22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHÜRİYET/3 Libya-Çad anlaşmazlığı • NDIAMENA (AA) — Libya ve Çad'ın aralannda azun zamandır çatışmalara yol açan sınırdaki Auzu bölgesinin egemenliğinin kime ait olacağı konusuna karar vermesi için La Haye Uluslararası Adalet Divanı'na başvurduklan bildirildi. Diplomatik kaynaklar, iki ülkenin, Libya lideri Muammer Kaddafı tarafından 1973'te ilhak edilen Çad'ın kuzeyindeki Auzu bölgesinin egemenliği konusunda divanın karar vermesi konusuna anlaşmaya vardıklarım belirttiler. İntifadanın 1000. günü • KUDÜS (AA) — lsrail işgali altındaki Arap topraklannda bininci gününe giren Filistin ayaklanmasıyla ilgili olarak Israil askerlerince tutuklanan 9 binden fazla Filistinlinin halen cezaevlerinde olduğu bildirildi. tsrail TV'sinin haberine göre, "intifada"yla ilgili faaliyetlerden ötürü tutuklanan Filistinlilerden başka, 1987 aralık ayında patlak veren ayaklanmadan önce tutuklanan yaklaşık 4 bin Filistinli de halen cezaevlerinde tutuluyor. RiyadVlan yalanlama • LEFKOŞA (AA) — Suudi Arabistan, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i devirmek için planlanan gizli bir operasyona mali destek sağlayacağı yolundaki iddialan yalanladı. Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA, üst düzeydeki bir Suudi yetkilinin bu yalanlamasının Newsweek Dergisi'nin Amerikan Istihbarat Örgütü CIA ve diğer Batılı istihbarat örgutlerinin Saddam'ı devirmek için düzenleyecekleri operasyona para desteği sağlayacağı yolundaki iddialara yanıt olduğunu bildirdi. Bin Bella dönüyor • CENEVRE (AA) — 9 yıldır sürgünde yaşayan Cezayir'm eski lideri Bin ' Bella'nın, bu ay sonunda ülkesine döneceği bildirildi. I974'te bir darbe ile yönetimden uzaklaştınlan 71 yaşındaki Bin Bella, sürgün hayatımn çoğunu Fransa ve Isviçre'de geçirmişti. 2+4'te sonuç taslağı hazır • DOĞU BERLtN (AA) — Demokratik Almanya'nın başkenti Doğu Belin'de sürdürülmekte olan 2 artı 4 uzmanlar görüşmesinin son oturumunda büyük ilerlemeler kaydedildiği ve sonuç bildirisinin taslağmın hazır olduğu bildirildi. Alman Haber Ajansı'nın, otunıma katılan uzmanlardan aldığı bilgiye göre, sonuç bildirisi üzerinde son rötuşlann yapılması aşamasına gelindi. Sonuç bildirisi ile, iki Almanya'nın birleşmesi sürecinin temelleri sonuca bağlanacak. Moğolistan'da başkanlık • MOSKOVA (AA) — Sovyetler BirliğTnin Orta Asya'daki sınır komşusu Moğolistan'da önceki gün ülke tarihinin vürütme yetkilerine sahip ilk devlet başkanının secilmesiyle 'başkanlık sistemi'ne geçilmiş oldu. Moğolistan'da geçen yıl sonunda başlayan demokratik kitle hareketleri üzerine Moskova'nın da onayıyla başlayan reform hareketleri sonucunda, Komünist Parti'nin iktidar tekeline son verilerek çok partili demokratik seçimler yapdmıştı. Kore'ler arası flört • SEUL (AA) — Kore Yanmadası'nın ikiye bölünmesinin üzerinden 40 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra, ilk kez, Kuzeyli Başbakan Yon Wyong-Muk. dün Güney'in başkenti Seul'e geldi. Güney'e, sınır kenti Panmunjom'dan Limuzin arabayla geçen Başbakan Yon'u, Birleşme Bakanı Hong Sung-Çul karşıladı. Yon, daha sonra, Seul'e hareket etti. 6 kişilik heyete başkanlık eden ve 50 Kuzey Koreli gazetecinin refaket etti|i Yon, meslektaşı Kang Young- Hoon tarafından karşılandı. KÖRFEZ KKİZİ...KORFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KR İZİ...KOKFEZ Klt Irakpetrol üretimini durdurdu, tüpgaz artıkyok Diplomatlarada karne YASEMİN ÇONGAR BAGDAT — Türkiye ve Suudi Arabis- tan'dan geçen boru hatları tam 28 gündür kapah olan Irak, petrol üretimini tümüyle durdurdu. Ülkenin depolanmn tamamen dolduğu ve mevcut stok denize dökulme- diği sürece petrol kuyulannın yeniden açü- masımn mümkün olamayacağı öğrenildi. Kuyulann kapatılması, petrolün çıkanlma- sı ile eşzamanlı olan tüpgaz üretimini de felce uğrattı. Iraklıların evlerinde ve birçok tesiste tek yakıt olarak kullanılan tüpga- zın bulunmaması günlük yasama yiyecek ükınûsındân sonra ikinci büyük darbeyi in- direbilecek. Diğer bir gelişmede ise Irak- taki tüm büyükelçüik ve konsolosluk per- soneli bu haftadan itibaren yiyecek karne- sine bağlanıyor. öte yandan Musul yakırundaki baraj in- şaatmda çalışan Türk işçilerden sadece 45'i Irak'ta kalacak. Başkent Bağdat'ta görev yapan bir Ba- tılı büyükelçinin verdiği bilgiye göre, ülkede birkaç haftadır başgösteren tüpgaz sıkın- tısı aybaşından itibaren ciddi boyutlara ulaştı. Kentin en merkezi bölgelerinde tüp- gaz dükkânlan yönündeki kuyruklar ve kuyruklardan eli boş dönen insanlar bü- yükelçiyi doğrularken bu sıkmtının petrol üretiminin durmasından kaynaklandığı öğ- renildi. Bağdat'taki Batılı yetkililerden edindiği- miz bilgiye göre Irak'ın elinde biriken pet- rol miktarı 150 milyon varile ulaştı. Irakh yetkililer bu konudaki sorularımıa yanıt- sız bırakırken gene Batılı kaynaklar ülke- nin depolama kapasitesinin tümüyle kul- lanıldığını bildiriyorlar. Aynı kaynaklara Kuveyt'ten getirilen nakit paraydr. Kuveyt- in işgalinden bu yana bu ülkenin hesapla- nndaki paraya el koyan Irak yönetiminin, kasalanna girmekte uzun süre güçlük çe- kilen Kuveyt Merkez Bankası'ndaki nakit mevcudunu da Bağdat'a getirtmeyi başar- dığı belirtiliyor. Batılı diplomatik kaynakların doğrula- dığı haberlere göre 2.5-3 milyar dolar na- kit para özel kamyonlara yüklenerek "19. Türkiye ve Suudi Arabistan'dan geçen boru hatları 28 gündür kapalı olan Irak, petrol üretimini tümüyle durdurdu. Kuyuların kapatılması tüpgaz üretimini de felce uğrattı. göre petrol kuyularının "aşın stok" nede- niyle kapatılması tüpgaz üretiminin dur- masına yol acarken rafınerilerdeki antma etkinliği devam ediyor. Tüpgaz sıkıntısı şu anda daha çok yemek pişirmede güçlük ya- ratıyor. Ancak bu sıkmtının sürmesi du- rumunda, özellikle kışm sert geçtiği kuzey bölgelerinde büyük güçlük yaşanacak. Ni- tekim Irak'ın resmi kaynakları da tüpga- zın evlerde ısınma amacıyla kullanılan baş- lıca yakıt olduğunu doğruluyorlar. Bağdat'ta dün sokaktaki adamın konuş- malarına kadar inen bir başka haber de 0den" başkent Bağdat'a getırildi. Ancak Irak yönetimi henüz bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Diplomatlara karne Irak'ta görev yapan yabancı dıplomat- larla hâlâ bu ülkede kalan aile üyelerine bu haftadan itibaren yiyecek karnesi dağıtıla- cak. Aralannda Türkiye Büyukelçiligi'nin de bulunduğu yabancı misyonlardan per- sonel listelerini Dışişleri Bakanlığı'na gön- dermeleri istendi. Bu listelere göre dağıtıl- maya başlanan karneler aracılığıyla temel gıda ve tüketim maddeleri alınacak. 4 ki- şilik bir aile için ayda 8 kilo şeker ve 4 ki- lo yağ kısıtlaması diplomatlara da uygu- lanacak. Ancak diplomatik personel Bağ- dat yakınlarındaki özel bir gümrüksüz raa- ğazadan alışveriş etmeyi sürdürebilecek. 45 Türk işçisi kalıyor Türk müteahhitlerinin Irak'taki inşaat- lannda çalışan 900 işçiden büyük bölümü Türkiye'ye donuş yolunda. Irak'tan aynl- ma başvurusu yapan ilk 500 kişilik gruba "olumlu yanıt verflmesi" sonunda geri ka- lan işçiler de çalıştıkları şirketin izniyle Türkiye'ye dönrae kararı verdiler. Bu ka- rann söz konusu şirketin 400 işçisine "Iş bağlantımızın kopmaması için Irak'ta kalın" talimatmdan vazgeçmesi üzerine abndığı öğrenildi. Kararda Irak makamla- nnın Türk şirketlerine tanıdığı ayncalık da etkili oldu. Bu ülkede iş yapan Batılı şir- ketlerin aksine; ENKA, STFA, Güriş gibi Türk şirketlerinin müteahhitlik bağlantı- lan, işleri tümüyle durdursalar bile kop- mayacak. Söz konusu şirketler istedikleri zaman inşaatlarım sürdürebilecekler. Son duruma göre Irak'tan Türkiye'ye dönüş yapmayı düşünmeyen Türk işçisi sayısı 45. Bu işçilerin kalış nedenı özel tercihlerle açıklanıyor. BAĞDAT IRAKTA HALK ORDUSU — Çoğunluğunu ışçı, memur ve öğrencilerin oluşturduğn göniilhi asfcerler savaşa hazırianıyor. Özellikle kadın askerlere silah kullanmamn ve çeşitli savaş tekniklerinin öğreüldiği bn eğiüm, dev Saddam posterleriyle siislenmiş kamplarda gerçekleştiriliyor. İşte insanoğlunun hayatını değiştiren üç önemli buluş: Telefon. Televizyon. Telecard. Telecard'la Turkiyenm her yennde 2 4 s a a t para çekilır, para yatırılır. ^SoTsssio;'^! havaie y v • 'SZSSSSP aUşvenşyapıu r - YAPINTKREDi "hizmette sınır yoktur" Türk gazeteciler tartaklandıGazeteciler, Irak Enformasyon ve Kültür Bakanlığı binasımn karşısındaki devlet mağazası önünde yumurta almak için kuyrukta bekleyenlerin fotoğrafım çekince polis ve halktan bazı kişilerin saldırısına uğradılar. Beş Türk gazetecisi polisin gözaltına alma girişiminden bakanlık binasına sığınarak kurtuldular. BAGDAT (Cumhuriyet) — Kuveyt'in işgalinden sonra Irak'a girme olanağı bulan Türk gazeteci grubu başkent Bağdat'ta resmi ve sivil güvenlik görevlilerı tarafın- dan tartaklandı. Olay, gazetecilerin Irak Enfor- masyon ve Kültür Bakanlığı bina- sımn karşısındaki bir devlet ma- ğazası önünde yumurta almak li yakınında bulunması gibi etken- lere dikkat çektiler. Irak'ta halen yüksek yerlerden resmi binaların yakınından fotoğraf çekmek ya- saklanmış bulunuyor. Ancak so- kakta, çarşı içinde, askeri kamp- larda ve halkın bir arada olduğu lokanta, kahvehane gibi yerlerde foto muhabirlerinin calışması en- gellenmiyor. BUGUN ALtStRMEN gazası önunûe yumurta aimaK ^ •" •"•"•»• için kuyruğa girenlerin fotoğrafım V r rj rr\f An A DTÇ'T'A \T çekmeleri üzerine gerçekleşti. LjU UJJl /İK/İJDİOI/İİV Şaşacak Ne Var?Dünkü Cumhuriyet'te yayımlanan Newsweek kaynaklı bir ya- zı, ABD'nin Saddam'ı devirme planlanndan birini açıklıyordu. Do- ğallıkla burada sözünü ettığimiz ABO, CIA ABD'si. Yazıda belir- tildiğine göre CIA Suudi Arabistan'ın VVashington'daki Büyûkel- çisi Prens Bandar Bin Sultan tarafından kendilerine iletilecek olan tonları kullanarak gerçekleştıreceği operasyonda Saddam'ı devirmek için Irak'ın kuzey bolgesindeki Kürtlerden yararlana- cak ve onlara da yardımları Türkiye üzerinden iletmeye çalışa- cakmış. Haberle ilgili görüşleri sorulan Beyaz Saray yetkilileri ve söz- cüleri susmayı yeğlerlerken Kongre üyeleri ise sadece olayla il- gili 'bilgıleri olmadığım' söylemekle yetinmişlerdır. Bu arada CIA operasyonu ile ilgili olan çevreler, planın tek ak- sayan yanının Türklerin bu girişımler sonucu doğacak olan hu- zursuzluktan çekinmeleri ve dağlık sınır bölgelerinden Irak Kürt- lerine para ve malzeme gönderilmesine razı olmak istememe- leri olduğunu söylüyorlar. Doğrusu Türkiye'nin böyle bir operasyonda aracı olması ken- disi açısından yalnızca intihar hareketi anlamını taşır. Bugün Tür- kiye'ntn Gûneydoğusu'ndan Irak'a ıhraç edilecek olan huzursuz- luk ve Kürt ayaklanması, yarın, faiziyle birlikte Irak kuzeyinden Türkiye'ye ihraç edilir. Bundan kimsenin şüphesi olmaya. Bu yüzdendir ki Türkiye'yi böyle bir operasyonun içine sok- maya, tek adamlığa doğru 146. maddenin yaptırımından bile kork- madan yürüyenlerın dahi güçleri yetmeyecektır. Ancak bu olgu CIA'nin kendi olanaklarıyla ve Güneydogu Bölgesi'nde bulunan, ama Ankara'ya karşıt olanların katkısıyla bir girişimi denemeye- ceği anlamını taşımaz. Görülüyor ki Nevvsvveek'in haberi Tür- kiye'nin karşı koyması halinde bile CIA'nin girişimini hiç değilse deneyecek olması açısından önemlidir. Kaldı ki, haber bir gerçeği bir kez daha ciddiyetle vurgulama- sı açısından da önem taşıyor. Gerçekten CIA Irak'ta Saddam Hü- seyin'e karşı giriseceği herhangi bir harekâtta kaçınılmaz ola- rak Kürtlere dayanmak zorundadır. Sözü edilen zorunluluk salt, sözü edilen etnik grubun merkezi otoritenin goz açtırmayan bas- kısına karşın yine de gücünü korumasından değil, aynı zaman- da Irak'ta baskıcı Saddam yönetiminin, Kürtler dışında kolayca harekete geçirilebilecek ayağa duran bir muhalefet odağı bırak- mamış olmasından da kaynaklanıyor. Öte yandan bir gerçeği acıklıkla görmemtz zorunludur Ortadoğu'da tek etkili basına olan, hiç değilse gûnümüzün tek süper gücü dummuna gelmiş olan ABD, bu bölgeye yeni bir dü- zen vermek zorunda hissedecektir kendisini. Bölgeye yabancı bir süper gucün yeni düzeni kurmaya çalı- şırken dikkat edeceği en büyük öğe, kendi gücünden çok, dışa bağlılığıyla ayakta durabilecek olan birimler yaratmak ve onları etki altında tutmaktır. Başlangıcında Irak topraklarının bir bölümünde kurulacak bir Kürdistan, ekonomik yapısı ve komşularıyla ihtilafları dolayısıy- la, büyük ölçüde dışa bağımlı olmak durumunda kalacaktır. İş- te, ABD'nin arayıp da bulamayacağı bir fırsattırbu. Nıtekim geç- mişte de ABD sürekli olarak Kürt hareketini desteklemiştir. Bir zamanların anti-emperyalist kişisi olarak göstenlen Molla Mus- tafa Barzahi'nin, daha sonra ABD'nin kullandığı bir lider oldu- ğu açık seçik ortaya çıkmıştı. Kısacası dıyeceğimiz odur ki ABD, ister Saddam'ı devirmek için olsun isterse Saddam devrildikten sonra Ortadoğu'da da- ha kolay denetleyebileceği yeni bir düzenlemeyi oluştururken ol- sun, hep Kürt öğesine oynayacaktır. Böyle bir oyunun ^alnız Irak sınırları içinde kalabileceğini dü- şünmek için safın da ötesınde kör olmak ya da başka nedenler- le körlüğü yeğlemiş buiunmak gerekmektedir. gerçekleşt Üniformalı görevlilerin, sivil po- lislerin ve halktan bazı kişilerin Hürriyet gazetesinden Eyüp Cos- kun, Milliyet'ten Tunca Bengin, Günaydın'dan T aşkın Şenel, Sa- bah'tan Saraş Ay ve Cumhuri- yet'ten Yascmin Çongar'a saldı- rarak fotoğraf makinelerini al- mak isteyince yaşanan itiş kakış- ta birkaç gazeteci ağır yaralandı. Görevlüer, bazı gazetecilerin filmlerini aldılar ve makinelerini tahrip ettiler. Bakanlığa sıgındılar Gazetecilerin bir polis otosuna bindirilerek gözaltına alınmaları girişimi ise muhabirlerin kaçarak Enformasyon Bakanlığı'na gir- tneleri üzerine sonuçsuz kaldı. Ba- kanlık yetkililerinin belirttiğine göre güvenlik görevlilerinin tutu- munda kuyruklara ve ambargo yanlısı propagandaya karşı "du- yariı olunması" rol oynadı. Ba- tılı gözlemciler ise söz konusu devlet mağazasında alış veriş et- menin bir ayncalık olması ve bu mağazanın rehinelerin tutulduğu ve resmi görevliler dışında kimse- nin giremediği Melia Mansur Ote- Savaşa psikolojik hazırhk Irak'ın Kuveyt'ten sonra Suudi Arabistan'a karşı giriseceği saldırının engellenmesini isteyen Suudiler, ülkelerinin ABD güdümünde 'savunma ötesinde' amaç taşıyan bir savaşa sürüklenmesinden endişe duyuyorlar. SEMtH İDtZ DAHRAN — BM Genel Sek- reteri Perez de CueUar'ın Am- man'dan eli boş dönmesinin ha- yal kırıklığını yaşayan Suudi Ara- bistan halkı olası savaşa psikolo- jik olarak hazırianıyor. Irak'ın Kuveyt'ten sonra Suudi Arabistan'a karşı giriseceği bir sal- dınnın engellenmesini isteyen Su- udiler, ülkelerinin aslında bu te- mel arzunun "çok ötesinde baglanülara" girdiğini yavaş yavaş kabullenmeye başladılar. Pazar günü gerçekleşmesi beklenen Bush-Gorbaçov zirvesini, bölge- deki tansiyonun azaltnmasına yö- nelik diplomatik girişimlerin bir devamı olarak görmeyen Suudiler, bu buluşmada daha çok "Irak'a karşı düzenlenecek bir askeri ope- rasyon üzerinde durulacagıtu" dü- şünüyorlar. Bu arada ABD dün Süveyş Ka- nalı'ndan geçen ve askcr, ağır si- lah ve teçhizat taşıyan dört amfi- bik gemiyle Suudi Arabistan'da- ki askeri mevcudiyetini güçlendir- meye devam ediyor. Daha önce gelen Amerikan birlikleri ise Ku- veyt sınırı yakmlanndaki çöl mev- zilerinde siper hazırhklarını her türlü askeri operasyonu kapsaya- cak şekilde tamamlamak uzereler. Suudi Arabistan'ın doğusunda, Kuveyt sınırına 350 km uzaklık- taki Dahran kentinden çalışan 250 • kadar yabancı gazeteci arasında yaygın olarak dolaşan bir söylen- tiye göre ABD, gölgede 40-45 de- recelik boğucu sıcaklann sona ere- ceği sonbahara doğru Irak'a kar- şı bir operasyon duzenleme hazır- lığı içinde. Diplomaside beklen- medik yeni bir kapının aralanma- Genel SekreterKlibi'nin istifası Arap Birliği'nde çözülme Çadli Klibi'nin Arap Birliği Genel Sekreterliği'nden istifa etmesinin birliğin içinde yapısal boşlulclar yaratacağı ve uzlaşmazlıklann içinden çıkılmaz hale gelebileceği belirtiliyor. Dış Haberler Servisi — Körfez krizinin Arap Birliği'nde var olan bölünmeyi iyiden iyiye açığa çı- karması, birlikten kopma getirdi. Genel Sekreter ÇadB Klibi'nin ön- ceki akşam istifa etmesinin, bir- liğin içinde yapısal boşlulclar ya- ratacağı ve uzlaşmazlıklann için- den çıkılmaz hale gelebileceği öne süriiluyor. Klibi'nin istifasıyla bo- şalan genel sekreterlik görevini, geçici olarak birlik Genel Sekre- ter Yardımcısı Esad El-Esad yü- rutecek. Tunus radyosu, Lubnan- lı El-Esad'ın, bu görevi, yeni ge- nel sekreter seçilene kadar vekâ- leten yüruteceğini duyurdu. askeri güce kaülmaya teşvik etme- mekle suçlamışlardır. Kahire'de yapılan son Arap zir- vesini boykot eden Irak ise Klibi1 nın istifasırun hakb nedenlere da- yandığını savunuyor. Irak resmi haber ajansı INA, istifa kararını duyurduğu haberde, Klibi'nin, 'son Arap Zirvesi'nde, Mısır yö- netiminin takındığı ahlak dışı ve birliğin zayıfıamasına neden ola- cak tavır' nedeniyle istifa ettiğini bildirdi. PORTRE / ÇADLİ KIİBİ 21 yıllık yönetici Dış Haberler Servisi — Çadli Klibi, Mısır'm Arap Birliği'- nden aynlması nedeniyle, birli- ğin merkezinin Çadli Klibi'nin, önceki akşam Tunus'a taşm- Tunus'taki Arap Birliği yönetimi masının üzerine, tarafından duyurulan istifasmın nedeni hakkmda bir açıklama ya- pılmazken diplomatik çevreler, Klibi'nin istifasının, Kahire'de düzenlenen son Arap Birliği top- lantısında kendisine yöneltilen sert eleştirilerde kaynaklandığmı belirtiyorlar. 1980-1988 yılları arasındaki Iran-Irak savaşı sıra- smda Irak'tan yana tavır aldığı bi- linen Klibi, son Arap Birliği top- lantısında, Bağdat'a karşı etkin yaptırım kararlan almmasında önayak olmadığı gerekçesiyle Su- udi Arabistan ve Suriye tarafın- dan sert eleştirilere hedef olmuş- tu. Toplantıya katüan Suudi Ara- bistan ve Suriye Dışişleri Bakan- ları, Klibi'yi, birliğe üye ülkeleri, Suudi Arabistan'daki çokuluslu 1979 yüında birliğin genel sekreterliğine geldi. Klibi bu göreve getirildiğinde, bir- liğin dördüncü, ancak Mısırlı ol- mayan ilk yöneticisiydi. lsrail ile barış anlaşması imzaladığı için birliğin diğer üyeleriyle anlaşmaz- lığa duşerek aynlmış olan Mısır'ın Saddam Hüseyin'in özel çabala- rıyla geçen yıl birliğe dönmesinin ardından, Arap Birliği merkezinin yeniden Kahire'ye laşınması ka- rarlaştınldı. Merkezin Kahire'ye taşınmasıyla, büyük bir olasılık- la genel sekreterlik görevi sona erecek olan Klibi, birliğin içinde- ki görüş ayrılıklan ve kendisine yöneltilen eleştiriler nedeniyle bu görevden kendisi ayrıldı. 6 Eylül 1924 tarihinde Tunus'- ta doğan Klibi, Sorbonne Univer- sitesi'nin Arap Edebiyatı Bölü- mü'nden 1950yıhnda mezun ola- rak Tunus'a döndü. Bir süre öğ- retmenlikle yaşamını kazanan Kli- bi, Habib Burgiba döneminde si- yasal yaşama girdi. Tunus Rad- yo ve Televizyonu'nun müdürlü- ğünü yapan Klibi, bir süre sonra Devlet Başkanı Burgiba'nın özel hizmetinde çalışmaya başhyordu. Bir süre ülkenin kuzeyindeki Car- tagena kentinin valiliğini de yapan Klibi, siyasal yaşamını hep hüku- met kanadında sürdürdü. Enfor- masyon ve Kültür Bakanlığı gö- revini sürdürmekteyken Arap Bir- liği Genel Sekreterliği'ne seçilen Klibi, bu görevi sürdürdüp 10 yı- lı aşkın süre boyunca Arap-lsrail çekişmesi ve tran-Irak savaşıyla uğraşmak zorunda kaldı. Gri saç- lan ve gözlükleriyle bir akademis- yen görüntüsune sahip olan Kli- bi'nin yakın çevresi, eski genel sekreterin tek tutkusunun kitap- lar olduğunu ve cesur adımlar at- mak yerine her zaman dikkatli davranmayı tercih ettiğini söylü- yorlar. mast durumunda, böyle bir ope- rasyonun önümüzdeki 10 hafta içinde gerçekleşebileceği yolunda- ki söylentiler artarken bu beklen- üye yönelik gelişmeler gözleniyor. Amerika'mn önde gelen yayın kurumlarından "NBC'nin Suudi Arabistan'daki televizyon kamera- 1 manları için dün, kimyasal silah- lara karşı gaz maskeleri ve koru- yucu giysiler göndermesi bu il- ginçliklerden sadece biri. Gizli tu- tulmaya çalışılan bu gelişme, ola- sı bir sıcak çatışmamn ABD hal- kı açısından bir "televizyon savaşı" olacağmı bilen diğer ulke- lerin basın ve yayın mensuplannı, "Amerikalı askeri yetkililer NBC'ye, başkalanndan sakladık- lan birşey mi sızdırdılar" sorusu- nu yöneltti. Suudi Arabistan'ın psikolojik olarak savaş hazırlığı içinde bu- lunmasının en açık belirtisini ise devlet kontrolündeki televizyon- dan izlemek mümkün. Son gün- lerde ülkenin askeri gücünü ve ")urt sevgisiai" işleyen program- ların yanı sıra orduya yazılan gençlerle yapılan röportajlann ve- rildiği programlarda da bir artış gözleniyor. Bu yayınlarda ana teraa olarak "yart savunması" üzerinde durul- masına karşın, sokaktaki Suudi vatandaşının, ülkenin ABD güdü- münde, "savunma 6lesiod«" amaç taşı>an bir savaşa sürükleneceğin- den duyduğu endişe de artıyor. Esas olarak Suudi Arabistan'a karşı bir saldınnın engellenmesi- ni isteyen halk, Suudi Arabistan1 dan Kuveyt'teki Irak güçlerine karşı bir saldınya hiç de sıcak bakmıyor. Ancak ülkenin Irak'a karşı savunulmasmda ABD'nin kilit rol oynadığının bilincinde de olan Suudiler, bu nedenle tam bir ikilem içinde bulunuyorlar. Kısa- cası, ABD'nin "kaçıııılmaz bir sa- vaş rotasında" olduğu ve isteme- se bile Suudi Arabistan'ın da bu yonde sürüklendiği arak yavaş ya- vaş kabul edilmeye başlandı. BM Genel Sekreteri Perez de CueUar'ın Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz ile Amman'da yürilt- tüğü görüşmelerin sonuçsuz kal- masından duyulan hayal kırıklığı da zaten bu ikilemin yol açtığı en- dişelerden kaynaklanıyor. Başkan Bush ile Sovyet lideri Gorbaçov arasında hafta sonun- da yapılacağı bildirilen zirve ko- nusunda Suudiler arasında yaptı- ğımız nabız yoklamalan, bu buluş- maya bölgedeki tansiyonu azalt- maya yönelik diplomasinin bir de- vamı olarak bakılmadığını göste- riyor. Süper güçlerin bu görüşme- de daha çok, Irak'a karşı bir askeri operasyonun nasıl olacağı ve bunun genel çerçevesinin ne olacağı sorulan üzerinde yanıt aravacaklanna inanıhyor. Bu bek- lenti nedeniyle zirveye savaş ola- sılığım azaltan bir buluşma olarak değil, aksine bu olasılığı arttıra- bilecek bir buluşma olarak bakı- lıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle