14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 1990 HABERLER CUMHURtYET/11 KÖRFEZ KRÎZf ...KÖRFEZ KRİZİ.., KÖRFEZ KRİZ İ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖI İSTANBUL'dan HİKMET ÇETİNKAYA Kaç Gün Geçti... Muhalefet, Özal'a "Bu yetki Türkiye'yi maceraya götürûr" derken savaş izni tezkeresinin yenibiçimiANAP grubunda görüşülüyordu. BirANAP milletvekilinin değerlendirmesi aynen şöyleydi: Turgut Özal hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan hem de ANAP GenelBaşkanı... İSTANBUL — Konuştuğumuz ANAP'hlar ne- ler soylüyorlardı şu savaş ızni yetkisinin yeni- den ele alınması karşısında? Cumhurbaşkanı ÖzaJ'ın muhalefetin katılmadığı 1 eylülde Mec- lis'in yeni yasama yılına girdiği gün yaptığı ko- nuşmadan sonra? Sahi, ne diyorlardı? — Sayın Özal tavstyede mi bulunuyor, yoksa buyruk mu veriyor? Buyruk verdiğinı söyleyenler Hasan.Cetal Gü- zel ve Mesut Yılmaz yanlısı milletvekilleri "Bu kadarı da fazla, bizim de Türkiye'nin çıkarlarını Özal'dan az düşündüğümüz söylenemez" der- lerken "yüce Meclis buyrukla hareket etmez" görüşünü yineliyorfardi. Kaç gün geçtı aradan? Cumhurbaşkanı Özal 1 eylül cumartesi gü- nü "savaş izni yetkisi"nin toşulsuz hükümete verilmesıni istedi. Yani sınırlı yetkinin bir işe ya- ramayacağını anlattı. Açık açik tavstye değil buy- ruktu yaptığı şey. Aradan iki gün geçti Bakanlar Kurulu, Çan- kaya'da pazartesi günü akşam saatlerinde top- landı. Bakanlar, savaş izni tezkeresini kuzu kuzu imzaladılar Dün de ANAP grubunda görüşüldü. Bir bakıma muhalefet hazırlıksız yakalandı. Çünkü muhalefet ve özellikie SHR tezkerenin çarşamba ya da perşembe günü Meclis'e ge- leceği hesabını yapıyordu. Neyse ki Kaya Erdem Danışma Kurulu'nun toplanmadığını bildirdi. Böylece tezkerenin TBMM'de görüşülmesi bu- güne kaidı. Biz pazartesi sabahı muhalefetin sosyal de- mokrat kanadını aramıştık. Aldığımız hava az flnce anlattığımız gibıydi. Oysa SHP'nin ne gi- bi bir çalışma içınde olduğunu öğrenmek iste- miştik. Hani SHP'de bir "kriz masası" vardı ya, ola ki bir çalışma yapmış, Özal'ın tavsiye ya da buyruğuna karşı yeni bir atak yöntemi hazırla- mıştı. Anladık kı SHP henüz böyle bir hazırlık için- de değıldi. Salt gazetecilenn ayaküstû sorula- rına yanıt vererek özal'ın yetki tavsiyesı ya da buyruğuna ılışkin görüşlerıni aktarıyorlardı SHP sözcüleri. Örneğin, SHP lideri Erdal İnönü, Körfez bu- nalımının başından beri söylediği sözleri ısrtıp ısıtıp sunuyordu: — Özal tek başına kullanmak için yetkiler is- tiyor, bunu gizli maksatlarla istiyor. SHP lideri nedense sık sık değindiği "özal 1 ın gizli maksatlarım" bir devlet sırrı gibi sakla- makta direniyordu. Dün sabah yine muhalefetin SHP kanadıyla konuştuk. özal pazartesi günü Bakanlar Kuru- iu'nu apar topar Çankaya da toplamış yetki tez- keresinı imzalatmıştı. SHP Meclis'te ne yapacaktı? Nasıl bir tavır koyacaktı? Anlattılar, biz de dinledik: Bu yetki meselesi Irak'la savaş ilanı anlamı- na gelir. incırtik Üssü'nü ABD uçaklanna açmak ve kullandırmak bir maceradır. Çünkü Özal sa- vaş istıyor. Bu anlatılanlar da yeni şeyler değildi. Dün sa- bah İnönü, SHP Meclis grubunda da aynı tüm- celeri yineledi. Zaten SHP, TBMM'nin 12 ağustosta yapılan olağanüstü toplantısında alınan "bir düşman saldırısı halınde" hükümete TSK'yı kullanma yetkisi verilen savaş izni tezkeresini iptal için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaktı. Şımdi bu çalışma da durdurulacak, yeni yetki Meclis'ten geçtiğine göre bu kez yeniden iptal için başvu- ru dilekçesı hazırlanacaktı. Bu konuda SHP Hukuk Danışmanı Seyfi Ok- tay'ın açıklaması da ilginçti: —12 ekime kadar başvurma hakkımız var. Evet muhalefet Özal'a "Bu yetki Türkiye'yi maceraya götürür" derken savaş izni tezkere- sinin yeni biçimi ANAP grubunda görüşülüyof- du. Milletvekillerini ikna yöntemi olumlu sonuç vermişti. Bir ANAP milletvekilinin değertendirmesi ay- nen şöyleydi: — Turgut Özal, hem cumhurbaşkanı hem başbakan hem de ANAP Genel Başkanı. Savaş izni tezkeresi, ANAP grubunda bir ret, dört çekimser oyla kabul edildi. Özal'ın dedfği oldu... Çinli bakan onuruna yemekANKARA (AA) — Dışişleri Bakanı Ali Bozer'in resmi konuğu olarak Ankara'ya gelen Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Qian Qicben, önceki gece Ankara PaJas'ta onuruna verilen yemekten sonra dün temaslanna başladı. Dışişleri Bakanı Bozer'i makamında ziyaret eden konuk bakan Türkiye'nin jeostratejik açıdan çok önemli bir konuma sahip olduğunu belirterek. "Onun için Tıirkiye ile olan dostlnk ve işbirligi ilişkilerine büyük önem veriyoruz" dedi. Bakan Qichen Annkabir'i ziyaret ettiğini ve çelenk koyduğunu da belirterek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'e kendisinin ve halkının duyduğu hayranlığı anlattı. Konuk bakanın Bozer'i ziyaretinin ardından iki ülke arasındaki resmi görüşmelere ba$landı. DSP GenelBaşkanı Ecevit Hesabını veremezlerANKARA (Cumhuriyet Biiro- « ) — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, ANAPTı milletvekillerinin, Türkiye'yi savaşa sürükleyebilecek bir kararı gözleri kapalı destekle- meyecekJerini ve aceleye getirme- yeceklerini umduğunu bildirdi. Ecevit, televizyonda önceki ge- ce yayunlanan 'Panorama' adlı bir programda Saddam Hüseyin reji- mine bugünkü askeri gücünü, biz- zat Batılı devletlerin nasıl kazan- dırdığırun aynntılanyla açıklandı- ğını ifade etti. BBCdeki belgese- lin, BM Güvenlik Konseyi'nin arn- bargo karanndan sonra bile Irak- ın askeri gücünün Batı kaynakla- nndan beslenmeye devam ettiğini de gösterdiğini aktaran Ecevit, şunları söyledi: "Şimdi Türkiye'yi, Ortadoğu- da Batılı ülkelerin ardından ma- ceraya suriikleyecek bir karar Medis'te alınmadan önce BBC te- lenzyonunda dun gece (önceki ge- ce) yansı yayunlanan 'Panorama' belgeseli, mutlaka, uzmanlar ta- rafından Türkçeye çevrilerek TRT tdevizyonuııda da yayımlaıııahdır, derfaal yayımlanmalıdır. Ba yayı- m tüm millervekiUeri de rnaüaka iziemelidirler." Ecevit, TBMM'nin savaşla ilgili yetkilerini hükümete devredecek bir önerge karara bağlanmadan önce TBMM'nin bir oturumunda, Türkiye ile Irak'ın silah gücü ve savaş teknolojisi bakımından bu- günkü durumlannın ayrıntüı ola- rak karşılaştmlması gerektiğini vurguladı. Ecevit, şu görüşlere yer verdi: "ANAP'h milletvekillerinin. TBMM'DE KÖRFEZ DİPLOMASİSİ DenıireFden Saddaırfa ıııesaj ANKARA (Cumnuriyel Büro- so) — TBMM'de dün hükümetin asker göndenne yetkisi ile ilgili is- temi tartışılırken, Körfez krizi ile ilgili bir dizi diplomatik görüşme gerçekleşti. Ürdtın parlamento he- yeti TBMM Başkanı Kaya Er- dem'e ülkesinin Körfez krizine yaklaşımını anlaürken, DYP Ge- ael Başkanı Söleyman Demirel, FKÖ aracıüğıyla, Irak Devlet Baş- kanı Saddam Huseyin'e "Hem kendini hem ulkeni tahrip erttnne" mesajı yolladı. Ürdün he- yeti, SHP Genel Sekreteri Deoiz Baykal ile de göruştü. TBMM Başkanı Erdem dün Ürdün parlamento heyeti ile gö- ruştü. 50 dakika kadar süren gö- rflşmede heyet başkanı Tabir ei Masri'nin Erdem'e ülkesinin Kör- fez krizi ile ilgili politikasmı ve bölgedeki son gelişmeleri anlattı- ğı bildirüdi. Ürdun heyeti daha sonra SHP Genel Sekreteri Denız Baykal ve DYP Grup Başkanve- kilı Köksal Toptan ile ayn ayn gö- rüştü. Bu görüşmelerde heyetin Körfez krizi ile ilgıli Ürdün görüş- lerini anlattığı belirtildi. DYP Genel Başkanı Demirel de TBMM'deki odasında FKÖ An- kara Temsilcisi Fuat Yasin'i kabul etti. Görüşmeden sonra gazeteci- lere bilgi veren Demirel, FKÖ Temsilcisi Yasin'in bir nezaket n- yaretinde bulunduğunu ve 1 saat süren görüşmede Körfez krizıni de ele aldıklannı söyledi. Fuat Yasın 1 in, Saddam'ın bir çıkmazda oldu- ğunu anlatuğıru belirten Demirel, şöyle konuştu: "Sayın temsilci, Saddam'ın do- nımnnu 'Çok sıkıştı, geri dönse sonu olur, Kuveyt'ten çıkmazsa tüm dünyayı karşısına aldı' diye açıkladı ve Filistin'in banşcı bir çözümden yana olduğunu söyle- di. Ben de FKÖ lideri Yaser Ara- fat'a bir mesaj gönderdim. Sayın Arafat'tan Saddam'a ulasabüiyor- sa 'kendısini bir fırtınanın beklediğini' söylemesini istedim. Mesajımda aynca, 'Bu fırtına ön- lenebilirse önlensin. Hem kendi- nızı hem milletinizi ezdirmeyin' dedim." SHP grubunda kızgın bir üslupla konuşan inönü: Asker kanıyla politikaANKARA (Cambnriyet Büro- so) — SHP Genel Başkanı Erdal tnonü. 'savaş hali iianı' dışında hükümete her türlü yetki istemi konusunda Cumhurbaşkanı Tur- gat Özal ve hükümeti sert bir bı- çimde uyararak "Meclis bir kişi- nin vesayeti alDna girecek midir? Vesayeü, akli dengesi yerinde ol- mayanlar verir. Bunan taribi so- rnmlııla|u altıodan kalkmak zo- randa kalacaklar" dedi. İnönü, özal'ın baskısıyla alınan bu yet- kinin kullanılacağmı ve Türkiye 1 nin savaşa sokulacağını belirterek "Bu, Tiirk aslteriııfa, Türk çook- lannın kanlanyla politika yıp- maknr. Ba benrgftn yaklaşıın. ço- odüann kanıyia poütika yapıima- suıa karşı bo çocnklanD analan ne dlyeceklerdir" diye sordu. SHP lideri, ABD ilişkilerinin, ANAP iktidan döneminde öyle bir aşa- maya geldiğinj ve "Bnyiik miıtte- fildmiz ABD'nin, eŞer biz kanunı- n akıtmazsak, bizim toprak bii- timlıigumüz aleyhine işler yapacafından" kuşku duyulduğu- nu söyledi. tnonü, *Bo sakat man- ökla', AtatUrk'ün 'Yurtta sulfa a- handa sulh' ılkesinden vazgeçildı- ğini ve 'cinayet' dedigi savaş suçu- nun işleneceğini bildirdi. İnönü, Batı'mn çıkarlan için Türkiye'nin •paralı asker' durumuna düşürül- mek istendiğini, ülkenin bunda bir çıkarı olmadığını, savaşın 'bir ki- şinin kuman için çıkacağını' vur- guladı. SHP lideri, insan hayatı bir maceraya kurban edilecek ise ne söylense az olduğunu, ölenle- rin bir kişinin kuman için ölece- ğini anlatarak Türkiye'nin bu sa- vaştan kazanacak bir şeyi olma- dığını, tam aksine banşçı imajıru, Atatürk ilkelerini ortadan kaldı- racagını, ölen insanlar yanında, maddi manevi zararlara uğranıla- cağıru belirtti. İnönü, 'Baülı miitterıklere' de çatarak Türkiye^ nin herkesten önce, en büyük fe- dakârhğı yaptığını, daha ne feda- kârlığı istendiğini sordu ve savaş bittikten sonra yükü Türkiye'nin çekecegini, müttefiklerin ise söy- lediklerini unutacaklannı, ülkenin komşusu Irak ile yine yan yana kalacağını kaydetti. Dün sabah toplanan SHP gru- bunda, heyecanh ve kızgın bir üs- lupla konuşan İnönü, söz konu- su tezkerenin daha önce de geldi- ğini anımsattı, "Bizim kontroln- miiz dışında yabancı bir ülkenin silahh kuvveUerinin de iUkemize gelmesinin savaşı başlatmak" ol- SHP grubunda heyecanlı ve kızgın bir üslupla konuşan Genel Başkan Erdal înönü, "Batı'nın çıkarlan için Türkiye'yi eninde sonunda paralı asker durumuna düşürmek istiyorlar. Meclis bir kişinin vesayeti altına girecek midir? Vesayeti akli dengesi yerinde olmayanlar verir. TBMM bunu kabul edecek midir? Bir kişinin vesayeti altma girecek midir? Bunu elbette ANAP çoğunluğunun düşünmesi gerekir" dedi. duğunu söyledi "Bu acde nedir?" diye soran SHP lideri, özal'ın is- teğinin kamuoyunda dahi tartışıl- madan TBMM'ye getirildiğini, daha yetkinin ne için istendiğinin, nerelerde kullanılacağımn beüi ol- madığını anlattı. tnönu, şöyle konuştu: "Bdyle ne maksatla knllanıla- cağı büinmeden vekfllet vennek, 'istediginizi yapın' demektir. Bu- nu yapan kuruluşu, bunu yapan insanı, başkasının vesayeti altına aldığınız zaman butu'n yetkilerini- zi başkasına vennis demeksiniz. Çünkd siz ya akli dengesi bozuk oidugunuz için ya da başka bir ne- denle siz kendi hukuki haklannı- n kullanacak dunımda degilsiniz ki bunu başkalanna bırakıyorsu- naz. Niçin oldugunu, ne oidogn- •u söyiemeden bizi bir kişinin ve- sayeti altına girecek dununa soku- yortar. TBMM bunu kabul edecek midir? Bir kişinin vesayeti altına girmeyi kabul edecek midir? Bu- nu elbette TBMM'deki ANAP ço- guulugunun düşünmesi gerekir. Bu sorumlıduk herkesten ooce on- lara aifür. L'nnrmasınlar ki bunun tarihi sorumlulugundan onlar ön- ce albndan kalkmak zorunda ka- lacaklardır." Inönu, "Yetkiyi alıyoruz ama kuOanmayaca^ız" sözleri olduğu- na da dıkkat çekerken, kullanıl- mayacak bir yetkinin neden alın- dığını sordu ve "Koskoca millet- vekilleri nasıl bir oyuna geliyor- lar? Kullanılmayacak bir yetki için Özal gunlerce boyle ugraşır mı? Günlerce herkesi böyle baskı al- tına alır mı" sorularını yöneltti. "Bunu kullanmakb Türkiye'^ sa- vaşa sokacaklardır" diyen İnönü, ancak vatanı korumak için sava- şılabileceğini vurguladıktan son- ra şöyle devam etti: "Silahh kuvveUeri bir savaşU kullanmak, bir savaş tebdidi ola- rak knilanmak, başkalannm bas- latacagı bir savaşta biz de yardun- cı olahm diye kullanmak, bu, Türk askerinin kanıyla politika yapmakür. Türk askerinin kanıaa gnvenerek Ortak Pazar'a girece- giz, Türk askerinin kamnı akıta- rak kredilerimizi alacagız. Bu be- zirgân yaklaşım ulusaJ çıkariar karşısında tamamıyla yanlışrır, ta- mamıyla boştur. Bunun karşısın- da vatandaşlanmız seslerini yıik- seltecektir. Bugun çocuklannın kanıyla politika yapılmasını, on- ların kanına guvenerek çıkarlan- nı arttırma>ı düşünenier karşısın- da bu cocuklann analan ne diye- cektir?" ANAP milletveldllerinin kandı- rılmak istendiğini, 'Çıkacak savaş- tan Türkiye aleyhine bir sonucun doğmasını istemiyorsak, Irak'ı ce- zalandıran ülkelerin askerlerinin yanında yerimizi almalıyız' denil- diğini belirten inönü, "ABD bizim en böyük murtefıkimizdir" dedik- ten sonra şöyle konuştu: "Bizim büyük müttefikimiz sa- vaştan kazaaarak pkacakbr. Ve şimdi büyük mürtefikimizin kaza- nacagı savaş sonrasında bizûn aleybimize tertipler yapaca|ındajı korkuyonız. Irak'taki yeni dazen- de bizim müttefikimiûn bizim toprak bUtunhıgümnzü tebJikeye duşürecek. bizim alosal çıkarian- mın teblikeye düsürecek işler yap- masından korkuyonız. Aman bunlan yapmasın diye biz şimdi- den cepneye gidip askerimizin ka- nını alutmak istiyornz. Demek ki bizim biiyük mütteflkimizle fliş- kilerimiz bu hale gelmiştir. Bunu yapan da yıllardır başımızda olan ANAP ikodandır. ABD'de bizim aleyUmize cereyanlar o safhaya gelmiş ki eger biz bugan kanımı- zı »ln#m««ak, biz bugün en büyük fedakâriığı yaptık demezsek, ba harp sononda kazanacak olan ABD bizim toprak barünragümü- zii teblikeye atacak işler yapacak. Bn nasıl manuktır?" ABD'nin böyle bir tavır için- deyse, bugün ne yapsak önüne ge- çemeyeceğimizi, Türkiye'nin önce kendisine güvenmesi gerektiğini, kimseden korkraasına da gerek ol- madığını anlatan tnönü, "Biz ilk günden beri Oradogu'daki ba sa- vaş «lanının yanındaytz. BizdeB ne hakla Köıfez'e gemi göadermeıııi- d isteyebilirier? Bir Bab ülkesi oraya bir gemi gönderiyor, işte o kadar. Biz zaten buradayız" dedi. SHP lideri, Türkiye'nin ilk gün- den itibaren Irak'a karşı yaptınm- ları uyguladığını, en önemli rol oynadığını vurgularken de özal'ı kastederek "Ama şimdi bu yeüni- yor. 'En evvel biz yapmakla çok iyi ettik' diyor. Ama biç iyi etme- digi şimdi anlaşılıyor. Biz yaptık, ikinci gün unntnJdnk. Şimdi biz- den yeni fedakaruk isteniyor. De- mek ki en evvd yapmak dofn de- ğil. Bizim yapbğımızuı degeri an- laşılmadı. En büynk fedakArlığı biz yapük, şimdi yeniden bizden kimseyle mukayese edilemeyecek büynk fedaklriık isteaiyor" dedi. tnönü, Batı ülkelerinin Irak'la sının olmadığını, Körfez'e gönde- rilecek bir Türk gemisi ile Irak ge- misi arasında bir çatışma olsa he- men bu çatışmanın iki ülke sını- nnda devam edeceğini ifade ede- rek "Biz bu kadar redakârbk yap- bktan sonra ne manbktır kl hâli ea büyük matteftkinıizin gdzttne gjremeraişiz. Bu manbfin sak*t- hgun ANAP'h millervekiDeri duy- sun diye söylüyoram. Bn kadar sakat manbkla bir ülke nasıl sa- Y»$a sokulnr, onu duymalannı is- riyonun. AUtürk, 'Böyle savaş ci- nayettir. ülkenin hayati cıkarları dışında ülkeyi savaşa sokmak cinayettir' diyor. Şimdi bn dnayeti işlemek üzeredir" dedi. "Ulmlararası hukuk arkamız- da" mantığı ile "ganimet paytaşma" hevesinde olanların, yarın uluslararası hukuku çiğne- raeye hazırlandıklarım bildiren tnönü, ABD'nin sadece kendi çı- karlannı duşündüğünü ve bunun için bölgedeki diğer ulkeleri ken- di yanına çekmek istediğini vur- guladıktan sonra "Şimdi Irak'ta rejimi degJşdrmek veya bölgede Bab'mn çıkartannı korumak için gönnlhı anuuyor. Baa tavizler ve- rilir, mali kolaytıklar sağlanır. Söylemek istemryorum, ama enin- de soaunda bizi paralı asker du- ramuna düşürmek istiyorlar. Biz niçin paralı askerier gibi girece- ğiı?" diye sordu. tnönü, Atatürk'ün koyduğu il- kelerde komşulara hayati çıkariar söz konusu olmadan savaş açmak bulunmadığını anunsatoktan son- ra savaşı kazanacak olanın ABD olduğunu, ama Türkiye'nin bu yü- kü yülarca çekecegini söyledi. tnö- nü, "Bütün bunlar bizim çıkan- nnza degjldir. Macera aramanın ta kendisidir. Cumhuriyetin basın- dan beri 70 yüı bulan surede ya- pıbuı kalkınma çabalan banşçı bir ülke olarak verdigimiz imaj ve komşulanmızla iUşküerimizi. nep- sini darmadagın edecek, ortadan kakhracak sonuc verir" görüşünü ortaya koydu. inönü, durumun Kıbns harekâtından tamamen farklı olduğunu, Batılı müttefik- lerin savaştan sonra Türkiye'yi unutacaklannı belirtti ve "Savaş ülkeamizia çıkanna itfflMr. So- aiaater rardır. f •(!• jnpalMf' illııılıı lı11 —• IfcBfı lıaıılllı Bir U f U a l « u n içla AtaMş de- mektir. Kabul etmiyorum" dedi. Baymak Şofben, Şimdi Taksitle! DSP Genel Başkanı Ecevit, Meclis'te Türkiye'yi maceraya suriikleyecek bir karar alınmadan önce BBC'de önceki gece yayımlanan Irak belgeselinin TRT'de yayımlanmasını ve bütün milletvekillerinin izlemesini istedi. "Türkiye'yi maceraya ve sav*aşa sürükleyebilecek bir yolu açanlar, bunun hesabını Türk ulusuna veremezler" dedi. TürkJve-yi savaşa süriikleyebikcek bir karan gozleri kapalı destekle- meyeceklerini ve aceleye getirme- yeceklerini de umanm. Batılılann Ortadogu'da çevire geldikleri oyunlar, perde arkası yönleriyle iyice ögrenilmeden ve Türkiye ile Irak'ın savaşa hazırlık durumlan aynntılı biçimde karsı- laştınlmadan. Türkiye'yi macera- ya ve savaşa sürukleyebilecek bir yolu açanlar, bunun hesabını Türk ulusuna veremezler." 25 yılı aşkın tecrübesiyle Baymak, mükemmel bir şofbeni kısa bir süre için, çok özei şartlarla sizlere sunuyor Bu imkandan yararlanın. Baymak şofbeninizi "zamanında" alın, sıcak suya anında kavuşun. Baymak Şofbeni üstün kılan özellikler: • Normal ve düşük basınçlı suya göre iki ayn modeli vardır. • İhtiyacınıza göre 5 It/dk veya 10 It/dk'lık tiplerden birini seçebilirsiniz. • Tam güvenlik için 3 emniyet sistemi ile donatılmıştır. • 12 adet yanma başlığı ve enjektörü sayesinde yüksek verimlidir. • Tüp gazı ve doğal gazı aynı randımanla yakar. • Su ayar düğmesi sayesinde suyu istenilen sıcaklığa getirir, böylece su ve gazdan tasarruf da sağlar. Ö z e l T a k s i t K o l a y l ı ğ ı ŞOFBEN Peşinat: 100.000 TL. 10 It. Taksit: 6x92.500 TL. 655.000 TL. (KDV Dahil) ŞOFBEN Peşinat: 60.000 TL. 5 It. Taksit: 6x58.000 TL. 408.000 TL. (KDV Dahil) ı&aymak Bütün Türkiye'de yayılmış bayii teşkilatı ve güçlü servis garantisi ile Baymak'tan her zaman en iyi hizmeti alırsınız. Siz Siz OIMI Baynak'ta Israr Edin. "Kampanyamız T.C. Merkez Bankasının ilgili tebliğine uygun olarak ve üretici firma garantisiyle yürütülmektedir." İSTANBUL AKABE TİCARETMERKEZİ, BÜYÜKDERE CADDESİ 80/202,80290 MECİDİYEKÖY TEL: 175 71 92 (8 HAT) ANKARA TANDOĞAN MEYDANI4 A TEL: 222 47 89, 223 43 25 İZMİR GAZİ BULVARI 22 TEL: 19 21 28, 14 84 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle