26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EYLÜL 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 Tuzla operasyonu davası • tSTANBUL (AA) — Tuzla'da, ekim 1988'de 4 kişinin ölümüyle sonuclanan operasyonda, "kasten adam öldürmek" ile suçlanan 16 polisin yargılanmasına devam edildi. Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında, ölenlerin avukatlan, Tuzla operasyonunda ihbarcı olduğu ileri sürülen Engin Kaya ile ilgili ses ve video bant çözümlerinin, Istanbul DGM'den getirilerek incelenmesini istediler. Mahkeme heyeti, bu isteği dikkate alarak, Engin Kaya'nın ses ve video bantlan ile ilgili belgelerin istenmesini; Adli Fizik Ihtisas Dairesi'nden istenen olayda ölenlerin içinde bulundukları araçtaki mermi izleri, kan gruplan ve giysilerindeki raaddelerle ilgili bilgüerin beklenmesini kararlaştırdı. Dunışmaertelendi. Tıışalp ve Salmaıra dava • ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — Gazeteci-yazar Erbil Tuşalp için "milli duygulan zayıflatıcı propaganda yaptıgı, sinema sanatçısı llyas Salman için de "Türkiye'nin manevi şahsiyetine hakaret ettiği" gerekçeleriyle dava açıldı. Gaziantep Cumhuriyet Savcüığı, TUşalp hakkında, TCK'nın 142/3. maddesinden, 5-10 yıl hapis istemiyle açtığı davayı, aralık 1989'da İHD Gaziantep Şubesi'nce düzenlenen paneldeki, "Kürtlerin demokrasi mücadelesini saygıyla karşıüyorum" sözlerine dayandırdı. Tüşalp'in yargılanmasına Gaziantep Asliye Ceza Mahkemesi'nde 19 ekimde başlanacak. llyas Salman hakkında ise, Akhisar şenliğinde sunuculuk yaptıgı konserdeki sözlerinden ötüril dava açıldı. Salman için TCK'nın 159. maddesi uyannca 1-6 yıl hapis isteminde bulunuluyor. Â7&4 KISA • Kars Bağımsız Milletvekili Mahmut Ahnak bugün TBMM'de bix basın toplantısı düzenleyerek Halkın Emek Partia'ne katıldıgını açıklayacak. • Demoknu Merkez Partı kurucular kurulu ve MKYK bugünkü toplantısında 1. genel kurulun tarihini bdirleyecek. • Ankara'nın hava kirliligi ve çözüm yoUannı arastırmak üzere TBMM'de komisyon oluştunüması yolundaki Medis araştuma önergesi kabul edildi. • Danıştay Başsavcüığı'na yeniden l\ırgut Akmirza, Ankaıa DOM Başkaniığı'na da Muhittin Mıhçak atandı. • Horzum olayıyla Emlak Bankası eskı Genel Müdürü BOlent Şenıiler hakkındaki ıddiaian araşurmak uzere kurulan TBMM Araştınna Komisyonu, Kemal Horzum'u dinletneyi kararla$tırdı. • Anayasa Mahkemesı, Siyası Partiler Kanunu'nun, partilere ttye yazınuna ilişkin 11. maddesini ihlal ettiği gerekeesiyte MÇPye ihtar verilmesini kararlaştırdı. AÇEKLAMA • 7 Eylül 1990 Cuma gunkü Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan "Emekli başkomiser öldurüldü" başuklı haberde, benim de adıra geçmektedir. Haberde, OldOrülen emekli Başkomiser tbrahim Çağlar'ın, "1987 yilında ünlü MİT raporunu yazdıklan savıyla Hiram Abbas ve Mehmet Eymür'le birlikte emekliye ayrılan Yarbay Korkut Eken'in müşavirlik bilrosunda calıştığı" yolunda bir ifade yer almıştır. 1987 yilında ünlü MlT raporuna dayah nedenler yüzünden, Sayın Abbas ve Sayın Eymür'le birlikte MlT'teki görevimden emekliye ayrıldığım doğrudur. Ancak, tbrahim Çağlar'ın müşavirlik büromda çalışuğı doğru değildir. Böyle bir bürom bulunmadığı gibi, emekli Başkomiser tbrahim Çağlar'la uzak yakın bir ilişkim olmamıştır ve kendisini de hiç tanımadım. Söz konusu haberle kamuoyuna sunulan yanlış bilginin düzeltilmesini rica eder, saygılar sunanm. KORKUT EKEN/£me*tf yarbay Milliyet gazetesine baskın yapan 10 kişiden 6'sı tutuklandı Drej Ali serbest bırakıldıtstanbal Hater Seryisi — Mil- liyet Gazetesi'ne saldıran 10 kişi- den 6'sı tutuklanırken, adamları- nı "azmettirdigi" ileri sürülen ve "Drej Ali" olarak taranan Ali Ya- sak'la kardeşi Mehmet Yasak ser- best bırakıldı. Polis yetküilerince tstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndan soruş- turmanın ayrıntıiı yapılabilmesi için ek sttre alınmasına karşın, Asayiş Şube Müdürlüğü, Milliyet Gazetesi'ne saldıran 10 kişi ile bunları azmettirdiği öne sürülen Ali Yasak, dün öğteden sonra ts- tanbul Adliyesi'ne gönderildı. Ali Yasak, kardeşi Mefamel Ya- sak, Ahmet Devec, Ömer Bulut, Muzaffer Dolaş, Fehmi Yedikar- dcş, Israet Beyaz, Kerbela Demir, Mnstafa Duran, Şükrii Pekcr ve Mehmet Adnan Kısmet'in ilk ifa- deleri Muracaat Savcısı HaiM Avu- ka tarafından ahndı. Savcı Avuka, Milliyet Gazetesi 1 ne saldıran 10 kişiyi "loplu izrar vc iş hürriyetini tatadil", Ali Ya- sak'ı ise "azmettinnek" suçundan 4. Sulh Ceza Mahkemesi'ne gön- derdi. Mahkeme kalemindeki kimlik kontrolü sonrasında yapılan du- ruşmada, hâkim Kemal Uçkan, saruklardan Ahmet Deveci, Omer Bulut, Muzaffer Dolaş ve Fehmi Yedikardeş'in tutuklanmasına ka- rar verdi. Bu arada, Mustafa Du- ran ile Şükrü Peker'in de tutuk- lanmasına karar verildiği, ancak yaşlarımn küçük olması nedeniy- le serbest bırakıldıkları ögrenildi. 4. Sulh Ceza Mahkemesi tara- fından aralannda Ali Yasak'ın da bulunduğu 11 kişiden 4'üne tutuk- lama vermesine Nöbetçi Savcı Mülazım Subaşı itiraz etti. Bunun üzerine serbest kalan samklar 6. Asliye Ceza Mahkemesi'ne çıka- rüdüar. Hâkim Yavu Abbasoğlu, serbest kalan sanıklardan tsmet Beyaz ile Kerbela Demir'i de tu- tukladı. Serbest kaldıktan sonra gazete- cilerle konuşan Ali Yasak, saldı- rıyı onaylamadığını belirterek, "Gazete çabşaalanndan birkaf bayan da zarar görmiiş. Bizzat gi- dip kendim bnlardan öziır dile- mek istiyornm" dedi. Mecliste tartışma Milliyet Gazetesi'ne yapılan sal- dın, TBMM Genel Kurulu'nda tartışıldı. Mecliste gündem dışı konuşan DYP Milletvekili İrfan Demiralp, tstanbul'un merkenn- de bir gazeteye güpe gündüz bas- kın yapılmasırun çok düşündürü- cü olduğunu belirterek, bunun Türkiye'de otorite boşluğunu gös- teren bir durum olduğunu söyle- di. Demiralp, tstanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı'mn ka- nunsuz iş ve eylem yapan merkez- lerle Uişkide olduğu iddialanna da dikkat çekti. lçişleri Bakanı Ab- dülkadir Aksu ise iddialar konu- sunda belge gösterilmesini istedi. Drej Ali olarak bilinen Ali Yasak'ın tstanbal Adüyesi'ne getirilme- si sırasında geniş güvenlik önleraleri alındı. Yasak'ıo yakınlan adliyede beklediler. (Fotoğraf: l'ğur Günyiiz) IZMlR'defl NIKMET MTIHMYA Hesaplaşmanın Boyutu İZMİR — SHP lideri inönü, parti tabanına neleri anlatmaya çalışıyor? önce şunu: —Siyasal partilerde bir tek ge- nel baskan olur. Eğer genel sek- reter genel başkanlık görevini üstlenmeye kalkarsa o partide çift başlı bir yönetim var demek- tir... inonü, içinde yaşadığı sıkıntt- yı niçin yedi aydır htç anlatma- dı, susmaKla yetindi? Bu soruya, şu yanıtı veriyor: —Parti içindeki otayları kamu- oyu önünde tartışmak isteme- dim. Ancak gelişen olaylar par- tiyi giderek küçülttüğü için 'ye- ter artık' demek zorunda kaldım. SHP 29 eylülde seçimli olağa- nüstü kurultaya hazırianırken ör- gOtlerde "bu işin sonu nereye varacak" sorusu tartışılmaya başlandı. - inönü, Deniz Baykal'a açıkça "Genel başkanlığa adaylığmı koy" diyor. Baykal henüz bir ka- rar aşamasında Geçen kunıltay- da iki liste çıkmış, Baykal ekibi 150 farkla muhalefet listesinin önüne geçmişti. —O halde Baykal genel baş- kanlığa adayhğını koymalı. Baykal'a yakın il başkanlan böyle konuşuyor. Şu anda 57 il- de örgüte egemen olan Baykal- cıların tek kuşkusu var. Aritme- tiksel sonuçlarda artılann ve ek- silerin kendilerini ne denli etki- leyeceğini kestiremiyorlar. Konuştuğumuz parti meclisi üyeleri bir yanlışlığın tüm hesap- lan altüst etmesinden çekiniyor- lar. Adımlannı bu nedenle dikkat- li atmaya çalışıyoriar. Oysa İnönü, gayet açık bir dil kullanıyor: —Ben genel başkanhğa ada- yım. Sayın Baykal da aday ol- sun. SHP'de bir genel başkan- lık bunalımı varsa kurultay çöz- sün.. inönû ilk kez atak yapryor. Bir bakıma Baykal ekibinin taktiğine 'bubi tuzağı' kuruyor. Hesapiaş- maya çağırıyor. İnönü'nün bu taktiği, Baykal ve arkadaşlannın uygulamayı düşündükleri yöntemi bir anda bozuyor. inönü'nün yakın çevresi son gelişmejeri yorumlarken şöyle konuşuyor: —Delege, İnönü, genel baş- kan olur, güçlü genel sekreter Deniz Bey'le parti güçlenir hesa- btnı yapmıştır. Baykal'la parti güçlenmemiş, ufalmıştır... İnönü'nün çalışma arkadaşlan Baykal ekibini suçlarken şu gö- rûşü ortaya atıyoriar: —Baykal ve arkadaşlan yan- lış okuldan geliyorlar. Baykal ge- nel başkanlığa aday olmalıdır. Kaçmamalıdır. PM listesi çıkanp partiyi dışandan yönetmek bir tu- zaktır ve delege bu tuzağa gel- SÖKSA SİNOP ÖRME VE KONFEKSİYON SANAYİ VE TİCARET A^. YÖNETİM KURULU'NDAN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU Ortaklığımız sermayesı. Sermaye Piyasası Kurulu'nun Ortaklığımızın ve ih- raç edılen hisse senetlenmizin Kurul veya Kamuca tekeffûlü anlamına gelme- mek üzere 24/7/1990 tarih ve 105/514 sayılı halka arz ızni ile 900.000.000 TL.si yeniden değt.leme değer artış fonundan karştlanmak suretiyle 900.000.000 TLdan 27O0.0OO.O00.TLna yükseltilmıştir. Rüçhan haklarının kullanılmasından sonra kalan toplam 76.141.400TL. tuta- rındakıpaylar 12/9/1990ile 26/9/1990 tarihleriarasındabedellerınakdenvepe- şinen tahsıl edilmek suretiyle. halka arz yoluyla satılacaktır. Bu hisselerın halka arzına ilişkin ızahname 6 8 1990 tarih ve 2581 sayılı T.Tı- caret Sicili Gazeıesi'nde yayınlanmıştır. İsteklilerin. aşağıda belirtılen yerlere müracaatla tafsilatlı bilgi almaları ve izahnameyı tetkik ımkânlan mevcuttur. ORTAKLIĞIMIZ HAKKINDA TANITICI BtLGİLER : SÖKSA: Sinop Örme ve Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret A.Ş. : Demirciköyü Mevkiı Sinop 5. Muracaat Şekli : Hisse senedi almak isteyen lasarnjf sahiplerinin Borsada alım yapmak üzere yatınm ve tıcaret bankalan ile Sermaye Piyasası Kurulundan Borsa Bankerliğı beigesi almış aracı kurum ve borsa komisyonculanndan otuşan üyelerden bınne muracaat etmelen gerekmekledir. 6. Paylann Ödenen Bedelleri : Aynca ilan edilmek suretiyle sermaye Karşılığında Verilmiş Makbuzlann artınmının lıcarel siciline tescıl ve veya dekontlann Hisse Senetlenyle ilanını izleyen 3 ay içinde jirket Değiştirılme Zamanı ve Yeri merkezınde • MALÎ DURUM VE KÂRLILIK HAKKINDA BtLGİLER I. Ortaklığın Ana Kalemler Itibariyle Son Üç Yıllık bılançolan: AKTİF(BinTL) 1987 1988 1989 1. Döner Değerler 2. Bağh Değerler 3. Sabit Değerler (Net) a) Brüt Sabit Değerler b) (-) Birikmiş Amortismanlar Toplam: PAStF(BinTL) 1.678.545 1.932.836 5.544.322 172.018 324.556 867.055 536.490 1.004.866 2.272.009 781.405 1.409.744 3.067.494 244.915 404.878 795.485 2.387.053 3.262.258 8.683.385 1. Kısa Vadeli Borçlar 2. Orta/Uzun Vadeli Borçlar 3. Özkaynaklar Toplam: 816.628 839.952 3.850.879 804.716 827.609 1.520.936 765.709 1.594.697 3.311.571 2.387.053 3.262.258 8.683.386 1. Tıcaret Ünvanı 2. Merkez Adresi 3. Tescil Tarihi. Sicil Numarası ve Ticaret Sicil Memurluğu 4. Ana Faaliyet Konusu 5. Ortak Sayısı 6. a) Odenmış sermayesı : 04.11.1974-423 Sinop Ticaret Sicil Memurluğu : Örme-Boya-Konfeksiyon : 1975 : 900.000.000- 2. Ortaklığın son üç yıllık bilançolannda görülen alacaklar, stoklar ve y.pılmakta olan yatırımlar (Bin TL) 1987 1988 1989 b) Sermayenin Ortaklar Arasında Dağılımı: Ortaklann Cnvanı/Adı-Soyadı Sermaye payı Toplam (Bin TL) Sermaye Oranı (%) • Alacaklar - Stoklar a) Mamul b) Hammadde vd. - Yapılmakta olan Yatırımlar 1.078.737 588.751 96.456 492.295 116.368 1.092.947 618.578 94.458 523.620 268.906 2.830.580 1.644.292 288.053 1.356.239 811.405 3. Ortaklığın son üç yıllık gelir tablolan (Bin TL) Tekshol (T.K.B. % lOOkuruluşu) 359.518.4 39.95 Sinop İl Özel İdaresi 311.913.5 34.65 Türkiye Kalkınma Bankası 90.000.0 10.00 Diğer 138.568.1 15.40 Toplam 900.000.0 100.00 7. Genel Kurulca onaylanmış Son Bilançosundaki: (Bin TL) a) Ödenmiş Sermayesı . 900.000 b) İhtiyatları . 69.138 c) Yeniden Değerleme Değer Artış Fonu : 1.046.579 d)Kân(Zaran) ' : 1.295.855 1987 1988 Artıs(%) 1989 Artış (%) Net Satış Hasılatı 2.624.764 3.774.251 Satılan Malın Maliyeti 1.908.080 2.244.052 Satış ve Genel Yön. Gid. 276.156 534.947 Faaliyet Kârı (Zararı) 440.528 995.252 Finansman Giderleri 112.781 167.982 Faaliyet Dışı Kâr/Zarar - 127.662 - 317.204 43 18 94 126 49 148 11.265.632 7.494.187 1.561.882 2.209.563 394.048 519.660 198 234 191 122 135 64 Donem Kân (zararı) 200.085 510.066 155 1.295.855 154 8. Son uç yılda dağıttığı temettü tutan ve oranı 1987 Tutan I.Temettü (BınTL)(%) Donem kârının geçmiş 1988 Tutan (BinTL)(%) 180.000-20 yıl zararlarına mahsup edilmesı nedeniyle kâr dağıtımı yapılamamıştır. Diğer — 1989 Tutan (BinTL)(%) 900.000-100 II. HALKA ARZ YOLUYLA SATTLACAK HİSSELER HAKKINDA BİLGİLER 1. Satışı yapılacak paylan temsilen ıhraç edilecek hisse senetlerimn tertibı 2. Bir payın İtıbari Değeri 3. Bir Payın Satış Fiyatı I. tertip : 1.000.- : İtibari değerin altında olmamak üzere Borsada oluşacak fiyattan halka arz edilecektir 4. 31.12.1989 tarihi ıtibariyle a) Ortaklığın diğer Şahıslar lehine verdiği kefaletlerin toplamı : Yok b) Ortaklığın kullandığı teminat mektuplan tutan (Bin TL) : 353.951 c) Aktif değerler üzerinde bulunan toplam ipotek tutan (Bin TL) : 4.616.733 5. Mali yapı ve kârlılığa ilişkin başlıca oranlar. 1987 1988 1989 - Yabancı Kaynak/Özkaynak 2.12 1.05 1.62 -CariOran 2.06 2.30 1.44 ' (Döner Değerler/Kısa Vadeli Borçlar) - Net Satış Hasılatı/Aktif Toplamı 1.10 1.16 1.30 - Finansman Giderleri/Aktif Toplamı 0.05 0.05 0.05 - Faaliyet kân/Satışlar 0.16 0.26 0.20 • Hisse Senedi defter değeri 851.-TL 1.772.-TL. 3.680.-TL (Özkaynaklar/Hisse adedi) - Faaliyet Kârı/Aktif Toplamı 0.18 0.31 0.25 mez. Çünkü delege, Erdal inö- nü'den vazgeçmek niyetinde de- Ö'l- SHP kulisierinde Deniz Bay- kal'ın genel başkanlığa aday olup olmayacağı tartışılmıyor. Baykal ve arkadaşları toplantı üstüne toplantı yapıp durum de- ğeriendirmesinde bulunuyoriar. Baykal ve arkadaşlannın sıkın- tı içinde olduklan bir gerçek. Çünkü tüm planlar haziran ayın- da yapılacak olağan kurultaya göre yaptlmıştı. Yeni delegeler- le yapılacak kurultayda Deniz Baykal genet başkanlığa soyu- nacaktı. İnönü, bu planı bozdu. Bay- kal'a 'adayhğını koy' çağrısını yaptı. Baykal adayhğını koymaz- sa, hatta örgütler 'koy seçilirsin' deseler bile koymazsa. kendi gü- cünü de yitirecek hiç kuşkusuz. Yapılacak il kongrelerinde ekibi büyük yara alacak, parti içi mu- halefet öne geçecek. SHP Genel Sekreter Yardım- cısı Adnan Keskin, şöyle ko- nuşuyor: —înönü'nün yedi ay önce se- çilen PM'yi beğenmiyorum de- meye hakkı yok. PM kendini sa- vunmak zorunda. Örgüt yedi ay önce seçtiği PM'yi hamur yapıp yutacak değil... 29 eylülde yapılacak kurultay- da delegeler parti meclisini yu- tar mı yutmaz mı bilemeyiz... izlenimlerimiz Baykal ekibinin 'iki arada bir derede' kaldığı. Kimileri 'Baykal adayhğını koy- malı', kimileri 'Hayır koymama- lı, haziranı beklemeli' diyorlar. Baykal, şimdilik beklemede. Üç gün içinde adaylığını koyup koy- mayacağını açıklayacak. Karan, cuma günü Ankara'da toplanacak Baykal ekibinin il başkanlan verecek. Bekleyelim, göreceğiz... Emniyet Müdürü 'Eümizde ipuçları var 9 Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, henüz aydınlanmayan Muammer Aksoy, Çetin Emeç ve Turan Dursun cinayetleri ile ilgili olarak yeni ve önemli ipuçlan ele geçirildiğini söyledi. DENİZLİ (Cumhnriyet) — Emniyet Genel Müduru Necati Bi- lican, Çetin Emec, Muammer Ak- soy ve Turan Dursun cinayetleriyle ilgili olarak "yeni ve öaemli ipoçlan" ele geçirildiğini söyledl, ancak şimdilik ayrıntı vermeyece- gini bildirdi. Eski Denizli Valisi olan Bilican, Denizli'ye geierek Polisevi'nin açı- lışuu yapü. Bu arada gazetecilerin sonilannı yarutlayan Bilican, "f•- tti mechul cinayetler" konusunda şunları söyledi: "Prof. Muammer Aksoy, g*ze- teci Çetin Emeç ve Turan Danan ile emekli bir komiserin öldiiriil- mesi olayının üzerinde çok yönli duruyonız. Hiç kimse bu olaylar kapandı diye düşunmesin. Elimi- ze yeni ve önemli ipuçian geçtL Baalan acıklamam mömkttn de- gil. Ancak cuayetlerin profesyo- nrfce işleamiş dnayetler oldugu- nu ve bnnlann örgüt Urafından gerçekleştirildigini söyltyebflirim." Terör konusunda ise uluslarara- sı yeni anlaşmalara yöneldikleri- ni anlatan Bilican, teröristlerin uyuşturucu kaçakçılanyla ortak hareket ettiğini savundu. Bilican devamla, "Terör gnıplanm uyn?- tonıcu kaçakçılan finanse ediyor. Dünya çapında yapılan bir araş- tırmada, bunlann eylemlerinde ortak hareket ettikleri sonucuna vanldı. Teror sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın sonınu. Bn yüzden 30'u aşkın ulke, uluslara- rası anlaşmalarla birbirierine dcs- tek vcrmeye başladı" diye konuş- tu. Necati Bilican, Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen olay- larda azalma görilldüğünü ve son iki ayda PKK'ya önemli bir dar- be vurulduğunu öne sürdü. Menderes, Zorlu vePölatkan için cenazenamazı kılınacak Mezar nakli kavgasıBaşbakan Akbulut, Demirel'i "devlet töreni"ni kendüeri yapıyormuş gibi davranmakla suçlarken, DYP lideri Demirel, "tstismar tartışmalarına meydan vermeyeceğiz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Basbakanlıkca oluşturtılan organizasyon komitesi, Mende- res, Zoriu ve Polatkan'ın mezar- larının nakline beş gül kala hâlâ resmi bir açıklama yapamazken, törene ilişkin programın ana hat- ları belli olmaya basladı. lmralı'da cenazelerin pazar gu- nü açılması sırasında Adli Tıp Ku- rurau'ndan bir anatomi uzmanı, din görevlileri, aileler ve Bursa'- daki resmi erkân bulunacak. "Tnıva" feribotunun getireceği cenazeler, pazartesi saat 09.45'te Sarayburnu'nda olacak. Bu ara- da ailelerin isteği üzerine cenaze- ler için belirlenecek bir camide ce- naze namazı kılınmasına organi- zasyon komitesince izin verildi. Vatan Caddesi Lunapark'tan anıt mezara olan 1,5 kilometrelik gü- zergâhtaki deylet töreninde Cum- hurbaşkanı Özal, Başbakan Ak- bulut, bakanlar ve öteki ilgililer yer alırken, DYP Genel Başkanı Demirel ve örgütleri, kortejden ayn ytlrüyecekler. Başbakan Yıldırım Akbulut, Demireri, eski DP'lilere devlet tö- renini kendüeri yapıyormus gibi davranmakla suçlayarak bunun "düriısl bir iş" olmadığını belirtti ve "Yarayı sarmaya yeltenmemiş olanlann, bunu yapacak durum- dayken yapmamış olanlann, biraz olsun yüzlerinin kızarması gerekir" dedi. DYP Genel Baskanı Derairel de, cenazelerin naklini "devletia 30 yıl sonra bir cinayetten ötiiıü öziir dilemesi" diye niteledi. 17 eylül töreninin bir partinin işi ol- madığını belirten Demirel, "En ufak bir sekilde istismar tartışma- larına meydan vermeyeceğiz. Ama buna meydan vermeyeceğiz diye de bu işte kenarda kalmaya- cagız" dedi. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor İki Krizle YaşamakANKARA — Bush ve Gorbi- den sonra güncel iki flaş isim, İnönü ile Baykal. İnönü, dün grupta Körfez krizi üzerinde ge- reken konuşmaların yapıldığını söylüyor, "şimdi işimize bakalım" diyordu. Körtez bunalımını geride bıra- kacak kadar önemli olan 'işimiz' neydi? SHP liderine göre Kör- fez'i izlerken "asıl işimiz iç poli- tikaydı." İç politika ise son gün- lerde SHP'de patlak veren kriz- le eşdeğerdi. İktidar kanadı, TÖ'den başla- yarak aşağıya doğru 'işimizi' iki- ye ayırmış, Körfez'le birlikte SHP'de olup bitenlerı birbirini ta- mamlar ölçüde yorumlamaya başlamıştı. ANAP ve hükümet içinden elini bir türlü çekemeyen 'tarafsız' TÖ, bu kez öteki parti- lerdeki gelişmeleri yönlendirme- yi amaçlayan irdelemeler yap- maktan kendini alamıyordu. TÖ'ye göre Baykal delegeler üzerinde etkili olabilirdi. Ama de- legeleri halk etkileyecekti. Halkı- mız kavgacı doğasından ötürü, Baykal'ı tutmuyor, kavgacı olma- yan İnönü'yü yeğliyordu. Bu ne- denlerle olağanüstü kurultayı Baykal'ın kazanacağını varsay- mak yanıltıcı olabilirdi. TÖ'yü tamamlayan görüşler aşağı katlardan sesini duyurma- ya başladı. İki gün önce ciddiye alınmadığından, Devlet Bakanı Mustafa Tasar'ın sözlerine deği- nilmemiştı. Ne var ki bü kez Baş- bakan Akbulut, dün aynı koşut- ta ve SHP'deki krizi yorumlayan görüşler öne sürdü. "Netice iti- banyla SHP, krizden başarılı çık- sa da seçim alamayacaktı. DYP ise zaten bitmişti." Demek ki ayakta kalan tek bir parti vardı: ANAP! Tek başına krallığını ilan eyleyen ANAP, ne- dense bir türlü "buyrun seçime" diyemiyordu. Evini ayakta tuta- mayan, içini temizleyemeyen ANAP, söz başkalarına geldi mi, yorumları birtriri ardına sıralıyor, öteki partilere 'tuuu, kaka' derne- yi kendinde hak görüyor. İnönü, "işimize bakalım" di- yordu, ama hükümet, bu arada başka işleri tezgâha' koymaya hazırianıyordu. Ülkenin genel yararları açısından belki parti kri- zinden de ötede önemli kimi ha- zırlıklar seziliyordu. ABD Dışiş- leri Bakanı Baker, NATO üyele- rinden 'sembolik asker' istiyor. Vakit de kalmamıştı. Üç beş gün sonra TÖ, ABD'ye gidecek- ti. Bush'u sevindirecek okkaiı ka- rarlar cebinde olmalıydı ki Beyaz Saray'a şöyle göğsünü gere ge- re girebilsın, gerçek büyük dost kimmiş kim değilmiş dosta düş- mana, tabii Bush'a gösterebilsin. Bakanlar Kurulu'nun kuşkusuz Çankaya'da toplanması uygun- dur. Denize açılan "Fatih-Turgut Reis" firkateynlerinin Körfez'de- ki çokuluslu güce katılımının ka- rarlaştırılması olasılığı dünkü beklentilerin başında geliyordu. Bu arada Suudi kralından "biraz da asker" istemi geldiyse, gün- lerdir bir yadsıyıp bir kabul etti- ğini TÖ, Bakanlar Kurulu'na ka- bul ettirip, yola çıkabilirdi. Olur mu, olmaz mı? Bütünüyle çeşitli olasılıklar özenle gelişirken "biz işimize bakıyorduk." SHP'nin kapalı grup toplantısında İnönü, Bay- kal'a "Genel başkanlığa adaylı- ğını koy, bu işi bitirelim" diye sesleniyordu. Baykal ise -daha ilk günden varsaydığımız hesapları- politik üslupla ortaya koyuyordu. Ona göre şayet par- tideki "tıkanıklığı giderecekse, istek gelirse, aday olabilirdi. Yok- sa partide bir genel başkanlık so- runu yoktu." Böylece Baykal, 29 eylülde li- derlik yarışı yerine, PM üzerine kurduğu stratejiyi uygulamaya alıyordu. Kuşkusuz başka bir yöntem daha akla geliyordu. 29 eylüle kadar örgütten esecek rüzgârian özenle izlemek, ondan sonra İnönü'nün çıkışına olum- lu yanıt vermek de olası bir baş- ka hesaptı. Ne çare, şu andaki duruma göre Baykal adaylığa heves göstermiyordu. Oysa Baykal'a başka bir pen- cereden bakarsak, daha değişik manzarayla karşılaşabilirdik. Is- tifasından sonra arkadaşlarıyla sürekli durum değerlendirmesi yapan Baykal, bir ara cümleteri birbiri ardına hızla sıralayarak sesinin bütün gücüyle âdeta haykırmıştı: "Böyle kayıkçı kavgasryla bir yere varılamaz" diyordu. Gerisi şöyle geliyordu: "Bana genel başkanlığa adaylığını koy deme- ye hakkı yok. O şimdi genel baş- kanlık görevini taşıyor. Genel başkan olarak görevi partiyi aya- ğa kaldırmak. Öyleyse kaldır par- tiyi!" Baykal'a göre, İnönü'nün gö- revi, "TÖ ile Ecevit ve Demirel ile iktidarla savaşarak partiyi ik- tidara götürmekti." Sonra so- ruyordu: "Bir genel başkanın bir genel başkan adayına karşı kampanya yürüttüğü dünyanın neresinde görülmüştür? Ne demek aday ot- mamı istemek? Kuşkusuz gere- kirse mücadele ederim. Ama bu- na 'ben' karar veririm." Bu patlamaları dünkü grupta daha politik çizgide yineliyordu. Bir yerde İnönü'nün korktuğu başına geliyordu. Baykal, aday olmazsa izlenecek yol ne olabi- lirdi? Parti ikiliğin içinden nasıl çıkacaktı? İnönü, gayet açık bi- çimde "pratik yol" önerdığine inanıyordu. Örgüt, yönetimi baş- tan sona uyumlu bir kadroya ver- mek istiyorsa, "Ya Baykal'ı ya da İnönü'yü" yeğlemeli ve iki başlılık ortadan kalkmalıydı. Baykal aday olsun olmasın, iki taraf olağanüstü kurultaya bıçak sırtında gideceklerdi. Yeni PM'yi Baykal'cılar kazanırsa, İnönü zorda kalacaktı. Tersi olur; PM, İnönü'nün önerdiği yönde kuru- lursa bu kez Baykal, yılların sa- vaşımını yitirecek noktaya gele- bilirdi. 29 eylüle kadar daha çok su- lar akacak. ŞAYILI GÜNLER Muzaffer Buyrukçu 3000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğtu-tstanbul Ödemeli gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle