Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EYLÜL 1990
BULGARİSTAN
DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
Berlin, pakta
"telveda" dedi
• BERLİN (AA) —
Demokratik Almanya'nın
Varjova Paktı'ndan resmen
aynldığı açıklandı.
D.Almanya haber ajansı
ADN'nin bildirdiğine göre
D.Almanya Savunma
Bakanı Rainer Fppelmann
ile Varşova Paktı Silahlı
Kuvvetler Komutanı
General Piotr Louchev
arasında Doğu Berlin'de
konuyla Ugili protokol
imzalandı. Protokol ile
Demokratik Almanya
Ulusal Halk Ordusu'nun
pakttan aynlışı kesinlik
kazandı. 3 ekimde
birleşecek iki Almanya'nın
ortak ordusunun 370 bin
askeri bundan böyle
NATO'ya bağlı olacak.
Birleşik Almanya'nın
NATO'ya üye olması,
Federal Almanya Başbakanı
Helmut Kohl ile SSCB
Başkanı Mihail Gorbaçov
arasında geçen temmuz
ayında vanlan mutabakat
ile kesinleşmişti.
KKTCden
önlem paketi
• MAGOSA (AA) —
KKTC'nin Rumlann ATye
başvurusuyla Ugili
gelişmeler karşısında
uygulamaya koyacağı önlem
paketi, önümüzdeki
günlerde açüacak. Rumlann
daha önceki oldubittileri
karşısında meydana gelen
gelişmeleri hatırlatan
Eroğlu, şöyle dedi: "15
Kasım 1983'te alınan tarihi
karar gibi yeni kararlann
arifesinde olduğumuz bir
dönemden geçiyoruz.
Rumlann Avrupa
Topluluğu'na başvurusu
örtülü ENOSlS'i
gerçekleştirme hedefine
yöneliktir. Türk ulusu ne
ENOSİS hedefinin
gerçekleşmesine izin verecek
ne de Avrupa
Ibpluluğu'nun Türk
halkına karşı yaptığı
haksızlığa ve adaletsizliğe
sessiz kalacaktır. Rumlann
büinen Bizans oyunlan
kesinükle hedefine
ulaşamayacak ve KKTC
mevcut sınırlan ile varlığını
devam ettirerek dünyadaki
yerini mutlaka alacaktırî'
Nükleer
santrala 'evet'
• BERN (AA) —
Isviçre'de dün yapılan bir
halkoylamasında
Isviçreliler, nükleer
santrallann tamamen terk
edilmesine "hayır", ancak
10 yıl içerisinde yeni
nükleer santrallar
kurulmamasına "evet" *
dediler. Halkoylamasına
katılanlann 52.9^ nükleer
santrallann tamamen
kullanılmamasına hayır,
yüzde 47.1'i ise evet dediler.
Buna karşın
halkoylamasına katılanlann
yüzde 54.6'sı 10 yıllık bir
süre içerisinde yeni
santrallar kurulmaması için
evet, yüzde 45.4'ü de hayır
oyu kullandılar.
Afgan
mücahitleri
• KABtL (AA) —
Afganistan hükümeti,
yaklaşık 120 bin mücahitin
Sovyet askerlerinin geçen
yü çekilmesinden sonra
Afgan askerlerine karşı
yürütülen silahlı mücadeleyi
kınayarak silahlanm
bıraktıklarını bildirdi.
F. Alman
Yeşüleri
• BAYREUTH (AA) —
Federal Almanya'nın radikal
Yeşiller Partisi ile
Demokratik Ahnanya'da
komünist hükümetin
yönetimden çekilmesini
sağlayan D. Alman insan
haklan savunucusu
gruplann, genel seçimler
öncesinde işbirliğine
gidilmesini onayladıklan
bildirildi. Savyera eyaletinin
Bayreuth kentinde hafta
sonunda bir araya gelen iki
gnıp da iki Almanya'nın 3
ekimdeki tarihsel
birleşmesinin, "Federal
Almanya'nın kapitalist
sanayi toplumuyla (Doğu'ya
ilhak) edecek olmasıyla,
yeni bir toplumun doğması
fırsatımn kaçınlacağı"
görüşünde birleştiler.
ABD'de IRA
silahlan
• LONDRA (AA) — New
York polisinin, tngiltere
Başbakanı Margaret
Thatcher'm ziyaret edeceği
BM Genel Merkezi
yakınlanndaki bir binada
silah ve patlayıcı madde ele
geçirdiği bildirildi.
Londra'da yayımlanan
Daily Miaror gazetesinin
dünkü sayısında çıkan bir
haberde, Manhattan'daki
bir binada otomatik
silahlar, patlayıcı maddeler
ve el telsizleri ele geçirildiği
belirtildi.
Reformcıdar ağır bastıYönetimdeki Sosyalist Parti'nin lideri
Alexander Lilov, partideki reformcu kanadın
baskısıyla istifa ettiğini açıkladı.
Dış Haberier Servisi - Bul-
garistan'da yönetimdeki Sosya-
list Parti'nin lideri Aleunder
Lilov, dün istifa etti. Partinin
muhafazakâr kanadıyla çekişme
halinde olan reformculann, is-
tifa etmesi yolundaki baskılany-
la karşılaşan Lilov, partinin da-
ha genç yöneticüere ihtiyaç duy-
duğunu ve yenilere yer açmak
1
için görevinden ayrılacağını
açıkladı.
AP'nin haberine göre Bulga-
ristan Sosyalist Partisi (eski
adıyla Komünist Parti) kongre-
sinin üçüncü gününde karannı
açıklayan parti lideri Alexander
Lilov, Sosyalist Parti'de daha
'pragmatik ve ihtilafsız' bir lide-
re gereksinim olduğunu söyledi.
Partinin reformcu kanadı tara-
fından, liderlikten çekilmesi için
sürekli baskılara maruz kalan
Lilov, dün kongrede yaptığı ko-
nuşmada, yeni isimlere yer aç-
mak için başkanhktan aynlmak
istediğini belirtti.
Sosyalist Parti lideri Alexan-
der Lilov, Komünist Parti yöne-
timi sırasmda Devlet Başkanı
Todor Jivkov'un yanında yer al-
mış ve üst düzey görevlerde bu-
lunmuştu. Bu nedenle Sosyalist
Parti'nin muhafazakâr kanadın-
da yer alan Lilov, oldukça
"ihtilalh' bir lider niteliği taşı-
yor ve radikal kanadın tepkisi-
ni çekiyordu. Parti kongresinin
önceki gün yapılan ikinci oturu-
munda, radikal ve muhafazakâr
—•«*
MUHAFAZAKÂR KANAT — Partinin muhafazakâr kanaduıın liderleri Lilov (solda) ve Petar Mladenov,
reforracularla uzlaşma yolunu seçtiler. (Fotoğraf: Reuter)
bölünmeyi önlemek
kanatlar, partinin bölünmeme-
si için uzlaşma kararı almışlar-
dı. Parti yönetimini ele geçirme-
ye çalışan raı'ikal-kanat, Lilov-
un parti yöneticiliğinden aynl-
ması konusunda ısrarlı bir tu-
tum izliyordu. Lilov'un partinin
muhafazakâr kanadının desteği-
ni almasına karşın radikal kana-
dın muhalefeti, partinin bölün-
mesine kadar gidebilecek sert
tartışmalara yol açıyordu. Baş-
bakan Andrei Lakanov, önceki
gün Lilov'un yerini alması düşü-
nülen dört reformcu adayın adı-
nı açıklamışu.
Sosyalist Parti'dereformcuve
muhafazakâr kanatlar arasında-
ki çatışmalan derinleştiren ne-
denlerin başında, ülfcedeki eko-
nomik durumun giderek bozul-
ması geliyor. Bulgaristan'da ha-
ziran ayında yapılan seçimlerden
başanyla çıkarak yönetime ge-
len Sosyalist Parti, ekonomik
kriz nedeniyle halkın desteğini
yitirme tehlikesiyle karşı karşı-
ya. Ülkede eylül ayından bu ya-
na şeker, yağ, peynir gibi bazı te-
mel gıda maddeleri karneyle sa-
tılıyor; sabun, deterjan gibi tü-
ketim mallaruu bulmak ise çok
guç. Elektrik sıkıntısı ise evler-
de ve işyerlerinde sürekli kısıntı
uygulanmasını zorunlu kılıyor.
Partideki reformcu milletvekil-
lerinden Petar-Emil Mitev, bir-
kaç ay sonra ekonomik krizin
giderek derinleşeceğini, dizel ve
kömür bulunmayacağını, hatta
yiyecek ekmeğin bile kalmaya-
cağını söyledi.
Devlet Başkanı Jelyu Jelev,
Ulkenin içinde bulunduğu eko-
nomik krize çıkış bulmak için
dün ABD'ye gitti. Jelev, ABD
ziyareti sırasında tüketim mad-
deleri yardımı talep edecek.
ISRAİL
Filistinlilere stirgün cezası
İsrailli yetkililer, Filistinlilere karşı uygulanacak önlemleri
görüşüyor. tsrailli bir askerin Filistinlilerce öldürülmesine
misilleme olarak ahnacak önlemler arasında sürgün
cezalan ve ev yıkımlannm da olacağı bildiriliyor.
Dış Haberier Servisi — tsrailli bir as-
kerin geçen perşembe günü Filistinliler-
ce öldürülmesinden sonra Gazze
Şeridi'nde gerginlik hızla tırmanıyor. ts-
rail savunma yetkililerinin, Filistinlilere
karşı uygulanabilecek pekçok sert önle-
mi görüşmek üzere bir araya gelecekleri
bildiriliyor. Bu önlemler arasında sürgün
ve Filistinlilere ait evlerin yıkılması gibi
uygulamalann da bulunabileceği kayde-
diliyor.
Israil Radyosu dün yaptığı bir yayın-
da, tsrail hükümetinin lsrailli bir aske-
rin Bureij mülteci kampında taşlanıp öl-
dürülerek yakılmasına misilleme olarak
bazı Filistinlileri sürgün etme hazırlığm-
TüRK-YUNANİLİŞKİLERI
da olduğunu duyurdu. Radyo, Filistin-
lilerin kovulmalan konusundaki emrin
Israil Savunma Bakanı Moşe Arens ta-
rafından verileceğini bildirdi, ancak kaç
Filistinlinin bu işleme tâbi olacağı konu-
sunda bügi veTmedi. Savunma Bakanh-
ğı'ndan radyonun haberini doğrulayan
ya da yalanlayan bir açıklama yapılma-
dı.
İsrail Radyosu aynca Savunma Bakanı
Arens'in, tsrailli askerin öldürüldüğü
Bureij mülteci kampındaki bazı evlerin
'yol genişletme çalışmalan' nedeniyle yı-
kümalannı da emredecegini kaydetti. Yı-
kılması kararlaştırılan evlerin sahipleri-
nin mahkemeye başvurabilecekleri belir-
tiliyor. Aynı hak, sürgüne tâbi olacak ki-
şiler için de geçerli, ancak bu konuda
mahkeme kararlarının bir yıldan erken
bir sürede çıkmadığı ifade ediliyor.
İsrail güvenlik kaynaklan, savunma
yetkilileri ile bir araya gelerek Filistinli-
lere karşı uygulanabilecek sert önlemle-
rin yasal boyutlannı görüşecek. Reuter'in
bildirdiğine göre göruşülecek önlemler
arasında sürgün uygulamalan ve ev yı-
kımları da bulunacak. tşgal altındakı
Batı Şeria ve Gazze'de aralık 1987 yılın-
da başlayan Filistin direnişinden bu ya-
na 58 kişinin çoğu Lübnan'a olmak üzere
sürgün edildiği belirtiliyor. Ancak sür-
günler üzerine olayların daha da artması
ve dünya kamuoyundan gelen sert tep-
kiler üzerine tsrail hükümetinin yakla-
şık 15 aydır sürgün uygulamasını durdur-
duğu kaydediliyor.
Savunma Bakanlığı danışmanlanndan
Danny Naveh, alınacak önlemlerin gö-
rüşüleceği toplantı ile ilgili Reuter'e yap-
tığı açıklamada, önlemler hakkında
aynntüı bilgi vermekten kaçınarak "Her-
kes önlemler uygulamaya başlandığında
ne olduğunu görecektir" dedi. Bu ara-
da lsrailli askerlerin öldürüldüğü Bure-
ij kampında yaklaşık 30 kişinin gözaltı-
na alındığı bildiriliyor. Kampta yaklaşık
18 bin Filistinli yaşıyor.
tsrail Tarım Bakanı Rafael Eitan, hü-
kümetin Gazze ve Batı Şeria'daki olay-
ları önleyemeyen politikalanru kınayarak
toplu cezalandırmalar'dan yana olduğu-
nu belirtti. Olaya kanşan 200 Filistinli
gencin ülkeden atılmaları gerektiğini de
söyleyen Eitan, lsrailli askerlere taş atan
tüm Filistinli çocuklann ana-babalarınm
da sürgüne gönderilmelerini ve lsrailli as-
kerin öldürüldüğü mülteci kampında,
olay yerinin 100 metreye kadar yakının-
daki tüm evlerin yıkılmasını istedi.
Atina, diyalog için isteksiz
Yunan tarafının randevu verme konusundaki isteksizliği
sonucu, New York'ta bulunan iki dışişleri bakanının
geçen temmuzda başbakanlar tarafından kararlaştırılan
buluşmalannın gerçekleşmemesi olasılığı belirdi.
BOZER-Göriişme suyamı döşüyor?
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) —
Türkiye ile Yunanistan arasında iki yı-
la yaklasan bir kesintiden sonra temmuz
başında başbakanlar ilüzeyindeki görüş-
meyle yeniden başlayan üst düzeyli si-
yasi diyaloğun bir kez daha aksaması
olasılığı belirdi. Temmuz görüşmesinde
alınan karar çerçevesinde, iki ülkenin
Dışişleri Bakanları Ali Bozer ve Ando-
nis Samaras'm bu hafta içinde New
York'ta buluşmalan gerekirken Kıbns
sorununa ilişkin son görüşmeler bu gö-
rüşmeyi tehlikeye düşürdü. Yunanistan
tarafının Bozer - Samaras görüşmesi
için randevu sağlamakta isteksiz oldu-
ğu ve bu isteksizliğin, Başbakan Yüdı-
nm Akbulut'un KKTC ziyaretinin so-
nuçları bilinmeden ciddi bir siyasi diya-
loğun yürütülemeyeceği görüşünden
kaynaklandığı öğrenildi. Ankara'daki
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise Bozer-
Samaras görüşmesinin, gerçekleşmesi
yönündeki beklenti ve isteklerinin sür-
düğünü belirtiyorlar.
Ankara'daki Türk ve Yunan dıploma-
tik kaynaklan bu hafta içinde yapılma-
sı beklenen Bozer-Samaras görüşmesi
için hâlâ randevu sağlanmadığını ve bu
gecikmenin 'olağan sayümayacağınr be-
lirtiyorlar. Her iki çevre de Yunan ta-
rafında randevu sağlanmasına yönelik
bir isteksizlik olduğunu doğrularken ge-
niş kapsamlı ve resmi gündemli bir gö-
rüşmenin 'artik beklenmediğini' ifade
ediyorlar. Cumhuriyet'in Yunan diplo-
masisine yakın kaynaklardan edindiği
bilgi ise bizzat Dışişleri Bakanı Sama-
ras'm bu konudaki 'belirsizliği' ifade et-
tiği doğrultusunda. Halen New York'-
ta bulunan Andonis Samaras'ın bir Yu-
LlBERYA
Monroviacla korkunç iııtikam
ABÜMAN (AA)
— Liberya'da 22
eylülde ilan edilen
ateşkes sürerken,
Liberya eski Devlet
Başkanı Samuel
Doe'nin öldürül-
mesine ilişkin ay-
nntılı bilgiler alın-
maya başlandı.
• İngiltere'de yayımlanan Observer ga-
zetesi, 10 yıl Liberya'da yönetimde bu-
lunan Samuel Doe'nin asilerin lideri
Prince Johnson'm adamlan tarafından
işkence edilerek öldürüldüğünü bildirdi.
Gazete, Doe'nin cesedinin kinci Liber-
yalılar tarafından bıçaklarla parçalandı-
ğını da duyurdu.
Observer gazetesi, adını yalnızca Jo-
seph olarak veren Monrovia'dan Lüb-
nanlı bir tüccar ile yaptığı röportajı ya-
yımladı. Gazeteye göre, Joseph olayı şöy-
le anlattı:
"Doe'nin dleri kelepçelenmişti ve iki
bacağından da vumlmuştu. Bacakları
çok fazla kanıyordu. Ona hakaret edi-
yorlardı. Daha sonra johnson'm adam-
lanndan biri bıcağını çıkartarak kulağım
kesti. Adam daha sonra yanaklannı bı-
cakla çapraz bir şekilde kesti. Doe çığ-
lıklar aüyordu, yanaklanndan ve kafa-
sından kan akıyordu."
Lübnanh tüccar, son gördüğunde Do-
e'nin kan kaybından neredeyse ölmüş ol-
duğunu anlattı.
Cesedi kesildi
Observer gazetesi, Freetown'dan Oli-
ver adb Liberyah bir öğretmenin de,
"Doe'nin vücudunu tekerlekli bir araba
ile kentte dolaşürıyorlardı. Havaya ta-
bancalaıia ateş ederek, 'Doe'yi öldürdük'
diya bagınyorlardı" şeklinde olayı anlat-
tığını bildirdi.
Oliver, "tnsanlar viicudunun yanına
geliyorlanlı ve onu bıçaklarla kesiyortar-
dı. Bir elinde iki, belki de üç parmağı
yoktu, cinsel organı da kesilmişti" dedi.
Görgü tamklanmn bu anlattıklanmn,
Doe'nin, 1985 ekim aymda, kendisini yö-
netimden uzaklaştırmaya çalışan ancak
yakalanan General Thomas Quiwonk-
pa'nın işkence görmüş cesedini üstü açık
bir arabayla Monrovia'da dolaştırtma-
sını anımsattığı bildiriliyor. Doe, Qu-
inwonkpa'nın darbe girişiminden sonra
onun doğum yeri olan Nimba'ya asker-
lerini göndermiş ve burada 2.000'den
fazla sivil öldürühnüştü.
Öte yandan Liberya'run büyük kısmını
kontrolü altmda tutan asi gnıplarmdan
Ulusal Yurtsever Cephe'nin (NPFL) li-
deri ChariesTaylor, 10 ekimde genel se-
çimlerin yapılacağını açıkladı.
Taylor, aynca Birleşmiş Milletler ve
Afrika Birliği'ne, kendileri tarafından
dünden beri ilan edilen ateskesin uygu-
lanıp uygulanmadığmı denetlemeleri için
çağrıda bulundu.
nanlı gazetecinin 'randevu verildi
mi?'şeklindeki sorusuna, 'bu konuyn
benüz incelemedik' yanıtını verdiği öğ-
renildi.
BM Genel Kurulu
Başbakan Yıldınm Akbulut ile Yuna-
nistan Başbakanı Konstanlin Mitsotakis
arasında NATO'nun Londra zirve top-
lantısı sonrasında yapılan görüşmede iki
dışişleri bakanının BM genel İcurul ça-
lışmalan sırasında buluşmalan ve Mit-
sotakis'in Ankara ziyareti de dahil ol-
mak üzere, diyaloğun devamına ilişkin
belirleyici kararlar almaları konusunda
görüşbirliği sağlanmıştı. Bozer-Samaras
görüşmesini hazırlamak üzere geçen haf-
ta Ankara'da yapılan teknik toplantılar-
da, katılan heyetlerin 'alt düzeyli' olma-
sına karşın olumlu bir havada geçmişti.
Ancak Atina'dan gelen son sinyaller,
Yunan tarafmın Türkiye'nin Kıbns Rum
başvurusunun AT Komisyonu'nca ince-
lemeye alınması sonrasında göstereceği
tepki tüm boyutlanyla ortaya çıkmadan,
yeni bir diyalog geliştirmemek doğrul-
tusunda olduğunu ortaya koyuyor. Yu-
nan diplomasisine yakın kaynaklar, Baş-
bakan Yıldınm Akbulut'un 1-2 ekim
günlerinde KKTC'yi ziyareti sırasında
gündeme gelecek 'önlemler paketi'nin
Atina'da 'kaygı' yarattığını ve bu kay-
gı giderilmeden yapılacak bir Bozer-
Samaras görüşmesinin 'havanda su
dövmek' anlamına gelebileceğini ifade
ediyorlar.
Bozer New York'ta
Öte yandan Şebnem Atiyas'ın New
York'tan bildirdiğine göre Dışişleri Ba-
kanı Ali Bozer dün başlayan Birleşmiş
Milletler 45. Genel Kurul özel görüşme-
lerine katılmak için önceki gün New
York'a geldi. 4 ekime değin yirmiye ya-
kın ikili temas ve genel kurula hitaben
bir konuşma yapacak olan Ali Bozer'in
gündeminde öncelik dünyaya Türkiye
1
-
nin "guvtnlik için yaptığı fedakârlıklan"
duyurmaya yönelik. Bozer, New York
1
ta ikili temaslann yanı sıra AGtK görüş-
meleri, tslam Konferansı ve Balkan dı-
şişleri bakanlannca onuruna verilecek
öğle yemeğine katılacak. Bozer aynca 27
eylülde New York'a geçecek olan Cum-
hurbaşkanı Özal'ın üst düzeydeki ikili te-
maslannda hazır bulunacak.
DUN1ADA BUGIJN
ALİSİRMEN
Cici Çocuk Politikası
Ufuk Güldemir ile Sedat Ergin'in VVashington'dan gönder-
dikleri haberlere bakınca, Bush'un Özat'ı neden bu denli tut-
tuğunu anlamak daha da kolaylaşıyor. Öyle ya, Sayın Özal,
hiç karşılığında, bizlerin sırtından, anayasayı çiğneyip ulu-
sal çıkarları göz ardı ederek ABD'ye armağan üstüne arma-
ğan yolluyor.
Beyaz Saray'da bugün yapılacak görüşmenin faturasının
ne olduğuna geçmeden önce isterseniz iki hafta önce ABD
ile imzalanmış olan ve onaylanması büyük gürültülere yol aç-
mış bulunan, SEİA'nın bir yıl daha sessiz sedasız uzatılma-
sındaki garipliğe bakalım. Anlaşma öylesine sessiz sedasız
uzatıldı ve ABD bu uzatmayı öylesine hiç karşılığında ekje
etti ki Beyaz Saray Sözcüsü Roman Papadliuk, bir hafta ön-
ce, Türk gazetecilerinin sorularıyla karşılaştığında şaşırdı. Ha-
zırlıksız yakalanmıştı sözcü. Çünkü anlaşmanın üzerinde hiç
mi hiç durulmamıştı. Hatta Amerikan basınında bu konuda
tek satır bile çıkmamıştı. Oysa Yunanistan ile ABD arasında
SEİA'nın uzatılması konusu Beyaz Saray'ın çok başını ağrrt-
mış, başında yazılar birbirini izlemiş ve Atina, hatırı sayılır
ödünler elde ettikten, bir de VVashington'dan 'Türkiye'ye karşı
güvence" kopardıktan sonra anlaşmaya "Evet" demişti.
Türkiye, bırakın bazı ödünler koparmayı, SEİA imzalandı-
ğı zaman birlikte yayımlanan ek mektupta ABD'nin yerirte ge-
tırmeyi kabul ettiği yükümlülükleri gerçekleştimnek için par-
mağını dahi kıpırdatmamıştır.
Ama Özal iktidarı, bu koşuilar altında bile SEİA'yı uzatmak-
ta tereddüt etmemiştir.
Bu davranışın nedeni, Özal iktidarının uyguladığı "cici ço-
cuk politikası "dır. Bir zamanlar Menderes-Bayar iktidarının
da uygulamış olduğu bu politikanın ne sonuçlar verdiğini Tür-
kiye yaşayarak görmüş ve bu olaydan çıkarılan ders yüzün-
dendirki 1960lı yılların başlarından 12 Eylül'e kadar geçen
süre içinde VVashington'a karşı dikkatli ve mesafeli bir politi-
ka cjüdülmüştü.
Özal'ın bugün uyguladığı dış politika, cumhuriyet tarihinin
en yanlış, en çıkarlarımıza aykırı tutumuna dönüşten başka
bir şey değildir. SEİA konusunda olduğu gibi Köıiez bunalı-
mında da cici çocuk politikası uygulayarak başlangıçtan bu
yana kamuoyunun onaylamamasına karşın, Şahınler kana-
dında yer almış olmamız, ABD'yi öylesine yüreklendirmiştir
ki CNN Televizyonu'nda bile açık seçik Irak'a yönelik bir as-
keri harekât planında Türkiye'nin aktif bir rol oynayacağı, Türk
topraklarının bir kara ve hava harekâtının sıçrama tahtası ya-
pılacağı açıklanmıştır
Bütün bu ipuçları ve uygulanan cici çocuk politikası, Bush-
Özal görüşmesinde kapalı kapılar ardında nelerin konuşu-
lacağını, büyük bir olasıiıkla hangi ödünlerin verileceğini belli
etmektedir
Menderes-Bayar iktidarı döneminde uygulanan aymaz ci-
ci çocuk politikası ile bugün tutulan yol arasındaki fark ise
o günlerde aymazlığı kamuoyunun da paylaşıp, cici çocuk
politikasını onaylamasına karşın bugün Türk insanının uyan-
mış olmasıdır.
Ne var ki bugün cici çocuk politikası anayasa zortanarak
parlamentonun sorumsuz bir ANAP çoğunluğunun blok ha-
lindeki davranışıyla kendi kendisini devre dışı bırakan tutu-
muyla halka karşın yürütülmektedir.
Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesindc bize hiç de sanıl-
dığı kadar avantaj sağlamayacak olan bu cici çocuk politika-
sının sona ermesi, muhalefetin ve özellikle sosyal demok-
ratların güçlü biçimde ayakta durmaları ve ilk seçimde ikti-
dar ya da iktidar ortağı olmalanna bağlıdır.
Ne var ki SHP'de son günlerde oynanan oyunlar oluşan
yeni ittifaklar, sosyal demokrat hareketi kaçınılmaz bir küçül-
»meye doğru sürüklemektedir. Başka bir deyişle SHP içinde
şimdi geniş bir maske altına gizlenmiş olan dar kadrocu ha-
reket cici çocuk politikasının sürmesinin güvencesi olmak-
tadır.
Bu durumda insanın "Acaba SHP içindeki olayları dışarı-
dan ve uzaktan kimler yönlendiriyor" diye sorması kaçınıl-
maz oluyor.
KÖRFEZ KRİZİ J
FR ANÇOİS MİTTERRAND
Irak gerî çekilirse
her şey mümkün olur
BM Genel Kurulu'nda konuşan Fransa
Cumhurbaşkanı, Ortadoğu'daki sorunlann
çözümü için üç aşamalı bir plan önerdi.
Bu arada Irak, Dışişleri Ba-
kanı Tarık Aziz'in Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu toplan-
tısına katılabilmesi için uçağı-
nın New York'a inmesine,
Irak'taki Amerikan vatandaş-
lannm serbest bırakılması ha-
linde izin verileceği yolundaki
ABD teklifıni reddetti.
Irak Haber Ajansı'mn dün-
kü haberinde, Tarık Aziz'i ta-
şıyan uçağm New York'a inme-
sine izin verilmesi için Irak'ta-
ki Amerikahlann serbest bıra-
kılması koşulunun getirildiğini
belirterek Irak Dışişleri Bakan-
lığı'nın, söz konusu öneriyi
Birleşmiş Milletler Genel Sek-
reterüği'nden öğrendiği kayde-
dildi. Haberde, Tank Aziz'in
ABD yasağıyla ilgili olarak tav-
siyeler almak için BM Genel
Sekreteri Perez de Cuellar'a
daha önce mektup yazdığı da
kaydedildi.
Dış Haberier Servisi — Fran-
sa Cumhurbaşkanı François
Mitterrand, Irak'ın Kuveyt'ten
geri çekilmeyi ve yabancı rehi-
neleri serbest buakmayı kabul
etmesi halinde "her şeyin
mümkün olacağuu" söyledi.
BM Genel Kurulu'nda dün bir
konuşma yapan Mitterrand,
Ulkesinin aynı bölgedeki deği-
şik çatışmalan bir tutmadığını
kaydetti ve Ortadoğu'daki so-
runlann çözümünü öngören üç
aşamalı bir plan önerdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Mit-
terrand'ın önerdiği plamn ilk
aşamasmda Irak'm, Kuveyt'te-
ki askeri birliklerini geri çekme-
yi ve elinde tuttuğu yabancı re-
hineleri serbest bırakmayı ka-
bul etmesi öngörülüyor ve bu
durumda her şeyin mümkün
olacağı kaydediliyor.
Mitterrand'ın önerdiği pla-
mn ikinci aşamasında, Irak bir-
liklerinin Kuveyt'ten geri çekil-
mesine, ülkenin egemenliğine
kavuşmasına ve halkın kendi
seçimini demokratik yollardan
yapmasına uluslararası kamu-
oyunun garantörlük etmesi ön-
görülüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı, pla-
nın üçüncü aşamasının, Orta-
doğu bölgesinde kanlı catışma-
lann yerini güven ve banş or-
tamı içinde iyi komşuluk iüşki-
lerinin almasım öngördüğünü,
bunun da herkesin Umitsiz de
olsa ümit ettiği bir şey olduğu-
nu söyledi. Mitterrand, Orta-
doğu bölgesinde, sebepleri'
farklı olan çatışmalan bir ara-
da değerlendirmediğini de tek-
rarladı ve böyle düşünmenin
"gercekdışı" olacağını belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand, ilgili ta-
raflar arasında görüşmeler baş-
latılmasından yana olduğunu
da kaydetti.
Fransa'nm Körfez bölgesin-
deki faaliyetlerinin saldırgan
değil; savunma nitelikli oldu-
ğunu belirten Mitterrand, BM
Güvenlik Konseyi'nin Irak'a
ambargo kararlanna da uygun
hareket ettiklerini söyledi ve
"BM'nin politikası, bizim poli-
tikamızdır" dedi.
IRAN
Irak^a gıda
kaçıranlar
tutuklandı
Dış Haberier Servisi — Tah-
ran hükümeti dün yaptığı açık-
lamada, Irak'a kaçak gıda
maddesi sokmaya çahşan 29 ki-
şi>i tutukladığuîı bildirdi. lrani
ın resmi haber ajansı IRNA ta-
rafından duyurulan açıklama
tran'ın Irak'a uygulanan am-
bargonun delinmesi çabasına
karşı aldığı ilk somut önlemi
oluşturuyor. IRNA'mn haberi-
ne göre kaçakçılan pazar günü,
Kürt kenti Sanandaj'da Devrim
Mahkemesi'ne teslim edildiler.
IRNA kaçakçılardan ele geçiri-
len besin maddeleri arasında pi-
rinç, un, şeker, bitkisel yağ,
hurma, üzüm, süt tozu ve do-
mates salçası bulunduğunu bil-
dirdi.
Iran, Körfez'deki yabancı yı-
ğınağını eleştirmesine rağmen
Irak'a karşı ambargoya uyaca-
ğını sık sık belirtmisti.