Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunycı Matbaacılık vç Gazetecılık Türk Aflonım Şırkctı adına
Nadir Nadı 0 Gencl ^avın Muduru Hasan Ccmai, Muesse« Müduru
EmıiK Iştkiifll. Yazı ljlerı Muduru Okay G O M U İ I . 0 Haber Merkezı
Muduru Yalçın Ba>*f, Savfa Duzem Yonetmcnj AN Kaa 0 Temsıkrfer
ANKARA Akncl Tan, İZMİR Hiknel Ç«tl«k«y«, «KDANA Çttfıı Yittnoghı
!. Pobtıka
HabCTİen
CrW B^lutH D« Habcrler hr,.. Bakı. Etooomı Crafiı Taftu, I; Scndıla Ş o k n I A « . Kallur Crtal Usaır. Istanbul
kraal Krifafc. Eiılım Gtmaj Şarta*. Hak*' Arajtınna ttoel Bcrtu. Yur Habe'ler Necdci Doftt. Spor Da
u . DIB Ymlar I n > ÇakfkıM. *ras-trma ^ U a »J|«J D « ı « » t ( t M i l t n o 0 koortınıtOr AkBM
^ Malı I)RT Eral EAM £ Mutıasebe Balnı 1tan 0 Bu ,t Planlama Sevjı Oauahetcotia 0 Rekiam V » Tona # Ek
Vavnlar HaİT* Akyol 0 ld»re H u q l l G«f«v % tjjetme Oulcr Çrtft 0 Bılgı l^em NaH laaj 0 Prcone* Se*p Bostsı
Kıjın KurWı/ Baskan Nadır Vull
OklMy AkfaaJ talçıaı BCJCT. H H M
C a u l Hikatl Ç«ı«lc««. Okj;
GOBCMIB Lt»r H n n . tlİMB
8 a » i vr Kvaı Cumhun>tt Maıbaacılı» x Gaıoccılık T * Ş. Tüık Oca|ı C « i 39/41 Catalotlu
Î43J4 !a PK 2 « lsunb.il Tel 512 » 05 (20 halk. 14ta 22246 F u (1) 5 » 60 72 0
Sumlar Aakan. Zı>a GOkalp Blv tnküap S. No 19'4, Td 133 tl 41-47 Tekx. 42344, Fu. (4) 133
0^ 6S 0 t™âr H Zıya BK 1352 S- 2/3, T«i 13 12 30 TekjL 52359, Fu. (3I> 19 S3 «0
Inornı Cad 119 <L No 1 t . : 1 Ttl 19 37 52 (4 tm). Tetaı »2155. F u (711 » !7 52
TAKVtM: 30 TEMMUZ 1990 İmsak: 4.04 Gûneş: 5.50 öğle: 13.15 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.30 Yatsı: 22.08
l&taklar
yatlarla
artacak
GÜNEŞ GÜRSON
ANKARA — Turizro Bakan-
hğı'nın yat turizmini geiiştirmek
amacıyla 93 işletmeye yatırım
belgesi vererek 510 yat ile 4 bin
900 yatak kapasitesi yaratmayı
planladığı öğrenildi. 1989 yılın-
da yat turizminden 686 milyon
dolar döviz elde edildiği belirti-
lerek yat turizminin geliştirilme-
si amacıyla "yat festivalieri" ya-
pdmastnın planlandı&ı kaydedil-
di.tşletmeler Genel Mudür Yar-
dımctsı Mahmut Bonn, 1989'da
yabancı yat işletmelerinden 544
milyon dolar elde edildığinı be-
lirterek bunun nedenlerini şöy-
le sıraladı:
— Yabancı yat isletmelerinin
bdge alması kişi başına 25 do-
lar mecburiyetİBe baglı. Yerli iş-
lctmelerde ise böyle bir zorun-
lulok aranmıyor.
— Fiyatlan yûkselttik. Daha
önce yatak başına 100 dolar afar-
ken 200 dolara çıkardık. Aünan
bn para Turizm Geliştirme Fo-
no'na giriyor.
— Yabancı kaynakh yatlar
yurtdışında pazarlanıyor. Yurt-
dışıadan gelen üsl duzcy gru-
bundan kişiler kendi istedikleri
yatı seçip, daha uzun süre kalı-
yoıiar.
Bakanlık yetkilileri yat turiz-
minin bilinçli olarak desteklen-
mesi ile deniz yoluyla büyük bir
döviz girdisi sağlanacağını savu-
narak yat turizminin avantajla-
nnı şoyle sıralıyorlar:
Yaiphk henüz yohı büe olma-
yan pek çok >6re>e, koylar, ta-
ritu yerlcr vb. caıüıbk getirccek
— Yatçdık konaklama tesis-
leri gibi sabit bir yatınm ve ya-
tınm için uzun zamana ihtiyaç
göstennemektedir.
— Turizm hizmetkrindcki ya-
tak sayısını hızlı bir şekiJde yat
yaünmlan ile arttırmak miim-
kindur.
— Yatçdık gencüikk üst du-
zey gelir gruplanna hizmet ve-
rcn bir işletme şeklidir. Doviz
girdisi diger turizm çeşitlerine
göre daha yuksektir. 1989'da
yat turizminden elde edilen dö-
viz girdisi, Turk isletmelerden
138 milyon dolar, jabancı işlet-
mderden 544 milyon dolar.
özellikle Güneybaü kıyüann-
da yoğunlaşan yatçılık faaliyet-
lerinin, limanın bulunduğu koy-
lara "canhlık" getırdiğini öne
stiren bakanlık yetkilileri, "Bu
nedenle koylarda ve limaalarda
yan hizmet üniteleri, lokanta ve
bakım yerleri jgpılmaya başlan-
mıştır. Butun bunlar yat turiz-
minde iyi bir yolda olduğumu-
zun gostergesidir. Ancak bûtün
bu olumlu yonlere rağracn yat
turizminde çeşitü sorunlann da
devam ettigi şuphesizdir" diye
konuştular.
Yat turizminde kaliteli ele-
man yokluğunun artan talep
karşısında yoğun olarak hisse-
dildiğini kaydeden bakanlık yet-
kilileri, yat turizminin getirdiği
en önemli sorunun "çevre ve kı-
yı kirliligi" olduğu konusunda
birlesiyorlar.
4
Barajlar
tarilıi
boğuyor'
NEW YORK (AA) — Dun-
yaca ünlü "Srnithsonian" der-
gisinin ağustosta yayımlanacak
son sayısında Türkiye için
"Anadoln'da Barajlar Tarihi
Boguyor" başhğı kullaruldı. Bol
fotoğVaflı, 13 sayfalık, Diane
Raines Ward'ın inceleme yazı-
sında "Güneydogu Anadolu
Projesi (GAP)" okurlara tanı-
tıldı ve projenin insanlığa, Bel-
çika, Hollanda, Lüksemburg'un
toplamı kadar bir alana bereket
katkısı getirip, Ortadoğu'ya
"ekmek sepeti" gibi hizmet gö-
türecek olması övüldü.
Baraj inşaatında 1.775 adet
dev kamyon, dozer ve grayder
ile birlikte 12 bin kişinin çalış-
ması sonucunda dünyanın en
büyük barajlanndan birinin or-
taya çıkacağıru anımsatan der-
gi, buna karşılık Prof. Mehmet
Ozdo|an'ın bdirlemelerine go-
re 200 kadar tarihsel merkezden
ancak 12'sinin kısmen kurtarı-
labileceğine dikkati cekti. Yazı-
da, dünyanın en eski uygarlık-
lannın gun ışığına çıkmadan ba-
rajın suları altına çeşitli bina,
heykel, mücevher, seramik >e
metal işcüiğinin üriinleri ile bir-
likte kaybolacağı vurgulandı.
Dergi, Samsat höyüpnde t.Ö.
3.500 yılında başlayan ve gunü-
müze değin 29 uygarlık tabaka-
sını ortaya çıkaran 72 yaşmda-
ki Prof. Nünet Özgüç'un göruş-
lerine de yer verdi.
Bu arada Kultur Bakanlığı da
GAP'ın tamamlanması ile sular
altında kalacak bölgedeki tari-
hin kurtanlması için yeni nnans
kaynaklan artıyor. Şimdiye ka-
dar bölgedeki 185 tarihi taşın-
maan incelendiği belirtildi. AN-
KA'nın haberine göre Kültur
Bakanlığı, Kultür ve Tabiat
Varhklanm Koruma Genel Mu-
dürlüğü GAP'ın gerçekleşmesi
ile Dicle ve Fırat nehirlerinin
aşağı bölümlerinde sular altın-
da kalacak 74 bin kilometrelik
alandaki "geçmişi" kurtarma-
ya çalışıyor.
Fotoğraf yalan söylerYeni geliştirilen
karmaşık bilgisayar
sistemleri sayesinde
fotoğraflarda istenilen
rötuşlarıyapmak,
birkaç fotoğrafı bir
araya getirip tek bir
fotoğrafa
dönüştürmek mümkün.
Fotoğraflarda yanıltıcı
değişiklikler
yapılmasının tarihi çok
eskilere dayanıyor.
Ancak doğru
habercilik açısından,
görünüş olarak iyi
sonuç verse de fotoğraf
rötuşlarının yerinde
olmadığı savunuluyor.
Dış Haberler Servisi — Dışler
pırıl pırıl parlatılabiliyor, sarkık
göğüsler kaldırılabiliyor, saçlara
istenilen renk ve biçim verilebilı-
yor, zenciler beyazlara, beyazlar
zencilere dönüştürülebiliyor.
"Newsweek" ve "Der Spiegel"
dergileri yeni geliştirilen karmaşık
bilgisayar sistemleri sayesinde fo-
toğraflarda istenilen rötuşlan yap-
manın, birkaç fotoğrafı bir araya
getinp tek bir fotoğrafa dönüştür-
menin ve fotoğraflara istenilen kişi
ve objeleri ekleyip çıkarmanın ar-
tık mümkün olduğunu belirtiyor-
lar. Fiyatlan yaklaşık bir milyon
marktan başlayan foto-bilgisayar
branşında uç büyük firma başı çe-
kıyor. Bunlar "Scitex" (tsrail),
"Erosfield" (tngiltere) ve "Hdl"
(Almanya).
Optık hilelerle fotoğraflann
tüm inandıncıhğını adeta ortadan
kaldıran bu sistemler tümuyle di-
gital çalışıyor. Onjinal fotoğraf-
lann tüm verılerı elektrik darbe-
lerine dönuşturulerek bunlar bil-
gisayann hafızasına veriliyor. Fo-
toğraflardan yeni fotoğraflar üret-
mek için olağanustu buyuk bir ha-
fıza kapasiteleri gerekli. örneğin,
dosya sayfası buyuklüğunde renkli
bir fotoğraf 25 milyon fotoğraf
noktasından oluşuyor. Bu verı
miktarı yaklaşık 15 bin daktilo
sayfasına eşıt. "Foto-oestecileri"
rötuşlan için 16 milyon renk nu-
ansından yararlanabilme olanağı-
na sahipler. Son olarak geliştiri-
len foto-bilgisayarlar aracılığıyla
perspektifleri ya da ışıgın duşuşü-
nü değiştırmek, kışileri zayıflatıp
şişmanlatmak ve "elektronik
fırcalaria" boş kalmış yerleri dol-
durmak bile mumkun.
Fotoğraflarda yarultıcı değişik-
likler yapılmasımn tarihi çok es-
kilere dayanıyor. Stalin örneğinde
olduğu gibi birçok ulkerün tarihi,
makas ve yapıştırıcı sayesinde ye-
niden yaratılırken 1950'lerde Sena-
tör McCarthy yanlılannın, bır se-
natöru bir komunistle sohbet
ederken gösteren bir fotoğraf uret-
tikleri biliniyor. 1980"lerde ise res-
mi bir Beyaz Saray fotoğrafında,
Ronald Reagan'm hastanede çekil-
miş bir fotoğrafındaki serum tu-
pünün ortadan kaybedılerek baş-
BURASI HAMBURG — Almanya'nm Hamburg kentinde bir meydan (solda). Aynı meydan bilgisayarla bu hale getirildi (sagda).
ÜNLÜLER BİR ARADA —
Grafik sanatçısı Robert
Bowen, 8 saatlik bir çalısma
sonunda Ronald Reagan,
EJvis Presley, 2. Elizabeth
Kaddafi'yi bir araya getirdi.
2 YUZLU GRAF — Unlü
tenisçi Steffi Graf'ın yüzu
(yanda iistte) bilgisayarla
degiştirildi. (yanda altta)
kanın ne kadar hasta olduğunun
saklandığı bildinliyor.
Newsweek dergisi, fotoğraf rö-
tuşlamarun yaygınlaşmasına dik-
kat çekerek geçen yıl Amerikan
TV Guide adlı dergınin kapağın-
da Oprah VV'ınfrey'in başının Ann
Margret'in \ ücudu uzerine yerleş-
tırılmesı veya ünlu Natıonal Ge-
ographic dergısinın Mısır piramit-
lerini dikey bir kapağa yerleştire-
bilmek ıçın nasıl birbirine yaklaş-
tırdığı gibi örnekleri sıralıyor.
Gerçekten de geliştırilmiş Scitex
Response Systcm gibi bilgisayar
sistemleri sayesinde kişi ve obje-
ler istenildiği boyut ve renklerde
hem de ucuz ve son derece kolay
bir şekilde aynı fotoğraf uzerine
yerleştirilebiliyor. Newsweek der-
gisı için bir deneme yapan grafik
sanatçısı Robert Bowen bir App-
le Machintosh bilgisayara bağlı
Pixar ve Sun sistemleriyle, sekiz
saatlik bir çalışma sonunda ara-
lannda Ronald Reagan, Elvis
Presley, tngiltere Kraliçesı Eliza-
beth ve Kaddafi gibi ünlulerin bu-
lunduğu kişileri bir araya getinp
ayru ziyafet sofrasına oturtarak
elektronik rötuş tekniklerinin ile-
ri bir örneğini sergiliyor.
Bu tekniklerin daha da gelişme-
si ve uygulamalann artması ile
"fotoğraflar yalan söylemez" de-
yişi de tarihe kanşıyor.
Bu gelişmelerın kötüye kullanı-
labileceği, çok açık bir gerçek ola-
rak beliriyor. Elektronik fotoğraf
sayesinde Çin veya diğer kapalı ul-
kelerin liderlerinin rötuşlu fotoğ-
raflarla dünyayı yanlış yönde bil-
gilendirebilecekleri ve bunun ka-
nıtlanmasının mümkün olmaya-
cağı düşunülüyor.
Daha önce, her zaman Nazi
geçmişini inkâr eden Kurt VVald-
heira, 1986 yılında Nazi üniforma-
sı içindeki resmi basında çıkınca
bu fotoğrafın gerçekliğini kabul
etmek zorunda kalmıştı. Elektro-
mk rotuşlama yaygınlık kazamr-
sa bu duruma duşecek olan baş-
ka siyasi liderler gerçeklen kolayca
reddedebilecekler.
Teknolojik gelişmenın ötesinde
asıl büyük sorun gazetecilik ve ti-
caret arasındaki sınırlann belirsiz-
leşmesinde yaüyor. Film posterle-
rinin ve reklam panolanrun yapay
dünyasında yeniden yaratılan yıl-
dız >*uzleri ve manken vücutlan
basın sayfalannda yer alınca bam-
başka anlamlar yüklenebiliyor.
Doğru habercilık açısından, göru-
nuş olarak iyi sonuç verse de fo-
toğraf rötuşlamarun yerinde olma-
dığı savunuluyor ve basının "ya-
lan fotoğraflara" yer vermemesı
isteniyor.
Buyd
erkekler
Vahat'
olacak
Dış Haberier Servisi
— 1991 yazında
erkek giyim
modasının iki temel
özelliğı var: Pastel
renkler ve sade
çizgiler. Bu hafta
başında Paris'te
giyim sektörunün
önde gelen buyuk
üretici fırmalannın
temsilcileri için
yapılan ozel
defilede, Fransız
tasanmcıları 1991
yazı için erkeklerı
nasıl giydireceklerini
betimledıler. Somon
pembesi, limon
sarısı ve çöl
kahverengisi
önümüzdeki >ıl en
gözde renkler. Bu
arada 'kadınsı
kalıplar' erkek
modasını da giderek
daha fazla etkilıyor.
Hermes, Paul Smith
ve Comme Des
Garçons'un
tasarımcılarının
birleştiğı bir başka
ortak nokta,
giysılerin genış, bol
ve 'kadınsı' olması.
Kemer neredeyse
kullanılmıyor,
omuzlardaki
vatkalar da yeniden
dedelerin
sandıklanna girdi.
Fransız
tasanmcılanmn bu
kreasyonlan "The
European" gazetesi
tarafından da
beğenildi. 90 yazına
kıyasla önemli bir
değişiklik olarak
ceket ve pantolon
duğmelerinde
yeniden metal
kullanılıyor.
İlk çevreci milletvekillerinden Özdenoğlıu
Çevreyi6
yeşil kuşak' kurtarır
Türkiye'nin çevre sorunlannın çözümünün ve
ekolojik dengenin yeniden kurulmasmın, yarıtn
yüzyıldır gündemde bulunan "yeşil kuşak" projesinin
yaşama geçirilmesine bağlı olduğunu savunan Şinasi
Özdenoğlu, çok acil olarak ilgili tüm kişi ve
kuruluşların katıhmıyla çevre sorunlan kurultayının
toplanması çagrısında bulundu.
İDRİS ADtL
Çevrecilik uzun soluklu bir uğ-
raş gerektiriyor. Bu şekilde uğraş
verenlerden biri olan Türkiye'nin
ilk çevreci mılletvekillerinden Şi-
nasi Özdenoğlu, çevre sorunları-
m 1960'lardan bu yana izliyor,
çözüm yollan anyor. 1969-1973
dönemindeki milletvekilliği,
1961'deki kurucu meclis uyeliği
sırasmda verdiği sonı önergderiy-
le, ilk kez kapsamlı bir biçimde
parlamentonun gündemine çevre
sorunlarını getiren Şinasi Özden-
oğlu, çevre tartışmalanyla ilgili
sonılanmızı yanıtladı.
Türkiye'nin çevre sorunlannın
çözümü ve ekoföjik dengenin ku-
rulmasmın, yanm yüzyıldır gün-
demde bulunan "yeşil knşak"
projesinin yasama geçirilmesine
bağlı olduğunu savunan Özde-
noğln, çok acil olarak ilgili tüm
kişi ve kuruluşlann katıhmıyla
"Çevre Soranlan Kurultayı"nın
toplanması çağnsmda bulundu.
Çevre konusunun Türkiye'nin
gündemine Ankara'run hava kir-
liliği ile girdiğini anımsatan Şinasi
Özdenoğlu, "bilinçsizce kullanı-
lan doga şimdi kendisine boylesi-
ne yukknen insandan oç alıyor"
dıye konuştu Ekolojvk dengenin
bozulması ve çevre kirliliğinin in-
san yaşamını tehdit etmeye baş-
lamasının en önemli nedenleri
arasında ormanlann tahribatı
nükleer ve termik santrallann ku-
rulması, sanayi atıkları, Chloro
Fluoro Carbon (CFQ gazları ve
kükürt oranı yuksek yakıtlan gos-
teren Özdenoğlu, önlem alınma-
ması durumunda sanayinin yarat-
üğı çevresel tehlikelerle ilgili ola-
rak şu örneği verdi:
"Sanayi kuruluşlan fideta aük
ureten tesis gibi caüşıy orlar. 1 ton
çelik uretiminde 10 ton, 1 ton kâ-
ğıt uretiminde 250 ton, 1 ton şe-
ker uretiminde de 1000 lon su kul-
lanılıyor. Kullanılan bu suyun ta-
mamına yakını fabrikalann bonı-
lanndan pis su olarak dogaya dö-
niiyor. Türkiye'deki sanayi kuru-
luşlannın hemen tamamında ant-
ma tesislerinin bulunmadıgı ve
yalnızca çelik, kâgıt ve şeker üre-
timinin boyutlan göz onıine alın-
dıgında tehlikeyi gozardı etmek
mümkün degildir."
Uretim tesislerinin denetiminin
yapılmasının yanı sıra ekolojik
dengenin kurulabilmesi için Tür-
kiye'nin gundeminde yaklaşık ya-
nm yüzyıldır bulunan "yeşil
kuşak" projesinin daha fazla bek-
lemeden hayata geçirihnesi gerek-
tiğine işaret eden Özdenoğlu, ön-
celikle orman tahnbatının önlen-
mesini istiyor. "Sık sjk orman affı
çtkarahnasının tahribatı teşvik et-
tigini" savunan Özdenoğlu, "ta-
nm ve turizm için orman alanla-
n yakıhp tahrip ediliyor. 1%1'de
yalnızca Ankara'da 23.400 nektar
alanda 93.6 milyon fidan dikflme-
si planlanmıştı. Oysa o gtinden
bugune kadar değil Ankara Tür-
kiye geneünde bu kadar fidan di-
kimi olmadı" diye konuştu.
Çevre sorunlanmn bir bütün
olarak değerlendirilmesi gerekti-
ği uzerinde duran Şinasi Ozde-
nogJn, uluslararası sözleşmelere
imza koyarak yukümlülüklerini
kabullenen Türkiye'nin sorunla-
nnı çözebilmek için "Çevre
Sornalan" adı altında bir kurul-
tayın toplanmasını istedi. özde-
noğlu, bu amaçla ilgili tüm kişi ve
kuruluşlan toplanmaya çağırdı.
Iglesias'ın
Çeşme konseri
• ÇEŞME (AA) — Ünlü
İspanyol şarkıcı Juüo
Iglesias, dün gece Çeşme
Disko 9.5'ta UNICEF
yaranna verdiği konserde,
dinleyicilere unutulmaz
dakikalar yaşattı. Vestel'in
5. yıl kutlamalan nedenr
Türkiye'de bulunan dünyâ
ünlu sanatçıya, 40 kişiden
oluşan özel orkestrası eşlik
etti. İki gun önce Efes
Antik Tiyatro'da 30 bine
yakın dinleyici önünde
söyleyen Iglesias'ın,
Çeşme"deki konserini
yaklaşık 2 bin kişi izledi.
Sağlık Bakanı Halil Şıvgın
ve YÖK Başkanı Prof. Dr.
İhsan Doğramacı da
konseri izlediler.
UNICEFin onur uyesi olan
unlü sanaıçının dünkü
konserinin biletleri
100-150-200 bin liradan
satıldı.
Kadın, daha
çok yaşıyor
• BURSA (AA) —
Türkiye'de yaş grubu ve
cinsiyetine göre kadınlann
daha uzun ömürlü olduğu
bildirildi. DİE verilerine
göre 1981 yıhnda 59 bin
971 kadın, 76 bin 118 erkek
ölürken, bu rakarn 1985
yılında 61 bin kadın, 30 bin
erkek, 1988 yılında ise 58
bin 87 kadına karşılık 76
bin 540 erkeğe yûkseldi.
Ölumlerde yaş grubu ise bir
yaşm altındaki bebekler ile
65 yasın uzerinde daha çok
gerçekleştiği gözleniyor.
Bebek ölümlen yılda 20-?
bin, 65 yaşın uzerindeki
ölümler ise yılda 50-59 bin
dolayında bulunuyor.
Fabrikaya
antma
• ÇORLU (Cumhuriyet)
— Çorlu Deresi ve
çevresindeki 60 deri
fabrıkasının antma
tesislerinin temel atma
töreni önceki gun yapıldı.
Çorlu Panayır mevkiinde
yapılacak olan tesislerin 4.5
milyar liraya mal olacağı
açıklandı. Antma tesıslerı
temel atma törenine TBMM
Çevre Komisyonu Baskan
Vekili ANAP Milletvekili
Ali Rıfkı Atasever, TBMM
Çevre Komisyonu uyesi
SHP Tekirdağ Milletvekili
Güneş Gürseler katıldılar.
Törende konuşan Çorlu
Belediye Başkanı unal
Baysan, "Belediye olarak
karar aldık. Çevreyi
kirletenlere aman
vermeyeceğiz. Çünkü halkın
sağlığını tehdit eden sanayi
kuruluşlan gittikçe
artmaktadır. Çoğu da
sağlık yasalanna uygun
hareket etmemektedir. Biz
de antma tesisi
yapmadıklan müddetçe
müsaade etmeyeceğiz" deaı.
Yapı Kooperatifleri Başkanı
Hüseyin Alper tesisin 18
ayda bitirileceğini açıkladı.
Turizm
zabıtası
• ANTALYA (AA) —
Antalya Belediyesi Baskan
Yardımcısı Faik Cesur,
"turizm zabıtası"
kurabilmek için tçişleri
Bakanhğı'ndan kadro
talebinde bulunduklannı
bildirdi. Antalya'nın turistik
bir kent olarak önemini
giderek arttırdığını belirten
Cesur, kent merkezinde,
turistlerin şikâyetlerini
değerlendirecek bir zabıta
kuruluşuna ihtiyaç
duyulduğunu belirtti.
Yabancı turistlerin, fıyat,
kalite ve hizmet
konusundaki şikâyetleri için
zabıta müdürlüğune
başvurduklannda, tercüman
aramak zorunda
kaldıklarını anlatan Faik
Cesur, "lcişleri Bakanlığı
Mahalli Idareler Genel
Müdürlüğü'nden yaklaşık 7
ay önce kadro talep ettik.
Üniversite mezunu, çok iyi
derecede yabancı dil bilen
20 gençten oluşacak turizm
zabıtası oluşturmak
istiyoruz " dedi.
Kelebek
turizmi
• EĞİRDİR (AA) —
Kelebek araştırmacısı ve
meraklısı Federal Alman
Prof. Hans Sıpka
tarafından iki yıl önce
Eğirdir'de bulunan "Sıpka'
kelebeklerinin Eğirdir'i
dünyaya tanıtacağı
bildirildi. Emekli memur ve
kelebek rehberi Mehmet
Savaş, Himalaya
Dağlan'nda dahi
görülmeyen "sıpka" kelebek
turünun, Prof. Dr. Sıpka
tarafından Çandır köyü
civarında bulunduğunu
belirterek "Sıpka, bulduğu
bu kelebek lerin adı
olmadığı için kendi ismini
verdi" dedi.