25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 1990 KULTUR-SANAT CUMHURtYET/5 Festivalin 70Tik delikanlısı • Kültür Servisi — Önceki gece Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği konserle festival izleyicilerini "caz klasikleri evreni"ne götüren Dave Brubeck dun Istanbul'dan aynlmadan önce bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin soralannı yanuladı. 70 yaşında olmasma karşın yıl boyunca oldukça yoğun bir turne ve dizi konserler programını aralıksız gerçekleştiren Brubeck, hiç hoş zamanı olmadığı için genellikle bestelerini uçakta yaptığını söyledi. Brubeck "Uçakta yazıyor, indiğimde hemen piyano bulup biraz uzerinde çalışıyor, sonra yine uçakta temiz bir kâğıda kopya ediyorum" dedi. tstanbul konserini "Uzun suredir verdiğimiz en 'vahşi' konserdi. Çok büyük zevk aldık" diyerek tanımlayan Dave Brubeck, doğaçlamalann da belli bir temele dayanması gerektigini, insanın her konuda tamamiyle ozgıir olmasının, onu bir kaosa surükleyeceğini belirtti. Brubeck, yerel müziklere karşı büyük bir ilgi duydugunu, dinsel inançlarının müziğini etkilediğini söylerken en büyük zevkinin Bach dinlemek olduğunu da vurguladı. (Fotoğraf: Uğur Saner) OUAAOi HOPDEDİKS OIMADI... fiİT BİR OAKA DEKl£. RUR 8 U SEFER O» TAM4MOf7_ isteriks'in yayıncısı öldü • PARİS (AA) — Fransa'nm ünlu çizgi roman kahramanı "Asteriks"in maceralarının yer aldığı çizgi romanlann yayıncısı Georges Dargaud 79 yaşında öldü. Dargaud, günümüzde bütün dünyada küçukler kadar buyüklerin de sevgilisi haline gelen Asteriks'in yayınına 1950'de başlamıştı. Yıllarca giderek büyüyen Dargaud'un yayınevi 1980 ortalarında mali bir kriz geçirmişti. Dargaud, şirketteki son hisselerini 1988 yılında satmıştı. Sihirli iksiri ile işgalci Romalılara karşı savaşan sevimli Galyalı kahraman Asteriks, Dargaud'u uzun yıllar uluslararası yayınevleri listesinde tutmuştu. Avrupa Sineması Şenligi • PARİS (Cumhuriyel) — Fransa'nın gözde tatil merkezlerinden biri olan, Atlantik kıyısındaki La Baule kentinde, 13-21 Ekim 1990 taribJeri arasmda, "1. Avrupa Sineması Uluslararası Şenliği" düzenlenecek. Avrupa Konseyi ve Avrupa Topluluğu uyesi ülkelerin sinemalannı tanıtmak, genç yönetmenleri desteklemek amacını güden şenliğin, geniş parasal olanaklarla desteklenen, bir tür 'prestij şenliği' olacağı sanılıyor. La Baule, böylece, Avrupa sineması çerçevesınde duzenlenen ve çoğu uzun süre yaşayamayan şenliklerin dolduramadığı boşluğa adaylığını koymuş oluyor. Günümüzun ve dunun Avrupa sinemasının tanıtılacağı şenlikte, Fransa'da gösterime girmemiş filmlerden oluşan bir yarışmalı bölum oluşturulacak. Ayrıca, değişik toplu gösteriler de düzenlenecek. La Baule'de Türk sinemasına da yer verilecek. 'Demirperdeden Tülperdeye' • Kültür Servisi — Karikatürcüler Derneği, Doğu Bloku ülkeleri sanatçılarının son on beş yıldır çizdiği karikatürlerden oluşan bir sergi duzenledi. Dünyamızda son aylarda, özellikle Doğu Avrupa'da yaşanan hızlı değişimin bütün ipuçlan bu sergide yer alan çizgilerde izlenebiliyor. Serginin, kırk yıl önce kullanümış olan "Demirperde" sözünün hâlâ kullanılmasındaki anlamsızhğa da dikkat çekeceği belirtiliyor. Dernek arşivinden seçilen özgun karikatürlerle oluşan bu sergi, 23 Temmuz 1990 tarihinde Saraçhanebaşı'ndaki Istanbul Belediyesi Karikatür ve Mizah Muzesi'nde açılacak. "Ece Bölgesi Türk îslam Eserleri Muzesi'nde 'Sır'ını sergileyen Balkan Naci tslimyeli: Sistem kişiyi yalnız kılıyorSergisinde görsel, işitsel ve yazınsal öğelerden yararlanan İslimyeü, iletişim kopukluğu yüzünden bugünü anlayamadığımız kanısında. Sanatçıya göre, iletişimin yolu, derinleşmekten geçiyor. NUR NİRVEN Balkan Naci İsHmydi, Turk ls- lam Eserlen Muzesi'nde gerçek- leştirdigi "Sır" adlı mekân duzen- lemesinde kitle iletişim araçlarını kullanarak iletişim kopukluğunu vurguluyor. Marmara Üniversite- si Guzel Sanatlar Fakültesi Resim Anasanat Dalı öğretim uyelerin- den Doçent lslimyeli'nin mekân düzenlemesinde tuval bezi üzeri- ne özel bir teknikle ABD'de oluş- turduğu 51 yazı-yapıt yer alıyor. Salona yerleştirilmiş sekiz TV ek- ranında da tiyatro oyuncusu Sa- vaş Yamanbr, lslimyeli'nin "Sır" adlı şiirini Guston alfabesi (sağır dilsiz alfabesi) ile yorumluyor. tstanbul Üniversitesı stüdyola- nnda kayda alınan bantta, plan- lar arasında bağlantı motifi ola- rak dolunay görüntüsunden ya- rarlamlıyor. Ancak bu, gerçek bir dolunay değil; yuvarlak bir ayna- nın hareket ettirilmesiyle oluştu- rulmuş bir dolunay görüntüsü. Aynca duzenlemeye minimal Yu- nan ezgileri de eşlik ediyor. Yazı-yapıilar, lslimyeli'nin New York'ta tuttuğu günluğün- den alıntılar. lslimyeli'nin yaşam- sanat-insan üzerine görttşleri... Sanatçı, gunlüğunün bazj bölum- lerini uzerine doku pastası surül- müş ciltli tuval bezine geçirmiş Çinİilerin saz kalemi ile. Pasta ka- tılaşıp donduktan sonra uzerine boya surmuş. Boya da kuruduk- tan sonra, yazüan okunamayacak "kıvama" gelinceye kadar duzelt- miş. En son işlem olarak da tu- vali metal plaka uzerine yerleştir- miş. Islimyeli, okunamadığı için hiçbir işe yaramadığını söylediğı el yazısını hep kullanmak istemiş yapıtlarında. "EJ >azırada resim- lerimdeki durgunluğun tersine be- ni ifade eden bir geriiim var" diyor. "Sır", sanatcının geçen sonba- harda AKM'de actığı "Hava, Su, Toprak ve Ateş" adlı düzenleme- sini andıran bir çizgi taşıyor. Kö- kenlen tarih öncesine kadar inen çözümsuz, simgesel izleri yapıtla- rında tema olarak işlemek tslim- yeli'nin anlama, irdeleme, çözum- İeme tutkusundan kaynaklanıyor. Sanatçı, "Mekânı çözumleyen, \orumlavan, bir işaretten sonuç- lara varan bir arkeolog olmak, ar- keoloğun bir tableti kucağına al- dığında yaşadıgı coşkuyu ben de duymak isterdim" diyor. tslim>eli'ye gore, çağlar önce- sini anlayamadığımız gibi iletişim kopukluğu yüzünden bugunu de anlayamıyoruz. tletişimin yolu ise derinleşmekten geçiyor. Sistem, bir yandan yalmzlığı cekilir kıl- mak için bir şeyler üretirken, öte yandan da kişiyi yalmzlığa iti- yor. Sanatçı, çağlar öncesinden günümuze gelen iletişim kurma çabasının urunü yazı ile TV'yi, mu- ziği birlıkte kullanarak, ileti- 'SIR'I DAHA SONRA AÇIKLAYACAK — "Sır" adlı mekân duzentemesim Türk tslara Eserleri Mü- zesi'nde sergileven Balkan Naci tslimveti, "Sır'ın çozumünü sergi sonrasına erteliyor. Sanatçı, "Sır"ı 30 lemmuzdan sonra bir aylık dergide açıklayacagını belirtiyor. (Fotoğraf: Fikret Yetişkin) şim araçlanndan yararlanarak "temassızlıgı" işliyor. Sanat ya- şamına fıguratıf bir anlayışla baş- layan îslimyeli, bu kez sergisinde insan fıgüru (Savaş Yamanlar'ın ekrandakı görüntusü) ile insanın oluşturduğu izleri (yazılar) biriikte kullanıyor. îslimyeli, bu sergisine ABD'de edindiği deneyimlerin katkısı ol- duğunu belirtiyor. "Edebiyat ve sinema tutkumu, resmime zaran dokunur kaygısıyla bep basnrmış- tım. ABD atntosferinde sanatçı- ya tamnan ifade uzguriügünu gör- duğümde. bazı olanaklardan ya- rarlanmam gerektigini diişun- dum. Edebiyat ve sinema zararh degil, tersine yararlı olacaktı. Böylece duzenlemeye yaztyı ve TV'yi katüm" diyor. Sanatçıya göre, bu tür duzenlemelere izleyıci olumlu yaklaşıyor. Yapıtların sa- tın alınması soz konusu olmadı- ğından, izleyıci, mekân duzenle- melerinde ortak mulkiyet duygu- su taşıdığı gibı "olayi" da yaşa- yabüiyor. Teknik donanımını ve "spon- sor'Muğunu Vestel kuruluşunun ustlendiği duzenlemede tslimyeli, "Sır"ın çozümunü izleyicıye bı- rakıyor. tzleyicinin yapıtlarla baş başa kalmasını, karşılıklı diyalo- ğa gırmesini istiyor. lzleyicinin anlam boyutuna takılmaması, edebiyat yanına kaymaması ama- cıyla Îslimyeli, "Sır"ın çözümu- nu sergi sonrasına erteliyor; 30 temmuzdan sonra "Sır"ı bir ay- lık dergide açıklayacağını belirti- yor. 18. LA ROCHELLEFtLMFESTİVALÎ Türk sineması neden yoktu? 1980'den bu yana her şenlikte bir ya da iki Türk filmi yer almıştı. 10 yıl içinde 10 Türk yönetmenin 15 filmi gösterilmişti. La Rochelle'in sinema babası Passek, Türk yetkililerin resmi ilgisini bekliyor. MEHMET BASUTÇU LA ROCHELLE — Bu yaz on sekizinci yaşuıı kutlayan La Roc- helle'de yine "iyi sinema" vardı. Dunyanın dört bir köşesınden ge- len yuzü aşkın film arasında, Or- ta Asya sovyet cumhuriyetleri si- nemalarından geniş bir yelpaze sunuldu. Kazak, özbek, Turkmen ve Kırgız sinemalarından gelen onlarca film, dilleri ve görenekle- riyle bizlere benzeyen bu toplum- ların geçmişine ve bugününe ay- na tutan duyarlı, ilginç ya- pıtlardı... La Rochelle'de yine birçok yö- netmenin sineması, doyurucu top- lu gösteriler biçirainde önümüze geliyordu. Bunlar arasında Ame- rikan sinemasının en Avrupalı yö- netmeni diye tanımlayabıleceğimiz Robert Kramer'in gerçekleştirdiği nimlerdeki "yeni dalga"nın koku- sunu solumak, bazılannı şaşırtı- yordu. önemli çalkannlar yaşayan Doğu Avrupa ülkelerine, örneğin bir Romanya'ya ya da Bulgaris- tan'a sinema sanatının gözüyle bakmak, kuşkusuz gerçeğin çok daha değişik yuzlerine tanık olma- mıza olanak venyordu... Ve bütun bu zenginlik içinde, on yıldan bu yana ilk kez Türk si- nemasından tek örnek bile yok- tu... Halbuki, La Rochelle'in sine- ma babası Jean-Loup Passek, 1980 yılından sonra duzenlenen her şenlikte bir ya da iki Turk fil- mi programlanmasına ayrı bir özen göstermişti. Yıllar boyunca La Rochelle'de yaşayan Turk aile- leri için indirimli biletler kesilmiş, Türklerin çoluk çocuk sinema sa- lonlanna doluşmasına sevgi ve saygıyla yaklaşılroıştı. La Rocbelle Şenliği böylece on yıl içinde tam on Türk yönetme- nin on beş filmini programlayarak sinemamızın hera Fransa'da hem de uluslararası duzeyde tanınma- sına hatırı sayılır bir katkıda bu- lunmuştu. Tımç Basaran, Nesli Çölgeçen, Şerif Gören, Erden KJ- ral, Orhan Oguz, Zeki Ökten, Ali Özgenturk, Yavuz Özkan, Türk- kan Şoray ve Aüf Yılmaz La Roc- helle izleyicisi önune gelen yönet- menlerdi... Ancak, bu yaz bir Türk filmi bile yoktu La Rochelle'de... Ne- denlerini yineleyelim: tlk olarak, her yü çekilen filmler arasında, düzeyü sinema örneklerinin yok denecek kadar az olması. Sonra, eldeki avuçtaki bazı "iyice" film- lerimızin, ilk aşamada yabancı şenlik yöneticilerinin ilgisini çek- mesiyle buyuk şenliklerin yarış- malı bölumlerine katılmak umu- dunun baş gostermesi sonucu, bu fılmlerin La Rochelle türü sinema okullarına burun kıvırmaları.. Parıs'te, yönetıcisi olduğu Bea- ubourg Sinemateği salonlannda dunyanın bellıbaşlı ulusai iinema- lanm, her biri yuzün uzerinde filmden oluşan toplu gösterilerle tanıtan Jean-Loup Passek, yıllar- dır Turk yetkililerin resmı ilgisini bekliyor. Ve kalitelı kopya, altya- zı yaptırma gibi sorunların çözu- MIKLOS JANCSO'YA SAYG1 — Fransa'da duzenlenen La Rocbelle Film Festivali'nde unlü Macar yonetmen Miklos Jancso için de bir saygı Jölumü sunnldu. Toplu gosterim içinde Jancso' nun 1971'de gerçekleştirdiği "Kınl tlahi" adlı filmi de yer aldı. mu Konuıarmdaki yardunlannı bekliyor... Bizden, bir kez daha anımsatması. Daha da geç kalınır- sa, Türk sineması, Paris/Beaubo- urg Sinemateği'nde varlık göstere- memiş olan, sineması önemli ve verımli tek ülke olacak. KartalFestivali kapsamında bir öğrenci sergisi Maltepe'de bir resim okulu Maltepe'deki atölyede ressam olmak amacıyla çalışan 30 öğrenci var. Atölye çahşanları için burası disiplinli yaratıcı ve hata yapma özgürlüğü tanıyan. bir okul. BODRUM'DA SİMDİ ECE VAR...! Koltur Servisi — 9. Uluslarara- sı Kartal Kültür ve Sanat Festivali kapsamında Kartal'da eski Zira- at Bankası binasında açılan "Maltepe Ressamları Öğrenci Sergisi" 18 genç ressamın yağlı- boya çalışmalarından oluşuyor. "Maltepe Ressamlan"nı bir araya getiren ve ortak bir'çalışma- ya yönelten bir atölye var: Res- sam Kasım Kocak'ın Maltepe'de- ki atölyesi. Bu atölye ressamlığı amaçlayan herkese açık bir okul. Kasım Koçak'a göre, bir dönem kendi içlerinde özgür resim yap- mak isteyen ve Maltepe'de kuru- lan ilişkilerle kendiliğınden geli- şen "Maltepe Ressamlan" adın- daki grup bugün artık yok. Geç- mişte de heîhangi bir gruplaşma çabasmda bulunmadığım beürten Koçak, 4-5 yü öncesinin "Malte- pe RessamlarT'nın dağılmasında da sanat çevrelerinden kaynakla- nan dış etkenler ve çelişkileri ne- den olarak göruyor. Maltepe'deki atölyede "ressam olmak" amaci ile çalışan 30 do- layında öğrenci var. Atölye çalı- sanlan için burası disiplinli, yara- tıcı ve hata yapma özgürlüğü ta- nıyan bir okul. Sergiye katılan Ali Kocak. "Burada resmin sorunlan ile karşı karşıya bırakılıyomz. Herhangi bir konu sınırlaması soz konusu değil. Surekli teşvik edilen yaratıcılık" diyor. Hafize Elibol- lar ise, "Kasım Kocak'ın alölye- sinde verimli bir çalışma yapıb- yor. Kişi yaratıcı ve yapıcı olabi- livor. Bunda da Kasım Hoca'nın disiplini ve ozverisi belirleyici. Atölye çalışmalan yalnız resimle sınırlı değil, ajrıca sanat konula- n uzerinde tartışılıyor, çeşitli ki- taplar değerlendiriliyor" diyor. Mesut Eren'e göre ise Kasım Koçak atölye - okulu "profesyo- neT bir eğitim veriyor. Akademi öğrencileri "ara" zamanlanm bu- rada değerlendıriyor. Böylece her- kes diğerinın çalışmalanm yakm- dan izlerken, karşdaştırma yapa- biliyor. "Maltepe Ressamlan Ögrenci Sergisi". atölyede çalışan genç ressamların ikinci sergisi, ilk aç- tıklan sergide ise oğTencilerin de- sen çalışmalan yer almıştı. Maltepe'de Kasım Kocak'ın atölye-okulunda çalışmalar süru- yor. Ancak "Maltepe Ressam- lan" adında bir grup yok. Atöl- yede şimdılik tasarlanan "ressam olmak." "Grup kavıamı zamana ve geleceğe bırakılıyor 9 0 8 1 1 7 2 6 6 trunumuz Sanatçıları9 Köşk'te Dolmabahçe Sarayı Hareket Köşkü'nde yer alan sergiyle ilgili olarak Derimod Kültür Merkezi bir katalog hazırladı. Katalogda, ilk sergilerde ödül alan yapıtlar da sunuluyor. Kiiltur Servisi — Mimar Si- nan Universitesi Resim ve Hey- kel Muzesi'nin desteğiyle Resim ve Heykel Müzeleri Derneği ta- rafından duzenlenen "Giinü- miiz Sanaiçılan tstanbul Sergi- si"nin onbirincisı sürüyor. Ser- gide yer alan 43 yapıt, Y. Doç. Gökhan Anlağan, Doç. Tomur Atagok, Doc. Jale Erzen, Doç. Husamettin Kocan ve Fiisun Onur'dan oluşan seçici kurul ta- rafmdan 12S sanatcının 200 ya- pıt ı arasından seçıldi. Kurul 36 sanatcının 43 yapıtı arasından da Elvan Alpay'ın "Adsız" ko- nulu yapıtını.Burcu Or'un "Ad- sız"konulu yapıtını ve Hakan Pehlivan'ın "Düzenleme" ko- nulu yapıtını Başarı Ödülü'ne, Tanju Demird'nin "Sistematik Soynt" adlı yapıtını Seçici Ku- rul Özel Ödulü'ne değer buldu. 11. Gunumüz Sanatçılan Is- tanbul Sergisi'nde bu kez 9O'lı yıllarda daha önceki sergilere katılarak ödül alan sanatçılann işleri de konuk sanatçılar bölü- münde sergileniyor. Dolmabahçe Sarayı bahçesin- deki Hareket Köşkü'nde 31 af ustosa dek yer alan sergi do- layısıyla hazırlanan 72 sayfalık bir katalog da Derimod Kültür Merkezi yayınlan arasından çık- tı. Katalogda 1980, 81 ve 82 yıl- larında Günümuz Sanatçılan 1, 2, 3 tstanbul Sergileri'nde ödül alan sanatçılann yapıtlannın ar- dından son sergide ödul alanlar ve yapıtları sergılenmeye değer bulunanlar, çalışmalan ve bi- yografilerijle biriikte sunuluyor- lar. Zeybek, MaldivlerVle • ANKARA (AA) — Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Maldivler Cumhurbaşkanı Maumoon Abdul Gayoom'un davetlisi olarak pazar gunu Maldivler'e gidecek. Bakan Zeybek, gezisi sırasında Maldivler'in 25. bağımsızlık günu kutlama torenlerine katılacak. Cumhurbaşkanı Gayoom tarafından da kabul edilecek olan Zeybek, iki ulke arasındaki kultürel ilişkilerin arttınlması konusundaki toplantıya katılacak. Türkiye'de Kadırf paneli • Kultür Servisi — Kadın Dergisi tarafından duzenlenen "Türkiye'de Kadın Nereye gidiyor?" başlıklı panel yarın saat 17.00'de Ataköy Galleria Toplanu Salonu'nda gerçekleşecek. Prof. Türkân Saytan'ın yöneteceği panele Sema Okay, Aziz Ostel, Şukran Ketenci, Deniz Türkali, Nezihe Araz, Kerem Doksat katılacaklar. Ayrıca Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut ile yazar Nezihe Meriç'in de panelde yer alması bekleniyor. Aşık Hüdai gecesi • Kultür Servisi — Âşık Hüdai ve Dostlarla Muhabbet Gecesi bugün saat 20.00'de Karides Restaurant'ta (Kennedy Cad. No. 90 Yenikapı- İSTANBUL) gerçekleştirilecek. Âşık Hüdai'nin yenı yayımlanacak kitabına katkıda bulunmak amacıyla duzenlenen geceye Arif Sağ, Âşık Mahzuni Şerif, Musa Eroğlu, Yavuz Top, Gulşen Altun, Deste Gunaydın, Nilufer Akbal, Garip Şükrü katılacaklar. KAHFOTun gösterisi • Kültür Servisi — Kars- Azeri Halk Dansları Folklor Sanat Topluluğu 22 temmuz pazar gunü saat 18.30'da Ataturk Kültür Merkezi Konser Salonu'nda bir gösteri sunacak. Geçen yıl kurulan ve 22 sanatçıdan oluşan topluluğun genel sanat yönetmenliğini lslam Eler yapıyor. İki yeni tableti • ÇORUM (AA) — Çorum'un Ortaköy ilçesinde 3 -bin 500 yıllık iki yeni Hitit tableti bulundu. Tabletlerin daha önce Boğazköy ve Maşat Höyuk'te ortaya çıkanlanlara benzer yeni bir Hitit tablet arşivine ait olabılecekleri sanılıyor. Kızılırmak festivalde • Kültür Servisi — Grup Kızılırmak 22 temmuz pazar günü Gebze Festivali kapsamında stadyumda bir konser verecek. Topluluğun konseri 20.30'da baslayacak. İlk kaseti "Olüme de Tilili" geçen günlerde piyasaya çıkan Grup Kızdırmak, Metin Karaşahin, Tuncay Akdoğan, tlkay Akkaya, lsmail llknur, Baha Boduroğlu'ndan oluşuyor. 'BUGÜN • İmza Günü Necmettin önder, saat 14.00-16.00 arası Galleria Ataköy'deki Net Kitabevi'nde Lmzalayacak. ISTANBUL BUYÜKSEHİR BELEDİYESİ KÜTUPHANE VE MUZEIER MUDURLUGU TEMMUZ 1990 KÜLTÜR ETKİHLİKLERİ ATATÜRK 1 KİTAPLIĞI *M T B M B SIR1Ş ttatüıt NtaptıOı Kotekst- yonu'ntan "Kntpastataita Untt TMotar" Ser- t-M T B M B SERGİ SAL0NU AMüıtı KMapk- j)ı KoMsyonu ndan Gfaviıc ve Uo«ra1 Sef9S - 2 S T B M Ölûmûnûn ÇM$AMM T0PLANT1 SALONU 100 Yıknda I k c M Wmm V M M|k Saat 15 00 kjttUrtar Neda Anlan Van Gogh Hayatı, Sann' Dr Çtç«* W4ber BmgM- Dr Fcryal Irez "Van Gogh Yöfunge 0 * Kaimş Bir Ressam m'' TQm EttankUer ûcreisadif Mres UeteCad No 45 TaksırrVlstanbui Tel 1490945 1495683 KASIM KOÇAK ATÖLYESİ — Kartal Festivali'nde bir sergi açan genç ressamlar, çalışmalanm Ka- sım Kocak'ın Maltepe'deki atöljesinde surduniyorlar. Nüfus cüzdanımı kaybettım, hükümsüzdur. SEMA SEL 73 TEMMUZ- 31 AGUSTOS TM t**m" Kankatu , Setgıs. «çın; Saat 18 00 KatılanLar SSCB Romanya Bulgarıstan Vugos lavya Ce<osıovakya Macartstan Poionya Do- ju »Imanya Tum Etlunhk» UcretsıaSr Mres tOnk Çeşme Mali Kovacılar Cad No 2 Fath/lsUnbul Tel 522 12 64
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle