Katalog

16 EYLÜL 1990 CUMHURİYET/T, ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bûrosu KÖŞK - KONUT Poşetlendiler Çankaya Belediyesi, "En iyi temizlik kirletmemektedir" kampanyasını yaygınlaştırtyor. Kampanyanın en önemli uygulamalarından biri de iiçede kademelı olarak yaygınlaştırılan bıdon yerıne poşet kullanımı. Geçen günlerde Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve Başbakanlık Konutu'nun çevresi de uygulama kapsamına alındı. Belediye Başkanltğı'nın kampanyasının bu aşamasını duyurduğu basın bültenın başlığı kısaydı. "Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Köşkü de poşetli" BUYUK SUC Hem Türk hem öğretmen Mülkıyelıler Bırlıği'nın düzenledığı "Türkiye'de Memur Sendikacılığının Dunımu" konulu sempozyuma yurtdışından da sendikacılar katıldı. Eğitım-İş de sempozyuma bazı ülkelerden çağırdığı öğretmen sendikacılarla katkıda bulundu. Bunlardan biri de Kıbns Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) yöneticisi Talat Akkor'du. Akkor, 11 eylül günü saat 13.30'da Esenboga'ya indi. Hemen gümrük kontrolüne girdi, çantasını açması istendi. O da açtı. Polisler, Akkor'un çantasının içine göz gezdirirken bazı kitap ve yayınlara rastladılar. O da nesı? Kitap ve yayınların üstünde "memur sendikacılığı" gibı bazı garip şeyter yazıyordu. Polisler, Akkor "gâvur" olsa, "Ağabey bunlarda demokrasi var, bırak Istediginf okuyup geçsin" diyeceklerdı. Ancak Akkor Türktü. Gerçi KKTC pasaportu taşıyordu, ama polıs nereden bılsındi ki. Anavatan'da yasaklanan öğretmen sendikacılığı, Yavruvatan'da serbest olsun. Onlar da Türk değil miydi? Akkor, polislere derdini - anlatamadı. 11 eylül gecesi tam beş karakol gezdi, sabah olduğunda Akkor'un içeriden çıkarılması ıçın SHP ve Mülkıyelıler Birliği yetkililerı kolları sıvamıştı. Uzun gınşimlerden sonra Akkor, 12 eylül günü öğleden sonra serbest btrakıldı. Tabii bulundurduğu yayınların yasak olmadığının anlaşılmasından sonra. GÜNÜN FOTOĞRAFI HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK PİKNİK PİYALE MADRA DEMİREL — Bizim gölgemiz de yeter. (Fotograf: Banş BU) TEDRISAT DEMIRYOLLARI Eğitimde başarının sırlan Eğitim, dinmeyen sancımız. Milh Eğıtım Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr Nihat Btlgen, sancıyı dindirme reçetesini Cumhuriyet'e açıkladı iletifim: En baslt bir aracı, bir çtçeğı bile, öğretmen elıne alıp öğrencılerle harıka bir iletışım kurabilir; büyümesını, fotosentezi anlatır. Böylece bir tek küçücük papatya bile öğrencilere yaşama fıkrini anlatabılır. O küçük çiçek büyük bir eğıtım aracı olabihr. Temizlik: Hangi davrantşın hangi düzeyde kazandırılacağım ortaya koymalıyız. Mesela temizlik, hedef davranıştır Nasıl kazanır çocuk temizlik alışkanlıgım? Sabunu. suyu öğretirsiniz. Nasıl yıkayacağını öğretirsiniz. Bilgisayariı egitim: Ben Amerika'da ıken bilgisayarla oynayamadım ilk zamanlar. Ama ağzında emzik olan çocuklar. bılgisayar dükkânına gırdıklerı zaman oynuyorlardı. Çünkü bız gormemişiz, ögrenmemişiz. Ama o, onun içinde doğmuş. CUMARTESİ ÇALIŞMALARI Yok aslında farkımızKilit noktadaki bürokratlar cumartesi günleri hiç değilse yanm gün çalışmayı gelenek haline getirdiler. Bu hafta da görevinin başındaki bir bürokratı arayan gazetecinin atdığı karşılık, "Ooo, siz de mi cumartesi günleri çalışıyorsunuz" oldu. Bürokrat, ardından bir fıkra anlattı: "Çocuk arkadaşına laf arasında, — Senin annen genelevde mı çalışıyor? diye sormuş. Küçük çocuk saşkın: — Nereden duydun? karşılığını vermiş. Arkadaşı omuz silkmiş: — Hiçç, annem görmüş de... Bürokrat fıkrayı anlattıktan sonra ekledi: "Sizde mi cumartesi günleri çalışıyorsunuz dedim de aklıma geldi." CEPHE Ağırşart Körfez krizi ve olası savaş tartışmalan, bırçok kışının aklına cepheye kimlerın gideceği sorusunu getirdi Bazı yurttaşlar askere alınarak cepheye gönderilmeleri konusunda ikjinç koşullar öne sürdüler. Hatta SHP Ankara Mılletvekih Rıza Yılmaz, öncelıkle Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar ile hükumete asker gönderme yetkısıne "evet" oyu veren milletvekıllerinin çocuklarının cepheye gönderılmesı için yasa önerısı hazırladı. Gazeteciler, "Türkiye savaşa bulaşmamalıdır. Ama Tûrkıye'yi yönetenler savaş istiyor" açıklamaları yapan DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e bu taıuşmalaria ılgili görüşlerini sordular: Demirel, gazetecilerin "Yurttaşlar önce Efe cepheye gönderilsin şartı koşuyor" anımsatması üzerine kahkahayı basarak görüşünü tek cümleyie özetledi: "Onlar da çok ağır şart koşuyor.." Evrsn: "Şahinkaya'nın iddiasına güldük geçtik." Bız de sızin cumhurbaşkanı oluşunuza gülmûştûk, ama korumada okJuğunuz için geçemedik... * • * Toto milyarderi Nasuh Karaçoban: "1£ milyar dediğin ne ki" Sadakal. * • • Haber: "Baykal'ın adaylığı netleşıyor." Demek o kadar silıkl.. * • • Gazeteden: "Zamlara pompaf' CHacağı: Bomba!.. Şinasi Nahit Berker GULGEC KORFEZ Sinir bozuyor Körfez kriztnin paflak verdiği gûnden bu yana başkentte etkıliierin yetkililenn telefonları tam kapasrte çalıştyor. Özellıkle Dışışleri, Genelkurmay, Mıllı Savunma üçgenincte telefon trafiğinın müdavimlennden biri de gazeteciler. Her hassas konuda telefonu calan bûrokraUar da zaman zaman yorgun düşüyor, bazen susuyor, bazen de kiztyorlar Herald Tribune gazetesinde Türkiyenin bökjeye 2 gemi, 150 uçak ayırdığı haberi yayımlanınca da bir trafik basladı telefonlar arasında. "Ankara bu konuda ne dtyor?" sorusuna aldığı yanıt gaaetectnin yûzünü abluka altında yaşamışa dondürdü. — Bana ne soruyorsun kardeşım. Ben Herald Tribune'de mı çalışıyorum. Gidm onlara sorun... Diplomatik nostalji Cuma akşamı geç saatlerde Ankara Gan'nda artık unutulmaya yüz tutmuş bir ses vardı. Buharlı lokomotif, kimilerine göre acı, kimilerine göre romantik; düdüğünü öttûrerek aynldı gardan. Demiryoüan'nın zaman zaman düzenledıği nostaljik gezılerden bırı daha başlıyordu. Bu kez konuklar farklı, parkur aynı idi. Ankara-lzmır-Çamlık gezisine çıkan trenin konukları arasında Federal Almanya'nın Ankara Büyükelçisı Ekkehard Elekhoff, Belçika Büyükelçisı Jean Debergh, Danimarka Konsolosu Bayan Alice Rostgaard ve çok sayıda dipiomat vardı. Başkenttekı dıplomatlar, Körfez krizı gerginliği sürerken, üç gün için de olsa DemiryoHan'nın özel konforunda "ohh" deyıp rahat etmeye çalışacaklar. TAKTIKLER Emret bakanım ANAP'ta alışkanlıklardan biri de, milletvekıllerinin bakanlaria karşılaşınca selamdan sonra "emnnızdeyim" demeleri. Ankara Milletvekili Rrfat Diker de, Meclis kulisinde karşılaşiıgı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut'a seslendi: —Emnnızdeyim Sayın Bakan. Her saat, her dakika emrinizdeyim... Aykut ise gülümseyerek teşekkür etti ve ardından gelecek "ricalan" düşünerek uzaklaştı. EN TAZE HABER Uyanık muhabir Okurlarına poşet kahve ve "kallteli ek"ler vermekle ünlü bir gazete grubunun uyanık muhabıri SHP Genel Merkezinde önüne çıkan idari görevli Kamll Efendl'ye sordu: "İnönü'nün programınt biliyor musun? Mecllse gidecek ml?" Kamıl efendi şaşırdı Erdal Bey iki gündür Izmır'de bulunuyordu. Ustelik bu gezi ûç gün öncesınden basına açıklanmıştı. Kamil efendi "bu gazeteci beni işletmek istiyor herhalde" diye duşünüp esprıyı patlattı: "Genel başkanımız bugün Urdün büyükelçisini kabul edecek". Kamil efendi, uyanık muhabınn telefonu kaldırıp ıstıhbarat şefine bu "taze haberi" verdığını duyunca, "birkaç poşet kahve de bu muhabire vermeli" dedı ve yürüdü... BUOJKILS2EE >tXLADI. . V HIZLI GAZETECİ mCDET ÇtZGÎLİK KAMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞtLİR KEMAL GÖKHAy GÜRSES GARFIELD JM DAVis BUPA N E ' uyWJQ4N ÖNCE SANA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAK 16 Eylül ! BOKSTA BİR REKOR! 1978'Pe 8U6UN,/>MBKIKALI gOKSÖK MUHAMUBT ALI, 3- KSZ.DUNYA A6IKSltU£TBOKS ŞAMPtYOMl OL- /yiüŞTU MIAÇ,NEWOKL£ANS K£MTıHpE, 7AYCHB gu SlKLBTTS ÇAMPİYONLUĞUHU SueDÜBEN LBON SPfNK? İLE MP/lM/fTT. ONBEÇ RAUNDUIKKAef'lAÇMAC*, ALI, £SKİ GÛNLERINI ANIMSATAN GUZBL SlR PÖ- SuÇLS SPlA/KS'l YEMMlŞV. SAYI İLE MAĞLUP OLAN SPlHKS, YALNIZCA ıKI RAUNOCA BAŞABILt SAYILMIÇri. PROPESYONEL £POR YAŞANTISlNDA,ÜÇ KEZ PÛNVA A6lR.SlKL£T BOKS ŞAMPtYONLUSUfJU ELDB eO£A/ MUHAUMET AU, SÖYL£C£,8IR RB- OA SAHIBI OLUYORPU. BU AKAÛA, HİÇ- RAKlBlME 8l#C>EN PAZLA Y£NILMEMlÇTI..