Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 75 OCAK 1991
Bağımsızlık
ilfinına İptal
• BELGRAD (AA) —
Yugoslavya Federal Anayasa
Mahkemesi, Slovenya
Cumhuriyeti'nin
Yugoslavya'dan bağımsızlık
ilan eden karannı iptal
ederken, Sırbıstan'dan,
diğer cumhuriyetlerden
buraya gelen mallara
koyduğu gttmrük vergilerini
kaldırmasını istedi.
Yugoslav Haber Ajansı
TANJUG, Yugoslayya'nın 7
cumhuriyetinden hâkimlerin
bulunduğu mahkemenin,
"Slovenya'nın bağımsızlık
karannı iptal ettiğini ve
Sırbistan hükumetinin
Slovenya ile Hırvatistan'dan
gelen mallara yuzde elli
oranında gümrük koyma
karannı -geçersiz ilan
ettiğini" duyurdu.
Romanya'da
gösteriler
• Dış Haberter Servisi —
Romanya'nın başkenti
Bukreş'te yüzlerce gösterici
ünlü Üniversite
Meydanı'nda Devlet
Başkanı Ion Iliescu'nun
istifa etmesi amacıyla
oturma eylemi başlattılar.
Gösterilerin, perşembe günu
Temeşvar kentınin batısında
aynı amaçla greve giden
işçileri desteklemek için
başlatıldığı bildırıldi.
AFP'nin haberine göre
önceki gun de 10 bin kişi
başkentteki Devrim
Meydanı'nda yünidü.
Göstericilerin, halen
Isviçre'de sürgünde yaşayan
Kral Michael'i destekleyen
sloganlar attıkları da
kaydedildi.
Bangladeş'te
çatışmalar
• Dış Haberter Servisi —
Bangladeş'in başkenti
Dakka'da, polis ile
öğrencıler arasmdaki
çatışmada bır kişinin
öldüğu ve 50 kişinin
yaralandığı bildirildi. Polis
yetkilileri bolgenin savaş
alanına donduğunu, birçok
arabanın tahnp edildiğini
belirttiler. Ölen gencin
polisin kendini savunmak
için açtığı ateş sonucu
öldürulduğü sanılıyor.
Iraırda idamlar
• Dış Haberter Servisi —
İran, "casusiuk yaptığını,
cinayet işledığini ve silahlı
faaiiyetkrde bulunduğu"nu
öne surduğü 7 Kurt
gerillayı idam etti. İran
Haber Ajansı, Kürdistan
Demokrat Partisi'ne
mensup gerillaların, dini bir
mahkeme tarafından
yargılandıktan sonra ıdama
mahkûm edildiklerinı ve bu
cezanın infaz edildiğini
bildirdi.
Arnavut-Yunaıı
anlaşması
• Dış Haberter Servisi —
Arnavutluk ve Yunanistan
hükümetleri
"Arnavutluk'taki Yunan
azınlığın bu ulkede
kalması" ve "Arnavutluk'a
geri dönen multecilerin
baskı gdrmeden, özgür bir
yurttaş olarak yaşamaya
devam etmeieri" konusunda
anlaştılar. Arnavutluk'a iki
günlük resmi bir ziyaret
için gelen Yunan
Başbakanı'nın, Arnavutluk
Başbakanı Adil Çarçani ile
göruşmesinden sonra
vanlan anlaşmamn ortak
bildirisi, Yunanistan
Dışişleri Bakanı Andonis
Samaras tarafından
okundu.
Diescu'nun Çin
zdyareti
• Dış Haberter Servisi —
Romanya Devlet Başkanı
Ion lliescu, resmi bir
ziyaret için Çin'e gitti. Bu,
komünist rejimlerin
yıkılmaya başladığı 1989
yıbndan beri bir Doğu
Avrupa ülkesi devlet
başkanının Çin'e yaptığı ilk
ziyaret oluyor. Rumen
Devlet Başkanı lliescu,
Romanya'nm devrik
başkanı Çavuşesku'yu "eski
bir dost ve yoldaş" olarak
gören Çinli liderlerden
Devlet Başkanı Yang
Shangkun, Başbakan Li
Peng ve Komünist Partisi
Genel Sekreteri Çian Zemin
ile görüşecek.
Keramfnin
Suriye gezisi
• Dış Haberter Servisi —
Lubnan Başbakanı Ömer
Kerami, başbakan sıfatıyla
Suriye'ye ilk resmi ziyaretini
yapıyor. Kerami, Şam'da
Suriye Başbakanı Mahmut
Zubi ile "açık yurekli"
göruşmelerde bulunacak
sonra da Devlet Başkanı
Hafız Esad'ı ziyaret edecek.
Kerami, "Lubnan'a yaptığı
yardımlar için" Suriye'ye
teşekkür edeceğini ve
Lübnan'ın Arap davasına
bağlı kalacağını söyledi.
Çıkabilecek bir savaştapetrol yataklannın ateşe verilmesinin, ekolojik denge üzerindeki etkileri tartışılıyor
Körfez'de mikleer kış olasılığıBerlin'deki "Elektron Fiziği
Merkezi Enstitüsü"nden Dr.
Carl, ABD'nin elinde atom
bombalanndan başka, aynı
etkileri yaratan "aerosol
bombası" bulunduğunu bildirdi.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Amerika Birleşik Devletleri-
nin Irak'a olası bir saldırısı Türkiye, Avrupa
ve tüm dünya açısından korkunç sonuçlar do-
ğurabilecek nitelikte. Geçen hafta Londra-
da toplanan bilim adamlan, Ortadoğu'da
petrol yataklannın ateşe verilmesi halinde bu-
nun özellikle Türkiye ve diğer yakın ülkeler-
de büyük iklim değişikliklerine, doğa tahri-
batına, tanmda fdakete ve susuzluğa yol aça-
cağını belirttiler.
Berlin'dekı "Bektron Fiziği Merkezi Ens-
titusd"nden Dr. Peter Carl, bilgısayar sımu-
lasyonuyla yaptığı incelemeleri ve tahminle-
ri açıkladı. Dr. Carl, ABD'nin elinde atom
bombasından başka, aynı etkileri yaratan
"aerosol bombası" bulunduğunu bildirdi.
Nukleer fizikçi Dr. Peter Carl'ın sorulara
verdiği yanıtlar şöyle:
—Yaptıgınız hesaplara gore savaş halinde
ölıi sayısı dunyanın uzak yörelerinde Orta-
doğu'daki olu sayısını biie aşabilecek. Bu tah-
mini neye dayandınyorsunuz?
DR. PETER CARL — 1984ten beri "nük-
leer kış" (nükleer patlamayı izleyen felaket
ortamı) hakkındaki incelemelere katılmakta-
yım. Bu konu 1980'lerin başına kadar bilin-
miyordu. O zamana değin nukleer bir sava-
şın sonuçlarınm sadece atom bombasının
patlamasmdan kaynaklanacağına inanılıyor-
du. Şimdi biliyoruz kı bir atom savaşının yol
açacağı yangınlar ve ateşler çok daha drama-
tik sonuçlar yaratacaktır. Dünyayı büyıik ola-
sılıkla bir iklim faciasına itecektir.
—Korfez'de atom silahlan kullanılma ola-
sıhgı oldukça duşuk gözıikmuyor mu?
DR. PETER CARL — Atom silahı kulla-
nılması şart değil. Örneğin Kuveyt'teki pet-
rol yataklannın ateşe verilmesi sonucu aynı
"nükleer kış" ortamı, yani aynı yoğunlukta
duman açığa çıkar.
HAVAYA UÇARSA! — Bilim adamlan, en büyük felaketin petrol knyularuun havaya uçurulmasıyla başlayacağını açıkladılar.
Yanan petrol, içındeki is oranı olağanustu
yüksek sıyah bir duman yaratır. Bu duman
kütlesel olarak atmosfere kanşmca gökyüzu-
nü karartır. Petrol, atom bombasına nazaran
çok daha uzun süreli yangma ve dumana ne-
den olur.
—Saddam Hüseyin. Kuveyt'teki petrol ya-
taklannı mayınlattığını açıklamıştı. Saldırı
halinde bu mayınlan ateşleyeceğini söylemiş-
ti, ama yine de bunu yapma olasılıgı duşuk
degil mi?
DR. PETER CARL — Hüseyin'in bu po-
kerde girdiğı oyun çok yüksek. Intihara bile
hazır bir adam ızlenimi veriyor. Düşmanla-
rını kendisiyle birlikte felakete sürükleme teh-
didinde bulunuyorsa bunu ciddiye almalıyız.
—Korfez'de petrol ne kadar süreyte yanar-
sa dunya için tehlikeli olabilir?
DR. PETER CARL— Ürdünlü bir fi-
zikçi, 30 gun içinde 150 milyon tona yakın
petrol yanabileceğini hesapladı. Bunun açı-
ğa çıkaracağı duman, hafif yoğunluktaki bir
nükleer patlamaya eşittir.
Sadece petrol yataklan değil petrol depo-
ları, boru hatlan, rafineriler de yanabilir.
Kentler bütünüyle ateşe verilebilir ve bu sa-
dece Kuveyt'le sınırb kalmaz, en azından Irak
ve Suudi Arabistan'ı da içine alır.
Ortadoğu'da zaten çok az yağmur yağıyor.
Duman bu yörede yağmurla yıkanmayacak,
atmosferde daha uzun kalacaktır.
—Bu senaryoya gore en kötü ihtimalde ne
olur?
DR. PETER CARL — Kara duman küt-
leleri yavaş yavaş bütün dünyaya yayıür. Gö-
züktükleri her yerde gökyuzunü karartırlar.
Bılım adamlannın ve benim hesaplanma göre
ısı 20-25 derece birden duşer. Bundan etki-
lenecek ilk bölgeler tropik ve kuzey tropık
bolgelerdir. BuraJarda don oluşur. Bu bölge-
lerdeki bitkiler dona alışık değildir, ölurler.
Işıksızlık da bitkileri öldürur. Bundan yalnız
ormanlar değil bütun tanm etkilenir.
Bu bolgelerde su dengesi çöker. Toprak ge-
rektiği gibi ısınmayacağından rutubet oluş-
maz. Yağmur yağmaz. Benim incelemelerime
gore bazı bolgelerde de seller ve kuvvetli yağ-
murlar ortaya çıkar. Toprak bu kadar suyu
ememeyeceği için buyuk sel felaketleri, tufan-
lar yaşanır.
—Duman atmosfere yayılır diyorsunuz.
Nereye, hangi hızla yayılabilir?
DR. PETER CARL — Ortadoğu bölgesi-
ne hemen yayılacak olan dumanlar eğer ha-
va şartlan musaitse 5 gunde Orta Avrupa'ya
ve Almanya'ya ulaşır. Daha uzun da sürebi-
lır. Bilgisayarda verı aJdığım iklim şartlan de-
ğişkendir. Kesın bir şey soylenemez.
—"Nükleer kış" kendini nasd beUi ediyor?
DR. PETER CARL — "Nükleer kış" de-
nen fenomenı keşfeden iki bilim adamından
biri olan Paul Crutzen, içine duşeceğimiz du-
rumu "ogle vakti karanlık" olarak tarif edi-
yor. Benim yaptığım deneylerde Ortadoğu-
da ışık gunlerce, haftalarca koyboldu. Isı yer
yer eksi 20 dereceye kadar duştu. Ortadoğu'-
da yangınlar birkaç ay surecek olursa duman
Avrupa'yı da direkt etkiler. Zamanla butün
kuzey yarımküreye yayılır.
— Dk atom bombası Irak üzerinde patlarsa
ne olur?
DR. PETER CARL — Huseyin birkaç da-
kika içinde karşı saldırıya geçmek zorunda
kalır. NATO'nun atom silahı taşıyan gemile-
ri onun en büyuk hedefi olacaktır. ABD'nin
elinde atom bombasından başka, yepyeni bir
silah bulunuyor. Bu "aerosol bombası"dır.
Aerosol bombası aynı atom bombası gibi
mantar biçiminde bir toz ve duman kutlesi
yaratıyor ve aynı güçte ısı ve tazyik oluştu-
•ruyor. Yalnız bu bomba bile Korfez'de top-
yekun savaşa yol açmaya yeter.
Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Eric Rouleau, Körfez krizini Cumhuriyet'e değerlendirdi
'özal üsleri savaş uçaklarına açabilir'Büyükelçi, "Türkiye insani amaçlarla lojistik kolaylıklar
anlamında üslerin ABD tarafından kullanımına izin verdi. Ama
yann Özal gerekli olduğunu düşünürse, üslerin ABD uçaklarınça
Irak'ı bombalamak için kullanımına izin verebilir. Bu konuda Özal
inisiyatifi elinde tutuyor" dedi.
ALİ DOĞAN
ANKARA — Fransa'nın Ankara Büyükel-
çisi Eric Rouleau, Körfez krizinin çozumü-
ne "hiçbir diplomatik yolun kalmadığını" be-
lirterek "savaş kaçınılmaz" dedi. Amerikan
uçaklarınça Turkıye'deki üslerin kullanılma-
sının, "Türkije'nin Körfez'e asker ya da sa-
vaş gemisi gondermesiyle aynı anlama
gelecegi" goruşunu dile getıren Rouleau, "Sa-
>ın Özal gerekli olduğunu duşunurse üslerin
Amerikan uçaklarınça Irak'ı bombalamak
için kullanımına izin verebilir. Özal bu ko-
nuda inisiyatifi elinde tutuyor" diye konuş-
tu. Rouleau, Mıtterrand'ın plamnın uygulan-
ması halinde banşçı bir çözum şansının yük-
sek olduğunu belirterek, "Artık Mitterrand
plamnın hiçbir başarı şansı yok" dedi.
Le Monde gazetesinde daha önce Ortado-
ğu uzmanı ve muhabıri olarak gazetecilik
yapmış olan Fransız Büyükelçisi Eric Rou-
leau, Cumhuriyet muhabirinin sorulanm şöy-
le yanıtladı:
— Cenevfc ve Bagdat gonışmelerindeki
başarısızlığın ardından Mitterrand planı bir
anlamda one çıktı. Bu pfaın hakkında bilgi
verebilir misiniz?
ROULEAU — Mitterrand, planmda Sad-
dam Huseyin'e tumuyle koşulsuz bir geri çe-
kilme önermiyordu. Sadece Kuveyt'ten tu-
muyle çekılebileceğini açıklamasını, rehine-
lerin serbest bırakılmasını öneriyordu. Ikin-
ci nokıa, Birleşmiş Mılletler'ın butün karar-
larının butunuyle istisnasız olarak uygulan-
masıydı. Üçüncü nokta Kuveyt'in egemenli-
ğinin tanmması ve Kuveyt'in rejiminin ve yö-
netiminin niteliğini demokratik bir biçimde
dile getirmesiydi. Dörduncu nokta Ortado-
ğu'nun bütun sorunlanm ele alan bir veya
birkaç uluslararası konferansın toplanmasıy-
dı. Mitterand burada Lubnan, Suriye ve Fi-
listin sorunlanm kastediyordu. Son nokta da
bölge ulkelerini kapsayan bir güvenlik siste-
minin oluşturulması için uluslararası göruş-
melerin başlamasıydı. Bu güvenlik sistemı
Körfez ulkelerin yanı sıra Fas'tan İran'a ka-
dar tüm Arap ulkelerini kapsayacaktı. Bu
nokta, sılahlarda indirim yapılması sonucu-
nu beraberinde getiriyordu. Mitterrand pla-
nı özetle buydu.
— Mitterrud plamnın gercekleşme şansı
var mı?
ROULEAU — Mitterrand plamnın hiçbir
başarı şansı yok. Çünku ne Saddam Hüser
yın geri ceküecetmi açıklamayı kabnl etti, ne
de Bush uluslararası bir konferansla Ortado-
ğu'daki sorunlann ele alınması önerisini ka-
bul etti. Butun dunyanın manüklı olarak gör-
düğü bu plan ne yazık ki somut sonuçlara yol
açamadı. Zaten size konuştuğum şu anda, sa-
at deyım yerindeyse geceyansına iki var ve bir
mucizenin dışında Irak ve Irak'a karşı olu-
şan koalisyonu arasında çok yakında çatış-
ma olacak.
— Bunu, bu kadar kesin olarak soyteme-
nize neden olan gelişmeter nedir?
ROULEAU — Diplomatik bir çözum şan-
sı kalmadığını söylememe üç neden yol açı-
yor. Birincisi Irak parlamentosunun, geri çe-
kilme dışında Saddam Huseyin'e butün des-
teğini vermesidir. Böylece Saddam Huseyin
savaşı göğüslemeye karar vermiş ohnaktadır.
Karamsarhğımın ikinci nedeni, Perez de Cu-
ellar'm Mitterrand ile bu sabahkı görüşmesi-
nin ardından başarısızlığa uğradığını açıkla-
mısıdır. Üçüncü neden, Bağdat'a bır heyet
gönderme düşüncesinde olan Avrupa Toplu-
luğu'nun bu heyeti göndermek için hiçbir ne-
deninin kalmamış olmasıdır. Bu durumda bı-
ze savaştan başka bir şey kalmıyor. Irak hal-
kı ve savaşa katılanlar içın tumüyle yıkıma
yol açacak bir çatışmanın önüne nasıl geçi-
İebileceğini hiç bilmıyorum.
— Savaşa çok yakıaız mı diyorsunuz, yok-
sa...
ROULEAU — Daha da öteye gidiyorum,
savaş kaçınılmaz diyorum. Bu akşamdan iti-
baren (dug akşam) hiçbir diplomatik çözum
görmüyorum. Çok yakında savaşın içinde
olacağımızdan eminim.
— Savaşta Fransa'da yer alacak mı?
ROULEAU — Hiç kuşkusuz. Çünkü
Fransa bu kararlannın alınmasına katıldı, oy
verdi. Fransa sözlerini ıhlal etme alışkanlığı
olmayan büyük bir guçtur. Aynı zamanda
Fransa savaşı önlemek içın elinden gelen her
şeyi yaptı.
— Fransa'nın bazı angajmanlara girdigi
için savaşta yer alacagını soylediniz. Turki-
ye'de BM Güvenlik Konseyi'nin kararlanna
uyan ilk ulke ve bazı bilinmeyen angajman-
lardan da soz edildiği duşunulurse, Türkiye
için de a>nı şeyi söylevebilir misiniz?
ROULEAU — Hayır. 678 sayüı BM ka-
rarının metninde açıkça savaş sözcüğu söy-
lenmiyor. "Bu karan imzalayanlar Kuveyt-
Yüzer hastaneler Korfez'de
Kimyasalyarayı
tedavi
çok zor
HeMtopterterın ınış
alanı
UçaMarıçtn konbo*
kutesı
Kapteı köprûsC
Suya de^cbğı an
olomatJk olarak
açılan cankurtaran
(NûkJeer sriahiı
s * m olasıiıjına
tarşı)ışın
laboratuvafi
Kulup odaları ve
mutfak
İRöntgen odaları
Oış tedavi merlcea
Yaralılan alma
ıstasyonu
Gerrnnın her
MMmüneGeçıcı Idınık ağır
yaralılar özel
bötümlerde tedavi
edıteceMerTıbbı deneyler içın
laboratuvarlar
Gerru subaylan ve
doktorların odaları
remek salonu,
Makıne odası, en î y * ^ !
çok 16 mıllılk l
* f
yolculuk içın 18 bın
kılovat gucunde ıkı
buhar tûrbını
*
(YaMaşık800
personete aıt
kadın ve erkek içın)
kamaralar
Gernı mûrettebab
ıçîn oturma sstoou
Aca dunımlar içın
gerekh tıbbı teçhızat
Gûnde 290 ton ıçme
suyu hazırlayan
ahaz
Dış Haberter Servisi
— Savaş çıktıktan
sonra ne olacak? Bu
sorunun yanıtını
kimse bilemese de en
azından yaralılan
kurtarabilmek
ümidiyle bir şeyler
yapıhnaya çalışılıyor.
70'li yıllardan kalan
iki adet türbin
tankeri, "Mercy" ve
"Comfort" bu
amaçla Körfez
bölgesinde hazır
tutuluyor. Yuzer
hastaneye
donuşturülen 273
metre uzunluğundaki
bu gemilerde 1000
yaralı tedavi
görebilecek. Gemide
12 adet ameliyat
odasının yanında
steril tedavi odalan
da bulunuyor.
Körfez bölgesi,
kimyasal
zehirlenmelerin
tedavisi için parlak
bir görünüm arz
etmiyor. Nükleer
Savaşa Karşı
Uluslararası
Çamaşırhane
Yan çıkış kapısı
Doktorlar Birliği,
aralık ayında bölgeye
bir gezi duzenlemiş
ve Mısır ile Ürdun
de dahil olmak uzere
sadece 400 ağır yanık
yakası için tedavi
olanağı olduğunu
gözlemlemişler. Stern
dergismin haberine
göre savaş çıktığmda
bu tür yanık
hastasının sayısının
24 bine ulaşacağı
tahmin edilirken bu
hastaların bakımı
için her birine 4 tıp
görevlisı gerektiği
kaydediliyor. Oysa
Irak'ta toplam 9400,
Ürdun'de ise 3000
doktor var. Alman
profesör Gottstein,
"Korfez'de savaş
başladığı anda, tıbbi
tedavi soz konusu
olmayacak, ne
sivilter ne de askerter
için " dedi
in işgalden kurtulması için her tür aracı
kullanabilir" dıyor. Eğer Turkıjç "Ben savaşı
terrih ederim" dıyorsa, bu da bir araçtır.
Fransa ile Türkiye arasında ikinci bir fark,
Fransa'nın bolgeye askeri guç yollamış olma-
sıdır. Türkiye başından beri bunu yapmaya-
cağını söyledi.
— Türkiye'dekl üslerin kullamlması durn-
munda ne olur?
ROULEAU — Bu tumüyle başka bır so-
run. Amerikan hava gucunun Türkiye*deki
üsleri kullanması, bu asker yollamak ya da
savaş gemisi yollamak gibi bir şey. Turkiye-
nin üslerimi vermiyorum demek hakkı var-
dır. Çünkü bu, bir "casus belli" (savaş nede-
ni) olacaktır. Egemen bir ülke olarak Turki-
ye'nin butun hakları mevcuttur. Bu, 678 sa-
yılı karara aykırı değildir. Bilıyorsunuz Tur-
kiye insani amaçlarla lojistik kolaylıklar an-
lamında üslerin ABD tarafından kullanımı-
na izin verdi. Üslerin Amenkalılarca kulla-
nımı, Türkiye'nin çizeceği çerçevede olacak-
tır. Ama yarın ya da öbür gun Sayın Özal ge-
rekli olduğunu düşünürse, üslerin Amerikan
uçaklarınça Irak'ı bombalamak için kullanı-
mına izin verebilir. Bu konuda özal, inisiya-
tifi elinde tutuyor. Biliyorsunuz önceki gün
Türkiye, ABD Dışişleri Bakanı Baker'a üs-
lerin insani amaçlar ve lojistik destek ama-
cıyla kullanılacağını açıkladı. Elbette uçak-
ların inişlen de dahil olmak uzere Türkiye
1
-
nın ABD guçlerine verebileceği birçok hizmet
de olabilecektir.
— Eger soylediğiniz gibi savaş kaçınılmaz
ise bir savaş sonrası Ortadoğu'da sorunlann
çözülebilecegine inanıyor musunuz?
ROULEAU — Savaş, dunyadakı herhan-
gi bir sorunun çözümunde en kötu araçtır.
Size açıkça soyleyeyim, kullanılacak araçla-
rın en kötusıine geldik, aynca şu sorular or-
taya çıkıyor: BM kararlanna bır savaş sıra-
sında uyulabilecek mi? Irak'ın toprak bütün-
lüğu korunabilecek mi? Kara savaşı olursa
çok uzun surelı ve maliyetli olacaktır. Batı ka-
muoyu nasıl etkilenecek? Her ülkede, bu ara-
da Turkiye'de de binlerce ınsarun katıldığj sa-
vaş karşıtı mıtingler duzenleniyor. Israil sa-
vaşa girerse, Arap ülkelerinin çoğu Irak'a yar-
dıma başlayacak ve savaş Ortadoğu'da bir
yangı gibi yayüacaktır. Eğer savaş Saddam
Hüseyin'in duşmesine yol açarsa Irak'ın du-
rumu ne olacak? Bağımsız bir Kürt devleti
kurma girişimleri olacak mı? Islami hareket-
ler Kürtlerle koalisyon halinde Irak'ta ikti-
dara geçecekler mi? Savaş muhtemelen bu-
tün bu olaylara yola çabilecektir. Alınacak
riskler çok buyüktur.
— BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar,
Bağdat görüşmesi öncesi ve sonrası Mitter-
rand ile bilgi alışverişinde bulundu. Bu du-
rum Körfez krizinin yönetiminde bir "lider-
lik değişikligi" olarak yorumlanabilir mi?
ROULEAU — Liderlik el değiştirdı demi-
yorum, ama inisıyatifin ABD'den Avrupa-
ya geçtığini söyluyorum. Çunkü Cuellar'm
planında Avrupalıların anlaştığı ama ABD-
nin kararsız olduğu iki nokta vardı. Karşı ol-
duklarını söylemiyorum, ama kararsızdılar.
Bırinci nokta, planda sadece Irak kuvvetle-
rinin değil, bütün Amerikan güçlennin de çe-
kilmesi, bunlann yerini BM guçlerinın alması
önerisiydi. Sanıyorum Bush, bu öneriyi ka-
bul edebilirdı. Ama Fıkir Avnıpa'dan ve özel-
likle Fransa'dan geliyordu. Bız bölgede ya-
bancı guçlerin varlığına karşıyız. Cuellar pla-
nında ikinci husus, uluslararası barış konfe-
ransı toplanmasıydı. Cuellar, Saddam Huse-
yin'i koalisyonun, ama özellikle Avrupa'nın,
Ortadoğu'nun çözulmemiş sorunlanm hemen
ele almayı kabul edeceğini ve Israil sorunu
da dahil olmak uzere butün sorunlann Ku-
veyt sorunu ile aynı kriterlerle değerlendiri-
leceğıni ikna etmeye çalıştı. Boylece Cuellar
1
ın Bağdat'a gidiş ve gelişi öncesi Mitterrand
ile göruşmesinin tesadüf olmadığı ortaya çı-
kıyor.