Katalog

CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 20 TEMMUZ 1990 "NEO-NAZİLFR" — Birleşme surecinin hız kazanraası ile birlikte aşın sağcılar faali- yctlerini artürdı. Bu gruplar, yabancı dusmanhğını koruklejerek D. Alman vatandaş- lan arasıada da taraftar bulnyor. ANAYASA KORUMA TEŞKİLATIRAPORU Almanya'da PKK korkusuFederal Almanya'da anayasal düzene karşı yürütülen faaliyetleri izleyen ve değerlendiren teşkilatm raporunda, Almanya'da faaliyet gösteren en tehlikeli yabancı örgütlerin başında PKK'mn olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca birleşmenin hız kazanması ile birlikte aşırı sağın giderek güçlendiği kaydediliyor. Federal Almanya'da kurulan aşırı sağcı ve neo-Nazi gruplann giderek Demokratik Almanya smırları içinde de taraftar bulmaya başladıklan bildiriliyor. DtLEK ZAPTÇIOĞLU BONN — Federal Almanya'da anayasal düzene karşı yürütülen faaliyetleri izleyen ve değerlendiren "Anayasa Koruma Teşki- latı"nm 1989 raporu, dun başkent Bonn'- da basına açıklandı. tçişleri Bakanı Wolf- gang Sctaaeubk tarafından özetlenen rapor- da, aşırı sağın giderek güçlendiğine dikkat çekiliyor. Alrnanya'da faaliyet gösteren "tehlikeli yabancı örgütler"in başına ise PKK'nin adı anılıyor. Raporda, F. Almanya'daki özgülükçü demokratik düzen açısından tehlike oluş- turan yabancı örgütlerin sırasıyla Kürt, Türk ve tranlılar tarafından kurulan örgüt- ler olduğu belirtildi ve şöyle dendi: "Aşın akımlara mensup yabancılar, F. Almanya'da vaşayan toplam 5 mil>on ya- bancı arasında küçiık bir azınhk oluştur- maktadır. 1989 yılında aşın örgütlert 97 bin 250 vabancı iiyevdi. Bu üyelerden bir ço- ğunun, dini, sosyal ve külturel nedenlerle örgütlere kaydoldoğu ve ilk planda günlük sorunlann ve vatan hasretinin giderilmesin- de vardım aradığı goz önünde tutulmalıdır. Siyasi amaç çogu kez tali bir rol oynamak- tadır. Kürdistan tsçi Partisi (PKK) yandaşlan, Kürt-Turk parti >öneticilerine karşı Dussd- dorf Eyalet Mahkemesi'nde görülraekte olan davayı protesto evlemlerine devam et- mişlerdir. Çok sayıda propaganda bildiri- siyle F. Alman politikasına ve adaletine sal- dınnışlardır. Düsseldorf taki dava siyasi bir dava degildir. bir ceza davasıdır. Konusu cinayet, adam yaralama, terörist bir orgü- te iiyelik ve yardımdır. Bu davaya gösteri- len sempati ve dayanışma bir halka yöne- lik degil, açık suç unsuru iceren ve gıiven- ligi tehdil eden eylemlere yönelik saydma- Udır." Raporda, F. Alman makamlannın bu ör- gütlerin haraç toplama, zor kullanma ve adam takip etme eylemlerine karşı bundan sonra da kararlı bir tavır izleyeceği belir- tildi. Raporda, PKK ile ilgili olarak daha son- ra şöyle denildi: "Börfin Ortodoks Markdst partilerde ol- duğn gibi PKK da bir merkez komite tara- fından yönetümektedir. PKK Genel Sekre- teri Abdullah Öcalan da Şam'da bulun- maktadır. Avnıpa Merkez Komitesi de Fe- deral Almanya'da faaliyetlerini surdurmek- tedir. Kurtanlmış bir Kürdistan için terör mücadeiesi veren PKK örgiitıi, Türkiye'de- ki evlemleri için propaganda, maddiyat ve personel destegini buradan da saglamakta- dır." Anayasa Koruma Teşkilau raporunda, DIŞBASIN îicralb^KSribunc Doğu Avrupa'da terorizm gölgesiDoğu Avrupa'daki eski komünist hOkü- metlerin yeni yeni açılan gizli dosyalan, 80Tİ yıllarda Doğu Avrupa ülkelerinin Ortado- ğu ve Batı Avrupa'da Batılı hedeflere sal- dıran terörist gruplanm tüm resrni yalan- lamalara karşın desteklediklerini açıkça or- taya koyuyor. Ancak Macaristan, Çekoslovakya ve D. Almanya'daki hükümet gorevlileri, kendi- lerinden önceki hükumetlerin Carlos ola- rak tanınan Venezuela doğumlu terörist Dich Ramirez Sanchez'i 70*li ve 80'lı yıllar- da koruduklarını açıkladılar. D. Almanya'nın feshedilen Devlet Istih- barat örgütü, Carlos'un F. Alman terörist grubu Kmlordu Fraksiyonu ile bağlantı kurmasına da yardım etnüşti. Devlet tstih- barat örgutü, Kızılordu Fraksiyonu üyele- rine 1980'den başlayarak geçen ayın orta- larında bu iş ortaya çıkanlana kadar gizli kimlikler vermiş, onlara sığınacak yer ve iş bulmuştu. Çekoslovakya'da eski hükümet görevlile- ri, havadaki bir uçağın infilak etmesi için ne kadar SEMTEX (patlayıcı yapımında kullanılan kimyasal bir madde) gerektiğinı anlamak amacıyla tesüer yaptıklannı doğ- ruladüar. Libya lideri Muammer KaddafTye yüzlerce ton SEMTEX sattıklarını söy- lediler. Kaddafı'nin bu patlayıa maddeleri trlan- da Cumhuriyet Ordusu (IRA) ve Filistin'in Kurtuluşu İçin Halk Cephesi (FKHC) gibi yasadışı kunıluşlara yolladığı sanüıyor. FKHCnin 1988 yılının araük aymda bir Pan-Am uçağını tskoçya'daki Lockerbie bölgesine düşttrdflğünden kuşkulanılıyor. Die Welt ve The West Gennan Daily tara- fmdan yayımlanan Doğu Avmpa istihba- rat dosyalan Doğu Berlin otoritelerinin Lib- yalı - Filistinli bir terörist grubunun 1986 yılının nisan ayında Batı BeTİin'deki bir dis- koteği bombalamalarına yardım ettiklerini ortaya çıkardı. Bu olayda iki Amerikalı ve bir Türk kadın ölmuş, 229 kişi de yara- lanmıştı. Kaddafi hükümeti ajanlannın diskotek olayı ile ilgili olduklarını Doğu Berlin'deki Libya elçiliğinin radyo yayınlanndan öğre- nen ABD, on gün sonra Libya'yı bomba- lamıştı. yılında çektiğini belirttiyse de "Şimdiye dek ortaya çıkan gerçekler bnzdagımn sadece üstte kalan kısmıdır" dedi. Dogu Almanya tçişleri Bakanı Peter Mic- hael Diestel, Doğu Berlin'deki Schoenefeld havaalanının komünist yönetım gözetımin- de "tüm teroristlerin boluştugn ve göriiş altşverişlerinin yapıldığı bir yer" olduğunu söyledi. Diestel, Devlet Güvenlik Bakanlığı'nın Carlos ve diğerlerini tamamen kontrol al- unda tutarak görunuste D. Almanya'ya sal- dırmalanm önlediğini söyledi. açmaları ile mümkün oldu. Ingütere'deki Bağımsız Tdevizyon Haber- leri Ajansı (Independent Television Nevvs) SEMTEX üreten bir Çekoslovak fabrika- sının raüdürü Petr Mostak'm 1980'den ön- ce Libya ordusuna 1000 ton SEMTEX-H (en guçlu SEMTEX türü) sattıklannı söy- ledığını açıkladı. ITN ajansı, ayrıca Çekoslovak Binbaşı Zbynek Hybl'in 200 gram SEMTEX'in bir uçakta delik açacak kadar guçlu olduğunu gösteren tesüer yaptığını soylediğini de açık- ladı. Hybl, testi "terör yanlısı olmavan bir KGB bütün Doğu Avrupa istihbarat servisleri ile yakın ilişkide olmasma rağmen yıllarca uluslararası teröristlerle ilişkisi olduğunu yalanlamıştı. Londra Araştırma Enstitüsii'nün Terör Araştırma Müdürü Wilkinson: "KGB destek vermeseydi şimdiye dek yapılanlar olmazdı" dedi. Doğu Almanya îçişleri Bakanı Peter Diestel, Doğu Berlin'deki havaalanının komünistyönetim gözetiminde "tüm teröristlerin buluştuğu ve görüş ahşverişlerinin yapıldıgı bir yer" olduğunu söyledi. Gizli dosyalannda, Sovyet istihbarat ör- gütun bu olayla ilgisi olduğunu ortaya çı- karan bir ipucu olup olrnadıgı ise henüz bi- linmiyor. KGB bütün Doğu Avrupa istihbarat ser- visleri ile yakın ilişkide olmasına rağmen, yıllarca uluslararası teröristlerle ilişkisi ol- duğunu yalanlamıştı. Londra Araştırma Enstitüsü'nün terör araştırma müduru Panl \Vilkinson "KGB bn grnplara destek vermeseydi şimdiye ka- dar yapılanlar yapılamazdı" dedi. Wilkinson, her ne kadar KGB'nin terö- rist gnıplardan destegini 1986 ya da 1987 Diestel, bir önceki Devlet Güvenlik Ba- kanı General Erich Midke'nin (82) adalete karşı geldiğine dair pek çok karut olduğu- nu belirterek, aleyhine dava açılabileceğini söyledi. Diestel, aynca ülkenin önceki lideri Erich Honecker'in (77) "büyük bir olasılıkla" diğer hükümet görevlilerinin te- röristler için yaptıklanndan haberdar oldu- ğunu kaydetti. Batı polisinin Filistinli gnıplarla Avrupalı teröristlerin ilişkide olmalanndan yıllarca kuşkulanmalarına karşın, bu gerçekleri or- taya çıkarmak ancak Prag, Doğu Berlin ve Budapeşte hükümetlerinin gizli dosyalan deneme" olarak nitelendirdi. 1988 yılında bir Pan-Am uçağı, bir tey- bin içine saklanan küçük bir SEMTEX bombası ile düşürülmuş, bu olay 270 kişi- nin ölttmü ile sonuçlanmışü. VVilkinson, "Çekoslovak havayollannın terörisüer için bttyük bir hedef olduğu du- şiincesi çok gülünç. Sanınm bunu kapita- lisl ülkelere karşı kullanmak için uydurunışlaı" dedi. Macaristan Dışişleri Bakanı 1975 yılın- da Viyana'da petrol bakanlarının toplantı- sına karşı duzenlenen saldından sonımlu ol- duğu sanılan Carlos'a 1979 yılının ağustos ayından sonra Macaristan'da sıgınma ve eği- tim olanaklan tanındığını açıkladı. Bakan, Carlos'un daha sonra o zamanki komünist lıder Janos Kadar'a bir teşekkur mektubu yazdığını da söyledi. Budapeşte"den gelen raporlara göre ba- kanlık geçen hafta 1985'e, yani Macaristan- ın Interpol'e uye olmasından dört yıl son- rasına kadar Carlos ve 35 arkadaşunn Lib- ya diplomatik pasaportu kullanarak Maca- ristan'a girip çıkmalanna izin verildiğini açıkladı. Diestel, Carlos'un D. Almanya dışında da faaliyetlerde bulunduğu yolundaki açıkla- maları, geçen ay Kızılordu Fraksiyonu'na üye olan on Federal Almanın tutuklanma- sından sonra yaptı. Bu on kişiden ikisi ser- best bırakıldı. Hepsine 1980'lerden beri D. Almanya'da Devlet Güvenlik BakanlığVnca iş, sığınacak yer ve gizli kimlikler verilmişti. Stern dergisindeki açıklamalara göre bu- tün Kızılordu Fraksiyonu uyeleri Bağdat ve Guney Yemen terörist gruplanndan yardım istemişlerdi. Ancak guvenilir olmadıkları için tekrar D. Almanya'ya gönderilmisler ve yeni kimlikleri ile normal bir >-aşam sürmeye başlamışlardı. Grubun üyeleTİnden olduğu sanılan Su- zanne Albrecht, F. Almaa otoritelerine bu grupla ilgili açıklama yapacağını söyledi. Grubun diğer bir üyesı olduğu sanılan Wer- ner Lotze de F. Aiman otoritelerine bu ko- nuda yardımcı olmaya razı oldu. Lotze*nin "Umanm, diğerleri de Kızılorda Fraksiyo- nu ile ilişkilerini kesme cesaretini gösterirler" dediği açıklandı. (16.7.1990) kapatüan MUliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile onun yerini alan MUliyetçi Çaiışma Par- tisi'nin (MÇP) aşın sağcı parti olarak ye- raldığı ve Federal Almanya'da uzantılara sahip olduğu belirtiliyor. h. Alman "Anayasa Koruma Teşkilatı" raporunda, aşırı sağın tırmanmakta oldu- ğu ve Almanya'da aşırı sağcı 35 bin 900 ki- şinin bulunduğu belirtildi. Neofaşisî ûrgüt- ler ve partiler, geçen yıla oranla yüzde 27 gibi yüksek bir oranda üye artışı kaydetti- ler. 1300 kişinin "Neonari" olarak tanım- lanabileceği, bunların en az 200'ünfln "militan" sayıldığı kaydedildi. Aşın sağ, 70 değişik parti ve grupta ör- gütlü. 1989 yüında aşın sagcılar 103 eyletn düzenlediler. Yayınlan ise toplam 9 milyon tiraja kadar çıktı. Doğu Avrupa'da "reel sosyalist" düzen- lerin yıkılışının solu bir "kimlik krtzine" sürüklediği kaydedilirken "Alman birligi'- 'nin ve artan antikomünizmin aşın sağa ya- radığı vurgulanıyor. Almanya'da üye pat- laması gösteren aşın sağ ve neofaşist örgüt- ler arasında "Alman Halk Birligi" (DVU) adlı parti başı çekiyor. Seçımlerde Türk düşmanı sloganlarla katılan bu parti, faa- liyetlerini Doğu Almanya'da da yaydı. D. Almanlar arasında taraftar toplayan Türk düşmanı partilerden biri de "Alman Nas- yonal Demokrat Parti" (NPD). NPD, Do- ğu Almanya'da ocak ayı başında kurulan "Orta Alman Nasyonal Etemokretlan" (MND) ve gençlik örgütü "Genç Nasyonal Demokratlar"la ortak çabşıyor. Aşın sag- cılar, Yahudi ve yabancı düşmanlığıyla ön plana çıkıyor, birleşmenin getirdiği milli- yetçi ortamı istismar ediyorlar. Teşkilat raporunda, F. Almanya'da ge- çen yıl önemli seçim başanlan kaydeden "eski Nazi" Franz Schonhuber'in "CnmJıuriyetçiler" (Republikener) partisı- nin izlenmediği belirtildi. Ancak aşın sağ- cı kişilerin bu partiye sızdığı, partinin ya- sal faaliyetlerinin bundan sonra dikkatle ta- kip edileceği vurgulandı. Bilindği gibi "Cumhuriyetçiler", Federal Almanya'da yabancı, özellikle de Türk düşmanı slogan- larla Avrupa Parlamentosu'na kadar gir- meyi başarmışlardı. Doğu Alman ajanlan V Îçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, es- ki D. Alman istihbarat örgütü STASI ajan- lannın akibetine de değindi. Buna göre "Al- manya'nın bölünmesinden ileri gelen faali- yetler dışında snç işlememiş" olanlar, ki bunlar çoğunlugu oluşturuyor, cezai kovuş- turmaya uğramayacak. Yani o zamanki ko- şullarda sadece gorevini yerine getirmiş sa- yılacaklar. Ancak bunlann bütün "uzman- lık bilgisi"ne karşın yeniden kamu hizme- tine alınraası ya da Anayasa Koruma Teş- kilatı eiemanı olarak görev verilmesi dttşn- nülmiiyor. STASi'nın Federal Almanya vatandaşla- rma karşı yürütmüş olduğu istihbaratla, te- lefon dinleme veya posta kontrol eylemle- riyle ilgili dosyaların imha edilmesi öngö- rülüyor. STASi'nın Demokratik Almanya'- da kendi vatandaşlan hakkında tuttuğu mil- yonlarca dosya ise imha edilmeyecek. Çün- kü geçmişte haksızlığa uğrayanlann bu bel- geleri kanıt göstererek suçsuzluğunu ispat etme ve tazminat talep etme olanağı saklı tutuluyor Bu dosyalann büyük gizlilik için- de saklanacağı kaydedildi. VEFAT Denizli-Akalan eşrafmdan Hacı Ramazan Demircioğlu ve Hacı Zeynep Demircioğlu'nun oğullan, Ayşe Demircioğlu'nun eşi, Bilge Türkmen ve Çetin Demircioğlu'nun kardeşleri, Ayda Demireren ve Seda Demircioğlu'nun babaları, Atilla Demireren'in kayınpederi, Şeyda İnceoğlu'nun dayısı, lüfan-Sezin ye 2^eynep Demircioğlu'nun amcaları, Atay Demireren'in dedesi, Ahmet Türkmen'in kayınbiraderi, merhum AJi Rıza Ça^rgan ve Ayşe Çağırgan'ın damatları, Hayati- Necati-Hasan ve Hayriye Çağırgan'ın enişteleri, Ramazan Çağırgan'ın bacanağı Sevgili büyüğümüz, değerli insan DOĞAN DEMİRCİOĞLU 18.07.1990 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aziz naaşı 19.07.1990 (dün) Yeni Camii'nden ikindi namazını müteakip Asri Mezarhğa defnedilmiştir. AİLESt VEFAT Şirketimiz kurucularından Yönetim Kurulu Başkanımız, iyilik ve sevgi dolu, çok değerli mümtaz insan DOĞAN DEMİRCÎOĞLU vefat etmiştir. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve Emsan camiasına başsağlığı dileriz. EMSAN ŞİRKETLER GRUBU EMSAN AŞ. EMSAN BASKISAN. A.Ş. EGEMSAN A.Ş. DESAN A.Ş. EMSAN BEŞYILDIZ A.Ş. EMSAN DAĞITIM A.Ş. AKHANA.Ş. EMSAN SATIŞ ORG. A.Ş. EMSAN DIŞ TtC. A.Ş. ATILIM HOLDtNG A.Ş., HASAT HOLDİNG A.Ş.