Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EYLÜL 1990 *•*• HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
Pitagor'un başına gelenler
l i l i l hilHili R iWi
yayılıyor
Ankara'da "pilot
bölgelerde" yayın
yapan PTT'nin
kablolu TV ağı, öncelik
sırasına göre Izmir,
Kayseri, Gaziantep,
Bursa ve Konya'ya
ulaşacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu) — Radyo-TV vericilerinin
TRT'den tekrar PTT'ye dönme-
sine ilişkin Anayasa Mahkeme-
si kararına karşın PTT, kablolu
TV sistemini yaygınlaştırmak
için atağa geçti. PTT'nin kablo-
lu TV şebekesinin kurulması
için açtığı ihalenin önümuzdeki
günlerde sonuçlanacağı öğrenil-
di. PTT'nin açtığı ihaleye 7 fir-
ma katılmıştı. PTT, sistemin kı-
sa sürede yaygınlaştırılabilmesi
amacıyla birkaç firmaya birden
şebekeyi ihale etmeyi tasarlıyor.
PTT'nin halen Ankara'nın
bazı semtlerinde başlattığı kab-
lolu TV sisteminin kısa sürede
Izmir ve Istanbul'a da yaygınlaş-
tınlacağı öğrenildi. PTT, başta
İstanbul olmak üzere 18 ay için-
de 2 milyon aboneye ulaşmayı
hedefliyor. Yetkililer, ihalenin
sonuçlanmasmdan sonra tstan-
bul'da da tesis işlemlerine nisan
1991'den itibaren başlanabilece-
ğini ifade ediyorlar. Yetkililer,
aboneye ulaşmanın ise en az 1
yıl alabileceğini belirtiyorlar.
PTT, sistemin tesisine ilk olarak
büyükşehir belediyesi olan mer-
kezlerden başlayacak. Buna göre
uç büyük kent başta olmak uze-
re Kayseri, Gaziantep, Bursa,
Konya hedef olarak seçilen mer-
kezler arasında yer alıyor. PTT
1992 yılı başına kadar 2 milyon
aboneye ulaşmayı amaçhyor.
PTT şu anda abonelerden 300
bin lira tesis ücreti ve 5 bin lira
aidat alıyor.
Türkıye'mn en güzel
düğun salonlan
NİŞANTAŞI
IRESTAURANT
Düğün Salonlan
YeaefcJi-Kısibaşı 16.W0fl
Mweli-Y«kli 19.5O0TI
Rez:14762 39/1477440
Salonlaruuz klınalı ve
400-1000 kişilılctir.
fı Arha Sayfada)
Baş ve gövde "cuk" diye yerine
oturmuştu. Her iki taraftaki gi-
rinti ve çıkıntüar bir menteşe gi-
bi yerlerine arunda kenetlenmiş-
ti. Prof. R.R.R. Smith, durumu
Prof. Erim'e bildirdiğinde dün-
ya çapında bir buluş gerçekleşi-
yordu. Çünku, şimdiye kadar bu
ünlü Yunanh düşünür ve filozo-
fun hiçbir yerde portresi bulu-
namamıştı. Bilim dunyası ve
hatta tüm okul çocuklan Pita-
gor'un kim olduğunu biliyor.
Nası bir kişi olduğunu bilmiyor-
lardı. Hiçbir heykeli, portresi ya
da sikke üzerinde resmi yoktu.
Iki bilim adamı böylece tari-
hin derinliklerine inerek zaman
tünelinden geçerek Pitagor'u 20.
vüzyılda günışığına çıkarmışlar-
dı.Öğrenmek için seyahati seven
Pitagor gibi İS 4-5 yy'da yapıl-
mış ve büyuk olasılıkla bir fel-
sefe okulunun koridorunu süs-
leyen "Sakallı Erkek Başı" Af-
rodisyas'tan sonra İstanbul, Mü-
nih, New York uzerinden Los
Angeles'a kadar uzanan bir yol-
culuk yapmıştı.
"Sakallı Erkek Başfdan son-
ra Los Angeles'ın ünlülerinden
Bruce McNall' a bir haber ulaş-
tı. Kendisinde dört adet sütun
başı gibi mermer eserlerin bu-
lunduğu ve bunların Afrodisyas
deposundan çalınmış eserler ol-
duğu bildirildi.
Bruce McNall. Afrodisyas ka-
zılarında "sikke bilimci" olarak
çalışmış Prof. David McDo-
nald'ı aradı. Sınıf arkadaşıydı.
Ne yapması gerektiğini sordu.
McDonald Turk Konsolosluğu-
nun yolunu gösterdi. McNall bu
dört eseri geri verdi.
Kısa bir süre önce bu olay
hakkında kendisiyle konuştu-
ğum Robert Hecht, "Bunlann
geri verilmesini ben sağladım"
dediğinde şaşırmıştım. Fuat
Üzülmez ve Edip Telli'nin yakın
iş arkadaşı Hech'in bu konuda
rolu olduğunu bilmiyordum.
"Bunlan Paul Getty Miizesi ia-
de etti" dediğinde bu çalıntıla-
rın Amerika içindeki güzergâhı-
nı da açıklamış oluyordu. New
York'ta kendisine gelen bu eser-
leri Bruce McNall'a o da Paul
Getty Muzesi'ne satmıştı. Prof.
Erim'in uyarısı yayımlanınca ge-
ri vermek zorunda kalmışlardı.
Sekız çalıntı eserden beşi böy-
lece geri verilmiş oluyordu.
Deponun soyulmasından tam
2 yıl sonra 1978'in şubat ayında
New York'ta bir antika fuarı
vardı. Prof. Erim, bir dedektif
gibi kayıp ote'ki üç parçanın da
peşine düşmuştu. Fuarda Dicler
Arcon'un galerisinde tanıdık bir
çehre ile karşılaştı. Aşk meleği
"Eros" heykelciği sanki sahibi-
ni tanımıştı, bu kölelikten kur-
tarılmasını ister gibi kendisine
hüzunlu huzünlü bakıyordu.
Prof. Erim, Amerikan yetki-
lilerine olayı bildirdi. Bu işlerin
bir numaralı uzmanı olan gum-
rük ajanı Charles Koczka bu işle
görevlendirildi. Koczka oyküsu-
nü bana şoyle anlattı:
"Gakriye gittim. Sahibinin
oğluna 'Babanın kalbi nasıl,
sağlam mı' diye sordum. Bir so-
run oimayınca babasuun yanına
gjdip lrimligimi gosterdim. Ken-
disi bu heykeli Phoenix adlı bir
başka gaieriden satın almıştı.
Daha sonra konuştuğum öteki
galerinin sahibi olan Noel ve
Roland Me'e çifti ise bu Eros
heykekigiııi Mıinih'te bir Alman
bayandan aldıkJannı söyledi."
O zaman 6.000 dolara (yak-
laşık 18 milyon lira) satılmak is-
tenen Eros heykelciği gumruk
alanına teslim edildi. Gumrük
yetkilileri de o tarihte New
York'ta BM Turk Delegasyo-
nu'nda görevli Altemur Kılıç'a
devretti.
Şimdi sıkı durun. Bu konuda
çok önemli bir Amerikan gum-
rük belgesini açıklayacağım.
18 Nisan 1978 tarih ve
(NY22YR820O05) tarihli güm-
ruk belgesinde bu heykelin sa-
tıcısının adı açıklanıyor. Evet,
bu heykelin satıcısı Münih'teki
antika tüccarı Alman bayan
Monika Telli idi ve Edip Telli-
nin eşıydi.
Böylece Kapalıçarşı-Münih-
New York antika kaçakçüık hat-
tımn varlığı bir kez daha kanıt-
lanıyordu.
Bu satırlar yazılırken New
York'ta Metropolitan Sanat Mü-
zesi'nde yeni bir sergi açıldı. Ser-
gi New Yorklu ünlü finansçı ve
koleksiyoncu Leon Levy'nindi.
Müzede s^jkin 300 kişiye bir ak-
şam yemeğe verildi. Koleksiyo-
nun sahibi Levy kürsüde, İco-
nuyla ilgilenen herkese teşekkür
ettikten sonra şöyle dedi:
"Şimdi bazı kişiler kendUeri-
ne teşekkür ettigimi duyunca şo-
ke olacaklardır. Çünku şimdiye
kadar benzeri olaylarda bu ki-
şilere teşekkür etmek kimsenin
aklına gelmemiştir. Bu koleksi-
yonun tamamlanmasında en
önemli pay Amerikalı ve Avnı-
palı antika tüccarlarınındır.
Kendilerine teşekkür ederim."
Bu sözleri alkışlayan "antika
tüccarlarT'ndan biri de bir Al-
man bayandı ve adı Monika Tel-
li idi. Oğlu ve iki kızı ile birlik-
de bu yemeğe özel olarak davet
edildiği için New York'a gelmiş-
ti. Ancak ailenin reisi Edip Tel-
li, hâlâ Elmah Definesi'nden do-
layı Interpol'in "Kırmızı
Bülteni" ile arandığı için New
York'a gelernemişti.
Herkes hata yapabilir. Dile-
rim ki Yeni Asır gazetesinin mu-
habiri —eğer bu yazıyı
okuyorsa— bir daha böyle ha-
talar yapmayacağına şu anda
Irak'ta Sfenks Operasyonu
(Baştarafı 20. Sayfada)
projelerin olduğu kanısına çok-
tan varmıştı bile.
Tarih 5 Nisan 1979. Dassault
Breguet Santralı'ndan aldıkları
yukleri Fransız Riverası'ndakı
La Seyne-Sur-Mer kasabasında-
ki askeri hangara taşıyan iki
kamyon ağır ağır ilerliyor. Süriı-
cülerin tek isteği, ytıkü bir an
önce yerine ulaştırmak. Arka-
dan uçuncü bir kamyon yakla-
şıyor ve konvoya katılıyor.
Üçuncü kamyonda 5 sabotör ve
bir nükleer fizikçiden oluşan
MOSSAD ekibi var.
Sonuçta, Irak'a Osirak nükle-
er reaktöru için gidecek yukün
yuzde 6O'ı tahrip ediliyor. Zarar,
23 milyon doları buluyor. Ola-
yı, sol teröristlerin Libya destekli
Filistinli grupların yaptığmdan
söz ediliyor. Bir gazetede, sabo-
tajı MOSSAD'ın gerçekleştirdi-
ği yazüıyor. lsrail, bunun Yahudi
aleyhtarlığı olduğunu belirterek
eylemle hiçbir ilişkisinin bulun-
madığını açıklıyor.
MOSSAD'ın gözunde Ha-
lim'den alınan bilgilerin ışığın-
da Mısırh bilim adamı Yahya El
Meshad, hâlâ bir tehlike oluştu-
ruyordu. Meshad, 7 Haziran
1980*de yeniden Paris'e geldi.
Meshad'ın Paris'te kaldığı
otel odasına önce Arapça bilen
bir MOSSAD ajanı gönderildi.
Meshad, ajanı çok kaba bir bi-
çimde kovdu. Bunun üzerine
ölüm emrinin yerine getirilmesi
yolu seçildi. öyle ya, eğer Mes-
had'ın elindeki plan başanya
ulaşırsa, binlerce lsrailli çocuk
ölebilirdi. Meshad, 13 Haziran
1980 gecesi Marie-Claude Ma-
gal'la eğlendikten sonra otel
odasına geldi ve uyudu. Biraz
sonra, kapıyı hiç zorlamadan
açarak giren iki kişi Meshad'ın
işini bitirdı.
Magal, Meshad'ın öldünildü-
ğünu öğrenince "şok" geçiriyor-
du. Paniğe kapıldı, kendisinin
olaydan sorulu tutulabileceğini
sanıyordu. Polise gitti ve Mes-
had'ın odasına gittiğinde Mısırh
bilim adamının çok sinirli oldu-
ğunu anlattı. Meshad'ın, ondan
bilgi almak isteyen birileri tara-
fından rahatsız edildiğini söyle-
di. Magal, her ne kadar MOS-
SAD için çalışıyorsa da patron-
ları hakkında hiçbir şey bilmi-
yordu. MOSSAD, 12 Temmuz
1980 tarihinde Magal'ı da iki
Mercedes'in katıldığı bir oyun-
la ortadan kaldırmayı başardı.
Tarih, 7 Haziran 1981. Güneş-
li bir pazar sabahı. Amerikan
yapımı F-15 ve F-16 uçaklan Is-
rail'deki Berşaba Üssü'nden ha-
valanıyorlar. Savaş uçaklanna
bir de lsrail Havayollan'na ait
bir Boing 707 eşlik ediyor. lsrail
uçaklan, hedefin tam yerini be-
lirlemek ve başka yerlere zarar
vermemek konusunda gereken
yerlerden gerekli emirleri almış.
lsrail uçaklan, Osirak'ın yerini
tespit edip bombalannı savuru-
yorlar. Boing'in görevi ise ekibi
kamufle etmek. Görev tamam-
laruyor ve tsrail uçaklan kolay-
ca uslerine dönüyorlar.
kendi kendine söz veriyor ve
Prof. Erim'e bir "özür
mektnbu ' borçlu olduğunu geç
de olsa anlıyordur. Yine dilerim
ki öteki iki kayıp heykelcik de
Afrodisyas'a bir an önce döner.
HESAPLASMA
BURHAN ARPAD
(Baştarafı 2. Sayfada)
yayalara zarar verme riskinın sıfır olması, çevresine dostluk
bu ulaşım biçiminın ayırt edici nitelıkleridir. Ayrıca, toplum-
sal ilişkıyi de kolaylaştırma ve sıklaştırma olanakları sunmak-
tadır.
Bu esnek ve insancıl ulaşımı seçen bizler, ne yazık ki kent-
lerde korumasız durumdayız ve son yıllarda, giderek daha
fazla zarara uğratılmakta, köşeye kıstırılmaktayız.
Motorlu araç sayısının her gün hızla artması ve bu artışla
oranlı gelişmeyen altyapı, bir yandan motorlu araç trafiğini
kilitleme noktasına getirirken, diğer yandan yaya haklarına
tecavüzü olağanüstü ve dayanılmaz boyutlara ulaştırdı.
Yayaların, motorlu araçlar karşısında yalnız, gasp edilmiş
hakları bakımından savunmasız bırakılmaları, çok büyük bir
haksızlıktır.
Bu sorunun yaratılmasında hiçbir sorumluluğumuz olma-
dığı halde, ortaya çıkan durumdan ötürü anında ve fiilen ce-
zalandırılıyoruz, haklarımız kısıtlanıyor.
Kentlerin yaya kaldırımlarında, özellikle kent merkezlerin-
de ve akşamları mahalle içlerinde artık yürüyemıyor, araçla-
rın ve engellerin arasından âdetasüzülüyoruz.
Trafik kördüğümüne getirilen çözümler. hep motorlu araç
trafiğini rahatlatmaya yönelik oldu. Oysa bu çözümlerin hepsi,
sorunu ortadan kaldıracağına daha da çözümsüzleştiriyor.
Yapılması gereken, motorlu araç yerine, alternatif ulaşım sis-
temlerini ele alan ve yayaları gözeten önerilerin kamuoyun-
da tartışılması ve gerçekleştirilmesidir.
Şehrin bütün yaya kaldırımlarında bir santim bile boş yer
yok. Bütün yaya kaldırımları en son model otomobillerle dol-
durulmuş. Yayanın sokakta yürüyebilmesi, çığnenmeyı göze
alarak otomobillerin hızla geçtığı ana yola ayak basmaktan
başka bir çözüm yolu yok diyebiliriz!
Şehrin en büyük sorunu ile karşı karşıya bulunuyoruz, di-
yebiliriz.
Ünlü bir şairimizin dizesinden esinlenerek söylemek ge-
rekirse: "Merdivenleri yavaş yavaş çıkacaksın."
Bu yetmiyormuş gibi bir başka sorun daha var yayalar için:
Asansörsüz bir yapıda oturanlar bir başka tehlike ile de kar-
şı karşıyalar. Her basamak başlı başına bir tehlike. Kimi ba-
samağın genişliği 25 cm, kimisinin 15 cm. Basamakların yük-
sekliği de kimi yapıda 20 cm, kımi yapı da 24 cm. Gerçi imar
tüzüklerine göre hiçbir sorun yok. Her şey ınceden inceye
hesaplanmış. İnsanoğlunun merdivenlerden rahatlıkla ınıp
çıkması kesin çözümlerle sağlanmış. Fakat sadece kâğıt üs-
tünde! Böyle kesin çözümler bizde işlemiyor.
Yüksek düzeyde bir inşaat mühendisi olan tanışım, gülüm-
seyerek şöyle demişti: Bütün yapılann merdiven basamak-
larının hesabı kitabı incelenince, kesin sonuçlarla gösterıl-
mistir. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ders olarak okutulmak-
tadır.
Gösterilmiştir, ama bir yapının yükselmesinde görev almış
olanların hemen hepsi başına buyruk çalışır, kurallara ve ön-
ceden saptanmış tüzüklere boşverir. Basamaklar imar yönet-
menine göre degil inşaat mühendisi ile kalfanın anlaşması-
na ya da anlayışına göre gerçekleşir. Bu yüzden arada bir
önemsiz kazalar da olur. 42 numaralı bir ayakkabı 18 cm'lik
basamak genışliğinı aşar. Aşınca da adamın ayağı burkulur,
hatta ayak kemiği çatlar. Bu gibi durumlarda Batı ülkelerin-
de tazminat ödenir. Yapı sahibi yüklüce para öder.
Yayaların yapabileceği tek şey ne yapıp yapıp motorlu araç
sahibi olabilmek. Başka çare yok.
GOZLEM
UGURMUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Partinin siyasal kimliği mi? Hayır!.. İdeolojisi mi? Hayır!..
Kadroları mı?.. Hayır!..
Kadrolar, yalnızca "değiştirme birlikleri" gibi yer degişti-
recekler; seçilen yeni kadro İnönü'nün deyişi ile giden bir
"arkadaş grvbu" yerine yeni bir "arkadaş grubu" olarak par-
tiyı yönetecek.
Bu arada "zamana ye zemine" uygun olarak bazı Bay-
kalcılar, İnönücü; bazı İnönücüler, Baykalcı; bazı Yenilikçi-
ler de Baykalcı ve İnönücü olacaklar.
İnanç, ilke ve ideoloji mi diyorsunuz? Onların modası çok-
tan geçmiş; çoktan!
Ortadoğu'da nasıl, hangi Arap ülkesinın kiminle ne za-
man işbirliği yapacağı belli olmuyorsa SHP'de de kimin ki-
minle ne zaman beraber olacağı hiç belli değildir.
Bu belirsizlik ve inançsızlık seçmen tabanında da güven-
sızliğe yol açıyor.
Türkiye'de ne sağ partiler "liberal"dir ne de sol partiler
sosyalist.
Sosyalist olmayan sol ile lıberal olmayan sağın kördüvü-
şüne "demokrasi" adını takıp; kendı kendimıze gelin güvey
olmuşuz.
Bu yapı ve bu kargaşa ıster istemez sosyal demokrat ke-
sime de yansıyor.
— İnönücü müsün? Baykalcı mı? Yoksa Ecevitçi mi?
Düşünceler ve inançlar silinmiş yerlerini yeni "delege
ağalan" ile "siyaset şeyhleri" almış; bu ağaların ve bu şeyh-
lerin peşinden gidenler de kendilerine böyle adlar takmış-
lar; böylece siyaset, demokrasi, çağdaşlık ve en önemlisı
sosyal demokrasi adına bir çeşit feodal kalıplara sıkıştırıl-
mıştır.
Bunlar yetmiyormuş gibi sağlıksız seçmen kütükleri ve
"naylon delege" oyunlan ile tek dereceli seçim ilkesi de yoz-
laştırılmıştır.
Demokrasiyi çıkmaza, sosyal demokrasiyi de bunalım-
dan bunalıma sürükleyen bu yapının değişmesi için sosyal
demokratların bir çatı altında toplanmaları, sağlanacak bu
birlikle ıktidara gelmeleri ve demokrasiyi engelleyen ana-
yasal ve yasal engelleri birer birer aşmaları gerekiyor.
Sosyal demokratların aynı çatıda toplanmaları bir uzlaş-
madır; bu uzlaşma da özveri ister. Kim gösterecek bu öz-
veriyi?
Bu özveriyi Halkçı P&.1İ-SODEP birleşmesinde Aydın Gü-
ven Gürkan gösterdi. SHP bu özveri ile oluştu. Gürkan ve
arkadaşlan HP'yi kapatarak SHP'nin kurulmasına önayak
oldular.
Bugün böylesine özverilere gerek var. Ama kim atacak
bu adımı? Kimse!
Seçim geometrisi de aritmetiği de ortadadır: Birleşme ol-
mazsa sosyal demokratlar "müebbet muhalefete" mahkûm
olacaklar. Bu gerçek de işte bu kadar açıktır.
Bu birleşmeyi sağlayacak olanlar ne "siyasetşeyhleri"d\r,
ne "delege ağalan" ne de siyaset dalgalarında yosun tut-
muş hızip başları.
Bu birleşme süreci değişik partılerde toplanan "Anado-
lu aydınları"n\r\ bu gidışe "hayır" demeleri ile başlatılabilir.
Bu da güç iştir; güç ve uzun soluklu bir iş...
Sosyal demokrat partilerin, demokratik kuruluşların ve
sendikaların içlerinde ve çevrelerindeki Anadolu aydınları,
bir çeşit "Kuvayı milliye nıhu" ile bu üç sosyal demokrat par-
tiyı —çatılarından değil tabanlarından— bir araya getırme-
dikçe sosyal demokrasi bu çıkmazlardan kurtulamaz.
SATILIK
MERCEDES 190 E 1.8
90 model, siyah renk, sıfır km. otomatik, elektrikli ön
camlar, ABS fren, karavan çekici, geniş benzin deposu,
34000 mark + gümrük ve masraflar
Tel: 149 34 46 - 144 50 50
Bırakın işleri AEG
Siz keyfinize bakın!
Eko Lavamal 2503
•Eko-S)Stem 'Sess'z çalışrra
•Sarsınti5 z sıKTia sağiayan UKS
Sısîemı -31 prograrr -Stcak-soğuK
su gmşı
Favorft Bulaşık Makmesı
•Su damlatmayan czei sa 'tsKiyes
*5 program »EkonomıK /ıkarna prog
ramı -On ıkı kışıiık vemek taktmmı
yıkan-a Kaoasnes
Uç Kapılı No-Frost Soğutucu
•Kaıianma. bozlanma ve nemJenme-
yı önleyen Fan Sıstemı »Başka hıçbtr
soğutucuda olmayan "denn soğLîu*
cu" bölümu «Meyve ve sebz^enn
hucre zarlannm pattamasın ve pro-
teınsennın kavbolmasım engelleyen
"şok" dondumna *Dct yıkJızh denn
doodurucu
3500 Uç Kapıh Soğutucu
•Mey^e ^e sebzele
r
ıç-n "serın korj-
yucu' -Dort yıldızlı denn dondjrucu
•Otomatık defrost
Sûper Buhartı Ûtû
•Teflon taûan •Ayarlanabılif bbhar
mıktan -Kendı kendpnı temi2İefne
özethğt •Hareketiı kordon gırtşı
DeJuxe Minı Fınn
•130 dakıkaya kadar programianabı-
ler îımer »P.ltç çevırrre djzeneğı
•Üç kademelı program duğmesı
•Paslamnaz ızgara ve beş adet şış
Vampyr 410 Elektrikli Süpurge
•YCzeye gore 250 1300 watt arasm
da otomaiık ayarlaraOden emış gucu
•Dûz yüzey-hah ayariı degışken ^ırça
•Koftuk ve radyatör toz emıoterı
•Otomatık korûon toplama
Detuxe E Otomatik Fınn
•12 saate kadar proç'amlanabrlen
tımer 'TurtKJ ısı cag HTI sıstem *üç
Tepsı -Bır eiektnkı ocak 'OtomatiK
çakmak 'Cam usî kapak
AEGTörkiyeGenelDağıtıcısıGriJnborgTicaretAŞbö»getelefonlan:
İzmır: £ * ı 22 6c 50 Adana.
v
' " - - ^ ^ S a m s u n : 3«V ' J3 ~Z Antalya
İstanbul '1 175O2C6 ^ C2 29 Ankara: 4
31 ^ 70 59 Erzurum: ı0VM48 0C
27
£9 83 T hatj
AEG'ler
Sabit f
r a hat" taksitlerle!
_. .. ı : r ı \/1 p>.
Üstelık şimdi çok kolay taksitlerle
Şöyle bir uzanıp en ve sabıt fiyat garantisiyle! Hemen
sevdığınız yazarı okumak,.. sinemaya, AEG Yetkili Satıcınıza koşun...
tiyatroya gitmek sizin de hakkınız, Bu fırsatı değerlendirin.
AEG size, gönlünüzce yaşa- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ işleri AEG'ye bırakın...
mak ;çin iyi bir fırsat veriyor. # m B " ^ S W Siz yaşamaya bakın!
AEG
S A B İ T F İ Y A T G A R A N T İ S İ Y L E A E G T A K S İ T K A M P A N Y A S I
Seçtığınız AEG'yı tercıh ettığınız teslim tarıhi sütununda x ile ışaretleyın Peşınatı aşağıdakı banka hesaplarından birine yatırın. Katılma formunu ve
banka havale makbuzunu, AEG Turkıye Genel Dağıtıcısı Grünberg Tıcaret AŞ, Cemal Sahır Sokak 26/28, Mecidiyekoy, 80300 İstanbul adresıne
ladeh taahhutlu postalayın Işlemlerın tamamlanması için satış sozleşmesı adresınıze gonderılecektır.
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
• 'Teslımat kampanyanın bıtış tanhınden ıtıbaren, peşınal'n yatınlma sırasma göre yapılacaktır
Ürün
SOGUTUCULAR
1200 Tek Kapılı
1350 Tek Kapılı
1700 Tek Kapılı
2500 Ikı Kapılı
2700 Ikı Kapılı
2700 No-Frosl iki Kapılı
SR 271 No-Frost iki Kapjlı
SR 366 No-Frost iki Kapılı
SR 332 No-Frost Uç Kapılı
3500 Uç Kapılı
ÇAMAŞIR MAKINELERI
2501 Lavamat
2502 Eko Lavamat
2503 Eko Lavamat
555 Eko Lavamat
Lavalux
Lavamer Mını Merdanelı
BULAŞIK MAKİNESİ
Favorri
FIRINLAR
Sta' (Ikı tepsılıl
Star ES (Ikı tepsıh)
Elektro Turbo (Uc tepsılı)
Elektro Turbo ES (Uç tepsılı)
Elektro Star (Otomatık, uç tepsılı)
Delüxe E (Otomatık. üç tepsılı)
vlını Fınn
Mını Fınn Deluxe
Set Ustü Dörtlü Ocak E
ELEKTRİKÜ SÜPÜRGELER
Vampyr 406
Vampyr 410
DİĞER
Süper Buhariı Utu (Teflon tabanlı)
Fınn Ustü Aspıratör
Kod
C101
C102
C103
C104
C105
C106
C107
C108
C109
"110
3111
D112
D113
D114
• 115
• 116
• 117
• 118
• 119
C120
• 121
• 122
• 123
• 124
• 125
• 126
• 127
• 128
• 129
• 130
Hemen Teslim*
1 Peşın,
4 Taksıt
261 000
305 000
341 000
331 000
366 000
454 000
412 000
535 000
502 000
429 000
491 000
561 000
607 000
707 000
259 000
116 000
719 000
136 000
175 000
191 000
215 000
285 000
323 000
62 000
72 000
38 000
117 000
139 000
32 000
65 000
Toplam
1 305 000
1 525 000
1 705 000
1 655 000
1 830 000
2 270 000
2 060 000
2 675 000
2510000
2 145 000
2 455 000
2.805 000
3 035 000
3 535 000
1 295 000
580 000
3 595 000
680 000
875.000
955.000
1.075.000
1 425.000
1 615.000
310.000
360.000
190 000
585.000
695 000
160 000
325.000
Aralık-Ocak Teslim
Kod
• 201
• 202
• 203
• 204
• 205
• 206
• 207
• 208
• 209
• 210
• 211
• 212
C213
• 214
• 215
• 216
• 2i7
• 218
• 219
• 220
D221
• 222
C223
• 224
• 225
• 226
• 227
• 228
• 230
1 Peşin,
STaksit
155 000
181 000
203 000
197 000
218 000
270 000
236 000
306 000
287 000
255 000
292 000
333 000
361 000
420 000
154 000
69 000
427 000
81 000
104 000
114000
128 000
170 000
192 000
37 000
43 000
23 0O0
69 000
83 000
36 000
Toplam
1 395 000
1.629 000
1 827 000
1 773 000
1 962 000
2 430 000
2 124 000
2 754 000
2 583 000
2 295 000
2 628 000
2 997 000
3.249 000
3.780.000
1 386 000
621 000
3.843 000
729 000
936 000
1.026 000
1.152 000
1 530 000
1.728 000
333.000
387.000
207 000
621 000
747 000
324 000
•3
C
o
1
II(E UJ
Î
2 co
3
.5)
Ü ra
•
i S
- ^
•(8 - 5
12
11O I
| ö
-
•? O
(0
N «2-5
— tZ (A
U "O O
< < Q-
« i
(S
co
İ
aı
c
>
aı
i f8İf
§5!
iN (0
5.=
İI 2.5
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
J