Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET/4 HABERLER 25 OCAK 1991
Özaydınlı:
Ttirkiye
savaşın içinde
• tjSTANBUL (UBA)—
Eski içişleri bakanlanndan
ve eski hava kuvyetleri
komutanı Irfan Özaydınlı,
"Bugün Türkiye, bal gibi
savaşın ıçindedir" dedi. En
önemli konunun savaş
sonrası çıkacak problemler
olduğuna dikat çeken Irfan
Özaydınlı, "Ülkemiz bugun
bu konuda talihsiz bir
dönemdedir. Turkiye'yi
yöneten, arkasında ulusu
bulunan bir lider değildir"
diye konuştu.
ABD bayrağı
yakıldı
• İç Politika Senisi —
Sosyalist Partili bir grup,
ABD bayrağını yakarak,
Körfez savaşını protesto
ettiler. Cağaloğlu'ndaki
protesto gösterisinde
konuşan SP'Ii sözcü,
"Saldırgan ABD
emperyalistleri kardeş Irak
halkının tepesine bomba
yağdınyorlar. Turkiye'deki
Incirlik Üssu de, eşkıya
yatağı oldu. Biz bu rezaleti,
utancı paylaşmıyoruz. Üsler
kapatılsın, ABD defolsun"
dedi. Daha sonra, ABD
bayrağını yakan göstericiler,
sloganlar atarak dağıldı.
ANAPTıya
saldın
• FATSA (AA) —
Ordu'nun Fatsa ilçesinde
ANAP Ilçe 2. Başkanı
Ahmet Çaykara, işyerinde
uğradığı silahlı saldın
sonucu öldü. Başkanın iki
oğlu ise ağır yaralandı. AA
muhabırinin edindigi bilgiye
göre Ahmet Çaykara'nın
(SO), Mustafa Kemalpaşa
Mahallesi Sakarya
Caddesi'ndeki işyerine, saat
20.00 sıralarında gelen
Gaftp Sansaltuk adh kişi,
başkanla alacak yüzünden
tartıştı. Bu sırada
Sansaltuk'un silahını
ateşlemesi sonucu, Çaykara
olay yerinde öldü. Olaya
müdahale eden Ahmet
Çaykara'nın oğulları
Mustafa ve Yusuf Çaykara
da ağır yaralandılar.
Gözaltında
öltim
• ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) — İHD Ankara
Şube Başkanı Muzaffer
flhan Erdost, Hacettepe
Üniversıtesi öğrencisi Birtan
Altınbaş'ın gözaltındayken
kaldırıldığı Gülhane Askeri
Tıp Akademisi'nde yaşamını
yitirmesi konusunda
Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda
bulunacaklannı açıkladı.
İHD Ankara Şube Başkanı
Erdost, Altınbaş'ın
gözaltında kaldığı sure
içinde ağır işkence
görduğünu belirterek,
şunları söyledi:
"Cumhuriyet savcısına suç
duyurusunda bulunacağız.
Olayın derinlemesine
soruşturulmasını
bekliyoruz. Işkencenin açık
olarak yapılmadığı, işkence
izlerinin ve kanıtlarının
olabildiğınce yok edildiği
bilinen bir uygulamadır. Bu
olayda sadece işkence değil,
işkence sonucu ölüm
vardır!'
Irakb kadınlar
geliyor
• ANKARA (AA) —
Türk Kadınlar Birliği
Başkanı Ayseli Göksoy
Irak'ın Ankara
Büyükelçiliği aracüığıyla
kendilerine iletilen bir
mektupla lraklı Kadınlar
Birliği'nden bir heyetin
Turkiye'yi ziyaret etmek
arzusunda olduklannı
öğrendiklerini söyledi.
Toplatma ve
imha kararı
• ANKARA (ANKA)—
İki dergiye ait daha önce
verilen toplatma ve imha
karan onaylandı. Istanbul
2'nci Asliye Ceza
Mahkemesi'nce geçen yıl
alınan ve Playboy ile
Playmen dergilerinin birer
sayısının toplatılarak imha
edilmesini öngören karar
kesinleşti. Buna göre
Playboy dergisinin ağustos
1987, Playmen dergisinin de
ocak 1990 tarihli sayılan
imha edilecek.
Işıklar, savaşa karşı ortak tavır alınmasını istedi
HEP'ten muhalefete çağrıHEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, partisinin
Diyarbakır'da toplanan küçük kurultayında
ülkeyi savaşa sürükleyenlerin Divanı Harp'te
yargılanacaklarını, bu durumu yaratanların da
Mussolini'nin akıbetine uğrayacaklannı
vurguladı. Işıklar, TRT'nin CNN'e, Çankaya'nın
da Beyaz Saray'a bağlandığını belirtti.
DİYARBA-
KIR (Cumhu-
riyet)— HEP
Genel Başkanı
Fehmi Işıklar,
TRT'nin
CNN'e, Çan-
kaya'nın da Beyaz Saray'a bağ-
landığını öne sürerek muhalefet
partilerine savaş konusunda or-
tak tavır alma çağnsında bulun-
du. Işıklar, faşist Saddam cana-
varını müttefik ulkelerin yarat-
tığını, ancak Bağdat'ta insanla-
nn üstüne bomba yağdırılması-
nada seyirci kalamayacaklannı
söyledi.
HEP 1. Küçük kurultayı dün
Diyarbakır'da bir turistik otel
ait duğun salonunda yapıldı. Di-
van başkanlığına oy birîiğiyle îs-
tanbul milletvekilı tsmail Hak-
kı Önel seçilirken kurultayın
açış konuşmasını yapan Diyar-
bakır İl Başkanı Mustafa Özer,
Körfez'de devam eden savaş ne-
deniyle kurultayın Diyarbakır-
da gerçekleştirilmesinin karar-
laştınldığını belirtti. Özer, Kör-
fez savaşının Ortadoğu'nun ha-
ritasını değiştirmeye yonelik ol-
duğunu, bu savaşın Kürt halkı-
na ölüm getirecegini savunarak
müttefik kuvvetlere ait uçaklar-
dan atılan bombalardan bazıla-
rının bolgedeki yerleşim birim-
lerinın uzerlerine duştuğunu
söyledi.
Bini aşkın partilinin izlediği
kurultayda, HEP Genel Başka-
nı Fehmi Işıklar da Ortadoğu-
daki gelişmeler ve Korfez'dekı
savaş konusuna değindı. Faşist
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'i müttefik kuvvetlerin
bir dev haline dönuştürduğunu
belirten Işıklar, bu müttefik güç-
lerın bugun Saddam'Ia baş ede-
mediklerini savundu. Işıklar,
Batı'da esen barış rüzgârlarının
faturasmın Ortadoğu ve Kürt
halklarına ödetilmek istendiği-
ni ileri silrerek "Bu işten en fazla
silah tiiccarlan kazanıyor. Diin-
yada yılda 400 milyar dolar si-
İahlara harcanıyor. ABD, Ku-
veyt için değil kendi çıkarlan
için bu savaşı başlattı. Oysa
ABD, Kuve>t'i işgal etseydi
Türkiye dahil hiçbir ülke tavır
takınmazdı" dedi.
Işıklar, İncirlik Üssü'nden
kalkan uçaklardan bazılarının
yanlışlıkla bolgedeki bazı yerlere
bomba duşürmelerine de inan-
madığını kaydederek şunları
söyledi:
"Ben uzun süre makinede ça-
lıştım. Bu bombalann yanlışlık-
la düştuğıi pek doğru gelmiyor.
Türkiye satranç tahtasında pi-
yon olarak kullanılıyor. Şah ve
vezir değil, sadece piyon. TRT,
CNN'e, Çankaya Köşkü de Be-
yaz Saray'a baglanmış. Savaşla
birlikte adeta her şey bir kuru-
ma bağlanmış. Özal, Türkiye1
nin bu savaştan giiçlü çıkacağı-
nı sürekli soyluyor. Ancak nasıl
guçlü çıkacağını anlatmıyor.
Meclis'te hukumete de sorduk
anlatamadı. Diyarbakır'dan
Türkiye'nin bu savaştan nasıl
guçlü çıkacağını tekrar soruyo-
ruz. Türkiye'nin Irak'a demok-
rasi götüreceği iddiaları var.
Kendi ülkesinde demokrasiyi
tam anlamıyla uygulamayan bir
ülke başka ulkeye nasıl demok-
rasi götiınir?"
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın "Gerekirse Kürtleri de
koruruz" içeriğindeki sozlerini
de eleştiren îşıklar, Kürtlerin
kimseye ihtiyacı olmadığını,
Cumhurbaşkanı Özal'ın Kürtle-
re gölge etmemesini istedi. Dün-
yada tüm emperyalist güçler bir-
leşse bile Kürtlerin tepeden in-
me hiçbir kararı kabul etmeye-
ceklerini kaydeden Işıklar, ülke-
yi savaşa sürükleyenlerin Divan-ı
Harp'te yargılanacaklarını öne
sürdu. Bu durumu yaratanların
da Mussolini'nin akıbetine uğ-
rayacaklannı vurgulayan HEP
Genel Başkanı, hükümetin hal-
ka gaz maskesi dağıtması gerek-
tiğini, bu sorunun çözümlenme-
mesi halinde Kızılhaç'a başvura-
caklarını söyledi.
HEP Genel Başkanı Fehmi
Işıklar, konuşmasının son bölu-
munde Irak halkı üstune yağdı-
rılan bomalara da seyirci kala-
mayacaklarıru, buna karşı çıkıl-
ması gerektiğini belirterek mu-
halefet panilerini savaş konu-
sunda ortak tavır almaya davet
etti. Işıklar, "Muhalefet SS ka-
rarnameleri için Çankaya'ya çık-
tı ama savaş için Çankaya'ya
çıkmıyor. Mubalefetin birleşip
halkın öncüsu olması gerekir.
Çıkabilecek savaş hali ilanı da
ancak böyle önlenir" diye ko-
nuştu.
HEP Genel Sekreteri tbrahim
Aksoy da muhalefetin özal fo-
bisine kapıldığını, Cumhurbaş-
kanı özal'ın da Aİıştılar alışama-
dılar fobisine girdiğini ileri sür-
dü. Parti olarak Türkiye'nin sa-
vaşa taraf olmasını istemedikle-
rini belirten Aksoy, Filistin ve
Kürt halklarının kendi kaderle-
rini tayin etmeleri gerektiğini
söyledi.
HEP 1. Küçük Kurultayı'yla
ilgili alınan kararlar bugün dü-
zenlenecek bir basın toplantısıy-
la kamuoyuna duyurulacak.
Milletvekillerinin
açıklaması
HEP Kars Milletvekilı Mah-
mut Alınak, Diyarbakır Millet-
vekili Salih Siımer, Istanbul Mil-
letvekili Mehmet Ali Eren de
dün yaptıkları yazılı açıklama-
da, bolgedeki incelemelerinin
sürduğunu, Özal'ın uyguladığı
savaş kışkırtıcı politikanın böl-
gede hayatı cehenneme çevirdi-
ğini soylediler.
HEP milletvekilleri, Güney-
doğu'da vatandaşlarm büyük
bir korku içinde bulunduğunu
belirterek Türk ucaklarının da
ABD uçaklan ile birlikte Irak-
ın kuzeyinde Kürtlerin yoğun
olarak yaşadıkları bölgeleri
bombaladıklannın öne sürüldü-
ğünü kaydettiler.
^
J
Silesi'n-
Ş p d e çaj^n TÜMTİS'e uye jaklaşık 300 işçi savaşı
protesto ederek kısa bir yüriiyiiş yaptılar. TÜMTİS'e iiye işçiler dün sabah işbaşı
yapmayarak site içinde toplandılar, "Kahrolsun Amerika", "Emperyalist savaşa
hayır" sloganlarıyla işyeri temsilciliği binası önune kadar vürudüler. Yuru>uş baş-
lamadan önce site dağıtım kapısında bir konuşma yapan TÜMTİS İstanbul Şube
Sekreteri Ali Küçükosmanoğlu, "Savaşa kayıtsız kalmanın Turkiye'yi veniden bir
karanlıga >okmak isteyenlerin etneilerine alet olmak anlamına geldiğini savuna-
rak "Bu savaşa kayıtsız kalmak başta sendikal haklar olmak üzere, tüm demokra-
tik hak ve özgurluklerin yok edilmesine, işten atılmalara. işsizliğe, voksulluğa razı
olmak demektir". Küçükosmanoğlu, hükümetin Türkiye'nin ABD jandarmalıgı
ve ikinci cephe macerasını kimsenin savunmadığını kaydederek "Sevdiklerimizin,
gençlerimizin canına, ekmeğimize ve onunımuza sahip çıkmak için savaşa hayır
divelim" dedi. (Fotoğraf: Suat Kozluklu)
Cumhurbaşkanı Özal, hayali ihracata hapis yasasını da geri çevirdi
Sigara reklam yasağına vetoCumhurbaşkanı, sigara reklamlarını
yasaklamayı öngören yasanın veto gerekçesinde
"Mühim olan insanlann özgürce karar vermesi"
derken hayali ihracatçılara hapis cezası öngören
yasanın veto gerekçesinde de hayali ihracat
suçunu "ekonomik suç" olarak niteledi ve
"Ekonomik suça cezai yaptırım son çare olarak
düşünülmelidir" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkarıı Turgut
Özal, toplu yerlerde sigara içil-
mesiyle tütün ve tutün mamul-
lerinin reklamlannın yasaklan-
ması ve hayali ihracatçılara ha-
pis cezası öngören yasaları veto
etti. Özal, toplu yerlerde sigara
içilmesini ve sigara reklamı ya-
pılmasının yasaklanmasını ön-
ğoren yasanın veto gerekçesinde
"Mühim olan bu konuda insan-
lann özgürce karar vermesi"
derken, hayali ihracatçılara ha-
pis cezası öngören yasanın veto
gerekçesinde de hayali ihracatı
"ekonomik suç" olarak niteledi
ve "Ekonomik suça cezai yaptı-
rım son çare olarak
düşünülmelidir" dedi. SHP
Grup Başkanvekili Onur Kum-
baracıbaşı vetolarla ilgili olarak
"Sayın Cumhurbaşkanı başba-
kanlığı doneminde de hayali ih-
racatçılara son derece müşfik ve
şefkatliydi" diye konuştu.
Özal, toplu yerlerde sigara
içilmesini ve sigara reklamı ya-
pılmasının yasaklanmasını ön-
gören yasanın veto gerekçesinde,
sigara yasağı ile ilgili yönetme-
liklerin çıkmaması nedeniyle uy-
gulamada bazı sıkıntılar ortaya
çıkabileceğini ifade ederek,
"Mühim olan bu konuda insan-
lann özgürce karar vermesi" de-
di. Veto gerekçesinde uygulama-
ya dönük hukümler şöyle eleş-
tirildi:
"Her ne kadar kanunun geçi-
ci 1. maddesinde 6 aylık, geçici
2. maddesinde de bir aylık süre
tanınmış ise de birincisi Türki-
ye'de üretilen veya ithal edilen
tütün ve tutün mamulleri paket-
lerinin üzerine 'Sağlığa
zararudır' ibaresi yazılması, di-
ğeri sigara içmeye ilişkin yer tah-
sisi, reklam panolannın kaldınl-
ması ve bu konuda asılacak ya-
zılara ilişkindir. Kanunda hepsi
de uygulamayla ilgili olmak uze-
re, 1,3 ve 6 ay değişik süreler ta-
mnmıştır. Bu çeşitli sürelerin de
uygulamada bazı kanşıklıklara
neden olabileceği duşünülmek-
tedir."
Yasada öngörulen bir aylık
süre içerisinde yasanın öngördü-
ğü düzenlemelerin yapılmasının
mümkün görulmediği de ifade
edilerek, "Bugün için çoğu bak-
kal, süpermarket. kuruvemiş
diikkânlarının vitrinleri sigara
reklam panolan ile yapılmıştır,
bunlann bıitünu ile sokülüp ye-
ni vitrinlerin yapılması oldukça
uzun bir süre alacaktır" denildı.
özal, veto gerekçesinde,
Türkiye'de tütün kullanımının
çok yaygın olduğunu da ifade
ederek, "Hal boyle iken, bilhas-
sa tütün ve tütün mamullerinin
içilmesinin yasaklandığı yerler-
de herhangi bir uyanya gidilme-
den ceza müeyyidelerinin uygu-
lanması vatandaşlanmızla kol-
luk ve zabıta kuvvetlerini karşı
karşıya getirecek ve her gün tat-
sız olayların çıkmasına neden
olacaktır" dedi.
Özal, veto gerekçesinde, suç
tutanaklarının doğrudan sulh
ceza mahkemelerine gönderil-
mesini de eleştirerek, sulh ceza
mahkemelerinin iş yükunün ar-
tacağını kaydetti. Gerekçede da-
ha sonra şu görüşlere yer verildi:
"Reklam >asağı hiçbir ülkede
tek başına etkili olamamıştır.
Kaldı ki kanun butünü ile kişi-
lerin özgürce seçme hakkını el-
lerinden almaktadır. İsviçre hu-
kumeti, Ekim 1990 tarihinde si-
gara reklamlannın topyekûn ya-
saklanma.Mm ongoren girişimle-
re serbest piyasa ekonomisine
aykın olduğu ve kişilerin özgür-
ce seçme hakkını ortadan kal-
dırdığı gerekçesiyle karşı çık-
mışlır.
Kanunda gümrüksüz satış
mağazalanndan alınan ve yurt-
dışından yolcu beraberinde ge-
tirilen sigaralar ve yurda girişi
serbest olan çeşitli dergi, gazete
vs. yayınlardaki reklamlar ile il-
gili işlera ve ayrıcalıklar yer al-
madığından bu konudaki boş-
luklann da yeni anlaşmazlık ko-
nuları olabileceği düşünülmek-
ledir."
Özal tarafından veto edilen
yasa, sağlık, eğitim-öğretim ve
kültur hizmeti veren yerler ile
kapalı spor saionlannda ve top-
lu taşımacılık yapan nakil vası-
VEFAT
Merhum Hakkı ve Refıka Katran'ın kızlan, merhum Selahattin ve Nimet
Yurtoğlu'nun gelinleri, Bornovalı ve Basa ailelerinin dünürleri, Sülmen, Göğüş,
Arel, Türkmen, Helvacıoğlu, Tont, Aytuğ, Pekcan, Benlioğlu, Kurtul, Güney,
Yalçın ve Apa ailelerinin abla, teyze, yenge ve halaları, Seba ve Mete'nin
babaanneleri, Nazmi, Sema, Rıfat, Nevin Yurtoğlu'nun anneleri, Cengiz
Yurtoğlu'nun eşi
NÜZHET KATRAN
YURTOĞLU
vefat etmiştir.
Merhumenin cenazesi, 25 Ocak 1991 Cuma günü öğle namazını müteakip
Moda Camii'nden kaldırılarak Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecektir.
Tann rahmet eylesin.
AİLESİ
taları ile bunlann bekieme sa-
lonlannda tütün ve tütün ma-
mullerinin içilmesini, reklamının
yapılmasını yasaklıyordu.
Ihracatçıya hapis cezası geti-
ren yasanın veto gerekçesinde
de, hayali ihracat suçunu "eko-
nomik suç" olarak niteleyerek,
"Ekonomik suça cezai yaptırım
son çare olarak düşünülmelidir"
dedi.
Hayali ihracatçılara 1 ile 3 yıl
arasında hapis cezası verilmesi-
nı öngören yasayı TBMM'ye ge-
ri gonderen Curnhurbaşkanı, ve-
to gerekçesinde kaçakçılık suçu-
nun kapsamının genışletildiğini
ve bu suçlara klasik ceza huku-
ku görüşü içerisinde çok ağır ce-
zalar getirildiğini vurguladı.
Özal, veto gerekçesinde, ekono-
mik suçlarda çok şiddetli ceza-
lann geri teptiğini ve yargılama-
nın yavaşlamasına yol açtığını
ifade ederek, "Ekonomik suç
olarak kabul edilen eylemlere
karşı hapis cezası yerine bu tür
suçların oluşmasını önleyici ve
suç oluşması halinde de yaptı-
rım seçerken ödetici bir yolun
benimsenmesinin yerinde olaca-
ğı düşünülmektedir" dedi.
Vetoya tepki
Cumhurbaşkanı Özal'ın "ha-
yali ihracatçıya hapis cezası" ön-
gören yasa ile sigara reklamla-
nna yasak getiren yasayı veto et-
mesi SHP'nin tepkisine neden
oldu.
SHP Grup Başkanvekili Onur
Kumbaracibaşı, Cumhurbaşka-
nı Özal'ın başbakanlığı döne-
minde de hayali ihracatçılara
"son derece müşfik ve şefkatli"
davrandığını söyledi. Kumbara-
cıbaşı, Özal'ın şimdi de bu dav-
ranışını devam ettirdiğini belir-
terek "Sayın Cumhurbaşkanı"
'ekonomik suç' diye hukukta ol-
mayan bir kavram bulmuş. As-
lında suçlann birçoğu ekono-
miktir. HırsızJık da, gasp da,
zimmet de ekonomik suçlardır"
dedi.
POLİTİKA GÜNLÜGÛ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kim Korkmaz
Söyler misiniz?
Turizm bu yıl sancılı bir dönem yaşayacak...
2 Ağustos 1990'da Körfez bunalımının başlaması ilk aşa-
mada taşımacılık ve turizm sektörünü etkilemişti. Nedense
yetkililer bu gerçeği uzun süre saklamak zorunda kalmış-
lardı. Körfez bunalımının ardırtdan Turizm Bakanı ilhan Akû-
züm, anımsayacaksınız, şu açıklamayı yapmıştı:
—Körfez'de çıkacak olası bir savaştan Italya, Yunanistan,
İspanya ne denli etkilenirse Türkiye de aynı düzeyde etkile-
nir.
Siyasal iktidar düş kurmayı seydiğinden olacak hiç umur-
samıyordu turizmde neler olup biteceğini. Sanıyoriardı ki sa-
vaş çıkarsa tüm Akdeniz ülkeleri de etkilenir.
Şimdi turizm sektöründe bir panik yasanıyor...
Teievizyonda bir program izliyoruz. Konu, Türkiye'nin tu-
rizmden ne denli etkilenip etkilenmeyeceği...
Şöyle bir soru yöneltiliyor:
—Istanbul'u, Ankara'yı gördünüz, bir savaş havası, panik
var mı?
Soruyu yanıtlayan kişi, Almanya'dan gelen bir Türk. Va-
bancı havayollarının bir uçağıyla istanbul'a inmiş. Uçakta
dört yolcu var, üstelik dördü de Türk...
—Vallahi öyle bir hava yok!
Sunucu, dışarıdaki olumsuz havanın kınlması için ne ya-
pılması gerektiğini anlatıyor. Sonra kendi kendine soruyor:
—Hayret bisey... Antalya'ya turist gelmiyor, Rodos'a geli-
yor...
Ne var bunda şaşılacak?
Batı'da yaşayanlar televızyonlardan, gazetelerden Türki-
ye'nin Körfez savaşına girdiğini okuyup öğreniyor. Oralarda
televizyonlar "İncirtik'ten kalkan ABD uçaklan Irak'ı bombalh
yor" haberinı venrken sansür uygUanmıyor. Batılı, Türkiye'de
neler olup bıttığıni bizden daha ayrıntılı biçimde öğreniyor.
Avrupalıiar Özal'ın deyişiyle Türkler'ın ne denh cengâver ol-
duğunu bir anda unutup (!) "cenk korkusu" yaşadıklanndan
tatil için Türkiye'ye ^ ^ _
y ^ gece Batılılar korkuyorlar
izl
2
diniz
1.
m
!.
?
u savaştan. Onun için
Sınır köylerının bı- . ...J T .. . .
r
.
rinde koTsahibi ağa tatılde Turkıye yerine
söyle diyordu: />//- başka AkÖeDİZB
C S £ ûlkesini tercih
ğ kaçacağız... eöiyoTİar. Avrupalı,
Az sonra bir telefon h;7
:m
Uimi na7e*tf*ri
geldi. Bir okur şöyle OlZim Kimi gazeWCIarkadaşlarımız gibi
'çelik yürekli'
diyordu:
—O ağa var ya o
ağa... Çoluğunu ço- -. , „ . . ... . .
istanbul'a olmadığından tatil ıçın
,~~4
[t
M
ş
l
|
IT
?
d
.
ilik
Türkiye'ye gelmemekte
kendısı orada beklryor. , /
Birkaç gün sonra gi- karafll.
decek... — ^ ^ ^ — ^ ^ — — ^ — ^
Savaştan kim korkmaz?
Eh, bizde korkmayan birkaç aslan yürekli gazeteci, bir o
kadar belki isadamı, bir de Hasan Celal Güzel ve emekli
orgeneral Recep Ergun dışında ANAP grubu var. Onlar da
'ne olur ne olmaz' diyerek çoluk çocuk Meclis'in sığınağına
gidiyorlarmış sık SIK...
Batılılar korkuyorlar savaştan. Onun için tatikto Türkiye ye-
rine bir başka Akdeniz ûlkesini tercih ediyoriar. Yetkililer is-
tedikleri kadar bağınp çağırsınlar panellerde "Neden gel-
miyorsunuz?" diye. Avrupalı, bizim kimi gazeteci arkadas-
larımız gibi 'çelik yürekli' olmadığından tatil için Türkiye'ye
gelmemekte kararlı.
Güneydoğu'da yaşayan insanlar savaş nedeniyle Türki-
ye'nin Batı yörelerine kaçarken Avrupa'da yaşayanlar niçin
Türkiye'ye tatile gelsinler?
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Güneydoğu'dan kacısa
bir ad buldu:
—Ne kadar tabansız bir millet olduk...
Doğup büyüdüğü ılçedeki kaçışı önlemek için Cizre'ye ge-
len ANAP Mardin Milletvekiii Nurettin Yılmaz'ın iki-üç gün
kalıp yeniden Ankara ya dönüşü, İçişleri Bakanı Aksu'nun
deyişiyle labansız' oluşundan mı kaynaklanıyordu?
Masa başında oturup 'savaş çığlıklan' atmak günün mo-
dası kimilerine göre. Eğer savaşa karşı çıkarsanız, insanla-
nn ölmesini istemezseniz, adınız Saddamcı' oluyor. Tüm
dünya, Türkiye'de yaşayanlann yüzde 9O'ı 'Savaşa hayır' de-
melerine karşın, bir avuç aklı evvel' savaş çığırtkanlığı ya-
pıyor.
ABD Türkiye'ye Irak'a karadan bir cephe savaşına zoriu-
yor. İki Amerikalı senatör Patrick Moynihan, eski Dışişleri Ba-
kanı Alexander Haig bakın ne diyor:
—Bağdat işgal edilecekse bunu en iyi Türkler yapar...
İki senatör bu sözieri dün değil, 8 ocak günü, yani Körfez
savaşından tam bir hafta önce soylediler.
O halde savaş çığırtkanlığı yapanlara biz ne ad takalım?
Söyler misiniz?
P A R L A M E N T O D A N
DYP'der 'koşulsuz destek'
ANKARA (ANKA)— DYP Genel Idare
Kurulu, Irak'tan Türkiye'ye yönelebilecek bir
\ hareket karşısmda hükümete "koşulsuz
/destek" vereceğini açıkladı. GİK
' yöneticilerin "Hata ve kasıtlarının" daha
sonra değerlendirileceğini bildirildi. DYP
GlK'in Genel Başkan Süleyman Demirel
başkanhğmda önceki gün gerçekleştirdiği tooplantıda
Körfez bunalımının Türkiye açısmdan değerlendirildiği
bildirildi. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger,
tarafından açıklanan GİK bildirisinde, Körfez bölgesindeki
savaş "dünya silah sanayi ile teknolojisinin canlı
laboratuvan" olarak değerlendirildi.
Belediyelere 'vize5
engeli
ANKARA (AA) — Belediyelere geçici işçi alımını İçişleri
BakanlığYnın iznine bağlayan yasa tasarısı TBMM'ye
sunuldu. Tasanya göre, "her ne suretle olursa olsun"
geçici olarak çalıştınlacak işçilere ilişkin işlemler,
belediyeler ve il özel idarelerince İçişleri Bakanlığı'na
"vize" ettirilecek. Bu işlem yapıhnadığı takdirde geçici işçi
çalıştınlamayacak. Yasa tasarısının gerekçesinde, mahalli
idarelerdeki geçici işçi istihdamının "sınırsız bir şekilde"
yapıldığı kaydedildi.
MULKIYELILER BIRLIGI İSTANBUL MULKIYELILER
İSTANBUL SUBESİ VAKFI
CUMARTESİ BULUŞMALARI
57
Işın ÇELEBİ
Devlet Bakanı
1990dan
1991e BAKIŞ'9
26CX;AK1991 SAAT 14 00 CUMARTESİ
MÜLKIYHJLER LOKALI KURUÇEŞME Tel: 157 46 34 - 35
Etkınlıklenmız, Restuuıunt \e Buıınn: HerLese At,ıklır