Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABERLER
'LAĞANÜSTÜKURULTAYA DOĞRUSHP
CUMHURlYET/ll
Her şey sandıkta çözülür
İç PoMka Servisi — SHP'de seçimli olağanüstü
kurultaya birkaç gûn kala Baykal-Cem ikilisinin
oluşmasıyla parti tabamnda da dalgalanmalar oldu. Pürti
içi muhalefeti oluşturan yenilikçiler ve sol kanat içindeki
örgüt yöneticileri tsmail Cetn'in tutumunu eleştirirlerken
karşıhklı suçlamalarla bir yere vanlamayacağım her şeyin
kurultayda sandık başında çözüleceğine dikkat
çekiyorlar. tl ve Uçe başkanlarının yanı sıra belediye
başkanları ve sade parti üyeieri liderler arasındaki
çekişmenin gerginleşerek partide bölünmelere yol
açmaması görüşünü yinelerken ortaya çıkan yeni
dengeierin son iki yıl içindeki gelişmelerle fikri sabit olan
delegasyonu fazla etkilemeyeceği görüşünü savunuyorlar.
derin bugüne kadar genel baş-
kan adayı olduğunu açıklama-
ması bir eksiklik olarak görii-
lüyordu.
F u t Atalay (Diyarbakır
Milletvekili parti saymanı):
Baykal'ın adaylığını nasıl kar-
şılıyorsunuz sorusunu bana
KeOdm (Hakkâ-
ri Milletvekili MYK ûyesi):
Baykal'ın adaylığını doğal kar-
şılıyorum. Partide genel bas-
kanhk sorunu vardır. Genel
başkanlığa herkes adaylığını
koyabilir. BaykaJ gibi genel baş-
kanlık özelliğini taşıyan bir li-
sormayın. Çünkü gerekli bir
adaylık olarak görüyorum.
Cem'in tavrını da olurnlu kar-
şılıyorum.
Targat Atalay (Diyarba-
kır Belediye Başkanı): Demok-
rasi zaten ayn seçenek ve alter-
natiflerin yanşmasıdır. Parti
içinde böyle bir yarışın olumlu
olduğuna inanıyorum. Partiye
yararh olacağına inanıyorum ve
onu ümit ediyorum. Cem'in
Baykal'dan yana tavır koyma-
sını da çok olumlu değerlendi-
riyorum.
Cavit Arbak (Kars'm Sa-
nkamış ilçesi Belediye Başkanı):
Bence tek başlı bir parti meclisi
olraalı. Bizim Hinthorozu bize
yeter de artar bile. Başka baş is-
temiyonız. Parti meclisi toplu-
ma yön vermdi, bir bütün olına-
b, çalışkan dürust olmalı. Tür-
kiye'nin çıkarlan açısından Sa-
yın tnönü'nün genel başkan kal-
masını istiyorum.
tifeaer GöJer (Ağn'nın Pat-
nos ilçesi llçe Başkanı): Biz par-
tiliyiz. Bizim için tnönü veya
Baykal sorun değil. Önemli olan
partinin güçlenmesi. Çalışkan,
üretken bir parti meclisi oluşma-
lı. îsim veremem. Kim partiyi
iktidara götürecekse parti mec-
lisi onlardan oluşmalı.
INiyazl Gttrer (Balıkesir
eski CHP milletvekili): SHP'de-
ki bu gelişmeyi tasvip etmiyo-
rum. SHP'deki bu son istifala-
ra sanırım parti tüzüğünde, ge-
nel sekretere genel başkan kadar
yetki verilmesi neden oluyor.
Önce bunun düzeltümesi gere-
kir. tkincisi, kurultayda liderler-
den hangisi kaybederse kaybet-
sin SHP'ye bir şey olmaz. SHP
oturmuş, bir prensip partisidir.
Se«Ut P e k e l (Bandırma
Belediye Başkanı): SHP'de yol
ayrımına gelinmesi kaçınılmaz-
dı. Kurultay, layık olanı
SHP'nin yönetimine getirecek-
tir.
Ayhaa tf utan (Sakarya tl
Başkanı): SHP üretken bir
PM'ye sahip olmalıdır. Tüm ta-
banı kucaklayacak, en kısa za-
manda parti politikasım netleş-
tirecek ve somutlaştıracak bir
parti meclisi kurultayda oluşa-
caktır. Parti meclisinin kimler-
den oluşacağı konusunda en gü-
zel karan kurultay verecektir.
HalİHi K e t e a (Sakarya tl
Sekreteri): Genel başkanla
uyum içinde çalışacak PM ol-
malıdır. Yeni PM'de Adnan Kes-
kin, Cumhur Keskin, Erol Çe-
vikçe, Nail Gürman, Erol Köse,
Tufan Doğu gibi isimlerin yer al-
masını istiyorum.
S i o a a P e k U v a a (SHP
Serdivan Belediye Başkanı): Ku-
rultayda seçilecek genel başkan
ve PM'nin aynı görüşlere sahip
K U R U L T A Y
Ö Y K Ü L E R İ
Hitlervari
propaganda
SHP'nin 29 eylülde yapılacak
seçimli olağanüstü kurultayı
öncesinde tnönü ve Baykal
yanlılanmn "Biz
kazanacağız" biçimindeki
iddiah sözleri CHP'nin eski
kurultaylanndaki ekiplerin
propaganda çalışmalannı
anımsatıyor. Parti
meclisindeki Bülent Ecevit
ağırlığını ortadan kaldırmak
için CHP'nin 6 Mayıs
1972'de yapılan 5. seçimli
olağanüstü kurultayı
öncesinde tsmet tnönü
yanlısı Adana Milletvekili
KemalSatır, "CHP'de
bunalım" adlı kitabmda
Ecevit'i eleştiriyor ve "Küçûk
eleştirilere bile tahammül
edemeyen, flkirleri çelişkili
bir hizipçi" diyor. Satır,
kurultay öncesi sonuçtan
öyle emin gözüküyordu ki
gazetecilere yaptığı açıklama
da "kazanacağız demiyorum,
kazandık" diyordu. Satır'ın
bu sözleri hakkında yorum
yapan Ecevit yanlısı Genel
Sekreter Yardımcısı Orhan
Birgit ise bu sözleri
"Hitlervari propaganda
yöntemi" olarak
değerlendirîyor, "Berlin
düşerken Hitlerin
propaganda bakanı Goebbels
de 'kazandık' danisti" diye
ekliyor.
G E Ç M İ Ş K U R U L T A Y O L U R K İ
tNÖNÜ-BAYKAL VE DİNLEYENLER — Hani şo SHP Ge-
nd Başkanı Erdal lnönn'nün tstanbnl'daki Uk bölge toplantı-
sında "Ben değişiklik gerektiğini taa o zamandan
düşünüyordum" dediği 1988 kasımındaki kiicük kunıltay top-
lantısında SHP kurmaylar kürsüsü. tnönü koouşmacı kürsü-
siinde yerel genel seçimlerle Ugili göriişlerini aklarıyor. Baykal
dikkatli, nol alıyor. Bu kurultayda parti örgiıtiHiün sorunlan
da tartışılıp degerlendiriliyor.
olması gerekir. PM'nin kimler-
den oluşacağı konusunda bir şey
söylemek istemiyorum.
Aydogaa Sezer (Sakarya
Merkez llçe Başkanı): Genel
başkanla uyumlu çalışacak oir
PM'ye gereksinim var. Yeni se-
çilecek PM'de örgütten gelen
isimler yef almalıdır.
Ay*nr Vılmaz (Adapazan
SHP Belediye Meclis Üyesi):
Partünize zararı dokunan hizip-
çilerin yer almadığı, Genel Baş-
kan tnönü yönetiminde dinamik
fıkirler üretebilecek bir PM ol-
malıdır. Parti medisinde yenilik-
çi kadrolar yer almalıdır.
Selçak Gedlkll (Sakarya
eski tl Başkanı): Bugüne kadar
kendisinden beklenen işleri ger-
çekleştirme, politika üretme ye-
rine tartışmacı, dar kadrocu ve
grupçu anlayış içinde olan PM
yerine partiyi yeni atılımlara sü-
rükleyecek bir PM oluşmabdır.
Genel Başkan İnönü ile uyum-
lu bir biçimde çalışacak PM
partiyi iktidara taşıyacaktır.
D u r a k a l Çalha (Trabzon
tl Başkanı): Gerek ekonomik
görüşleri, gerekse iç ve dış siya-
sal olaylan değerlendirmede ka-
rarh, bilinçli, örgütlü ve parla-
mentosuyla uyum içinde bir tab-
lo çizecek parti meclisi olmalı-
dır. Kuvvetli genel sekreter yeri-
ne, enerjik, örgütü harekete ge-
çirecek genel başkan, parlamen-
to grubu ve örgüt arasında
ahenkli bir çahşmayı gercekleş-
tirebilecek bir orkestra şefı gibi
düşünebiliyorum SHP'nin yeni
genel sekreterini. SHP bundan
sonra gelişimi ile kavgayı bitir-
miş olacak ve yeni bir atılımla
her konuda siyaset gündeminin
birinci sayfasını işgal edecektir.
Oluşacak parti meclisinde Bay-
kal gmbunun çalışkan ve örgüt-
te sevilen isimlerinin yer alması
yararlı olacaktır. Kanımca Bay-
kalcı grup olarak bilinenler için
kesin bir tasfıyeye gidiknesi par-
ti için zararlı olur. Parti mecli-
sinde aynca Yenilikçi grubun ça-
lışkan, sevilen isimleri de yer al-
malıdır. 44 kişilik PM grubuna
seçilecek olanların genel baş-
kanla uyum içinde olmalannı
bekliyoruz.
Bakattim C#riit (Ordu
Merkez Uçe Başkanı): Gönlü-
müzde yatan PM Türkiye"nin
bütün sorunlan nı bilen, kavra-
yan ve çözüm getiren kişilerden
oluşacak bir PM'dir. HayaJci ol-
mayan, sorunları söyleyip bun-
ların çözümü için alternatif ge-
tirecek kişilere ihtiyacımız var.
StİRECEK
TRABZON'dan HİKMET ÇETİNKAYA
Uçuncu Inonu
(Bastarafı I. Sayfada)
Karadeniz kesin ağırtığını
koymuş:
— Tek lider İnönü...
Salonda Samsun'dan gelen
delegeler bile var. Onlar da
İnönü'yü destekliyor. Konuş-
tuklanmız, "Bakmayın siz il
başkanımızın sozlerine" deyip
ekliyor:
— Karadeniz, İnönü'nün ya-
ntnda yer alacaktır.
Öğle yemeğinde Trabzon
eski CHP Milletvekili Rahmi
Kumaş'la konuşuyoruz. Çay,
fındık üreticilerinin sorunlarını
anlatıyor. Çay yaprağında kilo
başına kesilen 50 lira şimdi
mahkemelik. Avukat Rahmi
Kumaş, üreticilerin ekonomik
darboğazda olduğunu vur-
guluyor.
SHP lideri, il örgütünde dü-
zenlediği basın toplantısında
bu konuya değiniyor. Hükü-
metin 3500 lira olarak açıkla-
dığı değerin gerçekte daha
düşük düzeyde olduğunu
söylüyor.
Şöyle diyor İnönü:
— ANAP iktidarı üreticimi-
zin bu "Biz bu devletin vatan-
daşı değil miyiz?" sorusuna
yanrt vermelidir. Bu haksız uy-
gulama düzeltılmelidir.
Bir saat sonra sohbet top-
lantısı başlıyor. Yanında eşi
Sevinç Hanım'la birlikte top-
lantı salonuna gidiyor...
SHP lideri tatlı sert yükleni-
yor Baykal ve arkadaşlarına.
Ismail Cem'in Baykal'la birlik-
teliğine "Bakın size eğlenceli
şeyler anlatacağım" diyerek
alaycı bir bıçemle açıkça kafa
buluyor:
— Tek başlarına karşıma çı-
kamadıklanndan üç beş kişi
birleşip genel başkanlık yarı-
şına katılıyorlar... Delegeler
tek bir genel başkan sececek-
ler, beni seçecekler...
TÜRKÇE
DİLBİIjGİSİpİL
YETENEĞİ
TESTLERİ
Tahsin Yavaş
5000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğiu-tstanbul
ödemell göndcrflnKz.
Sonra güfömsüyor...
Salonda söz atmalar
başlıyor:
— İsmail Cem... Cem...
İnönü şöyle diyor:
— Çok güzel, çok güzel.
Daha önce genel başkan ada-
yıydı, hiç kızmamıştım kendi-
sine, çok sevinmistim...
Saion kahkahadan inliyor...
SHP lideri biliyor ki parti,
kamuoyu yanında yer almış.
Kendisi tek başına değil. Her
geçen gün bu açıkça ortaya
çıkıyor.
İnönü, olağanüstü kurulta-
yın demokrasi işareti olduğu-
nu anlatıyor. Kaybetse bile mü-
cadeleye devam edeceğini
açıklıyor.
SHP liderinin ağzından il-
ginç bir tümce çıkıyor, sanırız
ilk kez:
— Benim mücadele arka-
daşlanm, sonuna kadar sizler-
le birlikteyim...
Salon alkıştan' sanki yı-
kılıyor...
Toplantı öncesi ve sonrası
kimi SHP'lilerle konuşuyo-
ruz...
— İsmail Cem başbakan
oliymiş he mi!
Oteki başını sallıyor:
— Oliymiş da, Ali Topuz da
Baykal'ı destekliymiş...
Bir başkası:
— Hiç hamsi yememiştur
bellu...
Diğeri:
— Yemiştur yemesine da,
ama beynunu değil, kuyruğu-
ni yemiştur...
Karadeniz'de çıkan görüntü
İnönü'nün lehine gözüküyor.
Konuştuğumuz delegeler, "Ni-
çin Baykal değil de İnönü?"
sorusuna şu yanıtı veriyor:
— Ula sen diysun, bu parti-
yi küçütten Baykal'un kendisu-
dur da...
— Bakun, Ali Topuz, İsmail
Cem, Baykal'ı destekliy...
Gülüyorlar:
— Sadece onlar mı destek-
liy sanirsunuz. Daha kimler
var arkalarında bir bilsenuz...
Karadeniz karannı çoktan
vermiş. Baykal'ı destekleyen
Samşun'da dengeler degiş-
miş. İnönü kararlı görünüyor:
— Bu işin sonuna kadar
ben de varım...
Biz de hemen belirtelim...
İnönü'nün SHP'yi bırakıp
gitmeye hiç niyeti yok. Sonu-
na dek "devam" diyor İnönü.
Kimi meraklılara önemle
duyurulur...
ABDAskerleri
Türkiye'ye
Geliyorlar.. Ama tatil yapmaya Körfez
krizi nedeniyle Arabistan'a göndenlen
ABD askerlen eşleriyle morai ızinlerini
Tûrkiye'de yapacak. Turizm Bakanı
Akûzüm 'Bir taşla kaç kuş
vuracağımızı sayamayacağız.'
Menderes
İstanburda
Yassıada'dan imralı ya. imrah'dan
Istanbul'dakı bir anıt-mezara... 30 yıllık
hüzûnlü bir sıyasi öykünün yıllarca
saklanacak foto-albümü..
Yarın daha
kölayhayat!
Düşünen ev, uçan otomobil, akıllı
klozet, yürüyen televizyon, kadınlar için
prezervatıf.. Ve benzeri pek çok araç
arbk gerçekleşmeye hazır. 2000 yılı
dolmadan... Hangi firmanın neyı, ne
zaman, kaça pazarlamaya hazırtandığı
Noklada!
GENETİK
İNSANI
YENİDEN
YARATIYOR• Kanser, AIDS, hemofili gibi pek çok kalıtımsal ve bulaşıcı
hastalık tarihe karışıyor...*"Sürekli gençlik" ttiiş olmaktan
çıkıyor...•Açlıktehlikesi dünyayı terkediyor...* ABD'de,
geçtiğimiz günlerde alınan tarihi kararla, insanlarda ilk kez gen
tedavisi uygulanmasına kapı açıldı.. VGenetikbilim"
tariışılıyor... Genetikçiler, yeni biyolojik çağda miikemmel ve
sağJıklı insanların yaşadığı bir "yeryüzö cenneti" vaadediyor...
•Genetikbilimin muhalifleri de var: Çevrecilerve
muhafazakarlar, bu gelişmeleri "insanlığın önündeki en büyök
tehlike" olarak değerlendiriyor.
Türkiye'de kuş
gözlemciliği
yayılıyor
"Ben
kazanacağım"
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü
halaçok iddiah. Baykalaen ufak
bir şans tanımıyor. inönü
SHP'deki krizi ve muhtemel
gelişmeler konusundaki
düşüncelerini Nokta'ya anlattı.
Renkli, heyecanlı ve zor bir
gözlemciliktûrü... Kimilerinin doğa
sporu, kimilerinin kültürel çalışma
olarak adlandırdığı, insana nuzur
veren bir faaliyet. Tûrkiye'de nerede,
hangi kuşları izleyebilirsiniz?
Aynntılı harita...
• Öza! Dışişleri Bakanı Ali Bozer'i
gözden çıkarmış gibi. Körfez krizi
masasından çıkartılan Ali Bozer için
"gidici" söylentileri yaygınlaştı.
• Büyûk bankalar tahsilat sektöründe..
Mali istihbarat ve hukuk çerçevesinde
çalışacak tahsilat şirketleri kuran
bankalar, senet mafyasının tekehne
çomak soktu
• Yakışıklı ve taşralı bir "Hamler: Mel
Gibson kendini anlatıyor
n©KHAFTAUK HABER DER6İSİ
Baykalldan
glasııost
çağmsıDiyarbakır'dan sonra ikinci sohbet toplantısını
Erzurum'da yapan Deniz Baykal, partinin en
temel ihtiyacının "glasnost" olduğunu söyledi.
Baykal, "Söylemi, sözlüğü, kavramları
değiştirmemiz lazım. Herkesin kendisini,
bulunduğu noktayı sorgulaması lazım" dedi.
ÜMİT ASLANBAY
ri, şifreleri ve parolalanyla
kimse geleceğe bakamaz.
• Cem ve Baykal glasnosta
çağndır. Bu söyledikterimi ger-
çekleştinnediğimjz sürece bir
yere çıkmak mütnkiın değildir.
Daha iyimser bakmaya çalışa-
lım.
• Bu yapılanın olumlu bu-
lunduğu kanısındayım. Türki-
ye'de SHP için yeni bir kredi
açacağız ve bu krediyi kullan-
ma noktasına geleceğiz."
Baykal, tepkilerin olumlu ol-
duğunu belirterek bu yapılan-
mayı, kurultay öncesi ve son-
rası bir perspektifte götürecek-
lerini ifade etti. tsmail Cem ise
"sosyal demokrasinin tekçi dü-
şünceyi ve geçmişten gelen
anlayışlan" aşarak bir bütün-
liiğü sağlaması gerektiğini be-
lirtti.
Baykal daha sonra partililer-
le birlikte Erzurum Büyük
Otel'de başına kapalı sohbet
toplantısına başladı.
Baykal'ın sohbet toplantısın-
da "Dogu sorunu" üzerinde
durduğu öğrenildi. Bir arada
yaşamak için resmi anlayışın
ortaya çıkardığı politikalan
reddetmek gerektiğini anlatan
Baykal, "Dünvada Eskimoia-
nn kültürü, 150 kelimelik dU-
ler korunuyor. Herkes kültür
benligine sahip çıkmalıdır. Bü-
tiınlügii sağlamanın yolu da
budur" dedi.
Baykal, iç politikada da bir
erken seçim baskını olabilece-
ğine değinerek bunalım dö-
nemlerinde atılımın gerektiğini,
kendisinin adaylığının da böy-
le değerlendirilmesini istedi.
Baykal, iktida. olacaklan me-
sajını veren Baykal, "29 eylül
günü genel başkan adayı degil,
başbakan adayı olacagım" di-
ye konuştu. Parti içinde "glas-
nost" dönemi başlattıklannı ve
bunu yaşatacaklannı anlatan
Baykal, "Belirii bir anlayış
içinde örgdtümiiz listesini ya-
pacaktır. Kimseyi suçlamaya-
cağım. Örgütün yaptıgı, seçti-
ği insanlarla çalışacagım, her-
kesi kucaklayacaeım" dedi.
ERZURUM — SHP Genel
Başkan adayı Deniz Baykal,
"partimizin temel ihtiyaa" di-
yerek "SHP'de glasnost" çağ-
rısı yaptı. Diyarbakır'dan son-
ra dün Erzurum'da ikinci soh-
bet toplantısını tsmail Cem'le
birlikte yapan Baykal, geçmi-
şin şifre, terim ve parolalany-
la, grup anlayışıyla geleceğe
dönük çözümler üretilemeyece-
ğini savunarak, "Söylemi, söı-
lüğü, kavramlan değiştirmemiz
lazım" dedi. "Baykal-Cem iki-
lisinin glasnosta çağn oldu-
ğunu" belirten Baykal, "Tür-
kiye'de SHP için yeni bir kre-
di' açacağız ve bu krediyi kul-
lanma noktasına geteceğiz" de-
di. Bu arada Baykal ve arka-
daşlannın tsmail Cem'den son-
ra "aktif politikadan
çekildiğini" açıklayan Aydın
Güven Gürkan'a da teklif gö-
türmeye hazırlandıği öne sürül-
dü. Yann toplanacağı açıkla-
nan parti meclisi toplantısına
tnönü'nün katılımını da sağla-
yabilmek için "gerekirse erte-
leme karan ahnabileceği" kay-
dediliyor.
Baykal dün sabaha karşı var-
dığı Erzurum'da öğle saatlerin-
de gazetecilerle bir sohbet top-
lantısı düzenledi. Baykal, ama-
anın içine girdikleri yeni olu-
şumu bütün boyutları ile anlat-
mak olduğunu vurgularken,
"Artık hırs, kızgınlık, kavga
değil; bunu bir arayış, tıkan-
mayı aşma arayışları olarak
gönnek lazım" diye konuştu.
Baykal özetle şu noktalar Üze-
rinde durdu:
"• Herkesin kendisini, bu-
lunduğu noktayı sorgulaması
lazım. Herkesi eski alışkankk-
larını bırakmaya, kendinizi
hapsettiğiniz köşelerden çıkma-
ya çağırıyorum. SHP'de glas^
nost çağrısı yapıyorum.
•'Birbirimizi anlamaya, dm-
lemeye ihtiyacımız vardır.
Dostlukları, düşmahlıkları,
sempatileri, tartışmaya açma-
dan bu tıkanlıklıktan çıkama-
**." Birbirimize karş. kulland-
G ü r k a n > a d n e r i
ğımız tenninolojiyi değiştirme- Baykal ve arkadaşlannın,
miz lazım. Bugüne kadar dene- gezilerini sürdürürken İsmail
nen tahlillerle birbirimizi anla- Cem'in katılımıyla "ilk adım"
yamadığimız ortaya çıkmıştır. olarak gördükleri "yeni
SHP'de glasnost ihtiyacı var. yapdanma" için bugüne dek
• Daha iyi bir birliği sağla- Baykal'ın karşısında yer almış
yalım; söylemi, sözlüğü, eski bazı partililere öneri götürme-
kavramlan değiştirmemiz la- ye hazırlandıklan öğrenildi.
zun. Işi kökünden, temelinden Baykal ve arkadaşlannın bu
yeni bir perspektife oturtmak amaçla halen SHP içinde yer
lazım. alan ya da dışında kalmış bazı
• Kimse kendi haklılığmı, önemli adlar üzerinde durduk-
bugüne kadarki gibi aynı anla- lan alınan bilgiler arasında. Bu
yışla iddia ederek sürdürmeme- adlar arasında "aktif
li. Grup anlayışını, ilişkiyi de- politikadan" çekildiğini açıkla-
ğiştirmek lazım. O gruptan, bu yan eski Genel Başkan Aydın
gruptan, o onunla ittifakta, bu Güven Gürkan'ın da bulundu-
onunla ittifakta anlayışı yanlış. ğu öne sürüldü. Baykal ve ar-
Aşdması gereken budur. kadaşlannın tsmail Cem ile
• Bana izafe edilen katego- "delillendirdikleri" yeni yapı-
rilerden hiçbirisinde kendimi lanma için Gürkan'a aynı çer-
görmüyorum. Bunu yapmak çeve içinde öneri götürmeleri
zorundayız. bekleniyor. Gürkan dışında
• Geçmişin anlaşmazlıği or- birkaç önemli adın daha bulun-
taya çıkmış, terimleri, reçetele- duğu söyleniyor.
NE NEDİR ?/ GLASNOST
Açıklık politikası
Rusçada açıklık anlamına ge-
len 'glasnost' Sovyetler Birli-
ği Komünist Partisi (KPSS)
Genel Sekreteri Mihail Gorba-
çov'un başlattığı ve öncüluk
ettiği politikalar bütünü. Bu
politikaların amacı, Sovyet
toplumunda demokrasinin ve
başta düşünce özgüriüğü ol-
mak üzere özgürlüklerın geliş-
tirilmesi, yönetimde saydam-
lığın sağlanması, özgür tartış-
ma ve eleştiri ortamının yara-
tılması olarak belirlenmiştir.
Planlanan ekonomik değişi-
min de önkoşulu sayılan glas-
nost, "siyasal sistemde köklü
degişiklikler" yapılarak de-
mokratikleşme ve kamuoyu
denetiminin sağlanması çaba-
lannı ifade etmektedir. Bu po-
litikanın tamamlayıcısı 'pe-
restroyka'dır (yeniden ya-
pılanma).
Gorbaçov, genel sekreter se-
çildiği tarihten (1985) başlaya-
rak hazırladığı glasnost politi-
kasım Merkez Komitesi'nin
Ocak 1987'deki plenumunda
yaptığı konuşmada somutlaş-
tırdı. Yürürlükteki sistemi şid-
detle eleştirerek parti içi seçim-
lerde gizli oy sisteminin be-
nimsenmesi, görevlilere karşı
yurttaşların dava açabilmesi,
partili olmayanlann kamu ya-
şamındaki etkisinin arttırılma-
sı, birey ve grup inisiyatifleri-
nin dikkatle geliştirümesi, par-
ti ve devlet bürokrasisinin mü-
dahalelerinin gevşetilmesi yö-
nünde önerilerde bulundu.
SSCB Yüksek Sovyeti 30 Ha-
ziran 1987'de kabul ettiği bir
yasayla, önemli devlet sorun-
larının ülke düzeyinde açıkça
tartışılabilmesine olanak tanı-
dı. Açıklık politikası
bürokratik-tutucu güçlerden
gelen bir muhalefetle karşılaş-
tıysa da ülkede gözle görülür
sonuçlar doğurmaya başladı:
Kitle talep ve eylemlerinin giz-
lenmemesi, basın-yayın, TV ve
film sansürü alanlarında yu-
muşama, bazı kişilerin itibar-
larının geri verilmesi, insan
haklarına aykın uygulamala-
nn, yasa dışı tutumlann (rüş-
vet, yolsuzluk vb.) sergilenme-
si, bürokratik ayncalıklann ve
geçmişin açıkça eleştirisi, mu-
haliflere ve toplanülanna hoş-
görülü davranılması vb. Mer-
kez Komitesi'nin hazırladığı
"XIX. Parti Konferansı'na
Tezler"de gerekli kurumsal ve
kuralsal yapı değişikliklerini
amaçlayan bir perestroyka
programı çizildi.
Glasnost, başlangıçta Doğu
Avrupa'da pek yankı uyandır-
madı. Demokratik Almanya,
Romanya, Çekoslovakya ve
Bulgaristan yönetici çevreleri-
nin yakınlık duymadığı
"açıklık" ilkeleri, Macaristan
ve Polonya gibi zaten önemli
siyasal değişmeler içinde olan
ülkeler için ise büyük bir ye-
nilik anlamına gelmiyordu.
Bununla birlikte glasnost, bu
ülkelerin kamuoyları ve gide-
rek yönetimleri Üzerinde etki
yaratmada gecikmedi. Çekos-
lovakya ve Macaristan'da bu
doğrultuda yönetim değişik-
lik leri oldu.