22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLER 'LAĞANÜSTÜKURULTAYA DOĞRUSHP CUMHURlYET/ll Her şey sandıkta çözülür İç PoMka Servisi — SHP'de seçimli olağanüstü kurultaya birkaç gûn kala Baykal-Cem ikilisinin oluşmasıyla parti tabamnda da dalgalanmalar oldu. Pürti içi muhalefeti oluşturan yenilikçiler ve sol kanat içindeki örgüt yöneticileri tsmail Cetn'in tutumunu eleştirirlerken karşıhklı suçlamalarla bir yere vanlamayacağım her şeyin kurultayda sandık başında çözüleceğine dikkat çekiyorlar. tl ve Uçe başkanlarının yanı sıra belediye başkanları ve sade parti üyeieri liderler arasındaki çekişmenin gerginleşerek partide bölünmelere yol açmaması görüşünü yinelerken ortaya çıkan yeni dengeierin son iki yıl içindeki gelişmelerle fikri sabit olan delegasyonu fazla etkilemeyeceği görüşünü savunuyorlar. derin bugüne kadar genel baş- kan adayı olduğunu açıklama- ması bir eksiklik olarak görii- lüyordu. F u t Atalay (Diyarbakır Milletvekili parti saymanı): Baykal'ın adaylığını nasıl kar- şılıyorsunuz sorusunu bana KeOdm (Hakkâ- ri Milletvekili MYK ûyesi): Baykal'ın adaylığını doğal kar- şılıyorum. Partide genel bas- kanhk sorunu vardır. Genel başkanlığa herkes adaylığını koyabilir. BaykaJ gibi genel baş- kanlık özelliğini taşıyan bir li- sormayın. Çünkü gerekli bir adaylık olarak görüyorum. Cem'in tavrını da olurnlu kar- şılıyorum. Targat Atalay (Diyarba- kır Belediye Başkanı): Demok- rasi zaten ayn seçenek ve alter- natiflerin yanşmasıdır. Parti içinde böyle bir yarışın olumlu olduğuna inanıyorum. Partiye yararh olacağına inanıyorum ve onu ümit ediyorum. Cem'in Baykal'dan yana tavır koyma- sını da çok olumlu değerlendi- riyorum. Cavit Arbak (Kars'm Sa- nkamış ilçesi Belediye Başkanı): Bence tek başlı bir parti meclisi olraalı. Bizim Hinthorozu bize yeter de artar bile. Başka baş is- temiyonız. Parti meclisi toplu- ma yön vermdi, bir bütün olına- b, çalışkan dürust olmalı. Tür- kiye'nin çıkarlan açısından Sa- yın tnönü'nün genel başkan kal- masını istiyorum. tifeaer GöJer (Ağn'nın Pat- nos ilçesi llçe Başkanı): Biz par- tiliyiz. Bizim için tnönü veya Baykal sorun değil. Önemli olan partinin güçlenmesi. Çalışkan, üretken bir parti meclisi oluşma- lı. îsim veremem. Kim partiyi iktidara götürecekse parti mec- lisi onlardan oluşmalı. INiyazl Gttrer (Balıkesir eski CHP milletvekili): SHP'de- ki bu gelişmeyi tasvip etmiyo- rum. SHP'deki bu son istifala- ra sanırım parti tüzüğünde, ge- nel sekretere genel başkan kadar yetki verilmesi neden oluyor. Önce bunun düzeltümesi gere- kir. tkincisi, kurultayda liderler- den hangisi kaybederse kaybet- sin SHP'ye bir şey olmaz. SHP oturmuş, bir prensip partisidir. Se«Ut P e k e l (Bandırma Belediye Başkanı): SHP'de yol ayrımına gelinmesi kaçınılmaz- dı. Kurultay, layık olanı SHP'nin yönetimine getirecek- tir. Ayhaa tf utan (Sakarya tl Başkanı): SHP üretken bir PM'ye sahip olmalıdır. Tüm ta- banı kucaklayacak, en kısa za- manda parti politikasım netleş- tirecek ve somutlaştıracak bir parti meclisi kurultayda oluşa- caktır. Parti meclisinin kimler- den oluşacağı konusunda en gü- zel karan kurultay verecektir. HalİHi K e t e a (Sakarya tl Sekreteri): Genel başkanla uyum içinde çalışacak PM ol- malıdır. Yeni PM'de Adnan Kes- kin, Cumhur Keskin, Erol Çe- vikçe, Nail Gürman, Erol Köse, Tufan Doğu gibi isimlerin yer al- masını istiyorum. S i o a a P e k U v a a (SHP Serdivan Belediye Başkanı): Ku- rultayda seçilecek genel başkan ve PM'nin aynı görüşlere sahip K U R U L T A Y Ö Y K Ü L E R İ Hitlervari propaganda SHP'nin 29 eylülde yapılacak seçimli olağanüstü kurultayı öncesinde tnönü ve Baykal yanlılanmn "Biz kazanacağız" biçimindeki iddiah sözleri CHP'nin eski kurultaylanndaki ekiplerin propaganda çalışmalannı anımsatıyor. Parti meclisindeki Bülent Ecevit ağırlığını ortadan kaldırmak için CHP'nin 6 Mayıs 1972'de yapılan 5. seçimli olağanüstü kurultayı öncesinde tsmet tnönü yanlısı Adana Milletvekili KemalSatır, "CHP'de bunalım" adlı kitabmda Ecevit'i eleştiriyor ve "Küçûk eleştirilere bile tahammül edemeyen, flkirleri çelişkili bir hizipçi" diyor. Satır, kurultay öncesi sonuçtan öyle emin gözüküyordu ki gazetecilere yaptığı açıklama da "kazanacağız demiyorum, kazandık" diyordu. Satır'ın bu sözleri hakkında yorum yapan Ecevit yanlısı Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Birgit ise bu sözleri "Hitlervari propaganda yöntemi" olarak değerlendirîyor, "Berlin düşerken Hitlerin propaganda bakanı Goebbels de 'kazandık' danisti" diye ekliyor. G E Ç M İ Ş K U R U L T A Y O L U R K İ tNÖNÜ-BAYKAL VE DİNLEYENLER — Hani şo SHP Ge- nd Başkanı Erdal lnönn'nün tstanbnl'daki Uk bölge toplantı- sında "Ben değişiklik gerektiğini taa o zamandan düşünüyordum" dediği 1988 kasımındaki kiicük kunıltay top- lantısında SHP kurmaylar kürsüsü. tnönü koouşmacı kürsü- siinde yerel genel seçimlerle Ugili göriişlerini aklarıyor. Baykal dikkatli, nol alıyor. Bu kurultayda parti örgiıtiHiün sorunlan da tartışılıp degerlendiriliyor. olması gerekir. PM'nin kimler- den oluşacağı konusunda bir şey söylemek istemiyorum. Aydogaa Sezer (Sakarya Merkez llçe Başkanı): Genel başkanla uyumlu çalışacak oir PM'ye gereksinim var. Yeni se- çilecek PM'de örgütten gelen isimler yef almalıdır. Ay*nr Vılmaz (Adapazan SHP Belediye Meclis Üyesi): Partünize zararı dokunan hizip- çilerin yer almadığı, Genel Baş- kan tnönü yönetiminde dinamik fıkirler üretebilecek bir PM ol- malıdır. Parti medisinde yenilik- çi kadrolar yer almalıdır. Selçak Gedlkll (Sakarya eski tl Başkanı): Bugüne kadar kendisinden beklenen işleri ger- çekleştirme, politika üretme ye- rine tartışmacı, dar kadrocu ve grupçu anlayış içinde olan PM yerine partiyi yeni atılımlara sü- rükleyecek bir PM oluşmabdır. Genel Başkan İnönü ile uyum- lu bir biçimde çalışacak PM partiyi iktidara taşıyacaktır. D u r a k a l Çalha (Trabzon tl Başkanı): Gerek ekonomik görüşleri, gerekse iç ve dış siya- sal olaylan değerlendirmede ka- rarh, bilinçli, örgütlü ve parla- mentosuyla uyum içinde bir tab- lo çizecek parti meclisi olmalı- dır. Kuvvetli genel sekreter yeri- ne, enerjik, örgütü harekete ge- çirecek genel başkan, parlamen- to grubu ve örgüt arasında ahenkli bir çahşmayı gercekleş- tirebilecek bir orkestra şefı gibi düşünebiliyorum SHP'nin yeni genel sekreterini. SHP bundan sonra gelişimi ile kavgayı bitir- miş olacak ve yeni bir atılımla her konuda siyaset gündeminin birinci sayfasını işgal edecektir. Oluşacak parti meclisinde Bay- kal gmbunun çalışkan ve örgüt- te sevilen isimlerinin yer alması yararlı olacaktır. Kanımca Bay- kalcı grup olarak bilinenler için kesin bir tasfıyeye gidiknesi par- ti için zararlı olur. Parti mecli- sinde aynca Yenilikçi grubun ça- lışkan, sevilen isimleri de yer al- malıdır. 44 kişilik PM grubuna seçilecek olanların genel baş- kanla uyum içinde olmalannı bekliyoruz. Bakattim C#riit (Ordu Merkez Uçe Başkanı): Gönlü- müzde yatan PM Türkiye"nin bütün sorunlan nı bilen, kavra- yan ve çözüm getiren kişilerden oluşacak bir PM'dir. HayaJci ol- mayan, sorunları söyleyip bun- ların çözümü için alternatif ge- tirecek kişilere ihtiyacımız var. StİRECEK TRABZON'dan HİKMET ÇETİNKAYA Uçuncu Inonu (Bastarafı I. Sayfada) Karadeniz kesin ağırtığını koymuş: — Tek lider İnönü... Salonda Samsun'dan gelen delegeler bile var. Onlar da İnönü'yü destekliyor. Konuş- tuklanmız, "Bakmayın siz il başkanımızın sozlerine" deyip ekliyor: — Karadeniz, İnönü'nün ya- ntnda yer alacaktır. Öğle yemeğinde Trabzon eski CHP Milletvekili Rahmi Kumaş'la konuşuyoruz. Çay, fındık üreticilerinin sorunlarını anlatıyor. Çay yaprağında kilo başına kesilen 50 lira şimdi mahkemelik. Avukat Rahmi Kumaş, üreticilerin ekonomik darboğazda olduğunu vur- guluyor. SHP lideri, il örgütünde dü- zenlediği basın toplantısında bu konuya değiniyor. Hükü- metin 3500 lira olarak açıkla- dığı değerin gerçekte daha düşük düzeyde olduğunu söylüyor. Şöyle diyor İnönü: — ANAP iktidarı üreticimi- zin bu "Biz bu devletin vatan- daşı değil miyiz?" sorusuna yanrt vermelidir. Bu haksız uy- gulama düzeltılmelidir. Bir saat sonra sohbet top- lantısı başlıyor. Yanında eşi Sevinç Hanım'la birlikte top- lantı salonuna gidiyor... SHP lideri tatlı sert yükleni- yor Baykal ve arkadaşlarına. Ismail Cem'in Baykal'la birlik- teliğine "Bakın size eğlenceli şeyler anlatacağım" diyerek alaycı bir bıçemle açıkça kafa buluyor: — Tek başlarına karşıma çı- kamadıklanndan üç beş kişi birleşip genel başkanlık yarı- şına katılıyorlar... Delegeler tek bir genel başkan sececek- ler, beni seçecekler... TÜRKÇE DİLBİIjGİSİpİL YETENEĞİ TESTLERİ Tahsin Yavaş 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğiu-tstanbul ödemell göndcrflnKz. Sonra güfömsüyor... Salonda söz atmalar başlıyor: — İsmail Cem... Cem... İnönü şöyle diyor: — Çok güzel, çok güzel. Daha önce genel başkan ada- yıydı, hiç kızmamıştım kendi- sine, çok sevinmistim... Saion kahkahadan inliyor... SHP lideri biliyor ki parti, kamuoyu yanında yer almış. Kendisi tek başına değil. Her geçen gün bu açıkça ortaya çıkıyor. İnönü, olağanüstü kurulta- yın demokrasi işareti olduğu- nu anlatıyor. Kaybetse bile mü- cadeleye devam edeceğini açıklıyor. SHP liderinin ağzından il- ginç bir tümce çıkıyor, sanırız ilk kez: — Benim mücadele arka- daşlanm, sonuna kadar sizler- le birlikteyim... Salon alkıştan' sanki yı- kılıyor... Toplantı öncesi ve sonrası kimi SHP'lilerle konuşuyo- ruz... — İsmail Cem başbakan oliymiş he mi! Oteki başını sallıyor: — Oliymiş da, Ali Topuz da Baykal'ı destekliymiş... Bir başkası: — Hiç hamsi yememiştur bellu... Diğeri: — Yemiştur yemesine da, ama beynunu değil, kuyruğu- ni yemiştur... Karadeniz'de çıkan görüntü İnönü'nün lehine gözüküyor. Konuştuğumuz delegeler, "Ni- çin Baykal değil de İnönü?" sorusuna şu yanıtı veriyor: — Ula sen diysun, bu parti- yi küçütten Baykal'un kendisu- dur da... — Bakun, Ali Topuz, İsmail Cem, Baykal'ı destekliy... Gülüyorlar: — Sadece onlar mı destek- liy sanirsunuz. Daha kimler var arkalarında bir bilsenuz... Karadeniz karannı çoktan vermiş. Baykal'ı destekleyen Samşun'da dengeler degiş- miş. İnönü kararlı görünüyor: — Bu işin sonuna kadar ben de varım... Biz de hemen belirtelim... İnönü'nün SHP'yi bırakıp gitmeye hiç niyeti yok. Sonu- na dek "devam" diyor İnönü. Kimi meraklılara önemle duyurulur... ABDAskerleri Türkiye'ye Geliyorlar.. Ama tatil yapmaya Körfez krizi nedeniyle Arabistan'a göndenlen ABD askerlen eşleriyle morai ızinlerini Tûrkiye'de yapacak. Turizm Bakanı Akûzüm 'Bir taşla kaç kuş vuracağımızı sayamayacağız.' Menderes İstanburda Yassıada'dan imralı ya. imrah'dan Istanbul'dakı bir anıt-mezara... 30 yıllık hüzûnlü bir sıyasi öykünün yıllarca saklanacak foto-albümü.. Yarın daha kölayhayat! Düşünen ev, uçan otomobil, akıllı klozet, yürüyen televizyon, kadınlar için prezervatıf.. Ve benzeri pek çok araç arbk gerçekleşmeye hazır. 2000 yılı dolmadan... Hangi firmanın neyı, ne zaman, kaça pazarlamaya hazırtandığı Noklada! GENETİK İNSANI YENİDEN YARATIYOR• Kanser, AIDS, hemofili gibi pek çok kalıtımsal ve bulaşıcı hastalık tarihe karışıyor...*"Sürekli gençlik" ttiiş olmaktan çıkıyor...•Açlıktehlikesi dünyayı terkediyor...* ABD'de, geçtiğimiz günlerde alınan tarihi kararla, insanlarda ilk kez gen tedavisi uygulanmasına kapı açıldı.. VGenetikbilim" tariışılıyor... Genetikçiler, yeni biyolojik çağda miikemmel ve sağJıklı insanların yaşadığı bir "yeryüzö cenneti" vaadediyor... •Genetikbilimin muhalifleri de var: Çevrecilerve muhafazakarlar, bu gelişmeleri "insanlığın önündeki en büyök tehlike" olarak değerlendiriyor. Türkiye'de kuş gözlemciliği yayılıyor "Ben kazanacağım" SHP Genel Başkanı Erdal İnönü halaçok iddiah. Baykalaen ufak bir şans tanımıyor. inönü SHP'deki krizi ve muhtemel gelişmeler konusundaki düşüncelerini Nokta'ya anlattı. Renkli, heyecanlı ve zor bir gözlemciliktûrü... Kimilerinin doğa sporu, kimilerinin kültürel çalışma olarak adlandırdığı, insana nuzur veren bir faaliyet. Tûrkiye'de nerede, hangi kuşları izleyebilirsiniz? Aynntılı harita... • Öza! Dışişleri Bakanı Ali Bozer'i gözden çıkarmış gibi. Körfez krizi masasından çıkartılan Ali Bozer için "gidici" söylentileri yaygınlaştı. • Büyûk bankalar tahsilat sektöründe.. Mali istihbarat ve hukuk çerçevesinde çalışacak tahsilat şirketleri kuran bankalar, senet mafyasının tekehne çomak soktu • Yakışıklı ve taşralı bir "Hamler: Mel Gibson kendini anlatıyor n©KHAFTAUK HABER DER6İSİ Baykalldan glasııost çağmsıDiyarbakır'dan sonra ikinci sohbet toplantısını Erzurum'da yapan Deniz Baykal, partinin en temel ihtiyacının "glasnost" olduğunu söyledi. Baykal, "Söylemi, sözlüğü, kavramları değiştirmemiz lazım. Herkesin kendisini, bulunduğu noktayı sorgulaması lazım" dedi. ÜMİT ASLANBAY ri, şifreleri ve parolalanyla kimse geleceğe bakamaz. • Cem ve Baykal glasnosta çağndır. Bu söyledikterimi ger- çekleştinnediğimjz sürece bir yere çıkmak mütnkiın değildir. Daha iyimser bakmaya çalışa- lım. • Bu yapılanın olumlu bu- lunduğu kanısındayım. Türki- ye'de SHP için yeni bir kredi açacağız ve bu krediyi kullan- ma noktasına geleceğiz." Baykal, tepkilerin olumlu ol- duğunu belirterek bu yapılan- mayı, kurultay öncesi ve son- rası bir perspektifte götürecek- lerini ifade etti. tsmail Cem ise "sosyal demokrasinin tekçi dü- şünceyi ve geçmişten gelen anlayışlan" aşarak bir bütün- liiğü sağlaması gerektiğini be- lirtti. Baykal daha sonra partililer- le birlikte Erzurum Büyük Otel'de başına kapalı sohbet toplantısına başladı. Baykal'ın sohbet toplantısın- da "Dogu sorunu" üzerinde durduğu öğrenildi. Bir arada yaşamak için resmi anlayışın ortaya çıkardığı politikalan reddetmek gerektiğini anlatan Baykal, "Dünvada Eskimoia- nn kültürü, 150 kelimelik dU- ler korunuyor. Herkes kültür benligine sahip çıkmalıdır. Bü- tiınlügii sağlamanın yolu da budur" dedi. Baykal, iç politikada da bir erken seçim baskını olabilece- ğine değinerek bunalım dö- nemlerinde atılımın gerektiğini, kendisinin adaylığının da böy- le değerlendirilmesini istedi. Baykal, iktida. olacaklan me- sajını veren Baykal, "29 eylül günü genel başkan adayı degil, başbakan adayı olacagım" di- ye konuştu. Parti içinde "glas- nost" dönemi başlattıklannı ve bunu yaşatacaklannı anlatan Baykal, "Belirii bir anlayış içinde örgdtümiiz listesini ya- pacaktır. Kimseyi suçlamaya- cağım. Örgütün yaptıgı, seçti- ği insanlarla çalışacagım, her- kesi kucaklayacaeım" dedi. ERZURUM — SHP Genel Başkan adayı Deniz Baykal, "partimizin temel ihtiyaa" di- yerek "SHP'de glasnost" çağ- rısı yaptı. Diyarbakır'dan son- ra dün Erzurum'da ikinci soh- bet toplantısını tsmail Cem'le birlikte yapan Baykal, geçmi- şin şifre, terim ve parolalany- la, grup anlayışıyla geleceğe dönük çözümler üretilemeyece- ğini savunarak, "Söylemi, söı- lüğü, kavramlan değiştirmemiz lazım" dedi. "Baykal-Cem iki- lisinin glasnosta çağn oldu- ğunu" belirten Baykal, "Tür- kiye'de SHP için yeni bir kre- di' açacağız ve bu krediyi kul- lanma noktasına geteceğiz" de- di. Bu arada Baykal ve arka- daşlannın tsmail Cem'den son- ra "aktif politikadan çekildiğini" açıklayan Aydın Güven Gürkan'a da teklif gö- türmeye hazırlandıği öne sürül- dü. Yann toplanacağı açıkla- nan parti meclisi toplantısına tnönü'nün katılımını da sağla- yabilmek için "gerekirse erte- leme karan ahnabileceği" kay- dediliyor. Baykal dün sabaha karşı var- dığı Erzurum'da öğle saatlerin- de gazetecilerle bir sohbet top- lantısı düzenledi. Baykal, ama- anın içine girdikleri yeni olu- şumu bütün boyutları ile anlat- mak olduğunu vurgularken, "Artık hırs, kızgınlık, kavga değil; bunu bir arayış, tıkan- mayı aşma arayışları olarak gönnek lazım" diye konuştu. Baykal özetle şu noktalar Üze- rinde durdu: "• Herkesin kendisini, bu- lunduğu noktayı sorgulaması lazım. Herkesi eski alışkankk- larını bırakmaya, kendinizi hapsettiğiniz köşelerden çıkma- ya çağırıyorum. SHP'de glas^ nost çağrısı yapıyorum. •'Birbirimizi anlamaya, dm- lemeye ihtiyacımız vardır. Dostlukları, düşmahlıkları, sempatileri, tartışmaya açma- dan bu tıkanlıklıktan çıkama- **." Birbirimize karş. kulland- G ü r k a n > a d n e r i ğımız tenninolojiyi değiştirme- Baykal ve arkadaşlannın, miz lazım. Bugüne kadar dene- gezilerini sürdürürken İsmail nen tahlillerle birbirimizi anla- Cem'in katılımıyla "ilk adım" yamadığimız ortaya çıkmıştır. olarak gördükleri "yeni SHP'de glasnost ihtiyacı var. yapdanma" için bugüne dek • Daha iyi bir birliği sağla- Baykal'ın karşısında yer almış yalım; söylemi, sözlüğü, eski bazı partililere öneri götürme- kavramlan değiştirmemiz la- ye hazırlandıklan öğrenildi. zun. Işi kökünden, temelinden Baykal ve arkadaşlannın bu yeni bir perspektife oturtmak amaçla halen SHP içinde yer lazım. alan ya da dışında kalmış bazı • Kimse kendi haklılığmı, önemli adlar üzerinde durduk- bugüne kadarki gibi aynı anla- lan alınan bilgiler arasında. Bu yışla iddia ederek sürdürmeme- adlar arasında "aktif li. Grup anlayışını, ilişkiyi de- politikadan" çekildiğini açıkla- ğiştirmek lazım. O gruptan, bu yan eski Genel Başkan Aydın gruptan, o onunla ittifakta, bu Güven Gürkan'ın da bulundu- onunla ittifakta anlayışı yanlış. ğu öne sürüldü. Baykal ve ar- Aşdması gereken budur. kadaşlannın tsmail Cem ile • Bana izafe edilen katego- "delillendirdikleri" yeni yapı- rilerden hiçbirisinde kendimi lanma için Gürkan'a aynı çer- görmüyorum. Bunu yapmak çeve içinde öneri götürmeleri zorundayız. bekleniyor. Gürkan dışında • Geçmişin anlaşmazlıği or- birkaç önemli adın daha bulun- taya çıkmış, terimleri, reçetele- duğu söyleniyor. NE NEDİR ?/ GLASNOST Açıklık politikası Rusçada açıklık anlamına ge- len 'glasnost' Sovyetler Birli- ği Komünist Partisi (KPSS) Genel Sekreteri Mihail Gorba- çov'un başlattığı ve öncüluk ettiği politikalar bütünü. Bu politikaların amacı, Sovyet toplumunda demokrasinin ve başta düşünce özgüriüğü ol- mak üzere özgürlüklerın geliş- tirilmesi, yönetimde saydam- lığın sağlanması, özgür tartış- ma ve eleştiri ortamının yara- tılması olarak belirlenmiştir. Planlanan ekonomik değişi- min de önkoşulu sayılan glas- nost, "siyasal sistemde köklü degişiklikler" yapılarak de- mokratikleşme ve kamuoyu denetiminin sağlanması çaba- lannı ifade etmektedir. Bu po- litikanın tamamlayıcısı 'pe- restroyka'dır (yeniden ya- pılanma). Gorbaçov, genel sekreter se- çildiği tarihten (1985) başlaya- rak hazırladığı glasnost politi- kasım Merkez Komitesi'nin Ocak 1987'deki plenumunda yaptığı konuşmada somutlaş- tırdı. Yürürlükteki sistemi şid- detle eleştirerek parti içi seçim- lerde gizli oy sisteminin be- nimsenmesi, görevlilere karşı yurttaşların dava açabilmesi, partili olmayanlann kamu ya- şamındaki etkisinin arttırılma- sı, birey ve grup inisiyatifleri- nin dikkatle geliştirümesi, par- ti ve devlet bürokrasisinin mü- dahalelerinin gevşetilmesi yö- nünde önerilerde bulundu. SSCB Yüksek Sovyeti 30 Ha- ziran 1987'de kabul ettiği bir yasayla, önemli devlet sorun- larının ülke düzeyinde açıkça tartışılabilmesine olanak tanı- dı. Açıklık politikası bürokratik-tutucu güçlerden gelen bir muhalefetle karşılaş- tıysa da ülkede gözle görülür sonuçlar doğurmaya başladı: Kitle talep ve eylemlerinin giz- lenmemesi, basın-yayın, TV ve film sansürü alanlarında yu- muşama, bazı kişilerin itibar- larının geri verilmesi, insan haklarına aykın uygulamala- nn, yasa dışı tutumlann (rüş- vet, yolsuzluk vb.) sergilenme- si, bürokratik ayncalıklann ve geçmişin açıkça eleştirisi, mu- haliflere ve toplanülanna hoş- görülü davranılması vb. Mer- kez Komitesi'nin hazırladığı "XIX. Parti Konferansı'na Tezler"de gerekli kurumsal ve kuralsal yapı değişikliklerini amaçlayan bir perestroyka programı çizildi. Glasnost, başlangıçta Doğu Avrupa'da pek yankı uyandır- madı. Demokratik Almanya, Romanya, Çekoslovakya ve Bulgaristan yönetici çevreleri- nin yakınlık duymadığı "açıklık" ilkeleri, Macaristan ve Polonya gibi zaten önemli siyasal değişmeler içinde olan ülkeler için ise büyük bir ye- nilik anlamına gelmiyordu. Bununla birlikte glasnost, bu ülkelerin kamuoyları ve gide- rek yönetimleri Üzerinde etki yaratmada gecikmedi. Çekos- lovakya ve Macaristan'da bu doğrultuda yönetim değişik- lik leri oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle