Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Arafat, LsraiTe
çatü
• BAĞDAT (AA) — FKÖ
lideri Yaser Arafat, İsrail'i,
FKÖ'nün dışlandığı bir
Ortadoğu Banş Konferansı
düzenlemeye çalışmakla '
suçiadı. Arafat, Bağdat'ta
düzenlediği basın
toplantısında lsrail'in, ABD
Baskanı George Bush'a,
FKÖ'nün olmadığı, yalnızca
Israil ve komşu Arap
ülkelerinin katılacağı bir
banş konferansı önerdiğini
söyledi. Arafat, lsrail'in
önerisinin, Suriye'nin
FKÖ'nün dışlandığı bir
toplantıyı kabul etmesi
halinde lsrail işgali altında
bulunan Golan tepelerinin
geri verilmesini içerdiğini
söyledi.
FKaiikud
görüşmesi
• BAĞDAT (AA) —
Filistin Kurtuluş
örgütü'nden bir yetkili Ue
lsrail Başbakanı Izak
Şamir'in partisi Likud'un
flst düzey bir yetkilisi
arasında bir görüşme
yapıldığı biJdirildi. Filistin
Devlet Başkanı Yaser
/ırafat'ın danışmanı
<ıssam Ebu Şerif, dün
kğdat'ta gazetecilere
yaptığı açıklamada, bu
görüşmeye katılan kişilerin
isimlerini, görüşmenin
yerini ve tarihini açıklamayı
reddetti. lsrail yasalanna
göre terörist bir gmp
olarak nitelendirilen FKÖ
ve FKÖ'ye bağlı gruplarla
her türlü görüşme
yasaklanmış durumda
bulunuyor. lsrail'in banş
yanlılanndan Abie Nathan,
geçen 9 ve 16 mart
tarihlerinde Tlınus'ta Arafat
ile görüştuğu için suçlu
bulunmuştu.
Cezayir'de
erken seçim
• CEZAYÎR (AA) —
Cezayir'de erken genel
seçimler, 1991 yılırun ilk
yansmda yapılacak. Cezayir
Devlet Başkanı Çadli
Bincedid, 1991 yılırun ilk
yarısında parlamentonun
lağvedilerek erken genel
seçimlerin yapılacağını
açıkJadı. Devlet Başkanı
Çadli Bincedid, karann
halkın isteğini yansıttığını
kaydetti, ancak bunun
mevcut parlamentonun
-•Vevini yapamadığı
lamına gelmedığini
y 'ledi.
İsraiTden
yalanlama
• KUDÜS (AA) — îsrail
Savunma Bakanlığı,
lsrail'in elinde kimyasal
silah bulunduğu yolundaki
iddiaları yalanladı ve
Ortadoğu'nun kimyasal
silahlardan anndınlması
çağrısında bulundu.
Savunma Bakanlığı sözcüsü
Dan Naveh, "İsrail, 1925
yılında Cenevre
protokolünu imzalamış
bulunuyor ve ona bağlı"
dedi. 1925 Cenevre
protokolü, kimyasal silah
kullanımını yasakhyor.
Taylor bakan
atadı
• PAYNESVILLE-
BRÜKSEL (AA) —
Liberya'da uzun süredir
Devlet Bakanı Samuel
Doe'ya karşı mücadele
veren ve Doe hükümetini
devirdiğini açıklayan Ulusal
Yiırtsever Cephe lideri
Charles Taylor, baa
bakanlar atadığuu söyledi.
Taylor, başkent Monrovia
yakınlanndaki Paynesville
kentinde AFP'ye yaptığj
açıklamada altı ay içinde
yapılacak devlet başkanlığı
seçimlerinde adayuğını
koyacağını belirtti.
G.KoreliIer
Kuzey yolunda
• SEUL (AA) — Güney
"oreliler, Güney ve Kuzey
..ore'nin birlesmesi isteğiyle
düzenlenecek ortak
gösteriye katılmak üzere 6
ağustosta sının geçmeyi
planladıklannı acıkladılar.
Her iki tarafın da Kore'nin
Japonya işgalinden
kurtuluşunun 45.
yıldönümünü kutladığı 15
ağustosta yapılacak
gösteriye, Güney ve Kuzey
Kore hükümetleri
tarafından prensipte izin
verildi.
Ankara, ABD ve FAlmanya'nın envanter dışı silahlarına talip
Türkiyej F-4 jetleri istiyorAnkara, AKKUM anlasması sonrasında ABD ve F.
Almanya'dan alacağı silahların "hurda niteliğinde" ya
da bakırru maddi külfet yaratacak türden olmasını
istemiyor. •uç,
Milli Savunma Bakanlığı, ABD tarafından önerilen
M-60 tanklarına sıcak bakmıyor, F. Almanya'dan
ise F-4 savaş uçaklan ve Alpha jet eğitim
uçakları istiyor.
EVREN DEĞER
ANKARA — Türkiye, AK-
KUM (Avmpa'da Konvansiyonel
Kuvvet Indirimi Müzakereleri) an-
laşması sonrasında özellikle ABD
ve F. Almanya'da envanter dışı ka-
lacak bazı silah sistemlerıne talip
olduğunu bu ülkelere Uetti. ABDi
nin Türkiye'ye bu çerçevede öner-
diği M-60 tanklanna sıcak bak-
mayan Milli Savunma Bakanlığı
çevrekri, F. Alman yetkililerinden
F-4 uçaklan ve Alpha jet eğitim
uçaklan istediler.
Milli Savunma Bakanhğı'na ya-
km çevreler, gerek Milli Savunma
Bakanı Safa Giray'ın gerekse üst
düzeydeki askeri kesimin, "burda
niteliğinde" ya da bakımı ve ida-
mesi açısından TSK açısından
maddi külfet yaratabilecek türdeki
silah sistemlerıne ilgi duymadığı-
nı bildirdiler. Aynı çevreler, Bakan
Giray'ın bu konudaki göruşlerini
diplomatik olarak da gerek ABD
Savunma Bakanı Ricnard Cbc-
YUNANÎSTAN
nev'e «erekse F. Almanya Savun-
ma Bakanı Geriıardt Stoltenberg'e
ilettiğini de belirttiler.
AKKUM gönişmeierinin bu yü
sonuna doğru bir anlaşma ile so-
nuçlanması sonrasında Türkiye1
nin özellikle uçak ve zırhlı araç en-
vanterini güçlendirmek istediği de
öğrenildi. Bu çerçevede ABD'nin
Türkiye'ye önerdiğj M-60 tankla-
nna sıcak bakmayan Milli Savun-
ma Bakanlığı çevreleri, Türk sa-
vunma sanayüne külfet getirme-
yecek ve Türk Silahlı Kuvvetleri'-
nin envanterinde bulunan bir sis-
temden verilmesini istiyor. Bu is-
teğe ABD'nin herhangi bir yanıt
vermediği, ancak Türkiye'nin
özellikle ilgilendiği sistemi verme-
ye hazu- olduklannı Türk askeri ve
sıvil makamlanna ilettikleri de
bildirildi. F. Almanya'ya da söz
konusu görüşmelerin anlaşma ile
sonuçlanması sonrasında envan-
ter dışı kalacak 2. kuşak jet uçak-
lan olarak bilinen F-4'ler için is-
tek iletildiğini kaydeden bakanlık
çevreleri, Alpha jet eğitim uçak-
lanna da sıcak bataJdığmı kaydet-
tiler.
öte yandan özellikle Güneydo-
ğu Anadolu'da PKK'ya karşı kul-
lanılacağı tahmin edilen Cobra
helikopterlerinden 2'sinin bu haf-
ta içerisinde Türkiye'de olacağı
bildirildi. Bu helikopterlerin
PKK'nın elinde bulunduğu öne
sürülen SA-7 füzelerine karşı ısı
güdttmlü füzeleri yanıltıcı "flaıe"
sistemi ile donatıldığı da öğrenil-
di.
Atina'da skandal davaları başlıyorSosyalist PASOK hükümeti döneminde ortaya çıkan
mısır, telefon dinleme ve Koskotas skandallarının
davaian, ağustos ayında başlayacak. Davalarda eski
Başbakan Andreas Papandreu ve PASOK üyesi 5 eski
bakan yargılanacak.
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan'da 1988
yılı içinde ortaya çıkan skandal-
lann sorumlu bakanları ağustos
ayı içinde marfkeme huzuruna çı-
kacaklar. Sosyalist PASOK hükü-
meti döneminde meydana gelen
yolsuzluklar, ulkenin ekonoraik,
siyasi ve sosyal istikrannı sarsmış,
dönemin Başbakanı Andreas Pa-
paodreu ile beş PASOK uyesi ba-
kan sorumlu gösterilerek, hakla-
rında dava açılmıştı.
Bu mahkemelerin ilki, temmuz
ayı içinde başladı. Eski Maliye Ba-
kan Yardımcısı Nikos Athanaso-
pıüos, Yugoslavya'dan ithal edilen
mısır ve buğdayın "Yuıun maiı"
gibi gösterüerek, Avrup Toplulu-
ğu ulkelerine ihraç edılmesinden
sorumlu gösteriliyor. Athanaso-
pulos mahkeme önünde saatlerce
verdiği ifadelerinde, "Ne yapöy-
sak milli menfaatler için yapük"
tezini savundu. Dönemin Başba-
kanı Papandreu'nun konu ile ilgisi
olmadığını söyleyen eski bakan
yardımcısı, ihracat için kullanılan
sahte belgeleri kimin hazırladığı-
nı bilmediğini, ancak alman bü-
tün kararlann, Bakanlar Kunılu-
nun onayından geçtiğini kabul et-
ti. Yunanistan'daki bu yolsuzluk
ortaya cıkınca, ATnin actığı mah-
kemenin sonucunda Yunanistan,
2.5 milyon dolar cezaya çarptınl-
mıştı.
Andreas Papandreu ve Ulusal
Ekonomi eski Bakanı Panayottis
Rnmeliottis'in ifade verecekleri ta-
rih henüz saptanmadı. Rumeliot-
tis'in, şu anda PASOK'un Avru-
pa parlaraenteri olması, buna en-
gel oiuşturuyor. Rumeliottis'in
ifade verebilmesi için Avrupa Par-
lamentosu üyeliğinden istıfa etme-
si ve millervekilliği dokunulmaz-
lığının kaldınlması gerekiyor.
Eski Başbakan Papandreu, adı
yolsuzJuklara kanşan Girit Ban-
kası'mn sahibi, kanun kaçağı Pe-
orgios Koskotas'tan "dolaylı ola-
rakriişvetalmak" ve ulkenin ile-
ri gelen sivil ve askeri kişilerin te-
lefon konuşmalannın dinlenroe-
sinden sorumlu gösteriliyor.
Maliye ve Ekonomi eski bakan-
ları Covolas ile Rumeiiottis, Kos-
kotas skandalı konusunda, "ola-
yı bildikleri balde önlem
almanıakJa" suçlanıyorlar.
Eski sosyalist Başbakan Bruno Kmisky, kalp rahatsızhğından öldü
Avusturya'da
bir yıldız kaydı
Dünyanın saygın devlet adamlanndan olan
Kreisky, Avusturya'nın tarafsızhk politikasmın
mimarı olarak tanınıyordu. Kreisky, FKÖ'ye
yakınlık göstermesinden ötürü îsrail'in
şimşeklerini üzerine çekmişti.
Dtş Haberier Servisi — Avus-
turya eski başbakanlanndan sos-
yalist Bruno Kreisky dün 79 ya-
şında bir haftadır kalp tedavisi
gördüğü Lainz hastanesinde öldü.
Doktoru VVolfgang Enekel, Kre-
isky'nin son 24 saat içinde duru-
munun giderek kötüleştiğini açik-
larruştı. 2. Dünya Savaşı sonrası
dönemin en sevilen liderlerinden
biri olan Bruno Kreisky'nin kan
dolasımı bozukluğu ve kalp has-
tabğı nedeniyle uzun süredir teda-
vj gördüğü bildirildi.
Avusturya'nın tarafsızhk poli-
tikasımn mimarı olarak tanınan
Bruno Kreisky, Yahudi idi. Ülke
1938 yılında Nazi Almanyası'na
ilhak edildiğinde yurtdışına git-
mek zorunda kalmış, ancak daha
sonra Avusturya'ya geri dönerek
en uzun süre başbakan ve parla-
mento üyesi olma unvanuu ka-
zanmıstı. Kreisky 26 yıl boyunca
Sosyalist Parti lideri olarak ulke-
sini yönetti. Avusturya ajanslan,
1970 yılında ezici bir çoğunlukla
hükumete gelen Sosyalist Parti'-
ye 26 yıl boyunca başkanlık eden
Bruno Kreisky'yi, "özgur demok-
ratik dünyada bu koaudaki tek
rekor sahibi kişi" olarak tanım-
lıyor.
Bruno Kreisky, savaş sonrası
dönemin en çok saygı gören siya-
set adamlan olarak F. Alman
VV'illy Brandt ve tsveçli Olof Pai-
me ile birlikte anılıyor. Kreisk^
1
1954-55 yıllarmda Avusturya'nın
on yıllık işgaline son vermek ama-
cıyla savaş galipleriyle masaya
oturdu. Doğu-Batı arasında ycr
alan Avusturya'nın tarafsız kal-
masını sağlayan Kreisky, Yahudi
dunyasmın sık sık eleştirilerine
maruz kalıyordu. Avusturyalı si-
yaset adamının Ortadoğu politi-
kası, Filistin Kurtuluş Orgütü li-
deri Yaser Arafat ile ilişkileri ts-
rail'in hiç hoşuna gitmiyordu. Bu
nedenle lsrail eski başbakanlann-
dan Menabem Begin ile aralan hiç
iyi değıldı. Libya lideri Muammer
Kaddafî'yi ülkesinde kabul etme-
si, 1975 yılında Viyana'da yapı-
lan OPEC topiantısına saldın dü-
BRL NO KREİSKY — Seçkin devlet adamı.
zenleyen Arap teröristleri serbest
bırakması da tepki toplamıştı.
Bruno Kreisky ise tutumu şöyle
gerekçelendiriyordu: "Bir sosya-
list olarak ben herkesin dostu-
yum. İster Arap, ister Yahudi, is-
ter Kiirt olsun, Ortadoğu insan-
lannın da dostuvum. Ben, insan-
lann, faridılıldannı banş içerisin-
de sürdürmesinden yanayım."
Uzun yıllar Doğu-Batı yumuşa-
masma hizmet veren Kreisky, Or-
tak Avrupa oluşturulması dilegı-
ni SSCB lideri Mihail Gorbaçov'-
un "Ortak Avrupa Evi" önerisin-
den daha önce dile getirmişti.
Avusturyalı lider, komünist re-
jimle yönetilen komşulan Ue iyi
ilişkiler kurmayı başarmıştı. An-
cak bu ülkelerdeki insan haklan
ihiallerini eleştirmeyi de ihmal et-
mezdi.
Alberto Fujimori, ant içtikteo sonra halkı selamlıyor. (Fotoğraf: AP)
Peru
Fujimori
ant içti
Dış Haberier Servisi — Güney
Amerika ülkelerinden Peru'da
nisan ayında yapılan
seçimlerde, ünlü romancı
Mario Vargas LJosa'yı geride
bırakarak başkanlığa seçilen
Alberto Fujimori, önceki gün
yapılan yerain töreniyle resmen
göreve başladı.
Baskent Lima'daki meclis
salonunda yapılan yemin
toreninde, "Bu ülkeyi, içinde
bulunduğu kötii durumdan
çekip çıkarmak için var
güciimle çalışacagıma, tannnın
huzunında yemin ederim"
şeklinde ant içen Japon asıllı
Fujimori, devlet başkanlığı
görevine resmen başladı.
ITALYA
ÖA-terör
olayında
yeni
gelişme
ROMA (AA) — Italyan Dev-
let Televizyonu RAI'nin sözcü-
sü, Italyan adalet makamlannın
televizyon binasına gönderdiği
askeri polisin, televizyonda CI-
A'run ttalya ve tsveç'teki terörü
desteklediğini öne sttren muhabi-
rin belgelerine el koyduğunu
açıkladı.
Sözcü, adalet makamlannın
emri ile binaya giren askeri po-
lislerin, notlan aldıktan sonra ay-
nldıklannı söyledi.
Muhabir Ennio Remoodino,
daha önce RAI'nin l'inci kana-
lındaki ana haber bülteninde 28
haziran - 2 temmuz arasında ver-
diği dört haberle ilgili olarak sor-
guya çekilmişti.
Haberlerin birinde, daha ön-
ce CIA ajanı olduğunu söyleyen
Dick Brenneke, Amerikan Mer-
kezi Haberalma Teşkilatı CIA'-
nın 1970'lerde Italya'yı kasıp ka-
vuran terör dalgasını yasadışı P-2
Mason Locası kanalıyla destek-
lediğini açıklamıştı.
Habere göre bir baska eski
CIA ajanı da CIA ve P-2'nin îs-
veç Başbakanı Olof Palme'nin
1986'da öldürülmesi olayıyla
bağlantısı olduğunu öne sürmuş-
tü.
Eski CIA ajanı, eski P-2 lide-
ri Ocio GeUi'nin dönemin Baş-
kan Yardımcısı George Bush'un
danışmanına Palme suikastinden
üç gün önce "Isveç agacı
devrüecek" şeklinde bir telgraf
çektiğini iddia etmişti.
CIA ise' suçlamaları red-
dediyor.
ltalyan Devlet Başkanı Fran-
cesco Cossiga, ülkede siyasi bir
dalgalanmaya neden olan iddia-
lardan sonra, konunun araştınl-
masmı, eğer iddialan destekleyen
kanıt bulunamazsa RAI'den
"keUeterin gidecegini " soylemiş-
ti.
Daha önce yapılan bir parla-
mento araştırması, P-2'nin bü-
yük ltalyan işadamlarından, si-
yasetçilerinden ve askerlerinden
oluşan bir 'devlet içinde devlet'
olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Konunun ortaya çıkması,
1981'de hükümetin düşmesine
yol açmış ve ttalya'run en büyük
skandallanndan biri olarak nite-
lenmisti.
Darbeciler bakanları rehin tutuyor, başbakanyaralı
IKnidacTda yağma başladıTrinidad hükümeti, darbeci Müslümanlarla
anlaşmaya varıldığı yolundaki haberleri
doğrulamadı. Başkentte çatışmaların sürdüğü
ve yoğun yağmalama olaylarınm görüldüğü
bildirildi.
PORT-OF-SPAtV (AA) — Trini-
dad'da cuma günü düzenlenen
darbe sırasında Başbakan N.R.
Robinson'un yaralandığı bildiril-
di. Başkentte yağma başladı.
Trinidad hükümeti, darbeci
Müslümanlarla anlaşmaya vanl-
dığı yolundaki haberleri doğrula-
madı ve cuma günü darbe girişi-
mi sırasında yaralanan Başbakan
Robinson ve diğer bakanlann
"rebine" olduklannı açıkladı.
Darbecilerle görüşmeler yapan
Katolik piskopos Antony Panrin,
Müslümanlann lideri Ebu Bekir-
in kendisine Başbakan ve diğer re-
hinelerin patlayıcıJara bağlandığı-
nı ve onlan kurtarmak için yapı-
lacak herhangi bir girişimde pat-
layıp parçalara bölüneceklerini
söylediğini kaydetti.
Müslüman grubun sözcüsü Bi-
lal Abdullah, Başbakan Robin-
son'un yaralandığını doğruladı.
Abdullah, Robinson'un yarasmın
ciddi olmadığını ve iyi muamele
gördüğünü belirtti.
Karayipler haber ajansı CANA
ise Robinson'un istifa ettiğini bil-
diren bir yazıyı imzalamayı red-
detmesi üzerine gerillalann baca-
ğına ateş ettiklerini bildirdi.
Bu arada, başkent Port-Of-
Spain'de dün de yer yer silah ses-
lerinin duyulduğu kaydediliyor.
Radyo ve televizyon haberlerin-
de de başkentte yoğun yağmala-
ma olaylarınm görüldüğü du-
yuruldu.
Bir polis yetkilisi radyoda yap-
tığı konusmada, ciddi yağmalama
olaylarınm olduğunu ve bu olay-
lann engellenebilraesi amacıyla
sert önlemlerin alınacağını
bildirdi.
öte yandan, çeşitli haber kuru-
iuşlan darbe girişimi sırasında 22
kişinin ölduğünü ve çok sayıda ki-
şinin de yaralandığuu duyuru-
yorlar.
Polis kaynaklan, ilk saldınlar-
da polis merkezinin yakılması sı-
rasında ölenlerle birlikte ölü sa-
yısının çok daha yüksek olabile-
ceğini kaydediyorlar.
Müslüman grubun sözcüsü Bi-
lal Abdullah, dün radyodan yap-
tığı açıklamada, parlamento bina-
sında kendileri tarafından rehin
tutulan Başbakan Ray Robinson'-
un anlaşma metnini imzaladığıru
ve görevinden istifa ettiğini söy-
lemişti.
Abdullah, bu anlaşmaya göre
hükümetin kendileri için af çıka-
rılmasıru ve 90 gün içinde seçim-
lerin yapılacağını bildirmişti.
Sözcü, Planlama Bakanı Wıns-
ton Bookeran'ın şimdilik başba-
kanhk görevini yürüteceğini de
kaydetmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Ebu
Bekir ve adamlarına bir çağnda
bulunarak silahlarını bırakarak
yetkililere teslim olmalanm iste-
di. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapı-
lan açıklamada, "Bu darbe giri-
şimine katılanlan, rehineleri ser-
best bırakmaya >e ulkenin anaya-
sal rejim yetkiülerine teslim olma-
ya çağınyoruz" denildi. ABD'nin
meşru hükumete destek verdiği ve
bölgedeki diğer devletlerle yakın
temasta olduğu ifade edilen açık-
lamada, halkm darbecilere destek
vermediği kaydedildi.
Karayip ülkelen onak pazar ör-
gutu CARICOM ile Orta Ameri-
ka devlet başkanları darbe girişı-
mini kınadılar. CARICOM'dan
yapılan açıklamada, topluluğa
üye ülkelerin Robinson hüküme-
tine tam destek verdikleri ve dar-
becileri kınadıkları kaydedildi.
Jamaika'da yapılacak zirve nede-
niyle Kingston'da bulunan üye ül-
kelerin yöneticileri, Robinson hü-
kümetine yardım etmeye hazır ol-
duklannı belirttiler.
Darbecilerin serbest bıraktığı 7
kişi arasında bulunan Trinidad-
Tobago Dışişleri Bakanı Edden
Shand ise radyodan yaptığı açık-
lamada, ülkeye dışarıdan askeri
bir müdahalede bulunulmaması-
nı istedi. Shand, yabancı askeri
müdahaleye, parlamento binasın-
da rehin tutulan tüm kabine uye-
lerinin de karşı olduğunu kaydet-
ti.
POLmKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
Çelişkiler ve Türkiye
Türkiye'nin ıki eski Başbakanı Sayın Süleyman Demirel ve Sa-
yın Bülent Ecevıt, Cumhuriyet ve Millıyet gazeteleri ile yaptıkları
söyleşilerde Türk dış politikası konusunda aydınlatıct ve yarariı
açıklamalarda bulundular. Sayın Demirel Cumhuriyet'e verdiği
demeçte, Türk dış politikasmın çeşitli yanlarına değindi. Sayın
Ecevit ise Milliyet'le yaptığı söyleşıde özellikle Türkiye'nin bir Bal-
kan politikası oluşturması şerektiğini vurgulayarak göruşlerini
çarpıcı bıçımde dile getirdi. llginçtir, iki eski başbakan da bu ko-
nuda benzer yaklaşım getırdiler. Sayın Ecevit, Türkiye'nin ön-
celikle Yugoslavya ile ilişkilerım sıklaştırmasını, bu ilişkilerin
Türkiye, Yugoslavya, Romanya, Arnavutluk ve bir noktada Bul-
garistan'ı da kapsamına alacak biçimde genişietilmesinl öner-
i di. Sayın Demirel ise Balkan politikasına bu kadar ayrıntılı gir-
memekle birlikte "Türkiye için en dikkat edilmesi gereken, Yu-
nanistan'la Sulgaristan'ın girişebitecekleri bir ittifaktır" diyerek
bir Balkan politikası oluşturmanın önemini vurgulamış otâu.
İki eski başbakanın da hareket noktaları, Türkiye'nin çevre-
sindeki ülkelerin birbirleri ile olan çelişkileri ve Türkiye'nin bu
ülkeierle olan çelişkileri idi. Bu çelişkı yumağı içinde gemiyi ka-
raya oturtmadan götürebilmek için Demirel'in dediği gibi "Dış
politikayı bir satranç oyunu gibi götürmek" zorunluydu.
Cevremizdeki çelişkılerle, bızım çevremizle olan celişkilere bir
göz atınca şu tablo ortaya çıkıyor:
önce Ortadoğu dünyanın en çelişkili bölgesi niteliğini koru-
yor Bölgede temel çelışki olan Arap-İsrail çelişkısinın yanı sıra
son Körfez krizinde görüldüğü gibi Araplararası çelişkiler de tüm
çabalara karşın hafiflemiyor, aksıne buyüyor Irak'ın Kuveyt ve
Bırleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığı gövde gösterısı bu olgunun
yenı kanıtıdır. Bu olaydan sonra Kuveyt ve Birleşik Arap Emırlik-
leri için bölgede temel çelişkınin İsraıl-Arap çelişkisi mi, yoksa
Irak'la ilişkiler mı olduğu doğrusu merak konusudur. Irak sade-
ce Körfez ülkeleri ile sürtüşme içinde değil, Suriye ile de yıllar-
dır süren düşmanlık var aralarında. Suriye'nin Körfez savaşı st-
rasında İran'ı desteklemesine, Irak, Lübnan'da Hıristiyan Gene-
ral Michel Aoun'u destekleyerek karşılık verdi.
Körfez'deki krizin yatışmasında Mısır Devlet Başkanı Hüsnü
Mübarek'in büyük roiü oldu. Ama ilginçtir, Mübarek, krizin ya-
tışması için çaba harcarken Irak'la olan çelişkiyi de keskinleş-
tirdi. Çünkü Saddam Hüseyin ve Hüsnü Mübarek, Arapların li-
derliği ıçın rekabet ıçındeler. Bunalımda arabuluculuk yapan Mü-
barek'in yıldızının parlaması Saddam Hüseyin'in herhalde pek
hoşuna gitmemiştir.
Suriye, bir yanında lsrail öte yanında Irak tarafından çevrilmiş
durumda. Sovyet destegine de artık güvenemeyen Şam yöneti-
mi geçen yıldan beri İsraıl'e göz kırpıyor. Hafız Esad son Mısır
gezisinde, Hüsnü Mübarek'in banş planına yeşil ışık yakiı. As-
jında Suriye ile İsraii arasındakı çelişkı o denli büyük de değil.
İki ulkenin ortak çıkarları var. İkisi de bağımsız bir Filistin devle-
tinin kurulmasını istemez ve Filistin hareketıni korrtrol altında tut-
mak ister. Suriye, İsrail'den Golan'ı geri alabildığı takdırde, Şam
hükümeti "Filistin davasını" rafa kaldırmakta tereddut etmez. Bu
noktada Hafız Esad'ın FKÖ lideri Yaser Arafat'la olan çelişkisi
gûndeme geliyor. Hafız Esad'ın bağımsız bir lider olan >raser Ara-
fat'la gerçekten uzlaşabileceğını düşünmek çok zordur.
_ Ürdün'ün durumu bazı bakımlardan Suriye'ninkini artdırıyor.
Ürdün Kralı Hüseyin İsrail'den haklı olarak korkuyor. Ama Hü-
seyın, belli etmemesine karşın, yanı başında kurulacak bağım-
sız bir Filistin devletinden de korkar. Bu genç, dinamik devlet
Hüseyin'le Hafız Esad'ın azınlık iktidartannı temellerinden sar-
sabilır. Suudı Arabırtan ise ne Irak'a ne de Suriye'ye sempati
duyar.
Görüldüğü gibi Araplararası çelişkiler, Arap-İsrail çelişkisini
pek aratmayacak niteiikte.
* Son olarak iran'ın bölgedeki tüm Arap ülkeleri ile tarihten ge-
len sürtüşmesi var. İran, Körfez Savaşı'nda kendısinı tek des-
tekleyen Arap ülkesi olan Suriye ile bile Lübnan'da çekışiyor. İran
yanlısı Hizbullah'la Suriye'nin desteklediği EMEL, günlerdir bir-
birlerinin boğazına sarılıyorlar.
Peki Türkiye'nin bu ülkeierle ilişkileri nasıl?
Bilindiği gibi Türkiye'nin, Suriye, Irak ve İran'la ciddi sorunla-
rı var. Ancak bu noktada hemen bir ayrım yapmak gerekli. Bize
kalırsa Türkiye'nin Suriye ve İran'la olan çelişkisi, Irak'la olan-
dan daha büyüktür. Suriye'nin hâlâ Hatay'da gözü var Fırat'ın
suları konusu ise iki ülke arasında cıddı bir bunalıma dönüşme
eğilımı gösteriyor. Şam yonetiminın teröristleri açıkça destekle-
diği de bilinen gerçek. İran'la aramızda gerçı toprak ve su an-
laşmazlıkları yok. Ama çok önemlı olan ideolojık çelişki var. La-
ik Türkiye, din devletı olan İran için tehlikeli bir örnektir. Tahran,
bu nedenle islam Devrimi'ni Türkiye'ye ihraç etme hedefinden
vazgeçmez.
Suriye ve İran'a kıyasla Türkiye'nin Irak'la olan çelişkisi ise da-
ha hafiftir. Fırat'ın suları sorunu, Irak açısından Suriye için oldu-
ğu kadar ciddi değildir. Irak, Dicle nehrinden su gereksinmest-
nın önemlı bölümünü karşılayabilir. Ayrıca, Irak'la aramızda ide-
olojik sürtüşme ya da toprak anlaşmazlığı da yok. Türkiye'nin
dikkat etmesi gereken bir nokta, Irak'la Suriye'nin ülkemize karşı
bir ittifaka girişmesidir Ankara, akılcı bir politika ile Irak'la ara-
sında çok ciddi olmayan çelişkiyi yumuşatarak bunu önleyebi-
lir. Türkiye'nin hedefi bölgedeki tüm ülkeierle iyi geçinmektir ve
bu yolda kuşkusuz çaba harcamaya devam edecektir. Ama gü-
nümüzün koşullarında Irak'la ilişkileri düzelrmek daha kolay gö-
rünmektedir
Suriye'nin Israif'e süreklı göz kırptığı ve Mısır banş planına yeşil
ışık yaktığı bir ortamda Türkiye'nin kraldan fazla kralcı bir tutu-
ma girerek Tel Aviv'le gerilim politikası izlemesine de gerek yok-
tur
Ortadoğu'da Türkiye açısından bir tehlike de ülkemizin ABD
ve Batı Avrupa tarafından Mısır-İsrail-Suudi Arabistan eksenine
ıMmes: olasılığıdır. ita/ya Dışişleri Bakanı Gıani de Michefis'in
NATO'nun bundan böyle İslam dünyasından gelebilecek teh-
lıkelere karşı bir örgüt niteliğine bürüneceğini söylediği ortam-
da bu olasılık ciddidir.
Batıda ise şimdilik Yunanistan'la olan sürtüşmemiz en önemii
çelişki olarak görünüyor. Aslında biz bu çelişkinin, bazı çevre-
ler tarafından öne sürüldüğü gibi "uzlaşmaz çelişki" olmadığı-
na ve olayın kimi zaman biraz abartıldığına inanıyoruz. İnandı-
ğımız başka bir nokta da Kıbrıs'ta Maraş'ın yerleşime açılması-
nın, hem Türkiye'ye hem bunalımın çözümüne hıçbir yararı ol-
mayacağı, aksine, sorunları büsbütün kanştıracağıdır. Ama her
durumda, Türkiye'nin Bulgaristan'la olan çelişkisi, YunanıstaıV
la olandan daha hafif görünmektedir. Bulganstan'da polıtıkacı-
lar ülkedeki ekonomık ve sosyal krizin halkta yol actığı öfkeyi et-
nik soruna kanalıze etme hatasını yapmazlarsa, Ankara ile Sof-
ya arasında yararlı bir işbırlığı kurulabtlir.
Türkiye'nin ilk aşamada güneyde Irak, batıda da Bulgaristan'la
ilişkilerinı düzeltmeye ağırlık vermesi, Ankara'nın Ortadoğu ve
Balkanlar'ı kapsayan banş politikasmın kilometre taşlarını oluş-
turabilir.
KÖRFEZ BUNALIMI
Irak-Ruveyt
görüşmeleri başhyor
CtDDE (AA) — Kuveyt Ue
Irak arasında petrol ve toprak
anlasmazlıklannı çözmek ama-
cıyla uzlasma görüşmelerinin salı
günü Cidde'de yapılacağı
açıklandı.
Suudi Arabistan resmi kay-
naklan Reuter Ajansı'na yaptık-
ları açıklamada, Kuveyt heyeti-
ne Başbakan Seyh Saad El-
Abdullah El-Sabah'ın, Irak he-
yetine de yönetimdeki Devrim
Komuta Konseyi Başkan Yar-
dıracısı Izzet îbrahim'in başkan-
lık edeceğini belirttiler.
Uzlasma görüşmelerinin salı
günü Cidde'de yapılacağı, Irak
haber ajansı INA tarafından
verildi.
Irak, dün daha önce yaptığı
açıklamada, görüşmelerin bu
hafta gerçekleşemeyeceğini kay-
detmiş ve bundan Kuveyt'in so-
rumlu olduğunu bildirmişti.
Birleşik Arap Emirlikleri ve
Kuveyt'i, kotalann üzerinde üre-
tim yaparak dünya petrol fiyat-
lannı düşürmekle suçlayan Irak,
ayrıca Kuveyt'in tartışmalı sınır
bölgesinde petjol kuyulan aça-
rak 2 milyar 400 milyon dolar de-
ğerindeki petrolünü çaldığı iddi-
asında bulunmuştu.
Bu arada, Kuveyt'te kabine
toplantısından sonra yayımlanan
açıklamada, "Görüşmelerin bü-
riin sonınlann ve KHveyt ik Irak
arasmdald görüş aynkldanma Od
ulkenin de bagımsızlıgı ve yasal
hf^lannı garanti altına aian ada-
letli bir çöziim getirmesiai
diliyoruz" denildi.