28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/6 HABERLER 12 AĞUSTOS 1990 KORFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ KRİZL CÛNEYT ARCAYÜREK yaz.yor Usler SorunuANKARA — Savaş rüzgârları sadece dışımızdan esmiyor. İç politıkayı önemli olçüde etkiliyor Muhalefet partilerinın TÖ'nün çağnsana haklı nedenterie uyma- yacaklarını açıklamaları, NATO tonseyi'ndeki görüşmelerden çı- kan sonuçlar, A80 Dışışleri Ba- kanı Baker'ın Türkiye'de üslerin "gerektiğinde" kullanılabileceği- ni içeren sözleri, TBMM'nın bu- gün toplanması, savaş başlarsa dunımumuz, bütün boyutlarıyla kuliste ele alınıyor. Dün sabah üzerinde sürekli durulan önemli konularla Ngili bil- gi edınme çabaları sürerken TÖ* nün, saat 14.00'te yapacağı ba- sın toplanüsı önem kazanıyordu. Liderlerin TÖ'nün çağnsını geri çevirmesiyle başlayan yeni geliş- melere Başbakan Akbulut'un "İster gelsinler, ister gelmesinler, önemli değil" biçiminde yanıt vermesi bir yerde gülümsemele- re yol açıyor, ama daha çok TÖ1 nün tek adamlık uygulamalarına toşut bir yanıt diye değertendi- riliyordu. Muhalefet çevreleri Akbulut'un sözlerine "haberi çocuktan al" deyişiyle yaklaşıyor, böylece T& nün yasak savmaya benzeyen gt- rişirnle muhalefet liderterini Çan- kaya'ya çağırdığtnın kanıtlandığı- nı öne sürüyoriardı. Muhalefetin görüşleri Bir yandan da muhalefet bu- günkü Meclise hazırlanıyordu. Liderler ve çevreleriyle yaptığı- mız görüşmeler, muhalefetin bu- gün Meclıste TÖ'nün anayasa sı- nırlarını aşan tek adamlık sevda- sına adamakıllı yükleneceklerini, ardından son savaş olasılığıyla ortaya çıkan uluslararası duruma gireceklerini gösteriyordu. BM'nin ekonomik ambargo ka- rarına uyulmasını onaylayacağı anlaşılan muhalefet, ABD'nin bir zincirin halkalarını tamamlar gi- bi yavaş yavaş, adım adım Tür- kiye'yi hem NATO hem de BM çerçevesinde Ortadoğu'nun jan- darmalığına iten belirtileri dile getirecek. Kuşku yok, iki muha- lefet partisi Ortadoğu savaşının dışında kalmamızı isteyeceği gi- bi bu savaşa katılımı sağlayacak önemli etkenin Türkiye'deki üs- lerin kullanımı olduğunu vurgu- layacak. Ne olursa olsun başta İncitiik, hiçbir üssün ABD ya da çokuluslu bir gûç tarafından kul- lanılmasına izin verilmemesini ts- teyecek. Zaten son iki gündür üsler ko- nusunda çelişkili davrantş ve ha- berlerle Türk siyasetinin "kafası" iyice karıştı. James Baker. Anka- ra'dan ayrılırken üsler konusu- nun Çankaya'da "değinilme yoluyla" da olsa ele alındığını, 'ABD'nin İncirliki kullanma hak- kına sahip olduğunu" söyleme- sinden sonra Türkiye'deki tedir- ginlik daha boyutlandı. Baker'dan sonra CNN kanalıy- la Pentagon'un, üslerin kullanı- mına Türkiye'den yeşil ışık yakıl- dığını doğrulaması, ünlü haber ajanslarının aynı doğrultuda ha- berler yaymaları, ayrıca Was- hington Post gibı Amerikan yöne- timine yakınlığtyla tanınan bir ga- zetenin dün "gerekirse üsleri ABD'nin kullanacağım" yazma- sı etrafı iyice karıştırdı. Dışişleri'nin "Türkiye'deki gö- rüşmelerde üsler tonusunun as- la konuşulmadığım" açıklama- sından sonra soru bir kez daha dün de gündemdeki yerini koru- da Dışişleri'nin üst düzey yetkili- leridün "Çankaya görüşmelerin- de İncirlik'in kullanılmastnın as- la söz konusu olmadığım" yine- lediler. Fakat bu arada ABD ile aramızda önemli bir sorunun tek- rar sahneye girdıği öğrenildi. öteden beri tartışıldığı gibi İn- cirlik Üssü izinli ya da izinsiz bi- çimde ABD tarafından kullanıla- bilir miydi, yoksa bu üs, NATO: ya mı bağlıydı? Bize verilen bil- gilere göre ABD son zamanlar- da yine tartışmayı alevlendirdi ve İnciriik Üssü'nü dilediği zaman kullanma hakkına sahip olduğu- nu, bu nedenle üssün NATO'ya ait olmadığım öne sürmeye baş- ladı. Türkiye ise eşki tezini saMı tut- maya çalışıyor. İncirlik'in bir NA- TO üssü olduğunu, ancak NATO çerçevesinde kullanılabileceğini ABD'ye kabul ettirme çabalarını yoğunlaştırıyor. Bu bilgiler alınırken önceki gün toplanan NATO Bakanlar Konseyı'ndeki kararlar önûmüz- deki günlerde "daha hangi aşa- malara gıdileceği" üzerinde ye- ni tartışmaların, gelişmelerin ipuçlarını veriyor NATO bir sa- vunma paktı. Fakat son NATO toplantısında Suudi Arabistan'a "vaki bir tecavüz karşısında ha- rekete geçmeyi öngören" bir uz- laşmanın ortaya çıktığı açıklanı- yor. Suudiier NATO şemsiyesine alınıyor. NATO'nun "saldırganltğa kal- kan olma" hedefi göz önüne alı- narak son toplantıda "Ancak Irak'ın saldırısı durumunda NA- TO'nun ve üye ülkelerin üzerine düşeni yapmaları" kararlastınlı- yor. Bir önemli yetkili dün bize, "Sarih değil, ama ciddi bir baş- ka eğilimle bu kararların yeni aşamalara gitmesi olasılığı güç- lendi" dedi. ABD'nin Irak'a karşı NATO'yla biriikte askeri harekâta gecebil- mesi için BM Güvenlik Konseyi : nin ekonomik yaptırımlara bir de askeri harekât serbestisı getirme karannın eklenmesi yolunda NA- TO çevrelerinde "sarih olmayan, ama çok ciddi egilimler sezildi- ğini" aynı yetkili ifade ediyor. Türkiye, başta TÖ, askeri yap- tırım için BM'nin ikinci bir kara- rına gerek olduğunu yabancı TV'lere sürekli vurgularken, söy- lemek istediğinin bu yeni "eğilim" olduğu anlaşılıyor. O za- man Türkiye, tam anlamıyla uy- guladığı ekonomik ambargonun yanı sıra askeri harekâtta da ye- rini almak zorunda kalacak. NA- TO'nun "tesadüfi pakt" olması, bu aşamada NATO anlaşmasına göre Irak'tan gelecek saldırı kar- şısında bütün üyelerin Türkiye yanında yer alması karannın bir kez daha pekiştirilmesine yol açı- yor. Aynı yetkili, askeri amaçlı ye- ni BM karannın biçimi üzerinde- ki sorulara "Kore savaşlarındaki gibi" yanıtını veriyor. BM'nin ye- ni kararı çıkarsa —ki çok zor gö- rünüyor— o zaman bütün NATO üyeieri "biriikte hareket edecek." Ne var ki TÖ içeride ulusal bir- liğin murtalefetçe zedelendiğini ne kadar söylersesöylesin, ulus- lararası ilişkilerde ve içerde tek adamlığını pekiştirme çabaları- IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA 'Tek Adarrf İZMİR — Başbakan Yıldırım Akbulut, Körfez bunahmında ne olup bittiğini oğrenmek için dün Çankaya'ya çıktı... Aynen böyle değerlendiriyor- du bir ANAP milletvekiii dün sa- bah Özal ile Akbulut konuşma- sını. İnönü ve Demirel'in Cumhur- başkanı Özal'a karşı tavırtan ön- ceden belliydi. Tek adam kimfi- ğini başta Amerikan CNN olmak üzere bazı Avrupa basınında bir hafta boyunca kullanan Özal'a karşı, "yeter buraya kadar" de- mek kararındaydı iki lider de. Kimilerine göre İnönü ve De- mirel'in Çankaya zirvesine katıl- mamaları eleştiri konusu oluyor- du. Öyle ya iki lider de Özal'la görüşmeyi partilerinin yetkili ku- rullannda görüştükten sonra red- dediyorlardı. jnönü ve Demirel nasıl anlata- caklardı kamuoyuna Çankaya zirvesine katılmamayı? Bir haftadır ABD televizyonla- rı, gazeteleri Körfez bunalımın- daki gelişmeleri, Türkiye'nin tav- rını Cumhurbaşkanı Ozal'ın ağ- zından veriyordu. Olup bitenleri TV ve gazeteler oradan öğreni- yordu. Kamuoyu bilgilendirilmi- yor, hükümet, TBMM gözardı ediliyordu. TV'nin haber bültenlerinde, Bush-Ozal görüşmesi veriliyor, ardından Bayrampaşa ve Eti- mesgut'ta yaptlacak açılış tören- leri ekrana geliyordu. Hele Dev- let Bakanı Mustafa Taşar, Eti- mesgut'ta bir kahve önünde ko- nuşurken arkasında Başbakan ve ANAP'lı adayın renkli poster- leri görülüyordu. Körfez bunalımında Özal'ın üstlendiği rol ile Bayrampaşa, Etimesgut'ta bakanlann konuş- maları üst üste geliyordu neden- se. Otomatik telefon santralı, hastane, su sorunu bağlantılı olarak ekrana yansıyordu. Evet, TBMM bugün olağanüs- lû toplanıyor. Dün sabah SHP li- deri inönü Meclis'teki çalışma odasında arkadaşlanyla yapaca- ğı konuşmanın ana çizgilerini saptyordu. Deniz Baykal Bayram- paşa'ya gitmişti. SHP lideri İnönü, şöyle diye- cekti: — Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, Körfez bunalı- mı gibi önemli bir sorunda keyfi tutum iziemiştir. Bireysel hareket etmiş, hükümeti. Meclis'i devre dışı bırakmıştır... Tartışmaya açık bir başka ko- nu... İnciriik Hava Üssü NATO'nun mu yoksa Türkiye'nin mi? Yine dün sabah P-111 savaş uçakları, nakliye uçakları inip kalkıyordu İncirtik'e. Bu kez yo- ğun değildi iniş kalkışlar. Bakanlar Kurulu'nun Harb-İş Sendikası'nın grevini 60 gün er- telemesi hoşnutluk yaratmıştı. Üssün itfaiye bölümünde işçiler çalışıyordu Buranın özelligi de tüm işçilerin Türk oluşuydu. Grev nedeniyle itfaiye bölümün- de tüm işler durmuştu. TV'deki basın toplantısında, Cüneyj Arcayürek'in "İnciriik Hava Üssü kime ait?" sorusuna Özal, açık bir yanıt veremedi. Yani İnciriik Hava Üssü'nün Türkiye'nin olduğunu, savunma amacı taşıdığı için de kullanıla- bileceğini söyledi. Bir de Marmaris Okluk Kc- yu'nda Devlet Konukevi. Hani "saray yavrusu" deniliyor ya. Aynı ABD Başkanı Bush'un din- lence evi gibi her türlü çağdaş araç gereçle donatıldığını anlat- tı Özal. Biraz da övünerek "sa- ray yavrusu" olmadığım, 140 metrekare büyüklüğünde oldu- ğunu vurgulayarak. Bugün TBMM'de hem SHP hem de DYP liderleri Çankaya'- ya niçin çıkmadıklarını anlata- caklar. İncirlik'in NATO'ya mı ait olduğunu soracaklar, Cumhur- başkanı Özal'ın anayasal sınırla- rı aştığını, kendisini "tek adam" olarak gordüğünü söyleyecekler. na, zirve çağnsının reddi önem- li bir darbe indiriyor. Genel yar- grya göre halkın yüzde 80'ini tems/l eden muhalefetin, TÖ'nün tek başına, biraz da bulanık ha- vada diktatöriük aramaya benze- yen davranışlarına kesin karşı çıkmasının uluslararası platform- lara önemli etkileri olacağından söz ediliyor. Esasen gerçek de bu! Türkiye'de bugünlerde hem tek adamlığa hem de Türkiye'nin şu veya bu nedenle Ortadoğu- da Batı'nın jandarmalığı görevi- ni üstlenmesine çok ciddi diren- meler gözleniyor Bir okdu bitti ile anayasal konumunu aşan TÖ1 nün Türkiye'yi birden yeni mace- ralara sürüklemesine karşı mu- halefetin duyariığı bugünkü Mec- liste yeterince seslendirılecek. TÖ'nün basın toplantısını nak- ten veren TRTTye, bugünkü Mec- listen naklen yayını kaldırması için "baskılar yapıldığı" dün sa- bah kulise egemendi. Bugünkü görüşmelerde genel görüşme önergesi kabul edildiğinde açtla- cak müzakerelerin naklen yayı- na girmesi TRT Genel Müdûrü1 ne salık veriliyormuş! Bir de ANAP'ın gizlilik kararı aldırarak naklen yayını önlemesinden söz ediliyor. Her iki durumda Türk halkından savaş davullarının ça- lındığı günlerde olup bitenier yi- ne saklanacak. TÖ'nün öğleden sonraki basın toplantısı, sabahki bu gelişmeler- den sonra açtlıyor. Tek adamlığın nedenl TÖ, basını Çankaya'da topladı. Türkiye'yi bağlayan uluslararası görûşmelerin hukuksal dayana- ğını oğrenmek fırsatını kamuoyu- na verdi. Bir hafta boyunca hü- kümeti dışlayan. "dış temasları" bizzat yürütmesindeki başlıca neden, "arayanlann veya aradık- lannın kendisini tanımasından" kaynaklanıyordu. Üstelik arayan- lar devlet başkanlanydı. Devîetin başı olması yüzünden "görüş- meleri uygun görmüş ve doğru- yu yapmıştı." Nedense aradaki ciddi farkı anlamazlıktan geliyordu. Geçerii olan sav, Türk anayasasına gö- re bu türden görüşmeleri yap- mak ve sorumlulugu üstlenmek TÖJye verilmemişti. TO, anayasayı hiçe saymış, iş- te bu yüzdendir ki anayasa dışı* na çıktığı yeniden tartışılmaya başlanmıştı. Anayasanın Çanka- ya'nın görev ve yetkileriyle ilgili maddesine değiniyor, aynen oku- muyor, o ancak yargıya kadar uzanan yetkiler'den söz ediyor. Oysa anayasadakı, "Yargıya ka- dar yetki" o kurumlara atamala- rı öngörüyor, yoksa örneğin yar- gıya buyruk vermeyi ya da hükü- metin sorumluluğunu üsttenmeyi buyurmuyor. ABD'nin tersine TÖ, İncirlik'in sadece savunma ve olası saldı- nda NATO tarafından kullanılaca- ğını söylüyor. Bir sıcak savaş beklemiyor, ama böyle bir du- rumda İnciriik'ten ABD'nin yarar- lanmaya çalışacağını içeren Vvashington kaynaklı istek ve ge- lişmelere değinmiyor. Son olaylan öylesine özenle yürütmüş ki bir kez Türkiye'ye güvenirlilik pekişmiş. Artı, değer- de milyarlarca dolar sarf etsek yapamayacağımız ölçüde Türki- ye'yi dünyaya tanıtmış! Elbette maddi zararlanmız olacaktı, ama Baker söz vermişti, karşılanacak- tı. Naklen yayında yetkilerini hak- lı nedenlerie aştığını kanıtlama- ya çalışıyordu TO. Liderler gel- meyince, bugün Meclis'te -gizli oturum yapılmazsa- muhalefetin halkımıza anlatacağı gerçekleri bir gün öncesi karşılama hesa- bındaydı. Bir saati aşkın yayın sona er- dikten sonra TÖ, salondan ayrı- lırken yanıma geldi. Toplantı bo- yunca Ankara temsilcimiz Ahmet Tan'la beni sanki muhalefet par- tileriymiş gibi hareketleri, sözle- riyle işaret etmişti. Ayaküstü kısa konuşmada TÖ, Cumhuriyet'i amaçlayarak "mu- halefeti sürüklüyorsunuz" dedi. "Ama efendim" dedim, "Bize bü- yük güçler atfediyorsunuz!" Ardından ekledim: "Zaten bugünlerde herkes kendinde fazla güçler vehmedi- yor" dedim. TÖ, yanında Kaya Toperi bu dokundurmaya yanıt vermeden uzaklaştı. KONUK YAZAR Körfez Sorununda Olası Gelişmeler ve Türkiye TANJU ERDEM Emekli Amiral 2 Ağustos 1990 sabahı OPEC toplantı- sımn hemen sonrası, petrol üretinıini art- tırıp fîyatlann düşmesine neden oluyor ve sınır ihtilafmda Irak'ın isteklerine yanıt vermiyor gerekçesi ile Irak'ın Kuveyt'i iş- gali ve sonra da ilhakı üzerinden bir haf- tadan fazla bir zaman geçti. Bu zaman sü- resinde ağustosun sıcak günlerinde Kör- fez'de ve bölgemizde sıcak savaşın ruzgâr- ları esmeye başladı. Öyle anlaşılıyor ki be- Iirli bir sonuç alınıncaya kadar bu rüzgâr- lar dinmeyecek. Irak işgali ile ortaya çıkan durum kar- şısında üç devletin son derece aktif bir fa- aliyet içindcolduğu gözleniyor. Bu devlet- ler, ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye'dir. Bu itibarla, krizin devamı ve sonuçlan şim- di Türkiye'yi fevkalade ilgilendirir bir ko- nu haline gelmiştir. Askeri-politik konularla ilgilenen bir ABD yazarı S.Birliği ve Doğu Avrupa'da meydana gelen son gelişmeler karşısında ABD Sılahlı Kuvvetleri'nin gelecekteki po- tansiyel görev sahalannı araştınrken; ABD bundan böyle ticari açıdan stratejik nite- likli deniz ulaştırma yollarını açık bulun- duracak, güç boşluğu olan yerleri doldu- racak ve her türlü aşırı eylemlerle bölge- lerinde dengeleri bozan otoriter rejimleri gererekirse cezalandıracaktır diyordu. Bu görevleri denizaşırı ülkeierde ağırlıkh ola- rak Deniz ve Hava Kuvvetleri ile yerine ge- ürirken, görev sahasındaki muttefıklerinin kara güçlerinden yararlanması gereğine işaret ediyordu. Bu bir görüştür. Körfez krizinde ise gerçek şudur: ABD işgale tepki göstermiş, BM mekanizması- nı harekete geçirmiş, guvenlik konseyi BM yasası 41'inci maddesine dayanarak eko- nomik abluka yaptırımı kararı almıştır. ABD aktif bir askeri hazırbk ve destek sağ- lamaya matuf diplomatik hareketlilik icin- dedir. Körfez'de büyük bir deniz, hava gü- cu ve Suudi Arabistan'da kara, hava yığı- nağı yapılmaktadır. Ingiltere başta olmak üzere, bir kısım Batılı ülkeler, Körfez'de donanma varlığını göstermektedirler. Suudi Arabistan olası bir Irak taarru- zuna karşı ABD'den destek istemiş, bu destek fiilen verilmeye başlanmıştır. Hü- küraran bir ülke olan Suudi Arabistan'da petrol boru hattmın Aramco şirketince ka- patılması haberi dikkati çekmektedir. Türkiye ise Sn. Cumhurbaşkanı'nın ak- tif faaliyetleri ile Irak işgalinden sonra Or- tadoğu'da diplomatik odak noktası olmuş ve 1980'den beri Irak'a karşı sürdürülen Böylece durum giderek olgunlaşmada ve belirlenmektedir. Muhtemel gelişmeler ne olabilir? Kanımızca gelecek günlerde ekonomik abluka devam ederken bu defa Irak'tan U- hak ve işgali kaldıracak bir işaret gelraez- se ABD'ce BM Guvenlik Konseyi'nden BM yasasımn 42'nci md.'si işletilmesi ka- rarı talep edilecek; karar alınması duru- munda askeri abluka yaptınmına geçile- cek ve bu tırmaruşta uluslararası bir BM askeri gOcü tesis edilerek, gerekirse Irak'a askeri müdahalede bulunulacaktır. ABD bu yaptınmı S.Birliği'nin de destekleyeceği inancındadır. Bu süreç 1-2 ayı alabilir. Esasen bugün bölgedeki askeri güç muka- Türkiye olası bir askeri harekâtta özeliikle Irak'a hava darbesi için üslerini kullandırmamah ve askeri güce katılmamahdır. Türkiye'nin bu durumunu dostlan anlayacaktır. Türkiye, ekonomik yaptırımlara birinci elden iştirakle yeterli özveride bulunmuştur. Buna mukabil bunalımı azaltıcı diplomatik girişimlerde güven veren bir aktivasyon yararhdır. aktif tarafsizlık pohtıkasınj terk etmış bir görünüm vererek BM Guvenlik Konseyi kararını süratle uygulamış ve bazen BM, bazen NATO şemsiyesi altında lider ko- numundaki ABD yönetimi ile yakın iliş- kilere ginniştir. Askeri-politik uyumla ger- çekleştirilerek Sn. C. Başkanı tarafından yüruttüğü anlaşılan bu politika ABD yön- temince ve onu destekleyen kimi Batı Av- rupa ülkelerince takdir görmektedir. Arap Birligi'nin zayıf girişimleri, NA- TO'nun yeni bir veçhekazandırmışçasına, konseye ait görüş ve kararları hepimizin malumudur. NATO, Türkiye'ye yönelik bir saldınyı kendine yapılmış kabul ede- cek tir. yesesınde ABD yetkılileri, Irak harekâtı- nı büyük kayiplara balığ olacak büyük rıskleri olan bir harekât olarak değerlen- diriyorlar. Kanaatlerine göre Irak'ı tecrit ve Kuveyt'in ele geçirilmesi ve düzenin te- sisi için sürekli ikmal edilebilen 800.000 ki- şilik bir kuvvete gereksinim vardır. Dogal- dır ki bu sureç içinde Suudi Arabistan'da ki ABD askeri gücü anlamlı şekilde tah- kim edilecek. Arap Birliği ile çözüm üre- tilmeye çahşüacak ve Irak'ta bir iktidar de- ğiştirme ya da Saddam'ı geri adım attır- ma imkânlan aranacaktır. Bu gelişmeler karşısında bizce önemli olan Türkiye'nin durumu ve hareket tarz- landır. Görebildiğimiz kadan ile Türk yö- Kriz borsayı nasıl Avrupa'da ÜCUI etkiledi? tatil Uzmanlar, borsacılar anlatıyor: İMKB'de 'savaş krizi'nin bugünü ve yarını. Yurtdışında Türkiye'den daha ucuza nasıl tatil yapılabilir? Nokta sizin için bir kılavuz hazırladı... Devlet mi. cemaatmi?(2) 'Devlet dinden elini çeksin" talebi hakkında siyasiler ve Müslüman aydınlar ne diyor? KRİZİN PERDE ARKASI Türkiye'yi savaşın eşiğine getiren Irak krizini iMrta saat saat izledi... Ankara trafiğinin basına açıklanmayan yönleri, Olağanüstö Milli Guvenlik Kurulu toplantısında konuşulanlar, ambargo karşısında askerlerin ve sivillerin tavrı... Türkiye kimyasal silah saldırısına ne kadar hazır? Meâer babası polısmiş Tüm kavgacı mahalle çocuklarının dikkatine! Döveceğiniz çocuğun babasının kim olduğunu önceden araştırın. Yoksa... Kışa şimdiden • "Zoraki Turisfin tatlı kaçığını tanıyor musunuz? Hollyvvood'un yeni yıldızı Geena Davis özel dünyasını anlatıyor. • Hülya Avşar evlenecek mi yoksa? Türkiye'nin en çok konuşulan aşkının Hülya'sı... "Yuva yıkan kadın" imajı gerçek mi? • Bulgaristan'ın yeni devlet başkanı Jelü Jelev Türk azınlığa haklarının iadesini savunan eski bir rejim muhalifi. netiminde etkin olanlar, bu olayı askeri alanda bir tehdit teşkil ettiğine inandıkla- n Irak'ın askeri gücünü zayıflatmak için bir vesile kabul etmişler ve Ortadoğu'da geleneksel hale gelen Türk politikalannı aşarak şahinleşmişlerdir. NATO güvencesi kararı da düşünüldüğtınde BM Guvenlik Konseyi kararı çerçevesinde sorunun çö- zümü için askeri bir harekât gerçekleşti- rildiğinde SElA anlaşması çerçevesinde var olan üs ve tesislerden yararlandınlması dü- şünülüyor olabilir. Türkiye'yi yönetenler tüm bu olaylann önümüzde 1-2 ay içinde sonuçlarup, bu operasyonlardan Irak'ın askeri açıdan güç kaybedip, Türkiye için tehdit niteliğinin zayıflayacağı, buna mu- kabil Türkiye'nin Batı âleminde itibar ka- zanacağını, AT kapılarının açılacağıru, dış askeri yardımların artacağını, Türkiye'nin bölgede bir güç merkezi haline gelecegini duşündüklerini sanıyorum. Bizim kanılarımıza gelince: — Irak'ın Kuveyt'i ilhakı tasvip edile- cek bir olay değildir. Ancak bu olay ön- celitde Araplan ve belki bir süper güç olan ve dünyadaki dengelerin bozulmasını iste- meyen ABD'yi ilgilendirir. — Uluslararası ideallere yardımcı olur- ken; Türkiye için aslolan ulusal yarar ve çıkarlandır. Ulusal güvenliğidir. Zengin ve itibarlı müttefiklerin övgüleri hiç önemli değildir. Aslolan Türkiye'nin tam bağım- sız, demokratik, sosyaJ, çağdaş uygarlık düzeyinin değerleri ile bezenmiş, gönence ulaşmış güçlü bir ülke haline gelmesidir. — Bu gelişmeler Türkiye'nin stratejik önemini bir defa daha kamtlarruştır. NA- TO'da Körfez meselesinden uzak kalrna- ya özen gösteren Türkiye bu defa aktif ola- rak Körfez ve Arap meselesinin ortasında- dır. — Irak'ın bugün Türkiye için önceiikii bir tehdit teşkil ettiğı, düşmanca davranışlarda bulunduğu savı tam doğru bir teşhis değildir. Irak'ın bugün öncelikü meselesi ekonomi ve Israil sorunudur. Arap liderli- ği çabalan da yadsınamaz. Bizim için ise gelişen koşullara uygun as- keri stratejik savunma düzeninin alınması, silah sistemlerinin etkin ve verimli modernizasyonu önem taşır. — Türkiye BM Guvenlik Kon- seyi kararlannı kabul eder. thti- yatla uygular. Zira Türkiye Irak- la komşu ve karsıhkb güven du- yarak büyük boyutta ekonomik işbirligi yaptığı bir ulkedir. Bu yaptırunlardan büyük zarara uğra- dığı gibi Irak'la bu coğrafi ko- numda ebediyen beraber yaşaya- caktır. Asıl tehdit, iki ülke arasın- daki güvenin sarsüması durumun- da kalıcı olandır. Ulusal güvenli- ğin sağlanmasında özeliikle bu- günlerde ulusal çıkar ve yasalar- dan ödün vermeden, çevresel ve bölgesel ülkelerle sorunlan çözü- cü, güven arttıncı, gerginlikleri azaltacak aktif politikalannın iz- lenmesi önem taşımaktadır. — Türkiye olası bir askeri ha- rekâtta özeliikle Irak'a hava dar- besi için üslerini kullandırmama- h ve askeri güce katılmamahdır. Türkiye'nin bu durumunu dostlan anlayacaktır. Türkiye, ekonomik yaptırımlara birinci elden iştirak- le yeterli özveride bulunmuştur. Buna mukabil bunalımı azaltıcı diplomatik girişimlerde güven ve- ren bir aktivasyon yararhdır. — Bugünlerde istihbaratı etki- leyen provokasyonlara, teyit edil- me ihtiyaa olan bilgilere, tertip ve düzenlere dikkat edilmeli, elbette savunma niteliğindeki önlemler de geliştirilmelidir. — Konuya ilişkin hareket tarz- larının uygun yasal platformlar- da enine boyuna ele alınarak ka- bulü, demokratik katılunla yürür- lüğe konulması, ulusal birliğin uyum sağlayarak muhafazası önemlidir. Japon "mucizesi" borusuz sobalardan alacaksanız eğer; odalarınızı saatte dört kez havalandırmaya, ya da "mucize'nizi yalnızca balkonda kullanmaya hazırlayın kendinizi. Uzman raporu böyle diyor. H*fT»UK HABER DERGİSİ • MESS'te çatlak • Fransa'da seks: Özgür aşk var mı? • Neden kaşmıyoruz'? • Perestroyka öncesi ve sonrasında Sovyet sineması • Turan Dursun Iran depfemı üzerine yazdı • Batının korkulu rüyası: Kızıl Kmerler iktidara yürüyor • überya'da kara savaşa Deyaz mudafıate • Mosfcova 1993: İç savaş' Cüneyt Koryûrek Balkan Atlelızm Şampıyonası'- nı yazdı. H A F T A L I K H A B E ZİNCİRLİ HÜRRİYETPerinçek'in tutuklanmasına protestolar ANAP SHP, DYP, OSP, RP. SP, HEP, TBKP, sendikalaı kıtle örgûtlerı, fıukuKçular, sanatçıiar, yaariar Metın Gûrdefe, Hasar Cela' Gûzel, Atdta Sav, Esat Kıratlıoğlü. Selçuk Sönmez, Ihsan Safin Çağlayangîl. Fent llseveı, Fehmı Iştkiar, Rca Ulucak, Haydar Kutlu, ishak Alaton, Muıieza Çelıkel. Vefa Tarır, Ercar Karakaş, Mustata Tımısı, Alı Eser, Mümr Cevlan Kenan Durukan, Metıo Tûrkef, Hûseyın Kayabası. Ortıan Ennç. Mehmet Alı Aytar. Ismaıl Beşıkçı, Oay Gönensın, Medn Miınır, Akın Bırdal, Prof Erdoğan Tezıç, Emin Oeğer, Dr.Selım Ötçer. Yılmaz Sıtgsn. Prof. Leza Onaran, Ibfâhım Yeflon, Tank Akan. Edıp AJtBayram, Abu2er Karatoç Dena Tûrkalî G IRAK'A ABD MÜDAHALESİNİN BAŞARI ŞANSI NE? EKONOMİK AMBARGO TUTAR MI? TÜRKİYE'NİN YERİ ABD'YE KARŞI IRAK'IN YANIDIR! Askerler, Diplomatlar, Uzmanlar değerlendırdı. Irak Büyükelçısi Tarık Cevad'la görüşme U ASKERİ ŞÛRA KARARLARININ PERDE ARKASI Özal ve Yamak devre dışı. Geleceğin Genelkurmay Başkanı kim olacak? C ALEVİ ENSTİTÜSÜ KURULUYOR L ARKEOLOJİDE ÜÇ BİN YILLIK KURT KÜLTÜRÜ NASIL SAKLANIYOR EVET/HAYIR OKTffAKBAL (Boftamfi 1. Sayfada) dostlannın değil, sanatsever tüm insanların belleğinde izler bıra- kan bir ilginç kişiydi, kimseye benzemeyen, benzemek de is- temeyen... Saraç Vakfı Yayınları'nda çı- kan 'Tahsin Saraç'tan Armağan' kitabını karıştırırken geçmiş yıl- lara döndûm. İçkili yerlerdeki bir- likteliklerimize, Dağlarca'nın dükkânındaki saatlere, uzun söyleşilere, hatta tartışmalara.. Tahsin Saraç 'Dilekçe' dava- sının sanıklarındandı. Bay Ev- ren'in alaya aldığı 'aydınlar'dan biriydi! Büyük bir suç işlemiş bi- ri gibi Sıkıyönetim Mahkemesi'n- de yargıianmıştı. Savunmasın- da görüşlerini bütün açıklığıyla sergilemişti. Şöyle diyordu bir yerinde: "Bir ülkeyi ayakta tutan temel kavram ve kuruluşlar vardır. Bunlar çökertildi mi o ûlkenin uzun erimde çokertilmesi kolay olur. Bu kavram ve kuruluşlar doğrudan yıkılamadı mı, onlardan yanaymış gibi görunerek, ama özleri boşaltılarak yıkılır." Anısına saygıyla... VEFATLAR İÇİN Yurtiçi, yurtdışı cenaze nakle- dilir, cenaze ilaçlama, malze- me, tabut, bütün işlemler has- sasiyetle, süratle yapılır. işlet- mede ayrıca 18 ambülans mevcuttur. Cenaze ilanlannda hizmet bedeli alınmaz. İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06 - 140 68 86 Mesul Müdür Hafız VELİ ERDEMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle