Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/17
KÖRFEZ KRİZÎ...KÖRFFZ KRtZÎ... KÖRFEZ KR İZ İ...KÖRFFZ KRf Zf... KÖI
HABUR
'Irak kuzeye asker yığıyor'Habur sımr kapısından dün giriş yapan yabancılar, Irak'm
kuzey bölgelerinde son iki gündür askeri hareketliliğin
arttığını ve bu bölgeye yığınak yapıldığını söylediler.
Kuveyt'ten gelen yabancılar, bu ülkedeki Irak askeri
varlığının çok artması nedeniyle, okulların kışla haline
getirildiğini belirttiler.
VEDAT YENERER
HABUR — Kuveyt ve Irak'ta bulunan
Türk ve yahancı uynıklulann Türkiye've gi-
rişleri sürüyor. Türkiye'ye gelenlerin sayısı
dün 35 bine ulaştı. önceki gece Habur'dan
geçiş yapan uç Yunanlı kadın Kuveyt'te Irak
askerlerinin sayısının arttınldığınj, yatacak
yer sorunu nedeniyle okulların kışla haline
getirildiğini beürterek "Her yerin asker doJ-
dugunu, Irak askerlerinin evlere girip ya
pomo film istediklerini ya da ailelerin ya-
mııda kadınlara tecavüz ettilderini" öne sür-
duler. Dun Habur'dan giriş yapan 80 Yu-
goslav da Irak'ın Zaho bölgesine yığınak
yaptığını söyledi.
Irak hükiunetinin kadın ve çocukları bı-
rakma karahnın ardından Irak'ı terk eden
yabancılardan Yunanlı Anthoussa Seferia-
di ile ana-kız Kristina Salipas ve Evangelia
Salipas önceki gece Türkiye'ye giriş yapan-
lar arasındaydı. Kuveyt'teki Hilton Oteli
1
nde halkla ilişkiler uzmaru olarak çalışan
Antlıoussa Seferiadi, Kuveyı'te alışveriş yap-
mak amacıyla dışarı çıkanlann her an göz-
altına alınma korkusu ile yaşadığını, AT ül-
kelerinden olanların sorgusuz sualsiz göz-
altına alınarak Bağdat'a götürüldüklerini
söyledi. Asker sayısının çok fazla olması ne-
deniyle de Kuveyt'teki okulların kışla hali-
ne getirildiğini belirten Seferiadi, tanık ol-
duğu işgal sonrasını şöyle anlattı.
"Birçok yabancı ahşverişe bile gidemiyor.
Eger dışan çıkariarsa gözaluna alınacaklar.
Bu şekilde saklanan birçok yabancı var. Iki
Alman aileve bu nedenle yardım ediyorduk.
Dışarı çıkamadıklan için yiyecek ve içecek
tasıyorduk. Kırveyt, IrakJılar tarafından yağ-
malanmış durumda. İşyerterinde ise Kuvejt-
liler'in calısmasına izin verilmiyor. Filistinli.
Ürdünliı ya da öteki dost Araplar'ın çalıs-
masma izin yeriliyor."
Kuveyt'teki hastanelerin adlarımn değiş-
tiğini belirten Yunanlı Seferiadi, "El Sabah
Hastanesi"nin "Saddam", "Mübarek Has-
tanesi"nin "El Nida" ve " H Emiri Hasta-
nesi"nin adının da "El Sida" olarak değış-
tirildiğini belirtti.
Irak'a uygulanan ambargonun bir süre
daha devam etmesi gerektiğini savunan Se-
feriadi, "Bir süre sonra yokluk nedeniyle
Kuveyt'ten çekilnıeye razı olabilirler. Baş-
ka bir yol göremiyorum. Ancak Saddam
Kuveyt'ten hiç çekilmeyecekmiş gibi çalış-
malannı surdürüyor" diye konuştu.
Porno film ve tecavüz
Kocasını ve oğlunu Kuveyt'te bırakarak
kızıyla birlikte Yunanistan'a dönüş yolun-
da olan Evangelia Salipas ise Irak askerie-
rininin evlere girerek kadınlara sarkıntılık
ettiklerini, çoğu zaman da bu sarkıntılığın
tecavuzle sonuçlandığını öne sürdü. Salipas,
yaşanan "kötü günleri" şöyle anlattı: "Ev-
İerimizin kapısnı geceyansı çalıp porno film
istiyorlar. Bazılan da evde bulunan erfcek-
ieri baglayıp. kadınlara tecavüz ediyor. As-
ker psikolojik olarak yıkılrms durumda. ne
yapuklannı bümiyorlar. Aç kurtlar gibi, ön-
ce para ve kıymetli eşyaya, dektronik a(et-
lere ve şimdi de kadınlara saldırıyoriar.
Türkiye'ye gelene kadar her yerde bizi çe-
virdikr ve her seferinde bize sarkıntılık et-
tiler. Irak'ın Zaho kesiminde ise tam bir fe-
laket yaşanıyor. Kiiçük bir is için altın kol-
yemi saaticii, radyomu ve el teybimi aldı-
lar. Zaho'da pislikten geçilmiyor. Binlerce
insan aç ve susuz."
Salipas, Zaho'dan geçişleri sırasında, sı-
nırda bir Bangladeşli'nin de uzun süre aç
ve susuz kalmaktan öldüğüne şahit olduk-
larını beürterek Iraklılar için "Bnnlar ne
yapüklanıu bümiyortar. Eziyetten ve işkcn-
ceden zevk ahyorlar" dedi.
Türkiye'ye geldikten sonra bir gece Ka-
dooğlu Oteli'nde kalan Yunanlı kadınlaı,
"Irak'ta dunım nasıl" sorusunu, Cizre so-
kaklanndakı zırhlı araçlan göstererek "is-
te burası gibi" diye yanıtladılar.
Yığınak iddiası
Habur sımr kapısından dün giriş yapan
çok sayıda yabancı uyruklu kişi, Irak'm Za-
ho kesiminde son iki gün içinde gözle gö-
rülür bir askeri hareketliliğin olduğunu ve
Irak'ın Zaho'da askeri yığınak yaptığını söy-
lediler.
Irak'tan dün öğle saatlerinde otobüsle 80
kişilik Yugoslav işçi grubu, Habur köprii-
sünü yaya olarak geçerek Türkiye'ye glriş
yaptı. Yugoslav işçiler, pasaport ve gümrük
işlemleri taraamlandıktan sonra Yugoslav-
ya'ya gitmek üzere, 3 otobüsle Habur'dan
aynldılar.
Bangladeşliler dönüyor
Körfez krizi nedeniyle Irak ve Kuveyt'ten
gelen Bangladeşliler'den 270'i, uçakla ülke-
lerine hareket etti. Şırnak'ın Silopi ilçesi ya-
kınlanndaki Habur sımr kapısından dün ve
önceki gün Türkiye'ye giriş yapan ve daha
sonra hacılar toplanma merkezinde kuru-
lan Çadırkente yerleştirilen BangJadeşhler-
den 270'i karayoluyla Diyarbakır'a getiril-
di. Diyarbakır Havaalanı'na getirilen Bang-
ladeşliler pasaport işlemi yapıldıktan son-
ra dün saat 01.30'da Bangladeş Havayolla-
rı'na ait DC 10 tiçi uçakla ülkelerine hare-
ket ettiler.
Suriye-Irak sınırında patlama
Bu arada Suriye resmi haber ajansı SA-
NA, Irak'ın Suriye ile olan sınırında bulu-
nan El Kaim kasabasında, dun 40'tan fazla'
patlama kaydedıldığini duyurdu. SANA ta-
rafından yayımlanan haberde, "Irak sını-
nndaki Ebu Kemal bölgesindeki köylerde
yaşavan Suriyeliler, Irak'ın El Kaim kasa-
basından gelen 46 patlama sesi duydular.
Yurttaşlanmız bu patlamalann ardından
kasaba camiinin hoparlorlerinden, yaralı-
lar için kan bağışı çagnsı yapıldığını duy-
dular" denildi.
REHİNELER
732 Batılı döndüIrak ve Kuveyt'te bulunan Batılı rehinelerin tahliyesi
sürüyor. Çoğunluğunu Amerikalı ve İngilizlerin
oluşturduğu 732 Batılı kadın ve çocuk dün Bağdat ve
Amman üzerinden ülkelerine döndüler. Pakistan, Irak ve
Kuveyt'teki vatandaşları için yiyecek göndereceğini açıkladı.
EKMEK SIRASI — Habur'dan giriş yapan Bangladeşliler, bir sişe su >e bir parça ekmek almak için uzun kuyruklarda bekliyorlar.
Dış Haberler Servisi — Irak ve Kuveyt'-
te bulunan yabancıların tahliyesi sürüyor.
Irak Hava Yollan'na ait bir jumbo jet, ço-
ğunluğu ABD'Ii ve Ingilizler'den oluşan 437
yabancı kadın ve çocuğu dun Bağdat'tan
Londra'ya götürdu. Amman'a getirilen
toplam 295 ABD'li de bir Amerikan şirke-
tine ait uçakia Frankfurt üzerinden ülke-
lerine donduler. Pakistan, Irak ve Kuveyt'te
bulunan vatandaşları için yiyecek göndere-
ceğini açıkladı.
Reuter'in haberine göre Irak Hava Yol-
lan'na ait bir jumbo jet uçağı, dün akşam
yerel saatle 19.30'da Bağdat'tan havalan-
dı. Yolcularımn çoğu ABD'li ve Ingiliz ka-
dın ve çocuklardan oluşan uçak, daha sonra
6.5 saatlik bir uçuştan sonra Londra'ya ın-
di. Ajans, Kuveyt'ten havalanan bir diğer
Irak uçağının da içindeki 175 yabancı ka-
dın ve çocuk yolcusuyla dün Bağdat'a in-
diğini bildirdi.
Kuveyt'te bulunan 130 ABD'li kadın ve
çocuk, önceki gece Irak Havayollan'na ait
bir uçakla Ürdün'ün başkenti Amman'a ge-
tirildi. Reuter'in haberine göre daha önce
Urdün'e gelen çoğunluğu kadın ve çocuk-
lardan oluşan 165 kişi ile birlikte sayıları
295'e ulaşan ABD'liler, dün bir ABD uça-
ğıyla Frankfurt'a hareket ettiler. ABD'li-
ler, dün gece geç saatlerde de ülkelerine var-
dılar. ABD'liler, Ürdün'den ayrılmadan
önce, Irak ve Kuveyt'te bulunan yakınla-
nnın hayatlarından endişe duyduklannı be-
lirttiler.
AP'nin, adını açıklamadığı bir Iraklı yet-
kiliye dayanarak verdiği habere göre de
Irak, bundan sonra yabancı kadın ve ço-
cuklann tahliyesine izin venneyecek. Bu ko-
nudaki kaygüarı arttıran bir diğer gelişme
de Irak'ın, Amman'a yapılan bütün Char-
ter seferlerini iptal etmesi oldu.
Irak Enformasyon Dairesi Başkanı Na-
ci EJ-Hadithi, Charter seferlerinin, Ürdun
yetkililerinin hava trafığinin aşırı artmasın-
dan şikâyetçi olmaları üzerine kaldırıldığı-
nı kaydetti, ancak seferlerin iptaline îlişkin
kararın ne zamandan itibaren geçerli ola-
cağı konusunda bilgi vermedi. El-Hadithi,
Bağdat'tan Amman'a yapılan iki Irak Ha-
vayollan seferinin ise planlandığı gibi de-
vam edecegini açıkladı.
Naci El-Hadithi, Ürdün Havaalanı yet-
kililerinin son bir hafta içinde Amman'a
akın eden yabancılarla başa çıkamadıklan
konusunda şikâyette bulunduklannı söyle-
di. Amman'a yapılan Charter seferlerinin
iptal edilmesinin, bütün seferlerin durdu-
rulduğu anlamına gelmediğini kaydeden
Naci El-Hadithi, "Çok uzaga bile olsa, baş-
ka başkent ya da kenüere sefer yapmaya
hazınz" dedi.
Irak'tan aynlacaklara çıkış vizesi veril-
mesinin hafta başına oranla daha hızlı iler-
lemesi dolayısıyla, Amman'a Kuveyt'ten
günde iki Bağdat'tan da üç Charter seferi
yapdıyordu. Son bir hafta içinde havayo-
luyla Amman'a binlerce kişi gitmişti.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı tarafından
yapılan açıklamada da bu ulkenin Irak ve
Kuveyt'te yasayan vatandaşları için yiyecek
maddesi gondereceği belirtüdi. Açıklama-
da, Bağdat'ın Irak ve Kuveyt'te bulunan
yabancılar için yiyecek gönderilmesini is-
tediği anımsatılarak bu ülkedeki Pakistan-
lılor için 30 ton yiyeceğin havayoluyla gön-
derileceği belirtüdi. Bağdat'taki Pakistan,
Hindistan, Sri Lanka ve Bangladeş Büyü-
kelçilikleri, Irak Dışisleri Bakanlığı 'na baş-
vuruda bulunarak kendi vatandaşları için
yiyecek gönderebileceklerini söylemişlerdi.
Ajanslar, Irak ve Kuveyt'te bulunan ya-
bancılann, yiyecek sıkıntısmdan en fazla a-
kilenen kesim olduğunu, yiyeceklerin he-
raen hemen tamamına yakınımn Irak asker-
lerine dağıtıldığını belirtiyorlar.
ABD VE SSCB ÜDERLERİNİNZİRVE GÖRÜŞMELERİ
1943'tenl990'adiplomasiyoluPARİS (AA) — ABD Başkanı George
Bnsh ile SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov,
dün Helsinki'de bir araya geldiler.
Körfez krizinin savaş çıkmadan sona er-
mesi için son şans olarak değerlendirilen bu
toplantı, ABD ile SSCB arasmdaki 22. zir-
ve oldu.
Şimdiye dek ABD ve Sovyet liderleri ara-
sında yapılan zirve toplantılan ve tarihleri
şöyle:
28 Kasım -1 Aralık 1943 Tahran, İran:
ABD Başkanı Franklin Roosrvell, Sovyet
Başbakam Josef Stalin ve İngiltere Başba-
kanı Winston Churchill ile Tahran'da bir
araya gelerek Alman işgali altındaki Fran-
sa'mn kurtanlması konusunu tartıştılar. Üç
lider aynca Almanya konusunda, savaştan
sonra nasıl tavır takınılacağını ele aldılar.
4-11 Şubat 1945 Yalta, SSCB: Roosevelt,
ChurchiU ve Stalin, Doğu Avrupa'nın ve Al-
manya'nın geleceğini, savaştan sonra Alman
işgalinden kurtulan ülkelerdeki halklara
yardım konularım tartıştılar.
17 temmuz - 2 agustos 1945 Postdam, Al-
manya: ABD Başkanı Harry Tnıman,
Churchill ve Stalin ile lngiltere'nin o sırada
Başbakanlığa geçecek olan Başbakan Yar-
dımcısı Clement Atrlee, Almanlar'm yerleş-
tirilmesi, Almanya'nın ödeyeceği savaş taz-
minatlan ve Sovyetler'in Pasifik'teki sava-
şa girmesi konularım ele aklılar.
18-23 Temmuz 1955, Cenevre, tsviçre:
ABD Başkanı Dweight Eisenhower, Sovyet
Başbakam Nikolay Bulganin ile bir araya
geldi. Görüşmelerde Almanya'nın birleşti-
rilmesi ve silahsızlanma konulan ele alın-
dı. Eisenhower, Washington ve Moskova1
nın karşılıklı olarak askeri üsleri üzerinde
keşif uçuşlan yapmalannı önerdi.
25-27 Eylül 1959,
Camp David, Mary-
lud, ABD: Sovyet
Başbakam olarak
iki hatfaük bir gezi
için ABD'ye gelen
Nikita Knışçev, Baş-
'
c a n
Eisenhower ile
görüştü. Berlin'in
statüsü konusunda-
k i
görüşmelere yeni-
d e n
başlanmasına
karar verildi. Yayım-
' a n a n
°na
k bildiri-
de, silahsızlanmamn
onemi vurgulandı.
16 Mayıs 1960, Paris, Frensa: Kuruşçev-
in, Sovyet hava sahasında düşürülen Ame-
rikan casus uçağı için Basjcan Eisenhower
L
dan "öziir dilenmesi" talebinde bulunması
ytizünden, bu toplantı açılış gününde sona
erdi. Kruşçev, Eisenhower'ın Sovyetler'e gel-
mesi için yaptğığı daveti de geri çekti.
3-4 Haziran 1961, Viyana, Avusturya:
ABD Başkanı John Kennedy ile Nikiıa
Kruşçev bir araya geldi. Nukleer deneme-
ler ve silahların kontrolü konusundaki gö-
rüşmelerden sonuç alınamadı. Ortak bildi-
ride, tarafsız bir Laos konusunda destek ve-
rilmesi ve temaslara devam edilmesi vur-
gulandı.
23-25 Haziran 1967, Glassboro, New Jer-
sey, ABD: ABD Başkanı Lyndon Johnson
ve Sovyet Başbakam Aleksi Kosigin iki kez
bir araya geldiler. Vietnam, Arap-İsrail sa-
vaşı ve nükleer silahlar gündemdeydi, an-
cak herhangi bir sonuca varılamadı. Kosi-
gin, BM Genel Kunılu'nda konuşmak üze-
re ABD'ye gelmişti.
22-24 Mayıs 1972, Moskova, SSCB: Bir
ABD Başkanı ilk kez Sovyetler Birliği'nde,
Rkhard Nixon ile Sovyet liderı Leonid Brej-
nev bir araya geldiler. tki lider, sağlık, çev-
re, uzay ve büimsel işbirüği konulannda çe-
şitli anlaşmalara imza attılar.
18-25 Haziran
1973, Washington,
ABD: Brejnev ve
Nixon, silahsızlan-
ma için genelde go-
ruş birliği içinde ol-
duklannı açıkladı-
lar. Uluslararası ça-
tışmalann önlenme-
si için işbirliği yapıl-
masına karar veril-
di. Brejnev ve Ni-
xon, 1974 yıhnda
nükleer silah yarışı-
nı sona erdirmek
için genel bir anlaş-
maya varılması yö-
nünde çalışma sözü
verdiler.
27 Haziran - 3 Temmuz 1974, Moskova,
SSCB: Nixon ve Brejnev 3. kez buluştular.
tki lider, aralarında 150 kilotonu aşan ye-
raltı nükleer denemelerinin yasaklanması ve
nukleer silahlara ilişkin olarak varılan an-
laşmalan içeren çeşitli belgelere imza attılar.
23-24 Kasım 1974, Viladivostok, SSCB:
ABD Başkam Gerald Ford ile Leonid Brej-
nev Viladivostak'ta bir araya geldiler. tki li-
der, aralarında çok başlık takılabilen, stra-
tejik saldm silahlarının sınırlandınlmasını
öngören SALT-1 anlaşmasıru imzaladılar.
30 Temmuz - 2 Agustos 1975, Helsinki,
Finlandiya: Avrupa guvenliği konusunda-
ki toplantı sırasında, Ford ve Brejnev bir
araya gelerek stratejik silahlar konusunu ele
aldılar. Taraflar göruşmeleri 'cesaret-verici'
olarak nitelediler.
15-18 Haziran 1979, Viyana, Avusturya:
tki ulke arasında 7 yıl süren görüşmeler
meyvesini verdi. ABD Başkanı Jimmy Car-
ter ile Sovyet bderi Leonid Brejnev, SALT-2
anlaşmasını imzaladılar. Iki lider, düzenli
olarak bir araya gelme konusunda an-
laştılar.
19-21 Kasım 1985, Cenevre, tsviçre: ABD
Başkanı Ronald Reagan ile Sovyet lıderi Mi-
hail Gorbaçov bir araya geldiler. İki lider
planlananın dışına çıkarak karşılıklı olarak
özel goruşmeler yaptılar. Silahsızlanma KO-
nusunda hiçbir somut ilerleme sağlayama-
dılar, ancak kulturel ve bilimsel işbirliği ko-
nusunda anlaşmalar imzaiandı. Reagan,
Brejnev1
STALİN, ROOSEVELT, CHURCHİLL — Tahran'da bir araya gelen liderler savaş sonrası duny^ haritasını tartıstılar.
Gorbaçov ile görüşmesini, "yeni bir
başlangıç" olarak niteledi.
11-12 Eim 1986, Reykjavik, Izlanda: Re-
agan ve Gorbaçov silahsızlanma konusunu
ele aldılar. ABD'nin "yıldız savaşlan" pro-
jesi, bu doruğun bir anlaşma ile sonuçlan-
masını engelledi. İki taraf da diğerini "es-
nek olmamakla" suçladı.
8-10 Aralık 1987, Washington, ABD: Ta-
rihin dönum noktası olarak nitelenen zir-
ve, ABD Başkanı Ronald Reagan ile Sov-
yet lideri Mihail Gorbaçov, orta menzilli fü-
zelerın sökülmesine ilişkin INF Antlaşma-
sı'nı imzaladılar. Tarihte ilk kez, super guç-
ler belli bir sıruf nükleer silahı ortadan kal-
dırma konusunda göruş birliği içinde ol-
duklannı vurguladılar.
29 Mayıs - 2 Haziran 1988, Moskova,
SSCB: ABD Başkanı Ronald Reagan ile
Sovyet Lideri Mihail Gorbaçov, Moskova'da
bir araya geldiler. Gorbaçov'un "gerçekçi bir
diyalog' olacağı göruşuyle masaya oturdu-
ğu zirve, silahsızlanma konusunda ılımlı so-
nuçlarla sona erdi.
7 Aralık 1988, New York, ABD: Birleş-
miş Milletler Genel Kurul toplantısı dola-
yısıyla New York'ta bulunan Mihail Gor-
baçov, ABD Başkanı Ronald Reagan'la ve
bu görevi devralmaya hazırlanan George
Bush ile bir araya geldi.
SSCB, silahlı kuvvetlerinin 500.000 asker-
le sınırlandırılacağını ve Avrupa'dan 50.000
askerini çekeceğini açıkladı.
Gorbaçov, Sovyet Ermenistan Cumhuri-
yeti'nde meydana gelen deprem dolayısıyla
BM Genel Kurul toplantılarını yanda bıra-
karak ulkesine geri döndü.
2-3 Aralık 1989, Malta: ABD'nin 41'inci
Başkanı seçılen George Bush ile SSCB li-
deri Mihail Gorbaçov ilk kez bir araya
geldiler.
tki lider, Doğu Avrupa ülkelerinde mey-
dana gelen gelişmelerden sonra ortaya çı-
kan yeni dönemin temellerini attılar.
31 Mayıs-3 Haziran 1990, VVashington,
ABD: Bush ile Gorbaçov, VVashington'da
ikinci kez bir araya geldiler. tki lider, bu zir-
ve göruşmeleri sırasında başta silahsızlan-
ma ve ticari ilişkiler olmak uzere çeşitli ko-
nularla ilgili 15 anlaşma imzaladılar.
KÖRFEZ KRİZİ /
LİDERLER
Ertuğ: Krize
yeşilce
bakıyoruzProf. Dr. CELAL ERTUĞ
Yeşıller Partısı Genel Başkanı
Sımr komşumuz Irak'ta ve Körfez'de yo-
ğunlaşan savaş tehlikesini tum politika ve
politikacılardan farklı olarak Yeşilce iz-
liyoruz.
önce Birlesmiş Milletler'in kararlanm,
körfezdeki savaş girişimlerini, hazırlıklan,
önlemleri benimsemediğimizi, bu tutumlan
üzerinde yaşadığımız gezegenin insanları-
nm söz ve karar hakkına bir tecavuz ola-
rak yorumluyoruz. Savaşın da bir cinayet
olduğuna inanıyoruz. Çünku tarih hiçbir sa-
vaşın galibi olmadığını göstermektedir.
Yeşil düşünce, dünya insanlan arasında
din, dil, ırk, milliyet, renk, mezhep, etnik
grup farkı gözetmeksizin bütün insanlan
kardeş saymaktadır. Ve yine Yeşil düşünce,
nereden gelirse gelsin, her türlü şiddeti red-
deder, yalnız barıştan yanadır. Bu neden-
ledir ki Birlesmiş Milletler örgütünün artık
çağdaş dünyanın ihtiyaçlarına değil büyuk
devletlerin ihtiraslanna ce\
r
ap vermekten
başka bir işlevi olmadığına inanmaktayız.
Birlesmiş Milletler'den beklenenlerin çok
daha ustunde olan Yeşil düşünce, Birlesmiş
Milletleri de onlann büyuk güçler tarafın-
dan yönetilen mekanizmasım da kararlan-
nı da bir senaryo gibi kabul eder.
Körfez krizini savaşa dönüştürmek için
atılan her adımı insanlığa karşı, üzerinde ya-
şadığımız gezegene karşı bir suç sayıyoruz.
Bu sebepledir ki gerek her turlü ambargo-
ya, gerekse askeri ablukaya Yeşilce bakmak-
tayız. Her şeyden önce o bölgede yaşayan-
ların insan hak ve özgurluklerine tecavüz-
den kaçınılmasından yanayız. Bunun için-
dir ki orada yaşayanlann, oradakı halkla-
rın besin, yaşama, ilaç, çocuk gıdası ihti-
yaçlanrun ambargoyla yasaklanmasına ke-
sinlikle karşıyız.
Gezegenimizin insanlannı bu şekilde ce-
zalandırmaya hiç kimsenin hakkı olmadı-
ğına inanıyoruz. Körfez'de alman kararla-
nn daha çok çıkar ağırlıklı olduğu açıkça
görülmektedir. Tabanında petrolden büyük
pay almayı, dûnya insanlığının ve ekolojik
dengenin altust olması pahasına değerlen-
dirildiğini görmezlikten gelemeyiz.
Hiçbir yönetımin Türk insanmı ileride
utandıracak bir insanlık suçuna götürme-
ye, ateşe sokmaya, bir damla dahi kanını
boş yere akıtmaya hakkı yoktur. Bu gerek-
celerle hangı ülke olursa olsun, orada ya-
şayanlann temel gereksinmelerini kısıtlaya-
cak ambargolara hayır diyoruz.
Avrupa ve dünya çapındaki Yeşillere,
Körfez'deki banşı sağlama konusunda, dün-
yada silah uretiminin durdurulması husu-
sunda ortak harekete girişilmesi için teşeb-
büslerde bulunduğumuzu ve bundan Kör-
fez krizini etkileyecek sonuçlar alacağımı-
zı kamuoyuna duyurmak isteriz.