19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 1991 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 BAŞBAKAN AKBULUT Bizden bekleneni yerine getirdikANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Başbakan Yüdırun Akbıılut, İncirlik Üssü'nün Irak'ın ABD uçaklannca bom- balanmasında kullanıldığını ilk kez doğruladı. Türkiye'de- ki tesislerin keşif, eğitim ve as- keri amaçlarla kullanıldığını açıklayan Akbulut, bu doğru- lamayı dolaylı biçimde yaptı. Başbakan, dün akşam TVl'e verdiği demeçte, "Ortak sa- vunma tesislerimizin daha kapsamlı biçimde kullandınl- masını içeren karerdan mura- dımız keşif, eğitim ve askeri amaçlı olmak iizere ortak sa- vunma lesislerimizin kullandı- rılmasıydı. Bu maksat hasıl oldu" dedi. Akbulut, daha sonra gaze- tecilerin sorulannı yanıtlarken, "askeri amaçla kullanımdan kastmız nedir" diye sorulma- sı üzerine "askeri açıdan sakuı- ca doğurabileceği düşüncesin- dan hareketle detaya inemedigini" söyledi. Akbulut, dün saat 20.15'te TVl'den canlı yayımlanan açıklamasında, Irak'ın Türki- ye'ye saldınnayacağını ümit et- tiğini belirterek, "Bu ihtiraali çok zayıf göriiyorum, çiinkü akıllı bir davranış degildir" de- di. Türkiye'nin Irak saldırma- dıkça bu ülkeye tecavüze niyeti bulunmadığını yineleyen Baş- bakan, "Tiirk askerinin yurt- dtşında kullandması söz konu- su degildir ve kullanılmamış- tır da" diye konuştu. Akbulut, Irak'ın fazla can kaybına fırsat vermeden Ku- veyt'ten çekileceğini umduğu- nuda belirttiği konuşmasında, vatandaşlann birlik ve bera- berlik içinde olmasını diledi ve "Bugünler o günlerdir. Mutla- ka bu krizden Tiirkiye giiçlü çıkmalıdır" dedi. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler ve NATO üyesi olduğunu vurgulayan Başbakan, dünya birleşme hamleleri içinde> r ken bunun dışında kalınamayacağını söy- ledi. Başbakan şöyle konuştu: "Biz daima hakikatten ya- nayız, hukuktan yanayız, za- yıftan yanayız. Biz BM'nin üyesiyiz ve bu maksatla da bu çerçevede hareket ederek üye- ligimizin bize vermiş olduğu sonımlulugu yerine getirmeye gayret ediyoruz. Bizden bekle- nen de bu idi ve biz bu vecibe- mizi bu bareketimizi yapmak- la haksızlığı önleyeceğimize inanıyoruz ve yapılan is bir an evvel banşın sağlanmasıdır, bir an evvel naksızlığın onlenme- sidir." Sorular TVl'de canlı olarak yayım- lanan demecinden sonra konu- tunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Akbulut, bir gazetecinin "İncirlik Üssü- nün kullanımını 5 giin neden gizlediniz" sorusuna, "Şimdi bakın, bazı konulann askeri amaçla açıklanamayacağını ifade ediyorum. Ama konu bu üslerin kullandınlması mesele- si ise kullandınldığını ifade ediyorum. Artık bundan son- rasını açıklamanın güvenligi- miz açısından bir yaran oldu- guna inanmıyorum. Ayrıca Saddam'ın açıklamasına dik- kat edilirse bazı başka husus- lan da içeriyor. Bu hareketin Birleşmiş MiUetler'in maksadı- nı aştıgını söyliiyor. Saddam kabahatlidir. Şimdi BM karar- lanna uymak nedeniyle ben tahrik oldum diyemez" yanıtı- nı verdi. Devlet bakanlan Mehmet Yazar, Kemal Akkaya ve Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı tmren Aykut ile birlikte gazetecilerle sohbet eden Ak- bulut, Körfez krizinin Cum- hurbaşkanı Özal ile aralannda bir sorun doğurmadığını da soyledi. Akbulut, "İncirlik'ten kalkarak Irak topraklarını bombalayan bir uçagı geri dö- niişünde Irak füze ile dıişür- mek isterse bu Tiirkiye tarafın- dan bir savaş ilanı olarak ka- bul edilecek mi" şeklindeki so- ru üzerine de "Bizim hava sa- vunmamız için gerekli her tür- lii önlemler alınmıştır. Patriot füzeleri de biliyorsunuz bu sa- vunmada yerini aldı. Bizim sa- vunraa sistemimiz her türlii harekete karşı hazırlıklı durumdadır" diye konuştu. Başbakan Akbulut dün ak- şam TV'de yayımlanan "Dün- yaya Bakış" programında da TRT muhabiri Muzaffer Ba- ca'nın sorularını yanıtlarken, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in "Türkiye'yi tehdit ettiği" şeklindeki haberlerin bazı çevrelerce kasıtlı olarak çıkarılabildiğini" öne surdü. SAVAŞ EStRLERİ TV'DE — Irak'ın savaş esiri olduğunu iddia ettiği 3 ABD'li, 2 İngiliz. 1 Italyan ve 1 Kuveytliyi televizyonda göstermesin den sonra, aynı göriintüler tum Batılı TV'ler tarafından da ya\ımlandı. Vukanda soldan saga: ABD'li Bnb. Cliff David, Dz. Tgm. Geoffrey Zone, Cass Hunter, İngiliz H\. Tğm. John Peters, Hv. Tgm. Adrian Nichol. İtalyan pilot Maurizio Cocciolone ve Kuveytli pilot. (Reuter) Esirler canlı hedefDış Haberler Servisi — Irak, savaşta ele geçirdiği 25 havacı- yı önemli merkezlere yerleştirdi- ğini açıkladı. Bağdat'ın savaş tutsaklarını canlı kalkan olarak kullanması çok sert tepkilere yol açtı. ABD Başkanı George Bush, Irak'ın uluslararası söz- leşmeleri ihlal ettiğini söyledi. Bu arada Irak televizyonunda savaş esiri olduğu iddia edilen 7 kişinin görüntuleri, Batılı tele- vizyonlarca da yayımlandı. Irak dün akşam yaptığı resmi açık- lamada 2 pilotun cesedinin bu- lunduğunu, çeşitli ulkelerden sa- yılarını açıklamadığı pilotlann da esir alındığını duyurdu. Irak Devrün Komuia Konseyi'nin 13 nolu bildirisinde 13 uçak ve fü- zenin düşürüldüğü de açıklandı. Irak'ın savaşa yeni bir boyut getiren karan dün öğleye doğ- ru Bağdat radyosu tarafından açıklandı. Ajanslann haberleri- ne göre radyo Irak'ın ele geçir- diği 25 tutsağın önceki geceden itibaren ülkenin saldınlara he- def olabilecek "ekonomik tesis- leri ile bilimsel araştırma mer- kezlerine" yerleştirildiğini du- yurdu. Bağdat radyosu, "Irak'ın ha- yati merkezlerine ve sivil halkın yasamakta olduğu kesimlere yö- nelik hava akınlarından sonra bu kararın almdığını" belirterek karan "savunma önlemi" ola- rak nitelendirdi. Radyo, "Irak'a karşı girişilen saldm her bakımdan büyük bir haksızlık- tır. Bu saldında asgari insani öl- çülere bile uyulmamıştır" dedi. ABD Başkanı George Bush, Irak'ın savaş tutsaklarına dav- ranışını kınadı. CNN'in haberi- negöre Bush, Camp David'den Washington'a donüşünde yap- tığı açıklamada, rehinelerin can- lı kalkan olarak kullanılmalan- nm, müttefik hava saldınlarını etkilemeyeceğini ve hava akın- larının süreceğini söyledi. ABD Savunma Bakanlığı'nda basına bilgi veren bakanlık söz- cüsü de Irak'tan kendilerine Ce- nevre Konvansiyonu'ndaki sa- vaş esiri tanımına uygun her- hangi bir resmi bilgi iletilmedi- ğini soyledi. 11 ABD'li asker için kendilerinin "kayıp kişi" olarak işlem yaptığını belirten sözcu, savaş esirlerinin durumu konusunda Irak'ın Kızılhaç nez- dinde resmi temaslarda bulun- ması gerektiğini belirtti. İngiltere Savunma Bakanı Tom King, Irak'ın savaş tutsak- larını canlı kalkan olarak kul- lanmasının Cenevre Anlaşma- sı'nın açık ihlali olduğunu söy- leyerek bu davranışı sert biçim- de kınadı. King, Irak'ın Lond- ra Buyükelçisi Azmi Al Shafi- ki'nin dün sabah Dışişleri Ba- kanlığı'na çağnlarak tutsaklara yapılan uygulamanın kınandığı- nı ve televizyonda gosterilmele- rinin en sert biçimde protesto edildiğini bildirdi. İngiltere Başbakanı John Ma- jor da Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmada, Irak'a tut- sak düşen İngiliz pilotlannın te- levizyonda gösterilmeleri ola- Cenevre Konvansiyonu Savaş esirlerinin durumu Aralannda Irak'ın da yer aldığı 164 ulke tarafından 12 Ağus- tos 1949'da Cenevre'de imzalanan dört konvansiyon ile savaş tutsaklanna yapılacak işlem net bir biçimde formüle edilmiş bulunuyor. Merkezi Cenevre'de bulunan Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin gözetimine verilen bu konvansiyonların üçüncü- sünün 23. maddesinde şöyle deniyor: "Hiçbir savaş esiri hiçbir zaman muharebe alanının ateşine maruz kalacağı bölgelere gönderilemez, burada gözaltında tu- tulatnaz, onun (savaş esirinin) varlığı hiçbir şekilde kimi nok- talan ya da bölgeleri askeri operasyonlardan korumak için kul- lanılamaz." Konvansiyonun 13. maddesinde ise şu vurgulanıyor: "... Savaş esirleri her zaman şiddet eylemlerine ya da göz- dagına, aşağılanmaya ve kamuoyunun merakına karşı korun- mak zorundadır." Konvansiyonun 14. maddesi ise her durumda savaş esirleri- nin "kişiliklerinin ve onurlannın konınması"nı zorunlu kılıyor. TBMM'de 21 Ocak 1953'te onaylanan ve 30 Ocak 1953 ta- rihli Resmi Gazete'de yayımlanan konvansiyonunun 2. bolü- münde yer alan yarahlar ve hastalarla ilgili 12. maddesinde de şoyle deniyor: "Silahlı kuvvetler mensupları ve 13. maddede sayılan diger şahıslardan >aralı veya hasta olanlar her halükârda saygı gö- recek ve korunacaklardır. Bunlar cinsiyet, ırk, milliyet. din. siyasi akide veya buna benzer herhangi bir kıstasa dayanan aleyhte hiçbir tefrike tabi tutulmaksızın, kendilerini elinde bu- lunduran devlet tarafından insaniyetle muamele gorecekler ve tedavi edileceklerdir. Bunlann hayatlanna veya şahıslanna karşı her nevi tecavüz ve bu meyanda öldürülmeleri veya yok edil- meleri, işkenceye maruz bırakılmaları, üzerierinde biyolojik tecrübeler yapıiması, kasten tıbbi yardımdan ve ithamdan mah- rum edilmesi veya bulasıcı hastalık yahut enfeksiyon tehlike- sine bırakılmaları katiyen yasaktır..." yından "derin bir biçimde" kaygı duyduğunu söyledi. Savaş esirleri TV'de Irak'ın savaş esiri olduğunu iddia ettiği 7 kişiyi televizyonda önceki gün göstermesinden son- ra aynı görüntüler dün Batılı te- levizyonlar tarafından da ya- yımlandı. CNN'den de yayım- lanan video fılmde, 3 ABD'li, 2 İngiliz, 1 İtalyan ve 1 Kuveytli savaş esiri oldukları one sürülen kişilerin "uyuklar gibi" çok ya- vaş konuştuklan ve yüzlerinin darbe izlerinden tamnmaz hal- de oldukları görüldü. Bir savaş esiri, "Ben hava teğmeni Adrian John Nichol. İngilizim" diye kendini tanıta- rak hava saldınsı sırasında Tor- nado uçağının duşüruldüğünu söyledi. Nichol, "Savaş sona ertneli- dir. Irak'a karşı savaşı kabul et- miyorum" dedi. Bir başka savaş esiri ise ken- disini "Peters" olarak tanıttı. Irak haber ajansı, 7 havacının da radyo ve televizyonda yap- tıklan konuşmada, ailelerine hi- taben Iraklı yetkililerin kendile- rine iyi davrandıklannı ve sava- şın sona erdirilerek soruna dip- İomatik yollardan banşçı bir çö- züm bulunması konusunda hü- kümetlerine cağnda bulunduk- larını bildirdi. INA, ele geçirilen Amerikalı- ların "Binbaşı Cliff David, Teg- men Geoffrey Morton- Zone ve Subay Cass Hunter" olduklan- nı duyurdu. Kendisini Cass Hunter olarak tanıtan kişi, "Uçağım isabet al- dı ve düştii. Savaşı kınıyorum. Aileme şunu söylemek istiyo- nım ki bana burada çok iyi dav- ranıyorlar. Sizi çok özledim. Çocuklanm derslerinizi çauşma- ya devam edin" dedi. Adının Cliff David olduğunu bildiren kişi de uçağının Ku- veyt'te Irak füzesi tarafından düşürüldüğünü söyledi. Füze saldırısı: 12 yarah (Baştarafı 1. Sayfada) neden oldu. Ajans yaralıların durumunun ciddi olmadığını belirtti. Irak dün akşam da Su- udi Arabistan'a bir Scud fuzesi fırlattı. Füzenin denize düştuğu bildirildi. Irak, S.Arabistan'la arasın- daki saldırmazlık paktı da da- hil bütün anlaşmaları ve paktla- rı iptal ettiğini bildirdi. Bağdat radyosu, bu konudaki karann Devrim Komuta Konseyi'nde alındığını duyurdu. Radyodan okunan konsey açıklamasında, "Suudi hükümetinin Irak'la arasındaki egemenlik ve saldır- mazlıkla ilgili bütün anlaşmalan ihlal etmesi üzerine" bu karann alındığı belirtifdi. Irak dün akşam TSİ 20.00'de Suudi Arabistan'a bir füze sal- dırısı daha düzenledi. ABD Sa- vunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Irak'ın fırlattığı Scud füzesinin Dahran açıkla- nnda denize düştüğü belirtildi. ABD Savunma Bakanı Dick Chenev, Irak'ın elinde 30-40 seyyar fuze rampası olabileceği- ni söyledi. Müttefik uçakları dün Kuveyt ve Irak'taki hedef- lere tekrar yoğun hava saldın- ları düzenlerken Suudi Arabis- tan'daki müttefik Kara Kuvvet- leri'nin cephenin ön hatlarında toplanmakta olduğu bildirildi. İngiltere Dışişleri Bakanı Doug- las Hurd ise savaşın aylarca sü- rebileceğini söyledi. ABD Savunma Bakanı Ric- hard Cheney dün Amerikan NBC televizyonuna verdiği de- meçte Irak'ın elinde hâlâ 30-40 seyyar füze rampası olabileceği- ni söyledi. Cheney, bunların çok kaba tahminler olduğunu belirterek "Rampa sayısı hak- kında çeşitli tahminler var" de- di. Günde 24 saat Suudi Arabistan'daki İngiliz Hava Kuvvetleri subaylarından Yüzbaşı David Henderson, Irak ve Kuveyt'teki hedeflerin gün- de 24 saat bombalandığını söy- ledi. AFP'nin haberine göre David Henderson Irak'lı pilot- ların iyi eğitim görmüş olmala- nna karşın karşılık vermekte ya- vaş kaldıklarını öne sürdü. İsrail'de korku Irak'ın İsrail'e karşı kimyasal silah kullanabileceğine ilişkin kaygılar artıyor. İsrail Genel- kurmay Başkanı Dan Şamron, "Zaman geçtikçe Irak'ın elinde- ki kirnyasal silahları kullanma eğilimi artıyor" dedi. israil Baş- bakanı tzak Şamir de Irak'ın saldınlanna misillemede bulun- ma haklarının saklı olduğunu belirterek " Ancak şu anda kar- şılık >ermeyi diişünmiiyoruz" dedi. Şamir, Irak'ın kimyasal si- lah kullanması durumunda ta- vırlarının değişebileceğini belirt- ti. AA'nın haberine gore, ABD deniz piyadeleri, Kuveyt 'te mev- zilenen işgalci Irak birliklerini topçu ateşine tutuyorlar. Bu sal- dırı aynı zamanda, müttefik güçlerin Irak birliklerine karşı doğrudan ilk kara müdahalele- ri oldu. Ajanslar, Suudi Arabistan'- daki çokuluslu müttefik güçle- rin bir kara saldırısına hazırlan- dığını belirtiyorlar. Dahran'da- ki gazetecilere Suudi Arabis- tan'ın kuzeyine doğru tanklann, zırhlı araçların, kamyonların harekete geçtiğini belirtiyorlar. Askeri gözlemciler, müttefik güçlerin Kuveyt'teki Irak birlik- lerine karşı kısa süre içinde bir kara savaşı başlatabileceğini be- lirtiyorlar. Aylarca sürebilir İngiltere Dışişleri Bakanı Do- uglas Hurd, gerekirse ittifak güçlerinin Irak'a karadan gire- bileceklerini söyledi. Hurd, sa- vaşın aylarca sürebileceğini de bildirdi. AA'nın haberine göre Hurd, BBC TV'sine verdiği demecte, Kuveyt'in fiziki olarak kurtanl- ması ile işin bitmeyeceğini, bu ülkeye yönelik tehdidin de orta- dan kaldınlması gerektiğini be- lirtti. Hurd, şöyle konuştu: "Saddam Hüseyin Kuveyt'- ten çıkınaiı ve yeniden Kuveyt'e giremeyecek bir durumda çık- malı. Bununla şunu demek isti- yorum; Irak ve Saddam Hüse- yin, Kuveyt'i işgal tehdidini sür- dürürse sadece Kuveyt toprak- lannın kurtarılması yeterli ol- mayacaktır. Kuveyt özgüriügü- ne kavuşmalı ve aynı zamanda işgal tehdidinden de kurtulma- hdır." "Gerekirse Bağdat'a kadar gitme konusunda yetkiniz oldu- guna inanıyor musunuz?" soru- sunu ise Hurd, şöyle cevaplan- dırdı: "Verilen yetki Kuveyt'i kur- tarmak ve meşru hükiimeti ye- niden işbaşına getirmektir. Ga- yet açıktır ki Kuveyt'in kurtanl- ması, bu ülkeye füze ve hava saldırı tehditleri geldiği sürece tamamlanmış olmayacaktır. Şu anda 'Bağdat'a gitme' konu- sunda karar veremeyiz. O za- manki şartlara bakarak karar verilebilir." Saddam'dan Gorbi'ye Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un önerdiği banş pla- nını reddetti. Güney Kıbrıs'tan dinlenen Bağdat radyosu, Gorbaçov'un cuma günu Saddam'a gönderdi- ği ve ateşkes yapılmasını takip edecek şekilde Irak'ın Kuveyt- ten çekilmesini önerdiği mesajı- nı yayımladı. Radyoya göre, Gorbaçov, bu plan uygulanırsa Irak'ın daha fazla yıkıma uğra- mayacağını belirtti. Saddam ise Gorbaçov'a ver- diği cevapta, kriz başladığından beri ciddi bir diyalog önerdiği- ni söyledi ve 12 ağustos tarihli banş planını hatırlatı. Irak Dev- let Başkanı, "Bush, saldırganlık suçu işledi ve eğer buna devam ederse bedelini ödesin. Allah'ın vereceği ceza en ağın olsun" ifa- desini kullandı. Saddam, Gor- baçov'a, "Bu mesajınız Bush'a verilmeliydi. Saddam Hüseyin ve halkına degil" dedi. Bu arada .ABD Başkanı Ge- orge Bush'un, tum Ortadoğu sorunlarının çözuleceğini söyle- diği bildirildi. Reuter'in haberi- ne göre İtalya hükümet sözcü- su Pio Mastrobuoni, Bush'un İtalya Başbakanı Giulio Andre- otti ile yaptığı telefon görüşme- sinde Körfez krizinin çözülme- sinden sonra Filistin ve Lübnan sorunlarının da çözüme kavuş- turulacağını söylediğini belirtti. 100 bin kişi mi? Irak'ın savaşın ilk dört gü- nündeki kaybının 100 bin kişi olduğu one surüldu. îran yanlısı Şii İslami Eylem Grubu lideri Ayetullah Muham- med Taki El-Müderisi, Irak or- dusunu da "Irak'ın daha fazla tahrip edilmesini önleraek için" Saddam Hüseyin'e karşı isyana çağırdı. El-Muderrisi, Şam'da yayımladığı bildiriyle Irak'ta sa- vaşın ilk dört günunde ölen ve yaralananlarm sayısınm ise 100 bin olduğunu kaydetti. El-Müderrisi, kayıpların 30 bininin sivil olduğunu da öne sürdü. Saddam Hüseyin yönetimine karşı mücadele eden Kürdistan Demokratik Parti ise Körfez sa- vaşında ilk dort gun içinde 4 bin Iraklı askerin öldüğunü ya da yaralandığını öne sürdü. Reu- ter'in haberine göre KDP, Sad- dam Hüseyin'in sarayı, havaa- lanları, rafineriler, nukleer, kimyasal ve biyolojik tesislerin de hava saldırılannda hasar gor- düğünu bildirdi. KDP'ye gore hava saldınları özellikle Bağdat, Musul ve Kerkük dolaylarında yoğunlaştı. Radyasyon yok Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın bir sözcüsu Irak'ın kuzeyindeki nükleer reaktörle- rin bombalanmasının, radyas- yon tehlikesine yol açmayacağı- nı söyledi. Sözcü, "Bu reaktör- ler toprak dnvar tarafından çev- rilidir. Aynca reaktörler bom- bardıman sırasında muhtemelen kapalı idi" dedi. Karşılıklı iddialar Müttefik kuv\etlerin 17 ocak- ta Kuveyt'in kurtarılması için başlattıkları Çöl Fırtınası ope- rasyonunda bugüne kadar, müttefikler ve Irak tarafından açıklanan resmi rakamlara go- re askeri ve sivil kayıplar şöyle: Müttefikler, Çöl Fırtınası operasyonunun başından bu ya- na toplam 15 uçak kaybettikle- rini açıkladılar. ABD: Amerikalı askeri söz- cü, Riyad'ta yaptığı açıklama- da, operasyonun başından beri 9 Amerikan uçağının kayboldu- ğunu bildirdi. Yetkili, aralaruıda bir F-18 avcı-bombardıman, iki A-6 sal- dın, bir F-15 avcı bombardıman ve deniz kuvvetleri bünyesinde bir OV-10 gözlem uçağı olmak üzere toplam 8 uçağın çatışma- lar sırasında kaybolduğunu be- lirtti. Sözcü, dokuzuncu uçağın ise Suudi Arabistan toprakların- da teknik bir arıza nedeniyle düştuğunü söyledi. Korfez'deki Amerikan güçle- rinin komutanı General Nor- man Schwarzkorf, Amerikan hava kuvvetlerinde pilot kaybı- nı ise 12 olarak bildirdi. Gene- ral bunlardan birinin oldüğünü, ll'inin kaybolduğunu belirtti. İngiltere: Savunma Bakanlı- ğı, 3 Tornado avcı bombardı- man uçağının kaybolduğunu bildirdi. Bunlardan ikisinin pi- lotlarının öldüğu, uçuncu uça- ğın pilotlarının ise kayıp oldu- ğu kaydedildi. İtalya: İtalya hava kuvvetle- ri, bir Tornado uçağının iki pi- lotu ile cuma gecesi kayboldu- ğunu bildirdi. Kuveyt: Sürgündeki Savun- ma Bakanlığı. bir A-4 avcı - bombardıman uçağının Ku- veyt'te kaybolduğunu belirtti. Amerikalı yetkililer, uçağın Ku- veytli pilotunun, Kuveyt'teki di- renişçiler tarafından kurtarıldı- ğını bildirdiler. Suudi Arabistan: Müttefik ku\vetlerin resmi sözcüsü, bir Suudi Arabistan Tornado uça- ğının, Suudi toprakları içinde mekanik bir arıza dolayısıyla kaybolduğunu bildirdi. Sözcü, pilotun kurtulduğunu belirtti. Irak: Irak Komutanlığı, savaş başladığından bu yana 160 müt- tefik uçağının düşürüldüğünü açıkladı. Bağdat, 17 ocaktan bu yana 31 'i asker olmak üzere 94 Iraklının ölduğünü, 246 kişinin de yaralandığını bildirdi. Irak Haber Ajansı INA, Irak televiz- yonunda esir oldukları öne sü- rülen 7 pilotun görüntülerinin yayımlandığını belirtti. Amerikan askeri sözcüsü, 15 Irak savaş uçağının müttefik uçaklar tarafından düşürüldü- ğünü ve 6 Scud seyyar rampa- sının imha edildiğini bildirdi. İsrail: Askeri yetkililer, Irak tarafından düzenlenen iki ayrı füze saldırısında Tel Aviv ve Hayfa kentlerinde 47 sivilin ya- ralandığını bildirdiler. Irak jetleri İran'da mı? AFP'nin haberine göre Japon Saukei Simbun gazetesi 250 do- layında Irak savaş uçağının, müttefik saldırılanndan kaçın- mak için -İran'a gönderildiğini ve orada saklandıklannı öne sürdü. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti ise bu iddiayı ke- sinlikle yalanladı. ABD vatandaşlarını uyardı ABD Dışişleri Bakanlığı va- tandaşlanna Körfez savaşı sona erinceye dek çok gerekli olma- dıkça Türkiye'nin güneydoğu bölgesine seyahat etmemeleri tavsiyesinde bulundu. Reuter'in haberine göre ba- kanlık, Türkiye'nin gü- neydoğu bölgesinde Kurt ayrı- hkçıların güvenlik kuvvetlerine saldırılar düzenlemeye devam ettiklerini bildirdi. Açıklamada şu anda bölgede bulunan Ame- rikan vatandaşlarının gece yol- culuk etmemeleri ve ana otoyol- ları kullanmaları istendi. Türkiye'nin Körfez savaşına büyuk ölçüde karışmış olması ve Irak'ı bombalayan ABD uçaklarına İncirlik Üssü'nü aç- ma karan, Türkler arasında ül- kelerinin doğrudan savaşa gire- bileceğine ilişkin kuşkular yarat- tı. Türkiye ve ABD, İncirhk Üs- sü'nün "Çöl Fırtınası" harekâtı kapsamında üstlendiği role iliş- kin bilgileri asgari düzeyde tut- maya çalışıyorlar. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) işte o günlerde Tabii Senatör Suphi Gürsoytrak bir öner- ge vererek Türkiye'deki ABD ve NATO üslerinin statüleri, görev ve komuta ilişkileri ile olası bir savaşta bu üslerin Or- tadoğu ülkelerine düzenlenecek bir sakjırı için kullanthp kul- lanılmayacağının araştınlmasını istemişti. Gürsoytrak'ın önergesinde şu kaygılar dile getirilmişti: —:..Türkiye'deki Amerikan ve NATO üsleri dolayısıyla Türkiye kendi arzusu aksine istese de istemese de kendi ulusal dış politikası gerekleri dışında bir eylemler karmaşası içine sü- rüklenmektedir. Uzun yıllar büyük bir sabır ve dikkatle sınır komşuları ve Ortadoğu ülkeleri ile oluşturduğu iyi ilişkiler, bir çırpıda tehlikeli bir ortamla karşı karşıya gelmiş bulunmak- tadır. (TBMM, Tutanak Dergisi C. Senatosu, B: 13.12.1979. O: 1. S: 274) 1974 Kıbrıs Banş Harekâtı'ndan sonra ABD tarafından Türkiye üzerine konulan "silah ambargosu" nedeniyle ül- kemizdeki Amerikan üsleri —NATO amaçlı İncirlik Üssü dışında— Demirel hükümetince 25 Temmuz 1975 günü ka- patılmış; 26 Mart 1976 tarihinde aynı Demirel hükümeti, "Türk-Amerikan Ortak Savunma Antlaşması"n\ imzalayarak bu üsleri yeniden ABD kullanımına açmıştır. Önergede. üç yıllık ambargodan sonra ABD'nin bu ant- laşmanın imzalanmasından sonra Türkiye'ye açılan kredi tutarının 175 milyon doları FMS kredisi olmak üzere 255 mil- yon dolar olduğu, 1980 yılı için ABD'nin Türkiye'ye 451 mil- yon dolarlık yardım öngördüğü, aynı dönemde İsrail'e 1 mil- yar 785 milyon dolarlık, Mısır'a da 750 milyon dolarlık yar- dım önerildiği yazılmaktaydı. Gürsoytrak, önergesinde Türkiye'nin "gayrisafi milli ha- sılasının yüzde altısım" savunma amacına harcadığını, bu oranda bir harcamanın hiçbir NATO ülkesinde yapılmadı- ğını ileri sürerek Türkiye'nin bu yüke NATO nedeniyle kat- landığını söylüyordu. Cumhuriyet Senatosu'nca emekli Oramiral Hilmi Fırat başkanlığında kurulan araştırma komısyonu, 8 Mayıs 1980 günü raporunu vermişti. 10/91 esas, 2 karar sayılı raporda şu sonuçlara ulaşılmıştı: —NATO'ya hâkim olan felsefe, muhtemel saldırganı, sal- dından caydırmak olduğuna göre bugüne kadar alınmış olan, bundan böyle alınacak tedbirlerin asıl amacı, bir caydırma fonksiyonunu müessir şekilde yerine getirmektir. (s: 6) —.. .Amerikan kuvvetlerinin, TBMM bir savaş karan alma- dan ve Türkiye'nin izni olmadan herhangi bir ülkeye karşı nük- leer silah kullanma olasılığı yoktur. (s: 6) — ...Bu tesislerin komşularımız dahil herhangi bir ülkeye karşı saldırı amacı olarak kullanılması mümkün değildir. (s: 7) —Ortak savunma tesislerinin kuruluş amaçlan, KuzeyAt- lantik Antlaşması bölgesinin savunmasına yöneliktir. Variık- ları ise caydırma fonksiyonunun bir gereğidir. (s: 7) Araştırma komısyonu bu saptamalardan sonra şu uyarı- yı yapma gereğini duymuştur: — ... NATO yükümlülüklerinin bir gereği olan savunma te- sislerinin, özellikle incirlik üs ve tesisinin kuruluş amaçlan dışında kullanılması halinde bunun hem SSCB ile hem de Ortadoğu ülkeleri ile olan ilişkileri olumsuz yönde etkileye- bileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle komisyonumuz, herhangi parti veya partiler koalisyonu iktidarda olursa ol- sun TC hükûmetlerinin savunma-ekonomik işbiriiği anlaşma- lannın uygulanmasında, denetim ve gözetime, özellikle içinde bulunulan durum dolayısıyla her zamankinden daha fazla özen gösterilmesi lüzumuna işaret etmeyi uygun görmüştür. (s: 10) NATO amaçlı İncirlik Üssü, bugün NATO'nun sorumlu- luk alanı dışındaki Irak'ın Amerikan stratejik bombardıman uçakları tarafından bombalanması için kullanılıyor. . Bu, NATO ve SEİA anlaşmalarına açıkça aykındır. Kaldı ki TBMM'nin "savaş ilan" etmeden "yabancı askerierin kullanılması" diye biiinen bir yetkisi de yoktur. Yoktur ki böyle bir yetki hükümete devredilmış olsun! Bugün, birçok gerçek bu olay nedeniyle daha iyi anlaşı- lıyor. Bu gerçeklerden biri Türkiye'nin NATO'ya yalnızca ve yal- nızca Batı'nın "Körfez bekçiliği" için alınmış olmasıdır. Menderes hükümeti, 1951 yılında Batı dünyasına Dışiş- leri Bakanı Fuat Köprülü'nün 20 Temmuz 1951 günlü ko- nuşması ile güvence vermiş, Türkiye, verilen bu güvence- den sonra NATO'ya alınmıştır: —. .Şu noktayı önemle işaret etmek isterim ki Ortadoğu sa- vunmasının gerek stratejik gerek ekonomik bakımdan Avru- pa'nın korunması için zorunlu olduğuna inanıyoruz. Bu ne- denle Türkiye, Atlantik Paktı'na katılınca Ortadoğu'da bize düşen rolü etkin biçimde ve gerekli önlemleri ortaklasa al- mak için hemen müzakereye girmeye hazır olacaktır. (TBMM, Tutanak Dergisi, B: 102, 20.7.1951 O: 1, S: 232) Menderes hükümetinin Batı'ya 1951 yılında verdiği "ge- rektiğinde Ortadoğu'ya müdahale güvencesi", Irak'a karşı 1991'de Özal eliyle işlerliğe sokuluyor. Olan bu. . HESAPLAŞMA(Baştarafı 2. Sayfada) "Bu şarkıyı Hazım Körmükçü'süz hatırlıyabilir miyim? Ah bü- mezsiniz, Hazım ne büyük komedyen, nasıl da gerçek bir ope- ret artistiydi! Melodiyi hemen yakalar, bir dinleyişte rolünün ki- şiliğine en uygun okuyuşu bulup çıkarır, yüzü, hareketleri ve bü- tün vücuduyla müziği tamamlardı. Operet artistinin su katılma- mışıydı. Besteyi notaya göre okumak yetmez, melodiye kendisi- ni katmak, kendinden de bir şeyler vermek ister operetçilikte... Lüküs Hayat'ın külhan Rıza Ağabey'i, biraz kılçıklı ve boğuk sesiyle okuyor eski İstanbul külhanbeylerinin bütün babacan- lığıyla; 'Lüküs hayat, ah ne hayat! Yan gel de keyfine bak!' Halide Pişkin de eli belinde. çapkın ve gevrek sesiyle başlar- dı; birbiri arkasına bütün şarkılarını okurdu. Operet bestelediğim yıllar hayatımın en neşeli ve en tatlı gün- leridir. Ah ne güzeldi o günler! Operetler gibiydi. Artistlerle kay- naşırdık. Çoğu günler provaları bizde yapardık, birlikte yemek yer, geç vakitlere kadar söyleşir ve şakataşırdık. Lüküs Hayat'ı, Rıza Ağabey'ini Hazım Körmükçü'süz düşünebilir misiniz? Ah bilemezsiniz? Hazım gerçekten büyük komedyendi! Gerçekten büyük bir operetçiydi. Şimdi aklıma geldi, söylemeden geçemeyeceğim, ağabeyim Muammer'le Şevkiye ikilisinin okuduğu ve oynadığı Memiş par- çası için bizi ne uğraştırmıştı! Ancak sekizinci kez yeniden bağ- ladığımızda 'Buldunuz, şimdi oldu' demışti sevinçle. Benzeri par- çalar için güzel bir deyişi vardı. Müzikletilmiş komedi derdi." Ekrem Reşit'în hayali gerçeklesti. Görkemli konagın yanında sevimsiz bir apartman yükseliyor; Rıza Ağabey'in şarkısı ger- çek oldu! ABD bürosunabomba ABD'lilerin gumruk işlemlerini yüriiten biiro büyük hasar gördü. Patlamadan sonra olay yerine gelen Çevik Kuvvet polisleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. (Fotograf: Behzat Şahin) İstanbul Haber Servisi — Maslak'ta bir işhanının giriş ka- tında yer alan ABD'ye ait güm- rük işlemlerinin yapıldığı büro dun akşam bombalandı. Arka arkaya meydana gelen iki pat- lamada, büro ağır hasar gördü, çevredeki birçok işyerinin cam- ları kınldı. Patlamanm sorum- luluğunu Dev-Sol üstlendi. Körfez Savaşı'nın başladığı günden bu yana ilk sabotaj ey- lemi dün akşam saat 20.00 sıra- larında İstanbul'da gerçekleşti- rildi. İki polis tarafından sürekli korunduğu ifade edilen tesiste- ki patlamanm, polislerin nöbet değişimi sırasında meydana gel- diği bildirildi. Maslak Kız Yurdu arkasında- ki Atatürk Oto Sanayi Sitesi Dereboyu Caddesi, 39. Sokak'- taki Zara Iş Merkezi A Bloğun giriş katında yer alan ABD bü- rosundaki tahrip gücü yüksek iki patlayıcı, hasara yol açtı. Buronun kapısında "MTMC Outport İstanbul" ve "POV In- spection Station" yazıları dik- kati çekti. istanbul Emniyet Müdurü Mehmet Agar, tesisin ABD'ye ait "yabancı persone- lin gümriik ve trafik işlerini yu- riiten bir büro olduğunu" söy- ledi. Büroda 2 Amerikalı ile 10 kadar Türk personelin çalıştığı öğrenildi. Patlamadan sonra olay yeri- ne sevk edilen Çevik Kuvvet po- lisleri, çevrede geniş güvenlik onlemleri aldılar. Daha sonra gazetelere telefon eden bir kişi, patlamayı Devrim- ci Sol-Silahh Devrim Birlikleri adına gerçekleştirdiklerini one sürerek, "ABD emperyalizmi- nin Ortadoğu'daki işgalci poli- tikasını ve askeri gücünü protes- to etmek ve yerli işbirlikçilere ikazımız olarak eylemimizi ger- çekleştirdik" dedi. 1. Ordu Komutanlığı Nöbet- çi Amirliği, böyle bir patlama- yı öğrendiklerini, ancak bu ye- rin Türk Silahlı Kuvvetleri*yle ilgisi bulunmadığını bildirdi. İstanbul'daki saldırı bazı dış ajans ve radyolar tarafından da dünyaya duyuruldu. Bombalı saldırının, özellikle ABD'de "Irak'tan kaynaklanan bir sa- botaj ya da saldırı" endişesine neden olduğu kaydedildi. Dün gece İstanbul Emniyet Nöbetçi Müdürlüğü'nden basına yapılan açıklamada, bombalanan bina- nın ABD'ye ait gümrük işlem- leri bürosu, patlayıanın cinsinin ise TNT olduğu ifade cdildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle