Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHÜRİYET/3
Libya-Çad
anlaşmazlığı
• NDIAMENA (AA) —
Libya ve Çad'ın aralannda
azun zamandır çatışmalara
yol açan sınırdaki Auzu
bölgesinin egemenliğinin
kime ait olacağı konusuna
karar vermesi için La Haye
Uluslararası Adalet
Divanı'na başvurduklan
bildirildi. Diplomatik
kaynaklar, iki ülkenin,
Libya lideri Muammer
Kaddafı tarafından 1973'te
ilhak edilen Çad'ın
kuzeyindeki Auzu
bölgesinin egemenliği
konusunda divanın karar
vermesi konusuna
anlaşmaya vardıklarım
belirttiler.
İntifadanın
1000. günü
• KUDÜS (AA) — lsrail
işgali altındaki Arap
topraklannda bininci
gününe giren Filistin
ayaklanmasıyla ilgili olarak
Israil askerlerince
tutuklanan 9 binden fazla
Filistinlinin halen
cezaevlerinde olduğu
bildirildi. tsrail TV'sinin
haberine göre, "intifada"yla
ilgili faaliyetlerden ötürü
tutuklanan Filistinlilerden
başka, 1987 aralık ayında
patlak veren ayaklanmadan
önce tutuklanan yaklaşık 4
bin Filistinli de halen
cezaevlerinde tutuluyor.
RiyadVlan
yalanlama
• LEFKOŞA (AA) —
Suudi Arabistan, Irak
Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'i devirmek için
planlanan gizli bir
operasyona mali destek
sağlayacağı yolundaki
iddialan yalanladı. Suudi
Arabistan Haber Ajansı
SPA, üst düzeydeki bir
Suudi yetkilinin bu
yalanlamasının Newsweek
Dergisi'nin Amerikan
Istihbarat Örgütü CIA ve
diğer Batılı istihbarat
örgutlerinin Saddam'ı
devirmek için
düzenleyecekleri operasyona
para desteği sağlayacağı
yolundaki iddialara yanıt
olduğunu bildirdi.
Bin Bella
dönüyor
• CENEVRE (AA) — 9
yıldır sürgünde yaşayan
Cezayir'm eski lideri Bin '
Bella'nın, bu ay sonunda
ülkesine döneceği bildirildi.
I974'te bir darbe ile
yönetimden uzaklaştınlan
71 yaşındaki Bin Bella,
sürgün hayatımn çoğunu
Fransa ve Isviçre'de
geçirmişti.
2+4'te sonuç
taslağı hazır
• DOĞU BERLtN (AA)
— Demokratik
Almanya'nın başkenti Doğu
Belin'de sürdürülmekte olan
2 artı 4 uzmanlar
görüşmesinin son
oturumunda büyük
ilerlemeler kaydedildiği ve
sonuç bildirisinin taslağmın
hazır olduğu bildirildi.
Alman Haber Ajansı'nın,
otunıma katılan
uzmanlardan aldığı bilgiye
göre, sonuç bildirisi
üzerinde son rötuşlann
yapılması aşamasına
gelindi. Sonuç bildirisi ile,
iki Almanya'nın birleşmesi
sürecinin temelleri sonuca
bağlanacak.
Moğolistan'da
başkanlık
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler BirliğTnin Orta
Asya'daki sınır komşusu
Moğolistan'da önceki gün
ülke tarihinin vürütme
yetkilerine sahip ilk devlet
başkanının secilmesiyle
'başkanlık sistemi'ne
geçilmiş oldu.
Moğolistan'da geçen yıl
sonunda başlayan
demokratik kitle hareketleri
üzerine Moskova'nın da
onayıyla başlayan reform
hareketleri sonucunda,
Komünist Parti'nin iktidar
tekeline son verilerek çok
partili demokratik seçimler
yapdmıştı.
Kore'ler arası
flört
• SEUL (AA) — Kore
Yanmadası'nın ikiye
bölünmesinin üzerinden 40
yılı aşkın bir süre geçtikten
sonra, ilk kez, Kuzeyli
Başbakan Yon Wyong-Muk.
dün Güney'in başkenti
Seul'e geldi. Güney'e, sınır
kenti Panmunjom'dan
Limuzin arabayla geçen
Başbakan Yon'u, Birleşme
Bakanı Hong Sung-Çul
karşıladı. Yon, daha sonra,
Seul'e hareket etti. 6 kişilik
heyete başkanlık eden ve 50
Kuzey Koreli gazetecinin
refaket etti|i Yon,
meslektaşı Kang Young-
Hoon tarafından karşılandı.
KÖRFEZ KKİZİ...KORFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KR İZİ...KOKFEZ Klt
Irakpetrol üretimini durdurdu, tüpgaz artıkyok
Diplomatlarada karne
YASEMİN ÇONGAR
BAGDAT — Türkiye ve Suudi Arabis-
tan'dan geçen boru hatları tam 28 gündür
kapah olan Irak, petrol üretimini tümüyle
durdurdu. Ülkenin depolanmn tamamen
dolduğu ve mevcut stok denize dökulme-
diği sürece petrol kuyulannın yeniden açü-
masımn mümkün olamayacağı öğrenildi.
Kuyulann kapatılması, petrolün çıkanlma-
sı ile eşzamanlı olan tüpgaz üretimini de
felce uğrattı. Iraklıların evlerinde ve birçok
tesiste tek yakıt olarak kullanılan tüpga-
zın bulunmaması günlük yasama yiyecek
ükınûsındân sonra ikinci büyük darbeyi in-
direbilecek. Diğer bir gelişmede ise Irak-
taki tüm büyükelçüik ve konsolosluk per-
soneli bu haftadan itibaren yiyecek karne-
sine bağlanıyor.
öte yandan Musul yakırundaki baraj in-
şaatmda çalışan Türk işçilerden sadece 45'i
Irak'ta kalacak.
Başkent Bağdat'ta görev yapan bir Ba-
tılı büyükelçinin verdiği bilgiye göre, ülkede
birkaç haftadır başgösteren tüpgaz sıkın-
tısı aybaşından itibaren ciddi boyutlara
ulaştı. Kentin en merkezi bölgelerinde tüp-
gaz dükkânlan yönündeki kuyruklar ve
kuyruklardan eli boş dönen insanlar bü-
yükelçiyi doğrularken bu sıkmtının petrol
üretiminin durmasından kaynaklandığı öğ-
renildi.
Bağdat'taki Batılı yetkililerden edindiği-
miz bilgiye göre Irak'ın elinde biriken pet-
rol miktarı 150 milyon varile ulaştı. Irakh
yetkililer bu konudaki sorularımıa yanıt-
sız bırakırken gene Batılı kaynaklar ülke-
nin depolama kapasitesinin tümüyle kul-
lanıldığını bildiriyorlar. Aynı kaynaklara
Kuveyt'ten getirilen nakit paraydr. Kuveyt-
in işgalinden bu yana bu ülkenin hesapla-
nndaki paraya el koyan Irak yönetiminin,
kasalanna girmekte uzun süre güçlük çe-
kilen Kuveyt Merkez Bankası'ndaki nakit
mevcudunu da Bağdat'a getirtmeyi başar-
dığı belirtiliyor.
Batılı diplomatik kaynakların doğrula-
dığı haberlere göre 2.5-3 milyar dolar na-
kit para özel kamyonlara yüklenerek "19.
Türkiye ve Suudi Arabistan'dan geçen boru hatları 28 gündür
kapalı olan Irak, petrol üretimini tümüyle durdurdu.
