09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 14 AĞUSTOS 1990 &ÖRFEZ KRIZÎ...KÖRFEZ Klt İ/İ... KÖRFEZKRİZİ...KÖRFEZ KKİZİ... KOI WASHINGTON 'DUR' EMRÎNE UYMAYAN GEMİLERİ VURACAK ABD'den Irak'a fiili ablukaSuudi Arabistan'da ABD hava silahları ABO'nın Suuöı Arabıstan'a göndermekte oduğu geiışmıs hava savunma fuzelen şunlar PATRIOT Karadan havaya füzeler Ölçiler: Uzunluk: 5.3 m. Ağırlık: 675 kg. Gövde çapı 40 cm Menzil 50 k n . CHAPARRAL Haretetfı ısı izleyen füze ftçilen Uzunluk 3 m. Ağırlık: 83 k«. Gövde çapı: 12.7 cm. Menzil 40 k a . Orta menzıllı güdümlü füze ĞtçüUt: Uzunluk 1.5 m. Ağırlık. 450 kg. Gövde capr 40 cm Menzil 40 km. Omuzdan atılan ucaksavar füzesi frçüler: Uzunluk: 2.2 n. Ağırlık 10 kg. Gövde capı 10 cm. Menzil 5 km. Bush yönetimi Körfez'den petrol taşıyan tüm gemilerin yolunun kesileceğini açıkladı. Fransa, ABD'nin önlemine katılmayacağını bildirdi. "The Washington Post" gazetesine açıklama yapan bir Beyaz Saray yetkilisi, "Dur emrine uymayan tüm gemilere ateş açılacak" dedi. ton kaynaklı haberlerine göre Beyaz Saray, Körfez'den petrol taşıyan tüm Irak gemile- rinin yolunun kesileceğini açıkladılar. AJV nın haberine göre VVashington'da kimliği- nin açıklanmasını istemeyen bir Amerikan hükümet yetkilisi, VVashington Post gaze- tesine verdiği demeçte, "Körfez'de, durmak istemeyen gemilere, hangi ulkeden olurlar- sa olsunlar ateş açacagız" dedi. ABD Dışişleri Bakanı James Baker da önceki gun, "Ülkesinin. Korfez'deki Irak ve Kuveyt petrolti taşıyan gemileri durduracak- lannı bildirmiş >e bu konudaki isteğin, meş- ru Kuve>t hükümetinden geldigini" söyle- mişti. AP, Başkan Bush ve yardımcılarının, Irak'a giden ve bu ulkeden gelen gemileri önleme kararını, "abluka" olarak tarumla- maktan kaçındılar. Bilindiği gibi abluka, "düşman" ülkeye uygulanar askeri bir ön- lem. Ancak gözlemcilere göre ABD'nin ye- ni önleminin abluka anlamına geldigini be- lirtiyorlar. Başkan Bush, pazar akşamı gazeteciler- le yaptığı sohbette, "Gemileri durdurma ka- ranmızın Güvenlik Konseyi'nin karan ile uyum içinde olduğuna iaanıyonız. Önemli Dış Haberler Servisi — ABD ve Batılı ül- kelerin Körfez'deki görulmemiş yığmakla- n sürerken, ABD "abluka" admı kullanma- dan Irak'a giden ve Irak'tan çıkan tüm ge- milerin yolunu keseceğini açıkladı. Fransa, ABD'nin bu önlemine katılmayacağıru açık- ladı. Fransız hükümeti sözcusü dün yaptı- ğı açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin Irak'a karşı yaptırım karannda, bu ülkeye giden ve gelen gemilerin yolunun kesiimesine ilis- kin bir madde bulunmadığını bildirdi. Ingiltere ise ABD'nin önlemlerine katı- lacağinı ve savaş gemileri ile BM yaptırım- lannı delme girişimlerini önleyeceğini açık- ladı. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ise konuyla ilgili bir açıklama yaparak BM'nin Irak'a karşı "abluka" karan olmadığım bil- dirdi. Ajanslarm bildirdiğine göre Washington, Basra Körfezi'nde Irak'a karşı alınan yap- tırım önlemleri çerçevesinde "dur" emrine uymayacak gemilere ateş açılacağı yolunda uyarıda bulundu. ABD'nin bu açıklaması ile Körfez'deki tehlikeli tırmanma yeni bo- yut kazanmış oldu. AA, AP ve AFP ajanslarının VVashing- İDDÎALARIYALANLIYOR Türkiye'ye tehdit yok'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Irak'ın, Türkiye sınınna askeri birlik ve kim- yasal silah yığınağı yaptığı yolunda haber- ler alınırken, Iraklı yetkililer, 'Tiirkiye'yi düşraan olarak görmediklerini' ve 'Irak'ın Türkiye için tehdit oluşturmadıgını' söylü- yorlar. Irak Enformasyon Bakanı Latif Nu- sayif, dün Irak Resmi Haber Ajansı INA- ya verdiği demeçte, Irak'ın Türkiye'ye sal- dıracağı yolundaki haberlerin asılsız oldu- ğunu söyledi. Irak'ın Ankara Büyükelçisi Tank Abdülcabbar Cevat ise, "Türkiye'ye Irak tebdidi, Amerikan ajitasyonundan ibaret" dedi. Irak Enformasyon Bakanı Latif Nusayif, INA'ya dün verdiği demeçte, "Zaman za- man, Irak'ın Türkiye'ye saJdıracağını öne sii- ren haberler alınmaktadır. Komşumuz Türkiye ve dost Müslüman halkı ile tarih- sel bağlanmız mevcutken, böyle bir saJdın için hiçbir neden görmuyoruz" dedi. Irak'ın Türkiye sınıra yığınak yaptığı yo- lundaki haberleri de yalanlayan Latif Nu- sayif, "Irak'a karşı uluslararası entrikala- nn bir parcası olan bu tur iddialan kesin- likle yalanlıyonız. Turkiye'den veya Türki- ye dışından kaynaklanan bu haberler temelsizdir" şeklinde konuştu. Irak'ın Ankara Büyükelçisi Tank Abdül- cabbar Cevat ise, TBMM'nin hükümete sa- vaş ilan etme izni vermesinin, 'Türkiye'nin iç sonınn oldugunu' belirtti ve ülkesinin Türkiye'ye karşı bir tehdit oluşturduğu yo- lundaki değerlendirmelerin, 'Amerikan aji- tasyonundan ibaret' oldugunu savundu. Bü- yukelçi Cevat, Bağdat-Ankara ilişkilerinin "kriz" noktasına gelmesi için bir neden gö- remediğini vurgulayarak, "Amerikalılar er gec dönecek, biz bin yıl daha birlikte yasayacağız" dedi. Irak'ın Ankara Büyükelçisi Tarık Abdül- cabbar Cevat'a, TBMM'nin "hükümete sa- TEPKİLER Saddam'm önerisi kabul edilmedi Dış Haberler Servisi — Irak Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'in önceki gün Ku- veyt'ten çekilmesi ile ilgili öne sürdüğü ko- şullara ABD'nin ardından birçok ülke tep- ki gösterdi. Israil'de Saddam'ın açıklaması "ucuz propaganda" olarak nitelenirken Mı- sır hükümetinden yapılan açıklamada aksi görüş savunularak "Mesaj Araplar arasın- daki anlaşmalara ters düşüvor" denildi. Sovyetler Birliği'nden yapılan açıklamada, "Saddam'ın tutumunun yapıcı olmadıgı ve Ortadoğu'daki işgal sorunlannın toptan ço- zümu konulanndaki önerilerinin gerçekleş- tirilebilir nitelikte bulunmadığı" belirtildi. Israil işgali altında yaşayan Filistinliier ise Saddam'ın mesajlannı büyük bir coşkuyla karşıladılar. Saddam'ın açıklamasına tepkiler şöyle: — ABD: Irak'ın Kuveyt'i işgali ile Israil ve Suriye'nin bolgedeki işgalleri arasında bir bağlantı olmadığı savunularak koşullar der- hal reddedildi. — İsrail; Saddam'ın mesajı "Bes gün için- de İsrafl'i Körfez krizine bulaşürmak ve ken- dine taraftar toplamak amacı\la yaptığı uçüncn girişim" olarak değerlendirilirken mesaj "ucuz propaganda" olarak nitelen- di. — Filistin: Israil işgali altındaki toprak- ların önemli Filistinli liderlerinden Faysal Hnseyni "Amerikalılann bu öneriyi ciddi- ye almalan durumunda, bu kotü durumdan bazj iyi sonuçlar çıkarabiliriz" dedi. — Mısır: Dışişleri Bakanı tsmet Abdül- mecit, Saddam'ın mesajının açiklığa kavuş- turulması gereken noktalar içerdiğini söy- ledi. Saddam'ın, Kuveyt'e ilişkin düzenleme- lerden söz ettiğini, ancak bunların niteliğin- den ve birliklerin geri çekilmesi ile ilgili ke- sin konuşmadığını belirtti. vaş ilanı izni" vermesi sonrasında yöneltti- ğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: — TBMM'nin karannı nasıl karşılıyor- sunuz? CEVAT — Parlamentoda olup bitenleri izledik. Ancak bunlar sizin iç meselenizdir. Türkiye'ye Irak tehdidi olduğu yolunda pro- paganda olabilir. dışarıdan bu yönde söz- ler edilebilir. Ama Türkiye bağımsız bir ül- kedir; ne durumda olduğuna kendisi karar verebilmelidir. Ankara'dan açıklama isteme- ye gerek yok. Her şey yeterince açıktır. İç meselelerinize kanşmak istemeyiz. Karar TBMM'ye, Türkiye halkına kalmıştır. — Batı Türkiye'ye herhangi bir tehdide karşı güvence veriyor. Böyie bir tehdit var mı? CEVAT — Neden olsun ki? Türkiye dost bir ülkedir. Bu konuda dışarıdan gelen bir propagandfa, ajitasyon etkinliği var. Türki- ye ile Irak'ın halen iyi diplomatik ilişkileri sürmektedir. Ama bölgeye yabancılar gel- di; dışandan geldiler ve ajitasyona başladı- lar. Türkiye'ye Irak tehdidi olduğu, Ameri- kan ajitasyonundan ibarettir. Amerikalılar, Körfez'deki varlıklarına gerekçe yaratmak için ajitasyon yapıyorlar. Ama herkes bili- yor ki biz bin yıl önce buradaydık; bin yıl sonra da burada birlikte olmaya devam ede- ceğiz. Amerikalılar ise er ya da geç döne- cek. — Türkiye'nin Irakia arasmdaki dostluk ve dış propaganda konusunda bu degerle- dirroeleri paylaştığı izlenimine sahip misi- niz? CEVAT — Bilmiyorum, bunu Türk hü- kümetine sorun — Körfez krizi. ambargo ve ablukayla uzun süre çözumsüz kalırsa, Türkiye'nin arabuluculuk ustlenmesi sizce mümkÜD mü? CEVAT — Hayır. Her şey açıktır. Zaten arabulucuya da gereksinmemız yoktur. Irak'ın yeni inisiyatifi var. Gelin, bütün Or- tadoğu sorununu birlikte çözelim diyoruz. Tüm sonınları paket olarak görüşelim. ts- rail, Arap topraklarını 23 yıldır işgal altın- da tutuyor. Buna karşı BM karan da var. Ama kimse takipçisi olmayınca, karar da amacına ulaşamadı. Biz, ilgili tüm taraflar masaya otursun diyoruz, Israil ile masaya otumlsun. Biz Iran'la masaya oturahm. Ama ABD buna yanaşmıyor. — Devlet Başkanı Saddam Huseyin'in ABD askerierinin Suudi Arabistan'daki var- lıgının drvamını 'savaş nedeni' sayacagı açıklaması dogru mu? CEVAT — Hayır. Amerikalılar Körfez'e Araplar için geimediler, kendi çıkarlan için geldiler. Ama onlar saldırmadıkça, biz de saldırmayız. Suudi Arabistan'a yönelik hiç- bir planımız yok. Yalnızca saldınya uğrar- sak karşılık veririz. — Bu krizden sonra, Ankara-Bagdat iliş- kileri i)i komşuluk temelinde devam edecek mi? CEVAT — Neden olmasın? Neden olma- sın? Aziz'den Cuellar'a mektup Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz'in BM Genel Sekreteri Perez de Cueliar'a bir mek- tup göndererek Suudi Arabistan'ın da uy- ması koşuluyla Bağdat ile Riyad arasında 16 ay önce imzalanan "saldınnazlık aniaş- ması"na uyacaklarmı bildirdigi haber veril- di. Irak Haber Ajansı INA'mn haberine gö- re söz konusu mektupta Irak'ın Suudi Ara- bistan'a saldıracağı yolundaki ıddiaların, ABD ve müttenklerinin Suudi Arabistan'a askeri birlik göndermek için uydur.duğu bir bahane olduğu öne sürüldü. Ajans, mek- tubun hangi tarihte gönderildiğine ilişkin bilgı vermedi. olan Irak'tan petrol çıkışım onlemektir" de- di. Dışişleri Bakanı James Baker da ABD Te- lev izyonu'ndaki bir programda, ABD'nin Irak'a karşı bir abluka mı uygulamakta ol- duğu yolundaki soruyu şöyle yanıtladı: "Şöyle diyelim: Şu anda gemileri önlemek için yasal daj'anagımız ve bunu yapabilecek gücümuz var." Kuveyt Emin El-Sabah, ön- ceki gece yaptığı çağrıda, ABD'nin yaptı- nmların uygulanması için gerekli önlemle- ri almasını istemişti. Baker'ın "yasal dayanak" olarak bu çağnyı kabul ettiği an- laşılıyor. ABD Dışişleri Sözcüsü Margaret Tutwi- ler, dun ABD Dışişleri'ndeki olağan brifing- de, BM kararının ancak ınsani amaçlarla Irak'a gıda maddeleri satışına izin verdiği- ni hatırlatarak, şu aşamada böyle bir ihtı- yacın olmadığım söyledi. Tutwiler, "Bugün için insani amaçlarla gıda yardımı ve tıbbi malzeme gönderilmesine ihtiyaç bulunmu- jor" diye konuştu. Beyaz Saray sozcusu Marlin Fitzwater ise dün bir açıklama yaparak Bush'un 25 gun- lük tatiline bir sure ara vererek başkent Was- hington'a döneceğini bildirdi. Fitzwater, Bush'a VVashington'da yetkililerce Körfez- deki durum ve bütçe açığı konularında bri- fingler verileceğini de sözlerine ekledi, BM 'abluka' karan almadı New York muhabirimiz Şebnem Aliyas'ın GEMİ GİDtYOR — Avustralya'nm da savaş gemisi yollaraa karan sonrasında Sidney de şu anda dünyanın birçok yerinde olduğu gibi 'acıklı' bir aynlık limanına dönuştü. IsrailIşçi Partisi lideri Peres'in Cumhuriyet <? demeci: Saddamçılgınm tekidirSEMİH İDİZ TEL AVİV — İsrail fşçi Partisi Genel Başkanı Şimon Peres, dünyada, ılımlı olmayan guçlere gelecek görmediğini be- lirterek, "Sad- dam'ın Irak'ta heykeli bile kalmayacak" dedi. Peres, "Ge- cevansı banka soyabileceğine inanan çılgı- nın teki" diye nitelediği Irak Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'in, "yolun sonuna geldigini" savundu. Tü'rkiye'yi Avrupa Topluluğu'nun önemli bir halkası olarak gördüğünu vurgulayan Peres, "Türkiye'- nin iskeie değil köprü olması gerektiğini" söyledi. Mart ayında iktidardan giden Likud-İşçi Partisi koalisyonunun Başbakan Yardım- ası ve Maliye Bakanı olan Şimon Peres, Cumhuriyet'in sorularını, Tel Aviv'deki bürosunda yanıtladı. 1984 yılında iktidara gelen koalisyonda iki yıl başbakanlık gö- revini üstlenen Peres'in sorulanmıza ver- diği yanıtlar şöyle: " — Dünyada diktalörlerin sor.uadan ve ulusal sınırlann dokunulmazlığından söz edildiği bir dönemde Irak'ın Kuveyt'i işgali ile karşılaşıldı. Saddam Hüseyin bu isi ne- reye kadar götürebilir sizce? PERES — Bence yolun sonuna geldi. Komşularından hiçbirine herhangi bir ko- nuda çözüm yolu sunmuyor. Iran ile 8 yıl savaştı. İki ülke ölü ve yaralı olarak milyon- larca kayıp verdi. Silah için milyarlarca do- lar ödediler. Ne oldu sonunda? tkisi de Şat- tülarap'ta sekiz yıl öncesinin sınırında kal- dılar. Saddam Hüseyin şu anda kendisini yüceltmekle meşgul. Yaptıklannda hiçbir sağduyu yok. Ancak bütün dunyaya mey- dan okumakla bir hata yaptı. Türkiye'den Çin'e kadar, Moskova'dan Washington'a ve Kahire'den Riyad'a kadar tepkiyle kar- şılandı. Bence bunun bedelini ödeyecek. Irak'ta heykelleri bile kalmayacak. Kendi- sine karşı uygulanabilecek yeterli ekonomik silah bulunuyor. Bir milyon askeri olsa bi- le, tek kişilik şovu sona erecek. — Ancak köşeye sıkıştıkça tehlikeli yan- sımalan olacak yeni bir adım atması olası- lıgı artmıyor mu? PERES — Sanmıyorum. Çünkü o, ya- pabileceği şeylerin azami sınınna geldi. Ama karşısındakiler olanaklarının henüz asgarisini kullandılar. Durumu abartma- mak gerekiyor. Bir diktatörle karşılaştığı- mızda karşımızda bir aslan oldugunu san- dık. Ama bu bir aslan değil, sadece çılgı- nın teki. Geceyansı bir bankayı, ki Kuveyt banka gibi bir ülke, soyabileceğine inanan bir çılgın. Sonunda bu soygunun bedelini de ödeyecek. Biz Kuveyt değiliz — Yine de Kuveyt'e bir tebditte bulun- du ve sonunda bunu gerçekleştirdi. tsrail'c karşı savurduğu tehditkr sizi kaygılandır- mıyor mu? PERES — Giderayak son bir yumruk at- masını kastediyorsunuz. Ama biz Kuveyt değiliz. Cüzdanımız boş olabilir, ama or- dumuz güçlü. — Irak'ın bu saldına İsrail savunma stratejilerinde bir degisiklik gerektirecek mi? PERES — Sanmıyo-um. Çünkü Irak'a ortak bir sınınmız yok. Bu arada şimdiden karşısına aldığı ülkeler arasında Suriye, Iran ve Suudi Arabistan da var. Bunlar ge- lecekte Saddam için sorun yaratabilir. So- nuçta, günümüzde hiçbir şekilde kabul gör- meyecek olan bir şey yaptı. Ekonomik açı- dan zengin olmasına karşın askeri açıdan zayıf olduğu için bir Ulke günümüzde işgal edilemez. — Ortadogu'ya bakıldığında Avmpa'nın aksiae ılımlı güçlerin bir erozyona uğradı- gını göniyoraz. PERES — Kişisel kanaatime göre ılımlı olmayan güçlere gelecek yok. Ortadoğu'da dünyanın her yeri gibi savaşa değil barışa mahkûm. Ben savaşlara, diktatörlere, aşı- n guçlere inanmıyorum. Çünkü ister eko- nomik, ister siyasi, ister sosyal olsun hiç- bir sorunu çözümleyecek yeteneğe sahip de- ğilier. Şu anda ekonominin stratejiden da- ha önemli olduğu bir dünyada yasıyoruz. I>i bir piyasa kuvvetli bir ordudan daha iyi- dir. Bunun sonunda Ortadoğu'da da ger- çekleşecegıne inanıyorum. Aşın güçler yer- lerini ılımlı güçlere bırakacaklar. Bu Sad- dam için olduğu kadar Kaddafi için de geçerli. — tsrail'de, tarihinin belki en sagcı hü- kümeti şu anda işbaşında. Bu söyledikleri- niz İsrail için de geçerli mi? PERES — Evet, öyle saıuyorum. tsra- il'de aslında ılımlı güçler, aşın güçlerden daha kuvvetli. Parlamentoda bizim 55 san- dalyemiz var. Sayuı Şamir'in ise sadece 47. 18 sandalye ise dini partilere ait. Yani so- run bu dini gmplarla koalisyona girilip gi- rilemeyeceğinden kaynaklanıyor. Benim temsil ettiğim grup ise sol eğilimli. Sorun bu. — Dini gnıplardan söz ettiniz. Aşın Is- lamcılıktan söz ettiğimiz gibi aşın Yahudi- lerin artışından da söz edebilir miyiz? Ba- sımnıza bakıldığında edebiliriz gibi geliyor bana. PERES — Hayır. Zannetmiyorum. tki- si farklı şey. Ama bir gerçek var. Dünya- da ideolojiler basarısızlığa uğruyor ve dini hisler güçleniyor. Organize sağduyu geçer- liliğini kaybetükçe, duygular ve dini inanç- lar bunun yerine geçiyor. Din ile ideoloji arasında her zaman böyle bir ilişki olmuş- tur. Sovyetler Birliği'nde bile bunu görebi- lirsiniz. Lenin yerini Hazreti tsa'ya bı- rakıyor. tntifada — tntifada hakkında ne düşünüyorsu- nuz? Bu ne kadar sürer? lsrailliler gerek ül- kenin imajı açısından, gerekse başka açı- lardan olsun bu sorunun bedelini ödeme- ye devam etmek isteyecekler midir? PERES — tntifada'ya siyasi bir çözüm buiunması gerektiğine inanıyorum. Mese- le bununla yaşayabilir miyiz, yoksa bede- lini öder miyiz meselesi değil. Bu soruna ih- tiyacıraız yok. Ne imajımız açısından ne de maliyeti açısından. En önemlisi de Arap- larla ilişkilerimiz açısından. Bir sorun ile ya- şayabileceğinizi söylemek bir çözüm değil. — Peki siyasi çözüm dediniz. Nedir bu? PERES — ABD taralından önerilen mü- zakere sürecinin bir an önce başlatılması. Bu, çözüm arayışının sadece başlangıcı ola- cak. Bu arada başka alternatifler de olabi- lir. Bunlann düşünülmesi gerekiyor. Ancak şu anda eideki tek opsiyon ABD'nin öne- risi. Benim açımdan önerilen müzakerele- rin hemen başlatılmaması için hiçbir neden yok. — Sovyet Yahudilerinden söz ederken sa- vunduğunuz temel si>asi-ekonomik platfor- ma geçtik. Anladıgım kadanyla Türkiye'- yi de bu düşünüzün önemli bir nnsurn ola- rak görüyorsunuz. PERES — Kesinlikle öyle. Her şeyden önce Türkiye'nin Avrupa Ue sorunlan var. Avrupalılar Türkiye'ye sırt çeviriyorlar. Bu arada NATO gibi stratejik ittifaklar da önemlerini kaybediyorlar. NATO'nun bu- gün en büyük sorunu bir düşman bulama- masından kaynaklanıyor. — Ama ittifakın karşısına Saddam Hü- seyin çıktı. PERES — Saddam yeterli bir düşman değil. Yeterli bir düşmanınız olmazsa bir strateji geliştiremezsiniz. Bu nedenle ittifak- lar çöküyor. Buna karşın coğrafi ve eko- nomik çıkış yollan aramak gerekiyor. Türkiye tarımını geliştirdi. tran-Irak sava- şı sırasında iki tarafı besledi. Türkiye böl- geye su olduğu kadar yiyecek de sağlayan bir ulke olabilir. Türkiye'nin ayrıcaturizm açısından büyük çekiciliği var. — SöyledikJerinizden dolaylı olarak çı- kardığım birsey var. Türkiye'nin Ortado- gu'ya daba fazla angaje olması gerektiği mesajı Ue ilgili goruşunuzü sorabilir miyim? PERES — Bilmiyorum bilir misiniz, ama bir şiir vardır. Bir iskelenin aslında doyu- ma ulaşamamış bir köprü olduğu belirtilir. Bence Türkiye iskeie olmaktan çıkıp ger- çek bir köprü olmalı. Köprünün iki ucu var. İskelenin ise sadece bir. — Türkiye ile İsrail arasmdaki ilişki dü- zeyine ne diyorsunoz? PERES — Türkiye ile İsrail arasmdaki ilişkilerin en azından Mısır ile İsrail arasm- daki ilişkilerin düzeyinde olmaması için bir neden göremiyorum. Kaldı ki Mısır bir Arap ülkesi. Türkiye ise değil." haberine göre BM Genel Sekreteri Pereı de Cuellar, Birleşmiş Milletler'in Irak'a karşı "abluka" karan olmadığım belirterek, yal- nızca Güvenlik Konseyi'nin bir ablukaya ka- rar verebileceğini söyledi. Perez de Cuellar son 24 saatte BM'de bu konudaki göruş aynlıklarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Abluka kelimesi BM açısından iyi bir terim değil" dedi. Genel Sekreter, "Göıüyoroz ki Suodi Arabistan ve Kuve\l hükümetleriyle aıtla- şarak, ABD, Fransa, İngiltere >e öteki ül- keler bazı kararlar aldüar. ancak bunlar BM kararlan çerçevesinde alınmamıştır" şeklin- de konuştu. Yeni yığınak ABD, Körfez'e gönderdiği 4 uçak gemisi ve bol miktarda askeri malzemenin ardın- dan, bölgeye yeni ucaksavar füzeleri ve sa- vaş uçakları yollayacağını açıkladı. ABD Savunma Bakanlığı tarafından önceki gun yapılan açıklamada, Körfez'deki birliklere ek olarak, Patriot ve Stinger ucaksavar fü- zeleri ve F-1SE Kartal modeli savaş uçakla- rı gönderileceği bildirildi. Bölgede şu anda ABD Hava Kuvvetleri'ne ait 50 adet F-15C ve D savaş uçağı ile 48 adet F-16 bulunu- yor. Fransız gemisi yolda Fransu Donanması'nın sahip olduğu iki uçak gemisinden "Clemanceau" önceki gün Akdeniz kıyısındaki Toulon Askeri Lima- nı'ndan Basra Körfezi'ne doğru yola çıktı. Clemanceau'nun iki hafta sonra Irak apk- larına ulaşması bekleniyor. Uçak gemisi, bu harekâtında helikopter taşıyan bir gemiye dönüştürüldü. 4 adet Puma ve 36 adet Ga- zelle helikopteri yanında 1700-1800 kadar Fransız askeri, Körfez'deki çatışmada yer al- maya hazırlanıyor. Belçika'dan 3 gemi Belçika da Kuveyt'in işgali nedeniyle böl- geye askeri güç gönderen ülkeler kervanı- na katıldı. Dün yapılan açıklamada, Beiçi- ka'nın üç savaş gemısini Akdeniz'e gönde- receği belirtildi. Hükümet yetkililerinin özel bir toplantıdan sonra aldıkJan kararla, önü- muzdeki hafta gerçekleştirilecek Batı Avru- pa Birlıği toplantısından önce gemilerin Körfez'e gitmeyeceği kaydedildi. Belçika'nın bölgeye yoüadığı birlik iki mayın tarayıcısı ve bir lojistik destek sağlayacak gemiden oluşuyor. Pakistan, Riyad'm yanında Pakistan yönetimi, dun yaptığı bir açık- lamada Irak'a karşı S.Arabıstan'a askeri bir- lik gönderme karan aldığını açıkladı. Dış- işleri Bakaniığı sözcüsü, karann, S.Arabis- tan Kralı Fahd'ın elçisi Abdülaziz El- Taneyyen'in ülkelerine yaptığı özel ziyaret sonrasında alındığını belirtti. - • Bu arada Suriye'nin Lübnan'daki 40 bin kişilik ordusuna bağlı askerlerin S.Arabis- tan'daki dijer Arap ülkelerine katılmak üze- re yola çıkacağı bildirildi. İsraiFden Ürdün'e uyan İsrail, Urdun'ü Irak'a karşı yaptırımlann "ihlali" konusunda uyardı. Parlamentonun Dış tlişkiler ve Savunma Komisyonu Baş- kan Yardımcısı, Urdün'ün Akabe Körfezi'- ndeki limanını, "Irak'ın eandaman" diye ni- teleyerek "Buranın açık kalması, Irak'ın dogrudan İsrail Ue karşı karşıya gelmesi de- mektir. Bu, tsrail'in vaıiıgına karşı tehdit- tir. Biz oyun oynamayız" diye konuştu. Abluka nedir? Dış Haberler Servisi — Abluka, Uluslararası Deniz Hukuku'nda, "Düşman ülkenin tüm deniz ulaşımtm engellemek amacıyla bu ülkenin liman ve sahillerinin denizden denetim altını alınmasıdır" şeklinde tanımlanır. Abluka uygulayan ülke, ablukayı yarmak isteyen gemileri durdurup el koyabilir, dur ihtanna uymayan gemileri batırabilir. Bu bakımdan abluka, askeri önlem olarak savaşa giden bir adımdır. Bu önlemi açıklayan Bush yönetimi, "abluka" sözcüğünü kullanmamış, onun yerine yolunu kesme anlamına gelen "interception" sözcüğünü kullanmıştır. Çünkü ABD'nin iç mevzuatına göre abluka savaşın ilk adımı olduğundan, BM Güvenlik Konseyi'nin onayı olsa bile, Kongre'nin onayım gerektirir. Kaldı ki BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'a karşı ekonomik yaptırım uyguiaması karannda, askeri önlemden söz edilmiyor. Abluka uygulanabilmesi için Güvenlik Konseyi'nin BM Anayasası'mn 42. maddesi uyarınca Irak'a karşı askeri yaptınmlara karar vermesi gerekiyor. Oysa Güvenlik Konseyi, şimdilik sadece 41. madde uyannca ekonomik yaptınm kararı almış durumda. Irak tankeri engellendiDıs Haberler Servisi — önceki gün Su- udi Arabistan'ın Yanbu petrol termtoaline doğru ilerleyen Irak'a ait EI-Kadisiya tan- kerinin Riyad tarafından kıyıya yaklaştınl- madığı bildirildi. AP'nin haberine göre ttal- ya'dan gelen Irak tankeri pazar aksamı Yanbu terminalinin bulunduğu limana Irak'tan pompalanan petrolü doldurmak amacıyla yanaşmaya çalıştığı belirtildi. Su- udi Arabistanh yetkililer, 155.211 tonluk El-Kadisiya'nm römorkör yardımı alama- ması sonucu tarminale ulaşamadığmı kay- dettiler. Yanbu terminali S.Arabistan'ın ba- tısında Kızıldeniz kıyısında Cidde'nin 300 km kuzeyinde bulunuyor. El-Kadisiya'nın Fas'a doğru yola çıkması planlanmıştı. S.Arabistan ve Fas, BM ka- rannı uygulayacaklannı açıklamışlardı. 900 bin varil petrol taşıma kapasitesi olan tan- kerin terminal açıklarında beklediği haber verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle