Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 OCAK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7
ANMA
Ayasofya'da'Yunus Emre' Gecesi
• Kiiltttr Servisi— Yunus Emre Sevgi Yüı dolayısıyla
Ahmet Adnan Saygun'un "Yunus Emre" oratoryosu
bugün saat 21.00'de Ayasofya'da seslendirilecek. tlk kez
bir konsere sahne olan Ayasofya'daki geceye
Cumhurbaşkanı Turgut Özal da katılacak. Konseri,
sadece devlet protokolünde yer alan kişiler izleyebilecek.
"Yunus Emre" oratoryosunu Istanbul Devlet Operası,
Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası sanatçılan Ue solistler
soprano Müfıde Ozguç, mezzo soprano Cemaliye Kıyıa,
tenor Pekin Kırgız ve bas Bülent Atesoglu seslendirecek.
Koroyu Hikmet Şimşek yönetecek. Şimşek, Adnan
Saygun'un cenaze töreninde "Saygun'un 33 yıldır dileği
olan 'Yunus Emre
1
oratoryosunun Ayasofya Müzesi'nde
seslendirilmesini sonunda gerçekleştiriyoruz" demişti.
SİNEMA
tsrail'den ayrüdılar
• KUDÜS (AP) — lsrail'de fılm çevirmekte olan Liv
Ullmann ve Michael York, sigona şirketinin tehdidi
üzerine ülkeyi terk ettiler. Savaş tehlikesi yüzünden
birçok yabancı Israil'i terk ederken Ullmann ve York bir
açıklama yaparak sonuna kadar lsrail'de kalacaklannı
belirtmişlerdi. Ne var ki adı açıklanmayan sigorta şirketi
önceki gün bir açıklama yaparak savaş durumunda iki
sanatçınuı sigortasının geçersız kalacağmı bildirdi. Bunun
üzerine bir süredir Amerikalı yönetmen Zigmond
Vilmos'un yönettiği "Mirasyedi Baba" adlı filmi
çekmekte olan 52 yaşındaki Norveçli oyuncu Liv
Ullmann ve 48 yaşındaki Ingiliz aktör Michael York,
yönetmenle birlikte tsrail'den ayrıldılar.
ŞENUK
Sansürsüz Ankara festivali
• •ANKARA (AA) — Uluslararası Ankara Film
Şenliği'nde François Truffaut ve Paul Sandor gibi
tanınmış yönetmenlerin toplu gösterilerinin de yer aldığı,
Italyan, İspanyol, Macar, İngiliz, Yunan, Fransız ve
Arjantin sinemasından 30 kadar önemli yapım
izlenebilecek. Yunanlı yönetmen Costas Ferris, Hülya
Koçyiğit, Nur Sürer, Ahmet Mekin, Almanya'da yaşayan
yönetmen Erman Okay şenliğin "onur konuklan"
olacaklar. Şenliğin önemli yapıtlanndan biri Kıbrıslı
Rum yönetmen Panikos Hrisontu'nun adadaki iki
toplum arasındaki sorunları inceleyen yarı belgesel filmi,
"Detail in Cyprus" olacak. Her iki toplumun gözünden,
çatışmaları, çelişkileri ve içinde bulunduklan durumu
anlatan film Türkiye'de ilk kez gösterilecek.
SERGI
Kapatılamaz' sergisi
• Kültür Servisi — DEMKAD Genel Sekreteri Ayşegül
Iscan "T> YAD Kapatılamaz" başlıkh fotoğraf sergisini
Dünya Sineması fuayesinde açtı. Sergi 21 ocak tarihine
dek görülebilecek. Basın Yayın Yüksekokulu mezunu
olan ve bir süre muhabirlik yapan Ayşegül lşcan
sergisinde, Tlıtuklu ve Hükümlü Aüeri Yardımlaşma
Derneği'nin bugüne kadar gerçekleştirdikleri
çalışmalardan, eylemlerden çektiği fotoğraflan sunacak.
'Görüntüler' Silivri'de
• Kültür Servisi — Ankara Sinema ve Fotoğraf
Amatörleri Kulübü (StNEFOT) "Görüntüler" isimli
Fotoğraf Sergisi'ni Silivri Akbank Sanat Galerisi'nde 16
Ocak-1 Şubat 1991 tarihleri arasında izleyicilere sunacak.
Siyah-beyaz ve renkli toplam 40 fotoğraftan oluşan
SİNEFOT Fotoğraf Sergisi'nde Fatih Çakmakçı,
Gıyasettin Demirhan, Mehmet Gökağaç, özgür Aydın,
Mustafa Ana, Nihat Canizci, K.Levent Arslan, Selim
Avcı, Meryem Bayar, Hakan Erman, özlem Demirtaşlı,
yukarıda Atilla Gündoğdu, Sabri Savcı, Ali Kıhnçaslan,
Mustafa Erman, Ediz Tütüncü, Ali Murat, Çetin
Kocaefe, Meltem Tannverdi, Murat özcan, MAli Sayan,
Yücel Ünlü'nün yapıtlan yer alıyor.
ÖLÜM
Sırp şairi Vasko Popa
• Kültür Servisi — Ünlü Sırp şairi Vasko Popa,
Yugoslavya'nın başkenti Belgrad'da öldü. Bir süredir
kanser tedavisi görmekte olan Popa 68 yaşındaydı. 1990
Nobel Edebiyat ödülü sahibi Octavio Paz tarafından
zamanımızın en büyük ozanlarından biri olarak nitelenen
Popa, Sırp halk şiiri ile gerçeküstücülüğü birleştirmişti.
Vasko Popa simgeci şiirlerinde genellikle yaşam, aşk,
yazgı ve ölüm izleklerini işlemişti.
INDIRIM
18 OCAKTAN İTİBARE\
\liiiln Collecti
ProfDr. Tarık Zafer Tunaya'nın 'Sanat Uçmaktır'adlı desen sergisiyarın açılıyor
'Sanat ufuksuzluğu önler'
REFİK DURBAŞ
Gümüşsuyu'nda Bağodaları
Sokak'ta eski bir evin küçük
odası. Odarun Boğaz'a bakan
penceresinde yazdan kalma bir
kış güneşi. Pencerenin önünde
bir küçük masa. Prof. Dr. Ta-
nk Zafer Tunaya'nın yazılannı
yazdığı, 55 yıldır desen çizdiği
bu masa mı? Odanın bütün du-
varlan kitaplarla kaplı. Kitapla-
nn olmadığı yerlerde küçük çer-
çeveler içinde resimler...
Tarık Zafer Tunaya, 55 yıl ön-
cesinden başlayan desen çalış-
malarını bir sergiyle gün yüzü-
ne çıkarıyor. Sergisine, "Sanat
Uçmaktır" adını vermiş. Önce
bunu soruyorum. Neden "sanat
Hçmaktır?"
"Ben sanat adamı değilim"
diye söze başlıyor Tunaya. Kol-
tuğuna yaslanıp sürdürüyor:
"Sanat, ufuksuz insan olmayı
önlüyor. O ufkun keşfedilme
imkânlan sanıyorum insanlıkta
büyük bir şey. Aynca yaptığım
desenler zaman geçirmek için
degil, yalnızca ve yalnızca benim
için. Sanattaki bu hareketi, bu
canlılığı belirtmek için 'Sanat
uçmaktır' diyorum. Yalni£.ean-
lı değil a>nı zamanda bir yerden
bir yere götühicüdür de sanat."
Tunaya'nın desen çalışmaları
çok eskilere dayanıyor. Bazen
derslerine engel olacak diye ev-
de kuşku bile duyarlarmış. Bu
yüzden gizli gizli desen çizermiş.
Yıl 1936 olnıalı, Saint Benoit Li-
sesi'nde okurken başlamış desen
çalışmalarına. Okul müzesinin
etiketlerini de yazarmış.
55 yıldır yüzün üzerinde de-
sen çizmiş, ama bunların yalnız
63 tanesi sergilenecek. Neden
böyle bir sergi açmak gereğini
duyduğunu soruyorum.
"Çok enteresan" diyor Tuna-
ya, "Müthiş surette baslu ahın-
Prof. Tunaya'nın 55
yıl önce başlayan
desen çalışmaları
yarın Emlak Bankası
Sanat Galerisi'nde
açılacak sergiyle
günyüzüne çıkıyor.
"Sergide bir iki
resmim de olacak"
diyor Tunaya.
"Universitede olaylar
var Ben onları sanki
kartlara yansıtmak
istemişim. Sanırım
1968'de o sıralarda."
da bırakıldıtn. Geçenlerde bu
odaya bir televizyon konuşması
için Hıfzı Topuz Bey geldi ve ta-
bii hayatımdan bazı bilgiler is-
tedi. O bilgileri verirken bunla-
rı da aniattım. ' Desenler i gore-
bilir miyim?' dedi. Zaten şura-
da dumyordu. Gösterdim. 'Ni-
ye bir sergi açmıyorsun?' diye
konuştu. Bu, bana yapılan öne-
rilerin belki yüzüncüsUydü. Da-
ha önce de Cumhuriyet gazete-
sinde Leyla Erduran, yani Ley-
la Umar bu desenler hakkında
bir yazı yazmıştı. Desenlerim
böyle değerlendirilince ben de
şaşırdım. Görenler begeniyordu
işte..."
Şu sıralar yeni bir kitap üze-
rinde çalışıyor Tunaya. Gözleri
de biraz zayıflamış, bu yüzden
desen çalışmalarına ara vermek
zorunda kalmış.
Ama bu, deseni bırakmak an-
lamına gelmiyor. "Çünkü ben
rengi seviyorum" diyor. "Kendi-
mi tatmin etcnek bir tarafa, ba-
zı şeyleri açıklamak bakımından
bu çizimlerden çok şey kazan-
dım."
Sözü resme getiriyorum. Bü-
yük bir aşkı olduğunu belirtiyor
resme. "Göreceksiniz" diyor,
"sergide bir iki tane resmim ola-
cak. Hangi etkiler altında yap-
tığımı da yazdım. Universitede
olaylar var. Taşlar atılıyor. in-
sanlar ölüm tehlikesi içinde. Ben
onları sanki kartonlara yansıt-
mak istemişim ve altına yazmı-
şım. Sonra unuttum bunlan. Sa-
nırım 1968'de, o sıralarda..."
Nasıl çalıştığını soruyorum:
"Gecesi de giindüzü de her sa-
atinde çalışıyorum. Ve asıl be-
ğenmedigim tarafım, bir an ön-
ce bitireyim istiyonım. Oysa sin-
dire sindire, yavas yavaş yapmak
daha iyi olurdu. Daha i>i bir
yöntem olurdu. Ben bu yöntemi
maalesef izleyemedim. Onnn
için kendimi biraz aceleci göriı-
yorum. Acaba her sanat ada-
mında bu böyle midir bilemem?
Ama mutlaka gece, sabaha ka-
dar, sabahın ilk saatlerine kadar
ki bu zordur, ben erkenci bir in-
sanım ve gece değil de daha çok
sabahleyin erken kalkarak çalı-
şan bir insamm, öyle oidugu
haMe bazı geceler böyle gitti."
Ya bilimsel çalışmalannın de-
sen çalışmalanm etkilemesi:
"Hayır, resim yapmak, sanat,
biçbir şeyi engellemez kanısın-
dayım. Ne yaparsanız, bu bir
kazançtır. Ve size bir ilerleme
sağlayabilir. Sanıyorum ki bana
da bunu sağladı. Ronsard'ın bir
oyununda, 'Kartal Yuvası', bir
dizesi var 'Biz ki' diyor, 'Napol-
yon'un askerleri olarak her za-
man yürüdük, ama hiçbir za-
man üerlemedik'. Sanat öyle de-
ğil. Hera yüriirsünüz hem iler-
lersiniz. Onun için bir şey kay-
betmedim."
Bilinıle sanatın uyumu için
neler söyleyebilirdi Tunaya:
"Bilim bir hakikati arar, bir
gerçeğe varmayı planlar. Sanat-
ta da nasıl bir gerçeğe vardığı-
mı ya da varılacagını bilemem.
Çünkü sanat insanlara, her in-
sana içinde bulunduğu şartlara
göre bir şeyler veren ve kazan-
dıran bir yöntem aslında. Onun
için ikisi arasında bir aynm gö-
remiyorum. Ama sanatın bilim
baline gelmesi mümkün mü?
Bunu da düşünüyorura."
Tunaya serginin heyecanı için-
de mi acaba? "Yok" diyor,
"Dehşetli heyecanlı degilim, yal-
nız mahcubum. Ben bir sanat
adamı değilim. Nasıl yaptım, ne
ettim, hatta kabul ettiğime iyi
mi ettim, fena mı ettim onu da
düşünüyorum."
Aynlmanın zamanı. Kapıdan
dışan adım atarken sesi ardım-
dan yankılanıyor:
"Asıl söylemek ıstediklerim
siz gittikten sonra aklıma gele-
cek. Çünkü böylesine sigaya çe-
kileceğimi biliyordum, ama da-
ha hazır değildim. Şimdi girdim
tünele. Artık bunu düşünmeye
mecburum. Öyle doğal olarak
yapılaıış desenler ki bunlar, fel-
sefesi üzerinde fazla durma-
dım."
"Ama her şeyi çok içten
anlattınız" diyorum.
"Öyle mi? Benim de üslubura
bu" diyerek noktalıyor konuş-
mayı Tunaya...
Garanti Sanat Galerisi, Beyoğlu'ndakiyeniyerinde bugün açılıyor\
Bahçeli Hamam'da sanat banyosuBeyoğlu'ndaki Bahçeli Hamam'a taşınan
Garanti Sanat Galerisi, bankanın
koleksiyonundan seçmeleri içeren bir sergiyle
bugün hizmete giriyor.
AHU ANTMEN
Garanti Sanat Galerisi Be-
yoğlu'ndaki yeni yerinde, "Ga-
ranti Koleksiyonundan Seçme-
ler" sergisi ile bugün hizmete gi-,
riyor. Sanat GaJerisi'nin bu
"yeni yeri" aslında çok eski.
Eski lstanbul'u bilenlerin yakın-
dan tanıyacaklan bir mekân:
Bahçeli Hamam...
Bahçeli Hamam'ın yapım ta-
rihine ilişkin kesin bilgi yok.
Neredeyse kendisi kadar eski ki-
taplann sayfalannda adı geçiyor
yalnızca, 1. Mahmut dönemin-
de düzenlenmiş, Istanbul ha-
mamlarına ait bir defterde izi-
ne rastlanması, 17. yüzyıl son-
larında yapılmış olabileceği ka-
nısını güçlendiriyor.
Bugün beyazlara bürünmüş
Bahçeli Hamam... Çok eskiden
çevresinde bağ ve bahçeler var-
mış, bir de mezarlık. Şimdi ma-
ğazaların arasında,
"şenlendirilmeye" çalışılan bir
Beyoğlu'nda, üstelik önünden
bir de tramvay geçiyor. Onu es-
kiden tanıyanlara gülümser ya
da "göz ku-par" gibi. İçinde da-
ha önce yıkanmış olanlartn su-
ratında bu yeni haliyle bir tebes-
süme ya da küçük bir "iç çe-
kiş"e neden olacak Bahçeli Ha-
mam; bugunün Garanti Sanat
Galerisi...
Hamamın "bugünkü tellağı"
daha doğrusu Garanti Sanat
Galerisi'nin yöneticisi Feriha
Büyükünal, bir bankanın mül-
kiyetinde olan tarihi bir binanın
halka bir sanat galerisi biçimin-
de tekrar açılmasının "örnek bir
davranış" olduğunu söylüyor.
Istanbulda yüzyülarca var ol-
muş bir tarihi mekân içinde bu
kez sanatı yasatmanın keyfini
duyumsuyor.
Bahçeli Hamam'da bugün
açılan ilk sergide, Garanti Ban-
kası'mn 1987 yıhndan bu yana
çeşıtli sergilerden edindiği yak-
laşık 160 yapıttan 30'u sergile-
niyor. Yapıtlan sergilenen sa-
natçılar arasında Abidin Dino,
Adnan Çoker. Ahmet Uzdli,
Burhan Doğançay, Burhan Uy-
gur, B. Rahmi Kyüboglu, Fah-
relnissa Zeid, Hamit Görele,
Mehmet Güleryüz. Mustafa
Ata, Ömer Uluç, Süleyman Sa-
im Tekcan, Tural Erol, Zeki Fa-
ik Izer bulunuyor.
Garanti bankası'nın seTgisini
açtığı sanatçılara geniş olanak-
lar sağladığını söyleyen Feriha
Büyükünal, bunları şöyle özet-
liyor: "Açüan sergilerin saöşın-
dan kesinlikle kâr alnuyoruz.
Geniş kapsamlı broşür ve afiş
hazırlıyoruz. Gazete ve dergi
ilanlan veriyoruz. Aynca lüm
yapıtlar sigortalanıyor."
Açtığı her sergiden bir de ya-
pıt satın alan ve kendi özel ko-
îeksiyonuna dahil eden Garan-
ti Bankası'nın birdiğer çalışma-
sı da "sanatçı kitaplan". Geçen
yıl bir "Turan Erol kitabı" ha-
zırladıklarını söyleyen Feriha
Büyükünal, "Gelecek yıl bugü-
ne dek kendisi için hiç kitap ya-
pılmamış olan, benim için çok
önemli bir sanatçı, Cihat Bu-
rak'ın kitabını yapmayı düşünü-
yorum: aynca bir de sergisi
olacak" diyor. Bir ilginç nokta,
Cihat Burak'ın yıllar önce Bah-
çeli Hamam'da yıkanmış olma-
sı... Burak, hamamın kuçük
odalarını', eskiden ortasında bu-
lunan diktörtgen biçimindeki
TARİHt MEKÂNDA SANAT — Garanti Sanat Galerisi'nin yö-
neticisi Feriha Büyükünal, Fahrelnisa Zeid'in bir tablosunu yeni
galerinin duvanna asarken Bahçeli Hamam'ın tarihi mekâmnda
sanatı yasatmanın keyfini yaşıyor.
göbek laşını ve tellaklannı ha-
tırlıyor.
Garanti Sanat Galerisi'nde
"Türk resminde sanatçı kişiliği
ve yapıtlanyla kendisini ispatla-
yan ustalara" yer verilecek. Sa-
natçı seçimleri ve "sanatçıyı ga-
leriye getirebilme" konusunda
şunları söylüyor Büyükünal:
"Sanatçılan genellikle biz cagı-
rıyoruz. Pek çogu dostum, ar-
kadaşım olduğu halde güçlük
çekmiyorum desem yalan
olur... Tabii sadece sözünü et-
tiğimiz 'usta'larla sınuiı kalma-
yıp ikinci galerimiz Yonca Mo-
dern Sanat Galeriâ'nde genç sa-
natçılann islerine yer veriyoruz.
Dorduncu sezonuna giren Yon-
ca Galerisi'nde sergi açmış genç-
lerin özgeçmişleriyle ilk sergile-
rini bizde açmış olmaları bana
çok gurur veriyor. Biliyorsunuz,
gençlerin diğer galerilerde satış
şansı çok düşük olduğu için ser-
gi açmaları pek olası bir şey de-
ğil."
İstanbul'da sayıları gittikçe
çoğalan sanat galerileri konu-
sunda ise Büyükünal şunları
söylüyor: "Nüfusu sekiz milyo-
nu geçmiş bir İstanbul'da doğal
olarak çok sayıda galeri olabi-
lir. Bu galeriler sanatın farklı
dallarıyla uğraşan kişilerle hiz-
met verebilir. Mutlaka çok us-
ta sanatçıların olması gerekmi-
yor. Yüzlerce kişinin özel ders
alarak resim yaptığını biliyo-
rum. Çok severek yaptıklan bu
işlerini sergilemek Istiyoriar.
Onlarla da şansı olmalı. Gale-
riler belirli çizgilerde sanaü des-
teklemeliler. Belli bir galeri sa-
dece kavramsal sanat sergileri,
bir başka galeri empresyon ta-
dında resim yapan kişilerin ser-
gilerini düzenleyebilir."
Bu açıdan bakıldığında Feri-
ha Büyükunal'ın modern sana-
ta daha yakın olduğu görülü-
yor. Kendisi, modern sanatı
desteklemesinin nedenini "çağın
gereği" olarak gösteriyor. Ama
bir de "gerçek nedeni" var: 'So-
mul resimlerde ressam gördügü-
nü yapıyordu, düşünmüyordu.
Bugünün sanatçısı yalnız yaşa-
dığı ortamda değil, tüm dünya-
yı gözlemleyerek kafasında
oluşturduğu senlezi yapıtına
yansıtıyor. O işi ben seyreder-
ken yalnız yapıtı değil, sanatçı-
nın kişiliğini de görme şansını
elde ediyorum."
Türk sanatçıların "yabancı-
lar"dan geri olmadığını, hatta
daha ileriye gidebileceklerine in-
sanan Feriha Büyükünal, yete-
rince gelişme görülmemesinde
tek bir "neden"in etkin olduğu-
nu savunuyor: "Devlet büyük
sergileri yurtdışına taşımıyor.
Kişilerin özel gayretleriyle yurt-
dışında açılan sergiler yeterii ses
getirmiyor. Kültür Bakanlığı ve
diğer bakanlıklar inanılmaz ko-
nulara büyük harcamalar ya-
parken dunyada uluslararası
ilişkiyi sanat konulannın ne ka-
dar sıcaklaştırdığıru bilmiyor ol-
malılar..."
Nâzını Hikmet 89 yaşında
Karaca Tiyatro'da yapılan 'Nâzım Hikmet 89
Yaşında" adlı toplantıda bir konuşma yapan
TGS Başkanı Oktay Akbal ve kızkardeşi Samiye
Yaltırım seyircilere Nâzım Hikmet'in
doğumgününe katıldıkları için teşekkür etti.
Kültür Servisi — Türkiye Ya-
zarlar Sendikası'nın tstanbul
Anakent Belediyesi'yle birlikte
düzenlediği "Nâzım Hikmet 89
Yaşında" başlıkh toplantısı Ka-
raca Tiyatrosu'nda yapıldı. tsa
Çelik'in "Nâzım" konulu dia
gösterisinin ardından bir konuş-
ma yapan TGS Başkanı Oktay
Akbal, "1938'den 1960lara ka-
dar Nâzım Hikmet bir çeşit ta-
buydu. Bu dönemde iki kuşak
Nâzım'ı pek tanıyamadan yetiş-
miştir" dedi.
Daha sonra Nâzım Hikmet'-
in kızkardeşi Samiye Yaltırım,
seyircilere Nânm Hikmet'in do-
ğum gününe katıldıkları için te-
şekkür etti. Candan Sabuncu'-
nun sunduğu "listalara Saygı"
etkinliğinde Cevdet Kudret Nâ-
zım Hikmet'in şiirlerinden or-
nekler vererek şunları söyledi.
"Nâzım, Rusya'da gördüğü
serbest nazmı Türkiye'de uygu-
ladı ve eski dize anlayışını yık-
mak istedi... Nâzım Hikmet aşk
temasını bile toplumsal açıdan
izledi."
Daha sonra sahne alan Prof.
Aydın Aybay kuruluş çalışma-
ları süren Nâzım Hikmet Vak-
fı'yla ilgili bilgi verdi. Çok sa-
yıda genç insanın da vakıf kur-
ma girişimini yürekten destek-
lediğini ve birçok kişinin de
maddi yardımda bulunduğunu
söyleyen Aybay, arahk ayı için-
de açtıkları Nâzırri Hikmet Ser-
gisi'nde yer alan tabloların bü-
yük çoğunluğunun satıldığını
hatırlattı. Aybay şimdiye kadar
toplanan paranın resmi olarak
vakıf kurmak için gerekli meb-
Nâzun Hikmet Ran
lağa ulaştığını bildirdi.
Aybay'dan sonra bir konuş-
ma yapan şair Şükran Kurdakul
Şairce Düşünmek adlı kitabın-
da, Nâzım Hikmet'ı konu alan
bir bölüm okudu. Kurdakul,
"Bizim kuşak Nâzım Hikmet'-
in şiirlerini elden ele dolaştıra-
rak okumuştu. Bana Nâzım'ın
ilk şiirlerini veren Atilla llhan'-
dı" dedi.
Genco Erkal'ın Nâzım Hik-
met'in şiirlerini oyunlaştırarak
sunduğu gecede yazar Demirtaş
Ceyhun ve SHP Genel Sekreter
Yardımcısı Mehmet Moğultay
birer konuşma yaptılar. Geceye
Selda Bağcan da müziğiyle ka-
tıldı.
Bu arada, Nâzım' Hikmet'in
vatandaşhğa alınması için baş-
vuruda bulunan Samiye Yaltı-
rım, Başbakanlık Hukuk Müşa-
virliği'ııin yanıt yazısına karşı-
lık Ankara 2 nolu İdare Mahke-
mesi'ne bir yanıt gönderdi. Nâ-
zım'ın kardeşi Samiye Yaltı-
rım'ın cevap dilekçesinde şu
görüşlere yer veriliyor: "Başba-
kanlık, Nâzım Hikmet Ran'ın
25.7.1951 tarih ve 13401 sayılı
Bakanlar Kunılu'nun yurttaş-
lıktan çıkarma karanna karşı
kanun yoluna başvurmadığı gi-
bi, 403 sayılı Türk vatandaşlığı
kanununun geçici 2. maddesi
gereği olan vatandaşhğa kabul
isteğiyle hükümete başvurmadı-
ğı söylenmektedir. Başbakan-
lık'ın bu cevabuu ciddiye almak
mümkün degildir. Çünkü bilin-
diği gibi, vatandaşlıktan çıkar-
ma karan Nâzım Hikmet'e bil-
dirilmemişti (hatta bildirilme-
mesi kararlaştınlmıştı.) Bu du-
nıma göre, Nâzım Hikmet'in
kendisine bildirilmemiş bir ka-
rara karşı kanun yoluna gitme-
sinden söz etmek ya da kanun
yoluna başvurmamış olmasını
savunma olarak ileri sürmek ne
denü ciddi bir davranıştır? Ay-
nca, vatandaşlıktan çıkanldığını
bilmeyen bir kişinin, yeni vatan-
daşlık kanununun geçici 2.
maddesine göre hükümete baş-
vurma gereksinimini duymaya-
cağını herhalde beliıimeye gerek
yoktur. kaldı ki, Nâzım Hikmet
yeni vatandaşlık yasasının kabul
edildiği sırada zaten ölmüştür.
tşte bu nedenle Başbakanlık'ın
cevabı suiniyettir, dürüstlük öl-
çülerine ajkırıdır."
Rusya solistleri
• tSTANBUL (AA) —
Uluslararası düzeyde üne
sahip Rusya Festival
Solistleri, lstanbul-Atatürk
Kültür Merkezi (AKM) ve
Eminönü Halk Eğitim
Merkezi'nde 4 konser
verecek. Istanbul'daki
konserler, bugün ve yarın
saat 20.00'de AKM'de,
16-17 ocak günleri de
Eminönü Halk Eğitim
Merkezi'nde
gerçekleştirilecek. Konser
biletleri 40 bin liradan
satılacak.
Atina Senfoni
Orkestrası
• ATİNA (AA) — Atina
Devlet Senfoni Orkestrası
16 ve 17 ocakta
İstanbul'da konserler
verecek. 1971 yıhndan bu
yana ilk kez Yunanistan
dışında konser verecek olan
Atina Devlet Senfoni
Orkestrası'm, tstanbul
Belediyesi davet etmişti. Şef
Aleksandros Simeonidis'in
yöneteceği konserlerin,
ilkinde Atina Devlet
Senfoni Orkestrası, piyanist
Yanis Vakarelis eşliğinde
VVagner, Stravinski, Lits ve
Yunanlı besteci Teodoros
Antoniu'nun eserlerini
seslendirecek. Atina Devlet
Senfoni Orkestrası, 17
ocaktaki konserinde ise -
viyolonist Suna Kan'a eşlik
edecek. Bu konserde
Beethoven ve Mozart'ın
eserleri seslendirilecek.
Konserler Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda yer
alacak.
İESAK'ın
seminerleri
• Kültür Servisi —
İFSAK'ın Kumbaracı
Yokuşu Kumbaracı Han
No: 115, kat 3 Tünel'deki
yerinde 52. Dönem Temel
Fotoğrafçılık Seminerleri 16
ocak çarşamba ve 19 ocak
cumartesi günleri
başlayacak. 8 hafta süreceli
seminerlerde, fotoğraf tarihi
fotoğraf makinesi ve
objektif, aydınlatma
araçları, ışık renk ve
görüntünun oluşumu,
yardımcı araçlar,
kompozisyon, karanhk oda
tekniği konulan işlenecek.
Izgi'nin sergisi
• Kültür Servisi— Gönül
İzgi'nin resim sergisi Destek
Reasürans Sanat , [,'
Galerisi'nde açıldı.
Sanatçının sergisi 5 şubatâ'
dek izlenebilecek. Devlet
Güzel Sanatlar Akademisi
Yüksek Resim Bölümü
akşam kurslanna devam
eden aynca beş yıl süre ile
Bedri Rahmi
Eyuboğlu'ndan özel dersler
alan sanatçı daha önce dört
kişisel sergi açmıştı.
Org ve solfej
ktırsu
• Kültür Servisi —
Üsküdar Belediyesi, org ve
solfej kursu açtı. Uzun
süren çalışmalardan ve
seçmelerden sonra bugün
eğitmen yönetiminde org ve
solfej kursunu başlatıyor.
Küçüklere ve gençlere
yönelik org ve solfej kursu
için yapılan başvurular
büyük artış gösterdiğinden
ilk altı aylık dönem
kapandı. Geliştirilmiş yeni
bir yöntemle yapılacak olan
org ve solfej kurslanndan
başarı gösterenlere, altı
aylık sürenin bitiminde kurs
belgesi verilecek.
Arasan ve
atölyesi
• Kültür Servisi — Mine
Arasan ve Atölyesi'nin
gravur sergisi yarın Tünel
Emlak Bankası Sanat
Galerisi'nde açılacak. Tülin
Aktar, Fatma Batukan,
Berran Kançal, Lale Naim
ve llkay Sunay'ın da
katıldığı sergi 31 ocağa dek
görülebilecek.
fc
Oyıınculuk ve
yönetmenlik9
• Kültür Servisi —
Amatör Tiyatrolan
Çevresi'nin düzenlediği
"Oyunculuk ve
Yönetmelik" konulu
söyleşiye yönetmen Işıl
Kasapoğlu katılacak.
Söyleşi 19 ocak saat
14.30'da Bilsak'ta yer
alacak. ATÇ'nin ikinci
etkinliği ise 20 ocakta
Pendik Atatürk
Kültürevi'nde gerçekleşecek.
Saat 13.30'da yine Işıl
Kasapoğlu oyunculuk ve
yönetmenlik üzerine
uygulanmalı bir çalışma
sunacak.
BUGÜN
• Uyar'ın okuma günü
Yazar Tomris Uyar, saat
16.00'da Atatürk
Kitaplığı'nda kitaplanndan
bölümler okuyacak ve
okurlarıyla söyleşecek.