Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EYLÜL 1990 KEYKAŞAM CUMHURİYET/9
TİKKO davasında suç duyurusu
• tstanbul Haber Servisi — Yasadışı TKP-ML/TİKKO
örgutu uyesi oldukları ve örgüt adına adam öldürme
girişiminde bulunduklan savıyla haklarında dava açılan 5
kişinin yargılanmasına dün devam edildi. Istanbul 1 nolu
DGM'deki dunışmada, Metin Dere, Hasan Erden), Fethi
Umay, Kemal Yıldınm ve Gülseren Gündü, iddianame
okunduktan sonra jandarma karakolu ve siyasi şubede
yoğun işkence gördüklerini öne sürerek, suç duyurusunda
bulundular. Mahkeme heyeti avukatların tahliye
istemlerini reddederken, duruşmayı delillerin incelenmesi
için ileri bir tarihe erteledi. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş)
10 hemşire açlık grevinde
• lş-Sendika Servisi — İstanbul'da Türk Hemşireler
Derneği'ne (THD) uye 10 hemşire, derneklerinın
kapatılmasını protesto etmek amacıyla dünden itibaren
üç günlük açlık grevine başladılar. THD Istanbul Şubesi
11 eylülde tstanbul Valiliği'nce süresiz olarak
kapatılmıştı.
Bakırköy Halkevi davası
• İSTANBUL (AA) — tstanbul VaJiliği tarafından
"amaç dışı faaliyetlerde bulunduğu" gerekçesiyle
kapatılan Bakırİcöy Halkevi yöneticilerinin
yargılanmasına devam edildi. tstanbul 1 Numaralı Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü
duruşmasında mahkeme heyeti, sanıkların ve
avukatlarının savunmalarını hazırlamaları amacıyla süre
verirken, dava dosyasını da rnütaala için savcıhğa
gönderdi. Duruşmadan sonra bir açıklama yapan
Bakırköy Halkevi Başkanı Hüseyin Özkahraman,
halkevinin, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın takipsizlik
kararına rağmen kapatıldığjnı belirterek, gerçekleştirmek
istedikleri bütun faaliyetlerin engellendiğini söyledi.
Öztürk Serengil yogun bakımda
• tsUnbul Haber Servisi — Sanatçı öztürk Serengil
dün geçirdiği kalp krizi sonucu Florance Nightingale
Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alındı.
tlk defa enfarktus geçiren Serengil'in sağlık durumunun
iyiye gittiği bildirildi. Serengil, yoğun bakım ünitesi
servis şefi uzman kardiyolog Sinan Özbayrakçı
tarafından kontrol alnnda tutuluyor.
Siemens'e molotof kokteyli
• tstanbul Haber Servisi — Siemens'in Fındıkh'daki
binasına dün gece molotof kokteyl atıldı. Olayı Devrimci
Sol adlı yasadışı örgüt ustlendi. Gazetelere telefon eden
kimliği belirsiz bir kişi, "Ortadoğu Ortadoğulularındır.
Emperyalist güçler Ortadoğu'dan defolsun" diyerek
eylemi bu amaçla yaptıklarını söyledi. Siemens binasında
eylem sonrası hiçbir hasar meydana gelmedi.
Eyüp'te çevre operasyonu
• tSTANBUL (AA) — Eyiıp Belediyesi'nin dün
başlattığı "Çevre Operasyonu"nda, atık ve çöpleriyle
Alibeyköy Deresi'ni kirlettikleri belirlenen 10 işyerinin
faaliyeti durduruldu. Eyüp Belediyesi Sağlık tşleri
Başkan Yardımcısı Haşim Veyseller ve Zabıta Müdürü
Mustafa Yalçınlar yönetiminde gerçekleştirilen
operasyonda, Alibeyköy Deresi'ne kimyasal atık ve
üretim artıklannı döken Simtaş Mermer, AFS Deri,
Teknik Eloksal, İleri Deri, Mersan Mermer, Pantaks
Krom Kaplama, Aksoylar Mermercilik, Elbir Koç
Donyağı Sabun, Kamil Nas Bağırsak Temizleme
tşletmeleri, Osman Ulutaş Mandıra adlı işyerleri
faaliyetten men edildi.
Radyoloji Kongresi başladı
• Istanbul Haber Servisi — tÜ Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Radyodıagnostik Anabilim Dalı tarafından
düzenlenen 12. Ulusal Radyoloji Kongresi dün
İstanbul'da başladı. Kongreye Avrupa Radyoloji
Kongresi'nin Başkanı Prof. Dr. J. Lissner, Avrupa
Radyoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. G.
Delorme ve Fransız Nöroradyoloji Derneği Başkanı Prof.
Dr. Picard'ın yanı sıra Japonya, Norveç ve Fransa'dan
bilim adamları da katıldı.
Baraj Baraka Baran Bara
tarya Barba Barbakan Ba
rbar Barbata Barbunya B
arbut Bardacık Bardak B
arem Barınak Barış Barik
at Barisfer Bariton Bariz
Bark Barmen Baro Barog
rof Barudi Barut Baryum
Abartmak Cebbar Ambar
Kibar Dubara Gabardin
Zıbar N'abar İbare İcbar
İtibar ECEBAR
27 EYLÜL'DE AÇILIYOR
( A ç ı l ı ş t a y i n e
d o s t l a r ı m ı z
b a r ı n a r k a s ı n d a )
1 6 8 6 6 6 0 , 1 6 8 6 6 6 1
Anne ve babası gözaltında olan küçük Ismail her gün 'süt içmeye'gidiyor
9 aylık bebek'SiyaşiŞubedeKaraköy'de bir korsan
gösteriye katıldığı
gerekçesiyle gözaltına
alınan Nuray Yalçın,
çocuğunu Siyasi Şube'de
emzirmek zorunda
kalacağını hiç
düşünmemişti belki de...
ESATPALA
SUAT KOZLUKLU
Ismail henüz dokuz aylık be-
be... Annesi, siyasi şubede, ba-
basıyla birlikte... Aç lsmail'in
karnını doyurmaya tnama yet-
miyor. Halası, her gün şubeye
götürüyor, alıyor polisler bebe-
yi, "açlık grevinde" olan anne-
sine veriyorlar. Ismail açlığını
anne sütüyle gideriyor. Anne,
açlık grevine devam ediyor. Bu
macera 10 gündür, böyle silrtip
gidiyor...
lsmail'in annesi Nnray YaJçın
henüz 25 yaşında. Karaköy'de
bir korsan gösteriye katıldığı ge-
rekçesiyle gözaltına alınmış. Ya-
sadışı Direniş Hareketi adlı ör-
güte üye olduğu belirtilen babası
Ali de öyle... Nuray Yalçm iki yıl
önce Aü'yle Ankara'da evlendi-
ğinde, doğacak çocuğunu siya-
si şubede emzirmek zorunda ka-
lacağını hiç düşünmemişti bel-
ki de.
Halası Feriza Yalçın tarafın-
dan bakılan Ismail ise her gün
kendisini emziren annesini özlü-
yor. Anne hasreti bir yandan,
açlık bir yandan... Böyle olun-
f
BABA — Ali Yalçın.
Siyasi Şube'de.
BEBEK — İsmail Yalçın. Henüz 9 aylık. Halasının kucagında hergân
'beslenmeye' annesinin yanına, Siyasi Şube've gidiyor. (Suat Kozluklu)
VEANNE — Nuray Yalçın
25 yaşında, gözaltında.
KONUK YAZAR
ca, halasmm tek çaresi kaüyor.
tsmail'i, Gayrettepe"deki Siyasi
Şube'ye göturüp görevliler kabul
ederse annesine emzirtmek. Yaş-
h kadın ne yapacak? Zaten ken-
di derdiyle uğraşırken yeğeni ve
karısı gözaltına alınmış, dokuz
aylık tsmail de kucağında kala
kalıyor...
tsmail susmaz, tsmail ağlar
sürekli... Ithal mama değil, an-
ne sütü ister. Gelirler, Feriza Ha-
lası'yla şubenin kapısına... Be-
linde silahlı "amcalar" karşılar
ikisini... Nuray Yalçın kocası Ali
ve diğer arkadaşlarıyla birlikte
hücrede... Annenin ayakta dura-
cak hali yok. Ama oğul bu, sor-
guda da olsa emzirmek ister...
Polis izin verince alır oğlunu
koynuna Nuray... Bir iki derken,
tsmail her gün gelip gioneye
başlar şubeye... tsmail, daha do-
kuz ayhkken tanışıyor "şubey-
lc.î'
Onuncu gün gelir çatar, anne-
si ile babasının durumundan hâ-
lâ bir haber yoktur. Ama bir sü-
redir istanbul'da operasyon yü-
rüten Siyasi Şube yetkilikri, Nu-
ray ile Ali Yalçın'ın çeşitli olay-
lara katıldıklanru saptarlar. Ve
gazetecilere gözaltına ahnanlar
hakkında açıklama yapıldığm-
da, Nuray bitkin, Nuray yorgun,
Nuray durgundur. Ama göreme-
diği günlerde bile oğlunu emzir-
menin mutluluğu vardır gözle-
rinde...
Dokuz aylık tsmail'in duru-
muna uzülduğunü belirten ha-
lası Feriza Yalçın ise yeğeni ile
birlikte gelip gittiği Siyasi Şube1
nin girişinde şunlan söyluyor:
"Ali ve Nuray, ogullan ile bir-
likte bir süre önce bize geldfler.
Tatil yapacaklannı söylediler.
Ankara'da, babadan kalma bir
bakkal dukkftnuu çalıştınyorlar-
dı. Noray, 'abşverise gidiyorum'
diyerek çıktı evden. Karaköy'de
polis gözatüna ahnıs. Daha son-
ra kocası Ali'yi de Haydarpasa-
dan alıp şubeye getirmisler. Ne
vapacagımızı şaşırdık. Oğnllan
İsmail, mama yemiyor, süt isti-
yor, mecburen şubeye getirip an-
nesinden emzirmesini istedik."
İsmail, şimdi yine Siyasi Şu-
be'nin kapısım gözlüypr. Ama
polis yetkilileri, annesi, babası
ve onlarla birlikte gözaluna alı-
nanlann, "yasadışı örgüte üye
oldaklan ve çeşitli eylemlere
katıldıklan" gerekçesiyle
DGM'ye sevk edileceklerini be-
lirtiyorlar. tsmail'in macerası,
polislere göre bitmiyor.
İtfaiye Haftası
İstanbuPda
günde
ortalama 25
yangın çıkıyor
tstanbal Haber Servisi —
"İtfaiye Haftası" dün başladı.
1 ekime kadar sürecek hafta
boyunca yapılacak panel, söy-
leşi, sergi ve toplantılarla itfa-
iyenin önemi anlatılacak. ts-
tanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Nurettin Sözen, "ttfa-
iye Haftası" nedeniyle dün bir
basın toplantısıduzenledi. Sö-
zen, "Yeni alınan 83 itfaiyeci
balen egitilmektedir. tlk defa
15 yüksekokul mezunu eleman
itfaiyeye alınmıstır. Ve bunlar
da4ayukitfaiyecaikegitinıin-
den geçirilerek grnplarda gö-
revlendirilmistir. Amacımız
daba iyiye gitmektir" dedi.
Çağdaş bir itfiye teşkilatı için
eğitimin önemli bir unsur ol-
duğunu belirten Sözen konuş-
masını şöyle surdürdü: "Sade-
ce tstanbul'da baa yeni yapı-
tann projeleri uzmanlar tara-
fından yangın güvenh'ği acısın-
dan incelenmektedir. Yine
Tttrkiye'deki itfaiyeier arasın-
da sadece tstanbul ttfaiyesi'n-
de mübendis ve mimar çalıştı-
nlmaktadır. İstanbul'da gün-
lük ortalama yangın sayısı 25
dvanndadır. Türldye'de mey-
dana gelen yangınlann yansı-
na yakını tstanbnl'da meyda-
na gelmektedir. Yangın sayı-
smın 50'yi geçtigi günler de ol-
maştur. fstanbul Itfaiyesi
Türk itfaiyeleri arasında fev-
kaJade üstüa bir yere sahip-
tir."
Kültürümüzün
GÜROL SÖZEN
Yakın zamanlara kadar yalı
yakardık Boğaziçi'nde. Elimiz-
de dürbün, çaresiz izlerdik her
birini. Yalı yakar, yerine apart-
yalı yapardık; ortaya çıkan ne
yahydı ne de apartman. Boğa-
ziçi ile ilgili yasaklar, zorunlu
yaptırımlar sonrası yalı onar-
mak moda oldu. Şimdilerde
milyarlara eski yalı aranıyor da
bulunamıyor... Sıra Boğaziçi
sırtlarına geldi, şimdilerde bir
örnek villa konduruyonız top-
lu konut anlayışıyla...
Düne kadar yeni açılacak
caddenin önüne ne geldiyse yık-
tık, saray ve cami dışında. Ne-
ler mi gitti?.. Yalılar, köşkler,
konaklar, taş yapılar, iki ve üç
yüz yülık çınarlar, çam ağaçla-
n...
Bu hız günümüzde yavaşladı.
Yıkıalar bilinçlendi de ondan!..
Ya geceleyin ya da hafta sonlan
iş bitiriyorlar. Eğer müşterinin
zamanı varsa, yüzyühk ağaçla-
n da köküne asit dökerek kurut-
mak bir başka yöntem. "Tann
verdi, Tann aklı. Kul ne yap-
sınl"
Düne kadar hatta günümüz-
de bu işler olağan. Ama olağan
olmayan, alışkanhklann yöntem
değiştirmesidir: "Yeri gözel,
ama yıkamıyoruz. Kendini bil-
mez bir sürü adam engdliyor.
Ne yapalım?.. Arük dünya mo-
dernlesiyor, otel olmazsa borsa,
borsa olmazsa, bem de beş yıl-
dızlı otel olsun."
Bu da bir gelişmedir! Ne var
ki tarihsel ve kültürel çevre için-
deki böylesine yapılann özüne
uygun, yapısal olarak iyileştiril-
miş bir eğitim kurumu ve buna
paralel kültür ve bilime yatkın
işlevler vermek düşünülmüyor,
istenmiyor nedense...
Güncelliğini yülardan beri ko-
ruyan, zaman zaman basında
düzeyi düşürülerek gündemde
kalan iki anıtsal yapı da bunun
en iyi örneği. Biri Taşluşla diğeri
de gene İTU'ye bağlı Maçka Fa-
kültesi.
Sanınm bu iki yapı, üzerinde-
ki baskı nedeniyle, tarihsel kent
kültürünün yazgısı açısından ge-
leceğin örneği olacak...
İTÜ'ye bağlı Taşkışla yapısı,
yamlmıyorsam, 1986 yılından
beri basının ve kamuoyunun ko-
nusu. Bu olgu, durup dunıp
canlanıyor. Keşke, çağdaş kültür
ve günümüz sanatma da böyle-
sine önem verebilseydi yönetici-
ler, kurumlar.
Bilim adamlan ve
politikacılar ne diyor?
Taşınmaz Kültür ve Tabiat
Varhklan Yuksek Kurulu 2 Ma-
yıs 1983 günü, 14947 sayıh ka-
ranndan bir bölüm: "Birind de-
rece tarihi eser. Aynen korun-
ması ve başka amaçla degişikli-
ğe ugraması olanaksu." Bu ka-
rann altında tam 14 kişinin im-
zası var. Kimi öğretim üyesi, ki-
mi bakanhk temsflcisi. Bu 14 ki-
şi devleti temsil ediyor, ama biz
gene tartışıyonız, tartışma ge-
reksinimi duyuyoruz..
7 Kasım 1986 günkü Güneş
gazetesinden bir alıntı: "Kültör
çevrelerini belediye ile karşı kar-
şıya getiren konu tartışüıyor
Korunacak nu, yıküacak mı?..
Kültüre ağırlık veren dünya iil-
kelerinin hiçbirinde, böyle bir
yapıyı otele dönüştürmek kim-
senin aklına gelmez. Her şey ti-
cari deŞfldir." Imza: Dogan Te-
keü, mimar ve mühendis...
i: Taşkışla ve Maçka
Prof. Dr. Erol Kulaksızoglu
ise aynı haberde şöyle diyordu:
"Türk ulusnnun taribsd ve kül-
türel mirası niteligindeki değer-
lerin, basit ve yatırun hesaplan-
na alet edflmemeleri gerektigine
inanıyorum."
Taşkışla yapısı konusunda o
günlerin basuunda birçok görüş
yer aldı. Otele çevirmek isteyen-
lerden sataşmalar geldi: "Raha-
bna düşkün birtakım profesör-
ler" denildı. "ble de otel" diye
tutturuldu, uzmanların görüşü-
ne göre işlevsel açıdan otele yat-
kın olmamasına rağmen...
Bu tartışmalar sürerken, yerel
leydi o günlerde: "Doganın ve
kentlerin eski dokusunun ko-
runması özeDflde bizim gjbi bem
doga güzellilderi hem de kent-
lerinde yuzydlardan beri gelen
eserleri bulunan bir iilke için
çok öDemlidir. Ben çevreden so-
rumlu devlet bakanı .olduğum-
dan bu >nna, konulan biraz da
abartarak, halkta çevre bilinci-
nin yerieşmesine katkıda bulun-
maya çaliştım. Kentleşme Turki-
ye'de bilincsiz yapılmış. Tarihi
eserier arada sıkışıp kalmış. Biz
bugün, şehirierimizin doğal ya-
pısını bozmadan altyapı ihtiyaç-
lannı karşılamak ve artan konut
Günceliiğini yıllardan beri koruyan ve zaman
zaman basında gündeme gelen iki anıtsal
yapı. Biri Taşkışla diğeri gene İTÜ'ye bağlı
"Maçka Fakültesi." Sanınm bu iki yapı,
üzerindeki baskı nedeniyle, tarihsel kent
kültürünün yazgısı açısından geleceğin örneği
olacak.
yönetım değişti. Istanbuî'un
şimdiki yerel yönetimi seçim ön-
cesi ve seçim sonrasında da "ke-
sinlikle bn yapının otele
dönastnrühneyecegini" vurgula-
dılar...
Bu ve buna benzer yapılann
bir kentin kültürel mirası olup
olmadığı, doğanın ve kentlerin
eski dokusunun korunması ko-
nusunda ne duşünduklerine Uiş-
kin bir röportaj yayımlandı 19
ve 20 Mart 1989 tarihinde Gu-
neş gazetesinde. Yamtını ANAP
adına o dönemde Devlet Baka-
nı Adnan Kahved ve DYP adı-
na da Saleyınan Demirel vemuş-
ti.
Adnan Kabved'nin yamtı söy-
talebine cevap vermek duru-
mundayız."
Sükyman Demirel ise "Şehir-
lerin eski yapısı, bazı yerlerde bir
kültür ve medeniyet abidesidir.
Banlann yılalarak şehirierin
imanna gidilmesi, ciaayet işle-
mektir" diyordu.
3 Mayıs 1989 günü ise 3.1da-
re Mahkemesi, "Taşlasla'mn
otel yapılmasına ilişkin tüm iş-
lemkri dnrdunna" karan alır...
Bu yapıyla ilgili olaylar akıp gi-
der. Tarih: 3 Mayıs 1989. Olay
bu kez mahkemeliktir. 3. tdare
Mahkemesi "Taskısla'nın otel
yapılmasına ilişkin tüm işlemleri
dnrdonna" karan alır...
Sultan Abdülaziz'in 1860*11
yıUarda "askeri kısla" olarak
kullandırdığı yapı 1940 yılında
İTÜ'ye tahsis edilir. Aynı tarih-
lerde Prof. Emin Onat, Prof.
Bonantz ve Prof. Mnkbil Gök-
dogan tarafından başarıh bir
onanmı gerçekleştirilen Taşkış-
la, o yıllann Alman mimarhk
dergilerinde de ömek bir resto-
rasyon örneği olarak tanıtılır. Bu
onanmın, tanıtımın üzerinden
50 yıl geçmiş... Bu yanm yıizyı-
hn sonunda "çağdaş kültürden
soz ederken" ne yazık ki anıtsal
Taşkışla yetmiyormuş gibi Maç-
ka'nın anıtsal yapısım da içimi-
ze sindirememiş ve pazara çıkar-
mışız...
Aa olan ve düşündürücü
otan, bilim adamlanna, bakan-
hk temsilcilerinin imzasına,
mahkeme kararlarına "itibar
etmeme" ahşkanhğımn yaygın-
lık kazanmasıdır. Toplumu gü-
lümseten bir başka olgu da ik-
tidar ve muhalefet partilerinin
yetkin kişilerinin tarihsel kentin
kültür dokusunun korunması
konusunda kararlı davramşına
rağmen neden bu olgunun çık-
maza sürüklendiğidir.
Bu tutumumuzla acaba gele-
ceğin yöneticleri olan gençliğe
hangi mirasımızı bırakmaya ça-
hşıyoruz?..
"Eski kentler tüm
insanhğın ortak
malıdır"
Sütunlu girişi, avlulan ve en
önemlisi çevresiyle bir bütünü
oluştunır Taşkışla ve Maçka. 19.
yuzyü mimarlık anlayışı Dolma-
bahçe ve Beylerbeyi Sarayı ile
birlikte bu iki büyük yapı da
kendini gösterir.
VEFAT VE TEŞEKKUR
İzmit Uzuntarla köyünden merhume
Salimat ve merhum Elhas Güngör'ün
oğulları, merhume Naciye ve merhum
Mahmut Toksöz'ün damatları, Rahmiye
Güngör'ün sevgili eşi, Şamil, Altan, Erkul
ve Bingül'ün dayıları, merhume Zehra ve
Zekiye Atan'ın ağabeyleri, Tülin Özgür,
Ibrahim Güngör ve Nurdan Şahin'in biricik
babaları, Yılmaz Özgür, Nevzat Güngör ve
Erhan Şahin'in kayınpederi, Gupse ve
Onur Özgür'ün, Özgün Güngör'ün sevgili
dedeleri
38'Ii emekli yarbay
AIİ GÜNGÖR
23 Eylül 1990 Pazar günü vefat etmiştir.
Cenaze törenine bizzat katılan veya telefon
ve telgrafla acımızı paylaşan tüm dost ve
yakınlarımıza teşekkür ederiz.
AİLESİ
tekneciler...yalıckı otpanlar
YORLAR. ÇÖP ATMAYINIZ, PİSLİK
DÖKMEYİNİZ. DENİZLERİMİ;
NIZVEKORUYUNUZ.
IZLERIMIZ|ACm-
tSTANBUL ÜNtVERSİTESt BİLGtSAYAR BİLİMLERt UYGULAMA
VE ARAŞTIRMA MERKEZİ BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI KURSLARI
En az lise mezunları için açılan tstanbul Universitesi Bilgisayar Bi-
limlerı Uygulama ve Araştırma Merkezı'ıun düzenlediği uzun devre
'7' aylık ve kısa devre '3' aylık Bilgisayar Programlama kurslan üni-
versitemiz öğretim üyelerince verılecektir.
Uzun devre kurslarımız haflanın 4 gUnü 16.00-19.00 saatleri ara-
sında yapılacaktır.
Kısa devre hafta sonu kurslarımız cumartesi ve pazar günleri iki
ayn grup halinde sabah 9.30-13.30 saatleri arasında duzenlenecek-
tir.
Açılacak Kvstar:
I—Uzun devre '7 aylık'
Temel Basıc-tleri Basic, Cobol, DBase, lşletim Sistemleri ve K0-
tük Yönetım Teknikleri.
Avnca proje çalışması ile kursumuz son bulacaktır.
II—Üç ay sureti hafta sonu kurslanmız Temel Bask-tleri Basic
Cobol
Bu kurslanmız iki ayrı grup halinde yapılacaktır.
Kurslanmız uzun devre 8 Ekim 1990 Pazartesi, kısa devre hafıa
sonu kurslanmız 13 Ekim 1990 Cumanesi günü baslayacaktır.
Uzun devre kurslanna katılanlar haftanın beşınci günü Bilgisayar
Ingilizcesi kursu ile desteklenecektir.
Kurslannuzı basan ile tamamlayanlara seıtifika verilecektir. Ge-
nis bilgi için merkezimız sekreterliğine müracaat yapılabilir.
Adrtt:
tstanbul Universitesi
Bilgisayar Bilimleri Uygulama ve Arastırma Merkezı
Ümit Doganay Cad. No: 6 Kat 1-2
Beyazıt tlkokulu Karşısı
Tel: 527 58 15 - 512 94 06
522 42 00/816
Basın: 30789
TÜRK DENİZCİLİKCEMİYETİ
Cumhunje» Cad. No 8/7, Elmadag İSTANBUL, TeL 144 52 06 146 76 43
HAREM 89 ile 4 mevsim grup gezilerı
• Yemekli-yemeksız
Boğaz turları
• Şırket yemekleri
• Kutlama toplantıları
• Mehtap gezileri
Tel: 145 77 93-149 93 87
Mesai saatleri dışında
Telefon: 165 54 61
Basın kartımı ve Irafik
sürücu belgemi kaybettim.
Hükümsüzdür.
TURHAN ILGAZ
1-5 yaş grubu çocuklannız
evimde balulır.
Tel: 571 72 88
Peki nedir bu çevrenin kültü-
rel özelliğı? Dolmabahçe Sara-
yı'ndan Akaretler'e, Beyoğlu'n-
dan Atatürk'ün evine değin bir
çemberin içinde bugün lstan-
bul'un en yoğun tiyatro yapıla-
n, galerileri, müzeleri ve konser
salonlan vardır. Bu çağdaş olgu-
da iki büyük pay halka aittir.
Masa başı alınan kararlar için
gezin görün derim bu çevreyi.
Istanbul Festivali'nden müzele-
re, galerilere, parklara uzunan
yol uzun değil.
Geçenlerde televizyonda bir
belgesel vardı. övunerek sundu-
ğumuz belgeselde sa\aş sonra-
sında bombardıman edilen Le-
ningrad ve Ermhaj Müzesi'nden
söz ediliyordu. Görduğüm Er-
mitaj Müzesı bu halde miydi di-
ye düşündum. tçindeki eserlerin
onanmım bırakalım bir yana. O
Çarlık Rusyası'nın sarayını fo-
tograflarından yararlanarak ay-
nen onarmışlar ve ayağa kaldır-
mışlardı Ermitaj'ı. Belki biz otel
bile yapmazdık!..
UNESCO'nun aldığı ortak
kararda şöyle deniyor: "Tüm
diinyadaki eski kentler, yalnu o
nlnsun malı degil, tüm insanlı-
gın ortak malıdır ve bu nedenle
korunması gerekir."
Bir başka alınt» da Ismet Inö-
nü'den. Yd 1938... "_. tmar mef-
humunu yaniıs anlayan memur-
tann bu hususta ufak bir ihtisası
bile olmadığı halde gorttş ve
muhakemeleri bakımından
ehemmiyetsiz sandıklan çok
kıymetli milli eserierimizi bime-
haba yıkmakta ve yıkbrmakta
oldnklan teessnfle görülmekte-
dir."
27 ağustos ve 10 eylul tarihin-
de Milliyet'te yer alan "Borsa
uzmanı
n
ndan da alıntı yapmak-
ta yarar var. Birinci yazı: "Taş-
luşla'yı sırf kapitalizme bizmet
edecek diye ne otel, ne de bor-
saya bumkmayan bazı saldırgan
profesörler ve onlara yandaşlık
edecekler..." tkinci yazıdan bir
alıntı: "Eli sopalı üniversite...
Göstermelik birkaç hoca ve ög-
rendsi binalan bıntkmak istemi-
yor."
Korunması gereken yalnızca
yapılar degıldir günümüzde. Dış
kabuk kimi yerde hiçbir anlam
ifade etmez. Taşkışla ve Maçka
yalnızca eski yapıdan kaynakla-
nan bir sorun degüdir. Sorun,
147'liklerden, 1402'liklere uza-
nan sorundur. Dilin kemiği yok;
dün kendinize, bugün yapınıza.
Ya yann?...
Gönül ister ki Istanbul'a ya-
km yeni semtler oluşturulsun.
Oluşturuhıyor da. Paris borsa
yapısı örneğinde de olduğu gi-
bi, (gecikmiş olsa bile) çağdaş
mimarhk ürünü olan bir yeni
"Istanbul borsa btnası" yapılsın.
Borsacıların kültüre ve sanata
verdikleri önemi kamtlayan hey-
keller dikilsin, resimler asılsın
koridorlarına, duvarlarına...
Çevresi ise ağaçlarla donatüsın.
Gelecek kuşaklar da çıkann ve
onurun "yalnızca para
olmadığı" bir dünyada bu ya-
pıyla övünsünler...
En iyisi sözü 20. yüzyılın us-
ta ozanı Ezra Pound'a bırak-
mak: "Bir uygariık canfaysa, res-
samıyla, şairiyle, heykeltıraşı,
müzisyeııi ve mimanyla her riir-
lii sanatçıyı banndınr ve besler.-
Bir uygartak kuunı, canını yitir-
mişse, o zaman bir yıgın rahip-
ten, kısır ögretmenden, elden
düşme bügileri tekrarlayıp du-
ran kişilerden olusan bir kuru
kalabahğı banndınr içiode."
Istanbul, her şeye rağmen bir
kültür kentidir...
Ortaokul ve lise öğrencilerine matematik bölumü
öğrencisinden ders verilir.
Tel: 342 62 20 (19.00'dan sonra)