22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/15 KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KR İZİ... KÖ1 4 Eylûl 1990 Krizin 34. gûnö SSCB SSC8 Otsçtai Bakan Şevanlnad- », utosteriras bir kooiterans top- lanması çajnsmda bukındu Irak Dtştşten Bakanı Tank Aza, Batılı ülkelerden, ya- banct rehıneler ıçın yıyecek ıstedı Ingıltere ABO'nın asken malzeme yardımı ısteflını kabul etti Irak, petrol üreflmnı dur- durdu0unu ve dış DOfÇ öde- melennı askıya alöıjını açıMadı. UMMAN Irakgemisininyüküne elkondu = Ana yollar ^—Boru hatlan Amerikan savaş gemileri, Körfez krizinin başlamasından bu yana dün ilk kez bir Irak gemisini durdurup çay yüküne el koydular. Dış Haberler Servisi — ABD savaş ge- mileri, çay ytıkJü bir Irak gemisini Umman Körfezi'nde durdurarak arama yaptılar ve geminin yüküne el koydular. Ajanslar, ABD gemilerinin BM Güvenlik Konseyi'- nin 665 sayılı "ambargonun başanlı olmaa İÇİB, deniz göciı knllanılmasuu" içeren ka- rarından sonra ilk kez böyle bir eyleme gi- riştiğini haber veriyorlar. Gözlemciler Kör- fez krizinin başlamasından bu yana ABD'- nin ilk kez bir Irak geraisinin yüküne el koy- duğunu belirtiyor. Reuter'in haberine göre Sri Lanka çayı yüklü Irak bandıralı Zanubia gemisi, dün Umman Korfezı açıklarında durduruldu. Ajans, geminin, Basra Körfezi'ne girmeye hazırlandığı bir sırada ABD gemilerinin uyarısı sonucu, zorluk çıkarmadan durdu- ğunu bildirdi. Batılı diplomatlara dayana- rak haber veren Reuter, Zanubia'nın yükü- ne el konulduğunu da bildirdi. Ancak, ABD savaş gemilerinin giriştiği hareketle il- gili olarak aynntılı bilgi verilmedi. Bu arada ABD gümrük yetkilileri tara- fından alıkonulan Al Nattyan adlı Kuveyt bandıralı yük gemisinin Birleşik Arap Emir- likleri bandırası altında serbest bırakılaca- ğı bildirildi. ABD Gümrük Hizmetleri sözcüsü Ing- rid Bisman, dün New York'ta yaptığı açık- lamada, Irak'a Amerikan ürünleri taşıyan geminin Birleşik Arap Emirlikleri bandırası takıldıktan ve makine parçası dolu üç böl- mesi boşaltıldıktan sonra serbest bırakıla- cağır söyledi. Fransa Savunma Bakanı Jean-Pierre Chevenement, Körfez'de bir savaş çıkma- sı durumunda en az 100.000 kişinin ölece- ğini söyledi. Körfez krizinde ıhmlı tutum içinde bu- lunduğu gerekçesiyle baa çevrderce istifası istenen Chevenement, Batıhlann Irak ya da Kuveyt'e askeri bir müdahalede bulunma- lan içın yasal bir temellerinin olmadığını kaydetti. Chevenement hransız radyosuna verdi- ği demeçte, Körfez'deki durumu ABD'nin Vietnam'a, SSCB'nin de Afganıstan'a mü- dahalesiyle karşılaştırarak "Uzmanlar bir savaşın insan bazında olaganustu zarara yol açabileceğini bilivorlar. Sık sık göıüş alış- verişinde bulunduğum bu uzmanlar, Kor- fez'de bir savaşın çıkması durumunda en az 100.000 kişinin oleceğini Uhmin ediyor- lar. Körfez'de kanlı bir savaşın sonuçlan onceden tahmin edilemez" dedi. Fransa Sav unma Bakanı Chevenement, "Kuveyt'e bagımsızlığını kazandırmak ya da Irak'a askeri bir müdahalede buiunmak için yasal temeller mevcut degil" jeklinde konuştu. Chevenement, krizin diplomatik yolla çö- zümlenmesine inananlann başında geldiğjni kaydederek BM'nin Irak'a karşı aldığı yap- tınm kararlannm yuzde 95 oranında etkili olduğunu ve bu kararlann hava ve kara ula- şunında da uygulanması gerektiğini söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Rolaad Dumas da Fransa'nın Irak'a uygulanan BM eko- nomik ambargosunun etkili olabümesi içuı deniz yolundan sonra bu ülkenin dışanyla kara ve hava bağlantısının da kesiknesini desteklediğini açıkladı. ürdün'un Kızıldeniz'dekı Akabe Liroa- nı'na dün üç geminin yanaştığı, iki gemi- nin de aynldığı bildirildi. Ürdün Haber Ajansı Petra'nm bildirdi- ğine göre, liman mudüru Awad Tall, Turk bandıralı "Binar Kaptan" ve Hint bandı- ralı "Manad Nakwa" adlı gemilerin liman- dan aynldığıru söyledi. Tall, bu gemilere Ürdun'den potas yük- lendiğini, Türk bandıralı geminin ttalya'- ya, Hint bandıralı geminin ıse Hindistan'a hareket ettiğini belirtti. Tall, limana gelen Liberya bandıralı "Stolt Sakar" gemisinin ise yükünü boşalt- tığını ve bu geminin Ürdün için yağ getir- diğini belirtti. Limana yanaşan Mısır bandıralı "Abidos" ve Çin bandıralı "Tchan Tcnang" adlı gemilere ise, fosfat yüklene- ceğini belirten Tall, Mısır bandıralı gemi- nin Endonezya'ya, Çin bandıralı geminin ise Çin'e hareket edeceğini söyledi. öte yandan Mısır, Suriye ve Fas'ın, Su- udi Arabistan'daki ortak Arap gücûne ka- Ulmak üzere bölgeye yenı birlikler gönde- receklerı bildirildi. BONN F. Almanya BM karan dışına çıkmıyor DtLEK ZAPTÇIOĞLU BONN — Federal Almanya Dışişleri Ba- kanlığı'ndan Lampe, Cumhuriyet'e verdiği bilgide "Bonn'un Washington'a Birleşmiş Milktler çerçevesinde her türlu yardımı >ap- maya hazır olduğunu" söyledi. Lampe'nin verdiği bilgiye göre ABD Başkanı Bnsh ge- çen hafta Başbakan Kohl'e telefon ederek ABD'nin yeni talepleri konusunda bilgj ver- di. Başbakan Kohl Bush'a, "Federal Alman- ya, Birleşmiş Milletler'in kararlan çerçeve- sinde alınacak bütün önlemlere katümaya hazırdır; önlemler ileride genişletip arttırı- labilır; F. Almanya, üzerıne düşen görevi ye- rine getirecektir" dedi. Bonn'da Dışişleri Bakanlığı'ndan aldığı- mız bilgiye göre ABD Dışişleri Bakanı Ja- mes Baker önümuzdekı hafta Bonn'a gele- rek "ek ontemferT görüşecek. F. Alman hü- kümetı, ABD'nin "Körfez'e yollamak üze- re nakflye gemileri tahsis etme" çağnsını he- nüz yanıtlamadı. Kohl hükumeti ABD'nin tateplerine ilke oiarak olumlu yamt vennek- ten yana fakat bunlann mutlaka Birleşmiş Milletler çerçevesinde uygulanmasını savu- nuyor. Bonn, Körfez krizinde Birleşmiş Millet- ler ve NATO'yu tayin edici merciler olarak görüyor ve bu çerçevenin dışına çıkmaya ra- zı değil. Bu yuzden "Körfeı'e asker yoUanması" da Bonn'da acil bir gündem maddesi oluşturmadı. Federal Almanya, BM ve NATO smırlan içinde uygulanacak yaptırımlarla krize siyasi bir çözum bulun- masından yana oldu. Fakat hükümet çev- relerinden edindiğimiz son bilgiler, Bonn 1 un Körfez'deki krize banşçı bir çözüm bu- lunmasına giderek daha az ihtimal verdiği- ni gösteriyor. öte yandan meclisteki muhalefet parti- leri Yeşiller ve Sosyal Demokratlar, F. Al- manya'nın Körfez'e asker yollamasına ke- sinlikle karşı çıkular. Dün Bonn'da açıkla- ma yapan Yeşiller, "ABD'nin Suudi Arabis- tan'a yardıma gıtmediğiru, Körfez'e asker yı- ğarak kendi siyasi ve ekonomik çıkarlannı garantilemeye çalıştığım" savundular. SPD de dün yaptığı açıklamada Federal Alman hükümetinı Birleşmiş MılletleT kararlan dı- şına çıkmamaya çağırdı. ARAFAT: İsrail'e düşman kamptayızTUNUS (AA) — FKÖ lideri Yaser Ar«- fat, Körfez bunalımında, "lsrail'e ve o n u müttefiklerine düşman kampta yer alıyoruz" dedi. Arafat, tsrail işgali altındaki topraklar- dakı Filistin ayaklanmasının bininci günü dolayısıyla Tunus'ta yaptığı bir konuşma- da. "FKÖ, tsrail ve onun emperyalist mnt- tefiklerine düşman kamptan başka bir yerde bulunamaz" ifadesini kullandı. Filistin haber ajansı WAFA'hın bildir- diğine göre Arafat şunlan söyledi: "FKO'nün ne tarafu yer atdıfını mer«k edenlere şunu sonıyorum: tsrail, bu savaşta nerede yer alıyor? Biz, elbette, şunon ya da bunun yardımına koşmak gjbi bir niyeti o\- mayan, ama sadece kendi çıkarlanm koru- mayı duşunen ve bunun için de son derece gelişmiş bir savaş makinesini harekete ge- çiren tarafta değil, tsrail ve onun eraper- yalisl mıittefiklerine karşı olan tarafta yer alıyoruz." öte yandan Arafat'ın, ABD ve Sovyet lı- derlerini 9 eylülde yapacaklan zirve toplan- tısında Arap-lsrail sorununa bir çözüm bu- lunması konusunda da görüşmeye çağırdı- ğı bildirildi. Yaser Arafat'ın ust düzey danışmanla- rından Bassan Ebu Şerif, Arafat'ın Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'a, zirvenin temel tartışraa konusu olması beklenen Körfez krizi ile ilgili olarak "adl" bir mesaj gön- derdiğini söyledi. Ebu Şerif, dün Reuter'e yaptığı açıkla- mada, "FKÖ Körfez krizine poliük bir çö- züm bulunacagından emindir. Bn bizûn ba- nş plammıza onemli taraflann verdiği ya- nıtlardan oluşturdugumuz bir çözuaMÜir" dedi. AMFTTİYATRO'DA GOSTERİ — Filistinliler Korfezde gelisen olaylan protesto eünek amaayla Ammanda bir amfitiyatroda toplandıiar. (Fotoğraf: Reuler) LONDRA Bush'un çağrısına derhal destekEDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Başkan Bush'un, NATO müttenklerinin, Basra Körfezi'nde Irak'a uygulanmakta olan ambargoya daha fazla deniz gucü ile katkıda bulunması çağrısı- na İngiltere derhal olumlu yamt verdi. Bas- ra Körfezi'nde sadece savaş gemisi değil, lojistik destek amacıyla sivil ticaret filosu- na ait yük gemileri, aynca tank, asker, mu- himmat, yedek parça ve techizat taşınması için Ro-Ro tipi feribotlann da gönderile- ceği bildiriliyor, 1982'de Falkland Savaşı, sırasında da bir düzine kadar ticari yük ve yolcu gemisi, Savunma Bakanlığı emrine girmiş ve savaş bölgesine yollanmıştı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan edini- len bilgiye göre Basra Körfezi'nde halen In- giltere'nin bir destroyer, iki firkateyni ile bir destek yakıt gemisi bulunuyor. Bunla- ra ek olarak İngiltere, Umman'a 12 Jagu- ar ve 12 Tornado savaş uçağı gönderdi. Kara kuvyeti yoUanması hakkında herhangi bir girişim olmadı. Ancak toplam Ingiliz as- ker sayısı 2 bine yaklaşıyor. öte yandan Dı- şişleri Bakanlığı'na yakın kaynaklar, Irak hava sahasına giriş çıkışlaruı nasıl kapatı- labileceğinin stratejisini kurmaya çalışıyor. HeleLibya'mn.Yunan havasahasınıkul- lanarak Irak'a en az 6 kere yıyecek ve ilaç gönderdiğının saptanması üzerine hava sa- hasım da ablukaya alma fikrinin kısa sü- rede taraftar toplaması ve Avam Kamarası'nm olağanüstü toplantısmda tar- tışılması bekleniyor. Fransa'nın da umul- madık bir hızla benimsediğini açıkladığı bu önlem için Ingiltere'nin bunu, mutlaka BM Güvenlik Konseyi'nin karanna dayandır- mak istediği de aynı kaynaklar tarafından ifade edildi. Ancak Uiuslararası Stratejik Araşbrmalar Enstitüsu uzmanı Don Kerr böyle bir ablukanın, gerçekte uçakları dü- şürmek anlamına geleceğini, bunun ıse BM tarafından öngörülen yaptınmlan çok asa- cağını söyledi ve "Ortadogu'nun yansını ab- lukaya almak gerekir" dedi. MÜBAREK,TltAE'ADEMEÇ VERDİ Savaş olasılığı giderek güçleniyorDış Haberier Servisi — Mısır Devlet Baş- kanı Hüsnü Mübarek, Körfez krizinin bir sıcak savaşa dönüşmemesinin, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e bağlı olduğunu söyledi. Mübarek, Körfez'de bir savaş ola- sıhğının da giderek güçlendiğini öne sürdü. Time dergisinin sorulanru yanıtlayan Mü- barek, soruna görüşmeler yoluyla çözum bulunmasını istediğini, ancak bugüne ka- dar bu konuda istenen gelişmelerin sağla- namadığını kaydetti. Mübarek'e sorulan so- rular ve yanıtlan şöyle: — Sizce savaş kaçınılmaz mı? MÜBAREK— Savaştan kaçınabıüriz. Bu zor değil. Ancak bu, Saddam Hüseyin'e bağlı. Halkını ve ülkesini bir savaştan ko- ruraak için Saddam Huseyin, sorumluluk göstermeli. Savaş, bir trajedidir. Saddam Hüseyin'in, bir savaş çıkarsa ne olacağını neden tahmin edemediğini anlayamıyorum. — Fakat zaman, giderek savaş lehinde işliyor. MÜBAREK — Saddam Huseyin, dünya- da neler olduğunu anlamalı. Saddam'ın da- nışmanları, onu, uluslararası kamuoyunun görüşleri doğrultusunda ikna etmeri. Birinci Dünya Savaşı'ndan bugune ilk kez, bir ül- kenın işgaline karşı böyle büyük bir karşı çıkışı yaşanıyor. — Güç kullanılmasını kabul eder MÜBAREK — Bütün kalbimle umut ederim ki, böyle bir şey yapmak zorunda kalmayız. Savaştan nefret ediyorum. Fakat, askeri bir kişi olarak, savaşa doğru gittiği- mizi görüyorum. Saddam Hüseyin'in söy- leyeceği tek bir kelime bunu önleyebiür: Çe- kiliyorum. — Mayts ayntda Bağdat'ta yapüan zirve- de, Saddam, ABD'ye karşı petrol silahınj koilanacagı tehdidinde bulundu. MÜBAREK — Bunu birçok Devlet Baş- kam'ndan duydum. Şımdi de duyuyorum. Ancak, işgal yönunde bir işaret olduğunu düşünmedim. — Saddam, size saldırmayacagı yoruada garanti verdi mi? MÜBAREK— Evet, yalmzca ikimizin ol- duğu bir ortamda, bana saldırmayacağını, yalmzca tehdit ettiğini söyledı. — Irak'ın dışında bu konudan haberdar olan var nuydı? MÜBAREK — Irak'ın dışında iki Arap ülkesi liderinin bu konudan haberdar ol- duklan yolunda bazı söylentiler duydum (Mübarek, söylememesine karşın, bu iki li- derin, Ürdün Krah Huseyin ve Yemen Dev- let Başkanı AIi Abdullah Saleh oldukları- na inanılıyor). Ancak bunlan işgalden ön- ce duysaydım bile, böyle bir şeyin olacağı- DIŞ BASIN £t Diplomasi, çıkmazdaBirinci ayında Körfez krizi yeni bir aşa- maya, başka bir deyişle batağa sürüklenme aşamasına girdi. Amerika-Irak çekişmesi, askeri ve psikolojik bir gtıç denemesine dö- nüşüyor. İki taraf olası bir savaş öncesin- de, pozisyonlanm güçlendiriyor. Perez de Cuellar'ın beklenen fıyaskosunun ardından diplomasi yolları çıkmaza girdi. Kendi uz- laşmazlığının tuzağına düşen Saddam Hü- seyin, verdiği bazı sahte tavizlere rağmen, sonuna kadar gitmeye niyetli görünüyor. Bu koşullarda George Bush açısından ya- pdacak şey, zaman silahını olabildiğince le- hine çevirmek. Bunun için de bunalımın yönlendirilmesinde Moskova'yı yakımnda gormek istiyor. Bundan amaç, her şeyden önce Irak'ın içinde bulunduğu yalnızlığım arttırmak. Bu açıdan bakıldığında, Bağdat hâkimi için Helsinki zirvesinden daha kö- tü bir haber beklenemezdi. ÜçUncü Gorbaçov-Bush zirvesinden Sovyetler'in ye- ni bir vükümlülüğe girmesi beklenmiyorsa da bu toplantının yapümış olması bile Irak diktatörü için büyük bir hezimet sayılabi- ür. SSCB'nin yeni yükümlüluğe girmeyeceği tahmini ise bu ülkenin BM bayrağı altında bile olsa Körfez'de bir askeri maceraya gir- meyi ret etmesinden yola çıkıyor. Yine de Başkan Bush'un, Körfez krizinin Saddam'la Amenka'yı değil de Saddam'la bütün dünyayı karşı karşıya getirdiğıni ka- mtlamak için rakibinin söz konusu hezime- tini kullanmaya çalışacağı kimse için bir sır değil. SSCB'nin bu tur bir kullanıma itira- n olmayacaktır. Sadece Helsinki davetini kabul ederken SSCB'nin gösterdiği "sıcakhk" bile yanmn dünyası için olası bir kolektif güvenlik sistemi içinde mevcut sta- tukoyu rauhafazaya, bu sayede de kendi iç bunalımını çözme şansını bir nebze de olsa elde tutmaya verdiği önemin diğer bütün kaygılara ağu bastığım kamtlıyor. (3 eylül). na ihtimal vermezdim. — Saddam'ın Knveyt'ten cekilmesinin dı- şında bn konuda bir çözüm aklınıza geli- yor mu? MÜBAREK — Saddam Hüseyin'e, işgal- den önce Kuveyt'le olan sorunlann görüş- meler yolu ile çözülebileceğinı söyledim. — Ne tür bir görüşme yota önerirsiniz? Mübarek — Eğer, Irak, Kuveyt'ten çeki- lirse, böigedeki tüm yabancı guçlerin çekil- meleri çağnsında bulumırum. Sonra da böl- geye Arap ordusu yerleştireceğiz. Ve Kuveyt yöneticileri gen döndükten sonra iki ülke arasındaki sorunu görüşmelerle halle- deceğiz. — Körfez krizi sonucu Arap düayasuun içinde bulunduğu bölünmenin Ustesinden nasıl gelinebilir? MÜbarek — Bu yöndeki bir yargıya ka- tılmıyorum. Yarguuz doğru olsa bile, her- şeyi zaman gösterecektir. — Bölgenin poliük geleceğini nasıl gö- riıyorşunuz? MÜBAREK — Bu sorun çözülürse, Fi- listin sorunun çözümü kolaylaşacaktır. — Suudi Arabistan'a asker gönderdigi- niz için kukla olmakla suçlanı>orsunuz~. MÜBAREK— Bunu kabul etmiyorum. Biz, kukla değiliz. Kendi sorumluluklanmı- za sahibız ve ABD ile iyi ılışkiler ıçındeyiz. — Araplann birçoğu, Suudi Arabtstan^ daki ABD askerlerinden rahatsız. MÜBAREK — Suudi Arabistan ne ya- pabilir? Eğer ülkeniz tehdit alünoaysa, onu korumak zorundasınız. Birçok ülke, yaban- cı askerlerden yardım istiyor. — Saddam Hüseyin'in bu olaydan çıka- n ne? MÜBAREK— Gerçekten bümiyorum. Muhtemelen para ve güç olabilir. WASHINGTON Mısır'a yardım örnek oluşturmaz Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzvvater, Mısır'ın ABD'ye olan borçlarının silinmesinin aralanndaki özel ilişkiye dayandığını ve başka ülkeler için emsal ohışturmayacağını açıkladı. WASHINGTON (Cumhuriyet) — Beyaz Saray sözcüsü Marlin Fitzwater Mısır'ın ABD'ye olan 7.1 milyar dolarlık asken yar- dım kredisi borçlarının Mısır ve ABD ara- sındaki özel ilişkı nedeniyle sUineceğini söy- ledi ve "Bu adım başka ülkeler için emsal teşkil etmez" dedi. Fitzwater, dün Beyaz Saray'daki olağan brifıngte bu konudaki sorulan yanıtlarken, Mısır'ın askeri yardım kredisi borçlarının silinmesine ilişkın uüsiyaufin bızzat Başkan George Bush'tan geldiğini açıkladı ve ko- nuya ilişkin yasa tasansuun yakında Kong- re'ye sevk edileceğini söyledi. Fitzwater eğer başka borçlu ülkeler de ABD'den bu ko- nuda bir talepte bulunurlarsa "konuyu in- celeyeceklerini, ama Mısır'ın çok özel bir vaka" olduğunu sözlerine ekledi. Fitzwa- ter, aynı jestin neden dığer ülkeler için dü- şünülmediğini, o ülkelerin Mısır'dan daha mı az ABD taleplerine yakınlık gösterdiği- ni MJran bir gazeteciye, "Öyle bir şey söy- leniyonuı. Mısır ile özel bir iUşkimiz var" karşüığını verdi. Fitzwater bir gazetecinin Türkiye, Mısır ve Ürdün'un açılan ulusla- rarası yardım kampanyasında ne oranda yararlanabileceklerini soran bir gazeteciye de rakamlar uzerinde bir yorum yapmak is- temediğıni söyledi.. Fitzwater, "Dışişleri Bakanı Baker ve Hazine Bakanı Brad> 'nin ABD Başkanı Bush'un lalimau uzerine çe- şttli ülkelere gidip Turki>e, Mısır ve Ürdün için bu ülkHerin ne katkıda bulunabilece- ğini soracak. Ancak bu gezi Mısır'ın borç- larının silinmesi işinden ayn bir konudnr. Mısır Ue özel bir ilişkimiz var" diye konuş- tu. ROMA Türkiye'ye yardım Atina'nın iznine bağlı NİLGÜN CERRAHO^LU ROMA — Körfez krizinden zarar gören ulkelere yapılacak mali yardımı tartışmak uzere AT Dışişleri Bakanlan cuma gunu ttalyan başkentinde toplanacak. Ürdün'e yapılacak yardımın yanı srra Turkıye'ye ya- pılması beklenen yardım için Yunanistan'ın onayımn kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. "Corriere Della Sera" gazetesinin Bruksel kaynaklı bir haberine göre Türkiye'ye ön- görulen yardnn Yunanistan'ın izin venne- si halinde yapılacak. AT'nin krizden zarar gören ülkelerin yardımına hibe, krediler ve işbirliği anlaşmalan ile katılması bekleni- yor. Askeri guce destek vermeyen F. Al- manya'mn mali yardım konusunda başı çekmesi bekleniyor. Corriera della Sera'- ya göre Türkiye için söz konusu olan yar- dımın tutan, yılda 2.5 milyar dolar civa- nnda hesaplanan zaran karşılayacak boyut- ta bir miktar olarak tahmin edüiyor. Bu miktar Mısır için yılda 2-3 milyar dolar, Ür- dun için ise en az 1 milyar dolar olarak ve- riliyor. Suriye'nin de Körfez krizinden za- rar gören ülkeler arasında yardım verilecek ülkeler kapsamına ahnması oiasılıklar ara- sında sayılıyor. Roma'daki diplomatik çev- relere göre Türkiye'ye AT yardımının Yu- nan engeline çarpması halinde AT ülkele- rinin teker teker yara alan Türk ekonomi- sine yardım etmesi günderne gelebilecek bir çıkış yolu olarak beliriyor. AT'nin dönem başkanlığını yapan ltal- yan Dışişleri Bakanı Gianni de Michelis'in davetı üzerine Roma'ya gelecek olan AT dı- şişleri bakanlannın yanı sıra maliye bakan- lan da ttalyan başkentinde bulunacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle