Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/16 HABERLER 12 EYLÜL 1990
SHP'de cepheler açüdıÜMİT ASLANBAY
ANKARA — SHP'de "genel
başkanhk mücadelesi" olarak de-
ğerlendirilen Genel Başkan Erdal
Inönü ile Genel Sekreter Deniz
Baykal'ın geldiği yol ayrımında
karşıhklı cepheler açıldı. 29 eylül
cumartesi günü yapılacak seçim-
li kumltay öncesinde bu hafta so-
nu lnönü'nün, Istanbul'dan baş-
layarak bölge toplantılannda kc>-
nuşması beklenirken, Baykal ta-
raftarlannda da yoğun çalışmalar
gözleniyor. Genel başkan adayı
olma olasılığımn arttığı bildirilen
SHP Genel Sekreteri'nin konuş-
malan çoğaltılarak dağıtılıyor.
Baykal'ın önceki gün başlayan il
başkanlan ile teması cuma günü
yapılacak toplantı ile sürecek.
Daha yoğun bir etkinlik içinde
olduğu görülen Baykal'a yakın
kesimde, pazartesi günü PM top-
lantısı ardından başlayan telefon
trafiği dün de sürdü. Baykal, dün
öğle saatlerinde MYK üyeleri
AtiUa Sav, Nail Görman ve tste-
mihan Talay ile görüşmeler yap-
tı. Genel nıerkeze gelen bazı il-ilçe
başkanlan ve yöneticileri ile de
görüşen Baykal'ın il başkanlan-
l*nönü, ı^urultay öncesinde bölge toplantıları
iç in gezi>r
e çıkıyor. Cumartesi günü tstanbul'a
ge^ecek oL^n SHP lideri daha sonra Izmir ve
Güıieydoğu'ya gidecek. İnönü toplantılarda
"seç.imli kuı ultayı neden istediğini"
anlata'cak.
nı da teleı'onla arayı
w a k
> 8
e n e l
başkanük konusundak.
l
düşünce-
lerini sorduğu öğrenildi. Baykal a
yakın olarak adlandınla*
n
M * K
üyeleri, "Gend sekretere »< **! ®|"
ması konusunda örgütierde 1
D U
'
vukbaskıyapıldi£inı"söylea "W-
Baykal'ın telefon trafığine, kı °
n
"
disine yakın MYK üyelerinin c '
e
yardıma olduklan gözlendi.
Baykal aday nn?
Baykal'a yakın bir MYK üye-
si, "Bu i'idişle genel bvşkanlığa
aday olnıası kaçınılmaz olmakta-
dır. AncaU birkaç gün daha bek-
lemek lazıın. Baykal bir scıre ör-
gütün nt' düşundüğunü o^'renip
tepkilerini ulacak. Bundan sonra
karanm nttleştirecek" dedi. Ay-
nı üye, "Bundan sonra örgüı'ün
destegi ile yeni bir anlam, yeni bir
atılım sağlayarak mucadeleye gir-
mek lazıın" diye konuştu.
Bu arada, Baykal'ın MYK top-
lantılan, PM toplantısı ve dünkü
grup toplantısındaki konuşmala-
rı daktilo edilerek, Ankara'ya ge-
len örgüt yöneticilerine verilmeye
başlandı. Bu konuşmalann il ve
ilçe örgütlerine de ulaştırılması
bekleniyor. Öte yandan, Baykal'a
yakın olarak adlandınlan il baş-
kanlan da cuma günü Ankara'ya
v -lavet edildiler. tl baskanlarının
s t in gelişmeleri değerlendirmek
u z ı 're, Baykal'ın da katılacağı bir
tOpl antıda bir araya gelecekleri
bildir ^y°
r
-
Trans fer çalışmalan
Baykal
l n
"adaylıgı" konusun-
da herhang.'
b i r n e t
aç'klama yap-
mamasına karşın, dün de
TBMM'deki K '
U U S
Çalışmalannın
yoğunluğu dik/<
at
f
ektl
-
B u a r a
"
Başkan adayı olacağı belirtilen Baykal, yoğun
bir kulis yürütüyor. Örgüte genel başkanhk
konusundaki düşüncelerini soran Baykal,
cuma günü 51 il başkamyla Ankara'da
toplantı yapacak. Kurultay, Atatürk Spor
Salonu'nda.
pazar günü tzmir'de, daha sonra
Güney illerinde yapacağı bölge
toplantılannda olağanüstü kurul-
taya gitme kararının nedenlerini
ve gelişmeleri aktaracak. SHP li-
derinin, kurultaya dek bu tür top-
lantılarla kampanya yürütmesi
bekleniyor.
da, Inönü'ye yakın olarak bilinen
bazı adların da Baykal'a yakın
adlarca ikna edümeye çalışıldık-
lan öne sürüldü. Kulislerde lnö-
nü'nün, "Baykal'ı aday olmaya
çagn-makla, köşeye sdoşbrma tak-
tiği güttüğünü" iddia edilirken
dünkü grup toplantısından sonra
parti içi muhalefetten grup sözcü-
sü Ankara Milletvekili Ömer Çift-
çi'nin "Baykal içeride aday olma-
yacağını açıkladı" yolundaki ba-
sın açıklamasını da eleştirdiler.
Baykal'a yakın kesim bunu "Bay-
kal'ı ilurcikii bir tutum içinde gös-
terme çabası" diye değerlendirir-
ken, lnönü'nün "gizli goruşme
Irafiği ile olayı götürmek
istediğini" savundular.
Genel Başkan Erdal lnönü'nün
ise, hafta sonunda Istanbul'dan
başlayarak gezilere çıkacağı öğre-
nildi. İnönü, Istanbul'dan sonra,
Elektronik ekrandan
kurultay
tnönü, dün, kurultay hazırlık-
lannı yürtitmekle görevlendirilen
MYK üyeleri Fuat AUlay, Hik-
mel Çetin ve Atilla Sav ile yaptı-
ğı toplantıdan sonra, kurultay
gündemini de belirledi. SHP tü-
zuğünün 55. maddesine göre, ku-
rultayı çağıran ve gündemini be-
lirleme yetkisine sahip olan İnö-
nü, kunıltayın bir günde bitiril-
mesini istedi. Gündeme göre açı-
lış, saygı duruşu ve başkanhk di-
vanının seçiminden sonra
konuşmalara ve hemen ardından
seçimlere geçilecek. Genel başkan
dışında 44 parti meclisi ve 9 mer-
kez disiplin kurulu üyeliği yedek-
leriyle birlikte yeniden seçilecek.
SHP tarihinin 6. olan 29 eylül-
deki olağanüstü kurultay 7 bin
500 kişilik Atatürk Spor Salonu'-
nda yapılacak. Aiınan bilgilere
göre, kurultaya delegeler dışında
büyük bir katılımın olacağı da dü-
şünulerek, elektronik dev bir ek-
randan içeriden naklen yayın ya-
pılması düşünülüyor.
Bu arada, önceki gün Genel
Sekreter Baykal imzası ile örgüt-
lere gönderilen bir genelgede,
"olagaaüstü kunütay yapılaca-
ğından, yeni delege seçimlerinin
durduruktuğu" bildildi. SHP ola-
ğanüstü kurultayına, illerin mil-
letvekili sayılarının iki katı ile 20
parti kunıcusu, 44 PM üyesi, 9 di-
siplin kurulu üyesi ve PM üyesi
olmayan 56 milletvekili delege
olarak katılacaklar.
öte yandan 14 eylül tarihinde
Giresnn ve Ordu'da düzenlenecek
fındık mitinglerinin de olağanüs-
tü kurultay nedeniyle iptal edildiği
bildirildi.
OlAĞANÜSTÜKURULlAYA DOĞRUSHP
Seçim yenilgisinin kaçınılmaz sonucutç Politika Servisi — Olağanüs-
tü kurultay çağnsından sonra çe-
şitli kademelerde görev yapan
partililerden bir kısmı SHP'nin
bir tıkanma noktasına geldiğini
bu nedenle kurultayın beklendiği
görüşünü savunuyor. Erdal İnö-
nü ile Deniz Baykal arasında ter-
cih yapmak istemeyen bazı parti-
lüer görüş beürtmekten ısrarla ka-
çınırken, bir kısmı da kurultayı
Bayrampaşa seçimlerindeki "ye-
nilgT'nin kaçınılmaz yansıması
olarak görüyor, partililer kurul-
tayın sonuçlarından SHP'yi ikti-
dara ulaştıracak çözümlerin geti-
rilmesini beklediklerini de dile ge-
tiriyorlar.
Hta™ Kırauzı (Keçiören
Belediye Başkanı): "Parti içindeki
gelişmeler elbette ki olumlu şey-
ler değil. Ama siyasi partiler, gi-
derek partileşirken bu tür olayla-
n da yaşamadan edemiyorlar. Ara
seçimlerin, bana göre haksız yere
abartılarak bu konumun yaratıl-
ması bir olumsuzluktur. Parti
içinde yeni yöneticiler seçilebilir.
Kim seçilirse seçilsin, onun etra-
fında toplamp partiyi büytitmek
zorundayız. Genel Başkanı ister
Erdal tnönü olur, ister kendine
güveniyorsa, ortaya çıkıp aday
olursa Deniz Baykal olur. Hicbir
mahzuru yoktur. Genel başkan
olan kişinin etrafında tüm sosyal
demokratlann bir araya gelip par-
tiyi iktidar yapmak gibi bir zorun-
luluk, bir görevleri vardır. Eğer bir
genel başkanhk mücadelesine gi-
dilecekse, bundan da olumsuz so-
nuçlar beklememek gerekir. CHP,
bu tür olaylan çok yaşadı. Olum-
suz sonuçlar değil, olumlu sonuc-
larla çıktı.
•ehHU Ablak (SHP tstan-
bul tl Sekreteri) — Olumlu kar-
şıladık. Herkes olumlu karşıladı.
Genel sekreterin çok güçlü olma-
sından yana değilim. Tüzüğe gö-
re hareket edip kendi sonımluluk-
larım yerine getirmesi yeterlidir.
Bir genel başkan görüntüsünde
olmamalıdır. İnönü şimdiye ka-
dar bir protokol başkan görünü-
mündeydi. Şimdi gerçek genel
başkan olma konumundadır. Ge-
nel başkan çevresinde tecrübeli,
yansız, hizdpçi olmayan, örgüte ve
üyelere saygıiı, parti politikaları-
nı halka anlatabilen, partiyi de ik-
tidara taşıyabilecek bir yönetim
arzuluyoruz.
Aziz Gmnmy
(Sincan Beledi-
ye Başkanı):
"Siyaset bilimi-
nin belirli yasal-
lıkları vardır.
Ben bu gelişme-
leri dört ay ön-
ce gerek basın
demeçlerinde gerekse de bunun
üzerine acılan soruşturmada genel
merkeze verdiğim savunmada ak-
tarmıştım. Bu tahlilimde partinin
tıkanma noktasında olduğunu,
yeni bir örgütlenme yapısı ve si-
yasi liderliğin gerektiğini, günü-
müz koşullarında, yeni bir top-
lumsal düzen görmeyen, toplum-
sal değişim projelerini karizmatik
bir siyasal liderlikle aktannayan
bir sosyaldemokrat partinin ikti-
dara gelemeyeceğini, mevcut siya "
sal liderlikle de yüzde 20*10^ aşı-
lamayacağmı söylemiştim. Sayın
Deniz Baykal'ın genel başkan
adaylığını destekliyorum ve bunu
zonınluluk olarak görüyorum.
Genel başkanlıktan sonraki süreç-
te de diğer partilerle birleşme söz
konusu olabilir. Türkiye siyaset
yaşantısında da genel bir tıkanık-
hk vardır. DSPnin güçlülüğü; son
seçimlerdeki başarısı bizim ve
özellikle genel başkamn etkisizü-
ğinden kaynaklanmıştır. Yeni bir
siyasal liderlikle DSP en asgari
noktaya inecektir"
AII GmHp ErgM (SHP Sinop
tl Başkanı): "Gelişmeleri yakın-
dan izliyoruz. Tercihimızi şimdi-
lik yapmış değiliz. Görüşümüzü
daha sonra belirtebiliriz."
el Akgüaı
(Eminönü Bele-
diye Başkanı)
— SHP Genel
Sekreter Yar-
dımcısı Erol
Çevikçe'nin is-
tifasıyla başla-
y ^ v s'kıntılar derinleşe-
rek devam et'Uyor- 5
U
andaki ge-
lişmelerle Den.« Baykal ve MYK
üyelerinin istifai.'
vml
vermeteriyle
parti içindeki sıkn^ı bir üst düze-
ye çıkü. BUindiği giı'"
1
' SHP bir kit-
le partisidir ve demo
l | c r a s i
gereği
de kendi içinde fikir n/'ucadelesi-
ni yürütüyor. Ana Muha
l e f
et par-
tisi görevini ustlenen bir partıde
bu gibi durumlann olması
n
or-
maldir. Ama Körfez bunalım «ıın
yaşandığı, ülkemizde genel bir sı-
kıntının çekildiği şu günlerde parti
içindeki bu gelişmeleri de bir an-
lamda tehlikeli buluyorurn. Par-
tileşme süreci içindeki sıkıntılar
doğaldır. SHP bu süreçten gectik-
ten sonra rayına oturacak ve ken-
dine ümit bağlayan kitlelere sağ-
hklı mesajlar verecektir.
Mastafa Tasmı (SHP Beşik-
taş tlçe Başkanı) — Bence Sayın
Deniz Baykal genel başkan adayı
olmalıdır. Bu iki başlılık durumu
bitsin artık. Aday olmazsa eğer
partide bir düzeime olmaz. Şu an-
da genel başkanın bu çekişmeci
tavrıvla bir yere gelinmeyecektir.
Kurultay isteyen sonucuna da kat-
lanır. Deniz Bey gibi güçlû bir ge-
nel sekreteri nereden bulacaksı-
ni2? Genel başkanın çevresinde-
GEÇMİS KURULTAY OLUR KI...
ki grup yaygara kopartarak ikisi-
nin arasını actılar sonunda.
Bakl Akp*lat (SHP Adalar
İlçe Başkanı) — Kurultay bekle-
miyorduk. Haziran ayında zaten
kurultay vardı. Secimli olağanüs-
tü kurultay bizde şok etkisi yap-
tı. Genel Başkan oysa küçük ku-
rultay demişti. Ama gene de hem
örgüt hem halk Deniz Baykal'ı is-
tiyor.
<jı — ıı«hı Şc* (SHP Bursa tl
Başkanı): Bursa örgütü kurultayı
SHP'deki çalkantının sr?na ermesi
için gerekli görüyor. En büyük
güç örgüuür. Geçmişte olduğu gi-
bi bugür ie bu konuda örgüt ka-
rar verecektir. Son sözü örgüt söy-
leyecektir.
StREOBK
SHP'nin ikinci olaganüsfü kureltayı 30-31 Mayıs 1986 tarihinde Ankam'da "demok-
rasiyi yeniden knrmak" bedefiyle toplanmıştı. SHP kunıltayının ük gününde, o dö-
nemde genel başkanlığmın son gününü yaşayan Aydın Güven Gttrkan ile yeni genel
başkan adayı Erdal tnönü çok samimi pozda fotoğraflar verdiler. İnönü, kurultayda
konuşmasını vaparken Aydın Güven Gürkan da kendisini dikkaü'e dinlemeyi ihrnal
etmemişti.
HABERLERİN DEVAMI
SHP'de söz düellosu
(Baştarafı 1. Sayfada)
nuşmasına özetle şöyle devam et-
ti:
"Hep beraber gellriz, hep bera-
ber aynlınz diyorlar. Takıma ge-
nel başkanın kanşmasına bile ta-
hammülleri yok. Siyasi amaçlan-
mızda bir ajnhgımu yok, ama aj-
nlığımız metotta. 'Biz takımız,
kurultay seçti' diyorlar. Bana gö-
re genel başkan ile çalışacak ge-
nd sekreter ekibi ayn takıra oima-
maiı. Şimdi kurultay seçim yapa-
cak. Genel başkandan ayn bir
baglılıgı olan, ayn bir takım olma-
yacak. Bu işin bir zoriugu, bir ko-
laylıgı var. Kolaylığı, Sayın Bay-
kal'ın adaylığını koyması. Örgüt,
Baykal ve arkadaşlannı tanıyor.
Knrultay karannı -vçrir. kendinden
korkulnr, itaat ederler Bütiinlük
içinde bir genel başkan, genel
merkez secilir. Delegeler berhalde
kendisine kötülük yapacak degil.
Böyle iktidara gelemeyecegimizi
anlarlar. Sayın Baykal lütfen ge-
nel başkan adayı oldugunu söyle-
sin, bu işi çözelim. Sayın Baykal
deneyimli insan. kendisini seriyo-
rum. Birlikte çalışmaktan çok
mutlu oldum. Ama iki tane genel
başkan olmaz. Genel başkan ay-
ndır, genel sekreter ayndır. Her
iki taraf da kampanyasını yaparak
bu işi en kısa zamanda bitirir, bi-
tirmeliyiz. Bir yandan 29 eylule
kadar işlerimizi vaparken kam-
panya yürutulur. Lıitfen açıklıkla
adaylıgınızı söyleyin, açıklıktan
partiye zarar değil, yarar gelir. Ben
çok rahatladim. Herkesin de ra-
hatiamasını istiyorum."
tnönü konuşurken, Baykal'a
yakın olarak bilinen Kahraman-
maraş Milletvekili Ali Şahin. "ts-
mail Cem de aday, ondan da batı-
set, o da aday olmuyor mu" diye
laf attı. tnönü ise "Olur, olur o da
olur" diye yanıt verdi.
Baykal'ın sözieri
Bunun üzerine söz isteyerek
alan Baykal, "Genel başkanın
uzunuznn anlatbklanna birkaç
itirazım olacak" dedikten sonra,
Trabzon olayında il başkanının
bilgisi olduğunu ye Çevikçe'nin de
dikkatsizliği sonucu istenmeyen
bir durumun ortaya çıktığını ifa-
de etti. Baykal daha sonra şöyle
devam etti:
"Hep birlikte geldik, hep birlik-
te gideriz anlayışımız hiç olmadı.
KJmseden de duymadım. Kim ne
zaman söylediyse du\mak islerirn.
Olay sadece Çe\ikçe olayı olsay-
dı çözümü kolay olurdu. Çevikçe^
nin jstifasını önlemek takım an-
layışı degildir. Bölük pörçük isti-
falaria partiyi lime lime göstere-
cegi düşüncesinden dolayı parti
meclisinden de istifa etmesini uy-
gun bulmuştum. Ama genel baş-
kan ısrar edince ıstifasını aJdım ve
sundum. Bunun takım anlayışı
olarak degerlendirilmesi geçmise
doğru bir tartışma arayışının par-
çası değilse, doğru da degildir. Ben
genel başkan ile tarn bir anlayış
birliği içinde calıştığımı düşünü-
yordum. İstifa etmeseydim dernek
ki bu düşüncelerini ögreaemeye-
cektik. Eger genel başkanın, bu-
rada anlattığı gibi bir knşatma
içinde olduğu duygusunu hisset-
sevdim anında gereğini yapardım."
İçime sindiremedim
Bayrampaşa olayına dek genel
başkanın bilgisi dışında herhangı
bir karar almadıklanm söyleyen
Baykal, genel başkan ne istiyorsa
ona hizmet etmek amacıyla karar
aldıklarını vurguladıktan sonra
şöyle devam etti:
"Bunu genel başkanın insafla
değerlendirmesini isterim. Şimdi
relrospektif bir gerekçe arayışıy-
la karşı karşıyayu. Genel başkan
ile bir yol aynmının miimkün ola-
cağı çok temel siyasi konularda bi-
le uygun bir konjonktür arayışı-
na hicbir zaman tenezzul etmedik.
Fırsatçı olmadım. Benim bu içten-
likü anlayışımı yapay bir gerekçe
arayışı içinde degertendirmek doğ-
ru degildir, haklı degildir, yakışıkh
da degildir. Bunu içime sindireme-
dim. Geçmişin hakkını verelim.
Bunu hak ettigimi sanıyor ve hak-
kımı istiyorum. Bu benim için
duygusal açıdan önemli, ama icir*-
de bulunduğumuz durnmdan
öBemli degil."
Şimdi bir krizin doğduğunu an-
latan Baykal, "Partide birbirimi-
ze kılıç şakırdatarak, nara atarak,
düelloya davet ederek bu sorunlan
aşmak mumkün degildir" derken
genel başkanın kendisini ısrarla
adayhğa davet etmesinin de ken-
disini fazla ilgüendirmediğini söy-
ledi. Baykal, "Beni düelloya davet
edeceğine, varsa dışa döniik pro-
jelerini hayata geçindn, partiye da-
ha yararlı olur" dedi. Baykal, bu-
günkü durumda yeni cepheler aç-
maya ve bunu bir parti içi hesap-
laşmaya götürmeye gerek olmadı-
ğını, bunu doğru bulmadığını vur-
guladıktan sonra, "Sayın tnönü
beni genel başkan adaylıgına ıs-
raria çagınyor. Dünyada iik kez
bir siyasal parti genel başkanının
bir başkasım, genel başkan aday-
lıgına çagırdığına tanık oluyo-
nım" dedi.
Baykal daha sonra sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Eğer 'Gel ben seni aday ola-
rak yenersem Türkiye'de daha
güçlü olurum, partiyi de böyle ik-
tidara getiririra' deniliyorsa, işte o
zaman genel başkanlığa adaylığı-
mı düşünüriira. Ama ancak böy-
le yarariı olacagıma da ikna edü-
mem lazım. Sayın genel başkan
bizden ne istiyorsa onu sonuna
kadar vermeye, her şeyimi venneye
bazınm. Genel sekreteriikte vere-
cegimi sonuna kadar verdim. Bu
konuda daha yararlı olacagıma
beni inandınrsa yine de devam et-
meye hazınm. Bugüne kadar ge-
nel başkan ne istediyse venneye,
ne söylediyse yapma>-a calışmışız-
dır. Söylemediklerini ise bizim bil-
memiz mümkün degildir. Bir ge-
nel başkanhk kampanyası yüriit-
nıe ihtiyacı gerefii olmamabdır.
Ben böyle bir arayış içinde degi-
lim. Yeter ki parti, içinde bnlnn-
duğu tıkamklıktan çıksın, bu n-
kanıklıktan çıkarsa o zaman ge-
nel başkanhk sorunıu da yok de-
mektir. Genel başkanlık sorunn
daima vardır, ama subjektif ola-
rak vardır. Sorunu objektif ihti-
yaç haline getirmeyelim. Genel
başkanımız vardır. lKendisiyle iki
yılı aşkın süre genel sekreter ola-
rak birlikte çalıştım, çok büyük
destek gösterdim. O dönem ka-
pandı. Şikâyetlerin bıişladığı bir
dönemde, ben şikâyetç i olmadıgı-
mı söyledim. Ben her ı'ürlu özve-
riye ve katkıya hazınm. Genel baş-
kan bir takımla çalışma arayışı
içerisinde ise bu sorun çözücn de-
ğil, sorun üretici olur. Bu geçmişte
de denenmiştir. Ne zama.n denen-
se tehlikeli olmuştur."
Daha sonra secım sonuçl.arını
tartışmak uzere verilen iki ömerge
geri çekildi ve grup toplantısı so-
na erdi.
Grup toplantısından sonra lîay-
kal, dışan çıkarken kuliste bir ga-
zetecinin, "tçerideki konuşnıanız
genel başkanlığa aday olma;mca-
gınız biçiminde yorumlandı" söz-
lerine Baykal, "Bir tabmindc bu-
lunmayın, yanıltıcı olur. S'n: de
yanılabilirsiniz" yanıtını vercli.
BAŞSAĞUĞI
Saym SÂBRÎ TAŞKIN'ın değerli babası,
Edirne Serbest Muhasebeci-Mali Müşavirler Odası Başkanı
Sayın RAŞIT TAŞKEV'ın
vefatmdan dolayı derin üzüntü ve acılarına ortak olur, kederli ailesine ve
dostlarına başsağlığı dileriz.
TÜRKtYE SERBEST MUHASEBECt-MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI ADDVA
tSTANBUL SERBEST MüHASEBECİ-MALİ MÜŞAVİRLER ODASI
ECEVİTİN DEĞERLENDİRMESİ
Böyle muhalefet
görülmedi
ANKARA
(ANKA) —
Demokratik
Sol Parti Ge-
nel Başkanı
Bülent Ece-
vit, SHP için-
deki son ge-
lişmeleri de-
ğerlendirirken SHP'nin "yapay
solnnumla yaşadıgını" savun-
du.
Böyle bir muhalefet partisi-
nin tarihle görülmediğıni söy-
leyen Ecevit, "Üzerinden SHP
gölgesi ve ipotegi kalktakça,
sosyal demokrasi ülkemizde
daha hızlı geüşmekte ve geli-
şecektir" dedi.
Bülent Ecevit, ANKA Ajan-
sı'na yaptığı değerlendirmede,
SHP'nin kısa sürede sayısız ge-
nel sekreter degişikliği ve birkaç
kez de genel başkan degişikliği
yaşadığını anımsattı. SHP'nin
ortalama 6 ayda bir kurultay
topladığını, il ve ilçe yönetim-
lerinin defalarca baştan aşağı
değiştiğini hatırlatan Ecevit,
"Fakat bu degişndiklerden hiç-
biri SHP'yi güçlendirmeye.
SHP'deki erimeyi durdurmaya
yetmemiştir" dedi.
Yönetimin üst düzeyindeki
değişikliklerin, bu partiyi des--
tekleyenlerde bazen umut
uyandırdığını, ancak bu umu-
dun da kısa sürede yerini hayal
kuıkhğına ve yeni yönetim ara-
yışlarına bırakuğını kaydeden
Ecevit, şöyle devam etti:
"Bn gercekler göz önünde
tutulursa, SHP'deki bnnalımın
yalnızca kişisel nedenlere bağ-
lanamayacagı. genel sekreter
veya genel başkan veya yöne-
üm kadrosu degişiklikleriyle
aşılamayacağı göriüür.
Nitekim bu partinin önde ge-
lenleri ve birçok üye veya des-
lekçileri, bilinç altında bunu
fark ettiklerinden ötürii, çare-
yi, SHP'nin içinde degil, Cnm-
huriyet Halk Partisi yeniden
kurulursa veya Demokratik Sol
Parti'yle birleşüirse SHP'nin
sonınlannın çözülecegini sanı-
yoriar.
Kendi sornnlannı kendi için-
de ve kendi başına çözemeyen,
kendi derdine çareyi kendi dı-
şında arayan bir parti, canlana-
bilme nmudunu, on yıl önce fa-
aliyeti durdurulmuş ve dokuz
yıl önce kapablmış bir partinin
yeniden dirilmesine bağlayan
bir parti, yapay solunumla ya-
şıyor demektir.
SHP'yi yapay solnnnmla ya-
şatıp canlandırabilmek için ba-
sın da geniş bir toplum kesimi
de hatta başka bazı ülkelerin
sosyal demokratlan da yıllar-
dır, eUerinden geteni yapmışlar-
dır, ama SHP'nin yapısındaki
doğuştan gelen sorunu çözcme-
miş, erimeyi önleyememisier-
dir."
Partilerin iktidarda yıpran-
dıklarırun çok görüldüğünü,
ancak ana muhalefet konu-
mundayken böylesine yıpra-
nan, üstelik de oy desteğini
yarı yarıya yitirmiş bir iktidar
karşısmda böylesine eriyip gi-
den bir muhalefet partisinin ta-
rihte görülmediğinı savunan
Ecevit, şöyle devam etti:
"Şimdiye kadar, içeride ve
dışanda birçok kimse, SHP
varken bir başka sosyal demok-
rat partiye, DSP'ye ne gerek
var diye düşünürdü; DSP'yi,
sosyal demokrat oylan bölmek-
le suçlardı.
Oysa şimdi sosyal demokrat
kesimde SHP dışında, yapısı
tutarlı, çizgisi çağdaş ve belirli
bir güven verici DSP seçenegi-
nin bulunmasındaki büyük ya-
rar ortaya çıknuşur.
Demokratik Sol Parti seçene-
gi olmasa ne olacaktı?
SHP'den hayal kınkhgına u|-
rayanlar, sosyal demokrasiden
de umut kesecelderdi. Pek çok
sosyal demokrat seçmenin oy-
lan ya sağdaki partilere ya da
sosyal demokrasinin daha so-
lundaki partilerden birine kaya-
caktı. Oysa şimdi, sosyal de-
mokrat seçmenler, saga veya
daha sola savrulacak yerde,
Demokratik Sol Parti'ye yönd-
mektedirier.
Üzerinden SHP gölgesi ve
ipotegi kalktıkça, sosyal de-
mokrasi ülkemizde daha hızlı
geüşmekte ve gelişecektir."
ERTUĞRUL GÜNAY
SHP'nin yeni
yönetime ihtiyacı var
ANKARA
(Cumhuriyet
Biırosu) —
SHP PM üye-
si ve "yenUik-
çi sosyal
demokratlar"
ın önde gelen
ismi Ertuğrnl
Gnnay, SHP'nin genel başkan
değişikliğine değil, partiyi bü-
yütmeye çalışan yeni bir yöne-
time ihtiyacı olduğunu savun-
du. Günay, "Ayn ayn partiler-
de sosyal demokratiar özverili,
içtenlikli, karariı bütünleşme
politikalarının rüzgârlarını
özlüyor" dedi.
SHP'nin son olağanüstü ku-
rultayında, Genei Sekreter De-
niz Baykal'a en sert eleştirileri
yönelttiği bilinen Ertuğrul Gü-
nay dün yaptığı yazılı acıklama:
da, iki yılı aşkın bir süredir
SHP'yi yönetenlerin, katı hizip
yaklaşıralan ve iceriksiz güç po-
litikalarıyla, kendilerini de
SHP'yi de sıkıntıh bir noktaya
getirdiklerini ileri sürerek şu gö-
rüşlere yer verdi:
"Merkez yöneticisi arkadaş-
lannıızın baştan beri altyapısı-
nı oluşturmaya çahştıklan, 'ge-
nel başkanlık duzeyinde' bir be-
saplaşma için ülkemizin içinde
bulnndugu bugunkü ortamı ve
koşulları seçmiş olmalan, par-
tiye ve ülkeye karşı taşıdıklan
sonımluluk anlayışımn yeni bir
örnegj olarak ortadadır.
Savaş tehlikesinin eşiğinde,
başkanlık rejimi zorlamalany-
la karşı karşıya, laik ve demok-
ratik cumhuriyet ilkelerinin
özüniin boşaltıldıgı bir Türki-
ye'de, bütün bunlara karşı de-
mokratik umutlan yeşertmesi
gereken SHP'nin içine itildigi
bunalım ortamı sosyal demok-
rasiye ve ülkemize karşı bir hak-
sızlık ve talihsizliktir.
SHP, bu bunalımdan genel
başkanını degiştirerek çıkamaz.
Bngnn SHP'nin bir genel baş-
kan değişikliğine degil, doğrn
ve içtenlikli polttikalarla genel
başkanı da, partiyi de büyıitme-
ye çalışan yeni bir yönetime ih-
tiyacı var."
SHP'nin uzunca bir süredir
sosyal demokrat özünün gerek-
tirdiği doğrultuda yönetilmedi-
ğini ifade eden Günay açıkla-
masını şöyle sürdürdü:
"Parti içi egemenlik kavgası,
ülkede iktidar olma iddiasının
önünde gomnuyor. Örgutleri-
miz bu göninümun bıkkınlığı-
nı, ulkemiz, bu görünümün
umut kınklığım yaşıyor.
Toplumumuzun her kesimi
SHP'den. gunlük yaşamlanyla
ilgili somut, inandıncı, gerçekci
çözüm önerileri bekliyor.
Ayn ayn partilerde sosyal de-
mokratlar özverili, içtenlikli,
karariı bütünleşme politikalan-
nın rüzgârlannı ozlüyor."
Ertuğrul Günay, SHP üyele-
rinin, iç hukuka saygıiı, bilgili
ve bilinçli bir parti örgütlenme-
sinin özlemini taşıdığuu, yerel
yönetimlerin, katıhmcı ve say-
dam bir yapılanmaya yeterince
ulasamamış olmanın sancılannı
yaşadığını kaydederek şöyle de-
di:
"Parti yönetiminin varhgını
unuttuğu ülkemizin aydınlan
yazan. çizeri. sanatcısı, düşünü-
rii, bilimcileri birikimlerini
Türkiye için seferber edebile-
cekleri bir siyasal atılımın coş-
kusunu bekliyor.
Bunian söyiemek ve yapmak
için bu olağanüstü kurultaya
başvuracagiz. Görev ve yetki is-
teyecegiz.
Amacımız sadece SHP mer-
kez yönetimine gelmek, SHP
içinde iktidar olmak degildir,
SHP'yi, sosyal demokratlan ül-
kede iktidara ulaştmnaktır.
Üyderimizin, örgütimüzün ve
halkımızu bekledlgi de bodur."
KURULTAY ÖYKÜLERI ~
Eğlenmeye vakit yok
SHP Parti Meclisi üyesi ve
Ankara eski belediye başkanı
Ali Dinçer anlatıyor:
1979 seçimlerini 5-0 kaybet-
tikten sonra Cl^P'nin toplanan
olağanüstü kurultayında güven
oylaması yapılıyor. Ben de ye-
nilginin sorumluluğunun parti
yönetiminde olduğuna inanıyo-
rum. O oylamada rahrneüi Tu-
ran Güneş, Halnk Ülman ve
20'den fazla partili "Hayır"
oyu vermişti.
Sıra Ankara Senatörü Ergün
Ertem'e geldi. Ertem, CHP
gençlik kolları başkanbğından
gelme. Ergün ağabey de
"hayır" oyu verecek. Ancak o
sıralarda birüeri "Yapma Er-
gün agabey, 'hayır' deme,
'evet' de" diye eteğinden çekiş-
tiriyorlar. Ben de fırlayıp
"Yapma Ergün ağabey 'evet'
deme 'hayır' de. Verdigin ka-
rar doğrn, ısrar et. Sonra ben-
den ne dilersen dile" dedim.
Öyle bir ortamda Ergün ağa-
bey bütün uyarılara rağmen
"Hayır ben partimi düşiıü-
rüm. Bnnnn da sorumrasu bas-
ta genel başkandır" diyerek
"hayır" oyu verdi.
Iş bitti, aradan biraz zaman
geçti, bir gün Ergün ağabey ba-
na "senin bir sözün vardı. 'di-
le benden ne dilersen' demiştin.
Ben Mnjde Ar'ı çok bef eniyo-
rum. Bn akşam O'na giddim"
dedi. Biz de gidip Müjde Ar'ı
izledik. Ama o zamanlar bu ka-
dar sık kurultay yoktu. Şimdi
neredeyse alo ayda bir kurul-
taydan eğlenmeye vakit kalmı-
yor.