Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Barış harekâtı
16 yaşında
• LEFKOŞA (AA) —
Türkiye'nin Kıbrıs'ta
gerçekleştirdiği 20 Temmuz
1974 Banş Harekâtı'nın 16.
yıldönümü, Kuzey Kıbns
Türk Cumhuriyeti'nde
"Banş ve özgürlük
Bayramı" olarak kutlanıyor.
Bayram dolayısıyla, bugün
"- tören, sabah 8.30^, 16
A önce Türk çıkarmasının
başladığı
Karaoğlanoğhı'nda, Banş
ve özgürlük Arutı önünde
yapüacak. Törende, anıta
çelenkler konulacak ve
şehitlerin anısına saygı
duruşunda bulunulacak.
Banş ve özgürlük
Bayramı'nda, Türkiye'nin
finanse ettiği baa projelerin
açüışı yapılacak, yeni
protokoller imzalanacak,
yeni temeller anlacak.
Soydaşa karşı
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'da Türk
azınlığın "Hak ve
özgürlükler Hareketi"
partisini protesto eden
Bulgar milliyetcilerin
başlattığı grevler, Türk
azınlığın yaşadığı kentlerde
hayatı felcc uğrattı.
Bulgaristan radyosu,
Kırcaali'de işyerlerinin
büyük bölümü, belediye,
banka ve yerel radyoda grev
yapıldığını, toplu taşun
araçlannın trafiğe
çıkmadığıru ve grevcilerin
trenlerin sefere çıkmasını
engellediğini duyurdu.
Kırgızistan'da
çatıgma; 8 ölii
MOSKOVA (AA) —
v^^ryet Kırgızistan
Cumhuriyeti'nin
güneyindeki Osh bölgesinde
Kırgızlarla Özbekler
arasında yeniden
şiddetlenen catışmalarda 8
kişinin daha hayatını
kaybettiği bildirildi. Resmi
haber ajansı TASS, başta
Osh bölgesinin ikinci büyük
yerleşim merkezi Üzgen
olmak üzere, tüm bölgede
'Pogrom', saldın ve
kundaklama eylemlerinin
devam ettiğini ve geçen ay
başında çatışmalann patlak
vermesinden bu yana
hayatını kaybedenkrin
sayısının 212've yükseldiğini
duyurdu.
Âzerbaycan'da
açhk grevi
• MOSKOVA (AA) — .
Azerbaycan'da Halk
Cepbesi liderlerinin, 2
eylülde yapüacağı ilan
edilen seçimlerin
demokratik bir biçimde
gerçekleşmesini sağlamak
amacıyla başlattıklan
kampanya çerçevesinde,
Halk Cephesi Yönetim
Kurulu'ndan iki kişinin
açhk grevine başladığı
> 'irildi. AA'nın Bakü'deki
K taklardan elde ettiği
bügilere göre, Halk Cephesi
Yönetim Kurulu'ndan
Nimet Penamov ile tsa
Kamberov,Azerbaycan
Devlet Başkanı Ayaz
Muttalibov'u demokratik
ükeleri çiğnemekle
suçlayarâk, cumhuriyette
yapüacak seçimlere Halk
Cephesi adaylannın da
katüımı konusunda güvence
verilmediği sürece bu
eylemlerini sürdüreceklerini
ilan ettiler.
Delors'a
güvence
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler Birliği Başkanı
Mihail Gorbaçov, ulkesinin
ekonomik refonn yolunda
hızla yeni adımlar atmaya
devam edeceğini belirterek,
Batı'nın da soğuk savaş
döneminden kalma anlayışı
terk ederek ülkesine
teknoloji kısıtlamasını
kaldırmasını istedi.
Gorbaçov'un, Moskova'yı
ziyaret etmekte olan AFnin
yürütme organı Avrupa
Komisyonu'nun Başkanı
Jaajues Delors'la yaptığı
görüşmeye ilişkin olarak
resmi haber ajansı TASS
tarafından yayınlanan resmi
açıklamaya göre, Sovyet
lideri Delors'a, Sovyetler
Birliği gibi bir ülkeyi
'bilgisayarda ayarlanmış
gibi' bir çırpıda
değiştirmenin kolay
olmadığını bildirdi.
Küba-İspanya
gerginliği
- Dış Haberler Servisi —
Küba başkenti Havana'daki
tspanya BüyükelçiliğTne
sığınan dört KUbalının
Ispanya'ya gitmesine izin
verilmemesi ve karşılıkh
suçlamalardan sonra, iki
ülke arasındaki gerginlik
giderek tırmanıyor. AA'nın
haberine göre Havana'daki
büyükelçisini danışma için
önceki gün geri çağıran
Ispanya, dün de Küba ile
ekonomik işbirhgini askıya
almaya karar verdi.
Baker'ın Vietnam'la diyalog kurulacağını açıklaması genişyankı uyandırdı
Kampuçyada bamşa doğru
4-T K
ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın, Kızıl Kmerler'in # BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi de Kampuçya ile
iktidarı ele geçirmelerini önlemek için Vietnam'la 15 yıl # ilgili bir banş planını kabul ettiler. Detayları açıklanmayan
aradan sonra diyalog kurulacağını açıklaması, ^u planda, Kampuçya'da ateşkese gidilmesi ve serbest seçimler
Kampuçya'da Kızıl Kmerler öncülüğündeki muhalif y yapılması öngörülüyor. Çin, ABD'nin BM'deki Kampuçya
koalisyonun durumunu tehlikeye soktu. temsilciliği konusundaki gör üşüne katılmadığını açıkladı.
Dış Haberler Servisi — ABD
Dışişleri Bakanı James Baker'ın
Kampuçya sayaşı ile ilgili olarak
Vietnam'la diyalog kurabileceği
yolunda önceki gün Paris'te yap-
tığı açıklama, Hindiçini bölğesi-
ni ve bölgedelri çatışmalan dün-
ya gündenıinin ilk sıralanna çıkar-
dı. Yapüan açıklama BM'de Kam-
puçya'yı temsil eden Kızıl Kmer-
ler öncülüğündeki koalisyonun
durumunu da tehlikeye soktu.
Kızıl Kmerler'in tekrar iktida-
ra gelmesini engellemeye yönelik
olarak atüan bu adımın, ABD'nin
Hindiçini politikasında yüzde yüz
defişiklik anlamına geldiği bildi-
rildi. Baker'ın Vietnam ile diplo-
matik ilişki kuracaklan şeklinde
bir açıklama yapmadığı ancak ge-
lişmelerin bu noktaya varacağına
dikkat çekildi. ABD Dışişleri Ba-
kanı "Vietnam, Kampuçya hükü-
meti iizerinde elkili. Serbest se-
çimlerin yapüabilmesi amacıyla
bu eddsini kullanabinr. Bu neden-
le Vietnam'la diyaloga ginnek
istiyoruz" şeklinde konuştu.
ABD'nin, Kampuçya hüküme-
tine karşı mücadele veren koalis-
yonu desteklemesi ülkede buyük
tepki topluyordu. Amerikalıların
tepkisi Prens Norodom Sihanouk
ve Kampuçya eski başbakanı Son
Sann'a verilen desteğin, koalisyo-
nun büyük ortağı, Kızıl Kmerler'e
de yansımasından kaynaklanıyor.
Birleşmiş MilieUer Güvenlik
Konseyi'nin beş daimi Uyesinin
Paris'te iki gün süren toplantıla-
rında oluşturdukları Kampuçya
banş planımn detaylan açıklan-
madı. Şarth ateşkes ve serbest se-
çimler yapılana kadar geçici bir
hükümet oluşturulmasını öngür-
düğü bildirilen planın, ABD,
SSCB, Ingütere, Fransa ve Çin yet-
kililerinin 27 ağustosta New
York'ta yapacaklan toplantıdan
20.yüzyılın en kanlı rejiminin sahipleri
Kızıl Kmerler
Pol Pot liderliğindeki gerilla
grubu, 20. yüzyıl tarihine en kan-
b sayfalan yazmakla tanınıyor.
1960'ü yıllann başlarında Fran-
sa'da eğitim görmüş Marksistle-
rin yöneüminde Prens Norodon
Sibanouk'a karşı ayaklandılar.
Vietnam'ın ABD'ye karşı verdi-
ği bağımsızlık savaşında önce ta-
rafsız kalan, daha sonra 1965 yı-
lında VV'ashington ile ilişkiierini
kesen Prens Sihanouk'un ülkede
basta rejimi oluşturması, ordu ve
tutucu çevrelerce hoş karşılanmı-
yordu. Baskı özellikle yurtdışm-
da eğitim görmüş sol görüşlü
genç Kampuçyahlar arasında
hosnutsuzluk yaratıyordu. Siha-
nouk 1970 yılında ABD'den des-
tek alan General Lon No) ve ar-
kadaşları tarafından devrildi. Si-
hanouk, Lon Nol yönetimini de-
virmek isteyen Kampuçya Birle-
şik Ulusal Cephesi'nin başına
geçti. Lon Nol vönetimi. Khietı
Samphan, Hon You ve Ho Nim
önderliğindeki Kmer birlikleri-
nin kırsal kesimde hükümete kar-
şı yürüttükleri miicadeleyi kont-
1976'da Çin taraftarı
politika izlemeye
başlayan
Kampuçya'da
kentlerde yaşayan
milyonlarca kişi
köylere yerleştirildi.
Rejim düşmanı ilan
edilenler toplu olarak
katledildiler. 1977'de
yietnam-Kampuçya
ilişkileri koptu.
1979'da Vietnam
birlikleri Pol Pot
rejimini devirdi. Kızü
Kmerler yeni
yönetime karşı
mücadeleye başladı.
rol altına alamadı.
Nisan 1975'te iktidar devrildi
1976 yılında Khieu Samphan
devlet başkanı, Pol Pot da
başbakan oldular. Kampuçya
Komünist Partisi Çin taraftarı
politika izlemeye başladı. Güney-
doğu Asya'yı kendi nüfuz alanı
olarak gören Çin, Sovyetler Bir-
liği'nin bu bölgede güçlenmesine
karşı çıkıyordu. Kentlerde yaşa-
yan milyonlarca kişi köylere yer-
leştirildi. Tarım üretimmin art-
tınlması için kolektif çiftliklerde
zorla çalışbnldılar. Rejim düş-
manlan ilan edilenler toplu ola-
rak katledildiler. 1977 yılında
Kampuçya-Vietnam ilişkileri
koptu. tşin içine ekonomik kriz
ve salgın hastalıklar da girince
Kampuçya'da ölenlerin sayıa bir
milyona yaklaştı. Vietnam birlik-
leri 1979 yılında Pot Pot rejimi-
ni devirdi. Hükümet başına
Heng Samrin getirildı. Kampuç-
ya eski Başbakanı Son Sann li-
derliğindeki aşın sağcı Khmer
Ulusal Halk Kurtuluş Cephesi,
Sihanouk liderliğindeki Ulusal
Ordu ile Pol Pot yönetimindcki
Kızıl Kmerler yönetime karşı
birlikte mücadele başlalülar.
sonra açıklanacağı kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanı, BM'de
Kampuçya'nm Kızıl Kmerler'in
öncülüğündeki koalisyon tarafm-
dan temsil edilmesi konusundaki
görüşlerini değiştirebileceklerini
açıkladı. Sovyetler Birliği'nin tüm
çabalanna rağmen, Vietnam des-
tekli Kampuçya hükümetinin
BM'de yer alması kabul edilme-
mişti. Vietnam'ın geçen yıl birlik-
lerini Kampuçya'dan çekmesinden
ve Kızıl Kmerler'in Hun Sen hü-
kümetine karşı saldınlannı dur-
durmalanndan bu yana, birçok
Batı Avrupa ülkesi, Kampucya'run
BM'deki sandalyesinin boş tutul-
ması gerektiğini savunuyor.
Çin dün yaptığı bir açıklama-
da, ABD'nin BM'deki Kampuçya
temsilciliği konusundaki göruşle-
rine karşı çıktığını bildirdi. Çin
Dışişleri Bakanhğı sözcüsü İin
Gnihaa "Kampnçya'da siyasi an-
laşma sağlanmadıkça BM'deki
temsUdligi boş bırakılmamahdır"
dedi.
Vietnam yönetiminin, ABD'nin
Kampuçya sorunu ile ilgili olarak
diyalog başlatma kararını mem-
nuniyetle karşıladıgı bildirildi.
AA'nın haberine göre, Vietnam
Dışişleri Bakanı Nguyen Co
Thach, dün yayımladığı bildiride,
Kampuçya sorununa insan hakla-
nna saygı ilkesine dayah bir siya-
si çözüm bulunmasından yana ol-
duklanm daha önce birçok kez di-
le getirdiklerini kaydetti.
Karnpuçya'daki H u Sen hükü-
metinin, ABD'nin Kızıl Kmerler'k
ilgili tutumunu değıştirmesinde,
memnunluk duyduğu da haber ve-
rildi. Kampuçya Dışişleri Bakan-
hğı sözcüsü Chum Bun Rong, dün
yaptığı konuşmada, Baker'ın açık-
lamalanm "yapıa" bulduklannı
söyledi.
Kampuçya hükümetine karşı
mücadele veren gerilla gmbunun
bderi Prens Sihanouk, ABD'nin
politikasını değiştinnesinin ülke-
de iç savaşı şiddetlendireceğini ile-
ri sürdü. Kuzey Kore'de yaşadığı
sarulan liderin Paris'te yayımla-
nan açıklamasında, ABD'nin tu-
tumu "çok büyük bir haksahk"
olarak nitelendi. Prens, tüm ulus-
lara Kampuçya'yı BM'de kendi-
lerinin temsil etmeleri konusunda
verdikleri desteği çekmemeleri
çağrısında bulundu.
Ankara, Washington*la ilişkilerinin geleceğiiçin çalışma başlattı BOZEITDENATYE
Üsler için'kira' talebiANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — Yunanistan-ABD Savunma
lşbirliği Anlaşması'nın (SİA)
Ankara-Vv ashiriglon ilişkilerinde
yarattığı olumsuz atmosfer sürer-
ken, Türkiye'nin "en yakın müc-
teflkl" ABD ile ilişkilerinin gele-
ceğine yönelik kapsamh çalışma-
lar yürüttüğü bildirildi. Ancak bu
çahşmalarda "meydan okumg"
düşüncesinden hareket edilmedi-
ği, aksine ABD ile ilişkilerde son
dönemde Türkiye aleyhine bdjren
gelişmeleri "dengeleyecek" un-
surların araştınhnası üzerinde du-
rulduğu belirtildi. Türk-ABD Sa-
vunma ve Ekonomik lşbirliği An-
laşması'nın (SEİA) "kökünden"
revize edilmesinin "Türkiye'nin
çıkarlanna uygan-duşmeyecegi-
ni" ifade eden yetkili cevreler,
Ankara'nın taleplerinin bir "ek
mektnp"ta yer almasım isteyece-
ğini tahmin ediyorlar.
Yetkili cevreler arasında yapı-
lan nabız yoklamalanndan çıkan
görüşlere göre Yunanistan-ABD
StA metninin de aynntıh olarak
incelenmesinden sonra Ankara'-
da yürütülen çahşmalarda esas
olarak şu konular üzerinde duru-
luyor:
— ABD'nin muglak' ifadelerle
de olsa 'dış saldıniara' karşı Yu-
nanistan'a verdigi guvencenin
Atina larafından Türkiye'ye yö-
nelik olarak yorumlanmasını en-
gelleyecek düzenlemeler.
—\* ashington'un V iyana'da >ü-
riitiiten Avnıpa'da Konvansiyond
Kuvveller Müzakereleri'nden
(AKKUM) çıkacak anlaşma son-
rasında Yunanistan'a vermeyi
umduğu malzeme\e ilişkin SİA'-
daki yazılı bildiriminin benzerini
Türkiye'ye yapmasi,
— Doğu-Batı ilişkilerindeki yn-
muşama dönerainde ABD Kong-
resi'nin baskıları ile azalma süre-
cine giren askeri yardım yerine
Amerika'ya sağlanan üs imkânla-
n için 'kira' blenraesi olasdıjı.
Yetkili çeVTeler, özellikle ulus-
lararası ilişkilerin içine girdiği ve
nereye gideceği belli olmayan or-
tamda ABD ile olan stratejik iliş-
kinin yadsınamayacağını belirtti-
ler. Söz konusu stratejik ilişkinin
"karşılıklı çıkarlara" dayandığı-
nı ifade eden bu cevreler, "pire-
ye kızıp yorganı yakmanın alulcı
bir yaklaşım olamayacagını" kay-
dettiler.
Türk-ABD ilişkilerinde özellik-
le Bush yönetimi ile alevlenen cid-
di sorunlann da gözardı edileme-
yeceğini ifade eden bu yetkililer şu
görüşlere yer verdiler:
"ABD'ye söylemek istedigimiz
madem ki soguk savaş sonrasın-
da da global çıkarlan olacak ve
Tiirkiye ile ilişkileri bu açıdan
önem taşıyacak, o zaman Türki-
ye'ye karşı taahbütlerini yerine
getirmesidir. Aynca ikili ilişkile-
rimizin sadece askeri degil, bunun
ötesinde ve paylaşılan ortak de-
gerlere de dayandıgının bilinme-
si gerekiyor. ABD'deki lobilerin
etkinligini biliyoruz. Demokratik
ortamlarda bu olabilir. Aynı şey
Türkiye için de geçerli olabilir.
Ama uluslararası taahhutlere gir-
miş bir yönetimin bu tur etkenle-
re alet olmaması gerekir."
ü s t e
8 e l e n
>e r
sarsınülanyla yıkılan Filipinler'
p J d e e n k u ajündaküeri k u r t a r m a çalışmalan büyük
gayretle süruyor. Ölü sayısının 600'ü aşügı yolundaki son haberlere karşın, enkaz altında yuzlerce
ölü olduğu bildiriliyor. Kurtarma çalışmalan, önceki gün başlayan fırnna ile büyük ölçude yavaşla-
dı. Fırtına, Filipinler'in birçok bölgesini etkisi altına aldı. Ancak, tüm bu olumsuz koşullara karşın,
Filipinler'de birçok kişi gücünün son sınınna kadar enkaz kaldırma çalışmalannı sürdürdü.
Rumların
başvurusuna
işlem
yapılmamalı
ANKARA (AA) — Dışişleri
Bakanı Ali Bozer, Kıbns Rumla-
nntn, tüm "Kıbns" adına AT'ye
üyelik başvurusunun, iki toplu-
mun ilişkileri ve adanın geleceği
bakımından ciddi hukuki, siyasi
ve manevi problemler ortaya çı-
kardığıru söyledi.
Bozer, AT Dönem Başkanı Gi-
anni de Michelis'e, Kıbns Rum
yönetiminin Avrupa Topluluğu'-
na başvurusuyla ilgili bir mektup
gönderdi.
Ali Bozer mektubunda, Kıbns
Rum yönetiminin başvurusuna
hiçbir işlem yapılmaması gerekti-
ğini vurgulayarak, "Hatta komis-
yona dahi gönderilmemesini
İstiyoruz" dedi. Daha önce
KKTC Cumhurbaşkanı Raui
Denktaş tarafından gönderilen
memorandumu da hatırlatan Bo-
zer, "Kıbns Tnrklerinin görüşle-
rini aynen paylaşıyornz" dedi.
Bozer, Kıbns Rum kesiminin
başvurusunun, uluslararası huku-
ka aykın olduğunu ve Kıbns'ın
bütünü için ulaşüabilecek huku-
ki sonucun değerini kaybettirdi-
ğini ifade etti.
Denktaş'ın demeci
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, dün Fransız Haber
Ajansı AFP'ye verdiği demeçte,
Kıbns Rum kesiminin 4 temmuz-
da ATye yaptığı başvurunun top-
luluk tarafından kabul edilmesi-
nin, fiili olarak bir başka Kıbns
devletinin varhğının tarunması an-
lamına gelebileceğini söyledi.
KKTC'nin Avrupa Topluluğu'-
na girmek için bir başvuruda bu-
lunmadığım hatırlatan Denktaş,
"Böylece iki Kıbns devleti oiacak-
ür: Biri AT üyesi, digeri nye
degil" dedi.
CEZAYIR NOTLARI (5)
FlS'ten6
ahlak dışı'mtiziğe yasak
SABETAY VAROL
CEZAYtR — Son bir ay içinde Ceza-
yirlilerin günlük yaşamında şimdilik eski-
ye oranla köklü değişiklıkler göze çarpı-
yor. Başkent, sahil şeridindeki tatil mer-
kezleri ve "açık nkirli" oluşuyla tanınan
bazı bölgeler bir yana bırakıhrsa Cezayir'-
de geleneksel yaşam tarzının baskısı hayli
ağır. Buna karşılık yer yer lslamcı Selamet
Cephesi'nin ele geçirdiği belediyelerde ye-
rel meclislerin aldığı bazı kararlar bu ör-
güt iktidara gelirse neler olabileceği konu-
sundaki endişeleri yoğunlaştınyor. Bu ka-
rarların ülke basınında en çok yazılıp çi-
zilenleri şöyle sıralanabilir:
1. Cezayir'in Bodrumu sayılan tarihi Ti-
paza Belediyesi kent içinde erkeklerin diz
sevjyesinde, kadmlann ise dizlerinin altın-
da olması koşuluyla şort giymelerine izin
verme yönünde bir karar aldı. Vali, kara-
rın bireysel özgürlük kavramına aykın ol-
duğunu belirterek uygulanamaz olduğunu
açıkladı.
2. Bazı tslamcı Cephe yanlısı belediye-
ler kendi belediye sınırlarında kadmlann
ayrı, erkeklerin ayrı yerlerden denize gir-
meleri gerektiğini ve bu yönde karar alı-
nacağını açıkladılar. Henüz uygulanma-
makla birlikte birçok yörede korkudan
halkın kendiliğinden bu karara uyduğu ha-
ber veriliyor.
3. Ülkenin ikinci büyük kenti olan
Oran'da belediye arabesk ve rock karışı-
mı, asi gençlerin ürettiği "rai" müziğiyle
ilgili' önceden programlanan bir festivali
yasakladı. Daha önce devlet televizyonun-
da da benzer nedenlerle yasaklanan bu mü-
zik türü FtS tarafından ahlak dışı sayılı-
yor.
4. Üçüncü büyük kent olan Konstantin'-
de belediye önümüzdeki ders yılından iti-
baren karma liselerin kız lisesi ve erkek li-
sesi şeklinde aynlacağına dair bir karar al-
dı:
12 haziran yerel seçimlerinden hemen
sonra Maliki mezhebinden olanlann FÎS
ve FLN şeklinde ikiye bölünmesi yüzün-
den bölgesel bir mezhep olan tbadilerin
gösterdiği bir listenin seçimi kazanması
üzerine küçük bir beldede kanlı olaylar çık-
mış. iki olü ve onlarca yaralı var.
Başta bu son olay olmak üzere tüm öz-
gürlük ihlalleri karşısında Şadli Bencedid
yönetiminin yeterince enerjik önlemler al-
maması birçok çevrede şaşkınlık yaratıyor.
Devlet başkanımn FtS'le gizli bir uzlaşma-
ya vardığı gazete sütunlanna kadar yan-
sıyor. Geleceğedönük diğer bir yaygın söy-
lenti ise önümüzdeki haftalarda lslamcı
Cephe yandaşlannın mevcut parlamento-
nun feshedilmesi için meclis binası önün-
de oturma grevi örgütleyeceği ve fesih ka-
rarı verilene kadar eylemin devam edece-
ği yonünde. Türk asıllı 67 yaşında bir sa-
nayıci olan Mahmut Turki bağımsızhk sa-
vaşına katıldığı halde FLN'ye en ufak bir
sempati beslemiyor, Ahmet Ben Bella'nın
saf dışı bırakıldığı eski lider Ferhat Abbas'ı
tutuyor.
Kendini ıhmlı bir tslamcı parti sayan Ce-
zayir Yenileşme Partisi (PRA) lideri Bo-
ukrouah da FlS'in birçok yönuyle lran'-
daki devrim öncesi örgütlenmeye benzedi-
ğini söyleyerek tehlike çanlarını çalıyor.
1970'ten beri tslamcı hareketin içinde yer
alan Boukrouah Cemal Abdiil Nasır'ın din
ışleri damşmanı Cezayirli din bilgini Be-
nuahi Malik'in öğrencısi. PRA lideri, ls-
lam düşüncesinin gözden geçirilerek çağ-
daş koşullara uydurulmasından yana.
FİS'i çok iyi tanıyor ve Iran'da eski Cum-
hurbaşkanı Beni Sadr gibi kişilerin düştü-
ğü hataya düşmeyeceğini söylüyor. Ancak
yeterli çoğunluk olmaması halinde anaya-
sayı harfiyen uygulaması koşuluyla FtS'-
le koalisyona gidebileceğini söylüyor. Ül-
kenin önemli bir azınlığı olan Berberi kö-
kenli RCD (Kültür ve Demokrasi İçin Ye-
nileşme) adlı seçimlerde üçüncü olan par-
ti de lslamcı Cephe'nin ister istemez tota-
liter bir düzene geçeceğine inanıyor.
Buna karşılık Batılı yaşam tarzmı be-
nimsemiş genç Cezayirliler genellikle "kor-
kacak bir şey olmadığını" söylemeyi ter-
cih ediyorlar. Cezayir'in lüks otellerinden
birinin bodrum katındaki diskotek tıklım
tıklım. Kızlı erkekli gençler Batı müziği eş-
liğinde dans ediyor. Bunlarla sohbet ko-
yulaştırmak tıpkı köşe başlarını tutan so-
kaktaki FtS yanlılanyla laflamak kadar
kolay. Bu yıl üniversite birinci sınıfa baş-
layacak olan bir genç kız "İlk zamanlar
çok korktuk. Ama aşınlıklannı görünce
birçok kişi FtS'ten uzaklaşmaya başladı.
Seçim olursa bir daha kazanacaklannı zan-
netmiyonım. İktidara geleceklerini düşün-
mek bile istemiyorum" dıyor.
At yarışı tahmini yapan bir gazetenin
muhabiri olan genç ise neden tehlike gör-
mediğini kendince şöyle anlatıyor:
"Bize gelerek kumarın giinah olduğu-
nu söylediler ve gazetemizi kapatmamızı
istediler. Bir raiktar para verdik, gittiler.
Yine gelirlerse bir daha para vereceğiz.
Olay bu kadar basit!"
BİTTİ
DUN^ADABUGIJN
AUSIRMEN
Haksız mı?
Çeyrek yüzyıldır yazılarım dikkatle izlediğim İlhami Sovsal, ba-
sın mesleğinde doruğa ulaşmış, ama gazeteciliğin, davaya inan-
mışlığın bedelıni büyük acılarla ödemış, saldırıya uğramış, her
geçiş döneminde hapishanelerden geçmiş, soğukkanlılığı ile gü-
lümsemesini, tıpkı kişiliğmin aynlmaz bir parçası haline gelmiş
bulunan alçakgönüllülüğü gibi hiç elden bırakmamış bir kişi.
Benim yaşımdakilerin hemen hepsinin "İlhami Abi" diye ça-
ğırdığı Soysal'ın yazılarım dikkatle okumam 23 yıla varan dost-
luğumuzdan, bir sürü olayı, sıkıntıyı birlikte yaşayıp göğüsleme-
mizden değil, onun yıllardır eksilmeyen gözlem gücüne ve sağ-
duyusuna duyduğum güvenden kaynaklanıyor. Ankara'da siya-
set kulisini yakından izleyerek haberle yorumun iç içe oldıiğu
köşe yazarlığını gelıştirmede öncülük etmiş olan İlhami Soysal,
18 temmuz tarihli Milliyet'teki yazısında, parlamerrtonun dünkü
olağanüstü toplantısını ele alıyordu.
Bilındığı gibi parlamento dün, SHP ve DYP milletvekillerinin
ımzalarıyla olağanüstü toplandı. Salt toplantmın sağlanmış ol-
ması, muhalefetın birlikte hareket ederek Türkiye'nin çok kritik
bir döneminde vurdumduymaz iktidarı parlamento önünde he-
sap vermeye çağırmayı becerebilmesi bile başarı olarak kabul
ediiebillr.
Hatta kanun gücOndeki kararnamelerle ilgili olarak Anayasa
Mahkemesi'ne yaptığı başvuru ile hükümeti köşeye sıkıştıracak
gibi görünen SHP'nın hem bu başvurusu hem ayrıntılarına bu
sütunlarda dokunacağımız Güneydoğu Raporu, ana muhaletette
bir kıpırdanmanın belırtısi; DYP ile başlattığı diyalog ise gele-
cekteki, kanımızca kaçınılmaz, sorunlu işbirliğinin ilk gösterge-
lerinden biri olarak yorumlanabılir.
Ne var ki parlamentoyu toplantıya çağırmaya yönelik girişimin
perde arkasını bilenler, çok kolay, çok doğal ve rahat gerçekleş-
tirilebilecek bir SHP-DYP dıyaloğunun bile nice ıkınma sıkınma-
ların sonunda zar zor sağlandığını gördükçe gelecek hakkında
ciddi kaygılar taşımaktadırlar.
Parlamentonun olağanüstü toplantısının konusuna gelince: Bi-
lındığı gibi Meclis hac farızasını yerine getirirken yaşamlarını yi-
tiren 500'ü aşkın yurttaşımizın durumlarını ve bu konuda hükü-
metin tutumunu görüşmek üzere toplanmıştı.
işte değerli ve deneyimli usta yazar İlhami Soysal da konuyta
ilgili yazısında olayın bu yanını eleştiriyor. Yazının belirli bölüm-
lerine bir göz atalım:
"...Neymiş TBMM olağanüstü toplanıp hac farizastnı yerine
getirirken Suudı Arabistan yöneticilerinin dangalaklıkları yüzün-
den kurban verdiğımız yedi yüze yakın hacı ve hâcce adayımı-
zın kanının hesabım soracaklarmış...
Ne diye soracaklar? Efendim Mekke ve Medine'ye gönderdi-
ğin hacı adaylanna neden iyi göz kulak olmadın diye...
Yani en adisinden, en bayağısından duygu sömürüsü ve so-
zümona ış yapıyormuş gibi görünme çabası...
...Türkiye'de 1990 yılının ortasında TBMM'yi olağanüstü top-
lantıya çağırmak için başka hiçbir gerekçe yok muydu? Hani ne
oldu bu sözümona muhalefet partileri demokrasiye çok düşkün-
düler? Atatürkçülük, laiklik dillerinden düşmezdi? Niye illa da
yedi yüze yakın hacının ölmesi için Meclis'i toplantıya çağırıyor-
lar da akıllarına laik Türk devletinin on tane valisinin Suudi pa-
rasıyla hacca gitmesinin anlamı nedir diye Meclis'i olağanüstü
toplantıya çağırmak gelmıyor?.."
İlhami Soysal daha sonra Türkiye'nin birbirini izleyen iç ve dış,
yaşamsal Sorunlarını sıralıyor ve muhalefetin bütün bu konular
dururken, yalnızca hac faciasını görüşmek üzere olağanüstü çağ-
rı yapmasını eleştiriyor.
Şimdı bu elestirilere karşılık "olayda 500-700 kişınin yaşam-
larını yitırmiş olduğunu ve Suudi destekli olduğu söylentıleri çok
yaygın ANAP'ın bu olayda inanılmaz bir edilginlik içine girdiğini
ve muhalefetin bunui hesabım sormayı amaçladığını" soyleye-
bilirsiniz.
Ama sanırım bu savlar bile ilhami Soysal'ın eleştırilerindeki
haklılığı ortadan kaldırmaz. Bugün Türkiye'de gerçekten hemen
h%r biri 500-700 yurttaşımızın.can verdigi hac faciasından çok
daha onemlı, çok daha yaşamsal nice sorun var. Hatta bızce,
devlet ile Rabıta İç içelıği hac faciasından çok, ama çok daha
dehşet verıcı, çok daha önemli bir sorundur.
Ama nedense laikliği dilinden düşürmeyen muhalefet, konu-
nun bu yanını değil de duygu sömürüsünü yeğler görünüyor.
Bu durumda, konunun özüne, Türkiye'nin gerçekten yaşam-
sal sorunlarına dokunmaktan kaçınıp duygusal alanda puan top-
lamayı yeğlemiş muhalefetı eleştiren, hatta ınceden inceye ala-
ya alan İlhami Soysal haksız mı?
BM KIBRIS RAPORUNU GÖRÜŞTÜ
Güvenlik Konseyi
Cuellar'a destek verdi
BM Güvenlik Konseyi, Genel Sekreter Perez
de Cuellar'ın önerdiği 'eylem planı'nı
oybirliğiyle destekledi. Rum yönetimi
Güvenlik Konseyi'ni olağanüstü toplantıya
çağurdı.
NEW YORK (AA) — BM Gü-
venlik Konseyi, Genel Sekreter
Perez de Cuellar'ın Kıbns rapo-
runu oybirliği ile destekledi. Bu-
na göre genel sekreter taraflara
çözüm telkinlerinde bulunabile-
cek.
BM Güvenlik Konseyi, Dönera
Başkanı Malezya Daimi Temsil-
cisi Büyükelçi Razalı tsmail baş-
kanlığında önce kapalı olarak da-
nışma niteliğinde ve daha sonra
açık oturum halinde süren bir
toplantı yaptı.
Oturumda kimse söz almadığı
için başkan, daha önceden taraf-
ların "ohır" verdiği başkanlık
açıklamasını okudu.
Açıklamada, sorunun çözümü-
ne ilişkin gelişme sağlanamayışın-
dan duyulan üzuntu dile getirildi
ve genel sekreterin raporunda
önerdiği eylem planımn desteklen-
diği bildirildi.
Genel sekreter, iki lideri bir
mutabakata varmadan bir daha
bir araya getirmeyi düşünmediği-
ni, buna karşılık önce Kıbns'ta
taraflar arasında bir çerçeve an-
laşması taslagını hazırlamaya yö-
nelik olarak yardımcılannın gö-
rüşmeler yapmasını amaçladığını
ve 649 sayüı konsey kararı çerçe-
vesinde iki toplum liderine bazı
telkinlerde bulunma niyetinde ol-
duğunu açıklamıştı.
Başkanlık bu görüşü destekler-
ken taraflardan adada gerginliği
tırmandırıcı yeni davranışlardan
kaçınmalan tavsiyesinde bulundu
ve genel sekreterden gelişmeler
hakkında 30 ekim tarihine kadar
yeni bir rapor vermesini istedi.
Rumlardan olağanüstü
toplantı çağnsı
Rum yönetimi Dışişleri Baka-
nı George Yakovu imzası ile Gü-
venlik Konseyi BaşkanlığYna gön-
derilen bir mektupta, konsey ola-
ğanüstü toplantıya çağırüdı.
Mektupta, Maraş'taki askeri
yapının değişmesi ve KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş'ın "bu
aşamada Maraş yerleşime açıla-
maz" demesine dikkat çekildi ve
konseyin olağanüstü toplanması
istendi.
Yakovu'nun bu mektubuna ek
olarak Rum yönetiminin BM tem-
silcisi Andreas Mavrommatis ye-
ni bir mektup daha gönderdi ve
Maraş'ı çevreleyen bazı tel örgü-
lerin sökülmekte oluşunun "sta-
tüko"yu bozduğunu ve bunun
durumu daha da cıddileştirdiğini
öne sürdü.
Irak-Kuveyt
Körfez'de
petrol
gergintiği
KUVEYT (AA) — Kuveyt Ue
Irak arasında petrol kuyulan ko-
nusunda önceki gün başlayan ce-
kişme söz savaşına dönüştü. Bu
kez de Kuveyt, Irak'ı Kuveyt top-
raklannda petrol kuyulan açmak-
la suçladı. Kuveyt hükümeti,
Arap Birliği'ne, iki ülke arasında
uzun süredir devam eden sınır an-
laşmazlığının çözümlenmesi için
yardım çağrısında bulundu. Ku-
veyt Haber Ajansı Kuna, hükü-
metin bu çağnsımn, Irak'ın it-
hamlanndan sonra, Arap Birliği'-
ne gönderilen bir mektupta yer al-
dığını bildirdi.
Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh
Sabah H-Ahmet El-Sabah, Arap
Birliği'ne gönderdiği mektupta,
örgütten iki ülke arasındaki sınır
anlaşmazlığının var olan anlaşma-
lar ve evraklar çerçevesinde gide-
rilmesini istedi.
Petrol konusundaki anlaşmaz-
lıklar, Irak'ın Kuveyt ve Birleşik
Arap Emirlikleri'ni aşın petrol
üretmek ve petrol fiyatlannın düş-
mesine yol açarak, "ekonomik
sabotaj" yapmakla suçlamasıyla
başladı. Irak, iki ülkenin de pet-
rol kotası uygulamasını istiyor.
Bu arada Arap Birliği Genel
Sekreteri Çadli Klibinin Irak Ue
Kuveyt arasındaki anlaşmazlığın
giderilebilmesi için görüşmelerde
bulunmak üzere bugün Kuveyt'e
gideceği bildiriliyor.