Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Folitakis
Türkiyefcle
• ATİNA (AA) — "Abdi
Ipekçi Banş ve Dostluk
Odülü" kurucusu Andreas
Politakis, bugün Türkiye'ye
gidecek. Pazartesi günü
IstanbuTda Cumhurbaşkanı
Turgut özal larafından
kabul edilmesi beklenen
Politakis, Jstanbul
Onodoks Fener Patriği
Dimitrios'u da ziyaret
edecek. Politakis'in daha
sonra Ankara'ya geçerek
Bajbakan Yıldınm Akbulut,
TBMM Başkanı Kaya
Erdem, Dışişleri Bakanı Ali
Bozer, SHP Genel Başkanı
Erdal lnönü vc DYP Genel
Başkanı Silleyman Demirel
tarafindan da kabul
edilmesi bekleniyor. Ege
Üniversitesi, Türk-Yunan
dostluğu için gösterdiği
çaba ve katkılar nedeniyle
Politakis'e fahri felsefe
profesörlüğü unvanını
verecek.
Azeri-Ermeni
gerginligi
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan, egemenlik ve
toprak butünlüğüne açıkça
tecavüz ettiği için
Ermenistan Cumhuriyeti'ni
resmen protesto etti.
Interfaks servisinin
haberine göre, Azerbaycan
Dışişleri Bakanlığı dün
Ermenistan Dışişleri
BakanhğYna ilettiği
protesto notasında, 1988
şubat ayından beri
ürmanmakta olan Ermeni
saldırganlığının, Azerbaycan
Cumhuriyeti topraklannı
ilhak etrae noktasına kadar
ulaştığına dikkati çekti.
Theodorakis
şikâyetçi
• ATtNA (AA) —
Yunanistan Devlet Bakanı
Ünlü Besteci Mikis
Theodorakis terör
konusunda yaptığı yeni-.* •-.-
açıklamalarla dikkatleri bir
kez daha üzerine çekti.
Theodorakis, Atina'da
düzenlediği basın
toplantısında, geçen yıl
savcılığa verdiği ifadede,
PASOK lideri eski
Başbakan Andreas
Papandreu'yu "17 Kasım"
terör örgütünün manevi
sorumlusu olarak
tanımlamasından bu >-ana
kendisinin ve ailesinin
hayatının tehlikede
olduğunu söyledi.
Katil
eşcinsele af
• ATtNA (AA) —
Yunanistan Cumhurbaşkanı
Konstantin Karamanlis, af
yetkisini kuüanarak 15 yıl
önce erkek arkadaşını
öldüren ve müebbet hapse
mahkûm edilen bir
eşcinselin cezasını 20 yıla
indirdi. Karamanlis, Adalet
Bakanlığı tarafindan
hazırlanan ve Hristos
Russos isimli eşcinselin
cezasının müebbet hapisten
20 yıla indirilmesini
öngören karamameyi
imzaladı. Yunanistan'ın eski
Cumhurbaşkanı Hristos
Sarzetakis, Russos'un
cezasının hafifletilmesi ile
ilgili benzeri kararnameleri
"Adi katilleri affedemem"
gerekçesiyle defalarca geri
' çevirmişti. Sarzetakis'in,
Russos'un cezasının
hafifletilmemesi ile ilgili
açıklamasında yer alan
eşcinsellik aleyhindeki
sözleri de Atina'da yoğun
tartışmalara neden olmuştu.
Güney Kore'de
sel felaketi
• SEUL (AA) — Güney
Kore'de şiddetli yağışın yol
açtığı sellerde ölenlerin
sayısı 106'ya ulaştı.
Yetkililer yaptıklan
açıklamada, başkent
Seul'de flç gün devam eden
şiddetli yağışlar sırasında
aynca 40 kişinin
kaybolduğunu, 160 bin
kişinin evsiz kaJdığmı
bildirdiler. Birçok
kasabamn ve tanm
alanlannın büyük bir
kesiminin sular aitmda
kaldığını belirten yetkililer,
500'den fazla fabrikanın
ciddi biçimde hasar
gördüğünü ifade ettiler.
Asker, ihtiyat birlikleri,
siviller ve yerel yetkililerden
300 bin kişinin tahliye ve
yardım için çakştıklannı
ifade eden yetkililer,
meydana gelen hasarın
yaklaşık 240 milyon dolar
olduğunu kaydettiler.
KÖRFEZ KKİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KJ
îngiltere'ye
KörfezfaturasıGünde 10 milyar
İngiltere'nin Suudi Arabistan'a
göndereceği 8 bin kişilik birliğin günlük
gideri 2 milyon sterlin (10 milyar lira).
Ingiliz birliğinin savunmadan çok, Irak'a
bir saldınya yönelik nitelikte olduğu
bildiriliyor.
EDtP EMtL ÖYMEN
LONDRA — tngiltere'nin Su-
udi Arabistan'a göndermeye karar
verdiği askeri kuvvetin günlük
masrafının 2 milyon sterlin (10
milyar lira) tutacağı acıklandı. Su-
udi Arabistan, Katar ve Umman-
da konuşlandınlacak olan ve 8 bi-
Moskova
Şovyet-
İsrail
flörtü
Başkan Gorbaçov,
Kremlin'de iki tsrailli
Bakanı kabul etti. 1967'den
bu yana iki ülke arasında Uk
kez bu düzeyde bir temas
meydana geliyor.
MOSKOVA (AA) — Sovyetler
Birliği Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov, Israil Savunma Baka-
nı tzaki Modai ve Bilim Bakanı
Yuval Weeman ile görüştu. Gorils-
me, Kremlin'ın Israil ile ilişkileri-
ni kestiği 1967'den beri yapdan bu
tür Uk göruşme niteliğini taşıyor.
Sovyet televizyonunun haberi-
ne göre Gorbaçov, Israilli bakan-
lar ile "karsüıklı cıkar konulannı"
göruştu.
Televizyon, iki bakanıa Mosko-
va'ya Sovyet Ticaret ve Sanayii
odası tarafindan çagrıldığını bil-
dirdi. Görüsmeye, Weeman'ın yar-
djmcılanndan Eliahu Zamtsov'un
da katıldığı bdirtildi.
Bakanların Gorbaçov ile görüş-
meleri, Sovyet Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Gennadi Gerasimov'un
tsrail Radyosu'nda bu tür görüş-
meleri "manbksız" olarak nitele-
mesi üzerine tehlikeye girmişti.
tsrail Radyosu, Zamtsov'un da
"Basına sızan haberierin görttş-
meyi tehlikcye düsürdiigüııii" söy-
lediğini haber vermişti.
Gerasimov ise daha önce yap-
tığı basın toplantısında, iki baka-
nuı Körfez kriziyle ilgili konuları
göruşmek için yetkili olmadıkla-
nnı, sadece kendi konulan ile il-
gili temaslarda bulunacaklannı
açıklamış ve Gorbaçov ile görüş-
me olasılığı konusunda "hiçbir şey
bilmedigini" kaydetmişti.
SSCB'nin, 1967 Ortadoğu sava-
şından sonra Romanya dışındaki
bütün müttefikleri ile birlikte Is-
rail'le olan diplomatik ilişkilerini
kesmesinden sonra hiçbir tsrail
kabine Oyesi Sovyet Devlet Başka-
nı ile görüşmemişti.
ne varacak olan kuvvetin, "arük
Irak'tan Suadi Arabistan'a doğrn-
dan saldırmaya yönelik" bir lojis-
tik ve stratejik nitelik kazandığı
kaydediliyor.
tngiltere'nin gönderdüği 7. arhlı
alay, tkinci Dünya Savaşı'nda Ku-
zey Afrika'da çöl harekâtma ka-
tılînıştı. "Çöl Farderi" adıyla anı-
lıyor. 1940*ta tngiliz Mareşal
Montgomery'nin komutasında
Alman ve ttalyan kuvvetleri ile
çarpışan alay, savaşın sonundan
beri de Batı Almanya'da Hamburg
yakınlannda konuşlandırılmıştı.
NATO kuvveti olarak sürekli tat-
bikat yapan ve hazır bekleyen ala-
yuı Körfez için seçümesi, savun-
ma uzmanları tarafindan
"ınlamh" bulundu. Hepsi birer
teknisyen gibi yetiştirilen profes-
yonel askerlerden oluşan alayın,
Körfez bunahmı çözüldükten son-
ra da özellikle Umman ve Katar
gibi lngiltere ile yakın askeri işbir-
liği içindeki ülkelerde "süresiz"
kalabileceği beurtiliyor. ABD Dı-
şişleri Bakanı James Baker'ın Kör-
fez'e ilişkin "Uerde alınabilecek
giıvenlik önlemleri" şeklinde söz
ettiği genel stratejinin şündiden
kurulmaya başlandığını, savunma
uzmanları tarafindan ifade edildi.
Hükûmetin Körfez siyasetini
yaknıdan izleyen bir savunma uz-
manı gelişmeleri "Cumlııırlyet"
için şöyle değerlendirdi:
"Irak'la olan sonınumuzun ar-
ük nasıl çözüleceği bellidir. Ileri-
de koşaklar, Saddam'a neden ba-
nş girişiminde bulunmadınız di-
ye sormasm. Devletler hukukunun
üstünliiğünü savunduk, ama an-
laşamıyonız. Saddam ile Bab ar-
tık yol aynmındadır. Bu göröhi-
yor. Şimdi önemli olan Körfez'de
ileride gövenliğin nasıl kontnaca-
gı. Bnnu şimdiden düşiinmemiz
gerek. On yıldır Körfez'de sürek-
li savaş hali yaşandı. Buna neden
tahammiU edeUm? Bu yüzden
ABD'nin ve şimdi de yeni ytikle-
nimleriyte tngiltere'nin, Körfez'de
nzun sureli bir bekçiliti kaçınıl-
mazdır. tran'ın hâiâ istikrarlı bir
dış siyaseti yok. Körfez'e yönelik
tarihi emelleri mevcnttnr. 10 yıl-
dır tslami devrim ve Irekla savaş
yttzüoden bn emeller so yüzüne
çıkmadı, ama bu ileride de çıkma-
yacak demek degildir. Iran'ın Bah-
reyn'e yönelik emelleri yardır.
tran'a nasıl güvenecegiz? Önemli
bir bölgesel güçttir, ama isükrar
olmayınca bu giiç kime nasıl knl-
lamlacak?"
SADDAM'A GAMALI HAC — Körfez kriri. Arap dünvasının "düşman kardeşleri" Irak lideri
Saddam Hüseyin'le, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad arasındaki düşmanlığı daha da arttırdı. Su-
riye'nin başkenti Şam'da duvarlarda Saddam Huseyin'i aşağılayan resimlere sık sık rastlanıyor.
Kuveytli kiiçiik bir göçmen kız, bu resimlerden birinin önunde durmuş, Saddam'ın koluna gamalı
haç çiziyor. Saddam'ın resminin yanında ise Nazi diktatörü Hitler'in resmi bulunuyor. (Reuter)
KlBRIS-AT
Denktaş'tan
tepki:
Maraş'ı
açabiliriz
LEFKOŞA (AA) — KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş,
Rumların AT'>ç yaptığı başvuru-
nun işleme konulması karşısında,
"Maraş'ın açüabileceğini'" büdirdi.
Sheraton Voyager Oteli'nin açı-
lışına katılmak Uzere Antalya'da
bulunan Rauf Denktaş, KKTC'de
yayınlanan "Kıbns" gazetesine ver-
diği demeçte, Rum yönetiminin
başvurusunun AT Bakanlar Kon-
seyi'ne havale şeklinin
"düsündariicü" olduğunu belirtti.
AT Daimi Temsilcüerinin ko-
nuyla ilgili karanna eklenen rapor-
da Kıbns halkından" ve "Kıbns
Cumhuriyeti'nden" söz edildiğini
hatırlatan Denktaş, şunları
kaydetti:
"Cumburiyetiıı 27 yıl önce Rum-
lar tarafindan yıkıldıgını ve Tiirk
ortagıo 27 yıldır vermekle oMukla-
n mücadeleyi bilmediklerini söyte-
yemtzler. 649 sav ılı Guvenlik Kon-
seyi karannı unuttuklannı da söy-
leyemezler. Bu durumda iki ihtimal
vardır. Ya 'Kıbns Cumhuriyeü'
derken, güneydeki Rurn Cumhuri-
yeti'ni düşünnıiışlenlir, ya da bu ha-
vsle şeklini Yunanistan yazmıs, dl-
gerieri de Mitsotakis'in hatın için
bunu kabul etnüslerdir."
AT'nin, BM Genel Sekreteri Pe-
rez de Coellar'ın iyi niyet görevine
ağır ve anlamsız bir saldında bu-
lunduğunu belirten Rauf Denktaş,
jöyle devam etti: .
"Genel Sekreter açıkça 'ATye
başv unı konusunda ancak iki Ur»f
anlaşarak karar verebilir' derken,
ATnin bu gerçegi kaale almaması,
olaganüstu bir gaftır. Biz, Genel
Sekreter'den katı bir tutnm ve söz
bteyecegiz. Ya iyi niyet görevine de-
vam edecek ya da etmeyecektir. AT
temsücileriyle ve Genel Sekreterie
yapacağımız temaslardan sonra da
önlemler paketimizi açacağız. Ted-
birler, alacagımız cevaplara göre
sayfa say fa açılacaktır. Bu pakette
her şey vardır. Bunların arasında
Maraş da vardır."
Gorbi:Piyasaya'evet' aynlmaya 'hayır'
MOSKOVA (Ajanslar) — Sovyet Başka-
nı Mihail Gorbaçov önceki gece Yüksek
Sovyet'e (Sovyet Parlamentosu) radikal re-
formcu Stanislas Şatalin'in radikal reform
planı ile Başbakan Nikolay Rijkov'un tem-
kinli reform plarunı bağdaştıran bir eko-
nomik reform planı sundu. Gorbaçov'un
ekonomik planında ekonomide acil reform
yapılmadığı takdirde ülkenin iflas edebi-
leceği de belirtildi. AP'ye göre Gorbaçov-
un planında, 500 gün içinde piyasa ekono-
misine geçilmesi ve devlet işletmelerinin
önemli bölümünOn satüması yolundaki Şa-
talin'in önerileri kabul edildi. Ancak Gor-
baçov, Sovyetler Birliği'nin Avrupa Toplu-
luğu gibi hükümran devletlerden oluşan bir
topluluğa dönüşmesi yolunda Rusya Cum-
huriyeti tarafindan yapılan öneriyi reddetti,
Gorbaçov, cumhuriyetlere sadece ekono-
mik hükümranhk tanıyor. Şatalin, Gorba-
çov tarafindan desteklenen "500 Gün
Planı" cumhuriyetlere ekonomik hüküm-
ranlığın yanı sıra siyasal hükümranhk da
verilmesi öngörülüyor. Başbakan Rijkov
tarafindan hazırlanan temkinli reform
programında ise ekonomik ve siyasal hü-
kümranhk merkezi hükümette kalıyor. Sa-
dece ekonomide piyasaya da yer veriliyor.
Öte yandan Sovyetler Birliği'nin piyasa
ekonomisine geçmesi içi i plan hazırlayan
ekonomistler, dün SSCB Parlamentosu
Yüksek Sovyet'in ekonomi ve yasamayla
komisyonlanmn ortak toplantısında ken-
di planlannı savunnrken rakip programlan
eleştirdiler.
Gorbaçov'un destekledigini açıkladıgı
"500 Gün Plam" olarak bilinen reform
programının beyni sayılan Stanislav Şata-
lin, komisyonda >apuğı konuşmada, 73 yü-
lık başarısız Sovyet deneyimi yerine
"normal" bir ekonomi düzeni yaratmayı
amaçladıklannı soyledi.
Şatalin, programının hükûmetin savun-
duğu gibi SSCB'yi parçalamayı değil, ye-
ni bir çerçeve fçerisinde bir arada tutmayı
amaçladığını belirtti.
Hükûmetin hazırladığı programın bey-
ni olarak kabul edilen Başbakan Yardım-
cısı Leonid Abalkın ise Şatalin planının
"Kontrolü olanaksız" bir enflasyona yol
açacağını bildirdi.
Abalkın, planlannı Sovyetler Birliği'nin
"Üniter bir devlet" olduğu kavramına da-
yandırdıklarıru belirterek "Eger dunım bu
değilse, o zaman egemen devletler arasın-
daki ekonomik anlaşmalardan söz etme-
miz gerekir" şeklinde konuştu.
Gorbaçov'un ekonomik danışmanı ve re-
form planına nihai biçimini veren Abel
Aganbegyan ise ortaya çıkan ve Gorbaçov'-
un desteklediği planın büyük ölçüde Şata-
lin planına dayandığını doğruladı, ancak
Gorbaçov'un Şatalin programından bazı
çok önemli bölûmleri çıkarttığım da
açıkladı.
Aganbegyan'uı verdiği bilgiye göre Gor-
baçov, Şatalin planında yer alan, cumhu-
riyetierin yasama egemenh'klerinin merke-
zin yasama gücünün üstünde yer almasını
öngören bölumle, cumhuriyetlerin vergi po-
litikalannı kendilerinin belirlemelerini ön-
gören bölûmleri değiştirterek "bn sonın-
ların yeni birlik sözleşmesinde
çözümleneceğini" vurguladığını kaydetti.
GENERAL MANAGER
BUYING AGENCIES
İstanbul location Top remuneration
Applicatiohs are invıted for the position of General Manager for the Turkish office of a major International Buyıng - Agency.
The Company:
* Is a leader ın ıts fıeld. operating buying offices for apparel and hardline items in over 25 countries in Europe and the Far East
* Is part of a major multinatıonal corporation with a clıent base which includes an extensive list of retail department stores,
chaın stores and importers from around the vvorld.
* Exports from Turkey knitwear, leather and other clothıng items to European and American retail customers
The position:
The succesful applicant will be responsible for managing a team of experienced front line merchandise managers. spearhead
the grovvth of the office and take responsibility for the profitable running of the Turkish company.
The General Manager Turkey will be based in İstanbul and report to the Sourcing Director for Europe. Overseas travel will be
required.
The Succesful Applicant
Applicants should have a University degree in Marketing, Business Management or tertile Engineering with at least 5 years
management expenence in either retail, textile manifacturing, a large Trading Company or another buying agency.
İn addition to Turkish, it is a prerequisite that the applicant speak excellent English. but fluency in an additional European
language, especially German will be an added advantage, as will experience ın textrles
Likely to be aged betvveen 30 - 40, The succesful applicant will
* be a polished professional, well travelled, with international experience and an ınternational outlook and the ability to
communicate effectively with people at all levels
* Possess the ability to motivate his staff, liaise well with all employees and foster a team spirit.
* Be a self starter, with strong leadership skills who is prepared to face the many challanges confronting textile export
activities and global retail business.
Resumes ın English stating work experience and current salary details should be sent by October. 1st to Sourcing Director.
Keizersgracht, 407, 1016 EL AMSTERDAM, THE NETHERLANOS An excellent remuneration package will be offered
commensurate with the position and the applıcant's experıence.
DUN1ADA BUGUN
AIİSİRMEN
"Normaldir"
8 eyiül günü bir panele katılmak üzere araba ile Nazilli'ye doğ-
ru gidiyorum. Selçuk ilçesinde trafik birden durdu. Kurtuluş yıl-
dönümü törenleri dolayısıyla cadde kısa sürede de olsa araç akh
mına elverişli değil. Askerler, öğrenciler ve belediye bandosu ge-
çiyor. Türk bayrağına sarılmış bir genç kız, etrafın kendisini iz-
leyip izlememesine bigane kendisi çevreyi izliyor. Geçit törenin-
dekilerden biri pet su şişesini dikmiş kafasına içiyor.
Gerçekte böylesi bir başıbozukluk, kaz adımlarla yürüyen dd-
diyetten daha içten geliyor insana. Törenin en ilginç kişileri "efe-
ler." Geleneksel kılıklanyla geçerken arada bir çakar almazlan-
nı kurusıkı ateşliyorlar. Birazdan tören bitecek, efeler, bir lokan-
tada belediyenin ikramı yemeklerini yiyecekler. Çoğu Kurtulu$
Savaşı'na katılmış olanların çocukları, belki de torunları. Yaşlj
kişileri, masada önlerinde birer Pepsi Cola şişesiyle görmek çok
çarpıcı.
Efeler ve cola. İşte şimdi bu sentez moda.
Törenin bir güzel yanı da insanlar geçtıkten sonra Selçuk Be-
lediyesi'nin çeyiz sergiler gibi nesi var nesi yoksa sokaklardan
geçirmesi, jipler, itfaiye arabaları, çöp arabaları, vidanjArier, bir-
biri ardından geçip gidıyorlar
Hoş bir görüntü, yurttaslar hizmet araçlarına sahip çıkryorlar
artık.
Ne yazık ki doğaya o denli sahip çıkmıyoriar. Bizim gibi İstan-
bul'un mutlu günlerini, pırıl pırıl, masmavi denizini görüp onun
tadına vardıktan sonra, büyük talanı, büyük cinayeti yaşayarak
gidenlerin ayırdına varanlardan olmadıkları için, plastik şişele-
ri, torbaları rahatlıkla suya atabiliyor, çevre kirliliği konusunda
akıl almaz gaflar yapabiliyorlar.
Yine de ufaktan da olsa, çevre konusunda bir kıptrdanma baş-
lamış. Belki de turıstın getirdiğı dövizın de etkisiyle insanlar, tam
gerekli özeni göstermeseler bile eskiye oranla daha az nobran
ve vurdumduymazlar doğaya karşı.
Ne var ki insanımız henüz en tehlikeli çevre kirliliği tûrlerin-
den biri olan gürültüye karşı duyarlı değil.
Nitekim iki panel arasında yazın son günlerini kirlenmemiş
bir doğa parçasındc yakalamak için gittığim küçücük sakın koyda
kendi kendime keyifle:
— Oh, çok şükür çevre kirliliğinin ulaşmadığı, güzel, sakin bic
köşe diyordum ki sabah durgunluğu içindeki denizin üzerine te-
pelerden yankılanan bir böğürme yayıldı.
— Sen benimsin... Sen benimsin...
İnleyip sakız gibi uzayan nağmeler, ne dinginlik bıraktı ne bir
şey. Doğa ile kaynaşıp bütünleşmenin doğurduğu huzur duy-
gusu, yerini yeniden gergınliğe bırakmıştı.
Bunları düşünerek Selçukta arabamı bir kenara çekip bira-
hanenin bahçesine oturdum. Sıcağın etkisini soğuk buz gibi bir
birayla gidermek istedim. Garson çocuğu çağırdım:
— Evladım bira soğuk mu?
— Normaldir...
— Yani soğuk mu yavrum?
— Normaldir abi.
— Normal ne demek yavrum, soğuk değii, sıcak mı?
— Abi normal...
— Yani buranın hararetinde mi?
— Normaldir...
Çocuk "Nuh diyor peygamber" demiyor, tutturmuş "normaldir"
diye başka bir şey bilmiyor.
Çare yok.
— Getir bakalım bir bira dedim.
Getirdi.
At çişi gibi bir şey, sıcak mı sıcak.
— Evladım sana sormuştum sıcak mı diye...
— Normaldir dedim ya abi... »
İşin garibi, bu normaldir olayı ilk kez olmuyor, daha önce Ana-
dolu'nun çeşitli yerlerinde de gelmişti başıma. Ama turistik yö-
relerin görece geüşmişliği unutturmuştu bana bu tutumu. "Norr
maldir"de somutlaşan olay, gerçekte sanıldığından da daha kar-
maşık, burada müşteriye sıcak birayı sokuşturmak için girişil-
miş küçük bir kurnazlık yatmıyor yalnız, aynı zamanda eksiği,
gediği, kusuru söylememenın, ayıbın güya üstünü örtmentn nafile
gayretı olan bir yalaklık da var "Bu bira sıcaktır, içersen" diye-
cek yüreği olmayan, durumu doğru dürüst açıklayamayan kişi-
nin biraz eksiklik, zayıflık kokan bir tür savunusu bu.
Örneğin Fransa'da benim garsona sorduğum sorunun yanıtı
açıktır. Ya "soğuk" derler ya "sıcak" veya "yeterince soğuk de-
ğil."
Nitekim İzmir'de bir yemekte buluştuğum Fransız bir dost, gar-
sondan bira istedi, "Soğuk mu" diye sordu. Sonra artık Türkçe-
sinin sınırlarına geldiğınden bana dönerek:
— Ne olursun dedi, "Normaldir" demesin.
Meğer bir Türk arkadaşı ile birlikte sözünü ettiğim olayın berh
zerini o da yaşamış.
Kordon'da biralarımızı bekliyoruz.
Dostum sordu:
— Türkiye'de neler oluyor? Özal'ın Körfez konusundaki tutu-
mu, anayasal tavrı ne? SHP'dekı bu karışıklık neden?
Durdu ve ekledi:
—Bizim için anlaması zor, özetle Türkiye'deki durum nasıl?.
Düşündüm.
Ne demeliydim?
Sonra gülümseyerek yanıtladım kendisini:
— Normaldir.
Aynı anda ikimiz de bir kahkaha patlattık.
Imbat da çıkmış, bağrımızı serınletiyordu.
VEFAT
Okulumuz Türkçe öğretmeni, değerli insan
ORHAN ÜNSAL
04.09.1990 salı günü hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Kederli ailesine başsağlığı, arkadaşımıza Tann'dan
rahmet dileriz.
KADIKÖY ANADOLU LİSESİ
BAŞSAĞLIĞI
Okulumuz Türkçe öğretmeni, değerli insan
ORHAN ÜNSAL'ın
4 Eyiül 1990 salı günü vefat ettiğini üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanndan rahmet
diler, kederli ailesinüı, öğrencilerinin ve öğretmen
arkadaşlarımn acısını paylaşırız.
KADIKÖY ANADOLU LİSESİ
OKULAİLE BİRLİĞİ
CAĞOAŞ YAYINURI
ASM BEZİRCİ
ÇOK KAPHI
ODA
3. BASI
7000 Lira (KDV içinde)
Ödemdi gönderilmez
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Türk Ocuğı CML 39-41 Cağaloğtu'ÎSTANBUL