Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 12 AĞUSTOS 1990
KÖRFEZ KR İZİ...KÖRFEZ KRtZt... KÖRFEZ KR İZİ...KÖRFEZ KR tZt... KÖI
IRAKTANARAP ZtRVESİKARARLARINA SEKTTEPKİ
Bağdat,Riyad veKahire'yi uyardıKahire'deki Arap zirvesinde Suudi Arabistan'a ortak Arap
gücü gönderilmesinin kararlaştırılması, Irak'ta sert tepki
yarattı. Irak basını Suudi Arabistan'ın "Irak'a karşı ABD
saldırısının bir aracı haline geldiğini" öne sürdü.
FATtH M. YILMAZ
KAHİRE — Mısır'da , fırtına öncesi'
gerginlik yaşanıyor. Devlet Başkanı Hiis-
•la Mübarek'in çabalan ile gerçekleştinlen
Arap Zirvesi'nden sonra gözler şimdi oluş-
turulacak 'çokuluslu Arap ordusu'na çev-
rildi. Mısır, Fas ve Suriye aralannda anla-
şarak bu orduya asker göndereceklerini be-
lirttiler. Kahire'deki yeıkilileT ilk Mısır bir-
liklerinin Suudi Arabistan'a ulastığım ha-
ber verdiler. Arap rirvesinde alınan karar-
lara ve zirvede yapılan tartışmalara iiişkin
görüşler de Kahire'de yoğun olarak konu-
şuluyor.
Irak ise Arap zirvesinde, Suudi Arabis-
tan'a 'çokulustu Arap gücü' gönderilmesi
yolundaki karara sert tepki gösterdi. Bağ-
dat hükümeti, Mısır ve Suudi Arabistan'ı
ağır biçimde suçladı. Saddam yönetimi, Su-
udi Arabistan yönetimini, yabancı askeri
güçleri topraklanna davet etmesi nedeniy-
le sert biçimde elestirerek 'Irak'a yönelik
bir sakhndan Suudi Arabistan'ı soramlu
tutacagını' açıkladı. Irak hükümetinin res-
mi yayın organı 'El Cumhnriye' gazetesi-
nin dünkü sayısında, Suudi Aıabistan'ın,
ABD askeri birlikierinin topraklanna gir-
rnesine izin vererek 'çok tehiikeü bir bare-
kette bulunduğu' savunuldu. Irak yöneti-
minin resmi görüşiinü yansıtan yazıda şu
ifadeler yer aldı:
"Suudi Arabistan, çok tehlikeli bir ha-
rekette bulunmuştur. Riyad'ın, ABD gaç-
lerini ülkeye çagırması, Arap ulusunun çı-
karlanyla çanşmaktadır. Suudi Arabistan'-
daki yabancı güçlerin tek amaçlan var:
Irak'a saldırmak. Suudi Arabistan, kendi-
ni bu saldınnın aleti ve dogrudan bir orta-
ğı haline getirmiştir. Bu nedenle, Irak'a kar-
şı herhangi bir saldınnın doğrudan sorum-
luluğunu taşımaktadır ve diger ortaklany-
la beraber, bunun sonuçlanna kattanacak-
ür. Suudi yöneticiler, yabancı güçlerin mü-
dahalesinin, Irak'a saldırmak, Arap ulnsu-
nu Amerikanlaştırmaya ve Siyonisüeşürme-
ye yetecegini sanıyoriarsa, büyuk bir yanugı
içindedirler. Llusal kahraman Saddam'ın
çagnsına, olusun nasıl katıldıgını, isgalci-
lerin ayaklan altındaki Arap topraklannı
RABlN'tNCurr\hur\yei 'EDEMECİ
Türkiye rpl
üstlenmeli'tsrail eski Savunma Bakanı İzak Rabin, "Umudumuz bun-
dan böyle Türkiye'nin bölgemizde istikrarsızlığa yol açan ça-
tışmaların barışçı yollardan çözülmesi için bir rol
üstlenmesidir" dedi.
SEMİH İDİZ
KUDÜS — Eski tsrail Savunma Bakanı
tzak Rabin, ABD'nin şu anda Irak'a karşı
karadan düzenlenecek konvansiyonel bir
operasyon yeteneğine sahip olmadığını söy-
ledi. Cumhuriyet'in sorulanru yanıtlayan
Rabin, Türkiye'nin şimdiye kadar Ortado-
ğu'da bir rol üstlenmekten kaçınması ne-
deniyle duyduğu "hayal kınklıgını" da dile
getirerek, "lrak-Ku\eyt krizinin çözümlen-
mesinden sonra bölgemizde Tiirkiye'nin
olumlu katkılarının başlangıcını görecegi-
rnizi umuyoruz" dedi.
Intifadaya karşı sert önlemleriyle tanı-
nan, buna karşın sorunun eninde sonunda
Fflistinlilerle başlatılacak müzakerelerle çö-
zümleneceğine inanan Izak Rabin ile Tel-
Aviv'in Haranya sokağındaki bürosunda
buluştuk. Askeri içerikli resimler ve raaket-
lerle donatılmış büroda, Körfez'deki son
gelişmelerle ilgili hareketli bir ortam göz-
leniyordu. Edinilen ilk izlenim, burasının
sanki muhalefetin önde gelen bir mensubu-
nun değil, fiili savunma bakanının bürosu
olduğu yolundaydı.
Birçök IsraiUi tarafından tşçi Partisi'ni ge-
lecek seçimlerde basanya götürecek kişi ola-
rak görülen Rabin'e sorduğumuz sorular ve
verdiği yanıtlar şöyle:
" — Savunma konulanna başından bcri
çok yakın birisi olarak, Saddam Hüseyin'in
Kuveyt'e karşı giriştigi saldınyı ve bunun
yankılannı nasıl değerlendiriyorsunuz?
RABİN — tsrail olarak başta ABD ol-
mak iızere dostlanmıza, tran ile savaşından
sonra Irak'ın stratejik durumunda bir de-
foiklik gördüğumüzü bir yıl önce bildirdik.
Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan, diğer Kör-
fez ülkeleri ve ABD'den aldığı parayla
tran'ı nötralize etmeyi başardı. Bundan
sonra lOyıldır oynayamadığı bir roliı ilst-
lenmek üzere sahneye döndü. tran ile sa-
vaşından askeri açıdan en kuvvetli Arap ül-
kesi olarak ortaya çıkan Irak'ın bu rolü
Araplar arası ilişkilere yönelikti. Saddam
Hüseyin'in amacı, sözde tsrail saldırganlı-
ğına sadece Irak'ın askeri desteği ile karşı
konulabileceğini göstermektı. Ayru zaman-
da, Mısır'm uzlaşmacı politikası yerine
Arap dünyasına takınması gerektiği poli-
dkayı sunmak istedi. Bu da tabiı askeri güce
dayanan ve Cumhurbaşkanı Mübarek'in
politikasına zıt olan katı bir politikaydı.
öyle görülüyor ki, Saddam Hüseyin'in, da-
ha da kuvvetli bir askeri gücü oluşturmak
için paraya ihtiyacı vardı. Bunu bansçı yol-
lardan elde edemeyeceğıni görünce dünya-
nın en büyuk bankasını, yani Kuveyt'i soy-
maya karar verdi. Bu da tabii, ABD'ye
meydan okumak anlamına geliyordu.
Irak'ın Kuveyt'e saldırısı ile beklenraedik
bir şekilde yakalanan ABD, kredibilitesini
korumak için Suudi Arabistan ve bölgede-
ki diğer Arap Ulkelerini koruyacağını açık-
lamak zorunda kaldı. Aynı zamanda ya
Saddam Hüseyin'i ortadan kaldırmak ya da
durumu Kuveyt saJdınsı öncesindeki konu-
ma getirmek için çalışmaya başladı.
— Bu işin genel çereevesi, ABD'nin bnn-
dan sonraki fiili stratejisi nasıl olacak sizce?
RABİN — Kanımca ABD ilk aşamada
siyasi ve ekonomik önlemlere ağırhk vere-
cek. Böylece Irak'ın petrol ihracatmı ve ha-
yati önem taşıyan maddelerdeki ithalatını
engellemeve çalışacak. Irak, bu sorunu as-
mak için Ürdün'deki Akabe yolunu kullan-
maya kalkarsa ürdün'ün bu konuda ne öl-
çüde işbirliğine girecegini, aynca ABD'nin
buna tepkisinin ne olacağını bekleyip gör-
mek gerekiyor. Tabii bu yol esas olarak it-
halat için kullanılıyor, ihracat için değil.
Onun için bloke edilebilir. öte yandan Aka-
be üzerinde bir petrol boru hattının inşa
edildiği biiiniyor. Ancak tamamianması da-
ha altı aydan bir yıla kadar sürecek. Bu ara-
da bölgede, başta ABD'nin elit güçlerinden
oluşan bir askeri varlık oluşturuluyor. Bu,
kara kuvvetleri olduğu kadar hava ve de-
niz kuvvetlerini de içeriyor. Ama bana so-
racak olursanız, şimdiki güçle Irak'ın, kon-
vansiyonel oprasyonla Kuveyt'i terk etme-
si sağlanamaz. Sadece Irak'taki stratejik he-
defler havadan vurulabilir. Ancak ABD'-
nin böyle bir operasyona girip girmeyece-
ğini şımdiden bilemiyorum. Kısacası ABD,
havadan destekli de oka, Kara Kuvvetleri
ile Irak'a karşı bir operasyon düzenleme ye-
teneğine şimdilik sahip değil. Bunun hazır-
lığı bir ay, belki daha fazla alır.
— Irak'ın eUnde kiüe imha sUahlan ol-
dugu biiiniyor. Sizce bunlan knUanır mı?
RABİN — Konvansiyonel olmayan si-
lahlar açısından sadece kimyasal silahlan
kuüanabilir. Bunu hangi ölçüde kullanır ve
kune karşı; bunu şimdiden bilmek guç. An-
cak saldırıya uğrarlarsa savaş alarunda kul-
lanacaklanndan biçbir kuşkum yok. Fakat
bugıin ordulann hemen hemen hepsi, kim-
yasal silahlara karşı koyup savaş alanında
etkinliklerini sürdürmelerini sağlayacak teç-
hizatla donatılmış bulunuyor!'
— SovyeÜer Birligi ve ABD dışisleri ba-
kanlan, Şevaninadze ile Baker'ın, Irak'ı kı-
nayan ortak bir karar yayımlamalan, Bag-
dat'a caydına bir mesaj gönderdi mi?
RABİN — Saddam Hüseyin'in ne düşün-
düğünü bilemem ve onun adına konuşa-
mam. Ancak öyle görünüyor ki böyle bir
işbirliği ile karşı karşıya kalacağını düştl-
nemedi. Kaldı ki yalnız ABD ve Sovyetler
Birliği'nin değil, aynı zamanda Arap dün-
yasının büyük bölümünü karşısına aldı.
— Yani bir hesap hatası yapn. 'Washing-
ton kınar, ama Moskova sessiz kalır. Bu da
bana açık bir kapı bırakır' diye diişöniiyor-
du. Ama bu çıkmadı. öyle mi?
RABİN — Bence bu söyledikleriniz bir
ölçüde doğru.
— Bu gelişmelerin bir yani da Türkiye'-
nin öneminin birdenbire fark edilmesi ol-
du. Oysa stratejik önemi azalıyor de-
niyordu.
RABİN — Avrupa'da sözü edilen silah
indirimlerinden sonra bile stratejik önem
hakkında bu söylediklerinizin de geçerli ola-
cağına hiç inanmadım. Tam aksine, bu öne-
min artacağına inamyorum. Türkiye, tsrail
ve Mısır gibi ABD ile stratejik ilişkileri olan
ülkeler bölgede korunması gereken ülkeler
açısından önemlerini koruyacaklardır.
— Dünyanın gundemine çarpıcı bir şe-
kiMe gddigine göre Türkiye'nin Ortadogu'-
ya yönelik konurau hakkında ne düşünö-
yorsunuz?
RABİN — Açıkça söylemeliyim. Birçok
lsrailli Türkiye'nin Ortadoğu'da bir rol üst-
lenmekten kacınması nedeniyle hayal kırık-
lığına uğranuştır. Mevcut şartlar altında
Türkiye, Kuveyt'e karşı acımasızca girişi-
len saldırganlığın engellenmesi için Arap ül-
keleri, uluslararası camia ve ABD ile işbir-
liği yapıyor. Umudumuz, Türkiye'nin bun-
dan böyle bölgemizde istikrarsızhğa yol
açan çatışmalann barışçı yollardan çözüm-
lenmesi için bir rol üstlenmesidir. Irak-
Kuveyt krizinin çözumlenmesinden sonra
bölgemizde Türkiye'nin olumlu katkıları-
nın başlangıcını göreceğimizi umuyoruz."
nasıl yaktığmı ve onlann çıkarianna her
yerde nasıl ölümcül darbeler vurduklanm
goreceklerdir."
Arap zirvesinin tartışmalar, kavgalar ve
Arap Birliği'nin çökmekte olduğu yolunda-
ki işaretlerle sonuçlanmasından sonra, Ka-
hire'de bulunan Arap ülkeleri liderleri, ay-
rılmaya başladılar. Başbakan birinci yar-
dımcısı Taha Yasin Ramazan başkanlığın-
daki Irak heyeti, sinirli bir şekilde ülkele-
rine döndüler. Irak heyeti, Kahire'den ay-
rılmadan önce "Hepiniz, ABD'ye satılmış-
sınız. Kimseden korkmuyoruz. Asker göu-
derin bakalun" şeklinde tehditlerde de bu-
lundu. Kahire basını, bu sözlerin, Rama-
zan ve Irak Dışisleri Bakanı Tarık Aziz ta-
rafından sarfedildiğini yazdı.
Arap zirvesinde, Libya, FKÖ ve Irak'ın
çabalanna karşın kabul edilen, 'çokuiosJn
Arap ordusu' oluşturulması karan, dun sa-
bahın erken saatlerinden itibaren, Kahire'-
nin gundemine yerleşti. Arap ülkelerinin li-
derlerini teker teker uğurlayan Devlet Baş-
kanı Hüsnü Mübarek, yaptığı açıklamada,
Mısır'ın Suudi Arabistan'a asker gönderil-
mesi için hazırlıklara başladığını belinerek
"Kimseden korkmuyoruz. Suudi Arabis-
tan'ı ve Korfez ulkelerini korumak için her
şeyi yapacağız" dedi.
Kahire'deki diplomatik gözlemciler, Mı-
sır'ın Suudi Arabistan'a birkaç gün içerı-
sinde 5 bin dolayında asker göndereceğini,
bunlann çoğunluğunu paraşüt ve destek
birliklerinin oluşturacağını belirtiyorlar.
Mısır'ın, ABD silahlarıyla donatılmış
450.000 askeri ve modern bir hava gücü bu-
lunuyor.
Arap zirvesinin önceki gece geç saatler-
de sonuçlanmasının ardından, Suriye Dev-
let Başkanı Hafız Esad ve Mısır lideri Hüs-
nü Mübarek bir araya geldiler. Iki liderin,
oluşturulacak Arap ordusu Üzerinde göriiş-
birliği içinde oldukları ve Suriye'nin de kı-
sa süre içinde Suudi Arabistan'a asker gön-
dereceği açıklandı. Fas'ın da ortak orduya
asker verecefi dün sabahın erken saatlerin-
de açıklanınca, şimdilik *üç ülkeu'k' ordu ku-
rulrnuş oldu.
Mübarek, aynca öğleden sonra tskende-
riye kentinde Hafız Esad, Cezayir Devlet
Başkanı Şadli Bin Cedid ve Libya lideri
Kaddafi ile bir toplantı yapü. Ancak görüş-
menin içeriği konusunda bilgi verilmedi.
Çokuluslu Arap ordusunun ilk üç katı-
lımcısının açıklanmasından sonra, çeşitli
yorumlar ve spekulasyonlar da birbirini ko-
valamaya basladı. Kahire basını bile, ordu-
nun ABD güçlerinin bulunduğu bölgeye mi
gönderileceğini tartışıyor. Arap zirvesinden
Suudi Arabistan'daki ABD askerlerine kar-
şı bir karar çıkmaması, hatta bu tutumun
BUSH, TATİLE ÇIKTI — Bunca güriiltü patırtının arasında, kan-koca Bush'lar yanla-
nna tonınlan Sam'i de alarak ve dünyayı hayretler içinde bırakarak tatile çıktılar.
bir ölçüde övülmesi, çeşitli endişeleri doğ-
rudan su yüzüne çıkardı. Kahire'de, oluş-
turulacak Arap ordusunun Kuveyt sınınna
yakın Suudi Arabistan topraklanna yerleş-
tirileceği görüşü yaygın. ABD askerlerinin
de bu bölgede bulunması, çokuluslu Arap
ordusunun, ne tür bir misyon yükleneceği-
ni sisler ardında bırakıyor. Irak'tan, Arap
ordusunun ABD güçlerini destekleyeceği
yolunda gelen haberlere karşın Mısırlı yet-
kililer, bu konuya değinmekten kaçınıyorlar.
Konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurdu-
ğumuz Mısır Dışisleri Bakanlığı'ndan bir
yetkili, çokuluslu Arap ordusunun, Irak'-
ın Kuveyt'ten çekilme olasılığı üzerine böl-
geye gönderileceğini ve Irak askerlerinin çe-
kilmesinden sonra, Kuveyt'e girerek bu ül-
keyi koruyacağını anlatıyor. Bu tez, fazla
inandına olmamasına karşın Mısır'ın ABD
önderliğindeki 'çokuluslu güce' katılmaya-
eağjnı daha önce açıklaması ile kuvvet ka-
zanıyor.
Libya ve FKO planı
Arap Zirvesi'nde Irak'a açıkça destek ve-
ren Libya lideri Muammer Kaddafi ile FKÖ
lideri Yaser Arafat'ın, Kahire'de ortaya
sürdükleri ve zirve görüşmelerinde diğer ül-
keleri razı etmeye çalıştıklan plan da ortak
Arap ordusunun Mısır Dışisleri Bakanlığı
yetkilisinin görüşlerini destekler yönde gö-
rülüyor. özellikle Suudi Arabistan Kralı
Fahd'ın karşı çıkışı ile kabul görmeyen bu
plan, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesini, Şeyh
El Sabah'ın, Irak'a istediği adaları ve taz-
minatı vermesi karşılığında ülkesinin başı-
na geri dönmesini öneriyor. Kahire'deki
Arap zirvesinden apar topar aynlan devrik
Kuveyt Emiri'nin bu plana sert bir şekilde
karşı çıktığı da belirtiliyor.
Arap zirvesinin ortaya çıkardığı diğer bir
sonuç da Bağdat zirvesinde dağılma yolun-
da verilen işaretlerin giderek güçlendiği gö-
ruşü oldu. Kahire zirvesi, Mısır Devlet Baş-
kanı Hüsnü Mübarek'in Arap dünyasının
lideri olraa yolundaki umutlannı güçlendi-
rirken Saddam Hüseyin'in yansta hâlâ var
olduğunu da ortaya koydu. 20 Arap ülkesi
liderinin kaüldığı zirvede, Mübarek 12 ül-
keyi yanına çekme başarısı gösterdi, ancak
Arap dünyasının kilit özellik taşıyan ülke-
leri, ya kararlaıda çekimser kaldılar ya da
olumlu oy kullanmakla birükte, oylarına
kayıt koydular. Bu arada, Cezayir ve Ür-
dün'de dün Irak yanlısı gösteriler yapıldı.
Mısır basınında dün Arap zirvesi ve oluş-
turulacak Arap ordusu konulan geniş yer
aldı. Hemen hemen tüm basın, Kahire zir-
vesinden,"Mübarek'in başansa" olarak söz
ederken Brüksel'deki Otan toplantısı da bi-
rinci sayfalarda yer buldu.
ABD BAŞKANI BUSH:
' Saddam artık
köşeye sıkıştı'Başkan Bush, Saddam'ın cihat çağnsını 'çılgınlık' olarak
niteledi. Irak liderinin dünyada yauuzlığa itildiğini söyleyen
Bush, destek sağlama çabalannın sonuçsuz kalacağını
kaydetti ve "Saddam'ın devrilmesi iyi olur"
J
~
j :
Dış Haberier Servisi — ABD Başkanı Ge-
orge Bush, Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'in "vahşeti ve mantıksızlığı" kar-
şısında uyanda bulundu. Bush, büyük tepki
gören tatiline çıkışında uçakta gazetecile-
rin sorularını yanıtlarken Hüseyin'in "kö-
şeye sıkışügını" söyledi. ABD yönetimi,
Irak'ın Kuveyt'i işgaünin terörist gruplan ce-
saretlendirebileceğine de^iikkat çekerken,
ABD elçiliklerine korumaJannı arttırmala-
rı çağrısı yapıldı.
George Bush'un başkanhğımn en ciddi
krizi ile karşı karşıya olduğu değerlendirme-
leri yaptlırken Başkan, Saddam Hüseyin'in
köşeye sıkıştığını ileri surdü. Bush, Irak Dev-
let Başkanı'nın televizyon ve radyodan ya-
yımlanan acıklamasımn, "çılgınca" olduğu-
nu belirtti. Bush, "Onun sorunu numarala-
nnı herkesin görmesi. Bizim sonınumuz ise
vahşeti ve mantıksızlığı ile Umnraış biriyle
karşı karşıya olmamız" dedi. ABD Başkanı
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Saddam tüm dnnyada yalnızlıga itfldi.
Kamuoyn önünde o kadar köşeye sıkıştı ki
berkesin ona karşı olduğunu söyleyebflirim.
Bu nedenle destek saglamaya çabalıyor.
Ama başaramayacak. Herkes onnn gercek
niyetini anlayacak."
Öte yandan Bush, "Irak balkının Dev-
HESAP VEALACAKLAR SERBEST
AmbargonetleştirildiANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) —
Türkiye'nin Irak ve Kuveyt'e ekonomik am-
bargo kararının uygulanmasında ortaya çı-
kan sorunlan gıdermek için bir dizi önlera
alındı. Türkiye"deki Iraklı ve Kuveytli özel
kişilerin kişisel hesap ve alacaklan serbest
bırakıldı • Hazine ve Dış Ticaret Müsleşan
Namık Kemal Kıbç, yeni düzenlemelerin ne-
denine iiişkin soruyu yanıtlarken, Türkiye
1
nin ambargo kararını alırken elinde henüz
Birleşmiş Milletler'in karar raetninin bulun-
madığını açıkladı.
Kılıç'ın verdiği bilgiye göre yeni düzenle-
melerden sonra ambargonun uygulanışın-
da şu ilkeler göz önünde bulundurulacak:
Dış ticaret: Irak ve Kuvyet çıkışlı hiçbir
malın Türkiye'ye girişine izin verilmeyecek.
Bu iki ülke>-e gönderilmek üzere Türkiye
1
-
ye sevk edilen mallar ülkeye kabul edilme-
yecek. Transit olarak Türkiye'ye gönderilen
mallar iade edilecek veya olanaklar olçüsun-
de depolanarak bekletilecek. Gıda madde-
leri, ilaç ve tıbbi malzemelerin ihracatı ve
transit ticareti için Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarhğı'ndan izin alınacak. İzin baş-
vurusu BM karan çerçevesinde incelenerek
sonuçlandırılacak. Mama ve ekmek maya-
sı gibi acil nitelikteki gıda maddeleri dışın-
da hiçbir gıda maddesinin Irak ve Kuveyt'e
ihracına izin verilmeyecek.
Mal varlıgı:Irak ve Kuveyt elçiliklerinin
idari masrafları karşüığı olarak bu elçilik-
lerin bankalardaki hesaptan ile elçilik men-
suplanmn, Türkiye'deki Irak ve Kuveytli
gercek kişilerin kişisel hesaplan, hak ve ala-
caklan, bunlann kiralık kasalannın kulla-
nımı pazartesı sabahından itibaren serbest
bırakılacak. Şirket ve kuruluşlann banka
hesaplan ile hak ve alacaklannın dondurul-
ması uygulaması sürdürulecek.
Müteahhitlik bizmeüeri: Türk müteahhit-
lerinin Irak ve Kuveyt'teki mal varlıklarımn
Türkiye'ye girişine izin verilecek. Ambargo
nedeniyle Türk firmalannın bu iki ülkede-
ki işleri dumyorsa, ülkeleri uluslararası ku-
rallara göre terk edebilecekler.
Irak ve Kuveyt'ten mal girişi: Iki ülkeden
araçlann Türkiye'ye girişine ve Türkiye"den
çıkışına ancak boş olmaiarı koşuluyla izin
verileek. Zorunlu nedenlerle dolu olarak ka-
bul edilen araçlann yukleri denetim altın-
da depolanacak.
Eski iştemier. 7 ağustostan önce ihraç
edilmiş veya Türkiye'ye bu ülkelerden gön-
derilmiş malların ithal ve transit ticaretine
izin verilecek. Vanş yeri diğer ülkeler olan
ve 7 ağustostan önce Türkiye'ye girişi sağ-
lanmış mallann ilgili Ülkeye gönderilmesi-
ne ise izin verilmeyecek.
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Namık
Kemal Kılıç, dün düzenlediği basın toplan-
tısında, ambargo karanmn uygulama biçi-
mine açıklık getireı; düzenlemeler hakkın-
da bilgi verdi. Kılıç, yeni kararlar alınması-
na niçin gerek duyiılduğunun sorulması
üzerine "Birleşmiş Mületler karanmn ori-
jinali daha dün elimize geçti. Amacımız
kraldan fazla kralcı olmak degil, BM ka-
rariannı uygulamak" dedi.
Yeni Nesil ZAMAN NEDİYOR?
'Kerkük ve Musul bizi bekliyor'Haber Merkezi — Türk basınında tslam-
cı kesime seslenen gazeteler, Körfez krizi ne-
deniyle daha çok Batı'yı ve ABD'yi hedef
alan yayınlara ağırlık verirken tslam ülke-
lerine de şiddetle çatıyorlar. Yeni Nesil ga-
zetesi ise dünkü manşetinde "Kerkük ve
Musul bizi bekliyor" dedi.
Necmettin Erbakan önderliğindeki Refah
Partisi'ne yakınhğı ile tanınan "Milli
Gazete" dünkü manşetinde "Bu rezillik si-
ze yeter!" diyerek tslam ulkelerini şu şekil-
de eleştiriyor: "tslam ülkeleri yoneticOeri,
kendi ıneselelerinizi haOedemiyor, diişman-
dan yardım istiyorsunuz."
Gazetenin başyazısında Hasan Aksay,
Irak'ın Kuveyt'i ilhakının "Büyük acılann
başı ve büyük kayıplara atılan adım" oldu-
ğunu belirterek bölgedeki sorunlann tarih-
sel temeli için şöyle diyor: "Bugünkü tslam
ülkelerinin çogunun sınırlan (özellikle Os-
manh İmparatoriagu'nun Siyonist pfautlaria
içten çökertilmesiyle) sömürgeci Batı ülke-
lerinin yalnız kendi çıkarlannı hesap ede-
rek masa başında çizdiği sınırlardan ibaret-
tir. Toplumlar aynı inancın, aynı tarih, ay-
nı sosyal yapının ve degerlerin paylaşıldıgı
topluralardır."
Milli Gazete önceki günkü manşetinde de
"Gavur askerlerinin kutsal topraklarda ne
işi var?" sorusunu ortaya atıyordu.
Milli Gazete"de "TC yönetjcileri" de şöyle
eleştiriliyordu: "Cezayir'de Fransızlann ya-
nında yer alan, Ortadoğu'da tsrail'i ilk ta-
nıyan ve bugün Irak'a karşı ilk ambargoyu
uygulayan ve ABD'nin askeri harekâtına
destek veren TC yönsticilerini larih hiçbir
zaman affetmedi ve affetmeyecek."
"Saddam'ın zulmünü ABD degil, Müs-
ra'manlar önlemeli" çağrısı yapılan yazıda
tslam ülkeleri birliğinin kurulmamasının
bugün acı sonuçlar doğurduğuna da dikkat
çekilerek özal'ın politikası şiddetle eleşti-
rilirken şöyle deniyor: "Türkiye, Snud'dan
önce hareket edip mevcut üslere ABD uçak-
larının yıgınak yapmasını organize ederek
başta Suud olmak üzere diger Islam ülke-
lerine çok köru bir örnek olmuştur. 'Bizi
ATye alın, koleniz olalım' diye yalvaran zih-
niyetin bugün milyonlarca dolaıiık geliri-
mizi yine bu ideal ugruna yüzüstü bırakma-
sını ve tslam ülkeleriyle olan taribi bagla-
nmızı bir anda koparmasını Türk milleti ke-
sinlikle affeüneyecekür."
Aynı gazetede Abdülkadir Özkan imzalı
köse yazısında ise şöyle deniyordu: "Kim ne
derse desin, ne gibi gerekçeler sıralarsa sı-
ralasın, ABD, İngiltere ve diger Batılı ülke-
lerin Körfez bunalımında devreye girmesi-
nin, özellikle de askerlerini devreye sokma-
sının hiçbir haklı sebebini düşünemiyoruz.
Türkiye'nin ABD jandarmalıgına soyunma-
sını ise içimizt sindiremiyonız."
'Zaman' gazetesinin başyazarı Fehmi Ko-
ru da önceki gün 'Kritik Günler' başlıkh
makalede şu görüşleri savunuyordu: "Irak
ve Kuveyt'in Türkiyeden on binlerce kilö-
metre uzaklıktaki Kore olmadıgını unutma-
mak gerek. Bu iki ülke, aramızda ortak bir
tarih bulunan insanlardan oluşuyor. Bölge
dışı ülkelerin çıkarlannı garantiye almak
için aynı inançlan paylaşüğımız insanlan öl-
dürmeye kalkışamayız. Yıllarca sürecek kan
davalanna sebep olmak, daha da önemli-
si, bunu başkalan namına yapmak akıllı bir
davranış degildir. Umanz, Başkan Bush-
un ve Batı basını nın pohpohlamalan, bu
yönde verilmiş bir vaatle ilgili degildir."
'Zaman' gazetesinin manşetinde ise şu sa-
Urlar yer ahyordu: "Şayet ATye girmek ug-
rnna savaş riskini kabuilcoiyorsak, Tür-
kiye'nin Ortadogu'daki fonksiyonu son bu-
lur. Körfez girdaplaşıyor. Bu korkunç gir-
dabın Turkiye'yi de çekip içine alma ihti-
mali kuvvetli. Tabii Güneydogu'daki hadi-
selerin Bahhiann emeiine uygun gdişme sü-
recine girmeleri ihtimali de. Türkiye'nin
mevhum bir kazanç ve Batılı dostlanna şi-
rin görünme ugruna fiilen harbe iştirak ede-
rek kayıp ve zaran rauhakkak bir yola gir-
mcsi telafisi imkânsu yaralar açabilir."
Yeni Nesil gazetesı ise "Kerkük ve Mu-
sul bizi bekliyor" başhğı ile Saddam'ın Ku-
veyt'i ilhak gerekçesinin, Türkiye'ye Kerkük
ve Musul'a yürüme hakkı verdiğini öne sü-
rüyor. Gazetede şöyle deniyor:
"Osmanlı kayıtlanna göre Kavtyt'in Bas-
ra vüayetine bagtı bir sancak olduğu görü-
şünden hareket eden Saddam Hüseyin, İn-
giltere'nin Birinci Dünya Harbi'nde bölge-
yi Osmanlı tmparatorlugu'ndan gaspettigi
gerekçesiyte Kuveyt üzerinde hak iddia edi-
yor. Saddam bu davranışıyla Misak-ı Milli
sınırlan içinde bulunan Musul ve Kerkük
üzerinde hak iddia etmesi için Türkiye'ye
davetiye çıkarmış oldu."
dedi.
let Başkanı Saddam Hüseyin'i devirmesl-
nin çok iyi olacağını", ancak bunun için
ABD'nin bir hazırlık yapmadığım söyledi.
Bush, tatil için geldiği Kennebunkport'-
ta dün düzenlediği basın toplantısında, Sad-
dam'ın düşürülmesini isteyip isteraediğini
soran bir gazeteciye, "Böyle şeyler zaman
zaman olur... Donyanın ban ülkeleri de bo-
nun gerçekkşecefini umit ediyor" diye ya-
ni t verdi. Bush, basın toplantısında, "Sad-
dam'ı devjrroek için kendilerinin bir baar-
lık yapmadıklanm, bunun Irak halkı tara-
fından yapılmastndan hoşnnt kalacağını"
vurguladı.
ABD Dışisleri Bakanlıgı'nda, Olağanüstfl
Arap Zirvesi'nde çıkan sonucun memnuni-
yetle karşılandığı belirtildi. Adının açıklan-
masını istemeyen bir yetkilinin. Arap zir-
vesi ile ilgili sorulara yanıt verirken "FJbette
çok güzel bir haber, kriz ortaya çıkbgudan
ba yana ABD'nin dışında başka güçlerin de
buhındngnnu söyieoSk. Zirvede Körfez'e as-
ker gönderilmesi şekünde ahnan karar, Sad-
• dam'ın pariak sözlerinin boş umutlar ve döş
olduğunu ortaya koymuştur" şeklinde ko-
nustu.
ABD Dışisleri Bakanlığı dünyanın tüm
bölgelerindeki elçiliklerine "konıma önlem-
lerini derhal arttınnalan" cağnsmda bulun-
du. AP'nin haberinde ABD yönetiminde
Körfez'deki krizin Amerikalılara karşı te-
rörist saldınlan cesaretlendirebileceği gö-
rüşünün yaygın olduğu belirtiliyor. Başkan
Bush, halen Irak ve Kuveyt'te bulunan
3000'den fazla yurttaşı için endişelendiği-
ni açıkladı. Bush, "Ümitsiz degiliz, ancak
daha önceki rehine olaylanndan gördügü-
müz gibi bazen rthineleri kurtarmak çok
zor oluyor" dedi.
ABD Başkanı George Bush, Irak'ın Ku-
veyt'i işgali ile ortaya çıkan durumun dün-
ya petrol piyasalanm olumsuz etkilemesi
halinde, stratejik petrol rezervlerini kullan-
rna yetkisinin 1 ay uzatılmasıru öngören bir
karan imzaladı. Karar, Kongre'nin tatile
ginnesinden kısa bir süre önce imzalanmış-
tı.
AA'run haberinde karann önemli bir pet-
rol krizi durumunda kullarulmak üzere
oluşturulan petrol stoklanna iiişkin enerji
politikalannın korunumu kanununu geçi-
ci olarak genişlettiği belirtiliyor.
Bush'un rauhtemel bir petrol sıkıntısı ha-
linde söz konusu stoklan kullanma süresi
15 ağustosta sona eriyordu. Ancak bu ta-
rihte Kongre tatilde olacaktı.
LOSANGELES
TIMES'IN İDDİASI:
ABD, Saddam'a
darbe
planlıyor
LOS ANGELES/WASHINGTON (AA)
— ABD yönetiminin Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin'in bir darbeyle devrilme-
sini amaçladığı ileri sürüldü.
Los Angeles Times gazetesi, kimüğini
acıklamadığı bir hükümet yetkilisinin, "Son
hedef, halkın Saddam'a karşı ayaklanma-
sını saglamak" dediğini bildirdi.
Hükümet kaynakları, ABD'nin öncttlü-
ğünde vürtitülen ambargonun Irak'ın eko-
nomik durumunu kötüleştireceğini ve 8 yıl-
lık tran savaşından yorgun çıkmış Irak hal-
kının, Saddam Hüseyin'in kendilerinden is-
tediği fedakârbklara katianamayacağını dü-
şünüyorlar.
Gazetenin haberine göre aynı kaynaklar,
ekonomik ambargonun Irak'ta sonunda
Saddam'ı devirmeye yetecek "çatlakiar" do-
ğuracağını söylüyorlar. Bush yönetiminden
bir yetkili, "Bu uzun bir operasyon. Haf-
talardan degil, aylardan bahsediyonız" de-
di. Ancak Los Angeles Times, yetkiİilerin
Bush yönetiminin Saddam'a karşı muhale-
feti arttırmak için Irak içinde direkt adım-
lar atıp atmadığını söylemediklerini belirt-
ti.