25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16EYLÜL 1990 CUMHURÎYET/17 /n-ir, I r \ Helsmkı J f"^ i f ^ ^ 5 9 * Lenıngrad, < £ S ? > " ..•Bertoı^ HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGÜN Meteorcrolojı Genel MüdûrtOğû'n den aknan bigiye göre, Doflu Karade- liz kıyrivı tağanak ya^ışjı ötekı yer- tor açik oeçece*. HAMH ŞICAKUĞI Artmaya devam edecek. RUZGÂH. Ku- zey ve doju yönlerden hafrf arasıra or- ta tamrjdB esecek. MNIZLERIMIZDE RÜZGAR: Akdeniate günbatısı ve ka- rayekfcn Ege'de yıldız « poyraz, 6te- Id denizlerimade ktte w keşjşleme- den 2-4 Ege « Baffi AMeniz açıMa- nnda 5-6 kuvvetinde saatte 4-16, Ege ve Baû Akdeniz açıklarında 21-27 tJe- rriz n l i h d a esecek Dalga yûksekli- fli 05-1, Ege ve Bat Akdemz açıMannda 15 m. dolayında bulu- nacak Var gölü açık geçecek, rüzgârfcu2syve doju yönlerden hafrf arasıra orta kuvvette esecek. Mara Adapaarı Adıyaman Afyon ACrı Ankara Anakya Anttya Artvm Bakkesr Bıleak Bmgöl Bıllis Botu Burea ÇaaMoıe Çorum Dari2f A 33° 18° Dıyartalor A 25°13°Ertme A 30° 14° Erancan A 22° 8° Erzunitn A 25° 6°Es*«ehır A 23° 9°Gazuntep A 31° 19° aresun A 32° 19° Gümüşftane A A 17° 11° HakUri A A 28" 14° Isparta A A 27° 11° Isûrtıu) A A 24°10°tnrw A A 27° 10° Kare A A 26° 10° Kastamonu A A 20° 8°Kayser A A 27° 12° Kıfteref A 25° 12° Konya A 22° 8°KDIahv) A 29°13°Maiaya 31° 15° Manısa 25° 9°K.Maraş 25°10°Mwaıı 20° 3°Muflla 25° 9°Muş 29°W°N 19°14°0rdu 17° 8°PS« 28° 14° Samsun 25° TSm 24° M° Smop 30° 17° Sııos 21° 19° 23° 6°iırtceJi 24° 9»Uşak 9°V4n A A A A 27° M° ZofHHlMtf 24° 24° A 30° 14° A 30° 15 A 30° 19° A 29° 13° A 26° 10° A 23° 8° Y 19° 14° A 20° 14° A 19° 13° A 32° 17° A 19° 13° A 19° 5° A 24° 11» Y 19° 14° A 29° 12° A 25° 10° A 25° 10° A 19° 5° A 17° 12° : apk , bukıtlu |$St tkirtı A-açık B-buluitu G-jpûTeşlr K-kartı S-ss» Yiaflroriu Moskova >>{' Kahıre» OÛNYA'DA BUGÛN Amstertam A 20° Amman A 26° Atına A 30° Bajdat A 35° Barcdona A 30° Basd A 24° A 22° A S» A 20» A 21° A 20° A 26° A 24» A 37° A 41° A 19° A 30° Y 14° A 33° A 18° A 20° A 29° Lcnngrad Londra Madnd Müano Mostora Mdnh NemVM Oskı Pans Prjg Kyad Roma Solya $>n VVVM VİBmd* /lyana Zünh Y 12° A 23° A 29° A 29° A 28° Y 12° A 20° A 24° Y 17° A 24° A 18° A 42° A 28° A 21° A 32° Y 24° A 27° A 17° A 27° A 18° A 24° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Eski ve usta gemi- ci... Orlaoyununda çoğu kez aptal usak rolünü oynayan ko- mik. 2/ Yabanıl incir ağacına ve bu ağaç- larda döllenmeyi sağ- layan sineğe verilen ad... Baykuşgıllerden bir kuş türü. 3/ Ger- çekleşen bir alacağı para ile ödeme... Ba- ğışlama. 4/ Osmanlı- larda saray ile sadra- zam arasındaki yazılı haberleşraeyi yürüten kalem... Dolayb olarak anlatma. 5/ Büyük makamdaki kimseleri hoş söz- lerle, fıkra ve öykülerle eğlendiren kim- se 6/ Nine... Din adamlarının başla- rına giydikleri ve simgeleri sayüan baş- lık. 7/ Polonyum elementinin simge- si... Belirti. 8/ Cerahat... Antik dönem- lerde lahit olarak kullanılan mermer sandık. 9/ Odun kttlünden özütlenen potasvum karbonat... Yemişlerin yeni- İen bölüraü. VUKARIDAN AŞAĞIYA; 1/ Dünyanın en hızlı canlısı olan yırtıcı hayvan... Sanat, hüner. 2/ Eglence... Genellikle arkasından yafmur getiren sert ve geçici yel. 3/ Kendir tohumu.. Vilayet. 4/ Bir tür şeker... Kayınbirader. 5/ Al- manya dışına sürülmuş Museviler'in, XIV. yüzyıldan başlayarak kul- lanmış oldukları Almanca-Yahudıce kırması dil. 6/ Yeşil abanoza verilen bir başka ad... öldürme, yok etme 7/ Bir gösterme sıfatı... Yoksullara yiyecek dağıtan hayır kurumu. 8/ lki anlamı olan bir sözcüjün akla en az gden anJamının amaçlanarak kullanılması sa- natı... Karabatağa benzer bir av kuşu. 9/ önaJım... Renksiz ve ko- kusuz bir gaz. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Yeni teşkilat 16 EYLÜL 1930 Vali Muavini Fazlı Bey yeni idare teşkilâtının semereleri hakkında suallere şu cevapları vermiştir: "— Yeni teşkilâan tatbikatta görülen iyüikleri evvelce tahmin ettiğimiz faydalara nisbetle yüzde yüz fazla olmuştur. Nahiye müdürleri tamarnen vazifeleri başına geldikten sonra bu faydalar kendini bir kat daha gösterecektir. Teşkilat tekemmül ettikçe halk hükûrneti ve hükûmetin bütün salâhiyetlerini şahıslannda cemetmiş olan mülkiye memurlannı kendilerine daha yakın bulacaklar, onlann her dertlerini aJâka ile dinliyecek kapıları açılmış bulacaklardır. Vilâyet eskiden her şeyi yalnız polis kanalile görmekte iken şimdi daha tecrübekâr vasıtalarla görecektir. Bir işi ne kadar tecrübesi olursa olsun iyi tahsil görrnüş bir nahiye müdürünün görmesi ile tahsili ancak kendi vazifesini ifaya kân olan bir polis memurunun görmesi arasında elbette fark vardır. Biz evvelce emrimizdeki maiyet memurlannı istihdam etmek suretile aldığımız neticelerin daha salim, daha iyi olduguna kanaat etmistik. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Kira Kanunu lmran Öktem 16 EYLÜL 1960 Adalet Bakanlığında Yargıtay Daire Başkanlarından tmran öktem başkanlılında Profesör Hikmet Belbez ile Içişleri, Maliye, Ticaret, Jmar ve Bayındırlık Bakanlıkları mümessillerinden müteşekkil komisyon, Kira Kanunu tasansını hazırlamak Uzere toplantılanna devam etmektedirler. Kiraların tesbitinde mühim olduğu kadar ev sahibi ile kiracı rnünasebetlerinin azaltılması ve bina kiralarının takdirinde elâstikiyete gidilmiyecek bir usulü vaz etmiye çalışan Komisyon aynı zamanda kiraJık boş ev kalmaması, ev arayanların müşkiiiâta uğramamalan, kiracı ile ev sahipleri arasında münasebetlerin âdü bir sistem dahilinde kontrolunun teminini gözönüne almaktadır. Komisyonda kira tâyininde mevcut beş sistem üzerinde dunılmuş ve bu sistemlerden hangisinin memleketimize uyabileceği tartışılnuştır. Beş sistem şudur: 1- Belli bir tarihteki mukaveleye müstenit kira bedellerini muayyen nisbetlerde artınnak suretiyle kiranın tesbiti, 2- Gayrimenkulün gayri sâfi iradının kiranın tâyininde esas tutulması, 3- Tapu sicilindeki kıymetlere göre kira tesbiti. 4- Şehirleri, muhtelif bölgelere ayırdıktan ve binalan da gerek inşaat gerek kullanışlüık ve konfor bakımından ayn ayn sınıflandırdıktan sonra, bu bölgelere göre inşaat maliyetlerine ait vasati fıyatlardan hareket ederek kiraların tesbit edilrnesi, 5- Gayrimenkulün metre kare esasına göre itibarî maliyetinin hesaplanması ve bu maliyetin yüzde onunun seneh'k kira bedeli olarak tesbiti. Komisyon beşinci usulü memleketin bünyesine göre ve tatbikatırun da nisbeten kolay olması bakımından uygun görmüş ve böylece yeni Kira Kanununda itibarî maliyet esası kabul edilmiştir. Yeni tasarı, ayn kontrol sistemini ve kiralık evlerin muayyen bir raüddet içinde kiralanması mecburiyetini koyacağı için böylece bekletme suretiyle kira yükselmesinin de önüne geçilecektir. Aldığunız mâlûmata göre hâlen Ankara içinde 2800 kiraya verilmeyen kiralık mesken olduğu tespit edilmiştir. Yeni tasan mesken kiralannda olduğu gibi aynca ticarethane kiralannı da bir sisteme bağlıyacak, fakat bunlann hesabında emsaller o yerin durumu göz önüne alınarak tâyin edilecektir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Tasarıya tepkiler 16 EYLÜL 1989 Adalet Bakanı Sungurlu tarafından açıklanan ve idam cezaiarına ilişkin yeni düzenlemeler içeren tasarı paketi tepkilere yol açtı. Siyasi parti temsilcileri tasarı paketini, "kamuoyunu yanıltmayı amaçlayan bir girişim" olarak niteleyerek, "Dağ fare doğurdu" deyimini kullandılar. Hukukçular ise sorunlan çözmekten uzak "siyasi bir majıevra" olarak nitelendirdikleri tasan ile "lleride tehlikeli ve onanlmaz yaralar açılabileceğini" savundular. TARTKMA JHuhasebe Meslek Birliği Odalan Gerçek başarı yolu, Meslek Odaları Birliği - II Odalan - Meslek Üyesi işbirliğinin olumlu geliştirilmesine bağlıdır. Birbirlerine sahip çıkmadıkça gelecek zamandan beklenen yarar sağlanamaz. ^ ^ 15-16 Eylül 1990, ülkemiz ekonomisinin cok önemli dönüm günleridir. Tlpkı 29 Ekirn 1923'te Cumhuriyetin ilanı kavramı gibi. Ça- gımjzın ekonomik yaşamında önemli bir yer tutan muhasebeleştirme kavramı ve bayrağı- nın, yine Ankanı'dan dalgalanmaya başlama- sıyla eşanlamlıdır. Devletimizin kurucusu bü- yük önderimiz Gazi M. K. Atatürk'ün, " 1 . Inönii zaferi üzerine Batı Cephesi Komutam tsmet İnönü'ye gönderdiği kutlama telgrafın- daki gibi "Turkun makus (tersine dönmüs, iyi gitme>en) taiihini yendigi..." gunler olacaktır. Zira "çağıroız, iktisadiyat çagıdır." 1932'den 13.6.1989"a kadar yasallasmayan ve hiçbir hukuksal önlem getirilmeyen ya da ge- tirilmek istenmeyen muhasebe meslek düze- ni, artık varhğını ve yarannı kanıtlayacaktır. tlk Muhasebe Meslek Odalan Birliği Genel Kurulu 30 bine yakın bagımsız çalışan muha- sebe meslek sahibinin sesini ve nefesini tem- sil edecektir. 816 yeminsiz, 68 yeminli muha- sebe meslek delegeleri ile 10 geçici kurul üye- sinden oluşacak. Muhasebe meslek sahiplerinin doğal ve ya- sal haklarımn gerçek leşmesini ve korunması- nı sağlayacak. 58 yıldır boşluğu hissedilen mu- hasebe mesleğinin iş hayatma ve devlet düze- nine olumlu etkileri katılacak. Büyük Türk dü- şünürü Hacı Bektast Veli'nin dediği gibi "Top- Inma yararlı olan, Ooğnı'dur"u sergilenecek. Işletmelerin ve bireylerin devlete sunduklan ra- kamsal bilgüerdeki farklar gittikçe kapanacak. Birçok benzeri sakıncalar azalacak. Gerçekte önemli bir kamu görevi yüküm- lenen muhasebe mesiek sahipleri, yasaJ güven- ce ile daha onurlu bir iş yasamırun sorumlu- luk ve görevini sürdürecekler. Oluşacak yeni ortarrun meslek uğraşısında her işletmenin sa- hip ya da yöneticilerinin, işçisinin, devlet pa- yırun ve işletmeyle ilgili 3. kişilerin haklan, da- ha sağlıklı oluşturulacak. Çünkü küçük ve or- ta işletmelerin sağlıklı muhasebe düzenlerinin olmayışı, büyük işletmeleri, dolayısıyla dev- letin genel ekonomjsini olumsuz yönde sürekli etkiler. Yasalar, ancak her zaman çok şey getirmez. Zira yasalann yaratacağı düzen, o ülke ınsan- lannın hak-hukuk-adaiet anlayış ve uygulama- lan ile dogru orantüıdır. Ortamın düzen ve dü- zeyi ile bağlantıhdır. Çeşitli çıkar çevrelerinin engelleri ile karşılaşılır. Başarmak ve düzlüğe çıkabilmek için de sağlıklı politika üretilme- lidir ve savunulmalıdır. Ancak bu politika siyasal partiler yelpaze- sinde bir ya da bazı partilerle yandaş olmak değil, ülke ekonomisinin çağdaşlaşması doğ- rultusunda olmalıdır. Çünkü demokrasi ile yö- netildiğini savunan toplumlann her şeyden ön- ce bu sistemin gereklerini tüm boyutlan ile ye- rine getirmesi gerekir. Bu da demokratikleş- me sorunudur. Demokratik toplumlarda so- runun çözümü ve başansı için yine ulu önde- rimiz Atatürk'ün "GercekJeri konuşmaktan korkma>ıaız, sakınmayııuz" buyruğu doğrul- tusunda davranıldığında etkin işlevler kaza- mhr. Demokratik devletlerin bir türevi olan mes- lek örgütleri, gerçekleri sergileme ve savunma anlamında etkin ve yetkin işlevierini yerine ge- tirmelidirler. Ancak meslek üyelerinin örgüt- lerine sahip çıkmaları, örgütsel yapılanmanın sağlamlaştırılması ile mümkündür. "Uzıın yıll»r ötesinde" çıkabilen 3568 sayı- h SMSMMM ve YMM Yasası'nın mesleği bir bütün olarak almayışı, özellikle büyük ve ba- zı orta boyutlu işletmelerde bağımlı çalışan muhasebe meslek sahplerini tüm devre dışın- da bırakışı, meslek onurunun gücünü olum- suz etkilemektedir. Muhasebe meslek bütün- lüğü ve işlerliğinin sağlıklı uygulanmasını ze- delemektedir. 66 ilde kurulan Muhasebe Meslek Odala- rımn oluşturacağı Meslek Odalan Birliği dev- letimizin, ekonomimizin ve demokrasimizin gelişmesinde vazgeçilmez unsur olmalıdır. Meslek üyelerinin sonınlanna çözüm gelişti- rilmeli, tekdüzen muhasebe uygulaması sağ- lanmahdır. Mesleksel yapılanmaya yönelik bü- tünleştirici politikalar oluşturulmalıdır. Top- lumumuzun istekleri, çıkarlan ve yararlan dogrultusunda yaygın çabşraalarda bulunul- malıdır. Var oluşunun işle\ ini temel nedenle- ri olarak sağlamaiıdır. Bu gibi ilkeler doğrul- tusunda vergilendirme adaletini sağlamak, bütçe açıklannı gidermek, enflasyonun boy- nunu bükmek, hayat pahalıhğına dur demek, borçlanmayı bitirmek, karşılıksız para basımı- nı yok etmek, gelir dağılımını düzenlemek ve benzerleri, muhasebe mesleği ile doğrudan iliş- kih' sonınlar için çözümler üretmek kaçınıl- maz olmalıdır. Toplumsal ve mesleksel çıkar- larımızı birlikte değerlendirecek politikalan geliştirmek gerekir. Bu bağlamda, Muhasebe Meslek Odalan Birliği ülke gerçeklerine uy- gun, yeni mali ve ekonomik politikalar üret- mek ve üreteceği politikayı da çekinmeden sa- vunmak zorundadır. Yine bu bağlamda, paramızın sürekli değer düşmesine neden olan hatalı politikalar ser- gılenmelidir. Sürekli artan ve halkın alım gü- cünü aşan carpık yapılanma doğrultulmalıdır. Yaz-boz tahtasına dönüsen vergilendirme ka- rar ve uygulamaianna karşı çıkılmalıdır. Si- yasal gücu ele geçirenlerin farklı tutumlarına karşı, verimli ve kalıcı sosval ve ekonomik po- litika üretmek ve savunmak da toplumsal va- tandaşlık görevi ve hakkıdır. Aynı biçimde, bagımsız çalışan muhasebe meslek sahiplerinden çok daha fazla sayıda- ki türedi ve korsan düzeyindeki kacak, hatta yasaklı kimselerin bozuk düzenli çalışmalan önlenmelidir. Tüm bu ve benzeri görüşler doğrultusunda Türkiye Muhasebe Meslek Odalan Birliği ör- gütsel istemlerini gerçekleştirmek için gerekli örgütsel gücü arttırıcı düzenlemeler yapmah- dır. Çağdas, sosyo-ekonomik ve demokratik kazanımlar için yasalanmızm verdiği görev ge- reği toplum ve meslek çıkarlan adına sağlıklı giîrüşler üretmelidir. Üreteceği ve yol gösteri- ci görüşlerinde savunarak uygulanabilirliğini sağlamaya çaljşmak yükümlülüğündedir. Ay- nca, gündelik yaşamın getirdiği mesleksel so- runlan da titizlikle izlemek, çözüm sağlamak ve meslek üyeleri ile birlikte toplumun başvu- rularını da yanıtlamak durumundadır. Ancak gerçek başarı yolu, Meslek Odalan Birliği - tl Odalan - Meslek Üyesi işbirliğinin olumlu geliştirilmesine bağlıdır. Birbirlerine sahip çıkmadıkça gelecek zamandan beklenen yarar sağlanamaz. Muhasebe mesleğinin saat tanımayan uzun çalışma günleri, ekonomik zorluklan ve yo- ğun kırtasiyeciliği, sessizlik ve çok dikkat ge- rektiren ortamı, türlü-ceşitli olaylar, belgeler ve iş akışı arasında tüm yaşamın çok büyük güçlüklerle sürmesi, kendinden çok hep çev- redekilerin hak ve hukuk ilişkilerini duşünme- si, kaçınılmaz bir durumdur. Gerek meslek- sel, gerek bireysel, gerekse kamu görevi hiz- meti, yeniden yapılanmanın iyileştirilmesine yönelik kazanımlar içindir. Verilecek mücade- lede toplumsal amaca ulaşma ya da sorum- suz yaşama olanağına engel olamaz. Ekonominin her kesimi ile ılintili muhase- be mesleğinin, kamuoyundaki etkinliği ve say- gınlığını arttırarak sürdürmesi gerekir. Çün- kü muhasebesini duzenlemeden kalkınmış bir işletme ve ülke ya da geri kalmışlıktan kur- tulmuş bir tek ülke yoktur. H. TURGUT ARlC lstanbul SMMM Odası Denetim Kurulu Başkaıu Olanaklarla dolu bir dünyava açılın • Bütçenize, zamaıunıza, öğrenim ve dil düzeyinize uygun Genel İngilizce Kurslan, • Uluslaıarası TOEFL, FCE ve MEB smavlarına hazırlanma olanağı, • YebşJdnlere Ticaret-Tıp-Çeviri İngilizcesi •Oğrencüerden düeyenlere okul İngilizce derslerini destekleyici programlaı • Kayıt olan, avantajuuzı değerlendirin. BAKIRKÖY Hatooyu Cad Mo 16 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümruk Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlı- ğı'nca 23, 24 ve 25 Ekım 1990 günlerinde.Ankara, lstanbul ve temir- de hesap uzraan vardımcılığı giriş sınavı yapılacaktır. SINAVA KATILABILMEK İÇtN; a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı nite- lıklere sahip olmak, b) 1.1.1990 tarihinde 35 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Eğitim suresı en az dort yıl olan siyasal bilgiler, hukuk, iktUat, işletme, iktisadi ve idarı bilimler fakulteleri ile aynı konularda eğı'tım veren ve bunlara eşitliğı Yuksek Oğrenim Kurumu'nca kabul olunan benzeri yabancı takulte veya yuksek okulların birınden mezun olmak, d) Saglık durumu Turkiye'nin her yerınde gorev yapmaya elverişli olmak, e) Erkeklerde askerlığini yapmış veya erteletmiş olmak (Halen as- kerlik görevini yapmakta bulunanlar lerhıslcrinden sonra atamalan yapılmak üzere sınava kabul edilebilırler), 0 Hesap uzmanlığı niteliklerıni tasımak, g) Daha önce bir defadan fazla hesap uzman vardımcılığı giriş sı- navına katılmamış olmak gerekmektedir. Sınava giriş şartlarını ve sınav konularını gösteren broşür ile baş- vuru formu, Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı ve Kurulumuzun Ankara, lstanbul ve Izmir Grup Başkanhklanndan sağlanabilir. Isıeklılerin 5 Ekim 1990 günu akşamına kadar Maliye ve Gümrük Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı'na (İlkadım Caddesi, Kara Harp Okulu Kavşağı yanı, A Blok zemin kat Bakanlıklar - AN- KARA) belgeleri ile birlikte bizzat veya posta ile müracaatları duyu- rulur. Basın: 30978 AJNKARA NOTLARI MUST4FA EKMEKÇt 27 Mayıs Nire, 12 Eylül Nire?27 Mayıs devriminin devirdiği Menderes-Zorlu-Polatkan için deviet töreni düzenlenip, gömütierinin, anrt-gömüte taşınrnaa ola- yıyla ilgili olarak, 27 Mayıs'ta Harp Okulu Komutanı olan 27 Ma- yıs'ın Ulaştırma ve Devlet Bakanı emekli Tümgeneral Sıtkı Ulay, şunları sâyledi: "Gerçek islamda mezar bile yoktur. Bazı kişi ve siyasi kuru- luşlar, kişisel ihtirasları uğruna masum halkı kalkan olarak kul- lanmak istiyortar. Şunu unutuyorlar ki, 27 Mayıs'ta halkın coşkun desteği, Silahlı Kuvvetlerimizin onayı olmasaydı, 27 Mayıs ba- şarıya ulaşabilir miydi? Zorunlu askeri müdahalelerden hem yakınıyoriar hem durma- dan kaşınıyorlar. Aradan 30 yıl geçti. Benim yaşım 84, eski bir insan durumunda olduğum için 'Uzkürû meviaküm bilhayr' (Ölü- leri hayırla anınız) hadisi dolayısıyla ölüler hakkında fazla konuş- maya ınancım engel oluyor. Bugün hâlâ adları belli olan yasama, siyasal, askeri, adli alanlarda 27 Mayıs'ın tasvipçı (onayan) ve destekçileri var. O günleri görmüş, yaşamış bilim adamları, ho- calar ve yazarlar var. Bunlann hiçbirini ikiyüzlü sanmak yanlış olur kanısındayım. Hayırlısı Allah'tan olsun!" Sıtkı Ulay, bu sözleriyle "anıt-gömüt" sömürüsü yapmak iste- yenlere bir uyarıda bulunmak istiyordu satır arasında. Elbette, anlayana! Sıtkı Ulay, çok görmüş geçirmişti. TBMM Anayasa Komisyo- nu Başkanı Kâmil Tuğrul Coşkunoğlu'nun (83), 27 Mayıs saba- hı boynuna sarılıp, "Allah sizden razı olsun!" deyişini unutmamıştı. Fethi Çelikbaş da (78), 27 Mayısçıları kutlayanlar arasındaydı. Bunlar ikiyüzlü olabilirter miydi? Genetkurmay Baş- kanı Necip Torumtay, Yassıada'da irtibat bürosu başkan yardım- cısıydı. Sıtkı Ulay'a göre, 27 Mayıs öncesinde yürüyüş yapan Harp Okulu oğrencileri, Adnan Menderes'i getirip Harbiye'ye ko- yanlar, general olmuşlardı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Nec- det Darıcıoğiu, Yassıada duruşmalan sırasında, Başsavcı Egesel'in yardımcıları arasında görev yapmıştı. Sıtkı Ulay'ın Adnan Menderes'le yakınlığı, babalarının arka- daş oluşlarından geliyordu. Menderes'in babası da Ulay'ın ba- bası da İzmirliydiler. Çakırbeyli çiftliğine birlikte gidip gelirlerdi iki arkadaş. Bu olaylar, Greklerin Izmır'e girişlerinden önceki olay- lardı. İzmir Sultanısi'nde, Adnan, Sıtkı'dan iki sınıf öndeydi. Ad- nan'ın zengin çocuğu olduğunu, bisiklete bindiğini, kendisinin binemediğini unutmadı Sıtkı Ulay. Adnan'la Sıtkı o yıllar, az çok tanışıriardı denilebilir. Adnan Menderes'in sınıf arkadaşı Rifat Ka- dızade'ydi. Rifat Kadızade, Sıtkı Ulay'ın amcasınm oğluydu. Ri- fat Kadızade. Menderes'in başını derde sokanlardan mıydı? DP'den Adapazarı Mılletvekiliydı. * * • Almanya'da, Bielefeld kentinde, belediyenin "Yabancılar Mec- lisi", 12 Eylül darbesinin onuncu yılı dolayısıyla, Türk hükûmeti- ne bir çağrıda bulundu. "Türk hükümetine çağn" başlıklı kararda şöyle denildi: "Türkiye'de, 12 Eylül 1980 hükümet darbesinin üzerinden on yıl geçmiş bulunuyor. Bu süre, ülkenizde olan biten hakkında bir değerlendirmeye varmak için, bize yeterli bir perspektif ve- rebilmektedir Türkiye'ye her tatilde Almanya'dan gidip dönen in- sanların, çalışanlann bize anlattıklarından da hareketle, geçen on yıla baktığımızda gördüklerimiz şunlardır: 1- Turkiye'nin ekonomisı, on yıl öncesinden çok daha kötüye gitmiştir: Hayat pahalılığı artmış, paranın değeri düşmüştür; bu- nun sonucu olarak, işçisi, koylüsü ve memuru ile çalışan kitle- ler, çok çetin şartlar içinde bulunmaktadır. Türkiye'de sanayileşmenin, tarımdaki durumun da iç açıcı olduğunu asla söyleyemeyiz. 2- Bunun yanı sıra bu 10 yılda en çok zarar görenlerden biri de özgürlükler alanıdır. Türkiye'de yeni rejimin getirdiği anaya- sanın, 1982 Anayasası'nın daha öncekine oranla, ilke olarak Öz- gfirlüklere karşı olduğunu biliyoruz. Yine bu on yıl süresince, pratikte olanlar ise çok acı şeylerdir. Siyasal partiler yelpazesi- ne zorla müdahale edilerek, ortaya, Türkiye'de siyasal gerçekli- ğini olduğu gibi yansıtmayan bir tablo çıkarılmıştır. Bu tabloda yer alan bugünkü ıktidarın, 12 Eylül'le doğan zorba rejimin sivil planda sürdürücüsü olduğu söyleniyor ki, bunu biz de böyle gö- rüyoruz. Bu rejimin geleceğe dönük olarak ülkenize getireceği olumlu bir şey olmayacağı kanısındayız. 3- Türkiye'de, hapishanelerde düşüncelerinden dolayı mah- kûm olan çok sayıda insan vardır. Bu aydınların bir an önce öz- gürlüğe kavuşmaları şayanı arzudur. 4- Dinci gerici akımların azgınlaşması, ülkemizdeki insanları rahatsız ederken, burada bulunan Türkiyeli insanlarla, Avrupa- lıların bir arada, kardeşçe yaşama koşullarım da zorlaştırmak- tadır. 5- Almanya'da Türkler gibi, KürUerin de ulusal kimliğini bizler tanıyoruz; bu kimliğin Türkiye'de bugüne değin tanınmamış ol- ması ve tanınmamakta ısrar edilmesi çağımıza uygun değildir. Türkiye gibi ülkesi ve insanları güzel bir ülkenin içinde bulun- duğu bu tablo hiç de hoş değildir. Avrupa Topluluğu'na katılmak, ekonomi, siyasal rejirn ve özgürlükler bakımından temel birta- kım şartlar gerektirir ki, biz bunlan bu güzel ulkede bugün için ne yazık ki göremiyoruz. Bu durumun ortaya çıkmasında 12 Ey- lül hükümet darbesinin rolü büyüktür. Dileğimiz Turkiye'nin bir an önce normal bir duruma girmesi ve 12 Eylül gibi çirkin olay- ların bir daha olmamasıdır." Belediyenin Yabancılar Meclisi üyelerinden Grek Dr. Emanu- el Petrotiatis'in hazırladığı bu "çağrı" önerisi, oybirliğiyle benim- sendi. Üyeler içinde Türkler, Ganalı (bir kişi), ispanyollar, İtalyan, Almanlar, Grekler, Yugoslavlar da bulunuyor. Önergeyi veren Grek Dr. Emanuel Petrotiatis, konuşmasında, yazar Turan Dur- sun'un öldürülüşüne değinerek, "Türkiye'de terör kol geziyor, da- ha bunlar demokrasiye dönmedi" dedi. Batı Alman Radyosu, düzenlediği izlenceye gong vurarak başladı; "12 Eylül'ün onun- cu yılı" dedi. Alman Radyosu, Hakkı Keskin'le konuşma yaptı, yayımladı. Grek Doktor "çağrı" önerisini verirken: — Bu öneriyi buradaki Türk arkadaşlar veremez, verirlerse başlanna bir şey gelir. Türkiye'ye gkjemezler... biçiminde konuştu. Emanuel Petrotiatis, PASOK'un etkin üyelerinden. Toplantıyı daha önceden haber alan Türklerte Grekler, kala- balık gruplar halinde izlediler. Salon alkıştan inledi... Batılıların Türk ve yabancı aydınların 12 Eylül faşizmi boyun- ca, dışandan gösterdikleri destek unutulamaz. ÇALIŞANLAREV SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Eşimin 43 151 Hizmeti Vardı" SORU: Ben, TC Emekli Sandıfı'na bagh çocnksuz dul öğ- retmenim. Esim 1984 yılında vefat etti. 1969 yılında tümgeneral olarak Emekli Sandıgı'ndan emekli olmuştu. Eşimin 43 yıl hizmeti vardı. Bu durumda, eşimden bana bağlanması gereken dul aylığının tutan ne olmalıdır? „ „ YANIli TC EmekU Sandığı Yasası'nın 68. maddesine göre Emek- li Sandıgı'ndan emekli aylığı almaya ya da sandığa bağlı iştirakçi durumunda olmayan dul eşlere ölen emeklinin aldjğı aylığın yilz- de 75'i kalmaktır. Ancak "Emekli, adi malüllük, vazife malüllüğü aylığı alan ve- ya iştirakçi olan dul eşe yüzde 50 oranında dul aylığı bağlamrî' Bu nedenle size, ölen eşinizin almakta olduğu ayiığın yüzde 50'si bağlanacaktır. Ayiığın hesaplanması: 1.500 tümgeneral ayhk göstergesi 3.500 ek gösterge 200 kıdem aylığı göstergesi 5.200 toplam gösterge 5.200 (toplam gösterge) X 320 (genel ayhk ve kıdem aylığı kat- sayısı) = 1.664.000 (emekli aylığma esas) 1.664.000 (emekli ayhğına esas) X yüzde 93 (43 yıl hizmet karşı- lığı ayhk bağlama oranı) = 1.547.520 TL. Genel ve kıdem emekli aylığı 1.000 (taban aylık göstergesi) X 380 (taban ayhk katsayısı) = 380.000 (taban ayhk esas) 380.000 X yüzde 93 (43 yıl hizmet karşıhğı oran) = 353.400 TL. (taban aylığı) 1.547.520 genel ve kıdem emekli aylığı 353.400 taban emekli aylığı 1.900.920 toplam emekli aylığı 1.900.920 X yüzde 50 (emekli aylığı alan ya da iştirakçi dul eşe bağlanacak ayhk oranı) = 950.460 TL almanız eereken dııl a-ıHıih
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle