonra
Hong Kong'da gerçek bir
özerklik söz konusu
olmayacaktır. Bu ise Hong
Kong için en kötü
senaryodur" dedi. Pekin-
Londra anlaşması 1997'de
Çin'e geçecek olan Hong
Kong'un "üst düzeyde bir
özerkliğe" kavuşturulmasını
öngörmüştü.
Çinlilider
yargılanıyor
• PEKİN (AFP) — 1989
yılının ilkbahannda
Pekin'de patlak veren ve
Tienanmen olayları olarak
bilinen kanlı olaylann
öğrenci lideri Wang'un
yargılanmasına Pekin'de
başlandı. 25 yaşındaki tarih
öğrencisi demokraük kitle ,
hareketinin simgesi Wang
"karşı-devrimci faaliyetlerde
bulunmak ve kışkırtma" ile
suçlanıyor. Wang ştı anda
Amerika'da sürgünde
bulunan ünlü muhalif
astrofizikçi Fang Lizi'ye
yakınlığı ile de tanınıyor.
VV'ang'ın yargılandığı
mahkeme sıkı güvenlik
önlemleri altında başladı.
Polis, gazetecilerin ve Hong
Kong Öğrenci
Federasyonu'nun
temsilcilerinin mahkemeyi
izlemesine izin vermedi.
Emirliklerden
gıda yardımı
• ABU DABt (AFP) —
Birleşik Arap
Emirlikleri'nin (BAE),
Körfez krizi nedeniyle gıda
sıkıntısı çekme olasılığına
rağmen Sovyetler Birliği'ne
gıda yardımı yapacağı
açıklandı. Birleşik Arap
Emirlikleri yetkilileri, 500
ton gıda maddesinin
gelecek hafta Sovyetler
Birliği'ne gemi ile
sevkedileceğini belimiler.
Sovyetler Birliği ile 1986
yılında diplomatik ilişki
kuran Birleşik Arap
Emirlikleri, Sovyetler
Birliği'ne gıda yardımına bu
ay başlamıştı. Birleşik Arap
Emirlikleri Başkanı Şeyh
Zeyd Bin Sultan El-Nahyan,
Irak'm Kuveyt'i işgaline
karşı çıktığı için Sovyet
lideri Gorbaçov"a teşekkür
etmişti.
G. Afrika'dan
gemi siparişi
• JOHANNESBURG
(AFP) — Güney Afrika'da
yayımlanan günlük Business
Day gazetesinin bildirdiğine
göre bir Güney Afrika gemi
ve taşımacıhk şirketi
Polonya'ya iki konteyner
taşıyıcısı gemi sipariş etti.
Bu siparişin değeri 46
milyon dolar. Şirket
yetkilîleri bunun dış
ülkelere vçrdikleri ilk
sipariş olduğunu ve bu
yoldan 20 milyon dolar
dolayında tasarruf
edeceklerini söylediler.
Güney Afrika şirketi,
gemileri bir kuruluşu
aracılığıyla Polonya
tersanelerine ısmarladı.
Gemilerin finansmanının
bir bölümü Alman aracı
kuruluşu tarafından
sağlanacak. Gemiler
1993'ün ortalarında teslim
edilecek. Güney Afrika
gazetesi, bunu yeni
siparişlerin izleyeceğini
sandığını söyledi.
Almanya şu ana kadar 812 milyon mark tutarında silah ve cephane gönderdi
Türk ordusuna Alman yardımıAlmanya'run Körfez savaşına mali katkısı ayrıntılarıyla belli oldu.
Türkiye bu yardımdan 1.64 milyar marklık bölümünü alacak.
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERIİN — Almanya, Türkiye'ye 812 mil-
yon mark (yaklaşık 16 milyar 330 milyon TL)
değerinde silah ve cephaneye yolladı. Alman-
ya Savunma Bakanı Gerhard Stoltenberg ve
NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner de
bir saldırı olması durumunda NATO'nun
Türkiye'yi savunacağını yinelediler.
Almanya'nın Körfez savaşına mali katkı-
sı, aynntılanyla belli oldu. Almanya, söz ver-
diği toplam 5.16 milyar markın bir kısmını,
15 ocak tarihinden önce ABD'ye ve mütte-
fiklerine ödemiş bulunuyor. Körfez yardı-
mından en büyük payı, 1.8 milyar mark ile
ABD aldı. Alman yardımının ikinci büyük
kalemini, 1.64 milyar mark (3 trilyon 297
milyar TL.) ile Türkiye oluşturuyor. Alman-
ya, Türkiye'ye 15 ocak tarihine kadar 812
milyon mark değerinde silah ve cephane sev-
ketti.
Almanya, Türkiye'ye daha 220 milyon
mark değerinde silah ve cephane sevkiyatı ya-
pacak. Bu ikinci sevkiyat, daha çok hava ve
deniz kuvvetlerine gönderilecek techizatı
kapsıyor. Ankara, bunun ötesinde Alman-
ya'dan "ithalat finansmanı" olarak 110 mil-
yon marklık nakit yardım aldı.
"NATO Hali" tartışması Almanya'da sü-
rüyor. Son durum şöyle özetlenebilir; Baş-
bakan Helmut Kohl liderliğindeki muhafa-
zakâr hükümet, eğer Türkiye'ye bir Irak sal-
dınsı olur ve Türkiye "NATO Hali"ni ilan
ederse NATO Anlaşması gereğince otoma-
tikman Türkiye'nin yardımına koşmayacak.
Bu yetkiye aslında hukuken sahip olan Baş-
bakan Helmut Kohl, muhalefeti dinleyerek
önce meclisi olağanüstü oturuma çağıracak.
Mecliste konu tüm boyutlanyla ele alınacak.
Bundan sonra iş, Meclise bir karar tasarısı
sunacak olan Kohl'e kalıyor. Bir tahminde
bulunmak gerekirse: Bu koşullarda muhafa-
zakâr Kohl hûkümeti Ahnanya'yı diğer NA-
TO müttefiklerinden yabancılaştıracak özel
bir yola gitmeyecek; ama Abnanya'mn ka-
tılımını kara kuvvetleri dışında hava ve de-
niz kuvvetleriyle sınırlamaya calışacaktır.
Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ise
Almanya'mn »'NATO Hali"nde Türkiye'ye
yardımına karşı propagandasını sürdürüyor.
Son olaıak Aşağı Saksonya Eyaleti Başba-
kanı görevindeki SPD'li Gerhard Schröder
eyalet meclisinde özal'ı sen dille eleştirdi.
Schröder, eyalet hûkümeti adına yaptığı
açıklamada şöyle dedi:
"Hükümetimiz, Türkiye Cumhurbaşkam
özal'ın kendi çıkarlan için NATO'yu sefer-
ber etme çabalarmı dehşetle izüyor. Özal sa-
vaş galibi olarak yeniden bir Osmanlı İmpa-
ratorlngn kurma hayalleri içindedir. Bu tür
siyasal hesaplar nğruna Alman askerlerinin
hayaü tehlikeye atdamaz. Üç yüz Alman Çe-
vik Kuvvet askerinin Türkiye'ye yollanması
hataydı. Alman askerleri derhal geri çekil-
meüdir."
Bu arada Federal Almanya Savunma Ba-
kanı Gerhard Stolteaberg, "Türkiye'ye bir
saMın haünde, NATO'nun öngördügü da-
yanışma yüküıılülüin devreye girer" dedi.
Dayanışma yükümlülüğünün, NATO Ant-
laşması'nda açık bir ifade ile belirtildiğini
kaydeden Stoltenberg, Türkiye'ye bir saldı-
n olması halinde, federal hükümetin konu-
yu gözden geçireceğini ve NATO Konseyi'n-
de oyunu kullanacağını söyledi.
Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanı
Hans-Dietrich Genscher de dün Almanya
radyosuna yaptığı açıklamada Türkiye'nin or-
tak savunma tesislerini Amerikan savaş uçak-
larımn kullanımına açmasının, uluslararası
hukuk kurallarına uygun ve yasal bir davra-
nış olduğunu söyledi ve Türkiye'nin, Körfez
savaşı karşısında Almanya'dan farklı bir dav-
ranış içinde bulunmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı, ARD televizyonuna konuştu
ÖzaPdan Almanya'ya eleştîriHaber Merkezi — Cumhur-
başkam Turgut Özal, Alman te-
levizyonu birinci kanalı ARD'-
ye verdiği demeçte, Körfez kri-
zinde Almanya'nın tutumunu
elcştirerek Türkiye'nin Alman
fınnalarımn Irak'a sattığı biyo-
lojik ve kimyasal silah saldırüan
tehdidi altında olduğunu söyle-
di. "Bundan siz sonımlusunuz"
dedi.
özal'ın ARD muhabiri And-
reas Weiss'la konuşması sorulu
yanıtlı olarak şöyle gelişti:
WEISS — NATO'nun Türk-
iye'yi bütün gücüyle savunaca-
ğıaa yttzde yüz güveaiyor tnu-
sonnz?
ÖZAL — Bana bu sonıyu ni-
.çin soruyorsunuz? Almanya'da
bir sorun mu var?
WEISS — BuBdan şüpbe dn-
yan İHsaniar var.
ÖZAL — Evet, biliyorum.
Ama en önemlisi bu bir resmi
görüş mü? Yoksa burada sade-
ce halk mı söz konusu?
VVEISS — Beni Ugilendiren
Almanya' daki tarbşmayı sizin
naşıl gördügünüz?
ÖZAL — Bakın, bu insanlar
belki NATO Anlaşması'nın
hangi temel üzerinde oturduğu-
nu bilmiyorlar. Size ya da Al-
man halkına dönüp desem ki
NATO sizi 40 yıl boyunca ko-
rudu. NATO'nun şemsiyesi al-
tmda yaşadınız. Almanya, İkin-
ci Dünya Savaşı'nın yaralarını
sararak gelişti. Ve bugün kişi
başına düşen milli geliriyle en
zengin ülke oldu.
Birkaç yıl önce 1980 yılında
Almanya'daydım. Başbakan
Schmidt ile görüştüm. Türkiye
o dönemde güç durumdaydı.
Başbakan Schmidt bana, Türki-
ye'ye yardım edeceğini, edecek-
lerini söyledi. "Biliyor musunuz
aeden yardım edecegiz' diye
sordu. 'Bilmiyorum, NATO
Uişkisi nedeniyle mi' dedim.
Hayır' dedi. 'Biz Varşova Pak-
tı'nın büyük baskısı alündayız.
Benim seçim böigem Hambarg,
Sovyet tanklanndan sadece 60
km. uzakta. Eger size askeri
yardım yaparsak bizim üzeri-
mizdeki baskı azalacak, sizin
iizerinizdeki artacak' dedi.
Biz, Almanya'yı bu temel
üzerinde 40 yıl boyunca savun-
duk. Zira Türkiye, Sovyetler
Birliği'nin alt tarafında yara
alabilecek bir bölgede bulunu-
yor ve biliyorum ki Almanya bir
saldınya uğrayacak olsaydı ön-
ce Türkiye'ye sert bir saldırı
olurdu. Bu, bizim kanıtladığı-
mız bir dayanışmaydı ve Al-
manya'nın birleşebilmesinin ne-
deni buydu. Böyle bir dayanış-
CNN ÇEKTt, IRAK TELEVİZYONU YAYIMLADI — Irak'ın
başkenti Bağdat'a karşı yapılan bombardıman, ardında yanmış,
yıkılmış bir kent bırakıyor. Bağdat'ta çekildiği açıklanan, ancak
tam yeri beürtflmeyen göriintü CNN tarafından kaydedikti ve Irak
televizyonunda yayımlandı. İnsanlar ise yıkıntılann arasında kur-
tarabilecekleri bir kaç parça eşya anyorlardı. (Fotograf: CNN)
ma olmasaydı birleşme olmaz-
dı. Almanya bütün bunlan na-
sıl unutuyor?
\VTISS — Bu, bir çagnya
benziyor.
ÖZAL — Hayır, hayır... Bü-
tün bu sorulara bakıyonız da
Almanya o kadar zengin oldu ki
bu refah, savaş ruhunu unuttur-
du.
VVEISS — tnciriik Üssü'ne
gelelira. Bnrada bir tırmanma
tehlikesi var mı? Bu bölgede
Türkiye'nin savaşa girme tehli-
kesi bulunuyor. Zira lncirlik şu
anda hedef dnrnmda...
ÖZAL — Evet, bu düşünüle-
bilir. tsrail'e de saldırdığım gö-
rüyorsunuz. tsrail'i de savaşa
çekmek istediği için bu ülkeye
saldmyor. Irak'ın Türkiye'yi sa-
vaşa çekmesinde ne çıkan var?
İkinci bir cephe açmak için mi?
Bu Irak için avantajh obır muy-
du?
Mantık açısından bakıhrsa
evet. Ama burada biyolojik ve
kimyasal silah kullanınaya çalı-
şan bir mantıksız insan, bir çıl-
gınla uğraşıhyor. Ben kendi
kendime, bu silahları nereden
aldığım soruyorum. Bundan siz
sonımlusunuz, bazı Alman fır-
malan sorumlu. Bu durumda
bize yardım etmeniz ve sorum-
Iuluğu üstlenmeniz gerekmez
miydi?
Gazetecilere video
özal dün Çankaya Köşkü'nde
gazetelerin üst dflzey yöneticüeri
için düzenlediği brifıng sırasın-
da bu demecini gazetecilere vi-
deo ile izlettirdi. Video izlenme-
ye başlanmasından az önce
özal'ın önüne bir not getirildi.
Cumhurbaşkam, bunu okuduk-
tan sonra ARD'ye demeci gaze-
teciler tarafından izlenirken dı-
şarı çıktı. Geri geldiğinde gaze-
tecilere, "Kohl (Aknanya Başba-
kam) aranus, onnnla görüstnm"
dedi. Kohl'ün özal'ı aradığı Al-
man TV'sine verdiği demeç sa-
bahtan yayımlanmıştı.
DlŞBASINDAN
TANEA
Avrupa'nın ilgisizliği
"Körfez savaşındaki gelişmeleri, dünya habercilik tekelini
elinde bulundurmaya başlayan Amerikan CNN TV
kanalmdan monoton bir biçimde izliyoruz. Bu yan
haberciliği elimizden hiç bir şey gelmeden, pasifçe
dinliyor; savaş uçaklarının o korkunç motorlarını,
yükledikleri silahları, mutlu edalı pilotlan görüyoruz...
Scud ve Patriot füzelerinin hedefe ulaştıklanm, üstün
teknoloji aygıtlannın marifetlerini, CNN ya da Yunan
TV'sindeki bayan spikerlerinin büyük bir hayranhkla
duyurduklarına dikkat ediyoruz.
Irak'ı yerle bir eden Amerikalı esir pilotlann durumuna
üzülüyoruz. Ancak bu bombardımanlardan soykırıma
uğrayan Irakh halkın durumundan çok az etkileniyoruz.
Adeta bir robot haline geliyoruz.
Bu soykırıma karşı, ABD, Israil ya da Türkiye'nin
gösterdiği tutum değil, Avmpa'nın gösterdiği ilgisizlik
sürpriz yaratıyor. Bu soykırıma bir son verilmesi için özel
müdahale yeteneklerini yitirdiği gözleniyor Avrupa'nın...
Ortadoğu'da ABD ve Israil'in göstereceği üstünlük
Avrupa'nın nesine hizmet etmektedir? Avrupa nasıl
oluyor da Ortadoğu ve genel olarak üçüncü dünya
ülkelerine karşı gösterdiği dayanışma ilkelerini bir anda
unutuveriyor? Israil lobısinin yeryüzünde bu denli güçlü
olduğu gerçek mi acaba? Rayından çıkmış olan
dünyamıza neler oluyor? Geleceğimize kim karar veriyor
artık. Ancak görülen tek şey şu anda her devlette
mantıksızlığın hükmettiğidir..!' (25 ocak)
Türk dış siyaseti değişiyor
Avrupa Topluluğu'na girişi Batı'da Yunanistan
tarafından engellenea Türkiye, tatmini Doğu'da mı
arıyor? Kuveyt'in işgalinden sonra Cumhurbaşkam özal,
Bağdat'a karşı hemen ambargo uyguladı. Şimdi de
Amerikan savaş uçaklannın Irak'a karşı tncirlik'te
saldırı yapmalarına izin veriyor. Bu hem Atatürk'ün
'Yurtta sulh, cihanda sulh' siyasetinden, hem de
Ankara'nın henüz yakınlarda ABD'ye, Türkiye'den saldın
amaçlı harekâta izin vermeyeceği şeklindeki kararından
geri dönülmesidir. özal, savaştan Türkiye'nin daha
moderaize bir ordu ile büyük bir ülke olarak çıkacağmı
ve savaş ganimetleri paylaşılırken masada söz sahibi
olmayı arzuladığını söylüyor.
Türkiye'nin Saddam Hüseyin'e karşı durmadan
gösterdiği kararhlığa karşı ödediği ağır bedel takdir
edilmektedir. Irak'a karşı kuzeyden hava saldınlan
yapabilmek elbette ki müttefiklerin harekâtım
güçlendirir. Yine de Cumhurbaşkam Özal'ın arzulan,
Saddam HUseyin'in yenilgisinden sonraki barışı yapacak
olanlara bir uyarı niteliğindedir. Irak'ın, parçalanarak
Sunni, Şii ve Kürtler arasında bölünmesi ve açgözlü
komşuları karşısında güçsüz kalması, müttefiklerin
çıkanna değil, Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti
kurulduğu takdirde Türkiye'nin buna seyirci
kalmayacağı açık. (24 Ocak)
Eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatchefın danışmanı Alfred Shermaridan Cumhuriyet
y
e demeç:
Türkiye, Kuzey Irak'tan girmeliSir Alfred Sherman, Türkiye'nin müttefiklerin yanında savaşa
katılarak KKTC'nin tanınmasını şart koşabileceğini söyledi.
Sherman, "Batı içinde Araplara daha yakın duran Yunanistan
yerine, Türkiye'ye bir bedel ödemek daha yarariı olur" dedi.
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA— Eski Başbakan Margaret
Thatcher'ın on yıl süreyle danışmanlığını ya-
pan Sir Alfred Sbeıman, Türkiye'nin Körfez
savaşuıda ikinci cephe açılmasında mûttenk-
lere yardımcı olmasının karşılığında Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmen tanın-
masını isteyebileceğini söyledi. Thatcher dö-
jıemine perde arkasından damgasını vuran
muhafazakâr ideologlardan olan Sir Alfred
Sherman, "Türkiye hûkümeti, müttefikler
yanında savaşa katılmasına karşılık olarak
KKTC'nin tanınmasını şart koşabilir. Batı
için de Araplara yakın duran Yunanistan ye-
rine, Türkiye'ye bir bedel ödemek daha ya-
rarü olur" dedi. Sir Alfred, "Türkiye'nin böl-
gede çıkan vardır. Irak'ta Saddam sonrasın-
da Kürt sorununun bir şekilde çözüme bağ-
lanması gerekiyor. Bu, bir çeşit özerklik ola-
caktır. Türkiye de kaçınılmaz olarak
etkilenir" görüşünü getirdi. Sherman, Tür-
kiye'nin kuzeyden Irak'a girmesi gerektiğini
de söyledi.
Margaret Thatcher'ın 15 yılsüren liderliği
ve 11 yıl süren başbakanlığı sırasında Muha-
fazakâr Parti için siyaset seçenekleri üreten
"Siyaset Araştırmalan Merkezi'nin kurucu-
su olan Sir Alfred Sherman, "Comharlyet"
in sorulannı şöyle yanıtladı:
— Türkiye, Irak'a yönelik BM ambargo-
suna ilk katılan ülkelerden. Şimdi de ikinci
cephe açıldı. Türkiye neden bu kadar heves-
le katıldı?
SHERMAN— Türkiye'nin bölgede çıkan
vardır. Irak'ta Saddam sonrasında Kürt so-
rununun bir şekilde çözüme bağlanması ge-
rekiyor. Bu, bir çeşit özerklik olacaktır. Tür-
kiye de kaçınılmaz olarak etkilenir. Türkiye,
savaştan pay almak istiyor.
— Türkiye şu sırada üslerini kuliandırarak
savaşa taraf oluyor. Bu katkıya karsıhk ne is-
teyebilir ?
SHERMAN— Bu dünyada hiçbir şey be-
dava değildir. Türkiye, Kuzey Irak'ta bir et-
ki bölgesi isteyebilir. Kuzey Kıbns Türk Cum-
huriyeti'nin tanınmasını isteyebilir. Çünkü
Türkiye savaşa ne ölçüde katılırsa, müttefik-
lere katkısı o ölçüde olacaktır, müttefiklerin
kayıplannı paylaşacaktır. Batı içinde Arap-
lara yakın duran Yunanistan yerine Türkiye'-
ye bir bedel ödemek daha yararlı olur. Yu-
nanhlar birey olarak zeki, ancak toplum ola-
rak kendi kendilerinin duşmanıdırlar, kendi-
lerini yok etmeye eğilimlidirler. Türkler bi-
reysel bakımdan durgun, ancak toplum ola-
rak yaratıcı ve devlet kurucudurlar. Türkiye
hûkümeti, Körfez bunalımma taraf olmakla
akıllılık etti. ABD, Suriye*ye taviz verip ya-
nına çekti. İsrail'e taviz verip, saf dışı bırak-
tı. Türkiye'ye de taviz verdi ki yanında yer al-
sın diye. Türkiye en yüksek bedeli de ödet-
melidir. Türkiye'nin, savaşa kanşmasına kar-
şılık isteyeceği bedel, Avrupa Topluluğu üye-
liği değil, ama KKTC'nin tanınması olabilir.
— Neden AT üyeliği degil?
SHERMAN— ATye ya Türkiye ve Yuna-
nistan birlikte alınmah, ya da ikisi birden
ABD'nin NATO Büyükelçisi'nden Irak saldırısına karşı Türkiye'ye güvence:
NATO anında savaşa girer
ttalyan Corriere Della Sera gazetesine demeç veren Büyükelçi
William Taft, Irak'ın Türkiye'ye saldırması durumunda NATO
Antlaşması'nın otomatik olarak yürürlüğe gireceğini belirtti.
Taft, "İttifak bu durumda savaşa müdahale edecektir" dedi.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA —ttalyan "Corriere Della Sera"
gazetesine bir demeç veren ABD Nato elçisi
VV'üliam Taft, "Irak'ın Türkiye'ye saldırma-
sı halinde NATO ivedi ve otomatik olarak
Körfez Savaşı'na müdahale etmek
dunımundadır" dedi. Taft Italyan gazetesi-
ne verdiği demeçte bu yükümlülüğün çok
açık olduğunu ve tartışılamayacağını söyle-
di. Taft'ın sözleri, NATO müdahalesinin oto-
matik olmadığını beürten ve söz konusu mü-
dahalenin önce Italyan parlamentosunda tar-
tışılacağını iddia eden Dışişleri Bakanı Gianni
De Michelis'ın çelişkili açıklamaları yanında
polemik yarattı. NATO'nun yükümlülüğünün
tartışmaya yol vermeyecek kadar açık oldu-
ğunu ileri süren ABD Elçisi Taft, "NATO
Antlaşması'nın 5. maddesinin yanı sıra çeşit-
U ülkeler tarafından da bu sorunun tekrar
tekrar alnnın çizfldigini" bildirdi. "Ama" dedi
Taft, "bu yardımın sekli ülkeden ülkeye de-
gişebilir. Bazılan doğrudan do|ru>a çatışma-
ya müdahale etmeyi seçerken başkalan bu
doğrudan müdahalenin dışında kalabilir. A>-
nca müttefiklerin Türkiye'nin yanında yer
alacağını açıkca söylemeieri Irak'ın Türkiye^
ye saldınsının önlenmesi için caydına etki ya-
pacakUr."
Türkiye'nin Irak'a saldırması halinde ise
durumun değişeceğini beürten William Taft,
"Türkiye, Irak'ın saldınsından bagımsız ola-
rak Körfez Savaşı'na ginneye kalkarsa bu,
onua bağımsız karan olacaktır. Bu durum-
da Türkiye'nin Körfez Savaşı'nda zaten yer
almakta olan diğer NATO ülkelerinden (in-
giltere, Fransa, Ftalya) farkı kalmayacakür.
Türkiye müttefiklere danışarak Irak'a saldırsa
bile NATO'nun müdahalesinden söz
edilemez" dedi. Taft, aynca Körfez Savaşı'n-
da şimdiden katkıda bulunan NATO ülkele-
rini sayarken "tngiltere'nin arkasından Fran-
sa ve italya'nın katkılannı vurgulamak isti-
yorum. Almanya da mali desteğini arttırma-
ya hazır göriinüyor. Türkiye'nin de üsleri aç-
tığını unutmamak lazım" dedi.
Bu arada bir üsteki NATO uçak fılosunun
ttalyan pilotlanyla konuşan "La Repab-
lica" gazetesi pilotlann kendilerine verilen
"caydıncılık" rolünü gayet iyi anladığını ve
Irak'tan gelen olası bir saldırıda harekete
geçmeye hazır olduklannı bildirdi. "Repab-
lica" aynca pilotlann "özal'ın kendiliğin-
den sınırın öte tarafma geçmeye karar ver-
mesi halinde tek başına gideceğini" belirttik-
lerini kaydetti.
Wörner'den gnvence
NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner,
dün Brüksel'de Avrupa Araştırmalar Mer-
kezi'nde verdiği konferansta bir Irak saldı-
nsı durumunda NATO'nun Türkiye'yi ko-
ruyacağı ve savunacağı görüşünü yineledi.
Bu arada Tarık Aziz'in Dışişleri Bakanı
Kurtcebe Alptemocin'e yolladığı mektupla U-
gili olarak bir NATO yetkilisi, mektubun du-
rumun temelinde herhangi bir değişikliğe yol
acacağını sanmadıguıı söyledi
Türkiye'nin ABD'ye sağladığı üs kolayuk-
lannın BM Güvenhk Konseyi'nin 678 şayıb
karan çerçevesinde gerçekleştiğini ve Irak'a
karşı tahrik oluşturmadığını da kaydeden
NATO yetkilisi, Türkiye'ye saldm durumun-
da ittifak sözkşmesinin 5. maddesinin uygu-
lamaya konacağıru belirtti.
ahnmamalıydı. ATde serbest dolaşım konusu
büyük başağnsı.
— O halde Türkiye'ye Körfez savaşına ta-
raf olarak ne rol düşüyor?
SHERMAN— Şimdiki savaş, Irak'a karş.
bir savaştır. Kuveyt'i geri almak için değil,
Irak'ın savunma ve dayanma gucü kınlmalı
ve hayati iç bölgesine girilmeli, Kuveyt'i alıp
güneyden kuzeye gitmek zordur ve kanaatün-
ce yanhştır. Irak ile Ürdün arasındaki ilişki
kesihneli, daha sonra Irak'ın içine yüninmeU,
müttefikler Kürdistan'a vardıklannda Türkiye
kuzeyden girmelidir.
— Yani kara kuvvetiyie?
SHERMAN— Dağhk yöredir. Bu neden-
le piyade gücü önemli, Suriye bu durumda
karışmaz. tran ise soru işareti. tran'da Hu-
meyni sonrasında ortaya çıkan iktidar boş-
luğu giderilmiş sayılmaz. Türkiye'nin kuzey-
den girmesi durumunda bu mutlaka mütte-
fiklere yardım şeklinde olmalı.
— Sınırlann degişebilirliği tarüşılır oldu.
Neden Irak'ın toprak bütünlüğü bozulsun?
SHERMAN— Türkiye, Musul vilayetini
1926'da gözden çıkardı. Ancak Ortadoğu'da
1920*lerde çizilen diğer sınırlan tngiltere ve
Fransa dayatmıştı. tlle değişmelidir diye bir
şey yok, ama değişim mümkündür. ikinci
Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya, Çekoslo-
vakya, Almanya, Romanya sımrları değişti.
Irak, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra pet-
rol şirketleri ve Araplara duyulan yakınlık so-
nucu ortaya çıkartıldı. Oysa Kerkük ve Sü-
leymaniye'de Arap yaşamaz, buralarda Kürt
ve Türkmen vardır. Buralar, petrol için taraf-
sız ve istikrarlı bölge olarak düşünülmüştü.
— Türkiye, şimdiki konumu nedeniyle
Irak'tan bir saldınya uğradığı takdirde, bazı
NATO üyeteri yardıma yanaşmayacaknıış gibi
görüşler var.
SHERMAN— NATO "ölü bir ördektir".
Size uçak gönderen Belçika'mn ordu olarak
kıymet-i harbiyesi nedir? Ya ttalyanlann? Ta-
mamen yararsız, tspanya size ne verecek? As-
keri gücü jandarmadır. Ya Yunanistan? Sizi
korumaya yanaşır mı? İngiltere, Türkiye'ye
kuvvet göndermediğine göre tek kaybedece-
ğiniz güç Almanya olur. Avrupa savunması
şimdiki örgütlenme biçimiyle tam bir masal.
Avrupa'da büyük askeri güce sahip tngilte-
re, Almanya, Fransa var. Ancak Fransa iki-
yüzlüdür. Halkının karakteri, kurumlanna
yansıyor.