22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/16 HABERLER 12 EYLÜL 1990 SHP'de cepheler açüdıÜMİT ASLANBAY ANKARA — SHP'de "genel başkanhk mücadelesi" olarak de- ğerlendirilen Genel Başkan Erdal Inönü ile Genel Sekreter Deniz Baykal'ın geldiği yol ayrımında karşıhklı cepheler açıldı. 29 eylül cumartesi günü yapılacak seçim- li kumltay öncesinde bu hafta so- nu lnönü'nün, Istanbul'dan baş- layarak bölge toplantılannda kc>- nuşması beklenirken, Baykal ta- raftarlannda da yoğun çalışmalar gözleniyor. Genel başkan adayı olma olasılığımn arttığı bildirilen SHP Genel Sekreteri'nin konuş- malan çoğaltılarak dağıtılıyor. Baykal'ın önceki gün başlayan il başkanlan ile teması cuma günü yapılacak toplantı ile sürecek. Daha yoğun bir etkinlik içinde olduğu görülen Baykal'a yakın kesimde, pazartesi günü PM top- lantısı ardından başlayan telefon trafiği dün de sürdü. Baykal, dün öğle saatlerinde MYK üyeleri AtiUa Sav, Nail Görman ve tste- mihan Talay ile görüşmeler yap- tı. Genel nıerkeze gelen bazı il-ilçe başkanlan ve yöneticileri ile de görüşen Baykal'ın il başkanlan- l*nönü, ı^urultay öncesinde bölge toplantıları iç in gezi>r e çıkıyor. Cumartesi günü tstanbul'a ge^ecek oL^n SHP lideri daha sonra Izmir ve Güıieydoğu'ya gidecek. İnönü toplantılarda "seç.imli kuı ultayı neden istediğini" anlata'cak. nı da teleı'onla arayı w a k > 8 e n e l başkanük konusundak. l düşünce- lerini sorduğu öğrenildi. Baykal a yakın olarak adlandınla* n M * K üyeleri, "Gend sekretere »< **! ®|" ması konusunda örgütierde 1 D U ' vukbaskıyapıldi£inı"söylea "W- Baykal'ın telefon trafığine, kı ° n " disine yakın MYK üyelerinin c ' e yardıma olduklan gözlendi. Baykal aday nn? Baykal'a yakın bir MYK üye- si, "Bu i'idişle genel bvşkanlığa aday olnıası kaçınılmaz olmakta- dır. AncaU birkaç gün daha bek- lemek lazıın. Baykal bir scıre ör- gütün nt' düşundüğunü o^'renip tepkilerini ulacak. Bundan sonra karanm nttleştirecek" dedi. Ay- nı üye, "Bundan sonra örgüı'ün destegi ile yeni bir anlam, yeni bir atılım sağlayarak mucadeleye gir- mek lazıın" diye konuştu. Bu arada, Baykal'ın MYK top- lantılan, PM toplantısı ve dünkü grup toplantısındaki konuşmala- rı daktilo edilerek, Ankara'ya ge- len örgüt yöneticilerine verilmeye başlandı. Bu konuşmalann il ve ilçe örgütlerine de ulaştırılması bekleniyor. Öte yandan, Baykal'a yakın olarak adlandınlan il baş- kanlan da cuma günü Ankara'ya v -lavet edildiler. tl baskanlarının s t in gelişmeleri değerlendirmek u z ı 're, Baykal'ın da katılacağı bir tOpl antıda bir araya gelecekleri bildir ^y° r - Trans fer çalışmalan Baykal l n "adaylıgı" konusun- da herhang.' b i r n e t aç'klama yap- mamasına karşın, dün de TBMM'deki K ' U U S Çalışmalannın yoğunluğu dik/< at f ektl - B u a r a " Başkan adayı olacağı belirtilen Baykal, yoğun bir kulis yürütüyor. Örgüte genel başkanhk konusundaki düşüncelerini soran Baykal, cuma günü 51 il başkamyla Ankara'da toplantı yapacak. Kurultay, Atatürk Spor Salonu'nda. pazar günü tzmir'de, daha sonra Güney illerinde yapacağı bölge toplantılannda olağanüstü kurul- taya gitme kararının nedenlerini ve gelişmeleri aktaracak. SHP li- derinin, kurultaya dek bu tür top- lantılarla kampanya yürütmesi bekleniyor. da, Inönü'ye yakın olarak bilinen bazı adların da Baykal'a yakın adlarca ikna edümeye çalışıldık- lan öne sürüldü. Kulislerde lnö- nü'nün, "Baykal'ı aday olmaya çagn-makla, köşeye sdoşbrma tak- tiği güttüğünü" iddia edilirken dünkü grup toplantısından sonra parti içi muhalefetten grup sözcü- sü Ankara Milletvekili Ömer Çift- çi'nin "Baykal içeride aday olma- yacağını açıkladı" yolundaki ba- sın açıklamasını da eleştirdiler. Baykal'a yakın kesim bunu "Bay- kal'ı ilurcikii bir tutum içinde gös- terme çabası" diye değerlendirir- ken, lnönü'nün "gizli goruşme Irafiği ile olayı götürmek istediğini" savundular. Genel Başkan Erdal lnönü'nün ise, hafta sonunda Istanbul'dan başlayarak gezilere çıkacağı öğre- nildi. İnönü, Istanbul'dan sonra, Elektronik ekrandan kurultay tnönü, dün, kurultay hazırlık- lannı yürtitmekle görevlendirilen MYK üyeleri Fuat AUlay, Hik- mel Çetin ve Atilla Sav ile yaptı- ğı toplantıdan sonra, kurultay gündemini de belirledi. SHP tü- zuğünün 55. maddesine göre, ku- rultayı çağıran ve gündemini be- lirleme yetkisine sahip olan İnö- nü, kunıltayın bir günde bitiril- mesini istedi. Gündeme göre açı- lış, saygı duruşu ve başkanhk di- vanının seçiminden sonra konuşmalara ve hemen ardından seçimlere geçilecek. Genel başkan dışında 44 parti meclisi ve 9 mer- kez disiplin kurulu üyeliği yedek- leriyle birlikte yeniden seçilecek. SHP tarihinin 6. olan 29 eylül- deki olağanüstü kurultay 7 bin 500 kişilik Atatürk Spor Salonu'- nda yapılacak. Aiınan bilgilere göre, kurultaya delegeler dışında büyük bir katılımın olacağı da dü- şünulerek, elektronik dev bir ek- randan içeriden naklen yayın ya- pılması düşünülüyor. Bu arada, önceki gün Genel Sekreter Baykal imzası ile örgüt- lere gönderilen bir genelgede, "olagaaüstü kunütay yapılaca- ğından, yeni delege seçimlerinin durduruktuğu" bildildi. SHP ola- ğanüstü kurultayına, illerin mil- letvekili sayılarının iki katı ile 20 parti kunıcusu, 44 PM üyesi, 9 di- siplin kurulu üyesi ve PM üyesi olmayan 56 milletvekili delege olarak katılacaklar. öte yandan 14 eylül tarihinde Giresnn ve Ordu'da düzenlenecek fındık mitinglerinin de olağanüs- tü kurultay nedeniyle iptal edildiği bildirildi. OlAĞANÜSTÜKURULlAYA DOĞRUSHP Seçim yenilgisinin kaçınılmaz sonucutç Politika Servisi — Olağanüs- tü kurultay çağnsından sonra çe- şitli kademelerde görev yapan partililerden bir kısmı SHP'nin bir tıkanma noktasına geldiğini bu nedenle kurultayın beklendiği görüşünü savunuyor. Erdal İnö- nü ile Deniz Baykal arasında ter- cih yapmak istemeyen bazı parti- lüer görüş beürtmekten ısrarla ka- çınırken, bir kısmı da kurultayı Bayrampaşa seçimlerindeki "ye- nilgT'nin kaçınılmaz yansıması olarak görüyor, partililer kurul- tayın sonuçlarından SHP'yi ikti- dara ulaştıracak çözümlerin geti- rilmesini beklediklerini de dile ge- tiriyorlar. Hta™ Kırauzı (Keçiören Belediye Başkanı): "Parti içindeki gelişmeler elbette ki olumlu şey- ler değil. Ama siyasi partiler, gi- derek partileşirken bu tür olayla- n da yaşamadan edemiyorlar. Ara seçimlerin, bana göre haksız yere abartılarak bu konumun yaratıl- ması bir olumsuzluktur. Parti içinde yeni yöneticiler seçilebilir. Kim seçilirse seçilsin, onun etra- fında toplamp partiyi büytitmek zorundayız. Genel Başkanı ister Erdal tnönü olur, ister kendine güveniyorsa, ortaya çıkıp aday olursa Deniz Baykal olur. Hicbir mahzuru yoktur. Genel başkan olan kişinin etrafında tüm sosyal demokratlann bir araya gelip par- tiyi iktidar yapmak gibi bir zorun- luluk, bir görevleri vardır. Eğer bir genel başkanhk mücadelesine gi- dilecekse, bundan da olumsuz so- nuçlar beklememek gerekir. CHP, bu tür olaylan çok yaşadı. Olum- suz sonuçlar değil, olumlu sonuc- larla çıktı. •ehHU Ablak (SHP tstan- bul tl Sekreteri) — Olumlu kar- şıladık. Herkes olumlu karşıladı. Genel sekreterin çok güçlü olma- sından yana değilim. Tüzüğe gö- re hareket edip kendi sonımluluk- larım yerine getirmesi yeterlidir. Bir genel başkan görüntüsünde olmamalıdır. İnönü şimdiye ka- dar bir protokol başkan görünü- mündeydi. Şimdi gerçek genel başkan olma konumundadır. Ge- nel başkan çevresinde tecrübeli, yansız, hizdpçi olmayan, örgüte ve üyelere saygıiı, parti politikaları- nı halka anlatabilen, partiyi de ik- tidara taşıyabilecek bir yönetim arzuluyoruz. Aziz Gmnmy (Sincan Beledi- ye Başkanı): "Siyaset bilimi- nin belirli yasal- lıkları vardır. Ben bu gelişme- leri dört ay ön- ce gerek basın demeçlerinde gerekse de bunun üzerine acılan soruşturmada genel merkeze verdiğim savunmada ak- tarmıştım. Bu tahlilimde partinin tıkanma noktasında olduğunu, yeni bir örgütlenme yapısı ve si- yasi liderliğin gerektiğini, günü- müz koşullarında, yeni bir top- lumsal düzen görmeyen, toplum- sal değişim projelerini karizmatik bir siyasal liderlikle aktannayan bir sosyaldemokrat partinin ikti- dara gelemeyeceğini, mevcut siya " sal liderlikle de yüzde 20*10^ aşı- lamayacağmı söylemiştim. Sayın Deniz Baykal'ın genel başkan adaylığını destekliyorum ve bunu zonınluluk olarak görüyorum. Genel başkanlıktan sonraki süreç- te de diğer partilerle birleşme söz konusu olabilir. Türkiye siyaset yaşantısında da genel bir tıkanık- hk vardır. DSPnin güçlülüğü; son seçimlerdeki başarısı bizim ve özellikle genel başkamn etkisizü- ğinden kaynaklanmıştır. Yeni bir siyasal liderlikle DSP en asgari noktaya inecektir" AII GmHp ErgM (SHP Sinop tl Başkanı): "Gelişmeleri yakın- dan izliyoruz. Tercihimızi şimdi- lik yapmış değiliz. Görüşümüzü daha sonra belirtebiliriz." el Akgüaı (Eminönü Bele- diye Başkanı) — SHP Genel Sekreter Yar- dımcısı Erol Çevikçe'nin is- tifasıyla başla- y ^ v s'kıntılar derinleşe- rek devam et'Uyor- 5 U andaki ge- lişmelerle Den.« Baykal ve MYK üyelerinin istifai.' vml vermeteriyle parti içindeki sıkn^ı bir üst düze- ye çıkü. BUindiği giı'" 1 ' SHP bir kit- le partisidir ve demo l | c r a s i gereği de kendi içinde fikir n/'ucadelesi- ni yürütüyor. Ana Muha l e f et par- tisi görevini ustlenen bir partıde bu gibi durumlann olması n or- maldir. Ama Körfez bunalım «ıın yaşandığı, ülkemizde genel bir sı- kıntının çekildiği şu günlerde parti içindeki bu gelişmeleri de bir an- lamda tehlikeli buluyorurn. Par- tileşme süreci içindeki sıkıntılar doğaldır. SHP bu süreçten gectik- ten sonra rayına oturacak ve ken- dine ümit bağlayan kitlelere sağ- hklı mesajlar verecektir. Mastafa Tasmı (SHP Beşik- taş tlçe Başkanı) — Bence Sayın Deniz Baykal genel başkan adayı olmalıdır. Bu iki başlılık durumu bitsin artık. Aday olmazsa eğer partide bir düzeime olmaz. Şu an- da genel başkanın bu çekişmeci tavrıvla bir yere gelinmeyecektir. Kurultay isteyen sonucuna da kat- lanır. Deniz Bey gibi güçlû bir ge- nel sekreteri nereden bulacaksı- ni2? Genel başkanın çevresinde- GEÇMİS KURULTAY OLUR KI... ki grup yaygara kopartarak ikisi- nin arasını actılar sonunda. Bakl Akp*lat (SHP Adalar İlçe Başkanı) — Kurultay bekle- miyorduk. Haziran ayında zaten kurultay vardı. Secimli olağanüs- tü kurultay bizde şok etkisi yap- tı. Genel Başkan oysa küçük ku- rultay demişti. Ama gene de hem örgüt hem halk Deniz Baykal'ı is- tiyor. <jı — ıı«hı Şc* (SHP Bursa tl Başkanı): Bursa örgütü kurultayı SHP'deki çalkantının sr?na ermesi için gerekli görüyor. En büyük güç örgüuür. Geçmişte olduğu gi- bi bugür ie bu konuda örgüt ka- rar verecektir. Son sözü örgüt söy- leyecektir. StREOBK SHP'nin ikinci olaganüsfü kureltayı 30-31 Mayıs 1986 tarihinde Ankam'da "demok- rasiyi yeniden knrmak" bedefiyle toplanmıştı. SHP kunıltayının ük gününde, o dö- nemde genel başkanlığmın son gününü yaşayan Aydın Güven Gttrkan ile yeni genel başkan adayı Erdal tnönü çok samimi pozda fotoğraflar verdiler. İnönü, kurultayda konuşmasını vaparken Aydın Güven Gürkan da kendisini dikkaü'e dinlemeyi ihrnal etmemişti. HABERLERİN DEVAMI SHP'de söz düellosu (Baştarafı 1. Sayfada) nuşmasına özetle şöyle devam et- ti: "Hep beraber gellriz, hep bera- ber aynlınz diyorlar. Takıma ge- nel başkanın kanşmasına bile ta- hammülleri yok. Siyasi amaçlan- mızda bir ajnhgımu yok, ama aj- nlığımız metotta. 'Biz takımız, kurultay seçti' diyorlar. Bana gö- re genel başkan ile çalışacak ge- nd sekreter ekibi ayn takıra oima- maiı. Şimdi kurultay seçim yapa- cak. Genel başkandan ayn bir baglılıgı olan, ayn bir takım olma- yacak. Bu işin bir zoriugu, bir ko- laylıgı var. Kolaylığı, Sayın Bay- kal'ın adaylığını koyması. Örgüt, Baykal ve arkadaşlannı tanıyor. Knrultay karannı -vçrir. kendinden korkulnr, itaat ederler Bütiinlük içinde bir genel başkan, genel merkez secilir. Delegeler berhalde kendisine kötülük yapacak degil. Böyle iktidara gelemeyecegimizi anlarlar. Sayın Baykal lütfen ge- nel başkan adayı oldugunu söyle- sin, bu işi çözelim. Sayın Baykal deneyimli insan. kendisini seriyo- rum. Birlikte çalışmaktan çok mutlu oldum. Ama iki tane genel başkan olmaz. Genel başkan ay- ndır, genel sekreter ayndır. Her iki taraf da kampanyasını yaparak bu işi en kısa zamanda bitirir, bi- tirmeliyiz. Bir yandan 29 eylule kadar işlerimizi vaparken kam- panya yürutulur. Lıitfen açıklıkla adaylıgınızı söyleyin, açıklıktan partiye zarar değil, yarar gelir. Ben çok rahatladim. Herkesin de ra- hatiamasını istiyorum." tnönü konuşurken, Baykal'a yakın olarak bilinen Kahraman- maraş Milletvekili Ali Şahin. "ts- mail Cem de aday, ondan da batı- set, o da aday olmuyor mu" diye laf attı. tnönü ise "Olur, olur o da olur" diye yanıt verdi. Baykal'ın sözieri Bunun üzerine söz isteyerek alan Baykal, "Genel başkanın uzunuznn anlatbklanna birkaç itirazım olacak" dedikten sonra, Trabzon olayında il başkanının bilgisi olduğunu ye Çevikçe'nin de dikkatsizliği sonucu istenmeyen bir durumun ortaya çıktığını ifa- de etti. Baykal daha sonra şöyle devam etti: "Hep birlikte geldik, hep birlik- te gideriz anlayışımız hiç olmadı. KJmseden de duymadım. Kim ne zaman söylediyse du\mak islerirn. Olay sadece Çe\ikçe olayı olsay- dı çözümü kolay olurdu. Çevikçe^ nin jstifasını önlemek takım an- layışı degildir. Bölük pörçük isti- falaria partiyi lime lime göstere- cegi düşüncesinden dolayı parti meclisinden de istifa etmesini uy- gun bulmuştum. Ama genel baş- kan ısrar edince ıstifasını aJdım ve sundum. Bunun takım anlayışı olarak degerlendirilmesi geçmise doğru bir tartışma arayışının par- çası değilse, doğru da degildir. Ben genel başkan ile tarn bir anlayış birliği içinde calıştığımı düşünü- yordum. İstifa etmeseydim dernek ki bu düşüncelerini ögreaemeye- cektik. Eger genel başkanın, bu- rada anlattığı gibi bir knşatma içinde olduğu duygusunu hisset- sevdim anında gereğini yapardım." İçime sindiremedim Bayrampaşa olayına dek genel başkanın bilgisi dışında herhangı bir karar almadıklanm söyleyen Baykal, genel başkan ne istiyorsa ona hizmet etmek amacıyla karar aldıklarını vurguladıktan sonra şöyle devam etti: "Bunu genel başkanın insafla değerlendirmesini isterim. Şimdi relrospektif bir gerekçe arayışıy- la karşı karşıyayu. Genel başkan ile bir yol aynmının miimkün ola- cağı çok temel siyasi konularda bi- le uygun bir konjonktür arayışı- na hicbir zaman tenezzul etmedik. Fırsatçı olmadım. Benim bu içten- likü anlayışımı yapay bir gerekçe arayışı içinde degertendirmek doğ- ru degildir, haklı degildir, yakışıkh da degildir. Bunu içime sindireme- dim. Geçmişin hakkını verelim. Bunu hak ettigimi sanıyor ve hak- kımı istiyorum. Bu benim için duygusal açıdan önemli, ama icir*- de bulunduğumuz durnmdan öBemli degil." Şimdi bir krizin doğduğunu an- latan Baykal, "Partide birbirimi- ze kılıç şakırdatarak, nara atarak, düelloya davet ederek bu sorunlan aşmak mumkün degildir" derken genel başkanın kendisini ısrarla adayhğa davet etmesinin de ken- disini fazla ilgüendirmediğini söy- ledi. Baykal, "Beni düelloya davet edeceğine, varsa dışa döniik pro- jelerini hayata geçindn, partiye da- ha yararlı olur" dedi. Baykal, bu- günkü durumda yeni cepheler aç- maya ve bunu bir parti içi hesap- laşmaya götürmeye gerek olmadı- ğını, bunu doğru bulmadığını vur- guladıktan sonra, "Sayın tnönü beni genel başkan adaylıgına ıs- raria çagınyor. Dünyada iik kez bir siyasal parti genel başkanının bir başkasım, genel başkan aday- lıgına çagırdığına tanık oluyo- nım" dedi. Baykal daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer 'Gel ben seni aday ola- rak yenersem Türkiye'de daha güçlü olurum, partiyi de böyle ik- tidara getiririra' deniliyorsa, işte o zaman genel başkanlığa adaylığı- mı düşünüriira. Ama ancak böy- le yarariı olacagıma da ikna edü- mem lazım. Sayın genel başkan bizden ne istiyorsa onu sonuna kadar vermeye, her şeyimi venneye bazınm. Genel sekreteriikte vere- cegimi sonuna kadar verdim. Bu konuda daha yararlı olacagıma beni inandınrsa yine de devam et- meye hazınm. Bugüne kadar ge- nel başkan ne istediyse venneye, ne söylediyse yapma>-a calışmışız- dır. Söylemediklerini ise bizim bil- memiz mümkün degildir. Bir ge- nel başkanhk kampanyası yüriit- nıe ihtiyacı gerefii olmamabdır. Ben böyle bir arayış içinde degi- lim. Yeter ki parti, içinde bnlnn- duğu tıkamklıktan çıksın, bu n- kanıklıktan çıkarsa o zaman ge- nel başkanhk sorunıu da yok de- mektir. Genel başkanlık sorunn daima vardır, ama subjektif ola- rak vardır. Sorunu objektif ihti- yaç haline getirmeyelim. Genel başkanımız vardır. lKendisiyle iki yılı aşkın süre genel sekreter ola- rak birlikte çalıştım, çok büyük destek gösterdim. O dönem ka- pandı. Şikâyetlerin bıişladığı bir dönemde, ben şikâyetç i olmadıgı- mı söyledim. Ben her ı'ürlu özve- riye ve katkıya hazınm. Genel baş- kan bir takımla çalışma arayışı içerisinde ise bu sorun çözücn de- ğil, sorun üretici olur. Bu geçmişte de denenmiştir. Ne zama.n denen- se tehlikeli olmuştur." Daha sonra secım sonuçl.arını tartışmak uzere verilen iki ömerge geri çekildi ve grup toplantısı so- na erdi. Grup toplantısından sonra lîay- kal, dışan çıkarken kuliste bir ga- zetecinin, "tçerideki konuşnıanız genel başkanlığa aday olma;mca- gınız biçiminde yorumlandı" söz- lerine Baykal, "Bir tabmindc bu- lunmayın, yanıltıcı olur. S'n: de yanılabilirsiniz" yanıtını vercli. BAŞSAĞUĞI Saym SÂBRÎ TAŞKIN'ın değerli babası, Edirne Serbest Muhasebeci-Mali Müşavirler Odası Başkanı Sayın RAŞIT TAŞKEV'ın vefatmdan dolayı derin üzüntü ve acılarına ortak olur, kederli ailesine ve dostlarına başsağlığı dileriz. TÜRKtYE SERBEST MUHASEBECt-MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI ADDVA tSTANBUL SERBEST MüHASEBECİ-MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ECEVİTİN DEĞERLENDİRMESİ Böyle muhalefet görülmedi ANKARA (ANKA) — Demokratik Sol Parti Ge- nel Başkanı Bülent Ece- vit, SHP için- deki son ge- lişmeleri de- ğerlendirirken SHP'nin "yapay solnnumla yaşadıgını" savun- du. Böyle bir muhalefet partisi- nin tarihle görülmediğıni söy- leyen Ecevit, "Üzerinden SHP gölgesi ve ipotegi kalktakça, sosyal demokrasi ülkemizde daha hızlı geüşmekte ve geli- şecektir" dedi. Bülent Ecevit, ANKA Ajan- sı'na yaptığı değerlendirmede, SHP'nin kısa sürede sayısız ge- nel sekreter degişikliği ve birkaç kez de genel başkan degişikliği yaşadığını anımsattı. SHP'nin ortalama 6 ayda bir kurultay topladığını, il ve ilçe yönetim- lerinin defalarca baştan aşağı değiştiğini hatırlatan Ecevit, "Fakat bu degişndiklerden hiç- biri SHP'yi güçlendirmeye. SHP'deki erimeyi durdurmaya yetmemiştir" dedi. Yönetimin üst düzeyindeki değişikliklerin, bu partiyi des-- tekleyenlerde bazen umut uyandırdığını, ancak bu umu- dun da kısa sürede yerini hayal kuıkhğına ve yeni yönetim ara- yışlarına bırakuğını kaydeden Ecevit, şöyle devam etti: "Bn gercekler göz önünde tutulursa, SHP'deki bnnalımın yalnızca kişisel nedenlere bağ- lanamayacagı. genel sekreter veya genel başkan veya yöne- üm kadrosu degişiklikleriyle aşılamayacağı göriüür. Nitekim bu partinin önde ge- lenleri ve birçok üye veya des- lekçileri, bilinç altında bunu fark ettiklerinden ötürii, çare- yi, SHP'nin içinde degil, Cnm- huriyet Halk Partisi yeniden kurulursa veya Demokratik Sol Parti'yle birleşüirse SHP'nin sonınlannın çözülecegini sanı- yoriar. Kendi sornnlannı kendi için- de ve kendi başına çözemeyen, kendi derdine çareyi kendi dı- şında arayan bir parti, canlana- bilme nmudunu, on yıl önce fa- aliyeti durdurulmuş ve dokuz yıl önce kapablmış bir partinin yeniden dirilmesine bağlayan bir parti, yapay solunumla ya- şıyor demektir. SHP'yi yapay solnnnmla ya- şatıp canlandırabilmek için ba- sın da geniş bir toplum kesimi de hatta başka bazı ülkelerin sosyal demokratlan da yıllar- dır, eUerinden geteni yapmışlar- dır, ama SHP'nin yapısındaki doğuştan gelen sorunu çözcme- miş, erimeyi önleyememisier- dir." Partilerin iktidarda yıpran- dıklarırun çok görüldüğünü, ancak ana muhalefet konu- mundayken böylesine yıpra- nan, üstelik de oy desteğini yarı yarıya yitirmiş bir iktidar karşısmda böylesine eriyip gi- den bir muhalefet partisinin ta- rihte görülmediğinı savunan Ecevit, şöyle devam etti: "Şimdiye kadar, içeride ve dışanda birçok kimse, SHP varken bir başka sosyal demok- rat partiye, DSP'ye ne gerek var diye düşünürdü; DSP'yi, sosyal demokrat oylan bölmek- le suçlardı. Oysa şimdi sosyal demokrat kesimde SHP dışında, yapısı tutarlı, çizgisi çağdaş ve belirli bir güven verici DSP seçenegi- nin bulunmasındaki büyük ya- rar ortaya çıknuşur. Demokratik Sol Parti seçene- gi olmasa ne olacaktı? SHP'den hayal kınkhgına u|- rayanlar, sosyal demokrasiden de umut kesecelderdi. Pek çok sosyal demokrat seçmenin oy- lan ya sağdaki partilere ya da sosyal demokrasinin daha so- lundaki partilerden birine kaya- caktı. Oysa şimdi, sosyal de- mokrat seçmenler, saga veya daha sola savrulacak yerde, Demokratik Sol Parti'ye yönd- mektedirier. Üzerinden SHP gölgesi ve ipotegi kalktıkça, sosyal de- mokrasi ülkemizde daha hızlı geüşmekte ve gelişecektir." ERTUĞRUL GÜNAY SHP'nin yeni yönetime ihtiyacı var ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) — SHP PM üye- si ve "yenUik- çi sosyal demokratlar" ın önde gelen ismi Ertuğrnl Gnnay, SHP'nin genel başkan değişikliğine değil, partiyi bü- yütmeye çalışan yeni bir yöne- time ihtiyacı olduğunu savun- du. Günay, "Ayn ayn partiler- de sosyal demokratiar özverili, içtenlikli, karariı bütünleşme politikalarının rüzgârlarını özlüyor" dedi. SHP'nin son olağanüstü ku- rultayında, Genei Sekreter De- niz Baykal'a en sert eleştirileri yönelttiği bilinen Ertuğrul Gü- nay dün yaptığı yazılı acıklama: da, iki yılı aşkın bir süredir SHP'yi yönetenlerin, katı hizip yaklaşıralan ve iceriksiz güç po- litikalarıyla, kendilerini de SHP'yi de sıkıntıh bir noktaya getirdiklerini ileri sürerek şu gö- rüşlere yer verdi: "Merkez yöneticisi arkadaş- lannıızın baştan beri altyapısı- nı oluşturmaya çahştıklan, 'ge- nel başkanlık duzeyinde' bir be- saplaşma için ülkemizin içinde bulnndugu bugunkü ortamı ve koşulları seçmiş olmalan, par- tiye ve ülkeye karşı taşıdıklan sonımluluk anlayışımn yeni bir örnegj olarak ortadadır. Savaş tehlikesinin eşiğinde, başkanlık rejimi zorlamalany- la karşı karşıya, laik ve demok- ratik cumhuriyet ilkelerinin özüniin boşaltıldıgı bir Türki- ye'de, bütün bunlara karşı de- mokratik umutlan yeşertmesi gereken SHP'nin içine itildigi bunalım ortamı sosyal demok- rasiye ve ülkemize karşı bir hak- sızlık ve talihsizliktir. SHP, bu bunalımdan genel başkanını degiştirerek çıkamaz. Bngnn SHP'nin bir genel baş- kan değişikliğine degil, doğrn ve içtenlikli polttikalarla genel başkanı da, partiyi de büyıitme- ye çalışan yeni bir yönetime ih- tiyacı var." SHP'nin uzunca bir süredir sosyal demokrat özünün gerek- tirdiği doğrultuda yönetilmedi- ğini ifade eden Günay açıkla- masını şöyle sürdürdü: "Parti içi egemenlik kavgası, ülkede iktidar olma iddiasının önünde gomnuyor. Örgutleri- miz bu göninümun bıkkınlığı- nı, ulkemiz, bu görünümün umut kınklığım yaşıyor. Toplumumuzun her kesimi SHP'den. gunlük yaşamlanyla ilgili somut, inandıncı, gerçekci çözüm önerileri bekliyor. Ayn ayn partilerde sosyal de- mokratlar özverili, içtenlikli, karariı bütünleşme politikalan- nın rüzgârlannı ozlüyor." Ertuğrul Günay, SHP üyele- rinin, iç hukuka saygıiı, bilgili ve bilinçli bir parti örgütlenme- sinin özlemini taşıdığuu, yerel yönetimlerin, katıhmcı ve say- dam bir yapılanmaya yeterince ulasamamış olmanın sancılannı yaşadığını kaydederek şöyle de- di: "Parti yönetiminin varhgını unuttuğu ülkemizin aydınlan yazan. çizeri. sanatcısı, düşünü- rii, bilimcileri birikimlerini Türkiye için seferber edebile- cekleri bir siyasal atılımın coş- kusunu bekliyor. Bunian söyiemek ve yapmak için bu olağanüstü kurultaya başvuracagiz. Görev ve yetki is- teyecegiz. Amacımız sadece SHP mer- kez yönetimine gelmek, SHP içinde iktidar olmak degildir, SHP'yi, sosyal demokratlan ül- kede iktidara ulaştmnaktır. Üyderimizin, örgütimüzün ve halkımızu bekledlgi de bodur." KURULTAY ÖYKÜLERI ~ Eğlenmeye vakit yok SHP Parti Meclisi üyesi ve Ankara eski belediye başkanı Ali Dinçer anlatıyor: 1979 seçimlerini 5-0 kaybet- tikten sonra Cl^P'nin toplanan olağanüstü kurultayında güven oylaması yapılıyor. Ben de ye- nilginin sorumluluğunun parti yönetiminde olduğuna inanıyo- rum. O oylamada rahrneüi Tu- ran Güneş, Halnk Ülman ve 20'den fazla partili "Hayır" oyu vermişti. Sıra Ankara Senatörü Ergün Ertem'e geldi. Ertem, CHP gençlik kolları başkanbğından gelme. Ergün ağabey de "hayır" oyu verecek. Ancak o sıralarda birüeri "Yapma Er- gün agabey, 'hayır' deme, 'evet' de" diye eteğinden çekiş- tiriyorlar. Ben de fırlayıp "Yapma Ergün ağabey 'evet' deme 'hayır' de. Verdigin ka- rar doğrn, ısrar et. Sonra ben- den ne dilersen dile" dedim. Öyle bir ortamda Ergün ağa- bey bütün uyarılara rağmen "Hayır ben partimi düşiıü- rüm. Bnnnn da sorumrasu bas- ta genel başkandır" diyerek "hayır" oyu verdi. Iş bitti, aradan biraz zaman geçti, bir gün Ergün ağabey ba- na "senin bir sözün vardı. 'di- le benden ne dilersen' demiştin. Ben Mnjde Ar'ı çok bef eniyo- rum. Bn akşam O'na giddim" dedi. Biz de gidip Müjde Ar'ı izledik. Ama o zamanlar bu ka- dar sık kurultay yoktu. Şimdi neredeyse alo ayda bir kurul- taydan eğlenmeye vakit kalmı- yor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle