29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 1990 CUMHURİYET/7 ~\ıE INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N G Ö R Ü Ş Başan Bır sürû erkek başansını ilk N kansına borçludur. İkinci kansını da başarısına. JtaBadus TURKIYE'DE HESAPLAR 5 MILYONA GORE YAPILIYOR Pastanın yarısını yiyenlere... DÜNYA Bankasfnın 1987 raporunda Türkiye'deki gelir dağılımının çarpıklığı şu ra- kamlarla açıklanıyor: Milli gelırin paylaşımında Türkiye'deki toplam ailelerin yüzde 20'sı pastanın yüzde 56.5'unu göturüyor. Yani 50 milyonluk Türkiye'de 10 mil- yon kışi ulkenin milli gelirinin yansından fazlasını elde edi- yor. Bu 10 milyon kişilik grup içinde en kaymak tabaka ola- rak nıtelendirilebilecek yüzde 10luk bir grup var. Yani 5 mil- yon kişi. Bu 5 milyon insan milli ge- lirin yuzde 40'ını elde ediyor. Yani Turkiye'nin tüm üretimi- nin ve gelirlerinın yansına ya- kını bu 5 milyon insan tarafın- dan paylaşılıyor. Geriye kalan gruplara göz atalım. Dünya Bankası yuzde 20'lik gnıplar halinde sınıflan- dırdığı ailelerin milli gelirden aldıklan pa>lan şöyle çıkar- 6etir pastasından alınan paylar 2 GBUP 4 G R U P | 3 GRUP 5 G R U P mış: Ilk yuzde 20'lik dihmin el- de ettiği yüzde 56.5, ikinci yüz- de 20'lik dihmin elde ettiği yüzde 19.5, üçüncü yüzde 20'lik aile grubunun payı yüz- de 12.5, dörduncü yüzde 20lik aile grubunun payı yüzde 8, en alt gelir grubundaki yüzde 20 aileye yuzde 3.5. Bu rapoıda verilen rakamla- ra göre örneğın gelir pastası 100 milyar ise bunun 56 mıl- yarını 10 milyon kişi paylaşır- ken, en alttaki 10 milyon kişi- ye 3.5 milyar lıra duşüyor. AJa gnıplar ıse 8 veya 12.5 milyar gibi bölümler alabıliyorlar bu pastadan. Gelir dağılımının en üst gnı- bunda yer alan yuzde 10'Iuk kesım yani 5 milyon insan ıse 40 milyar lirayı paylasıyorlar. Bu rakamları bılenler, tüm satış ve tuketım hesaplannı işte bu 5 milyon kişılik kitleye yö- neltiyorlar. Yani Turkıye'ye ge- tırilen son model Porshe ara- balara kim bınıyor, BMW'leri kim alıyor, Boğaziçi'ndeki ya- hları kımler saün alıyor, son model deniz motorları kimin gibi sorulann yanıtlan bu 5 milyon insan arasında verili- yor. tlk beş milyonun altındaki 5 milyonluk grup ile yüzde 19.5 pay alabilen ikinci yüzde 20'lik İSTANBUL'DAN MANZARALAR Btr süre öncesine kadar Sultanahmet Camii'nden çıkaniar, Ayasofya'mn görkemli yapısyla kar- şılaşıyorlardı. Şiradi bu göriıntiindn yerini işportacı tezgfihlan kapladı. (Fotograf: Muharrem Ayduı) İşportacılar yayılıyorKLAStKLEŞMİŞ işportaa merkezleri Mahmutpa- şa, Yeni Camı önü, Topkapı'nın dışında her gün yeni bir yerde "işportacı tezgâhları" ortaya çıkı- yor.... Bir süre öncesine kadar Sultanahmet Camı- si'nin avlusundan meydana açılan kapıya gelindi- ğinde rengârenk çiçekler ve arkasında Ayasofya Müzesı görülüyordu. Şimdi bu manzaradan eser kalmamış. Avludan dışarı adımınızı attığınız an- dan ıtibaren karşınıza "işportacı tezgâhlan" çıkı- >or. Sultanahmet Camısı'nın bahçe avlusundan yo- \a kadar iki sıra halinde kurulan işporta tezgâhla- unda "turistlere" hizmet verüiyor. Ayasofya Müzesi'nin önü ve Topkapı Sarayı'nın girişınde de bu görüntü farkh değil. Gülhane Par- kı'nın gınş kapısı "iç içe ginniş tezgâhlaria" ka- pannuş. Sirkeci'dekı ust gecitte, tnerdıvenlerde baş- layan tezgâhlar, geçıt boyunca devam ediyor. Ya- yalar zor yürüyorlar. Sirkeci Garı'nın önünde ay- nı görüntüler, vapur iskelelennin önünde durum biraz daha farklı... Jeton, abonman bileti, su, lah- raacun, bahk-ekmek, kaset satıcüan... Galata Köp- rusü'nde "ışportacılar ve tezgâhlan" köprü boyun- ca devam edi>or Karaköy Iskelesi'nin hali ıse Emi- nönu ıskelesinden farklı değil. "Karada" her adımda bir rastladığımız "isportacılardan" kurtulmak istedinız ve iskeleden bir vapura binıp karşı kıyıya gecmek istedinız. Bo- şuna sevınmeyin, çünkü satıcılar yakanızı vapur- da da bırakmayacaktır. grup da beyaz eşya, renkli TV, bulaşık makinesi, lüks olma- yan arabalar gıbı mallann sa- tılabildiği gnıplar. Hiç değılse arada bır dışarda yemek yiyen, yazın tatile gidebılen, tencere- sinde et kaynatabılenler. Daha sonra gelen yuzde 12.5'Iuk grup asgari standart- lann altında yaşasa da "Aüah'a şiikiir" diyen ve daha da fuka- ralaşmamak için direnmeye ca- lısan kesimler. En altta kalan 10 milyon insaran ise esamesı bile okunmuyor. Onları ne üretici firmalar ne "sosyal devletimiz" hesaba katıyor. Kentlenn varoşlannda, Guney- doğu'nun köylerinde bir lok- ma gıdaya muhtaç, ne sağlık ne eğitım hızmetı alamayan bır «sessiz çogunluk." Prof. Gulten Kazgan, Turki- ye'nin dunyanın en kötü gelir bolüşümü olan ülkelerden bi- n haline geldığmi hatırlatarak bunun yaratacağı sonuçlan şöyle anlatıyor: "Önce olayın politik boyu- tu uzerinde dunriım: Demok- rasi toplnmda en geniş sınıfı oiuşturduğu varsayılan 'orta a- nıf ın degeıier sistemine daya- nır, demokrasiyi yaşatan bu sı- nıfın variıgıdır. Türkiye'de de demokrasinio yerieşmesi aynı temele dayanacaktır. Bu sını- fın varlıgı tehdit altına giren ülkelerde ve koşullarda de- mokrasi gelişememekte ya da belirli azınlık gruplannın dar- belerijle ortadan kaldınlmak- tadır. Turkiye tipinde bir gelir böiüşümu sureci demokrasinin yerieşip gelişmesine elverişli degildir, çunku toplumda bir orta sınıf oluşamamakU, ona Uişkin degerler sistemi yayıla- mamaktadır. Avnı olajın toplumsid boyu- tu da demokrasi>i tehdit ede- bilecek niteliktedir. Çunka ge- niş kitlenin yaşadığı fakirieş- me, kitle eylemlerini barekete geçinnektedir. 1988 ve 1989 yıllannda art arda patlayan işci eylemleri ve sosyal huzursaz- luklar, bu yıllann kotu bölu- şum >ıllan olduğu goz önün- de tutularak değerlendirilme- lidir. Bu surecin devamı ve şid- detknmesi demokrasinin geüş- mesi açısmdan çok yönln sa- kıncalar yaratabilir..." Turkıye'nin yetişmış yaygın bilım insanlan bu uyarılarda bulunuyor, ama 5 milyonluk kaymak tabakamn içinde bu- lunanlar bu sözlere fena halde kulaklarını tıkamış. Motorlarda, BMW'lerde, Boğaz'daki villalarda keyif ça- tıyorlar. Memur ve işçi eylem- lerini, sessiz çoğunluğun öfke- sinı hıç dikkate almadan... BABAJ SUYUHUH SAHIPLERIAHLAŞIUMIYOR Sudan tartışmalar tSTANBUL'a deniz yoluyla Yalova'dan getirilmesine önu- müzdeki günlerde başlanacak olan baraj suyu tartışmaları alevlendirdi. Gökçe Barajı Su Birliği Başkam ve Karamür- sel'in DYP'h Belediye Başka- nı Özcan Özalgın suyun lstan- bul'a satılmasına karşı çıkarak baraj suyunun yedı belediyeye ait olduğunu, tüzük gereğı üye belediyeierin dışında başka bir bolgeye suyun verilemeyeceğı- ni savunuyor. özcan özalgın, suyun lstanbul'a satıldığı takdirde Yalova Belediyesi'ni "kaçak su vermekten" şikâyet edecekleri- m ve suç duyurusunda buluna- cağım belırtmekte. SHP'li Ya- lova Belediye Başkan Yardım- cısı Ka>a Dalkılıc ise suyun Is- tanbul'a satılacağından ve so- run çıkmayacağından emin. Dalkılıc, "Tüzök gereği benim hisseme duşen fazla suvu satı- yorum. Kendi hissemi aştı|ım takdirde o zaman tüzuğü çig- nemiş olorum" dedi. Barajın islevi konusunda Yalova Cum- huriyet muhabiri Faruk Kır- tay'a bilgi veren Dalkılıc, "Ba- raj Yalova'da. Barajın pam- palama istasyonnnda calışan Yalom'nın belediye personeli, yapılan tum masraflan, çalış- malan bizden karşılryonız. En ufak bir anzada da belediye oiarak bizler seferber oluro- mz. Su Birliği Başkam ise ma- kanuoda otormakta ve su bir- liğinden her ay 1.5 milyon li- ralık maaş talep etmekte. Şu anda barajın bütçesi sıfır. Gökçe Barajı bir yıldır Su Bir- ligi Başkanı'na her ay 1.5 mil- yon lira borçlu kalmakta. Tar- tışmalar sudan gözukse de al- tıada siyasi çatışma buiunmaktadır" dedi. ZAMAN GAZETESININ IŞIKLAR TAKSİM MEYDANI'NDA REKLAMI Seks-no seksDlNt ağırlıklı yayınlan ılt tamnan Zaman gazetesi bir su- redir TV'de dereklamyapıyor. TV'deki reklam füminin fo- nunda da Mevlevi müziğine benzer bır muzik duyuluyor. Bu müzik aslında Jean Mic- •ad Jarre'nin otantik, folklo- rik ve elektronik seslerle hazır- ladığı "Revolutions" (DevTİm) isimlı parçasının gınş bölumu. Neyle Kutsi Erguner çalıyor. Reklamda duyulan giriş bö- lümünden sonra parça gjderek hızlanıyor ve Jarre, elektronik bir sesle ' Özgürlük, degişim, devrim, seks, TV, gekcek, computer" gibi kelimeler ve "No seks, no TV, oo computer" gibi karşıt anlamlı sözler soyluyor. "Hey dost, ya Mubammet, aman hey" gibi seslenışlerden sonra elektronik muzik hızlanarak sürüyor. Jarre, bılmeden Zaman ga- zetesıne değişık bır reklam mü- ziği hazırlamış. Devrim ve seks uzerine... DISK'ten HEP'eFEHMt Işıklar yıllar önce DİSK Genel Sekreten oiarak katıl- dığı mıtınglerde çıkardı Taksım Meydanı'na. Yıllar geçti, Taksim Meydanı her turlü mitıng ve gösterilere yasaklandı. Işıklar 12 Ey- lullu gunleri hapıslerde geçırdı. Şımdılerde HEP Genel Başkam oiarak yine Taksım'de, yine gös- teri yüruyuşünde. Mılletvekılı dokunulmazlığı olduğu ıçın polıs yü- ruyuşunu engelleyerruyor. Sadece halktan katılanlan engellıyor. (Fotograf. Uğur Günyüz) PTTNİNIŞLERI Gizlizamdan sürgün çıktı ŞENER Yılmaz, 29 yıllık PTTci. Bu surenin son 24 yı- lını Eskişehir'de geçinniş. 14 sene Eskişehır Merkez Posta- nesi mudur yardımcılığı göre- vinde bulunmuş. Bugunlerde /ine Eskişehir'de kontrolör oiarak gorev yaparken birden "Erzurum'» sttrttldüğanu" öğ- rendi. Açıkca söylenmese de sur- gün emrinin arkasındaki ge- rekçe gizli bir "kuşku'Man kaynaklanıyordu. Eskişehır muhabirimiz Önder Baloğlu, bir ay önce PTT'nin telefon abonelerine süreyi kısaltmak yoluyla gızlı bir zam yaptığım yazmıştı. Yani nasıl ekmeğin gramajı duşurulerek gizli zam yapümış oluyorsa, PTT de ko- nuşma surelerinde birim başı- na aldığı ücreti değtştirmemiş, ama süreleri kısaltarak zam yapmıştı. Bu zammı da abone- lerden gızliyordu. Baloğlu bu haben yazdıktan sonra Eskışehir PTT Başmü- dürü Hulusi Baysal, Merkez Müdürü Huseyin Akarçay ve Telefon Muduru Vedat Rüya kendisini ziyarete geldiler. llla haberin kaynağını oğrenmek ıstiyorlardı. Aksi halde Eskişe- hır mahrecli bu haber için ge- nel mudurden eleştiri geleceği- ni söyluyorlardı. Baloğlu, genel müdurun kendilerini eleştirecek yerde abonelere uyguladığı sure kı- saltma işlemini duyurması ge- rektığını, gizli zam yapılması- mn yanlış olduğunu, ayrıca bu haber ıle uzun konuşan abone- lenn uyanlmış olacağım ve ga- zetecılerin de haber kaynağını her zaman saklı tuttugunu an- lattı. Sonuç oiarak haben Şener Vıldız'ın sızdırdığından kuşku- landılar. Yılmaz'ı Erzurum'a surduler 29 yıllık PTT'ci bu günlerde valızlerini hazırlıyor. HAYVANLAR tSMAlL GLLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK PİKNtK PtYALE MADR.4 HIZU GAZETECİ NECDET şm TATlU EN ÇOK ZBHİR eQ£hll£RVm 3fRİ ÖİLE TAKlNTıLARliÜ KAP/NLAR YORAR, AŞK Z 0RAZ y 6İ ÇÎZGİLİK KÂMÎL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞÎLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD JM DAVIS / SBO MİA BEKJIM MfNJlK UKJ H4DI ŞWD Ç OĞUJM9UKJ. H4DI ŞWD\ GEL TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARtKAN 20 Temmuz MUSAN/PZADf CELAL 1S5S 'OA 8USÜM, ÜULÜ OYUN yAZAGt VtuŞAUiP- ZAPe C£lAL, 39 YAÇtNOA ISTANBUL 'OA ÖU4ÛÇ~ TÜ. İLK 6EHÇL1K YILLAR.INOA 8AÇLAYAU 77- YAmo r-UTKUSU, OAHA SONRALARl ONU OYUN- LA& YAZMAYA YĞM£LTMlÇTy. OZELUfCL£, f3. YUZYIL OSMANU YAÇANrtStNI ANLA7HN &ü KOMttC OYUNiAIS, BUYÜK ILSI TDPLAMfÇrt. S£- LEHEKseL ruün rr'yrtneasu'NUN O&ELEHIN- DEN ÇOK YHGARLAMAN MUSAUtPZAPE CELAL, KONULAHilHOAj 8UROK&ASİ, INAUÇ, Ç(KARC(- UK,£SKI-Y£MI KAISftrL/Ğ/ YE <SEL£N£K- LEfi GtBl TOPLUMSAL SOftUMlA/SA OA r£# VERMIŞTt "ArMAROZ HAOISf*, "BlR KAVUtC ' "SALA8AA/ A6A * "MUM SÖMPU*, EMO " OYUNLAK/ÜDAN SAAS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle