Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
l
-14 AĞUSTOS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Okay Temiz ve Metropolis
• KültUr Servisi — Ulusajans'ın Harbiye Açıkhava
Tiyatrosu'nda düzenlediği "Yaz Etkinlikleri" başlıklı
program kapsamında bugün 20.30'da önce Okay Temiz'in
konseri, ardından Fritz Lang'in "Metropolis" fılminin
gösterimi gerçekleşecek. Müzik kariyerini 22 yıldır
yurtdışında sürdüren, bu süre içerisinde 143 festivalde yer
alan, 1800 konser veren, kendi adına 10 uzunçalar, 4
kompaktdisk ve 4 kaset, diğer gruplarla 10 uzunçalar
çalışması yapan Okay Temiz, son üç yıldır Türkiye'de
çalışmalannı sürdürüyor. Bu arada Ingiltere ve Fransa'da
da plak çalışmalan yapıyor. Okay Temiz ve grubunun
ardından gösterilecek olan "Metropolis" ise sinema
tarihinde "ilk bilimkurgu" olarak yer alan bir yapım.
1926 yapımı fılm fantastik özellikleri, özenli
görüntüleriyle ilgi çekiyor. Filmin öyküsü 21. yüzyılda
modern bir kentte geçiyor. "Metropolis" yıllar sonra
yeniden ele alındı, seslendirıldi, renklendirildi, kurgusu
yeniden düzenlenerek daha akıcı bir tempoya
kavuşturuldu.
Çanakkale Troya Festivali
• Kültür Servisi — Çanakkale Belediyesi tarafından
düzenlenen 27. Çanakkale Troya Festivali pazar günü
başladı ve 18 ağustosa dek surecek. Festival kapsamında
bugün bir panel, bir film gosterisi ve bir konser
gerçekleşecek. "İnsan Haklan ve Demokrasi" konulu
panel Belediye Sosyal Tesisleri'nde saat 18.00'de
başlayacak. Panele İnsan Haklan Derneği Başkanı
Nevzat Helvacı, gazetemiz yazarlarından Mustafa
Ekmekçi, İHD'nin Ankara Şube Başkanı Muzaffer llhan
Erdost ve İHD Balıkesir Şube Başkanı Cahit Yanş
katılıyorlar. Oğuz Yalcın'ın yönettiği, Arzu Aydın'ın rol
aldığı "Bir Irmağa Yolculuk" adlı film 21.00'de
Moorabbin Parkı'nda izlenebilir. Yine saat 21.00'de
Festival Halk Bahçesi'nde Ayla Algan, Alpay, Saniye
Can, Ahmet Ertürk, Serpil Deryalar, Meral ve Orkestrası
ile Nuri Dan'nın yer alacakları konser gerçekleşecek.
Bilbao Filnı Şenligi
• Kültür Servisi — 32. Uluslararası Bilbao Belgesel ve
Kısa Film Festivali 26 kasım-1 aralık tarihleri arasında
yapılacak. tspanya'nın Bilbao kentindeki şenliğin bu yılki
ana teması "halklar arasında anlayış" Bilbao Belediyesi
ile Özerk Bask Yönetimi Kültur Daıresi ve Kültur
Bakanhğı'mn ortaklaşa düzenlediği festivale 1 Aralık
1988 tarihinden sonra gerçekleştirilmiş filmler
katılabilecek. Şenliğin buyuk odülleri arasında Bilbao
Festivali Büyük ödülü, îspanyol Sineması Büyük ödülü
ve Bask Sineması Büyük Ödulu yer ahyor. Ayrıca
cnalandırma sineması, belgesel sinema ve konulu film
dallarında da birincilik ve ikincilik ödulleri verilecek.
"Camdan Kalp" tamamlandı
• Kiiltiir Servisi — Yönetmenliğini ve senaryosunu
Fehmi Yaşar'm üstlendiği "Camdan Kalp" adlı filmin
çekimleri tamamlandı. Kültur Bakanlığı'ndan kredi talebi
reddedilen ve yaklaşık 300 milvona mal olan filmin
çekimleri 6 hafta sürdü. Laboratuvar işlemleri Sinefekt
stüdyolarında yapılan fılm için 93 kutu negatif
kullanıldı. Başlıca rolleri Genco Erkal, Deniz Gökcer,
Şerif Sezer, Füsun Demirel, Macit Sonkan, Cemal Şan,
Aytekin Özen, Erşen Ersoy ve Nurettin Şen'in paylaştığı
filmin konuk oyuncuları ise Jülide Kural, Nuran Oktar
ve Tuncer Sevi. Teknik yapımcılığını Cemal Şan'ın yaptığı
filmin yapımalan ise Fehmi Yaşar, Yücel Özgür ve
Mustafa Karaman. Filmde 40 yaşını aşmış yarı aydın bir
adamın, hizmetçisinin özel bir isteğine 'evet' demesiyle
tstanbul'da ücra mahallelerde başlayan ve Kars'ın bir
köyüne kadar uzanan sürprizlerle yüklü serüveni
anlatılıyor.
'Yunus Emre OperetT
• ANKARA (AA) — Türk Sanat Müziği bestecisi
Ruştü Şardağ, hafif müzik sanatcısı Cem Karaca ve
tiyatro sanatcısı Rutkay Aziz'le birlikte "Yunus Emre
Opereti"ni hazırlıyor. Kültür Bakanhğı tarafından sipariş
eser olarak hazırlatılan Yunus Emre Opereti'nin
librettosunu Rüştü Şardağ hazırlıyor. Onümüzdeki ay
tamamlanacak olan eser, Yunus Emre'nin yaşamı ve
felsefesini yansıtan seçme şiirlerden müzikal hale
getirilerek hazırlanıyor. Eserin hedef kitlesini, "tslami
fanatikler, sırtmı Yunus Emre sevgisine dönmüş olanlar
ve Yunus Emre'yi tanımak isteyenler" olarak tanımlayan
Rüştü Şardağ, eserde Yunus'un tarihi geTçeklerle
çelişmeden, sevgî dolu kimliğinin öne çıkarılarak
işlendiğini söyledi. Şardağ, yaptığı açıkiamada, Karaca ve
Aziz ile 4-5 aydan bu yana birlikte üzerinde çalıştıkları
eseri, Ahmet Adnan Saygun'un eserinden farklı olarak
şiirlere ağırlıklı biçimde yer veren bir özyaşam öyküsü
biçiminde hazırlandığını söyledi. Şardağ, müzik
' düzenlemesini Cem Karaca'nın hazırladığı eseri sahneye
Rutkay Aziz'in koyacağını belirtti.
MALtYE VE GÜMRÜK
BAKANLIĞI'NDAN
MALİYE MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI
GİRİŞ SINAVI
Maliye ve Gumruk Bakanhğı Teftış Kurulu Başkanüğı'nca 16.10.1990
Salı günü başlamak uzere Ankara ve lstanbul'da Maliye Mufettiş Yaı-
dımcüığı Giriş Smavı yapüacaktır.
I- SINAVA KAT1LABİLME ŞARTLARI:
1. Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesinde yazılı nitelikleri
taşımak,
2. 01.01.1990 tarihinde 30 yaşını doldurmamış olmak,
3. Siyasal Bilgüer, Hukuk, Iktisat, Işletme ve İktisadi ve Idari Bi-
limler Fakülteleri ile a>Tiı konularda ögretım yapıp bu fakukelere denk-
liğı Yuksek Öğrenım Kururau'nca kabul edilmiş yerli ve yabancı
yukseköğrenim kurumlarından birinden mezun olmak,
4. Sağlık durumu Türkiye'nin her yerinde görev yapmaya, her tür-
lu iklira \e yolculuk koşullarma ve her turlü taşıt araçlarıyla yolcu-
luk yapmaya elverişli olmak;
5. Erkeklerde askerliğini yapmış veya erteletmiş olmak (halen as-
kerlik görevini yapmakta bulunanlar, terhislerınden sonra atamalan
yapılmak üzere smava kabul edilebilirler);
6. Maliye müfettişliği niteliklerıni taşımak,
7. Daha önce bir defadan fazla maliye mufettiş yardımcılığı giriş
sınavına katılmamış olmak;
II- SINAV KONULARI:
Yazılı sınavlar, Maliye, Iktısat, Hukuk, Muhasebe, Matematik ve
•Yabancı Dil (lngilizce, Fransızca, Almanca ve halyanca dıllennden
biri) olmak üzere 6 grupta yapılacaktır.
Yazılı sınavı kazananlar ayrıca Ankara'da sözlu sınava tabi tutula-
caklardır.
lstekliler sınavlarla ilgili aynntılı bilgı içeren broşür ve müracaat
formlarını Maliye ve Gümrük Bakanhğı Teftiş Kurulu Başkanlığı'n-
dan ve Ankara, Istanbul ve Izmir'deki Maliye Mufettişliklerinden te-
min edebilirler.
III- SON BAŞVURU TARİHİ:
Sınavlara katılabümek için isteklilerin gerekli belgelerle birlikte en
geç 28.09.1990 günü mesai saati bitimine kadar Maliye ve Gumruk
Bakanhğı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na bizzat veya bu tarihte Teftiş Ku-
rulu Başkanlığı'na ulaşacak şekılde posta ile başvurmalan gerekmek-
tedir. Postada vakı gecikmeler nedeniyle bu tarihten sonra Teftiş Kurulu
Başkanlığı'na ulaşan müracaatlar dikkate alınmayacaktır.
tlan olunur.
Basm: 30392
Melih CevdetAnday'ın "Raziye" adlı romanı YusufKurçenli tarafından sinemaya aktarılıyor
Doğa'nm düşü Raziye'Raziye" fılminin
çekimleri yarın
Babakale'de başhyor.
Üç özgün insan
arasındaki ilişkilerin,
alabildiğine coşkulu
bir sevdarun öyküsünü
anlatan "Raziye"de
başrolleri Engin
Çezzar, Yasemin
Öymen ve Oğuz Tunç
üstleniyorlar.
FATMA ORAN ~
Şiirleri, oyunlan, denemeleri ve
romanlanyla edebiyatımızın söz,
imge ve duşünce ustası Meüh Cev-
det Anday'ın ilk basımı 1975'te,
ikinci basımı ise geçen aylarda ya-
pılan Raziye adlı romanının be-
yazperdeye aktanlmasına 15 ağus-
tosta, Çanakkale'nin Babakale kö-
yünde başlanıyor. Yönetmenliği-
ni Yusuf Kurçenli'nin yapacağı fil-
min senaryosu da kendisine ait.
Raziye'nin önemli rollerinde Sha-
kespeare trajedilerinden muzikal-
lere kadar çeşitli oyunlarda sahne-
ye çıkan, tiyatro yönetmenliğiyle
oyunculuğu ustaca birleştıren En-
gin Cezzar ve Yasemin Öymen'in
yanı sıra televizyon dızısi Doku-
zuncu Hariciye Koguşu ile Atıf
Yılmaz'm Hayallerim, Aşkım ve
Sen adlı fılminin iyi bir oyuncu
malzemesine sahip yeteneklerin-
den Ofıız lunç'tan başka Fuat
Onan, Burak Davutoğlu ve Gür-
sel Ateş de var...
'Ükierin buluştuğu bir fılm Ra-
ziye, Melih Cevdet Anday'ın sine-
maya uyarlanan ilk eseri. Engin
Cezzar'ın rol aldığı ilk sinema fıl-
mi ve seçimi sinema olmadığı hal-
de Raziye rolünü üstlenen Yase-
min Oymen'in ilk sinema deneyi-
mi. 1987 yılında yitirdiğimiz ga-
zeteci Örsan Oymen'in kızı olan
Yasemin Öymen yirmi yaşında.
Bu yıl lstanbul Üniversitesi'nin
Almanca öğretmenliği bölümünü
kazanan Yasemin öymen, ayrıca
Mimar Sinan Üniversitesi'nin re-
sim, grafik, sahne ve görüntu sa-
natları bölümlerinin sınavlarına
da girmeyi düşünüyor...
Raziye'nin gonintu yönetmen-
liğini Erdal Kahraman üstlendi.
Kültür BakanlıgYnın 200 milyon
BtR İLK FİLM — Raziye rolünü canlandıracak olan Yasemin Öymen böylelikle ilk sinema deneyimini
gerçekleştirecek. gazeteci Orsan Oymen'in kızı Yasemin Öymen 20 yaşında. (Fotograf: Ömer Orhun)
liralık devlet yardımı verdiği Ra-
ziye'nin yapımcısı Kadri Yurdatap,
sanat yönetmeni Deniz Akşeker-
ci. Yardımcı yönetmenliğini Fuat
Onan'ın yapacağı filmin yönet-
men yardımcısı Türkân Derya.
Raziye'nin makyozü ise London
Institute Of Beauty çıkışh Perizat
Dumrul...
Altmış kutu negatifle dört haf-
tada tamamlanması düşunülen
film hakkında göruşmeden önce
Yusuf Kurçenli'ye, de\let parasıy-
la sanat yapılmasının "yaratıcı-
'nm özgürlüğüne bir "halel" ge-
tirip getiremeyeceğıni sordum.
Sinema sanatının birçok ülke-
de devlet ya da başka kuruluşla-
nn yardımıyla ayakta durabildiği-
ni söyleyen Yusuf Kurçenli, sözle-
rine şöyle devam etti:
"Mesele bu yardımın hangi ko-
şullarla verildiği, hangi projelerin
yardım alacağım, kimin belirledi-
ğidir. Bu iki unsur sanata muda-
hale edilmeyecek şekilde sağlama
alınırsa hiçbir sakınca yoktur, ak-
sine böyle bir zorunluluk da var-
dır:'
"Yaşlı, ama dinc, dürüst, kor-
kusuz, aydın, çevresindeki Ukellik-
lerte saTOşmayı, kişileri gerilikten,
yozluktan kurtarmayı amaçlayan
idealist bir 'dayı.' Doğadaki saf-
lığjn, "dişi'liğin uzantısı olan ola-
ğanustu güzellikte bir 'evlathk.'
Politik nedenlerle tstanbul'dan
uzaklaşmak zorunda kalıp Ege-
yle Akdeniz arasında bir yerde ev-
lathğıyla yaşayan dayısının yanı-
na gelen bir genç.
Işte bu uç özgün insanın arasın-
daki ilişkilerin, devinimlerin ro-
manıdır Raziye; bitaz platonik, bi-
raz romantik, hani oldukça da
erotiktir. Alabildiğine coşkulu bir
sevdanın romanıdır"
"Peki ya Yusuf Kureenli'nin roma-
na yaklaşımı nasıldır, nasıl gerçek-
leşmiştir bu proje?
"Romanın kendinden gelen ba-
zı ayrıcalıklar var. Daha çok bir
adamın duygu ve duşuncelerin-
den, çevreyi algılama çabasından,
algılamasından, algılayamamasın-
dan oluşan bir roman bu. Aslın-
da Raziye'ye bu kadar yakından
bakınca, romanı okuduğumda al-
dığım lezzeti sinemada yaratma-
nın çok kolay olmayacağını gör-
dum ve bu zorluklan henüz aşmış
değilim doğrusu. Ancak şöyle bir
yol izledim ki bu da kaçıVulmazdı
samyorum; romanda 'genc adam'
anlatır olaylan. Ben de sevirciyı
genç adamın paraleline koydum.
Filmin gözü, genç adam oldu. Se-
yirciyle genç adamı aynı noktaya
yerleştirerek fılmi oluşturmayı dü-
şundum ve ona göre bir senaryo
oluşturdum"
"Neji anlabyor Raziye?"
"Raziye'nin aslında çok 'sahici'
bir şey anlattığı kamsında değilim,
ama benım ilgimi çeken noktalar-
dan biri Raziye'nin kendi güdüle-
ri, kendi doğası doğrultusunda
davranmasıyla fîlmin diğer kahra-
manlarının alışkın olduğu ilişki-
lerin bir hayli zorlandığı, 'dogal-
lıgın insanlann kabullendikleri
kuralları, davranışları nasıl
'sarstığı' noktası. Beni bu fılmi
yapmaya iten öğe de bu diyebili-
rim."
Melih Cevdet Anday'ın roma-
mnda sizi bir yonetmen olarak çe-
ken başka neler oldu?
"Demin so> lediklerimin dışın-
da, sağlam nedenselliklere baglan-
mamış, uçuşan ve o yuzden çağ-
nşımlara açık bir dünya var ro-
manda. Dayı nı>e öyle bir adam-
dır, Raziye niye oyledir, köy niye
oyle, köylü niye oyledir? Bütün
bunların gerçekten cevapları yok
ve bu cevapları aramamak gereki-
yor. Aslında seyircinin alışkanlık-
larma uygun bir şey değil bunlar.
Yapacağımız Tdmin boyle bir zor-
luğu var. Bu, daha önceki çalış-
malaruna göre beni biraz tedirgin
eden bir nokta. Üsluplaştırmak ve
seyirciye benimsetmek zorlukları-
m göz önune alıyorum."
"Oyuncu seciminizden söz ede-
lim biraz da..."
"Raziye'yi canlandıracak kişiyi
bulmak için uzun boylu bir araş-
tırma yaptık. Aradığım fıziksel
özellikler bakımından bu role en
yatkın kişi Yasemin Öymen'di.
Deneyimi olmayan bir arkadaş.
Yasemin'le fıziksel özelliklerini
öne çıkarıcı, deneyimsizliğini ör-
tücü bir çekim çalışması yapmayı
düşunuyorum ve boylece dene-
yimsizliğini buyuk olçüde gidere-
bileceğimi samyorum. Engin Cez-
zar ise zaten bu projeyi yapmak ıs-
teyen biriydi, bunu ben çalışma-
ya girdikten sonra öğrendim, hoş
bir rastlantı oldu. Engin Cezzar
filmin yapımcılığını ua diışünü-
yormuş bir tarihte. Oynamak is-
tediği rolu de şimdi bizım proje-
de gerçekleştirecek. Oguz Tunç-
un da rolünün hakkını vereceğine
inanıyorum:'
Evet, romanın adı Raziye, ama
kızın adı Vedia. Vedıa sonradan
Raziye oluyor. Nasıl mı0
Onu öğ-
renmek de sizlere kalıyor...
*Bağla Beni' adlı filmiyle sert tepkiler alan Pedro Almodovar:
Mutsuzluk, insanı saldırgan kılar"Sinir Krizinin
Eşiğindeki Kadınlar"
filmiyle ünlenen 38
yaşındaki İspanyol
yonetmen, Amerikan
sinemasında
tutuculuğun ağır
bastığı kamsında.
Kültür Servisi — 38 yaşındaki
ispanyol yonetmen Pedro Almo-
dovar, son zamanlarda hakkında
en çok konuşulan sinema adam-
lanndan biri. Almodovar'ın "Si-
nir Kriziııin Eşiğindeki Kadınlar"
adlı yapıtı, geçen yü En İyi Ya-
bancı Film Oscar'ının eşiğinden
dönmüştü. Ama son fılmi "Bağ-
faı Beni" büyük bir gürültu kopar-
dı."Bağla Beni", eski bir pornc
yüdızıyla eski bir akıl hastası ara-
sındaki "aşk" ilişkisini anlatıyor.
Marina, kendisini kaçınp dayak
atan ve bir yatağa bağlayan
Ricky'ye âşık oluyor. Birçok fe-
minist tarafından ağır bir biçim-
de eleştirilen "Bagla Beni",
ABD'de de X sınıflamasına alın-
dı. Yani yalnızca yetişkinlere gös-
terilebilecek filmler arasına sokul-
du. Almodovar ve filmin dağıtım-
cüan ise "BağJa Beni"yi yeniden
kurgulamayı reddettiler.
Newsweek'ten Christopher
Dkkey, geçenlerde Madrid'de Al-
modovar'la konuştu.
AŞK MI ŞİDD1 I Mt YOKSA FİLM Ml? — Pedro Almodovar,
"Bağla Beni'de. eski bir porno yıldızıyla onu tutsak alan eski bir
akıl hastası arasındaki aşk oykusunu anlatıyor.
— "Bagla Beni" filmine kadın-
lar nasıl bir tepki gösterdiler?
— Genellikle iyi tepkiler geldi.
Ama bazı yaygaracı saldırüar da
olmadı değil. Biliyorsunuz, son
zamanlarda nerdeyse "ekolojik"
denilebilecek bir tür feminizm çok
moda. Kadınlar, sanki kafasız
hayvanlarmış gibi savunuluyor-
lar. Almanya'da, özellikle de
ABD'de Marina'nın kendisini tut-
sak alan adama vurulmasına kat-
lanamayan genç kızlar var. Oysa
bütünüyle bağımsız ve özgür bir
kadın, canının istediği adama âşık
olabilir. Ve bu da özgürlüğün
kendisidir. Marina'nın Ricky'yi
hadım etmesini isteyen genç kız-
lar var. Ama ben bir aşk öyküsü
anlatıyorum. Hadım etmenin bir
aşk öyküsunde pek yeri olmasa
gerek.
— Kadınlara karşı şiddet uygu-
lanması ciddi bir sonın. Birçok
kadının, Marina'yla Rick> arasın-
daki iüşkinin altında \atan şiddete
olumsuz tepki göstermesi olagan
degümi?
— Bir fihııin, seyircinin ruh ha-
liyle bütünlesebileceğini ve tepki
uyandırabileceğini anlıyorum.
Ama bir film bire bir seyredilme-
meli. "Bagla Beni", birlikte ya-
şamanın, evlüiğin güçlüklerinden
söz eden bir aşk öyküsü. Duygu-
lar dUnyası çok yoğundur, bun-
dan korkmamalı, dahası bu dün-
yadan açık seçik söz etmekten
korkmamalı. Daha önce birisi ta-
rafından kaçınlmış olan bir genç
kız "Bagla BenT'yi seyredemeye-
bilir. Bunu anlıyorum ve o genç
kızdan böyle bir fılm yaptığım
için özür diliyorum. Ama yalmz-
ca o genç kızdan özür diliyorum.
Kaldı ki filmin X sınıflamasına
sokulmasının nedeni şiddet değil,
sevişme sahnesiydi.
— Evet, o sahne çok gercekci.
Bir bölümünu kesemez miydiniz?
• — Sahne elbette çok gerçekçi
görünüyor. Bir kere, oyuncular
çok iyi oynadıiar. Ama duygular,
coşkular makaslanamaz ki! Ba-
kın, bugünlerde Amerikan fikn-
lerinde duygu dünyasının, haz
dünyasının zerresine rastlanmı-
yor. Aslında, kadın rolleri gittik-
çe azalıyor. Birkaç istisna bir ya-
na, bugün Amerikan fılmlerinde
olmayan şey, eksiksiz ve açık se-
çik bir kadın-erkek ilişkisi.
— Sizce neden peki?
— Herkes gittıkçe artan bu so-
fuluğu konuşuyor. Bunun,
AIDS'in bir sonucu olduğu söy-
leniyor. Ama asünda bu, Ameri-
kan kültümnün özünde var olan
tutucu nitehğin bir sonucu. Bu tu-
tuculuğu körüklemek için AIDS'-
den yararlanmıyorlar. Aynca,
ekolojik feminizm de tutuculuğun
sis perdesi olarak kullanılıyor.
Çünkü bugün femınist olabilirsi-
niz, bu kabul edilebilır bir şey,
ama faşist olamazsınız, bu kabul
edilebilir bir şey değil.
— Feministleri nasıl ayırt edi-
yorsunuz?
— Teori, bepsı için bir: Kadı-
nın eşitliğinı bütün yönlerden sa-
vunmak. Yanılgıya duşen femi-
nistlerin tehlikesi ise erkeği tek
duşmanlan ve bütun sorunlannın
tek nedeni olarak görmeleri. Bir
de kendini merkez alan bir öfke
var: Birisi bir fılmi beğenmedi mi
o fılm hiç olmasın istiyor. Her
gün, bana ve fılme çok cirkin bir
biçimde saldıran yazılar çıkıyor.
Bunlar aslında sınemayı gebert-
meye çabalıyor. Bir fılmi beğen-
miyorsamz gıdip seyretmeyin,
ama sansur de etmeyin. Bence,
bütün bunların altında, insanı
çevresindeki t^erkese karşı saldır-
gan kılan bı; nuiiuzluğun izdü-
şumu yatıyor
Troya kazısı 50 yıllık bir aradan sonra yeniden sürdürülüyor
Yeni bulgular ışığında Troya kazısıKültür Servisi — 50 yıllık bir
aradan sonra 1988 yılında yeniden
başlatılan Troya kazıları Uçunctt
yılında. Federal Almanya'daki Tü-
bingen Üniversitesı'nden Prof. Dr.
Manfred Korfmann tarafından iki
yıl once başlatılan kazılann yak-
laşık 15 yıl surmesi tasarlanıyor.
Aralarında Turk arkeologların da
yer aldığı uluslararası bir ekip ta-
rafından surdürulen Troya kazıla-
rında, 1800'lerin sonlarındaki ve
1932-1938 yılları arasındaki geç-
miş kazılann yeniden değerlendi-
rilmesi ve yeni bulguların elde
edilmesi amaçlanıyor.
Eski kazı sonuçlannın gunümü-
zün modern yöntemleriyle yeniden
değerlendırıleceği yeni çalışmalar,
Daimler Benz-Otomarsan tarafın-
dan destekleniyor.
19. yüzyıl sonlarında Heinrich
Schliemann, Kral Priamos'un me-
zarını bulmak amacıyla Troya'da
çalışmalan başlatmış, daha son-
raları W. Dorpfeld'in ve Cincınna-
ti Onıversitesi'nden C Blegen'in
ustlendikleri kazılar bilimsel bir
nıtelik kazanmıştı. 1938'de nokta-
lanan kazılan 50 yıl sonra yeniden
başlatan Prof. Korfmann, 10-12
ağustos gunlerinde uluslararası
basına bir gezi duzenledi.
Türk ve yabancı gazetecilerin
katıldıöı Troya basm gezisınin reh-
berliğini de üstlenen Prof. Korf-
mann, beş yıllık bir proje kapsa-
mında ele alınan Troya kazı büt-
çesinin yarısının Daimler Benz ta-
rafından karşılandığını, bu mik-
tarın yılda 200 bin Alman Markı-
nı bulduğunu belirtti. Bergama,
Troya, Aşil Tepe, lntepe ve Troya
Limaru'ru kapsayan geziden once,
Göttingen Bilimsel Filmcilik Ens-
titusu ve Tubingen Üniversitesi ta-
rafından hazırlanan Troya'yı taru-
tıcı bir fılm de gösterildi.
Prof. Dr. Manfred Korfmann,
son iki yıldır yeniden başlatılan
Troya kazı çalışmalan sonucunda
Troya'nın bugüne kadarki tabaka-
lanma ve tarihlendırilmesinin de-
ğışebileceğini vurguladı. Korf-
mann, yaklaşık olarak tÖ 3000-
2500 arasına tarihlenen Troya I
başlangıç tarihınin de yeniden du-
zenleneceğıni söyledi. Bunun, Av -
rupa erken tarihi açısından da
onem taşıdığı vurgulandı.
Çalışmalar kapsamında açıkha-
va muzesi niteliğinde düzenlenen
Troya'da, Yunan tapınaklarının
prototıpı olarak tanımlanan "me-
garon"lann da asıllanna uygun
bir biçimde restorasyonu yapıla-
cak.
Gezi sonrasında bir de basın
toplantısı duzenleyen Prof. Korf-
Galleria'da
tiçlti sergi
• Kültür Servisi — Jali
Iri, Kevork Saatçıyan,
Nimet Babayiğit'in
çalışmalanndan oluşan üçlü
karma sergi Ataköy Galeri
Galleria'da açıldı. Sergide
4O'ı Jali Iri'ye, 40"ı Nimet
Babayiğit'e ve yedisi Kevork
Sanatçıyan'a ait olmak
üzere toplam 87 yapıt yer
alıyor. Iri ve Saatçıyan bu
sergide yağlıboya
tablolanm, Babayiğit ise
tezhip, minyatür ürûnlerini
sergiliyor. Sergi 17 ağustos
tarihine dek her gün
11.00-20.00 arası
gezilebilecek.
Çocıık
kütüphaneleri
• ANKARA (UBA) —
Türkiye'de çocuk
kütüphaneleri sayısı ile
buraya giden çocuk
okuyucu sayısının yarı
yarıya azaldığı belirlendi.
Devlet İstatistik
Enstitüsü'nün verilerine
göre 1981 yılmda ülke
genelinde 242 olan çocuk
kütüphanesı sayısı 1988
yılında 102'ye düştü. Aynı
dönemde bu kütüphanelere
başvuran çocuk okuyucu
sayısı da 4 milyon 304 bin
640*dan 2 milyon 152 bin
482'ye geriledi. Söz konusu
dönemde çocuk
kütüphanelerinde bulunan
kitap sayısı da 708 bin
739'dan 457 bin 341'e indi.
Atıf Yılmaz'ın
'Anılar'ı
• Kültür Servisi — Film
yönetmeni Atıf Yılmaz
anılannı yazmaya başladi.
Yılmaz, kitabımn adını
şimdilik "Bölük Pörçük
Anılar" olarak
düşündüğünü, ancak bu
adın ileride değişebileceğini
belirtti. Kitap, Atıf
Yılmaz'ın çocukluk ve
gençlik yıllanndan başlıycrr
ve sinema uğraşına atıldığı
döneme uzanıyor. Atıf
Yılmaz'm sinema
çalışmalan sırasındaki
gözlemlerini, deneyimlerini,
yaşadıklarını da içeren
"Bölük Pörçük Anılar",
Yeşilçam'ın başlangıcını,
geh'şme yıllarını ve
bugünkü yerini de kapsıyor.
"Bölük Pörçük Anılar"da
ayrıca Türk sinemasınm
birçok ünlü kişisiyle ilgili
anılara da yer veriliyor.
Aspendos'ta
Mozart
• ANTALYA (AA) —
Ünlü besteci Mozart'ın,
ölümünün 200.
yıldönümünde Türkiye'de
de çeşitli etkinliklerle
anılması istendi. AKSAD
Genel Sekreteri Abdullah
Tekin, Mozart'ı anma
etkinlikleri için en uygun
mekânın Antal>"a'daki tarihi
Aspendos tiyatrosu
olduğunu söyledi. Tekin,
Antalya'daki etkinliklerin,
turizm sezonunun en yoğun
olduğu yaz aylarına
rastlaması halinde, anma
töreninin, 15 bin kişi
tarafından izlenebileceğini
belirtti.
Biterkerf
SLNAK, KLYL VE KURBAN ÇUKURLAR1 — Alman Profesor Manfred Korfmann >onetiminde
bir Troya gezisi düzenlendi. Gezi sırasında ve daha sonra yapılan basın toplanlısında, Troya'daki yeni
çalışmalar hakkında bilgi verildi.
mann, "Tro>a kazısı çeşitli ulus- larının katkısı olmasaydı, kazı li- rıjla kazıya devam edecegiz. An-
lardan yaklaşık 35 bilim adamının sansını almaya cesaret edemezdik. cak hafri>al. restorasyon, çeşitli
katıldıgı uluslararası bir kazı ni- Her gun yeni bulgular elde edho- teknik malzeme için daha çok pa-
tdiginde. Bu değerli bilim adam- ruz. Mevcut finansman ka>nakla- raya ihtiyacımız olacak" dedi.
• ANKARA (AA) — Teku
Sanat Galerisi yeni sezona,
35 sanatçının eserlerinden
oluşan "Yaz Biterken" adlı
karma resim sergisiyle
giriyor. Türk resminin
değişik donemlerinden ünlü
isimleri bir araya getiren
sergide, Sabri Akça, Nadide
Akdeniz, Ismail Altınok,
Avni Arbaş, Mustafa Ayaz,
Vecihi Bereketoğlu, Cemil
Eren, Yalçın Gökçebağ,
Nüzhet İslimyeli, Zeki Faik
İzer, Kayıhan Keskinok,
Fikret Mualla, İbrahim
Safi, Adnan Turani,
Hüseyin Yuce gibi tanınrbış
sanatçıların 76 eseri yer
alacak.
BUGÜN
• Ortaköy'de dia Ortaköy
Değirmen Sokak'ta
düzenlenen kültür ve sanat
etkinlikleri kapsamında saat
21.00'de Hakan Kızılcıkoğlu
ile İFSAK'lı kadın
fotoğrafçılann dia gösterileri
izlenebilir.
• Üç Oyun Bulunmaz
Tiyatro-Istanbul 16.00'da
"Güvercinin Türküsü
Beyoğlu'nda Söylenmez"i,
18.00'de "Bir Evlenme
Teklifi"ni, 20.00"de "Öyle Bir
öykü"yü sergiliyor.