Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYgT/2
-ı-
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 22 OCAK
Iletişiııı Tekııolojileri
m
Eğitim siyasamız, Venüiklersunamlerişim teknolojılennin desteğınde,
toplumun her kesimıne eğitim goturmeyi, toplumun katılımını
sağla>arak, geribeslenimleri de goz onune alarak toplumsal değişimı
denetleyıp >onlendırmeyi hedeflemelidır.
BÜLENT SANKUR - AYSELİ USLÜATA Boğazıçı Umversıtesı
ortamh bılgısa>arlar, çoklu ortamlı uçbırımler,
optık lıfler >erel alan ağlan, elektronık posta gı-
bı kısaca, elektronık ortanilarda bılgı edınımı,
dağıtımı, ışlenmesı, taşınması ve yonetımıne ılış-
kın araçlar desteğınde eğıtıme yepyenı olanak
lar ve ortamlar sağlanmaktadır Sozgelımı, et
kıleşımlı televızyon ve gereklı yazılım desteğın
de bağımsız çalışma programları eğıtımı "eve"
goturebılmekte, daha açıkçası, her vaştakı oğ
rencınm zaman, mekân ve gereksınımlerıne uvar-
lanmış programlarla mesleğe yonelık kışısel eğı-
tım verılebılmektedır
Iletışım teknolojılennin sureklı gelışme gos-
terdığı, bılgı ve duşuncelerın hızlı bır bıpmde ya-
vılabıldığı bır çağda, toplumların kapaiı kalma-
İan ya da değışmezlıkJen söz konusu olamaz kuş-
kusuz Ote yandan eğitim, yaşamı çevreleyen
kultur yumağının bır parçası, kışılığı bıçımlen-
dırmej e >ara> an onemlı bır etmen dıye ele alın-
dığında, toplumsai değışımın sağlıkh ve etkın bır
bıçımde yonlendırılmesını en başta eğıtımın sağ-
lavabıleceğını one surmek doğaldır Toplumun
değışık kesımlerıne \e bıreylerıne, ozellıkle okul-
sonrası egidm ya da oğretım hızmetierının ulaş-
tırılması ıstenıvorsa, ıletışım araçlannın eğıtımı
desteklevıcı amaçta kuUanılmaları gerekır Başka
bır deyışle, toplumdakı bıreylerın yasam boyu
sureklı eğıtım gorebılmelennde, bılgı dağarcık
larını ve çevrenlerını (ufuklarını) genışletebılme-
lerınde, mesleklenne yonelık yenı becerıler ka
zanmalannda, uzak kırsal yorelere de eğitim ola-
naklarının goturulmesınde ıletışım teknolojıle-
nnin katkılan goz ardı edıiemez
Teknolojık ılerlemeler ve uretım bıçımlerının
surekh değişimı bır vandan toplumdakı bıreyle-
rın artık yaşam bo>u eğıtılmelerını, yenı becerı
ve bılgılerle donanmalarını, yenılıklere uvarlan
malannı zorunlu kılarken, ote yandan, özellık-
le de ıletışım teknolojısı oğrenmeyı etkınleştıren
olanaklar, oğrenım \e oğretım surecını hızlan-
dıran venı vöntemler sunmaktadır Elektronık
ıletışım a>gıt ve sıstemlen (eğıtıme vonelık rad-
yo ve televızyon, bılgısavarağJan, bılgısavar des-
teklı eğıtım-oğretım vazılımı, bılgı bankalan, vı-
deometın, tumleşık hızmetler sayısal şebekesı
(THSS), doğrudan uvdu vavını (DBS), çalışma
İletişim teknolojileri
Iletışım teknolojılerının kılometre taşlannı ve
eğıtıme olan etkılerını şovle ozetleyebılırız Telg-
raf (1850) orgutlenme hızını ve sanavı uretken-
Iığını arttırıyor, teiefon (1860) telegrafa gore so-
zel ıletışımı ve kışının duygusal katılımını sağ-
layarak ustunluk getırıyor, basın (1900) çağdaş
anlamda basın, polıtık bıiınçlılığın artmasını,
reklam ortamı ıle pazar ekonomısının gelışme-
sını sağlayarak eğıtıme dolaylı katkıda bulunu
yor radyo (1900) sozel ıletının genış alanlara an-
Iık dağıtımj ıle vuksek etkıleme ve eğitim potan-
sıyelı ıçerı>or, televizyon (1940) derın toplum
sal etkı ve vuksek eğitim potansıyelı taşımanın
yanı sıra kultur ve eğlencenın bırevlere esıtlıkçı
dağıtımını gerçekleştınvor, uydu (1960) ıletışım-
de uzaklığı ortadan kaldırıyor ve DBS onemlı
eğitim potansıyelı getırıvor, doğal ozkaynaklar
uzerınde de yenı bılgı edınme bıçımlerı oluştu-
ruvor, >en iletisımi ve bilgısajar ağlan (1970) bıl-
gmın uretımı ve taşınmasında yarattığı yenı ola-
naklar ve ekonomık kuruluşlara getırdığı ıvıleş
tırılmış planlama ve bılgıvı >onetme bıçımlerı ıle
ozeksızleşme eğılımlen, uretım, araştırma ve vo-
netımın çokuluslu bıçımde gerçekleşmesını or
taya çıkarıyor, vıdeometın gıbı hizmetlerle de bıl-
gı toplumuna adımlann atılmasını sağlrvor, tum-
leşıfc hızmetler sayısal şebekesı (1990) bılgı ure-
tım, dağıtım, saklatım, ışleme ve kullanımında
standartlann oluşmastnı, "bılgı prızını"nın te-
lefon prızı denh vaygınlaşmasını gerçekJeştırme-
nın yanı sıra, bır noktada kultur ve eğlencenın
bıreylere eşıtlıkçı dağıtımını sağlayan televızvon
gıbı THSS de bılgı hızmetlerını eşıtlıkçı bıçım-
de bıreylere tasıyabılecektır
Teknolojının gelışımının değıştırdığı uretım bı-
çımlerı nedenıvle yetışkınlerın kımılerı bılgılerı-
nı tazeleme, kendılennı yenıleme, ortava çıkan
yenı ış olanaklarından >ararlanma zomnda kal-
dıklan ıçın, kımılen de daha ıyı yaşam koşulla-
rına ulaşabılmek, yenıhklerı yakalayabılmek,
teknolojık değışıklıkJere uv arlanabılmek ıçın oğ
renme ve eğıtılme gereksımmı duvmaktadırlar
Alvın Toffler Future Shock adlı vapıtında gele-
ceğın toplumlannda artık okuma-vazma bılme
yenlerden değıl de "oğrenmesını oğrenmemış"
kışılerden soz edıleceğını one surmektedır Su
reklı eğitim, yaşam boyu surecek öğrenme de so-
nuçta "bılgı toplumu"nun bır gereklılığı ola
caktır
Gelişimin getirebileceği sorunlar
Gelışen ıletışım teknolojısı)le bıriıkte ortaya
çıkabılecek bellı başlı sorunlar 1) Bılgı uretım,
taşıma ve v onetımınde tekelleşme eğılımlerı bov
lece, bılgı araçları bakımından varsıl ve voksul
toplulukların karşılığı, 2) Bılgı ve medya tekel
lerıne sahıp toplumlardan gelebılecek kultur çı-
karması ıle sınırotesı verı akışının tek \onlulu-
ğu sonucunda kultur empenalızmı bıçımlerı ve
3} Dunyanın gıderek "kocaman bır köy"e do-
nuşmesı ve kulturde tekorneklılığe yol açılması
olarak belırlenmektedır 'Urıca, televızvon gı-
bı ıletışım araçları gehşmektekı toplumların kul
turlerınde geiışmış toplumlara >onelık, çoğun
lukla da sağlıksız ozenııler varatarak eckılı ola
bıldığı ıçın bu toplumlarda eğitim daha da onem
kazanmaktadır, çunku kultur çıkarmasına,
ajaklarımızın altından halının çekılmesıne, te-
kornekleşme)e karşı >ıne en ıyı savaşım, ulusal
ozu, kultur ve bılınç sureklılığını hedef alan eğı-
tımdır
Iletışım teknolojısı tenmı önce donanımı, ıkın-
cı derecede yazılımı çağrıştıragelmıştır, şımdıler
de ıse herhangı bır medya ıle ılgılı planlamayı,
tasarımı, pazarlamayı, yonetımı ve değerlendır-
mevı de ıçermektedır (Mayo, 1988, s 1) Bu bağ
lamda, ıletışım teknoiojısının geribeslenim'le,
toplumun katıhmı sağlanarak bıçımlendınlme-
sı, eğitim programlannın toplumun değer ölçut-
lerıne uvarlanarak sunulması, Mayo'nun sozle-
rıyle, "teknolojının yerel koşullarda >enıden
yaratılması" gerekmektedır Eğitim ıçın de ger
çekte onemlı olan teknolojının ılettığı programın
nıtelığıdır, tumuyle başka tanh ve kulturlerın
program ve stratejılerını korukörune oykunmek
yanJıştır (Servaes, 1990, s 5)
Sonuç
KuJturel oluşumumuzu doğrudan etkıleyen
eğıtımın değışık kulturlerle etkıleşmemızı sağla-
manın vanı sıra, toplumsal değerlerın aktanlma-
sı, gehştınlmesı ışlevmı de ustlenmesı gerekır Bu
bağlamda Gandı mn sözlerını anımsamakta ya-
rar vardır Evının çevresının duvarlarla kapan-
masını, pencerelennın perdeienmesını ıstemedı-
ğını, evının çevresınde tum ulkelerm kulturlen-
nın olabıldığınce özgur esmesını ıstedığını belır-
ten Gandı, ote vandan, bu kulturlerce uçurul-
mayı, ayaklarının yerden kesılmesını de İcesın
lıkle onaylamamaktadır Her kulturun ozellık
lerını ortaya çıkaracak, ozgur araştırma ve
duşunme ortamı yaratacak, bılınçlenmey ı sağ
lavacak olan eğıtımdır Iletışım araçlannın >av
dığı mesajları eleştırıcı ve seçıcı bır yaklaşımla
ozumlememızı sağlamak, bu tur yeteneklerımı-
zın gelışmesıne el vermek eğıtımın temel amaç-
lanndan bırısı olmalıdır
Eğitim sıjasamız, yenılıkler sunan ıletışım tek-
nolojılennin desteğınde, toplumun her kesimı-
ne eğitim goturmeyi, toplumun katılımını sağ-
lajarak genbeslenımlerı de goz önune alarak
toplumsal değışımı denetlevıp vonlendırmeyı he-
deflemelıdır
ka>nakça John Mavo "Ne» Communıcaiıon Techno!og\
as Instrument of Deıelopmem Bıldın IAMCR konferan
sı Barcclona Ispanya Temmuz 1988
Jan Servaes ' The Role and Place of Cuınmunıcatıon
Faulııaıor ın Development Projeus Bıldın IAMCR Kon
leransı Bled Vugoslavya Agustos 1990
HESAPLAŞMA
BÜRHANARPAD
Şişli'de Bir Konak!..
Beyoğlu'nu kurtarmak, Beyoğlu'nu yenılemek sözlennın sık
sık yınelendığı şu gunlerde kımı yapıların ön yüzlerının boyan-
ması, Tünel-Taksım arasında tramvay ışletılmesı, kaldırım kah-
velerı gıbı kuçük kuçuk olaylar bırbırını ızlemekte'
Ne var kı, bütün bu saydıklanm arasında yarım yûzyıl öncele-
n kûltür, sanat ve seçkın yurttaş örneklerını bulabıleceğımız tek
bır olay vari Eskı gunlerın deyışıyle Beyoglu'nda Halep Çarşı-
sı'nda 'kâın' Fransız Tiyatrosu ve şımdıkı adıyla Ses Tıyatrosu'n-
da uç yıldır aralıksız sunulan Lüküs Hayat Operetı ağır bası-
yor Bu tıyatro olayı bır gerçeğın de altını çızıyor Bır sanat dalın-
da sanatçı seslendığı toplum yapısını görmezlık edemez' Top-
lumun yapısını değerlendırmek, sağfığa kavuşturmak koşuluy-
la
1
Rey Kardeşler (Ekrem Reşıt Rey ve Cemal Reşıt Rey) bu gö-
ruşün uygulandığı ve başarıya ulaşıldığını gösteren canlı bır
örnektır
Değerlı Cemal Reşıt Rey'le o yıllarda yapmış olduğum söyle-
şı, bütün ayrıntıfan ve seslılığıyle kafamda canlandı 'Bana o gün-
lerı öusundurttunuz Bıraderım de hayatta olsaydı Neşesı, şa-
kalan öfkelerıyie burada olsaydı da bızım operet olayını anlata-
bıfseydı
1
Operetlenmız benden daha çok onun malıdrr Nasıl da
uğraşır ve uğraştırırdı O gûnlerı bdemezsınız! Eşsız bır operet-
çıydı"
O gunlerı yaşar gıbıydım Şışlı Şaır Nıgâr Sokağı'nın kösesın-
de, görkemlı bır konağın alt kat odasındaydık Cemal Reşıt Rey
pıyanodaydı Bırden çalmaya başlamıştı Öfkelı bır ağabey,
Aralıksız düzeltıyor, yenıden bağırıyordu Muzıklı oyunların her
zaman sevımlı olması gerekır Genç erkek-genç kız ıkılısı olarak
Muammer (Karaca) ve Şevkıye (May) vardı
"Memış Memış, ah sevgılım
Sen benımsın ben de senın
1
"
Cemal Reşıt Rey kendı ezgılennın çekıcılığıne kapılmış hem
pıyano çalıyor hem de ıkılının şarkılarını yınelıyordu
Cemal Reşıt Rey, bır an sustuktan sonra sevımlı bır davranış-
la anlatmasını sürdürmüştü
(Arkası 17. Sayfada)
GölgesJni Kaybeden Çağ...
Tarih boyunca bilimsel keşeflere yol gösteren felsefe,
aydınlanma ıJe bırlikte, dinin hoşgorusuz savlarına karşı
bilimın aynJmaz bir parçası gibi savaşmıştı.
SERA TOKAY
Insanı evrenın merkezı gören inanç, va-
roluşun IcutsaJ bır amaca yöneldığı ılk du-
şünceydı
Gezegenımızdekı yaşarrun, zaman kavra-
mının ancak bır çızgısı olduğunu ve evren-
sel ışleyışın ınsandan habersızce suregeldı-
fını kanıtlayan her gökbıüm keşfi, ınsanm
konumunu evrenın küçuk bır noktasına yer-
leştırdı
Akıi, düşünce devrimi
Kopernık, Galıleo ve Nevvton'un gök cı-
sımlennı büyüten teleskop, yeryüzünu ku-
çultürken, Darvvın, ınsan kökenının tınsel
açıklamasım yadsıyor, nedensellık yasası
dinsel esm kaynağının yerıae geçiyordu
Evrensel gızemı oğrenme ıstencının dın-
sel dogmaya karşı gerçekleştırdı|ı bu dev-
rım, bılımın duzlemmde felsefeyı de dönuş-
turdu Rönesans'tan tureyen 'humanıst' akı-
mın bır uzantısı olan 'aydınlanma çağı'
ınanca karşı savunduğu akılla —ınsanın
kutsal açıdan mdırgenen konumunu— ın-
san haklanyla yiıceltmeye çalıştı
Aklın düşunce alanındakı koklu devnmı,
Alman düşünür Kant ıle gerçekleşmeye yö-
neldı Dinsel dogmadan bağımsızlaşan 'du
şünce', daha sonra Fıchte, Hegel, Marx ıle
yenı bır gerçeğe buründuyse de bılgeük ve
bagımsızlık sımgesı felsefenın özgûr seru-
venı, en guçlü engellennden bırıne 20 yüz-
yılda rastladı
Tanh boyunca bilimsel keşıflere yol gös-
teren felsefe, aydınlanma ıle bıriıkte, dının
hoşgörüsuz savlarına karşı bUünin aynlmaz
bır parçası gıbı savaşmıştı
öğretıler ve bilimsel araştırmalar açısın-
dan karmaşık bır çağ olan 19 yuzyılın bı-
raktığı kalıtım, 20 yuzyılda polıtık kuram-
sal yönunu eylemden çözumlemeye varan
bır değışımle sürdürürken, ayru sureçte ev-
renın bılınmezlığıne yanıt veremeyen felse-
fe, teknolojının gölgesıne ve ıdeolojının öğ-
retısıne sığınarak, ınsanm en büyuk özgür-
luğu olan 'sınırsu dı^unebilme' görevmden
aynlıvor artık
DeneyımJe ılerleyen bılım, evrenın köken-
lenyle ılgılı kuramsal yanıtlan ve yaşamdakı
pratık çozumlen açısından kendısını 'bıün-
mezüğın sonınsalı'na tek seçenek görurken,
21 yüzyıla doğru, olağanustu keşıfler kap-
samındakı ölümcul sılahlar ya da moleku
ler bıyolojının ınsanlığı sürükıeyeceğı dene-
tımı guç seruvenler karşısında felsefeye du-
şen sorumluluk, yenı bır uyan boyutu ka-
zanıyor.
Gelecegin uyancı sorunsah
20 yuzyılın ekonornık gucu ve abartılı
teknolojısı (madde-para) uygarlığjnı yerleş-
ünrken olusan çölde 'yaşam suyu' bulama-
yan sanat, esın kaynağını yenıleyecek felse-
fesının tınsel ve duşünsel 'değerler ölçütü-
ne gereksınım duymakta
Gelecek çagın bızı şımdıden uyaran so-
runsalı, sanat-bılım-felsefe uçlusu kuşku-
suz..
Sanat, bır çağın tınsel zengınlığınin gös-
tergesı ve evrensele yansıyan gölgesı Felse-
fe, yaşamsal bulguların yoruralanarak, 'de-
ğerler ölçutü'ne ulaştığı aşama Başka de-
yışle bılımın yönunu, sanatın kurallarını
araştıran felsefe, her ıkısuun doğasında bu-
lunmayan etık ve estetık kavramların yara-
tıcısıdır örneğın Rönesans ya da 18 ve 19
yuzyılların muzık, resım, yazın alanındakı
olağanustu yoğunluğu, o çağın felsefe de-
nnlıgının yarattığı etık ve estetık değerler öl-
çütünden kaynaklanmıştı
öyleyse 21 yıizyıl, kapıtalıst ve totalıter
sıstemlerın kovaladığı ozgur duşuocenin en
genış anlamıyla gundeme gırerek büım ve
sanatı kavrayacak yenı değerler ölçütıinün
doğuşuna açılmalı
Gezegenımızın uzaydakı icüçük konu-
mundan yansıyan dev gölgesı, ınsanın tın-
sel ve duşünsel yaratısının boyutlarını sun-
gelıyor.
Teknolojının gözyanıltıcı göstensınden
urken duşunceyle, ıçgüdüsel tutkuları Jcö-
rükleyen ekonomık-polıtık öğretılenn (dok-
tnnienn) soluksuz bıraktığı ınsan ruhunun
maddesel boyutlara ındırgenmesı, evrende
yıtırıJmış gölgenın göstergesı
20 yıizyıl, gölgesını yıtıren çağ
Guneş Galıleo'dan ben gezegenımızın
çevresınde dönmüyor, ancak evrenın çevre-
sınde dönenen bılıncın ışığıyla aydınlanan
ınsan, sömuru ve madde uygariığının an-
cırlerınden bağimsızlaşarak geleceğe yansı-
tacağı yenı gölgesını arıyor
PENCERE
Yazı ile Tura...
Bılgısavar bakkal dukkânına gırdı, dıjıtal teiefon arabamızd.
elımızın altında
Çağdaşlaşıyor muyuz7
Hem evet, hem hayır
*
Osmanlı Devletı'nın çökuşü ve dağılması 19'uncu yuzyı
sonunda ve 20'ncı yuzyılın başında gercekleşmedı mı' Ab-
dülhamıt'ın koyu ıstıbdadı ıle Ittıhat ve Terakkı'nın baskıcı do-
nemı surecınde Turkıye'ye gıren bılım ve teknık harıkaların-
dan dılımın ucuna gelen bırkaçını sayıvereyım Tren, teiefon,
otomobıl, elektnk, havagazı, sınema, vb
Bugünku polıtıkacı kafasıyla her bırını halka gostererek
övunmek kolaydı
— Çağ atlıyoruz
Uygarlığın odaklarında ne ıcat edılırse bır süre sonra en-
dustrı malına dönuşur, fotoğraf 112, teiefon 56, radyo 35, te-
levızyon 12, transıstör 5 yıl sonra pıyasaya surülmüşiur Tek-
nolojının cıcılerı kaprtalızmın tekellerınce somurgelere pazar-
landıkca Batı'nın egemenlığı altında yaşayan nıce zavallı top-
lumun yönetıcılerı hem komısyonlarını almışlar hem de ye-
rel halklara donerek palavra atmışlardır
— Çağdaşlaşıyoruz
•
Çelışkılı görunse de 'emperyahzmın ve sömurgecıltğın de
yararlan vardır" dıyenlerın bır dıyalektık gerceklığı dıle getır-
dıklerı göz ardı edılmemelıdır
Ingılız emperyalızmı, gırdığı ulkeye 'uygarlık' taşıdığını ıle-
rı surerdı Afrıka'da ya da Asya'dakı somürgelerıne Batı, hem
tren, telgraf, teiefon goturmuş hem de yerel göreneksel hu-
kukun daha otesınde bır adalet dağıtım meka"nızması kur-
muştur Ingıiız, Fransız, Amerıkalı ya da Hollandalı, buyru-
ğu altına aldığı topluma -hukuk değıl- kanun devletını tanıt-
mıştır
Mazlum toplumlar, önce emperyalıstlerden ders almışlar,
sonra baskaldırmışlardır
Başkaldırma kolay değıldır, uyanış ve bılınçlenme gecık-
mıştır, çunkû Asya'da ve Afrıka'da emperyalıstın 'bol ve yönef
sıyasetı çok uzun sure geçerlılığını korumustur Hındıstan1
da maharacalar ve Kongo'da kabıleler arasındakı çatışma-
ları once kışkırtarak sonra araya gırerek yonlendıren emper-
yalıstın ustalığı, gerı kalmış halklan uzun sure buyurganlığın
demır yumruğu altında tutmuştur
Bugun de aynı yontem uygulanıyor
ABD nın Ortadoğu'da yaptığı ış, Arap halklan arasındakı
çatışmalardan yararlan maktır
Eğer O. iadoğu'da Irak'la bıriıkte Israıl'ın ışgalcılığı de yar-
gıcın karşısına çıkarılabılseydı devletler hukukundan soz aç-
mak olasıydı Dunya petrolunun yarısından çoğunu tuketen
'zengınler kulubü'nun 15 uyesı, bugün Irak'ı cezalandırıyor
Fılıstın halkının haklarını da rafa kaldırıyor
Araplar, dayak yıye yiye gerçeklerı oğrenecekler, butunleş-
me surecıne gıreceklerdır
•
Uygarlık ıle emperyalızm, çağımızda bır madenı paranın ıkı
yuzu gıbıdır
Batı'da yazı
Doğu'da tura
En acısı, bugünku Türkıye'de savaşı televızyondan seyre-
derek Amerıkan teknolojısıne hayran olanlann Incırfıkte ca-
ma tırmanmasıdır
Atalurk cumhurıyetının "Yurttabanş, durryadabanş" temel
ılkesınden saparak savaşın kanlı ganımetınden nasıplenmek
ıçın yurt topraklarını ABD'nın hızmetıne verenlerın çağdaş-
lıkla, ınsanlıkla, uygarlıkla ılışkılerı kuşkuludur Turkıye'yı sa-
vaş rızıkosuna ıterken "bır koyup üç almak" ya da "kârlı ış
yapmak" gıbı gerekçelerın ortaya surulmesı mıde bulantısı-
na yol açıyor
Evet, bılgısayar bakkal dukkânına gırdı, dıjıtal teiefon ara-
bamızda elımızın altındadır
Ama kafamız nerede'
Turkıye'ye sınema gırdığmde beyazperdedekı trenı seyre-
derken şaşırıp kalan dedelerımızden farkımız ne' Televızyon
ekranında Amerıka nın fuzelerıne bakarken hayran olmak mı
7
1987 model bordo Serçe satılıkür.
Tel: 512 05 05 / 486-485
MAKİNA/MEKANİK
5Jtstanbu! Ulnslararası Takun Tezgahlan, Metal ve Ağaç İşlem Makinflian, Hidrolik ve
Pnömatik SJstemler, Mekanik ve Ozel Takunlar, El Aletleri, ölçüm ve Kontrol dhazlan,
Enerfi Donanımlan ve Teknikleri Endüstriyel Fııarı
27OCAKHmroN
CONVEMTON&
Z|yaretSaatleri:12.00-20.00
MerteksAAD