28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İOEYLÜL 1990 CUMHURÎYET/19 HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGÜN Meteorok>)i Genel Mudurluğu n den alınan tMlgrye gore yurdun ku- zey kesmlen bulutiu orta ve do- ğukarademz kıyılan yer yer sağa nak yağışlı ötekı yerler az bulut lu ve acık geçecek Hava sıcaklı- ğı değısmeyecek Rûzgar kuzey ve doğu yönlerden tıafif ara sıra or ta kuvvette esecek Denızienmızde rüzgar Doğu Akden\zde kıble ve lodostan Bat Akdenızde gün ba- sekjığı 0,5 15 Ege de yer yer 2 metre olacak göruş tsı ve karayel Enede yıldız ve ka uzaklığı 10 km doiayında bulunacak Van Gölü az bulut rayel otekı deodenmızde yıldız ve lu ve açık geçecek Ruzgar kuzey ve bat yönlerden hafrf poyrazdan 3-5 Egede yer yer 6 ara sıra orta kuvvette esecek kuvvetmde saatte 10-21 yer yer 28 dencmriı hızla esecek Dalgayuk Adapâzar Mıyaman Afyon A*n Ankara Antakya Antafya Artvın /yjın Batıkcar Bıleak Bıngo Bı0ı$ Bakı Bursa Canarta* Corum Oenulı A 31° 17° Edırne A 33° 15° Erancan A 30° 10° Emjrum A 28° 7°Eskışetıır A 30° 15° Gaaantep A 32° 16° Gıresun A 29° 19° Gumuşhane Y A 25° 14° Hakkân A 35° 17° Isparö A 33° 13° Istanbu! A 30° 14° Izrmr A 31° 13° Kars A 30° 14° KasUmonu A A 29° 12° Kayserı A 31" M° Kııttarei A 30° 17° Konya A 29° 10° KuOtıya A 31* 18° Malatya yp 14° Manısa 30° 17° K Maraş 31° 12° Meren 28° S°Mu0la 29° 16° Muş 33° 16° Nıjde 25° 18° Ordu 24° 17° Rıze 30° 15° Samsun 30°14°Sıır1 Z7°18°S(nop 33°2O°S«as 27° 7°Tekmtej 29° 11° Trataon 31° 12° Tunce* 30°17°Usak 30° 14° Vin 30°i5°ltegat 32° 15° Zonguld* A 35° 19° A 34° 14° A 30° 22° A 32° 18° A 30° 12° A 29° 13° Y 25° 18° Y 26°18° Y 25° 18° A 33° 19° A 25° 16° A 29° 10° A 26° 18° Y 26° 18° A 31° 13° A 30° 15° A 26° 11° A 29° 14° A 23° 15° set A-açık B buluDu G guneşıı K kart S ssl Y-yaûmurlu : .O-'«Sam Kahıre» '-Q-~ DUNYA'DA BUGUN Amsterdam Amman Atna Bağdat Barceiona Basei Bdgrad Bertn Bonn Brukse! Budapeşte Cenevre Cezayır Cıdde Dutoaı FıanKfurt Gıme Heteınte Katııre Kopenhag Kûln Lettoşa A 18° A 34° A 30° A 37° A 26° A 19° Y 18° A 18° A 20° A 19° A 18° A 22° A 30° A 38° A iT A 21° A 32° Y 15° A 35° A 19° A 14° A 32° Lenıngrad Londra Macro Mıiano Montral Moskaa Munıh New York Osto Pans Prag Rrya) Roma Sotya $am lel hm Tunus Varçoın Venedık Vıyana Y 17° A 20° A 30° A 23° A 23° Y 15° A 19° A 23° A 17° A 21° A 18° A 43° A 27° A 25° A 34° A 24° A 28° Y 14° A 22° A 14° Vfcshıngton A 25° Zunh A 19° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 1/ Bır yarışma va da göstennın gıderlennı, adının o yarışma ya da gosten sırasında amlması karşılığında ödemeyı kabul eden kışı ya da kuruluş 2/ Fıde yetıştırmek ıçın aynlmış toprak bölü- mu Gemılere gırıp çıkmak ıçın konulan köpru 3/ Dava In- san vücudunun dış yuzu 4/ Tatlı bır be- sm maddesı Oden- mesı gereken bır para- nın, alacağa savılarak bır bölumunun ödenmesı 5/Kopek Bır tıvatroovun- cusunun, seyırcılerın duyacağı bıçım- de atna sankı dığer oiTincular duymu- yormuş gıbı konuşması va da duşun- mesı 6/ Denız ya da ırrnaklarda bır- den bıre dennleşen ver Şarkı, turku 7/ Olumsuzluk behrten bır onek Sha- kespeare'ın bahtsız bır kralı 8/ Buyu teç. 9/ Yeruçen ocağında tabur Su YUKARIDAN AŞACIYA: 1/ Genelhkle bırbırıne eklı metal levhalardan oluşan soyut heykel 2/ Yapıları yıldırımdan koruyan aygıt 3/ Sobe Çerkezlerın ulu- sal destanı 4/ Ekmek Gumuşun sımgesı Lzaklık anlatmakta kullanılan söz 5/ Kaba derıden vapılmış ucu sıvrı ve kıvnk bır çe- şıt yemenı 6/ Ateş Saz ya da kamıştan örulmuş bü>uk sepet 7/ Elektnk motor ya da dınamolannda devınımlı bolume venlen ad Iskambılde bır kâğıt 8/ Tekıl ıkıncı kışı adılı Orta Asya'da >aşa- yan Şamanıst Turkler arasında, çeşıtlı şeylerden anlam çıkartarak bakılan fal 9/ Kanuna benzer, tokmaklarla çalınan tellı bır çal- gı Guney Afrıka Cumhurıyetı'nın plaka ışaretı 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gazi Hz.nin mektupları 10 EYLUL 1930 Cumhunyet gazetesı Başmuharrırı Yunus \adı Beyefendıye 9/9/930 "Cumhunyet" gazetesınde bana hıtaben >azılan açık mektubu okudum Bu mektupta son gunlerde İzmır'de vukua gelen hâdıseler ışaret olunarak benı Cumhurıyet Halk Fırkasından başka Fırkaların kendılerıne maletmeğe çalıştıkları goruldüğunden bâhıs ve vazıyetın tavzıhı namına hakıkatı halın ft&SfÜ talep ohınuvor * '* *~ Bu nokta uzennde dığer bazı gazetelerdekı yazıları da okudjm Her yerde halk arasında da bu hususta şayıalar ve tereddutler olduğunu ışıtıvorum Hakıkatı halı Fethı Beyefendıve yazdıgım mektupta sarahaten ıfade ettığımı zannedı>orum Kendılennce hakıkî vazıyetın tamamen bılınmekte olduğuna şuphe >oktur Ancak umumıyetle, suı tefehhumler ve suı telâkkıler olduğu anlaşılıyor Hakıkatı halı bır daha ıfade ve tasnh edeyım Ben, Cumhunyet Halk Fırkasının umumî reısıvım Cumhunyet Halk Fırkası, Anadolu'va ılk avak bastığım anda^ 1 ıtıbaren teşekkul edıp benımle çalışan Anadolu ve Rumelı Mudafaaı Hukuk Cemıjetının me\lûdıdır Bu teşekkule tarıhen bağlıvım Bu bağı çozmek ıçın hıç bır sebep \e ıcap >oktur \e olamaz Resmî vazıfemın hıtamında Cumhurıvet Halk Fırkasının başında fiılen çahşacağım Bu noktada tereddude mahal yoktur Benım bu esasî vazıyetım, bır sene nıha>etınde hıtam bulacak olan bugunku muvakkat resmî \azıfemın bana tahmıl ettığı bıtaraflığı ıhlâl edemez Işaret olunan hâdıseler meyanında izmır'de bır gazete ıdarehanesıne \e Cumhunyet Halk Fırkası merkezıne her ne sebep \e suretle olursa olsun vuku bulmuş tecavuzlerden ve hukûmet ncalıne ve otorıtesıne karşı bazı ıdraksızler tarafından yapılan çırkın teca\uzlerden çok muteessır olduğumu tahmın etmek guç değıldır Bu teessurumu akan kanlar ve zayı olan hayat şıddetlendırmıştır Bu gıbı mutecavızler, muharrıkler Cumhurı>et kanunlarımn tahrıklerınden tabıı kurtulamazlar Bu sözlerım "Cumhunyet" gazetesıne cevaben ve efkârı umuraıyeje tenvıren neşredılmıştır GAZt M KEMAL 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Anayasa Mahkemesi 10 EYLUL 1960 Anayasa Komısyonu Başkanı Ord Prof Dr Sıddık Samı Onar dun bır basın toplantısı yaparak çalışmalar hakkında ızahat vermıştır Onar, Anayasa On proje metnının 15 j eylule kadar tamamlanacağını, daha sonra hazırlanan metnın umumı olarak okunması ve muzakeresının yapılacağını ıfade etmış ve nıhaî S. Sami Onar çalışmalann ay sonunda bıteceğını bıldırmıştır Baskan, Komıs>on çalışmalan hakkında şunları söylemıştır: "— Komısyonumuz bu hafta umumı He>et olarak çalışmalanm Anayasa mahkemesi uzerıne toplamış bulunuyor Anayasa Mahkemesi anayasa hukukunda yenı bır muessesedır Mukayeselı Hukukta muhtelıf sıstemler kabul edılmıştır Venılık ve hususılığı Anayasanın ustunluğu devletın hukuka bağlılığını koruyucu bır mahkeme olduğu ıçın komısyon bu hususıvetı butun ıhtımallerı gozonunde tutarak özellıkle çalışmıştır Netıce olarak Anayasa mahkemesi, Yuksek mahkemeler hâkımlerı, Hukuk Profesörlen, Baro uselen gıbı hukukçular arasından seçılecek hâkımlerden kurulacaktır Bu hâkımlerde yaş, kıdem gıbı dığer şartlar aranacaktır" GEÇEN YIL BUGÜN Cumhurıyet Yoğun kulis 10 EYLUL 1989 TBMM Başkanlığı ıçın yarın yapılacak seçımler oncesınde ANAP'ta Başbakan Turgut Özal'ın adayı Yıldırım Akbulut dışındakı adayların çekılmesı doğrultusundaki kulıs faalıvetlerı hızlandı Son gelışmeler uzerıne dun muhafazakâr kanadın ağır topları \ehbı Dınçerler, Ylehmet Keçecıler, Yusuf Bozkurt Ozal, Husnu Doğan, Eymen Topbaş bır toplantı yaparak Vleclıs Başkanlığı seçımıne ılışkın tavırlarını yenıden gozden gevirdıler Muhafazakâr kanat, ılk ıkı tur seçımde Dınçerler'ı, uçuncu turda ıse Akbulut'u destekleverek guç gosterısınde bulunmaya karar verdı TAETISMA KDV Uygulaması ve Sorunlar İhracat, para basıp subvansiyon vererek değil, serbestlikle ve kazanılmış paradan daha az vergi alarak ve KDV ıadesi otomatiğe bağlanarak teşvik edilmelidir. KDV ıstısnasızuvgulanmalıdır Uretımye- rıne tuketımı \ergılendıren, dışsatımı \e do- vız gelırını arttıran bu çağdaş sıstem yanlış uy- gulanırsa haksız rekabet yaratabılıy or Meselâ ışlenıp ıhraç edılmek uzere vurda sokulan ma- mul mallara KDV odenmemesı onların dış ye- rıne ıç pıyasada satılmasına yol açabılıyor En önemlısı, hayalı ıhracata neden olabılıyor Avrıca ıhracatın "'o 20 sının kurum vergı- sınden mahsubu ongoruluyor Ne var kı bu, beklenılenı getıremıvor Çunku ımalatçı ıhra catçının çoğu ya kurum değıldır \& da mah- sup yapacak kârı \oktur Bu haklarını, ken- dılerıne ana gırdıvı teslım edene de devrede- medıklennden bır ucuzluk sağlanamıvor Ça- re olarak basında, "Turkı>e'de urelilen mal- lar serbest bolgeye ıhraç edilecek ve bu hak kazanılacak, mal r o 10 ucuzlavacak ve ayn- ca KDV odenmeyecek Bu gırdı. ıhraç kay- dıyla konfeksıyon uretıcılen tarafından ıhti- >aç olçusunde ıthal edilecek. Bu şekılde her- hangı bır ulkeden KDV 'sız ucuz mal ıthal et- mek yerıne Turkıye'de uretılen mallar kulla- nılmış olacak" denıyor Şımdıye kadar olanlar bu sıstemın de ha- yalı ıhracatı ve ıçte KDV'sız satışlan arttıra- cağını gostermektedır Belkı de aynı mal bır çok kez kâğıt ustunde serbest bolgeye gıdıp gıdıp gelecektır Çozum ihracat, para basıp subvansiyon vererek değıl, serbestlikle \e kazanılmış pa- radan daha az vergı alarak ve KDV ıadesi oto- matiğe bağlanarak teşvik edilmelidir Bellı krı- terlere uyan, vergı ödeyen, kaybetme korku- su ve kazanma hırsı olan, yasalara saygılı ku- ruluşlar sısteme sokulmahdır Onlar usulsuz ışlenn ıçınde olmazlar Kurum vergjsıve KDV odeyen böyle kuruluşiann lıstesı her yerde bu- lunmalıdır Kurum vergısınden mahsup vapa mavan ımalatçı ıhracatçılar bu haklarını en azından gırdıyı temın eden bu kuruluşlara devredebılmelıdır Bu şekılde mal ""o 10 ucuz lar Ureterek kazanma, kayıtlara geçme ve ıh racat, subvansıyon vermeden teşvik edılmış olur thracatta KDV ıadesının uzun sure alına- maması ve bu nedenle malıyetın artmasının çozumu de aynıdır Imalatçı, gereklı belgeyı ana gırdısını ureten ve lıstede bulunan fırmaya ıbraz ettığmde odedığı KDV'vı ıade almalı, o kuruluşta bunu o ay odeyeceğı KDV'den mahsup etmelıdır Bu olursa KDV ıadesını al- madakı fırsat eşıtsızlığı kalkar Dışarıda yerleşık kışılerın belırlı bır tutar dan vuksek alışverışlerının KDV ıadesi de bu sıstem ıçınde otomatiğe bağlanmalıdır Gum- rukten çıkanlan mal, lıstedekı kuruluşlardan bırıne aıt ıse fatura damgalanıp muesseseve yetkılılerce göndenlmelıdır O kuruluş da KDV ıadesını çekle dışa, alıcıva gondermelı ve o ay odeyeceğı KDV'den mahsup edebıl- melıdır Bu şekılde sıfır gumrukle gelen mallara ta nınan şartlar yerlı mallara da uygulanmış olur Guvenlı bır kurulun tayın edeceğı lıste- ye gırebılme yarışı başlar MEHMET MERMERCİ tstanbul Akademik Unvaıdar Czerine Herkes ıstedıâını. dıledığını vapsın. Yapılanlara, gelenekler, âdetler, bılımsel jurıler \e ınsanların alışkanlıkları ve "toplumsdl kabul", vanı bır başka devışle tanhsel bırıkım yön versın Eğer \eremezse de, veremesın Bu ulkcdc iiva^clten muhendislenn cğı- tımscl bosval \c psikolojık bılımlerden dc upçıların anlnor olm ı>ı kotu bır vazgı mı soksa \ uzMİlardır surcn "barbarabesk" bı- rıkımımızın bır sonucu mu' Bu olgulann ncdcnı hangısı olursa osun ıçınde vaşadığı mızloplumu">aşanmaz"halcgetirıvor Dışarıdan doçentlık" tartışmasını ızler kcn bu duşuncclcrc kapıldım Benzer bır du>unce\c * 4 p$ikologvepsıkıatrıst"un\an- ları lartı^ılırken de kapılmıştım Akademik unvan ddı ustunde "akade- mi" ileılı^kılıdır Kısacası '"akademik'" bır çalı§maydpan ve "dkddemık junlerce ka bul edilcbilecek etkınlıkler gosieren kışıle- re "akademi" (unı\er-,ıtc) tarafından verı- lır Konunun oğretmenlıkle hocalıkla \a- kından uzaktan ılgısı \oktur Akademik unvanı olmaNan nıce ogretıu ılc karşılaş- tım L nı\ı.rsıteler akademik unvanlı olma >an kı^ılere de der;. verdırırler Unıversıte ılcdc Nenlmesıdışındd hıı, bır ılgısı voktur bu turunvanlann Lnıversıterolmavan bır- çok ara^tırma kuruluşunda da akademik unvanlı bılım adamı çalı^ır Bu unvanları bırçok "akademıs>en", vanı unıversıtede ders" \eren \e çalıjan kı^ı de tıcarı olarak kullanır Bukışılenn^tıpçrolmalarıgerek- lı değıldır Bızdekı akademik un\anları sırasıvla ele alalım Doktora unıvcrs>ıter bır ku rumda lisans ustu çalı^ma vapan \e "orıji- naP bılımsel bır son valışma ıle yeterlılığını kanıtlayan kışılere \enlır Hekımlıkle tıp- çılıkla hıçbır ılgısı \oktur Ingılızce de Ph.D." adını alır Yine Ingılızcede tıp •*doktoruna",B"M.D.'" (medıcal doctor) adı verılır VI D bır akademık unvan dc gıldır. va da bır ıınıversıteden mezun olmak ne kadar akademıkse o kadar akademıklır •Doçentlik". doktoradan sonra clde edı- len bazen kıdem ve bılımsel vav ın ıle bazen de ozel olarak yazılmı^ bır tez ıle eldeedılır Jnaıhzce kar^ıhğı "\ssociate Profes- sor"dur Genel olarak, tngıiızce Ronuşülan ulkelerdeb!İedgı$ıkadldrı\edegiiik"oluş" bıçımlcrı vardır \BD de \a\ın se kıdem ıleeldeedılır Alman\a'da"te7" ıle Türkı- ve'de bazen tez bazen \ayın ve kıdem ıle Durumagore dahadogrusu eğıtımdenan- layan iıp<,ılara gore değışır Bu unvanların bazen de askerı rutbelerle karı^lınldıgı da olur Ba7endeherseve">ardımcr olurlar Profesörluk" de karışıktır Kımın nc tur profesor olduğu dunyada olduğu gıbı bız- de dc zamana ve zemıne gore kaypaklıklar gostenr Dunvada \e bızde bazen "emerı- tus", bazen "ordinarvüs", bazen de "profe- sor nımbus" gıbı adlar alır Bazen sanatç,ı- larbıle"profesordur". Bazen sadeceışıka nştıranlar Ama genelhkle "estetık profe- surlerT çok beğenılır Hatta adlarını Res- mıGazete'deokuduktan sonra profeborol duklarınıogrenenlerederastlanmı^tır Kısacası bu ı^ler bıraz kan>ıktır Hatta ınsan \uı.udunun anatomısını bılc karma i}iklıktaya\a bırakabılır Benım onerını $u Doktora da bır aka demık un\anoduğuna gore hatta bırçok ul kedc tek akademik un\an olduğuna gore bızım ııpçıların da doktora unvanları eger "doktora vapmı^larsa unıversıte dışında ticari" olarak kullanılmasın Çunku dok- torası olma>an tıpçılar da adlarının onune Dr."\azıyorlar Alternatıt olarak da şunu onerıyorum Herkes ıstedığını dıledığını vapsın Vapı- lanlara gelenekler adctler bılımsel jurıltr \e ınsanîarın alı^kanlıkları ve "toplumsal kabuT. yanı bır başka devışle tanhsel bırı- kım yon\ersın Egerveremezsedc \ereme- iin , . , a ^ . Bır<jeşuvar YÖK'c karşı çıkmak "mo- da" ve kola\ olmava bajladığından bu va- na ışler daha da karmaşıklastı K.ımın un vanını kımın verdığı bellı degıl Bu nedenle unvanlar o kadar da onemlı değıl B<.nım bır \ıgın hocam YOK oncesınde ve sonra- sında doçent unvanı ıle asıstan kadrosun da çahstı hiçbın de bunu'akademik bır sorun vapmadı Va gerçekttn "akademik" bırsorunlarıvoktu \ a da benım gıbı bovle abesleıştıgaledecek boszamanları \ ada bu ı^ı sorun vapatak kadar "tıpcı" değıidı- ler Muhendısdcolmadıklarından bır\asa çıkarıp durumlarını açıklıga bır turlu ka vuijturamadılar DR.^E^SEL BATMAZ Masal Diııleıııekioıı Bıktık! Artık bu "Büyuklere Masallar" dızısınden bıktım. Aynca halkımızm masal dınlemeye olan merakı benı sevındırmıyor, üzüyor. 31 ağustos tanhlı gazetelenn sınema ılan- lan koşesınde şu fılmlenn ılanlan gozeçar- pıyor "G«lece|e Dönuş III", "Suçsuz Bir Adam", "Dikkat Köpek Var", "Sineklerin Tannsrve"Amerikan R Gerçekte bunlardan yalnızca oın değıl hepsı "Amerikan Rüyası". Sınemalardakı bu duzeysızlık \e "'Amenkan ışgalı" ıçın mantıklı gorûnen bırtakım gerekçeler sıra- lanabılır Sezonun henüz başlamadığın- dan, sezon süresınce çok daha nıtelıklı ve çeşıtlı filmın gosterıme gırebıldığınden ay- nca bu fılmlenn sınema salonlanna >enı bır canlılık getırdığınden, sınemanın televız- yon ve vıdeo yuzunden yıtırdığı ızleyıcısını yenıden kazanmakta olduğundan soz edıle bılır Bütün bunlar benı hıç ılgılendırmıyor Çunkü artık bu"Bıiyfiklere Masallar" dızı- sınden bıktım Aynca halkımızın masal dınlemeye olan merakı benı sevındırmıyor, uzüyor Sınemalanmızdakı Amerikan filmlen akımı (Bır filmın 'Amenkan fılmı" olması ıçın ılle de Amenka kaynaklı olması gerek- mez Bu arada bırçok İngiliz y a da Fransız kaynaklı "Amenkan filmlennı" de ızlemek olanağı bulabılıyoruz Belkı de bu filmlere "Holivud Masah" demek daha doğru) ulu- sal sınemamızın gelışmesını onundekı en- gellere bır yenısını eklıyor Işın en ılgınç. > a- nı eleştırmenlenmızın ta\ n Kof Amenkan filmlenne tav ır almak yenne bu fılmlerı "bu filmde bir toplumsal eleştiri boyuru var" ya da "tekoolojik > anıv la sınemanın onunde sa- nat ve sanavı olarak >enı ufuklar açıyor" gı- bı sozlerle "eğlenceli, sevimli, değişik, çeki- ci, sürfikle>ici" gıbı sıfatlarla boyamak yo- lunu seçıyorlar Onlann bu tavnnı anhyo- rum Çunku her şeyden once "sinema"ya gobek bağıvla bağlılar \e seyırcı sayısının artmasından dolayi sevınçduvuyorlar ay- nca pıyasayı tum bu kof fılmlenn tuttuğu bır ortamda "bunlann hiçbiri beş para et- mez" demeyı hıçbır eleştırmenın goze ala- ma> acağını bılıyor ve bunu onlardan bekle- nmorum An(.akbızızle\ıeılerın"aptalku- tusu"nun bajına gc«,tıgımızdeonlarcaben zennıızlevebileceğımızbufılmlerıçınkısıtlı zamanveparamızıharcamayacağımızınbı- hnmesını ıstıyoruz Bu sezon, sınema salonlannı dolduran bınlerce unıversıte oğrencısınden bın ola- rak bu kof fılmlerden hıçbınne gıtmeme ka- rarı aldım Avrıca sınemalarda gosterıme gı- recek her Turk fılmıne de en az bır kez gıdeceğım Benımle avnı duşuncede olup ay- nı ta\rı alacak bırçok ızlevıcının bulunduğu na da ınanıyorum SELÇUK SOYLL ODTİJ öğrencisi TurizmdeKısa VadeliYak lasuıılar Seyahat ve konaklama işletmeleri yoneticilerine şu noktayı onemle anlatmak gerekir ki turistlerin kalitesi sayılarından daha çok onemlidir. 1990 yıh tunzm mevsırnı tunst gırdılen ıtı- barıyla Antalva yoresınde oldukça canlı geç mıştır Yatak saynsındakı artışın hıa anımsan- dığında bu tablonun memnunıvet vencı oldu- ğu soylenebılır Ancak elde edılen gelırlenn tu rıst sayısına koşutluk gosterecek duzeyde art- tığı söylenemez Tunzmın orta ve uzun vadeli bır sektör ol- duğu sık sık belırtıldığı halde bırçok seyahat ve konaklama ışletmeni kısa vadeh yaklaşım- larla âdeta ışportacılık yapmaya çalışmıştır Bu bağlamda "Otobuslerim, odalanm boş kalın- caya kadar ucuz fiyatla ış yapayım" duşunce- sı egemen olmuş, bu arada tur operatorlerı de ıstedıklerı fiyatı elde etmeyı başarmışlardır Ister seyahat ıster konaklama ışletmelerın- de olsun venlen duşuk fıyat servıs kalıtesın- den özverıde bulunma anlamına gelır Eğer duşuk fıyat verılmış olan bır gezı hızmetıyse, otobus, rehber, otel ölçeklerınde duşuk kalıte gozlenecektır Tıraş olmamış, otobuste sıgara ıçen bır şofor, yahut halı ışı ıyı gıtmedığı ıçın grupla ılgılenmeyen bır rehber yahut da çok ucuz bır otelde konaklama gıbı sonuçta tunst grubunu memnun bırakmayacak bır gezı soz konusu olacaktır Aynı durum konaklama ış letmesı ışınde geçerlıdır Orneğın beş yıldızlı bır otel oldukça duşuk sayılacak bır rakamla oda satmışsa personelınde, yemeklerınde ka lıte duşukluğu gozlenecektır Bu tablonun tu rıstlerı memnun etmeveceğı açıktır Yataklar kısa vadede dolacaktır ama tunst memnun gıt- medığı ıçın on turıst daha getırmeyecektır Bu yıl turıst sayısında beklenılen rakamlann uze- rıne çıkılacağı halde elde edılen gelırın aynı duzeyde olmayacağı gorulecektır Bu tablonun gelecek yıllara nasıl yansıyacağı konusuna ge- lınce 1990 yılında başlatılan bu ışportacılık duşuncesının 1991 veya sonrakı yıllarda anı- den değıştırılmesı olası değıldır Zıra bu fıya- tı alanlar aynı anlaşma metnını çok kuçuk farklarla da olsa surdureceklerdır O>sa bu fı- yatı verenler konaklama ışletmelenne aldık ları yıyecek malzemelerınde sureklı fazla fı- >at goreceklerdır Bu noktada yapılacak ış har- camalann kısıtlaması olacaktır kı bu da kalı- tenın bozulması anlamına gelır Kısa vadeli bu tur yaklaşımlar turizmde azar azar dozlarda kendı kendını zehırlememn ışaretı savümalıdır Bır zamanlar Tunus da buna benzer bır von tem uygulamış, ancak kısa zamanda ıçınde ışportaya dönuştüğunu farkına varıp tutumu- nu değışürmek zorunda kalmıştı Yatak sayısının hızla artmasının elde edılen tunzm gelırlerını de eşdeğerlı vukseltmesı bek lenırken bu artışa yakışmavacak duzevlerde kalmasının bır tek anlam] vardır Sektörde alt tan alta buyuk fiyat kırma olavları söz konu- su olmaktadır Bu noktada şu soruyu sormak gerekir Turıst gırdılerının çokluğuyla mı ovu neceğız, cebımıze gıren parayı mı dıkkate ala- cağız Bu tur bır komponsvonu Turk turızmı nın başanlı olarak gosterebılır mıyız'' Goru- len tabloda harman yerlen kalabalık, ama am- bara gıren buğday yeterlı duzeyde değıldır Seyahat ve konaklama işletmeleri yonetici- lerine şu noktayı onemle anlatmak gerekir kı tunstlerın kalitesi sayılarından daha çok onemlidir Kalıtelı turıst, kalıteh tesıs ve kalı telı hızmet ıster Bunun sonucunda da yuksek dovız gırdısı sağlanmış olur Ancak ne vazr kı bıraz plansız ve duzensız bır şekılde vuru- yen tunzm sektorumuzde tum eksıklık vatak savısı olarak değerlendırılmış ve patlama pe şınde koşulup çevre, personel, eğıtım, tanıtım oğelerıne eşdeğerlı onem venlmemıştır Bu programsızlık ve sıstemsızLğın getırdığı sonuç ta turıst sayısı artmaya başlamıştır ama gelır yukselmemıştır Yapılan bu yanlışlığın özellıkle 1991 \e son rakı yıllar ıtıbarıyle farkına vanlacağı umul edilmelidir Orta ve uzun vadeli çaba ısteyen bır sektörde ağır ve emın adımlarla ılerleme verıne, şark kurnazlığı, gunubırlık duşunme, köşe donme, turıstı volunacak kaz gıbı gor me alaturkalıkları onlenemezse her yıl sonun da "şu kadar tunst gelmış. yaşasın" demc\le rıyle kendı kendımızı kandırmış oluruz anı.ak ABDLLLAH TEKtlN Antaha POLTITKA VE OTESI MEHMED KEMAL Radyo Gazetesi Ikıncı Dünya Savaşı yıllarında saat 20'ye doğru geldı mı me- raklılar hemen radyonun başına uşuşurlerdı Bu saatte 'Radyo Gazetesı' vardı Nurettın Artam konuşur, günun onemlı haber- lerının yorumunu yapardı Artam'ın ses tonundan hükümetın kı- mı tuttuğu kımı bıraktığı anlaşılırdı Konular zor değıldı Zaten dunya ıkıye bolunmuştü Bır yanda 'Mıhver Devletlerı', bır yan- da Müttefıkler'vardı Mıhver Almanya, Italya, Japonya'ydı Müt- tefıkler ıse Ingıltere, Fransa, Amenka Ismet Paşa'nın gudumundekı Ankara hukumetı tarafsız görün- düğu ıçın terazının bır kefesı bır o yana, bır bu yana ağardı Te- razının hangı yana ağdığını Artam'ın ses tonu belırledı "Kimdı bu Nurettın Artam?" dıye soracaksınız, anlatayım Ankara Erkek Lısesı'nde benım Ingılızce öğretmenımdı Oğ- retmenlıkle kalmaz, Basın Yayın Genel Müdurlüğu'nde danış- mandı, Radyo Gazetesı'nı hazırlayan kurulun üyesıydı Bazen kurul dışı. tek başına hazırladığı yazıyı okurdu Bundan başka Ulus gazetesınde başlığı Yankılar' olan koşede Toplu Iğne' tak- ma adıyla fıkralar yazardı Partının guvenılır adamı olmasa bun- ca karpuzu koltuğunun altına sıkıştırabılır mıydı9 Onu daha eskı tanıyanlar, Beylerbeyı tekkesı şeyhlerınden bı- rının torunu olduğunu soylerlerdı Cemalettın Afganı soyundan gelmeydı Bırıncı Dunya Savaşı'nda askere alınmış, Arabıstarh dakı savaşa katılmıştı Burada Ingılızlere tutsak düşmüş, uzun sure bır kampta kalmıştı Ingılızceyı burada oğrenmıştı Arapça ve Farsçası arasına Ingılızce boyle gırmıstı Inandığı tekke cok hoşgörulu olacak kı ıçkıye düşkündü Is- tanbul'da gazetecılık ederken kadeh arkadaşlarının Ömer Rıza Doğrul, Nacı Sadullah, Mahmut Yesarı olduğu soylenırdı Kan- katürıst Necmı Rıza, "Sulukule'de az mı çıngene oynattılar" derdı 4O'lı yıllarda kapağı Istanbul'dan Ankara'ya atan gazetecıler arasında hoca da vardı Artık uğrağı Ankara Palas, Karpıç, Sü- reyya olmuştu Bu arada kadeh arkadaşları da değışmıştı En rahat lıman, partı (CHP) ve partının gazetesı ıdı Her konuda ya- zardı Ataturk, Inönü, 29 Ekım, 30 Ağustos, 23 Nısan Ateşlı yazıları vardı Dost meclıslerı ıçın şıırler de karalardı Kadehım duştü elımden halıya Halı yıllar yılı sarhoş gıbıdır Kafayı bulup coştu mu okurdu Bır de Neyzen Tevfık'ın ağzından yazdığı bır dörtlüğü vardı, çok unluydu Olay şoyle (Alpay Kabacalı/ Çeşıtlı Yönlerıyle Ney- zen Tevfıky Ozgur Yayınları /Shf 328) Çok partılı rejıme geçışın ılk aylannda vatan gazetesınde CHP'ye çatan yazılar çoğalır Ah- met Emın Yalman sert yazılar yazar Bunlar CHP'lılerın ışıne gel- mez Artam, Karpıç Lokantası'nın gırışınde Yusuf Zıya Ortaç'a rastlar Ortaç hem CHP mılletvekılıdır hem de Akbaba'nın sahı- bı Hoca kendı yazdığı dörtlüğü Ortaç'a, Neyzen'ın dıye okur, o da not eder Dortluk şoyledır Şu haham-zade bızım Ahmet Emın Dın ve ımanımıza çatmadadır Başımız ağrımaz etsek de yernın Vatan ı on kuruşa satmadadır Bu dortluk o yıllarda dılden dıle dolaşır Neyzen'ın de kulağı- na gıder Boyle bır dortluğu yazdığını acı bır dılle yalanlar Hoca, tek partı CHP'ın kolları altında uzun yıllar yaşadı Iktı- dann el değıştırmesınde bırdenbıre ünıformasını soyunmuşadbn- du Emeklı oğretmen ve köşe yazarlığı ıle kaldı 1954'te Eskışe- hır den aday gosterıldı ıse de kazanamadı Radyo Gazetesı elınden alınmış, yenı ıktıdann gazetecısı Müm- taz Faık'e verılmıştı Çok angaje olduğu ıçın yenı ıktıdara da yö- nelemedı Karamsar bır yalnızlığa gomuldü Gerçı ömrü boyu bekâr yaşamış hoca yalnızlığı bılırdı Ama bu gelen başkaydı Hemşıresının de olumunden sonra uzun süre dayanamadı, da- ha da yalnızlığa gomuıdu Radyoda savaş haberlerı duydum mu hep bızım Artam Hoca'yı hatırlarım ÇAIJ&4NLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL "Topluluk Sigortasma Girdim" SORl : 1934 dogumluyum. 1 Ocak 1971'de topluluk sıgortası- na gırdım Prıme esas kazancımı her vıl r o 10 arttıra- rak pnmlenmı aksatmadan odedım Ancak zaman ıçın- de prıme esas kazanç, asgan ucre&n altında kaldığından, 1987 yılı sonuna kadar asgan ucretten pnm odemek zo- runda kaldım. 1987 \ılında çıkan yasayla bir kez olmak uzere, gunluk kazanç \ukseltılmesınden yararlanarak 1988 vılı başından ıtıbaren tavan uzennden prira odu- vorum. Amacım, ajnı yasaya gore tavandan pnm öde- vıp, 5 yıl sonra lavandan emeklı olmaktı. Ancak ogrendıgıme gore 3395 sayılı yasada 5 yıl hesabı, 1992 vılından sonra geçerlı değılmış. Benım 5 yılım da 1992 MII sonunda bıttıgıne gore sıgortalı olmaya devam et- mek zaranma olacaktır. 1) Vaşım 56 olduğuna gore 30 Hazıran 1990'da emek- lılık hakkım dogdu mu? Doğmadı ise hangı tarihte do- gacaktır 2) Topluluk sıgortasına baglı oldugumdan emeklılik ısteme zamanım yıl sonu olarak mı, yoksa benım isle- dıgım (anh midır? 3) 30 Hazıran 1990'a kadar 7.020 gun, pnm gun sa- yım var Prıme esas kazancım 1.7.1985"ten 30.6.1990'a kadar 28 mıhon 871 bin lıradır. Bu dunıma gore bag- lanacak ayük ne olur? O.Y. \ WIT: Topluluk Sıgortası Tıp Sozleşmesı'nın 14 maddesı uya- rınca, 'Topluluk sıgortasına malulluk, yaşhlık ve ölüm sıgortası prımı odeyen' ler, 506 sayılı Sosyal Sıgortalar Yasası'nda behrtı- len tahsıs haklarından aynen yararlanırlar Sossal Sıgortalar Yasası uyarınca, yaşhlık ayhğından yararlana- bılmenın koşullarından bın de sıgortahnın, "kadın ıse 50, erkek ıse 55 vaşını doldurmuş olması, 15 yıldan ben sıgortalı bulunması ve en az 3 600 gun" malulluk, vaşlılık ve olum sıgortaları pnmı odemış olmasıdır 19 vıllık sıgortalılık suresı ıçınde, 7 020 gun pnm ödemış ve 55 \aşını da doldurmuş bır sıgortalı olarak vaşlılık aylığı almaya hak kazanmış durumdasınız 2) Yaşhlık avlıgı bağlanması koşulunu yerıne getıren sıgortalı- va, ısteğı uzerıne vaşlılık avlığı bağlanır Yıl sonunu beklemek bır kural değıldır 3) M Aralık 1990 gununden once emeklı olanlar ıçın 1 Ocak 1985 ıle 31 \ralık 1989 arasındakı 5 tam yıl prıme esas kazanç ortala- ması goz onune almarak vaşlılık aylığı hesaplanır '0 Aralık 1990 gununden sonra vaşlılık aylığı almak ıçın başvu- ruda bulunanların aylıkları, 1 Ocak 1986-31 Aralık 1990tanhlerı arasında geçen 5 tam yılın prıme esas kazanç ortalamasma göre hesaplanır BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI PROGRAMI Lnıversıtemıze bağlı Meslek Y uksekokulu Bılgısayar Programcılığı Prog ramı tarafından 1 Ekım 1990 tarıhınde aşağıdakı kurslar açılacaktır LYGLLAMALI ANALİST IYGLLAMALI PROGRAMCI OFİS OrOMASYOMJ MRM' KURSL Kuib suresı 250 saaı (8 av) Kurs programı Bılgısavaı- a gırış \e DOS COBOL dBASE III + tşleum Mstemlerı ven vapısı \e ku[jk oraan 7as>onu Sısıem analı; Proje Kurs sure^ı 1 <n saat (6 a>) Kurs progıamı DOS ışletım sısıemı VVordstar kehme ışlemcı Lotus (Temel ışlemler) dBASE III + (Temel komutlar) al Salı Perşembe (9 00 13 00) P-oı<f Kurs grupiarı a) Pazartesı Çarşamba (9 00-12 00) b) Lumanesı Pazar (S) CX) 13 0u| b) ialı Çarşamba Perşembe (18 00-20 00) Kursiaıa katılacakların en az iıse ınezunu olmaları gerekmektedır K.ursıı bajarnla bılırenlere 'Senıfika" venlecektır Basvurulann, sah- sen kımlık 2 resını ve dıploma aslı veya suretı ıle bırlıkte aşağıdakı adre->e \apılması gerekmektedır Adre 1 » Boğazn.1 Lnne Miesı Meslek Y uksekokulu Bılgısayar Programcı- lıgı Prograrr" Ku?e\ K mpııs, Eğıtım Teknolotısı bınası B-Blok, 3 kat Bneı Kin Ift^ 1^ (XI ^06 ve\a '07
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle