28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 PAZAR YAZILARI 12 AĞUSTOS 1990 Boston'dan Cem Sultan Boston'da yaşıyor Fatih Sultan Mehmet'in portresini de yapan 15. yüzyılın ünlü ressamlarından Gentile Bellini, Türk Sanatçısı' adındaki resme de imzasını atmış. Resmedilen kişiyle, Cem Sultan arasındaki benzerlik çok fazla. Eser bugün Boston'da, Isabella Stevvart Gardner Müzesi'nde sergileniyor. NEDtM GÜRSEL BOSTON — Isabella Siewart Gardner adını hiç duydunuz mu? Ressam dostlannın yaptıklan portrelerine bakıhrsa ufak tefek, albenisız bir kadın. örneğin Sar- gent'ın tablosunda ellerini belinin biraz altından kavusturmuş, siyah giysisınin içinde dimdik duruyor. Ondokuzuncu yüzyıl Boslon soylularında rastladıgımız bir kendini beğenmişlik, bir çeşit üs- tünlük duygusu var bakışlannda. Ama bu duygu meraklı bir insa- nın, bu geçici dünyada \z bırak- ma çabasında bir varlıklı kadının biz ölümlere meydan okuyan tav- rinı da içeriyor. Işıltılı, güzellik- lerini ilk bakışta ele venneyen kül- rengi gözler. Kınşıksız, beyaz bo- yunda paha biçümez bir koiye. Ve lavnnda ölümsüzlügün gızıni bul- ma çabası. lşte bu çaba, bu ara- yış, delilığin sınınnda bir kolek- siyonculuk tutkusuna dönüşecek bu merak. Isabella Stevvart'uı alınyazısını etkileyecek, iki yaşındaki oğlunun trajik öjümünden sonra Boston- lu kadın kendini tumuyle sanata adayacaktır. Yaratıcı olmadıgı, bir ressarn ya da yazar yeteneği ta- şımadığı içın de yaratılan guzel- liklerin peşine duşecek, servetinin ve sanat tarihi uzmaıu dosüarırun da yardımıyla tablolar, yomular, eski elyazmalarıyla antik eşyaiar toplamaya başlayacaktır. 1840-1924 yülan aracında yaşa- mış GardneT'in şimdi müze olan evini gezme olanagjru buldum. Bu denli görkemli, böylesine şaşırtı- cı bir başka yer gördüğumü anım- sâmıyorum. Boston'un içinde ama ticaret merkezine biraz uzak. Venedik saraylanru andıran, iç avlusunda eski Yunan ve Roma yontulanndan Bizans süturüanna, Gentile Bellini'nin Türk Sanatçısı' adlı eseri Gotik kabartmalardan Çin vazo- larıyla lznik çinilerine, Aztek mo- zaiklerine dek ne ararsanız bula- bileceğiniz bir ev. Ve her biri bir başka stilde döşenmiş salorüarla odalann duvarlanm süsleyen tab- lolar. Carpacio'lar, Mantegna'- lar, Raphael'ler, Tıtian'lar, Tin- toretıo'Iar... Yalnızca ttalyan Rönesans res- samları mı? Flamanlar da var el- bet. Hem de en ünlüleri. tşte Van Dyck'ler, Vermeer'ler, Rubens'- ler ve Rembrand'lar. Bu sonun- cunun yalnızca kendi portresini gormek mıimkün ne yazık ki! Ge- çen ay hırsızlar müzeye girip Rembrand'ın en değerli tabiola- rını göturmüşler. Üstelik tuvalle- ri keserek, ağırlık olmasın diye çerçevelerinden söküp çıkararak. Yerleri şimdi bomboş duvarda. Ama Isabella Gardner'ın evinde dolaştıkça Degas'Urın, Delacro- ıx ve Manet'lerin varuğı, çalınan tabloların yokluğunu az da olsa dengeliyor. Goblen halılann, Uzak Dogu- dan getirilmiş yontu ve resimlerin, incecik dantellerle gümuş şam- danlann, Rönesans stili yataklarla şöminelerin, hatta 18. yuzyılda Fransız soylulannı taşıyan bir tah- tıravanın bile Arapça elyazma ki- taplarla birlikte bulunduğu, diye- ceğim Kırk Haramilerin büyttle- yici mağarasım andıran bu ilginç evde bir de resim var. Nasılsa 1S. yüzyıl lstanbul'undan buraya dek gelebilmiş, parsömen üzerine gu- vaşla yapılmış bir küçük resim. Adı: Türk Sanatçısı. Ressamı: Gentile Bellıni. Evet 1480'de Fa- tih'in çağrısıyla lstanbul'a gelip sultanın ünlü portresini yapan res- samın bir başka yapıtı. Bu resim- de bağdas kurmuş, elinde kalem, minyatür çizen genç bir adam gö- rüyoruz. Adamın üzerinde sarı yaprak motifli bir kaftan, başında yakay- la uyumlu, neredeyse eflatuna ça- lan sorgucuyla bembeyaz bir ka- vuk ve sağ kulağında bir küpe var. Bu resim tstanbul'a, Fatih Sultan Mehmet zamanına alıp gö- türdü beni. Venedik'te Doclar Sarayı'nm tavanını süslerken işini kardeşi Giovanni'ye bırakıp lstanbul'a gelen Bellini'nin Osmanlı Sarayı'y la karşılaşmasını düşündum. Du- şünmekle kalmayip bu konuda bir öykü bile yazdım. Tarihçilerin an- lattıklanna bakılırsa Venedikli ressam yalnızca padişahın portre- sini yapmamış, haremin duvarla- nm da erotik resimlerle suslemiş. Bugün akıbetlerini bümediğimiz, babasının portresini Galata'da sattıran sofu Bayezıl'ın belki de badanayla örterek yok eniği re- simlerle Gardner Müzesi'ndeki resmın sağ üst köşesindekj Fars- ca yazıyı bir dbstum şöyle çevir- di: "Freaklerin tanınmış ressamı tb> Müezzin'in eseridir". tyi ama, ressam Jacopo Bellini'nin oğlu, yanı ressam oğlu ressam Gentile Bellini'den ne diye bir mü- ezzinin oğlu diye söz edılsin? Bu resim Bellini'nin değil mi yoksa? Belki de Farsça yazı sonradan ya- zıldı resmin sağ ust köşesine. Resmedilen kişinin Cem Sultan olduğunu öne sürenler de var. Oy- sa o sırada Şehzade Cem, Konya'- da. Ama bir vesıleyle tstanbul'a gelmiş olabilir. Cem Sultan'ın bi- linen öteki resimleriyle bu resim- deki genç sanatçı arasında bUyuk bcnzeıiik var çunku. Gelin de çı- kın işin içinden! Gizini bir türiü çözemediğim, yaraüasjnı koiay- ca ele vermeyen bu resim başka gizler, yanıtı bulunmayan başka somlarla birlikte Isabella Gard- ner'ın evini susluyor şimdi. Res- min lstanbul'da bâşlayıp Boston'- da biten serüveni hayal gücümü çalıştınyor. Ve nedense bir Anadolu türku sunün ilk beyti dttşüyor akhnuı: "Gtae gurbet ttt dhüstü yolumuz / Kimbüir ki neredc kalır öKi- müz". Sultan Cem'in yaşamı ağa- beyi lkınci Bayezıt'ın buyruğuy- la gurbette noktalandı, Borcialar' ın zehiriyle. Ama sureti -eğer bu resimdeki genç adam gercekten oysa- Boston'da yaşıyor hâlâ. Ve Cem Sultan'ın nice yalnızhklar- dan sonra gurbette içtiği zehır, külrengi bir Boston akşamında benim içimi de yakıyor. Careers Driven by HIGH TECHNOLOGY MİKES, a joint venture company in the field of Electronic Warfare. seeks experienced people for: O CONSTRUCTION PROJECT MANAGER FOR A NEW FACTORY Job Scope: • Responsibility for the management and supervision of the design and construction of the MİKES' Manufacturing FociJity in Ankara. Desired qualifications: • B. Sc. (Preferably M. Sc.) in Civil . Construction/Mechanical Engineering. • Several years of Project Management experience in a construction environment. having held responsible positions in the execution of projects of sirnüar nature, • Sufficient computer experience to enable him/her to implement Project Control. • Excellent skills of communication and coordination. • Wide and deep understanding of architectural. civil and sophisticated building utility concepts and systems. 3 MATERIALS MANAGER Job scope: • Responsibility for training, procedure generation, systems implementation. start - up and maintenance of a total materials management system. Desired qualitifications: • Manufacturing systems oriented expert with extensive experience in computer based Materials Requirements Planning (MRP). Procurement and Stores. • Previous experience with computerized MRP systems. Send your resume. specifying job and salary requirements. with a recent picture to: MİKES Microwave Electronic Systems, Inc, Koder Sokak 6/4 G.O.P. 06700 ANKARA not later than August 27,1990. All applications will be kept confidential. For both positions. ail male applicants must be free from military obligations and all applicants must have excellent command of English. 192O'de Fialaodiya'da çekilmiş bir fotograf. 70 yıldır çok az degişildik göstereo iilkede yine ber Uraf - vine evler eB fa2İa iki kaUl - LahtVden Fin ruleti yürek isterNADtR PAKSOY LAHTt/FİNLANDİY A — Sa- moa nire, Finlandiya rure. Ama bu kez Samoa'da tanıştığım tıb- bı araç mühendisi Eki'nin konu- ğu olarak Finlandiya'nın Lahti kcntindeyim. Helsinki'den Lahti'- ye uzanan 120 km'lik yolda Eki'- nin arabasıyla gidiyoruz. Oğleden sonra saat 4 sulan. Ama hava ba- na göre oldukça gri. Otoyoldayız. Taşıtlar far yakma zorunluluğu- na uymuşlar. Çevremiz silme kayın, meşe ve carnla sarüı. Degişik tonlarda ye- şü yesil yeşil. Onnanın ucu buca- ğı yok gibi. Ormam bölen tek olgu göller. Ara sıra dagınık yerleşim birim- lerinden geçiyonız. Köy denince öyle kilisesi, meydam ile toplu yerler değil. Biraz bizim Karade- niz köyleri gibi her ev tek başı- na... Finlandiya'nın toplam nüfu- su S milyon. Yıllardır da pek artmamış. Göl kıyılarında pastel renkli küçük kulübeler "yazlık"mış. En büyük kenti Helsınki'nin nüfusu yanm milyonu aşmazken ve ülke- nin her yanı zaten yeşil ve gölle kaplıyken Finliler bir de "göl ku- lubeleri kültürü" yaratmışlar. Her kulübenin yakınında, ilki- ne göre biraz daha küçük olan ikinci bir kulübe daha var: Sau- naymış!.. Sauna Finlilerin yaşa- mında vazgecilmez bir öğe. Ken- di halinde, içe dönük, sessiz, sa- Önce 70'lik votkayı susuz devireceksin, ardından 70 derecelik saunada yarım saat kalacaksın, sonra buz tutmuş gölde bir delik açıp içine dalacaksın. Eğer sağ kalırsan Fin ruletini kazanmış sayılıyorsun. Siz buna bakmayın, Finliler aslında alkollü araba bile kullanmayan çok sakin insanlar... Çoğu Finli, yasal dozda bile olsa alkollü araba kullanmayı kendilerine saygısızhk addediyor. kin, insan ilişkilerinde kibar ve kurallara saygılı bir yaşam süren Finlilerin yalnız bedeni kirlerin- den degil, günlük dertlerinden, sı- kıntılanndan annrnak içın sık sık basvurduklan sığınakmış sauna... Söz saunadan açılmısken Eki bana Fin ruletini de anlattı: ön- ce bir 70'lik votkayı susuz devi- receksin. Ardından 70 derecelik saunada yarım saat kalacaksın. Sonra buz tutmuş gölde bir delik açıp dalacaksın. Hâlâ sağsan ru- leti kazanmışan demekmiş!.. Söz sözü davet ediyor. Fin ru- leti, alkolün Finlandiya'daki ko- numunu çağnştunyor. Zaten her- şeyin Türluye'ye kıyasla üç-dört kat daha pahalı olduğu ülkede, al- kollü içecekler için bu oran beş- altı katı buluyor. Hafif alkoUü ( * 4) biranın dışındaki diğer tttm al- kollu içecekler özel 'tekel' dük- kânlannda saulıyor. Bu dükkân- lann sayisı az ve her an el alunda olmayacak dağınıklıkta kentin de- ğişik yerlerine serpiştirilmiş. tkin- cisi, 18 yaşından kflçflklere bu dükkânlarda içki satışı kesinlikle yasak; üçüncüsü, açık olduğu sa- atler sınırlı; dördüncüsü, alkol Finlandiya'da kazarup Finlandi- ya'da harcayanlar için bile olduk- ça pahalı. Kafe, bar, lokanta gi- bi yerlerde ise bu pahalıiık aşırı- hk derecesine ulaşıyor. Bizdeki bir büyük şise (yanm İitre) biranın a- radan bir kafedeki fıyaü 15-20 bin TL.yi buluyor!.. Ormanlan kesen gri damann içinden akıp gidiyoruz. Ne bir ge- reksız sollama ne de bir klakson sesi.. Trafık kurallanna bu denli baglı Finli sürucülerin pek cesa- ret edemedikleri sey neymis bili- yor musunuz? Başta Türkiye ol- mak üzere diğer Akdeniz ülkele- rinde araba kullanmak! Işıksız yaya geçklerinde ise yaya asfalta adf" 1 !?^! atar af^^y tüm taşıtİAr durup hemen yol veriyorlar. Bu durum, sürucülerin yanı sıra ya- yalan da Akdeniz caddelerinde karşidan karşıya geçme esnekliği, kıvraklığj ve yürekliliğinden yok- sun bırakıyor olmalı.. Tüm bunlar bir yana, Finlile- rin cesaret edemcdiği en önemli olgu alkollü araba kullanmakmış! Aslında bir şişe hafif alkollü bı- raya izin varmış. Ancak çoğu Fin- li yasal dozda bile olsa alkoUü araba kullanmayı kişisel ilkesizlik, kendine saygısızlık addediyor. Yasal dozun üstunde alkollü ara- ba kullanırken trafığe yakalan- mak, getirdiği ağir cezarun (ehli- yetin iptali, yüksek para cezası gi- bi) ötesinde. bir Finli için en bü- yük ayıplardan sayılırmış! Bir Finlinin yoksunluğunu çek- tiği en önemli nesneler; guneş ve yaz. Temmuz ortasında bile hava 10-15 °C civannda ve onun da ço- ğu ya bulutlu ya yağmurlu... Derken Lahti'ye ulastık. 100 bin nüfuslu kendi halinde bir Fin- landiya kenti. Ancak caddder ge- niş, ortalık derli toplu. Bahceli tek katlı evler bir yana, blok apart- manlarda bile estetiğe ozen gös- terilmiş ve her birim çevreyle, do- ğayla uyum içinde.. Bu özelliği daha sonra Finlandiya'nın hcr ta- rafında gözleyecektim. Bizim imar planaiannın ve özellikle de müteahhitlerin görmesinı çok ar- zu ederdim. Hoş uygulama olma- dıktan sonra kör kör bakrruşsın neyeyarar!.. % 10-15'lik faizler- le, 20-30 yühk vadelerle bankalar- dan alınan ev kredileri Finlilerin gayri menkul sahibi olmalarını kolaylastınyoT ve teşvik edi- yormuş. Ancak bunca yer bolluğuna rağmen evlerin çoğu, tek katlı ve bahçeli olanlan bile 70-80 m"yi pek geçmiyor. öyle 100-150 m 2> lik evler oldukça nadir. Tek katlı evler genellikle ahsap, pre- fabrik ve pastel boyah. Isı yalıU- mına büyük özen gösterfliyormuş. Pencereler üç kat; kapılar çift ve duvarlar 30-40 a n camyünü ik sanlmış... Vakit gece yansını çoktan geç- miş. Issızlığın koynunda, Finlan- diya'nın ortasında bir göl kjyısı çiftlik evindeyim. Gökyüzü hâlâ 'karacaaydınhk'.. Duvardaki gu- guklu saat sabaha karşı 3'ü ötü- yor. Akdeniz'den çıkalı daha bir gün bile olmadı. Aylardan tem- muz ama şömineye iki odun da- ha aimalı.. Eki sauamn hazır ol- duğunu söylüyor, ancak benim 'Fin rukti'ni denemeye hiç niye- tim yok. Ekvaıor gunİerini konu- şuyoruz Finlandiya'nın gö- beğinde. Kafam allak bullak. Kültür şo- ku dedikleri bu olsa gerek... MI-TA Sirketler Grııbu iciıi: lfönetîcîler Aramyor Elektronik sanayiinde önde gelen kuruluşumuzun İstanbul Şişhane'deki şirket merkezlerinde görevlendirilmek üzere, aşağıda belirtilen konum ve niteliklere uygun elemanlar alınacaktır. Yüksekokul mezunu, konusunda on yü deneyimli Personel Grup Müdürü Yüksekokul mezunu, bilgisayarlı muhasebe sistemlerini iyi bilen, en az on yıl deneyimli ve üretim, ithalat, ihracat yapan bir kuruluşun muhasebesini yönetecek nitelikleri olan Muhasebe Müdürü Yüksekokul mezunu, elektrikli ev aletleri ile elektronik dayanıklı tüketim mallan pazarında deneyimli Satış Müdürü Pazarlama Müdürü Bölge Satış Müdürü Askerükle ilişiği olmayan adaylann bir fotograf ve kısa özgeçmişlerini içeren mektuplarını GENEL MÜDURE ÖZEL rumuzu ile Meta Elektronik Endüstri ve Tic A^. Meşrutiyet Caddesi, Ersoy Han Na 184 Şişhane-İstanbul adresine göndermeleri rica olunur. Müracaatlar kesinlikle gizli tutulacaktu. Mahnö'den Karşı yaka cafeleriFERRUH YBLMAZ MALMÖ — Günesli havalarda Kopenhag havaalanının hemen ötesindeki Dragör'de karides yiyip beyaz şarap içerken denizin karşı yakasındaki Malmö'yü açık seçik seyretmek mümkündür. Malmö^ nün biraz solunda bütün korku- tuculuğuyla Barseback Nükleer Enerji Santralı'nın kutu kutucuk yapılarıyla bacalan görünür. Dragör'le MaJmö arasında gi- dip gelen araba vapurları, deniz otobüslerini pahalı bulan vakti bol parası az yolcuların yam sıra birbirleriyle buluşarak vakit öl- dürmeye çalışan Danimarkalı emeklilerle, ucuz bira içip sarhoş olmaya çalışan işsiz lsveçli genç- leri getirip götürür. Bu son iki ka- tegori karaya bile çıkmaya tenez- zül etmezler çoğunlukla, geldikleri vapurla geriye dönerler. Vakti bol olmayanlar ya da bi- let fîyatına fazlaca aldırmayanlar- sa \JS saat süren vapur yolculuğu yerine 40 dakikada karşıya geci- veren deniz otobüslerini tercih edenler. Malmö, bütün tsveç şehirleri gi- bi steril bir şehir hissi doğuruyor insanda. Hani bazı göller yoğun bakteriyel yaşam dolayısıyla daha koyu bir renktedirler ve çevreleri çeşit çeşit sineklerle doludur, bir de berrak, sanki içinde hiçbir canlı yokmuş görüntüsü veren göller vardır. tşte Isveç şehirlerinin ste- rilliği de bu ikincilere benziyor. Yaşamın sokaklara pek vurmadı- ğı tsveç kentleri donuk birer anı- ta benziyorJar. Itiraf etmeüyim Malmö bu se- fer beni şaşırttı. Bir kere sokak- larda cicilerini giymiş bir sürii in- sanı yeni açümış cafelerde cappu- cinolarını yudumlarken gördüm. Hele limamn denize bakan tara- fında bu yaz açılan ön tarafı ta- mamen camlı modern cafe, hemen arka tarafta açılan "lskmnıiiınY Mimarisi" sergısiyle birlikte ken- te canlılık getirmiş. Sergi nedeniyle olsa gerek, ca- fenin arka tarafmdaki seyyar sah- nede çalan caz grubunu dinleyen uzun, ama bakımlı saçlanyla ls- veçli delikanlılar, rnini etekli şık kızlar cıvıl cıvıl bir görüntü oluş- turuyorlar. tşte bu görüntüyle gü- zel bir bira içilir diye masalardan birine oturup biranızı ısmarladı- ğuıızda hevesiniz kursağınızda ka- lıyor. lsveç'in steril bir ülke oldu- ğu hissine tekrar kapılıyorsunuz. Çünkü lsveçli "büyükleriıııiz" halk böyle kötü ve sağlıksız şey- lere alışmasın diye alkollü içkiie- re vergileri bindirdiklerinden, bir bardak bira almak için bir servet yatırmak zorunda kalıyorsunuz. tşte o zaman yeni açılan cafeler- deki cicili gençlerin neden bira de- ğil de cappucınolarını yudumla- dıklarını daha iyi anlıyorsunuz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle