28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET/4 HABERLER 25 OCAK 1991 Özaydınlı: Ttirkiye savaşın içinde • tjSTANBUL (UBA)— Eski içişleri bakanlanndan ve eski hava kuvyetleri komutanı Irfan Özaydınlı, "Bugün Türkiye, bal gibi savaşın ıçindedir" dedi. En önemli konunun savaş sonrası çıkacak problemler olduğuna dikat çeken Irfan Özaydınlı, "Ülkemiz bugun bu konuda talihsiz bir dönemdedir. Turkiye'yi yöneten, arkasında ulusu bulunan bir lider değildir" diye konuştu. ABD bayrağı yakıldı • İç Politika Senisi — Sosyalist Partili bir grup, ABD bayrağını yakarak, Körfez savaşını protesto ettiler. Cağaloğlu'ndaki protesto gösterisinde konuşan SP'Ii sözcü, "Saldırgan ABD emperyalistleri kardeş Irak halkının tepesine bomba yağdınyorlar. Turkiye'deki Incirlik Üssu de, eşkıya yatağı oldu. Biz bu rezaleti, utancı paylaşmıyoruz. Üsler kapatılsın, ABD defolsun" dedi. Daha sonra, ABD bayrağını yakan göstericiler, sloganlar atarak dağıldı. ANAPTıya saldın • FATSA (AA) — Ordu'nun Fatsa ilçesinde ANAP Ilçe 2. Başkanı Ahmet Çaykara, işyerinde uğradığı silahlı saldın sonucu öldü. Başkanın iki oğlu ise ağır yaralandı. AA muhabırinin edindigi bilgiye göre Ahmet Çaykara'nın (SO), Mustafa Kemalpaşa Mahallesi Sakarya Caddesi'ndeki işyerine, saat 20.00 sıralarında gelen Gaftp Sansaltuk adh kişi, başkanla alacak yüzünden tartıştı. Bu sırada Sansaltuk'un silahını ateşlemesi sonucu, Çaykara olay yerinde öldü. Olaya müdahale eden Ahmet Çaykara'nın oğulları Mustafa ve Yusuf Çaykara da ağır yaralandılar. Gözaltında öltim • ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — İHD Ankara Şube Başkanı Muzaffer flhan Erdost, Hacettepe Üniversıtesi öğrencisi Birtan Altınbaş'ın gözaltındayken kaldırıldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde yaşamını yitirmesi konusunda Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklannı açıkladı. İHD Ankara Şube Başkanı Erdost, Altınbaş'ın gözaltında kaldığı sure içinde ağır işkence görduğünu belirterek, şunları söyledi: "Cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulunacağız. Olayın derinlemesine soruşturulmasını bekliyoruz. Işkencenin açık olarak yapılmadığı, işkence izlerinin ve kanıtlarının olabildiğınce yok edildiği bilinen bir uygulamadır. Bu olayda sadece işkence değil, işkence sonucu ölüm vardır!' Irakb kadınlar geliyor • ANKARA (AA) — Türk Kadınlar Birliği Başkanı Ayseli Göksoy Irak'ın Ankara Büyükelçiliği aracüığıyla kendilerine iletilen bir mektupla lraklı Kadınlar Birliği'nden bir heyetin Turkiye'yi ziyaret etmek arzusunda olduklannı öğrendiklerini söyledi. Toplatma ve imha kararı • ANKARA (ANKA)— İki dergiye ait daha önce verilen toplatma ve imha karan onaylandı. Istanbul 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nce geçen yıl alınan ve Playboy ile Playmen dergilerinin birer sayısının toplatılarak imha edilmesini öngören karar kesinleşti. Buna göre Playboy dergisinin ağustos 1987, Playmen dergisinin de ocak 1990 tarihli sayılan imha edilecek. Işıklar, savaşa karşı ortak tavır alınmasını istedi HEP'ten muhalefete çağrıHEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, partisinin Diyarbakır'da toplanan küçük kurultayında ülkeyi savaşa sürükleyenlerin Divanı Harp'te yargılanacaklarını, bu durumu yaratanların da Mussolini'nin akıbetine uğrayacaklannı vurguladı. Işıklar, TRT'nin CNN'e, Çankaya'nın da Beyaz Saray'a bağlandığını belirtti. DİYARBA- KIR (Cumhu- riyet)— HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, TRT'nin CNN'e, Çan- kaya'nın da Beyaz Saray'a bağ- landığını öne sürerek muhalefet partilerine savaş konusunda or- tak tavır alma çağnsında bulun- du. Işıklar, faşist Saddam cana- varını müttefik ulkelerin yarat- tığını, ancak Bağdat'ta insanla- nn üstüne bomba yağdırılması- nada seyirci kalamayacaklannı söyledi. HEP 1. Küçük kurultayı dün Diyarbakır'da bir turistik otel ait duğun salonunda yapıldı. Di- van başkanlığına oy birîiğiyle îs- tanbul milletvekilı tsmail Hak- kı Önel seçilirken kurultayın açış konuşmasını yapan Diyar- bakır İl Başkanı Mustafa Özer, Körfez'de devam eden savaş ne- deniyle kurultayın Diyarbakır- da gerçekleştirilmesinin karar- laştınldığını belirtti. Özer, Kör- fez savaşının Ortadoğu'nun ha- ritasını değiştirmeye yonelik ol- duğunu, bu savaşın Kürt halkı- na ölüm getirecegini savunarak müttefik kuvvetlere ait uçaklar- dan atılan bombalardan bazıla- rının bolgedeki yerleşim birim- lerinın uzerlerine duştuğunu söyledi. Bini aşkın partilinin izlediği kurultayda, HEP Genel Başka- nı Fehmi Işıklar da Ortadoğu- daki gelişmeler ve Korfez'dekı savaş konusuna değindı. Faşist Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i müttefik kuvvetlerin bir dev haline dönuştürduğunu belirten Işıklar, bu müttefik güç- lerın bugun Saddam'Ia baş ede- mediklerini savundu. Işıklar, Batı'da esen barış rüzgârlarının faturasmın Ortadoğu ve Kürt halklarına ödetilmek istendiği- ni ileri silrerek "Bu işten en fazla silah tiiccarlan kazanıyor. Diin- yada yılda 400 milyar dolar si- İahlara harcanıyor. ABD, Ku- veyt için değil kendi çıkarlan için bu savaşı başlattı. Oysa ABD, Kuve>t'i işgal etseydi Türkiye dahil hiçbir ülke tavır takınmazdı" dedi. Işıklar, İncirlik Üssü'nden kalkan uçaklardan bazılarının yanlışlıkla bolgedeki bazı yerlere bomba duşürmelerine de inan- madığını kaydederek şunları söyledi: "Ben uzun süre makinede ça- lıştım. Bu bombalann yanlışlık- la düştuğıi pek doğru gelmiyor. Türkiye satranç tahtasında pi- yon olarak kullanılıyor. Şah ve vezir değil, sadece piyon. TRT, CNN'e, Çankaya Köşkü de Be- yaz Saray'a baglanmış. Savaşla birlikte adeta her şey bir kuru- ma bağlanmış. Özal, Türkiye1 nin bu savaştan giiçlü çıkacağı- nı sürekli soyluyor. Ancak nasıl guçlü çıkacağını anlatmıyor. Meclis'te hukumete de sorduk anlatamadı. Diyarbakır'dan Türkiye'nin bu savaştan nasıl guçlü çıkacağını tekrar soruyo- ruz. Türkiye'nin Irak'a demok- rasi götüreceği iddiaları var. Kendi ülkesinde demokrasiyi tam anlamıyla uygulamayan bir ülke başka ulkeye nasıl demok- rasi götiınir?" Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın "Gerekirse Kürtleri de koruruz" içeriğindeki sozlerini de eleştiren îşıklar, Kürtlerin kimseye ihtiyacı olmadığını, Cumhurbaşkanı Özal'ın Kürtle- re gölge etmemesini istedi. Dün- yada tüm emperyalist güçler bir- leşse bile Kürtlerin tepeden in- me hiçbir kararı kabul etmeye- ceklerini kaydeden Işıklar, ülke- yi savaşa sürükleyenlerin Divan-ı Harp'te yargılanacaklarını öne sürdu. Bu durumu yaratanların da Mussolini'nin akıbetine uğ- rayacaklannı vurgulayan HEP Genel Başkanı, hükümetin hal- ka gaz maskesi dağıtması gerek- tiğini, bu sorunun çözümlenme- mesi halinde Kızılhaç'a başvura- caklarını söyledi. HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, konuşmasının son bölu- munde Irak halkı üstune yağdı- rılan bomalara da seyirci kala- mayacaklarıru, buna karşı çıkıl- ması gerektiğini belirterek mu- halefet panilerini savaş konu- sunda ortak tavır almaya davet etti. Işıklar, "Muhalefet SS ka- rarnameleri için Çankaya'ya çık- tı ama savaş için Çankaya'ya çıkmıyor. Mubalefetin birleşip halkın öncüsu olması gerekir. Çıkabilecek savaş hali ilanı da ancak böyle önlenir" diye ko- nuştu. HEP Genel Sekreteri tbrahim Aksoy da muhalefetin özal fo- bisine kapıldığını, Cumhurbaş- kanı özal'ın da Aİıştılar alışama- dılar fobisine girdiğini ileri sür- dü. Parti olarak Türkiye'nin sa- vaşa taraf olmasını istemedikle- rini belirten Aksoy, Filistin ve Kürt halklarının kendi kaderle- rini tayin etmeleri gerektiğini söyledi. HEP 1. Küçük Kurultayı'yla ilgili alınan kararlar bugün dü- zenlenecek bir basın toplantısıy- la kamuoyuna duyurulacak. Milletvekillerinin açıklaması HEP Kars Milletvekilı Mah- mut Alınak, Diyarbakır Millet- vekili Salih Siımer, Istanbul Mil- letvekili Mehmet Ali Eren de dün yaptıkları yazılı açıklama- da, bolgedeki incelemelerinin sürduğunu, Özal'ın uyguladığı savaş kışkırtıcı politikanın böl- gede hayatı cehenneme çevirdi- ğini soylediler. HEP milletvekilleri, Güney- doğu'da vatandaşlarm büyük bir korku içinde bulunduğunu belirterek Türk ucaklarının da ABD uçaklan ile birlikte Irak- ın kuzeyinde Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgeleri bombaladıklannın öne sürüldü- ğünü kaydettiler. ^ J Silesi'n- Ş p d e çaj^n TÜMTİS'e uye jaklaşık 300 işçi savaşı protesto ederek kısa bir yüriiyiiş yaptılar. TÜMTİS'e iiye işçiler dün sabah işbaşı yapmayarak site içinde toplandılar, "Kahrolsun Amerika", "Emperyalist savaşa hayır" sloganlarıyla işyeri temsilciliği binası önune kadar vürudüler. Yuru>uş baş- lamadan önce site dağıtım kapısında bir konuşma yapan TÜMTİS İstanbul Şube Sekreteri Ali Küçükosmanoğlu, "Savaşa kayıtsız kalmanın Turkiye'yi veniden bir karanlıga >okmak isteyenlerin etneilerine alet olmak anlamına geldiğini savuna- rak "Bu savaşa kayıtsız kalmak başta sendikal haklar olmak üzere, tüm demokra- tik hak ve özgurluklerin yok edilmesine, işten atılmalara. işsizliğe, voksulluğa razı olmak demektir". Küçükosmanoğlu, hükümetin Türkiye'nin ABD jandarmalıgı ve ikinci cephe macerasını kimsenin savunmadığını kaydederek "Sevdiklerimizin, gençlerimizin canına, ekmeğimize ve onunımuza sahip çıkmak için savaşa hayır divelim" dedi. (Fotoğraf: Suat Kozluklu) Cumhurbaşkanı Özal, hayali ihracata hapis yasasını da geri çevirdi Sigara reklam yasağına vetoCumhurbaşkanı, sigara reklamlarını yasaklamayı öngören yasanın veto gerekçesinde "Mühim olan insanlann özgürce karar vermesi" derken hayali ihracatçılara hapis cezası öngören yasanın veto gerekçesinde de hayali ihracat suçunu "ekonomik suç" olarak niteledi ve "Ekonomik suça cezai yaptırım son çare olarak düşünülmelidir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Cumhurbaşkarıı Turgut Özal, toplu yerlerde sigara içil- mesiyle tütün ve tutün mamul- lerinin reklamlannın yasaklan- ması ve hayali ihracatçılara ha- pis cezası öngören yasaları veto etti. Özal, toplu yerlerde sigara içilmesini ve sigara reklamı ya- pılmasının yasaklanmasını ön- ğoren yasanın veto gerekçesinde "Mühim olan bu konuda insan- lann özgürce karar vermesi" derken, hayali ihracatçılara ha- pis cezası öngören yasanın veto gerekçesinde de hayali ihracatı "ekonomik suç" olarak niteledi ve "Ekonomik suça cezai yaptı- rım son çare olarak düşünülmelidir" dedi. SHP Grup Başkanvekili Onur Kum- baracıbaşı vetolarla ilgili olarak "Sayın Cumhurbaşkanı başba- kanlığı doneminde de hayali ih- racatçılara son derece müşfik ve şefkatliydi" diye konuştu. Özal, toplu yerlerde sigara içilmesini ve sigara reklamı ya- pılmasının yasaklanmasını ön- gören yasanın veto gerekçesinde, sigara yasağı ile ilgili yönetme- liklerin çıkmaması nedeniyle uy- gulamada bazı sıkıntılar ortaya çıkabileceğini ifade ederek, "Mühim olan bu konuda insan- lann özgürce karar vermesi" de- di. Veto gerekçesinde uygulama- ya dönük hukümler şöyle eleş- tirildi: "Her ne kadar kanunun geçi- ci 1. maddesinde 6 aylık, geçici 2. maddesinde de bir aylık süre tanınmış ise de birincisi Türki- ye'de üretilen veya ithal edilen tütün ve tutün mamulleri paket- lerinin üzerine 'Sağlığa zararudır' ibaresi yazılması, di- ğeri sigara içmeye ilişkin yer tah- sisi, reklam panolannın kaldınl- ması ve bu konuda asılacak ya- zılara ilişkindir. Kanunda hepsi de uygulamayla ilgili olmak uze- re, 1,3 ve 6 ay değişik süreler ta- mnmıştır. Bu çeşitli sürelerin de uygulamada bazı kanşıklıklara neden olabileceği duşünülmek- tedir." Yasada öngörulen bir aylık süre içerisinde yasanın öngördü- ğü düzenlemelerin yapılmasının mümkün görulmediği de ifade edilerek, "Bugün için çoğu bak- kal, süpermarket. kuruvemiş diikkânlarının vitrinleri sigara reklam panolan ile yapılmıştır, bunlann bıitünu ile sokülüp ye- ni vitrinlerin yapılması oldukça uzun bir süre alacaktır" denildı. özal, veto gerekçesinde, Türkiye'de tütün kullanımının çok yaygın olduğunu da ifade ederek, "Hal boyle iken, bilhas- sa tütün ve tütün mamullerinin içilmesinin yasaklandığı yerler- de herhangi bir uyanya gidilme- den ceza müeyyidelerinin uygu- lanması vatandaşlanmızla kol- luk ve zabıta kuvvetlerini karşı karşıya getirecek ve her gün tat- sız olayların çıkmasına neden olacaktır" dedi. Özal, veto gerekçesinde, suç tutanaklarının doğrudan sulh ceza mahkemelerine gönderil- mesini de eleştirerek, sulh ceza mahkemelerinin iş yükunün ar- tacağını kaydetti. Gerekçede da- ha sonra şu görüşlere yer verildi: "Reklam >asağı hiçbir ülkede tek başına etkili olamamıştır. Kaldı ki kanun butünü ile kişi- lerin özgürce seçme hakkını el- lerinden almaktadır. İsviçre hu- kumeti, Ekim 1990 tarihinde si- gara reklamlannın topyekûn ya- saklanma.Mm ongoren girişimle- re serbest piyasa ekonomisine aykın olduğu ve kişilerin özgür- ce seçme hakkını ortadan kal- dırdığı gerekçesiyle karşı çık- mışlır. Kanunda gümrüksüz satış mağazalanndan alınan ve yurt- dışından yolcu beraberinde ge- tirilen sigaralar ve yurda girişi serbest olan çeşitli dergi, gazete vs. yayınlardaki reklamlar ile il- gili işlera ve ayrıcalıklar yer al- madığından bu konudaki boş- luklann da yeni anlaşmazlık ko- nuları olabileceği düşünülmek- ledir." Özal tarafından veto edilen yasa, sağlık, eğitim-öğretim ve kültur hizmeti veren yerler ile kapalı spor saionlannda ve top- lu taşımacılık yapan nakil vası- VEFAT Merhum Hakkı ve Refıka Katran'ın kızlan, merhum Selahattin ve Nimet Yurtoğlu'nun gelinleri, Bornovalı ve Basa ailelerinin dünürleri, Sülmen, Göğüş, Arel, Türkmen, Helvacıoğlu, Tont, Aytuğ, Pekcan, Benlioğlu, Kurtul, Güney, Yalçın ve Apa ailelerinin abla, teyze, yenge ve halaları, Seba ve Mete'nin babaanneleri, Nazmi, Sema, Rıfat, Nevin Yurtoğlu'nun anneleri, Cengiz Yurtoğlu'nun eşi NÜZHET KATRAN YURTOĞLU vefat etmiştir. Merhumenin cenazesi, 25 Ocak 1991 Cuma günü öğle namazını müteakip Moda Camii'nden kaldırılarak Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecektir. Tann rahmet eylesin. AİLESİ taları ile bunlann bekieme sa- lonlannda tütün ve tütün ma- mullerinin içilmesini, reklamının yapılmasını yasaklıyordu. Ihracatçıya hapis cezası geti- ren yasanın veto gerekçesinde de, hayali ihracat suçunu "eko- nomik suç" olarak niteleyerek, "Ekonomik suça cezai yaptırım son çare olarak düşünülmelidir" dedi. Hayali ihracatçılara 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası verilmesi- nı öngören yasayı TBMM'ye ge- ri gonderen Curnhurbaşkanı, ve- to gerekçesinde kaçakçılık suçu- nun kapsamının genışletildiğini ve bu suçlara klasik ceza huku- ku görüşü içerisinde çok ağır ce- zalar getirildiğini vurguladı. Özal, veto gerekçesinde, ekono- mik suçlarda çok şiddetli ceza- lann geri teptiğini ve yargılama- nın yavaşlamasına yol açtığını ifade ederek, "Ekonomik suç olarak kabul edilen eylemlere karşı hapis cezası yerine bu tür suçların oluşmasını önleyici ve suç oluşması halinde de yaptı- rım seçerken ödetici bir yolun benimsenmesinin yerinde olaca- ğı düşünülmektedir" dedi. Vetoya tepki Cumhurbaşkanı Özal'ın "ha- yali ihracatçıya hapis cezası" ön- gören yasa ile sigara reklamla- nna yasak getiren yasayı veto et- mesi SHP'nin tepkisine neden oldu. SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracibaşı, Cumhurbaşka- nı Özal'ın başbakanlığı döne- minde de hayali ihracatçılara "son derece müşfik ve şefkatli" davrandığını söyledi. Kumbara- cıbaşı, Özal'ın şimdi de bu dav- ranışını devam ettirdiğini belir- terek "Sayın Cumhurbaşkanı" 'ekonomik suç' diye hukukta ol- mayan bir kavram bulmuş. As- lında suçlann birçoğu ekono- miktir. HırsızJık da, gasp da, zimmet de ekonomik suçlardır" dedi. POLİTİKA GÜNLÜGÛ HİKMET ÇETİNKAYA Kim Korkmaz Söyler misiniz? Turizm bu yıl sancılı bir dönem yaşayacak... 2 Ağustos 1990'da Körfez bunalımının başlaması ilk aşa- mada taşımacılık ve turizm sektörünü etkilemişti. Nedense yetkililer bu gerçeği uzun süre saklamak zorunda kalmış- lardı. Körfez bunalımının ardırtdan Turizm Bakanı ilhan Akû- züm, anımsayacaksınız, şu açıklamayı yapmıştı: —Körfez'de çıkacak olası bir savaştan Italya, Yunanistan, İspanya ne denli etkilenirse Türkiye de aynı düzeyde etkile- nir. Siyasal iktidar düş kurmayı seydiğinden olacak hiç umur- samıyordu turizmde neler olup biteceğini. Sanıyoriardı ki sa- vaş çıkarsa tüm Akdeniz ülkeleri de etkilenir. Şimdi turizm sektöründe bir panik yasanıyor... Teievizyonda bir program izliyoruz. Konu, Türkiye'nin tu- rizmden ne denli etkilenip etkilenmeyeceği... Şöyle bir soru yöneltiliyor: —Istanbul'u, Ankara'yı gördünüz, bir savaş havası, panik var mı? Soruyu yanıtlayan kişi, Almanya'dan gelen bir Türk. Va- bancı havayollarının bir uçağıyla istanbul'a inmiş. Uçakta dört yolcu var, üstelik dördü de Türk... —Vallahi öyle bir hava yok! Sunucu, dışarıdaki olumsuz havanın kınlması için ne ya- pılması gerektiğini anlatıyor. Sonra kendi kendine soruyor: —Hayret bisey... Antalya'ya turist gelmiyor, Rodos'a geli- yor... Ne var bunda şaşılacak? Batı'da yaşayanlar televızyonlardan, gazetelerden Türki- ye'nin Körfez savaşına girdiğini okuyup öğreniyor. Oralarda televizyonlar "İncirtik'ten kalkan ABD uçaklan Irak'ı bombalh yor" haberinı venrken sansür uygUanmıyor. Batılı, Türkiye'de neler olup bıttığıni bizden daha ayrıntılı biçimde öğreniyor. Avrupalıiar Özal'ın deyişiyle Türkler'ın ne denh cengâver ol- duğunu bir anda unutup (!) "cenk korkusu" yaşadıklanndan tatil için Türkiye'ye ^ ^ _ y ^ gece Batılılar korkuyorlar izl 2 diniz 1. m !. ? u savaştan. Onun için Sınır köylerının bı- . ...J T .. . . r . rinde koTsahibi ağa tatılde Turkıye yerine söyle diyordu: />//- başka AkÖeDİZB C S £ ûlkesini tercih ğ kaçacağız... eöiyoTİar. Avrupalı, Az sonra bir telefon h;7 :m Uimi na7e*tf*ri geldi. Bir okur şöyle OlZim Kimi gazeWCIarkadaşlarımız gibi 'çelik yürekli' diyordu: —O ağa var ya o ağa... Çoluğunu ço- -. , „ . . ... . . istanbul'a olmadığından tatil ıçın ,~~4 [t M ş l | IT ? d . ilik Türkiye'ye gelmemekte kendısı orada beklryor. , / Birkaç gün sonra gi- karafll. decek... — ^ ^ ^ — ^ ^ — — ^ — ^ Savaştan kim korkmaz? Eh, bizde korkmayan birkaç aslan yürekli gazeteci, bir o kadar belki isadamı, bir de Hasan Celal Güzel ve emekli orgeneral Recep Ergun dışında ANAP grubu var. Onlar da 'ne olur ne olmaz' diyerek çoluk çocuk Meclis'in sığınağına gidiyorlarmış sık SIK... Batılılar korkuyorlar savaştan. Onun için tatikto Türkiye ye- rine bir başka Akdeniz ûlkesini tercih ediyoriar. Yetkililer is- tedikleri kadar bağınp çağırsınlar panellerde "Neden gel- miyorsunuz?" diye. Avrupalı, bizim kimi gazeteci arkadas- larımız gibi 'çelik yürekli' olmadığından tatil için Türkiye'ye gelmemekte kararlı. Güneydoğu'da yaşayan insanlar savaş nedeniyle Türki- ye'nin Batı yörelerine kaçarken Avrupa'da yaşayanlar niçin Türkiye'ye tatile gelsinler? İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Güneydoğu'dan kacısa bir ad buldu: —Ne kadar tabansız bir millet olduk... Doğup büyüdüğü ılçedeki kaçışı önlemek için Cizre'ye ge- len ANAP Mardin Milletvekiii Nurettin Yılmaz'ın iki-üç gün kalıp yeniden Ankara ya dönüşü, İçişleri Bakanı Aksu'nun deyişiyle labansız' oluşundan mı kaynaklanıyordu? Masa başında oturup 'savaş çığlıklan' atmak günün mo- dası kimilerine göre. Eğer savaşa karşı çıkarsanız, insanla- nn ölmesini istemezseniz, adınız Saddamcı' oluyor. Tüm dünya, Türkiye'de yaşayanlann yüzde 9O'ı 'Savaşa hayır' de- melerine karşın, bir avuç aklı evvel' savaş çığırtkanlığı ya- pıyor. ABD Türkiye'ye Irak'a karadan bir cephe savaşına zoriu- yor. İki Amerikalı senatör Patrick Moynihan, eski Dışişleri Ba- kanı Alexander Haig bakın ne diyor: —Bağdat işgal edilecekse bunu en iyi Türkler yapar... İki senatör bu sözieri dün değil, 8 ocak günü, yani Körfez savaşından tam bir hafta önce soylediler. O halde savaş çığırtkanlığı yapanlara biz ne ad takalım? Söyler misiniz? P A R L A M E N T O D A N DYP'der 'koşulsuz destek' ANKARA (ANKA)— DYP Genel Idare Kurulu, Irak'tan Türkiye'ye yönelebilecek bir \ hareket karşısmda hükümete "koşulsuz /destek" vereceğini açıkladı. GİK ' yöneticilerin "Hata ve kasıtlarının" daha sonra değerlendirileceğini bildirildi. DYP GlK'in Genel Başkan Süleyman Demirel başkanhğmda önceki gün gerçekleştirdiği tooplantıda Körfez bunalımının Türkiye açısmdan değerlendirildiği bildirildi. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, tarafından açıklanan GİK bildirisinde, Körfez bölgesindeki savaş "dünya silah sanayi ile teknolojisinin canlı laboratuvan" olarak değerlendirildi. Belediyelere 'vize5 engeli ANKARA (AA) — Belediyelere geçici işçi alımını İçişleri BakanlığYnın iznine bağlayan yasa tasarısı TBMM'ye sunuldu. Tasanya göre, "her ne suretle olursa olsun" geçici olarak çalıştınlacak işçilere ilişkin işlemler, belediyeler ve il özel idarelerince İçişleri Bakanlığı'na "vize" ettirilecek. Bu işlem yapıhnadığı takdirde geçici işçi çalıştınlamayacak. Yasa tasarısının gerekçesinde, mahalli idarelerdeki geçici işçi istihdamının "sınırsız bir şekilde" yapıldığı kaydedildi. MULKIYELILER BIRLIGI İSTANBUL MULKIYELILER İSTANBUL SUBESİ VAKFI CUMARTESİ BULUŞMALARI 57 Işın ÇELEBİ Devlet Bakanı 1990dan 1991e BAKIŞ'9 26CX;AK1991 SAAT 14 00 CUMARTESİ MÜLKIYHJLER LOKALI KURUÇEŞME Tel: 157 46 34 - 35 Etkınlıklenmız, Restuuıunt \e Buıınn: HerLese At,ıklır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle