Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 TEMMUZ 1990 * * * CUMHURÎYET/17
Genç
Liberyalılar
Doe'ya karşı
Liberya Devlet
Başkanı Samuel
Doe'nun etrafındaki
çember giderek
daralıyor. Doe'ya
karşı mücadele veren
Charles Taylor
Hderiiğiodeki Liberya
Vatansever Ulusal
Cepbe'de sadece
yetişkiiüer mücadele
vermiyor. 15 yaşında
oldugunu iddia eden
genç Liberyalı
onlardan bir tancsi.
Sırtında 2. Dünya
Savaşı'ndan kalma
Beretta olomatik
tüfeği Ue Tappita
kentinde nöbet
tutuyor.
(Fotograf: Reuter)
Sıcak dalgası
Sibiryada
büyük orırıan
yangını
MOSKOVA (AA) — Sovyetler
Birliği'nin Batı Sibirya bölgesini
etkileyen alısümamıs bir sıcak dal-
gasının 7 bin hektarbk bir alan-
da 25 orman yangmına yol açtığı
bildirildi.
Resmi haber ajansı TASS'ın
bildirdiğine göre bölgede depolan-
mış yakıt maddelerinin hava ısı-
sının 40 dereceyi aşması yüzünden
alev alması üzerine başlayan yan-
gında bölgedeki 'taiga ve
tundralar' alev aldı.
Yangın alanının üzerine yayılan
ve çapının 400 kilometreyi aştığı
tahmin edilen büyük bir duman
bulutunun, yangın söndürme ça-
balannı önemli ölçüde engelledi-
ği belirtiliyor.
\ ^ Î İ 7 P I * rttPİ Bundan sonra Marcarislan'ı ziyaret etmek
A U ^ C l U I C I isteyenlerbaşkentBudapeşte'deyenibirola-
naktan yaraıianabilecekler. Macar jetkililer. yüzer bir oteli Bu-
dapeşte'den geçen Tuna nehrinde hizraete soktular.
Macaristan'da ilk kez uygulanmaya geçirilen bu sistemden bu
ay sonundan itibaren yararlanılabilecek. (Fotoğraf: AP)
San Francisco
30 yü içinde
şiddetli
deprem
bekleniyor
MENLO PARK/CALİTOR-
NİA (AA) — Bilim adamlan, San
Francisco'nuL, gelecek otuz yü
içinde, büyük bir depremden, ön-
ceden düşünüldüğünden daha
fazla etkilenebüeceğini belirttiler.
ABD Yerbilimi Araştırma Mer-
kezi bilim adamlanmn, geçen
ekim ayındaki şiddetli depremle
ilgili araştırmalanndan sonra or-
taya koydukları bulgularda, San
Francisco'da, gelecek 30 yıl için-
de, Richter ölçeği ile 7 veya 7'nin
üstündeki şiddette bir depremin
olroası olasüığının yüzde 67 oldu-
ğunu saptadıkları bildirildi.
Ana
Kraliçe'nin
doğum günü
İngiltere kraliçesi
Elizabeth dört
agustosta 90 yasına
basıyor. tngilizler bu
önemli gün için
şimdiden kollan
sıvadılar. Önceki gün,
Ana Kralice, onurnna
verilen gala gosterisine
katıldı. Dünya
çapında iin kazanmış
ses, tiyatro, filra ve
televizyon sanatçılan
bu nedenle perşembe
aksamı
Londra'daydılar. Asü
gösteri dört agustosta
sunulacak.
(Fotoğraf: AP)
I
HABERLERIN DEVAMI
Muhalefete TRT Sansürü...
(Baftarafi 1. Sayfada)
lerindeki seçimler öne sürülerek, televizyon
ekranı muhalefet sözcülerine kapatılabilmek-
tedir.
Örneğin gelecek pazar günü Hasankeyf
ve Güçlükonak'ta yapılacak il genel meclisi
seçimlerinden ötürü, Türkiye genelinde se-
çim yasağı uyguluyor TRT. Bu kez ekran ya-
sağı yalnız muhalefet partilerine de uygulan-
mamış; Barolar Birliği'nin 14 temmuzdaki
toplantısı da yasak kapsamına sokularak,
TRT'den haber olarak verilmemiş.
Önümüzdeki ayın 19'unda 13 yerlesim bi-
riminde belediye başkanlığı seçimleri var. 2
eylülde Antalya'nın Çolaklı kasabasında se-
çim yapılacak. Bu seçimlerin her birinden 10
gün önce seçim yasakları başlayacağı için,
muhalefete radyo ve televizyon kapanacak-
tır.
Bunun anlamı açıktır: Siyasal iktidar, her
ay Türkiye'de bir iki secim yeri bularak mu-
halefeti radyo ve televizyondan tümüyle si-
iebilir.
Demokrasiyle de eşitlikle de adaletle de
bağdaşmaz bu durum.
Ve gün gelir demokrasi adına mutlaka he-
sabı sorulur bu haksıziığın.
Televizyonu bir ANAP, bir Özal kutusu
yapmaya kimsenin hakkı yoktur.
Bir yandan iki üç bin nüfuslu yerlerde se-
çim var diye ekranı muhalefete kapayacak-
sın, öte yandan Sayın Özal'a "tarafsız" cum-
hurbaşkanı, Sayın Akbulut'a da "başbakan"
olduklan için ekranı sonuna dek açacaksın!
Geçelim.
Muhalefet buna karşı etkili bir ortak kam-
panya açabilmelidir.
Ama aynı zamanda bir görevi daha olabi-
lir muhalefet partilerinin. Daha şimdiden ara-
larında, geleceğin radyo ve televizyon düze-
ni konusunda ilke anlaşmalarına varabilirler.
Ne gibi noktaları kapsayabilir böylesi bir
mutabakat?
Örneğin mali ve idari açılardan tam anla-
mıylaözerkleştirilmiş... Siyasal iktidarın mü-
dahalesıne kapatılmış... Yayın ilkeleri, çogul-
cu demokrasi kültürünün oluşumuna katkı-
da bulunacak biçımde belirlenmiş... Çok ses-
liliğe dönük... Kanal sayısı ve olanakları, hem
kendi içinde, hem de kendi dışında rekabe-
te açık olarak düzenlenmiş bir kamu televiz-
yonu ve radyosu..
Özel radyo ve televizyona ilke olarak evet
demek... Ama aynı zamanda devlet tekeli-
ne son verirken, özel tekellerin ortaya çıkı-
şını da engelleyecek, kamu çıkarını değişik
açılardan kollayacak kuralları da öngören bir
uzlaşmaya varmak...
Bugünün muhalefet partileri, kendi arala-
rında şimdiden böylesine yaşamsal bir kr>
nuda anlaşabilseler, ne iyi olurdu.
Yarın iktidara gelen, bir' gün muhalefete
de geçeceğini düşünür ve temelleri birlikte
atılan düzene el sürmeye kalkışmazdı.
Çok mu iyimseriz?
Böylesi uzlaşmalara varamazsak... Ken-
dimizi hep iktidara kazık çakılabileceği sa-
nısına kaptınrsak... Demokrasi olur mu, söy-
ler misiniz?
VEIİEFEM)Î HİPODROMtmDAN FİKRETD4CUOCUJ
Flaîr'e güveniyoruz
KEMAL AKYER
1. AYAK: Perşembe sabahı
800/46 kolay yapan, curna sa-
bahı kenterinde de çok iyi görü-
nen Flair, idman durumuna gö-
re yanşın en şanslı atıdır. Mis-
liciler kuponlanna tek yazabilir.
Kum pistte daha başanlı koşa-
cağına inandığımız Günseli, da-
ha sonra düşünülebilir. Gamb-
ler ve Nurcan yanşın sürpriz at-
larıdır.
2. AYAK: Çorşin tedavisinden
sonra geçen hafta başanlı bir ya-
'••• çıkaran ve cuma sabahı
/39.5, 400/26, 200/13 güzel
sprtntiyle Noktabatur'u başta
tutuyoruz. Her geçen gün iyiye
giden, dün sabah 400/26.5 ko-
lay yapan Varol tzzet ile Turan-
bey, Osmanaga'yı sırasıyla öne-
ririm.
3. AYAK: Curna sabahı 600/40,
400/26, 200/13 kolay sprintiy-
le Yavrum artık kazanacak du-
ruma geldi. Perşembe sabahı ya-
nş galobunu beğendiğim Şehnaz
9, kum çimi noksan olmasına
rağmen form durumu çok iyi
durumda olan Imparator daha
sonra düşünülebilir. HilaJ 12'yi
sürprizde öneririm.
4. AYAK: İlk kez çok sert grûp-
ta koşmasına rağmen formunun
zirvesinde olan Akgün'ü başta
tutuyoruz. Dün sabah 600/38.5,
400/25, 200/12 R sprintiyle Be-
yazmartı ve hafta içinde
1600/14.6 rekor galobundan
sonra dün sabah 600/40.5 sprin-
tinde fazla göz doldurmayan
Berkoş da ihmale gelmez. Eski
formu olmasa da Atlıer sürpriz
yapabilir.
5. AYAK: Uzun bir tedavi dö-
nemi sonrası start aldığı ilk kum
yanşını kolay kazanan, sonraki
muntazam idmanlarıyla 600 /
37.5, 400/24.5, 200/12 R yapan
Leventşah, yanşın en şanslı atı-
dır. Bu yanşa hedeflenen Gol-
den Nugget, sert rakibidir.
Dörtlü bahis için sırasıyla Tan-
kut, Karh, Pikar ve D.Ruller'i
öneririm.
6. AYAK: Hafta içi idmaniann-
da ve perşembe sabahı galobu-
nu beğendiğim Ekrembey, dün
sabahki 600/40.5, 400/26,
200/13 R sprintiyle Şımarık ve
perşembe sabahı ağır sahadaki
galobunu beğendiğim Taşkın
arasındaki mücadele yanşın bi-
rincisini belirleyecektir. Nükte-
dan, yanşın sürpriz atıdır.
TAHMİNLER
1. KOŞU: F: Menekşe (4), P:
Taybatur (1), S. How Can I Go
(2).
2. KOŞU: F: Flair (6), P: Gün-
seli (2), P: Gambler (3), S.Nıir-
can (1).
3. KOŞU: F: Noktabatur (6), P:
Varol tzzet (10), P: Turanbey
(9), S.Osmanağa (7).
4. KOŞU: F: Yavrum (3), P:
Şehnaz (1), P: Imparator (10),
S.Hilal 12 (4).
5. KOŞU: F: Akgün (1), P:
B.Martı (5), P: Berkoş (8), S.
Ather (3).
6. KOŞU: F: Leventşah (5), P:
G.Nugget (4), P: Tankut (2). P:
Karh (9), S.Pikar (1).
7. KOŞU: F: Ekrembey (6), P:
Şımank (12), P: Taşkm (10), S.
Nüktedan (11).
OTORİTELERÎN GÖRÜŞ
F. Dağlıoğlu
K. Akyer
Orhan özsu
Ender Yılmaz
Nalp Yılmaz
6-3-10
6
6
6-2-3
6-2
6
6
6
6-9-10
6-4
9-10-1
3-1
1-4-3-6
3
3-1-4
LERİ
8-1-4
1-5-8
8-1-4
8-1-3
5-8
2-1-5
5-4
5-9
5-4
5
6
6-12-10
6-10-12
11-12
6*12
Bursa altılısı
devretti
19 teramuz perşembe günü
yapılan Bursa at yanşlannda al-
tıiı ganyaru bilen çıkmadı. 726
milyon 433 TL, 26 temmuz per-
şembe günü yapılacak olan Bur-
sa yanşına devretti.
GÜNÜN PROGRAMI
2. KOŞt: (Apranti) 3
Saat:
(85)
(95)
(90)
(60)
(50)
(100)
(•0)
(30)
(20)
(75)
15.00
1 Narcaa
2Giaadi
1 rıaHıı
4 0-Şafc
S LaekrGirl
6fWr
7TaHUa>a
l O t l u l
9 RoMab
lOSabv 1
Yş. Ingilızler
6.000.000 TL.
62
$8
56
53
1 51
4T
46
45
45
44
3. KOŞU: (Şartlı) 3
Saat:
(70)
(85)
(60)
(50)
(40)
(100)
(30)
(20)
(90)
(»3)
(10)
K<
at:
(95)
(80)
(100)
(90)
(85)
(60)
(50)
(40)
(30)
(90)
(20)
(10)
(10)
15.30
1 Aral
M.Zdjun
E.Yılçın
t.Eacr
A.Hntal
S.Yymu
Sertadilı
H«k»n
f.Çtk*,
D.Bazfcvt
S.İH,
1 Yş. Araplar
7.000.000 TL.
57.5
2 Gcmlikgudi 51 5
3 Daiau
4HMbe7
SKothaabe;
6 Noktabalar
'Own|ı 1
8Tır*u
9TWMWJ
10 V*nl iıM
ll.SttBbt
56
56
56
56
56
56
56
56
54.5
(Ba koj«U kU
>ŞU: (H
16.00
IŞtkıu IX
3 Yarnuı
4KU IX
SHuuntı
6T»lf»
7Anluku
8D>MII
9Kırtk«ür
10 linrıloc
II Bakart^ı
l2.Urfe>
lJ.Aalflu I
H.Kanta;
Ş«if
C«kıhç
S«im
K«Z1HI
KMİİr
Y.AIp
S.toyrmı
A.Alp
TM«r
A.Ianlmş
İMUt n t )
Şartlı) B Gr. Araplar
6.500.000 TL.
58 5
58
57
54
54
53
52
51
50
56
47
46
4*
(B. kOfiHİa I d i InkJs .
A.Alçı M
O.SqKtti
K*dir M
M.Gikçt
A.C«»klo
H.K«nt>|
Culute;
S.Bovru
HtOs
AkıaM
E.Valfn
M.Zdyan
G.GM
't açM baku tar)
9
3
5
4
10
1
7
2
8
6
4
2
5
7
6
1
3
11
8
9
10
10
6
1
5
12
11
13
3
4
2
7
9
8
(KUM)
1400 M.
(413)
(010)
(010)
(304)
(210)
(200)
(400)
(000)
(000)
(000)
(ÇİM)
1100 M.
(220)
(301)
(140)
(140)
(104)
1-21)
(210)
(003)
(003)
(-12)
(000)
(ÇİM)
1600 M.
(221)
(310)
(003)
(310)
(000)
(020)
(000)
(040)
(031)
(001)
(000)
(000)
1000)
(70)
(85)
(65)
(90)
(50)
(40)
(95)
2 Akloltali
3 AtMCT
4 Bahx
5 Bc^ımartı
6.MMuotl«
7 TaciM
SBcrkos
60 Defe
60 Kaa%
60 H.Karalaf
60 TıaayM
60 Saim
58 S A.Atçı
5^.5 Ataa
(BaU «t BtTUBartı ekaridir)
(Bu kosuda Urili b*Ws n
8
1
2
5
1
i
6
(030)
(004)
(101)
(304)
(100)
(000)
(223)
<t. a(NI ( a ı y u ka koasda baalar)
6. KOŞt: (Şartlı) 4 ve Yk. tng.
Saat: 17.05 5.000.000 TL.
(85)
(90)
(20)
(95)
(100)
(70)
(60)
(50)
(80)
(40)
(30)
(20)
(10)
1 Pikar
2 Taaknt
3 Hmnk
4GoMn NsttM
i Uvmdşjh
6 Poktr D'as
7 Kckik
8 DokazoftB
9Kar1ı
10 Avnıpı
11 ÇAdKj
12 Dcırn Rııkr
13 YuVkra>
61 Akıa
60.5 H.KareUf
57 G.Gul
58.5 ScdU
58.5 M.Barraaı M
58 5 CaakAç
57 S.BoyraJ
55.5 K.MeUkt
55.5 T«ay
55 Ali Rııa M
55 K r " ^
55 A.Alp
55 Alkat
1
11
5
4
10
9
8
1
6
13
3
12
2
(Ba kof«ia ikü bıku re dârth bakis var)
7. KOŞL: (Açık)
Saat:
(60)
(80)
(50)
(70)
(40)
(100)
(30)
(85)
(65)
(85)
(90)
(95)
C Gr. Araplar
17.40 7.000.000 TL.
1 CaasulUo
2 AUoigalı
4 Albcrk
5 taba 1
6 OurmtKj
7HaxarI
8Şaklaa 1
9 Ş a ^ ı U
lOTaakıa I I
11 Naklnbn
12ŞıiDank 1
(Ba koıada ikü İMkiı
60 A.ajnkns M
58.5 S.Boyru
58 5 R.Tnik M
58 Ali Kua
58 K.Mclike
58 A.AIp M
58 Dede
58 Ş.Çdik M
58 S<*cl(i
58 M.Bayraaı M
56.3 H.Karataf
56.5 Y.AIçı M
. »t arak ynA a(ia bakb
10
2
9
12
11
6
8
1
4
5
3
7
VSJ
(Altottalı. Bab» 1. H t n r 1, Şahlaa 1. Taskm II. Şımınlı
1. olursa B gr gc^cr
(KUM)
2100 M.
(000)
(102)
(000)
(204)
(031)
(300)
(000)
(004)
(000)
(002)
(400)
(030)
(030)
(ÇlM)
1600 M.
(000)
(004)
(040)
(040)
(000)
(403)
(410)
(000)
(000)
(320)
(410)
(031)
r)
Karun Hazînesi için sevinç(Boştorafı 1. Sayfada)
tiirerek, çeyrek yüzyıl önce çalın-
mış, yülarca depolarda gizlenmiş
eseriere zaman asımımn uygula-
namayacağını kaıutlayan tarihsel
bir karar çıkartülar. Antikacılar
için bu 'kötii haber' oldu.
New York Mahkemesi'nin bu
karan, Türkiye'nin bu davanın
önemli aşamasını kazanması ulu-
sal variıklan yağmalanan birçok
ülkeye örnek olacaktır. Yıkılan bir
barajdan kurtulan sular birden
nasıl boşalırsa bu karar da Ame-
rikan miizelerine aynı etkiyi yapa-
cakbr."
New York Times gazetesinin sa-
hibi olan Arthur Sulzberger, aynı
zamanda muzenin başkanı. Gaze-
tenin hukuk firması olan "Lord
Day and Lord" da muzenin bu da-
vadaki avukatı.
Bu nedenle başta Kanakarya
mozaikleri olmak üzere benzeri
davalarda olaylan birinci sayfa-
dan yansıtan ve genelde davacı
kaynak ülkeden yana bir yaym po-
litikası izleyen New York Times
gazetesi, Karun Hazinesi olayını
bu bağlantılan nedeniyle bugüne
değin iç sayfalarda tek sütunluk
haberlerle yetinnüşti. Mahkeme-
nin dünkü karannı gazete bugün
iç sayfalarda çift sütun olarak
"Yargıc, METteki Törk escrleri-
ne yolu açü" baslıklı bir haberle
duyurdu.
New York'taki hukuk yetkilile-
ri, Federal Yargıç Vincent Brode-
rick'in karannı ise şöyle değerlen-
diriyor:
"Dört yıldır süren yazışma ve
sözlii tartışmalarda müze bu da-
vanın zaman aşımına uğradığı icin
usul açısından açılamayacağıru ve
a>nca bu eserleri iyiniyetle satın
aldığı için esastan davanın redde-
dilmesini istemiştL
Mahkeme bu karan ile MET-
in gerek usul ve gerek esastan is-
tegini reddetmekle muzenin (ma-
sum) olmadığını ortaya koymuş-
tur. Bu nedenle müze bundan son-
ra bu iddialannı hiçbir biçimde yi-
neleyeme\ecektir.
Yargıcın 8 agustosta taraflarla
yapacağı toplantıda bundan son-
ra davanın özuyle ilgili konnlar ele
alınacak. Bunun için de ilk aşa-
mada müzede hftlâ saklanan öte-
ki eserlerin (keşfi) için Türk bü-
kümetinin miize deposuna avukat
ve uzmanlanyla girmesine olanak
saglay^caktır.
Bu aşamada beiirlenecek olan
eserlerin hangüerinin Türkiye'den
kaçınldığına mahkeme daha son-
ra karar verecektir."
Türk hükümetinin avukatlan
Harry Rand ile Lawence Kaye 8
ağustos buluşması için New York
Başkonsolosu Volkan Bozkır ile
birlikte ön hazırlıklara basjadılar.
CÜNEYT ARCAYUREK yazıyor
Dünü Boşver, Bugüne Bak!..
Uşak-New York hattı
ANKARA — Bugün başlaya-
cak Doğu gezisinin siyasal pro-
paganda amacıyla düzenlendiğı-
ni anlamak için programa ve
TÖ'ye eşlik edecek bakanlara
göz atmak yeterli.
Doğu seferine içişleri ve Ba-
yındırlık bakanlarının yanı sıra
genç yaşta iki kule işhanı sahibi
devlet bakanlarımızdan İbrahim
Özdemir katılıyor. Yedi günlük
geziye nedense kalkınmada ön-
celikli yörelerin koordinasyonuy-
la görevli, GAP'tan sorumVu Dev-
let Bakanı Kâmran İnan çağrılmı-
vor.
Yeni illerden Şırnak ve Bat-
man'a önceki gün vali atandı.
TÖ, fırsatı kaçırmaz, bu yörede
yaşayanlara iktidarları sayesin-
de ilçelikten ile terfi ettiklerini
söylemeye gkjiyor. Asıl amaç,
Malatya'nın kayısı festivalinde
' şöyletjönlünoe eğierrme*. TSbii
araya Tuncelı ve Bıngöl sıkıştı-
rılıyor.
Geçen yıl Doğu gezisini izli-
yorduk. TO, şehitierarası yollar-
da 180 kilometre hızla dağlık,
ovalık yerlerde durmadan, o il-
den bu ile inceleme gezisi yap-
mış, halkla konuşurken zırhların
arkasından görünmeyi yeğlemiş-
ti.
Zaman, hız yüzyılı. Otomobil
bir yana, bu kez halkın sorunla-
rını yüz yüze gelmeden helikop-
terte tepeden inceleyeceği bildi-
riliyor. Artık beş bin mi, yoksa elli
bin mi olur, rakamı kestirmek
olanaksız. dağ taş askerden, po-
listen geçilmeyecek. Güneydo-
ğu'da korku dağlarda, ovalarda.
Oyleyse helikopter sağlıklı ve
sağlam.
Zaten TÖ'nün Doğu ve Gü-
neydoğu'da sorunlarını yerinde
görerek halkla konuşarak öğren-
mesine gerek var mı? Siyaset
mi, ilmini yapmış. Ekonomi mi,
Sovyetter'e bile "model" satıyor.
iş hayatı mı, Sabancı'nın yanın-
da eğitim görmüş. Sosyal yaşam
mı, Semra Hanım'dan başkasıy-
la dans etmeyecek kadar herke-
se örnek.
Türlü çeşit becerilerine bir ye-
nisini daha ekledi. Meğer okul
çağlarında dayısının tenekeci
dükkânında da çalışmış. Demek
oluyor ki efendim, tenekecilik
bahsinde de başkalarının TÖ'ye
öğreteceği fazla bir şey yok!
Doğu gezisinin ilginç yanı sa-
nırız Elazığ'da yaşanacak. Bir yıl
kadar önce Elazığ'da Etibank'a
ait, 150 milyon dolar harcanarak
yaptırılan ferrc- krpm tesisleri iş-
letmeyebüyük bir törenle açıl-
mıştı. TÖ, Elazığ'a gider de bir
temel atmaz, bir işletmeyi ikinci
kez kurdele keserek açmazsa
hiç olur mu?
Etibank'tan sorumlu devlet
bakanımız Özdemir, ferrokrom
ışletmesini, ikinci kez, TÖ'nün
uğuriu elleriyle yeniden açıyor.
Bir de özel girişim temeli. Bol ra-
kamlı nutuklarla Doğu ile Güney-
doğu'nun kalkınmada ne denli
ileriye gittiği kanıtlanacak.
Durum böyleyken kalkınmada
öncelikli yörelerin koordinasyo-
nuyla ilgili bakanı geziye çağır-
mak, Doğu ve Güneydoğu'nun
hâlâ kalkınmadığını kabul demek
olacak ki; işte bu, TÖ'ye hiç ya-
*VıfFr rrtı? "* *" "=
Geçende Mecliste hac facia-
sı konuşulurken muhalefet, ikti-
dara göre muhalefet olsun diye
ölenlerle ilgili tazminat sorunu-
nun altını sürekli çiziyordu. Dev-
let Bakanı Çiçek ise hükümetin
sorunla geniş ölçüde ilgilendiğini
anlatırken Suudi Bakanın TÖ'ye
ziyaretinden söz ediyordu. Me-
ğer Suudi'nin Hac ve Evkaf Ba-
kanı tam o sırada basına "Türki-
ye'de kaza geçirip ölsüm para
mı isteyecektik" diyormuş.
Devletin sorunla geniş ilgisinin
altında yatan kesin gerçek böy-
lece ortaya çıkıyor. Suudi, tazmi-
nat filan vermeye yanaşmayaca-
ğıni TÖ'ye duyurmuş. Çankaya'-
dan ses çıkmamasının asıl nede-
ni de bu olmalı.
Üç beş yüz insanın ölmesi, ge-
ride mezar taşı bırakmadan yitip
gitmeteri... Tam Doğu seferi baş-
larken kurcalamanın âlemi yok.
Doğu ve Güneydoğu'daki olay-
ları özenle izleyen sayılı bakan-
lardan biri dün "Yörede mevsi-
me göre izahı zor bir sükûnet
var" diyordu. PKK ya toparlan-
ma dönemindeydi ya da başka
planlar ûzerinde çalışıyordu. Yö-
re insanları bu yıl ürünün yeter-
li, fiyatların da "fena" olmadığı
günlerdeydi.
Hac sorunu Ankara ya da İs-
tanbul'da kapanır, Doğu ve Gü-
neydoğu'njn fethi açılır.
Bir gün öncesini bir gün son-
ra anımsamak niye?
Hız yüzyılında değil miyiz?
Gitar 'Duvar'ı deliyor
(Baştarafı 1. Sayfada)
basını yitiren bir çocuğun yaşamı
üzerine kurulu. Çocuk savaş son-
rası yıllann güçlüğunü geçirdikten
sonra şizofrenik ve faşizan bir
rock yıldızı olur. Öyküde geri dö-
nüşlerle anlatılan savaş sahneleri
Berlin'de hakiki ucak, tank ve as-
kerlerle yeniden yaşanacak. 9 mil-
yon dolara (yaklasık 22.5 milyar
TL) mal olacak gösterinin konuk
yıldızları arasında Avrupa'nın ön-
de gelen sinema ve tiyatroculan Ue
pop-müzikçileri bulunuyor.
"TheTOUl1990" başta Batı Av-
rupa olmak üzere dünyanın çeşit-
li ülkelerinde, televizyondan nak-
len yayımlanacak. TRT ise göste-
ri fllmini satın aldı ve bir günlük
"denetim marjıyla" yann (pazar
günü) saat 23.15'te TV2'de yayım-
layacağını açıkladı.
5. KOŞU: (Açık)
Saat: 16.30
A. Gr. Araplar
40.000.000 TL.
(ÇİM)
2100 M.
(100) l.Akfaa 60 CaakaV (111)
ALTILI GANYAN: 2, 3. 4, 5, 6. i
YENİ İ ÇLt BAHİS: 4 kosuda
YENİ DÖRTLl BAHİS: 6 tojudadll
S1RALI CÇLl BAHİS: 7. koşudadır
POKTRE ROGER ^TERS
Pink Floyd'un asi çocuğu
Pink Floyd'un f'ggtgggk
ilk dört ^ ^ i ^ ^ l H
elemanından İ S B H P S
biri olan, l ^ H ^ ^ j l H
Cambridge W £ j
doğumiu Wk . ^SJH
Roger Waters, B *1İ^B
mimari eğitimi g/t «MİaHI
gördü. Grubun kurucusu Syd
Barrett, Pink Floyd'dan
ayrıldıktan sonra grubun
beyni oldu. Ancak daha
sonra da diğer üç arkadaşı
ile müzikal ve siyasal
anlaşmazlığa düşerek
grupıan ayrıldı. Bas gitarcı
Waters, Pink Floyd'un
birçok plağında, giıfte ve
beste yazan olarak geçiyor.
1983 yıhnda gruptan
ayrıldıktan sonra 'Bleeding
Hearts" (Kanayan Yürekier)
adlı grubuyla üç solo ptak
ı doldurdu. Rock müziğin
siyasi ve kişisel bir prote-sto
türü olduğuna inanan
1 Water5, 1988 yıhnda bir
Amerikan radyosuna verdiği
demeçte, Ş" sözü
vermisti: "Bir tek şartl»
çalarım. Berlin Duvarı
yıkılırsa". Waters, geçen
hafta Ingiliz Sunday
Times'da yayımlanan
demecinde ise "The Wall,
insanlann birbirlerine
yabaDcılaşmasını ve bir
araya getebilmck için iletisim
kurmaları gerektiğini aniatır.
Ba nedenle, boyle bir konu
ancak böyle bir zamanda ve
en uygun mecra olan Berlin
Duvan önünde
sahnelenmeli" dedi.
(Baştarafı 1. Sayfada)
Acar, bu konuda zamanın en
yetkilisi olan Milli Eğitim Baka-
nı Prof. Orhan Oguz'dan bir de-
meç aldı. Prof. Oğuz'un da elin-
de o tarihte bunlann MET'de ol-
duğuna ilişkin bir bilgi yoktu. Ba-
kan, Acar'a verdiği ve "Cumhu-
riyef'te yayımlanan demeçte bu
eserlerin peşine düşüleceğini söy-
lüyordu.
Bu olaydan üç ay sonra Acar,
ABD Dışişleri Bakanlığı'run ko-
nuğu olarak "Amerika'yı
tanımaya" davet edildi. Vv'ashing-
ton'da programını yapan bakan-
lık yetkilisine "Metropolitan'ın
depolarmda inceleme yapıp
Türkiye'den gden eserleri görmek
isliyonım" dedi. Bakanlık yetki-'
lisi bu isteği müzeye ilettiğinde,
değil buna izin vermek, New
York'ta kalışı sırasında müze zi-
yaretinin hiçbir biçimde Acar'ın
resmi programına konulmaması
âstejidt, Bjı olay, daha. sonra
ABD'de yayımlanan bir kitapta
açıklanacaktı. Acar yine de mü-
zede ilk araştırmasını yaptı. An-
cak herhangi bir sonuç alamadı.
1973 yıhnda müze 100. kuruluş
yıldönümünü kutlarken özel bir
sergi düzenledi. Bu arada bu eser-
lerden beşine yer verildi. Prof.
Kenan T. Erim bu eserleri tanıdı
ve Türk hükümetini uyardı. Da-
ha sonra Güre'de tkiztepe tümü-
lüsünü kazan arkeolog Burhan
Tezcan Amerika'ya bir inceleme
gezisi sırasında muzenin yetkilisi
Dr. Dietrich Von, Bothmer'den
ilk teyidi ve bazı fotoğraflan sağ-
ladı.
Aynı zamanda Eski Eserler ve
Müzeler Genel Müdür Yardımcı-
sı olan Tezcan, bu gelişmeleri Dı-
şişleri Bakanlığı'na bildirdi. Ba-
kanhk da VVashington Büyükelçi-
liği'ne iletti. Zamanın Türk Büyü-
kelçisi Melih Esenbel, ABD Dışiş-
leri'ne diplomatik girişim yaptı.
Yanıt, "Yanlış kapı caldınız. New
York'ta müzeyi mahkemeye
veriniz" oldu. Bir Türk tanıtma
ataşesi de müzeye telefon ederek
"Bizim sizde eski eserlerimiz var-
mış, şunlan lütfen geri verin" de-
diğinde müze yetkilileri kendisine
sadece güldüler. Zamanın Türk
Dışişleri girişim yapmıştı. Yamt-
lar belliydi. Bundan başka bir şey
yapılamazdı. Dosya kapatıldı.
Türkiye'ye göre artık (Kanın'un
Hazinesi) diye bir sorun yoktu.
Acaba bu gibi başka ne kadar
dosya daha kapatılmıştı kımbilir?
O tarihlerde Ankara büromuz-
da görevli olan Acar, ekim
1973'te "Burası Anadolu" adıy-
la eski eser kaçakçıiığı konusun-
da bir dizi yazı yayımladı. Bu ya-
zılardan biri Uşak'tan kaçırılmış
bu eseriere aynlrruştı. Türkiye'de
ilk kez "Cumhuriyet", okuriarı-
na, Karun Hazinea'nin varlığını
bu yazılarla duyurmuştu.
Acar görev yaptığı Atina'dan
1981'de New York'a özel olarak
gidip yeniden müzeye başvurdu.
Gazetecilik yollarını den^erek
depolarda saklanan eserlerden ba-
alannın fotoğraflaruıı müzeden
gizlice sağladı. Ama fotoğrafların
sayısı 3-4 adetti. Kamtlanmış bir
araştırma için bunlar yetersizdi.
Acar, 1984'de Atina'dan ayn-
lıp Türkiye'ye kesin dönüş yap-
madan önce New York'a gitti.
Muzenin bölümlerini incelerken
daha önce hiçbir biçimde gönne-
diği bu eserlerden 55 tanesinin ser-
gilendiğini farketti. Tek kamu
1981'de müzeden gizlice sağladı-
ğı 3-4 fotoğraftaki eserler de bu
55 parça arasındaydı vç 'Doğu
Yunan Eserleri' adı altında sergi-
liyorlardı. Arkeoloji dünyasında
Doğu Yunan, Anadolu'nun batı
kıyısı demekti.
Türkiye'ye döndü. Bir yandan
"Milliyet" gazetesinin Ankara
bürosunda istihbarat şefliği göre-
vini yürütüyor, bir yandan da
hafta sonlarındaki iunlerinde
Uşak ve Manisa köylerinde dola-
şarak incelemelerini sürdürüyor-
du.
1986'da olayı bir hafta süreyle
PORTRE OZGEN ACAR
Kültürelmirasın peşinde
Haber Merkezi — 1938 yıhnda Niğde'nin Bor ilçesinde
doğdu. tlk, orta ve liseyi Izmir'de bitirdi. 1962'de Siyasal
Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü'nden mezun oldu. 1960
yıhnda öğrencilik döneminde Cumhuriyet gazetesinin Ankara
bürosunda parlamento muhabiri olarak çalışmaya başladı. 1
Ocak 1972'ye kadar gazetemizde ekonomi ve dış politika
muhabirliği yaptı. Cumhuriyet'in iik ekonomi sayfasını Prof.
Melih Tümer'le yönetti. 1972'de Reuter Ajansı'run Ankara
temsilcisi oldu. 1974'te gazetecilikten ayrılınca Bodrum'da
vapımına başlanan Aktur Sitesi'nin müdürlüğüne getirildi.
1980'de Atina'da Milliyet'in temsilcisi olarak gazeteciliğe
yeniden döndü. Dört yıl sonra Ankara'ya gelerek Ankara
büro şefi oldu. Serbest gazeteci olarak 1987'de Amerika'ya
giden Özgen Acar, serbest gazeteci olarak özeilikle
Türkiye'nin tarihsel ve kültürel mirasımn korunmasında çaba
gösteren araştırmalar yapıyor. Çeşitli Amerikan yaym
•rgariiarında araştırma yazıları yayımlanan Acar'ın gazetecilik
alanında çeşitli başarı ödülleri bulunuyor.
vckaıutlanyla açıklamadan önce
konuyu sahiplenen Müsteşarı R.
Oguz Ank'ın aracılığıyla zamanın
Kültür ve Turizm Bakanı Müker-
rem Tasçıoglu'ndan randevu iste-
di. Acar, bakandan "Yarım saat
siire ile Başbakan Turgut Özal da-
hi arasa kendisine hiçbir telefo-
nun bağlanmamasını ve özel ka-
lem müdürü dahil odaya bu süre
içinde hiç kimsenin girmemesi"
sözünü aldıktan sonra olayı 25
dakikada özetledi. Son beş daki-
kada soracaklannı sordu ve yanı-
tım aldı. Bakan "miizeyi Ameri-
ka'da dava edeceğim" dedi. Acar
için bu demeç yeterliydi. Bir haf-
ta süreyle önce onlarca yıl araş-
tırmasına dayalı öyküsünü açık-
ladı ve son gün de bakanın deme-
cini yayımladı.
Taşçıoğlu Kültür ve Turizm Ba-
kanlığı'nın yetkililerini Acar'ın da
katıldığı bir eşgüdüm toplantısı-
na çağırdı. Konu tartışıldı, dava
açüması kararlaştınldı. Ancak bu
arada ortaya ilginç bir durum çık-
tı. Dışişleri Bakanlığı'run arşivi ta-
şınırken 1973 yılına kadar olan
konuyla ilgili dosya kayıptı. VVas-
hington Büyükelçüiği'nin dosya-
sı ise bölük pörçüktü.
Acar iki bakanlık yetkililerine
gerekli belgeleri kendi arşivinden
çıkartıp birer dosya halinde sun-
du. Bu sırada bakan değişmiş, ye-
rine Mesut Yılmaz geçmişti. Yıl-
maz dava açüması için gerekli ya-
n>T Dışişleri Bakanhğı'na iletti.
Uşak Muze Müdür Vekili Kâ-
zım Akbıyıkoğlu'nun çevredeki
etkinliğinin yanı sıra Eski Eserler
ve Müzeler Genel Müdür Yardım-
cısı Nimet Berkok ile Bakanlığın
Kültür Genel Müdür Yardımcısı
Erdoğan Ayiun'un Ankara'daki
başanlı işbirliğini, Washington
Büyükelçisi Şükrii Elekdağ ve
New York Başkonsolosu Murat
Sungar'ın New York'ta davaya
sahip çıkmaları tamamladı. Bu
arada Başkonsolos Yardımcıla-
nndan Gürsu Okurer'ın titiz ve
inatçı çabasını daha sonra Ferhat
Ataman sürdürmüştü.
Durum önce Amerikan Dışişle-
ri'ne nezaketen bildirildi ve ardın-
dan bir Amerikan avukatlık fır-
ması ile anlaşma imza edildi. lm-
zanın fatura bedeli masraflar dı-
şında en azından bir milyon do-
lardı. 1986 yazmda müzeye banşçı
yollar önerildi, ancak reddedildi.
Bunun üzerine New York Federal
Mahkemesi'nde dava açıldı.
New York Başkonsoloslugu
pek çok aday avukatlık firması
içinde bu konuda en deneyimli ve
Amerika koşuUanna göre en ma-
kul ücreti isteyen firmayı seçti.
Harry Rand ve Lawrence Kaye
adlı iki avukat daha önce Ameri-
ka'nın tammadığı Doğu Alman-
ya'ya benzeri bir davayı Batı Al-
manya'mn müdahalesine karşın
kazandırmışlardı.
1966 yıhnda Uşak Mahkemesi'-
ne intikal etrniş davanın dosyası
Amerika'daki Türk avukatlan
için çok önemliydi. Ancak Uşak
Mahkemesi'nde her nedense bu
dosya kayıptı. Adalet Bakanlıgı
bu gerçeği öğrenince özgen
Acar'ın yazılannda geçenlerin ifa-
delerinin alınmasını Uşak Savcı-
lığı'ndan istedi.
Savcı, Acar'ı arayıp "Ulusal
bir konuda kendisine yarduncı ol-
mak üzere" kendisini Uşak'a da-
vet etti. Hazırlanan dosya New
York Federal Mahkemesi için ka-
nıt olarak gönderildi.
Dava açıldıktan sonra Acar ga-
zeteciliğini sürdurmek üzere Ame-
rika'ya gitti. Gelişmeleri yakından
izledi. Bu arada Türk kaçakçıla-
rınca ölümle tehdit edildi. Ame-
rikan antika tüccarları gazete ve
dergilerde Acar'dan "Türk hükü-
metinin antika casusu" diye söz
eden yazılar yayımladılar.
Oysa Acar, tüm Amerika gezi-
lerini ve incelemelerini kendi ce-
binden karşüamıştı. Çünkü, ama-
cı bir gazeteci olarak araştırma-
larla nelerin yapılabileceğini ka-
nıtlamaktı.
DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ SUNGAR
Önemli bir kararANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — Karun'un Hazinesi'nin
Türkiye'ye devrinin kararlaştınl-
ması Türkiye'de sevinçle karşılan-
dı. Dışişleri Bakanlıgı Sözcüsü
Murat Sungar, "Gelişmeleri he-
yecanla izliyorum. Bu çok önem-
li bir karar. Türkiye için küçüm-
senmeyecek bir kapı açıldı" der-
ken Eski Eserler ve Müzeler Ge-
nel Müdürü Akif Isık karann ka-
çakçılara da önemli darbe oldu-
ğunu vurguladı.
Metropolitan Müzesi'nin raah-
kemeye getirdiği en önemli gerek-
çelerden biri olan, "Türkiye ese-
rine zamanında sahip çıkmamış,
gereken önemi göstennemiştir.
Olay zaman aşımına uğramışür"
iddiasının böylece geçerliliğini yi-
tirdiğini söyleyen Sungar şöyle de-
di:
"Bundan böyle Türtdye'den
kaçak olarak çıkarılmış bir eseri
satın alacak olan Amerikalı, iki
defa düşunmek zonında kalacak.
1.5 yıldır dışişlerinin hemen he-
men her departmanı konuyla ilgi-
lendi. FJinden gelen çabayı göster-
di. Davanın önündeki en önemli
engel de boylece kalkmış oldu."
Bundan sonra "işin esasma"
geçileceğini beliften Sungar, "Bu-
güne kadar bize Karun Hazinesi'-
nin önemli bir bölümünü göster-
mediler. Depolara bile sokmadı-
lar. Şimdi bunlan isteme hakkı-
mız da doğmus olacak" dedi.
Eski Eserler ve Müzeler Genel
Müdürü Akif Işık da gelişmeler-
den büyük sevinç duyduğunu be-
lirterek, "Kacakçılara önemli bir
darbe daha vurulmuş olda" dedi.