25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/16 DIŞ HABERLER 30 TEMMUZ 1990 SOVYETLER BİRLİĞ1 Moskova,IMF'nin kapısını çaldı Ednard Şevardnadze — "Manbksal sonuç' SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, 1MF Başkanı Michel Camdessus'a "Sovyetler Birliği'nin Uluslararası Para Fonu'na üye olmasının zamanı geldi" dedi. MOSKOVA (Ajanslar) — SSCB Dışişle- ri Bakanı Ednard Şevardnadze, ülkesinin, Uluslararası Para Fonu'na üye olmasının za- manının geldiğini söyledi. AA'run Sovyet resmi haber ajansı TASS'a dayanarak bildirdiğine göre Şevardnadze, IMF Başkanı Michel Ctmdessus'un, SSCB'yi zivareti sırasında, "IMF nyeüğiııi, global ekonomik isbtrHjiiKİe daha fada yer almayı amaçlayan poHttkamınn manbksal bir devamı olarak göriıyornz" dedi. IMF Başkanı Camdessus'a, ülkesinin IMF'ye 1945'ten bu yana üye olmak istedi- ğini hatırlatan SSCB Dışişleri Bakanı Edu- ard Şevardnadze, SSCB'nin IMF dışında bulunmasının, bu kuruluşun uluslararası ol- ma niteliğine gölge düşürdüğunü belirtti. Şevardnadze, IMF'yi, üye ülkelerin ekono- mik kalkınma ve dış borçlarını ödemede karşılaştıklan engelleri aşmada yardırna ol- ması dolayısıyla övdii. TASS'ın haberine göre IMF Başkanı Camdessus, SSCB Dışişleri Bakanı Şevard- nadze'nin, IMF-SSCB görüşmelerinin baş- latılması talebine olumlu yanıt verdi. öndegelen sanayileşmiş yedi Batüı ülke- den oluşan Yediler Grubu'nun (G-7) bu ayın ilk haftasmda Houston'da yaptıklan zirve toplantısında, "SSCB'nin Bafl'dan raaii yar- dım edinmesi için SSCB ekonomisinin IMF tarafından incelenmesi" kararı aJınmıştı. G-7 zirvesinde alınan bu karar dogrulusun- da, Sovyet ekonomisinin durumunu yerin- de incelemek üzere bu ülkeye gelen IMF he- yetinin başmdaki Camdessus, Şevardnadze 1 den önce SSCB Başbakanı Nikolay Rijkov ile göruşerek SSCB yönetiminin, serbest pa- zara dayalı ekonomiye geçiş plan ve öneri- lerinı ele aldı. SSCB, IMF'ye uye olmak için henuz res- mi başvuruda bulunmamakla birlikte, bu niyetini çeşitli defalar dile getirdi. Gorbi'den çagrı Sovyet cumhuriyetlerindeki milliyetçi ha- reketler ile ekonomik sıkınülann baskısı al- tında bulunan SSCB Başkanı Mibai) Gor- baçov, ülkenin yeniden yapılanma (perest- royka) reformlarım destekleyen herkesin aralarındaki aynmları gidermelerini ve ül- ke sorunları için ortak mucadele vermeie- rini istedi. ' Gorbaçov, refonn yanlısı bir grup önde gelen gazeteci ve ekonomist ile cuma gunü yaptığı toplantıda, hukumetinin, ülke eko- nomisini pazar ekonomisine dönüstüre«ek güce ve yeteneğe sahip olduğunu söyledi. Izvestia gazetesinde yer alan habere gö- re Gorbaçov, reformlara karşı en büyük teh- likenın demokratlar arasındaki çekişmeler- den geldiğini belirtti. Bu arada Gorbaçov Olkedeki türn ban- kaJarın Sovyetler Birliği Merkez Bankası'- nın denetimi altında olduğunu teyit eden bir kararname yayımladı. TASS'ın büdirdigi- ne göre dün yayımlanan kararnamede, yü- rürlükteki bankacılık sisîerainin merkez ile 15 cumhuriyet arasındaki ılişkileri yeniden belirleyecek olan yeni "birtUt sözieşmesi" kabul edilinceye kadar geçerliliğini koruya- cağı belirtiliyor. Rusya Federasyonu Par- lamentosu geçen ay kabul ettiği bir karar- la sırurlan içinde bulunan bankalann de- netiminin kendilerine ait olduğunu açık- lamıştı. Baltık Sovyetler Birliği'ne ilişkin diğer bir geliş- me de Baltık cumhuriyetleri. SSCB'deki cumhuriyetlerin merkezi yönetim ile ilişile- rini belirleyecek olan yenı birlik anlaşması ile ilgili görüşmelere katılmayacaklannı açıkiadıJar. APye göre Estonya, Letonya ve Litvanya devlet başkanlan, yaptıklan ortak açıklarnada Moskova ile ancak Sovyetler- den bağımsızlık konusunda görüşmeler ya- pabileceklerini bildirdiler. Baltık cumhuriyetleri aynca Rusya Fede- rasyonu ile siyasal, hukuki ve kültürel an- laşmalar imzalamayı amaçlayan görüşme- ler yapacaklarını açıkladılar. MOSKOVA Ödemelerdengesi açığı °/o 150 arttıSovyet- istatistik bürosunun verilerine göre bu yıhn ilk yansında SSCB'nin, ihracatı % 9.3 azalmasına karşılık ithalatı % 2.2 oranında arttı. Aynı dönemde Gayri Safî Milli Hasıla %1 düştü. MOSKOVA-SOFYA (AA) — SSCB'nin ödemeler dengesi açığı, bu ydın ilk yarısın- da geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 150 artışla 6.4 milyar rubleye (resmi döviz kuru üzerinden 11.01 milyar dolar) çıktı. Sovyet istatistik bürosu Goskomstat'ın verilerine göre SSCB'nin ihracatının 1990'ın ilk yansında yüzde 9.3 azalmasına karşılık ithalatın yuzde 2.2 artması, ödeme- ler dengesi açığının yuzde 150 artmasına yol açtı. SSCB'nin Gayri Safi Milli Hasılası (GSMH), aynı dönemde yüzde 1 düsüş kay- detti, milli gelir yüzde 2 azaldı, işgücünün verimliliği yüzde 1.5 oranında düştü, sınai üretim de binde 7 azaldı. SSCB'nin akar- yakıt üretimi yuzde 2 oranında azaldı, pet- rol üretimindeki azalış yuzde 5 olurken do- ğalgaz üretimi yüzde 3 arttı. Akaryakıt ve sınai üretimindeki duşüşe karşılık tüketim malları üretimi söz konusu dönemde yüz- de 6.7 arttı, ancak gıda üretimindeki artış oraru yüzde 1.7'de kalırken alkol üretimi yüzde 10.5, dayanıklı tüketim maJlan üre- timi yüzde 8.8 arttı. Sovyet halkımn tüke- tim harcamalan yıhn ilk yansında yüzde 14.2 artarken kişisel gelirlerdekı artış yüz- de 12.9'da kaldı. SSCB'de giderek yükse- len enflasyon hızının bu yıl yüzde 20-23 'e çıkması bekleniyor. Bu arada Sovyet çiftçüeri, ulaşım güçlü- ğü ile maJcine ve teçhizat eksikhğı nedeniyle 1978'deki 237 milyon tonluk tahıl üretimi rekorunu aşan bu yılki hasadı kaldırmak- ta güçlük çekiyorlar. Sovyet yetkililerine göre bu yılki tahıl üretimi miktannın geçen yılki 211 milyon tonluk düzeyi çok aşma- sı, buna karşılık ulaşım güçlüğü makine ve teçhizat eksikliği yüzünden hasadın toplan- ması gecikiyor. Bulgaristan'da karne Bu arada Bulgaristan resmi haber ajan- sı BTA'nın bildirdiğine gore başkent Sof- ya ile Plovdiv, Varna, Plevne, Blagoevg- rad kentlerinde şeker, sabun, akaryakıt, sut ve süt urunleri, sosis ve deterjan gibi temel tüketim mallannın satışı karneye baglan- dı. Buna göre başkent Sofya'da kişi başı- na 1 kilo şeker, bir paket deterjan ve iki ka- lıp sabun alınmasına izin verilıyor. Bulga- ristan, 11 milyar dolarlık dış borçlanru öde- yebilmek için son zamanlarda ihraç edile- bilir her şeyi dışarıya satmaya basiamıştı. Prag'ın AT sevdası D.Avrupa ulkelerınden Çekoslovakya Ekonomi Bakanı Vladimir Diouhy, Avru- pa Topluluğu (AT) ust düzey yetkihlerine, ülkesinin AT'ye 10 yıl içinde uye olmak is- tediğini bıldirdi. Diouhy'nin Bruksel'i ziyareti dönüşün- de gazetecilere yaptığı açıklarnada, AT Ko- misyonu Başkan Yardımcısı Heoning Cbristopbersen'e "AT üyeiiğinin Çekoslo- vak hukumetinin ekonomik programımn ana hedeflerinden biri olduğunu" söyledi- MACARİSTAN Başkanlık seçimi için referandum başarısızBUDAPEŞTE (AA) — Macaristan'da devlet başkanının halk tarafından mı yok- sa parlamento tarafından mı seçileceği ko- nusunda yapılan haikoylaması başarısızlık- la sonuçlandı. 7 .8 milyon kayıtlı seçmenden sadece yuz- de 14.7'sinin katılması uzerine, herhangi bir kararın belirlenmesi için gereken en az yuz- de 50 o\ oranının çok altında kalındığı bil- dirildi. Macanstan televizyonu, böylece devlet başkanının bundan sonra da daha öncekı gibi parlamento tarafından seçıleceğini kaydetti. Referandumda oy verenlerden yüzde 87.6'sının devlet başkanının halk tarafın- dan seçılmesi, yuzde 12.4'ünün ıse seçimin parlamento tarafından yapılması doğruJtu- sunda oy kullandığı bildirildi. Halkoylamasında sonuç elde edılememe- sinin resmi olarak açıkianması durumun- da, bu, Sosyahst Parti'nın kaybettiği pres- tijini yeniden kazanması için bir şansını da- ha kaçırması olarak nitelendirılıyor. Sosyalistler, devlet başkanının doğrudan halk tarafından seçılmesinı istiyordu. Referandum onerısi, komuaıstler (Maca- ristan Sos>alist Parlisı) tarafından geliril- mişti. ğini bildirdi. Christophersen ise buna ce- vaben, Çekoslovakya'nın AT'ye ne zaraan üye olabileceğini söyleyecek durumda ol- madığını, ancak IMF'ye üye olabileceğini belirtti. AT Komisyonu, Çekoslovakya'nın Av- rupa Yatınm Bankası kaynaklanndan ge- lecek üç yıllık sürede 400 milyon ECU'ya kadar (509.8 milyon dolar) yardım alabi- leceğini duyurdu. Küba KUba'ya ise siyasi reformlar yapana ka- dar Birleşik Almanya'dan ülkenin gelişme- sine yardımcı olmak amaayla yardım ya- pılmayacağı acıklandı. tki Almanya'nın yardım bakanlıklan ta- rafından yapılan açıklamaya göre Küba'- nm siyasi şartlannda esaslı değişiklikler ya- pılmaması haiinde Birleşik Almanya, Kü- ba'ya yardım etmeyecek. D.Almanya, geçen yıla kadar Küba'ya yardım yapan ülkelerin başında geliyordu. Küba, geçen yıl D.Almanya'nın ayırdığı kredınin üçte birini almıştı. Küba Devlet Başkanı Fidel Castro ise başkent Havana'da devrim hareketinin do- ğumunun 37. yıldönümü dolayısıyla binler- ce kişiye hitaben yaptığı konusmada, D.Av- rupa ve SSCB'den Küba'ya hammadde ve petrol sevkıyatının çok büyük ölçüde azal- dığım bildirdi. Castro, bu duruma rağmen az hammadde ve enerjiyle çok şey üretme- ye çahştıklarını söyledi. Castro, SSCB'den Küba'ya bu yılki pet- rol sevkıyatının daha önce belirlenen 13.3 milyon tonluk düzeyin çok çok altında kal- dığım, gübre, rnetal ve kereste gibi ham- madde sevkıyatırun da çok azaldığım be- lirtti. Castro, D.Avrupa ülkelerinin sosya- lizmden aynlmalarıyla Küba'nın bu ülke- lerle ticaretinin hemen hemen yok olduğu- nu bildirdi. İLK OYLAMA — Demokratik E\Iem İçin Vurttaşlar Harekeli (ROAO), kurulaş kongresiııin yapıldığı onceki gun ilk oylamasını yaparak devlet başkanının halk tarafından seçilmesini kararlaslırdı. (Fotograf: AP) POLONYA ..Ve Dayanışma bölündüDayanışma içindeki Lech Walesa muhalifleri, sendikadan aynlarak 'Demokratik Eylem îçin Yurttaşlar Hareketi' adlı yeni bir parti kurdular. Dayanışma'nın önde gelen teorisyenlerinin kurduğu parti, devlet başkanının halk tarafından seçilmesini istedi. Dış Haberier Serrisi — Polonya'da, Da- yaruşma Sendikası içindeki çatışmalar, so- nuçta bölunme getirdi. Dayanışma'nın Ikteri Lech VValesa'mn muhalifleri, sendikadan ay- nlarak, yeni bir parti kurdular. önceki gün resmen kurulan 'Demokratik Eylem için Yurttaşlar Hareketi' adlı yeni partinin, Da- yanışma Sendikası'nın beynini oluşturan ke- simi bunyesine aldığı bildirüiyor. Partinin önceki gün yapılan kuruiuş kongresinde, devlet başkanının parlamento tarafından değil, doğrudan halk tarafından seçilmesi çağnsı yapıldı. 'Demokratik Eylem İçin Yarttaşlar Ha- reketi (ROAD)'nin, başkent Varşova'da ya- pılan kuruiuş kongresinde, demokrasi ve hoşgörü ilkeleri vurgulanarak yeni partinin kuruluşunun, demokrasinin gereği olan DIŞBASIN J3MSMMML farklılasmayı getireceği savunuldu. önceki gün bir araya gelen ve 1980'li yılJarda ko- rnünist rejime karşı verilen mücadelede ön plana çıkan birçok yerel lideri de kapsayan yaklaşık 1000 Dayanışma mensubunun ka- tıldığı k-'ruluş kongresinde konuşan eski Dayanışma liderlerınden Zbignie* Bujak, "Dayanışma kampında bir kutuplaşma var- dır. Bu kötü bir gelişme değildir. Demok- ratik bir ülke, farklı seçeneklerin geliştiri- lebilecegi ülkedir. Her şe>i siyah ve beyaz olarak gördiiğüraüz ve birbirindeD kesin çiz- gilerle ikiye ayırdıgımız eski yapıyı unat- malıyız" dedi. Varşova Politeknik Koleji'nde yapılan kongrede, iki ay önce Lech Walesa yanlıla- rınca kurulan Merkez tttıfakı'na karşı guçlu bir aJternatif oluşturma amacının guduldü- ğü ve Walesa'ya karşı, Başbakan Tadeusz Mazowiecki'ye karşı yapıcı bir destek veri- leceğı vurgulandı. 'Demokratik Eylem İçin Yurttaşlar Ha- reketi (ROAD)'nin ılk siyasal eylemi, dev- let başkanının parlamento tarafından değil, doğrudan doğruya halk tarafından seçilme- sini istemek oldu. Kuruiuş kongresinde ko- nuşan parti liderlerı, Dayanışma'nın lideri Lech VValesa'nm, devlet başkanlığına gel- mek amacını taşıdığını ve bunun için par- lamentoya guvendiğini dile getirerek dev- let başkanının, halk tarafından seçilmesin- den yana tavır alacaklanru açıkladılar. Parti delegeleri arasında yapılan oylamada, dev- let başkarunjn halk tarafından seçilmesi ka- ran onaylandı. Daha sonra yapılan oylama- da, partinin 24 üyeli Kurucular Kurulu oluş- turuldu. Kuruluş kongresinden sonra yapı- lan basın toplantısında, parti h'derleri, devlet başkanlığı için henüz bir aday belirlemedik- lerini açıkladılar. Demokratik Eylem İçin Yurttaşlar Hare- keti (ROAD), Dayanışma Sendikası'nın ön- de gelen isimlerinden oluşuyor. Partinin Jcu- ruculan, sendikanın yerel liderlerinden Zbignie» Bajak ve Wladyslaw Frasyniuk. Ancak partinin kunıcu kadrosunda, Daya- nışma'nın teorisyenlerinden ve ülkenin en büyük gazetesi olan Gazeta Wyborcza'mn Yazı tşleri Müdüru Adam Michnik'in; ün- lü filmi yönetmeni Andrzej VVajda'mn; Da- yamşma'nın ust düzey yönetıcılerinden Henryk Wujec'in ve Mazovviecki hukume- tinin bakanlanndan Jacek Kuron'un isim- lerine rastlanıyor. Kurulacağı, iki hafta önce açıklanan partinin aktıf üye sayısımn, 4 ile 5 bin arasında olduğu bildiriliyor. Yeni partinin siyasi konsey üyelerinden olan Adam Michnik, kongreden sonra ya- pılan basm toplantısında, devlet başkanının parlamento tarafından seçilmesi önerisini eleştirerek "Biz, bn konuda toplumon ka- rar vermesini istivoruz" dedi. Michnik, RO- AD'u siyasal yelpazede tam olarak bir yere oturtmanm guç olduğunu belirterek "De- mokrasiden yana olanlann katılacagi geniş bir yapı oluşturmak istivoruz. sağa veya sol- ca diye nitelendirilmek istemiyonız" dedi. MOĞOLtSTAN Seçimin 2. turu yapıldı Moğollar seçimin yapılmasını dahi büyük zafer olarak değerlendiriyor. Gerek iktidardaki komünistler gerek muhalefet reform sözü veriyor. Dış Haberier Serrisi — Orta Asya dev- letlerinden Moğolistan'da ilk kez yapılan çok partili seçimin ikinci turu dün gerçek- leşti. AP ve Reuter'in haberlerinde Moğol- lann sabah saat yediden itibaren gerek yü- rüyerek gerek at sırtında sandık başına git- tiği bildirildi. Oy verme işleminin akşam sa- at ona kadar sürdüğü ve 987 bin Moğolun üçte birinin öğlen saatine kadar oyunu kul- landığı beUrtildı. Her türlü ulaşım zorluğu- na rağmen gerçekleşen bu oran "yüksek" olarak değerlendirildi. Oy verme işlemi başlamadan önce seçim görevlilerinin şahitler önünde boş sandık- ları yapıştırdıkları bildirildi. Hastanelerde bulunan ve barmaklan "yurt"lardan çıka- mayacak kadar yaşlı olan Moğollara ise sandıklann ulaştınldığı haber verildi. SSCB - ABD, Ingiltere, Polonya ve Macaristan 1 dan gelen 19 gözlemci seçimin adil geçtiği- ni bildirdiler. Ancak kendilerine askeri üs- lerdeki oy verme işlemlerini izleme izni ve- rümemesini elestirdiler. Oy venne işlemi ço- ğunluğu okullarda kurulmuş 1620 seçim sandığında yerine getirildi. Dün ikinci turu yapılan seçimlerle 430 sandalyeli Büyük Halk Meclisi (Hural) ile 53 sandalyeli Küçuk Meclis (Hural) üyeleri saptanacak. Ülkeyi 69 yıldır idare eden ko- münistlerin, eski isimleri ile Moğolistan Halkın Devrimci Partisi'nin Büyük Meclis 1 te çoğunluğu kazanacağına kesin gözüyle bakıhyor. Beş muhalefet partisinin ise yüzde 20 oranında oy alması bekleniyor. Muha- lefetteki Moğolistan Demokratik Birliği'nin 30 yaşındaki hderi Sanjasuren Zorig'in gençliği nedeniyle epey oy toplayaeagı sa- mhyor. Büyük Meclis beş yıl boyunca dört kez toplanırken, Küçük Meclis sürekli toplantı haiinde çaJışıyor. Devlet başkamrun onay- ladığı yasalar yürürlüğe konuluyor. Muha- lefet bu nedenle burada kazarulacak sandal- ye sayısına daha çok önem veriyor. İlk çok partili secimde yerel meclis üyeleri de sap- tanacak. Salı gunu açıklanan ilk tur sonuç- larda muhalefet partilerinin 338 adayından sadece 130'unun ikinci tura kaldığı belli ol- du. Muhalefet, seçim sisteminde komünist- leri seçeceğine kesin gözu ile bakılan kırsal kesimin oylanna ağırlık verilmesini eleşti- riyor. Tüm adaylann yazılmasından önce listelerin kapanmış olması da şikâyet konu- su. Geçen aralık aymda başlayan gösteriler sonucu gerçekleşen seçimlerde komünistler- le muhalif güçlerin reform programlaruun aynı, ancak bunları uygulama yollannın farklı olduğu bildirildi. Demokrasi göste- rileri sonucu mart ayında Jambyn Bat- monh'un yerine geçen KP Başkanı Gombo- javyn Ochirbat reformlann ılımlı ve düze- ni bozmayacak biçimde uygulanmasım sa- vunuyor. Gerek iktidar, gerek muhalefet ser- best piyasa ekonomısi, demokrasi, özgür- lük, Batı'ya açılma, komünist yönetim dö- neminde çarpıtılan tarihi gözden geçime sö- zü verdi. Moğollann seçimin yapılmasını bi- le büyük zafer olarak nitelediği bildirildi. Komünizmin muhteşem gizi ve milliyetçilik ADAM MİCHNİK* Yugoslavya'da Slovenya Cumhuriyeti'nin Bled kentinde PEN Kulüp'ün düzenlediği toplantıda Doğu Avrupa'daki gelişmeler Uzerine yapüğımız tartışmadan korku do- lu gelecek çıktı. Çekoslovak, Macar, Hır- vat ve Kosovalı yazarlar tartışmalara katıl- dılar. Aramızda sadece Sırplı yazar bulun- muyordu. Bu, ulusal tutkulann düşünce abşverisinde bulunma ihtiyaandan, tüm Yu- goslavya'da daha fazla demokrasi için or- tak cephe oluşturma görevinden daha bas- kın çıktığı anlamına gelir. Bir şeyden eminim: Balkanlar tüm Yugos- lav halklanna pahalıya mal olacak bilinme- yenlerle dolu bir döneme kayıyor. Şiddeti giderek artan ulusal çatışmalar sonucu hepsi unutulacak. Avrupa bunun bedelini ağır ödemek zorunda kalacak. Yugoslavya'da- ki ulusal çatışmalar Doğu Avrupa'daki ben- zer sorunlardan sadece bir kesit. Sırplı mes- lektaşlarımdan biri 19. yüzyıl yazarlanndan Franz Grillpanzer'in düşüncelerine gönder- mede bulundu. Grillpanzer, "Ulaslar ban- şına giden yolda ilerlemek yerine milliyet- çilik aracılığı ile hömanizmden geriye sayış baj vaniasOrmajı getirir" diyordu. Doğu Avrupa ülkelerinde bir devrim ya- Doğu Avrupa'da hâkim rejimlere karşı verilen özgürlük mücadelesi, yerini yenenlerin iktidar mücadelesine bırakıyor. Giderek artan ulusal çatışmalann bedelini Avrupa ağır ödemek zorunda kalacak. şanıyor; kansız, banşçı, ama yine de bir dev- rim. Bu devrimlerin her biri farklı aşama- lardan geçiyor. Hükümdarhğa karşı verilen özgürlük mücadelesi yerini yenenlerin ikti- dar mücadelesine btrakıyor. Kişı kendi hal- kı, kendi hareketi için özgürlük talep eder- ken, evrensel özgürlük, farklı düşünenlere karşı hoşgörü, azınlık haklan gibi aksilik- ler beliriyor. Içsel aynşmalar daha sonra or- taya çıkıyor, ideolojik farklılıkları dile ge- tirme arayışı başlıyor. Komünizm, her şeyi açıklayan dünya gö- rüşü olrna rolünü ustlenmişti. Duşüşu boş- luk yarattı. Kazananlara "Pandora kutusu" nu açmak kaldı. Bu boşlukta geçmış dö- nemlerin şeytanları dolamyor: Şovenizm, yabancı duşmanlığı, halkçıhk ve hoşgöru- suzluğun habercisi ideologlar su yüzune çı- kıyor. Milliyetçilik; sünger gibi v« çok anlamlı bıleşkelerle yükludur. Ulusal tarihi yeniden oluşturma çabası, bır halkın kültürel kim- liğini savunma, bağımsızlık mı<cadelesi, bunlann hepsi milliyetçilikle açıklanamaz. Çunku milliyetçilik kendi ulusal haklan için verilen mucadele değil, başkalarının ulusal ve insani değerlere sahip olma haklannın hiçe sayılmasıdır. Milliyetçilik; halkların hayvanlar gibi bir- birlerine karşı var olma savası vermeye mah- kûm kılındıkları belirli bir dünya görüşü- dur. Milliyetçilik; ulusal değerlere sahip ola- rak bağımsız bir ulkede yaşamaya duyulan doğal ihtiyacın dejenere olmuş biçimidir. Milliyetçilik; hoşgörüsüzluk demektir: Kendi farklılığj lemelinde başka insanlan reddetme hakkını tanır. Milliyetçilik; komünizmin son sözüdür, açıkgöz ideologlann diktatörlüklerini top- lumsal temele oturtma yolunda verdikleri son çabadır. Kim tl Sung, Castro ve hatta Sırplı komünist lıder Milan Miloseviç bu duruma iyi örnek olarak gösterilebilir. Milliyetçilik; aynı zamanda komünizme tezat oluşturur. Komünizm halkın ulusal de- ğerlerini ayaklar altına alır, ulusal gelenek- leri bozar, ulusal egemenliği yaralar. Milliyetçih'k; haklı ulusal savunmanın de- forme olmuş biçimine dönuşür ve bu defor- masyon baskı arttıkça daha belirginleşir. Milliyetçilik; geçmişin sorumluluğundan kurtulmanın bir yoludur. Suç daima baş- kalarındadır, tüm milliyetçiler böyle düşünür. Milliyetçilik; aynı zamanda kendi halkı- mn, içinde yabancı soylulara yer bırakma- yan belirli bir resmini çıkarma aracıdır. Belirginleşen bu duyguiarın ardında, dev- rimlerin komünist hukumdarhklardan son- ra hangı yolu izleyecekleri sorusu dunryor. Kimileri "Avrupa'ya geri doniiyoruı" der- ken, diğerleri "Kendi köklerimize geri döniiyoruz" iddiasmda bulunuyor. Bunlann mutlaka karşıt hedefler olması gerekmiyor, ancak çatışmalar şiddetlendik- çe buna dönuşecektir. Geri kafalılıklan ne- deniyle kücüklük kompleksi ile yaşamak zo- runda olan azgelişmiş toplumJarda klasik bir tartışma konusu var: Ya zengin ve libe- ral Avrupa'ya yetişmeye çaüşıyorlar ya da kendi otantik, Avrupa aleyhtan yollanna yöneüyorlar. Bu arada milliyetçilik, Avru- pa karşıtı tercihin ideolojik savunmasına dönüşüyor. Sık sık komünizmin bittiğini büyük bir eğlence olarak kutladık. Şimdi ise -her sey- den önce bizim için değerli olan- şimdiye kadar gizli kalan muhteşemliğinin ortaya çı- kışına tanık olmak zorundayız. Hâlâ geçmiş dönem kalıntılarının raar- jinallik olduğuna ınanıyoruz. Hâlâ demok- rasinin gelecekte gerçekleştinleceğine ina- nıyoruz. Buna inanmakta haklı mıyız der- siniz? (9 temmuz) (*) Polonya'da Dayanışma'nm önde gelen U- derierinden olan tarihçi Adam Michnik ay- m zamanda "Gazeta fVyborcza" gazetest- nin Genel Ybym Yönetmeni Michnik, yu- kandaki makaleyi F. Alman Der Spiegel dergtsbte yaıdu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle