Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 OCAK 1991 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
BAŞBAKAN AKBULUT
Bizden bekleneni
yerine getirdikANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Başbakan Yüdırun
Akbıılut, İncirlik Üssü'nün
Irak'ın ABD uçaklannca bom-
balanmasında kullanıldığını
ilk kez doğruladı. Türkiye'de-
ki tesislerin keşif, eğitim ve as-
keri amaçlarla kullanıldığını
açıklayan Akbulut, bu doğru-
lamayı dolaylı biçimde yaptı.
Başbakan, dün akşam TVl'e
verdiği demeçte, "Ortak sa-
vunma tesislerimizin daha
kapsamlı biçimde kullandınl-
masını içeren karerdan mura-
dımız keşif, eğitim ve askeri
amaçlı olmak iizere ortak sa-
vunma lesislerimizin kullandı-
rılmasıydı. Bu maksat hasıl
oldu" dedi.
Akbulut, daha sonra gaze-
tecilerin sorulannı yanıtlarken,
"askeri amaçla kullanımdan
kastmız nedir" diye sorulma-
sı üzerine "askeri açıdan sakuı-
ca doğurabileceği düşüncesin-
dan hareketle detaya
inemedigini" söyledi.
Akbulut, dün saat 20.15'te
TVl'den canlı yayımlanan
açıklamasında, Irak'ın Türki-
ye'ye saldınnayacağını ümit et-
tiğini belirterek, "Bu ihtiraali
çok zayıf göriiyorum, çiinkü
akıllı bir davranış degildir" de-
di. Türkiye'nin Irak saldırma-
dıkça bu ülkeye tecavüze niyeti
bulunmadığını yineleyen Baş-
bakan, "Tiirk askerinin yurt-
dtşında kullandması söz konu-
su degildir ve kullanılmamış-
tır da" diye konuştu.
Akbulut, Irak'ın fazla can
kaybına fırsat vermeden Ku-
veyt'ten çekileceğini umduğu-
nuda belirttiği konuşmasında,
vatandaşlann birlik ve bera-
berlik içinde olmasını diledi ve
"Bugünler o günlerdir. Mutla-
ka bu krizden Tiirkiye giiçlü
çıkmalıdır" dedi. Türkiye'nin
Birleşmiş Milletler ve NATO
üyesi olduğunu vurgulayan
Başbakan, dünya birleşme
hamleleri içinde>
r
ken bunun
dışında kalınamayacağını söy-
ledi. Başbakan şöyle konuştu:
"Biz daima hakikatten ya-
nayız, hukuktan yanayız, za-
yıftan yanayız. Biz BM'nin
üyesiyiz ve bu maksatla da bu
çerçevede hareket ederek üye-
ligimizin bize vermiş olduğu
sonımlulugu yerine getirmeye
gayret ediyoruz. Bizden bekle-
nen de bu idi ve biz bu vecibe-
mizi bu bareketimizi yapmak-
la haksızlığı önleyeceğimize
inanıyoruz ve yapılan is bir an
evvel banşın sağlanmasıdır, bir
an evvel naksızlığın onlenme-
sidir."
Sorular
TVl'de canlı olarak yayım-
lanan demecinden sonra konu-
tunda gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Başbakan Akbulut,
bir gazetecinin "İncirlik Üssü-
nün kullanımını 5 giin neden
gizlediniz" sorusuna, "Şimdi
bakın, bazı konulann askeri
amaçla açıklanamayacağını
ifade ediyorum. Ama konu bu
üslerin kullandınlması mesele-
si ise kullandınldığını ifade
ediyorum. Artık bundan son-
rasını açıklamanın güvenligi-
miz açısından bir yaran oldu-
guna inanmıyorum. Ayrıca
Saddam'ın açıklamasına dik-
kat edilirse bazı başka husus-
lan da içeriyor. Bu hareketin
Birleşmiş MiUetler'in maksadı-
nı aştıgını söyliiyor. Saddam
kabahatlidir. Şimdi BM karar-
lanna uymak nedeniyle ben
tahrik oldum diyemez" yanıtı-
nı verdi.
Devlet bakanlan Mehmet
Yazar, Kemal Akkaya ve Ça-
lışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı tmren Aykut ile birlikte
gazetecilerle sohbet eden Ak-
bulut, Körfez krizinin Cum-
hurbaşkanı Özal ile aralannda
bir sorun doğurmadığını da
soyledi. Akbulut, "İncirlik'ten
kalkarak Irak topraklarını
bombalayan bir uçagı geri dö-
niişünde Irak füze ile dıişür-
mek isterse bu Tiirkiye tarafın-
dan bir savaş ilanı olarak ka-
bul edilecek mi" şeklindeki so-
ru üzerine de "Bizim hava sa-
vunmamız için gerekli her tür-
lii önlemler alınmıştır. Patriot
füzeleri de biliyorsunuz bu sa-
vunmada yerini aldı. Bizim sa-
vunraa sistemimiz her türlii
harekete karşı hazırlıklı
durumdadır" diye konuştu.
Başbakan Akbulut dün ak-
şam TV'de yayımlanan "Dün-
yaya Bakış" programında da
TRT muhabiri Muzaffer Ba-
ca'nın sorularını yanıtlarken,
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'in "Türkiye'yi tehdit
ettiği" şeklindeki haberlerin
bazı çevrelerce kasıtlı olarak
çıkarılabildiğini" öne surdü.
SAVAŞ EStRLERİ TV'DE — Irak'ın savaş esiri olduğunu iddia ettiği 3 ABD'li, 2 İngiliz. 1 Italyan ve 1 Kuveytliyi televizyonda göstermesin
den sonra, aynı göriintüler tum Batılı TV'ler tarafından da ya\ımlandı. Vukanda soldan saga: ABD'li Bnb. Cliff David, Dz. Tgm. Geoffrey
Zone, Cass Hunter, İngiliz H\. Tğm. John Peters, Hv. Tgm. Adrian Nichol. İtalyan pilot Maurizio Cocciolone ve Kuveytli pilot. (Reuter)
Esirler canlı hedefDış Haberler Servisi — Irak,
savaşta ele geçirdiği 25 havacı-
yı önemli merkezlere yerleştirdi-
ğini açıkladı. Bağdat'ın savaş
tutsaklarını canlı kalkan olarak
kullanması çok sert tepkilere yol
açtı. ABD Başkanı George
Bush, Irak'ın uluslararası söz-
leşmeleri ihlal ettiğini söyledi.
Bu arada Irak televizyonunda
savaş esiri olduğu iddia edilen 7
kişinin görüntuleri, Batılı tele-
vizyonlarca da yayımlandı. Irak
dün akşam yaptığı resmi açık-
lamada 2 pilotun cesedinin bu-
lunduğunu, çeşitli ulkelerden sa-
yılarını açıklamadığı pilotlann
da esir alındığını duyurdu. Irak
Devrün Komuia Konseyi'nin 13
nolu bildirisinde 13 uçak ve fü-
zenin düşürüldüğü de açıklandı.
Irak'ın savaşa yeni bir boyut
getiren karan dün öğleye doğ-
ru Bağdat radyosu tarafından
açıklandı. Ajanslann haberleri-
ne göre radyo Irak'ın ele geçir-
diği 25 tutsağın önceki geceden
itibaren ülkenin saldınlara he-
def olabilecek "ekonomik tesis-
leri ile bilimsel araştırma mer-
kezlerine" yerleştirildiğini du-
yurdu.
Bağdat radyosu, "Irak'ın ha-
yati merkezlerine ve sivil halkın
yasamakta olduğu kesimlere yö-
nelik hava akınlarından sonra
bu kararın almdığını" belirterek
karan "savunma önlemi" ola-
rak nitelendirdi. Radyo,
"Irak'a karşı girişilen saldm her
bakımdan büyük bir haksızlık-
tır. Bu saldında asgari insani öl-
çülere bile uyulmamıştır" dedi.
ABD Başkanı George Bush,
Irak'ın savaş tutsaklarına dav-
ranışını kınadı. CNN'in haberi-
negöre Bush, Camp David'den
Washington'a donüşünde yap-
tığı açıklamada, rehinelerin can-
lı kalkan olarak kullanılmalan-
nm, müttefik hava saldınlarını
etkilemeyeceğini ve hava akın-
larının süreceğini söyledi.
ABD Savunma Bakanlığı'nda
basına bilgi veren bakanlık söz-
cüsü de Irak'tan kendilerine Ce-
nevre Konvansiyonu'ndaki sa-
vaş esiri tanımına uygun her-
hangi bir resmi bilgi iletilmedi-
ğini soyledi. 11 ABD'li asker
için kendilerinin "kayıp kişi"
olarak işlem yaptığını belirten
sözcu, savaş esirlerinin durumu
konusunda Irak'ın Kızılhaç nez-
dinde resmi temaslarda bulun-
ması gerektiğini belirtti.
İngiltere Savunma Bakanı
Tom King, Irak'ın savaş tutsak-
larını canlı kalkan olarak kul-
lanmasının Cenevre Anlaşma-
sı'nın açık ihlali olduğunu söy-
leyerek bu davranışı sert biçim-
de kınadı. King, Irak'ın Lond-
ra Buyükelçisi Azmi Al Shafi-
ki'nin dün sabah Dışişleri Ba-
kanlığı'na çağnlarak tutsaklara
yapılan uygulamanın kınandığı-
nı ve televizyonda gosterilmele-
rinin en sert biçimde protesto
edildiğini bildirdi.
İngiltere Başbakanı John Ma-
jor da Avam Kamarası'nda
yaptığı konuşmada, Irak'a tut-
sak düşen İngiliz pilotlannın te-
levizyonda gösterilmeleri ola-
Cenevre Konvansiyonu
Savaş esirlerinin durumu
Aralannda Irak'ın da yer aldığı 164 ulke tarafından 12 Ağus-
tos 1949'da Cenevre'de imzalanan dört konvansiyon ile savaş
tutsaklanna yapılacak işlem net bir biçimde formüle edilmiş
bulunuyor. Merkezi Cenevre'de bulunan Uluslararası Kızılhaç
Komitesi'nin gözetimine verilen bu konvansiyonların üçüncü-
sünün 23. maddesinde şöyle deniyor:
"Hiçbir savaş esiri hiçbir zaman muharebe alanının ateşine
maruz kalacağı bölgelere gönderilemez, burada gözaltında tu-
tulatnaz, onun (savaş esirinin) varlığı hiçbir şekilde kimi nok-
talan ya da bölgeleri askeri operasyonlardan korumak için kul-
lanılamaz."
Konvansiyonun 13. maddesinde ise şu vurgulanıyor:
"... Savaş esirleri her zaman şiddet eylemlerine ya da göz-
dagına, aşağılanmaya ve kamuoyunun merakına karşı korun-
mak zorundadır."
Konvansiyonun 14. maddesi ise her durumda savaş esirleri-
nin "kişiliklerinin ve onurlannın konınması"nı zorunlu kılıyor.
TBMM'de 21 Ocak 1953'te onaylanan ve 30 Ocak 1953 ta-
rihli Resmi Gazete'de yayımlanan konvansiyonunun 2. bolü-
münde yer alan yarahlar ve hastalarla ilgili 12. maddesinde
de şoyle deniyor:
"Silahlı kuvvetler mensupları ve 13. maddede sayılan diger
şahıslardan >aralı veya hasta olanlar her halükârda saygı gö-
recek ve korunacaklardır. Bunlar cinsiyet, ırk, milliyet. din.
siyasi akide veya buna benzer herhangi bir kıstasa dayanan
aleyhte hiçbir tefrike tabi tutulmaksızın, kendilerini elinde bu-
lunduran devlet tarafından insaniyetle muamele gorecekler ve
tedavi edileceklerdir. Bunlann hayatlanna veya şahıslanna karşı
her nevi tecavüz ve bu meyanda öldürülmeleri veya yok edil-
meleri, işkenceye maruz bırakılmaları, üzerierinde biyolojik
tecrübeler yapıiması, kasten tıbbi yardımdan ve ithamdan mah-
rum edilmesi veya bulasıcı hastalık yahut enfeksiyon tehlike-
sine bırakılmaları katiyen yasaktır..."
yından "derin bir biçimde"
kaygı duyduğunu söyledi.
Savaş esirleri TV'de
Irak'ın savaş esiri olduğunu
iddia ettiği 7 kişiyi televizyonda
önceki gün göstermesinden son-
ra aynı görüntüler dün Batılı te-
levizyonlar tarafından da ya-
yımlandı. CNN'den de yayım-
lanan video fılmde, 3 ABD'li, 2
İngiliz, 1 İtalyan ve 1 Kuveytli
savaş esiri oldukları one sürülen
kişilerin "uyuklar gibi" çok ya-
vaş konuştuklan ve yüzlerinin
darbe izlerinden tamnmaz hal-
de oldukları görüldü.
Bir savaş esiri, "Ben hava
teğmeni Adrian John Nichol.
İngilizim" diye kendini tanıta-
rak hava saldınsı sırasında Tor-
nado uçağının duşüruldüğünu
söyledi.
Nichol, "Savaş sona ertneli-
dir. Irak'a karşı savaşı kabul et-
miyorum" dedi.
Bir başka savaş esiri ise ken-
disini "Peters" olarak tanıttı.
Irak haber ajansı, 7 havacının
da radyo ve televizyonda yap-
tıklan konuşmada, ailelerine hi-
taben Iraklı yetkililerin kendile-
rine iyi davrandıklannı ve sava-
şın sona erdirilerek soruna dip-
İomatik yollardan banşçı bir çö-
züm bulunması konusunda hü-
kümetlerine cağnda bulunduk-
larını bildirdi.
INA, ele geçirilen Amerikalı-
ların "Binbaşı Cliff David, Teg-
men Geoffrey Morton- Zone ve
Subay Cass Hunter" olduklan-
nı duyurdu.
Kendisini Cass Hunter olarak
tanıtan kişi, "Uçağım isabet al-
dı ve düştii. Savaşı kınıyorum.
Aileme şunu söylemek istiyo-
nım ki bana burada çok iyi dav-
ranıyorlar. Sizi çok özledim.
Çocuklanm derslerinizi çauşma-
ya devam edin" dedi.
Adının Cliff David olduğunu
bildiren kişi de uçağının Ku-
veyt'te Irak füzesi tarafından
düşürüldüğünü söyledi.
Füze saldırısı: 12 yarah
(Baştarafı 1. Sayfada)
neden oldu. Ajans yaralıların
durumunun ciddi olmadığını
belirtti. Irak dün akşam da Su-
udi Arabistan'a bir Scud fuzesi
fırlattı. Füzenin denize düştuğu
bildirildi.
Irak, S.Arabistan'la arasın-
daki saldırmazlık paktı da da-
hil bütün anlaşmaları ve paktla-
rı iptal ettiğini bildirdi. Bağdat
radyosu, bu konudaki karann
Devrim Komuta Konseyi'nde
alındığını duyurdu. Radyodan
okunan konsey açıklamasında,
"Suudi hükümetinin Irak'la
arasındaki egemenlik ve saldır-
mazlıkla ilgili bütün anlaşmalan
ihlal etmesi üzerine" bu karann
alındığı belirtifdi.
Irak dün akşam TSİ 20.00'de
Suudi Arabistan'a bir füze sal-
dırısı daha düzenledi. ABD Sa-
vunma Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Irak'ın fırlattığı
Scud füzesinin Dahran açıkla-
nnda denize düştüğü belirtildi.
ABD Savunma Bakanı Dick
Chenev, Irak'ın elinde 30-40
seyyar fuze rampası olabileceği-
ni söyledi. Müttefik uçakları
dün Kuveyt ve Irak'taki hedef-
lere tekrar yoğun hava saldın-
ları düzenlerken Suudi Arabis-
tan'daki müttefik Kara Kuvvet-
leri'nin cephenin ön hatlarında
toplanmakta olduğu bildirildi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Doug-
las Hurd ise savaşın aylarca sü-
rebileceğini söyledi.
ABD Savunma Bakanı Ric-
hard Cheney dün Amerikan
NBC televizyonuna verdiği de-
meçte Irak'ın elinde hâlâ 30-40
seyyar füze rampası olabileceği-
ni söyledi. Cheney, bunların
çok kaba tahminler olduğunu
belirterek "Rampa sayısı hak-
kında çeşitli tahminler var" de-
di.
Günde 24 saat
Suudi Arabistan'daki İngiliz
Hava Kuvvetleri subaylarından
Yüzbaşı David Henderson, Irak
ve Kuveyt'teki hedeflerin gün-
de 24 saat bombalandığını söy-
ledi. AFP'nin haberine göre
David Henderson Irak'lı pilot-
ların iyi eğitim görmüş olmala-
nna karşın karşılık vermekte ya-
vaş kaldıklarını öne sürdü.
İsrail'de korku
Irak'ın İsrail'e karşı kimyasal
silah kullanabileceğine ilişkin
kaygılar artıyor. İsrail Genel-
kurmay Başkanı Dan Şamron,
"Zaman geçtikçe Irak'ın elinde-
ki kirnyasal silahları kullanma
eğilimi artıyor" dedi. israil Baş-
bakanı tzak Şamir de Irak'ın
saldınlanna misillemede bulun-
ma haklarının saklı olduğunu
belirterek " Ancak şu anda kar-
şılık >ermeyi diişünmiiyoruz"
dedi. Şamir, Irak'ın kimyasal si-
lah kullanması durumunda ta-
vırlarının değişebileceğini belirt-
ti.
AA'nın haberine gore, ABD
deniz piyadeleri, Kuveyt 'te mev-
zilenen işgalci Irak birliklerini
topçu ateşine tutuyorlar. Bu sal-
dırı aynı zamanda, müttefik
güçlerin Irak birliklerine karşı
doğrudan ilk kara müdahalele-
ri oldu.
Ajanslar, Suudi Arabistan'-
daki çokuluslu müttefik güçle-
rin bir kara saldırısına hazırlan-
dığını belirtiyorlar. Dahran'da-
ki gazetecilere Suudi Arabis-
tan'ın kuzeyine doğru tanklann,
zırhlı araçların, kamyonların
harekete geçtiğini belirtiyorlar.
Askeri gözlemciler, müttefik
güçlerin Kuveyt'teki Irak birlik-
lerine karşı kısa süre içinde bir
kara savaşı başlatabileceğini be-
lirtiyorlar.
Aylarca sürebilir
İngiltere Dışişleri Bakanı Do-
uglas Hurd, gerekirse ittifak
güçlerinin Irak'a karadan gire-
bileceklerini söyledi. Hurd, sa-
vaşın aylarca sürebileceğini de
bildirdi.
AA'nın haberine göre Hurd,
BBC TV'sine verdiği demecte,
Kuveyt'in fiziki olarak kurtanl-
ması ile işin bitmeyeceğini, bu
ülkeye yönelik tehdidin de orta-
dan kaldınlması gerektiğini be-
lirtti.
Hurd, şöyle konuştu:
"Saddam Hüseyin Kuveyt'-
ten çıkınaiı ve yeniden Kuveyt'e
giremeyecek bir durumda çık-
malı. Bununla şunu demek isti-
yorum; Irak ve Saddam Hüse-
yin, Kuveyt'i işgal tehdidini sür-
dürürse sadece Kuveyt toprak-
lannın kurtarılması yeterli ol-
mayacaktır. Kuveyt özgüriügü-
ne kavuşmalı ve aynı zamanda
işgal tehdidinden de kurtulma-
hdır."
"Gerekirse Bağdat'a kadar
gitme konusunda yetkiniz oldu-
guna inanıyor musunuz?" soru-
sunu ise Hurd, şöyle cevaplan-
dırdı:
"Verilen yetki Kuveyt'i kur-
tarmak ve meşru hükiimeti ye-
niden işbaşına getirmektir. Ga-
yet açıktır ki Kuveyt'in kurtanl-
ması, bu ülkeye füze ve hava
saldırı tehditleri geldiği sürece
tamamlanmış olmayacaktır. Şu
anda 'Bağdat'a gitme' konu-
sunda karar veremeyiz. O za-
manki şartlara bakarak karar
verilebilir."
Saddam'dan Gorbi'ye
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin, Sovyet lideri Mihail
Gorbaçov'un önerdiği banş pla-
nını reddetti.
Güney Kıbrıs'tan dinlenen
Bağdat radyosu, Gorbaçov'un
cuma günu Saddam'a gönderdi-
ği ve ateşkes yapılmasını takip
edecek şekilde Irak'ın Kuveyt-
ten çekilmesini önerdiği mesajı-
nı yayımladı. Radyoya göre,
Gorbaçov, bu plan uygulanırsa
Irak'ın daha fazla yıkıma uğra-
mayacağını belirtti.
Saddam ise Gorbaçov'a ver-
diği cevapta, kriz başladığından
beri ciddi bir diyalog önerdiği-
ni söyledi ve 12 ağustos tarihli
banş planını hatırlatı. Irak Dev-
let Başkanı, "Bush, saldırganlık
suçu işledi ve eğer buna devam
ederse bedelini ödesin. Allah'ın
vereceği ceza en ağın olsun" ifa-
desini kullandı. Saddam, Gor-
baçov'a, "Bu mesajınız Bush'a
verilmeliydi. Saddam Hüseyin
ve halkına degil" dedi.
Bu arada .ABD Başkanı Ge-
orge Bush'un, tum Ortadoğu
sorunlarının çözuleceğini söyle-
diği bildirildi. Reuter'in haberi-
ne göre İtalya hükümet sözcü-
su Pio Mastrobuoni, Bush'un
İtalya Başbakanı Giulio Andre-
otti ile yaptığı telefon görüşme-
sinde Körfez krizinin çözülme-
sinden sonra Filistin ve Lübnan
sorunlarının da çözüme kavuş-
turulacağını söylediğini belirtti.
100 bin kişi mi?
Irak'ın savaşın ilk dört gü-
nündeki kaybının 100 bin kişi
olduğu one surüldu.
îran yanlısı Şii İslami Eylem
Grubu lideri Ayetullah Muham-
med Taki El-Müderisi, Irak or-
dusunu da "Irak'ın daha fazla
tahrip edilmesini önleraek için"
Saddam Hüseyin'e karşı isyana
çağırdı. El-Muderrisi, Şam'da
yayımladığı bildiriyle Irak'ta sa-
vaşın ilk dört günunde ölen ve
yaralananlarm sayısınm ise 100
bin olduğunu kaydetti.
El-Müderrisi, kayıpların 30
bininin sivil olduğunu da öne
sürdü.
Saddam Hüseyin yönetimine
karşı mücadele eden Kürdistan
Demokratik Parti ise Körfez sa-
vaşında ilk dort gun içinde 4 bin
Iraklı askerin öldüğunü ya da
yaralandığını öne sürdü. Reu-
ter'in haberine göre KDP, Sad-
dam Hüseyin'in sarayı, havaa-
lanları, rafineriler, nukleer,
kimyasal ve biyolojik tesislerin
de hava saldırılannda hasar gor-
düğünu bildirdi. KDP'ye gore
hava saldınları özellikle Bağdat,
Musul ve Kerkük dolaylarında
yoğunlaştı.
Radyasyon yok
Uluslararası Atom Enerji
Ajansı'nın bir sözcüsu Irak'ın
kuzeyindeki nükleer reaktörle-
rin bombalanmasının, radyas-
yon tehlikesine yol açmayacağı-
nı söyledi. Sözcü, "Bu reaktör-
ler toprak dnvar tarafından çev-
rilidir. Aynca reaktörler bom-
bardıman sırasında muhtemelen
kapalı idi" dedi.
Karşılıklı iddialar
Müttefik kuv\etlerin 17 ocak-
ta Kuveyt'in kurtarılması için
başlattıkları Çöl Fırtınası ope-
rasyonunda bugüne kadar,
müttefikler ve Irak tarafından
açıklanan resmi rakamlara go-
re askeri ve sivil kayıplar şöyle:
Müttefikler, Çöl Fırtınası
operasyonunun başından bu ya-
na toplam 15 uçak kaybettikle-
rini açıkladılar.
ABD: Amerikalı askeri söz-
cü, Riyad'ta yaptığı açıklama-
da, operasyonun başından beri
9 Amerikan uçağının kayboldu-
ğunu bildirdi.
Yetkili, aralaruıda bir F-18
avcı-bombardıman, iki A-6 sal-
dın, bir F-15 avcı bombardıman
ve deniz kuvvetleri bünyesinde
bir OV-10 gözlem uçağı olmak
üzere toplam 8 uçağın çatışma-
lar sırasında kaybolduğunu be-
lirtti. Sözcü, dokuzuncu uçağın
ise Suudi Arabistan toprakların-
da teknik bir arıza nedeniyle
düştuğunü söyledi.
Korfez'deki Amerikan güçle-
rinin komutanı General Nor-
man Schwarzkorf, Amerikan
hava kuvvetlerinde pilot kaybı-
nı ise 12 olarak bildirdi. Gene-
ral bunlardan birinin oldüğünü,
ll'inin kaybolduğunu belirtti.
İngiltere: Savunma Bakanlı-
ğı, 3 Tornado avcı bombardı-
man uçağının kaybolduğunu
bildirdi. Bunlardan ikisinin pi-
lotlarının öldüğu, uçuncu uça-
ğın pilotlarının ise kayıp oldu-
ğu kaydedildi.
İtalya: İtalya hava kuvvetle-
ri, bir Tornado uçağının iki pi-
lotu ile cuma gecesi kayboldu-
ğunu bildirdi.
Kuveyt: Sürgündeki Savun-
ma Bakanlığı. bir A-4 avcı -
bombardıman uçağının Ku-
veyt'te kaybolduğunu belirtti.
Amerikalı yetkililer, uçağın Ku-
veytli pilotunun, Kuveyt'teki di-
renişçiler tarafından kurtarıldı-
ğını bildirdiler.
Suudi Arabistan: Müttefik
ku\vetlerin resmi sözcüsü, bir
Suudi Arabistan Tornado uça-
ğının, Suudi toprakları içinde
mekanik bir arıza dolayısıyla
kaybolduğunu bildirdi. Sözcü,
pilotun kurtulduğunu belirtti.
Irak: Irak Komutanlığı, savaş
başladığından bu yana 160 müt-
tefik uçağının düşürüldüğünü
açıkladı. Bağdat, 17 ocaktan bu
yana 31 'i asker olmak üzere 94
Iraklının ölduğünü, 246 kişinin
de yaralandığını bildirdi. Irak
Haber Ajansı INA, Irak televiz-
yonunda esir oldukları öne sü-
rülen 7 pilotun görüntülerinin
yayımlandığını belirtti.
Amerikan askeri sözcüsü, 15
Irak savaş uçağının müttefik
uçaklar tarafından düşürüldü-
ğünü ve 6 Scud seyyar rampa-
sının imha edildiğini bildirdi.
İsrail: Askeri yetkililer, Irak
tarafından düzenlenen iki ayrı
füze saldırısında Tel Aviv ve
Hayfa kentlerinde 47 sivilin ya-
ralandığını bildirdiler.
Irak jetleri İran'da mı?
AFP'nin haberine göre Japon
Saukei Simbun gazetesi 250 do-
layında Irak savaş uçağının,
müttefik saldırılanndan kaçın-
mak için -İran'a gönderildiğini
ve orada saklandıklannı öne
sürdü. İran Dışişleri Bakanı Ali
Ekber Velayeti ise bu iddiayı ke-
sinlikle yalanladı.
ABD vatandaşlarını
uyardı
ABD Dışişleri Bakanlığı va-
tandaşlanna Körfez savaşı sona
erinceye dek çok gerekli olma-
dıkça Türkiye'nin güneydoğu
bölgesine seyahat etmemeleri
tavsiyesinde bulundu.
Reuter'in haberine göre ba-
kanlık, Türkiye'nin gü-
neydoğu bölgesinde Kurt ayrı-
hkçıların güvenlik kuvvetlerine
saldırılar düzenlemeye devam
ettiklerini bildirdi. Açıklamada
şu anda bölgede bulunan Ame-
rikan vatandaşlarının gece yol-
culuk etmemeleri ve ana otoyol-
ları kullanmaları istendi.
Türkiye'nin Körfez savaşına
büyuk ölçüde karışmış olması
ve Irak'ı bombalayan ABD
uçaklarına İncirlik Üssü'nü aç-
ma karan, Türkler arasında ül-
kelerinin doğrudan savaşa gire-
bileceğine ilişkin kuşkular yarat-
tı.
Türkiye ve ABD, İncirhk Üs-
sü'nün "Çöl Fırtınası" harekâtı
kapsamında üstlendiği role iliş-
kin bilgileri asgari düzeyde tut-
maya çalışıyorlar.
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
işte o günlerde Tabii Senatör Suphi Gürsoytrak bir öner-
ge vererek Türkiye'deki ABD ve NATO üslerinin statüleri,
görev ve komuta ilişkileri ile olası bir savaşta bu üslerin Or-
tadoğu ülkelerine düzenlenecek bir sakjırı için kullanthp kul-
lanılmayacağının araştınlmasını istemişti.
Gürsoytrak'ın önergesinde şu kaygılar dile getirilmişti:
—:..Türkiye'deki Amerikan ve NATO üsleri dolayısıyla Türkiye
kendi arzusu aksine istese de istemese de kendi ulusal dış
politikası gerekleri dışında bir eylemler karmaşası içine sü-
rüklenmektedir. Uzun yıllar büyük bir sabır ve dikkatle sınır
komşuları ve Ortadoğu ülkeleri ile oluşturduğu iyi ilişkiler, bir
çırpıda tehlikeli bir ortamla karşı karşıya gelmiş bulunmak-
tadır. (TBMM, Tutanak Dergisi C. Senatosu, B: 13.12.1979.
O: 1. S: 274)
1974 Kıbrıs Banş Harekâtı'ndan sonra ABD tarafından
Türkiye üzerine konulan "silah ambargosu" nedeniyle ül-
kemizdeki Amerikan üsleri —NATO amaçlı İncirlik Üssü
dışında— Demirel hükümetince 25 Temmuz 1975 günü ka-
patılmış; 26 Mart 1976 tarihinde aynı Demirel hükümeti,
"Türk-Amerikan Ortak Savunma Antlaşması"n\ imzalayarak
bu üsleri yeniden ABD kullanımına açmıştır.
Önergede. üç yıllık ambargodan sonra ABD'nin bu ant-
laşmanın imzalanmasından sonra Türkiye'ye açılan kredi
tutarının 175 milyon doları FMS kredisi olmak üzere 255 mil-
yon dolar olduğu, 1980 yılı için ABD'nin Türkiye'ye 451 mil-
yon dolarlık yardım öngördüğü, aynı dönemde İsrail'e 1 mil-
yar 785 milyon dolarlık, Mısır'a da 750 milyon dolarlık yar-
dım önerildiği yazılmaktaydı.
Gürsoytrak, önergesinde Türkiye'nin "gayrisafi milli ha-
sılasının yüzde altısım" savunma amacına harcadığını, bu
oranda bir harcamanın hiçbir NATO ülkesinde yapılmadı-
ğını ileri sürerek Türkiye'nin bu yüke NATO nedeniyle kat-
landığını söylüyordu.
Cumhuriyet Senatosu'nca emekli Oramiral Hilmi Fırat
başkanlığında kurulan araştırma komısyonu, 8 Mayıs 1980
günü raporunu vermişti. 10/91 esas, 2 karar sayılı raporda
şu sonuçlara ulaşılmıştı:
—NATO'ya hâkim olan felsefe, muhtemel saldırganı, sal-
dından caydırmak olduğuna göre bugüne kadar alınmış olan,
bundan böyle alınacak tedbirlerin asıl amacı, bir caydırma
fonksiyonunu müessir şekilde yerine getirmektir. (s: 6)
—.. .Amerikan kuvvetlerinin, TBMM bir savaş karan alma-
dan ve Türkiye'nin izni olmadan herhangi bir ülkeye karşı nük-
leer silah kullanma olasılığı yoktur. (s: 6)
— ...Bu tesislerin komşularımız dahil herhangi bir ülkeye
karşı saldırı amacı olarak kullanılması mümkün değildir. (s: 7)
—Ortak savunma tesislerinin kuruluş amaçlan, KuzeyAt-
lantik Antlaşması bölgesinin savunmasına yöneliktir. Variık-
ları ise caydırma fonksiyonunun bir gereğidir. (s: 7)
Araştırma komısyonu bu saptamalardan sonra şu uyarı-
yı yapma gereğini duymuştur:
— ... NATO yükümlülüklerinin bir gereği olan savunma te-
sislerinin, özellikle incirlik üs ve tesisinin kuruluş amaçlan
dışında kullanılması halinde bunun hem SSCB ile hem de
Ortadoğu ülkeleri ile olan ilişkileri olumsuz yönde etkileye-
bileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle komisyonumuz,
herhangi parti veya partiler koalisyonu iktidarda olursa ol-
sun TC hükûmetlerinin savunma-ekonomik işbiriiği anlaşma-
lannın uygulanmasında, denetim ve gözetime, özellikle içinde
bulunulan durum dolayısıyla her zamankinden daha fazla
özen gösterilmesi lüzumuna işaret etmeyi uygun görmüştür.
(s: 10)
NATO amaçlı İncirlik Üssü, bugün NATO'nun sorumlu-
luk alanı dışındaki Irak'ın Amerikan stratejik bombardıman
uçakları tarafından bombalanması için kullanılıyor.
. Bu, NATO ve SEİA anlaşmalarına açıkça aykındır. Kaldı
ki TBMM'nin "savaş ilan" etmeden "yabancı askerierin
kullanılması" diye biiinen bir yetkisi de yoktur.
Yoktur ki böyle bir yetki hükümete devredilmış olsun!
Bugün, birçok gerçek bu olay nedeniyle daha iyi anlaşı-
lıyor.
Bu gerçeklerden biri Türkiye'nin NATO'ya yalnızca ve yal-
nızca Batı'nın "Körfez bekçiliği" için alınmış olmasıdır.
Menderes hükümeti, 1951 yılında Batı dünyasına Dışiş-
leri Bakanı Fuat Köprülü'nün 20 Temmuz 1951 günlü ko-
nuşması ile güvence vermiş, Türkiye, verilen bu güvence-
den sonra NATO'ya alınmıştır:
—. .Şu noktayı önemle işaret etmek isterim ki Ortadoğu sa-
vunmasının gerek stratejik gerek ekonomik bakımdan Avru-
pa'nın korunması için zorunlu olduğuna inanıyoruz. Bu ne-
denle Türkiye, Atlantik Paktı'na katılınca Ortadoğu'da bize
düşen rolü etkin biçimde ve gerekli önlemleri ortaklasa al-
mak için hemen müzakereye girmeye hazır olacaktır. (TBMM,
Tutanak Dergisi, B: 102, 20.7.1951 O: 1, S: 232)
Menderes hükümetinin Batı'ya 1951 yılında verdiği "ge-
rektiğinde Ortadoğu'ya müdahale güvencesi", Irak'a karşı
1991'de Özal eliyle işlerliğe sokuluyor.
Olan bu. .
HESAPLAŞMA(Baştarafı 2. Sayfada)
"Bu şarkıyı Hazım Körmükçü'süz hatırlıyabilir miyim? Ah bü-
mezsiniz, Hazım ne büyük komedyen, nasıl da gerçek bir ope-
ret artistiydi! Melodiyi hemen yakalar, bir dinleyişte rolünün ki-
şiliğine en uygun okuyuşu bulup çıkarır, yüzü, hareketleri ve bü-
tün vücuduyla müziği tamamlardı. Operet artistinin su katılma-
mışıydı. Besteyi notaya göre okumak yetmez, melodiye kendisi-
ni katmak, kendinden de bir şeyler vermek ister operetçilikte...
Lüküs Hayat'ın külhan Rıza Ağabey'i, biraz kılçıklı ve boğuk
sesiyle okuyor eski İstanbul külhanbeylerinin bütün babacan-
lığıyla;
'Lüküs hayat, ah ne hayat!
Yan gel de keyfine bak!'
Halide Pişkin de eli belinde. çapkın ve gevrek sesiyle başlar-
dı; birbiri arkasına bütün şarkılarını okurdu.
Operet bestelediğim yıllar hayatımın en neşeli ve en tatlı gün-
leridir. Ah ne güzeldi o günler! Operetler gibiydi. Artistlerle kay-
naşırdık. Çoğu günler provaları bizde yapardık, birlikte yemek
yer, geç vakitlere kadar söyleşir ve şakataşırdık. Lüküs Hayat'ı,
Rıza Ağabey'ini Hazım Körmükçü'süz düşünebilir misiniz? Ah
bilemezsiniz? Hazım gerçekten büyük komedyendi! Gerçekten
büyük bir operetçiydi.
Şimdi aklıma geldi, söylemeden geçemeyeceğim, ağabeyim
Muammer'le Şevkiye ikilisinin okuduğu ve oynadığı Memiş par-
çası için bizi ne uğraştırmıştı! Ancak sekizinci kez yeniden bağ-
ladığımızda 'Buldunuz, şimdi oldu' demışti sevinçle. Benzeri par-
çalar için güzel bir deyişi vardı. Müzikletilmiş komedi derdi."
Ekrem Reşit'în hayali gerçeklesti. Görkemli konagın yanında
sevimsiz bir apartman yükseliyor; Rıza Ağabey'in şarkısı ger-
çek oldu!
ABD bürosunabomba
ABD'lilerin gumruk işlemlerini yüriiten biiro büyük hasar gördü. Patlamadan sonra olay yerine
gelen Çevik Kuvvet polisleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. (Fotograf: Behzat Şahin)
İstanbul Haber Servisi —
Maslak'ta bir işhanının giriş ka-
tında yer alan ABD'ye ait güm-
rük işlemlerinin yapıldığı büro
dun akşam bombalandı. Arka
arkaya meydana gelen iki pat-
lamada, büro ağır hasar gördü,
çevredeki birçok işyerinin cam-
ları kınldı. Patlamanm sorum-
luluğunu Dev-Sol üstlendi.
Körfez Savaşı'nın başladığı
günden bu yana ilk sabotaj ey-
lemi dün akşam saat 20.00 sıra-
larında İstanbul'da gerçekleşti-
rildi. İki polis tarafından sürekli
korunduğu ifade edilen tesiste-
ki patlamanm, polislerin nöbet
değişimi sırasında meydana gel-
diği bildirildi.
Maslak Kız Yurdu arkasında-
ki Atatürk Oto Sanayi Sitesi
Dereboyu Caddesi, 39. Sokak'-
taki Zara Iş Merkezi A Bloğun
giriş katında yer alan ABD bü-
rosundaki tahrip gücü yüksek
iki patlayıcı, hasara yol açtı.
Buronun kapısında "MTMC
Outport İstanbul" ve "POV In-
spection Station" yazıları dik-
kati çekti. istanbul Emniyet
Müdurü Mehmet Agar, tesisin
ABD'ye ait "yabancı persone-
lin gümriik ve trafik işlerini yu-
riiten bir büro olduğunu" söy-
ledi. Büroda 2 Amerikalı ile 10
kadar Türk personelin çalıştığı
öğrenildi.
Patlamadan sonra olay yeri-
ne sevk edilen Çevik Kuvvet po-
lisleri, çevrede geniş güvenlik
onlemleri aldılar.
Daha sonra gazetelere telefon
eden bir kişi, patlamayı Devrim-
ci Sol-Silahh Devrim Birlikleri
adına gerçekleştirdiklerini one
sürerek, "ABD emperyalizmi-
nin Ortadoğu'daki işgalci poli-
tikasını ve askeri gücünü protes-
to etmek ve yerli işbirlikçilere
ikazımız olarak eylemimizi ger-
çekleştirdik" dedi.
1. Ordu Komutanlığı Nöbet-
çi Amirliği, böyle bir patlama-
yı öğrendiklerini, ancak bu ye-
rin Türk Silahlı Kuvvetleri*yle
ilgisi bulunmadığını bildirdi.
İstanbul'daki saldırı bazı dış
ajans ve radyolar tarafından da
dünyaya duyuruldu. Bombalı
saldırının, özellikle ABD'de
"Irak'tan kaynaklanan bir sa-
botaj ya da saldırı" endişesine
neden olduğu kaydedildi. Dün
gece İstanbul Emniyet Nöbetçi
Müdürlüğü'nden basına yapılan
açıklamada, bombalanan bina-
nın ABD'ye ait gümrük işlem-
leri bürosu, patlayıanın cinsinin
ise TNT olduğu ifade cdildi.