28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLÜL 1990 KEYKAŞAM CUMHURİYET/9 TİKKO davasında suç duyurusu • tstanbul Haber Servisi — Yasadışı TKP-ML/TİKKO örgutu uyesi oldukları ve örgüt adına adam öldürme girişiminde bulunduklan savıyla haklarında dava açılan 5 kişinin yargılanmasına dün devam edildi. Istanbul 1 nolu DGM'deki dunışmada, Metin Dere, Hasan Erden), Fethi Umay, Kemal Yıldınm ve Gülseren Gündü, iddianame okunduktan sonra jandarma karakolu ve siyasi şubede yoğun işkence gördüklerini öne sürerek, suç duyurusunda bulundular. Mahkeme heyeti avukatların tahliye istemlerini reddederken, duruşmayı delillerin incelenmesi için ileri bir tarihe erteledi. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş) 10 hemşire açlık grevinde • lş-Sendika Servisi — İstanbul'da Türk Hemşireler Derneği'ne (THD) uye 10 hemşire, derneklerinın kapatılmasını protesto etmek amacıyla dünden itibaren üç günlük açlık grevine başladılar. THD Istanbul Şubesi 11 eylülde tstanbul Valiliği'nce süresiz olarak kapatılmıştı. Bakırköy Halkevi davası • İSTANBUL (AA) — tstanbul VaJiliği tarafından "amaç dışı faaliyetlerde bulunduğu" gerekçesiyle kapatılan Bakırİcöy Halkevi yöneticilerinin yargılanmasına devam edildi. tstanbul 1 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında mahkeme heyeti, sanıkların ve avukatlarının savunmalarını hazırlamaları amacıyla süre verirken, dava dosyasını da rnütaala için savcıhğa gönderdi. Duruşmadan sonra bir açıklama yapan Bakırköy Halkevi Başkanı Hüseyin Özkahraman, halkevinin, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın takipsizlik kararına rağmen kapatıldığjnı belirterek, gerçekleştirmek istedikleri bütun faaliyetlerin engellendiğini söyledi. Öztürk Serengil yogun bakımda • tsUnbul Haber Servisi — Sanatçı öztürk Serengil dün geçirdiği kalp krizi sonucu Florance Nightingale Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alındı. tlk defa enfarktus geçiren Serengil'in sağlık durumunun iyiye gittiği bildirildi. Serengil, yoğun bakım ünitesi servis şefi uzman kardiyolog Sinan Özbayrakçı tarafından kontrol alnnda tutuluyor. Siemens'e molotof kokteyli • tstanbul Haber Servisi — Siemens'in Fındıkh'daki binasına dün gece molotof kokteyl atıldı. Olayı Devrimci Sol adlı yasadışı örgüt ustlendi. Gazetelere telefon eden kimliği belirsiz bir kişi, "Ortadoğu Ortadoğulularındır. Emperyalist güçler Ortadoğu'dan defolsun" diyerek eylemi bu amaçla yaptıklarını söyledi. Siemens binasında eylem sonrası hiçbir hasar meydana gelmedi. Eyüp'te çevre operasyonu • tSTANBUL (AA) — Eyiıp Belediyesi'nin dün başlattığı "Çevre Operasyonu"nda, atık ve çöpleriyle Alibeyköy Deresi'ni kirlettikleri belirlenen 10 işyerinin faaliyeti durduruldu. Eyüp Belediyesi Sağlık tşleri Başkan Yardımcısı Haşim Veyseller ve Zabıta Müdürü Mustafa Yalçınlar yönetiminde gerçekleştirilen operasyonda, Alibeyköy Deresi'ne kimyasal atık ve üretim artıklannı döken Simtaş Mermer, AFS Deri, Teknik Eloksal, İleri Deri, Mersan Mermer, Pantaks Krom Kaplama, Aksoylar Mermercilik, Elbir Koç Donyağı Sabun, Kamil Nas Bağırsak Temizleme tşletmeleri, Osman Ulutaş Mandıra adlı işyerleri faaliyetten men edildi. Radyoloji Kongresi başladı • Istanbul Haber Servisi — tÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyodıagnostik Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 12. Ulusal Radyoloji Kongresi dün İstanbul'da başladı. Kongreye Avrupa Radyoloji Kongresi'nin Başkanı Prof. Dr. J. Lissner, Avrupa Radyoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. G. Delorme ve Fransız Nöroradyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Picard'ın yanı sıra Japonya, Norveç ve Fransa'dan bilim adamları da katıldı. Baraj Baraka Baran Bara tarya Barba Barbakan Ba rbar Barbata Barbunya B arbut Bardacık Bardak B arem Barınak Barış Barik at Barisfer Bariton Bariz Bark Barmen Baro Barog rof Barudi Barut Baryum Abartmak Cebbar Ambar Kibar Dubara Gabardin Zıbar N'abar İbare İcbar İtibar ECEBAR 27 EYLÜL'DE AÇILIYOR ( A ç ı l ı ş t a y i n e d o s t l a r ı m ı z b a r ı n a r k a s ı n d a ) 1 6 8 6 6 6 0 , 1 6 8 6 6 6 1 Anne ve babası gözaltında olan küçük Ismail her gün 'süt içmeye'gidiyor 9 aylık bebek'SiyaşiŞubedeKaraköy'de bir korsan gösteriye katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Nuray Yalçın, çocuğunu Siyasi Şube'de emzirmek zorunda kalacağını hiç düşünmemişti belki de... ESATPALA SUAT KOZLUKLU Ismail henüz dokuz aylık be- be... Annesi, siyasi şubede, ba- basıyla birlikte... Aç lsmail'in karnını doyurmaya tnama yet- miyor. Halası, her gün şubeye götürüyor, alıyor polisler bebe- yi, "açlık grevinde" olan anne- sine veriyorlar. Ismail açlığını anne sütüyle gideriyor. Anne, açlık grevine devam ediyor. Bu macera 10 gündür, böyle silrtip gidiyor... lsmail'in annesi Nnray YaJçın henüz 25 yaşında. Karaköy'de bir korsan gösteriye katıldığı ge- rekçesiyle gözaltına alınmış. Ya- sadışı Direniş Hareketi adlı ör- güte üye olduğu belirtilen babası Ali de öyle... Nuray Yalçm iki yıl önce Aü'yle Ankara'da evlendi- ğinde, doğacak çocuğunu siya- si şubede emzirmek zorunda ka- lacağını hiç düşünmemişti bel- ki de. Halası Feriza Yalçın tarafın- dan bakılan Ismail ise her gün kendisini emziren annesini özlü- yor. Anne hasreti bir yandan, açlık bir yandan... Böyle olun- f BABA — Ali Yalçın. Siyasi Şube'de. BEBEK — İsmail Yalçın. Henüz 9 aylık. Halasının kucagında hergân 'beslenmeye' annesinin yanına, Siyasi Şube've gidiyor. (Suat Kozluklu) VEANNE — Nuray Yalçın 25 yaşında, gözaltında. KONUK YAZAR ca, halasmm tek çaresi kaüyor. tsmail'i, Gayrettepe"deki Siyasi Şube'ye göturüp görevliler kabul ederse annesine emzirtmek. Yaş- h kadın ne yapacak? Zaten ken- di derdiyle uğraşırken yeğeni ve karısı gözaltına alınmış, dokuz aylık tsmail de kucağında kala kalıyor... tsmail susmaz, tsmail ağlar sürekli... Ithal mama değil, an- ne sütü ister. Gelirler, Feriza Ha- lası'yla şubenin kapısına... Be- linde silahlı "amcalar" karşılar ikisini... Nuray Yalçın kocası Ali ve diğer arkadaşlarıyla birlikte hücrede... Annenin ayakta dura- cak hali yok. Ama oğul bu, sor- guda da olsa emzirmek ister... Polis izin verince alır oğlunu koynuna Nuray... Bir iki derken, tsmail her gün gelip gioneye başlar şubeye... tsmail, daha do- kuz ayhkken tanışıyor "şubey- lc.î' Onuncu gün gelir çatar, anne- si ile babasının durumundan hâ- lâ bir haber yoktur. Ama bir sü- redir istanbul'da operasyon yü- rüten Siyasi Şube yetkilikri, Nu- ray ile Ali Yalçın'ın çeşitli olay- lara katıldıklanru saptarlar. Ve gazetecilere gözaltına ahnanlar hakkında açıklama yapıldığm- da, Nuray bitkin, Nuray yorgun, Nuray durgundur. Ama göreme- diği günlerde bile oğlunu emzir- menin mutluluğu vardır gözle- rinde... Dokuz aylık tsmail'in duru- muna uzülduğunü belirten ha- lası Feriza Yalçın ise yeğeni ile birlikte gelip gittiği Siyasi Şube1 nin girişinde şunlan söyluyor: "Ali ve Nuray, ogullan ile bir- likte bir süre önce bize geldfler. Tatil yapacaklannı söylediler. Ankara'da, babadan kalma bir bakkal dukkftnuu çalıştınyorlar- dı. Noray, 'abşverise gidiyorum' diyerek çıktı evden. Karaköy'de polis gözatüna ahnıs. Daha son- ra kocası Ali'yi de Haydarpasa- dan alıp şubeye getirmisler. Ne vapacagımızı şaşırdık. Oğnllan İsmail, mama yemiyor, süt isti- yor, mecburen şubeye getirip an- nesinden emzirmesini istedik." İsmail, şimdi yine Siyasi Şu- be'nin kapısım gözlüypr. Ama polis yetkilileri, annesi, babası ve onlarla birlikte gözaluna alı- nanlann, "yasadışı örgüte üye oldaklan ve çeşitli eylemlere katıldıklan" gerekçesiyle DGM'ye sevk edileceklerini be- lirtiyorlar. tsmail'in macerası, polislere göre bitmiyor. İtfaiye Haftası İstanbuPda günde ortalama 25 yangın çıkıyor tstanbal Haber Servisi — "İtfaiye Haftası" dün başladı. 1 ekime kadar sürecek hafta boyunca yapılacak panel, söy- leşi, sergi ve toplantılarla itfa- iyenin önemi anlatılacak. ts- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, "ttfa- iye Haftası" nedeniyle dün bir basın toplantısıduzenledi. Sö- zen, "Yeni alınan 83 itfaiyeci balen egitilmektedir. tlk defa 15 yüksekokul mezunu eleman itfaiyeye alınmıstır. Ve bunlar da4ayukitfaiyecaikegitinıin- den geçirilerek grnplarda gö- revlendirilmistir. Amacımız daba iyiye gitmektir" dedi. Çağdaş bir itfiye teşkilatı için eğitimin önemli bir unsur ol- duğunu belirten Sözen konuş- masını şöyle surdürdü: "Sade- ce tstanbul'da baa yeni yapı- tann projeleri uzmanlar tara- fından yangın güvenh'ği acısın- dan incelenmektedir. Yine Tttrkiye'deki itfaiyeier arasın- da sadece tstanbul ttfaiyesi'n- de mübendis ve mimar çalıştı- nlmaktadır. İstanbul'da gün- lük ortalama yangın sayısı 25 dvanndadır. Türldye'de mey- dana gelen yangınlann yansı- na yakını tstanbnl'da meyda- na gelmektedir. Yangın sayı- smın 50'yi geçtigi günler de ol- maştur. fstanbul Itfaiyesi Türk itfaiyeleri arasında fev- kaJade üstüa bir yere sahip- tir." Kültürümüzün GÜROL SÖZEN Yakın zamanlara kadar yalı yakardık Boğaziçi'nde. Elimiz- de dürbün, çaresiz izlerdik her birini. Yalı yakar, yerine apart- yalı yapardık; ortaya çıkan ne yahydı ne de apartman. Boğa- ziçi ile ilgili yasaklar, zorunlu yaptırımlar sonrası yalı onar- mak moda oldu. Şimdilerde milyarlara eski yalı aranıyor da bulunamıyor... Sıra Boğaziçi sırtlarına geldi, şimdilerde bir örnek villa konduruyonız top- lu konut anlayışıyla... Düne kadar yeni açılacak caddenin önüne ne geldiyse yık- tık, saray ve cami dışında. Ne- ler mi gitti?.. Yalılar, köşkler, konaklar, taş yapılar, iki ve üç yüz yülık çınarlar, çam ağaçla- n... Bu hız günümüzde yavaşladı. Yıkıalar bilinçlendi de ondan!.. Ya geceleyin ya da hafta sonlan iş bitiriyorlar. Eğer müşterinin zamanı varsa, yüzyühk ağaçla- n da köküne asit dökerek kurut- mak bir başka yöntem. "Tann verdi, Tann aklı. Kul ne yap- sınl" Düne kadar hatta günümüz- de bu işler olağan. Ama olağan olmayan, alışkanhklann yöntem değiştirmesidir: "Yeri gözel, ama yıkamıyoruz. Kendini bil- mez bir sürü adam engdliyor. Ne yapalım?.. Arük dünya mo- dernlesiyor, otel olmazsa borsa, borsa olmazsa, bem de beş yıl- dızlı otel olsun." Bu da bir gelişmedir! Ne var ki tarihsel ve kültürel çevre için- deki böylesine yapılann özüne uygun, yapısal olarak iyileştiril- miş bir eğitim kurumu ve buna paralel kültür ve bilime yatkın işlevler vermek düşünülmüyor, istenmiyor nedense... Güncelliğini yülardan beri ko- ruyan, zaman zaman basında düzeyi düşürülerek gündemde kalan iki anıtsal yapı da bunun en iyi örneği. Biri Taşluşla diğeri de gene İTU'ye bağlı Maçka Fa- kültesi. Sanınm bu iki yapı, üzerinde- ki baskı nedeniyle, tarihsel kent kültürünün yazgısı açısından ge- leceğin örneği olacak... İTÜ'ye bağlı Taşkışla yapısı, yamlmıyorsam, 1986 yılından beri basının ve kamuoyunun ko- nusu. Bu olgu, durup dunıp canlanıyor. Keşke, çağdaş kültür ve günümüz sanatma da böyle- sine önem verebilseydi yönetici- ler, kurumlar. Bilim adamlan ve politikacılar ne diyor? Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varhklan Yuksek Kurulu 2 Ma- yıs 1983 günü, 14947 sayıh ka- ranndan bir bölüm: "Birind de- rece tarihi eser. Aynen korun- ması ve başka amaçla degişikli- ğe ugraması olanaksu." Bu ka- rann altında tam 14 kişinin im- zası var. Kimi öğretim üyesi, ki- mi bakanhk temsflcisi. Bu 14 ki- şi devleti temsil ediyor, ama biz gene tartışıyonız, tartışma ge- reksinimi duyuyoruz.. 7 Kasım 1986 günkü Güneş gazetesinden bir alıntı: "Kültör çevrelerini belediye ile karşı kar- şıya getiren konu tartışüıyor Korunacak nu, yıküacak mı?.. Kültüre ağırlık veren dünya iil- kelerinin hiçbirinde, böyle bir yapıyı otele dönüştürmek kim- senin aklına gelmez. Her şey ti- cari deŞfldir." Imza: Dogan Te- keü, mimar ve mühendis... i: Taşkışla ve Maçka Prof. Dr. Erol Kulaksızoglu ise aynı haberde şöyle diyordu: "Türk ulusnnun taribsd ve kül- türel mirası niteligindeki değer- lerin, basit ve yatırun hesaplan- na alet edflmemeleri gerektigine inanıyorum." Taşkışla yapısı konusunda o günlerin basuunda birçok görüş yer aldı. Otele çevirmek isteyen- lerden sataşmalar geldi: "Raha- bna düşkün birtakım profesör- ler" denildı. "ble de otel" diye tutturuldu, uzmanların görüşü- ne göre işlevsel açıdan otele yat- kın olmamasına rağmen... Bu tartışmalar sürerken, yerel leydi o günlerde: "Doganın ve kentlerin eski dokusunun ko- runması özeDflde bizim gjbi bem doga güzellilderi hem de kent- lerinde yuzydlardan beri gelen eserleri bulunan bir iilke için çok öDemlidir. Ben çevreden so- rumlu devlet bakanı .olduğum- dan bu >nna, konulan biraz da abartarak, halkta çevre bilinci- nin yerieşmesine katkıda bulun- maya çaliştım. Kentleşme Turki- ye'de bilincsiz yapılmış. Tarihi eserier arada sıkışıp kalmış. Biz bugün, şehirierimizin doğal ya- pısını bozmadan altyapı ihtiyaç- lannı karşılamak ve artan konut Günceliiğini yıllardan beri koruyan ve zaman zaman basında gündeme gelen iki anıtsal yapı. Biri Taşkışla diğeri gene İTÜ'ye bağlı "Maçka Fakültesi." Sanınm bu iki yapı, üzerindeki baskı nedeniyle, tarihsel kent kültürünün yazgısı açısından geleceğin örneği olacak. yönetım değişti. Istanbuî'un şimdiki yerel yönetimi seçim ön- cesi ve seçim sonrasında da "ke- sinlikle bn yapının otele dönastnrühneyecegini" vurgula- dılar... Bu ve buna benzer yapılann bir kentin kültürel mirası olup olmadığı, doğanın ve kentlerin eski dokusunun korunması ko- nusunda ne duşünduklerine Uiş- kin bir röportaj yayımlandı 19 ve 20 Mart 1989 tarihinde Gu- neş gazetesinde. Yamtını ANAP adına o dönemde Devlet Baka- nı Adnan Kahved ve DYP adı- na da Saleyınan Demirel vemuş- ti. Adnan Kabved'nin yamtı söy- talebine cevap vermek duru- mundayız." Sükyman Demirel ise "Şehir- lerin eski yapısı, bazı yerlerde bir kültür ve medeniyet abidesidir. Banlann yılalarak şehirierin imanna gidilmesi, ciaayet işle- mektir" diyordu. 3 Mayıs 1989 günü ise 3.1da- re Mahkemesi, "Taşlasla'mn otel yapılmasına ilişkin tüm iş- lemkri dnrdunna" karan alır... Bu yapıyla ilgili olaylar akıp gi- der. Tarih: 3 Mayıs 1989. Olay bu kez mahkemeliktir. 3. tdare Mahkemesi "Taskısla'nın otel yapılmasına ilişkin tüm işlemleri dnrdonna" karan alır... Sultan Abdülaziz'in 1860*11 yıUarda "askeri kısla" olarak kullandırdığı yapı 1940 yılında İTÜ'ye tahsis edilir. Aynı tarih- lerde Prof. Emin Onat, Prof. Bonantz ve Prof. Mnkbil Gök- dogan tarafından başarıh bir onanmı gerçekleştirilen Taşkış- la, o yıllann Alman mimarhk dergilerinde de ömek bir resto- rasyon örneği olarak tanıtılır. Bu onanmın, tanıtımın üzerinden 50 yıl geçmiş... Bu yanm yıizyı- hn sonunda "çağdaş kültürden soz ederken" ne yazık ki anıtsal Taşkışla yetmiyormuş gibi Maç- ka'nın anıtsal yapısım da içimi- ze sindirememiş ve pazara çıkar- mışız... Aa olan ve düşündürücü otan, bilim adamlanna, bakan- hk temsilcilerinin imzasına, mahkeme kararlarına "itibar etmeme" ahşkanhğımn yaygın- lık kazanmasıdır. Toplumu gü- lümseten bir başka olgu da ik- tidar ve muhalefet partilerinin yetkin kişilerinin tarihsel kentin kültür dokusunun korunması konusunda kararlı davramşına rağmen neden bu olgunun çık- maza sürüklendiğidir. Bu tutumumuzla acaba gele- ceğin yöneticleri olan gençliğe hangi mirasımızı bırakmaya ça- hşıyoruz?.. "Eski kentler tüm insanhğın ortak malıdır" Sütunlu girişi, avlulan ve en önemlisi çevresiyle bir bütünü oluştunır Taşkışla ve Maçka. 19. yuzyü mimarlık anlayışı Dolma- bahçe ve Beylerbeyi Sarayı ile birlikte bu iki büyük yapı da kendini gösterir. VEFAT VE TEŞEKKUR İzmit Uzuntarla köyünden merhume Salimat ve merhum Elhas Güngör'ün oğulları, merhume Naciye ve merhum Mahmut Toksöz'ün damatları, Rahmiye Güngör'ün sevgili eşi, Şamil, Altan, Erkul ve Bingül'ün dayıları, merhume Zehra ve Zekiye Atan'ın ağabeyleri, Tülin Özgür, Ibrahim Güngör ve Nurdan Şahin'in biricik babaları, Yılmaz Özgür, Nevzat Güngör ve Erhan Şahin'in kayınpederi, Gupse ve Onur Özgür'ün, Özgün Güngör'ün sevgili dedeleri 38'Ii emekli yarbay AIİ GÜNGÖR 23 Eylül 1990 Pazar günü vefat etmiştir. Cenaze törenine bizzat katılan veya telefon ve telgrafla acımızı paylaşan tüm dost ve yakınlarımıza teşekkür ederiz. AİLESİ tekneciler...yalıckı otpanlar YORLAR. ÇÖP ATMAYINIZ, PİSLİK DÖKMEYİNİZ. DENİZLERİMİ; NIZVEKORUYUNUZ. IZLERIMIZ|ACm- tSTANBUL ÜNtVERSİTESt BİLGtSAYAR BİLİMLERt UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI KURSLARI En az lise mezunları için açılan tstanbul Universitesi Bilgisayar Bi- limlerı Uygulama ve Araştırma Merkezı'ıun düzenlediği uzun devre '7' aylık ve kısa devre '3' aylık Bilgisayar Programlama kurslan üni- versitemiz öğretim üyelerince verılecektir. Uzun devre kurslarımız haflanın 4 gUnü 16.00-19.00 saatleri ara- sında yapılacaktır. Kısa devre hafta sonu kurslarımız cumartesi ve pazar günleri iki ayn grup halinde sabah 9.30-13.30 saatleri arasında duzenlenecek- tir. Açılacak Kvstar: I—Uzun devre '7 aylık' Temel Basıc-tleri Basic, Cobol, DBase, lşletim Sistemleri ve K0- tük Yönetım Teknikleri. Avnca proje çalışması ile kursumuz son bulacaktır. II—Üç ay sureti hafta sonu kurslanmız Temel Bask-tleri Basic Cobol Bu kurslanmız iki ayrı grup halinde yapılacaktır. Kurslanmız uzun devre 8 Ekim 1990 Pazartesi, kısa devre hafıa sonu kurslanmız 13 Ekim 1990 Cumanesi günü baslayacaktır. Uzun devre kurslanna katılanlar haftanın beşınci günü Bilgisayar Ingilizcesi kursu ile desteklenecektir. Kurslannuzı basan ile tamamlayanlara seıtifika verilecektir. Ge- nis bilgi için merkezimız sekreterliğine müracaat yapılabilir. Adrtt: tstanbul Universitesi Bilgisayar Bilimleri Uygulama ve Arastırma Merkezı Ümit Doganay Cad. No: 6 Kat 1-2 Beyazıt tlkokulu Karşısı Tel: 527 58 15 - 512 94 06 522 42 00/816 Basın: 30789 TÜRK DENİZCİLİKCEMİYETİ Cumhunje» Cad. No 8/7, Elmadag İSTANBUL, TeL 144 52 06 146 76 43 HAREM 89 ile 4 mevsim grup gezilerı • Yemekli-yemeksız Boğaz turları • Şırket yemekleri • Kutlama toplantıları • Mehtap gezileri Tel: 145 77 93-149 93 87 Mesai saatleri dışında Telefon: 165 54 61 Basın kartımı ve Irafik sürücu belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. TURHAN ILGAZ 1-5 yaş grubu çocuklannız evimde balulır. Tel: 571 72 88 Peki nedir bu çevrenin kültü- rel özelliğı? Dolmabahçe Sara- yı'ndan Akaretler'e, Beyoğlu'n- dan Atatürk'ün evine değin bir çemberin içinde bugün lstan- bul'un en yoğun tiyatro yapıla- n, galerileri, müzeleri ve konser salonlan vardır. Bu çağdaş olgu- da iki büyük pay halka aittir. Masa başı alınan kararlar için gezin görün derim bu çevreyi. Istanbul Festivali'nden müzele- re, galerilere, parklara uzunan yol uzun değil. Geçenlerde televizyonda bir belgesel vardı. övunerek sundu- ğumuz belgeselde sa\aş sonra- sında bombardıman edilen Le- ningrad ve Ermhaj Müzesi'nden söz ediliyordu. Görduğüm Er- mitaj Müzesı bu halde miydi di- ye düşündum. tçindeki eserlerin onanmım bırakalım bir yana. O Çarlık Rusyası'nın sarayını fo- tograflarından yararlanarak ay- nen onarmışlar ve ayağa kaldır- mışlardı Ermitaj'ı. Belki biz otel bile yapmazdık!.. UNESCO'nun aldığı ortak kararda şöyle deniyor: "Tüm diinyadaki eski kentler, yalnu o nlnsun malı degil, tüm insanlı- gın ortak malıdır ve bu nedenle korunması gerekir." Bir başka alınt» da Ismet Inö- nü'den. Yd 1938... "_. tmar mef- humunu yaniıs anlayan memur- tann bu hususta ufak bir ihtisası bile olmadığı halde gorttş ve muhakemeleri bakımından ehemmiyetsiz sandıklan çok kıymetli milli eserierimizi bime- haba yıkmakta ve yıkbrmakta oldnklan teessnfle görülmekte- dir." 27 ağustos ve 10 eylul tarihin- de Milliyet'te yer alan "Borsa uzmanı n ndan da alıntı yapmak- ta yarar var. Birinci yazı: "Taş- luşla'yı sırf kapitalizme bizmet edecek diye ne otel, ne de bor- saya bumkmayan bazı saldırgan profesörler ve onlara yandaşlık edecekler..." tkinci yazıdan bir alıntı: "Eli sopalı üniversite... Göstermelik birkaç hoca ve ög- rendsi binalan bıntkmak istemi- yor." Korunması gereken yalnızca yapılar degıldir günümüzde. Dış kabuk kimi yerde hiçbir anlam ifade etmez. Taşkışla ve Maçka yalnızca eski yapıdan kaynakla- nan bir sorun degüdir. Sorun, 147'liklerden, 1402'liklere uza- nan sorundur. Dilin kemiği yok; dün kendinize, bugün yapınıza. Ya yann?... Gönül ister ki Istanbul'a ya- km yeni semtler oluşturulsun. Oluşturuhıyor da. Paris borsa yapısı örneğinde de olduğu gi- bi, (gecikmiş olsa bile) çağdaş mimarhk ürünü olan bir yeni "Istanbul borsa btnası" yapılsın. Borsacıların kültüre ve sanata verdikleri önemi kamtlayan hey- keller dikilsin, resimler asılsın koridorlarına, duvarlarına... Çevresi ise ağaçlarla donatüsın. Gelecek kuşaklar da çıkann ve onurun "yalnızca para olmadığı" bir dünyada bu ya- pıyla övünsünler... En iyisi sözü 20. yüzyılın us- ta ozanı Ezra Pound'a bırak- mak: "Bir uygariık canfaysa, res- samıyla, şairiyle, heykeltıraşı, müzisyeııi ve mimanyla her riir- lii sanatçıyı banndınr ve besler.- Bir uygartak kuunı, canını yitir- mişse, o zaman bir yıgın rahip- ten, kısır ögretmenden, elden düşme bügileri tekrarlayıp du- ran kişilerden olusan bir kuru kalabahğı banndınr içiode." Istanbul, her şeye rağmen bir kültür kentidir... Ortaokul ve lise öğrencilerine matematik bölumü öğrencisinden ders verilir. Tel: 342 62 20 (19.00'dan sonra)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle