Katalog

12 EYLÜL 1990 Bütçe sonuçları • ANKARA (AA) — Yılın 8 ayında 32.1 trilyon lira bütçe geliri sağlanırken 38.5 trilyon lira bütçe gideri gerçekleşti. Bütçe açığı ise 6.3 trilyon lira oldu. Geçen yılın aynı döneminde 18.5 trilyon lira olan bütçe gelirleri yüzde 73.6 oramnda artarak 32 trilyon 144 milyar liraya yükseldi. Bütçe giderleri ise geçen ytlın aynı döneminde 21 trilyon lira iken bu yıl yüzde 83.1 oranında artarak 38 trilyon 505 milyar lira oldu. Verileregöre 1989 yıh ağustos ayında 2 trilyon 511 milyar lira olan 8 aylık bütçe açığı, bu yılın ağustos ayı sonunda yüzde 153.3 oranında artarak 6 trilyon 361 milyar liradüzeyine yükseldi. Galvanizli saca zaııı • tSTANBUL (AA) — lstanbul'da inşaat malzeraeleri ile temel sanayi ürünlerinin işlem gördüğü Salıpazarı ile Perşembepazan'nda galvanizli sacın satış fıyatına yüzde 6.2 ile yüzde 7.3 arasında zam yapıldı. Salı ve Perşembepazan'nda dün oluşan fiyatlarla zamdan önceki fiyatlar karşılaştırmalı olarak şöyle: AHı F«H fivlıYVnl fl«tı Galvaniz sac -0.35 mm 2.400 -0.40 mm 2.350 -0.45 mıfı 2.250 -0.55 mm 2.200 -0.65 mm 2.150 -0.75 mm 2.100 -0.85 mm 2.050 -0.90 mm 2.050 EKONOMİ CUMHURİYET/13 -2.00 mm 2.050 2.550 2.500 2.400 2.350 2.300 2.250 2.200 2.200 2.200 Alüminyuma zam • SEYDtŞEHtR (Cumhuriyet) — Etibank Genel Müdürlüğü'nce Londra metal borsasında alüminyum fiyatlannm yükselmesi üzerine Seydisehir Alüminyum'un ürettiği alüminyum ve yan ürünlerine yüzde 9 ile 12 arasında zam yapıldı. Dün başlanan zamlı ürün satışlarında külçe alüminyum (AL) tonu 5 milyon 350 bin liradan 7 milyon 70 bin liraya, profil 7 milyon 660 bin liradan 8 milyon 200 bin lira olarak açıklandı. Akbulut'a takipsizlik • ANKARA (UBA) — Çitosan'a bağlı çimento fabrikalannın yabancılara blok satışına ilişkin (YPK) işlemini iptal eden Idare Mahkemesi karannı uygulamadıkları gerekçesiyle Başbakan Yıldırım Akbulut Kamu Ortaklığı tdaresi Başkanı Ökkeş Özuygur ile satısı yapılan çimento fabrikalannın bulunduğu il valileri hakkındaki suç duyunısu karara bağlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Akbulut, Özuygur ve valiler hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan takipsizlik karan verdi. Zifttefon indirinıi • ANKARA (ANKA) — Zift ve petrol yağlan ithalatından alınan fon yüzde 20'ye indirildi. Bakanlar Kurulu'nun Destekleme ve Fiyat tstikrar Fonu hakkındaki kararda değişiklik yapılmasına ilişkin karan Resmi Gazete'de yayunlandı. Buna göre cevherden külçe alüminyum imalatı için kullanılan zift ile petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlann ithalatından daha önce alınan yüzde 25 oranındaki Destekleme ve Fiyat tstikrar Fonu primi yüzde 20 olarak yeniden belirlendi. Türkiye- SSCB • ANKARA (AA) — Türkiye ile Sovyetler Birligi arasında 13 haziranda Moskova'da imzalanan alüminyum sanayii alanında işbirliğine ilişkin protokol, Bakanlar Kurulu'nca onaylanarak dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Protokolegöreikiülke Seydişehir'deki alümina ve alüminyum tesislerinin modernizasyonu ve tevsii konusunda işbirliğine < gidecekler. Aynca Milas bölgesinde bir alüminyum tesisi ile daha sonra tespit edilecek bir yerde alüminyum eritme tesisi kurulması için çalısmalar yapılacak. İ7Â... K EİTİA Kimya Müh. Yük. Okulu'ndan aldığını çıkış belgemi kaybettim. Geçersizdir. SEVtLA Y A YLA İŞYAR Kıyı bankacılığı hazırlıklan sektörde heyecan yarattı Bankacılık cennetiAtilla Uras: Kıyı bankacılığı, Türkiye'ye doğrudan fon akışını sağlamasa da dış ilişkileri güçlendirir, kalifiye eleman yetişmesine ön ayak olur. Tayfun Bayazıt: Bizim kendi kendimize 'off-shore' olduk dememiz yetmez. Dış dünyanın bize nasıl baktığı önenili. Türkiye istikrara sahip olmalı. ABDURRAHMAN YILDIRIM Bankacılan öff-shore heyecanı sardı. Körfez krizi nedeniyle Bah- reyn'deki kıyı bankacılığının (off shore) önemini yitirmesi üzerine tstanbul'un yeni bir merkez ola- rak ortaya atılması ve bu konuda yapılan çalısmalar sektörde heye- can yarattı. tstanbul'da kunılacak kıyı bankacüığının fınans sekto- rü için bir dönüra noktası olması ve yeni bir fırsat yaratması bekle- Bankacılıkta serbest bölge ola- rak tammlanabilecek kıyı banka- cıhğının, siyasi ve ekonomik istik- rara, döviz sorununun bulunma- masına ve parasal işlcmlerin ser- besüeştirilmesine bağlı bulundu- ğuna dikkat çekildi. Bu koşulla- rm çoğunun Türkiye'de oluştuğu belirtilerek Körfez krizinin kıyı bankacüığını başlatmak için "bu- tanmaz bir fırsat yarattıgı" kay- dedildi. lstanbul'u bir fınans merkezi yaprnak üzere "Bankacılıkta ser- best bölge" kararnamesinin Dev- let Bakanı Gâneş Taner tarafın- dan hazırlanması sırasında banka- lardan da göruş alındığı öğrenil- di. Manufacturers; Hanover ve Ci- tibank gibi yabancı bankalardan alınan görüşlerden sonra hazırla- nan kararnamenin önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu'na su- nulması bekleniyor. Kıyı bankacılığı görüşlerini al- dığınıız bankacüar bugünlerde NE NEDİR KIYI BANKACttJĞI Serbest bolgeterin bir türü olan kıyı bankacılığı, (off-shore bankacılığı) bir ülkede bankacı- iık sektörü için düzenlenmiş ya- sa ve yönetmeliklerin kapsaraı dışmda kalan serbest bankacılık olarak tanımianjyor. Bu tur bankacüığın ozdliği, gelirlerin vergüendirilmemesi ve döviz he-' saplan fizerinde herhangi bir sı- nıriama bulunmaması. Bahama, Channel Adaları, Bermuda, Hong Kong, Lichıenstein, Lu- xemburg, lsviçre ve Bahreyn kı- yı bankacüığının ön plana çık- tığs ülkeler olarak dikkat ceki- yor. Körfez krizi ile birlikte Bahreyn'in kıyı bankacılığında- ki yeri sarsılmaya başladı. sektörde konuşulan tek konunun bu olduğunu, hemen hemen her- kesin bu işi nasıl kotaracağını dü- şündügünü aktardılar. Bankacüar harekete geçmek için yasal altya- pının oluşturulmasını bekledikle- rini de kaydettiler. Kıyı bankaalığı çalışmalanna katüan Manufacturers Hanover Trust Genel Müdürü Atilla Uras, ciddi çalışmalann yapıldığıru be- lirtü ve bu tür bankacıhğın ilgi gö- receğini söyledi. Serbest bölgeye gelecek bankaların lisansa bağla- nacağını, bu sayede ülkenin önemli bir gelire kavuşacağını be- lirten Uras, kıyı bankacüığının ka- lifiye eleman yetiştireceğini ve yeni iş gücü yaratacağını söyledi. Uras, "Bnrada off-sbore olan bir ban- ka Türkiye'ye direkl olarak fon getirmese de ilişkilerini geliştirir" dedi. Uras, kıyı bankacüığının sı- nırları belirlenmiş bir serbest alan- da yapüabüeceği gibi ilgili banka- lara bazı işlemlerde serbestlik ve- rilrnesi yoluyla da olabileceğini kaydetti. Uras sadece yabancı bankaların değil, yerli bankaların da off-shore bankacılığı yapabile- ceğini sözlerine ekledi. Yapı Kredi Bankası Genel Mu- dür Yardımcısı Tayfun Bayazıt da Beynıt'un devreden çıkmasından sonra Ortadoğu'da böyle bir olu- şuma ihtiyaç bulunduğunu, Bah- reyn'in bunu bir ölçude doldurdu- ğunu ve simdi Körfez krizi ile Türkiye için yeni bir fırsatın or- taya çıktığım bildirdi. tstanbul'da bir bankacüık serbest bölgesi ku- rulmasını "gayet manlıklı ve za- ffianlamag dognı' bir gırişim ola- rak değerlendiren Bayazıt, off- shore bankacüığın yabancı serma- yeyi çekme iş gücü yaratma, dö- viz girdisi ve fonlama açısından olumJu sonuçlar doğuracağnu be- lirtti. Tayfun Bayazıt şunlan söy- ledi: "Bu bölgedeki böyle bir boşlu- gu doldurraak için yurtdışı finans dünyasının Türkiye'ye uzun vade- de olumln bakması lazıııı. Biz kendi kendimize off-sbore olduk demekle yüriimez. Dış dünyanın nasıl baktıgı önemli. Türkiye'nin politik ve ekonomik istikrara sa- hip bir iilke olarak göralnesi la- zım." Bankacılık uzmanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, Türkiye'nin kıyı bankacüığında başarüı olması için pek çok şartlann oluştuğunu sa- vundu. Bu şartlan ekonominin içinde bulunduğu durum, döviz rezervleri, para transferinin rahat- lıkla yapılabilraesi olarak sırala- yan Selçuk Abaç, "Bnnlar yerine getirilniş durumda. Türkiye bo- gıin para vannlan, kolayhkla pa- ra transfer edüebilir, döviz sıkın- hsı olmayan bir iilke. İstanbnl da Bahreyn'e göre daha avaatajlı dn- rumda. Ulaşımı çok daha uygun. Tnrkiyenin Sovyetler Birligi ile ilişkileri son derece hızla gelisecek. Ortak bir banka kurma projesi var. Bankalar için Türkiye'de bu- lunmak demek Sovyeüer Biriigi'n- de bulunmak demektir." Kıyı bankacılığının bankacüık sektörüne birtakım önemli sonuç- ları olacağını kaydeden Selçuk Abaç, rekabetin artacağını, sektö- rün iş hacminin büyüyeceğini be- lirtti. Bunun Türk bankaları için bir dönüm noktası olacağını vur- gulayan Abaç, "Türk bankalan için yeni bir fırsat yaratacak. Bii- yük bankalar da buna seyirci ka- lamayacak ve bu bankacılığa gi- receklerdir. Bunun yollarını mut- laka bolacaklardır" dedi. Benzine 1 ayda % 63 zam Krizden bu yana yapılan üçüncü akaryakıt zammı, 29 dolarhk hampetrol fiyatı temel alınarak hesaplandı. Keçeciler, "Dünyada petrol fiyatı düşerse, biz de fiyat indiririz" dedi. ANKARA (Cumburiyet Büro- su) — Körfezdeki kriz ve gergin bekleyiş vatandaşın cebini yakma- ya devam ediyor. Üst üste yapılan akaryakjt zamlan vatandaşın ce- binden günde ortalama 21.5 mil- yar lira çekiyor. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler ise "petrolde kriz fıyatı duşerse, Türkiye'de de fîyaü düşnrüriiz" dedi. Körfez krizinin ardından ulus- lararası piyasalarda ham petrol fi- yatlannuı artması sonucu iç piya- sada petrol ürünlerine üçüncü zam dün yapıldı. Fiyatlar 6 ağus- tos gününe göre benzinde yüzde 63.37 oranında arttırüdı. Yapılan zamlar 6 ağustos-11 eylül tarihle- ri arasında yaklaşık 360-370 mil- yar lira civarında yük getirdi. DPT'nin petrol ürünlerine iliş- kin tüketim projeksiyonlan dikka- te alınarak yapılan hesaplamala- ra göre akaryakıt zamlaruun tü- keticiye günlük faturası dünden itibaren 21.5 milyar liraya yüksel- di. Bu durumda zamların bu yü içindeki toplam yükü 2 trilyon 750 milyar liraya ulasacak. Zamlarla gelen yüık fatura ise 7,8 trilyon li- rayı buluyor. Bu arada, petrol ürünleri he- men hemen tüm sektörlerde temel girdi niteliğinde olduğu için bu zamlar başta ulaşım olmak üzere dalga dalga türn sektörlerde yük- sek oranlı fiyat artışları doğuru- yor. Bugüne kadar petrol zamla- nna bağlı otarak THY, demiryol- ları, şehirlerarası otobus ücretleri ve şehir içi yolcu tasıma ücretleri yüzde 100'e varan oranlarda arttı. Zamlann bu aydarı itibaren enf- lasyona da ivme kazanduması bekleniyor. Ağustos ayı endeksle- rine sadece yüzde 10-15 oranlann- daki birinci zam yansımış, 25 ağustosta yapılan ikinci zam he- saplamalara girmemişti. Bu ay ise hem 25 ağustos zammı hem de dün yapılan zam endekslere yan- sıyacak. Devlet tstatistik Enstitü- sü'nün hesaplamalanna göre pet- rol ürünlerine yapılan yüzde 10'luk zam enflasyonu 1,5 puan arttınyor. Bu durumda son iki zamnun fiyat endekslerini 4-6 pu- an arttırması gerekiyor. Petrol ürünlerine dün yapılan zamnun da bugünkü döviz kurla- rıyla varil fiyatı en fazla 29 dolar- hk ham petrol ithalatının maliye- tini karşılayabildiği belirtildi. Dö- viz kurlarında artış olması ya da petrolün uzun süre 30 dolann üs- tünde seyretmesi halinde yeni zam kaçınılmaz olacak. Devlet Bakanı Mehmet Keçeci- ler, akaryakıt fiyatlanna yapılan zammı savunurken "Kriz fiyatı duşerse biz de içerde akaryakıt fî- yaüarııu diişüriiruz" dedi. Petrol fıyatlarında istikrar ol- madığını, spot piyasalarda sürekli dalgalanmalar olduğunu belirten Keçeciler şöyle konuştu: "Dünya artık petrol alım anlaş- malan belli fiyat üzerinden yapü- mıyor. Petrolun testim alındığı gii- nün bir hafta oncesi Ue sonrası- nın ortalaması y-a da bir ay önce- ki ortalama da alım fiyatını belir- liyor. Bizim de bu fiyatı yansıtma- mızdan başka çaremiz yok. Ama bu bir kriz fiyatıdır. Kriz bitince fiyat da düşer. Belli bir fiyaün al- tına düşerse o zaman Törkiye'de- ki akaryakıt fiyatlannı da indiri- riz." Türkiye'nin uç aylık petrol stoku bulunduğunu kaydeden Ke- çeciler, Batman'da yeni petrol "atakları bulunduğunu, gereksini- min bir bölümünün buradan kar- şılanacağını söyledi. Keçeciler, "Yumurtalık petrol born hattın- dan birinde bir miktar petrol kal- dı. Bu petrol bizim. Ama boru hattuun tamamen boşalülması halinde petrol kadar pahalı olan başka bir sıvııun boruya doldurul- ması gerekiyor. " diye konuştu. öte yandan Bakanlar Kurulu akaryakıt ithalinden alınan yüzde 25 oranındaki fonu yüzde 20'ye indirdi. 1990-91 İNGİLİZCE EĞİTİM PROGRAMI Henley College» 1STANBUL * * • Eğilim Programlanna; M.E. Bakanlığı özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 3Eylül 1990 gün ve 23777 sayılı onayı ile öğretime başlama- iznirH alan kurumumuz 24.Eylül 1990 günü başlayacaktır. • Seviye beNrteme testleri hergün 22.Eylül.199O Cumartesi gününe kadar yapılmaktadır. • Istanbul dışından katılacaklara, kurumumuz kontrolünde kalacak yer temin edilecektir. • Fiyallara KDV ve bilgisayar diskeli dahildtr. • Genel ingilizce^urslan; Sabah : 10.00 -12.45 Öğleden sonra: 14.00 -16.45 ve Akşam: 18 30-21 15 saatieri arasındadır. 1. SEÇİM Ptesi/Çarş. -ÇarşTCuma P.tesi/Perş. - Salı/Perş. 2. SEÇİM P'.lesi - Çarş. - Cuma 3. SEÇİM P test-Salı-ÇarşrPerş. Cuma 4. SEÇİM C.tesı Pazar 5. SEÇİM P.tesı-Salı-Çarş-Perş. Cuma Haftada 2 Gün/3 saat 20 Hafta süre ile • Sabah • Öğleden sonra • Akşam Haftada 3 Gün/3 saat 13,5 Hafta süre ıle • Sabah • Öğleden sonra • Akşam Haftada 5 Gün/3 saat 8 Hafta süre ıle • Sabah • Akşam Haftasonu 2 Gün/3 saat 20 Hafta süre ıle • Sabah • Öfileden sonra Full lıme 5Gün/5saat(9.30-15.10) 36 Hafta sürs ıle (Basarıl: rnezuntara. dunyaca geçeflı INCİLTERE itn ÖûRENIM SERTİFIKASI «rtacktı 264 000-TL/ay (11.000.-TUsaat) 24 saat/ay 386.000- TLTay (11 000.- TL'saat) 36 saat/ay 660 000- TL/ay (11 000 - TUsaat) 60 saat/ay 264.000- TLvay (11.000- TL/saat) 24 saavay 9.900.000.- TL 900 saat •• Eve Danısmanhk Büyükdere Cad. Balçıktarlası Sok. No.l Kat 3Tanlı Han. 80220 Şişli-İSTANBUL OZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU LÜTFEN, bana uzak- pahalı demeyin. DERSANEMtZİ ve pistlerimizi görün. KARARINIZ1 ona göre verin. ÛsMMar: 343 67 82 Nnyataiı: 361 81 63 Tarafeya: 162 08 18 RIFAT DAĞDELEN 1955-12.8.1989 "Ölurse ten ölür canlar ölesi değil.!' UNUTMADIK AtLESİ J TEŞVIKIYE'DE ANA Caddede devren kiralık dükkân SAAT: 9.00-11.00 arası 161 93 30 DEVREN Acele kiralık bakkai dükkânı. Tel: 131 45 96 T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Taksitte faizin 'faizi'Bu hafta size taksitli satıslarla ilgili 2 uyanda bulunmak istiyoruz. Gerçi bugüne kadar tak- sitli satışlarda dikkat edilmesi gereken komı- lar hakkında çok yazdık çizdik. Biz yazmaktan usanmadık. Belki siz okumaktan usanmış olabilirsiniz, ama sanınz aşağıdaki, gündeme geti- receğiraiz konulara hiç değinmedık. Biri Iskenderun'dan diğeri Tuzla'dan yazan 2 okurumuzun karşılaştı- gı olay belki bir gün si- zin de başınıza gelebilir. örneğin taksidinizi za- manında odediğiniz halde icra yoluyla ve 3-4 kat cezalı olarak yeniden ödemek zorunda kalabilir- siniz. Ya da sizden taksidin faizine ek olarak bir "faiz" daha alınabilir. Tuzla'dan yazan okuru- muz Nermin Çelik'ten alındığı gibi. Tuzla Lisesi'nde Ev Ekonomisi öğretmeni olan Nermin Çtlik, Pendik'teki MAJESTtK mağaza- sının taksitle alışveriş eden bir müşterisidir. Bi- ze asıl yazış nedeni ise defolu çıkan bir gömleği, aradan 3 ay gibi bir süre geçtiği için mağazanın değiştirmek istememesidir. Nermin Çelik, "Ben o mağazadan bugüne kadar birçok mal aldım. Ödemelerimi de hiç aksatmadım. Bana yapök- lan muamele çok onunımu lurdı" dedikten sonra "taksitte faizin faizi" diye özetleyebilecegimiz ek ödemeyi şöyle anlatmaktadır: "Majestik magazasında ber zaman taksitleri- mize aylık faizin dtşında işletme vergisi diye ay- lık bir para eklediler. 'Bu işletme vergisi de nesi' di>e sorduğumuzda, eger taksitleri ödemezsek bu paralann avukat, pul, mahkeme masrafı olaca- ğını söylediler. 'Bunu taksitlerimizi odemediği- miz zaman yapmanız gerekmez mi' diye sordu- ğumuzda, 'prensibimiz bu' diyerek kestirip attı- lar. Kaidı ki taksitle alışveriş yapan birçok insan gibi ben de maaşımı aldığım gün borcumu gön- deririm. Onlar koskoca bir finna olarak taksit- lerimi ödememe ihtimaline karşı önlem alırken, ben aldıgım ve parasını ödediğim malı neden bir- kaç yıl kullanmayayım?" Majestik Mağazası Müdürü Mehmet Şener'le görüserek okurumuzun defolu gömleğinin değiş- tirilmesini sağladık. Bu arada "işletme vergisi" meselesini sorduğumuzda şu yanıtı aldık: "Tak- sitli alışverişlerde normal peşin fiyatına ekledi- ğimiz faize ek olaraf- bir de yözde 10 talannda hizmet farkı alıyoruz. Müşterinin taksitlerini öde- memesi halinde bu parayı avukat mahkeme mas- rafı olarak kullanıyonız." Konuyu bir avukata danıştık. Şayet satış söz- leşmesinin altında böyle bir ibare varsa ve tüke- tici de bu sözleşmenin altına imzasını atmışsa ödemeyi yapmak zorun- daymış. Taksitle giysi ih- tiyaçlarını karşılayan kitlenin zaten ayın sonu- nu zor getiren orta hal- li, dar geürli kesim oldu- ğunu düşünürsek, bir de şirketin parasını kaptır- dığı kötü niyetli müşte- rilerin avukat masrafla- nnı ödemek zorunda bı- rakılmalan, sanınz çok ağır bir yük. Bu durum- da taksitle alışveriş ya- panların bu "hizmet farkı" gibi ekstra bir fa- iz ödeyip ödemedikleri- ne bakmalannda yarar var. tskenderun'dan yazan avukat okurumuz Ab- dnllah Özrürk ise müvekkili Emel AUı'nın ba- şından geçen tatsız bir olayı anlatıyor. Taksitle ansiklopedi, kitap, dergi almak isteyen ve bu ne- denlerle çeşitli sorunlarla karşüaşılan çok sayı- da tüketiciden mektup aldığımız için "sizİB de başımza gelebilir" diyerek sözü Abdullah öı- türk'e bırakıyoruz: "Müvekkilem Emel Ath, kardeşi HalU Gök- ban Atlı'mn 6 bin lira peşin, toplam 34 bin lira- ya saün aldığı Bilge Çocuk Dizisi adındaki kül- tür seti alışverişinde 28 bin liraya kefil olur. Kar- deşi ödemejince borcu 25 bin ve 3 bin TL'yi PTT çekleriyle göndererek öder. Aocak bu dergilerin vayıncısı Özkaynak fir- ması borç hiç ödenraemişçesine arukatı araah- gıyla ilamsız icra takibi yoluna basvurur. Mü- vekkilem, borcu ödediği için icradan gelen öde- me emrini ciddiye almaz. Borcu ödedim, bunda bir yanhslık var diye düşunür ve gerekii yasal iti- razı yaprnaz. Yapmayınca da takip kesinleşir ve SODUÇ olarak 26 bin lirayı 3 kat fazlasıyla yeni- den ödemek zorunda kalır. Sonuç olarak taksitli satışlarda olası tttketki ihmallerini firmalar çok kötü bir fırsat otarak de- geriendirip satnklan maldan 3-4 kat fazla kazanç saglayabilmektedirier. Bu nedenle bu tür alışve- riş yapmış olup da borcunu ödememiş tüketki- lerin kendilerine icra madüıiüklerinden herhan- gi bir ödeme emri geldiginde lütfen işi ciddiye al- malannı, ödemeye ilişkin belgelerini ekleyerek derhal bir itiraz dilekçesiyle icra mndüriüğüiK başvurmalaruu, aksi halde hak etmedilderi zm- rarlara uğrayacakJannı bildirme isterim." özkaynak Yaymlan'nın genel müdürü Borhaa Biber'e olayı aktardığımızda "Bu müşterimize karşı korkunç kusuriuyuz. O dönemde aTnkat- lık buromozda kanşıklık olmuştu. Emel ArJı da hışmımıza uğramış" dedi ve fazla ödemenin bir özur mektubuyla birlikte tüketiciye gönderilme- sini sagladı. Ama siz yine de avukat okurumuz Abdullah öztürk'ün uyarılarına kulak verin ve icra müdürlüklerinden gelen ödeme emirlerini "ciddiye" alın. T U K E T I C I N I N S E S I ISoğuğu geçiren çerjeveler 1989 haziranında 2 yatak oda- sıyla mutfağımızın kapı ve pen- cerelerini değiştirdik. Ege-Pen firmasının ürettiği sert plastik çerçeveler ve çift cam oldu. 3 mil- yon lira ödedik. İş bitti. Artık odalanmıza ne is ve kurum ne de soğuk girecekti. Ama yanılmısız. 2 kapırun altından su ve soğuk girdiğini fark etmek pek uzun za- manımızı almadı. Ege-Pen'in Ankara'daki bayisi Ege Yıldız'a defalarca telefon ettikten sonra eve gönderdikleri bir mimar ha- nım, contalarm ince olduğunu gözlemledi. Fakat sonra ses se- da çıkmadı. Sonraki arayışlarım- da bana bizden ölçü alıp bu sis- temi uygulayan MU-KA adlı iş- yerinden Muhip Kantarcı'yı bul- mam, hatayı onun düzeltmesinın gerektiği söylendi. Ayiarca Kan- tarcı'yı aradık, ama bulamadık. Ne garip ki birlikte iş yaptıklan Ege Yıldız da kendisini bulama- dıklarını öne sürüyordu. Tabii 3 milyon lira ödenmiş, iş bıtmişti. Şimdi kış gelip de odalara yine soğuk ve su dolacak diye şimdi- den tasalanıyorum. Keşke yan yanya ucuz olan ahşap doğrama- dan vazgeçmeseydik diye de piş- manlık duyuyorum. (AYŞEGÜL GÜRZLMAR-ANKARA) CjGE-PEN'in fabrika imalat müdürü Erkan Örs'le görüştük. "Biz tüketiciyi bayiyle karşılaştırıp gerisine karışmayız. Ancak bir problem çıkarsa bayiyi uyarınz, tekrarlandığmda cezalândırtrız. Ama tüketiciyi mağdur etmek istemeyiz" dedi. Erkan örs, aynı hafta içinde bir ustayla birlikte Ayşegül Gürzuman 'ın evine gitti ve contatan değiştirip kanatların dengede durması sağlandı. Erkan örs, gecikmenin nedenini bayinin uzun süre Van 'da kalmast, dönüşte trafik kazası geçirmesi, ardından da mahcubiyetinden tüketiciyi aramaması olarak itah etti. Ayşegül Gürzuman da gerekii tamiratın yapıldığını teyit etti. USAŞ, SAS oldu, ama... TH Y uçaklarına hizmet veren USAŞ sirketi, lskandinav Hava- yolları SAS'a satıldı. Satıştaki gerekçe, tüketiciye daha fazla hizmet verilmesiydi. Ama 2 ey- lül gecesi Dalaman'dan lstan- bul'a gelirken uçakta kahveyle birlikte son kullanma tarihi geç- miş süttozu dağıttılar. Süttozu- nun ambalajı USAŞ, üretim ta- rihi nisan 1990'dı. Sandviçle bir- likte verilen karabiber paketinin içi ise bomboştu. Ambalaj tama- men kapalıydı. Ama içine tek bir zerre karabiber konulmamıştı. THY üst yönetiminin ve THY ile seyahat edecek tüketicilerin dik- katine... (MEHMET AYHAN AKMAN-İSTANBUL) Ü R E T İ C İ Y E T E Ş E K K U R • Babaeski'deki ayakkabıcıya teşekkür 20 haziran günü akraba ziya- reti için gittiğimiz Babaeski'de 9 Kasun Pasajf ndaki Eylül Kun- dura mağazasından kız kardeşim için bir çift ayakkabı aldık. Fa- kat 67 bin lira ödediğimiz bu ayakkabı, 1.5 ay içinde yan ta- raflarından açıldı. 5 ağustos gü- nü ayakkabıyı mağazaya götür- düm. Mağazanın sahibi Ahmet Dilber ayakkabıyı hemen değiş- tirebileceklerini, hatta istersek paramızı iade edebileceklerini söyleyerek özür diledi. Getirdik- lerimin yerine bana 75 bin lira- lık 44 numara bir ayakkabı ver- di. Aradaki 8 bin liralık farkı da almadı. Bu güzel davranış için Ahmet Diiber'e teşekkür ederim. (NtHAT BÜYÜKUNCU - tS- TANBUL) I DASA'nm sıcak ilgisi 4 yıl once DASA marka "aç kapa" musluklanndan almıştım. Geçenlerde rausluk bozuldu, an- cak özel bir yapıya sahip olduğu için her tamirci tarafından tamir edilemiyordu. Bunun üzerine Bursa'da DASA Dagıüm'a bas- vurdum. Oradaki satış temsilci- leri Orhan Yıldınm ve Ferhan Giiler'in bana gösterdikleri ilgi, nezaket ve yakınlık o kadar çok- tu ki nasıl şaşırdığımı anlata- mam. tşırai zamanından önce ve güleryüzlülukle bitirdiler. (PROF. DR. SÜHA ÖZAŞKIN- LI - ULLDAĞ ÜNİVER- SİTESt) BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ Ordu PazarCnda değişen zihniyet tzmir Ordu Pazarı'ndan 1989 kasımında Letoon marka bir spor ayakkabı aldım. Da- ha 2 ay olmuştu ki ayakkabı- nın üst uçlarından çorap gibi delindiğini gördüm. Geri gö- türdum. Geri götürmeden ön- ce biraz tereddüt geçirdim. Çunkü teyzem bir yıl önce ay- nı mağazadan bir çift çizme al- mış, giydiğinin ilk günü yağ- murda içine su çeken çizmeyi geri götürdüğunde ise "Ha- oım, aynı çizmeyi kızım da al- dı. Onunki de su çekiyor. Ya- pacak bir şey yok" yanıtını al- tnıstı. Aradan bir yıl geçmiş- (i. Yazılarınızdan da cesaret alarak Ordu Pazan'ndaki ay- nı yetkili kişiye giderek duru- mu anlattım. Hiç beklemedi- ğirn bir şekilde, "Ayakkabıyı üretici firmaya göndereUm. Hata onlardaysa size yeni bir Letoon veririz" dedi. Gerçek- ten de 15 gün sonra beni ara- dılar ve yeni bir ayakkabımn gönderildiğini bildirdiler. Ayakkabıyı almaya gittiğimde aynı marka ve modelin bir baş- ka renginin gönderildiğini gör- düm. Ancak ben kıyafetlerime göre ihtiyacım olan renkte ayakkabı almıştım. Bana gön- derilen rengi ise hiçbir kıyafe- timle kullanamayacaktım. Bunun üzerine beni reyona gönderdiler. Orada da istedi- ğim rengi bulamadım. Bayan elemanlar, "Sizin istediginiz renk birkaç baftaya kadar ge- hV dediler. Ancak her uğradı- ğımda istediğimi bulamadım. Böylece mart sonuna kadar geldik. Ayakkabımn gelmeye- ceğini anlayınca ilk görilştü- ğüm yetkiliye gittim, benimle ilgilenip ilk aldığım rengi yeni- den sipariş etti. 2 ay daha bek- lememe rağmen ayakkabı yine gelmedi.Bunun üzerineyeterin- ce beklediğimi, ayakkabımn bugünkü fıyatıyla paramın ia- de edilmesini istedim. Mağaza- da başka Letoonlar bulunma- sına rağmen ayakkabımn bu- günkü fiyatını bilemediklerini, bu yüzden paranıı iade edeme- yeceklerini söylediler. Ama be- nim ısranmdan vazgeçmeyece- ğimi anlayınca bana mağaza- da beğendiğim bir başka ayak- kabıyı verdiler. Böylece 2 sezon suren çabam sonucu ayakkabı- yı değiştirebildim. Tüketiciye bakış açısıru 1 yıl içinde değiş- tirdiği için Ordu Pazarı'na yi- ne de teşekkürler. (SERDA AKGÜN - IZMtR)