28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 12 AĞUSTOS 1990 KÖRFEZ KR İZİ...KÖRFEZ KRtZt... KÖRFEZ KR İZİ...KÖRFEZ KR tZt... KÖI IRAKTANARAP ZtRVESİKARARLARINA SEKTTEPKİ Bağdat,Riyad veKahire'yi uyardıKahire'deki Arap zirvesinde Suudi Arabistan'a ortak Arap gücü gönderilmesinin kararlaştırılması, Irak'ta sert tepki yarattı. Irak basını Suudi Arabistan'ın "Irak'a karşı ABD saldırısının bir aracı haline geldiğini" öne sürdü. FATtH M. YILMAZ KAHİRE — Mısır'da , fırtına öncesi' gerginlik yaşanıyor. Devlet Başkanı Hiis- •la Mübarek'in çabalan ile gerçekleştinlen Arap Zirvesi'nden sonra gözler şimdi oluş- turulacak 'çokuluslu Arap ordusu'na çev- rildi. Mısır, Fas ve Suriye aralannda anla- şarak bu orduya asker göndereceklerini be- lirttiler. Kahire'deki yeıkilileT ilk Mısır bir- liklerinin Suudi Arabistan'a ulastığım ha- ber verdiler. Arap rirvesinde alınan karar- lara ve zirvede yapılan tartışmalara iiişkin görüşler de Kahire'de yoğun olarak konu- şuluyor. Irak ise Arap zirvesinde, Suudi Arabis- tan'a 'çokulustu Arap gücü' gönderilmesi yolundaki karara sert tepki gösterdi. Bağ- dat hükümeti, Mısır ve Suudi Arabistan'ı ağır biçimde suçladı. Saddam yönetimi, Su- udi Arabistan yönetimini, yabancı askeri güçleri topraklanna davet etmesi nedeniy- le sert biçimde elestirerek 'Irak'a yönelik bir sakhndan Suudi Arabistan'ı soramlu tutacagını' açıkladı. Irak hükümetinin res- mi yayın organı 'El Cumhnriye' gazetesi- nin dünkü sayısında, Suudi Aıabistan'ın, ABD askeri birlikierinin topraklanna gir- rnesine izin vererek 'çok tehiikeü bir bare- kette bulunduğu' savunuldu. Irak yöneti- minin resmi görüşiinü yansıtan yazıda şu ifadeler yer aldı: "Suudi Arabistan, çok tehlikeli bir ha- rekette bulunmuştur. Riyad'ın, ABD gaç- lerini ülkeye çagırması, Arap ulusunun çı- karlanyla çanşmaktadır. Suudi Arabistan'- daki yabancı güçlerin tek amaçlan var: Irak'a saldırmak. Suudi Arabistan, kendi- ni bu saldınnın aleti ve dogrudan bir orta- ğı haline getirmiştir. Bu nedenle, Irak'a kar- şı herhangi bir saldınnın doğrudan sorum- luluğunu taşımaktadır ve diger ortaklany- la beraber, bunun sonuçlanna kattanacak- ür. Suudi yöneticiler, yabancı güçlerin mü- dahalesinin, Irak'a saldırmak, Arap ulnsu- nu Amerikanlaştırmaya ve Siyonisüeşürme- ye yetecegini sanıyoriarsa, büyuk bir yanugı içindedirler. Llusal kahraman Saddam'ın çagnsına, olusun nasıl katıldıgını, isgalci- lerin ayaklan altındaki Arap topraklannı RABlN'tNCurr\hur\yei 'EDEMECİ Türkiye rpl üstlenmeli'tsrail eski Savunma Bakanı İzak Rabin, "Umudumuz bun- dan böyle Türkiye'nin bölgemizde istikrarsızlığa yol açan ça- tışmaların barışçı yollardan çözülmesi için bir rol üstlenmesidir" dedi. SEMİH İDİZ KUDÜS — Eski tsrail Savunma Bakanı tzak Rabin, ABD'nin şu anda Irak'a karşı karadan düzenlenecek konvansiyonel bir operasyon yeteneğine sahip olmadığını söy- ledi. Cumhuriyet'in sorulanru yanıtlayan Rabin, Türkiye'nin şimdiye kadar Ortado- ğu'da bir rol üstlenmekten kaçınması ne- deniyle duyduğu "hayal kınklıgını" da dile getirerek, "lrak-Ku\eyt krizinin çözümlen- mesinden sonra bölgemizde Tiirkiye'nin olumlu katkılarının başlangıcını görecegi- rnizi umuyoruz" dedi. Intifadaya karşı sert önlemleriyle tanı- nan, buna karşın sorunun eninde sonunda Fflistinlilerle başlatılacak müzakerelerle çö- zümleneceğine inanan Izak Rabin ile Tel- Aviv'in Haranya sokağındaki bürosunda buluştuk. Askeri içerikli resimler ve raaket- lerle donatılmış büroda, Körfez'deki son gelişmelerle ilgili hareketli bir ortam göz- leniyordu. Edinilen ilk izlenim, burasının sanki muhalefetin önde gelen bir mensubu- nun değil, fiili savunma bakanının bürosu olduğu yolundaydı. Birçök IsraiUi tarafından tşçi Partisi'ni ge- lecek seçimlerde basanya götürecek kişi ola- rak görülen Rabin'e sorduğumuz sorular ve verdiği yanıtlar şöyle: " — Savunma konulanna başından bcri çok yakın birisi olarak, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'e karşı giriştigi saldınyı ve bunun yankılannı nasıl değerlendiriyorsunuz? RABİN — tsrail olarak başta ABD ol- mak iızere dostlanmıza, tran ile savaşından sonra Irak'ın stratejik durumunda bir de- foiklik gördüğumüzü bir yıl önce bildirdik. Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan, diğer Kör- fez ülkeleri ve ABD'den aldığı parayla tran'ı nötralize etmeyi başardı. Bundan sonra lOyıldır oynayamadığı bir roliı ilst- lenmek üzere sahneye döndü. tran ile sa- vaşından askeri açıdan en kuvvetli Arap ül- kesi olarak ortaya çıkan Irak'ın bu rolü Araplar arası ilişkilere yönelikti. Saddam Hüseyin'in amacı, sözde tsrail saldırganlı- ğına sadece Irak'ın askeri desteği ile karşı konulabileceğini göstermektı. Ayru zaman- da, Mısır'm uzlaşmacı politikası yerine Arap dünyasına takınması gerektiği poli- dkayı sunmak istedi. Bu da tabiı askeri güce dayanan ve Cumhurbaşkanı Mübarek'in politikasına zıt olan katı bir politikaydı. öyle görülüyor ki, Saddam Hüseyin'in, da- ha da kuvvetli bir askeri gücü oluşturmak için paraya ihtiyacı vardı. Bunu bansçı yol- lardan elde edemeyeceğıni görünce dünya- nın en büyuk bankasını, yani Kuveyt'i soy- maya karar verdi. Bu da tabii, ABD'ye meydan okumak anlamına geliyordu. Irak'ın Kuveyt'e saldırısı ile beklenraedik bir şekilde yakalanan ABD, kredibilitesini korumak için Suudi Arabistan ve bölgede- ki diğer Arap Ulkelerini koruyacağını açık- lamak zorunda kaldı. Aynı zamanda ya Saddam Hüseyin'i ortadan kaldırmak ya da durumu Kuveyt saJdınsı öncesindeki konu- ma getirmek için çalışmaya başladı. — Bu işin genel çereevesi, ABD'nin bnn- dan sonraki fiili stratejisi nasıl olacak sizce? RABİN — Kanımca ABD ilk aşamada siyasi ve ekonomik önlemlere ağırhk vere- cek. Böylece Irak'ın petrol ihracatmı ve ha- yati önem taşıyan maddelerdeki ithalatını engellemeve çalışacak. Irak, bu sorunu as- mak için Ürdün'deki Akabe yolunu kullan- maya kalkarsa ürdün'ün bu konuda ne öl- çüde işbirliğine girecegini, aynca ABD'nin buna tepkisinin ne olacağını bekleyip gör- mek gerekiyor. Tabii bu yol esas olarak it- halat için kullanılıyor, ihracat için değil. Onun için bloke edilebilir. öte yandan Aka- be üzerinde bir petrol boru hattının inşa edildiği biiiniyor. Ancak tamamianması da- ha altı aydan bir yıla kadar sürecek. Bu ara- da bölgede, başta ABD'nin elit güçlerinden oluşan bir askeri varlık oluşturuluyor. Bu, kara kuvvetleri olduğu kadar hava ve de- niz kuvvetlerini de içeriyor. Ama bana so- racak olursanız, şimdiki güçle Irak'ın, kon- vansiyonel oprasyonla Kuveyt'i terk etme- si sağlanamaz. Sadece Irak'taki stratejik he- defler havadan vurulabilir. Ancak ABD'- nin böyle bir operasyona girip girmeyece- ğini şımdiden bilemiyorum. Kısacası ABD, havadan destekli de oka, Kara Kuvvetleri ile Irak'a karşı bir operasyon düzenleme ye- teneğine şimdilik sahip değil. Bunun hazır- lığı bir ay, belki daha fazla alır. — Irak'ın eUnde kiüe imha sUahlan ol- dugu biiiniyor. Sizce bunlan knUanır mı? RABİN — Konvansiyonel olmayan si- lahlar açısından sadece kimyasal silahlan kuüanabilir. Bunu hangi ölçüde kullanır ve kune karşı; bunu şimdiden bilmek guç. An- cak saldırıya uğrarlarsa savaş alarunda kul- lanacaklanndan biçbir kuşkum yok. Fakat bugıin ordulann hemen hemen hepsi, kim- yasal silahlara karşı koyup savaş alanında etkinliklerini sürdürmelerini sağlayacak teç- hizatla donatılmış bulunuyor!' — SovyeÜer Birligi ve ABD dışisleri ba- kanlan, Şevaninadze ile Baker'ın, Irak'ı kı- nayan ortak bir karar yayımlamalan, Bag- dat'a caydına bir mesaj gönderdi mi? RABİN — Saddam Hüseyin'in ne düşün- düğünü bilemem ve onun adına konuşa- mam. Ancak öyle görünüyor ki böyle bir işbirliği ile karşı karşıya kalacağını düştl- nemedi. Kaldı ki yalnız ABD ve Sovyetler Birliği'nin değil, aynı zamanda Arap dün- yasının büyük bölümünü karşısına aldı. — Yani bir hesap hatası yapn. 'Washing- ton kınar, ama Moskova sessiz kalır. Bu da bana açık bir kapı bırakır' diye diişöniiyor- du. Ama bu çıkmadı. öyle mi? RABİN — Bence bu söyledikleriniz bir ölçüde doğru. — Bu gelişmelerin bir yani da Türkiye'- nin öneminin birdenbire fark edilmesi ol- du. Oysa stratejik önemi azalıyor de- niyordu. RABİN — Avrupa'da sözü edilen silah indirimlerinden sonra bile stratejik önem hakkında bu söylediklerinizin de geçerli ola- cağına hiç inanmadım. Tam aksine, bu öne- min artacağına inamyorum. Türkiye, tsrail ve Mısır gibi ABD ile stratejik ilişkileri olan ülkeler bölgede korunması gereken ülkeler açısından önemlerini koruyacaklardır. — Dünyanın gundemine çarpıcı bir şe- kiMe gddigine göre Türkiye'nin Ortadogu'- ya yönelik konurau hakkında ne düşünö- yorsunuz? RABİN — Açıkça söylemeliyim. Birçok lsrailli Türkiye'nin Ortadoğu'da bir rol üst- lenmekten kacınması nedeniyle hayal kırık- lığına uğranuştır. Mevcut şartlar altında Türkiye, Kuveyt'e karşı acımasızca girişi- len saldırganlığın engellenmesi için Arap ül- keleri, uluslararası camia ve ABD ile işbir- liği yapıyor. Umudumuz, Türkiye'nin bun- dan böyle bölgemizde istikrarsızhğa yol açan çatışmalann barışçı yollardan çözüm- lenmesi için bir rol üstlenmesidir. Irak- Kuveyt krizinin çözumlenmesinden sonra bölgemizde Türkiye'nin olumlu katkıları- nın başlangıcını göreceğimizi umuyoruz." nasıl yaktığmı ve onlann çıkarianna her yerde nasıl ölümcül darbeler vurduklanm goreceklerdir." Arap zirvesinin tartışmalar, kavgalar ve Arap Birliği'nin çökmekte olduğu yolunda- ki işaretlerle sonuçlanmasından sonra, Ka- hire'de bulunan Arap ülkeleri liderleri, ay- rılmaya başladılar. Başbakan birinci yar- dımcısı Taha Yasin Ramazan başkanlığın- daki Irak heyeti, sinirli bir şekilde ülkele- rine döndüler. Irak heyeti, Kahire'den ay- rılmadan önce "Hepiniz, ABD'ye satılmış- sınız. Kimseden korkmuyoruz. Asker göu- derin bakalun" şeklinde tehditlerde de bu- lundu. Kahire basını, bu sözlerin, Rama- zan ve Irak Dışisleri Bakanı Tarık Aziz ta- rafından sarfedildiğini yazdı. Arap zirvesinde, Libya, FKÖ ve Irak'ın çabalanna karşın kabul edilen, 'çokuiosJn Arap ordusu' oluşturulması karan, dun sa- bahın erken saatlerinden itibaren, Kahire'- nin gundemine yerleşti. Arap ülkelerinin li- derlerini teker teker uğurlayan Devlet Baş- kanı Hüsnü Mübarek, yaptığı açıklamada, Mısır'ın Suudi Arabistan'a asker gönderil- mesi için hazırlıklara başladığını belinerek "Kimseden korkmuyoruz. Suudi Arabis- tan'ı ve Korfez ulkelerini korumak için her şeyi yapacağız" dedi. Kahire'deki diplomatik gözlemciler, Mı- sır'ın Suudi Arabistan'a birkaç gün içerı- sinde 5 bin dolayında asker göndereceğini, bunlann çoğunluğunu paraşüt ve destek birliklerinin oluşturacağını belirtiyorlar. Mısır'ın, ABD silahlarıyla donatılmış 450.000 askeri ve modern bir hava gücü bu- lunuyor. Arap zirvesinin önceki gece geç saatler- de sonuçlanmasının ardından, Suriye Dev- let Başkanı Hafız Esad ve Mısır lideri Hüs- nü Mübarek bir araya geldiler. Iki liderin, oluşturulacak Arap ordusu Üzerinde göriiş- birliği içinde oldukları ve Suriye'nin de kı- sa süre içinde Suudi Arabistan'a asker gön- dereceği açıklandı. Fas'ın da ortak orduya asker verecefi dün sabahın erken saatlerin- de açıklanınca, şimdilik *üç ülkeu'k' ordu ku- rulrnuş oldu. Mübarek, aynca öğleden sonra tskende- riye kentinde Hafız Esad, Cezayir Devlet Başkanı Şadli Bin Cedid ve Libya lideri Kaddafi ile bir toplantı yapü. Ancak görüş- menin içeriği konusunda bilgi verilmedi. Çokuluslu Arap ordusunun ilk üç katı- lımcısının açıklanmasından sonra, çeşitli yorumlar ve spekulasyonlar da birbirini ko- valamaya basladı. Kahire basını bile, ordu- nun ABD güçlerinin bulunduğu bölgeye mi gönderileceğini tartışıyor. Arap zirvesinden Suudi Arabistan'daki ABD askerlerine kar- şı bir karar çıkmaması, hatta bu tutumun BUSH, TATİLE ÇIKTI — Bunca güriiltü patırtının arasında, kan-koca Bush'lar yanla- nna tonınlan Sam'i de alarak ve dünyayı hayretler içinde bırakarak tatile çıktılar. bir ölçüde övülmesi, çeşitli endişeleri doğ- rudan su yüzüne çıkardı. Kahire'de, oluş- turulacak Arap ordusunun Kuveyt sınınna yakın Suudi Arabistan topraklanna yerleş- tirileceği görüşü yaygın. ABD askerlerinin de bu bölgede bulunması, çokuluslu Arap ordusunun, ne tür bir misyon yükleneceği- ni sisler ardında bırakıyor. Irak'tan, Arap ordusunun ABD güçlerini destekleyeceği yolunda gelen haberlere karşın Mısırlı yet- kililer, bu konuya değinmekten kaçınıyorlar. Konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurdu- ğumuz Mısır Dışisleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, çokuluslu Arap ordusunun, Irak'- ın Kuveyt'ten çekilme olasılığı üzerine böl- geye gönderileceğini ve Irak askerlerinin çe- kilmesinden sonra, Kuveyt'e girerek bu ül- keyi koruyacağını anlatıyor. Bu tez, fazla inandına olmamasına karşın Mısır'ın ABD önderliğindeki 'çokuluslu güce' katılmaya- eağjnı daha önce açıklaması ile kuvvet ka- zanıyor. Libya ve FKO planı Arap Zirvesi'nde Irak'a açıkça destek ve- ren Libya lideri Muammer Kaddafi ile FKÖ lideri Yaser Arafat'ın, Kahire'de ortaya sürdükleri ve zirve görüşmelerinde diğer ül- keleri razı etmeye çalıştıklan plan da ortak Arap ordusunun Mısır Dışisleri Bakanlığı yetkilisinin görüşlerini destekler yönde gö- rülüyor. özellikle Suudi Arabistan Kralı Fahd'ın karşı çıkışı ile kabul görmeyen bu plan, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesini, Şeyh El Sabah'ın, Irak'a istediği adaları ve taz- minatı vermesi karşılığında ülkesinin başı- na geri dönmesini öneriyor. Kahire'deki Arap zirvesinden apar topar aynlan devrik Kuveyt Emiri'nin bu plana sert bir şekilde karşı çıktığı da belirtiliyor. Arap zirvesinin ortaya çıkardığı diğer bir sonuç da Bağdat zirvesinde dağılma yolun- da verilen işaretlerin giderek güçlendiği gö- ruşü oldu. Kahire zirvesi, Mısır Devlet Baş- kanı Hüsnü Mübarek'in Arap dünyasının lideri olraa yolundaki umutlannı güçlendi- rirken Saddam Hüseyin'in yansta hâlâ var olduğunu da ortaya koydu. 20 Arap ülkesi liderinin kaüldığı zirvede, Mübarek 12 ül- keyi yanına çekme başarısı gösterdi, ancak Arap dünyasının kilit özellik taşıyan ülke- leri, ya kararlaıda çekimser kaldılar ya da olumlu oy kullanmakla birükte, oylarına kayıt koydular. Bu arada, Cezayir ve Ür- dün'de dün Irak yanlısı gösteriler yapıldı. Mısır basınında dün Arap zirvesi ve oluş- turulacak Arap ordusu konulan geniş yer aldı. Hemen hemen tüm basın, Kahire zir- vesinden,"Mübarek'in başansa" olarak söz ederken Brüksel'deki Otan toplantısı da bi- rinci sayfalarda yer buldu. ABD BAŞKANI BUSH: ' Saddam artık köşeye sıkıştı'Başkan Bush, Saddam'ın cihat çağnsını 'çılgınlık' olarak niteledi. Irak liderinin dünyada yauuzlığa itildiğini söyleyen Bush, destek sağlama çabalannın sonuçsuz kalacağını kaydetti ve "Saddam'ın devrilmesi iyi olur" J ~ j : Dış Haberier Servisi — ABD Başkanı Ge- orge Bush, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in "vahşeti ve mantıksızlığı" kar- şısında uyanda bulundu. Bush, büyük tepki gören tatiline çıkışında uçakta gazetecile- rin sorularını yanıtlarken Hüseyin'in "kö- şeye sıkışügını" söyledi. ABD yönetimi, Irak'ın Kuveyt'i işgaünin terörist gruplan ce- saretlendirebileceğine de^iikkat çekerken, ABD elçiliklerine korumaJannı arttırmala- rı çağrısı yapıldı. George Bush'un başkanhğımn en ciddi krizi ile karşı karşıya olduğu değerlendirme- leri yaptlırken Başkan, Saddam Hüseyin'in köşeye sıkıştığını ileri surdü. Bush, Irak Dev- let Başkanı'nın televizyon ve radyodan ya- yımlanan acıklamasımn, "çılgınca" olduğu- nu belirtti. Bush, "Onun sorunu numarala- nnı herkesin görmesi. Bizim sonınumuz ise vahşeti ve mantıksızlığı ile Umnraış biriyle karşı karşıya olmamız" dedi. ABD Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: "Saddam tüm dnnyada yalnızlıga itfldi. Kamuoyn önünde o kadar köşeye sıkıştı ki berkesin ona karşı olduğunu söyleyebflirim. Bu nedenle destek saglamaya çabalıyor. Ama başaramayacak. Herkes onnn gercek niyetini anlayacak." Öte yandan Bush, "Irak balkının Dev- HESAP VEALACAKLAR SERBEST AmbargonetleştirildiANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — Türkiye'nin Irak ve Kuveyt'e ekonomik am- bargo kararının uygulanmasında ortaya çı- kan sorunlan gıdermek için bir dizi önlera alındı. Türkiye"deki Iraklı ve Kuveytli özel kişilerin kişisel hesap ve alacaklan serbest bırakıldı • Hazine ve Dış Ticaret Müsleşan Namık Kemal Kıbç, yeni düzenlemelerin ne- denine iiişkin soruyu yanıtlarken, Türkiye 1 nin ambargo kararını alırken elinde henüz Birleşmiş Milletler'in karar raetninin bulun- madığını açıkladı. Kılıç'ın verdiği bilgiye göre yeni düzenle- melerden sonra ambargonun uygulanışın- da şu ilkeler göz önünde bulundurulacak: Dış ticaret: Irak ve Kuvyet çıkışlı hiçbir malın Türkiye'ye girişine izin verilmeyecek. Bu iki ülke>-e gönderilmek üzere Türkiye 1 - ye sevk edilen mallar ülkeye kabul edilme- yecek. Transit olarak Türkiye'ye gönderilen mallar iade edilecek veya olanaklar olçüsun- de depolanarak bekletilecek. Gıda madde- leri, ilaç ve tıbbi malzemelerin ihracatı ve transit ticareti için Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'ndan izin alınacak. İzin baş- vurusu BM karan çerçevesinde incelenerek sonuçlandırılacak. Mama ve ekmek maya- sı gibi acil nitelikteki gıda maddeleri dışın- da hiçbir gıda maddesinin Irak ve Kuveyt'e ihracına izin verilmeyecek. Mal varlıgı:Irak ve Kuveyt elçiliklerinin idari masrafları karşüığı olarak bu elçilik- lerin bankalardaki hesaptan ile elçilik men- suplanmn, Türkiye'deki Irak ve Kuveytli gercek kişilerin kişisel hesaplan, hak ve ala- caklan, bunlann kiralık kasalannın kulla- nımı pazartesı sabahından itibaren serbest bırakılacak. Şirket ve kuruluşlann banka hesaplan ile hak ve alacaklannın dondurul- ması uygulaması sürdürulecek. Müteahhitlik bizmeüeri: Türk müteahhit- lerinin Irak ve Kuveyt'teki mal varlıklarımn Türkiye'ye girişine izin verilecek. Ambargo nedeniyle Türk firmalannın bu iki ülkede- ki işleri dumyorsa, ülkeleri uluslararası ku- rallara göre terk edebilecekler. Irak ve Kuveyt'ten mal girişi: Iki ülkeden araçlann Türkiye'ye girişine ve Türkiye"den çıkışına ancak boş olmaiarı koşuluyla izin verileek. Zorunlu nedenlerle dolu olarak ka- bul edilen araçlann yukleri denetim altın- da depolanacak. Eski iştemier. 7 ağustostan önce ihraç edilmiş veya Türkiye'ye bu ülkelerden gön- derilmiş malların ithal ve transit ticaretine izin verilecek. Vanş yeri diğer ülkeler olan ve 7 ağustostan önce Türkiye'ye girişi sağ- lanmış mallann ilgili Ülkeye gönderilmesi- ne ise izin verilmeyecek. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Namık Kemal Kılıç, dün düzenlediği basın toplan- tısında, ambargo karanmn uygulama biçi- mine açıklık getireı; düzenlemeler hakkın- da bilgi verdi. Kılıç, yeni kararlar alınması- na niçin gerek duyiılduğunun sorulması üzerine "Birleşmiş Mületler karanmn ori- jinali daha dün elimize geçti. Amacımız kraldan fazla kralcı olmak degil, BM ka- rariannı uygulamak" dedi. Yeni Nesil ZAMAN NEDİYOR? 'Kerkük ve Musul bizi bekliyor'Haber Merkezi — Türk basınında tslam- cı kesime seslenen gazeteler, Körfez krizi ne- deniyle daha çok Batı'yı ve ABD'yi hedef alan yayınlara ağırlık verirken tslam ülke- lerine de şiddetle çatıyorlar. Yeni Nesil ga- zetesi ise dünkü manşetinde "Kerkük ve Musul bizi bekliyor" dedi. Necmettin Erbakan önderliğindeki Refah Partisi'ne yakınhğı ile tanınan "Milli Gazete" dünkü manşetinde "Bu rezillik si- ze yeter!" diyerek tslam ulkelerini şu şekil- de eleştiriyor: "tslam ülkeleri yoneticOeri, kendi ıneselelerinizi haOedemiyor, diişman- dan yardım istiyorsunuz." Gazetenin başyazısında Hasan Aksay, Irak'ın Kuveyt'i ilhakının "Büyük acılann başı ve büyük kayıplara atılan adım" oldu- ğunu belirterek bölgedeki sorunlann tarih- sel temeli için şöyle diyor: "Bugünkü tslam ülkelerinin çogunun sınırlan (özellikle Os- manh İmparatoriagu'nun Siyonist pfautlaria içten çökertilmesiyle) sömürgeci Batı ülke- lerinin yalnız kendi çıkarlannı hesap ede- rek masa başında çizdiği sınırlardan ibaret- tir. Toplumlar aynı inancın, aynı tarih, ay- nı sosyal yapının ve degerlerin paylaşıldıgı topluralardır." Milli Gazete önceki günkü manşetinde de "Gavur askerlerinin kutsal topraklarda ne işi var?" sorusunu ortaya atıyordu. Milli Gazete"de "TC yönetjcileri" de şöyle eleştiriliyordu: "Cezayir'de Fransızlann ya- nında yer alan, Ortadoğu'da tsrail'i ilk ta- nıyan ve bugün Irak'a karşı ilk ambargoyu uygulayan ve ABD'nin askeri harekâtına destek veren TC yönsticilerini larih hiçbir zaman affetmedi ve affetmeyecek." "Saddam'ın zulmünü ABD degil, Müs- ra'manlar önlemeli" çağrısı yapılan yazıda tslam ülkeleri birliğinin kurulmamasının bugün acı sonuçlar doğurduğuna da dikkat çekilerek özal'ın politikası şiddetle eleşti- rilirken şöyle deniyor: "Türkiye, Snud'dan önce hareket edip mevcut üslere ABD uçak- larının yıgınak yapmasını organize ederek başta Suud olmak üzere diger Islam ülke- lerine çok köru bir örnek olmuştur. 'Bizi ATye alın, koleniz olalım' diye yalvaran zih- niyetin bugün milyonlarca dolaıiık geliri- mizi yine bu ideal ugruna yüzüstü bırakma- sını ve tslam ülkeleriyle olan taribi bagla- nmızı bir anda koparmasını Türk milleti ke- sinlikle affeüneyecekür." Aynı gazetede Abdülkadir Özkan imzalı köse yazısında ise şöyle deniyordu: "Kim ne derse desin, ne gibi gerekçeler sıralarsa sı- ralasın, ABD, İngiltere ve diger Batılı ülke- lerin Körfez bunalımında devreye girmesi- nin, özellikle de askerlerini devreye sokma- sının hiçbir haklı sebebini düşünemiyoruz. Türkiye'nin ABD jandarmalıgına soyunma- sını ise içimizt sindiremiyonız." 'Zaman' gazetesinin başyazarı Fehmi Ko- ru da önceki gün 'Kritik Günler' başlıkh makalede şu görüşleri savunuyordu: "Irak ve Kuveyt'in Türkiyeden on binlerce kilö- metre uzaklıktaki Kore olmadıgını unutma- mak gerek. Bu iki ülke, aramızda ortak bir tarih bulunan insanlardan oluşuyor. Bölge dışı ülkelerin çıkarlannı garantiye almak için aynı inançlan paylaşüğımız insanlan öl- dürmeye kalkışamayız. Yıllarca sürecek kan davalanna sebep olmak, daha da önemli- si, bunu başkalan namına yapmak akıllı bir davranış degildir. Umanz, Başkan Bush- un ve Batı basını nın pohpohlamalan, bu yönde verilmiş bir vaatle ilgili degildir." 'Zaman' gazetesinin manşetinde ise şu sa- Urlar yer ahyordu: "Şayet ATye girmek ug- rnna savaş riskini kabuilcoiyorsak, Tür- kiye'nin Ortadogu'daki fonksiyonu son bu- lur. Körfez girdaplaşıyor. Bu korkunç gir- dabın Turkiye'yi de çekip içine alma ihti- mali kuvvetli. Tabii Güneydogu'daki hadi- selerin Bahhiann emeiine uygun gdişme sü- recine girmeleri ihtimali de. Türkiye'nin mevhum bir kazanç ve Batılı dostlanna şi- rin görünme ugruna fiilen harbe iştirak ede- rek kayıp ve zaran rauhakkak bir yola gir- mcsi telafisi imkânsu yaralar açabilir." Yeni Nesil gazetesı ise "Kerkük ve Mu- sul bizi bekliyor" başhğı ile Saddam'ın Ku- veyt'i ilhak gerekçesinin, Türkiye'ye Kerkük ve Musul'a yürüme hakkı verdiğini öne sü- rüyor. Gazetede şöyle deniyor: "Osmanlı kayıtlanna göre Kavtyt'in Bas- ra vüayetine bagtı bir sancak olduğu görü- şünden hareket eden Saddam Hüseyin, İn- giltere'nin Birinci Dünya Harbi'nde bölge- yi Osmanlı tmparatorlugu'ndan gaspettigi gerekçesiyte Kuveyt üzerinde hak iddia edi- yor. Saddam bu davranışıyla Misak-ı Milli sınırlan içinde bulunan Musul ve Kerkük üzerinde hak iddia etmesi için Türkiye'ye davetiye çıkarmış oldu." dedi. let Başkanı Saddam Hüseyin'i devirmesl- nin çok iyi olacağını", ancak bunun için ABD'nin bir hazırlık yapmadığım söyledi. Bush, tatil için geldiği Kennebunkport'- ta dün düzenlediği basın toplantısında, Sad- dam'ın düşürülmesini isteyip isteraediğini soran bir gazeteciye, "Böyle şeyler zaman zaman olur... Donyanın ban ülkeleri de bo- nun gerçekkşecefini umit ediyor" diye ya- ni t verdi. Bush, basın toplantısında, "Sad- dam'ı devjrroek için kendilerinin bir baar- lık yapmadıklanm, bunun Irak halkı tara- fından yapılmastndan hoşnnt kalacağını" vurguladı. ABD Dışisleri Bakanlıgı'nda, Olağanüstfl Arap Zirvesi'nde çıkan sonucun memnuni- yetle karşılandığı belirtildi. Adının açıklan- masını istemeyen bir yetkilinin. Arap zir- vesi ile ilgili sorulara yanıt verirken "FJbette çok güzel bir haber, kriz ortaya çıkbgudan ba yana ABD'nin dışında başka güçlerin de buhındngnnu söyieoSk. Zirvede Körfez'e as- ker gönderilmesi şekünde ahnan karar, Sad- • dam'ın pariak sözlerinin boş umutlar ve döş olduğunu ortaya koymuştur" şeklinde ko- nustu. ABD Dışisleri Bakanlığı dünyanın tüm bölgelerindeki elçiliklerine "konıma önlem- lerini derhal arttınnalan" cağnsmda bulun- du. AP'nin haberinde ABD yönetiminde Körfez'deki krizin Amerikalılara karşı te- rörist saldınlan cesaretlendirebileceği gö- rüşünün yaygın olduğu belirtiliyor. Başkan Bush, halen Irak ve Kuveyt'te bulunan 3000'den fazla yurttaşı için endişelendiği- ni açıkladı. Bush, "Ümitsiz degiliz, ancak daha önceki rehine olaylanndan gördügü- müz gibi bazen rthineleri kurtarmak çok zor oluyor" dedi. ABD Başkanı George Bush, Irak'ın Ku- veyt'i işgali ile ortaya çıkan durumun dün- ya petrol piyasalanm olumsuz etkilemesi halinde, stratejik petrol rezervlerini kullan- rna yetkisinin 1 ay uzatılmasıru öngören bir karan imzaladı. Karar, Kongre'nin tatile ginnesinden kısa bir süre önce imzalanmış- tı. AA'run haberinde karann önemli bir pet- rol krizi durumunda kullarulmak üzere oluşturulan petrol stoklanna iiişkin enerji politikalannın korunumu kanununu geçi- ci olarak genişlettiği belirtiliyor. Bush'un rauhtemel bir petrol sıkıntısı ha- linde söz konusu stoklan kullanma süresi 15 ağustosta sona eriyordu. Ancak bu ta- rihte Kongre tatilde olacaktı. LOSANGELES TIMES'IN İDDİASI: ABD, Saddam'a darbe planlıyor LOS ANGELES/WASHINGTON (AA) — ABD yönetiminin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in bir darbeyle devrilme- sini amaçladığı ileri sürüldü. Los Angeles Times gazetesi, kimüğini acıklamadığı bir hükümet yetkilisinin, "Son hedef, halkın Saddam'a karşı ayaklanma- sını saglamak" dediğini bildirdi. Hükümet kaynakları, ABD'nin öncttlü- ğünde vürtitülen ambargonun Irak'ın eko- nomik durumunu kötüleştireceğini ve 8 yıl- lık tran savaşından yorgun çıkmış Irak hal- kının, Saddam Hüseyin'in kendilerinden is- tediği fedakârbklara katianamayacağını dü- şünüyorlar. Gazetenin haberine göre aynı kaynaklar, ekonomik ambargonun Irak'ta sonunda Saddam'ı devirmeye yetecek "çatlakiar" do- ğuracağını söylüyorlar. Bush yönetiminden bir yetkili, "Bu uzun bir operasyon. Haf- talardan degil, aylardan bahsediyonız" de- di. Ancak Los Angeles Times, yetkiİilerin Bush yönetiminin Saddam'a karşı muhale- feti arttırmak için Irak içinde direkt adım- lar atıp atmadığını söylemediklerini belirt- ti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle