Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 5 EYLÜL 1990
Duruşmada jandarma dayagı
• İstanbul Haber Servisi — Yasadışı TKP-ML TİKKO
örgütü adına çok sayıda silahlı eylem gerçekleştirdikleri
savıyla 2 yıldır yargılanmakta olan 19 kişinin
duruşmasında çıkan olayda sanıklar jandarmalarca
dövülerek dışan çıkanldı. İstanbul 2 No'lu DGM'deki
duruşmada sanıklardan Ali Gülmez arkadaşlan adına
cezaevi yönetimi hakkında suçduyurusu içeren bir dilekçe
okumak istedi. Mahkeme heyeti bu dilekçenin
okunmasına izin verirken Gülmez'in okumak istediği
'Körfez bunalımıyla' ilgili ikinci dilekçeye izin vermedi.
Dilekçeyi okumakta direnmeleri üzerine, mahkeme heyeti
sanıkların dışarıya çıkanlmasını istedi. Bu sırada çeşitli
sloganlar atan sanıklar görevli jandarmalarca dövülerek
ve yerde sürüklenerek salondan dışanya çıkanldı.
Mahkeme heyeti duruşmayı ertelerken, Ali Gülmez'in
tüm uyarılara karşın duruşmanın düzenini bozduğu ve
"gelecekte de bu şekilde davranacağmm açıkça
anlaşıldığı" gerekçesiyle duruşmaya onsuz devam
edilmesi ve bundan sonraki duruşmaya da cezaevinden
getirilmemesine karar verdi. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş)
Tekbirci' 7 sanıga tahliye
• İstanbul Haber Servisi — Yasadışı PÎK (Partiya
Islamiya Kürdistan) duruşması sırasında izinsiz gösteri
yaptıkları, slogan attıkları ve pankart astıkları
gerekçesiyle bir aydır cezaevinde bulundurulan 7 kişi ilk
duruşmalarında tahliye edildi. İstanbul 2 No'lu
DGM'deki duruşmada 7'si tutuklu 13 sanığın sorgulan
yapıldı. Olay günü duruşmayı izlemeye geldiklerini
belirten sanıklar polisin tahriki üzerine olaylann
büyüdüğünü ileri sürdüler. Salon dolduğu gerekçesiyle
içeriye alınmadıklarını iddia ettiler ve dağılmak üzere
beklerken polisin hakaretleri ve saldırıları üzerine
'sığınma içgüdüsüyle' tekbir getirdiklerini öne sürdüler.
Avukatlar da duruşma izlemek istemenin suç olmadığını
bildirerek tahliye talebinde bulundular. Mahkeme heyeti
tutuklu sanıklar Şahin Atalay, Süleyman Altıntaş, Yaşar
Özgen, İlhami özer, H.Erkan Altıntaş, Abbas Korkmaz
ve H.Basri Özkan'ın tahliyesini kararlaştırırken
duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı.
3 terörist öldürüldti
• DİYRABAKIR (Cumhuriyet) — Nusaybin'in kırsal
kesiminde güvenlik güçleriyle çatışmaya giren üç PKK'h
ölü olarak ele geçirildi. Çatışma sonucu bir terörist de
yaralı olarak yakalandı. Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre Mardin-Nusaybin
ilçesine bağlı Yolundi köyünun dağlık arazi kesiminde
arama ve operasyonlar yapan güvenlik güçleri önceki
gece bir grup terörist ile karşılaştı. Güvenlik güçlerinin
uyarısına ateşle karşıhk verilmesi üzerine başlayan
çatışma dün sabah erken saatlere kadar sürdü. Arazinin
engebeli yapısı ve gece karanlığından yararlanarak
kaçmak isteyen teröristler daha sonra da Tandır köyü
yakınlannda kıstırıldı. Çatışma sonucunda üç terörist ölü
olarak ele geçirilirken biri de yaraü olarak yakalandı.
Otelde patlama: 1 ölü
• MUŞ (AA) — Muş'ta turistik *>tele yerleştirilen
bombanın patlaması sonucu bir kişi öldü, bir kişi de
yaralandı. Muş Cumhuriyet Başsavcıhğı'ndan alınan
bilgiye göre, Muş'ta otelin tuvaletine kimliği belirsiz
kişiler tarafından yerleştirilen bomba, önceki gece saat
01.00 sıralarında patladı. Patlamada, Ertan Sevim adlı
öğretmen öldü, Mehmet Türkan da yaralandı.
Yine trafık: 23 ölü
• ANKARA (AA) — Yurdun çeşitli yerlerinde dün
meydana gelen trafık kazalarında 23 kişi öldü, 50 kişi
yaralandı. Sıvas Pamukpınar Güreşokulu öğrencilerini
Tokat'a götüren otobüs, Çamlıbel geçiti Karataş
mevkiinde freninin patlaması sonucu yaklaşık 60 metrelik
uçuruma yuvarlandı. Kazada l'i öğretmen 5 kişi öldü.
Dün ayrıca E-5 karayolunun Ceyhan-Osmaniye bölümü
Toprakkale mevkiindeki kazada 4, Bolu'da meydana
gelen üç kazada 6, Van'a bağlı Kurubaş Köyü'ndeki
kazada 1, Başkale'deki kazada 1, Ordu'nun Fatsa
ilcesindeki kazada 1, Konya'nın Kulu ilçesinde meydana
gelen kazada 1, Beyşehir ilçesinde 1, Seydişehir ilçesinde
1, Adana'nın Osmaniye ilçesinde 1, Bilecik-Sakarya
yolunda meydana gelen kazada da 1 kişi öldü. Kazalarda
toplam 50 kişi de yaralandı. Bu kazalarda ölenlerin
adları şöyle: Mustafa Karakuş, Ferhat Demirel, tbrahim
Taşdemir (Tokat), Halil Çil, tbrahim Erdoğan (Ceyhan-
Osmaniye), Necdet Demirkol, Hayrettin Kaya, Mümin
Mut, Cabbar Mazlum (Gerede), Seyit Ahmet Ayan
(Bolu), Ahmet Şengür (Bolu), Ömer Uğur (Van), Ali
Ilhan (Başkale), Mustafa Yemen (Fatsa), Bayram Kaya
(Kulu), Ömer Güzel (Beyşehir), Rabia Güneş (Seydişehir)
Ahmet Gümüş (Osmaniye-Kadirli), lsmail Emre (Bilecik-
Sakarya) ve ayrıca kimliği belirlenemeyen 3 kişi.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKANLIĞI'NDAN
1- Kocasinan Yenibosna Fevzi Çakmak Mah. Yddınm Beyazıt Cad-
desi dükkânlanndan B/2 nolu dükkân ayhk 400.000.- TL muham-
men bedelle 1 yıl müddetle kiraya verilecektir.
Geçici teminatı: 144.000.- TL'dir.
Ihaleye iştirak teminaü: 4.800.000.- TL'dir.
Şartnamesi Emlak Müdürlüğü'nde görülebilir.
2- Kartal Yakacık Çarşı içi Mah. 2/A nolu dükkân aylık 200.000.-
TL muhammen bedelle 1 yıl müddetle kiraya verilecektir.
Geçici teminatı: 72.000.- TL-'dir.
Ihaleye iştirak teminatı: 1.200.000.- TL'dir.
Şartnamesi: Emlak Müdürlüğü'nde görülebilir.
3- Küçükçekmece Fatih Mah. İstanbul Cad. merdiven altı büfe aylık
300.000.- TL muhammen bedelle 1 yıl müddetle kiraya verilecektir.
Geçici teminaj: 108.000.- TL'dir.
Ihaleye iştirak teminatı: 3.600.000.- TL'dir.
Şartnamesi: Emlak Müdürlüğü'nde görülebilir.
4- Eminönü Yenicami önü yeraltı geçidi dükkânlanr.dan 11 nolu
dükkân ayhk 4.000.000.- TL muhammen bedelle 1 yıl müddetle ki-
raya verilecektir.
Geçici teminatı: 1.440.000.- TL'dir.
lhaleye iştirak teminatı: 16.000.000.- TL'dir.
Şartnamesi: Emlak Müdürlüğü'nde görülebilir.
5- Eminönü Yenicami önü yeraltı geçidi dükkânlarından 5 nolu
dükkân aylık 6.000.000.- TL muhammen bedelle 1 yıl müddetle ki-
raya verilecektir.
Geçici teminatı: 2.160.000.- TL'dir.
thaleye iştirak teminatı: 18.000.000.- TL'dir.
Şartnamesi: Emlak Müdürlüğü'nde görülebilir.
6- Mülkiyeti Darülaceze Müdürlüğü'ne ait olan Kadıköy Tuğlacı-
başı Mah. Velibey Sok. 4/4 kapı sayılı Gül Apt. zemin kat 4 nolu
daire aylık 400.000.- TL muhammen bedelle 1 yıl süreyle kiraya ve-
rilecektir.
Geçici teminatı: 144.000.- TL'dir.
Ek teminatı: 800.000.- TL'dir.
Şartnamesi: Darülaceze Müessesesi Müdürlüğü'nde görülebilir.
Yukanda yanlı işler 20 Eylül 1990 günü saat 11 OO'de İstanbul Bü-
yükşehir Belediye Encttmeni'nde 2886/45'inci mad. göre açık arttır-
ma usulü ile şartnamesi veçhile ayrı ayrı ihale olacaktır.
thalelere katılmak isteyenlerin geçici teminat mektup veya mak-
buzları ihaleye iştirak belgeleri ile şartnamesinde yazılı diğer belge-
lerle birlikte yukanda yazılı gün ve saatte İstanbul Büyük Şehir
Belediye Encümeni'nde haar bulunmalan gerekmektedir. llan olunur.
"Yüzyıl" dergisindenjüran Dursun silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi
Terör IstanbuTda vıırdu(Baştarafı 1. Sayfada)
Turan Dursun, evinden yaklaşık
30 raetre kadar uzaklaştığında sa-
yı ve kimlikleri henüz belirleneme-
yen silahlı saldırganlarca "capraz
alese" tutuldu. Aldığı 6 kurşun
yarası sonucu olay yerinde yaşa-
mını yitiren Dursun'a, görgü ta-
mklannın ve polis yetkililerinin
ifadelerine göre susturucu takıl-
nuş silahlarla ateş edildi.
Olay yerinde 7 adet 7.65 mili-
metre çapb Geco raarka boş ko-
van bulundu. Dursun'un cesedin-
de yapılan ilk incelemede, 6 adet
merminin isabet ettiği belirlendi.
Üsküdar Cumhuriyet Savcısı'nın
inceleme yapabilmesi için cesedin
yaklaşık 1 saat olay yerinde bek-
letildiği, daha sonra Haydarpaşa
Numune Hastanesi'ne kaldınldı-
ğı öğrenildi.
Olay yerine gelen güvenlik güç-
lerine çevredeki vatandaşlar, "hiç
sflah sesi duymadıklanm" _ve
"saldırganlan göremediklerini"
söylediler.
Bu arada olaya en yakın görgü
tanığı olarak belirtilen 13 yaşla-
nndaki Arhan Akün, "Siyah
renkli araba arkadan gddi. Son-
ra adamın yere yığıldığını gör-
düm. Silah sesi duymadım. Ara-
ba da süratle uzaklaştı" dedi.
Dursun'un vurulduğu yerin he-
men yanındaki bir inşaatta çalı-
şan 5 işçinin bir süre gözaltına alı-
narak ifadelerine başyurulduğu v e
sonra salıverildikleri öğrenildi.
Saldırganların, Tophanelioğlu
Caddesi ile Köşkçıkmazı Sokağı-
nın köşesinde otomobille bekle-
dikleri ve daha sonra Turan Dur-
sun dışarıya çıktığında ateş ede-
rek kaçtıklan sanılıyor.
Turan Dursun'un cesedi, otops:
yapılmak üzere Haydarpaşa Nu-
mune Hastanesi'nden alınarak
Cerrahpaşa Adli Tıp Mosgu'na
gönderildi. Dursun'un, daha on-
ce aynı mahalledeki Barınak Sı-
tesi'nde oturduğu, ancak 2.5 ay
kadar önce Bimtan Sitesi'ndeki
evine taşındığı belirtildi. Ortado-
ğu Teknik Üniversitesi'nde oku-
yan iki oğlu bulunan Turan Dur-
sun'un eşinin de oğullarının ya-
nında Ankara'da olduğu kayde-
dildı.
Dursun'un evinde ilk inceleme-
yi yapan polis yetkilisi, gerekli
m. uran Dursun,
Koşuyolu'ndaki
evinden çıkarak
sürekli alışveriş
yaptığı markete doğru
yürümeye başladı.
yaklaşık 30
metre kadar
uzaklaştığında sayı ve
kimlikleri -
belirlenemeyen
kişilerce susturucu
takılmış silahlarla
'çapraz ateşe'
tutularak olay
yerinde yaşamını
yitirdi.
aramayı yaptıklannı belirterek
"Olayla ilgili herbangi bir deiile
rastlaraadık. Hiçbir ipucu yok"
dedi.
Olay yerine gelen Usküdar
Cumhuriyet Savcısı Yusnf Ulu,
Dursun'un vurulduğu yerde ince-
lemelerde bulundu. Ulu, gazete-
cilerin olayla ilgili sorularını ya-
nıtsız bıraktı.
tstanbui Emniyet Mudürü
Hamdi Ardah ise yazar Turan
Dursun'un öldürülmesi olayında
görgü tanığının bulunmadığını
bildirdi.
Ardalı, Cumhuriyet muhabiri-
nin sorularını yanıtlarken, cesedin
küçük bir çocuk tarafından poli-
se ihbar edildiğıni söyledi. Arda-
lı, "Olay yerinde 7.65 milimetre
çaplı bir tabancaya ait 7 boş ko-
van bulundu. Olayla ilgili görgü
tanıgı yok. Küçük çocuk sadece
cesedi görmüş. Sonıştannayı çok
yönlii olarak sürdürüyonız. Göz-
altına alınan kimse yok. Ölürale
tebdit aldığma ilişkin bize başvu-
rusu olmamış. Savcılığa olduysa
ontı bilmiyonım. Çevrede silah
sesi duyan olmamış. Saldırganla-
ÇALIŞMA ARKADAŞLARI ANLATIYOR;
Sık sık tehdit ediliyorduDergideki çaltşma arkadaşlan, Dursun'un sık
sık tehdit edildiğini söylediler. Dursun'un son ola-
rak önreki gun öğle saatlerinde "Yüzyıl" dergi-
sinde aldığı tehdit rnektubunu sinirlenerek yırtîı-
ğı bildirildi. Bu arada
%
'Yüzyü" dergisinden ba-
sma dağıtılan fotokopide de Dursun'a Van'dan
kendisini "işadamı" olarak tanıtan bir kişi tara-
fından gönderilen ve bozuk bir Türkçesi olan ya-
zıda da şöyle deniliyor:
"Gavur, gavarçocagu. itoğiu it.. Senin ananı
avradını... O... çocuklan. beo Van'dan sayılı isa-
damlanndanım. Ve ilerdeki o ga>ur dergisinde
Müslümanhm stıçladığın konuya özür muhiyetin-
de değiştinnezsen ve bekliyornnı. Kapak sayısın-
da manşet şekilde gosterroezsen senin için üç kişi
lstanbul'a gönderiyorum. tnşaBah yakında senin
gibi it arkadaşlartn da lemizlenir. itoğiu itler de
ders alır, anla bunu. Seo tükurdiiğnnü yalama da.
ben yalatraasını çok iyi bilirira. Bu sadece bir uya-
n. Hayat meselesi ileride gelir, o... çocuklan."
Bu arada Dursun'un bir yayıncı arkadaşı da ön-
ceki gün saat 16.00 sıralarında kendisiyle bera-
ber olduğunu ve yukandaki tehdit mektubundan
kendisine söz ettiğini ve "Sürekli tehdit ediliyo-
nım, ama korkrngum da yok" dediğini nakletti.
Turan Dursun, 2000'e Doğru dergisiuin 13 Ma-
yıs 1990 sayısında kendisine geien tehdit mektup-
laıına topluca yanıt vererek şöyle demişti:
"Küfiir de tehdit de yüreksizligin, tükenmişli-
ğin öriintidar. Ve boşunadır. 'Tabular' üzerine gi-
diş sürecek, şimdiye dek 'yaian'larla urtülegelmiş
karanlıklarda -güçlnlerin yaranna- sakianagelmiş
ne derii 'mesail-i müstetire (gizli saklı din .konu-
lan)' varsa bir bir ortaya dökUlüp sergilenecek-
tir. Buna kimsenin knşkusu olmasın. Daha güzel
bir düDyanın, ışıklı dunynın. özgürlnklerin, in-
san akh ve bilimin tüm b( Jtlanyla geçerli oldu-
ğu bir dünyanın kunılması için bu tür çabaiar su
kadar, hava kadar... gereklklir."
nn snsrurucu tahimı^ sUakla ateş
ettikleri ihtimali var" diye konu-
şu.
Turan Dursun, 14, 15 ve 16 ey-
lül tarihlerinde Isviçre'nin Bern,
Aknanya'nın Stuttgart ve Frank-
furt kentlerinde Sosyalist Parti ta-
rafından düzenlenecek tslam di-
ni ile ilgili konferanslarda konuş-
ma yapacaktı.
Başta kapatılmadan önce
"2000'e Doğru" ve "Yüzyü" der-
gilerinde "Din Bügisi" köşelerin-
de yazarken imzalan zaman za-
man da "Saçak", "Teori",
"Emegin Bayragı" dergilerinde
görülüyordu.
Temmuz ayında çıkardığı "Knl-
leteyn" adlı kitabında, 12 yaşına
kadar olan çocukluk dönemini ro-
mansal bir dille anlatıyordu. Ki-
tabın tanıtım yazısında şöyle de-
niliyor:
"Şeyh, ağa ve molla üçlüsnnün
eliyle Dogu Anadolu'nun insan-
lanna kader olarak orülmüş ya-
şamdan bir kesit. tnsankfın in-
sanlığa yeniden giydirflmek iste-
nen şeriatın nasıl bir UkeOik okta-
ğunu çarpta bir şekilde ortaya ko-
yan bir yapıt. Karanlıga ve karan-
lık böceklerine indiriien ölduriicü
bir darbe. Çok onemli bir Ubu-
nnn ve din ilkelliğinin ölümii ni-
teüğinde. Somürgelerince övgüsa
yapılan Islam nasıl bir sey?"
Dursun, geçtiğimiz yıl "Yasak
Oyunlar" fılmi televizyonun bi-
rinci kanalında gösterilirken "Hı-
ristiyanlık propagandası
yapıldığı" gerekçesiyle kesilmesi
üzerine TRT'yi mahkemeye ver-
mişti.
Tahran'da ilk haber
Tahran Radyosu Turan Dur-
sun'un öldürülmesini bültenlerin-
de birinci haber olarak verdi.
Radyonun Dursun'u Türkiye'nin
Salman Rüştüsü olarak tanımla-
dığı haberinde, "Türkiye'nin sol
eğilimli Yüzyıl dergisi yazarlann-
dan Turan Dursun bugün tanın-
mayan kişilerce kurşunlanarak öl-
dürüldü. Dursun'u öldüren fail-
ler bu olaydan sonra kaçnlar. Ha-
tırlatmak gerekir ki Turan Dur-
sun yazılannda yuce tslam dini ve
Hz. Muhammel'e defalarca iha-
net ve edepsizlikte bulunmuştu"
denildi.
PORTRE
TURANDURSUN
TURAN DURSUiyUN SİLAHU SALDIRI SONUCU ÖLDÜRÜLMESİ BÜYÜK TEPKİ UYANDIRDI
Düşünce özgürlüğünebir darbe daha
ÇAPRAZ ATEŞLE VURULDU — Turan Dursun evinin 30 metre
uzağında 'çapraz ateşle' vurularak öldürüldü. (Fotoğraf: AA)
Haber Merkezi — "Yuzyd"
dergisi yazan Turan Dursnn'un
silahlı saldın sonunda öldürülme-
si büyük tepki uyandırdı. Başba-
kan Yıldınm Akbulnt, "derginin
Genel Yayın Yönetmeni Hasan
Yalçm'a bir başsağlığı mesajı
göndererek, "Dursun'un hain bir
saldın sonncu hayannı kaybetme-
sinden derin üzüntü duydum.
Topluraun çeşitli kesimlerine kar-
şı girişilen bu tür saklınlan
kınıyorum" dedi. SHP Genel
Başkanı Erdal lndnü de, Gazete-
ciler Cemiyeti Başkanı Nezih De-
mirkent ve "Yüzyıl"ın Genel Ya-
yın Yönetmeni Hasan Yalçın'a
gönderdiği mesajında, basına kar-
şı sürdürülen saldırılan nefretle
kınadıklannı belirtti. Inönü, me-
sajında, "Düşünce özgürlüğüne,
can güvenligine darbe indiren bu
saldınyı şiddetle kınıyor, demok-
rasi ve özgürlük düşmanı sakhr-
ganlann bir an önce yakalanarak
adalete teslim edilmesini bekliyo-
nım" dedi.
SHP İstanbul tl Başkanı Ercan
Karakaş da, "Belü ki Turan Dur-
sun düşüncderi nedeniyle öldürül-
müştür. Bu çağda halen kendisi
gibi düşünmeyenlere hayat hakkı
tanımayan göniş ve kişilerin bu-
lnnması uygarlık adına son dere-
ce umut kıncı bir durumdur" de-
di ve yetkilileri göreve çağırdı.
TBKP Genel Başkanı Nihat
Sargın, Dursun'un silahlı saldın
sonucu hayatını kaybetmesinden
derin üzüntü duyduğunu açıkla-
dı ve "Fikre karşı şiddet ve fizik-
sel yok etmekle hiçbir amaç elde
edilemez" dedi.
ÇGD Genel Başkanvekili Rah-
mi Yıldınm, Aksoy ve Emeç gibi
laikliği savunmanın simgesi hali-
ne gelen dernek üyeleri Turan
Dursun'un kişiliğinde düşünce öz-
gürlüğü ve laikliğin kurşunlandı-
ğını söyledi. Yıldınm, "Katiller
dnayetlerine devam edebiliy orlar-
sa, bunun sonunluluğu, Aksoy ve
Emeç'in katilkrini bulamayanlar-
dır" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Başkanı Prof. Dr. Nejat
Kaymaz, Dursun'un "kamuo-
yunda meçhul olmayan karanhk
güçlerin tertiplediği alçakça bir
suikast knrbanı olduğunu" söy-
ledi.
Prof. Kaymaz'ın açıklaması
şöyle:
"Dernegimizin knruluş çalış-
nulannda katkısı bulunan gerçek
laiklik savunuculanndan, doğu
bilimleri bilgini, yürekli aydın ve
yazar Turan Dursun da arük ka-
mnoyunca meçhul olmayan ka-
ranlık güçlerin tertiplediği alçak-
ça bir suikast kurbanı olmuştur.
Bu olay Prof. Muammer Aksoy'-
un dldürülmesinin bir Atatürkçü-
ler katiiamı sürecinin başlangıcı
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKANLIĞI'NDAN
1—Şişli meydanında bulunan üst geçide reklam koyma işi
yılhk 25.000.000.— TL muhammen bedelle işletmeye verile-
cektir. Geçici teminatı: 750.000 TL'dir.
2—Beyoğlu Kabataş yaya üst geçidindeki yere reklam koy-
ma işi yıllık 25.000.000.— TL muh. bedelle işletmeye verile-
cektir. Geçici teminatı: 750.000.— TL'dir.
3—Kadıköy Kayışdağı Cad. yaya üst geçidindeki yere rek-
lam koyma işi yılhk 25.000.000.— TL muh. bedelle işletme-
ye verilecektir. Geçici teminatı: 750.000.— TL'dir.
4—Karaköy Kemeraltı yaya üst geçidindeki yere reklam
koyma işi yıllık 25.000.000 TL muh. bedelle işletmeye verile-
cektir. Geçici teminatı: 750.000.— TL'dir.
5—Beşiktaş Çırağan Cad. yaya üst geçidindeki yere rek-
lam koyma işi yılhk 25.000.000.— TL muh. bedelle işletme-
ye verilecektir. Geçici teminatı: 750.000.— TL'dir.
6—Aksaray Atatürk Bulvan yaya üst geçidindeki yere rek-
lam koyma işi yılhk 25.000.000.— TL muh. bedelle işletme-
ye verilecektir. Geçici teminatı: 750.000.^ TL'dir.
7—Kadıköy Söğütluçeşme (Migros yanı) yaya üst geçidin-
deki yere reklam koyma işi yıllık 25.000.000.— TL muh. be-
delle 1 yıl müddetle işletmeye verilecektir. Geçici teminatı:
750.000.— TL'dir.
8—Millet Cad. Shell önü (Pazartekke) üst geçidindeki ye-
re reklam koyma işi yıllık 25.000.000.— TL muh. bedelle iş-
letmeye verilecektir. Geçici teminatı: 750.000.— TL'dir.
9—Beşiktaş-Barbaros Bulvan yaya üst geçidindeki yere rek-
lam koyma işi yıllık 25.000.000.— TL muh. bedelle işletme-
ye verilecektir. Geçici teminatı: 750.000.— TL'dir. Şartna-
meleri: Emlak Müdürlüğü'nden görülebjlir.
Yukanda yazılı işler 18 Eylül 1990 günü saat 11.00'de Ist.
Büyükşehir Belediye Encümeni'nde 2886/45'inci maddeye gö-
re açıkarttırma usulü ile şartnamesi veçhile ayn ayn ihale ola-
caktır.
İhaleye katılmak isteyenlerin, geçici teminat mektup veya
makbuzları, ihaleye iştirak teminatları ile şartnamesinde ya-
zıh diğer belgelerle birlikte yukanda yazılı gün ve saatte İs-
tanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'nde hazır bulunmala-
rı gerekmektedir.
llan olunur.
Basm: 33343
NUSAYBİN
SP'lilere tutııklama
SP Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı hakkında
Nusaybin'de "bölücülük propagandası yaptıkları"
iddiasıyla gıyabi tutuklama kararı verilirken Nusaybin
İlçe Başkanı ve sekreteri ile bir parti üyesi tutuklandı.
lç Politika Servisi — Sosyalist
Parti Nusaybin İlçe Başkanı Sü-
leyman Baian, İlçe Sekreteri Me-
cit Akgün ve parti üyesi Dr. Ce-
mal Kahraman Nusaybin Cumhu-
riyet Savcüığı'nca "Bölücülük pro-
pagandası yaptıklan" savıyla tu-
tuklandüar. Savcüığın SP Genel
Sekreteri Yalçın Büyükdağlı, Baş-
kanhk Kurulu üyesi Yusuf Cacım,
Sunıç İlçe Başkanı Vahit Akgün
ve Nusaybin İlçe Yönetim Kuru-
lu üyesi Zihni Işlek hakkında da
aynı gerekçeyle gıyaplannda tu-
tuklama kararı çıkarttığı öğrenil-
di. SP Genel Başkanı Ferit Dsever
geçen hafta Büyükdağlı başkan-
lığında tutuklanan isimlerden olu-
şan bir heyetin Nusaybin'e bağlı
Kurtköy'de incelemeler yapuğını,
bu nedenle tutuklama kararı çı-
kartıldığını ve bunu protesto ettik-
lerini söyledi.
Sosyalist Parti Genel Sekreteri
Yalçın Büyukdağlı, geçen pazar
günü yaptığı yazılı açıklama ile
Nusaybin'e bağh Kurtköy'de bir
heyetle birlikte incelemelerde bu-
lunduklannı belirtmiş ve köylülere
dört gün baskı uygulandığını öne
sürmüştü. Bu gelişmenin ardından
Nusaybin'de SP yöneticilerinin ev
ve işyerleri arandı. Arama sonu-
cunda SP Nusaybin İlçe Başkanı
Süleyman Balan, tlçe Sekreteri
Mecit Akgün ve parti üyesi oldu-
ğu belirtilen Dr. Cemal Kahraman
ile partide muhasebeci olduğu öğ-
renilen Mehmet Baysai gözaltına
alınarak gece geç saatlerde Nusay-
bin Cumhuriyet Savcılığı'na sevk
edildiler. Savcılığın mahkemeye
sevk ettiği sanıklardan Balan, Ak-
gün ve Kahraman, bölücülük pro-
pagandası yaptıklan savıyla tu-
tuklandı. Baysai ise serbest bırak-
kıldı.Savcılık yetkilileri Baysal'ın
parti görevlisi olmadığını ve ken-
disini gazeteci olarak tanıttığını
belirttiler. Mahkeme ayrıca SP
Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı
hakkında da aynı gerekçeyle gıya-
bında tutuklama kararı çıkarttı.
SP Genel Merkezi'nden dün Ge-
nel Başkan Ferit llsever imzasıy-
la yapılan yazılı açıklamada SP
Başkanlık Kurulu üyesi Yusuf Ca-
cım, SP Suruç İlçe Başkanı Vahit
Akgün ve Nusaybin İlçe Yönetim
Kurulu Uyesi Zihni tşlek hakkın-
da da savcıhkça gıyaplannda tu-
tuklama karan çıkartıldığı belir-
tildi. llsever, genel sekreterleri Bü-
yükdağb Ue haklarmda tutuklama
karan çıkartüanlardan oluşan bir
heyetin geçen hafta Kurtköy'de
köylülere baskı yapıldığı savları-
nı araştırmaya gittiklerini ve bu
araştırma sonucunda köyden ay-
nlırlarken güvenlik güçlerinin ses
bantlan ve gazetecilerin notlanna
el koyduklannı söyledi.
olduğunu açıklığa kavuşturmuş-
tur.l930'daKubilay'ıoldurmderi
dolayısıyla cezalandınlmalanmn
öcünü alma olanağını, 12 Eylül'-
ün yarattığı uygun ortamdan ya-
rarlanarak güçlenen şeriatçdar gü-
nümüzde bulmuşlardır. Atatürk
çü aydulara başsağlığı dileriz."
Yüzyıl Dergisi Genel Yayın Yö-
netmeni Hasan Yalçın, "Turan
Dursun'a sıkılan kurşunlar ileri-
ci düşünceye, aydınltğa ve basm
özgürlüğüne sılulmışUr" dedi ve
şöyle ekledi:
"tktidann ürmandırdıgı irtka,
Muammer Aksoy ve Çetin Emeç'-
ten sonra bir büyük aydını da kat-
letti. Turan Dursun'a sıkılan kur-
şunlar, dini bağnazlığın ulaşnğı
boyutu ve onun acımasızlığını bir
kez daha ortaya koydu."
Sosyalist Parti Genel Başkanı
Ferit Dsever, "Türkiye laiklik ve
demokrasi mücadelesi veren en
cesur aydınlarından birini
kaybetti" dedi. llsever, Turan
Dursun'u "12 Eylül'ün, ırkçılığı
ve şeriatçıhğını beslediği koşnllar-
da, düşüncede devrim yapan bir
aydın ve 80 sonrasının batakhğm-
da yetişen bir gül" olarak tanım-
ladı.
Gazeteciler Cemiyeti Yönetim
Kurulu, Dursun'un öldürülmesi-
nin fıkir özgürlüğüne ve demok-
rasiye yöneltilen yeni bir saldın
olarak nitelendirdi ve katillerin
bir an önce bulunmasını istedi.
TGS Genel Başkanı Orhan Erinç,
Türk demokrasi ve basın özgür-
lüğünün ağır bir yara daha aldı-
ğını belirterek, "Fikre karsı kaba
kuvvetle ve cana kıymadan medet
nman karanhk guçler bu kez de
amaçlanna ulaşamayacaklardır.
Türk basını olarak Çetin Emeç ve
Sinan Ercan'ın katillerinin yaka-
lanmasını beklerken, yazar Turan
Dursun'un öldürülmesi acımızı
daha da arttınnışür" dedi.
Basm Konseyi Başkanı Oktay
Ekşi, Dursun'un toplumun genel-
likle benimsediği değerleri sorgu-
layan bir yazar olarak nitelerken,
"Kanaatlerine katılmak pekçogu-
muz için imkânsız denecek kadar
zordu. Ama kanaatlerini ifade et-
me hakkı onlann içeriğinden da-
ha da önemliydi ve korunmalıy-
dı. Muammer Aksoy, Çetin Emeç
ve Turan Dursun cinayetteri aynı
düzenin halkalandır. Sonımlular
ve yetkililer bu gerçeği gönneli-
dirler" dedi.
Adımlar Dergisi Yazı İşleri Mü-
durü Hüseyin Çakır da yaptığı
basın açıklamasında Turan Dur-
sun'un öldürülmesini kınadı. Ça-
kır açıklamasında şöyle dedi:
"Saldınyı düzenleyen düşünce-
ye karşı şiddet kullanarak düşün-
ce sahiplerini yok ederek ne poli-
tik ne de başka bir sonuç elde ede-
bilirier.
Turan Dursnn düşünen birisiy-
di. Düşüncelerini yazarak ifade
ediyordu. Kendisi tslam dünya-
sından geliyor ve o dünyayı sor-
guluyor ve araşbnyordu. Ona sal-
dıranlar bir süredir onu tehdit edi-
yorlardı ama o eoriışlerini yazma-
ya devam etti. Inancım o ki ona
saldıran fanatikleri tslami çevre-
ler de nefretle kınayacaklar."
14 yıl dini
görevyaptı
1934 yıhnda Sıvas'uı Şarkışla
ilçesinin Altın köyünde
doğdu. Imam olan babası,
kendisini "gavnr okullan"
diyerek nonnal ilkokula
göndermedi. Çocukluğu
babasının memleketi olan
Ağn'nın Tutak ilçesinde
geçti. Çevresinden ötürü
küçükken anadili olarak
Kürtçe öğrendi. Türkçeyi ise
askerliği sırasında öğrendi.
1955'lerde İstanbul'a geldi ve
Çarşamba'da din adamhğı
eğitimi gördü. Vaizlik
sınavına girmek için dışandan
Mahmutpasa tlkokulu'nda
sınava girerek diploma aldı.
İlk vaizliğüıi Tekirdağ'da
yaptı. Atatürkçü çizgideki
davranışlanndan ötürü sık-sık
sürüldü. 14 yılhk dini
görevinden sonra istifa etti.
1965'de TRT'ye girdi ve bir
süre malzeme ve evrak
memurluğu görevinde
bulundu. Daha sonra bir
başka sınavı kazanarak
Kültür Müdürlüğü'nde
prodüktör olarak dini
yayınlar hazırladı. Yüzlerce
makalesi yanında son olarak
çıkardığı "Kulleteyn" adlı
roman ve "Din Bu" adlı
inceleme kitaplan çıkan
Dursun, evli ve üç
çocukluydu.
Kendi agzından
Tannyla kavga
ederdim'
Turan Dursun, "Za-
man '' gazetesince yapı-
lan, ancak yayımlanma-
yan söyleşide kendisini
şöyle anlatıyordu:
• "Çirkinlikleri gidermek, cami-
leri park yerine getirmek, Sıvas'-
ın köylerini ağaçlandırmak yolu-
na gittım. Bana 'müftömk lojmam
yapın' dediler. Ben delojman ye-
rine hastane önerdim. Köylerden,
ilçelerden buğday toplama yoluna
gittim. tmamlan sinemaya götü-
rüyordum. Halkın elıne bakmasın,
halka muhtaç duruma gelmesin di-
ye onlara kurslar açtım. Milli Eği-
tim'le işbirliği yaparak çoğuna
diploma aldırdım. Bunlar sıkıcı
bulundu, 'bu müfhi kafirdir', hat-
ta 'komünisltir' dediler. Fakat be-
nira komünisdiğimin söylenmesi
Atatürk'e çelenk koyma isinde ol-
du."
• "Ben en büyük darbeyi Halk
Partisi'nden yedim. Şasüası bir
şeydir ki kendim de Halk Partiü
oMağam için siinılüyordMm."
"Bir dönem, Yeni tstanbui, Yeni
tstiklal ve birtakım dergilerde ko-
münistliğim, içkiyi severhğim ya-
züdı. Aslında içkiyle hiç tanışma-
mıştım. Ama gerçekten içki seven
dostlanm vardı."
• "Soi dünra ile t«nqm«nı Sinop'-
nn Türkeli Uçesinde oldu. An Şa-
rapçı isimii bir öğretmen, kamı
bunnında kansıyla parasızuktaa
kendn dışında kinüadığım eve ge-
lip badana filan için bana yardıra
ettüer. Yardımsever oldağu içi"
ona komünist diyorlardı. Düsön-
düm, bana da komünist diyoriar-
dı, bir gün 'Ali Bey' dedim Getir
şu komünist kitaplannı okumak
istiyorum.' Işte solla tgnışmam
böyle olda. Lenin'in Değer Teo-
risi, Felsefenin Başlangıç tlketeri
filan... Matematigi, Urihi nasıl
oknrsun öylt okndum. Abarnh bir
sey olmadığını gördüm. Çok açık
söyteyeyim komünist partisi kurtd-
sa gnîneB... Ancak boş dunnadı-
lar, Dtyanet müfettiş gönderdi.
Diyanet tsleri Başkanı tbrahim H-
malı beni gazetelerde, solculukta
komonistlikle ağu biçimde sacla-
«h."
• "Olanlar beni çok incitiyordu,
müftülükten aynknaya karar ver-
dim. 1965 yılında çöpçülüğe baş-
vurdum. Bu arada bir arkadaşım
TRT'yi önerdi. Turan Feyzioğra
aracıhğıyla Orhan Öztrak'a mek-
tup göturdum. Bu mektup işe ya-
radı, beni malzeme memurluğuna
verdiler. Işimi doğru dürüst yapa-
madım, fıziğim elverişli değildi.
Buradan evrak memurluğuna ver-
diler, ben ise buradan yayına ge-
çeyim istedim ve smavlara girdim.
Prodüktör oldum. Epey bir zaman
prodüktör olarak çauştım."
• "Benim müftiilüğiimdcid Ata-
türkçülüğüm yonuncn bir nttdflcte
olduğu için, birtakım yorumlaria
tdamın yaşanabilir duruma geti-
ruebOeceğini döşünüyordmm. Ata-
mrk'le tam antarâuyla bağdasık de-
ğfldinı, tslam'dan dolayı. Ama
ben küçüklnğümden beri imama
baskaldın içindeydim. Örneğin
tannyla kavga ederdim. Bir laz
vardı, çarpuk çnrpuk, 'Tannm
ben senin yerinde olsam bunu böy-
le yaratmazdım' derdim. Şonra
'Bu kölelik Kur'an'da niye var'
derdim. Atatürk söz konusu oiun-
ca da 'Işte bemm için, bu, pey-
gamberden bile üstün' derdim,
una arkasmdan 'tövbe estağfurul-
lah' derdim."
• "Benim babam da imamdı. Ba-
bam beni bir hedef için çakşürmış.
Ona göre ben bir kahraman olma-
lıydım. îslam kahramam, din kah-
ramanı olmalıydım. Şu anda ba-
bamla anlaşabildiğimi söyleye-
m e m . ' '
• "Ben hiç zinayı tanımadım. tç-
kiyi tanımadım. Kuman taaıma-
dun. Zaten hiçbir oyunu bimeaı."