25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Folitakis Türkiyefcle • ATİNA (AA) — "Abdi Ipekçi Banş ve Dostluk Odülü" kurucusu Andreas Politakis, bugün Türkiye'ye gidecek. Pazartesi günü IstanbuTda Cumhurbaşkanı Turgut özal larafından kabul edilmesi beklenen Politakis, Jstanbul Onodoks Fener Patriği Dimitrios'u da ziyaret edecek. Politakis'in daha sonra Ankara'ya geçerek Bajbakan Yıldınm Akbulut, TBMM Başkanı Kaya Erdem, Dışişleri Bakanı Ali Bozer, SHP Genel Başkanı Erdal lnönü vc DYP Genel Başkanı Silleyman Demirel tarafindan da kabul edilmesi bekleniyor. Ege Üniversitesi, Türk-Yunan dostluğu için gösterdiği çaba ve katkılar nedeniyle Politakis'e fahri felsefe profesörlüğü unvanını verecek. Azeri-Ermeni gerginligi • MOSKOVA (AA) — Azerbaycan, egemenlik ve toprak butünlüğüne açıkça tecavüz ettiği için Ermenistan Cumhuriyeti'ni resmen protesto etti. Interfaks servisinin haberine göre, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı dün Ermenistan Dışişleri BakanhğYna ilettiği protesto notasında, 1988 şubat ayından beri ürmanmakta olan Ermeni saldırganlığının, Azerbaycan Cumhuriyeti topraklannı ilhak etrae noktasına kadar ulaştığına dikkati çekti. Theodorakis şikâyetçi • ATtNA (AA) — Yunanistan Devlet Bakanı Ünlü Besteci Mikis Theodorakis terör konusunda yaptığı yeni-.* •-.- açıklamalarla dikkatleri bir kez daha üzerine çekti. Theodorakis, Atina'da düzenlediği basın toplantısında, geçen yıl savcılığa verdiği ifadede, PASOK lideri eski Başbakan Andreas Papandreu'yu "17 Kasım" terör örgütünün manevi sorumlusu olarak tanımlamasından bu >-ana kendisinin ve ailesinin hayatının tehlikede olduğunu söyledi. Katil eşcinsele af • ATtNA (AA) — Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis, af yetkisini kuüanarak 15 yıl önce erkek arkadaşını öldüren ve müebbet hapse mahkûm edilen bir eşcinselin cezasını 20 yıla indirdi. Karamanlis, Adalet Bakanlığı tarafindan hazırlanan ve Hristos Russos isimli eşcinselin cezasının müebbet hapisten 20 yıla indirilmesini öngören karamameyi imzaladı. Yunanistan'ın eski Cumhurbaşkanı Hristos Sarzetakis, Russos'un cezasının hafifletilmesi ile ilgili benzeri kararnameleri "Adi katilleri affedemem" gerekçesiyle defalarca geri ' çevirmişti. Sarzetakis'in, Russos'un cezasının hafifletilmemesi ile ilgili açıklamasında yer alan eşcinsellik aleyhindeki sözleri de Atina'da yoğun tartışmalara neden olmuştu. Güney Kore'de sel felaketi • SEUL (AA) — Güney Kore'de şiddetli yağışın yol açtığı sellerde ölenlerin sayısı 106'ya ulaştı. Yetkililer yaptıklan açıklamada, başkent Seul'de flç gün devam eden şiddetli yağışlar sırasında aynca 40 kişinin kaybolduğunu, 160 bin kişinin evsiz kaJdığmı bildirdiler. Birçok kasabamn ve tanm alanlannın büyük bir kesiminin sular aitmda kaldığını belirten yetkililer, 500'den fazla fabrikanın ciddi biçimde hasar gördüğünü ifade ettiler. Asker, ihtiyat birlikleri, siviller ve yerel yetkililerden 300 bin kişinin tahliye ve yardım için çakştıklannı ifade eden yetkililer, meydana gelen hasarın yaklaşık 240 milyon dolar olduğunu kaydettiler. KÖRFEZ KKİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KJ îngiltere'ye KörfezfaturasıGünde 10 milyar İngiltere'nin Suudi Arabistan'a göndereceği 8 bin kişilik birliğin günlük gideri 2 milyon sterlin (10 milyar lira). Ingiliz birliğinin savunmadan çok, Irak'a bir saldınya yönelik nitelikte olduğu bildiriliyor. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — tngiltere'nin Su- udi Arabistan'a göndermeye karar verdiği askeri kuvvetin günlük masrafının 2 milyon sterlin (10 milyar lira) tutacağı acıklandı. Su- udi Arabistan, Katar ve Umman- da konuşlandınlacak olan ve 8 bi- Moskova Şovyet- İsrail flörtü Başkan Gorbaçov, Kremlin'de iki tsrailli Bakanı kabul etti. 1967'den bu yana iki ülke arasında Uk kez bu düzeyde bir temas meydana geliyor. MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, Israil Savunma Baka- nı tzaki Modai ve Bilim Bakanı Yuval Weeman ile görüştu. Gorils- me, Kremlin'ın Israil ile ilişkileri- ni kestiği 1967'den beri yapdan bu tür Uk göruşme niteliğini taşıyor. Sovyet televizyonunun haberi- ne göre Gorbaçov, Israilli bakan- lar ile "karsüıklı cıkar konulannı" göruştu. Televizyon, iki bakanıa Mosko- va'ya Sovyet Ticaret ve Sanayii odası tarafindan çagrıldığını bil- dirdi. Görüsmeye, Weeman'ın yar- djmcılanndan Eliahu Zamtsov'un da katıldığı bdirtildi. Bakanların Gorbaçov ile görüş- meleri, Sovyet Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennadi Gerasimov'un tsrail Radyosu'nda bu tür görüş- meleri "manbksız" olarak nitele- mesi üzerine tehlikeye girmişti. tsrail Radyosu, Zamtsov'un da "Basına sızan haberierin görttş- meyi tehlikcye düsürdiigüııii" söy- lediğini haber vermişti. Gerasimov ise daha önce yap- tığı basın toplantısında, iki baka- nuı Körfez kriziyle ilgili konuları göruşmek için yetkili olmadıkla- nnı, sadece kendi konulan ile il- gili temaslarda bulunacaklannı açıklamış ve Gorbaçov ile görüş- me olasılığı konusunda "hiçbir şey bilmedigini" kaydetmişti. SSCB'nin, 1967 Ortadoğu sava- şından sonra Romanya dışındaki bütün müttefikleri ile birlikte Is- rail'le olan diplomatik ilişkilerini kesmesinden sonra hiçbir tsrail kabine Oyesi Sovyet Devlet Başka- nı ile görüşmemişti. ne varacak olan kuvvetin, "arük Irak'tan Suadi Arabistan'a doğrn- dan saldırmaya yönelik" bir lojis- tik ve stratejik nitelik kazandığı kaydediliyor. tngiltere'nin gönderdüği 7. arhlı alay, tkinci Dünya Savaşı'nda Ku- zey Afrika'da çöl harekâtma ka- tılînıştı. "Çöl Farderi" adıyla anı- lıyor. 1940*ta tngiliz Mareşal Montgomery'nin komutasında Alman ve ttalyan kuvvetleri ile çarpışan alay, savaşın sonundan beri de Batı Almanya'da Hamburg yakınlannda konuşlandırılmıştı. NATO kuvveti olarak sürekli tat- bikat yapan ve hazır bekleyen ala- yuı Körfez için seçümesi, savun- ma uzmanları tarafindan "ınlamh" bulundu. Hepsi birer teknisyen gibi yetiştirilen profes- yonel askerlerden oluşan alayın, Körfez bunahmı çözüldükten son- ra da özellikle Umman ve Katar gibi lngiltere ile yakın askeri işbir- liği içindeki ülkelerde "süresiz" kalabileceği beurtiliyor. ABD Dı- şişleri Bakanı James Baker'ın Kör- fez'e ilişkin "Uerde alınabilecek giıvenlik önlemleri" şeklinde söz ettiği genel stratejinin şündiden kurulmaya başlandığını, savunma uzmanları tarafindan ifade edildi. Hükûmetin Körfez siyasetini yaknıdan izleyen bir savunma uz- manı gelişmeleri "Cumlııırlyet" için şöyle değerlendirdi: "Irak'la olan sonınumuzun ar- ük nasıl çözüleceği bellidir. Ileri- de koşaklar, Saddam'a neden ba- nş girişiminde bulunmadınız di- ye sormasm. Devletler hukukunun üstünliiğünü savunduk, ama an- laşamıyonız. Saddam ile Bab ar- tık yol aynmındadır. Bu göröhi- yor. Şimdi önemli olan Körfez'de ileride gövenliğin nasıl kontnaca- gı. Bnnu şimdiden düşiinmemiz gerek. On yıldır Körfez'de sürek- li savaş hali yaşandı. Buna neden tahammiU edeUm? Bu yüzden ABD'nin ve şimdi de yeni ytikle- nimleriyte tngiltere'nin, Körfez'de nzun sureli bir bekçiliti kaçınıl- mazdır. tran'ın hâiâ istikrarlı bir dış siyaseti yok. Körfez'e yönelik tarihi emelleri mevcnttnr. 10 yıl- dır tslami devrim ve Irekla savaş yttzüoden bn emeller so yüzüne çıkmadı, ama bu ileride de çıkma- yacak demek degildir. Iran'ın Bah- reyn'e yönelik emelleri yardır. tran'a nasıl güvenecegiz? Önemli bir bölgesel güçttir, ama isükrar olmayınca bu giiç kime nasıl knl- lamlacak?" SADDAM'A GAMALI HAC — Körfez kriri. Arap dünvasının "düşman kardeşleri" Irak lideri Saddam Hüseyin'le, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad arasındaki düşmanlığı daha da arttırdı. Su- riye'nin başkenti Şam'da duvarlarda Saddam Huseyin'i aşağılayan resimlere sık sık rastlanıyor. Kuveytli kiiçiik bir göçmen kız, bu resimlerden birinin önunde durmuş, Saddam'ın koluna gamalı haç çiziyor. Saddam'ın resminin yanında ise Nazi diktatörü Hitler'in resmi bulunuyor. (Reuter) KlBRIS-AT Denktaş'tan tepki: Maraş'ı açabiliriz LEFKOŞA (AA) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rumların AT'>ç yaptığı başvuru- nun işleme konulması karşısında, "Maraş'ın açüabileceğini'" büdirdi. Sheraton Voyager Oteli'nin açı- lışına katılmak Uzere Antalya'da bulunan Rauf Denktaş, KKTC'de yayınlanan "Kıbns" gazetesine ver- diği demeçte, Rum yönetiminin başvurusunun AT Bakanlar Kon- seyi'ne havale şeklinin "düsündariicü" olduğunu belirtti. AT Daimi Temsilcüerinin ko- nuyla ilgili karanna eklenen rapor- da Kıbns halkından" ve "Kıbns Cumhuriyeti'nden" söz edildiğini hatırlatan Denktaş, şunları kaydetti: "Cumburiyetiıı 27 yıl önce Rum- lar tarafindan yıkıldıgını ve Tiirk ortagıo 27 yıldır vermekle oMukla- n mücadeleyi bilmediklerini söyte- yemtzler. 649 sav ılı Guvenlik Kon- seyi karannı unuttuklannı da söy- leyemezler. Bu durumda iki ihtimal vardır. Ya 'Kıbns Cumhuriyeü' derken, güneydeki Rurn Cumhuri- yeti'ni düşünnıiışlenlir, ya da bu ha- vsle şeklini Yunanistan yazmıs, dl- gerieri de Mitsotakis'in hatın için bunu kabul etnüslerdir." AT'nin, BM Genel Sekreteri Pe- rez de Coellar'ın iyi niyet görevine ağır ve anlamsız bir saldında bu- lunduğunu belirten Rauf Denktaş, jöyle devam etti: . "Genel Sekreter açıkça 'ATye başv unı konusunda ancak iki Ur»f anlaşarak karar verebilir' derken, ATnin bu gerçegi kaale almaması, olaganüstu bir gaftır. Biz, Genel Sekreter'den katı bir tutnm ve söz bteyecegiz. Ya iyi niyet görevine de- vam edecek ya da etmeyecektir. AT temsücileriyle ve Genel Sekreterie yapacağımız temaslardan sonra da önlemler paketimizi açacağız. Ted- birler, alacagımız cevaplara göre sayfa say fa açılacaktır. Bu pakette her şey vardır. Bunların arasında Maraş da vardır." Gorbi:Piyasaya'evet' aynlmaya 'hayır' MOSKOVA (Ajanslar) — Sovyet Başka- nı Mihail Gorbaçov önceki gece Yüksek Sovyet'e (Sovyet Parlamentosu) radikal re- formcu Stanislas Şatalin'in radikal reform planı ile Başbakan Nikolay Rijkov'un tem- kinli reform plarunı bağdaştıran bir eko- nomik reform planı sundu. Gorbaçov'un ekonomik planında ekonomide acil reform yapılmadığı takdirde ülkenin iflas edebi- leceği de belirtildi. AP'ye göre Gorbaçov- un planında, 500 gün içinde piyasa ekono- misine geçilmesi ve devlet işletmelerinin önemli bölümünOn satüması yolundaki Şa- talin'in önerileri kabul edildi. Ancak Gor- baçov, Sovyetler Birliği'nin Avrupa Toplu- luğu gibi hükümran devletlerden oluşan bir topluluğa dönüşmesi yolunda Rusya Cum- huriyeti tarafindan yapılan öneriyi reddetti, Gorbaçov, cumhuriyetlere sadece ekono- mik hükümranhk tanıyor. Şatalin, Gorba- çov tarafindan desteklenen "500 Gün Planı" cumhuriyetlere ekonomik hüküm- ranlığın yanı sıra siyasal hükümranhk da verilmesi öngörülüyor. Başbakan Rijkov tarafindan hazırlanan temkinli reform programında ise ekonomik ve siyasal hü- kümranhk merkezi hükümette kalıyor. Sa- dece ekonomide piyasaya da yer veriliyor. Öte yandan Sovyetler Birliği'nin piyasa ekonomisine geçmesi içi i plan hazırlayan ekonomistler, dün SSCB Parlamentosu Yüksek Sovyet'in ekonomi ve yasamayla komisyonlanmn ortak toplantısında ken- di planlannı savunnrken rakip programlan eleştirdiler. Gorbaçov'un destekledigini açıkladıgı "500 Gün Plam" olarak bilinen reform programının beyni sayılan Stanislav Şata- lin, komisyonda >apuğı konuşmada, 73 yü- lık başarısız Sovyet deneyimi yerine "normal" bir ekonomi düzeni yaratmayı amaçladıklannı soyledi. Şatalin, programının hükûmetin savun- duğu gibi SSCB'yi parçalamayı değil, ye- ni bir çerçeve fçerisinde bir arada tutmayı amaçladığını belirtti. Hükûmetin hazırladığı programın bey- ni olarak kabul edilen Başbakan Yardım- cısı Leonid Abalkın ise Şatalin planının "Kontrolü olanaksız" bir enflasyona yol açacağını bildirdi. Abalkın, planlannı Sovyetler Birliği'nin "Üniter bir devlet" olduğu kavramına da- yandırdıklarıru belirterek "Eger dunım bu değilse, o zaman egemen devletler arasın- daki ekonomik anlaşmalardan söz etme- miz gerekir" şeklinde konuştu. Gorbaçov'un ekonomik danışmanı ve re- form planına nihai biçimini veren Abel Aganbegyan ise ortaya çıkan ve Gorbaçov'- un desteklediği planın büyük ölçüde Şata- lin planına dayandığını doğruladı, ancak Gorbaçov'un Şatalin programından bazı çok önemli bölûmleri çıkarttığım da açıkladı. Aganbegyan'uı verdiği bilgiye göre Gor- baçov, Şatalin planında yer alan, cumhu- riyetierin yasama egemenh'klerinin merke- zin yasama gücünün üstünde yer almasını öngören bölumle, cumhuriyetlerin vergi po- litikalannı kendilerinin belirlemelerini ön- gören bölûmleri değiştirterek "bn sonın- ların yeni birlik sözleşmesinde çözümleneceğini" vurguladığını kaydetti. GENERAL MANAGER BUYING AGENCIES İstanbul location Top remuneration Applicatiohs are invıted for the position of General Manager for the Turkish office of a major International Buyıng - Agency. The Company: * Is a leader ın ıts fıeld. operating buying offices for apparel and hardline items in over 25 countries in Europe and the Far East * Is part of a major multinatıonal corporation with a clıent base which includes an extensive list of retail department stores, chaın stores and importers from around the vvorld. * Exports from Turkey knitwear, leather and other clothıng items to European and American retail customers The position: The succesful applicant will be responsible for managing a team of experienced front line merchandise managers. spearhead the grovvth of the office and take responsibility for the profitable running of the Turkish company. The General Manager Turkey will be based in İstanbul and report to the Sourcing Director for Europe. Overseas travel will be required. The Succesful Applicant Applicants should have a University degree in Marketing, Business Management or tertile Engineering with at least 5 years management expenence in either retail, textile manifacturing, a large Trading Company or another buying agency. İn addition to Turkish, it is a prerequisite that the applicant speak excellent English. but fluency in an additional European language, especially German will be an added advantage, as will experience ın textrles Likely to be aged betvveen 30 - 40, The succesful applicant will * be a polished professional, well travelled, with international experience and an ınternational outlook and the ability to communicate effectively with people at all levels * Possess the ability to motivate his staff, liaise well with all employees and foster a team spirit. * Be a self starter, with strong leadership skills who is prepared to face the many challanges confronting textile export activities and global retail business. Resumes ın English stating work experience and current salary details should be sent by October. 1st to Sourcing Director. Keizersgracht, 407, 1016 EL AMSTERDAM, THE NETHERLANOS An excellent remuneration package will be offered commensurate with the position and the applıcant's experıence. DUN1ADA BUGUN AIİSİRMEN "Normaldir" 8 eyiül günü bir panele katılmak üzere araba ile Nazilli'ye doğ- ru gidiyorum. Selçuk ilçesinde trafik birden durdu. Kurtuluş yıl- dönümü törenleri dolayısıyla cadde kısa sürede de olsa araç akh mına elverişli değil. Askerler, öğrenciler ve belediye bandosu ge- çiyor. Türk bayrağına sarılmış bir genç kız, etrafın kendisini iz- leyip izlememesine bigane kendisi çevreyi izliyor. Geçit törenin- dekilerden biri pet su şişesini dikmiş kafasına içiyor. Gerçekte böylesi bir başıbozukluk, kaz adımlarla yürüyen dd- diyetten daha içten geliyor insana. Törenin en ilginç kişileri "efe- ler." Geleneksel kılıklanyla geçerken arada bir çakar almazlan- nı kurusıkı ateşliyorlar. Birazdan tören bitecek, efeler, bir lokan- tada belediyenin ikramı yemeklerini yiyecekler. Çoğu Kurtulu$ Savaşı'na katılmış olanların çocukları, belki de torunları. Yaşlj kişileri, masada önlerinde birer Pepsi Cola şişesiyle görmek çok çarpıcı. Efeler ve cola. İşte şimdi bu sentez moda. Törenin bir güzel yanı da insanlar geçtıkten sonra Selçuk Be- lediyesi'nin çeyiz sergiler gibi nesi var nesi yoksa sokaklardan geçirmesi, jipler, itfaiye arabaları, çöp arabaları, vidanjArier, bir- biri ardından geçip gidıyorlar Hoş bir görüntü, yurttaslar hizmet araçlarına sahip çıkryorlar artık. Ne yazık ki doğaya o denli sahip çıkmıyoriar. Bizim gibi İstan- bul'un mutlu günlerini, pırıl pırıl, masmavi denizini görüp onun tadına vardıktan sonra, büyük talanı, büyük cinayeti yaşayarak gidenlerin ayırdına varanlardan olmadıkları için, plastik şişele- ri, torbaları rahatlıkla suya atabiliyor, çevre kirliliği konusunda akıl almaz gaflar yapabiliyorlar. Yine de ufaktan da olsa, çevre konusunda bir kıptrdanma baş- lamış. Belki de turıstın getirdiğı dövizın de etkisiyle insanlar, tam gerekli özeni göstermeseler bile eskiye oranla daha az nobran ve vurdumduymazlar doğaya karşı. Ne var ki insanımız henüz en tehlikeli çevre kirliliği tûrlerin- den biri olan gürültüye karşı duyarlı değil. Nitekim iki panel arasında yazın son günlerini kirlenmemiş bir doğa parçasındc yakalamak için gittığim küçücük sakın koyda kendi kendime keyifle: — Oh, çok şükür çevre kirliliğinin ulaşmadığı, güzel, sakin bic köşe diyordum ki sabah durgunluğu içindeki denizin üzerine te- pelerden yankılanan bir böğürme yayıldı. — Sen benimsin... Sen benimsin... İnleyip sakız gibi uzayan nağmeler, ne dinginlik bıraktı ne bir şey. Doğa ile kaynaşıp bütünleşmenin doğurduğu huzur duy- gusu, yerini yeniden gergınliğe bırakmıştı. Bunları düşünerek Selçukta arabamı bir kenara çekip bira- hanenin bahçesine oturdum. Sıcağın etkisini soğuk buz gibi bir birayla gidermek istedim. Garson çocuğu çağırdım: — Evladım bira soğuk mu? — Normaldir... — Yani soğuk mu yavrum? — Normaldir abi. — Normal ne demek yavrum, soğuk değii, sıcak mı? — Abi normal... — Yani buranın hararetinde mi? — Normaldir... Çocuk "Nuh diyor peygamber" demiyor, tutturmuş "normaldir" diye başka bir şey bilmiyor. Çare yok. — Getir bakalım bir bira dedim. Getirdi. At çişi gibi bir şey, sıcak mı sıcak. — Evladım sana sormuştum sıcak mı diye... — Normaldir dedim ya abi... » İşin garibi, bu normaldir olayı ilk kez olmuyor, daha önce Ana- dolu'nun çeşitli yerlerinde de gelmişti başıma. Ama turistik yö- relerin görece geüşmişliği unutturmuştu bana bu tutumu. "Norr maldir"de somutlaşan olay, gerçekte sanıldığından da daha kar- maşık, burada müşteriye sıcak birayı sokuşturmak için girişil- miş küçük bir kurnazlık yatmıyor yalnız, aynı zamanda eksiği, gediği, kusuru söylememenın, ayıbın güya üstünü örtmentn nafile gayretı olan bir yalaklık da var "Bu bira sıcaktır, içersen" diye- cek yüreği olmayan, durumu doğru dürüst açıklayamayan kişi- nin biraz eksiklik, zayıflık kokan bir tür savunusu bu. Örneğin Fransa'da benim garsona sorduğum sorunun yanıtı açıktır. Ya "soğuk" derler ya "sıcak" veya "yeterince soğuk de- ğil." Nitekim İzmir'de bir yemekte buluştuğum Fransız bir dost, gar- sondan bira istedi, "Soğuk mu" diye sordu. Sonra artık Türkçe- sinin sınırlarına geldiğınden bana dönerek: — Ne olursun dedi, "Normaldir" demesin. Meğer bir Türk arkadaşı ile birlikte sözünü ettiğim olayın berh zerini o da yaşamış. Kordon'da biralarımızı bekliyoruz. Dostum sordu: — Türkiye'de neler oluyor? Özal'ın Körfez konusundaki tutu- mu, anayasal tavrı ne? SHP'dekı bu karışıklık neden? Durdu ve ekledi: —Bizim için anlaması zor, özetle Türkiye'deki durum nasıl?. Düşündüm. Ne demeliydim? Sonra gülümseyerek yanıtladım kendisini: — Normaldir. Aynı anda ikimiz de bir kahkaha patlattık. Imbat da çıkmış, bağrımızı serınletiyordu. VEFAT Okulumuz Türkçe öğretmeni, değerli insan ORHAN ÜNSAL 04.09.1990 salı günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Kederli ailesine başsağlığı, arkadaşımıza Tann'dan rahmet dileriz. KADIKÖY ANADOLU LİSESİ BAŞSAĞLIĞI Okulumuz Türkçe öğretmeni, değerli insan ORHAN ÜNSAL'ın 4 Eyiül 1990 salı günü vefat ettiğini üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanndan rahmet diler, kederli ailesinüı, öğrencilerinin ve öğretmen arkadaşlarımn acısını paylaşırız. KADIKÖY ANADOLU LİSESİ OKULAİLE BİRLİĞİ CAĞOAŞ YAYINURI ASM BEZİRCİ ÇOK KAPHI ODA 3. BASI 7000 Lira (KDV içinde) Ödemdi gönderilmez ÇAĞDAŞ YAYINLARI Türk Ocuğı CML 39-41 Cağaloğtu'ÎSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle