Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
Irak, Iran'dan
çekfldi
• LEFKOŞA (AA) —
Bağdat yönetimi, Irak
askerlerinin bir hafta
içerisinde Iran
topraklanndan lamamıyla
çekildiklerini bildirdi. Irak
haber ajansı İNA'uın
bildirdiğine göre, Irak resmi
sözcüsü, 21 ağustos
tarihinden itibaren Iran
topraklannda bir tek Irak
askerinin bile
bulunmadığını belirtti.
Sözcü, Irak askerlerinin
çekilme işleminin
tamamlandığmı resmi
olarak BM Genel Sekreteri
Perez de Cuellar'a
bildirdiklerini söyledi.
Ajans, sözctlnün bu
açıklamayı, Irak
askerlerinin bir kısmının
henüz Iran'da olduğu
yolundaki alınan
haberlerden sonra yaptığını
duyurdu.
Kampuçya için
anlaşma
• NEW YORK (AA) —
BM Güvenlik Konseyi'nin 5
daimi üyesi, ABD, SSCB,
Ingiltere, Fransa ve Çin'in
Kampuçya'daki iç savaşı
sona erdinnek için bes
noktada anlaştıklan
bildirildi. BM diplomatik
kaynaklanndan edinilen
bilgilere göre, anlaşma,
"seçimlere kadar olan
dönemde Kampuçya'nın
yönetimi ile ilgili geçici
düzenlemeleri, askeri
düzenlemeleri, Birleşmiş
Milletler tarafından serbest
seçimlerin düzenlenmesi ve
gözetimi altına alırunası,
insan haklarırun
savunulması ve uluslararası
garantileri" kapsıyor.
ABD, Ubya'yı
suçladı
• WASHINGTON (AA)
— ABD, FKÖ ile diyaloğun
kopmasından Libya'yı
sorumlu tuttu. ABD,
Libya'yı, 30 mayısta Tel
Aviv'de bir plaja çıkarma
yapmak isteyen Filistinli
komandolara yardım
etmekle suçladı ve çıkarma
girişiminin, ABD-Filistin
diyaloğunun kopmasına yol
açtığını bildirdi. ABD
Dışişleri Bakanhğı
tarafından yapılan
açıklamaya göre Ebul
Abbas komutasındaki
Filistin Kurtuluş Cephesi'ne
(FKG)bağlı komandolann
giriştiği çıkarma harekâtı,
baştan soaa her aşamada
Libya yönetimince
desteklendi. Açıklamaya
göre Abbas'ın örgütünün
militanları, Libya'daki
üslerde ve Libya'nın inşa
ettiği hücumbotlarda eğitim
yaptılar.
Türkiye'de tatil
tehlikesiz
• BONN (ANKA) —
Federal Alman ZDF
Televizyonu'nda yayımlanan
bir programda, Irak'a
komşu olan Türkiye'de tatil
geçirmenin "henüz hiçbir
tehlike yaratmayacağı"
kaydedildi. Televizyonun
konuyla ilgili olarak Alman
Seyahat Acenteleri Birliği
Başkanı'yla yaptığı
söyleşide, Türkiye'nin bir
tatil yöresi olarak "kriz"
bolgesinden uzak olduğu,
hükümetin ve Dışişleri
Bakanlığı'nın, Türkiye'ye
gidilmemesi için öneride
bulunmaya gerek görmediği
ifade edildi.
Taylor'a
yardım
• HARBEL (AA) — Batı
Afrika ülkeleri Liberya'daki
iç savaşı engellemek için bu
ülkeye asker gönderirken,
Burniko Faso'nun, Liberya
Devlet Başkanı Samuel
Doe*ya karşı mücadele eden
asi liderlerinden Charles
Taylor'a silah ve asker
sevkettiği biidirildi. Taylor'a
bağlı kaynaklar bugün
yaptıklan açıklamada, 16
üst düzey Burniko Fasolu
asker ile birlikte Fransız
yapımı silahlar ve çok
sayıda RPG7 tipi el
bombası taşıyan bir Libya
uçağının bugün erken
saatlerde uluslararası
Roberufield Havaalanı'na
indiğini belirttiler.
Prens Mikasa
geliyor
• ANKARA (AA) — 1989
Atatürk Banş Ödülü'nü
alan Japon imparatorluk
ailesinden Prens Tomohito
Mikasa ile eşi, Türk
hükümetinin davetlisi
olarak 6 eylülde Türkiye'ye
gelecek. Dışişleri Bakanhğı
Enformasyon Dairesi'nden
yapılan açıklamaya göre
Prens ve Prenses Mikasa,
Türkiye'de bulunacaklan
süre içinde Türk-Japon
ihşkilerinin 100. yıldönümü
nedeniyle gerçekleştirilecek
kültürel etkinliklere
katılacaklar.
Iktidar ve muhalefet, BSP merkez binasının kundaklanmasını kınadılar
Biılgar polisi alarmdaDış Haberler Servisi — Bulganstan Sos-
yalist Partisi (BSP) merkez binasmın ön-
ceki gün komünizm aleyhtan göstericiler
tarafından kundaklanmasından sonra, dün
Bulgar polisine, şiddet olaylarını önlemek
amacıyla gerektiğinde zor kullanmaları
emredildi. Yüzlerce polisin yarı yanya tah-
rip olan parti merkez binasımn çevresini
kordon altına aldığı, ayrıea bölgedeki hü-
kümet daireleri ile Başkanlık Sarayı'na çı-
kan yollann kesildiği bildirildi. Kundakla-
ma olayı ile ilgili olarak gerek hükümetin
gerek muhalefetin olumsuz tavır aldığı kay-
dedildi. önceki akşam BSP taraftarlanrun
Sofya'nın merkezinde saldırıyı kınayan bir
gösteri düzenledikleri de haber verildi.
Emniyet Müdürii Hristo Velichkov, rad-
yodan yaptığı bir açıklamada, "yasadışı ve
aşın bareketlerde bulunan kişiieri durdur-
mak için her tiirlü yola ve araca başvura-
bileceklerini" söyledi. Velichkov, "Banşçı
davranmak etkisiz olmak anlamına geli-
yorsa, polis, fiziksel güç ve sopa, köpek,
su ve acil durumlarda da göz yaşartıcı
bomba kullanmaudır" şeklinde konuştu.
Olası şiddet olaylanna karşı güç kullan-
ma yetkisi verilen Bulgar polisinin kent
merkezıne kimseyi sokmadığı belirtildi. Po-
lis kordonu dışında 400-500 kişinin göste-
ri yaptığı, ancak bu gösterinin kundakla-
ma olayı ile ilgili olmadığı bildirildi. Poli-
sin merkeze giden yollarını kapaması ne-
deniyle havayolundan şehre gidecek olan
kişilerin çevre yollan kullandıkları kayde-
dildi.
Televizyon ve radyodan konuşan Devlet
Başkanı İelyu Jelev, parti merkez binası-
nın kundaklanmasını "gertç demokrasiyi
bedef alan şiddet olayı" olarak değerlen-
dirdi. Jelev, olayı çıkartanlann "ülkede yeni
bir diktatöriük kurulmasını" istediklerini
söyledi. BSP Genel Başkanı Alesander Li-
lov da saldırının arkasında "gerici
güçlerin" bulunduğunu söyledi.
Kundaklama olayı muhalefet tarafından
da eleştirildi. 16 partinin koalisyonundan
oluşan muhalefetteki Demokratik Güçler
lovakya'daki gezisini yarıda keserek ülke-
ye geri dönduğü bildirildi.
Sofya'daki BSP merkezinin kundaklan-
ması olayı sırasında 17 kişinin .hastaneye
kaldmldığı, ikisinin polis memuru olduğu
haber verildi. Olaydan sonra 50 kişinin tu-
tuklandığı, bunlardan 39'unun daha önce
çeşitli suçlar işledikleri belirtildi. Polisin
"siyasi maceracılık" ile mücadele etmek
amacıyla yeni yöntemler benimsediği açık-
landı.
BSP, dün sabahki oturumunu yine ya-
Bulgaristan Sosyalist Parti merkez binası etrafında polis
kordonu oluşturuldu. Polise gerektiğinde göstericilere karşı
zor kullanma yetkisi tanındı. Devlet Başkanı Selev, olayın
"genç demokrasiyi hedef aldığını" söyledi. BSP Genel
Başkanı Lilov, olayın "gerici güçler" tarafından
çıkarıldığını söylerken, muhalefetteki Demokratik Güçler
Birliği halkı "sükûnete" çağırdı.
Birliği (DGB) bir açıklama yayımlayarak
"sükunet" çağnsında bulundu. Açıklama-
da, "Provokasvonlara alet otmayın, toplıım
banşını koruyun, sabırlı olun" dedi. DGB
sözcüsü Stoyan Ganev, ülkede siyasi ikti-
dar boşluğu olduğunu belirtti. Ganev, "ka-
mu dıizcninin büyük ölçiıde bozulduğunu"
ve bunun sorumluluğunun da "bükiimete
ait" olduğunu belirtti. Bulgaristan'ın ge-
çici Başbakanı Andry Lukanov'un Çekos-
nsı tahrip olan merkez binada yaptı. Ge-
nel Başkan Lilov, toplanacak başka bina-
ları olmadığım açıkladı. Lilov, binanın ta-
miratı için bir fon oluşturulması çağnsın-
da da bulundu. Parti merkez binasının Sof-
ya'daki en yüksek bina sayılan sekiz katlı
parti merkez binasında çıkan yangın 5 sa-
at sonra söndürülmüştü.
Bulgar Parlamentosu'nun geçen hafta
' "yabancılara ait sembolterin" kamu bina-
larından çıkartüacağı yolunda karar alma-
sına rağmen BSP merkez binasında yaban-
cı sembol olarak nitelenen "kızüyddız" ar-
ması çıkarümamıştı. Parlamento bu kara-
rı orak-cekiç ve kızılyıldız amblemlerinin
kaldırılması yolunda düzenlediği gösteri-
Ierden sonra almıştı. Göstericiler, kendile-
rini bina önünde yakacaklarmı açıklamış-
lardı.
Pazar gecesi meydana gelen kundakla-
ma olayı ise komünizm aleyhtan Sivil 1ta-
atsizlik Grubu üyesi iki kişinin, üzerlerine
gaz dökmesi ile başladı. Görgü şahitleri,
bu iki kişinin kendilerini yakmakla tehdit
ettiklerini, bir gnıp "Komünistler asağı"
şeklinde bağınrken diğerlerinin binaya ya-
nan meşalelerle saldırdıklanm belintiler.
Göstericilerin binadaki mobilyaları tahrip
ettikleri, dosyalan, TV, bilgisayar gibi elek-
trikli alederi de sokağa fırlattıklan kayde-
dildi.
Diğer Doğu Avrupa'daki demokratikleş-
me hareketleri bir tek Bulgaristan'da eski
komünist, yeni Bulgaristan Sosyalist Par-
tisi, yapılan seçimlerle işbaşma gelmişti.
Muhalefetteki Demokratik Güçler Birliği
iktidan paylaşmak istemeyince BSP tek ba-
şına hükümet kurmak zorunda kalmıştı.
BSP geçen haziran ayında yapılan seçim-
lerde 400 sandalyelik parlamentoda 211,
DGB ise 144 temsilci seçtirebilmişti. Kö-
tüleşen ekonomik durumun sosyalistlerin
halk arasındaki popülaritesini bozduğu be-
lirtiliyor.
SSCB, DAlmanya'daki birliklerini çekmek için 2.5 milyar mark istiyor
Moskova, tazminat peşinde
Tükenmeyen umutlar...
Almanya, topraklanndan çekilen Şovyet
birliklerinin nakliyesini üstlenmeyi kabul
ediyor. Sovyetler Birliği, Almanya'dan alacağı
2.5 milyar marklık tazminatın yarısını
D.Almanya'daki gayri menkullerinin satışından
sonra geri ödeyecek.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
Geçen pazar günii Yugoslavya'nın raaden havzası
Dobrnja'da meydana gelen goçükteki tiım maden-
cilerin öldüğû bildirildi. Goçüğe inen keşif gru-
bu 69 madencinin cesedini bulurken geri kalan yiiz
madenciden de hiçbir >aşam belirtisi alınamadı.
Yugosiavya'da bugiine dek meydana gelenlerin en
büyüğü olan göçüğün nedeni henuz belirleneme-
di. Geride kalan eşler ve çocuklar ise hâlâ uraul-
larını vitirmeden madenden babalanmn çıkma-
sını bekliyorlar. (Fotograf: Reuter)
Telecard'ınızı, Türkiye'nin
dört bir yanında -pardon-
on dört biryanında -pardon-
yüz dört bir yanında -pardon-
bin dört bir yanında
kullanabilirsiniz!
Telecard la
Türkıye™ W yennde
2 4 s a a t
para çekilir.
parayatırıUr.
navale yapı»r.
al\şverişyaP
lUr
-
YAPI^CKREDi
"hizmette sınır yoktur"
BERLİN — Sovyetler Birliği,
birleşme sürecindeki Almanya'dan
ekonomik taleplerini bir anlaşma
taslağı şeklinde Bonn'a iletti. Fe-
deral Alman Dışişleri Bakanı
Hans-Dietrich Genscher'e önceki
hafta Moskova'da verildiği açık-
lanan taslak, 14 madde halinde
"iki Almanya'nın birieşmesi bag-
lamında ekonomik geçiş dönemi
önlemlerini" içeriyor.
Moskova Almanya'dan önü-
müzdeki yıl, 'birliklerinin yerleş-
tiriimesi ve geri çekilmesi masrafı'
olarak 2,5 milyar mark talep edi-
yor. Sovyetler Birliği, bu mebla-
ğın yansıru D. Almanya'daki gayri
menkullerinin satışından sonra ge-
ri ödemeyi taahhüt etmekte. Mos-
kova'nın hazırladığı taslağa göre
Bonn, Sovyet birlikierinin SSCB
sınınna kadar nakliyatını ustlene-
cek ve Sovyet vatandaşlanna eski
Demokratik Almanya toprakla-
nnda mesleki eğitim olanakları
yaratacak. Bonn, ülkesine geri dö-
nen Sovyet askerlerine 1991-1994
yıllan arasında yılda roplam 500
bin metre kare tutannda konut in-
şa ettirecek; Alman şirketlerince
üstlenilen konut inşaatının bede-
lini, Bonn tek başına ödeyecek.
SSCB yönetimi, hazırladığı an-
laşmanın 6. maddesi uyannca Al-
ROMANYÂ~~
Bükreş'te
gösteri
yasağı
BÜKREŞ (AA) — Romanya1
nın başkenti Bükreş'te yönetim
karşıtı protestolara sahne olan
Universite Meydanı'nda önceki
gün toplanan göstericiler, Devlet
Başkanı ton tliescu'nun istifasını
istediler.
Sayılan 100 kadar olan göste-
ricilerin trafiği engellememeleri
için polis tarafından önlemler
alındı. Altı gündür eylemlerini
surdüren ve önceki gun Üniversi-
te Meydanı'na gelen göstericiler,
bir gun önce kentin eski yerleşim
birimlerinden birinde trafiği en-
gellemek istemişler, Bukreşliler-
in de büyuk tepki gösterdiği bu gi-
rişime polis müdahale etmişti.
Göstericiler, serbest seçimler ile
işbaşma gelen ton Iliescu ve kad-
rosunu, devrik diktatör Nikolay
Çavnşesku'nun politikalannı sür-
diırmekle suçluyorlar.
Bükreş Belediye Başkanı Slefan
Ciurel, kent merkezinde düzenle-
necek bütün gösterileri yasakladı.
Önceki gece geç saatlerde bir te-
levizyon konuşması yapan Ciurel1
in bu kararının, kentte son gün-
lerde meydana gelen şiddet olay-
larından kaynaklandığı belir-
tiliyor.
Belediye başkanmın kararı uya-
rınca, Universite Meydanı'nın da
bulunduğu başkent merkezindeki
5 büyük meydanda her türlü gös-
teri ve miting yasaklandı.
Öte yandan Romanya'nın
önemli merkezlerinden olan Bra-
sov'da bulunan traktör fabrikasın-
da çalışan işçiler, ücret artış tale-
bi ile genel grev ilan ettiler. Grev-
ciler, Başbakan Petre Roraan ken-
dileri ile görüşmeye gelene dek ey-
lemlerini sürdüreceklerini ilan et-
tiler.
Hükümet ise bir bildiri yayım-
layarak işçilerin talebini reddetti
ve günde bir milyon dolar zarara
yol açtığını belirttiği grevin bitiril-
mesini istedi.
manya'dan bir borç indirimi de ta-
lep ediyor. Buna göre Spvyetler
Birliği'nin Demokratik Almanya
ile ticaretinden kaynaklanan 3.6
milyar tutanndaki borcu silinecek.
Bu hafta Bonn'da incelemeye
alman anlaşmamn 12 eyluldeki
son "2 artı 4" toplantısına kadar
imzaianmış olması gerekiyor. Si-
yasal gözlemciler, Moskova'nın ta-
leplerinin Bonn'a yabancı olmadı-
ğım, Başbakan Kohl'ün Gorba-
çov'dan Almanya'nın birleşmesi-
ne onay aldığı "Urihi" Moskova
ziyaretinde Sovyet taleplerini öğ-
rendiğini belirtiyorlar.
Kürtaj tartışması
Öte yandan, birieşmeye beş haf-
ta kala Almanya'da "kürtaj yasa-
ğı", gündemin birinci maddesi
olup çıktı. İki Almanya'da şimdi-
ye kadar farklı yasal hükümlerle
düzenlenen kürtajın 3 ekimden
sonra nasıl uygulanacağı sorusu,
koalisyon hükümetinin de bölün-
mesine yol açtı.
Federal Almanya'daki uygula-
maya göre kürtaj prensipte yasak.
Hamileler sadece ilk uç ay zarfın-
da "sos>al, elik ve tıbbi nedenler-
le" kürtaj olabiliyor. Çocuğa ba-
kacak ekonomik güce sahip olma-
mak, tecavuze manjz kaltnak, tıb-
bi endikasyonlar yüzünden do-
ğum yapamamak gibi nedenler, F.
Almanya'da doktor ve uzman ra-
porlanyla belgelenmek zorunda.
Bu şartlann yeriue getirilmediği
durumlarda kürtaj olan kadın ve
müdahaleyi yapan doktor, cezai
kavusturmaya uğruyor. Deraokra-
tik Almanya'da ise kürtaj, hami-
leliğin ilk üç ayında tamamen ser-
best.
İki Almanya arasında onümüz-
deki haftalarda birleşmenin aynn-
tılarmı saptayan bir anlaşma im-
zalanacak. Bonn'daki muhafaza-
kâr Kohl hükümetinin hazırladı-
ğı taslak, kürtajda ikili uygulama-
nın yaklaşık iki ^ ıl süreyle devam
etmesini öngörüyor. Federal Al-
man Ceza Kanunu'nun 5. madde-
sine gore ise "yurt dışında yaptı-
nlan kürtaj, ceza kapsamı içinde"
tutuluyor. Yani buna göre Federal
Almanya'da ikamet eden ve kür-
taj olmak için Demokratik Al-
manya'ya giden bir kadın suç iş-
lemiş sayılacak. Bu, özellikle Ber-
lin'de uygulaması zor durumlara
yol açıyor. Aynı sokakta oturup,
duvarın kalkmasıyla birbirine
komşu olan batılı ve doğulu ka-
dınlar, aynı hastanede kürtaj ola-
mayacak. Doğulu kadın kürtajda
serbest tutulurken, batılı komşu-
su aynı fiil yüzünden cezalandırı-
lacak.
Sosyal Demokrat Parti, Hıris-
tiyan Demokratlann ortaya attı-
ğı öneriyi "saçma" olarak nitele-
di ve "Birleşik Almanya'da kadın-
iann öniıne yeni du>-arlar orulme-
sini kabul etmeyeceklerini" bildir-
di. SPD, "İkinci Devlet Anlaşma-
sı"na mecliste vereceği onayı, kür-
taj sorununun eşit çözüme kavuş-
turulmasına bağladı. tlke olarak
kürtajın serbest bırakılmasını is-
teyen Yeşiller de taslağa karşı çık-
tı. Başbakan Kohl'un, uygulanma-
sı zor bu öneriyi, Hıristiyan De-
mokrat ve Birlik partilerindeki
ateşli kürtaj aleyhtarlarım ürküt-
memek için kabul ettiği bildirili-
yor.
İkinci Devlet Anlaşması, birli-
ğe giden yoldaki son önemli köşe
taşlarından biri. Anlaşmamn ön-
ce meclisten, sonra da bir üst ya-
sama mercii alan Federai Konse>-
den geçmesi gerekiyor. Eyalet hü-
kümetlerinden oluşan federal
Konsey'de çoğunluk Sosyal De-
mokrat Parti'nin elinde. Bu yuz-
den, kürtaj meselesine Bonn'da
bir uzlaşma formulü bulunması
gerekiyor.
DUTVYADA BUGUN
ALİSİRMEN
İyi Yönü
Bakmayın siz Irak'ın Ankara Büyükelçisi'nin ileri geri konuş-
masına ve Türkiye'yi tehdit etmesine. Ankara'nın politikasını oluş-
turacak olan diplomatik kuralları bilmeyen Abdülcabbar Cevad
değil, sayın diplomat haklı çıkışların bile belirli formüller içinde
ileri sürülmesi gerekttğinden habersiz olabilir ve devletler arası
ilişkilerde "vefa"dan değil, olsa olsa "ahde vefa "dan söz edil-
mesi gerektiğini, Türkiye'nin, bizim de onaylamadığımız TÖ po-
litikasına karşın, şimdiye dek ahde vefaya aykırı bir davranışta
bulunmadığını zaten bulunamayacağını, çünkü aramızda, vefa-
sızlık gösterilecek bir ahid olmadığım, vefa konusunda ise Arap
dostlarımızın bize hiç ağızlarını açacak durumda bulunmadık-
larını anlamamış olabilir.
Bakmayın siz Ytldırım Akbulut Bey'in, "Saldırı sezersem vu-
rurum. Meclisin yetkisınde olan yurtdışına asker göndermek. Sa-
vaş ilanı hali Meclis kararına gerek göstermeyen bir sey. BM si-
lahlı güce karar verirse, BM üyesi olarak ben anlaşma gereğini
otomatikman yerine getiririm" demesine. Her hukuk diploması
alanın anayasaları ve Birleşmiş Milletler şartı ile kararlarını oku-
yup doğru anlayıp değertendireceğine dair güvence yok ya. Kaldı
ki Yıldırım Bey'in sözleri belkı ne demek istediğini tam ifadeye
yaramıyor. Aslında YıkJırım Bey iyi niyetli, bunalımın üçûncü haf-
tasında Başbakan olduğunun ayırdına vardı ve "Devrede ben
de varım. Her şeye TÖ tek başına karar veremez" demek için
yapıyor bu çıkışı.
Siz Yıldınm Bey'in "Tasvip gördük. Eğer tasvip görmüyorsak
açıkça söylenmeli. Denilmeli ki hayır, yanlıştır. Mecfir yanlış olan
o söylenebilmeli" sözlerine de kulak asmayın.
Neyin yanlış olduğu kırk kez söylendi, yazıldı, çizildi ve parla-
mentoda zatı devletlilenne de gösterildi. Ama Sayın Akbulut bü-
tün bunlara karşın, hâlâ amigovari tavrın ve Meclisi dışlayarak
karar alma eğilimlerinin "tasvip gördüğûnü" yani onaylandığını
söylüyorsa, Başbakanlık kottuğunda oturan kişinin olayları bu
tür değerlendirmesinden, onun adına da kendi adımıza da üzûl-
mekten başka yapacak bir şey kalmadı demektir.
Kuşkusuz Yıldırım Bey'in olayı yanlış değerlendirerek tasvip
gördükleri yönünde bir ifade kullanmış olması, amacı bir sorum-
suzluğu dengelemek bile oisa pek hoş değH.
Zaten Ortadoğu bunalımı başladığından beri bir çok şey hoş
değil. Hatta diyebilirız ki bu bunalımın içinde hoş olan hiçbir yan,
güzelden yana olan, haklı görülebilecek hiçbir taraf da yok.
Her seyi kötü, pis ve her yani haksız bir bunalım bu.
Ya da daha doğrusu birkaç gün önceye kadar, her yani kötü,
pis ve haksız bir bunalımdı bu. Ama birkaç gündür bu her yani
haksız bunalımın icinden bir umut ışığı pariamış bulunuyor. Ger-
çekten, KAMAR'ın yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye'de hal-
kın büyük bir çoğunluğu, ülkemizin savaşa girmesine karşı. Or-
tadoğu bunalımına, müdahale etmemizi isteyenlerin oranının yal-
nızca yüzde 21.0 olmasına karşın, tarafsız kalmamızda direnen-
ler yüzde 61.4'e ulaşmakta.
Savaş tamtamlarının çaldırıldığı, dezenformasyon ile birlikte,
TÖ borazancılarının, amigoluk politikasını sağduyu diye yuttur-
maya çalıştıkları bir ortamda, halkın büyük çoğunluğunun ba-
nştan yana olması, Türkiye'nin tabanı için çok sevindırici bir olay-
dır.
İşin ilginç yönü, Körfez'de jandarmalık için sıcak savaşı bile
göze almaya hazır görünen ABD kamuoyunun yüzde 80'e ya-
kın bölümü de savaşa karşı olduğunu açıkça belli etmiş bulu-
nuyor.
Bu karışık ortamda hiç kuşkusuz en sevinilecek olay, halkla-
rın her geçen gün artan barış isteğı ve eğilimidir. Tabandaki bu
istek ve eğilim daha güzel yarınların habercisi olabilecek bir umut
ışığı ve bunalımın tek iyi yanıdır.
Demek ki yaşlı dünya boşuna dönmedi Kore'den bu yana.
AZERBAYCAN
Eirıneni çetelerîn
salclırıları sürüyor
Izvestiagazetesi, Cumhuriyet'te gerginliğin
yeniden tırmanacağını bildirdi.
MOSKOVA (AA) — Azerbay-
can ile Ermenistan arasındaki sı-
nırda güvenliği sağlamakla görev-
lendirilcn Sovyet birliklerinin
sözcüsü Mihail koleşniko>, böl-
gedeki gerginliğin yeniden tırma-
nacağını sandıklannı söyledi.
Koleşnikov, Sovyel yönetimi-
nin resmi yayın organlanndan Iz-
veslia gazetesine yaptığı açıkla-
mada, son gunlerde, Azerbay-
can'ın Helb'ecer ve Kazak bölge-
leriyle Nabcivan'ın Ilykev bölge-
sinin Ermenilerin aralıksız silahlı
saldınlanna hedef olduğunu kay-
detti.
Sovyet askeri sözcüsü, Azer-
baycan sınınna yakın bolgelerde-
ki Ermeni köylerinde yaşayan
halkın da hızla evlerini terk ede-
rek iç bölgelere kaçmakta olduk-
larını belirterek bunun, halkın
çatışmalardan uzak olma eğılimi-
ni yansıttığı gibi bölgede sıcak ça-
tışmalann anacağına ışaret eden
bir gösterge olarak değerlendiril-
mesi gerektiğini belirtti.
Koleşnikov, geçen pazar gunu
Ermeni militanlann, ordu birlik-
lerine de saldırarak bazı askerle-
ri rehin aldıklannı ve rehin alınan
askerlerin, ancak 2,5 saat süren
bir çatışma sonunda kurtanlabil-
diklerini söyledi.
Azerbaycan'ın başkenti Baku-
deki kaynaklar, Ermeni terör çe-
telerinin şimdi başlıca hedef ola-
rak Lacin bölgesini belirledikle-
rini söylüyorlar.
Bu kaynakların verdiği bilgiye
göre Dağlık Karabağ bölgesiyle
Ermenistan topraklan arasında
yer alan bu Azeri bölgesini işgal
etmeyi tasarlayan Ermeni mili-
tanlar, bunun ardından Karabağ
bölgesini Ermenistan topraklan-
na katmak istiyorlar.
Azerbaycan yönetiminin, bu
bölgedeki olası saldırıiara karşı
önlemleri arttırdığı haber verili-
yor. Baku'deki kaynaklar Lacin'e
takviye ordu birlikleri gönderil-
diğini bildirdiler.
Azerbaycan hükiımeti, ayrıea
Ermeni militanlann Dağlık Ka-
rabağ'a kaçak malzeme ve terö-
rist sokmak için kullanmaya ça-
hştıklan Erivan-Stepanakert ara-
sındaki günlük uçak seferlerinin
sayısını 20'den 4'e indirdi.
Azerbaycan Içişleri Bakanı
Merned Esadov, pazartesi gecesi
televizyonda yaptığı konuşmada,
Ermenilerin, Azerileri, kendileri-
ne silahla karşı koymaya mecbur
bırakarak Moskova'nın Azerbay-
can'a yeniden müdahale etmesi-
ni sağlamaya calıştıklannı bildir-
di.
Esadov, bu durumda, Azer-
baycan'ın Ermerü saldırılan kar-
şısında guvenliğini sağlamanın
Moskova'nın görevi olduğunu be-
lirtti.
Azerbaycan Başbakanı Hasan
Hasanov, geçen hafta yaptığı
açıklamada, Moskova, Azerbay-
can'ın güvenlik kaygılanna yanıt
veren düzenlemeleri gerçekleştir-
mediğı sürece, Azo-baycan'ın yeni
birlik sözleşmesini ırazalamaya-
cağını ilan etmişti.
LüBNAN
Anglikan Kîlisesrnden
bir rehine bırakıhyor
Lübnan'da 6 ABD'li rehinenin yani sıra 4
îngiliz ve 2 Federal Alman rehine bulunuyor.
BEYRUT (AA) — Beyrut'tan
yayın yapan Komünist 'Halkın
Sesi' radyosu, Lübnan'daki İran
yanlısı gruplann serbest bırakıla-
cakları yenirehinelerin,Anglikan
(tngiliz) kilisesi temsilcisi Terry
Waite olacağıru duyurdu.
Radyo, geriye kalan altı Ame-
rikalı rehineyi de ABD tarafından
dondurulan İran mal varlıklan
serbest bırakılır bırakılmaz salı-
verileceğini kaydetti. Ancak bu
iddia, Lübnan'daki İran Büyükel-
çiliğı tarafından yalanlandı.
Lübnan'da söz konusu altı
ABD'li rehine dışında, dört Ingi-
liz ve iki Federal Almanyalı da
Lübnan'daki çeşitli gruplann
elinde rehin tutuluyor.
"Halkın Sesi" radyosu, tutar-
lı haberleri ve gu\enilir istihba-
rat çalışmalan ile tanınıyor.
Öte yandan Şamir Caca komu-
tasındaki Lubnan Güçleri (LP)
ile General Michel Aoun'a bağlı
birlikler arasında önceki gün
Beyrut'un Hıristiyan doğu kesi-
minde meydana gelen yeni çatış-
malarda iki asker öldü.
Aoun'a bağlı birliklerin, Caca
güçlerine karşı aniden tank des-
tekli silahlı saldın başlatttklan
bildiriliyor.
Başkent Beyrut'un Hıristiyan
kesimindeki denetimi ele geçir-
mek isteyen Hıristiyan birlikler
arasında 31 ocakta patlak veren
çatışmalarda bugune kadar 1.100
kişi öldü, 3.000"* aşkın kişi de ya-
ralandı.