Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET /_16 15 OCAK 1991
:ı h î « i k l p f S u u d i A r a b i s t a n ı n
-
_M I / H u u c ı siminde üç gündür aralıksız
yagaa saganak yagmuriar günlük yaşamı güçleştirdi. El Hu-
ber kentindeki bir şantiyede çalışan yabancı isçi, bürolardan
sipariş edilen meyvesulannı götürebilmek için çözümu yiirü-
mek yerine bisiklete binmekte buldu. (Fotograf: AP)
BUgi
düzeltme
formları
ANKARA (AA) — Üniversi-
telerarası Öğrenci Seçme ve Yer-
leştirme sınavına kaıılacak
adaylara, "bilgi düzeJtme for-
mu" bugünden itibaren gönde-
rilecek.
Öğrenci Seçme Yerleştirme
Merkezi tarafından her adayın
adresine postalanacak form,
adayların başvurma belgesinde
kodlamış olduklan bazı bilgiIer
üe merkez kayıtiannda bulunan
eski bilgileri içerecek.
Adaylar, bu bilgileri dikkatle
inceleyerek yapmak istedikleri
düzeltmeleri kurailarına uygun
olarak forma işleyecekler ve 1
şubata kadar ÖSYM'de olacak
şekilde taahhutlü postalayacak-
lar. Bir değişiklik söz konusu
değilse form, merkeze gönderil-
meyecek.
Köpekler görev başında
çekilmesi için Irak'a tanıdığı sürenin bitimine "çeyrek kala",
Batı Avrupa ülkeleri özellikle giriş-çıkış noktalarındaki gii-
vealik önlemJerini arttırdılar. Aimanya'nın Frankfurt ken-
tinde bulnnan ülkenin en biiyük havalimanı Main'de özel
olarak yetiştiriimiş polis köpekleri giriş yapan yolculann ba-
gajlannı kontrol ediyorlar. (Fotoğraf: AFP)
TCDO
Oğrencilere
sömestr
turları
İZMİR (AA) — TCDD, okul-
lardaki yan yıl taiili dolayısıyla,
Pamukkale ve Kapadokya tur-
lan düzenledi.
TCDD 3. Bölge Başmüdürlü-
ğü'nden verılen bilgiye göre öğ-
retmen, öğrenci ve veliier için
düzenlenen İstanbul-
Haydarpaşa çıkışlı turlardan Pa-
mukkale turu 1-4, Kapadokya
tunı ise 4-7 şubat tarihleri ara-
sında yapıiacak.
Pamukkale turunda fiyatların
350-650, Kapadokya turunda ise
450-525 bin lira arasında değiş-
tiği bildirildi.
Becker
yine
kazandı
Dünyanın en
iinlii
teniscilerinden
Alman Boris
Becker,
Avustralya'nın
Melbourne
kentinde
düzenlenen
açık tenis
sampiyonasın-
da dün İngiliz
(enisçi Jeremy
Bates ile
yaptıgı maçta,
üç seti 6-4,
6-2,6-3
sonuçlarla
alarak galip
geldi.
(Fotoğraf:
AFP)
HABERLERIN DEVAMI
Saddaııı: Savasınz Bush: Muazzanı bir hata
(Baftarafı 1. Sayfada)
reteri Perez de Cuellar'ın Irak
lideri Saddam Hüseyin'le yap-
tığı göruşmeden barış yolunda
somut bir sonuç alınamaması-
nın ardından, dün de Irak
Halk Meclisi 'savaş' karan al-
dı.
Bağdat'ta önceki gün tüm
gözler Cuellar-Saddam görüş-
mesindeydi. Ancak Genel Sek-
reter Perez de Cuellar, 2,5 sa-
at süren göruşmeden sonra
Bağdat'tan aynhrken yaptığı
açıklamada barış yolunda
olumlu sinyaller vermedi. Cu-
ellar, "Savaş çıkıp çıkmayaca-
gını yalnız Allah bilir. Aliab'a
inanmıyorsanız da kim bilir,
onu kimse bilemez" diyerek
Saddam'la yaptığı görüşmenin
pek umut verici olmadığını söy-
lemiş oldu. Cuellar, banş için
hâlâ umutlu olduğunu söyler-
ken, 'iyimserim' sözcüğünü kul-
lanmaktan da kaçındı.
Cuellar'ın geç saatlerde Bağ-
dat'tan aynlmasının ardından,
Irak başkentinde karamsar bir
hava yayıldı. Yapılan değerlen-
dirmeJer, 'savasın çok yakın' ol-
duğu yönündeydi. Gerçi Irak
yönetiminin Cuellar'ın temasla-
nndan çok büyük bir beklenti-
sinin olmadığı bir gün öncesin-
den konuşuluyordu, ancak yine
de BM Genel Sekreteri'nin ba-
rış için bir 'mucize' gerçekleşti-
rebileceği de beklenmiyor değil-
di, ancak beklenen gerçekleşme-
di ve savaş saatinin tik takları
Bağdat'ın her yerinden duyul-
maya başlandı. Bağdat, böyle-
ce son 24 saate banş yolunda ar-
tık hiçbir umudun kalmadığı bir
ortamda girdi.
ABD Başkanı George Bush'-
un Kongre'den Irak'a karşı güç
kullanılması yolunda destek al-
ması Bağdat'ta karamsarhğın
artmasımn bir diğer nedeni ol-
du. Irak yönetimi, 'küçük bir
umul' da olsa, Kongre'nin
Bush'a destek vermeyeceğinin
beklentisi içindeydi. Ancak,
Bush'un Kongre'nin de desteği-
ni alarak savaş yolunda yeni bir
adım atmasıyla, Irak yönetimi,
aynı yönde bir 'karşılık' verme
yolunu seçti ve Irak Halk Mec-
lisi dün olağanüstü toplantısın-
da 'hiçbir taviz verilmeyecegini'
açıkladı.
Son olarak Saddam Hüse-
yin'in Körfez krizinin çözümü-
ne ilişkin olarak ortaya attığı
banş planmı görıişmek üzere 12
ağustosta toplanan meclis üye-
leri böyiece 14 ocak tarihinde
'savaş karan' aldılar. Meclisin
Tunus
Ebu Iyad
öldürüldü
LEFKOŞA (AFP/AP) — Fi-
listin Kurtuluş örgütü'nün
(FKÖ) Yaser Arafat'tan sonra
iki numaralı lideri olan Ebu
tyad (Salah HaleO ve FKÖ'nün
Güvenlik Şefi Ebu El Hol (Ha-
yel Abdül Hamid) dün gece ya-
nsı Tünus'ta düzenlenen saldı-
n sonucu öldürüldü. SaJdırı sı-
rasında iki lider El Hol'ün Mar-
sa kentindeki evinde bulunu-
yorlardı. Saldında liderlerin
korumalanndan biri de yaşamı-
nı yitirdi.
Şebnem Atiyas'ın New
York'tan bildirdiğine göre, Ara-
fat'ın sağ kolu olarak tanınan
Iyad ve Hol FKÖ'nün ve onun
en büyük grubu El Fetih'in Yü-
rütme Komitesi üyesiydiler Ay-
nı saatlerde BM Güvenlik Kon-
seyi'nde İsrail işgali altındaki
Filistin topraklanyla ilgili Bağ-
lantısızlar'ın hazırladığı karar
tasansı ele alınırken Konsey
Başkanı ile göriişen Filistın
temsilcisi El Kidwa, iki liderin
öldürüldüğünü haber verdi ve
saldınyı düzenleyenlerin İsrail
ajanları olduğunu öne sürdü.
Karut bulunmamasına karşın
suikasttan Israil'i sorumlu tu-
tan El Kidwa "Bu tttr saldınlan
düzenlemekte en çok kimin çı-
kan bulunduğunu tahmin et-
mek için kâhin olmaya gerek
yok" dedi.
1988 yılının nisan ayında
FKÖ'nün askeri şefi Ebu Cihad
da Israilli bir komando tarafın-
dan öldürülmüştü. tyad ve
Hol'ün öldürülmesi ile Arafaı-
tan sonra gelen FKÖ liderlerin-
den en önemlileri yaşamlarını
yitirmiş bulunuyor.
kararı oybirliği ile alındı.
Bağdat'taki tüm yabancı ga-
zetecilerin de izledüği meclis top-
lantısmda, uyeler tek tek konu-
şarak Saddam'a olan bağlılıkla-
rını dile getirdiler. Meclis Baş-
kanı Sadi Mehdi Saleh de yap-
tığı konuşmada Irak Devlet Baş-
kanı Saddam Hüseyin'e savaş
için destek vermelerini üyeler-
den istedi. Mehdi Saleh, konuş-
masında "Bu (arihi bir uzlaş-
raazlıktır. Devlcl Başkanı Sad-
dam Hiise>in tarafından yön-
lendirilen Irak, kendisine daya-
tıian sa>aştan kaçamaz" dedi ve
şöyle devam etti:
"Adaletsizlerin ve saldırgan-
lann giicü yalnızca kutsal olma-
yan bir nedenle birieşmistir. Bu,
bölgemize kindar politikalann
zorlanması saldınsıdır. Ameri-
(Baştarafı l. Sayfada)
kişiye indirmesini istemişti.
Bush:
ABD Başkanı George Bush,
bir süredir kalmakta olduğu
Camp David'den Beyaz Saray'a
önceki gece döndü. Beyaz Sa-
ray'a geldikten sonra ulusal gü-
venlik danışmanlarıyla görüşen
Bush, daha sonra gazetecilerin
sorulannı yanıtladı.
Başkan Bush, bir gazetecinin,
Saddam Hüseyin'in pazar günü
yaptığı "Kuveyt 19. ilimizdir"
açıklamasını anımsatması üze-
rine "Bu beni şasırtmadı. Fakat
mtıazzam bir hata ><
apıyorlar"
dedi.
ABD'de sürmekte olan savaş
karşıtı gösteriler konusundaki
görüşlerini de açıklayan Başkan
Bush, "Sanıran bu konu, Kong-
re'nin karan ile çözüldü" dedi.
"Üstiimiize diişeni yapmak
zorundayız" diye konuşan ABD
Başkanı, Kongre'nin bu tavn
onayladığını belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker, BM Genel Sekreteri Ja-
vier Perez de Cuellar'ın Bağ-
dat'a yaptığı gezinin basarısız-
Iıkla sonuçlanmasından hayaJ
kırıklığına uğradığını ve şimdi
savaşı önleyecek herhangi bir gi-
rişimin Irak Devlet Başkanı Sad-
dam Hüseyin'den gelmesi gerek-
tiğini söyledi.
Baker ve Kanada Başbakanı
Brian Mulroney, dün görüştük-
ten sonra gazetecilerle bir araya
geldiler. Baker, gazetecilere, "15
ocakta saat gece yansına yakla-
şırken krizi banşçı şekilde çöze-
cek bir imkânın olacağını iimil
edi>orum" dedi.
Beyaz Saray Sözcüsü Marlin
BİRLESMtŞ MİLLETLER'DE SON ÇABALAR
Barış içingergin diplomasiFransa, Yemen veTunus'un BM temsikileri, ülkelerinin
Körfez'de banşçı çözüm için hazırladıklan yeni planları
kaular ve mütiefikleri Arap pel- Güvenlik Konsfyi Başkanlığı'na ilettiler. öneriler konsey
rollerini kontrol altına alıp, el- gündemine alındı. ABD'nin BM temsilcisi Pickering
öneriJeri reddederken, Beyaz Saray Sözcüsü Fitzwater
genel olarak barış girişimlerini desteklediklerini söyledi.
lerindeki zenginliği. dünyadaki
saldırganlıgı kışkırtmak için
kuJlanacaklardır."
Saleh, destek istediği konuş-
masını yaparken, Irak Halk
Meclisi'nin 250 uyesinin tama-
mı da ayağa ka!karak,"Birruh,
biddem nefrik ya Saddam"
(Saddam, senin için canımızı bi-
le veririz) diye bağırmaya baş-
ladılar. Bu sözler, olağanüstü
toplantıdan savaş kararının çı-
kacağına ilişkin ilk işaret oldu.
Irak Halk Meclisi, daha son-
ra Saddam Hüseyin'e "ABD'-
nin saldırması durunıunda Irak
ve Arap topraklannı korumak
için savaş yetkisi" verdi. Mec-
lisin aldığı bu kararla, ABD ile
Irak arasındaki soğuk savaşıh
son etabı da gerçekleşti ve sıcak
savaşâ daha da yaklaşıldı.
Öte yandan Saddam Hüse-
yin, BM Genel Sekreteri Perez
de Cuellar'la göruşmesinden
sonra, önceki gece Iraklı gaze-
tecilerle yaptığı açıklamada,
Irak halkının Kuveyt'i konımak
için ölünceye kadar savaşması-
nı istedi. Barışın anahtannın
Washington'da olduğunu söyle-
yen Saddam, gazetecilere $öyle
dedi:
"Kuveyt, sizin olmuştur ve
onu korumanız için ölmeniz ge-
rekebilir. Çünku sorun şu anda
Irak'ıa bir bölgesi sorunu değil-
dir. Kuveyt, tüm Arap ulusu
için bir simge olmuştur.
Eger savaş istiyoriarsa, bu-
nu hiçbir güç durduramaz" dı-
yen Saddam, "Bir son dakika
girişimi AmerikahJara bağlıdır.
Çiinkii savaş sioganlan atanlar
onlardır" diye konuştu.
Öte yandan Irak Haber Ajan-
•sı İNA'mn dün bildirdiğine gö-
re, Saddam Hüseyin, kırmızı,
beyaz ve siyah renkli Irak bay-
rağına Allah-u Ekber' (Allah
en büyüktür) sözcüğünün yazıl-
masını emretti.
Saddam dan Fahd'a
Irak lideri Saddam Hüseyîn
ülkesinin "S.Arabistan'a saldır-
mayacağına dair garanti vermek
Utediğini" söyledi. AFP'nin
Iran haber ajansına dayandırdı-
ğı haberinde, Saddam'ın Kral
Fahd'a bir mektup gönderdiği
ve S.Arabistan'a saldırmamayı
taahhüt ettiği bildirildi. Sad-
dam, Fahd'ın topraklarına ya-
bancı güçleri kabul ederek ilahi
hukuka karşı geldiğini, oysa her
iki ülke arasında pek çok anlaş-
manın yanı sıra saldırmazlık an-
laşması olduğunu da kaydetti.
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri Perez
de Cuellar'ın Saddam Hüseyin
ile göriişmesinin sonuçsuz kal-
ması ve Güvenlik Konseyi'ni ha-
berdar etmek üzere New York'a
dönmesinin ardından dün Ye-
men, Fransa ve Tunus yeni ba-
rış girişimlerinde bulundular ve
Güvenlik Konseyi'ne bu girişim-
lerini ilettiler. Güvenlik Konse-
yi dün gece geç saatlerde Cuel-
lar'ın Irak temasları üzerine ra-
porunu dinlerken bu banş giri-
şimJerirü de görüştü.
Dün sabah önce Yemen BM
Büyükelçisi Al-Asthal Güvenlik
Konseyi Başkanı'na Yemen'in al-
tı noktalı planını sundu. Ye-
men'in planı şöyle:
1) Irak'ın Kuveyt'ten çe-
kilmesi,
2) Irak ve Kuveyt'in anlaş-
mazlığı olan bölgelere Arap Bir-
liği ve BM gözetiminde Arap ve
uluslararası kuvvetlerden oluşan
gücun yerleştirilmesi,
3) Irak'ın ilke olarak çekilme-
yi kabul etmesi ile birlikte böl-
gede bulunan bütün yabancı
güçlerin en kısa zamanda çekil-
mesi,
4) Güvenlik Konseyi'nin ulus-
lararası konferansı da içerecek
şekilde Arap-İsrail çatışmasına
yönelik kararlann uygulanması
yönünde söz vermesi,
5) Bölgede ve yanmadada bu-
lunan ülkelerin ve güçlerin
Irak'a karşı hiçbir güç kullanıl-
maması yolunda güvence ver-
mesi,
6) Taraflar bu şanlan kabul
eder etmez Irak'a uygulanan
ekonomik ambargonun kaldınl-
ması.
Yemen'in ardından Tunus Dı-
şişleri Bakanhğı Tunus BM Bü-
yükelçisi aracılığıyla Güvenlik
Konseyi Başkanı'na bir mektup
sundu. Güenlik Konseyi üyele-
rine dağıtılan Tunus mektubun-
da Güvenlik Konseyi'nin ulusla-
rarası konferansın toplanması
yönünde 1991 yüında kesin bir
tarih saptama çağnsı yapıldı.
Fransa'nın BM temsilcisi, Dı-
şişleri Bakanı Roland Dnmas-
nın Bağdat'a gideceğini açıkla-
dıktan sonra Güvenlik Konseyi
Başkanı'na Fransa'nın "barış gi-
rişimi planmı" iletti. Plan ayrı-
ca Güvenlik Konseyi üyelerine
dağıtıldı. Altı maddelik Fransız
planına göre:
1) Genel Sekreter'in 12-13
ocak Bağdat'taki temaslarmın
sonuçsuz kaldığım özetleyen ra-
porunu takiben Güvenlik Kon-
Bu önerilere rağmen Güven-
lik Konseyi'nin 15 ocaktan ön-
ce Irak'a yönelik hiçbir karar al-
ması beklenmiyor. Dün önce iş-
gal altındaki topraklarla ilgili
olarak toplanan Güvenlik Kon-
seyi, daha sonra Cuellar'ı dinle-
mek üzere yapılan "<?ayri resmi
seyi üyeleri Irak'a son bir barış ****"
o t u r u m d a b u
°nenleri
çağrıs! yapar,
d e
S
ö n i
?
t ü
-
2) lrak'ı bir an önce Kuveyt^
B
T
U
^ ^ Beyaz Saray, Yemen
ve Tunus tarafından başlatılan
banş girişimlerini desteklediği-
ni bildirdi. Beyaz Saray Sözcü-
sü Marlin Fitzvvater, bu desteğin
iki ülke tarafından yapılan bü-
ten çekilmesi yönünde bir prog-
ram ve takvim açıklamaya ve
acil ve bütünlüklü bir çekilme-
ye çağırır,
3) Çekilme sürecinde BM Ge- tün önerilere tam destek anlamı
nel Sekreteri uluslararası göz-
lemcileri aracılığıyla çekilmeyi
kontrol eder, ayrıca çekilmenin
bölgeye Arap güçlerinden olu-
şan bir barış gücü yerleştirilir,
4) Irak'a saldınlmayaeağına
dair garanti verilir,
5) Bölgede banş sürecinin dü-
zenlenmesi Arap ülkeleri arasın-
da kurulacak olan bağlantılar-
la garanti altına alınır,
6) Bu arada bölgeye ilişkin di-
ğer Güvenlik Konseyi kararları,
özellikle Arap-lsrail çelişkisine
ilişkin kararlann uygulanması
ve Güvenlik Konseyi'nin 20 ara-
lık tarihli karanna uygun olarak
uluslararası konferansırun top-
lanması için uygun bir tarih sap-
tanması için gerekü önlemler alı-
nır.
taşımadığını, ancak "banşın
saglanması ve BM kararlannın
uygulanması" yolundaki çaba-
lann genel olarak desteklendiği-
ni vurguladı.
ABD'nin BM nezdindeki
temsilcisi Thomas Pickering
dün yaptığı konuşmada, Fransa
tarafından yapılan önerinin,
Arap-İsrail konusunda Ortado-
ğu banş konferansını da içerme-
sine değinerek, "Yapay bağlar
kurmaya yönelik ber türiii giri-
şime karşı olduğumuzu daha
önce açıkça belirtmiştik. Artık
bütün çabalar Irak Devlet Baş-
kanı Saddam Hüseyin'den
gelmeli" dedi. Pickering, Ye-
men'in planının da ABD'nin
Körfez'de banş saglanması için
oluşturulması gerekü şartlan
karşılamadığını söyledi
ABD'ninplanıve Itıcirlik
YASEMİN ÇONGAR
2) 48 saat sürmesi planlanan harekât için
— öngörülen en uzun zaman dilimi iki haf-
ANKARA — Irak'a Kuveyt'ten çekilme- ta. Ancak şubat başına kadar geçecek sü-
si için tanınan sürenin dolmasına 24 saat re içinde, yoğurı çşuşmanın en baştaki bir-
kala, ABD'nin yarın sabah TSt 07.00'den kaç günde bitirilmesi ve Irak'ın gücünün
itibaren her an uygulamak üzere hazırîa- kınlması öngörülüyor.
dığı harekât planının aynntılanyla bilindiği 3) Harekât Bağdaftn çevTesindeki askeri
birkaç başkentten biri de Ankara. ABD DJ- tesislerin vurulmasını içeriyor. Irak lideri
şişleri Bakanı James Bake;'ın hafta sonu Saddam Hüseyin'in ele gectnesi hedefleni-
Türk yetkililere aktardığı ve "48 saattik yo- yor. Harekâtın temel hedeflerinden birisi
ğan bir askeri operasyonu öngören" plan, Saddam Hüseyin'in düşürülmesi. diğeri de
Türkiye'nin de aktif rol üstlenrnesini içe- Irak'ın elindeki askeri gücün ciddi biçim-
riyor. Plana göre fncirlik Üssü operasyon de tahrip edilmesi olarak özetleniyor.
sırasında saldın amacıyla da kuîlanılabî- 4) Kuveyt'in Irak biıliklerinden temizkn-
lecek. mesinin kısa süreli olacağı ve asıl savaşın
Ankara'daki üst düzey siyasi, askeri ve ABD'li pilotların bombardınıanına daya-
diplomatik yetkililerin bilgısi kapsamında- nacağı tahmin ediliyor. Suudi ve İngiliz pi-
ki harekât planının şu ana unsurları içer- iotlann smırlı katılımla ABD birliklerini
diği öğrenildi; desteklemesi planlamyor.
I) ABD, yarın sabahtan itibaren saldın- 5) Irak'a hava saldınlarının güne>'den ya-
ya hazır durumda olacak. Irak'ın İsrail'e pılacağı, ancak harekâtın başansı için ol-
yönelik olarak ilk saldınyı başlatması du- masa da "iosan kaybınm azalması için™, İn-
rumunda anırtda karşılık verilecek. Aksi cirlik Üssü'nden yapıiacak saldıniarm
rumunda Irak'ın stratejik bölgelerine vu-
rucu sakhnlann düzenJenmesi olarak be-
lirleniyor. Tüm harekât boyunca ABD'nia
göze aldığı topiam risk, '"en fazla oo bin
ölü" diye ifade ediliyor.
7) Irak'ın eliadeki Scud füzelerinin ts-
rail'e karşı etkili olamayacağı, Türkiye'ye
yönelik bir saldırımn ise gündeme gelme-
yeceği hesaplanıyor. Ancak Irak'ın füzelere
kimyasal başbk takarak bir saldında bu-
lunması durumunda, nükleer misillemeniH
gündeme gelebileceği belittiliyor.
8) Harekâtın bu sayılan parametreîer
içindeki basan şansını yüzde 95 olarak gö-
ren ABD yetkililerinin, Suriye'nin operas-
yona katılunına olanak vermemeyi temel
bir amaç oiarak gördükleri beürtiliyor. Su-
riye ordusunun buna kalkışmayacağı da
hesaplanıyor.
9) Harekât sonrasmda bölgede Türkiyei
nin de ağırlıkh rol taşıyacağı yeni bir gü-
venlik sistemi öngörülüyor. ABD'nin doğ-
rudan taraf olmayacağı bu sistemiB, Fiüs-
tin sorunun.ı BM Güvenlik Konsevi'niahalde, Irak'ın savaş uçaklannı ve deneyimli "elzem" nitelik kazanabileceği belirtiliyor.
pîlotlannı yerde vurma>r
a yönelik bir ha- 6) ABD'nin Incirlik'e biçtiği birinci rol, onayı doğrultusunda bir çözüm bulma asa-
rekât düzenienecek. Harekâtın "zaman yaralı Amerikan pilotlannın ikmali, ikin- masına ginlmesiyle birlikte ortaya çskaca-
gefirilmeden" başlatılması öngörüJüyor. ci rol ise özeliikle harekâtın uzaması du- ğı belirttliyor.
Özal muhalefeti Çankaya'ya çağırdı
(Baştarafı 1. Sayfada)
lah'm izniyle Türkiye krizden en
güçlü şekilde çıkacaktır" diye
konuştu.
özal saat 21.10'da TV'den
yayımlanan ve 13 dakika süren
konuşmasında Körfez'deki son
durum ve Türkiye'nin krizle il-
gili tavn konusunda açıklama-
larda bulundu. "Körfez krizini
bir iç politika malzemesi yapa-
rak kritik zamanlarda milletimi-
zi böliinmüş gibi göstermeye ça-
usanlara özellikle hatırlatmak
isterim. Türkiye'nin izlediği,
BM'nin, yani bütün dünyanın
kamrlanna uygun, düriisl poli-
tika, ülkemize bütün dünyada
fevkalade büyük bir itibar ka-
zandırmıştır. Türkiye bugün gü-
venilir, sözüne sadık bir ülke
olarak birçok ülkenin önüne
geçmiştir" diyen Özal, MGK,
Bakanlar Kurulu ve diğer yetki-
iilerle tam bir ahenk içinde ça-
lışıldığını belirtti.
özal, TBMM'nin, Körfez
krizinden sonra yaptığı görüş-
mede 107 ve 108 sayıü kararla-
n aldığını hatırlatarak, karar
metinierini okudu. Esas olanın
bu önemli krizden ciddi bir za-
rara uğramadan, en güçlü şekil-
de çıkmak olduğunu kaydeden
özal, "Bu zararlann karşüan-
ması ve memJeketimizin kalkın-
masının devam ettirilmesi için
gerekli her liıriü tedbirler alın-
mıştır. Bu kriz aynı zamanda
TSK'nın hareket kabiliyeti yük-
sek bir güç haline getirilmesi ge-
reğini açıkça ortaya koymuştur.
Bu, Irak'ın yaptığı gibi bir baş-
ka ülkeye saldırma maksadına
matııf degildir. Hareketli, mo-
dern, güçlü bir silahlı kuvvetin
mevcudiyeti esas itibanyla cay-
dına olmasıdır. Bir başka deyis-
le kimsenin Türkiye'ye yan göz-
le bakmaması anlamına gelir.
Yani amaç bölgemizde krizin bi-
zim âli menfaatleriraizi bozacak
mahiyet almasını önlemektir"
dedi.
Türkiye'ye herhangi bir saldı-
nda bulunulmadıkça TSK'nın
herhangi bir müdahalede bulun-
mayacağını, ancak bir tecavüze
uğradığımız takdirde ise ona en
şiddetli şekilde cevap verecek
tedbirlerin alındığını bildiren
özal, "AUah'ın izniyle bu kriz-
den Türkiye en güçlü bir şekil-
de çıkacaktır" dedi. Krizden
sonra büyük bir turizm hareke-
tinin ve büyük bir yabancı ser-
maye akmının beklendiğini kay-
deden Özal, bu gibi anlarda bir-
lik ve beraberlik içinde olmarnı-
zm çok önemli olduğunu söyle-
di. "Kol lunlır yen içinde kalır"
atasözünu hatırlatan Özal,
"Muhtemel düşman veya düş-
manlara aynhk içinde oldugu-
muz gösterilemez. Bu bakımdan
siz sevgili valandaiJanmın huzu-
runda, TBMM'de grubu bulu-
nan siyasi parti başkaniannı 18
Ocak 1991 cuma günü saat
14.00te Çankaya Köşkü'nde
bir toplantıya davet ediyorum"
dedi.
Cumhurbaşkanı, Irak'm yeni
Ankara Büyükelçisini 11 ocak
günü kabul ettiğinde, Saddam'a
bir mesaj göndererek Kuveyt'-
ten çekilmesini istediğini ve bu
konuda gerekli yardımı yapma-
ya hazır olduğumuzu büdirdiği-
ni belirtti ve "Bana verilen ce-
vap maalesef olumsuz olmuş-
tur. Katı tutumlarında hiçbir
değişiklik olmamıştır" dedi.
Irak'a, Kuveyt'ten yeniden çe-
kilme çağrısında bulunan Özal,
sözlerini "Ülkemiz her türlü
ekonomik ve askeri tedbirleri
geçen aylarda en iyi şekilde al-
mış bulunmakladır. Bu bakım-
dan kriz ne şekil alırsa alsın her-
hangi bir ciddi meseleyle karşı-
laşılmayacaktır. Bu itibaria te-
lasa düşmeye hiçbir mabal yok-
tur" diye bitirdi.
İnönii ve Demirel'in
tepkileri
SHP Genel Başkanı Erdal
Inönü, Cumhurbaşkanı Özal'ın
TBMM'de grubu bulunan siyasi
parti liderlerini 18 ocakta
Köşk'te toplantıya çağırması
konusunda "Ne yapacakmışız
orada, benim evim Çankaya ya
yakın, ama neden gittiğimi bil-
meliyim. Evime gidiyorum,
çttnkü orada yatıyonım" diye
konuştu.
tnönü, daha sonra Genel Sek-
reter Hikmet Çetin ve MYK
üyeleriyle bir araya gelerek bir
durum değerlendirmesi yaptı ve
18 ocaktaki zirveye gitmeme gö-
rüşünde birleşildiği kaydedildi.
Inönü daha sonra arkadaşlany-
la RV Restaurant'da yemek ye-
di. Çıkışta gazetecilerin,
"Köşk'e gidecek misiniz?" so-
rusuna "Sayın Özal'ın inanılır
tarafı kalmamışbr. Ben gitsem
de kimse inanmaz, gitmesem de
kimse inanmaz" yanıtını verdi.
DYP Genel Başkanı Demirel,
özal'ın çağnsı üzerine "16 oca-
Fitrwater, ABD'nin son dakika
banş girişimlerini desteklediği-
ni, ancak 15 ocak saat 24.00'te
doiacak olan süreden sonra her
an saldırabileceklerini kaydetti.
Fitzvvater, "Ayın 15'inden sonra
her an çalınmış zamandır" dedi.
Washington, olası savaş sıra-
sında ilk olarak Irak'ın batısın-
daki füzeleri vuracağına dair söz
verdi. İsrail televiz^onu, ABD-
nin 650 km menzillı Sovyet Scud
B füzelerinin bulunduğu H2 ve
H3 üslerini savaş durumunda
vurmaya söz verdiğini kaydetti.
öte yandan İsrail Anayasa Mah-
kemesi, işgal altındaki toprak-
larda yaşayan Filistinlilere de
gaz maskesi dağıltılmasını ka-
rarlaştırdı.
Fransa
Reuter'in haberine göre Fran-
sa Cumhurbaşkanı Francois
Mitterrand, S. Arabistan Kralı
Fahd'a bir mektup gönderdi.
Fransa Başkanlık Sarayı Genel
Sekreteri Jean-Louis Bianco, Ri-
yad'da bir toplantı sırasında
mektubu Kral'a iletti.
Fransa Cumhurbaşkanı Fran-
çois Mitterrand'ın Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin ile gö-
rüşmek üzere Bağdat'a sürpriz
bir ziyarette bulunacağı öne sü-
rüldü. Bu konudaki iddia Fran-
sa hükümetinin paılamento ile
ilişkilerden sorumlu Devlet Ba-
kanı Jean Poperen tarafından
ortaya atıldı.
Poperen'in açıklamasını flaş
haber olarak duyuran Belçika
Radyosu, haberin AT çevrelerin-
de hayret ve şaşkınlık uyandır-
dığını kaydetti. Mitterrand'm
Bağdat'a gideceği haberi resmi
kaynaklar tarafından henüz
doğrulanmadı. Lüksemburg Dı-
şişleri bakanı Jacques Poos dün
geç saatlerde yaptığı bir açıkla-
mada, "FKÖ lideri Yaser Ara-
fat'tan, Saddam Hüseyin'e bas-
kı yapmasını isteyeceğini" söy-
ledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Fran-
çois Mitterrand, dün akşam sa-
at 19.00 sulannda Irak'm Fran-
sa Büyükelçisi'ni Başkanlık Sa-
rayı'na çağırıp görüştü. Kırk da-
kika kadar süren bu görüşme
sonunda Irak Büyükelçisi, "yo-
rum yok" demekle yetindi. Çağ-
nnın Fransız hükümetinin kriz
kabinesi toplantısından sonra
gerçekleştiğine ve Mitterrand'Ia
Irak Büyükelçisi arasındaki böy-
le bir görüşmenin Kuveyt işga-
linden sonra ilk kez meydana
geldiğine dikkat çekildi. Fransa
tarafı da resmi açıklama yap-
maktan kaçındı.
Öte yandan Fransız hüküme-
tinin, 17 ocak perşembe günü
yapıiacak, "Körfez'de kuvvet
kullanabilmek için" yetki oyla-
ması bir gün öne aündı. Meclis-
teki görüşme bugün, oylama 16
ocak sabahı yani ultimaton sü-
resinin bitiminden iki saat son-
ra olacak. Aynca Fransa, bir hü-
kumet kararnamesiyle, kendi si-
vil havayolu şirketlerine ait
uçaklara, savaş halinde, askeri
hizmetleıide kullanabilmek ama-
cıyla el koyabilecek.
Kurt VValdheim
Avusturya Devlet Başkanı
Kurt Waldheim ise Körfez sava-
şının önlenebileceğini söyledi.
1972-82 yıllan aresında BM Ge-
nel Sekreterliği görevini yürüten
VValdheim, "Banşçı çözüm bul-
ğı görmeden bir şey demem,
BM'nin 'apıdıg' süre sona enne-
den. Bunlar aceleye gelmesin,
yann (bugün) TBMM'de acıkla-
nz" dedi. Demirel, daha sonra
Hüsamettin Cindorak ve Nec-
mettin Cevheri'yi Güniz So-
kak'taki evine çağırarak bir sü-
re görüştü. Daha sonra gazete-
cileri kabul eden Demirel,
"Özal Tiirkiye'yi adım adım sa-
vasa götörmöştür. Şimdi so-
ramluluguna ortak anyor" de-
di. Demirel, bu sonı üzerine
özal'm "biriik ve beraberlik"
sözlerini değerlendirirken de
"Bu bir şantajdır" diye konuş-
tu.
Özal ANAP grubunu
topluyor
Cumhurbaşkanı Özal dün
ANAP Teşkilat Başkanlığı'na
bir mesaj yollayarak milletvekil-
leri ile görüşmek istediğini bil-
dirdi. Cumhurbaşkanının, ana-
ntak için hâlâ gjrişim yapma
şansı var" dedi.
Ortadoğu gezisi sırasında bu-
lunduğu Umman'ın başkenti
Muscat'ta konuşan Avusturya
Devlet Başkanı "Özellikle Filis-
tin sorununun ele alınacağı ge-
niş bir Ortadoğu konferansı için
Irak'ın Kuveyi'ten çekilmesi ge-
rekli bir ön şarttır" dedi. VVald-
heim, daha sonra Kral Hüseyin
ile görüşmelerde bulunmak ûze-
re Amman'a hareket etti.
Kurt VValdheim, Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin'in,
BM Genel Sekreteri Perez de
Cuellar'ın Körfez krizi konusun-
daki girişimlerini sürdürmesini
istediğini bildirdi. VValdheim bu
isteğin kendisine dün Amman-
dan telefonla konuştuğu Irak
Dışişleri Bakanı Tank Aziz ta-
rafından iletildiğini söyledi.
VValdheim, gazetecilere Am-
man'da yaptığı açıklamada,
"Tank Aziz'in bana söylediğine
göre, Başkan Saddam Hüseyin,
BM Genel Sekreteri'nin girişim-
lerinin ve elbette diğer girişira-
lerin sürmesini istiyor" dedi.
AA'nın haberine göre Libya
2
-
nin iki numaralı adamı Abdus-
selam Callud, Körfez'de savaşı
önlemek için son bir girişimde
bulunmak üzere Bağdat'a gitti.
Belçika
Belçika'nm, BM Güvenlik
Konseyi'nin Irak Devlet Başka-
nı Saddam Hüseyin'e "bazı öne-
riler de içeren son bir cagn yap-
masını istediği" bildirildi.
Halen Güvenlik Konseyi üyesi
olan Belçika'nin Dışişleri Baka-
nı Mark Eyskens, Güvenlik
Konseyi'nin yapacağı toplantıda
Irak'a yapılmasmı istedikleri
çağnda, Irak kuvvetlerinin Ku-
veyt'ten çekilme sırasında saldı-
rıya uğramayacağının garanti
edilmesinin yanı sıra Irak ve Ku-
veyt sınırlannın da garanti edil-
mesini istediklerini belirtti. Eys-
kens, "Birçok Avrupa ülkesi ay-
nca, Ortadoğu konusunda ulus-
lararası bir konferans toplanma-
sına giden yolun açılmasım
istiyor" dedi.
Major
İngiltere Başbakanı John Ma-
jor ise yaptığı açıklamada, "Ku-
veyt'in işgali hakkında ne yapı-
lacağı konusunda Arap mütte-
fiklerimizle tam bir biriik
içindeyiz" dedi. Major banşın
Irak'ın elinde olduğunu, ancak
Saddam'ın BM Genel Sekreteri-
nin girişimlerini reddederek bu
şansı elinden kaçırdığını da be-
lirtti.
Velayeti: Umutluyuz
İran Dışişleri Bakanı Ali Ek-
ber Velayeti, "Ortadoğu bölge-
sinin dogası geregi, Irak lideri
Saddam Hüseyin'in son dakika-
da düşüncesini
degişürebüecegini" söyledi. Dün
gece TSİ 22.00 sulannda CNN
televizyonunda konuşan Velaye-
ti, "savaşın banşçı çözümle ber-
taraf edileceğine dair umutlan-
m kornduklarını" kaydetti.
Irak parlamentosunun dün
oybirliği ile Saddam Hüseyin'e
destek vermesini "önemli" ola-
rak niteleyen Velayeti, sorunun
çözümü konusunda "Ortadoğu
bölgesi insanlanna daba çok fır-
sat tanınması gerektigine" işaret
etti.
yasadaki "tarafsıziıgı" ilkesi ne-
deniyle Özal'ın milletvekillerini
Meclis'teki makamında gruplar
halinde kabul etmesi formüla
bulundu. Bunun üzerine ANAP
grup başkanvekilleri, milletve-
killerini bugün için Meclis'te bu-
lunmalan konusunda uyardı.
Özal, sabah TBMM'deki oda-
sında milletvekillerini il sırala-
masına göre 20-25'U gnıplar ha-
linde kabul ederek Körfez kri-
zi, hükümetin izlediği politika
konusunda bilgilendirecek ve
"biriik beraberlik" çağrısında
bulunacak. ANAP genel baş-
kan adaylanndan Mesut Yrimaz
dün akşam evinde arkadaşlany-
la bir araya geldi. Yılmaz'm bu
toplantıda Özal'ın çağnsına uy-
ma yönünde görüş açıkladığı
öğrenildi.
Nüfus cüzdammı, sigorta
kartımı, TGS kartımı
kaybettim, hükümsüzdür.
HÜLYA HASEL