Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İOEYLÜL 1990 CUMHURÎYET/19
HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGÜN
Meteorok>)i Genel Mudurluğu n
den alınan tMlgrye gore yurdun ku-
zey kesmlen bulutiu orta ve do-
ğukarademz kıyılan yer yer sağa
nak yağışlı ötekı yerler az bulut
lu ve acık geçecek Hava sıcaklı-
ğı değısmeyecek Rûzgar kuzey ve
doğu yönlerden tıafif ara sıra or
ta kuvvette esecek Denızienmızde
rüzgar Doğu Akden\zde kıble ve
lodostan Bat Akdenızde gün ba- sekjığı 0,5 15 Ege de yer yer 2 metre olacak göruş
tsı ve karayel Enede yıldız ve ka uzaklığı 10 km doiayında bulunacak Van Gölü az bulut
rayel otekı deodenmızde yıldız ve lu ve açık geçecek Ruzgar kuzey ve bat yönlerden hafrf
poyrazdan 3-5 Egede yer yer 6 ara sıra orta kuvvette esecek
kuvvetmde saatte 10-21 yer yer 28
dencmriı hızla esecek Dalgayuk
Adapâzar
Mıyaman
Afyon
A*n
Ankara
Antakya
Antafya
Artvın
/yjın
Batıkcar
Bıleak
Bıngo
Bı0ı$
Bakı
Bursa
Canarta*
Corum
Oenulı
A 31° 17° Edırne
A 33° 15° Erancan
A 30° 10° Emjrum
A 28° 7°Eskışetıır
A 30° 15° Gaaantep
A 32° 16° Gıresun
A 29° 19° Gumuşhane Y
A 25° 14° Hakkân
A 35° 17° Isparö
A 33° 13° Istanbu!
A 30° 14° Izrmr
A 31° 13° Kars
A 30° 14° KasUmonu A
A 29° 12° Kayserı
A 31" M° Kııttarei
A 30° 17° Konya
A 29° 10° KuOtıya
A 31* 18° Malatya
yp 14° Manısa
30° 17° K Maraş
31° 12° Meren
28° S°Mu0la
29° 16° Muş
33° 16° Nıjde
25° 18° Ordu
24° 17° Rıze
30° 15° Samsun
30°14°Sıır1
Z7°18°S(nop
33°2O°S«as
27° 7°Tekmtej
29° 11° Trataon
31° 12° Tunce*
30°17°Usak
30° 14° Vin
30°i5°ltegat
32° 15° Zonguld*
A 35° 19°
A 34° 14°
A 30° 22°
A 32° 18°
A 30° 12°
A 29° 13°
Y 25° 18°
Y 26°18°
Y 25° 18°
A 33° 19°
A 25° 16°
A 29° 10°
A 26° 18°
Y 26° 18°
A 31° 13°
A 30° 15°
A 26° 11°
A 29° 14°
A 23° 15°
set A-açık B buluDu G guneşıı K kart S ssl Y-yaûmurlu
:
.O-'«Sam
Kahıre» '-Q-~
DUNYA'DA BUGUN
Amsterdam
Amman
Atna
Bağdat
Barceiona
Basei
Bdgrad
Bertn
Bonn
Brukse!
Budapeşte
Cenevre
Cezayır
Cıdde
Dutoaı
FıanKfurt
Gıme
Heteınte
Katııre
Kopenhag
Kûln
Lettoşa
A 18°
A 34°
A 30°
A 37°
A 26°
A 19°
Y 18°
A 18°
A 20°
A 19°
A 18°
A 22°
A 30°
A 38°
A iT
A 21°
A 32°
Y 15°
A 35°
A 19°
A 14°
A 32°
Lenıngrad
Londra
Macro
Mıiano
Montral
Moskaa
Munıh
New York
Osto
Pans
Prag
Rrya)
Roma
Sotya
$am
lel hm
Tunus
Varçoın
Venedık
Vıyana
Y 17°
A 20°
A 30°
A 23°
A 23°
Y 15°
A 19°
A 23°
A 17°
A 21°
A 18°
A 43°
A 27°
A 25°
A 34°
A 24°
A 28°
Y 14°
A 22°
A 14°
Vfcshıngton A 25°
Zunh A 19°
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5
1/ Bır yarışma va da
göstennın gıderlennı,
adının o yarışma ya
da gosten sırasında
amlması karşılığında
ödemeyı kabul eden
kışı ya da kuruluş 2/
Fıde yetıştırmek ıçın
aynlmış toprak bölü-
mu Gemılere gırıp
çıkmak ıçın konulan
köpru 3/ Dava In-
san vücudunun dış
yuzu 4/ Tatlı bır be-
sm maddesı Oden-
mesı gereken bır para-
nın, alacağa savılarak bır bölumunun
ödenmesı 5/Kopek Bır tıvatroovun-
cusunun, seyırcılerın duyacağı bıçım-
de atna sankı dığer oiTincular duymu-
yormuş gıbı konuşması va da duşun-
mesı 6/ Denız ya da ırrnaklarda bır-
den bıre dennleşen ver Şarkı, turku
7/ Olumsuzluk behrten bır onek Sha-
kespeare'ın bahtsız bır kralı 8/ Buyu
teç. 9/ Yeruçen ocağında tabur Su
YUKARIDAN AŞACIYA:
1/ Genelhkle bırbırıne eklı metal levhalardan oluşan soyut heykel
2/ Yapıları yıldırımdan koruyan aygıt 3/ Sobe Çerkezlerın ulu-
sal destanı 4/ Ekmek Gumuşun sımgesı Lzaklık anlatmakta
kullanılan söz 5/ Kaba derıden vapılmış ucu sıvrı ve kıvnk bır çe-
şıt yemenı 6/ Ateş Saz ya da kamıştan örulmuş bü>uk sepet 7/
Elektnk motor ya da dınamolannda devınımlı bolume venlen ad
Iskambılde bır kâğıt 8/ Tekıl ıkıncı kışı adılı Orta Asya'da >aşa-
yan Şamanıst Turkler arasında, çeşıtlı şeylerden anlam çıkartarak
bakılan fal 9/ Kanuna benzer, tokmaklarla çalınan tellı bır çal-
gı Guney Afrıka Cumhurıyetı'nın plaka ışaretı
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Gazi Hz.nin mektupları
10 EYLUL 1930
Cumhunyet gazetesı
Başmuharrırı Yunus \adı
Beyefendıye
9/9/930
"Cumhunyet" gazetesınde
bana hıtaben >azılan açık
mektubu okudum Bu
mektupta son gunlerde
İzmır'de vukua gelen hâdıseler
ışaret olunarak benı
Cumhurıyet Halk Fırkasından
başka Fırkaların kendılerıne
maletmeğe çalıştıkları
goruldüğunden bâhıs ve vazıyetın tavzıhı namına hakıkatı
halın ft&SfÜ talep ohınuvor * '* *~
Bu nokta uzennde dığer bazı gazetelerdekı yazıları da
okudjm
Her yerde halk arasında da bu hususta şayıalar ve
tereddutler olduğunu ışıtıvorum
Hakıkatı halı Fethı Beyefendıve yazdıgım mektupta
sarahaten ıfade ettığımı zannedı>orum Kendılennce hakıkî
vazıyetın tamamen bılınmekte olduğuna şuphe >oktur
Ancak umumıyetle, suı tefehhumler ve suı telâkkıler olduğu
anlaşılıyor Hakıkatı halı bır daha ıfade ve tasnh edeyım
Ben, Cumhunyet Halk Fırkasının umumî reısıvım
Cumhunyet Halk Fırkası, Anadolu'va ılk avak bastığım
anda^
1
ıtıbaren teşekkul edıp benımle çalışan Anadolu ve
Rumelı Mudafaaı Hukuk Cemıjetının me\lûdıdır
Bu teşekkule tarıhen bağlıvım Bu bağı çozmek ıçın hıç bır
sebep \e ıcap >oktur \e olamaz
Resmî vazıfemın hıtamında Cumhurıvet Halk Fırkasının
başında fiılen çahşacağım Bu noktada tereddude mahal
yoktur
Benım bu esasî vazıyetım, bır sene nıha>etınde hıtam
bulacak olan bugunku muvakkat resmî \azıfemın bana
tahmıl ettığı bıtaraflığı ıhlâl edemez
Işaret olunan hâdıseler meyanında izmır'de bır gazete
ıdarehanesıne \e Cumhunyet Halk Fırkası merkezıne her ne
sebep \e suretle olursa olsun vuku bulmuş tecavuzlerden ve
hukûmet ncalıne ve otorıtesıne karşı bazı ıdraksızler
tarafından yapılan çırkın teca\uzlerden çok muteessır
olduğumu tahmın etmek guç değıldır Bu teessurumu akan
kanlar ve zayı olan hayat şıddetlendırmıştır Bu gıbı
mutecavızler, muharrıkler Cumhurı>et kanunlarımn
tahrıklerınden tabıı kurtulamazlar Bu sözlerım
"Cumhunyet" gazetesıne cevaben ve efkârı umuraıyeje
tenvıren neşredılmıştır
GAZt M KEMAL
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Anayasa Mahkemesi
10 EYLUL 1960
Anayasa Komısyonu Başkanı Ord
Prof Dr Sıddık Samı Onar dun bır
basın toplantısı yaparak çalışmalar
hakkında ızahat vermıştır
Onar, Anayasa On proje metnının 15 j
eylule kadar tamamlanacağını, daha
sonra hazırlanan metnın umumı
olarak okunması ve muzakeresının
yapılacağını ıfade etmış ve nıhaî S. Sami Onar
çalışmalann ay sonunda bıteceğını bıldırmıştır
Baskan, Komıs>on çalışmalan hakkında şunları söylemıştır:
"— Komısyonumuz bu hafta umumı He>et olarak
çalışmalanm Anayasa mahkemesi uzerıne toplamış
bulunuyor Anayasa Mahkemesi anayasa hukukunda yenı
bır muessesedır Mukayeselı Hukukta muhtelıf sıstemler
kabul edılmıştır Venılık ve hususılığı Anayasanın ustunluğu
devletın hukuka bağlılığını koruyucu bır mahkeme olduğu
ıçın komısyon bu hususıvetı butun ıhtımallerı gozonunde
tutarak özellıkle çalışmıştır
Netıce olarak Anayasa mahkemesi, Yuksek mahkemeler
hâkımlerı, Hukuk Profesörlen, Baro uselen gıbı hukukçular
arasından seçılecek hâkımlerden kurulacaktır Bu hâkımlerde
yaş, kıdem gıbı dığer şartlar aranacaktır"
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhurıyet
Yoğun kulis
10 EYLUL 1989
TBMM Başkanlığı ıçın yarın yapılacak seçımler oncesınde
ANAP'ta Başbakan Turgut Özal'ın adayı Yıldırım Akbulut
dışındakı adayların çekılmesı doğrultusundaki kulıs
faalıvetlerı hızlandı Son gelışmeler uzerıne dun
muhafazakâr kanadın ağır topları \ehbı Dınçerler, Ylehmet
Keçecıler, Yusuf Bozkurt Ozal, Husnu Doğan, Eymen
Topbaş bır toplantı yaparak Vleclıs Başkanlığı seçımıne
ılışkın tavırlarını yenıden gozden gevirdıler Muhafazakâr
kanat, ılk ıkı tur seçımde Dınçerler'ı, uçuncu turda ıse
Akbulut'u destekleverek guç gosterısınde bulunmaya karar
verdı
TAETISMA
KDV Uygulaması ve Sorunlar
İhracat, para basıp subvansiyon vererek değil, serbestlikle ve
kazanılmış paradan daha az vergi alarak ve KDV ıadesi
otomatiğe bağlanarak teşvik edilmelidir.
KDV ıstısnasızuvgulanmalıdır Uretımye-
rıne tuketımı \ergılendıren, dışsatımı \e do-
vız gelırını arttıran bu çağdaş sıstem yanlış uy-
gulanırsa haksız rekabet yaratabılıy or Meselâ
ışlenıp ıhraç edılmek uzere vurda sokulan ma-
mul mallara KDV odenmemesı onların dış ye-
rıne ıç pıyasada satılmasına yol açabılıyor En
önemlısı, hayalı ıhracata neden olabılıyor
Avrıca ıhracatın "'o 20 sının kurum vergı-
sınden mahsubu ongoruluyor Ne var kı bu,
beklenılenı getıremıvor Çunku ımalatçı ıhra
catçının çoğu ya kurum değıldır \& da mah-
sup yapacak kârı \oktur Bu haklarını, ken-
dılerıne ana gırdıvı teslım edene de devrede-
medıklennden bır ucuzluk sağlanamıvor Ça-
re olarak basında, "Turkı>e'de urelilen mal-
lar serbest bolgeye ıhraç edilecek ve bu hak
kazanılacak, mal r
o 10 ucuzlavacak ve ayn-
ca KDV odenmeyecek Bu gırdı. ıhraç kay-
dıyla konfeksıyon uretıcılen tarafından ıhti-
>aç olçusunde ıthal edilecek. Bu şekılde her-
hangı bır ulkeden KDV 'sız ucuz mal ıthal et-
mek yerıne Turkıye'de uretılen mallar kulla-
nılmış olacak" denıyor
Şımdıye kadar olanlar bu sıstemın de ha-
yalı ıhracatı ve ıçte KDV'sız satışlan arttıra-
cağını gostermektedır Belkı de aynı mal bır
çok kez kâğıt ustunde serbest bolgeye gıdıp
gıdıp gelecektır
Çozum ihracat, para basıp subvansiyon
vererek değıl, serbestlikle \e kazanılmış pa-
radan daha az vergı alarak ve KDV ıadesi oto-
matiğe bağlanarak teşvik edilmelidir Bellı krı-
terlere uyan, vergı ödeyen, kaybetme korku-
su ve kazanma hırsı olan, yasalara saygılı ku-
ruluşlar sısteme sokulmahdır Onlar usulsuz
ışlenn ıçınde olmazlar Kurum vergjsıve KDV
odeyen böyle kuruluşiann lıstesı her yerde bu-
lunmalıdır Kurum vergısınden mahsup vapa
mavan ımalatçı ıhracatçılar bu haklarını en
azından gırdıyı temın eden bu kuruluşlara
devredebılmelıdır Bu şekılde mal ""o 10 ucuz
lar Ureterek kazanma, kayıtlara geçme ve ıh
racat, subvansıyon vermeden teşvik edılmış
olur
thracatta KDV ıadesının uzun sure alına-
maması ve bu nedenle malıyetın artmasının
çozumu de aynıdır Imalatçı, gereklı belgeyı
ana gırdısını ureten ve lıstede bulunan fırmaya
ıbraz ettığmde odedığı KDV'vı ıade almalı,
o kuruluşta bunu o ay odeyeceğı KDV'den
mahsup etmelıdır Bu olursa KDV ıadesını al-
madakı fırsat eşıtsızlığı kalkar
Dışarıda yerleşık kışılerın belırlı bır tutar
dan vuksek alışverışlerının KDV ıadesi de bu
sıstem ıçınde otomatiğe bağlanmalıdır Gum-
rukten çıkanlan mal, lıstedekı kuruluşlardan
bırıne aıt ıse fatura damgalanıp muesseseve
yetkılılerce göndenlmelıdır O kuruluş da
KDV ıadesını çekle dışa, alıcıva gondermelı
ve o ay odeyeceğı KDV'den mahsup edebıl-
melıdır
Bu şekılde sıfır gumrukle gelen mallara ta
nınan şartlar yerlı mallara da uygulanmış
olur Guvenlı bır kurulun tayın edeceğı lıste-
ye gırebılme yarışı başlar
MEHMET MERMERCİ
tstanbul
Akademik Unvaıdar Czerine
Herkes ıstedıâını. dıledığını vapsın. Yapılanlara, gelenekler,
âdetler, bılımsel jurıler \e ınsanların alışkanlıkları ve "toplumsdl
kabul", vanı bır başka devışle tanhsel bırıkım yön versın Eğer
\eremezse de, veremesın
Bu ulkcdc iiva^clten muhendislenn cğı-
tımscl bosval \c psikolojık bılımlerden dc
upçıların anlnor olm ı>ı kotu bır vazgı mı
soksa \ uzMİlardır surcn "barbarabesk" bı-
rıkımımızın bır sonucu mu' Bu olgulann
ncdcnı hangısı olursa osun ıçınde vaşadığı
mızloplumu">aşanmaz"halcgetirıvor
Dışarıdan doçentlık" tartışmasını ızler
kcn bu duşuncclcrc kapıldım Benzer bır
du>unce\c *
4
p$ikologvepsıkıatrıst"un\an-
ları lartı^ılırken de kapılmıştım
Akademik unvan ddı ustunde "akade-
mi" ileılı^kılıdır Kısacası '"akademik'" bır
çalı§maydpan ve "dkddemık junlerce ka
bul edilcbilecek etkınlıkler gosieren kışıle-
re "akademi" (unı\er-,ıtc) tarafından verı-
lır Konunun oğretmenlıkle hocalıkla \a-
kından uzaktan ılgısı \oktur Akademik
unvanı olmaNan nıce ogretıu ılc karşılaş-
tım L nı\ı.rsıteler akademik unvanlı olma
>an kı^ılere de der;. verdırırler Unıversıte
ılcdc Nenlmesıdışındd hıı, bır ılgısı voktur
bu turunvanlann Lnıversıterolmavan bır-
çok ara^tırma kuruluşunda da akademik
unvanlı bılım adamı çalı^ır Bu unvanları
bırçok "akademıs>en", vanı unıversıtede
ders" \eren \e çalıjan kı^ı de tıcarı olarak
kullanır Bukışılenn^tıpçrolmalarıgerek-
lı değıldır
Bızdekı akademik un\anları sırasıvla
ele alalım Doktora unıvcrs>ıter bır ku
rumda lisans ustu çalı^ma vapan \e "orıji-
naP bılımsel bır son valışma ıle yeterlılığını
kanıtlayan kışılere \enlır Hekımlıkle tıp-
çılıkla hıçbır ılgısı \oktur Ingılızce de
Ph.D." adını alır Yine Ingılızcede tıp
•*doktoruna",B"M.D.'" (medıcal doctor)
adı verılır VI D bır akademık unvan dc
gıldır. va da bır ıınıversıteden mezun olmak
ne kadar akademıkse o kadar akademıklır
•Doçentlik". doktoradan sonra clde edı-
len bazen kıdem ve bılımsel vav ın ıle bazen
de ozel olarak yazılmı^ bır tez ıle eldeedılır
Jnaıhzce kar^ıhğı "\ssociate Profes-
sor"dur Genel olarak, tngıiızce Ronuşülan
ulkelerdeb!İedgı$ıkadldrı\edegiiik"oluş"
bıçımlcrı vardır \BD de \a\ın se kıdem
ıleeldeedılır Alman\a'da"te7" ıle Türkı-
ve'de bazen tez bazen \ayın ve kıdem ıle
Durumagore dahadogrusu eğıtımdenan-
layan iıp<,ılara gore değışır Bu unvanların
bazen de askerı rutbelerle karı^lınldıgı da
olur Ba7endeherseve">ardımcr olurlar
Profesörluk" de karışıktır Kımın nc tur
profesor olduğu dunyada olduğu gıbı bız-
de dc zamana ve zemıne gore kaypaklıklar
gostenr Dunvada \e bızde bazen "emerı-
tus", bazen "ordinarvüs", bazen de "profe-
sor nımbus" gıbı adlar alır Bazen sanatç,ı-
larbıle"profesordur". Bazen sadeceışıka
nştıranlar Ama genelhkle "estetık profe-
surlerT çok beğenılır Hatta adlarını Res-
mıGazete'deokuduktan sonra profeborol
duklarınıogrenenlerederastlanmı^tır
Kısacası bu ı^ler bıraz kan>ıktır Hatta
ınsan \uı.udunun anatomısını bılc karma
i}iklıktaya\a bırakabılır
Benım onerını $u Doktora da bır aka
demık un\anoduğuna gore hatta bırçok ul
kedc tek akademik un\an olduğuna gore
bızım ııpçıların da doktora unvanları eger
"doktora vapmı^larsa unıversıte dışında
ticari" olarak kullanılmasın Çunku dok-
torası olma>an tıpçılar da adlarının onune
Dr."\azıyorlar
Alternatıt olarak da şunu onerıyorum
Herkes ıstedığını dıledığını vapsın Vapı-
lanlara gelenekler adctler bılımsel jurıltr
\e ınsanîarın alı^kanlıkları ve "toplumsal
kabuT. yanı bır başka devışle tanhsel bırı-
kım yon\ersın Egerveremezsedc \ereme-
iin , . , a ^ .
Bır<jeşuvar YÖK'c karşı çıkmak "mo-
da" ve kola\ olmava bajladığından bu va-
na ışler daha da karmaşıklastı K.ımın un
vanını kımın verdığı bellı degıl Bu nedenle
unvanlar o kadar da onemlı değıl B<.nım
bır \ıgın hocam YOK oncesınde ve sonra-
sında doçent unvanı ıle asıstan kadrosun
da çahstı hiçbın de bunu'akademik bır
sorun vapmadı Va gerçekttn "akademik"
bırsorunlarıvoktu \ a da benım gıbı bovle
abesleıştıgaledecek boszamanları \ ada
bu ı^ı sorun vapatak kadar "tıpcı" değıidı-
ler Muhendısdcolmadıklarından bır\asa
çıkarıp durumlarını açıklıga bır turlu ka
vuijturamadılar
DR.^E^SEL BATMAZ
Masal Diııleıııekioıı Bıktık!
Artık bu "Büyuklere Masallar" dızısınden bıktım. Aynca
halkımızm masal dınlemeye olan merakı benı sevındırmıyor,
üzüyor.
31 ağustos tanhlı gazetelenn sınema ılan-
lan koşesınde şu fılmlenn ılanlan gozeçar-
pıyor "G«lece|e Dönuş III", "Suçsuz Bir
Adam", "Dikkat Köpek Var", "Sineklerin
Tannsrve"Amerikan R
Gerçekte bunlardan yalnızca oın değıl
hepsı "Amerikan Rüyası". Sınemalardakı
bu duzeysızlık \e "'Amenkan ışgalı" ıçın
mantıklı gorûnen bırtakım gerekçeler sıra-
lanabılır Sezonun henüz başlamadığın-
dan, sezon süresınce çok daha nıtelıklı ve
çeşıtlı filmın gosterıme gırebıldığınden ay-
nca bu fılmlenn sınema salonlanna >enı bır
canlılık getırdığınden, sınemanın televız-
yon ve vıdeo yuzunden yıtırdığı ızleyıcısını
yenıden kazanmakta olduğundan soz edıle
bılır Bütün bunlar benı hıç ılgılendırmıyor
Çunkü artık bu"Bıiyfiklere Masallar" dızı-
sınden bıktım Aynca halkımızın masal
dınlemeye olan merakı benı sevındırmıyor,
uzüyor
Sınemalanmızdakı Amerikan filmlen
akımı (Bır filmın 'Amenkan fılmı" olması
ıçın ılle de Amenka kaynaklı olması gerek-
mez Bu arada bırçok İngiliz y a da Fransız
kaynaklı "Amenkan filmlennı" de ızlemek
olanağı bulabılıyoruz Belkı de bu filmlere
"Holivud Masah" demek daha doğru) ulu-
sal sınemamızın gelışmesını onundekı en-
gellere bır yenısını eklıyor Işın en ılgınç. > a-
nı eleştırmenlenmızın ta\ n Kof Amenkan
filmlenne tav ır almak yenne bu fılmlerı "bu
filmde bir toplumsal eleştiri boyuru var" ya
da "tekoolojik > anıv la sınemanın onunde sa-
nat ve sanavı olarak >enı ufuklar açıyor" gı-
bı sozlerle "eğlenceli, sevimli, değişik, çeki-
ci, sürfikle>ici" gıbı sıfatlarla boyamak yo-
lunu seçıyorlar Onlann bu tavnnı anhyo-
rum Çunku her şeyden once "sinema"ya
gobek bağıvla bağlılar \e seyırcı sayısının
artmasından dolayi sevınçduvuyorlar ay-
nca pıyasayı tum bu kof fılmlenn tuttuğu
bır ortamda "bunlann hiçbiri beş para et-
mez" demeyı hıçbır eleştırmenın goze ala-
ma> acağını bılıyor ve bunu onlardan bekle-
nmorum An(.akbızızle\ıeılerın"aptalku-
tusu"nun bajına gc«,tıgımızdeonlarcaben
zennıızlevebileceğımızbufılmlerıçınkısıtlı
zamanveparamızıharcamayacağımızınbı-
hnmesını ıstıyoruz
Bu sezon, sınema salonlannı dolduran
bınlerce unıversıte oğrencısınden bın ola-
rak bu kof fılmlerden hıçbınne gıtmeme ka-
rarı aldım Avrıca sınemalarda gosterıme gı-
recek her Turk fılmıne de en az bır kez
gıdeceğım Benımle avnı duşuncede olup ay-
nı ta\rı alacak bırçok ızlevıcının bulunduğu
na da ınanıyorum
SELÇUK SOYLL
ODTİJ öğrencisi
TurizmdeKısa VadeliYak lasuıılar
Seyahat ve konaklama işletmeleri yoneticilerine şu noktayı
onemle anlatmak gerekir ki turistlerin kalitesi sayılarından
daha çok onemlidir.
1990 yıh tunzm mevsırnı tunst gırdılen ıtı-
barıyla Antalva yoresınde oldukça canlı geç
mıştır Yatak saynsındakı artışın hıa anımsan-
dığında bu tablonun memnunıvet vencı oldu-
ğu soylenebılır Ancak elde edılen gelırlenn tu
rıst sayısına koşutluk gosterecek duzeyde art-
tığı söylenemez
Tunzmın orta ve uzun vadeli bır sektör ol-
duğu sık sık belırtıldığı halde bırçok seyahat
ve konaklama ışletmeni kısa vadeh yaklaşım-
larla âdeta ışportacılık yapmaya çalışmıştır Bu
bağlamda "Otobuslerim, odalanm boş kalın-
caya kadar ucuz fiyatla ış yapayım" duşunce-
sı egemen olmuş, bu arada tur operatorlerı de
ıstedıklerı fiyatı elde etmeyı başarmışlardır
Ister seyahat ıster konaklama ışletmelerın-
de olsun venlen duşuk fıyat servıs kalıtesın-
den özverıde bulunma anlamına gelır Eğer
duşuk fıyat verılmış olan bır gezı hızmetıyse,
otobus, rehber, otel ölçeklerınde duşuk kalıte
gozlenecektır Tıraş olmamış, otobuste sıgara
ıçen bır şofor, yahut halı ışı ıyı gıtmedığı ıçın
grupla ılgılenmeyen bır rehber yahut da çok
ucuz bır otelde konaklama gıbı sonuçta tunst
grubunu memnun bırakmayacak bır gezı soz
konusu olacaktır Aynı durum konaklama ış
letmesı ışınde geçerlıdır Orneğın beş yıldızlı
bır otel oldukça duşuk sayılacak bır rakamla
oda satmışsa personelınde, yemeklerınde ka
lıte duşukluğu gozlenecektır Bu tablonun tu
rıstlerı memnun etmeveceğı açıktır Yataklar
kısa vadede dolacaktır ama tunst memnun gıt-
medığı ıçın on turıst daha getırmeyecektır Bu
yıl turıst sayısında beklenılen rakamlann uze-
rıne çıkılacağı halde elde edılen gelırın aynı
duzeyde olmayacağı gorulecektır Bu tablonun
gelecek yıllara nasıl yansıyacağı konusuna ge-
lınce 1990 yılında başlatılan bu ışportacılık
duşuncesının 1991 veya sonrakı yıllarda anı-
den değıştırılmesı olası değıldır Zıra bu fıya-
tı alanlar aynı anlaşma metnını çok kuçuk
farklarla da olsa surdureceklerdır O>sa bu fı-
yatı verenler konaklama ışletmelenne aldık
ları yıyecek malzemelerınde sureklı fazla fı-
>at goreceklerdır Bu noktada yapılacak ış har-
camalann kısıtlaması olacaktır kı bu da kalı-
tenın bozulması anlamına gelır Kısa vadeli bu
tur yaklaşımlar turizmde azar azar dozlarda
kendı kendını zehırlememn ışaretı savümalıdır
Bır zamanlar Tunus da buna benzer bır von
tem uygulamış, ancak kısa zamanda ıçınde
ışportaya dönuştüğunu farkına varıp tutumu-
nu değışürmek zorunda kalmıştı
Yatak sayısının hızla artmasının elde edılen
tunzm gelırlerını de eşdeğerlı vukseltmesı bek
lenırken bu artışa yakışmavacak duzevlerde
kalmasının bır tek anlam] vardır Sektörde alt
tan alta buyuk fiyat kırma olavları söz konu-
su olmaktadır Bu noktada şu soruyu sormak
gerekir Turıst gırdılerının çokluğuyla mı ovu
neceğız, cebımıze gıren parayı mı dıkkate ala-
cağız Bu tur bır komponsvonu Turk turızmı
nın başanlı olarak gosterebılır mıyız'' Goru-
len tabloda harman yerlen kalabalık, ama am-
bara gıren buğday yeterlı duzeyde değıldır
Seyahat ve konaklama işletmeleri yonetici-
lerine şu noktayı onemle anlatmak gerekir kı
tunstlerın kalitesi sayılarından daha çok
onemlidir Kalıtelı turıst, kalıteh tesıs ve kalı
telı hızmet ıster Bunun sonucunda da yuksek
dovız gırdısı sağlanmış olur Ancak ne vazr
kı bıraz plansız ve duzensız bır şekılde vuru-
yen tunzm sektorumuzde tum eksıklık vatak
savısı olarak değerlendırılmış ve patlama pe
şınde koşulup çevre, personel, eğıtım, tanıtım
oğelerıne eşdeğerlı onem venlmemıştır Bu
programsızlık ve sıstemsızLğın getırdığı sonuç
ta turıst sayısı artmaya başlamıştır ama gelır
yukselmemıştır
Yapılan bu yanlışlığın özellıkle 1991 \e son
rakı yıllar ıtıbarıyle farkına vanlacağı umul
edilmelidir Orta ve uzun vadeli çaba ısteyen
bır sektörde ağır ve emın adımlarla ılerleme
verıne, şark kurnazlığı, gunubırlık duşunme,
köşe donme, turıstı volunacak kaz gıbı gor
me alaturkalıkları onlenemezse her yıl sonun
da "şu kadar tunst gelmış. yaşasın" demc\le
rıyle kendı kendımızı kandırmış oluruz anı.ak
ABDLLLAH TEKtlN
Antaha
POLTITKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Radyo Gazetesi
Ikıncı Dünya Savaşı yıllarında saat 20'ye doğru geldı mı me-
raklılar hemen radyonun başına uşuşurlerdı Bu saatte 'Radyo
Gazetesı' vardı Nurettın Artam konuşur, günun onemlı haber-
lerının yorumunu yapardı Artam'ın ses tonundan hükümetın kı-
mı tuttuğu kımı bıraktığı anlaşılırdı Konular zor değıldı Zaten
dunya ıkıye bolunmuştü Bır yanda 'Mıhver Devletlerı', bır yan-
da Müttefıkler'vardı Mıhver Almanya, Italya, Japonya'ydı Müt-
tefıkler ıse Ingıltere, Fransa, Amenka
Ismet Paşa'nın gudumundekı Ankara hukumetı tarafsız görün-
düğu ıçın terazının bır kefesı bır o yana, bır bu yana ağardı Te-
razının hangı yana ağdığını Artam'ın ses tonu belırledı "Kimdı
bu Nurettın Artam?" dıye soracaksınız, anlatayım
Ankara Erkek Lısesı'nde benım Ingılızce öğretmenımdı Oğ-
retmenlıkle kalmaz, Basın Yayın Genel Müdurlüğu'nde danış-
mandı, Radyo Gazetesı'nı hazırlayan kurulun üyesıydı Bazen
kurul dışı. tek başına hazırladığı yazıyı okurdu Bundan başka
Ulus gazetesınde başlığı Yankılar' olan koşede Toplu Iğne' tak-
ma adıyla fıkralar yazardı Partının guvenılır adamı olmasa bun-
ca karpuzu koltuğunun altına sıkıştırabılır mıydı9
Onu daha eskı tanıyanlar, Beylerbeyı tekkesı şeyhlerınden bı-
rının torunu olduğunu soylerlerdı Cemalettın Afganı soyundan
gelmeydı Bırıncı Dunya Savaşı'nda askere alınmış, Arabıstarh
dakı savaşa katılmıştı Burada Ingılızlere tutsak düşmüş, uzun
sure bır kampta kalmıştı Ingılızceyı burada oğrenmıştı Arapça
ve Farsçası arasına Ingılızce boyle gırmıstı
Inandığı tekke cok hoşgörulu olacak kı ıçkıye düşkündü Is-
tanbul'da gazetecılık ederken kadeh arkadaşlarının Ömer Rıza
Doğrul, Nacı Sadullah, Mahmut Yesarı olduğu soylenırdı Kan-
katürıst Necmı Rıza, "Sulukule'de az mı çıngene oynattılar" derdı
4O'lı yıllarda kapağı Istanbul'dan Ankara'ya atan gazetecıler
arasında hoca da vardı Artık uğrağı Ankara Palas, Karpıç, Sü-
reyya olmuştu Bu arada kadeh arkadaşları da değışmıştı En
rahat lıman, partı (CHP) ve partının gazetesı ıdı Her konuda ya-
zardı Ataturk, Inönü, 29 Ekım, 30 Ağustos, 23 Nısan Ateşlı
yazıları vardı Dost meclıslerı ıçın şıırler de karalardı
Kadehım duştü elımden halıya
Halı yıllar yılı sarhoş gıbıdır
Kafayı bulup coştu mu okurdu
Bır de Neyzen Tevfık'ın ağzından yazdığı bır dörtlüğü vardı,
çok unluydu Olay şoyle (Alpay Kabacalı/ Çeşıtlı Yönlerıyle Ney-
zen Tevfıky Ozgur Yayınları /Shf 328) Çok partılı rejıme geçışın
ılk aylannda vatan gazetesınde CHP'ye çatan yazılar çoğalır Ah-
met Emın Yalman sert yazılar yazar Bunlar CHP'lılerın ışıne gel-
mez Artam, Karpıç Lokantası'nın gırışınde Yusuf Zıya Ortaç'a
rastlar Ortaç hem CHP mılletvekılıdır hem de Akbaba'nın sahı-
bı Hoca kendı yazdığı dörtlüğü Ortaç'a, Neyzen'ın dıye okur, o
da not eder Dortluk şoyledır
Şu haham-zade bızım Ahmet Emın
Dın ve ımanımıza çatmadadır
Başımız ağrımaz etsek de yernın
Vatan ı on kuruşa satmadadır
Bu dortluk o yıllarda dılden dıle dolaşır Neyzen'ın de kulağı-
na gıder Boyle bır dortluğu yazdığını acı bır dılle yalanlar
Hoca, tek partı CHP'ın kolları altında uzun yıllar yaşadı Iktı-
dann el değıştırmesınde bırdenbıre ünıformasını soyunmuşadbn-
du Emeklı oğretmen ve köşe yazarlığı ıle kaldı 1954'te Eskışe-
hır den aday gosterıldı ıse de kazanamadı
Radyo Gazetesı elınden alınmış, yenı ıktıdann gazetecısı Müm-
taz Faık'e verılmıştı Çok angaje olduğu ıçın yenı ıktıdara da yö-
nelemedı Karamsar bır yalnızlığa gomuldü Gerçı ömrü boyu
bekâr yaşamış hoca yalnızlığı bılırdı Ama bu gelen başkaydı
Hemşıresının de olumunden sonra uzun süre dayanamadı, da-
ha da yalnızlığa gomuıdu Radyoda savaş haberlerı duydum mu
hep bızım Artam Hoca'yı hatırlarım
ÇAIJ&4NLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
"Topluluk Sigortasma Girdim"
SORl : 1934 dogumluyum. 1 Ocak 1971'de topluluk sıgortası-
na gırdım Prıme esas kazancımı her vıl
r
o 10 arttıra-
rak pnmlenmı aksatmadan odedım Ancak zaman ıçın-
de prıme esas kazanç, asgan ucre&n altında kaldığından,
1987 yılı sonuna kadar asgan ucretten pnm odemek zo-
runda kaldım. 1987 \ılında çıkan yasayla bir kez olmak
uzere, gunluk kazanç \ukseltılmesınden yararlanarak
1988 vılı başından ıtıbaren tavan uzennden prira odu-
vorum. Amacım, ajnı yasaya gore tavandan pnm öde-
vıp, 5 yıl sonra lavandan emeklı olmaktı. Ancak
ogrendıgıme gore 3395 sayılı yasada 5 yıl hesabı, 1992
vılından sonra geçerlı değılmış. Benım 5 yılım da 1992
MII sonunda bıttıgıne gore sıgortalı olmaya devam et-
mek zaranma olacaktır.
1) Vaşım 56 olduğuna gore 30 Hazıran 1990'da emek-
lılık hakkım dogdu mu? Doğmadı ise hangı tarihte do-
gacaktır
2) Topluluk sıgortasına baglı oldugumdan emeklılik
ısteme zamanım yıl sonu olarak mı, yoksa benım isle-
dıgım (anh midır?
3) 30 Hazıran 1990'a kadar 7.020 gun, pnm gun sa-
yım var Prıme esas kazancım 1.7.1985"ten 30.6.1990'a
kadar 28 mıhon 871 bin lıradır. Bu dunıma gore bag-
lanacak ayük ne olur?
O.Y.
\ WIT: Topluluk Sıgortası Tıp Sozleşmesı'nın 14 maddesı uya-
rınca, 'Topluluk sıgortasına malulluk, yaşhlık ve ölüm sıgortası
prımı odeyen' ler, 506 sayılı Sosyal Sıgortalar Yasası'nda behrtı-
len tahsıs haklarından aynen yararlanırlar
Sossal Sıgortalar Yasası uyarınca, yaşhlık ayhğından yararlana-
bılmenın koşullarından bın de sıgortahnın, "kadın ıse 50, erkek
ıse 55 vaşını doldurmuş olması, 15 yıldan ben sıgortalı bulunması
ve en az 3 600 gun" malulluk, vaşlılık ve olum sıgortaları pnmı
odemış olmasıdır
19 vıllık sıgortalılık suresı ıçınde, 7 020 gun pnm ödemış ve 55
\aşını da doldurmuş bır sıgortalı olarak vaşlılık aylığı almaya hak
kazanmış durumdasınız
2) Yaşhlık avlıgı bağlanması koşulunu yerıne getıren sıgortalı-
va, ısteğı uzerıne vaşlılık avlığı bağlanır Yıl sonunu beklemek bır
kural değıldır
3) M Aralık 1990 gununden once emeklı olanlar ıçın 1 Ocak 1985
ıle 31 \ralık 1989 arasındakı 5 tam yıl prıme esas kazanç ortala-
ması goz onune almarak vaşlılık aylığı hesaplanır
'0 Aralık 1990 gununden sonra vaşlılık aylığı almak ıçın başvu-
ruda bulunanların aylıkları, 1 Ocak 1986-31 Aralık 1990tanhlerı
arasında geçen 5 tam yılın prıme esas kazanç ortalamasma göre
hesaplanır
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
MESLEK YÜKSEKOKULU
BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI
PROGRAMI
Lnıversıtemıze bağlı Meslek Y uksekokulu Bılgısayar Programcılığı Prog
ramı tarafından 1 Ekım 1990 tarıhınde aşağıdakı kurslar açılacaktır
LYGLLAMALI ANALİST IYGLLAMALI
PROGRAMCI OFİS OrOMASYOMJ
MRM' KURSL
Kuib suresı
250 saaı (8 av)
Kurs programı
Bılgısavaı-
a gırış \e DOS
COBOL
dBASE III +
tşleum Mstemlerı
ven vapısı \e ku[jk oraan
7as>onu Sısıem analı; Proje
Kurs sure^ı
1
<n saat (6 a>)
Kurs progıamı
DOS ışletım sısıemı
VVordstar kehme ışlemcı
Lotus (Temel ışlemler)
dBASE III + (Temel komutlar)
al Salı Perşembe (9 00 13 00)
P-oı<f
Kurs grupiarı
a) Pazartesı Çarşamba (9 00-12 00)
b) Lumanesı Pazar (S) CX) 13 0u| b) ialı Çarşamba Perşembe (18 00-20 00)
Kursiaıa katılacakların en az iıse ınezunu olmaları gerekmektedır
K.ursıı bajarnla bılırenlere 'Senıfika" venlecektır Basvurulann, sah-
sen kımlık 2 resını ve dıploma aslı veya suretı ıle bırlıkte aşağıdakı
adre->e \apılması gerekmektedır
Adre
1
»
Boğazn.1 Lnne Miesı Meslek Y uksekokulu Bılgısayar Programcı-
lıgı Prograrr" Ku?e\ K mpııs, Eğıtım Teknolotısı bınası B-Blok, 3 kat
Bneı Kin Ift^ 1^ (XI ^06 ve\a '07