Katalog

15 OCAK 1991 CUMHURtYET/9 E İNSANLAR F Ü Ş Ü N Ö Z B İ L G E N &<&L '•• G Ö R Ö Ş Savaş aşk gibidir. Beklemediğin zaman gelir, ummadığın zaman gider. EMML JOftBEK MODERN SAVA$LARDA İKİMCİ DÛNYA HARBİ TAKTİKLERİNE SAPMAYIN Makarna bulamayan pasta yesin SAVAŞ çıkacak diye herkes Ikinci Dunya Savaşı'nm köh- nemiş fılmlerinden oğrendiği veya babalanndan duyduğu savaşa hazırhk yöntemlerine sapmaya başladı. Makarnalar istifleniyor, un çuvallan yatak altına yığılıyor, eldeki para aituıa çevriliyor... Ne oluuur ne olmaaz! diye düşünülüyor. Yanlış taktikler bunlar. lkinci Dünya Harbi'nin silah- lan kadar modası geçmiş me- todlar. Makamalan boş yere depo- lamayın bayanlar. Düşünun, o makarnalan pişirecek suyu ne- reden bulacaksınız? Adam açık açık kimyasal savaş yapa- cağum diye ilan ediyor. Ya iki tane Arap genllası suyu zehir- lerse o marketler dolusu ku- caklayıp eve getirdiğiniz ma- kamayı hangi suda pişirecek- siniz? Oradan buraya göç etmek de ne demek oluyor? Savaş sa- dece konvansiyonel silahlarla iki ordu arasında yapıiacaknuş gibi. Unutmayın baylar bayan- lar, siz ne kadar hızlı göç eder- seniz edin füzeler sizden daha hızlı ilerliyor... Buzdolaplarınızın derin dondunıculanna biriktirmekte olduğunuz etlerle tavuklar da sizi uzun süre idare edemez. Duşünsenize elektrilder kesil- diği andan itibaren derin don- muş etler iki gun içinde çözü- lup ufak ufak kurtlanmaya başlamayacak mı? Turkiye'de Saddam'ın aca- ba kaç tane genllası var? Bun- lar halkı paniğe verecek ne gi- bi hazırlıklar içinde? Paracıklaruuzı dolara veya altına çevırmekle ne elde ede- ceksiniz? îstediğiniz kadar do- lar, yen veya altın harcayın ba- kalım çarşıda gidip de bir gaz maskesi bulabiliyor musunuz? Gaz maskesi dağıtılan resmi kişilerden paracıklannızın gu- cü ile birkaç tane aileniz için gaz maskesi aldınız diyelim. Acaba bu sizin aldığınız mas- ke kimyasal silahların her bi- rine karşı etkili olabilecek mi? Göz yaşartıcı gazlara karşı mı boğucu gazlara karşı mı? Yok- sa sinir sistemini etkileyerek felç yapıp gebertici gazları mı süzüyor? Siz hangisinden aldı- nız, duşman hangisini tepeni- ze indirecek? Irak'ın elinde hangi çeşit fü- zeler var? BaşlıkJarı neler? Menzilleri ne kadar, kimseye açıklama yapıldı mı? Yooo... O zaman oturun uydulu TV'leriniz Magic Box ile CNN'nin karşısına. Savaş çık- tığı zaman nakJen yayından füzelerin size doğru yaklaşma- sını seyredin... O arada birik- tirdiğiniz makarnalan pişire- cek vaktiniz olmaz. En iyısi mi buzdolabınızda 16 ocak günu için güzel bir çikolatalı pasta bulundurun. Son pastanızı yerken de "Ben nasü oldu da bu memlekette başımıza bu dertleri açanlan iktidara getirdim" diye son bir hesap- laşma yapmamzda bir sakın- ca yok. lkinci bir pasta yiyebilir mi- siniz yoksa bu ikinci pasta Musul ve Kerkük pastası mı olur artık onu da geleceğin ta- rihçileri sağ kalan çocuklara anlatır... YEnJVEABDtlPAMTYUARLA Semra Özal'ın melekleri SEMRA Özal politikaya gireceğini, milletvekili adayı olaca- ğını ve şöyle 50 kadar papatyayı da beraberinde Meclise soka- cağını söyleyerek gezdikçe çevresindeki "papatya" sayısı da yük- seliyor. Son ABD gezisinde Turkiye'den beraberinde götürdü- ğu papatyalan ile ABD'deki papatyalar bir araya geldiler ve top- luca bu fotoğrafı çektirdiler. Dunya Bankasf ndan tanıdıklan Gulay Erkmen'in geçen aralık ayında Washington'daki evınde verdiğı partide Semra Özal'ın etrafım saran papatyalardan bazılannın isimleri ve konumlan şöyle: Semra Edes (ESKA'nın sahibi Selim Edes'in eşi), Leyla Ye- niay Köseoğlu (ANAP milletvekili), Sadive Kandemir (Washing- ton Buyukelçısi Nuzhet Kandemir'ın eşi), Öngun Toperi (Cum- hurbaşkanlığı Sözcüsu Kaya Toperi'nin eşi), Terzi Müberra (Semra Hanım'ıiı terzısı). Yüksel ve Sema Cerrahoglu, OH'<"-n Şahınbaş, Halıi Şıvgın'ın eşi, Semra hanunın sekreteri, vs.. Anavatan Partisi'nın gelecekteki Meclis grubundan bir ens- tantane gibi objektiflere poz verınişler... A$K ELEKTRİKLENME Mİ? Göz kararınca gerçekgörünmüyor KADIN dergisinin duzenie- diği "Gunumiızde Aşk Olgusu" panelinde Psikolog Suna Tanaitay, "Körfez krizi yurekleri böylesine kasıp ka- vururken aşkın da zamanı mıydı divebiliriz. Ama bir ya- bancı şairin yazdıgı gibi "Ka- pılar tutulmuş neylersin / Ney- İersin dışarıda kalmışız / Üs- telik açlık da başlamış / Seviş- mezsek neyleriz..." diyerek tartışmayı açtı. Ilk konuşmacı gazetecî Yaz- giilü Aldoğan aşkın konuşula- cak değil, yasanacak bir olgu olduğunu vurguladıktan son- ra sözlerini şöyle sürdürdu: "İnsanın aklına o zaman ya- şanan aşklardan soz etmek ge- liyor. Fakat eşim ambargo kovdu buna, 'Kendi aşklarını anlatmanı istemivorum' diye. Aşkın tanımını yapmak, kor- lerin fili tanımlamasına benze- yecek. Herkes tuttuğu yeri an- latacak. Çunku >ine bence berkesin aşkı başka. Anlama- sı ve algılaması başka. Yaşa- ması gibi herkesin aşkı kendi- ne gore. Durumlara gore aşk- lar vardır. En azından benim Yazgülü Aldogan için, aşk nedir sorusuna kar- şilık, eîektriklenme olduğu ka- nısına \an>orum. Bence sev- ginin gözu ne kadar açıksa, sevginin içinde ne kadar ger- çeklik \arsa, aşk da o kadar kör. O elektriklenmeyi yaşadı- ğınız zaman, birisine, bir ye- re, bir kente, bir konuya, bir meslege, herhangi bir şeye âşık olduğunuz zaman gerçekten gozünüz karanyor ve gerçek- leri goremiyorsunuz. Ondan sonra ise kafanızdaki aşkı bu- luyorsunuz. O zaman âşık ol- duğunuz kişi (o) olmaktan çı- kıyor ve sizin kafanızdaki ki- şi olnyor. Sizin yarattıgınız ve aşkınızın uriinu kişi oluyor. Bu bir sure boyle tatlı tatlı gi- diyor. Butun aşklar tatlı baş- lar, ama hemen bepsi acı biter. Bu noktada ise gerçekle karsı- laşıyorsunuz. Herşey bitiyor. Aşk bence herkesin en az bir kez jasaması, ama (adında bı- rakması gereken bir duygu. Kişilere yönelik aşklar, ancak sevgiye dönuştıiklerinde bir anlam kazannor. İçeriği yo- ğunlaşıp, uzun surebiliyor. Bir de donemlerin yarattığı aşklar vardır. Çocukluk, gençlik, >az, aşkları oluyor. Mesela düşiınuyonım da ben Zongul- dak yuruvuşunde bulunsay- dım, o 5 gun içinde mutlaka Şemsi Denizer'e âşık olurdum. Yuruyüş bittikten sonra da vazgeçerdim kuşkusuz. (kah- kahalar). O heyecanı paylaşır- ken oradaki lidere âşık olabi- lirdim. İnsan kimi zaman öğ- retmenine, bir başka lidere, otoriteye de âşık olabilivor ve bu, (utkuya da doniışebilir. Yine insanın gözunu karartan meslek aşkı da olabilivor. En tatsız olanı ise para aşkı". cmmr* Baker ikinci cephede ABD Dışişleri Bakanı Ja- mes Baker fırsat buldukça ABD'nin çölde hazırladığı cepheyi ziyaret edip askerle- rine moral veriyor. 15 ocak oncesi yine birinci cepheyi zi- yaret ettikten sonra ikinci cepheyi Türkiye tarafından açtırmak üzere Ankara'yı zi- yaret etti. Ancak talihin işine bakın ki Ankara'da sis vardı. Ucak havaalanına inemedi. Sonrasını TRT'den şöyle öğ- rendik: "Baker Adana'ya indi". TRT'yi dinleyen vatandaşlar da Baker'm Ankara'ya ine- meyince Adana'daki sivil ha- vaalanına inip geceyi bir otelde geçırdiğıni zannettiler. Işin gerçeği ertesi günu an- laşıldı. Baker Ankara'y3 gelme- den ikinci cepne' tncirlik Us- sü'nü ziyaret etmişti. Sis ise gUzel bir bahane... UZGUNUMÇOCUKLAR Marks'tan mesaj BERLİN'de yılbaşı kartları arasında en çok ilgi gören- ler Marksizm ve Leninizm'le dalga geçen- lermiş. İki Alman- ya'nın birleş- mesinden son- ra bir Berlin yolculuğu ya- pan arkadaşı- mız Serpil Gunduz'un ge- tırdıği kartta Karl Marks'm en feylosof hali ile karikatürü çiziktirilmış. AJtında da şöyle yazıyor: "Üzguniım çocuklar, sade- ce oylesine bir duşiınceydi." ÇAYPAMAB YOUIIK MAPEMCI FENEBI Işçi direnişinin ZONGÜLDAK Belediyesi tarafından Çaydamar istasyon yolu güzergâhı yeniden düzenlenerek refüj ortasına madenci feneri yerleştirildi. Zonguldak'ın en eski kömür ocağı olan Çaydamar kötnür ocağına giden yol üzerine yerleştirilen madenci feneri en çok maden işçilerinı sevindirdi. Yaklaşık bir kilometrelik yol be- ton parke ile kaplanarak çevTe düzenleme çalışmalan tamam- landı. Kaldınm, korkuluk, su kanaJı inşaatlannın tamamlanma- sıyla yıllardır kanayan yara olan camurdan kurtulma>'an yol, Zon- guldak Belediyesi'nin dört aylık caüşmasından sonra duzene gir- miş oldu. Madencinın feneri de yeraltından çıkıp yerüstüne süs oldu. (Fbtoğraf: Birol Üzmez) HAYVANLAR İSMA& GÜLGEÇ PİKNtK PtYALE MADRA HIZU GAZETECİ NECDET ŞE\ ÇtZGİLÎK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES i,SIKiWv\APAN,SıZ. e ^ 2AVALULAR. şone. y4f>/vi!^rwjz 9ANA eN AHUAKÇf NİVA ft4OAtil GARFIELD jm DAVIS / SİZ DE 1 >ORSUN Pısudı y (* SEW- L TARİHTE BUGÜN MİMTAZ ARIKAN 15 Ocak BALONLU HAM BİS/KL£TL İ35O'&£ SuGüfiJ, AM£RII&Qt-l 8>K HAMCfL(t£ 4/1£- HAtCLtSfMN yAPVlS/ &4LO/VLU fJ4VA &iCİKL£r7Nt*/ Mt£7~î. /4&4CI /CA7~ £DEN Ctt4&LE^ &4C/L, ONA "•P£DAU<Z>PT7£&*ACHNt VBOOHÇTr. gl£ BALONA BAĞ- Ll OL4N PEPAL YE GEM'Ç jSEtltaOFTtSA P£RW4- W\\\jJ / l i ıSs0L BEYPAZARI SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1988/3 Esas Davacı Hatice Soydan (Dikel) vekili Av. Mansur Yavaş tarafından davalılar Emıne Hacer Mut ve 33 arkadaşı ale>hine mahkememıze açılan izale-ı şuyu davasınm yapılan duruşmasında verilen karar ge- reğince: Davaiılardan Melunet kızı (Şefıka) ya d^va dilekçesi ve duruşma günu tebliğ edilememiş, yaptırılan zabıta tahkikatı sonucunda da adı geçenın tanınmadığı ve teblıgata saJıh açık adresinın bilinmediğı bıl- dinldiğinden dava dılekçfsı ve duruşma gılnti tebliğ edılememiş ve Mehmet kızı Şefrka'nın duraşma gunu olan 1.2.1991 gunü saat: 9.30 da duruşmada hazır olması veya kendısinı bir vekille temsıl etıirme- si, aksi takdırde dava basıt usule tabi olduğundan gıyap kararı çı- kartılmaksızın HUMK'nun 509-510. maddelerı gereğince gıyabında karar venlecegi hususu dava dilekçesi ve duruşma gunü tebüği yeri- ne kaım olmak üzere ilan olunur. 10.12.1990 BEYPAZARI SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1988/5 Esas Davacı Hatice Soydan (Dikel) vekili Av. Mansur \avaş tarafından davalılar Emıne Hacer Mut ve 33 arkadaşı aleyhine mahkememıze açılan ızale-i şuyu davasınm yapılan duruşmasında verilen karar ge- reğince: Davaiılardan Mehmet kızı Şefika'ya dava dilekçesi ve duruşma gunü tebliğ edılememiş, yaptırılan zabıta tahkikatı sonucunda da adı ge- çenın tanınmadığı ve teblıgata salıh açık adresinin bilinmediğı bildi- rildiğınden dava dilekçesi ve duruşma gunü tebliğ edilememiş ve Mehmet kızı Şefîka'nın duruşma günü olan 1.2.1991 günü saat: 9.35'te duruşmada hazır olması veya kendisını bir vekille temsıl ettirmesi, aksı takdırde dava basıt usule tabı olduğurıdan gıyap kararı çıkartıl- maksızın HUMK'nun 509-510 maddelerı gereğınce gıyabında karar venleceğı hususu dava dilekçesi ve duruşma gunu tebliğı yerıne ka- im olmak üz'^e ilan olunur. 10.12.1990