Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 EYLÜL 1990 HABERLER CUMHURÎYET/U
DemirePden birlik çağrısı
• ANKARA (AA) — DYP Genel Başkanı Suleyman
Demirel, "Doğru Yol, halkın buyük çoğunluğunun
karşısında bulunduğu, hak, hukuk tanımayan bir siyasi
iktidann ülkeyi içine düşürdüğü durumu düzeltecek ve
milleti sıkıntılardan kurtaracak tek siyasi kuruluştur" dedi.
Demirel, partinin toparlanmaSı, büyümesi ve
bütunleşmesinin bunun için gerektiğini bildirdi. DYP lideri
dün yapılan Bayburt, Giresun ve Tunceli il kongreleri
nedeniyle kongre başkanhklanna gönderdiği mesajlarda
yaşanılan bu devrin kapanacağmı ve aydmlik bir devir
açılacağinı kaydetti. "Milletimizin sırtında pahalılık hançeri
sapbdır. Ortadirek kınlmıştır. Çalışan milyonlar, köylüler,
işçiler, rnemurlar, emekli, dul ve yetimler, küçük esnanar,
şoförler enflasyonun altında ezilmiştir. Bunun sebebi halkın
bttyük çoğunluğunun karşısında bulunduğu bir siyasi
iktidann hak hukuk, adalet tanımadan milletin sırtında
oturmaya devamda ısrarıdır. Çaresi milletin kendi kaderine
el koymasıdır. O günler yakındır" dedi. Demirel, DP, AP ve
DYP'de görev yapanlan, Menderes, Polatkan ve Zorlu'nun
naaşlarının nakli için yapılacak devlet törenine katılmaya
çağırdı.
Hocaoglu'na protesto
• ANKARA (ANKA) — TBMM'de grubu bulunan
muhalefet partileri SHP ve DYP, TBMM Başkanvekili
Yılmaz Hocaoğlu'nu 'tarafsızhğını yitirdiği' gerekçesiyle
protestoya hanrlaruyor. SHP Grup Başkanvekili Hasan
Fehmi Güneş, Hocaoğlu'nu istifaya çağırırken DYP Grup
Başkanvekili Vefa Tanır, "Hocaoğlu'nun tutumu
milletvekillerini incitir hale geldi" dedi. Hasan Fehmi
Güneş, Hocaoğlu'nun divana çıktığı otummlarda
tarafsızhğını zedeleyen bir yönetim biçimini yeğlediğini
anlatarak "Sürekli şikâyet ve itirazlarımıza neden olan,
zaman zaman Meclis'in çalışma düzenini ve duzeyini
bozan bu tutumuna karşın eleştirilerimizin ne derece
haklı olduğu, Hocaoğlu'nun olağanüstü toplantıda ve
son gizli oturumdaki tavnyla da kanıtlanmıştır" dedi.
DYP ve RP kongreleri
• tç Politika Servisi — Doğru Yol Partisi Giresun İl
Kongresi ile Refah Partisi'nın Seyhan ve Yüreğir ilçe
kongreleri yapıldı. Giresun DYP İl Başkanhğı'na Mehmet
Yaraman, Refah Partisi'nın Seyhan İlçe Başkanhğı'na Satkı
Cengil, Yüreğil İlçe Başkanhğı'na ise Sıracettin Erdeve
getirildi.
'GEL SENİ BİR ÖPEYİM' — Dügunde Akbulut ve Yılmaz isteksizce el sıkışırlarken Özal, Yümaz'ın elini sıkarak öptü.
Ozal^Yılmazlakueaklaştı
Antalya'da bulunan Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ve Başbakan Yıldırım Akbulut önceki gece
bir işadamının oğlunun düğününde şahitlik
yaptılar. ANAP genel başkan adaylarından
Mesut Yılmaz da düğüne geldi.
FARUK BtLDtRİCİ
BÜLENTECEVİT
ANTALYA — ANAP genel
başkan adaylarından ve eski Dı-
şişleri Bakanı Mesut Yılmaz,
ANAP'h millervekili Cengiz Dag-
yar'ın oğlunun duğununde Cum-
hurbaşkanı ve Başbakan'la 'gö-
oülsiiz' tokalaştı.
Cengiz Dağyar'ın oğlu Ahmet
Dağyar'ın önceki akşam Dede-
man Oteli'nde gerçekleştirflen dü-
ğününe Cumhurbaşkam ve Baş-
bakan'ın yanı sıra, bakanlar AIi
Bozer, Abdülkadir Aksu, Halil
Şıvgın, Hösnü Dogan, tlhan Akii-
zıim, Lıitfnllah Kayalar ve Mus-
tmfa Taşar da katıldılar. Mesut
Yılmaz, Başbakanın karşılanma-
sı sırasında protokolde durmaya-
rak geride kaldı, ancak llhan
Akuziım ve eski Antalya Beledi-
ye Başkanı Yener Ulusoy'un zor-
Bankaalık Bütünlüğünü Yakalamak...
. i\
Bir Bütünün Parçası Olabilmekü!
Müfettiş Yardımcılığı Giriş Sınavı
laması üzerine kapıya biraz yak-
laştı. Yılmaz ve Akbulut tokala-
şırken, foto muhabirlerinin ilgisı-
ni çektiler. Yıimaz, Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'm gelişi sırasın-
da da kapıya biraz daha yakın
durdu. Kapıdaki kargaşa sırasın-
da konımalardan birinin fark et-
meden Yılmaz'ı itekleyip önünü
kapatması üzerine Yener Ulusoy
heyecanlanarak, "Bak bak önü-
nü kapabp giriiyorlar" dedi. Ama
koruma polislerinin kenara çekil-
mesinden sonra Özal, Yılmaz'ı
gördü "Gd seni bir öpeyim" de-
mesi üzerine, tokalaşarak
öpüştüler.
Gecede gazeteciler en çok Yıl-
maz'ı ve onun temaslannı izledi-
ler. Ancak merakla beklemeleri-
ne karşın Yılmaz'ın özal ya da
Akbulut ile görüşmesine tanık ol-
madılar.
özal gelin Elin tbrişim'in Ak-
bulut ise damat Ahmel Dağyar'-
ın tamklığmı yaptı. Nikâhı Antal-
ya'nm DYP'li Belediye Başkanı
Hasan Subaşı'nın kıyması nede-
niyle, küçük bir gerginlık yaşan-
dı. Ege Belediyeler Birliği'ne, be-
lediye başkanlarının özal'ı karşı-
lamamalanm öneren ve özal'm
tüm Antalya'ya gelişlerinde kar-
şılamaya katılmayan Subaşı, ni-
kâhın başlangıcında Ahmet Dağ-
yar yeğeni olduğu için törene ka-
tıldığını ifade etti. Yeğeni ile po-
litik tavn arasında zor durumda
kalan Subaşı, telaşla nikâh defte-
rini tanıklar Özal ve Akbulut'a
imzalatmayı unuttu. Özal da ay-
nlmak üzere ayağa kalkan Suba-
I Iktisat, Işletme, Maliye ve Hukuk ile ilgili en az 4 yıllık lisans diploması veren,
universite, akademi ve yüksek okullarla, Türkiye'de ve yabancı ülkelerdeki
eşitliği Milli Eğitim BakanlığVnca onaylanmıs kurumlan bitirmiş olmak,
I Sınavın yapıldığı yılın basında, 30 yasını dotdurmamış olmak,
I Bankamız Müfettiş Yardımcılığı sırtavına, birden çok katılmamıs olmak,
I Bankamıı dışında herhangi bir görev yükümlülûğü üstlenmemis olmak,
I Sağtık durumu, Türkiye'nin heryerinde görev yapmaya ve seyahat etmeye
uygun olmak.
• Basvuru Dilekçesi: Adayın is ve ev adresi, telefon numarası, sınava daha önce
kaölıp katılmadıgı, (Sınava hangi yabana dilden katılınacağı belirtilmelidir.)
• Kendi el yazısı ile jrazılmıs özgeçmisi,
• Nüfus kâğıdının onaylı örneği,
• Erkek adaylar için askerlik görevinin yapıldığinı ya da sınav tarihinde
ertelendiğini gösterir resmi belge,
• Onaylı Yüksek Öğrenim bitirme belgesi
• Iki adet fotoğraf.
Ditekçe ve belgeterm T. Emlak Bankaa A.Ş (knel Mudürfüğü, Teftiş Kurulu Başkankğı.
Bûyûkdere Caddesi 43, 80670 Levenülstanbul adresine en geç 20 Eylül 1990 Pertembe günü
saat 16.00 ya kadar tesüm edümesı ya da bu tarıhte bıze ulaşacak sekikJe postaya verılmesi
gerekmekte*. (Posudaki gecikmeter dikkate alınmayacaktır.)
Sınav, 13/14 Ekim 1990 tarihlerinde İSTANBUL'da yapılacakor.
EMLAK BANKASI
TÎFT1Ş KURULU BASKANUâl
Emlak Bankuı G«Mİ Hudûrtûjû
tvyükıter* Caddni No. 41
•MTt Uvtm/BTANBUL
AKOENİZ BOLCE MSKANUâ
Ali ÇMJnkam Cad.
ANTA1M
ANAKENT IOLCE IASKANU6I
Emlak Banka* H n
HamMiyc Cad.
Harri EfmS Sk. No' 1I-M
•akçala^/ISTANBUL
MSKEKT BOLCE BASKANUCI
Atatârfc Buhran
t M n OHı, Kac 2 No. IS
UknfANRARA
DOGU ANADOLU BÖLGE BASKANUGI
Cumlnırirct Cad. Kac 1 No: 72
ERZUKUM
ECE BOLCE BASKANUCI
Cım>tıynr« Btıhnn
E n U H Ha» No: U Kac I
CÜNEYDOCU ANADOLU BOLGE BASKAMUGI
Acturk Bnhnn Cûı««wy k Hortnzi
Ksc t No: U
CAZİANTEP
KARAOENIZ BÖLGE BASKANUCI
Cumh«ıny*t Mtydanı
Kânmpata Cad. Kac I No. )
SAMSUN
ADANA SUBESI
Abulnpata Cad. No IS ADANA
BURSA SUBESI
. Atatârk Cad. No. I I I BURSA
şı'nı gülerek "Dur bakayım nere-
ye gidryorsun. Defteri imzalatma-
yı unuttan" diye uyardı. Subaşı
yerine yeniden oturup defteri im-
zalattı.
Hasan Subaşı, otelden aynlır-
ken gazetecüere "Özal'ı bundan
sonraki gelişlerinde de karşıla-
mayacağım" açıklamasını yaptı.
Düğünde, Cengiz Dağyar ile
ANAP Kahramanmaraş Milletve-
kili Mehmet Onur mikrofona çık-
tılar. Dağyar ve Onur, klasik
Tıirk sanat mûziğinden ceşitli par-
çalan seslendirip düğüne katılan-
lardan bol bol alkış aldılar.
Yılmaz ise geceyi BM Kalkın-
ma Programı'nın düzenlediği
'Köresel KaJkınma Sonınlan"
konulu yuvarlak masa toplantısı-
na katılan konuklarla birlikte
"Clup 29" adlı diskotekte nokta-
ladı. Yılmaz, işadamı Feyyaz To-
kar, Devlet Bakanı Mustafa Ta-
şar ve eşleriyle birlikte oturdu.
Yılmaz, dans edenleri izlemeyi
yeğlerken, eski TRT Genel Müdü-
rü Cem Duna ve eşi uzun süre
dans ettiler. Romanya Dışişleri
Bakanı Adrian Natsase da dans
edenler arasında yer aldı. Mesut
Yılmaz ve Mustafa TaştT bir ara
köşeye çekilerek kulis yaptılar.
Yılmaz, gece 01.00 sıralannda dis-
kotekten ayrıldı.
Mesut Yıhnaz, duğunden çıkar-
ken alkışlandı. Oysa Cumhurbaş-
kanı özal ve Başbakan Akbulut
salondan ayrıurken hiç kimse al-
kışlamadı.
IZMlR'den HİKMET ÇtTİMKÂYİT
Inönü Kararlı...
İZMİR — SHP lıderi bu kez ka-
rarlı gözuküyor. inönü, kendisinin
belırleyeceğı bır kadroyla partısı-
ni tçinde bulunduğu bunalımdan
kurtaracağına. kitlelerın umudu
haline dönüştüreceğıne ınanıyor.
İnönü ışte bu yüzden bugün
toplanacak Partı Meclısı'nde açtk
açık konuşacak. SHP'nin buna-
lımdan kurtulma yolunu açık-
layacak.
Belki şöyle konuşacak İnönü'
— Parti Meclısı'nın seçeceğı
MYK yine eskisı gibi otacak. Sa-
dece adlar değışecek. Bunun
için seçimli olağanüstü kurultay
istiyorum.
İnönü ile Baykal arasındaki
bağların koptuğu bir gerçek ar-
tık. Yolları ayrıldı. Giderek küçü-
len, eriyen SHP'yi bir noktada tu-
tabilmek için İnönü ilk kez bir
atak yapıyor.
SHP liderinin yakın çevresi de
aynı görüş ıçınde. İnönû'nün bu-
güne dek parti içinde yaşanan
olayian kamuoyuna yansıtmama-
ya özen göstermesini tek bır ne-
dene bağlıyorlar. O da şu
— Kamuoyunun partı ıçi so-
runlarını tartışmaması için ..
Erdal İnönü, dün CHP'nin 67.
kuruluş yıldönümü nedeniyle dü-
zenlediği basın toplantısında si-
yasal partilerin zaman zaman
bunalım geçirdiklerinı anlatırken
şöyle diyordu:
— İçlerınde zamana göre aşı-
rı bulunan fikirler ortaya çıkar.
Sonra bu fikirlere alışılır. Bütün
bunlar, partiler belirli bir seçmen
tabanının beğenisıni kazandıktan
sürece, partinin yaşamaya de-
vam etmesini engellemez...
SHP liderinin dünkü sözleri
bugün partisinin içinde bulundu-
ğu konumu sergiliyordu hiç kuş-
kusuz. 26 Mart 1989 yerej seçim-
lerinde İstanbul, Ankara, İzmir gi-
bi büyük kentlerde iktidar olan
SHP, aradan geçen 18 aylık sü-
reye karşın bu olanağı kullana-
mamıştı. Son Bayrampaşa ve
Etimesgut seçimlerı ise işin ren-
gini açık seçik belli etmişti.
Bu noktada İnönü düşünmeye
başlamıştı. 3 haziran mini yerel
seçimlerıni pek önemsemeyen
SHP lideri 19 ağustosta özellik-
le Bayrampaşa'da sandıktan çı-
kan oylar sayılmaya başlayınca
gerçeği görmüştü. Çünkü SHP,
20 bin oy yitirıyordu Bayrampa-
şa'da. Oylar bir sağ partiye de-
ğil, DSP'ye gidiyordu.
Aynı günün gecesi Deniz Bay-
kal, Genel Sekreter Yardımcısı
Adnan Keskin'i aradı. Sonuçlar-
dan duyduğu üzüntüyü belirtip
şöyle dedi:
— Genel sekretertikten istifa
edeceğim...
İnönü, SHP adayı Vahit Çalır^
ın adayiığına baştan karşı çıkmış-
tı. İstanbul İl Örgütü adaya kar-
şıydı. Üye yazımlarında sahtecı-
lik yapılmış, örgüt bir anda karış-
mıştı. Yine İnönü, her zamankı
gibi susmayı yeğledi. Ancak ka-
rarını vermiştı:
— Deniz Baykal ve arkadaşları
SHP'yi kendi siyasal çıkarları
doğrultusunda yönetiyorlar...
İnönü, karannı verecekti, ama
Körfez bunalımı salt Türkiye'nin
değıl dünyanın gündemindeydi.
Bir süre daha beklemeyi yeğledi.
Bu sırada üye yazimlarına he-
men hemen tüm örgütlerden iti-
razlar gelmeye başlamıştı. Trab-
zon'da ve Gazıantep'te yaşanan
olaylar da bunlara eklenınce İnö-
nü, Genel Sekreter Yardımcısı
Erol Çevıkçe'ye MYK toplantıs«n-
da şöyle seslendi:
— Trabzon İl Başkanı Durukal
Çulha'nın haberi olmadan iki ye-
ni ilçeye nasıl atama yaparsınız?
Benim size güvenim kalmadı Sa-
yın Çevıkçe...
Erol Çevikçe'nın yüzü kıpkırmı-
zı olmuştu. Bir an duraladı son-
ra şu yanıtı verdi:
— Bana güveniniz kalmadıy-
sa istifa ederim...
İnönü hafifçe gülümsedi Çe-
vikçe'nin yanıtına:
— Çok iyi yaparsınız Saytn
Çevikçe...
Çevikçe toplantyı terk etti.
İnönû'nün kesin kararlı oldu-
ğu, Deniz Baykal ve arkadaşla-
nyla artık çalışmanın olanaksız-
lığı ortaya çıkmıştı. Her şey Erol
Çevikçe'nın iki dudağı arasınday-
dı. Olağan kurultaya hazırlanan
Deniz Baykal ve arkadaşları ken-
dileriyle aynı çizgide olmayan il
örgütlenni ezip geçiyorlar, dele-
ge yazımlarında bildiklerini oku-
yorlardı.
İnönü, gelen tepkiler karşısın-
da karannı vermiş ve yakın arka-
daşlarına açıklamıştı:
— Kimse partıden istifa etme-
sin. 10 eylül pazartesi günü Par-
ti Medisi'nden istifa edeceğiz, 15
gün içinde seçimli kuruttay için
çağrıda bulunacağız.
Ve dün sabah İnönû'nün yakın
çevresinden Baykal'ın yakın çev-
resine gelen yanıtı aktaralım:
— Sine-i millete dönmek İnö-
nû'nün tek başına söylediği söz-
ler değildir. PM'de özellıkle Bay-
kal yanlısı üyelerin tercihleridır.
İnönü, Özal için "el sıkmam" de-
memış, "Kutlamak içimden
gelmiyor" demiştır toplantıda ay-
rıca. İnönü, partıden istıfalar ve
ıhraçlar konusunda farklı dü-
şüncedeydı. Baykal, İnönü'ye
"Merak etmeyin, havayı yu-
muşatacağım" demiş, sonra
Yüksek Disiplin Kurulu kesin ih-
raç yapmıştı. inönü, son kurultay-
da liste çıkaracaktı. Baykal buna
karşı çıktı. Ekibiyte gelmek iste-
diğini söyledi. İnönü de liste çı-
karmadı.
İnönû'nün yakın cevresinin
son sözü şu:
— Eğer partide genel başkan
boşluğu varsa, 15 gün içinde ya-
pılacak olağanüstü kurultayda
Sayın Erol Çevikçe genel başkan
adayını açıklasın.
Acaba Erol Çevikçe bunu ya-
par mı, yapabılir mı?
GUNLERIN KOPUGU
AHMET TAN
Ne Olacak Bu SHP?
Cumhuriyet'in Ankara Bürosu'na öteden beri SHP ile il-
gili telefonlar gelir. (1980 öncesinde de CHP konusunda
gelirdi.)
— Ne olacak bu SHP'nin hali?
Okurlar bu "genel" soruya "özel" yanıt isterler.
Gazetecinin özel yanıtı olsa, gazetesinin manşetine
sürecek.
SHP'nin yine karıştığını gören yurttaşlar yine telefonla-
ra sarıldılar:
— Ne olacak bu SHP'nin hali?
Okur yine özel yanıt istiyor. Ama yine genel yanıtlarla
idare ediyoruz:
— Efendim, iktidar boşluğu dolduğu zaman muha-
lefet boşluğu dolmuş olacak. Meraklanmayın.
— Önemli oian SHP'nin hali değil, istikbalidlr.. İstik-
bal de sosyal demokrasinindir. Sovyet komünizmi bile
o çizgiye döndü.
— İyi olacak. İç mücadelede bilenen kadrolar iktidar
mücadelesini daha keskin yapacaklardır.
SHP Genel Sekreteri Baykal ve Merkez Yürütme Kuru-
lu bugün istifalannı açıklıyor.
SHP karıştığına göre
okurlardan gelecek yeni
bir özel soru seline kar-
şı kendimizi teçhiz et-
mek gerekiyordu.
SHP lideri İnönü'yü
hafta sonunda İstanbul1
daki evinde bulduk.
Okurların sorularını
aktardık:
— Türkiye'nin Özal1
ın elinde savaş felake-
tine sürüklendiğinl
bizzat sizin parti dile
getirdi. Bu dönemde
SHP'de bir bunalımın
patlak vermesinin ül-
keye zararı olmaz mı?
Kısa bir sessizlikten
sonra İnönü tane tane
yanıtlıyor:
— Önu öyle düşün-
meyin. SHP'nin ana-
muhalefet görevini
İnönü, SHP'nin ana
muhalefet görevini daha
etkin yapabilmesi için
gereken ne ise o yapılır,
yapıiıyor. Bu yeni
oluşum da bir silkinme,
bir dinamizm kazanma
olarak kabul edilmelidir.
Ana muhalefet yeni bir
yapılanma ile daha da
güçlenip iktidar
olacaktır.
Baykal: Bir modelin
sınırlarına ulaştık. İnönü-
Baykal modeli
geçertiliğini tamamladı.
Partinin yeni bir
aşamaya geçmesi
gerekir. Buna olanak
hazırlıyoruz.
daha etkin yapabilmesi için gereken ne Ise o yapılır,
yapıiıyor. Bu yeni oluşum da bir silkinme, bir dinamizm
kazanma olarak kabul edilmelidir. Anamuhalefet yeni
bir yapılanma ile daha da güçlenip iktidar olacaktır.
İnönü'ye başka sorular da sormak istedık:
— Neden bu noktaya gelindi?
— MYK'nın istifası size rahatlık sağlamak için deni-
yor. Rahat olacak mısınız?
— Olağanüstü kurultay isteyecek misiniz?
İnönü, bu soruların hepsıne standart yanıt verdi:
— Bugün toplanacak olan parti meclisine bir katıla-
lım da..
İnönü böyle diyordu ama, havasından ve daha sonra
kendisine yakın arkadaşları ile yaptığımız konuşmalardan
bu standart yanıtın yerini bır başka standart yanıtın olma-
sı kaçınılmaz görünüyordu.
"Olağanüstü kurultay bir toplansın da.."
SHP için "kurultay yorgunu parti" deyimi kullanılıyor.
* Baykal ve arkadaşları bu son bunalımdan çıkış için ku-
rultay önermiyorlar. Herhalde partilennin yorgunluğunu da-
ha da arttırmamak için.
Inönü'den sonra SHP Genel Sekreteri Baykal ile ko-
nuştuk:
— Niye istifa ediyorsunuz?
— Bir modelin sınırlarına ulaştık. İnönü-Baykal mo-
deli geçerliliğini tamamladı. Partinin yeni bir aşamaya
geçmesi gerekir. Buna olanak hazırtıyoruz.
Baykal'a da İnönü'ye sorduğumuzu sorduk. Yani,
"SHP'nin Ülke savaşın eşığıne sürükleniyor' dediği bir
dönemde SHP'deki bu karışıklık ülkeye zarar verme-
yecek mi?"
Baykal'ın yanıtı da İnönü'nunkünden farksızdı. "İkisl
arasında görüş ayrılığı var" diyenlerin yüzünü kızarta-
cak bır benzerlık vardı yanıtlarda:
"SHP yeni bir yapılanma ile iktidara gelecektir.."
Parti meclisinin bugünkü toplantısı, bu yapılanmanın ilk
adımı mı olacak?
Yoksa eski yapılanmanın son adımı mı?
Bunu bu akşam yayınlanması beklenen Parti Meclisi bil-
dırisi veya genel başkan açıklaması ortaya koyacak.
'Laiklik ve trtica Hareketleri' Paneli
'Şeriatı iktidar
himaye ediyor'
Milas'ta sürmekte olan 2. Kültür ve Sanat
Şenliği kapsamında yapılan panelde konuşan
SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş,
şeriatçı akımlann devletin güvenlik güçleri
içinde örgütlenmeye çalıştığına dikkat çekerek
"Bu öyle tehlikeli bir olaydır ki devletin
süahını taşıyan insanlar devletin yapısını
değiştirmeye çalışıyorlar" dedi.
MtLAS (Cumhuriyet) — Mi-
las'ta sürmekte olan 2. Kültür ve
Sanat Şenliği kapsamında yapılan
"Laiklik w trtica Hareketlerr ko-
nulu panelde konuşan SHP Grup
Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş,
şeriatçı gnıplann güvenlik güçle-
ri içine sızmaya çalıştıklarıru be-
lirterek, "Bugun Türkiye'de şeri-
atçı akımlar bizzat siyasi iktidar
tarafından himaye ediliyor" dedi.
Panele katılan konuşmacılar, din
ve devlet işlerinin net bir şekilde
ayırt edilmesi, laiküğin korunması
ve bilimin din karşısında bağım-
sız hale getirilmeleri gerektiği go-
rüşlerini savundular.
Panelde ilk konuşmayı yapan
yazar Vecihi Timuroglu, devletin
dini denetlemesinin yanlış olduğu-
nu savunarak, "Bu gibi nlkelerde
sandır ki devlet dini ydoettiği için
irtica tehlikesi yoktur. Oysa asıl
teblike, devletin dini
yönetmesidir" diye konuştu. Ti-
muroğlu, asıl yapıbnası gerekenin
bilimin din karşısında bağımsız
hale getirilmesi olduğunu anlattı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği Başkanı Prof. Dr. Tiirkân
Saylan da kadınların uyanışının
arttığı ve haklarını aramaya baş-
ladıklan bir ortarnda irtica hare-
ketlerinin yaygınlaştığına dikkat
çekerek, "Kadınlaruı ayanışı ege-
men sınıflan ürkütmüştür" dedi.
Saylan, laikliğin yok olmasından
en büyuk zararı kadınların göre-
ceğini söyledi. Atatürkçü Düşün-
ce Derneği Başkanı Prof. Dr. Ne-
jat Kaymaz, Atatürk'ün laiklik
anlayışını anlatarak, "Atatürk, di-
ni dünjnyı yönetecek bir sistem
olarak görmuyordn. O, dini ve
ibadeti oteki dnnyaya yöneük bir
haartık olarak deg*riendiriyord»"
dedi.
SHP Grup Başkanvekili Ha
Fehmi Güneş. şeriatçı akımlaruı
devletin güvenlik güçleri içinde ör-
gütlenmeye çalıştığına dikkat çe-
kerek, "Bu öyle tehlikeli bir olay-
dır ki devletin süahını taşıyan in-
sanlar devletin yapısını defiştir-
meye çalışıyorlar" diyerek şunla-
n söyledi:
"Bugün Türkiye'de devlet bu
adamlardan hesap soracağı yerde
bizzat himaye ettiği için böyle bir
tehlike ile karşı karsıyayız. Bn ko-
nuda asıl sorumlu olan da siyasi
iktidardır. Şeriatçı akımlann v%-
kıflan, burslan, >ıırtlan, yajin or-
ganfaun ve aklınızuı alamayacafı
kadar da paralan var. Bu şeriatçı
akımlann resmi bir konıması ol-
madan olmaz. Şu anda Turkiyet
de cemaatten çok inuun hatip me-
zunu insan var."
Öğretim Üyeleri Derneği Genel
Sekreteri Prof. Dr. Mustafa AHuı-
taş, dinci akımlann kökeninde in-
sanı kadercı yapmak düşuncesinin
bulunduğunu belirterek, "Laiklik
sanayi toplumunun yönetim ve
düşünce biçimidir" dedi.