26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLER 12 EYLÜL 1990 Otobtiste bildiri araması • lstanbul Haber Seırisi — Arka pencerelerinden sokağa bildiri atıldığı gerekçesiyle Kadıköy Merkez Karakolu önüne çekilen belediye otobüsünde polis tarafından yapılan arama sonunda bir şey bulunamadı. Mustafa Kemal Mahallesi- Kadıköy seferini yapmakta olan 34 K 3906 plakalı belediye otobüsü, Göztepe yakınlanna geldiğinde başka bir araçla arkadan gelen IETT görevlisi tarafından, pencerelerinden dışanya bildiri atıldığı gerekçesiyle durduruldu. Bunun üzerine otobuste bulunan yolcuların itirazlanna rağmen, duraklarda hiç durmadan Kadıköy Merkez Karakolu önüne getirilen otobüste bulunan yokular ve otobüsün içi polislerce arandı. Ancak yapılan arama sonunda sözü edilen bildirilere rastlanamadı. Tek tek aranarak otobüsten indirilen yolcular, olaya büytlk tepki gösterdiler. Admın açıklanmasını istemeyen belediye otobüs şoföru, karakolda ifadesi ahndıktan sonra normal seferine devam etmek üzere otobüse bınerek ayrıldı. (Fotoğraf: Uğur Gilnyüz) 12 Eylül'ü protesto gösterisi • İSTANBUL (AA) — Şişli Rumeli Caddesi'nde 12 Eylül'ü protesto amacıyla korsan gösteri yaparak pankart asmak isteyen gruptan biri kız altı kişi gözaltına alındı. Yaklaşık 40 kişilik bir grup 12 Eylül'ü protesto ederek korsan gösteri yaptı. Bu arada, göstericiJer bir işyerinin duvanna "Devrimciler" imzalı pankart asmak istediler. Ancak polisin müdahaiesi sonucu Yıldız Üniversitesi öğrenci Derneği Başkanı Zeynel Aslan, Dernek Başkan Yardımcısı Birsen Özsey, Bakırköy Ticaret Lisesi öğrencisi H.K. ile işçi olarak çalışan Yusuf Uyar, Tayfun Yıldınm ve Selahattin Yıldırım olay yerinde suçüstü yakalanarak gözaltına alındılar. DÜZELTME Dünku gazetemizde yer alan DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit'in Helsinki zirvesini değerlendiren yazısında, "Eğer bu yaklaşım benimsenirse. Ueride Ortadoğu için düşünülen ortak gutenlik sisteminin oluşturulınasında biiyük güçluklerle karşılaşılabilir ve isler istemez daha belirgin bir Arap-İsrail kutuplaşmasına yol açabilir" cumlesindeki, 'benimsenirse' sozcuğu 'benimsenmezse' olacaktır. Yine a\nı yazının son paragrafındakı "O>sa Ortadoğu'daki çağdışı yapılar ve diizenlemekr değismedikçe Ortadoğu, hem bu bolge ulkeleri için hem de bütün dünya için surekli bir bunalım kaynağı olmaya devam edecektir" cumlesindeki, 'diizeıılemeler' sözcuğü, "düzenler" olacaktır. Düzeltıriz. K I S A DOĞRU İLKADIM^KAMERUN CHARLİE KALP PUNTO c O fc >u> ^ T^ SHOWROOM: Abide-I HüflVst C a d tzzetpoşa Sc*. No:47 Osmanbey-İSTANBUL RANDEVU KATALOG: Tel: 131 20 01 -131 20 34 Fax: V31 20 48 '12 Eylül bir darbedir'27 Mayıs ve 12 Eylül Her rejimin kendine özgü bazı kuralları vardır. Ihtilallerin de kendine özgü kuralları vardır. 27 Mayıs bir ihtilaldir. Neden? Alttan gelmiştir çünkü. 12 Eylül'ü ben ihtilal olarak görmüyoTum. 12 Eylül bir darbedir. Darbedir veya yönetime el koymadır. Diktatörlük kurmadık İhtilallerin yararh olduğuna kim inanır? Onun için bayram yapmadık. İhtilal eğer iyi bir şey olsaydı, bunu bayram yapardık. Eğer demokratik parlamenter sistemi yıkıp bir diktatörlük kursaydık o zaman bayram yapardık. MARMARİS - Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e 12 Eylül jneminde televizyondan yaptı- ğı konuşmaiarla mahkemeleri etkilediğini söyleye- rek bu tutumunu bugün nasıl değerlendirdiğini sor- duk. Evren, televizyondaki konuşmalarında mah- kemeleri etkilemek istemediğini, bu konuşmaların da mahkerae dosyalarına girmediğini söyledi. Marmaris'teki evinde görüştüğümüz Kenan Ev- ren, siyasal partileri kapatmak istemediklerini, Tur- haa Feyziogiu baskanhğında bir hükümet kurup iki CHP'li ve iki AP'li milletvekilini de bu hilkümete almak istediklerini anlattı. Evren, "Partileri kapatmak hataydı. Ama bizi çok zoriadılar" dedi. Söyleşimizin birinci böluraünde sorulan sorular ve Evren'in yanıtları da şöyle: — Sayin Evren, söylesimize hiç sevmediğinU bir koanyla, 12 Eyhilie gireiim dikrseniz. Gerci bn ko- nuda çok söz söylendi, ama bir kez de ben sora- yun. Denir Id 12 Eylül öncesinin sıkıyöneüm ko- maUnJan Ue 12 Eylül sonrasının sıkıyönetiın ko- mntanlan ayntdır. Ne değişmiştir de 12 Eylul'den sonra terör birdenbire kesümiştir? Yani özetle, böyle bir ortamın oluşması mı beklenmiştir? EVREN—Şimdi bunlaruı hepsinin cevabı yakın- da çıkacak hatıralanmda var. Orada bütün tefer- ruatı ile yazıldı. Eğer biz böyle kötü niyet taşımış olsaydık. komutanlara direktif vermemız gerekir- di. 'Aman çocuklar, bu işi yapmayın. Üzerine iize- rine gJtmeyin. Biraz daha bozulsun'dememiz ge- rekmez raiydi? Kaç tane sıkıyöneüm komutanlıgı vardı? Dokuz muydu, on muydu? Hatta daha faz- la. Bütün kolordu komutanlan, sıkıyönetim komu- tanıydı. Tabur komutanları da sıkıyönetim komu- taruydı. Biz bunlara nasıl ayru emri vereceğiz? Hiç- birisi şımdiye kadar böyle bir şey söylememış, 'Bi- ze böyle bir emir verdiler' de dememiş. —Bir iki konusmanız oldu, oradan çıkd bunlar. 'Sabreden derviş muradına ermiş' dediaiz. EVREN—Efendim, şimdi şunu demek istedim ben. Bizi çok zoriadılar. Milletvekili geldi, sena- törü geldi, özel sektörden geldi, askerden geldi, Memleket elden gidiyor Milletvekili geldi, senatörü geldi, özel sektörden geldi, askerden geldi: 'Efendim memleket gitti elden, parçalanıyoruz, iç savaşa giriyoruz! Mektup geliyor imzasız, küfürler yağdırıyorlar. Ama inanmadık. Düzeltilebilir diye birçok teşebbüslerimiz oldu. 'Efendim, memieket gitti ekJen, parçalanıyoruz, iç savaşa giriyonız' mektup geliyor imzasız, küfür- ler yağdınyorlar, ama inanmadık. İnanmadık. Dü- zeltilebilir diye birçok teşebbüsümüz oldu. Ben rah- metli Eyüboğlu'yla Cumhuriyet Halk Partisi Ge- nel Sekreteri Mustafa Üstündağ'la konuşmalanm vardır. Onlar ne diyorlardı? EVREN—Efendim, 'Beraber kurnn, büyükko- alisyona dognı gidin, iyi olur.' Bunları söylüyor- lardı O zaman ben böyle bir şeyi arzulasam, niye onu çağınp da bunları konuşayım? —Peki ne yaptılar onlar? EVREN—Yapamadılar! Böyle bir şey yakıştır- madır. Şiddetle reddetrnişimdir. Hiçbir sıkıyöne- tim komutanı böyle bir art düşünce içerisinde ol- mamıştı. Olsaydı, sıkıyönetim koordinasyon top- lantılarında acı acı dertlerini, sıkıntılanm dile ge- tirmezlerdi. Susarlardı. Kitap çıktığı zaman göre- ceksiniz, neler söylediler. Neleri ortaya döktüler. Aylar, aylar, aylar geçti, seneler geçti, hiçbir şey tahakkuk etmedi. —Siz şahsen, vatandaş olarak ihtilallerin yarar- lı olduğuna inamyor musunuz? EVREN—Yok efendim! İhtilallerin yararlı ol- duğuna kim inanır zaten? Onun için bayram yap- madık. thtilal eğer iyi bir şey olsaydı, bunu bay- ram yapardık. Ha, eger demokratik parlamenter sistemi yıkıp bir diktatörlük kursaydık biz, o za- man bayram yapardık. Bu sistemin bayramı olur- du, kuruluş yıldönümu oiurdu. —27 Mayıs diktatörlük getirmedi, ama bayram yapıldı! EVREN—Doğru değil, doğru bulmadık! Doğ- ru bulmadık, neden doğru bulmadık? Hürriyet ve Anayasa Bayramı ismi, değil mi? Hürriyet yok muydu şimdiye kadar? Yani yeni hürriyete 27 Ma- yıs'tan sonra mı kavuştuk? Ve anayasa bayramı... Anayasa 1870'te dahi anayasa vardı. —Ama 60'a gore çok geniş bir özgürlük getirdi 27 Mayıs... EVREN—Anayasa demek, yani bayram demek, yani anayasa kurulmuş demek. Anayasa Mahke- mesi kuruldu. —Peki Menderes, Zoıiu ve Polatkan'ın mezar- lannın nakli için ne diyorsunuz? EVREN—Onu sormayın, polemiğe sokmayın, bu konuda... —Peki, pek çok dava açıldı 12 EyraTde... EVREN—12 Eylül'le mi?.. —12 Eylül'le Hgili, e>et. Bu davalann sayısını bile unuttuk. Bazı davalar konusunda sizin teievizyonda etkileyici, yonlendirici konuşmaiarınız oldu. Bu- gün, 10 yıl sonra değerlendirme yapsak, hata mıy- dı, neydi bunlar? Nasıl degerlendiriyorsunuz o gunleri? EVREN—Efendim, etkileyici konuşmam, mah- kemedeki cereyan eden duruşmalan etkilemek için yapılmış değildir. Şımdı yanımda olsa da okusam... —Ama haliyle etkiler, siz devlet baskanıydımz... EVREN—Niye etkilesin? Niye etkilesin? Efen- dim, belki de böyle bir örgütün meydana çıkarıl- dığım söylemişimdir. —Ama şimdi DİSK ve Bans Dernegi davalan... EVREN—Evet, evet, DlSK'in yaptıklarını hep söyledirn. Söyledim. tek kanal. Üslelik başka bir tartısma da yok. Ya- saklamışsınız tartışmalan... EVREN—Sonra, bizim hâkimlerimiz. O mahke- melerde görev alan hâkimlerimiz, kanunlann ken- dilerine verdiği yetkiler ve önlerine gelen dosyâlar üzerine işlem yapar. Benim konuşmalarım oraya girmez. Ben hiçbir hâkimi, hiçbir savcıyı çağırıp da bir tek kelime söylememişimdir. Yalnız yaptığım konuşmalarda, ordularda vesair yerlere gittiğim- de subaylan topladığım zaman mahkemelerin uzun sürdüğünü, bundan kamuoyunun rahatsız olduğu- nu, her mahkemede olduğu gjbî bunların bir an ev- vel bitirilmesi gerektığjni söylemişimdir. Bu kadar. —Siz tabü hikimleıie tek tek konuşmadınız, ama çok ornekler sıralayabilirim, belli davalarda, bazı hâkimler şöyle bir karar verdikieri veya boyle bir karar verdikieri için gorevlerinden alındılar. An- kara'da ve tstanbtü'da örnekleri var. O zaman, biz sanık ya da hukukçu olarak, avukat olarak nasıl güvenelim 12 Eylül adaletine? Sorun bu. EVREN—Efendim, şimdi ben, 27 Mayıs'a ge- lelim. 27 Mayıs'ta da o mahkemeler cereyan eder- ken sağda solda konuşulmadı mı? Konuşuldu, e ta- mam. Peki onu niye söylemiyorsunuz. —Konumuz 12 Eylül olduğu için. Siz 27 Mayıs'ın sorumlulanndan değilsiniz ki. Konumuz 12 Eylül. EVREN—Şimdi, özel bir rejim. Normal bir re- jim değil. Her rejimin kendine göre bazı kuralları vardır. thtilallerin de kendine göre kurallan var- dır. 27 Mayıs bir ihtilaldir. Neden? Alttan gelmiş- —Eyiiboğlu'ydıı gaiiba bakanlardan biri... EVREN—Evet, devlet bakanıydı. Öteki de Ca- hit (Carakaş'tı. tstemedi o. —Adalet Partisi'nden kimdi? EVREN—Şimdi Manisa Milletvekili Sttmer Oral... —Sümer Oral, o da kabul etmedi. EVREN — Evet, edecekti, Demirdie koauştam, kabnl etmedi' dedi. Ondan etmedi. Birisi de Cev- heri miydi? —Evet, o tamam. Adalet Bakanı. Necmettin Cevheri... EVREN—Evet oydu, o da kabul etmedi. Ama yanhş olabilir. Partileri kapatmak aklımızdan geç- medi, istemiyorduk. Arama, ondan sonra cereyan eden olaylar... Haber göndermemize rağmen, rica etmemize rağmen, benim teievizyonda yaptığım ko- nuşmalara rağmen, 'Bu siyasi faaliyetler' diyor- dum, 'Yapmayın, bekleyin, bizi mecbur etmcyin.' öyle bir noktaya geldi ki bir de baktım, bizim bü- rokratlar talimat almaya başladılar. Adalet Parti- si Başkanı Demirel'e soruyorlar. Yahut birisi gidi- yor, öyle iş yapıyorlar. Sebebini araştırdık. 'Haa şimdi seçime gidilecek. Nasıl olsa bunlar gene ge- lecek. Neme lazım, bunlar gidici, bunlann sözünü yapmayalım, geçiştirelim. Onlar geldiği zaman, na- sıl olsa biz onlara hizmet edecegiz, kotü olmaya- lım." Bu bir. lkincisi, bir kurucu mecüs kuruldu; danışma 'BİZİ ZORLADILAR' — "Bizi siyasi partilerin kapatılması için çok zoriadılar. Biz bu ise çok iyi niyetle başladık. 12 Eyrnl'ün hemen ertesi gününden 'Halk Partisi'nden, Adalet Partisi'nden ikişer bakanı almak suretiyle bir koalisyon kuralım' dedik. Bakanlardan biri Eyuboğlu'ydu. Öteki de Cahii Karakas. tsteme- di o. Adalet Partisi'nden Sumer Oral kabul edecekti 'Demirel'ie konuştum, kabul elmedi' dedi. Birisi de Necmettin Cevheri'ydi." (Fotoğraf: Rıza Ezer) —Davalan etkilemedi mi bu konuşmaiarınız? EVREN—Yani susayım mı? Halka bunu anlat- mak lazım. İşçilerin de bunu bilmesi lazım. O za- man her şey mahkemeye verilmiş zaten. Hepimi- zin, elimizi eteğimizi çekiphiç konuşmamamız la- zım. DİSK mahkemede, efendim falan dernek mah- kemede, filan dernek mahkemede. Ben illa bunlar tecziyeedilsin, cezasını bulsun dememişimdir. Bun- ların yaptıklarını söylernişim, yaptıkları zaten ve- rilmiş dosya halinde. —Şimdi, ihtilal lideri televizyondan böyle konu- şursa, bagımsız adaletten nasıl soz edilir? EVREN—Ben adalet mekanizması üzerinde et- kı yapmak için bunu yapmamış, söylememişim ki, halka duyurmak için yapmışıra. Basın da yapıyor bunu. Şimdi halen birçok mahkemeler var, basın pekâlâ bunu duyuruyor. —Ama, şimdi onun da bir olçiisü var, kuralı var. EVREN—Ben de o ölçu içerisinde... Illa bunla- rın mahkeme olması gerekir dememişim ki... —Şimdi, bir devlet başkanı olarak konuşmak ay- n, bir muhabirin bir basın suçu işlemesi ayn bir olay. Yani sizin büyük etkiniz var, televizyon var tir çünkü. 12 Eylül'ü ben ihtilal olarak görmüyo- rum. 12 Eylül bir şeydir, darbe. Darbedir veya yö- netime el koymadır. —Karşı kuvvet yok zaten, siz karar verdikten sonra. 12 Eylül uygulamalan nedeniyle bugun 'Şu- nu yapmasaydım' dediğiniz bir uygulama anımsı- yor musunuz? Partilerin... EVREN—Var, kitapta göreceksiniz. —Kitapta görecegJz de, bir de Cumhuriyet ola- rak soruyomm. EVREN—Birkaç tanesini saydım ben. Daha ev- velki bazı gazetelerde çıktı. —Partilerin yasaklanması, kapatılması da... EVREN—Kapatılmasını, açık söyleyeyim, ben istemedim. —Kim istedi? EVREN—Ama beni, ben demeyeyim de, bizi, buna zorladılar. Zoriadılar. Biz bu işe çok iyi ni- yetle başladık. 12 Eylul'ün hemen ertesi gününde, Halk Partisi'nden de Adalet Partisi'nden de ikişer bakan almak suretiyle bir koalisyon kuralım, on- lara da örnek verelim diye başladık. meclisi. Dediler ki bize. 'Siz Danışma Medisi üye- lerini çaustıramazsımz.' Niye çalıştıramayahm? 'Bunlar' dediler, 'Bir seçim yaptlacağı için anaya- sa yapılırken ve diğer kanunlar çıkarken hep ken- di goruşleri istikametindeki parti liderierinden di- rektif alacaklardır. Onun için siz bunlara tarafsız iş yaptıramazsınız.' diye diye, böyle şeyler söyle- ne söylene mecbur kaldık. Ve şeyler, gizli gizli parti faaliyeti yurutülduğü gibi açık da yapıldı. Anka- ra'da bir kahvehanede belediye başkanlarıyla top- lantı yapıldı. Bunlar işte damlaya damlaya niha- yet taştı. —Bu hata mıdır diyorsunuz şimdi geriye doğru baktığınızda? EVREN—Bizim hata, ama bizi bu noktaya ge- tirenler de hatalı. Bizi bu noktaya getirmeyecek- lerdi. YARIM: trtica, MC hnkümetleri zamanında aldı yürüdn Siyasipartiler, sendikalar ve çeşitli kuruluşlar 12 EylüVü değerlendirdi Türkiye'nin itibarı zedelendiAkbulat: 12 Eylül öncesinde Türkiye'yi yönetenler şimdi yönetime talip. Biz müdahaleleri savunmuyoruz. Demokraside müdahale olmamah. Ama ülkeyi iç savaşa kadar götüren idareleri tasvip etmemiz mümkün değil. Inönü: 10 yılda bir darbe olacak beklentisi boş Demirel: 12 Eylül sivil kılıkla devam ediyor. çıktı. Anarşi ortadan kaldınlmadı. Demokrasi Ancak, sadece müdahaleyi yapanlara kabahat hâlâ tam anlamıyla yerleşmiş değil. Bir daha bulmak yanhş. Ülke sorunlan ağırlaştığında demokrasimiz kesintiye uğramayacaktır. Bu "ihtilal davetiyesi" çıkarmak da rejimi işlemez yolda hiçbir özrü ve bahaneyi kabul etmiyoruz. hale getirir. ANKARA (Cumhuriyrt Böro- ta) — Siyasi partiler, sendikalar ve çeşitli kuruluşlar 12 Eylul'ün 10. yüını değerlendirdiler. SHP Genel Başkam Erdal lnö- nö, 12 EyiüJ'un itibarırruzı duşür- düğünü ve ulkeyi geri göturdüğü- nü söyledi. DYP Genel Başkam Süleyman Demirel de ülke sorun- lanmn askeri müdahalelerle çözü- lemeyeceğini belirterek "Askeri müdahale sivil gorunumde devam ediyor" değerlendirmesini yaptı. Sosyalist Parti Genel Başkam Fe- ritDsever, "12 Eylülün 10. yılın- da görev, Özal kliginin yıkılması- dır" derken Türk Tabipleri Birli- ği ve Atatürkçü Düşunce Derne- ği yaptıkları açıklamalarda 12 Ey- lul'ün bir daha yaşanmamasını is- tediler. "Demokrasi hâlâ yerleşmedi" SHP ve DYP'nin dünkü grup toplantılarında da iki partinin li- derleri 12 Eylul'ün 10. yıldönümu dolayısıyla görüşlerini açıkladılar. SHP Genel Başkanı Erdal lnö- nü, 12 Eylül harekâtının üzerin- den 10 yıl geçtiğini ammsatarak, "10 yılda bir darbe olacak beklen- asi"nin boşa çıktığını söyledi. lnö- nü, "10 yıl geçti, askeri müdaha- le olmadı, bundan sonra da ola- cağı yok" diye konuştu. 12 Eylül müdahaiesi Ue Tttrki- ye'nin çok şey' kaybettiğini ve 10 yıl önceki demokratik haklann ye- niden kazanılmaya çalışıldığını anlatan tnönü, müdahalelerin de- mokrasiden fedakârlık etmeden kurtuluş olmaz anlayışından kay- naklandığını bildirdi. tnönü, de- mokrasinin kusurlannın artık yok- edilmesi gerektiğini, duşünce öz- gürluğü ve sendikal haklann sağ- lanmasını, işkencenin sona erme- sini isterken bunlann büyük oran- da 12 Eylül müdahalesinin yarat- tığı sorunlar olduğunu söyledi. tnönü, son günlerde ortaya çıkan siyasi cinayetlere de dikkat çeke- rek, daha önce önerdiği demok- rasi şehitleri anıtının hâlâ kurul- madığmı, ancak öldürüienlerin ise çoğaldıgını bildirdi. tnönü, şunla- n söyledi: "Artık demokrasinin temel ku- ranlan Türkiye'de yerini almalı- dır. Bu konuda SHP'nin öncülü- gü hiçbir partiyle mukayese edi- lemez ve 10 yıldan sonra aıHk hiç- bir özür ve bahaneyi kabnl etmi- yoruz. Düşunce özgürlüğü tam olarak karalmalı, çalışma banşı saglanmalı ve siyasete katüım en- geHenmemelidir. Bnnlar hep 12 Eylül rejimjnin cetirdigi bataiar- dır." DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, aradan 10 yıl geçmesine karşın 12 Eylul'ün tartışılmasını normal olarak değerlendirdi, bu taruşmaya uzun boylu katkıda bu- lurunak istemediklerini söyledi. Mücadelelerinin millet iradesi ve hukukun Ustünlüğünü tesis için olduğunu bildiren Demirel, aklı başında hiç kimsenin buna itirazı olamayacağını söyledi. Demirel, ülkelerin sorunlannı askeri müdahalelerle çözdükleri- nin görülmediğini belirterek mü- dahalelerin sorunlan azaltmadığı- nı, çoğalttığını belirtti ve "Hele oya dayalı bir pariamentonun bo- lundDgu rejimlerde askeri müda- hale yapıtması millet iradesini aş- makbr. Bunu kim alkışiayabilir? Hem bunu alloşlayıp hem millet iradesinin tesisini savnnmak hi- pokrasi olur" dedi. En kötu sivil idarenin en iyi as- keri idareden iyi olduğu evrensel sözünu ammsatan Demirel, Türki- ye'nin sorunlannı demokratik ze- minlerde çözme sabnm gösterme- yip askeri müdahaleye başvurul- masuun zor işleyen devleti işlemez hale getirdiğini anlattı. Türkiye 1 de halka dayalı demokratik ku- rumlann süs eşyası olmaktan çı- kamadığını vurgulayan Demirel, şöyle konuştu: "Atalürk ilkeleri ihtilaller için mızrak yapıldı. Hem Atatürk'ün en büyük eserim dedigi Medis'i kapatacaksınız, hem de Atatürk- çıilükten söz edeceksiniz. Medis'i, siyasi partileri kapabp siyaseti, si- yasetçileri kötülemeye sebep olan her olay yanlıştır. 12 Eylul'ün ne getirdiğine, ne götürdüğnne ba- kanak, milli irade inancı götürül- dü, getirdigi; depolitizasyon, kor- ka, sinmek, devlet gncünden kö- şe bucak kaçacak yer aramak ol- du. Devleün iki önemli vasfı olan açıklık ve eşitliği götürdü. Bunla- nn yerine menfaatçilik, kayırma- olık, fırsatçılık geldi. Bugün Türkiye bunlann hepsi- nin acısını çekiyor. 12 Eylül orta- dan kristal vazoyu götürmüş, çat- lak testjyi getirmistir. Milli irade- yi götürmüş, yerine bir şey getir- memiştir. 12 Eylül sivil kıhku de- vam ediyor. Ben bımlan Sayın Ev- ren'e de sordum. 'Arkanızda ne bı- rakıyorsunuz?' diye. 50 defa pahalılanmış Türkiye, sosyal dev- let ortadan kaMınlmış bir ulke, 50 milyar dolar dış. 60 triiyon lira iç borc. Bunlann telafisi belki sıkınü olmaz ama, esas goturdugu top- lumun moral değerleridir. Çalış- ma, kazanma. alınterinin yerini gpckiilasyonia köşeyi dönmeyi ge- tirdi. MilletİD çoğuniugunun red- detügi iktidan çoğunluk olarak getirmeyi başardı. Bu ayıp da ye- ter. Bize 'Bu fıili durum, kabul edin. Ne yapabilirsiniz?' diyoriar. Sen kabol ettiğin için bir şey yapa- mıyoruz. Bn ülkenin hakkını hu- kukunu konıyacak olanlar sade- ce bizim gibi siyasi beyetler değil- dir." Başbakan Yıldınm Akbulat da partisinin grup toplantısında 12 Eylül'e değinirken 12 Eylül 1980 öncesinde Türkiye'yi yönetenlerin şimdi yönetime talip olduklannı belirterek "Biz müdahaleleri sa- vunmuyoruz. Demokraside mü- dahale olmamalı. Ama, ulkeyi iç savaşa kadar götüren idareleri de tasvip etmemiz mümkün değfldir" dedi. Hak-lş, Eğitim-lş, Türk Tkbip- leri Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Halkevleri Genel Merke- zi ve tnsan Hakları Derneği yap- tıkları açıklamalarda, Meclis'i ka- patan, hak ve özgürlükleri kısıt- îayan 12 Eylülierin bir daha ya- şanmaması ıstendi. TTB Başkam Selim Ölçer, 12 Eylul'ün topluma gözyaşı, kan ve daha çok baskı ge- tirdiğini belirtirken Atatürkçü Dü- şunce Derneğı Yönetim Kurulu uyesi Arif Çavdar, 12 Eylul'ün Atatürk devrimlerine karşı girişi- len bir darbe olduğunu öne sür- du. Hak-tş Genel Başkam Necati Çelik de 12 Eylul'den sonra sade- ce üniformasız bir idarenin geldi- ğini söyledi. Eğitim-lş Sendikası Genel Başkam Niyazi Altunya ise ihtilalle eğitimde militarizme ve laiklik karşıtı görüşlere prim ve- rildiğini kaydetti. Halkevlerinden yapılan açıkla- mada da "Halkevleri olarak baş- U emekçüer ohnak üzere tüm hal- kımıza on yıldır nygulanan 12 Ey- lül yasası ve kuramlannın kalk- masını istiyoruz. Veni askeri dar- beler ve 12 Eylül'ler istemiyonu" denildi. Sosyalist Parti Genel Başkanı Ferit İbever, 12 Eylül değerlendir- mesinde, "tntflalin 10. yıhnda gö- rev, Özal kliginin yıkılmasdır" dedi. tlsever, ülkede 12 Eylül'ü aratmayacak koşullar bulunduğu- nu belirterek 12 Eylül'ttn hiçbir sorunu çözmediğini, tersine ağır- laştırdığını savundu. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Dernegi (TAYAD), lstanbul ve diğer Ulerde 12 Bytfll^ ün yüdonOmunde poiian çok w- yıda kişiyi gözaltına *^ 1T tfl«'"f b - nadı. TAYAD'dan yapdan açıkla- mada, ihtilalin Ozerindcn 10 yıl geçmesine karsın "12 r^MhTli oianea »cakhgıyta'' ûlkenin her yerinde ya«andığı öne turüldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle