Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 AĞUSTOS 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN
Meteorolotı Genel Mudurtuğü n -
den alınan bılgıye gore yurdun ku
zey kesımlen parçalı bulutlu Or
ta ve Doğu Karadenız kıy lan sa
ğanak yağışlı otekı yerler az bu
lutlu ve açık gececek HAVA Sl
CAKLIĞI Degtşmeyecek RUZ
GAR Kuzey ve doğu yonlerder
hafif ara sıra orta kuvvette ese
cek Denelerde ruzgar Batı Kara nız T hızla esecek Van Goiu nde Hava Parçai az 3u
denız ve Marmarada yıldız ve poy- lutlu geçecek Ruzgar kuzey ve doğu yonlerden hafif ara
raz Akdenız'de gunbatısı ve lodos- sıra orta kuvvette esecek Gol kuçuk dalgalı olacak Go
tan dığer denızlenmızde yıldız ve ruş uzaklığı 10 km dolayında olacak
karayelden 2 4 yer yer 5 ku.we
tınde saatte 416 yer yer 21 de rfc açık ^ buuıtu •T'KIO'IMI" ö * a a /gtan
Mapaz*
*C
Ankara
Antaaya
s talya
Artvın
fyln
Baikesr
Bılecık
Bngo
BDıs
Bolu
Busa
Çaraknte
Çorum
Denızlı
A 33°23c
DvartH«r
A 31° 20° Edırne
A 36°21°Erancan
A 30° 14° E-zunım
A 30° 16° Eskş<fw
A 30° 16= Gaaarrttp
A 32°24°&resun
A 32° 21° Sftmuşhane Y
Y 26° 18° HanttJi
A 35° 20° Isparta
A 32° 20° Istanbul
A 28°16°lznw
A 30" 14» Kare
A 30°2T>
Kasîamonu
B 25° 14° Kaysen
A 31° 18° KırMarelı
A 30° 21° Konya
A 30° 14° KııOhya
A 32° 21° Malatya
:F°i8°Marcsa
30" "7° K Maraş
32°16°Mersn
30° 12° Mufla
28°16°Muş
35°2O°N0de
29°20°0rdu
28° 15° RB8
30°J7°Samsun
30°16°Sın
27°21<1
Snop
2 ° S
29° 11° Mxiai
27° 13° Trabzon
29° 13" Tuncelı
31° 17° Uşai
30° 18" Van
30° 15" Yagat
3° 7° Z H
A 33° 22°
A 35° 21°
A 30° 23°
A 33° 21°
A 28° 15°
A 33° 14°
Y 29°21°
Y 29° 20°
Y r"20°
A 36° 21°
B 28° 21°
A 30° 12°
A 30° 18°
Y 28° 21°
A 32" 14°
A 31° 16°
A 28° 14°
A 29° 14°
A 26° 20°
A-açık B-txjtutlu G-guneşiı K-tartı S sısk Y-yaOmunu
BUIMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Halk dılınde do
matese verüen ad 2/
Yatak doldurmaya ya
rayan yun, pamuk,
kıtık gıbı şeyler Bır
gösterme sıfau 3/Bır
nota Dıvan şunmn
ölçüsü 4/Bırturçu-
ha. Mersınbalığı aı-
lesının en ın turü olup
değerlı havyarı ıçın
Volga ırmağında ya-
kalanan bır balık 5/
Tek bır sanatçınm tek
bır çalgı ıle verdığı
konser 6/ Güneydo-
ğu Anadolu'da yetıştınlen yerlı koyun
ırkı Hayat arkadaşı 7/ Köpek ve
ıneklere yedınlmek ıçm un ve kepekle
hazırlanan yıyecek Asya'da bır ulke.
8/ Bır yanşmacıyı yarışma dışı bırak
roak Tantalın sımgesı 9/ Kutahya'
nın bır ılçesı Taşkömuru
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Akdenız çevresınde çok yetışen, yap-
raklan guzel kokulu bır bıtkı 2/ Gözu
doymaz, harıs Yıyecek, azık 3/ Af-
nka'da bır ırmak Peşın para ıle veresıye maJ alma usulu 4/ Tulu-
at tıyatrolarında Doğu gıysılenyle yapılan dans Kuzu sesı 5/ Ya
pısına gırdıgı sözcuğe "ıki, çıft" anlamı katan yabancı önek Top-
lum ıçındekı davranışlarda ızlenecek yol 6/ Bılgıçbk taslayan kım-
se. Bır renk 7/ Bır tur kumar aracı 8/ Errneru saz şaırlerıne verı-
len ad. Dıiz dam 9/ Butun gökcısımlerının ıçınde bulunduğu sı-
nırsız boşluk Demıryolu
60 YIL ÖNCE Cumhuriyei
Matbuat heyetimiz
14 AĞUSTOS 1930 ^
ffiVICHVETAT.
VICNT ET»TTUZü -~J=%3C
¥ICHY-ETATP»STaiERI ~r-.SK;
m
vıcnr oiMOE-anuE
VKNT-HOnTAL—- ~
Bulgar matbuatının davetı
ûzenne BuJganstanı ayaret etrruş
olan Türk matbuat hey'eü bu
(dün) sabah şehnmıze avdet
etmış ve ıstasyonda matbuat
erkânı tarafından hararetle
karşılanmıştır Hey'et erkânı
komşu memlekette gördüklen
büyûk ve samımı
mısafırperverlığın kendılennde doğurduğu derın memnunıyetı
beyandamüttefıkür Falıh Rıfkı Beyefendı Anadolu Ajansına
vakı beyanatında bu hısse tercüman olarak bılhassa demışür kı
"Hey'et, bır komşu evıne mısafir olmuş gıbı, o kadar samımı
ve sıcak karşılandı Bulganstanda bızı en zıyade mütehassıs
edcn ve nazan dıkkatımızı celp eden şey Tûrk-Bulgar
dostluğu fıknnın sadece sıyası bır mahıyet göstermemış
olması ve bu dostluğa muvafık, muhalıf butün fırkalann tam
bır muzaheret göstermesıdır
Zıyafetlerde, ıçtımalarda tertıp edılen müteaddıt tezüratta
hcr nevı sıvası şahsıyetlerle temas ettık Hepsınde
Tûrk-Bulgar dostluğu fiknnın esaslanmış olduğunu gördük
ZıraatNazınM Bngor Vasılyef, bırnutkunda "Bızı
bırbınmızden ayırmak ıçın her ıkı dev letı yenebılecek üçüncü
bır kuvvet olmahdır" dedı
Bulgarlar, Gazı Mustafa Kemal'ı bır Bulgar vatandaşı gıbı
benımseyecek kadar sevmektcdırler Rcısm beyanaü bütûn
Bulgar kalplennde yer etmıştır
Burada Türk-Bulgar dostluğu cemıyeünın bır şubesını
açmak ıçın hemen teşebbüste bulunmak fıknndeyım
Tanıştığımız dostlan Türkıye'ye davet edeceğız
Bulganstan'da bız gıttığımız zaman zahıre fiyatlannın
düşüklüğünden sıkıntı vardı Fakat son bır kaç gûn ıçınde
fıyatlar artmış ve köylûnün yûzû gülmüştür Fıyatlann
artmasına sebep Amenka kuraklığı, Fransa ve Almanya'da
hasadın fena gıtmesıdır
Bulgarlar, bütûn ıztıraplanna rağmen büyük bır sabur ve
sûkûnla vatanlanna bağlı olarak çalışmaktadırlar
Bulganstan'da bın mütessır eden bır şev olmuşsa o da
gençler müstesna olmak üzere buyuk Turk kıtlelennın cahıl
mûftenlenn telkınatı altında medenı cereyanlardan uzak
kalmış olmalandır Haysıyet hıssınden mahrum başmüftı ve
onun avenesı Türk Evkafını yıyıp yedırmekte ve Turk kıtlesı-
ru daıma cehalet karanlığı ıçınde bırakmaktan başka bır şey
düşünmemektedırler Bütun Bulganstan da bızımle temas et-
meğe, bızı gormeğe cesaret etmıyen yalnız Sofya'dakı Baş-
müftı olmuştur
Türk gazetecılen Bulganstan'ın her gezdıklen köşesınde gör-
düklen hüsnü kabulü ve sarrumıyaetı asla unutmıyacaklar-
dır'
30 YIL ONCE Cumhuriyet
DUNYA'DA BUGUN
De Gaulle ve Cezayir14 AĞUSTOS 1960 J
Cezayır asken mahkemesırun
karan ıle ıkı Fransızın Tunus'ta
kurşuna dıalmesı Fransa'da
genış yankılar yapmıştır
Fransız gazetelen,
Cumhurbaşkanı de Gaulle'ün
Cezayır sulh planı ıle açılan ve
Pans cıvannda Fransız-Cezayır
görüşmelenne ımkân veren
ümıdın tamamen sondüğunü yazmaktadırlar
Cumhurbaşkanının, yakında Cezayır konusunda yenı bır
açıklama yapmağa hazırlandığı bıldınlmektedır DeGaulle'e
yakın çevrelere göre, Cumhurbaşkanı, Kongo olaylanmn
Cezayır meselesıne muhtemel tesın ve Bırleşmış Mılletler
kuvvetlennın Kongo'ya müdahalesı ıle fazla ılgılenmektedır
De Gaulle, aynca, Bırleşmış Mılletler Genel Kurul
toplantısının Fransız sıyasetıne yenı hücumlara sahne
olacağını da hatınnda tutmaktadır
Bu defa Bırleşmış Mılletlerde, yem bağımsızlığa kavuşmuş
Afnka devletlennın sayısı artacaktır ve bunlardan çoğu
Fransız Mılletler Topluluğuna dahıldır Fakat Cezayır
konusunda bu devietlenn nasıl davranacaklan
bılınmemektedır
GEÇEN YIL BUGÜ1N Cumhurıyel
TÜSİAD Özal'a sert
14 AĞUSTOS 1989
TÜSİAD Başkanı Cem Boyner gumrük ındınmlenyle ılgılı
kararlan sert bır şekılde eleştırerek, hükümetı "kendı
evladının celladı" olmakla suçladı Alınan kararlann
zamanını ve bıçımını eleştıren Boyner, "Kendı harcamalannı
kontrol altına alamamış bır hükumetın özel sektörü terbıye
etmek ıstemesının değerlendırmesını sıze bırakıyorum" dıye
konuştu "Türkıye'de keyfı yönetımın adının pıyasa
ekonomısı konduğunu" ve alınan kararlann "gudümlü
ckonomının en guzel orneğı' olduğunu belırten Boyner,' Iş
âlemı ıle hukümet arasındakı dıyaloğun sonuç üretır şekılde
ışlemesım beklemek belkı de onümûzdekı donemde çok
ıyımser olacaktır' dıye konuştu
TART1ŞMA
Bîr Protestonun Düşimdürdükleri
Son yıllarda kaç TV yapımı için, acaba kaç "şirket"
kurulmuştur? Bugünku yonetim giderken, her yonden bu
şirketler araştırılacak mıdır?
Savın Kandemır Konduk'un 17 Temmuz
1990 tarıhlı "Tartışma" koşesındekı yazısını
dıkkatle okudum
Sayın Konduk, sahne ve sınema dışı dra-
matık turlerde urun veren yazarlığın, ulkemız-
de başvuracağı tek kurum olan TRT'ye
"raubtaç" gorüntusunu, yaptığı çağrıyla en
azından sarsmışur Bu çağn ılgınç bır zaman-
lama>la, Magıc Bo\ adlı kuruluşun gundem
de olduğu bır sureçte >apılmıştır Ben bu çağ-
rının Magıc Box ıçın de bır uvarı olmasını dı
lerım Dramatık vazarlığın tüm eylem alanı-
nı kapsayacak bıçımde, konuyla ılgılı herkes
bu çağrryı dıkkatle ırdelemelıdır
Sayın Konduk un, TRT'ye karşı başlattığı
kampanyayı değerlendırırken, şapkamızı önü-
muze koyup, soz gelımı aşağıdakı sorulara >a*
nıt aramamız gerekmektedır Tıtızlıkle belırt-
me>elırn kı bu soruların onurlu, cıddı, nıte-
lıklı TRT'cılerle, yazarlarla, ötekı ılgıhlerle bır
ılgısı yoktur
1. Bugunku TRT yönetımının gıtmesı, Turk
radyo ve televızyon oyun yazarlığının sorun-
larını ne olçüde gıderecektır
1
' Söz geümı bu
>önetım, kuruluşu yasalarla belırlenmış
TRT'nın bunaltıcı kımı "Mlkelennı" de be-
raberınde göturecek nndır
9
2. Bugunku TRT yönetımının gıtmesı, sa-
natsal değerlendırmeyle polısıye denetımı bır-
bırıne karıştıran, fıncana katırlannı urkütme-
me tedırgınlığındekı ışgıızar ahruyetlen de be-
raberınde göturecek mıdır''
3. Bugunku TRT vonetımının gıtmesı,
TRT'yı bol, ucuz kolay bır gelır kaynağı gö-
ren zıhnıyetı ve sözum ona urunlerıru de be-
raberınde göturecek mıdır''
4 Bugunku TRT yonetımı giderken, sanat-
sal yetersızlıklerı, duşunce ve yoksulluğunu,
"abıcıra-abUcım'lı arabesk üışkılerı, kotu
önerı ve vapımlarla TRT'nın bunaltılmasını
da berabennde göturecek raıdır9
5. Bugunku TRT >onetımı giderken, dra-
ma yapıralarda gorevlı çahsanlara, sanatsal
uretımde yer almanın onurunu ve coşkusunu
verebılecek mıdır9
6. Bugunku TRT vonetımı giderken, bıl-
mem kaç dızılık saçmalıkları, bu dızılerı hıç-
bır şey sorgulamadan seslendırenlen, dunya
nın ötekı ucundan, bu dızılerde o>nayan (')
seks yıldızlanyla röportaj yapanları, saçma
lıkların yayın saatı on dakıka kaydı dıye
TRT'veyuklenen "TV eteşürmenlennı", "Bız
kapamadık bo)le bır ış" dıyenlen, bu duzey-
sızlıklere oykunenlen de beraberınde göture-
cek mıdır9
7. Son yıllarda kaç TV yapımı ıçın, acaba
"şirket" kurulmuştur7
Bugunku yonetım gı-
derken, her yönden bu şirketler araştırılacak
mıdır
9
Sanırım yanıtlar, yenı sorular doğuracak-
tır Soru sormak guzeldır, arastırmak, >anıt-
lamak, doğruya ulaşmak ıçın çabalamak da
guzeldır Hemen belırteyım kı bu satırlann ya-
zarı, "tozu karu" bır yazar olmayıp, sokak
takı ınsan denlı maddı manevı sorunlar ıçın-
de, yaratma savaşı vermektedır Onurlu, so
rumlu, ulkesını seven hıç kımse bu sorular
dan urkmemelıdır Önce kendımızden yola çı-
Alternatif Olabilir ıııi?
Bugunun teknık olanakları ile alternatıf enerjı kaynaklarınm
sadece basit tasarruf araçlan olabıleceklerını duşunuyorum.
31 Temmuz 1990 tarıhlı Cumhunyet'te, Sa-
yın Noyan Ozkan'ın "Alternatıf Enerji
Ka>naklan" başlıklı yazısını özel bır zevkle
okudum Köşe başlığı "TARTIŞMA" olma-
sına rağmen sorunlar kışısel olmadıkça ya da
daraltılıp kışıselleştırılmedıkçe, tartışma bo-
yutunda ele alınamamakta Zaman zaman
rastlanan, toplumsal konulardakı yazıların
tartışılamaması üzucu olmakla bırlıkte, ne-
denlerı uzerıne bır "tartışma" açmayı şımdı-
lık ıstemıyorum
Enerjı sorununun bırçok yonunde Sayın
özkan'la utopık duzeyde çakışsak bıle nesnel
olarak aynı çözumlerde buluşamayacağımızı
göruyorum Çevrenın bılmçsızce >a da tam
aksıne, zalımce kırletılmesıne aklı başında hıç
kımsenın hoşgöru) le yaklaşamayacağına emı-
nım Boylevken her kazanımın bır bedelı ola-
cağı ılkesınden hareketle, hem daha ıyı, ra-
hat \ e modern hem de doğaya zarar verme-
den vaşa>abılmenın ımkânsız olduğu göru
şundevım
Uvgarlaşma sürecınde katlamalı olarak ar-
tan enerjı gereksınımının "yeniden
nretılebılır" kaynakların kullanımı ıle sağla
nabıleceğıne mantığım şımdılık ızın vermıyor
Orneklersek, dunyanın en buyuk rüzgâr guçlu
enerjı santralı Jade Planı olarak adlandırı-
lan Batı Almanja'da kurulu 650 KVV'hk
"dev" santraldır Aynca ruzgâr enerjısının
venmlılığının guçlu duzenlı ve süreklı hava
akımlanna bağlı olduğu unutulmamalıdır
Bısıklet tekerleğı gıbı tekerleklerı olan mın
yatur otomobıllere enerjı sağlamak ıçın TIR
buvukluğunde solar panellere gerek duyuldu
ğu goz önune alınırsa, çaresızlığımız daha da
ortava çıkar
Bugunun teknık olanakları ıle alternatıf
enerjı kavnaklannın sadece basıt tasarruf
araçlan olabıleceklerını duşunuyorum Asıl
yapılması gerekenler bır kenara bırakılıp, bı
reysel tasarruflarla ınsanlan yararlı şeyler yap-
tıklarına ınandırmak acaba kımlenn ışıne ya
rar
9
Istanbul'a pompalanan suyun ^>50'den
fazlası eskı, patlak su borulan yuzünden abo-
nelere ulaşamazken damlavan muslukları ka-
pamak palvatıf bıle olamavan çozümlerdır
kalım
TRT'yı boykota gelınte, bunun pratıkte
gerçekleşmeyeceğıne ıçtenlıkle manıyorum
Üstelık TRT ne öncekı, ne şımdıkı, ne de son
rakı yönetımındır TRT, ona yaşamsallık ka
zandıran herkesındır, oyun yazannın, yonet
menın, yapımcminın, oyuncunun, ızleyıcının
Bu nedenle TRT'den uzaklaşmak değıl, ak-
sıne sahıp çıkmak gerekır, zorlamak, bıhmsel-
çağdaş-uygar tartışma ortamına çekmek ge-
rekır Bunun ıçın somut önerıler, uygulama
lar uretmek gerekır "Aman, yıne Turk dızı-
si!" mantığınj haklı çıkaran çalışmalar yap-
mamak gerekır Hepımız halkımızın yergıle-
rıyle ayakta duran TRT'den, özu-sözu olan
yapımlar uretıp, maddı manevı hakkımızı so
nuna dek aiıp, yıne halkımıza umutlu, çağ-
daş, sorgulayan, ınsan olmanın onurunu du
yuracak uninler sunmalıyız
Bunun ıçın yapılacak ılk ış, TRT'yı yöne
tenlerı genış tabanlı meslekı bır tartışma or-
tamına çekmek, TRT'nın yeniden yapdanma
sını sağlavacak adımlar atmaktır Bu ılensı
ıçın de anlamlı bır yatırım olacaktır Bu du-
şunceden hareketle, en yakın zamanda bılım'-
sel nıtelıklı, özgur bır "TRT drama yapım-
lar kongresı" duzenlenmesını önenyorum Sa-
nırım bu kongre duzenlenenedek, gereklı ko-
şulların hazırlanmasına yönelık tartışmamız,
soru sormamız gerekecek
Yoksa küsmek, çekılmek, gemısını yuruten-
lere yol vermek, TRT'yı çekıştınp durmak hıç
kımseve yarar getırmeyecek, aksıne duzeysız-
lığın uçurumunda yuvarlanıp gıdeceğız
Sorunun parçası olmaktansa, çözümun par-
çası olmak ıçın tum ılgılılen göreve çağınyor,
Sayın Konduk'a ve var oluşunun sorumlulu-
ğunu duyan herkese savgılanmı »unuyorum
HALIK IŞIK
Ojun >azan
' Elektnk enerjısının %15-20'sı aydınlatma
amaa ıle kullanılırken eskı, gen teknolojı uru
nu verımsız hantal makınelen unutup bır
" ampulu söndürmek de aynı kefededır
Evet, Sayın özkan tasarruf mantığım sa
vunmuyor, fakat termık santrallere karşı al-
ternatıf enerjı modellerı savunusu sonuçta
oraya doğru gıdıyor Tasarruf şüphesu önem-
lıdır ancak anlamı, sadece urünu daha venmlı
kullanmayı sağlamaktır Sorunumuz ıse kay-
nak yaratmak ve kaynaklan guçlendırmektır
Yanı tasarruf oncesı, uretım dönemı sorunu-
dur
Boye bakılınca, sorunun bıreysel tasarruf
larla, kışısel katkılarla çozulemeyeceğını, sıs
tem sorunu olduğunu görmemız gerekır Dev
let kendı sonımluluğundakı tesıslerde çevre-
haJk sağlığının gereklerıne asgan duzeyde bıle
uymazken "dcnetleyıcı, yapöncı" roluyle sa
dece kâr amaçb, özel sektör tesıslennın temız,
zararsız çalışmalarıru sağlaması duşunulemez,
hayal edılemez
Sorunumuz termık santraJlerın çevreyı teh-
dıt edıp etmedığı değıl herhangı bır şeyın bı-
zım açımızdan zararlı olup olmadığına bızım
adımıza karar verenlenn ınsafsızlığıdır Gen-
cellı'de termık santral yapılmasmı Gencellı
halkı ıstemıyor Fakat "iküdar" vapmakta
kararh Orhanelı Santralı da Orhaneli halkı
ıstedığı ıçın yapılmamıştı İşte sorun burada
Eğer bırçok şey halkın sağlığı pahasına ve ıra
desıne rağmen yapılabılıvorsa çevre sorunla
rından çok daha onemlı, geleceğı tehdıt eden
ıktıdar "sorunumuz" var demektrr
OSMAN GOSTERİŞLİOĞLU
E Tıpı Cezaevı
NAZİLLİ
Istiklal Marşuıııza Yeni Bir Beste
Ataturkumuzun çağdaş Turkiye ımajına lâyık bir marş için
kolları snamanın vaktı çoktan geldı de geçiyor!
"Korkma sonmez bu şafak,
Larda yuzen al sancak,
Sönmeden yurdumun ustünde tuten en son ocak o be,
Nım mılletımın
Yıldızıdır parlayacak o benım,
Dır o benım mılletımındır ancak'"
Mehmel Akıf'ın çok değerlı şıınnın besteyle
soylendığınde anlamını ne derece yıtırdjğı yu-
kanda açıkça gorulmekte Prof Dr. Ayhan
Llubeien'ın "Istiklal Marşımız Degiştınle-
mez!" başlıklı yazısında, soylerken zaman za
man heyecanlanıp ağladığımızı ıddıa ettığı
marş ıçın benım de yazmam gerekenler var
Istiklal Marşımızı soylerken anlayabılenlerı-
mız oluyor mu
9
Belkı Mehmet Akıfın şun
ya da Zekı L'ngor'un bestesı bazı ınsanlan ağ-
latacak derecede duvgulandırabılır, ama bu
ıkısının bırleşımınden ortava çıkan yapıtın, ne
kadar ulusçu, mıllıvetçı va da Turkçu olunur
sa olunsun kımseyı gururdan ağlatabıleceğı
nı sanmıyorum Sayın profesorün böylesıne
öfkelı yaklaşımına bu- anlam veremedım Bız
her zaman tutuculuğa karşı, yemhklere açık
değıl mıyız'
1
Hele daha mukemmelı ıstıyorsak
Aynca bunun "laık, ozgur, demokratik
TurkiyeMe" ne ılgısı olduğunu da kavraya
bılmış değılım Eğer marşın, kuçucuk çocuk-
lardan başlavarak hepımızı daha çok etkıle
mesını, duygulandırmasını ıstıyorsak, sözle-
re uygun bır bestelemeye hıç vakıt kaybetme-
den gıdılmelı Saygun, Kodallı. Baran, Erde-
ner, Sav... Sızlere çok ış duşuvor Ataturku-
muzun çağdaş Turkıve ımajına lâyık bır marş
ıçın kolları sıvamanın vaktı çoktan geldı de
geçıyor
1
Sayın Saim Akçıl'ın aynı köşede yayımla-
nan endışe dolu yazısını da buyuk bır dıkkatle
okudum Bılınçlı ınsanlar olarak adım atma
dan önce her şeyı ıyıce ölçup tartmanın ge-
reklılığı tartışılamaz Yıne de Sayın Akçıl'ın
bıraz daha ıyımser gözlukler takınıp muste
rıh olmasını dılıvorum Zıra Iskılal Marşımı-
zın bestesının değıştırılmesının Ataturk dev-
rımlerıne ters duşebıleceğı ya da bağımsızlık
sımgemıze bır darbe olabıleceğı oldukça ko
tumser bır yaklaşım Ben tam tersını duşun-
mekteyım Bızler ıçm böylesıne onemlı olan
bağımsızlık sımgemız, nıye prozodı hatalann-
dan tamamen arınıp daha mukemmcle ulaş-
masın9
Bunun ulke çapında benımsenıp yay-
gınlaşması elbette kı zor, ama ımkânsız de
ğıl
Olası bır yenı bestemn başansı ve ıleşıtım
araçlannın yaygınlığı bunu kolaylaştıracak-
tır Lutfen bu olumlu değışıklık onensım, ger-
çek bır kultur mırasımız olan çok değerlı yalı
ve konaklarımızın korunması ışlevıyle karşı
laştırmavalım, ıkısı apayrı konular Her za-
man daha mukemmele ulaşabılme dıleğıyle
DİCLE EKİNCI
Mımar Istanbul
Karadeniz ve Yayla Tıırizıııi
Samsun'dan başlayıp Hopa'ya dek suren yeşille mavinın
karışımı Karadeniz, bu yıl kıyı turizminden çok,
yayla turizmi ıle yerli ve yabancı turistlerin ilgi
odağını oluşturuyor.
Bacasız sanavı olarak tanımlanan tunzm ol-
gusu şu gunlerde voğun olarak yaşanırken Ka-
radeniz özellıkle yavla turızmı ıle bu olguda
payını haklı olarak gunden gune arttır
maktadır
Samsun'dan başlayıp Hopa'ya dek süren
yeşille mavinın karışımı Karadeniz, bu yıl kı-
yı turizminden çok, yavla turızmı ıle yerlı ve
yabancı turistlerin ılgı odağını oluşturuyor
Yıllardır dınlence gereksınımlerını Ege ve Ak-
denız Bolgesı nde karşılayan ıç ve dış tunst
ler bellı bır doyumun getırdğı yenı arayış ve
gereksınımler sonucu Karadeniz ve yayla tu
rızmı doğdu Geç keşfedılmenın burukluğu
nu bu yıl yaşadığı yayla tunzmı coşkusu ıle
uzennden atmağa çalışan Karadeniz ınsanı da
bu coşkudan kendıne duşen görevı yerıne ge-
tırmeve çalışıyor
Denız ve doğanın ıç ıçe olduğu Karadenız'-
de her yıl adına çeşıtlı etkınlıkler duzenlenen
Fatsa ılçesımn Perşembe yaylası, Dereli ılçe-
sının Kumbet yavlası ıç ve dış turıstlerın en
çok ılgı gosterdığı yaylalann başında gelıyor
Bunun yanı sıra Çaykara'dakı Uzungol, Rı-
ze'nın Kaçkar ve Avder yaylalan da Karade
nız turızmınm dığer halkalarım oluşturuyor
Doğa ve yeşılın her tonunu bunyesınde ta
şıyan Karadeniz geç keşfedılmenın buruklu-
ğunu coşkulu festıvallerle uzennden atmaya
çalışırken devletın artık bu yöreye de elını at
masını beklemektedır Yıllardır Ege ve Ak-
denız ıçın yapılan vatırımlar bundan sonrası
ıçın ınsanı ve doğası ıle coşkulu olan Kara-
denız'e yapılmalıdır Zaten bır doğa harıkası
olan Karadeniz bunu yıllardır hak etmış, an-
cak bu hak kendmden esırgenmıştır
Tunzm ınsanlık ılışkılerının ust duzevde
bulunduğu sosyal bır olgu olarak duşunulur
se, ınsanı ve yaşavam ıle bu olgu bol olarak
Karadenız'de vardır Karadenız ve yayla tu-
rızmıne katkılanndan dolayı Turk tunzmıne
"Hoşgeldın" derken görev bundan sonra bu
yoreye yatırımlar yapacak yetkılılere duşmek
tedır Iç ve dış turıstlere "Haydı Karade-
nız'e!" dıyoruz
ŞL'KRU KARAMAN
Samsun
A1NKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Necdet'lerle, Niyazi'ler..
"Cumartesı arkadaşlarr'ndan Prof Necdet Ozdemır hemen
heryemekteanılır "Halaoğlu" Erdoğan Erman "Beybaba' Cey-
hun Atuf Kansu Tahsın Saraç da oyle Bır Necdet daha vardı,
Necdet Şalvuz kendı deyımıyle' Mımar Necdet' o benım arka-
daşımdı Cumartesı gunlerı Korfez 'de, bızım masaya karışmaz,
bıraz uzaktakı bır masaya oturur, sonra bana 'Görüselım" dıye
haber yollardı Körfez'ın Karadenızlı garsonlan gelır
— Necdet Abı geldı' dıye haber venrlerdı Arkadaşlarımdan
ızın ıster, masanın deyımıyle 'konsomasyona' gıderdım Nec-
det'ın yanında çokiuk eskı arkadaşımız Ismet Öztunalı olurdu
Onlar, sanıyorum, 1960 öncesı Mımar-Mühendıs Odaları Bırlığı
arkadaşıydılar Ismet Öztunalı ormancı, Necdet Şalvuz da mı-
mar, Aydın Boysan ı da o yıllar tanıdım
Uzatmayalım, Necdet Şalvuz öldu' Temmuz ayındaydık Bır
cuma gunu toprağa verdık Necdet'ı Ağabeyı emeklı albay Ne-
catı Şalvuz, küçuk kardeşı bankacı Muammer, yakınları, arka-
daşiarı oradaydılar, Hacıbayramda Guney Özcebe nın
arabasıyla, Dursun Kut üçumüz Cebecı Gömutluğü'ne gıttık
Necdet Şalvuz ıçın bırkaç satır yazacağım günlerdır bır türlü
yazamıyorum Haftalar geçtı yenı yazıyorum Rüştü Özal tanış-
tırmıştı bızı 1960'ın başları mı ne Mühendıs Mımar Odaları ku-
lıslerı ıle ılgılı bır yazı hazırlayacağım hemşerım olan Ruştü
Özal'a başvurdum 'Şımdı benım ışım çok ' dedı Ruştü özal,
'Ama çok sevdığım bır arkadaşım var, her şeyın ıçyüzünu o sa-
na anlatacaktır" deyıp Necdet Şalvuz'u salık verdı Gerçekten
anlattı Ogünden bu yana, bır dostluk aramızdasürdu, gıttı II-
hamı Soysal'ları çok severdı Necdet'ın basınla bağını ben mı
kurmuştum ne1
Abdı Ipekçı'yı llhan Selçuk'u tanıdı Bır gün, Nec-
det Şalvuz bır haber verdı
— Cemal Madanoğlu, Ankara Sıkıyönetım Komutanhğı'ndan
ıstıfa ettı1
dıye
Hıç araştırmadan haben yazıp verdım, Mıllıyet teyım o zaman
Abdı Ipekçı, kuşkulanmıstı, kuşkulandığında sorardı
— Haber sağlam mı? Nereden?
— Sağlam1
Necdet'ten
— Sağlamdır öyleyse1
Bunu Necdet Şalvuz a anlattım, sevındı sağlam kaynak ol-
duğuna
Bır Necdet'ten oburune geçeceğım Necdet Özdemır'e, onunla
ılgılı öykuyü de Prof Kaya Turker anlatmıştı Şöyle
Necdet Özdemır, Akademı'de dekan, Kaya da yardımcısı, ar-
kadaşı Necdet, sınav yapmış, Kaya ıle bırlıkte kâğıtları okuyor-
lar Bır ara Kaya, arkadaşına dönüp boş bır kâğıdı gösterır
— Bu öğrencı boş kâğıt vermış'
— Ver bır "5" gıtsın
1
— Ama der Kaya, beş verırsen, yarın dört alan bır öğrencı,
"Benım kâğıdım beşhktı" dıye Danıştay'a basvurur, Danıştay da,
"Beş alan kâğıtları getırın
1
" derse bu boş kâğıt da beş alanla-
rın arasında Danıştay'a gıderse, senın başın ağrır güç durum-
da kalırsın
1
— O zaman, "10" ver' der, Necdet ıstıfını bozmadan
Nasıl olsa, 9 ' alan bır öğrencı de 'Benım kâğıdım onluktu"
dıye başvuracak değıl ya Danıştay'a
1
Oğrencıye, boş kâğıt ve-
ren oğrencıye 10" venrler'
Boş kâğıt verdığı halde 10 alan oğrencının ne olduğunu me-
rak ederım Neden boş kâğıt vermıştı acaba
9
Bır sorunu mu var-
dı? Belkı, yaşamdan, belkı okumaktan bezmıştı Belkı, canına
kıyacaktı da, Prof Necdet Özdemır'ın bır davranışı onu yaşama
bağladı Bılemem*
Necdet özdemır'ın bır öğrencısını sınıfta bıraktığını sanmı-
yorum Böyle öğretmenler vardır yıllardır tanıdığım, değerlı öğ-
retmen Şukru Kapucu bunlardandır Bınalı Seferoğlu, yırmı beş
yılı bulan oğretmenlıgınde, sınıfta tek bır öğrencıyı bırakmadığı-
nısoyledı Böyle öğretmenler çoktur, azdeğıldır Eğrtımden öğ-
retımden amaç, oğrencılerının yetışmelerıdır, yıllannı yıtırmelen
dftğıl
— Çaktırırım ha, döndürürüm ha gözdağları eğıtımcıye ya-
kışmaz
Eğrtım-lş Sendıkası Genel Başkanı Nıyazı Altunya, "Asıl suç-
lu sıstemdır" deyıp, oğrencılerı butunlemede geçırmelerı ıçın,
öğretmenlere önerıde bulununca Ankara Valılığı'nce görevın-
den uzaklaştırıldı açığa alındı 1 mılyon 200 bın lıra olan ayjığı
800 bın lıraya duştû Okulundan eğıtım topluluğundan da uzak-
laştırılmış oldu Bu, buyuk bır haksızlıktı Ankara Valıhğı'nın öf-
kesı gerçekte Nıyazı Altunya nın bu sözlerıre değıl 'öğretmenler
Sendıkası' nı kurma gırışımınde ınat etmesıydı Yoksa aynı so-
zu değışık bıçımde de olsa Mıllı Eğıtım Bakanı Avnı Akyol da
scyluyordu Bakan özetle şoyle dıyordu
"Her yıl bır mılyondan fazla çocuğumuz sınıfta kalıyor Yazık
değıl mı? Bız öğrencılenn başarılarını değıl, başarısızlıklarını öl-
çuyoruz Bu amaçla uzun zamandan ben sınıfta kalmayı kaldır-
mak ıçın çalışmalar yapıyoruz Bu açıdan bakıldığında,
oğretmenlenmızın de bu olaya sıcak bakması bızı memnun et-
tı" (Mılıyet, 12 Temmuz 1990)
Haydı bakalım bakanı da alın açığa da görelım' Hasan Pulur,
Nıyazı Altunya'nın tutumuna karşı çıktı Şaştım da kaldım' Al-
macanın kafa ıskeletını çızemedığı ıçın bıyolojıden kırık not aldı-
ğını yana yakıla anlatıp güzel bır Olaylar Vte Insanlar" yazan
o değıl mıydı
9
Aman Hasancığım dıkkat
1
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
Y1LMAZ ŞİPAL
"İsteğimle Işyerinden Aynldum"
SORU: 1977 yılı mayıs ayında bır kamu kunımunda işbaşı
yaptım. Halen bu ışletmede çalışıyorum.
1963 yılında sıgortalı olmam nedeniyle, emeUibği hak
etmış durumdavım.
Sorunum şu:
1974 yılının şubat ayında bir cezaevı matbaasında hn-
kumlu olarak değıl, ucretlı sıvıl usta olarak çalışmaya
başladım. Bır yıl sonra venlen ucretın yeterlı olmayışı
nedenıyle, dılekçe vererek Mart 1975'te taznıınat alma-
dan, ıstegımle ışvennden aynldım.
Şımdı ıse çalıştığım kurumdan emeklı olacağım. 1475
savılı tş Kanunu'nun 14. maddesıne gore cczaevınde ça-
lıştığım gunienme aıt tazmınatımı, emeklı olacağım bn
kamu kuruluşnndan alabılır mıvım0
Bu konuda çmlış-
makta oldugum kuruma başvurduğumda bana, "Adı ge-
çen ışvennden hıçbır haklı nedenın olmadan aynlmışsın,
onun ıçın orada geçen gunlenn ıçın tazmınat odenraez"
yanıtını aldım. Ben bu surenın tazmınaünı alabılır mı-
yim?
Aydınlaba bır yargı karan var mıdır?
AX.
YANIT: tş Yasası'nın kıdem tazmınatına ılışkın 14 maddesıne göre,
çeşıtlı "Kamu kuruluşlannda ışçının hızmet akdının evvelce bu
maddeye gore kıdem tazmınatı ödenmesını gerektırmeyecek şekıl-
de sona ermesı suretıyle geçen hızmet surelen kıdem tazmınatımn
hesabında dıkkate alınmaz"
tşçının ıstıfası ıle sonuçlanan ış sözleşmesı, kıdem tazmınatı hak-
kını ortadan kaldınr Bu konuya ıhşkın aydınlatıcı yargı karar özet-
len
1 "ÖZET Istıfa halmde kıdem tazmınatı ödenmez Yaşlıük ay-
lığına hak kazananlann değışık kamu kuruluşlannda geçen hız-
met sürelerının bırleştırılebılmesı ıçm eskı hızmetlerden kıdem
tazmınatını gerektırmeyecek şekılde ayrılmamış olmak gerek"
(Yargıtay 9 Hukuk Daıresı, 5 5 1982 Tanh, 1982/3703 Esas ve
1982/4S49 Karar)
2- "OZET Istıfa halmde kıdem tazmınatı ödenemeyeceğı gıbı
ayrılış uızmınatı (ışyen tazmınatı) da ödenmez."
(Yargıtay 9 Hukuk Daıresı, 26 5 1982 Tanh, 1982/4189 Esas ve
1982 5218 Karar)
3 "ÖZET Işçının ıstıfa ederek aynldığı bır ışyenne daha sonra
gınp çahşması hahnde kıdem tazmınatı hesabında ıstıfa ederek ay-
rıldığı zamana kadar geçmış sure dıkkate alınmaz"
(Yargıtay 9 Hukuk Daıresı, 8 5 1986 Tanh, 1986/3632 Esas ve
1986/4824 karar)
A- "OZET Işyerını kendıhğınden terk ederek sözleşmeyı boz-
ma (ıstıfa) halınde kıdem tazmınatı hakkı doğmaz"
(Yargıtay 9 Hukuk Daıresı, 24 3 1986 Tanh, 1986/2012 Esas ve
1986/3213 Karar)
<ı "OZET Istıfa ıle son bulan hızmet surelerı ıçın kıdem tazmı-
natı ıstenemez"
Oargıtay 9 Hukuk Daıresı, 4 3 1987 Tanh, 1987/2341 Esas ve
1987 2617 Karar)