Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EYLÜL 1990
Butto'nun
açıklamalan
• KARAÇt(AA) —
Pakistan'ın eski Başbakanı
Benazir Butto, yeni
hükümetin hakkında ileri
sürdüğü "iktidarı kötüye
kullanma" suçlamasını
reddetti. Butto, "Bu tür
suçlamalar, 24 ekim
seçimlerine girmemi
engellemeye yönelik sindiniK
girişimlerden başka bir şey
deŞl" dedi. Hakkındaki
iddiaları, acıklı ve
dayanaktan yoksun savlar
olarak niteleyen eski
Başbakan, "Meclisi fesheden
ve özel mahkemeler kuran
devlet başkanı, şimdi de hem
yargtç hem savcı hem de
celladı oynuyor" diye
konuştu.
TürkYıınan
dostluk dernegi
• Dış Haberler Servisi —
Türkiye-Yunanistan Dostluk
Derneği ve Yunan/Türk
Dostluk Komitesi yetkilileri
arasında geçen hafta
sonunda Atina'da yapılan
toplantıda iki
organizasyonun, dostluğun
geliştirilmesi yolunda
yürüttükleri ortak çalışmalar
yeniden gözden gecirildi,
ulusal ve bölgesel kimi
konularda görüş
alışverişinde bulunuldu. Her
iki dernek yetkilileri, iki halk
arasında barış ve dostluk
duygulannın daha da
güçlenmesi için her iki Ulkede
ortak etkinlikler
düzenlenmesini, çeşitli
düzeylerde ortak toplantı ve
temasların daha sık ve
periyodik hale getirilmesini
kararlastırdılar.
Keşmir'de polis
taradı: 22 ölü
Hindistan sınır koruma
görevlilerinin, Keşmirli
aynlıkçı militanları
taşıdığından kuşkulanılan
patlayıcı yüklü bir otobüse
ateş açmalan sonucu çıkan
çatışmada, biri gilvenlik
göreylisi 22 kişi öldü. Olaya
ilişkin olarak bir açıklama
yapan Sınır Güvenlik Güçleri
Komutanı Ashok Patel,
"dur* ihtarı üzerine
otobusten ateş açıldığım ve
çıkan çatışma sırasında
araçta bulunan patlayıcılann
infilak ettiğini kaydetti.
Srinagar'ın 40 km kuzeyinde
bulunan Phune köyü
civannda meydana gelen
olay sırasında 17 kişinin
otobüste, 4 kişinin de
kaçmaya çalışırken
öldürüldüğu kaydedildi.
DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Özal ve Denktaş bugün bir araya gelerekATye Rum başvurusunu görüşecekler
ÇankayadaKıbrıszirvesiAT Bakanlar Konseyi'nin 17 eylüldeki toplantısmda
incelenmek üzere komisyona sevk edeceği Kıbns Rum
başvurusu konusunda izlenecek politika, bugünkü
görüşmede netlik kazanacak.
ANKARA (Curahuriyet Biirosu) —
Türkiye'nin Avrupa Topluluğu (AT) ve
ABD ile ilişkilerini yakından etkilemeye
devam eden Kıbns sorunundaki son geliş-
meler Çankaya Köşkü'nde değerlendirile-
cek. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile
KKTC Cumhurbaskanı Raııf Denktaş ara-
sındaki görüşmede, AT Bakanlar Konse-
yi'nin 17 eylülde Kıbns Rum yönetimi baş-
vurusu konusunda alacağı karar ve Özal'ın
ABD ziyareti sırasında Kıbns konusunda
dile getireceği görüsler ele alınacak. ABD
yönetiminin Kıbns konusunda yeni uzlaş-
ma önerileri ortaya atmasının beklenmesi
ve AT Bakanlar Konseyi'nin Kıbns Rum
başvurusunu incelemeyi kabul edecek ol-
ması bugünkü Çankaya zirvesini önemli
kılıyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'-
ın Ankara'ya gelişi öncesinde, Kıbns so-
runu konusundaki son değerlendirmeleri-
ni Cumhuriyet'e aktaran Dışişleri Bakan-
lığı yetkilileri, AT Bakanlar Konseyi'nin
kararının etkisinle ABD'nin önerileri ara-
sındaki kesişme noktasının "toplumlara-
rası gönişmeler" olacağına dikkat çekti-
ler. Yetkililer,bugünkü Denktaş-özal gö-
rüşmesinde, Türkiye'nin AT ve ABD kar-
şısında, Kıbns konusunda nasıl bir tuturn
ahnacağmm netlik kazanacağını ifade edi-
yorlar. Bu çerçevedeki değerlendirmeler
şöyle özetlenebilir:
1. AT Bakanlar Konsevi'ne, on iki baş-
kent diizeyinde "itst perdeden" tepki gös-
terilecek. Bakanlar Konseyi'nin, 17 eylül-
deki toplantısmda alacağı karar Kıbns
Rum yönetiminin tam üyelik başvurusu-
nu incelenmek üzere komisyona sevk et-
mek doğrultusunda olacak. Bu Jcarar,
Türkiye'nin yaptığı tüm karşı girişimlere
rağmen alınacak ve bu konüdaki beklen-
tilerine ters düşecek. Ancak Ankara, Ba-
kanlar Konseyi'nin söz konusu karara bir
•'uyan ootu" eklemesi yolundaki umudu-
nu sürdürüyor.
2. Kıbns konusu tüm boyutlanyla ye-
niden değerlendirilecek: Dışişleri Bakan-
lığı yetkilileri, AT Bakanlar Konseyi'nin
karara ekleyebileceği uyan notunun içeri-
ğine göre 18 eylülden itibaren Kıbns ko-
nusunun AT ve ABD ile ilişkiler bağlamın-
da yeniden değerlendirileceğini belirtiyor-
lar. Bu değerlendirmede, Kıbns Rum baş-
vurasunun meşru sayılmasının BM Güven-
lik Konseyi'nin 649 sayıh karanyla taban
tabana zıt olduğu ve Kıbns sorununun bü-
tün parametrelerini değiştirdiği görüşü ile
hareket edilecek.
3. ABD'nin önerileriae "evet" deuM-
yecek: AT Bakanlar Konseyi'nin karann-
dan bir hafta sonra gerçekleşecek Bush-
özal görüşmesinde, ABD yönetiminin
Kıbns'tan asker çekilmesi önerisini yeni-
lemesi ve toplumlar arası görüşmelerin ke-
silmemesi için KKTC yönetimine baskı ya-
pılmasını istemesi bekleniyor. Dışişleri Ba-
kanlığı'ndaki egemen görüş ise özellikle
Kıbns Rum başvunısunun incelemeye alın-
dığı bir dönemde, bu önerüere "evet" den-
meyeceği doğrultusunda.
Sovyet lideri Yeltsiriin benimsediği radikal programı destekledi
Gorbi,Riıkov'u terk ettiSSCB'nin
parlamentosu Yüksek
Sovyet'te dün
ekonomik reformlar
üzerine yapılan
tartışmalarda
Gorbaçov, Başbakan
Rijkov'un ıbmlı
ekonomik reform
programım eleştirerek
Boris Yeltsin'in
benimsediği radikal
programı destekledi.
Yüksek Sovyet radikal
reform programmı oy
çokluğuyla kabul etti.
Dış Haberier Servisi — SSCB
Başkanı Mihail Gorbaçov, hükü-
metle muhalefet arasında tartışma
konusu olan ekonomik reform
programı konusunda muhalefet-
ten yana tavır aldı. Sovyetler Bir-
liği'nin parlamentosu Yüksek
Sovyet'in dün yapılan toplantısm-
da konuşan Gorbaçov, hüküme-
tin "Uımh" ekonomik programını
benimsemediğini "Ydtsinci" ka-
nadın radikal programını destek-
lediğini söyledi. Gorbaçov'un Ni-
kolay Rijkov hükümetine karşı
tavır almasının üzerine Başbakan
Rijkov'un istifa edebileceğine iliş-
kin söylentilerin arttığı bildirili-
yor.
Sovyetler Birliği'nin aylardır
tartışılan piyasa ekonomisine ge-
çiş programı dün Moskova'da
Başbakan Nikolay Rijkov'dan
Batılı diplomatlara kadar herke-
si şaşkmlığa uğratan bir dizi tar-
tışmanın konusu olduktan sonra
Yüksek Sovyet tarafından yine
kabul edilmeden gündemin arka
sıralarına atıldı.
SSCB Parlamentosu'nda tartış-
ma sürüp giderken ülkenin en bü-
yük cumhuriyeti olan Rusya Fe-
derasyonu'nun parlamentosu
"Şatalin planı" adıyla bilinen hız-
lı ekonomik Yeform paketini bü-
yük çoğunlukla benimsedi.
Sovyetler Birliği'nde piyasa
ekonomisine geçiş sırasında izle-
necek programı belirlemek üzere
dün dörduncü dönem çalışmala-
nna başlayan Yüksek Sovyet'te
bir konuşma yapan Gorbaçov, iki
karşıt programm uzlaştınlarak
tek bir programm ortaya çıkarıl-
masından yana olduğunu söyledi.
"Tek bir ekonomik reform prog-
KARŞIT KA1NATLAR — Başbakan Rijkov. ekonomide merkezi denetimin sünnesini savunorken, Gor
baço> radikallerden yana tavır aldı. (Fotograf: Reuter)
ramı oluşlurmak için calışmahyız.
Çalışmalanmızda sonuca yaklaş-
tık" diyen Gorbaçov, Stanislav
Şatalin başkanlığında hazırlanan
"radikal" reform programını ter-
cih ettiğini açıkladı. Şatalin'in
programınm Sovyetler Birliğİ'ni
oluşturan cumhuriyetlerin goru-
şünü yansıttığıru söyieyen Gorba-
çov, programm "mali durumu,
para dolaşımını, rnbleyi ve piya-
sayı dengelemek" bakımından
çok daha akılcı olduğunu savun-
du. Gorbaçov görüşünü "açık
söylemek gerekirse Şatalin'in
programı beni çok daha fazla et-
kfledi" sözleriyle dile getirdi. Gor-
baçov, kabul edilen ekonomik
programı bu hafta içinde büyük
olasılıkla da bugün açıklayacağı-
m söyledi.
Sovyetler Birliği Başbakanı Ni-
kolay Rijkov, Gorbaçov'un ko-
nuşmasından birkaç saat önce
parlamentoda yaptığı konuşma-
da, iki ayrı programm uzlaştınl-
ması için oluşturulan uzmanlar
komisyonunda hâlâ bazı anlaş-
mazlıklar bulunduğunu söyledi.
Konuşmasında piyasa ekonomisi-
ne hızlı geçişin büyük sakıncalar
yaratabileceğini savunan muhafa-
zakâr Başbakan Rijkov, "piyasa
ekonomisine geçiste acele edilmesi
dunununda, vaşam standartlann-
da hızla düşiiş yaşanacağını ve
cumhuriietlerde huzursuzluğun
artacagım" söyledi.
Sov>«üer Birliği'nde piyasa
ekonomisine geçiş süreci için ha-
zırlanan iki karşıt programdan
"radikal" olanı, Sovyetler Birliği
Başkanı Mihail Gorbaçov'un da-
mşmanlanndan Stanislav Şatalia2
in başkanlığındaki bir uzmanlar
komisyonu tarafından hazırlandı.
Sovyetler Birliği ekonomisinde
köklü değişiklikler yapılmasmı ve
piyasa ekonomisine acil geçişi ön-
gören plan, Rusya Federasyonu1
nun Devlet Başkam Boris Yeltsin-
in "500 gün planı" büyük paralel-
lik taşıyor. Gorbaçov tarafından
da desteklendiği bildirilen
"radikaT program, yetkilerin ulu-
sal kongreden alınarak 15 Sovyet
cumhuriyetinin yerel yönetimleri-
ne devredilmesini öngörüyor.
Programa göre piyasa ekonomisi-
ne geçiş konusundaki tüm yetki de
yerel yönetimkre bırakümış olu-
yor. Nikolay Rijkov hükümetinin
hazırladığj"muhaıazaktr"ekono-
mik programda ise merkezi plan-
lamanın sürmesini ve kontrollü pi-
yasa ekonomisine "yumuşak" ge-
çişi savunuyor. Rijkov hükümeti-
nin hazırladığı reform programı,
geçen ilkbahar aykuında Yüksek
Sovyet'e sunulmu*. ancak redde-
dilerek yeniden gözden geçirilmek
üzere hükümete iade edilmişti.
Başkan Gorbaçov'un iki karşıt
programın uzaklaştınlarak Yük-
sek Sovyet'e sunulması konusun-
da ısrarlı bir tutum izlediği bildi-
rilirken Rusya Federasyonu Baş-
kanı Boris Yeltsin, uzlaştırma ça-
balannın anlamsız olduğunu sa-
vunarak giriştmleri "kirpiyle yıfaı-
nı çinieştinneye çabşmak" şeklin-
de nitelendiriyor. Başbakan Rij-
kov'un ise kendi "mnhafazakar
reform" plamndan ödün verme-
meye çalıştığı gözleniyor. Yüksek
Sovyet'in dün yapılan toplantısın-
dan önce yapılan komisyon çalış-
malannda, radikal programın ağır
basması halinde, Başbakan Rij-
kov'un bu programı parlamento-
ya sunmayı reddedebileceği ve bu
görevi Başkan Gorbaçov'un üst-
lenebileceği öne sürülmüştü.
TURSEM'İN REHBERÜ6İNBE
L0NDRA.,CKF0W), CAMBKDGE
BOURKEM0UTH,B1UQHTOK
HASnKGS^CETERCHESi
DE SEÇKİN ÖILOKUOAIUHDIkVAZKI&
XADA BUTÜN VILİNÛİÜZCE Ö6HCNİH
12TAKSİTTE Öb
KOLAYUtt
DEVAM
EDİYOfc/
y R t S KUBIAR
•TİCMtİ İN6İUZCE
• TURIZM İN6IÜZCESİ
•BANKACIUKIN6IL1ZCESİ
•5INAV WJRSLARI: Cambridge
•ÎVst Cerbficate, Pnofıcıtncy,
•TOEFLARElf(Sdz^ü)
İNGİÜZÜSANOKULLARI
DANIŞMAMERKEZİ
Cumhurıyet Cad 173/4-8 Elmadağ
80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı
Tel 148 3977-148 79 43-1482849
Fax 13297 29. Tlx 27498 tusmtr
ÇOK 0NEMU
GÜZEL SANATLAR
KIŞ KURSLARI
Eğitim Garantilidir.
GERÇEK HOCALARLA
SÛPER PRATİK EĞİTİM
T.C. Milli Eğıtım Bakanlığı
RÖNESANŞ
SANATEVİ
CADDEB0STM 368 00 88
NOT: %95 fierçek Başan
Olanaklarla dolu bir dünyaya açılın.
• Bütçenıze, zamarunıza, öğrerura ve dil
düzeyinize uygun
Genel İngflizce Knrslan,
• Uluslararası TOEFL, FCE ve
MEB sınavlarma .
hazırlanma olanağı,
• Yetişkinlere
Ticaıet-Tıp-Çeviri
İngilizcesi
•Ogrencüerden dileyenlere
okul İngüizce derslerini
destekleyici progranüar
• Kayıt olun,
avantaimızı değerlendirin.
KIBRIS PLANI
Cueüar:
Göruşmeler
derhal
başlasın
BM Genel Sekreteri
Kıbnslı tarafları 'bir
an önce eylem planı
üzerinde çalışmaya
başlamaya' çağırdı.
Cuellar, planın
gecikmeden
uygulanmasını istiyor.
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — BİTİeşmiş Mil-
letler Genel Sekreteri Perez de CB-
ellar'ın basın sözcüsü dön BM'de
yaptığı bir açıklamada, Cuellar'-
ın Kıbnslı tarafları "bir an öoce
eylem planı üzerinde çaiışjıaya
başlamay» çagırdıgını" söyledi.
Basm Sözcüsü, Genel Sekreter
Cuellar'a yönetilen ve Rum tara-
fının Avrupa Topluluğu'na üye-
lik başvurusu konusunda BM'nin
görüşünü belirtmesini isteyen bir
soruyu cevaplandınrken genel
sekreterin Kıbrıs'taki durumdan
endişeli olduğunu ifade etti.
Sözcü açıklamasında iki liderin
ortaya çıkarması gereken bütttn-
lük anlaşmasının bütün konulan
kapsaması gerektiğini vurguladı
ve "Kıbns'ın Avrupa Topluluğu'-
na üyeligi de bu bağlamda tartı-
şılacaktır" dedi. Sözcü açıklama-
ya şoyle devam etti.
"BM Gene) Sekreteri son bir
kaç ay içindeki gelişmeler nede-
niyle giderek kötuleyen ortam ve
pazarlık sürecindeki takanıkltktan
ötürii son derece endişelidir. Bu
egilim değişmelidir. Bu nedenle
eylem planının daha fazla gecik-
meye meydan verilmeden uygu-
lanmaya konmasının mümkiin
olacağını uramaktadır."
Cuellar'ın eylem planı son ra-
porunda ifade ettiği gibi tarafla-
n önce ayn ayn anlaşma başlık-
ları ve bir taslak anlaşma planı
üzerinde BM genel sekreterligi gö-
revlileri görüşmeye çağırıyor.
Böyle bir metin oluşturulduktan
sonra Cuellar iki lideri New
York'a davet ederek birlikte bir
anlaşma metni hazırlamayı isti-
yor. Ancak Türk tarafı Rum ta-
rafının Avrupa Topluluğu'na
üyelik başvurusundan sonra, Av-
rupa Topluluğu'nun cevabı belli
oluncaya değin hiçbir görüşmeye
niyetli olmadığını ifade etmişti.
LlBERYA
Isyancılar
kapışü
Dış Haberier Servisi — Liber-
ya Devlet Başkanı Samuel Doe'-
nun öldürülmesi, bu Batı Afrika
ülkesindeki kanşıklıklan çözme-
ye yetmiyor. Geçen arahk ayından
bu yana Doe'ya karşı mücadele
veren diğer asi lider Charies Tay-
lor'ın dün yaptığı açıklamalar iç-
savaşın süreceğine işaret.ediyor.
BBC'nin Liberya muhabiri Eliza-
beth Btndt'ın bildirdiğine göre Sa-
muel Doe'nun bacağından aldığı
yaralar sonucu mu yoksa asi lider
Prens Johnson'un askerleri tara-
fından mı öldürüldüp henüz sap-
tanmış değil. Reuter'in, Blunt'a
dayanarak verdiği haberde, Tay-
lor'un sözcüsünün Johnson'a
'teslim ol' çağnsında bulundugu
bildirildi.
Liberya Devlet Başkanı'mn ül-
kede sağlık hizmetleri bulunma-
dığı için bacağından aldığı yara-
lar sonucu ölmüş olabileceği ileri
sürülüyor. Ancak pazar günü zi-
yaret ettiği başkent Monravia'da-
ki Batı Afrika Banş Gücü karar-
gâhında yakalandığı Prens JOhn-
son'a baglı guvlcıce uc oıuuıul-
müş olabileceği bdirtiliyor.
Başkentin belirli bir bölümünü
kontrolünde tutan ve daha önce
Doe'nun ordusunda yer alan
Prens Johnson'un geçkn hükümet
kumlana kadar kendisinin baş-
kanlık görevini üstlendiğini açık-
lamasına diğer asi lider Taylor
tepki gösterdi. Gelen haberlere
göre Taylor Johnson'ın derhal
teslim olmasını istedi. Liberya
Ulusal Vatansever Cephesi lideri
Taylor'ın bir sözcüsü, ülkenin
yüzde 99'un kendi kontrolleri al-
tında olduğunu ve başkenti elle-
rine geçirene kadar savaşacakla-
nnı açıkladı.
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Onuncu Yıl
Bu akşam toplanacaklarmış Lydia Oteli'nde. Geçmişte biri,
beşliyi. bir sürahı dört bardağa benzetmişti. Hepsi aynı tepsi-
nin üstünde, hepsı bir.
Benziyorlar mıydı dört bardak bir sürahiye bilemem.
Bu gece içlerinden biri, Jandarma Genel Komutanı olanı, Se-
dat Celasun bulunmayacak.
12 Eylül'ün onuncu yılını kutlayacaklar; Kenan Evren, Nuret-
tin Ersin, Nejat Tümer, Tahsin Şahinkaya.
Acaba neyi kutladıklarının bilincındeler mi?
Sanmıyorum.
Aralannda, 12 Eylül'den önce başlayıp, o dönemde artarak
zenginleşmiş olanlar varsa, hiç değilse onlar biliyoriardır neyi
kutlamakta olduklarını.
Aralannda öylesi ya da öyfeleri olduğu söylenirdi. Gûnahı ve-
bali söyleyenin boynuna.
Ama Kenan Evren, 12 Eylül'ün simgesi Kenan Paşa için hiç
böyle söylenti çıkmadı. Dikkatli, özenli, ayağını yorganına göre
uzatan, para işlerine bulaşmamaya çalışıp yolsuztuğu olmayan
bir adamdı Kenan Evren.
Bir zamanlar Osman KöksaJ'a yazdığı bir mektuptan anlaşıl-
dığına göre Kenan Evren, tam ununu eleyip eleğini asmaya ça-
lıştığı bir sırada rastlantıların itisiyle, merdivenin basamaklannı
tırmanıp önce Genelkurmay Başkanlığı'na ulaşmış. sonra da 12
Eylül'ün önderi olmuş bir kişi.
Kenan Evren 12 Eylül'ün simgesidir artık; tarih de onu öyle
anacak.
Kimi zaman köşesıne çekilmeye hazırlanan adamların başı-
na konuyor devlet kuşu. Tarih onlara güçlerini, yeteneklerini
aşan misyonlar yüklüyor ve onlar da rastlantıların dalgaları ara-
sında çalkalanıp duruyorlar. Taa her şey durulup olaylar geri-
de kalıp, çok önceden köşesine çekilmesi gereken kişi, oraya
gidene kadar.
Kenan Paşa'nın konuşmalan çıkıyor gazetelerde. Sorulara ver-
diği ve de vermediğı yanıtlara bakın. İşte o zaman anlarsınız
Kenan Evren'in 12 Eylül'ün simgesi olma durumuna nasıl rast-
lantıların dürtüsüyle geldiğini.
Bir zamanlar Kenan Evren'i neredeyse kahraman yapmışlardı
Silahlar ortaya çıkınca boy gösteren toplumsal histeri durulup
olaylar normal seyrine dönünce ve kişiliği ile hiç de oraya aday
olacak yapıda olmadığı halde sandalyeye oturmuş olan dikta-
törün yaldızlan dökülünce, gerçekler daha sogukkanlı irdelen-
meye koyuldu.
Böylece, bir zamanlar onu Pinochet'ye benzetenler bile; ağ-
zında bakla ıslanmayan, fısıltı gazetesini televizyonlardan yine-
leyen, her halka seslenişinde bir dedikoduya yer veren, bir ara
kılık kıyafetiyle Atatürk'e benzemeye çalışan, eline onunki gibi
bir baston alıp başına onunki gibi bir kasket geçiren (oysa önemli
olan kafanın üstûndeki kasket değil, içindeki beynin kapasite-
sidır) Kenan Evren e haksızlık ettiklerıni anladılar.
Gerçi Kenan Evren'di, televizyonlardan "Asmayalım da bes-
leyelim mi" dıyerek karizmasını değilse bile kerizmasını ortaya
koyarak mahalle kahvesindeki kerizlerin söylediklerini kürsüden
yineleyen, gerçi Kenan Evren'di ona buna televizyondan
"Kansızlar" diye bağırıp yeryüzünde anemi tanısı koyan ilk or-
general ve genelkurmay başkanı sıfatını kazanan. Ama bütün
bunlaryine de onun Pinochet'ye benzetilmesini haklı kılmıyor-
du.
Kenan Evren Pinochet kadar kan içiçi değifdi. O, kendi ha-
linde bir adamın başına konan devlet kuşunun şaşkınlığı içinde
ne yapacağını şaşırmış, dışı güçlü görüntü veren biriydi sade-
ce.
Bu gözlemler, bize 12 Eylül'ün, Türkiye Cumhuriyeti tarihi-
nin en karanlık dönemı olduğu gerçeğini unutturamaz kuşku-
suz. Cumhuriyet Devrimi'nin bütün büyük kazanımlarının Ke-
nan Evren yönetimi tarafından baltalandığını, bugün hâlâ için-
de bulunduğumuz çıkmazların sorumlusunun Kenan Evren ol-
duğu gerçeğini de yadsıyamayız. Yine yadsıyamayız ki, Kenan
Paşa'nın laikliğe indırdiği darbeleri, şeriatçılara sağladığı avan-
tajları, ondan pnceki dönemde Erbakan değil gerçekleştirrnekK
düşleyemezdî bile. '
Belki de bu yüzdendir ki bugün İzmir'de 12 Eylül'ün 10.,ynX
dolayısıyla bir panel düzenleyen Konak Belediyesi, Kenan Ev-
ren e de bir mektup gönderip "gel de neden yaptığını anlat"
demeyi düşünmüştü.
Kendilerine, böyle bir mektubun yanlış adrese gönderilmiş ola-
cağını söyledim.
Gerçekten de Kenan Evren 12 Eylül'ün simgesi, diktatörüdür.
Ama adamın hakkını yemeyelim, 12 Eylül büyük bir planın
ürünüydü. 12 Eyiül'ün Türkiye'de gerçekleştirdikleri, Kenan Ev-
ren'in yapısını, kafa çapını, hatta düş gücünü bile aşardı.
Kenan Paşa 12 Eylül'ün hem simgesi hem diktatörüydü, hem
de gerçek planlayıcılarının bir aracı Nitekim işi bitince köşesi-
ne gönderiliverdi.
Şili diktatörünün kanlıltğı ile hiçbir zaman kıyaslayamayaca-
ğımız Kenan Evren'in belki de Pinochet ile tek benzeştıği nok-
ta her ikisinin de, bu büyük kanlı ve kırli filmin başoyuncuları
olmalarına karşın, düzenleyicileri ve sahneye koyucuları olma-
malarıydı.
12 Eylül'ün 10. yılında Marmaris'teki yemekli toplantıda Ke-
nan Evren bu gerçeği kavramış mıdır dersiniz?
Hiç sanmam. Eğer bu gerçeği böylesine kavrayacak çapta
olsaydı Kenan Paşa, hiç oyunda böylesine bilinçsizce oynar mıy-
dı?
'2+4' sonuç belgesi imzalanıyor
Alman birliğinde
son donemeç
Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyet-
ler Birliği ve Polonya'ya verilmiş
olan eski Alman topraklan üze-
rinde hak talep etmeyeceğini ta-
ahhüt etmiş oldu. Fakat Polon-
ya sınınmn bir anlaşmayla res-
men tanınması, Alman birliğin-
den sonra kurulacak birleşik par-
lamentoya havale edildi.
— Askeri itüf ak sorunu: Bir-
leştiği 3 ekimde kayıtsu şartsız
egemenliğine kavuşacak olan Al-
manya, hangi ittifaka gireceğine
kendisi karar verecek. Yani
SSCB, Almanya'nın NATO üye-
liğini kabul etti. Fakat Demokra-
tik Almanya'daki 380 bin Sovyet
askeri, birleşmeden sonra hemen
değil, 3-4 yıl zarfında geri çeki-
lecek. Bu süre içinde NATO bir-
likleri ve silahlan bu topraklar-
da üstlenmeyecek, tatbikat yap-
mayacak. Batı BeTlin'deki 12 bin
askerlik Amerikan, lngiliz ve
Fransız işgal kuvvetleri, Sovyet
askerleri Doğu Almanya'dan çe-
kilene değin Batı Berlin'de kala-
cak. Birleşik Alman ordusu 370
bin kişiye indiriliyor. Almanya,
"ABC silahlan" olarak tanımla-
nan nükleer, biyolojik ve kimya-
sal silahlan üretmeyecek, bulun-
dunnayacak ve kullanmayacak.
— Birfc*menİD maliyeti: Mos-
kova'nın Demokratik Almanya-
yı, yani tkinci Dünya Savaşı'ndan
kendi payına düsen topraklan
Batı'ya 'hediye ettiğini' düşün-
mek yanlış olur.
DtLEk ZAPTÇIOCLU
BERÜN — Bugün, Alman-
ya'mn birleşmesi sürecinde 'tari-
hi önem' taştyan günlerden biri.
tkinci Dünya Savaşı'nın galibi
dört müttefikin dışişleri bakan-
lan bugün Moskova'da Alman
birliğim perçinliyor. ABD, Sov-
yetler Birliği, Ingiltere ve Fransa
1
nın Moskova'da bugün imzalaya-
caklan sonuç belgesi ile '2 artı 4'
görüşmeleri sona eriyor.
"2 artı 4"ün, yani iki Alman
devletiyle dört müttefikin imza-
layacağı belge, Federal-Alman
Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich
Geascber tarafından 1-2 ekimde
New York'ta toplanacak olan
'Avrupa Güvenlik ve lşbiıiigi
Konferansı'nda (AGtK) okuna-
cak. 35 ülkenin, bu arada Türki-
ye'nin de yer aldığı AGİK, son
merci olarak '2 artı 4'ün önerisi-
ni oylayarak kabul edecek. Ve
bundan bir gün sonra, 3 Ekim
1990'da Almanya tekrar bir-
leşecek.
Alman birliğinin dış koşullan,
hatuianacağı gibi '2 artı 4'ün ana
konusunu oluşturuyordu. Bugün
Moskova'da imzalanacak olan
belgeye yine de '2 artı 4'ün başa-
nsından ziyade, Federal Alman
Başbakanı Helmnt Kohl'ün,
SSCB Başkanı Mihail Gorba-
çov'la 16 haziranda Moskova bu-
luşmasında vardığı uzlaşmarun
sonucu olarak bakmak daha
doğru.
Sovyetler Birliği, bırleşmeye
karşıhk olarak, Almanya'dan so-
mut vaatler aldı. Bunlar kısaca
şöyle özetlenebilir:
— Polonya sının: İki Alman
parlamentosu, 21 haziranda Oder
ve Niesse nehirlerinı değişmez
Polonya sının olarak kabul etti-
ler. Böylece Almanya, lkinci
Asker çekme 7.6 mflyar
Bu arada Federal Almanya
Maliye Bakanı Theo VVaigel dün
bir açıklama yaparak ülkesinin
SSCB'ye Demokratik Almanya'-
daki 370 bin askerini geri çekme-
si için 7.6 milyar dolar tutann-
da yardım yapacağını dogruladı.