Kuyuların kapatılması tüpgaz üretimini de felce uğrattı.
göre petrol kuyularının "aşın stok" nede-
niyle kapatılması tüpgaz üretiminin dur-
masına yol acarken rafınerilerdeki antma
etkinliği devam ediyor. Tüpgaz sıkıntısı şu
anda daha çok yemek pişirmede güçlük ya-
ratıyor. Ancak bu sıkmtının sürmesi du-
rumunda, özellikle kışm sert geçtiği kuzey
bölgelerinde büyük güçlük yaşanacak. Ni-
tekim Irak'ın resmi kaynakları da tüpga-
zın evlerde ısınma amacıyla kullanılan baş-
lıca yakıt olduğunu doğruluyorlar.
Bağdat'ta dün sokaktaki adamın konuş-
malarına kadar inen bir başka haber de
0den" başkent Bağdat'a getırildi. Ancak
Irak yönetimi henüz bu konuda resmi bir
açıklama yapmadı.
Diplomatlara karne
Irak'ta görev yapan yabancı dıplomat-
larla hâlâ bu ülkede kalan aile üyelerine bu
haftadan itibaren yiyecek karnesi dağıtıla-
cak. Aralannda Türkiye Büyukelçiligi'nin
de bulunduğu yabancı misyonlardan per-
sonel listelerini Dışişleri Bakanlığı'na gön-
dermeleri istendi. Bu listelere göre dağıtıl-
maya başlanan karneler aracılığıyla temel
gıda ve tüketim maddeleri alınacak. 4 ki-
şilik bir aile için ayda 8 kilo şeker ve 4 ki-
lo yağ kısıtlaması diplomatlara da uygu-
lanacak. Ancak diplomatik personel Bağ-
dat yakınlarındaki özel bir gümrüksüz raa-
ğazadan alışveriş etmeyi sürdürebilecek.
45 Türk işçisi kalıyor
Türk müteahhitlerinin Irak'taki inşaat-
lannda çalışan 900 işçiden büyük bölümü
Türkiye'ye donuş yolunda. Irak'tan aynl-
ma başvurusu yapan ilk 500 kişilik gruba
"olumlu yanıt verflmesi" sonunda geri ka-
lan işçiler de çalıştıkları şirketin izniyle
Türkiye'ye dönrae kararı verdiler. Bu ka-
rann söz konusu şirketin 400 işçisine "Iş
bağlantımızın kopmaması için Irak'ta
kalın" talimatmdan vazgeçmesi üzerine
abndığı öğrenildi. Kararda Irak makamla-
nnın Türk şirketlerine tanıdığı ayncalık da
etkili oldu. Bu ülkede iş yapan Batılı şir-
ketlerin aksine; ENKA, STFA, Güriş gibi
Türk şirketlerinin müteahhitlik bağlantı-
lan, işleri tümüyle durdursalar bile kop-
mayacak. Söz konusu şirketler istedikleri
zaman inşaatlarım sürdürebilecekler. Son
duruma göre Irak'tan Türkiye'ye dönüş
yapmayı düşünmeyen Türk işçisi sayısı 45.
Bu işçilerin kalış nedenı özel tercihlerle
açıklanıyor.
BAĞDAT
IRAKTA HALK ORDUSU — Çoğunluğunu ışçı, memur ve öğrencilerin oluşturduğn göniilhi asfcerler
savaşa hazırianıyor. Özellikle kadın askerlere silah kullanmamn ve çeşitli savaş tekniklerinin öğreüldiği
bn eğiüm, dev Saddam posterleriyle siislenmiş kamplarda gerçekleştiriliyor.
İşte insanoğlunun
hayatını değiştiren
üç önemli buluş:
Telefon.
Televizyon.
Telecard.
Telecard'la
Turkiyenm her yennde
2 4 s a a t
para çekilır,
para yatırılır.
^SoTsssio;'^! havaie y v •
'SZSSSSP aUşvenşyapıu
r
-
YAPINTKREDi
"hizmette sınır yoktur"
Türk gazeteciler
tartaklandıGazeteciler, Irak Enformasyon ve Kültür
Bakanlığı binasımn karşısındaki devlet
mağazası önünde yumurta almak için
kuyrukta bekleyenlerin fotoğrafım çekince
polis ve halktan bazı kişilerin saldırısına
uğradılar. Beş Türk gazetecisi polisin
gözaltına alma girişiminden bakanlık
binasına sığınarak kurtuldular.
BAGDAT (Cumhuriyet) —
Kuveyt'in işgalinden sonra Irak'a
girme olanağı bulan Türk gazeteci
grubu başkent Bağdat'ta resmi ve
sivil güvenlik görevlilerı tarafın-
dan tartaklandı.
Olay, gazetecilerin Irak Enfor-
masyon ve Kültür Bakanlığı bina-
sımn karşısındaki bir devlet ma-
ğazası önünde yumurta almak
li yakınında bulunması gibi etken-
lere dikkat çektiler. Irak'ta halen
yüksek yerlerden resmi binaların
yakınından fotoğraf çekmek ya-
saklanmış bulunuyor. Ancak so-
kakta, çarşı içinde, askeri kamp-
larda ve halkın bir arada olduğu
lokanta, kahvehane gibi yerlerde
foto muhabirlerinin calışması en-
gellenmiyor.
BUGUN
ALtStRMEN
gazası önunûe yumurta aimaK ^ •" •"•"•»•
için kuyruğa girenlerin fotoğrafım V r rj rr\f An A DTÇ'T'A \T
çekmeleri üzerine gerçekleşti. LjU UJJl /İK/İJDİOI/İİV
Şaşacak Ne Var?Dünkü Cumhuriyet'te yayımlanan Newsweek kaynaklı bir ya-
zı, ABD'nin Saddam'ı devirme planlanndan birini açıklıyordu. Do-
ğallıkla burada sözünü ettığimiz ABO, CIA ABD'si. Yazıda belir-
tildiğine göre CIA Suudi Arabistan'ın VVashington'daki Büyûkel-
çisi Prens Bandar Bin Sultan tarafından kendilerine iletilecek
olan tonları kullanarak gerçekleştıreceği operasyonda Saddam'ı
devirmek için Irak'ın kuzey bolgesindeki Kürtlerden yararlana-
cak ve onlara da yardımları Türkiye üzerinden iletmeye çalışa-
cakmış.
Haberle ilgili görüşleri sorulan Beyaz Saray yetkilileri ve söz-
cüleri susmayı yeğlerlerken Kongre üyeleri ise sadece olayla il-
gili 'bilgıleri olmadığım' söylemekle yetinmişlerdır.
Bu arada CIA operasyonu ile ilgili olan çevreler, planın tek ak-
sayan yanının Türklerin bu girişımler sonucu doğacak olan hu-
zursuzluktan çekinmeleri ve dağlık sınır bölgelerinden Irak Kürt-
lerine para ve malzeme gönderilmesine razı olmak istememe-
leri olduğunu söylüyorlar.
Doğrusu Türkiye'nin böyle bir operasyonda aracı olması ken-
disi açısından yalnızca intihar hareketi anlamını taşır. Bugün Tür-
kiye'ntn Gûneydoğusu'ndan Irak'a ıhraç edilecek olan huzursuz-
luk ve Kürt ayaklanması, yarın, faiziyle birlikte Irak kuzeyinden
Türkiye'ye ihraç edilir.
Bundan kimsenin şüphesi olmaya.
Bu yüzdendir ki Türkiye'yi böyle bir operasyonun içine sok-
maya, tek adamlığa doğru 146. maddenin yaptırımından bile kork-
madan yürüyenlerın dahi güçleri yetmeyecektır. Ancak bu olgu
CIA'nin kendi olanaklarıyla ve Güneydogu Bölgesi'nde bulunan,
ama Ankara'ya karşıt olanların katkısıyla bir girişimi denemeye-
ceği anlamını taşımaz. Görülüyor ki Nevvsvveek'in haberi Tür-
kiye'nin karşı koyması halinde bile CIA'nin girişimini hiç değilse
deneyecek olması açısından önemlidir.
Kaldı ki, haber bir gerçeği bir kez daha ciddiyetle vurgulama-
sı açısından da önem taşıyor. Gerçekten CIA Irak'ta Saddam Hü-
seyin'e karşı giriseceği herhangi bir harekâtta kaçınılmaz ola-
rak Kürtlere dayanmak zorundadır. Sözü edilen zorunluluk salt,
sözü edilen etnik grubun merkezi otoritenin goz açtırmayan bas-
kısına karşın yine de gücünü korumasından değil, aynı zaman-
da Irak'ta baskıcı Saddam yönetiminin, Kürtler dışında kolayca
harekete geçirilebilecek ayağa duran bir muhalefet odağı bırak-
mamış olmasından da kaynaklanıyor.
Öte yandan bir gerçeği acıklıkla görmemtz zorunludur
Ortadoğu'da tek etkili basına olan, hiç değilse gûnümüzün tek
süper gücü dummuna gelmiş olan ABD, bu bölgeye yeni bir dü-
zen vermek zorunda hissedecektir kendisini.
Bölgeye yabancı bir süper gucün yeni düzeni kurmaya çalı-
şırken dikkat edeceği en büyük öğe, kendi gücünden çok, dışa
bağlılığıyla ayakta durabilecek olan birimler yaratmak ve onları
etki altında tutmaktır.
Başlangıcında Irak topraklarının bir bölümünde kurulacak bir
Kürdistan, ekonomik yapısı ve komşularıyla ihtilafları dolayısıy-
la, büyük ölçüde dışa bağımlı olmak durumunda kalacaktır. İş-
te, ABD'nin arayıp da bulamayacağı bir fırsattırbu. Nıtekim geç-
mişte de ABD sürekli olarak Kürt hareketini desteklemiştir. Bir
zamanların anti-emperyalist kişisi olarak göstenlen Molla Mus-
tafa Barzahi'nin, daha sonra ABD'nin kullandığı bir lider oldu-
ğu açık seçik ortaya çıkmıştı.
Kısacası dıyeceğimiz odur ki ABD, ister Saddam'ı devirmek
için olsun isterse Saddam devrildikten sonra Ortadoğu'da da-
ha kolay denetleyebileceği yeni bir düzenlemeyi oluştururken ol-
sun, hep Kürt öğesine oynayacaktır.
Böyle bir oyunun ^alnız Irak sınırları içinde kalabileceğini dü-
şünmek için safın da ötesınde kör olmak ya da başka nedenler-
le körlüğü yeğlemiş buiunmak gerekmektedir.
gerçekleşt
Üniformalı görevlilerin, sivil po-
lislerin ve halktan bazı kişilerin
Hürriyet gazetesinden Eyüp Cos-
kun, Milliyet'ten Tunca Bengin,
Günaydın'dan T aşkın Şenel, Sa-
bah'tan Saraş Ay ve Cumhuri-
yet'ten Yascmin Çongar'a saldı-
rarak fotoğraf makinelerini al-
mak isteyince yaşanan itiş kakış-
ta birkaç gazeteci ağır yaralandı.
Görevlüer, bazı gazetecilerin
filmlerini aldılar ve makinelerini
tahrip ettiler.
Bakanlığa sıgındılar
Gazetecilerin bir polis otosuna
bindirilerek gözaltına alınmaları
girişimi ise muhabirlerin kaçarak
Enformasyon Bakanlığı'na gir-
tneleri üzerine sonuçsuz kaldı. Ba-
kanlık yetkililerinin belirttiğine
göre güvenlik görevlilerinin tutu-
munda kuyruklara ve ambargo
yanlısı propagandaya karşı "du-
yariı olunması" rol oynadı. Ba-
tılı gözlemciler ise söz konusu
devlet mağazasında alış veriş et-
menin bir ayncalık olması ve bu
mağazanın rehinelerin tutulduğu
ve resmi görevliler dışında kimse-
nin giremediği Melia Mansur Ote-
Savaşa psikolojik hazırhk
Irak'ın Kuveyt'ten sonra Suudi Arabistan'a karşı
giriseceği saldırının engellenmesini isteyen Suudiler,
ülkelerinin ABD güdümünde 'savunma ötesinde' amaç
taşıyan bir savaşa sürüklenmesinden endişe duyuyorlar.
SEMtH İDtZ
DAHRAN — BM Genel Sek-
reteri Perez de CueUar'ın Am-
man'dan eli boş dönmesinin ha-
yal kırıklığını yaşayan Suudi Ara-
bistan halkı olası savaşa psikolo-
jik olarak hazırianıyor.
Irak'ın Kuveyt'ten sonra Suudi
Arabistan'a karşı giriseceği bir sal-
dınnın engellenmesini isteyen Su-
udiler, ülkelerinin aslında bu te-
mel arzunun "çok ötesinde
baglanülara" girdiğini yavaş yavaş
kabullenmeye başladılar. Pazar
günü gerçekleşmesi beklenen
Bush-Gorbaçov zirvesini, bölge-
deki tansiyonun azaltnmasına yö-
nelik diplomatik girişimlerin bir
devamı olarak görmeyen Suudiler,
bu buluşmada daha çok "Irak'a
karşı düzenlenecek bir askeri ope-
rasyon üzerinde durulacagıtu" dü-
şünüyorlar.
Bu arada ABD dün Süveyş Ka-
nalı'ndan geçen ve askcr, ağır si-
lah ve teçhizat taşıyan dört amfi-
bik gemiyle Suudi Arabistan'da-
ki askeri mevcudiyetini güçlendir-
meye devam ediyor. Daha önce
gelen Amerikan birlikleri ise Ku-
veyt sınırı yakmlanndaki çöl mev-
zilerinde siper hazırhklarını her
türlü askeri operasyonu kapsaya-
cak şekilde tamamlamak uzereler.
Suudi Arabistan'ın doğusunda,
Kuveyt sınırına 350 km uzaklık-
taki Dahran kentinden çalışan 250
• kadar yabancı gazeteci arasında
yaygın olarak dolaşan bir söylen-
tiye göre ABD, gölgede 40-45 de-
recelik boğucu sıcaklann sona ere-
ceği sonbahara doğru Irak'a kar-
şı bir operasyon duzenleme hazır-
lığı içinde. Diplomaside beklen-
medik yeni bir kapının aralanma-
Genel SekreterKlibi'nin istifası
Arap Birliği'nde çözülme
Çadli Klibi'nin Arap Birliği Genel Sekreterliği'nden
istifa etmesinin birliğin içinde yapısal boşlulclar
yaratacağı ve uzlaşmazlıklann içinden çıkılmaz hale
gelebileceği belirtiliyor.
Dış Haberler Servisi — Körfez
krizinin Arap Birliği'nde var olan
bölünmeyi iyiden iyiye açığa çı-
karması, birlikten kopma getirdi.
Genel Sekreter ÇadB Klibi'nin ön-
ceki akşam istifa etmesinin, bir-
liğin içinde yapısal boşlulclar ya-
ratacağı ve uzlaşmazlıklann için-
den çıkılmaz hale gelebileceği öne
süriiluyor. Klibi'nin istifasıyla bo-
şalan genel sekreterlik görevini,
geçici olarak birlik Genel Sekre-
ter Yardımcısı Esad El-Esad yü-
rutecek. Tunus radyosu, Lubnan-
lı El-Esad'ın, bu görevi, yeni ge-
nel sekreter seçilene kadar vekâ-
leten yüruteceğini duyurdu.
askeri güce kaülmaya teşvik etme-
mekle suçlamışlardır.
Kahire'de yapılan son Arap zir-
vesini boykot eden Irak ise Klibi1
nın istifasırun hakb nedenlere da-
yandığını savunuyor. Irak resmi
haber ajansı INA, istifa kararını
duyurduğu haberde, Klibi'nin,
'son Arap Zirvesi'nde, Mısır yö-
netiminin takındığı ahlak dışı ve
birliğin zayıfıamasına neden ola-
cak tavır' nedeniyle istifa ettiğini
bildirdi.
PORTRE / ÇADLİ KIİBİ
21 yıllık yönetici
Dış Haberler
Servisi — Çadli
Klibi, Mısır'm
Arap Birliği'-
nden aynlması
nedeniyle, birli-
ğin merkezinin
Çadli Klibi'nin, önceki akşam Tunus'a taşm-
Tunus'taki Arap Birliği yönetimi masının üzerine,
tarafından duyurulan istifasmın
nedeni hakkmda bir açıklama ya-
pılmazken diplomatik çevreler,
Klibi'nin istifasının, Kahire'de
düzenlenen son Arap Birliği top-
lantısında kendisine yöneltilen
sert eleştirilerde kaynaklandığmı
belirtiyorlar. 1980-1988 yılları
arasındaki Iran-Irak savaşı sıra-
smda Irak'tan yana tavır aldığı bi-
linen Klibi, son Arap Birliği top-
lantısında, Bağdat'a karşı etkin
yaptırım kararlan almmasında
önayak olmadığı gerekçesiyle Su-
udi Arabistan ve Suriye tarafın-
dan sert eleştirilere hedef olmuş-
tu. Toplantıya katüan Suudi Ara-
bistan ve Suriye Dışişleri Bakan-
ları, Klibi'yi, birliğe üye ülkeleri,
Suudi Arabistan'daki çokuluslu
1979 yüında
birliğin genel sekreterliğine geldi.
Klibi bu göreve getirildiğinde, bir-
liğin dördüncü, ancak Mısırlı ol-
mayan ilk yöneticisiydi. lsrail ile
barış anlaşması imzaladığı için
birliğin diğer üyeleriyle anlaşmaz-
lığa duşerek aynlmış olan Mısır'ın
Saddam Hüseyin'in özel çabala-
rıyla geçen yıl birliğe dönmesinin
ardından, Arap Birliği merkezinin
yeniden Kahire'ye laşınması ka-
rarlaştınldı. Merkezin Kahire'ye
taşınmasıyla, büyük bir olasılık-
la genel sekreterlik görevi sona
erecek olan Klibi, birliğin içinde-
ki görüş ayrılıklan ve kendisine
yöneltilen eleştiriler nedeniyle bu
görevden kendisi ayrıldı.
6 Eylül 1924 tarihinde Tunus'-
ta doğan Klibi, Sorbonne Univer-
sitesi'nin Arap Edebiyatı Bölü-
mü'nden 1950yıhnda mezun ola-
rak Tunus'a döndü. Bir süre öğ-
retmenlikle yaşamını kazanan Kli-
bi, Habib Burgiba döneminde si-
yasal yaşama girdi. Tunus Rad-
yo ve Televizyonu'nun müdürlü-
ğünü yapan Klibi, bir süre sonra
Devlet Başkanı Burgiba'nın özel
hizmetinde çalışmaya başhyordu.
Bir süre ülkenin kuzeyindeki Car-
tagena kentinin valiliğini de yapan
Klibi, siyasal yaşamını hep hüku-
met kanadında sürdürdü. Enfor-
masyon ve Kültür Bakanlığı gö-
revini sürdürmekteyken Arap Bir-
liği Genel Sekreterliği'ne seçilen
Klibi, bu görevi sürdürdüp 10 yı-
lı aşkın süre boyunca Arap-lsrail
çekişmesi ve tran-Irak savaşıyla
uğraşmak zorunda kaldı. Gri saç-
lan ve gözlükleriyle bir akademis-
yen görüntüsune sahip olan Kli-
bi'nin yakın çevresi, eski genel
sekreterin tek tutkusunun kitap-
lar olduğunu ve cesur adımlar at-
mak yerine her zaman dikkatli
davranmayı tercih ettiğini söylü-
yorlar.
mast durumunda, böyle bir ope-
rasyonun önümüzdeki 10 hafta
içinde gerçekleşebileceği yolunda-
ki söylentiler artarken bu beklen-
üye yönelik gelişmeler gözleniyor.
Amerika'mn önde gelen yayın
kurumlarından "NBC'nin Suudi
Arabistan'daki televizyon kamera-
1
manları için dün, kimyasal silah-
lara karşı gaz maskeleri ve koru-
yucu giysiler göndermesi bu il-
ginçliklerden sadece biri. Gizli tu-
tulmaya çalışılan bu gelişme, ola-
sı bir sıcak çatışmamn ABD hal-
kı açısından bir "televizyon
savaşı" olacağmı bilen diğer ulke-
lerin basın ve yayın mensuplannı,
"Amerikalı askeri yetkililer
NBC'ye, başkalanndan sakladık-
lan birşey mi sızdırdılar" sorusu-
nu yöneltti.
Suudi Arabistan'ın psikolojik
olarak savaş hazırlığı içinde bu-
lunmasının en açık belirtisini ise
devlet kontrolündeki televizyon-
dan izlemek mümkün. Son gün-
lerde ülkenin askeri gücünü ve
")urt sevgisiai" işleyen program-
ların yanı sıra orduya yazılan
gençlerle yapılan röportajlann ve-
rildiği programlarda da bir artış
gözleniyor.
Bu yayınlarda ana teraa olarak
"yart savunması" üzerinde durul-
masına karşın, sokaktaki Suudi
vatandaşının, ülkenin ABD güdü-
münde, "savunma 6lesiod«" amaç
taşı>an bir savaşa sürükleneceğin-
den duyduğu endişe de artıyor.
Esas olarak Suudi Arabistan'a
karşı bir saldınnın engellenmesi-
ni isteyen halk, Suudi Arabistan1
dan Kuveyt'teki Irak güçlerine
karşı bir saldınya hiç de sıcak
bakmıyor. Ancak ülkenin Irak'a
karşı savunulmasmda ABD'nin
kilit rol oynadığının bilincinde de
olan Suudiler, bu nedenle tam bir
ikilem içinde bulunuyorlar. Kısa-
cası, ABD'nin "kaçıııılmaz bir sa-
vaş rotasında" olduğu ve isteme-
se bile Suudi Arabistan'ın da bu
yonde sürüklendiği arak yavaş ya-
vaş kabul edilmeye başlandı.
BM Genel Sekreteri Perez de
CueUar'ın Irak Dışişleri Bakanı
Tarık Aziz ile Amman'da yürilt-
tüğü görüşmelerin sonuçsuz kal-
masından duyulan hayal kırıklığı
da zaten bu ikilemin yol açtığı en-
dişelerden kaynaklanıyor.
Başkan Bush ile Sovyet lideri
Gorbaçov arasında hafta sonun-
da yapılacağı bildirilen zirve ko-
nusunda Suudiler arasında yaptı-
ğımız nabız yoklamalan, bu buluş-
maya bölgedeki tansiyonu azalt-
maya yönelik diplomasinin bir de-
vamı olarak bakılmadığını göste-
riyor. Süper güçlerin bu görüşme-
de daha çok, Irak'a karşı bir
askeri operasyonun nasıl olacağı
ve bunun genel çerçevesinin ne
olacağı sorulan üzerinde yanıt
aravacaklanna inanıhyor. Bu bek-
lenti nedeniyle zirveye savaş ola-
sılığım azaltan bir buluşma olarak
değil, aksine bu olasılığı arttıra-
bilecek bir buluşma olarak bakı-
lıyor.