05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 29 AĞUSTOS 1990 KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRtZf... KÖRFEZ KRÎZÎ...KÖRFEZ KRtZt... KÖI IRAK'IN YENİHAMLESÎ BağdatKuveyt'i 19. iliilan etti TÛRKİYE Körfez krizinde 27. gün 28Ağustos1990 SSC8 TakrM FKÛ BM karannı delmefc için temsılci göndenyor : Ana yodar •Boru tıaüarı Irak hükümeti Kuveyt-Irak sınırında bir toprak şeridine de Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in adını verdi. Irak'taki Amerikalı rehinelerden biri öldü. Dış Haberier Servisi — Irak, ilhak ettiği Kuveyt'i, 19. ili ilan ederken Kuve>t-Irak sı- nırında bir toprak şeridine de Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'in adını verdi. AA ve Reuter ajanslannın Irak hükümetinin yayın organı El Cambnriye gazetesine dayanarak bildirdiklerine göre Kuveyt'in Irak'ın bir ili halıne gelmesi ve idari sınırlarm, güneyde- ki Basra kentınden Körfez'e kadar genişle- tilmesi amacıylabir kararnameyayımlandı. Karamamede, Kuveyt "ilinin", Kaznnah, Al-Jahraa ve Al-Midaa olrnak Ozere uç böl- geye ayrüdiği belirtildi. Kararname uyarınca, işgal öncesi Irak topraklan da Kuveyt Al-Abdali sınır kara- kolunun birkaç kilometre guneyine kadar genişletiliyor. Böylece, "Saddamiyat Al- Mitlaa" adı verilen yeni bir bölge oluştu- ruluyor. Irak'ın Kuveyt'i 19. il ilan etmesi Beyaz Saray tarafındân kınandı. Başkanlık söz- cüsü Roman Popadjak, tepkilerinin gayet açık olduğunu belirtti. Popadjuk "Irak'ın Kuveyt'i Uhakı geçersizdir. Tüm BM üye- leri bu göriişü dile getirmiştir. Söyleyecek- lerim bu kadar" şeklinde konuştu. Bu arada, lngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de, Ingiltere'deki Irakh diplomat- lara karşı önlemler almaya niyetleri olma- dığını açıkladı. Irak'tan misilleme Irak, ABD'nin 36 Iraklı diplomatı sınır- dışı etmesine misilleme olarak Bağdat'taki bazı Amerikalı diplomatları sınırdışı ede- ceğini bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Marga- ret Tutwiler, "Irak protokol başkanı, işgü- derimizi çağırarak Irak hiikiimetinin dttn burada açıkladıgımız harekete karşılık ola- rak Bağdat'taki buvükelçiliğimize karşı mi- sillemede bulunacagını bildirdi" dedi. Tutwüer, "Iraklılar, bu misillemenin Bağ- dat'taki Bıiyıikelçilik personelimizin azal- blması ve mevcut fonlara açıklanmayan bazı sınırlamalar getirilmesini içerdiğini bildirdiler" şeklinde konuştu. Fas, Kuveyt'teki büyükelçüik mensupla- nmn Irak'a götürüldüğünü ve ülkeyi terk etmelerinin yasaklandığını bildirdi. Fas'ın dışişleri ile ilgili Devlet Bakanı Ab- düllarJf Filali, Rabat'ta yaptığı açıklamada, büyükelçüik mensuplanrun "tehdit alonda" Kuveyt'i terk ederek Bağdat'a gittiklenni be- lirtti. Filali, "Irakh >etkililer, kendilerine ültkeyi terk etmelerinin yasak olduğunu bildirmişler" diye konuştu. Devlet Bakanı, Fas'ın, bu keyfi eylem karşısmda önlem al- ma hakkını saklı tuttuğunu belirtti. Bu arada, Körfez krizine çözüm bulmak amaayla Arap ülkelerinde temaslannın sür- düren Filistin lideri Yaser Arafat, dün Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ile göruş- tükten sonra Bağdat'tan Yemen'e geçti. Ara- fat, Sana'da, Yemen Devlet Başkanı Ali Ab- dullah Salih ile görüştü. öte yandan Filistin kaynaklan, FKÖ'nün, BM'nın Irak'a karşı aldığı ambargo kara- nnı delmek için Irak'ın 8 yıl savastıgı tran- dan destek sağlamak amacıyla Tahran'a üst duzeydeki bir temsilciyi gönderdiğini bil- dirdiler. ABD'li rehine öldü Bağdat hükümeti tarafındân rehine ola- rak tutulan Amerikalılardan birinin öldü- ğu bildirildi. Irak hükümeti, YVilson adlı 55 yaşındaki Amerikalımn geçirdiği kalp kri- zd sonucu öldüğunü bildirirken, Beyaz Sa- ray Bağdat'm açıklamasını kuşku ile karşı- ladığmı ve Amerikalımn gördüğü kötü mu- amele yüzünden öldüğunü ileri sürdü. Kahire'de yann olağanüstü toplanacak olan Arap Birliği'ne ev sahipliği yapacak olan Mısır Devlet Başkanı Husnü Mübarek, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi halinde, Kör- fez'deki yabancı güçlerin de çekümesini is- teyeceklerini açıkladı. Ürdün Kralı Huseyin dün Tunus'ta Dev- let Başkanı Zeynelabidin Bin Ali ile Kör- fez krizi konusunda' ikinci kez görüştü. Bu arada Körfez krizine dıpTomatik yol- dan çözüm bulma çabalan çerçevesinde Su- riye Devlet Başkanı Hafız Esad da dün Mı- sır'ın lskenderiye kentine giderek HüsnO MübarekMe görüştü. öte yandan ABD Savaş gemilerinin, Ür- dün'e gitmekte olan iki gemiyi Akabe Kör- fezi'nde durdurdukları ve görevlilerin, yü- künü denetlemek üzere gemilerden birine çıktıklan bildirildi. Körfez'deki denizcilik kaynaklanna gö- re yüklerinin Irak'a aktanlmayacağı anla- şılan gemilerin daha sonra Ürdün'e gitme- lerine izin verildi. WASHINGTON ABD'ye göre Irak köşeye sıkıştıUFUK GÜLDEMtR WASHINGTON — ABD, Körfez'de uy- gulanan uluslararası abluka, diplomatik tecrit ve giderek artan Amerikan askeri gü- cünün Irak'ı köşeye sıkıştırdığı karusında. Bağdat'ın, taşımacılık yapan sivil gemile- rine, Amerikan savaş gemileri tarafındân durdurulmalan halinde "direnmemeleri" yönünde talimat vermiş olmasını bu doğ- nıltuda bir gelişme olarak algılıyor. Irak, söz konusu gemilerin kaptanlanna, daha önce, Amerikan savaş gemilerine karşı koymamaları halinde cezalandınlacaklan uyarısını yapmıştı. Ancak önceki gün Pen- tagon (Amerikan Savunma Bakanlığı) kay- naklan, Bağdat'ın bu uyanyı, şu anda nam- lunun ucunda bulunan gemilere yolladığı telsiz mesajı ile "direnmeyin" şeklinde de- ğiştirdiğini açıkladı. Amerikan gazeteleri- nin Pentagon çevrelerine atfen bıldirdiği- ne göre Bağdat bu direktifi Amerikan is- tihbaratının dinleyebilmesini sağlayacak bir şekilde gönderdi. Bu gelişme şöyle açıkla- myor: Amerikan savaş gemilerinin direne- cek Irak gemilerine ateş açması halinde Bağdat, kendisini zoraki olarak karşılık ver- rae durumunda bulurdu. Böyle bir adım ise Irak'a genel Amerikan saldırısını başlata- bilirdi. Irak böyle bir durumla karşı karşı- ya kalmamak için önlem alıyor. ABD Baş- karu'nın Ulusal Cüvenlik Danışmanı Brent Scoivcroft, "Hüseyin gercekçi olduğunu bir kez daha gösterdi" diye konuşuyor. Fazla iyimser degil Bağdat'ın bu geri adımı, hem Hüseyin'- in köşeye sıkıştığmın, hem de diplomatik kanallann kapanmasını arzulamadığının göstergesi olarak alınıyor. Ancak ABD, Körfez sorununa bir diplomatik çözüm ko- nusunda fazla iyimser gözükmuyor. ABD Başkanı George Bush, önceki gün tatilini geçirmekte olduğu Maın'de balığa çıktı ve eli boş döndü. Kendısıne iskelede bekleyen gazeteciler Körfez krizine bir diplomatik ço- züme ne kadar şans verdiğini sorunca, Bush, balık konusunda şanssızlığına atfen "benim bugünkü halimden daha fazla" di- ye konuştu. Bu, fazla iyimser bir değerlen- dirme olarak kabul edilmediği gibi, BM Ge- nel Sekreteri Perez de Cuellar'ın perşembe günü başlayacak arabuluculuk turlanndan da fazla bir şey beklenmediğini gösteriyor. Üstelik zaten Bush her fırsatta, Irak, Ku- veyt'ten çekilmeden bir diplomatik çözüm olamayacağırun altını çiziyor. Cendere daraltılıyor ABD, Saddam Hüseyin'in köşeye sıkış- tığını görüyor, ama cendereyi de daraltma- ya kararlı bir şekilde devam ediyor. Örne- ğin VVashington'un pazartesi günü ABD başkentine akredite 36 diplomatı sınır dışı etmesi bu yönde bir adım olarak görulüyor. Çünkü Irak'ın, bu durumlarda uygulanan "karşıhkhlık" ilkesi gereğince aynı sayıda Amerikan diplomatını sınır dışı etmesi ge- rekiyor. Ancak Irak bilindiği gibi, değil dip- lomatları sınırdışı etmek, eliıtdekileri dahi bırakmak istemiyor. Bu bakımdan Irak'ın ABD'nin bu adımına nasıl karşılık verece- ği Washington'da merakla bekleniyor. Eğer Irak, aynı şekilde karşılık vermezse, ABD'- nin Irak'taki buyükelçiliğinde görevli dip- lomatlann da "rehine" olduğu ortaya çık- mış oluyor. Washington, Irak'ı askeri güç konusun- da da sıkıştırmaya devam ediyor. örneğin ABD'nin ağır tanklarından 200 adet M-l bugünlerde Körfez'e varmak üzere, ayrıca Pentagon 6 adet B-52 ağu" bombardıman uçağuun bu hafta körfeze gönderileceğini açıkladı. Amerikan gazetelerinde her gün Pentagon'un yeni havadan havaya füze ve muhimmat siparişleri verdiği konusunda haberier çıkıyor. ABD Savunma Bakanı'- nın, genel seferberlik dönemlerine ilişkin bir yasayı kullanarak gıda, yakıt ve giyimde as- keri ihtiyaçları, parası ödenmiş sivil sipa- rişlerin önüne geçirmesi bu yönde bir adım olarak kabul ediliyor. Saddam'dan üslere tehditIrak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, televizyonda ikinci kez rehinelerle birlikte göründü. ABD'nin Irak'taki tesisleri vurması halinde, Irak'ın da ABD'nin bölgedeki müttefiklerinde bulunan tesisleri vurabileceğini belirten Saddam, tüm kadın ve çocuk rehinelerin bugünden itibaren serbest bu-akılacağını açıkladı. SU... SU... — Irak'tan kaçan Mısırlı göçmenler, Ürdün sınınna susuzluktan kınlmış halde vardılar. (Independent / Brian Harris) Dış Haberier Servisi — Irak Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin, dün Irak televizyo- nundan yayımlanan rehinelerle görüşmesi sırasmda, ABD'nin Irak'taki tesisleri vur- ması halinde, Irak'ın da ABD'nin bölgede- ki müttefiklerinde bulunan tesisleri vurabi- leceğini belirtti. Saddam VVashington'u üs- tü kapalı bir sekilde Türkiy^deki üslerine saldırmakla tehdit etmiş oldu. Saddam, ABD Başkanı Bosh ve tngiltere Başbakanı Tbatcber ile görüşebileceğini söyledi. An- cak bu önerisi, heT iki lidef tarafındân red- dedildi. Saddam'ın, rehinelerle görüşmesinden sonra Irak televizyonundan yapılan açıkla- mada, aralannda rehin tutulan Batüılann da bulunduğu bütün kadın ve çocukların bugünden itibaren Irak'tan aynlmasına izin verileceği duyuruldu. Saddam Hüseyin'i ikinci kez tehinelerle görüntüleyen bant kaydı CNN televizyonu tarafındân yayımlandı. Kaydın ne zaman ve nerede yapıldığı belirlenemedi. Kahverengi takım elbise ve kravat giyen Saddam Hü- seyin, genişçe bir odaya gırdikten sonra oda- da bulunan rehinelerin ellerini sıktı. Daha sonra bir sandalyeye oturan Hüseyin, ter- cümanı aracılığı ile yabancılann "zor bir darnmda olduklannı" anladığım açıkladı. Saddam, "yabancılann üikedeo çıloşlannı yasaklama karannı mecbur kaldıklan içİH aldıklanu" belirtti. Irak lideri şunlan söy- ledi: "Bazen polidkacılar karşüanndaki duru- mnn daha da otesine gitmek zorunda ka- hrlar. Size karşı insani duygulanmla yak- laşmak zorunda kalsaydım, derhal gitme- niz ve ailderimze ddnmeniz gerektigiııi söy- lerdim.' Saddam bu arada, ABD'yi tehditle ilgili olarak aynen şöyle konuştu: "Eğer ABD bizim tesislerimize saidınr- sa, bu tesislerde çalışanlar tesisierin içinde yasadığı için aileleri de, çocuklan da ora- da, bunlar ölecek. Bizim eiimizdeki silah- lann menzili Amerika'j'a yetişecek kapasi- tede olmajnbilir. Ama bu süahlann men- zili bölgedeki Amerikan müttefikkrine ye- tişebUir. Irak bu ulkclerdeki Amerikan te- sislerine saldınsa, ki sözkonusu Amerikan miittefiklerinin kentlerinin içindedir bu te- sisler, böyle bir dunımda askeri personele ek olarak bu tesislerde yaşayan sivil kadıo ve çocuklar da ölıir." Saddam Hüseyin rehinelerie söyleşirken Başkan Bush ve tngiltere Başbakanı Thatc- her ile görüşme> - e hazır olduğunu söyledi. Hüseyin, "Getsinler rnm dünvanın gözii öniinde televizyonda tarüşalım" dedi. ABD, Irak Devlet Başkanı Saddam Hü- seyin'in "ABD Başkanı George Bush ve In- gUtere Başbakanı Margaret Thatcber ile gö- rüşmeye hazınm" şeklindeki sözlerini red- detti. AA'mn haberine göre ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Margaret lutwiDer, Sad- dam Hüseyin'in televizyondan yayımlana- cak görüşme fikrini "aptaka" olarak nite- lendirdi. Tütwüer, böyle bir fikre verilecek hiçbir yanıt bulunmadığım belirtti ve "As- la bir görüşme olmayacak" diye konuştu. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in doğrudan görüşme yapma önerisi tngiltere tarafındân da reddedildi. ABD Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Margaret Tutwiller, Sad- dam'ın çağnsına karşılık olarak lngiltere Başbakanı Thatcher'ın ilk tepkisinin, "Has- ta... Bir yanıt bile vermeye degmez" şeklin- de olduğunu söyledi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Irak'taki bütün yabancı kadın ve çocukla- rın yanndan itibaren ülkeden aynlmaları- na izin verdi. Bağdat televizyonunda Dev- rim Komuta Konseyı Sözcüsü'nün yaptığı açıklama Irak Haber Ajansı İNA tarafın- dân da verildi. Sözcü, "Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin, yabancı aileleri ziyaret ettikten ve şart- lan hakkında bilgi aldıktan sonra bazı ka- dınlann ulkede kalmakta ya da aynlmak- ta özgur olmak konusundaki isteklerinden fazlasıyla etkilendi. Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, aralannda Devrim Komuta Kon- seyinin misafir etme karan aldığı ailelerin de bulunduğu >abancı kadın ve çocuklann 29 ağustos çarşamba günıinden itibaren ul- kede kalmak >a da aynlmakta serbest ol- duklan talimatını verdi" dedi. AMERİKALISTRATEJÎSTLER IRAK A SALDIRISEÇENEĞM TARTIŞTILAR ABD Başkam'na ne tavsiye ederdiniz? Kissinger Kissinger Saddam, Kuveyt'ten çekilmezse uluslararası destekle zor kullanılmalı. Haig Ambargo sonuç vermezse Irak'ın Kuveyt'ten çıkanlması gerekiyor. Sclesinger Önce ambargoyu ve diplomatik tecriti denemeliyiz. Turner Bu kriz Vietnam'a benzemiyor. Burada muazzam ulusal çıkarlarımız söz konusu. WASHINGTON (Cumhnriyet) — Me- kân Beyaz Saray'ın yanındaki idare bina- sının bodrum katındaki "kriz odası." Du- varlar çeşitli ölçekte Körfez haritalan ile kaplı. ABD Başkanı ve kurmaylan harekât planı yayılmış masanın etrafmda oturmuş durumu konuşuyorlar. Ancak Başkan'ın yanındaki sandalye boş. Eğer şu anda o boş sandalyede siz oturuyor olsaydınız Baş- kan'a Körfez krizi konusunda ne tavsiye ederdiniz? Bir üniversitenin, özel bir televizyon ile işbirliği yaparak duzenlediği, "Siz olsaydı- •ız ne yapardınız?" adlı program çerçeve- sinde bir araya gelen ABD'nin önde gelen stratejistleri, sırasıyla bu "hayali koltuga" oturarak görüşlerini açıkladılar. Programa iki eski Dışişleri Bakam Henry Kissinger ile Alexander Haig, eski Savunma Bakanı Ja- mes Schlesinger ve eski CIA Başkanı Ami- ral Stansfield Turner katıldı. Programa katılanlar Irak'a bir darbe vu- rulması ya da zamanlaması konusunda gö- rüş ayrılığına düşerken, Kuveyt Emiri'nin bir daha işbaşma gelebileceğı konusunda "çekimser" konuştular. ABD askerlerinin Körfez'den çekilmesinin ancak Kuveyt'in işgalden kurtarümasından sonra mümkün olacağında da görüş birliğine vardılar. "Hayali kriz masasına" yöneltilen soru- lar ve ünlu stratejistlerin yanıtlan şöyle: — Dr. Kissinger, Irak'a cerrahi bir mü- dahale yapılmasından yana görüş acıkladı- nız. Bu, 'ilk darbeyi biz vuralım' şeklinde mi anlaşılmalı? KİSSİNGER — tnanıyorum ki bu kriz Amerikan kamuoyunca ve müttefıklerince tahammül edilebilir bir süre içinde sona er- dirilmeli. Benim görüşümün ana teması bu. Saddam ordusunu Kuveyt'ten çekmez, am- bargo da bir sonuç vermezse, tercihan ulus- lararası destekle Irak'ın Kuveyt'ten çıkanl- ması gerekir. HAİG — BM'nin Irak'ın Kuveyt'ten çe- kilmesini isteyen karan var. Uluslararası bir askeri kuvvet bunu yürürluğe koyabilir. SCHLESİNGER — Bir aşamada askeri güç kullanmaktan kacamayacağımızı kabul ediyomm. Ama lıenüz bu aşamaya geldi- ğimizi sanmıyorum. Ambargo sürüyor, ab- luka var. Bir askeri hareketâ girişmeden ön- ce ambargo ve ablukanın sonucunu alma- yı beklemeliyiz. — Peki, Irak bir tahrikte bulunmasa da Kuveyt'ten çıkarmak için yine askeri güç kullanılmalı mı? SCHLESİNGER — Irak'ı diplomatik açıdan tecrit ettik. Ekonomik önlemler su- rüyor, gemileri de artık silah zoruyla dur- duracağız. Buna karşılık onun şu anda böl- gede bizden daha buyük bir askeri gücü var ve Arap kitlelerini harekete geçmeye zor- luyor. Eğer yarın bir savaşa tutuşursak, hem Arap dünyası Saddam'ın istediği nok- taya gelebilir, hem de askeri açıdan bir alt basamaktan işe başlamış oluruz. Önce am- bargoyu ve diplomatik tecriti denemeliyiz. — General Haig, siz NATO Komutanlı- ğı yaptınız. Girişilecek bir çatışmada Ame- rika'nın can kaybı ne olur? HAİG — Sorunuz ABD'nin şu anda ha- rekete geçebileceği varsayımından yola çı- kıyor. Oysa ne Dr. Kissinger ne de ben, he- nüz hazır olduğumuz kamsında değiliz. Ka- ra ordumuz yeterli durumda değil. Kanımca 3, 4 hafta daha gerekli. Özellikle tank ve zırhlı personel kariyerlerini yetiştirmek ba- kımından bu sure gerekli. Bunlar olmadan savunma yapabiliriz, ama saldınya geçeme- yiz. KİSSİNGER — Daha kimse savaşa gir- meye niyetli değil, ama Amerika'nın Suu- dı Arabistan'dan oraya gidiş amacım elde etmeden eli boş olarak aynlması, Arap dün- yası üzerinde muazzam etki yapar. Başkan bunu RÖZ önünde bulundunıyor olmalı. — Peki >a ambargo sonuç vermez, bu arada Irak saldınrsa? SCHLESİNGER — Bize saldırsa da Irak'a girmemeliyiz. KİSSİNGER — Kore ve Vietnam'da olanlar eiimizdeki zamamn sonsuz olmadı- ğım gösteriyor. TURNER — Ben Henry ile aynı fikirde değilim. Bu Vietnam'a benzemiyor. Çün- ku Lubnan ve Vietnam'ın aksine burada muazzam ulusal çıkarlarımız söz konusu. Daha Truman 1945'te Stalin'den tran'da- ki askerlerini çekmesini istedi. 1953'ıe tran Başbakanı Musaddık'ı yine aynı nedenle biz devirdik (Turner, eski CIA Başkanı). Car- ter 1980'de "Gerekirse Körfez'e mudaha- le ederim" dedi. Reagan, 1986'da Kuveyt gemilerine Amerikan bayrağı çekti. Bu, kökleri eski bir politikadır ve Amerikan halkı bunu anlayışla karşüar. — Moskova sizce ikili mi oynuyor? HAİG — Hayır, bence Moskova bize yardımcı oluyor. Paranuzı Ortadoğu'daki emperyalistik eğilimlerimize göz yumabile- cek kadar çok istiyorlar. Parayı da elde et- mek için BM'de bizimle işbirliği yapıyorlar. — Vietnam'da hiç resmen savaş ilan edil- memisti. Bu kez Başkan Kongre'den onay almalı mı? KİSSİNGER — Bence Başkan Kongre'- den onay almahdır. Bu, ileride çıkacak gö- rüş ayrıhklannı önler. TURNER — Bence Başkan'ın en büyük görevi, aldığı uluslararası desteğin sürme- sini saglamak. Ama şimdi onay için Kong- re'ye giderse herkes gereksiz yere telaşla- nır. Bence bunu ileride yapmalı, ama on- dan önce eğer Irak, Kuveyt Elçiliği'ne sal- dırırsa, 'bak, önce Irak saldınyı başlattı' diyerek psikolojik savaş açmalı. HAİG — Bu işten başımız öne eğik de- ğil, muzaffer çıkmamız için ne gerekiyor- sa yapmalı. — Eğer yanındaki koltukta otursaydımz Başkan'a şu andaki tavsiyeniz ne olurdu? KİSSİNGER — Konunun petrol değü so- ğuk savaş sonrası dunya istikran olduğu- nu söylerdim. Amerika'nın bu rolüne dik- kat çekerdim. Ayrıca zaman geçtikçe Kör- fez'deki askeri gücümüzü arttırdığımızı, ama bir askeri harekâtın başansını azalttı- ğımızı söylerdim. Başkan'a hiçbir şart al- tında bir yenilgiyi kabul etmememiz gerek- tigini, bu kararhuğını gosterdikçe, diploma- tik sonuç alma olasılığımn artacağım söy- lerdim. HAİG — Kissinger ile o kadar yıllar be- raber oldum ki biraz benim beynimi yıka- dı. Söylediği her şeye katılıyorum. Başkan'a askeri gücü arttırmaya devam etmesini, uluslararası dayanışmayı sürdürmesini, her şeye hazırlıklı olmasını, Hüseyin'e "saldır- ganlığı ödnUendirmeyecegimiz" mesajını göndermesini tavsiye ederdim. SCHLESİNGER — Ben derdim ki ka- muoyunun yüzde sekseninin desteğini almış olsanız da bu destek zamanla erozyona uğ- rayabilir. Eğer ablukaya devam edip başa- rüı olursak, bunun herkese >aran olur. Eğer şimdi bir taarruza geçersek, uzun vadede Arap dünyasında siyasi zararlara uğrarız. — Ama size dönnp, 'Bunları biliyoruz, iş gelip Henry'nin altını çizdiği, Körfez'den mutlak muzaffer ayrılmak sorununa daya- nırsa o zaman ne yapmalıyız?' diye sorar- sa? SCHLESİNGER — Bence oradan mağ- lup aynlmak gibi bir sonuç elde etmekten kaçınmalıyız. Petrol önemb'dir, ama ondan daha önemli şeyler vardır. _ TURNER — ''Şimdiye kadar çok iyi gö- türdnnüz, bu çizgiyi koruynn" derdim. — Başkan soruyor size, "Peki Körfez'- den gücümüzü ne zaman çekmeliyiz?" KİSSİNGER — tdeal olarak Irak, Ku- veyt'ten çekildikten ve Irak'ın askeri yete- neği azaltıldıktan sonra. Ama Saddam Hü- seyin daha önce davranıp BM kararım ka- bul ederse tabii buna da razı olmamız ge- rekir. HAİG — Bu krizden sonra Ortadoğu'- nun manzarası ne olacak? Ortaya çıkacak durum, orada bir süre güç bulundurmarmzı gerektirebilir. KİSSİNGER — Oradaki askeri gücümü- zü ne kadar çabuk geri çekersek bunun si- yasi açıdan o kadar çok faydası var. Çün- kü kalıcı bir Amerikan ordusu Sfıudi Ara- bistan ve bölgenin istikran bakımından ta- lihsizlik olur. SCHLESİNGER — Kral Fahd, "roln- nüz sona ermistir" diyene kadar ayrılama- yız. Ancak çok da uzun kalırsak Henry'- nin dediği gibi yan etkiler başgösterir. — Kuveyt Emiri'ni tekrar işbaşında gö- recek miyiz? TURNER — O biraz tartışmalı, ama Irak'ı Kuveyt'ten çekilmiş olarak göreceğiz. SCHLESİNGER — Bence Emir'i bir da: ha işbaşında görmeyeceğiz. HAİG — Eğer öyle bir şey olursa başa- rısız olduk demektir. KİSSİNGER — Haig ile aynı fikirdeyim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle