Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 OCAK 1991 CUMHURİYET/İ5
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÛN
Devlet MeteorclOji Işlen Genel Müdür-
lüijü'ndgn alınai bögiye aöfe yurdun ku
zeyvedoOuaıparçatveçakbuiutlu Orta
w Ooöu Karadeniz, lc Anadolu'nun do-
jusu, Doju Akdeniz iie Doğu ve GOoey-
doflu Anadrtu bMgekri yafek ptçecak.
frOOgy
do$u ve Karadeniz toyılannda lorta kan-
S* yafiınur, dığer yerierde kar şeHınde
olacak. HAVA SICAKUĞI Önemlı bır de-
fcMık oimayacak RÛZGAR: Dogu'da
guney ve Bat, Bat kesımtenmiate kuzcy
ve doflu yûnlerten hafif ara sıra orte kuv-
veile, Msmara ve Ege'de yer yer kuvvrti
ctankesecek Dendenmale;AUanrtk
günbata ve lodos dijef denaterimizde
y*ta ve poyrazdan 3-5 yw yer 6 Ege'de
7-8 kuvvetMe Saatte 10-21 yer yer 27
Egette » 4 0 derfz rnü röa esecek. Tah-
mmi daiga yâksaU» 1-15 yer yer 2 Egef
de 3-5 metre gfrüş uzatiı$ 10 km. yifyş antnda 3-5 km dotaymda
otacak. \ftn GMü"nde tava Çok bukıtkı ve kar yaflrşiı geçecek. Rûz-
gâr güney ve baödan haftf olarak esacek Gtt kûçök «grigalı olacak
Gûrüş LLzafctıOı 10 km kar yaöışı anında 1-3 km. crvannda olacak
Bıngol
Bnks
Bokj
Btırsa
Ç
Çorum
Denzli
Y 14° 7° Dıyartakır K
B 8° TEdime B
Y 9° 4°Erarnan K
A 2° -4° Ercunım K
K -3° -12°Esloşehtf K
K 3°-5»GazuntB(i Y
Y 12° FGtresun Y
Y 13° PGümuşhaneK
K 0° -3* Hattan K
A 11» 3°lstam B
B 9°-0 Istanbul B
B 6° -2° Iznnr A
K 3° -3° Kan; K
K 2° -2° Kastamonu B
B 2°•«" Kaysen B
B 8° 2°KnttafeS B
B 9° 2°Konya B
K T° -8° Kûtahya A
A t ° 2°Malalya K
7° PManısa
0° 5° Mersın
O
2°-6°Muş
0
7° 3°0n)u
0°-8° Rıa
0°-6° Samsun
8° 3°Sınop
10° 3°Sr«as
•2° -WWontaO
1° -3° Irabzon
0°-6°Tünc«i
5°-2° U$ak
g
1° -3" ZonguMak
A 9° 2°
Y 8° 3»
Y 14° 8°
A 8° 2»
0-5°
0°-5°
7° 3°
tr «°
7° 3°
8» 3"
8° 3°
-2°-80
8» 1°
8» 4=
2° -2°
5° -2»
3"-5°
0°-6°
8° 2°
^ »«Jrnurlu ^ Urt A-aç* B-Dukjlu &gün«Ji K-fcar» S-tat Y-yaOnnrtı
DÜNYA'OA BUGÜN
AmSeıdam S 6°
Amfnan - -
Atma A 10°
B 10°
B 4°
A 4°
S 0°
S 2°
S 6°
S -2°
B S°
B 14°
. 9
o
s -1
A 16°
S 5°
. 9
S 4»
s 1°
A 17°
Bs.'cetora
Basel
Belgrad
Sertın
Bonn
Bnihsel
Budapeştc
Cenevre
C«zay.r
Cidde
Duba
Frankfurl
Gıme
HSsmkı
Kıhira
Kopenhag
Koln
Leftnşa
Lenıngrad
Umdra
Madnd
Milano
Montreaı
Mosfcon
Uümrı
Osu
Pars
fta«
2*"Roma
Sotya
Sam
lelAvn
Tunus
Varson
Vıyana
Wh
Zûrtı
B 0°
S 8°
A 9°
A 8°
9
K -3»
S 2"
. 9
S 4»
S 8°
S 0°
A 12°
A 4°
S -2°
A 12
B S°
- °
B 4°
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Pembe çiçekli,
yüksek vertmli ve
kaliteli bir yem bitki-
sL 2/ Bir işin yaban-
cısı olan... Kaynağı
mitolojik çağlara da-
yanan kirişli bir çal-
gı 3/ Eski Mısır'da
güneş tanrısı... Gü-
ne>-
Amerika'da ya-
şayan ve yünü İcu-
maş yapımında kul-
lanılan bir hav'van.
4/ Eskiden Istan-
bul'da Köprü ile
Adalar arasında de- 9
niz taşımacıhğını üstlenen işletme...
En küçük izci kuruluşu. 5/ Bitkiler-
de gaz alışverişine yarayan aralıklar.
6/ Sıcak bölgelerde >T
etişen ince uzun
saplı palmiye... Oy. 7/ Sarhoş ya da
külhanbeyi bağırması... Galyum ele-
mentinin simgesi. 8/ lnsan toplulu-
ğu... Ayak. 9/ Değerli olmayan ma-
den ya da taşlardan yapılmış süs
eşyası.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Plüton gezegenine verilen bir başka ad. 2/ Taş ya da maden
çıkarılan yer... Lifleri dokumacılıkta kullanılan değerli bir bit-
ki. 3/ Bir nota... "Sayı farkı" anlamında kullanılan spor teri-
mi. 4/ Eski Türklerde çocuklan koruyan tanrıça... özütü bo-
yacıhk ve sepicilikte kullanılan bir akasya tiirO. 5/ Afrika'da
bir ırmak... Nazi partisinin hücum kıtasıru simgeleyen harfler...
Bir gıda maddesi 6/ Kötü dikiş nedeniyle kumaşta oluşan bü-
zülme... Kumtaşı. 7/ Bir deniz teknesinin devrilerek ters dön-
mesi. 8/ Yerine koyma... Matematikte kullanılan sabit bir sayı.
9/ Sınır nişanı... Ayın ve kimi yıldızlann dolayındaki ışık çevresi.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
CemTyetî Âkvam ve biz
22 OCAK 1931
"Taymis" gazetesinin Ankara muhabiri isminin
neşredilmemesini isteyen maruf bir Türk rücülü
siyasisiyle görüşmüş ve Cemiyeti Akvam'a karşı
Türkiye'nin vaziyeti hakkında mütaleasıru sormuştur.
Muhabir bu mütaleaların esas itibarile hükümetin
tasavvuratına makes sayılabileceği bu zat demiştir ki:
"Türkiye hali hazırda
Cemiyeti Akvam'a girmek
için müracaat etmek
niyetinde değildir. Ortada iki
muşkülat vardır. Biri
Türkiye, Cemiyeti Akvam
meclisinde bir mevki sahibi
olmağa kendisinde selahiyet
bulunduğu fikrindedir. Bu
mevkiin daimi azalık olması
meşrut değildir. Düveli
uUt.
"NASYONAU MOTORU
Muoı vc mınfal komuru Bc
BuıchtfTİk ıtıytt uât, ıknudl Tt
fiiQ her türlu rtkıbctıen tndır
Tcdiyttu lethıllt. Hct zaman us
Un>< aımdcd» Ttl^ılil ıçın Ctla
tt'da Penciabe pazannda AısUn
Hanındt 15 nunurtlardi
IZAKINO
muazzamdan biri
Türkiye'nin iddiasını teyit
etmeyi arzu ediyor ise de
maateessüf Türkiye'nin
mezkur mecliste bir mevki
almasına pek az ihtimal
vardır.
Ikinci ihtimal de Türkiye ile
Sovyet hükümeti arasında sıkı dostluk mevcut olması
Türkiye'nin Cemiyeti Akvam'a ginnesini Sovyet
hükümetinin hoş görmemesidir. Maahaza ikinci
muşkülat birinciye nazaran daha az mühimdir.
Türkiye'nin er geç Cemiyeti Akvam'a dahil olması
menfaatine muvafık olacağı fikri zinufuz Türkler
arasında kuvvetleniyor.
Kapatılan fabrika
Şehrimizde bulunan morfuı fabrikalan hakkında yapüan
tetkikat neticesinde bir Fransız gurubu tarafından
işletilen fabrikanın Fransa'ya gizli olarak morfin
kaçırdığı anlaşılmıştır. Sıhhıye Vekaleti müfettişleri bu
fabrikayı kapatmışlardır. Fransız gazeteleri bu hadise
münasebetiyle Türkiye'deki afyon tacirlerinin morfin
kaçakçılığı yaptığından şikayet etmişlerdi. Halbuki bu
kaçakçılıktan en ziyade müteessir olan afyon tacirler ve
mubayaacılan butün morfin fabrikalarının kapatılmasmı
isteraişlerdir.
Hükümet kaçakçılığa kati bir surette nihayet verecektir.
30 YIL ÖNCE CumhurİYet
Saraçhane Tiyatrosu
22 OCAK 1961
Ista'nbul Belediyesinin,
Saraçhanebaşında yeni inşa ettirdiği
Şehir Tiyatroları Istanbul bölümü
dün törenle açılmış ve verilen
galada Cevat Fehmi Başkut'un
"Hacıyatmaz" adlı yeni eseri
büyük başan ile oynanmıştır.
Temsilde Adalet Divanı Başkanı
Refik lulga B a ş o l v e d i v a n ü y e l e r i h a z ı r
bulunmuşlardır. Istanbul Valisi ve Belediye Başkan vekili
Tümgeneral Refik Tulga sahneye gelerek yaptığı açış
konuşmasında ezcümle şunları söylemiştir:
"Bugün sanat dünyasında adına tiyatro denilen bir
kültür, sanat ve eğitim yuvasım tstanbul halkına
arzetmekle derin bahtiyarlık duymaktayım. Sanat ve
medeniyetin mahsulüdür" diyen Vali, Yunan, Roma ve
Shakespeare tiyatrolanndan söz açtıktan sonra şehrimizin
kazandığı bu yeni tiytaronun yapılması için ilk
teşebbüslerde bulunan değerli rejisör Muhsin ErtuğruPa
ve rahatsızlığı nedeniyle dün geceki açılışta bulunamıyan
eski Belediye Başkanı General Şefik Ersü'ye gösterdikleri
büyük gayret ve hizmetten dolayı burada teşekkürü borç
bildiğini söylemiştir.
GEÇEN VIL BUGÜN Cumhuriyel
Bakû'de dev gösteri
22 OCAK 1990
Azerbaycan'ın başkenti Bakû'de dün sabah Moskova'yı
protesto etmek için onbinlerce kişinin katıldığı, Sovyet
lideri Mihail Gorbaçov'un maketinin yakıldığı dev bir
miting düzenlendi. Onceki gece kentte Sovyet birlikleri
ile Azeriler arasında şiddetli çatışmaların meydana
geldiği, ancak dün sabah askeri birliklerin duruma
hâkim oldukları haber verildi.
Dağlık Karabağ bölgesinde ise Azeriler ile Ermeniler
arasında çatışmaların sürdüğü bildiriliyor.
Halk Cephesi kaynaklan, Bakû'ye gönderilen Sovyet
birlikleri arasında çok sayıda Ermeni askerin
bulunduğunu bildirdiler.
TAKTİSMA
Egh inı Kooperatifleri
Ülkemizde yıllardır iyileştirilmeye çalışılan ve hâlâ toplumsal
ihtiyaca cevap veremeyen sağlık ve eğitim, toplumsal talebin
ve ihtiyacın en çok hissedildiği, en büyük olduğu alanlardır.
Günümüz Türkiye koşullannı, istek, öz-
lem ve beklentilerini gözlemleyip irdeleye-
rek, dengesizliklerin dengesini sağlayacak
kooperatif araçlanyla yoğurmak, koqpera-
tifleri yeni toplumsal ihtiyaç alanlanna yön-
lendirmek gerekmektedir. Ülkemizde yıllar-
dır iyileştirilmeye çabşılan ve hâlâ toplum-
sal ihtiyaca cevap veremeyen Sağlık ve Eği-
tim, toplumsal talebin ve ihtiyacın en çok
hissedildiği, en büyük olduğu alanlardır. Ve
bu alanlann artık kendi kooperatiflerini ya-
ratma zamanı gelmiştir.
Kooperatif bünyesindeki bu yapılaşma
nasıl olacaktır?
Anne-baba, kalabalık smıflardan ve dü-
şük eğitim seviyesi yüzünden, çocuğunu
devlet okuüanndan alamadığını, ekonomik
gücü oranında zaten özel okullardan ve ha-
zırlık dersanelerinden sağlamaya çahşıyor.
O halde neden temel gereksinmelerinin bu
ortak noktasında "bir araya gelerek karşı-
lıklı yardıın ve dayanışma" çerçevesinde bu
beraberliği göstermesin? Altında ezildikle-
ri, çocuklanna iyi bir eğitim sağlama yü-
künü, neden öğretmen-öğrenci-veli işbirli-
ği ve dayanışmasıyla el ele kaldırmasın? Ko-
operatifciliği oluşturan temel öğe, sorunla-
nnı çözmeye çalışan insanların işbirliği ve
davunışma için bir araya gelmeleri değil mi-
dir? Elbette bu bir araya gelişin eğitim okul-
ları kooperatifinin yaradıhşının bir mali kül-
feti bir finansman ihtiyacı, bir sabit yatırı-
mı olacaktır. Ancak şunu unutmamak ge-
rekmektedir. Kooperatif kâr değil, sosyal-
ekonomik bir amaçla faaliyette bulunaca-
ğına göre ortak çıkar çerçevesinde en fazla
faydayı sağlarken benzeri özel okul ve ha-
zırhk dersanelerine göre daha az maliyetle
geniş bir kitleye seslenecektir. Aynca gerek
yerel yönetimler gerekse Milli Eğitim Ba-
kanlıgı böylesine sosyal ve ekonomik bir
hizmete sahip cıkacak teşvik ve yardım ede-
cektir.
Milli Eğitim Bakanhğı kısıtlı kaynaklar-
la, kendi okulunu kendin yap kampanya-
sıyla, eğitim acığını kapatma uğraşı içeri-
sinde olduğuna göre halkın gerek okulunu,
gerek hazırhk dersanesini kendisinin oluş-
turup eğitimini de kendisinin yapmasını
destekleyecek; kaynaklarla (bina, sıra araç
gerec, öğretmen) teşvik edecektir. Devlet
okullanna yığılmalar azalacağı için buralar-
da da çağdaş eğitimin gerekleri daha iyi ye-
rine getirilecek, yabancı dil hazırlıklı, labo-
ratuvar destekli büimsel eğitim olanağı doğ-
muş olacaktır.
Yerel yönetimlere gelince: Elbetteki yöre-
lerindeki insanlara çağdaş-bilimsel eğitim
sağlamada üzerlerine düşeni yapacak
çağdaş-bilimsel insanlar da çağdaş bir yö-
renin temeli olacaktır. Çünkü bu iki kuru-
luşun var oluşlanmn temelinde halkın, ken-
di ihtiyaçlannı kendilerinin seçecekleri tem-
silcileri aracıüğıyla karşılamalan yatmakta-
dır. Ve belediyelerin gerek konut gerekse tü-
ketim kooperatifleriyle olan amaç birliği,
eğitim alanında da kendini gösterecektir.
Yerel yönetimlerinin, toplu konut yapı
kooperatiflerine getirdiği okul yeri ayırma,
okul yaptırma zonınluluğu, konut yapı
kooperatifleri-yerel yönetimler-eğitim koo-
peratifieri işbirliği ile eğitim okullan koo-
peratiflerine devredilebilir. özellikle beledi-
yelerin de ortak olmalanyla pekiştirüebile-
cek olan bu işbirliği, belediyelerin halkla ile-
tişimini güçlendireceği gibi daha randıman-
h, çağdaş, demokratik ve paylaşımcı bir iş-
birliğini yaratacaktır. Bu işbirliği sonucun-
da gerek halkın yerel yöneticilerini tanıma
ve anlaması gerekse belediyelerin yöre hal-
kmın sorunlanm ve ihtiyaçlannı anlaması
kolaylaşacak katılımcı belediyecilik yaşama
kültürüne girecektir. Mevzuat yönünden de
bir engel olmadığına göre yerel yönetimle
işbirliği, özellikle ortaklık bünyesindeki da-
yanışma eğitim kooperatifleriyle halk ara-
sında güven verici ve teşvik edici olacak,
ekonomik-sosyal ve kültürel kalkınmaya
köprü oluşturacaktır.
MUSTAFA AKGÜL
Gazi Üniversitesi Kooperatifçflik
Master Ögrencisi
Galeri • Atölye 146 97 38 • 132 64 26
TESVİKhE
SANAT
GALERİSİ
RESUL
AYTEMÜR
Resim Sergısi
3 Ocak - 31 Ocak
*b« Ipıkçl CmL Ha u-1
T*fvlkly*-llt. 14» (7 M
1I1MSI- 147 74 75
TEM SANAT GALERİSİ
AÜÇELEBİ
Resim Sergisi
190cok-16$ubat 1991
VoUmnog. Coi Prot Or.Orkon Irıtk Sok W7
Nişortoş, B0200 Istanbul T«l. (1) 147 08 99-147 97 56 Fob 147 97 54
ZEYNEP
GÖLE
Resim Sereisi
18 Ocak -16 Şubat
1 L»*nl SülOn Sok.
No:14T*t 170 03(2
lanak
NİHAL SARIER
Resim Sergisi
23 Ocak - 9 Şubat
Mtpttly* Cad. 44/İ
EM«c 165 1» 3S • 165 32 (1
Sencer | Haluk
Gülün B Mtan23 Ocak» 9Şubat
T. îş Bankası Erenköy Sanat Galerisi
s ö Y L E ş l
COLETTE
MITCHELL
New England Universıiest
Sinal Egıtımı Kursusu Guzel
Sanatlar Ojretın Uyesı
K.™ AVtSTRALYA
YER1.I SAN\TI
74.01 1991 SlJl 1100
Ver »mm M Nfkd «unl«:
Ik I 159 47 38
MACKA SANAT GALERİSİ
İPEK AKSÜĞÜR
DUBEN
Resim Sergisi
22 Ocak - 23 Şubat
Eytam Cad. 31/A
M.cfc. 140 M 23
I b r a h i m A l p t e k i n
Resûn Setgisi
7-28Oakl99\.nO0-lSÛÛ
• ^ıfonca
Mödem Sanat
_± Galerisi ».s-TAS,\alftonağı Caddesi No. 117/2 Nişanaşı-İstanbui T&l 130 39 80
galeri • atölye
146 97 38 • 132 64 26
RAFETEKIZSERGİSİ
11 Ocak 1991-28 Ocak 1991
RAMKO
SANA' MEtKEZl
M
"
e S<
*'
V
"
va
^
AEDPA
4^^Tekstilbank Sa
Sanal
Galerisi
TARIK
CARIM
Resim Sergisi
9 Ocak - 28 Ocak
HOartv G«rW« Cad. İ M
T*f>Wy< Mvydanı 13S 12 79
ARKEONSANAT GALERİSİ
SCREKLİ
ÇAĞDAŞ ÖZGLINBASK)
SERAMİK.HEYKEL
YAÛJ BOYA TABLOLAR
SATIŞMERKEZİ
BKELE CM>. » «TAKOV TIL » K a
GARANTİ KOLEKSİYONUNDAN
SEÇMELER SERGİSİ
Otuz sanatçımn yapıtlarından oluşan
karma sergi.
15 Ocak - 30 Ocak 1991, 11.00 - 18.00
(Pazar günlerı dışında)
S GARANTİ SANAT GALERİSİ
İstiklâl Cad 141 Beyoğlu-Istanbul
ARALIK'90
ÇAĞDAŞ
SANAT SERGİSİ
24 AraMc'9O - 2 Şubat'01
Öıdemir Alian
Hale \rpacıoğlu
İpek Aksüğür Duben
Mustafa Ata
Tomur Atagök
Bedri Baykam
Adnan Çoker
Haluk Gedik
Bünvamin Özgühekm
Vusuf Taktak
Hale Tenger
Ömer Uluç
SOYAH
SANAT GAIERISI
Buyukdtfe Cad. No M
MecMiyckdr 175 09 10 • 20 hat
İ M Z A GÜNÜ
Boyanın Beyni
BEDRİ
BAYKAM
23 Ocak'91
Çarşamba: 16.00-18.30
SOYAH .
SANAT GALERİSİ
BOyUkdera Cad. 38
VEFAT
Merhum Nurettin Bey ile merhume Sacide
Tara'nın kızlan, Rezva Ozil ile Hamit
Fişek'in yengeleri, Şeyda Ozil ile îrkin
Aktüze'nin kayınvalideleri, Ayşe Ozil'in
ninesi, Cevza Aktüze ile Cem Ozil'in
anneleri, Tarık Ozil'in eşi
ŞÜKRAN
OZİL
21.1.1991 günü vefat etmiştir. Cenazesi
22.1.1991 Sah günü Teşvikiye Camii'nde
kılınacak öğle namazından sonra Kuzguncuk
Nakkaştepe Mezarhğı'na defnedilecektir.
AİLESİ
VEFAT-BAŞSAĞUĞI
Şirketimiz İmalat Mühendisliği Grup
Direktörü CEM OZİL'in annesi
ŞÜKRANOZİL
21 Ocak 1991 günü vefat etmiştir.
Cenazesi 22 ocak günü Teşvikiye
Camii'nde kılınacak öğle namazını
müteakip Beylerbeyi Nakkaştepe
Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
Merhuma Tann'dan rahmet, kederli
aiiesine sabır ve başsağhğı dileriz.
NETAŞ
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKd
Şerif Kafası...
Amerikalılar, ilk günler çok yanılmışlar mı ne? "Şu kadar füze
rampasını bombaladık" derken meğer Iraklıların oyununa mı get-
mişler? Saddam Hüseyin, bir konuşmasında açıklamıştı; "Ben-
zin bidonlarını yok ettiler" diye. Ooğruymuş. Iraklılar, füze rampa-
larının yakınlanna içi benzin dolu bidonları yerleştirmişler; Ame-
rikan uçakları da füze rampası ya da ûs diye benzin dolu bidon-
ları bombalamışlar. İşin ayrımına vanlınca yerleri saptanan ger-
çek füze rampaları bombalanmaya başlanmış...
Ben ne anlarım savaştan, mavaştan? Bir kez, savaşa karşı-
yım. Sonuna dek karşı olacağım! "Ankara'da kimseler yok dedi
şofûr, herkes bir yerlere tüymüş! Bir gösteri yürüyüşü bile yapıl-
mıyor..."
TÖRT'nin, sıkı denetimi, yani sansürü ne öyle, İnciriikle ilgili?
Dünya televizyonları söylüyor, TÖRT'ye gelince, sıkı denetime
uğruyor, makaslanıyor kimi gerçekler. Kimin eline ne geçecek,
sıkı denetimden?
Bir bayan:
— Araplara çok acıyorum! dedi, o kadavra suratlı Bush'u gör-
müyor muyum, deliye dönüyorum ayol!
Amerikalıların yitikleri de, açıkladıklarından çok mu ne? Irak-
lıların açıklamalarına yakın, ya da ortası ne bileyim? Ama, öyle
az buz değil. Savaş, bir hile sanatı mıymış? Hileyi çok yapan
kazanıyor!
Iraklılar, Hk sakjırıya uğrayınca, önlemlerinı almışlar; gezici füze
rampalarını ağır bombardıman uçaklarını 32. enlemin kuzeyine
tasımışlardı. Bu, Bagdat'ın kuzeyine, Türkiye'nin yakınına düş-
mekteydi. incirlik, o zaman devreye girdi mi?
Saddam Hüseyin'e kızanlar da vardı:
— Ne vardı, işi böylesine büyütecek? Dünyayı karşısına ala-
cak? Çekilseydi zamanında Kuveyt'ten. Şimdi, Irak halkına ya-
zık değil mi?
Türkiye'de, askerter de eleştiriyortardı Saddam Hüseyinl öte-
den beri söylenırdi:
— Ahşaptan maşa, Araptan pasa olmaz diye. Bunun başka'
tüıiüsü de vardı: ,
— Her odundan meşe, Araptan pasa olmaz!
İkincisi azıcık dûşüktü tümce olarak ama öyle...
Asker askere eleştiriliyordu.
Saddam Hüseyin, bir ara 1956-57'lerde İstanbul'da bir otelde
de kalmış; Saddam Hüseyin'i, oradan tanıyan Hacı adında bir
Araçlı, Saddam'ın geçimsız olduğunu, arkadaşlarıyla sık sık kav-
ga ettiğini, aç kalıp, başkalarından para istemeyecek denli onuriu
olduğunu anlatıyor. Ûstün olmaya pek meraklı biri izlenimini
uyandırmış. Hacı, Saddam'ın kaldığı otelde çalışırmış...
Gülmece yazarı Aziz Nesin, "Dünya Kazan Ben Kepçe" adlı
kitabında, uzun uzun Irak'ı, bu arada Saddam Hüseyin'i de an-
latır. Aziz Nesin'in kitabının ilk baskısı Irak'a sokulmaz, yasakla-
nır. Aziz Nesin'in ikinci baskısında kitabının "Her yerde Saddam"
başlıklı bölümünde şöyle demekte:
"Eskiden Irak'ın neresine gidilse, Hasan El-Bekr'le Saddam'ın
yan yana çekilrniş resimleri görülürdü. Şimdiyse sart Saddam^
ın resimleri...
Çok ilginç bir durumdur; sağcısı, solcusu, Türkiye'den Irak'a
hangi gazeteci, hangi yazar gitmişse hepsi de aynı doğruKuda
yazılar yazmışlardır. Işte Tekin Erer'in "Saddam Hüseyin" baş-
lıklı yazısından bir bölüm..."
Tekin Erer'i aktaracak yerim yok. Aziz Nesin, Saddam Hüse-
yin'in özyaşam öyküsünü anlatırken sağlık nedeniyle çekilen Ha-
san El-Bekr'in yerine geçen Saddam Hüseyin'in sanlarını şöyle
sıralıyor:
"1) Irak Baas Partisi Genel Başkanıdır. 2) Irak Devlet Baska-
nıdır. 3) Mareşallığa yûcettilmiş. Irak Ordusu Başkomutanı olmuş-
tur. 4) Devrim Komuta Konseyi Başkanı'dır. Yani, Saddam Hö-
seyin artık Irak'ın her şeyi ve tek adamıdır..."
Saddam'ın başına gelenlerde, bu "tek adam"lığın da payı ol-
rrramış mıdır dersiniz?
— Aziz Nesin, Hollanda'ya gitmişti; orada bir ay kalacaktı; bu-
gün geldiği noktada, Saddam'ın "politıka bılmediği "ni, Aziz Nesin
de söyter miydı? Ülkelerıni savaşın göbeğine atanlar; demokrat
da iyi politikacı da oiabilırler mı? Saddam Hüseyin, kendisine
silah satanların, "aferin" diye sırtını okşayanların, çokuluslu
emperyalızm ortaklarının oyununa gelmiştir. Iş de artık işten geç-
miştir. Arap halklarına yazık olmustur.
Ali Tartanoöju'nun "Irak-Saddam-Körfez" adında bir kitabı çıktı
"Çark Kitabevi" yayınları arasında. Ali Tartanoğlu, kitabın 142.
sayfasında İran Büyükelçisi Muhammed Bageri'yle bir konuş-
masını anlatır. Aii Tartanoğlu, Büyükelçi Bageri'ye sorar:
— Ne oldu da savaşmaktan vazgeçtiniz? Neden bıraktınız sa-
vaşmayı. Hem de öylesıne ani? Savaş gücünüzün öylesine ani-
den bitiverdtğine kimseyi ınandıramazsınız.
Muhammed Bageri karşılık verir
— Bize söz verildi. Bütün dünya bize söz verdi. Ateşkesi ka-
bul ederek Saddam'ın devrileceğine dair.
Saddam Hüseyin, "Biz zaten iki yıldır bansa hazırlanryorduk"
demektedir. Kitapta daha sonra şu bilgi veriliyor:
"Rafsancani'nin kardeşi, Alman Dışişleri Bakanı Gensch«r
;
le görüşüp, ABD varlığı Korfez'den çekilirse biz de 598'i kabul
ederiz" diyor. ABD'nin Körfez'deki varlığı ile iran'ın 598'i kabulü
bağlandırılmak istenmiyor, ama 'baska bir garanti' veriliyor. Raf-
sancani bu garantiyı İmam Humeyni'ye '598'i kabul edersek sü-
per güçler bizi koruyacak ve Irak'ın bir zafer kazanmasını
önleyecekler' diye anlatıyor.
Yani bir "söz" var, ama Bageri bizi o gece asıl başka şeyie
çok şaşırttı. 'Bize söz verildi' deyince doğal olarak arkasından
ikinci soru geldi:
— Kimler?
— Aralarında Sayın Özal'ın da bulunduğu birçok önemli ül-
kenin lideri!"
Ardeşen'in, eski adı "Öce" olan şimdiki adryla "Yeniyol" kö-
yünden, ODTÜ'de ekonomi profesörii arkadaşım, eski CIA Baş-
kanı Bush'un mantığını şöyle tanımladı:
— Bu, şerif kafasıdır; işine gelmeyeni cezalandırır! Bunu
pilesun!
ANMA
Sevgili hocamız, değerli ağabeyimiz
Kv. Dr.
KEVORK ACEMOĞLU'nu
ölümünün 3. yılında bugün saat 14.30'da Şişli Ermeni
Mezarlığı'ndaki mezan başında tüm sevdikleriyle
anıyonız.
Av. ÜLKER ARKAN
AT. HALUK UNDEŞ
Av. NURSU SERT
Deneyimli
SEKRETERLER
alınacaktır.
Müracaat: Eski Büyükdere
Cad. Yunus Emre Sk.
No: 1 Kat: 4, 5, 6 4. Levent-
İstanbul
(Mesai saatleri içinde)
AFRODİT
Evlendirme Bürosu
Yasal, bilimsel. ciddi.
144 96 20
Nüfus cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
SEDRETTİN TARHAN
TARSUS KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
ESAS NO: 989/58
DAVACI: llyas Yümaz, AU Yılma, Mehmet Gökgül, Haül
Erdoğan, Parmakkurdu köyü / Tarsus
MÜDAHİL: Abdil Demir - Parmakkurdu köyü / Tarsus
DAVALI: ölü Ahmet mirasçılan, ölü Yusuf, ölü Ayşe, ölü Vdi
mirasçıları, Parmakkurdu köyü / Tarsus
Tarsus Parmakkurdu köyü sınırları içerisinde kalan 714, 715,
716, 717, 722 ve 724 No'lu parsellerin tapulama tespitine vaki
itiraz üzerine verilen ara karar gereğince davalı mirasçılanndan
tsmail ve Zeynep'ten olma Hasibe Benli'nin tebligata yarar açık
adresinin tespit edilemediğinden 12.3.1991 tarihli duruşmanın
davetiye yerine kaim olmak üzere Hasibe Benli'ye ilanen tebliğ
olunur. 18.12.1990
Basın: 45230