06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunycı Matbaacılık vç Gazetecılık Türk Aflonım Şırkctı adına Nadir Nadı 0 Gencl ^avın Muduru Hasan Ccmai, Muesse« Müduru EmıiK Iştkiifll. Yazı ljlerı Muduru Okay G O M U İ I . 0 Haber Merkezı Muduru Yalçın Ba>*f, Savfa Duzem Yonetmcnj AN Kaa 0 Temsıkrfer ANKARA Akncl Tan, İZMİR Hiknel Ç«tl«k«y«, «KDANA Çttfıı Yittnoghı !. Pobtıka HabCTİen CrW B^lutH D« Habcrler hr,.. Bakı. Etooomı Crafiı Taftu, I; Scndıla Ş o k n I A « . Kallur Crtal Usaır. Istanbul kraal Krifafc. Eiılım Gtmaj Şarta*. Hak*' Arajtınna ttoel Bcrtu. Yur Habe'ler Necdci Doftt. Spor Da u . DIB Ymlar I n > ÇakfkıM. *ras-trma ^ U a »J|«J D « ı « » t ( t M i l t n o 0 koortınıtOr AkBM ^ Malı I)RT Eral EAM £ Mutıasebe Balnı 1tan 0 Bu ,t Planlama Sevjı Oauahetcotia 0 Rekiam V » Tona # Ek Vavnlar HaİT* Akyol 0 ld»re H u q l l G«f«v % tjjetme Oulcr Çrtft 0 Bılgı l^em NaH laaj 0 Prcone* Se*p Bostsı Kıjın KurWı/ Baskan Nadır Vull OklMy AkfaaJ talçıaı BCJCT. H H M C a u l Hikatl Ç«ı«lc««. Okj; GOBCMIB Lt»r H n n . tlİMB 8 a » i vr Kvaı Cumhun>tt Maıbaacılı» x Gaıoccılık T * Ş. Tüık Oca|ı C « i 39/41 Catalotlu Î43J4 !a PK 2 « lsunb.il Tel 512 » 05 (20 halk. 14ta 22246 F u (1) 5 » 60 72 0 Sumlar Aakan. Zı>a GOkalp Blv tnküap S. No 19'4, Td 133 tl 41-47 Tekx. 42344, Fu. (4) 133 0^ 6S 0 t™âr H Zıya BK 1352 S- 2/3, T«i 13 12 30 TekjL 52359, Fu. (3I> 19 S3 «0 Inornı Cad 119 <L No 1 t . : 1 Ttl 19 37 52 (4 tm). Tetaı »2155. F u (711 » !7 52 TAKVtM: 30 TEMMUZ 1990 İmsak: 4.04 Gûneş: 5.50 öğle: 13.15 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.30 Yatsı: 22.08 l&taklar yatlarla artacak GÜNEŞ GÜRSON ANKARA — Turizro Bakan- hğı'nın yat turizmini geiiştirmek amacıyla 93 işletmeye yatırım belgesi vererek 510 yat ile 4 bin 900 yatak kapasitesi yaratmayı planladığı öğrenildi. 1989 yılın- da yat turizminden 686 milyon dolar döviz elde edildiği belirti- lerek yat turizminin geliştirilme- si amacıyla "yat festivalieri" ya- pdmastnın planlandı&ı kaydedil- di.tşletmeler Genel Mudür Yar- dımctsı Mahmut Bonn, 1989'da yabancı yat işletmelerinden 544 milyon dolar elde edildığinı be- lirterek bunun nedenlerini şöy- le sıraladı: — Yabancı yat isletmelerinin bdge alması kişi başına 25 do- lar mecburiyetİBe baglı. Yerli iş- lctmelerde ise böyle bir zorun- lulok aranmıyor. — Fiyatlan yûkselttik. Daha önce yatak başına 100 dolar afar- ken 200 dolara çıkardık. Aünan bn para Turizm Geliştirme Fo- no'na giriyor. — Yabancı kaynakh yatlar yurtdışında pazarlanıyor. Yurt- dışıadan gelen üsl duzcy gru- bundan kişiler kendi istedikleri yatı seçip, daha uzun süre kalı- yoıiar. Bakanlık yetkilileri yat turiz- minin bilinçli olarak desteklen- mesi ile deniz yoluyla büyük bir döviz girdisi sağlanacağını savu- narak yat turizminin avantajla- nnı şoyle sıralıyorlar: Yaiphk henüz yohı büe olma- yan pek çok >6re>e, koylar, ta- ritu yerlcr vb. caıüıbk getirccek — Yatçdık konaklama tesis- leri gibi sabit bir yatınm ve ya- tınm için uzun zamana ihtiyaç göstennemektedir. — Turizm hizmetkrindcki ya- tak sayısını hızlı bir şekiJde yat yaünmlan ile arttırmak miim- kindur. — Yatçdık gencüikk üst du- zey gelir gruplanna hizmet ve- rcn bir işletme şeklidir. Doviz girdisi diger turizm çeşitlerine göre daha yuksektir. 1989'da yat turizminden elde edilen dö- viz girdisi, Turk isletmelerden 138 milyon dolar, jabancı işlet- mderden 544 milyon dolar. özellikle Güneybaü kıyüann- da yoğunlaşan yatçılık faaliyet- lerinin, limanın bulunduğu koy- lara "canhlık" getırdiğini öne stiren bakanlık yetkilileri, "Bu nedenle koylarda ve limaalarda yan hizmet üniteleri, lokanta ve bakım yerleri jgpılmaya başlan- mıştır. Butun bunlar yat turiz- minde iyi bir yolda olduğumu- zun gostergesidir. Ancak bûtün bu olumlu yonlere rağracn yat turizminde çeşitü sorunlann da devam ettigi şuphesizdir" diye konuştular. Yat turizminde kaliteli ele- man yokluğunun artan talep karşısında yoğun olarak hisse- dildiğini kaydeden bakanlık yet- kilileri, yat turizminin getirdiği en önemli sorunun "çevre ve kı- yı kirliligi" olduğu konusunda birlesiyorlar. 4 Barajlar tarilıi boğuyor' NEW YORK (AA) — Dun- yaca ünlü "Srnithsonian" der- gisinin ağustosta yayımlanacak son sayısında Türkiye için "Anadoln'da Barajlar Tarihi Boguyor" başhğı kullaruldı. Bol fotoğVaflı, 13 sayfalık, Diane Raines Ward'ın inceleme yazı- sında "Güneydogu Anadolu Projesi (GAP)" okurlara tanı- tıldı ve projenin insanlığa, Bel- çika, Hollanda, Lüksemburg'un toplamı kadar bir alana bereket katkısı getirip, Ortadoğu'ya "ekmek sepeti" gibi hizmet gö- türecek olması övüldü. Baraj inşaatında 1.775 adet dev kamyon, dozer ve grayder ile birlikte 12 bin kişinin çalış- ması sonucunda dünyanın en büyük barajlanndan birinin or- taya çıkacağıru anımsatan der- gi, buna karşılık Prof. Mehmet Ozdo|an'ın bdirlemelerine go- re 200 kadar tarihsel merkezden ancak 12'sinin kısmen kurtarı- labileceğine dikkati cekti. Yazı- da, dünyanın en eski uygarlık- lannın gun ışığına çıkmadan ba- rajın suları altına çeşitli bina, heykel, mücevher, seramik >e metal işcüiğinin üriinleri ile bir- likte kaybolacağı vurgulandı. Dergi, Samsat höyüpnde t.Ö. 3.500 yılında başlayan ve gunü- müze değin 29 uygarlık tabaka- sını ortaya çıkaran 72 yaşmda- ki Prof. Nünet Özgüç'un göruş- lerine de yer verdi. Bu arada Kultur Bakanlığı da GAP'ın tamamlanması ile sular altında kalacak bölgedeki tari- hin kurtanlması için yeni nnans kaynaklan artıyor. Şimdiye ka- dar bölgedeki 185 tarihi taşın- maan incelendiği belirtildi. AN- KA'nın haberine göre Kültur Bakanlığı, Kultür ve Tabiat Varhklanm Koruma Genel Mu- dürlüğü GAP'ın gerçekleşmesi ile Dicle ve Fırat nehirlerinin aşağı bölümlerinde sular altın- da kalacak 74 bin kilometrelik alandaki "geçmişi" kurtarma- ya çalışıyor. Fotoğraf yalan söylerYeni geliştirilen karmaşık bilgisayar sistemleri sayesinde fotoğraflarda istenilen rötuşlarıyapmak, birkaç fotoğrafı bir araya getirip tek bir fotoğrafa dönüştürmek mümkün. Fotoğraflarda yanıltıcı değişiklikler yapılmasının tarihi çok eskilere dayanıyor. Ancak doğru habercilik açısından, görünüş olarak iyi sonuç verse de fotoğraf rötuşlarının yerinde olmadığı savunuluyor. Dış Haberler Servisi — Dışler pırıl pırıl parlatılabiliyor, sarkık göğüsler kaldırılabiliyor, saçlara istenilen renk ve biçim verilebilı- yor, zenciler beyazlara, beyazlar zencilere dönüştürülebiliyor. "Newsweek" ve "Der Spiegel" dergileri yeni geliştirilen karmaşık bilgisayar sistemleri sayesinde fo- toğraflarda istenilen rötuşlan yap- manın, birkaç fotoğrafı bir araya getinp tek bir fotoğrafa dönüştür- menin ve fotoğraflara istenilen kişi ve objeleri ekleyip çıkarmanın ar- tık mümkün olduğunu belirtiyor- lar. Fiyatlan yaklaşık bir milyon marktan başlayan foto-bilgisayar branşında uç büyük firma başı çe- kıyor. Bunlar "Scitex" (tsrail), "Erosfield" (tngiltere) ve "Hdl" (Almanya). Optık hilelerle fotoğraflann tüm inandıncıhğını adeta ortadan kaldıran bu sistemler tümuyle di- gital çalışıyor. Onjinal fotoğraf- lann tüm verılerı elektrik darbe- lerine dönuşturulerek bunlar bil- gisayann hafızasına veriliyor. Fo- toğraflardan yeni fotoğraflar üret- mek için olağanustu buyuk bir ha- fıza kapasiteleri gerekli. örneğin, dosya sayfası buyuklüğunde renkli bir fotoğraf 25 milyon fotoğraf noktasından oluşuyor. Bu verı miktarı yaklaşık 15 bin daktilo sayfasına eşıt. "Foto-oestecileri" rötuşlan için 16 milyon renk nu- ansından yararlanabilme olanağı- na sahipler. Son olarak geliştiri- len foto-bilgisayarlar aracılığıyla perspektifleri ya da ışıgın duşuşü- nü değiştırmek, kışileri zayıflatıp şişmanlatmak ve "elektronik fırcalaria" boş kalmış yerleri dol- durmak bile mumkun. Fotoğraflarda yarultıcı değişik- likler yapılmasımn tarihi çok es- kilere dayanıyor. Stalin örneğinde olduğu gibi birçok ulkerün tarihi, makas ve yapıştırıcı sayesinde ye- niden yaratılırken 1950'lerde Sena- tör McCarthy yanlılannın, bır se- natöru bir komunistle sohbet ederken gösteren bir fotoğraf uret- tikleri biliniyor. 1980"lerde ise res- mi bir Beyaz Saray fotoğrafında, Ronald Reagan'm hastanede çekil- miş bir fotoğrafındaki serum tu- pünün ortadan kaybedılerek baş- BURASI HAMBURG — Almanya'nm Hamburg kentinde bir meydan (solda). Aynı meydan bilgisayarla bu hale getirildi (sagda). ÜNLÜLER BİR ARADA — Grafik sanatçısı Robert Bowen, 8 saatlik bir çalısma sonunda Ronald Reagan, EJvis Presley, 2. Elizabeth Kaddafi'yi bir araya getirdi. 2 YUZLU GRAF — Unlü tenisçi Steffi Graf'ın yüzu (yanda iistte) bilgisayarla degiştirildi. (yanda altta) kanın ne kadar hasta olduğunun saklandığı bildinliyor. Newsweek dergisi, fotoğraf rö- tuşlamarun yaygınlaşmasına dik- kat çekerek geçen yıl Amerikan TV Guide adlı dergınin kapağın- da Oprah VV'ınfrey'in başının Ann Margret'in \ ücudu uzerine yerleş- tırılmesı veya ünlu Natıonal Ge- ographic dergısinın Mısır piramit- lerini dikey bir kapağa yerleştire- bilmek ıçın nasıl birbirine yaklaş- tırdığı gibi örnekleri sıralıyor. Gerçekten de geliştırilmiş Scitex Response Systcm gibi bilgisayar sistemleri sayesinde kişi ve obje- ler istenildiği boyut ve renklerde hem de ucuz ve son derece kolay bir şekilde aynı fotoğraf uzerine yerleştirilebiliyor. Newsweek der- gisı için bir deneme yapan grafik sanatçısı Robert Bowen bir App- le Machintosh bilgisayara bağlı Pixar ve Sun sistemleriyle, sekiz saatlik bir çalışma sonunda ara- lannda Ronald Reagan, Elvis Presley, tngiltere Kraliçesı Eliza- beth ve Kaddafi gibi ünlulerin bu- lunduğu kişileri bir araya getinp ayru ziyafet sofrasına oturtarak elektronik rötuş tekniklerinin ile- ri bir örneğini sergiliyor. Bu tekniklerin daha da gelişme- si ve uygulamalann artması ile "fotoğraflar yalan söylemez" de- yişi de tarihe kanşıyor. Bu gelişmelerın kötüye kullanı- labileceği, çok açık bir gerçek ola- rak beliriyor. Elektronik fotoğraf sayesinde Çin veya diğer kapalı ul- kelerin liderlerinin rötuşlu fotoğ- raflarla dünyayı yanlış yönde bil- gilendirebilecekleri ve bunun ka- nıtlanmasının mümkün olmaya- cağı düşunülüyor. Daha önce, her zaman Nazi geçmişini inkâr eden Kurt VVald- heira, 1986 yılında Nazi üniforma- sı içindeki resmi basında çıkınca bu fotoğrafın gerçekliğini kabul etmek zorunda kalmıştı. Elektro- mk rotuşlama yaygınlık kazamr- sa bu duruma duşecek olan baş- ka siyasi liderler gerçeklen kolayca reddedebilecekler. Teknolojik gelişmenın ötesinde asıl büyük sorun gazetecilik ve ti- caret arasındaki sınırlann belirsiz- leşmesinde yaüyor. Film posterle- rinin ve reklam panolanrun yapay dünyasında yeniden yaratılan yıl- dız >*uzleri ve manken vücutlan basın sayfalannda yer alınca bam- başka anlamlar yüklenebiliyor. Doğru habercilık açısından, göru- nuş olarak iyi sonuç verse de fo- toğraf rötuşlamarun yerinde olma- dığı savunuluyor ve basının "ya- lan fotoğraflara" yer vermemesı isteniyor. Buyd erkekler Vahat' olacak Dış Haberier Servisi — 1991 yazında erkek giyim modasının iki temel özelliğı var: Pastel renkler ve sade çizgiler. Bu hafta başında Paris'te giyim sektörunün önde gelen buyuk üretici fırmalannın temsilcileri için yapılan ozel defilede, Fransız tasanmcıları 1991 yazı için erkeklerı nasıl giydireceklerini betimledıler. Somon pembesi, limon sarısı ve çöl kahverengisi önümüzdeki >ıl en gözde renkler. Bu arada 'kadınsı kalıplar' erkek modasını da giderek daha fazla etkilıyor. Hermes, Paul Smith ve Comme Des Garçons'un tasarımcılarının birleştiğı bir başka ortak nokta, giysılerin genış, bol ve 'kadınsı' olması. Kemer neredeyse kullanılmıyor, omuzlardaki vatkalar da yeniden dedelerin sandıklanna girdi. Fransız tasanmcılanmn bu kreasyonlan "The European" gazetesi tarafından da beğenildi. 90 yazına kıyasla önemli bir değişiklik olarak ceket ve pantolon duğmelerinde yeniden metal kullanılıyor. İlk çevreci milletvekillerinden Özdenoğlıu Çevreyi6 yeşil kuşak' kurtarır Türkiye'nin çevre sorunlannın çözümünün ve ekolojik dengenin yeniden kurulmasmın, yarıtn yüzyıldır gündemde bulunan "yeşil kuşak" projesinin yaşama geçirilmesine bağlı olduğunu savunan Şinasi Özdenoğlu, çok acil olarak ilgili tüm kişi ve kuruluşların katıhmıyla çevre sorunlan kurultayının toplanması çagrısında bulundu. İDRİS ADtL Çevrecilik uzun soluklu bir uğ- raş gerektiriyor. Bu şekilde uğraş verenlerden biri olan Türkiye'nin ilk çevreci mılletvekillerinden Şi- nasi Özdenoğlu, çevre sorunları- m 1960'lardan bu yana izliyor, çözüm yollan anyor. 1969-1973 dönemindeki milletvekilliği, 1961'deki kurucu meclis uyeliği sırasmda verdiği sonı önergderiy- le, ilk kez kapsamlı bir biçimde parlamentonun gündemine çevre sorunlarını getiren Şinasi Özden- oğlu, çevre tartışmalanyla ilgili sonılanmızı yanıtladı. Türkiye'nin çevre sorunlannın çözümü ve ekoföjik dengenin ku- rulmasmın, yanm yüzyıldır gün- demde bulunan "yeşil knşak" projesinin yasama geçirilmesine bağlı olduğunu savunan Özde- noğln, çok acil olarak ilgili tüm kişi ve kuruluşlann katıhmıyla "Çevre Soranlan Kurultayı"nın toplanması çağnsmda bulundu. Çevre konusunun Türkiye'nin gündemine Ankara'run hava kir- liliği ile girdiğini anımsatan Şinasi Özdenoğlu, "bilinçsizce kullanı- lan doga şimdi kendisine boylesi- ne yukknen insandan oç alıyor" dıye konuştu Ekolojvk dengenin bozulması ve çevre kirliliğinin in- san yaşamını tehdit etmeye baş- lamasının en önemli nedenleri arasında ormanlann tahribatı nükleer ve termik santrallann ku- rulması, sanayi atıkları, Chloro Fluoro Carbon (CFQ gazları ve kükürt oranı yuksek yakıtlan gos- teren Özdenoğlu, önlem alınma- ması durumunda sanayinin yarat- üğı çevresel tehlikelerle ilgili ola- rak şu örneği verdi: "Sanayi kuruluşlan fideta aük ureten tesis gibi caüşıy orlar. 1 ton çelik uretiminde 10 ton, 1 ton kâ- ğıt uretiminde 250 ton, 1 ton şe- ker uretiminde de 1000 lon su kul- lanılıyor. Kullanılan bu suyun ta- mamına yakını fabrikalann bonı- lanndan pis su olarak dogaya dö- niiyor. Türkiye'deki sanayi kuru- luşlannın hemen tamamında ant- ma tesislerinin bulunmadıgı ve yalnızca çelik, kâgıt ve şeker üre- timinin boyutlan göz onıine alın- dıgında tehlikeyi gozardı etmek mümkün degildir." Uretim tesislerinin denetiminin yapılmasının yanı sıra ekolojik dengenin kurulabilmesi için Tür- kiye'nin gundeminde yaklaşık ya- nm yüzyıldır bulunan "yeşil kuşak" projesinin daha fazla bek- lemeden hayata geçirihnesi gerek- tiğine işaret eden Özdenoğlu, ön- celikle orman tahnbatının önlen- mesini istiyor. "Sık sjk orman affı çtkarahnasının tahribatı teşvik et- tigini" savunan Özdenoğlu, "ta- nm ve turizm için orman alanla- n yakıhp tahrip ediliyor. 1%1'de yalnızca Ankara'da 23.400 nektar alanda 93.6 milyon fidan dikflme- si planlanmıştı. Oysa o gtinden bugune kadar değil Ankara Tür- kiye geneünde bu kadar fidan di- kimi olmadı" diye konuştu. Çevre sorunlanmn bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekti- ği uzerinde duran Şinasi Ozde- nogJn, uluslararası sözleşmelere imza koyarak yukümlülüklerini kabullenen Türkiye'nin sorunla- nnı çözebilmek için "Çevre Sornalan" adı altında bir kurul- tayın toplanmasını istedi. özde- noğlu, bu amaçla ilgili tüm kişi ve kuruluşlan toplanmaya çağırdı. Iglesias'ın Çeşme konseri • ÇEŞME (AA) — Ünlü İspanyol şarkıcı Juüo Iglesias, dün gece Çeşme Disko 9.5'ta UNICEF yaranna verdiği konserde, dinleyicilere unutulmaz dakikalar yaşattı. Vestel'in 5. yıl kutlamalan nedenr Türkiye'de bulunan dünyâ ünlu sanatçıya, 40 kişiden oluşan özel orkestrası eşlik etti. İki gun önce Efes Antik Tiyatro'da 30 bine yakın dinleyici önünde söyleyen Iglesias'ın, Çeşme"deki konserini yaklaşık 2 bin kişi izledi. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ve YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı da konseri izlediler. UNICEFin onur uyesi olan unlü sanaıçının dünkü konserinin biletleri 100-150-200 bin liradan satıldı. Kadın, daha çok yaşıyor • BURSA (AA) — Türkiye'de yaş grubu ve cinsiyetine göre kadınlann daha uzun ömürlü olduğu bildirildi. DİE verilerine göre 1981 yıhnda 59 bin 971 kadın, 76 bin 118 erkek ölürken, bu rakarn 1985 yılında 61 bin kadın, 30 bin erkek, 1988 yılında ise 58 bin 87 kadına karşılık 76 bin 540 erkeğe yûkseldi. Ölumlerde yaş grubu ise bir yaşm altındaki bebekler ile 65 yasın uzerinde daha çok gerçekleştiği gözleniyor. Bebek ölümlen yılda 20-? bin, 65 yaşın uzerindeki ölümler ise yılda 50-59 bin dolayında bulunuyor. Fabrikaya antma • ÇORLU (Cumhuriyet) — Çorlu Deresi ve çevresindeki 60 deri fabrıkasının antma tesislerinin temel atma töreni önceki gun yapıldı. Çorlu Panayır mevkiinde yapılacak olan tesislerin 4.5 milyar liraya mal olacağı açıklandı. Antma tesıslerı temel atma törenine TBMM Çevre Komisyonu Baskan Vekili ANAP Milletvekili Ali Rıfkı Atasever, TBMM Çevre Komisyonu uyesi SHP Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler katıldılar. Törende konuşan Çorlu Belediye Başkanı unal Baysan, "Belediye olarak karar aldık. Çevreyi kirletenlere aman vermeyeceğiz. Çünkü halkın sağlığını tehdit eden sanayi kuruluşlan gittikçe artmaktadır. Çoğu da sağlık yasalanna uygun hareket etmemektedir. Biz de antma tesisi yapmadıklan müddetçe müsaade etmeyeceğiz" deaı. Yapı Kooperatifleri Başkanı Hüseyin Alper tesisin 18 ayda bitirileceğini açıkladı. Turizm zabıtası • ANTALYA (AA) — Antalya Belediyesi Baskan Yardımcısı Faik Cesur, "turizm zabıtası" kurabilmek için tçişleri Bakanhğı'ndan kadro talebinde bulunduklannı bildirdi. Antalya'nın turistik bir kent olarak önemini giderek arttırdığını belirten Cesur, kent merkezinde, turistlerin şikâyetlerini değerlendirecek bir zabıta kuruluşuna ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Yabancı turistlerin, fıyat, kalite ve hizmet konusundaki şikâyetleri için zabıta müdürlüğune başvurduklannda, tercüman aramak zorunda kaldıklarını anlatan Faik Cesur, "lcişleri Bakanlığı Mahalli Idareler Genel Müdürlüğü'nden yaklaşık 7 ay önce kadro talep ettik. Üniversite mezunu, çok iyi derecede yabancı dil bilen 20 gençten oluşacak turizm zabıtası oluşturmak istiyoruz " dedi. Kelebek turizmi • EĞİRDİR (AA) — Kelebek araştırmacısı ve meraklısı Federal Alman Prof. Hans Sıpka tarafından iki yıl önce Eğirdir'de bulunan "Sıpka' kelebeklerinin Eğirdir'i dünyaya tanıtacağı bildirildi. Emekli memur ve kelebek rehberi Mehmet Savaş, Himalaya Dağlan'nda dahi görülmeyen "sıpka" kelebek turünun, Prof. Dr. Sıpka tarafından Çandır köyü civarında bulunduğunu belirterek "Sıpka, bulduğu bu kelebek lerin adı olmadığı için kendi ismini verdi" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle