18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 22 OCAK 1991 Tahran'da 2. cephekaygısı Türkiyeden kara operasyomı ANKARA (Cnmhuriyet Bii- rost) — Türkiye'nin üslerini ABD'nin kullanuruna açması çeşitli tslam ülkelerinde tepki ile karşüanırken tran Cumhurbaş- kanı Haşemi Rafsancani ülkesi- nin bu gelişmeden duyduğu ra- batsızlığı ve "savaştn yayüma- sına" ilişkin endişelerini Cum- hurbaşkanı özal'a duyurmak amacıyla özel danışmanı Büyü- kelçı Ali Reza Muayyeri'yi dün Ankara'ya gönderdi. Dün öğle saatlerinde Anka- ra'ya gelen ve Cumhurbaşkan- lığ) Sözcüsü Büyiıkelçi Kaya To- peri tarafından Esenboğa Hava- alanı'nda karşılanan Büyükelçi Muayyeri ziyaretinin "savaşın gelişmesini öntemeyi ve bir an öncc banşçı sonun bulıuunası- nı amacladığuu" belirtti. Büyü- kelçi Muayyeri, öğleden sonra ilk flnce Dışişleri Bakanı Kurt- cebc Alptcmoçin ile bir araya geldi. Körfez savaşındaki olası gelişmelerin değerlendirüdiği bildirilen bu görüşmeden sonra herhangi bir resmi açıklama ya- pılmadı. Büyükelçi Muayyeri daha sonra Başbakan Yıldınm Akbu- lut tarafından kabul edildi. Bir saat kadar süren görüşme hak- kında Başbakanlık Basın Mer- kezi'nden daha sonra yapüan acıklamada taraflann tüm caba- lara rağmen Körfez savaşının çıkmasından duyduklan üzün- tüyü dile getirdikleri bildirildi. tran Cumhurbaşkanı'run özel temsilcisinin Irak'm Kuveyt'ten derhal çekilmesi gerektiğini vur- guladığı belirtilen açıklamada daha sonra şöyle dendi: "Hüküroetin BM karariannı titizHkle uyguladığını kaydeden Başbakan, Türkiye'nin hiçbir komşasunun toprağında gözü olmadığını ve Körfez cografya- smın değişmemesinden yana gö- rüşü bulunduğunu belirtti. Baş- bakan Akbulut, Türkiye'nia Lrak'tan bir saMın bekkmedigi- ni, Türkiye'ye yönelik bir saldın olmadığı takdirde [rak'a karşı bir askeri gücün kullamlmaya- cağını tekrarladı." Cumhurbaşkanı özal ise Bü- yükelçi Muayyeri'yi saat 16.30'- da kabul etti. Büyükelçi Muay- yeri burada Cumhurbaşkanı Rafsancani'nin bir sözlü mesa- jını iletti. Bir saatten fazla sü- ren görüşmeden sonra bir açık- lama yapan Cumhurbaşkanhğı Sözcüsü Büyükelçi Kaya Tope- ri, kabulde Büyükelçi Muayye- ri'nin savaşın başlamasından bu yana meydana gelen durum hakkında Iran Cumhurbaşka- nı'run görüş ve değerlendirme- lerini naklettiğini bildirdi. Tope- ri, Cumhurbaşkanı özal'ın da tran Cumhurbaşkanı Rafsanca- ni'ye üetilmek üzere bu konuda- ki görüşlerini ve Türkiye'nin politikasıru belirtüğini kaydetti. Yetkili çevreler tran Cumhur- başkanı'nın Cumhurbaşkanı özal'a mesajının esas olarak şu noktalarda odaklantığını bildi- riyorlar: 1. Körfez'de savaş tüm çaba- lara rağmen arzulanmayan bir şekilde başladı. Burada sorum- lu olan tarafın Irak olduğu kuş- ku götürmez. Ancak savaş ay- nı zamanda bölgenin tehlikeli bir silah yığınağına dönmesine neden oldu. Şu aşamada tüm çabalar savaşın daha da yayıl- masını engelleyeme yönelik ol- malıdır. Bu nedenle Türkiye'nin üslerini kullandırması bizi endi- şelendiriyor. Bu cephenin kara boyutunu da içerecek şekilde ge- nişlemesi ise çok ciddi sonuçla- ra yol açabilir. 2. Çokuiuslu güçler şu anda adeta Irak halkını cezalandınr- casına bu ülkenin elektrik sant- rallan, rafineleri ve barajlan gi- bi hedeflerini tahrip ediyor. Oy- sa amaç Irak'ın Kuveyt'ten çe- kilmesini sağlamaktır. Müslü- man bir ülkenin halkına karşı girişilen bu saldınlan onaylama- mız olanaksızdır. 3. Iran savaş sonrasmda böl- ge coğrafyasının değişmesine kesinlikle karşıdır. Bu konuda Türkiye ile tam görüş birliği vardır. tran, Irak'ın parçalan- masuıı hiçbir şekilde kabul et- meyecektir. Gerek Cumhurbaşkanı özaT- ın gerekse Başbakan Akbulut'- un da Muayyeri'yi kabulleri sı- rasında Irak'a Kuveyt'ten çekil- mesi için her türlü fırsatın tanın- dığını, Saddam Hüseyin'in ise uzlaşmaz tutumunu sonuna ka- dar sürdürmeye kararlı olduğu- nu belirttikleri bildiriliyor. Bu çerçevede Başbakan Akbulut'- un Türkiye'nin bir NATO ülke- si olduğunu ve bu çerçevede so- rumluluklan olduğunu vurgula- dığı belirtiliyor. Büyükelçi Muayyeri Anka- ra'dan ayrılmadan önce düzen- lediği basın toplantısında Türki- ye ile ülkesi arasında Körfez sa- vaşı konusunda birçok noktada görüş birliği olduğunu söyledi. Öte yandan Cumhurbaşkanı özal dün akşam ABD Başkanı George Bush ile bir telefon ko- nuşması yaptı. Cumhurbaşkan- hğı Sözcüsü Büyükelçi Kaya To- peri konuyla ilgili açıklamasın- da, görüşmede Körfez'deki son durum hakkında karşıhklı bir değerlendirme yapıldığinı bildir- di. Görüşmede Iran Cumhur- başkanı Rafsancani'nin mesajı-, nın da ele ahndığı sanılıyor. Bu arada Pakistan Başbaka- ru Navaz Şerif'in yann Türki- ye'ye geleceği bildirildi. Yetkili çevrelerden edinilen bilgiye gö- re Şerif, tran üzerinden Türki- ye'ye gelecek. New York muhabirimiz Şeb- neaı Atiyas'ın haberine göre Pa- kistan'ın savaş sonrasında böl- gede istikrarı sağlamaya yöne- lik askeri ittifak oluşturulması için çalışmalar yaptığı kaydedi- liyor. Pakistan Başbakanı Na- vaz Şerife yakın bir resmi gö- revli, Iran - Türkiye ve Pakistan arasında süren görüşmelerin "ortak bir anlayış yaratmayı" amaçladığını kaydederek, şim- dilik böyle bir ittifak için "as- keri" sözcüğünü kullanmaktan kaçındıklanru, "stratejik" söz- cüğünü yeğlediklerini ifade et- ti. ABD'nin de bölgede Batı it- tifakı ile uyumlu böyle bir gyç oluşturulmasını özendirdiği kaydediliyor. Tahran radyosu Tahran radyosunun önceki akşam yaptığı yayuıda Tahran'- da lngilizce olarak yayımlanan Tahran Times gazetesinin Tür- kiye ile ilgili yaptığı yoruma da yer verildi. Türkiye'nin tutumu- nu eleştiren gazetenin yazısında şöyle denildiği bildirildi: "Türkiye'nin savaşa katılma- sı, bölgenin geleceği açısından tehlikelidir. Türkiye, Musul ve Kerkük'e göz dikti. Irak askeri guciinu kullandığı sürece Türki- ye Irak'a doğrudan girmekten kaçınacaktır. Ancak Irak'ın sa- vaş giicunün yok edilmesi dunı- munda Turkiye, Kuzey Irak'ta- ki petrol yataklannın bulundu- ğu Musul ve Kerkük'ü eie geçi- rir. Irak'ın parçalanması ve paylaşılmasına Iran asla göz yummayacaktır." Iran'dan îsrail'e sert uyarıDış Haberler Servisi — Iran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Ve- layeti dün başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında tsrail'i Irak'a misillemede bu- lunmaması için sertçe uyararak "tsrail'in her ne sebeple olursa olsun tslam topraklanna saldı- n düzenlemesi tran için kabul edilemez" dedi. Iran Cumhur- başkanı Haşimi Rafsancani de dün Tahran'da başlayan 3. Uluslararası Körfez tşbirliği Konferansf na gönderdiği me- sajda, Körfez savaşmda tarafla- rın "aldın ve mantıgın sesine uyarak daha fazla can ve mal kaybı olmadan savaşa son ver- meleri" için çağrıda bulundu. tran Dışişleri Bakanı Velaye- ti, müttefık kuvvetlerin Irak'a yönelik "yahşi" saldınlannı kı- nayarak "BM kararlannın hiç- biri bunn haldı göstertmez" de- di. AA'nın AFP"ye dayanarak Tahran'da bildirdiğine göre Ve- layeti, "Irak'ın masum halkı çokuiuslu güçlerm bombardı- manına uğrnyor. Biz bunu kını- yoruz. Çokuiuslu güçler Irak'a vahşice saMırdılar" diye konuş- tu. Velayeti ulkesinin Körfez sa- vaşuida tarafsız olduğunu hatır- latarak lran'ın bölgede hiçbir sı- nır değişikliğirû kabul etmeyece- ğini vurguladı. tsrail'in savaşa girmesi olası- Iığj konusundaki bir soruyu ya- nıtlayan Velayeti, şöyle konuş- tu: "tsrail'in her ne sebeple olur- sa olsun tslam topraklanna sal- dın düzenlemesi Iran için kabul edilemez. İsrail'e karşı başta Fi- listinlilerinki olmak üzere her türlü mücadeleyi destekliyo- nız." Diplomatik kaynaklar, Şiiler tarafından kutsal sayılan Necef ve Kerbela kentlerinin ABD uçakları tarafından bombalan- dığı haberinin tran halkı arasın- da büyük tepki uyandırdığını bildiriyorlar. Rafsancani'den çagn Iran Cumhurbaşkanı Rafsan- cani, "Bölge ülketerinin istenen istikrann sağlanması için barışı sağlama çabası içine girmelen- ni" istedi. Rafsancani dun Tah- ran'da başlayan 3. Uluslarara- sı Körfez tşbirliği Konferansı'- na gönderdiği mesajda, Körfez savaşında taraflara "aklın ve mantıgın sesine uyarak, daha fazla mal ve can kaybı olmadan savaşa son vermeteri" çağrısın- da bulundu. Irak'a destek Bu arada AP, Irak'ın rehine- leri canlı kalkan olarak kullan- ma kararını lran'ın destekleme eğilimi gösterdiğini bildirdi. Ajans, Tahran radyosunun "Irak'ın ekonomik kaynakla- nyla kimi zaman da kentlerin ve suçsuz sivillerin bombalandıgt- m" bildirdiğini duyurdu. ABD, şimdiye kadar sadece askeri he- deflerin bombalandığını öne sü- rüyordu. UFUK GÜLDEMtR WASHINGTON — Körfez savaşının, öngöriüenlerin ötesin- de uzama eğiliminin ohnası, ka- rada da 2. cephe senaryosunu Türkiye için güncel bir risk ha- line getiriyor. Türkiye'yi bu riskin eşiğine getirebilecek geüşmeler şöyle özetlenebilir: 1) ABD'nin Irak'a karşı yü- rüttüğü yoğun hava saldınsmın üzerindeki toz duman dağıhp askeri değerlendirmeler Was- hington'a akmaya başladıkça görülüyor ki Amerika, Irak'ı ta- mamen yakıp yıkmak niyetinde değil. Örneğin, askeri hedefler yoğun olarak bombalanıyor, ama Irak'ın temel sanayisine, altyapısına bir zarar gelmesin- den özenle kaçmıhyor. Sivil halk öylesine gözetiliyor ki Saddam Hüseyin'in dahi bombardıman- dan korunmak için apartman dairelerinde kaldığı bildiriliyor. Şu ana kadar Saddam Hüseyin- in değer verdiği aile fertlerinden kimsenin evinin hedef alınma- mış olması önemli bir gösterge. 2) Tüm bunlar, iki anlama ge- liyor: Birincisi, Amerika ne Irak'ı ne de Saddam Hüseyûı'i tamamen bitirmek istemiyor. Kuveyt olayı yatıştıktan sonra bölgede yeni istikrarsızlıklar ya- ratmayı arzulamıyor. tkincisi de Saddam Hüseyin'in bir nokta- dan sonra hâlâ Kuveyt'ten çeki- leceğine inanılıyor. Peki Ameri- ka'mn bu limitli askeri harekâ- tı, Saddam Hüseyin gibi ülkesi- nin kaderini tek başına elinde tutan bir lidere "dognı mesajlar verilmesine" hizmet ediyor mu? Bu sorunun yanıtı ortada. An- cak durum gösteriyor ki Ame- rika, her ne kadar savaştan ön- ce Saddam Hüseyin'i "Hitler gi- bi olaylardan tek başına sorumlu" ilan ettiyse de böyle- sine sorumlu bir kişiyi ortadan kaldırmadan da bu krizden sıy- nlabileceğini düşünüyor. Ban gözlemcilere göre bu, savaşın uzamasıyla uç verebilecek bir nokta. "Çiinktt Saddam Hüse- yin eger tek başına bu krizi ya- raubildiyse o halde varlığı ve ik- Ödan sürdükçe kriz de sürecek." 3) Amerika her ne kadar bu savaşın "Vietnam'a benzemeje- cegini, kısa zamanda zafere ulaşmak için Amerikan askeri- nin elinin kolunun tutulmayacagını" ilan etmiş ol- sa da şu ana kadarki gidişat, askeri terminolojiye "Gradualism" diye geçen ve Amerika'nın Vietnam'dan zafer elde edemeden ayrılmasına yol açan sürecin Irak'ta da tekrar- landığıru gösteriyor. Gradua- lism, savaşın yavaş yavaş büyü- mesi anlamına geliyor. Bu konu- da şöyle bir senaryo tartışılıyor: Amerikahlar savaş üerledikçe, kan döküldükçe "acaba ne uğ- runa savaşıyoruz" sorusuna ya- nıt aramaya başlıyor. Bu arada doğal olarak kamuoyunun sava- şın ilk günlerinde yönetime gös- terdiği destekte erozyon başlı- yor. Amerika bunun getirdiği panikle bu kez sayaşı bir an ön- ce sona erdirmek için ilk günler- de kaçmdığı sivil hedeflere yö- neuneye başhyor, 2. derecede rol alrmş Türkiye gibi müttefîklerini 1. derecede katkıya zorluyor. Vi- etnam'da olduğu gibi kentleri bombalamaya başlıyor. Ancak bu hırçınlaşma, Amerikan ka- muoyunda savaşa muhalefetin daha da artmasıyla uç veriyor. Yani yine Vietnam savaşındaki kısır döngü başlıyor ve Ameri- ka kendisini dış ve iç cephede iki savaşa sürüklenmiş olarak bulu- yor. 4) Washington bugüne kadar Saddam Hüseyin'i hep Ameri- ka'nın mesajlarını yanhş anla- makla, yanhş hesap yapmakla suçladı. Hatta ABD Başkanı Bush, buna bir keresinde Cum- hurbaşkanı Turgut ÖzaPı da ta- nık gösterdi: "Bölgenin büyük liderlerinden birisi bana Sad- dam'ın saldıracağımıza ikna ol- madıgını söyledi" dedi. Oysa, Amerika'nın şu ana kadar yü- rüttüğü "ölçülü" savaş, Saddam Hüseyin'in değil, Washington- un Irak'ın mesajlannı tam ola- rak algılayamadığmı gösteriyor. Irak, başından beri Kuveyt'ten çekilmeyeceğini söylüyor ve bu- nu sağlamak için vargücüyle Amerika'ya direnmeye hazırla- nıyor. Amerika da şu ana kadar yürüttüğü "centilmence" savaşla fazla can kaybı vermeden Ku- veyi'i kurtaracağını umut ediyor. Saddam Hüseyin'in yapmak is- tediklerinden birisi şu: Ameri- ka'ya unutamayacağı bir ders vermek, Amerika'nın kendisine emir veremeyeceğini tüm dünya- ya göstermek. Bu ruh hali, Or- tadoğu'da Amerika hakkındaki yaygın kamuoyu duygulannın Hüseyin'in ağzından dışavuru- mu ve prim yapacak bir tavır. Saddam Hüseyin, bu mobilizas- tMZALI PANKART — Bir gnıp sair, ögretim öyesi, yazar ve sanatçı imzaladıklan pankartla. (Fotograf: Suat Kozluklu) 'Muhatabına' verilmek üzerepankart hazırtadılar Sanatçılar: Savaşa son verin!tstanbul Haber Servisi — Dünyarun bir- çok yerinde savaş karşıtı gösteriler sürer- ken IstanbuPda da bir grup şair, ögretim üyesi, yazar ve sanatçı, basın toplantısı dü- zenleyerek Körfez savaşına ve Türkiye'nin bu savaşa kaülmasına duyduklan tepkiyi dile getirdileT, sendikaları, kişi ve kuruluş- ları bu konuda duyarh olmaya çağırdılar. Gazeteciler Cemiyeti Lokali'ndeki top- lantıya, aralannda ses ve sinema sanatçı- lan Nur Sürer, Edip Akbayram, Sadık Gürbiiz, Bilgesu Erenus, Halil Ergün, Ay- taç Arman, tlyas Salman, Grup Kızılır- mak üyeleri, şair ve yazarlar Muştak Ere- nus, Levla Erbil, Bekir Yıldız, Orhan Al- kayn, Sungur Savran, Hasan Kıyafet, Ad- nan Bostancıoğlu. Pınar Kür, Adnan Öz- yalçıner. Sennur Sezer, Ataol Behramog- lu, ögretim üyesi Gencay Gürsoy, ressam Orhan Taylan, Çağdaş Yaşamı Destekle- me Derneği yönetim kurulu üyesi Gölse- vil Erdem'in de bulunduğu yaklaşık 50 kişi katıldı. Toplantının açış konuşmasım yapan Ataol Behramoğlu, sanatçılar olarak mad- di bir yaptınm güçleri bulunmadığını, ma- nevi ağırlığa sahip olduklarını söyledi. Behramoğlu, "Türkiye'yi bu savaşa sokan yönetici grubun başındaki kişi ısrarla ül- kenin maddi çıkarları olacagın söylüyor. Bu kısır gorüşlülüktıir. Hükümete soru- yorum, 'savaşın uzayabileceğini onceden düşündüler mi?' Savaş kışkırtıcılığı sonu- cunda, Türkiye topraklanna atılacak bir bomba, bir füze Türkiye'nin anlamını de- giştirecek. Türkiye eski Türkiye olmaya- cak. Yöneticiler bunun vebalini sonsuza kadar taşıyacaklar" diye konuştu. Toplantıda söz alanlar, tepkilerini ve önerilerini şöyle dile getirdiler: Halil Ergün: Çok acı çekiyorum ve ken- dimi çok yalnız hissediyorum. Akılalmaz bir TV politikasıyla binlerce bomba yağı- dırılırken insani dram kaçırılmak isteni- yor. Hepimiz televizyoa karşısında rehine- yiz. Savaş atari oyunu haline gelmiştir. Herkes duyarsız. tnsanları harekete geçi- rici eylemler yapmalıyız!' Nur Süren Bir deli kuyuya taş attı, 57 milyon çıkaramıyor. Bütün dünyada savaş karşıtı eylemler var, bir Türkiye'de hiçbir şey yapılmıyor. Ve Türk basını CNN'in dı- şına çıkamıyor. Dünyadaki eylemleri ga- zetelerde okumak istiyoruz, ama yok. Leyla Erbil: Bu savaş soykmm savaşı- dır. BM'in Irak'a karşı başlattığı soykınm savaşıdır. Hâlâ bir şeyler yapabiliriz. Sa- vaşa hayır demek için geç kalınmış değil- dir. Bekir Yıldız: Arabistan çöllerinde 1300 yıl sonra tekrar Kerbela olayı yaşanıyor. Sadık Gürbüz: Türkiye Cumhuriyeti, Türk halkı savaşa karşı değildir. Türk hal- kı kurtuluş, özgürlük savaşlanna saygıy- la bakar, onurla yaklaşır. Onursuz savaş- lar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez yazılıyor. Türkiye onurlu safda yer alma- lı, tarafsızlığını belirtmelidir. Yurtdışında, özal'ın ABD Başkanı Bush'un postalla- rını silerken gösterilen karikatürler yapı- lıyor. Türk halkı bu kadar onursuzîaştı- nlamaz, kimsenin buna hakkı yoktur. Bilgesu Erenus: "Emperyalist savaşla- ra son" yazıh pankartı imzalayarak mu- hatabma verelim. Pınar Kür Türk halkı bu savaşı istemi- yor. Türk halkının canının komnmasına yönelik en ufak bir tedbir alınmamıştır. Güneydoğu'da gaz maskesi dağıtılmadı, sığınak yok. Parası olan bu tarafa geliyor. tsrail halkına 2.5 milyon gaz maskesi da- ğıttı, Türkiye 1500 gaz maskesi dağıttı. Bu utanç verici, her şeyden daha acı verici. Sennur Sezer. Savaşa girdik ve özgür- lüklerimizi birer birer yitiriyoruz. Bu yö- netimin savaşa ihtiyacı vardı. Özgürlük- lerimizin elimizden alınmasına izin verme- meliyiz, bu tuzaktan kurtulmalıyız. Orhan Alkaya: Büyük devletler küçük devletleri yutabilirler, ama küçük devlet- ler daha fcüçük devletleri yutamaz denili- yor. Türkiye savaştadır. Ben bu savaşta sa- vaşmayacağım. Orduya katılmayacağım, çağnlırsam gitmeyeceğim. Böyle bir savaş- ta onurlu insanlann yeri olmadığına ina- nıyorum. Gencay Gürsoy: Türk toplumu ne ya- zık ki savaş öncesindeki savaş aleyhtarı tavrından geri dönüyor. Toplum savaş oyunları histerisine kapılmış. Insanlarda savaş heyecanı var. Çok ümitli değilim, azınlığız. Sungur Savran: Bu konuda sendika temsilcilerinin de çağrılacağı bir büyük toplantı düzenlenmeli. îşçi sınıfı bir işa- ret bekliyor olabilir. Basın toplantısından sonra "Emperya- Hst savaşlara son" vazılı pankart imzalandı ve pankartın "muhatabına götüriilmesi" kararlaştırıldı. Incirlîk'e Tatriot' ağı (Baştarafı I. Sayfada) Oysa daha sonra Irak "Scud" füzelerinin Tel-Aviv ve önceki gün de Suudi Arabistan'ı vurması, aynca Irak Hava Kuv- vetleri'ne ait savaş uçaklarının çok ulushı ittifak uçakları ile "it dalaşı" yapıp bazüannı düşûriip "pilotlarını da esir etmesinin" tncirlik'te de kaygı yarattığı an- laşılıyor. Bu nedenle Amerikahlar tn- cirlik Üssti'nün içine "Patriot" füze bataryası yerleştirdi. Buna karşılık, üs içindeki kısa menzil- li yerden havaya "Rapier" fü- zeleri ile "Oerlikon" uçaksavar toplannın bazılan üs dışına çı- kartıldı. Daha çok alcak uçuşlu düş- man hava saldınlarma karşı kullamlan "Rapier" füzelerin- den iki batarya ve daha kısa menzilli bir "Oerlikon" uçaksa- var topu Adana'nın içinde ve üsse bakan "Remzi Oguz Ank Mahallesi"ndeki bir tepeye yer- leştirildi. Benzeri hava savunma sistemlerinin çamlık tepelerde de bulunduğu bildiriliyor. Ttirk "F-16 M lan 19 ocak cumartesi günü öğle- den sonra Türk Hava Kuvvet- leri'nin üç adet "F-16" savaş uçağının tncirlik Üssü'ne indi- ği gözlendi. TRT kameralann- ca da görüntülenen Türk uçak- laruıın bu beklenmedik inişi hakkında üsten bir Türk yetkili "üssün güvenliği ile ilgili devri- ye uçuşu yaptıklanm" söyle- mekle yetinmişti. Ancak bu uçaklann kalkışına bir daha tanık olunamadı. Üs- ten gece ve gündüz değişik sa- atlerde çıkış yapıhyor. Uçakla- rın cinslerini saptama olanağı- na karşılık kimlikleri gece uçuş- lannda belirlenemiyor. Bu nedenle üç "F-16" Türk savaş uçağmın bu gece uçuşlan sırasında Amerikan savaş uçak- larının yanı sıra Kuzey Irak'a yönelik bazı saldmlara "Türk pilotlannın savaş eğitim ve ye- teneklerinin arttınlmasını sağla- ma amacıyla" katılmış olabile- ceği söyleniyor. Gözlemciler, Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın bir süre önce verdiği "Türk askerinin de sa- vaş eğitim ve yeteneklerinin art- tınlmasını sağlama amacıyla bu savaşa katılmasırun iyi olacagı" kanısını açıkladığını anımsatı- yorlar. Gözlemciler aynca bir Türk savaş uçağının Irak sınırına 15-20 km uzakukta Cudi DağV- na bomba düşürmesi olayına da dikkati çekiyorlar. Bu kaynak- lar "Türk Genelkurmayı'nca eğitim ve devriye uçuşu sırasın- da bombanın düşürüldügü yo- lundaki açıklamada bir yanlış- lık var. Devriye uçuşu sırasında bombadan ziyade düşman uçaklanna karşı koyacak hava- dan havaya silahlar bulunur, bomba taşınmaz" diyorlar. Aynı yetkililer "Türk hükü- metinin İncirlik çıkışlı Ameri- kan savaş uçaklarının Kuzey Irak'ı bombalamalan olayını ilk gün 'eğitim uçuşu' diye tanım- ladığını ve Cudi Dağı'na bom- ba düşürülmesi olayındarı da yi- ne 'eğitim uçuşu' diye söz edil- mesi arasında İcavram benzerli- ğinı anımsatıyorlar. Söz konusu yetkililerin ben- zeri değerlendirmeleri, Adana'- ya gelmiş yabancı TV ve basın mensuplarına da yaptıkları an- laşılıyor. İncirlik Üssü'ndeki bir Ame- rikalı sözcü, Türk savaş uçak- lannm da harekâta katüdığma ilişkin haberleri ne yalanlayıp ne de doğrulayabileceğini söyleye- rek "Türk Hava Kuvvetleri'nin nuhatabımız olduğunu" ekle- mekle yetindiler. . Suudi Arabistan'in Dahran kenti ite tncirlik arasında üç gün önce kurulun hava köprüsün- den usse personel ve cephane yı- ğınağının yugunlaştığı gözlenı- yor. Kalkandan daha fazla akar- yakıt tanker uçağı, nakliye ve personel uçağının üsse inmesi, yeni teknik personel, pilot ve yer personeli gibi takviye ele- manların geldiğini ve aynca Su- udi Arabistan kökenli akaryaktt ikmalinin de havadan yapıldığı izlenimini yaratıyor. Bir Amerikan yetkilisi önü- müzdeki günlerde "Forrestal" adlı Amerikan uçak gemisinin Doğu Akdeniz'e geleceğini söy- ledi. Yöredeki 6. Füo'nun öte- ki uçak gemilerinin İsrail'in sa- vunmasına destek verdiğini, "Forrestal" ın özellikle tncir- lik'i besleyen ve savunmasını destekleyen bir görev yapacağı- nı belirtti. İneirlik'ten 13. harekât ABD uçaklannın İncirlik'ten Irak'a yönelik on üçüncü saldı- rısı için uçak kalkışlan dün ge- ce 22.25'ten itibaren başladı. 23.20'ye kadar 31 savaş uçağıy- la 3 yakıt uçağı tncirlik'ten ha- valandı. yonu sağladığı takdirde savaşı son tahlilde kaybetse de mağlup sayılmayacak, çünkü Ortado- ğu'da "mazlumlar" mağlup de- ğil, galip oluyor. Bunun için de Amerika'ya bugüne kadar gö- rühnemiş bir askeri direniş gös- tereceği anlaşıhyor. 5) Daha şimdiden Irak uçak- savarlan ilk günün şokunu atıp Amerikan uçaklanna zor anlar yaşatmaya başladı. İsraü ve Su- udi Arabistan kentleri korku içinde. Son üç gündür Irak top- çusu sınınn hemen ötesinden Suudi topraklannı arada bir ate- şe tutuyor, dev yakıt tanklannı vuruyor. Amerikahlar, eğer bir askeri manevra düşünmüyorlar- sa bu bataryanın yerini tespit edip imha etmekte güçlük çeki- yor. İhtimaldir ki Irak topçusu Kuveyt'te apartmanlann altına dahi kanlmış rayh tünellerde te- tikte bekliyor. Amerika'nın, bu derece iyi mevzilenıniş, savaş de- neyimi olan bir gücü sadece ha- va saldmsıyla yerinden oynat- ması çok zor. Amerika bu ba- kımdan bir süre sonra Irak top- çusunun üzerine kara birliklerini yollamak zorunda. Bunun da kanlı ve uzun bir çarpışmaya yol açacağı kesin. Amerika, Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmamn yolunun- Kuveyt coğraf> r asında yürütüle- cek savaştan değil, Irak coğraf- yasındaki savaştan geçtiğıni bil- miyoT olamaz. Ancak şu ana kadar savaşın gidişatı, Ameri- ka'nın bu yolu seçmediğini gös- teriyor. Tüm bunlar ortaya ko- yuyor ki önümüzde kanta ve uzun bir savaş var. Savaş uzayıp Amerika'nın, ar- zuladığı başarıyı elde edemeyin- ce Türkiye'nin savaştaki rolünü arttırmasını talep edeceği tabii. Bu bakımdan savaşın uzaması Türkiye için önemli riskler do- ğuruyor. Bunlardan birisi Türki- ye'nin evsahipliği ettiği uçakla- nn sayısımn arttınlması. Ame- rikan askeri makamlan daha şimdiden Irak'ın bombardıman- dan kaçırdığı uçaklan kuzeyde sakladığını iddia etmeye başla- dı. Tüm bunlar Türkiye için alarm verici belirtiler. Çünkü Irak'ın kuzeyine Amerika'nm en risksiz ulaşma yolu Türkiye üze- rinden. Dolayısıyla eğer Ameri- ka bugün izlediği "ölcülü" savaş stratejisiyle kısa sürede sonuç alamazsa, 2. cephe senaryosunu bu kez kara birliklerini de kap- sayacak biçimde genişletmek ar- zusu ile ortaya çıkabilir. BATMAN 20 ABD helikopteri devrede DOSTUM MOZART Nadir Nadi 7. bası 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Tûrkocağt Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. Haber Merkezi — tncirlik Hava Üssü'ne B-52 bombardı- man uçaklannın iniş-kalkış ya- pabilmeleri için yoğun hazırlık- lar yapıhyor. Batman Askeri Havaalaru'na, ABD Hava Kuv- vetleri'ne ait 20 helikopter indi. Bağdat radyosunun Irak'a Türkiye ve tsrail'den füze saldı- rısı yapıldığı yolundaki iddiası Dışişleri Bakanlığı ve Genelkur- may Başkanlığı yetkilileri tara- fından yalanlandı. Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Murat Sungar, 'Türkiye'nin Suriye ile anlasa- rak Şamın ABD uçaklanna ha- va sahasuu actıgı" şeklindeki ha- berlerin asılsız olduğunu söyle- di . BBC televizyonunun Anka- ra'dan izlenen yayırıında Bağdat radyosunun, Türkiye ve tsrail'- den Irak'a füzeler fırlaüldığı id- diasına yer verilirken BBC din- leme servisinin uzmanlarından biri,"Haberde ciddi bir bilgi bu- lunmadığını ve haberin Arap dünyasını etkilemeye yönelik olduğunu" söyledi. Ankara'da Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'den Irak'a füze atıldığı iddiasının ta- mamen asılsız olduğunu bildire- rek "Böyle bir durum söz konu- su bile değildir" ifadesini kullandı. Genelkurmay Başkanlığı'n- daki askeri yetkililer de Bağdat radyosunun haberinin gerçek- lerle bağdaşmadığını bildirdi. Genelkurmay'da üst düzeydeki bir askeri yetkili, Türkiye'nin envanterinde saldın yapabilecek nitelikte füze bulunmadığını söyledi. Askeri yetkililer Türk uçaklannın ABD uçaklanyla birlikte Kuzey ve Batı Irak'ta ortak operasyonlar yaptıkları savlannı da yalanladılar. tncirlik'ten günde ortalama yüz sorti (çıkış) yapan ABD sa- vaş uçakları F-15, F-16 ve F-111'lerin yanı sıra üste B-52 ağır bombardırnan uçaklannın da konuşlandınlması amacıyla hazırlıklar yapüdığı bildiriliyor. Adana Büromuzdan Ufnk Te- kin'in haberine göre B-52'lerin daha rahat faaliyet göstermele- ri amacıyla gereken özel "saf su"nun elde edilmesi amacıyla gerekli kimyasal işlemlerden ge- çirümesi için üste göre\ r li ABD'- Ulerin bazı müteahhitlerle işbir- liği içinde oldukları öğrenildi. Üsteki Amerikalı kaynaklar, son zamanlarda yaptıkları gibi "B-52'ler tncirlik pistine ne za- man inecek ve sayılan ne ola- cak" sorumuza "Ne bu ne de harekâtla ilgili diğer sorulann yanıtı burada istenecek. Muha- tap artık ABD'li makamlar de- gil" karşıhğını verdiler. Çok sa- yıda bomba taşıraa özelliğine sahip olan B-52 uçaklannın ka- nat genişliklerine karşın tncirlik pistine inmekte zorluk çekmeye- cekleri de ortaya çıktı. Daha ön- ce üs komutanı Gary Lorenz, tncirlik pistinin B-52'ler için el- verişli olmadığını söylemişti. Bu arada lncirlik'teki yoğun trafik dün de sürdü. Üsten ön- ceki geceyansı başlayarak öğle saatlerine kadar iki filo uçak ha- valandı. tki filoda yer alan 73 uçaktan 72'sinin üsse geri dön- dükleri bildirildi. tncirlik Üssü'nden Irak'a yönelik saldı- rılann başlatıldığı perşembeyi cumaya bağlayan geceden bu yana 12. harekât kapsamında- ki uçuşlar dün sabah 08.10'da başladı. 09.30'a kadar 42 savaş uçağı, yedi yakıt tanker uçağı ve bir erken uyan sistemi Awacs uçağı havalandı. Uçakların dö- nüşü ise U.30-12,.00 arasında gerçekleşti. Gazetecilere polis baskısı Gazetecilerin üsteki hava tra- fığini yakından izledikleri ve bir tür basın gözlem merkezi olarak kullamlan tncirlik yakınlannda- ki Adana Toptancılar Çarşısı dün de siyasi polis tarafından basıldı. 'Milli güvenlik açısın- dan sakıncalı' olduğu gerekçe- siyle önceki gün askerler, dün de siyasi polis tarafından bası- larak gazetecilerin çıkanldığı boş dükkândan, ABD'nin Irak'ı vurmasıyla başlayan Üsteki ha- va trafiği ve olası gelişmeler iz- leniyordu. Bu arada, Batman ve Muş üs- lerinde uçak hangarları ve cep- haneliklerin yapımına hız veril- di. Batman Üssü'nde halihazır- da 8 adet uçak hangan bulunu- yor. Bu hangarlar 2'şer uçak alabiliyor. Muş'ta ise 18 adet uçak hangan var. Her iki üste de 225 bin ton cephane konula- bilecek birçok cephaneük bu- lunduğu da bildiriliyor. Batman Askeri Havaalaru'na önceki gün ABD Hava Kuvvet- leri'ne ait 20 helikopterin indi- ği gözlendi. Havaalamnda gö- revli bir askeri yetkili, "Trafik önceki günden itibaren hızlan- dı. En son olarak ABD'ye ait 20 helikopterle 30 kişilik kurtarma ekibi gddi. C-130 nakliye uçak- lanyla da sürekli mühimmat ge- tiriliyor. Yakında F serisi avcı bombardırnan uçaklannın geti- rileceğini de öğrendik" dedi . Diyarbakır 8.Ana Jet Üssü'- nde de dün hareketlilik gözlen- di. Üsten Çevik Kuvvet'e bağlı Belçika Mirage-5 uçaklan ile Türk F-104 ve F-16'lan bölge- deki keşif ve eğitim uçuşlannı sürdürdüler. Mersin Limam'ndaki bir de- nizaltı, bir mayın tarama gemi- si ve 4 savaş gemisi dün Akde- niz'e açıldı. Akdeniz'e açılan ge- miler, ABD'nin Irak'a saldm- sından bir gün önce Mersin Li- manı'ndan ayrıldıktan sonra 18 ocakta geri dönen bir denizaltı, bir mayın gemisiyle Anıttepe, Alçıtepe, Piyalepaşa ve Fatih zırhlılan, Türk savaş gemileri- nin Kıbns-Mersin arasında dev- riye görevi yaptıkları sanılıyor. Öte yandan Başbakan Yıldı- nm Akbulut dün sabah Başba- kanlık Konutu'nda Devlet Ba- kanı Güneş Taner ile 3 saat sü- ren bir görüşme yaptı. Gün bo- yunca Genelkurmay Başkanlığı kuryeleri Başbakan Akbulut'a Körfez savaşıyla ilgili raporlar getirdiler. Kaçınlan Sovyet uçağına inişizni verilmedi Haber Merkezi— Sovyetler Birliği'nde, Taşkent-Odessa sefe- rini yaparken kaçınlan Tupolev-154 tipi yolcu uçağına tstanbul'a iniş izni verilmedi. tki hava korsanı tarafından kaçın- lan ve 8 mürettebatı dışında yol- cusu bulunmayan uçak Bulga- ristan'm Burgaz Havaalam'na indi. Edinilen bilgiye göre Sovyet- ler Birliği'nde Taşkent-Odessa seferini yapan yolcu uçağı kal- kışmdan kısa bir süre sonra iki hava korsanı tarafından kaçınl- dı. Karadeniz üzerinden Türki- ye'ye yönelen uçağın Atatürk Havalimanı'na inmek istediği yolunda Sovyetler Birliği'nin ts- tanbul Başkonsolosluğu'na ih- bar yapüdı. Bunun üzerine, Ata- türk Havalimanı'nda tüm birim- ler alarma gecirildi. Ancak uça- ğın kaptan pilotu ile yapılan gö- rüşmelerde, kendisine iniş izni verilemeyeceği bildirildi. tlgjliler, iniş izninin "genel güvenlik" ne- deniyle verilmediğini belirttiler. tzin verilmeyen Tupolev-154 tipi Sovyet uçağı, daha sonra ro- tasını değiştirerek Bulgaristan'a gitti ve saat 13.45 sıralannda, Burgaz Havaalaru'na indi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle