Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhun>et Malbaacılık ve Gazetecıiık Tark Anonını Şırkeu adına
Nadır Nadi # Genel Va>ın Müduru H«s»n C«mJ. Müessese Muduru
Emim LşaklıgU. 'lazı I5len Mudüru. Okı> üonensin. 0 Haber Merkezı
Müdurü Yalçnı B*nr, Savfa Düzeıu Yönnratnı Ali \e»r 0 Temsılcıler
AhaKtTan, İZMIR Hlbmet Çctfnkara. ADANA Çelın Vıjenojlıı
I, Pclıcıla COal B^l.ngK Dıs Habc:,cr E ı t _ Baki, Ekooomı Ceafiz Tartu. ts-Scnlıka Şatna b M d . Kultur CeM Imr. Isunbul
Haberlen Kemal Kaçok, Ejr.ım G M O J Şavlu, Haber Araflırma. tsacl BcffcM. Yün Haberien Necdcf DofM, Spor Danışmam
\Mulkadır Yicetnu. Dızı Trazılar Keran ÇsJlskaa. Araslırma Şakln Upa;. DuzdlTtc- AMailab \mo 0 Koordmaıor \AaKI Koralsu
0 Malı lsicr Lrol E/t«l 0 Mutasrt* BaleM teacr 0 Blltçt Ptulana S^t> O v m b c y o t l u 0 RtHım W Toru 0 Ek
ta>ınlar H«hi « ı n l 0 Idare Hreria C ı n t 0 tştaıiK Oader Ç d * 0 Bıljı Islem Sail lud 0 fcnont S n | i
fiöitfn ve Yaoan. CumJıun>ct Maıbaacdık *e Cuctecüık TA Ş Tüık Ocajı Cad
H334 1si PK 246 fsııroıü Td 512 05 05 (20 h«), Tekx 22246, F*x (1) 526 60 72 #
Bumtcr Kmkm. Zıy* Gokalp Blv inkJap S No 19'4, Td 133 II 41-*"1
Tde» 42344, Fu. (4) 133
0* 65 0 İımır H Zı>a Biv 1352 i U , Tel 13 12 30 Teiet 52359, F u : (51) 19 53 «0
, Ali S m m . Kkmc\ T u % Adau. laönü Cad 119 S No 1 K*r 1 Td 19 37 52 (4 hai), Tete* 63155, F u (71) 19 37 52
ttjvm Kurv/u Bajican Nadır Nadl
OkU> AklmL Yılcın Ba*r H u u
Ccnıal, Hikra«l Çelnfcıyı, Oka>
l | » r M.HKTI lltaa
TAKVİM: 12 EYLUL 1990 Imsak: 5.06 Guneş: 6.34 Oğle: 13.05 Ikindi: 16.39 Akşam: 19.27 Yatsı: 20.49
Sovyetlerlde
çar yanlıları
örgütleniyor
Son Rus çarının doğum günü kutlamaları ile
ilgili gösteriler bile yapılıyor artık Moskova'da.
Geçen 17 temmuzda 200'ü aşkın kişi Rus çar
ailesinin 72 yıl önce katledilmesini lanetlemek
için bir araya geldi.
Dış Haberier Servisi — Sergey
Engelgardt-Yurkov'a göre
"perestroykanın" varması gere-
ken tek nokta, Sovyetler Birliği'n-
de çarlığın tekrar kurulması.
"H«lk pJüralist kaosttn bıkıp, bu
•Ikcyi yalnızca cann kurtarabile-
cegini görecek," diyor 36 yaşın-
daki Engelgardt-Yurtkov.
Haftalık Alman "Der SpiegeT
dergisinde yavırtılanan habere gö-
re tarihin tekrar "cumhuriyetçi"
yollara sapmaması için de
Engdgaıdt-Yorkov plüralist kaos-
tan yararlanarak bir tarikatın
özdlikJerini taşıyan bir çeşit parti
kurdu. "Pnımos" bu örgütun
adı: Sagcı MonarşisUer Biriigi.
Isteyen herkes bu örgüte uye
olabiliyor. Soylular tercih edili-
yor, ancak doğuştan soylu olan-
lardan Rusya'da geriye pek kim-
se kalmadı artık. Ancak "Pra-
mos", üyelerinin sağcı ve de Rus-
Ortodoks Kilisesi'nin sadık birer
evladı olmalarını istiyor. Yeni
üyeler gösterişli bir törenle, çar-
lık marşının eşliğinde, çara sada-
kat yemininde bulunarak "Pro-
ra»s"a kabul ediliyorlar.
Tnunos" 1924 yüuıdan bu ya-
na gizlice var olduğunu ileri sü-
rüyor, seçkin beyler arasındaki
ilişki "devrime'' rağrnen hiç kop-
mamış. Gerçi bunun, kendini
mareşal ilan eden ve Moskova-
daki bir odalı fakirhanesinde ya-
şamak zorunda kalan Engelgardt
Yurkov'a pek bir yararı olmamış
ama "Pramos"un lideri gunün
birinde gösterdiği sadakatten
ötürü ödullendirileceğini
umuyor.
Ancak bunun için önce Krem-
lin'in Gorbaçov, Komünist Parti
kongrelerinden ve kavga halinde-
ki Sovyetlerden temızlenmesi ge-
rekiyor. tşte o zaman son Roma-
Sümela için
2milyar
ödenek
nov tekrar ülkesine geri dönebi-
lecek. Mareşal Engelgardt Yur-
kov ona bir telgraf çekti bile.
Bu, büyük umutlar bağlanın
kişinin adı Vladirair Kirilloviç, 73
yaşında ve gerçek bir prens. Brö-
tanya'daki çiftlik evinde yaşayan
Krilloviç tahta geçmeye ve ülke-
nin tüm yükünü üstlenmeye ha-
zır olduğunu da bildirdi. Ancak
çar II. Nikolay'ın bu yeğeninin
tahta geçmesine zaman yetmese
bile bir başka aday daha var. Bu
da Hohenzollern'lerin torunu ve
Alman tahtının yasal mirasçısı
Prens Gcorg Friedrich. Akraba-
lık ve evlilik ihşkileri göz önün-
de bulundurulduğunda, Prens
Georg Friedrich'in de pekala çar
olrna şansı var.
"Pıamos"un yaru sıra Mosko-
va'da adından söz edilen çar yan-
lısı uç örgüt daha var. Bunlardan
biri de, her ne kadar yurtsever ol-
duğunu iddia etse de özünde fa-
sişt bir örgut olan "Pamyat" (Ha-
fıza). "Pamyat" gibi diğer mo-
narşist örgutler de üye sayılannı
açıklamaktan ısrarla kaçınıyor-
lar. Neden olarak da hiç inandı-
rıcı olmayan bir gerekçe ileri sü-
riiyorlar: KGB'den korkuyorlar-
mış. Oysa KGB'nin gerekli bilgi-
leri çoktan edinmiş olması gerek.
öte yandan "Hıristiyan Yeni-
den Doguşun Biriigi" adlı bir
başka örgüt de Vladimir Krillo-
viç"i yasal taht sahibi olarak ka-
bullenmek istemiyor. Çünku
Krilloviç'in eşinin ilk kocası
Amerikalı bir Yahudiymiş. Bu
yetmiyormuş gibi kızkardeşi de
Stalin'in gizli servis şefi Lavretiy
Beria ile evliymiş. Bu nedenle de
bu örgütün görüşüne göre bir çe-
şit ulusal kongreyle (semski so-
bor) halkı içinden yeni bir ada-
yın belirlenmesi gerekiyor.
Tarih ve kültürler mozayiği Kafkasya'da herkes dengepeşinde
Çerkezîn gözü TürkîyedeÇerkez ve Abhazlar,
her fırsatta
Türkiye'nin büyük
ülke olmasından,
Türkiye'de yıllardır
barış içinde yaşayan
soydaşlarından ve
kardeşlik ilişkilerinden
şöz ediyorlar.
İstedikleri, Türkiye'nin
onlan Gürcistan
tehlikesine karşı
koruması. Ama aynı
istek Gürcistan'dan da
geliyor. Gürcüler de,
sınırlarındaki büyük
komşudan hem
çekiniyor hem de
ondan destek bekliyor.
İSMET BERKAN
VLADİKAFKAS — Camekâ-
nın ardında iki tane kafatası du-
ruyor. Burun ve göz delikleri ay-
nı insan kafatasındaki gibi, ama
kafanın üst kısmı konik bir biçim-
de yukarıya doğru uzuyor.
Bu bir insan kafatası mı?
"Evet" diyor rehberimiz Alla.
"Alanlar, yani Oseüerin atalan,
daha küçük bebekken kafalanna
bir çeşit korse takarlarmış."
Etnografya Müzesı'nin bir baş-
ka odasında Alan savaşçılarının
giysi ve resımlerini görünce duru-
mu daha net anlıyoruz. Savaşçı
başlıkları, demirden birer külah.
Selçuk mimarisindeki türbelere
benziyor başlıklar. Ve çocukların
kafatasları, daha bebeklikten iti-
baren bu başlıklara göre biçimlen-
diriliyor.
Kafkasya, gerçek bir uluslar,
tarih ve kültürler mozaiği. Kaf-
kasya, esas olarak Çerkez ırkla-
rının anavatanı. Ama bu bölge
önemli bir geçiş yeri olduğu, iki
büyük toprak parçasının coğrafi
sının niteliği tasıdığı için olsa ge-
rek, sürekli yabancı güçlerin işga-
line uğramış. Alanlar bir örnek.
Kökenleri, Hazar denizinin bugun
tran'a ait olan kıyılarına dayanı-
yor. önce yukan doğru çıkmışlar,
bugunkü Osetya'ya yerleşmişler.
AÇLIK GREVLERİ SÜRLYOR — Geçen yıl nisan ayında Tiflis Üniversitesi. Abhazya'daki kendisine bağlı Abnazaca öğretim
veren fakülteyi kapatmaya kalkışınca Abhazlar ayaklanmış, bunun ustiıne Gurcistan'ın başkenti Tiflis'te de olaylar çıkmıştı.
Ola>ları bastırmak için Tiflise giren Kıztl Ordu birlikleri neredeyse bir katliam gercekleştirdiler. 9 Nisan 1989'da meydana
gelen bu olaylardan beri Tiflis'teki hukümet binasının önunde "L'lusal Cephe"nin açlık grevleri devam ediyor.
Savaşçı bir ırk. Ata iyı biniyor, iyi
kılıç kullanıyor. Geçimlenni talan-
dan sağlıyorlar. Hunlar, Attila
önderliğinde Ortaasya'dan çıkıp
saldırıya gectiğinde Alanlar için
sürgün günleri başlıyor. înanıl-
maz gibi gözüken yollar katedı-
yorlar. Vandallarla kader birliği
ediyorlar ve Galya'ya kadar geli-
yorlar. Bir kısmı bugunkü Orle-
ans yakjnlanna yerleşiyor, bazı-
lan Pireneler'i a$ıyor. Afrika'ya
kadar geçtikleri söyleniyor. Bask
bölgesinde de epey izleri var. Bel-
ki Basklıların atalanndan biri de
Alanlar. Dilleri epey benziyor
çünkü.
Bugün kimse AJanlardan söz
etmiyor. Torunlannın ismi Oset-
ler. Rusya Federasyonu'na bağlı
bir otonora cumhuriyetleri var:
Osetya. Bugün Kril alfabesini kul-
lanıyorlar, ama Osetçe aslında
Latin alfabesine benzeyen bir al-
fabeyle yazılıyor.
Kafkasya'nın yerii halkı, bizim
de yakından tanıdığımız Çerkez-
ler. Bu uluslar (ya da kabileler)
topluiufunun Kafkasya'daki geç-
mışi tsa'dan önce 3 bininci yıla
kadar uzanıyor. Tarihçiler, Çer-
kezlerin eski Yunan kaynaklann-
daki "Sindo-Moel" ırk olduğuna
inanıyor.
Isa'dan önce 6. yüzyıldan itiba-
ren Karadeniz kıyısında krallık
kurdukları, Yunanlılarla komşu
olduklan, gem'ş bir kultür alış-
verişinde bulundukları biliniyor.
Tarih akıllı uslu küçuk savaşlar-
la ve ticaretle devam ederken bir-
den Hunlar geliyor. Daha sonra
sırasıyla Moğollar, Ruslar, Os-
manlılar ve yeniden Ruslar geli-
yor. 19. yuzyıün ikinci yansındaki
buyıik göç nedeniyle Çerkezler,
Balkanlar'dan Ona Aradolu'ya
ve hatta Suriye-Ürdun'e dek de-
ğişen bir coğrafyayı yerleştirili-
yorlar.
Peki Çerkezlerin hepsi mi suru-
luyor? Hayır. Ama Kafkasya'da
gerçekten buyük bir nüfus kalı-
yor. Karadeniz kıyısında Abhaz-
lar, içerilerde iş Kabartaylar, Ku-
banlar, Mosdozlar, Mesleneyler
vs. gibi büyuk kabilelerin yanı sıra
bazı küçük kabileler de Kafkas-
ya'daki varhklannı sürcürmuşler.
Sovyetler Birliği'nde yaşayan
Abhaz ve Çerkezlenn bugünku
durumlarına bakıldığında, ulusal
kimliklerin, dillerin ve tarihi özel-
liklerin Türkiye'de yaşayanlara
göre çok daha iyi korunduğu gö-
rülüyor. Yanlış anlaşılmasın,
Türkiye'de Abhaza ve Çerkezle-
re yönelik bir asimilasyon, özel
bir faaliyet olduğundan söz etmi-
istendi
ANKARA (Cumhuriyet Buro-
su) — Doğa koşullannın yarattı-
ğı tahribat nedeniyle bazı bölum-
leri ziyarete kapatılan Sumela
Manastırı'nın restorasyonu için
Kultür Bakanhğı bütçesıne-2 mil-
yar lira ödenek konulması oneril-
di. Kültur Bakanhğı Anıtlar ve
Müzeler Genel Müdür Yardımcı-
sı Taci Özoral, Karadeniz Teknik
Universitesi'ne hazarlattınlan res-
torasyon projesi maliyetinin 10
milyar lira olduğunu belirterek
"Harcamanın 2 milyan 1991'de,
geri kalanı 1992 ve 1993'te yapıl-
ması planlandı. Teklif götuniidii"
dedi. Projenin uç yılda bitmesinin
amaçlandığını belirten özoral,
uygulamada çıkacak aksaklıklar
nedeniyle bu sürenin uzayabilece-
ğini bildirdi.
Trabzon Mimarlar Odası Baş-
kanı Bekir Gerçek ise yapılacak
yardımın yetersiz olduğunu belir-
terek şunlan söyledi:
"Tahribann önüne geçilmesi ve
daha fazla erozyonun önlenmesi
için 6-7 milyariık yatınra gereki-
yor. Şimdiki duruma göre esere
1.5 yıl daha el sürulmeyecek. Bu
kış şartlan ne yapar, belli değil.
Yülann yorgunluğu var. Taş duş-
me olaylanndan sonra ön cephe-
deki 4 katlı lusırada kemerlerde
büyiiyeD çatlaklar var. Herhangi
biri kendini kurtardığı anda, o
cepbe yerinden yuvarianabilir."
Trabzon Kultür Müdürlüğu
yetkilileri ise ödenek yetersizliğin-
den yakınarak en kısa zamanda
geniş kapsamh bir onarım yapıl-
ması gerektiğini söylediler.
NewDış Haberler Servisi — New York
çokuyor mu? Her gun yaşanan
saldırganlık ve cınayet olayları, bu
ünlu Amerikan şehrıni içinde
yaşayanlar açısından urkutucü bir yer
haline donuşturuyor. Taşı toprağı
altın olduğu iddia edilen ve
Amerika'nın diğer şehirlerinden,
Avrupa'dan, Sovyetler Birhği'nden
ve Üçuncu Dunya'dan göçlerle
nüfusu 1980'den beri 1 milyon artan
\e 8 milyona çıkan bu şehir, birçok
çarpıcı ve çelişkili ozelliği bunyesınde
topluyor. Finans dunyasının başkenti
sayılan New York Borsası, olanca
hızıyla çalışmalarını surdurürken
şehirde duzinelerce sanat ve kultür
olayı a>nı anda sergileniyor. Öte
yandan New York'ta 100 bin kadar
kışı sokaklarda yaşıyor. Her 300
kışıden birinin AIDS \irusu tasıdığı
Nevv York'ta, geçen yıl işlenen
cinayet sayısı 1900'u aşıyor. îçinde
bulunduğurauz yılın ilk 5 ayında,
aralarında birçok bebek ve çocuğun
da bulunduğu 888 kişinin cinayetlere
kurban gittiği belirtihyor. Time
dergisı, son sayısında 'Bü>ük Elma
Çuru>or' başlığı altında Nevv York'u
kapak konusu yaparken her şeyi dev
olan kent için içinde yaşayanların
neler duşutıdüklerinı sorguluyor.
Time/CNN araştırmasına gore New
York'luların yüzde 68'i son birkaç yıl
içinde şehirdeki yaşam kalitesınin
duştuğüne ınanıyor, yuzde 60 ise
kendısini surekli bir tehdit altında
hissettiğini itiraf ediyor. Bu şehirde
yaşayanların yuzde 59'u olanak bulsa
başka yere taşınacağını belirtirken,
yuzde 70'in üzeri şehri pis ve tehlikeli
bir yer olarak tanımlıyor. Nevv
York'un yaşanılacak bir yer
olduğunu düşunenlerin oranı yuzde 54.
: Btiyükelıııa çürüyor
OLAĞAN GÖRÜNTÜLER — Saldırganlık ve cinayet olayları Ne» York'ta sıkça rasüanan göröntülerden.
Türk-Japon ilişkilerinin 100. yılı için gelen konuk Japon Prens ve Prensesi gezilerinin son durağı îstanbul'da
Japon prens asırlık dostluğutazeliyor
DARL LACEZE'DE SOHBET- Konuk Japon Prens ve Prensesi Mikasalar, tarihi Dariılaceze kuru-
munda yaşlılarla sohbet ettiler. (Fotoğraf: Muharrem Aydın)
tstanbul Haber Servisi — Turk-
Japon ilişkilerinin 100. yılı dola-
yısıyla ulkemizde bulunan Japon-
ya Prensı Tomohito Mikasa ve eşi,
onceki akşam geldikleri Istanbul1
da çeşitli ziyaretlerde bulundular.
Japon Prensi Mikasa ve eşi dun
iik olarak Sultanahmet'teki Arke-
oloji Muzesi'ne gittiler. Burada
Muze Muduru Alpay Pasinli'den
bilgi alan Prens Mikasa muzenın
hazine, lahit ve sikkelerin yer al-
dığı bolümlerini gezdi. Japon
Prensi ayrıca, babasınm da imzası
bulunan bir defteri imzaladı. Ge-
zi sonunda rnüzeyı çok beğendı-
ğinı ifade eden Prens Mikasa ge-
lecek yıl Arkeolojı Muzesi'nin
100. yıl kutlamalanna babasının
da gelebileceğini açıkladı. Konuk
prense ayrılırken muze rehberinın
Japonca baskısı ile "Hermes Hey-
keli"nin kopyası hedıye edildi.
Japon Prensi ve beraberindekı
heyet 3 gunlük îstanbul ziyaretle-
rinin ilk gununde ikinci olarak da
Dolmabahçe Sarayı'nı gezdiler.
Burada TBMM Milli Saraylar Da-
ıre Başkanı Türkan Ince ve Muze
IVfüdüru Zeki Erbaş tarafından
karşılanan Japon Prensi ve eşi,
Dolmabahçe Sarayı'nda Ataturk
1
un çalışma ve yatak odaları ile sa-
rayın harem ve hamam bolümle-
rini gezdi. Dolmabahçe Sarayı'nın
buyuk salonunu çok beğenen
Prens Mikasa burada kendi fotoğ-
raf makınesi ile bol bol fotoğraf
çektı. Prens ve Prenses Mikasa da-
ha sonra sarayın bahçesine çıka-
rak Japon Televizyonu ile bir ko-
nuşma yaptılar.
Oğle yemeğinı Tepebaşı'ndaki
Japon Lokantası'nda yiyen konuk
prens ve prenses, öğleden sonra ise
ilk olarak Dariilaceze'yi ziyaret et-
tiler. Japon Prensi Mikasa, eşi ve
beraberindeki heyet Darulaceze
1
de bir sure dinlendıkten sonra Îs-
tanbul Buyukşehir Belediyesi Ge-
nel Sekreteri Ale>- Coşkun ve Baş-
kanlık Danışmanı Süleyman Soy-
gun'dan kurum hakkında bilgiler
aldı. Prens ve beraberindeki heyet
daha sonra 0-6 yaş grubu çocuk-
ların bulunduğu bolume gıderek
bir süre çocuklarla ilgilendiler.
Darulaceze'nin bahçesinde dinlen-
mekte olan yaşlılarla el sıkışıp
sohbet eden Prens Mikasa ve eşi
daha sonra kurumun 100 yıllık ta-
rihi çamaşırhanesi ve çocuk mut-
fağıran bulunduğu bolumleri gez-
diler.
Japon Prensi Mikasa Darülace-
ze'yi ziyaretinde ayrıca, kuruma
2000 dolar bağışladı. Prens ayrı-
ca, Darülaceze Mudürü ve Alev
Coşkun'a prens ailesinin hediye
sembolu olan ve hediyeleri bağla-
mak için kullanılan bir ip arma-
ğan etti. Alev Coşkun ise Prens
Mikasa'ya Darülaceze'den şükran-
larla yazılı anı plaketini sundu.
Prens ve Prenses Mikasa bera-
berindeki heyet ile daha sonra Ka-
palıçarşfya gectıler.Akşam daSa-
kıp Sabana'nın Atb Köşk'te onur-
larına verdığı akşam yemeğine ka-
tıldılar.
Japon Prensi Mikasa ve eşi ya-
rın da Istanbul'un çeşitli tarihi
yerlerini gezdikten sonra 13 eylul
tarıhınde Turkiye'den ayrılacak.
yoruz. Ama beüi ki Sovyetler Bir-
liği'nde kalanlar için ulusal kim-
lik, zamanında Türkiye'ye göçen-
lere göre daha büyük bir önem ta-
şımış.
örneğin Abhazya, Gurcistan'-
ın içinde bir otonom bölge. Ab-
hazlarla Gürcüler arasında bugü-
ne kadar bilinen 4-5 önemli çatış-
ma var ve bu çatışmalann hepsi
de Abhazaca öğrenim yapılan So-
hum'daki bir fakülte yüzünden
çıkmış. Ne zaman bu fakülte ka-
patılmak istense olay çıkmış. Son
olarak geçen yıl nisan ayında Tif-
lis Üniversitesi. Sohum'daki Ab-
hazaca fakülteyi kapatmaya ka-
rar verince Abhazlar ayaklandı.
Bunun üstüne Tiflis'teki milliyetçi
Gürcüler sokağa dökülünce Kızıl
Ordu devreye girdi, sonuç 14 ölü,
yüzlerce yaralı, binlerce tutuklu.
Gerek Türkiye'de yaşamakta
olan Çerkez ve Abhaza nüfus ge-
relfse Türkiye'nin bölgedeki yegâ-
ne makul buyük devlet olması ne-
deniyle Kafkasya'da butün gözler
Turkiye'ye dönük.
Kuşkusuz ırksal ya da tarihsel
bir yakınlık kurmayı denemiyor-
lar. Esas istedikleri, kendilerini
her an ezebilecek durumda olan
Gürcistan ya da Rusya Federas-
yonu gibi büyük Sovyet cumhu-
riyetlerine karşı Türkiye ile bir
denge kurmak.
Ama tuhaflığa bakın ki benzer
bir istek Gürcistan'dan da geliyor.
Gurcistan'ın yönetimi ve muhale-
feti, Turkiye'yi dayanacak büyük
bir guç, bir Batılı ülke olarak gö-
rüyorlar. Her seferinde "Türki-
ye'de yaşayan buyük Görcü nü-
fus tan" ve "ırkdaşlardan" söz
ediliyor.
Azerbaycan ise malum. Nere-
deyse Turkiye'den Ermenistan'la
savaşması için asker bile isteye-
cekler. Kendilerini Türkiye'nin
doğal bir parçası sayıyorlar. Za-
ten Türkçe konuşuyorlar, Müslü-
manlar.
Gerçek şu ki Gürcistan'da,
Kafkasya'daki küçük cumhuri-
yetler de Turkiye'ye bağlanmak,
Türkiye'nin uydusu olmak gibi
şeyleri asla kabul etmezler. Hat-
ta, bütün bu irili ufaklı cumhuri-
yetlerde (kendilerine devlet diyor-
lar) aslında derinlerde bir Türki-
ye korkusu ve düşmanlığı olduğu
da sezilmiyor değil.
Türkiye'nin Gürcistan ve Kaf-
kasya ile ilişkilerinde çok dikkat-
li olması gerekiyor. Bu bölge,
Turkiye için çok büyük bir pazar.
Çok büyük olanaklar sağlıyor.
Minicik Sarp kapısı bile bu denli
etkili olduğuna göre, Tiflis gibi
kentlere doğrudan uçak kaldır-
mak kimbilir ne tür yeni imkân-
lar açar. Ticaret ve turizm, Tür-
kiye'nin en büyük iki silahı.
Kadınlara
sıgınak
• tSTANBUL (ANKA) —
Bakırköy Belediye Başkanı
Yıldırım Aktuna, zor
durumdaki kadınlann
çocuklarıyla birlikte
barınabilecekleri
Türkiye'nin ilk kadın
sığınak evini hizmete açtı.
Yıldınm Aktuna açılışta
yaptığı konuşmada, kadın
sığınak evinin çaresiz kalmış
kadınlara yardım amacıyla
kurulduğunu belirterek
"Kocası tarafından eziyet
gören, dayak yiyen kadın
gerek yeterli eğitime sahip
olmadığı gerek ekonomik
özgürlüğe sahip olmadığı
için bu eziyetlere katlanıyor.
Eziyetlerden çıkış noktası
bulamayınca da ya intihar
ediyor ya da kocasını
öldürüyor. Böyle çok sayıda
kadıaımız var" dedi.
Onlükler
deniz mavisi
• İstanbul Haber Servisi
— Îstanbul'da da bu yıl
ilkokula başlayacak
öğrencilerin büyük
çoğunluğu deniz mavisi
önlük giyecek. Milli Eğitim
Bakanlıği'nın baslattığı
uygulama çerçevesinde
deniz mavisi, lacivert, siyah
ve gri renklerden biri önlük
olarak seçildi. Kentteki
ilkokullara bu öğretim
yılında başlayacak
öğrencilerden 122 bin 453'ü
deniz mavisi, 19 bin l'i
siyah, 9 bin 349'u lacivert,
9 bin 336'sı gri önlük
giyecek.
Patrik'ten
ziyaret
• İSTANBUL (AA) —
Yeni Ermeni Partiği
Karakin Kazancıyan,
tstanbul Valisi Cahit
Bayar'a nezaket ziyaretinde
bulundu. Görilşmeye
gazeteciler alınmadı.
Kazancıyan, yaklaşık 25
dakika süren görüşme
sonrasında yaptığı
açıklamada, "Îstanbul'da
görev yapmam nedeniyle
şehrin en büyük mülki
âmirini ziyaret etmem
benim vazifem" dedi.
Almanya briçte
şampiyon
• Dış Haberier Servisi —
tsviçre'nin Cenevre kentinde
yapılan, Dünya Briç
Şampiyonası'm Federal
Almanya kazandı.
Rosenblum Kupası olarak da
bilinen ve dörtlü takım
turnuvası şeklüıde
gerçekleştirilen
şampiyonada, Batı Almanya
finalde ABD'yi 145-132
mağlup etti. Dört yılda bir
yapılan şampiyonayı, Batı
Almanya ilk kez takım
halinde kazanıyor.
Dri yeni ilaç
• Haber Merkezi —
Hacettepe Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi
tarafından düzenlenen 5.
Uluslararası Farmasötik
Teknoloji Sempozyumu'nun
ikinci gününde iki hastabk
konusunda yeni ilaçlar
açıklandı. Japonya-Hoshi
Üniversitesi profesörlerinden
Prof. Dr. T. Nagai bu
ilaçlann kamuoyunu
yakından ilgilendirdiğini
söyledi. Nagai, "Bundan
böyle AFT'den şikâyet
edenlere 'Aftach' diye yeni
bir ilacın bulunduğunu
müjdelemek isterim. Kısa
sürede hastalık önlenmiş
olacaktır" dedi. Tagai aynca
tüm alerji tedavilerinde yeni
bir aşama olan "Rhinocort"
adı verilen yeni bir ilacın bu
konuyu hemen hemen
hallettiğini belirtti.