22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 1990 HABERLER CUMHURÎYET/11 1 Mayıs davası: 9 tahliye • tstanboi Haber Servisi — 1 Mayısçılardan 9'u daha dün tahliye edildi. Böylece bu güne dek 1 Mayıs davasmdan tahliye edilenlerin sayısı 70 oldu. Dünkü duruşmada da diğerlerinde olduğu gibi toplu dilekçelerin okunup okunmaması konusunda mahkeme başkanı Osman Şen ile sanık ve avukatlan arasmda tartışmalar oldu. tstanbul 1 Nolu DGM'deki duruşmada okunan iddianamede Deri-lş Sendikası üye ve yöneticisi olan sanıklann 1.5.1990 günü 1 Mayıs bayramını kutlamak için Kazlıçeşme bölgesinde yasadışı gösteri yaptıklan, polisin ihtarlarına rağmen dağılmadıkları ileri sürüldü. Sanıklar suçlamaları reddederek işçi olduklannı ve 1 Mayısı kutlamanın en doğal hakları olduğunu savundular. Mahkeme heyeti avukatlann taleplerine uygun olarak tüm sanıklann tahliyesine karar verirken tanıklann dinlenebilmesi için dunışmayı ileri bir tarihe erteledi. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş) Cizre davasında 29 tahliye • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Geçen mart ayında Mardin'in Cizre ve Nusaybin ilçelerinde raeydana gelen olaylarla ilgili Diyarbakır DGM'de tutuklu olarak yargılanan 29 sanık daha tahliye edildi. Toplam 77 sanıklı davada 48 sanık, daha önceki duruşmalarda salıverilmişti. Diyarbakır DGM'de görülen davanın dünkii duruşmasmda, geçen mart ayında, Cizre ve Nusaybin'de bir kişinin ölümü, 10 kişinin yaraJanması ve bazı işyerlerinin tahribi ile kepenk kapatma eylemlerine kanştıklan savlanarak haklannda 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan 29 sanık hazır bulundu. Sanıklar ifadelerinde olaylarla ilgileri bulunmadığını belirterek tahliyelerini istediler. Duruşmaya kısa bir süre ara veren mahkeme heyeti, tutuklu 29 sanığın salıverilmesini kararlaştırdı. Tuiuklu sanığın kalmadığı dava ileri bir tarihe ertelendi. 2000'e Doğru'nıın kampanyası • tstanbul Haber Servisi — Içişleri Bakanlığı tarafından yayını süresiz durdurulan 2000'e Doğru jrgisi, matbaa kurmak için kampanya başlattı. 2000'e xjoğru dergisi satış ve pazarlama müdürü Celal Demirel konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, "2000'e Doğru'nun yeniden yayınlanabilmesi için 'Basına özgürlük' kampanyası açıyoruz. Matbaa için hedef 3 milyar lira" dedi. Nihat Erinı anıldı • İSTANBUL (AA) — 10 yıl önce teröristlerce öldürülen, eski başbakanlardan Nihat Erim ve koruma görevlisi Ali Kartal, dün mezarlan başında törenlerle anıldılar. Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki törende konuşan, Üniversiteliler Eğitim Kültür Vakfı Başkanı ve eski parlamenterlerden Ekrem Amaç, Nihat Erim'in örnek bir hukuk ve devlet adamı olduğunu söyledi. Amaç, Nihat Erim'in, Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesine olduğu kadar, milli birlik, ulusal egemenlik ve ülke bütünlüğü kavramlanna da inandığını belirtti. Erim'in, iç ve dış düşmanlara karşı, devletin kuvvetli ve kudretli olması gerektiği görüşünü ilke edindiğini kaydeden amaç, Erim'in "Bildiğim ve Gördüğüm ölçüler Içinde Kıbns" adlı eserinden ban bölümler okuyarak bu kitapta yer alan görüşlerin bugün de geçerli olduklannı vurguladı. Nihat Erim ve Ali Kartal'ı anma törenine, aileleri, yakınlan, eski bakan ve parlamenterler ile bazı oğretim üyeleri katıldılar. Sahte pasaport şebekesi • İstanbul Haber Servisi — İstanbul'da bazı vatandaşlan işçi pasapotuyla yurtdışına çıkarmak vaadiyle dolandıran biri kadın 9 kişilik bir şebeke ortaya çıkartıldı. Istanbul Mali Şube Müdürlüğü yetkililerinin dün yaptığı açıklamaya göre aldıklan bir ihban değerlendiren ekiplerin, şebekenin elemanlan olduklan öne sürülen Medeni Akgün, Ahmet Hakan öztunalı, Orkuş Boncukyan, ömer Dilber, Ali Rıza öner, Rıza Aslan, Ali Samanoğlu, M.Turgay Aktaş ve Hasan tğcılar'ı gözaltına aldığı bildirildi. Sanıklann sorguları stfasında, 9'ar milyon lira karşılığında iki kişiyi Ingiltere'ye göndermek vaadiyle dolandırdıklarını itiraf ettikleri kaydedildi. Dolandıncı şebekesinin daha önce de Federal Almanya, Fransa, lngiltere ve tsviçre'ye göndermek vaadiyle yaklaşık 100 kişiyi dolandırdıklan beürtildi. Ifalçın söylentileri yalanladı • tstanbul Haber Servisi — Sanyer Belediye Başkanı Ihsan Yalçın, Uyum Yapı Kooperatifı eski müteahhidi tsmet Acar ve MESAN villalan sahibi Metin Kaya Çağlayan ile hiçbir iş ilişkisinde bulunmadığını söyledi. Yalçın, dün yaptığı yazıh açıklamada, belediyeye hiçbir ad altında katkı ve yardım aJmadığını belirterek söylentiyi çıkaranlann bu söylentilerini kanıtlamalannı istedi. Tiirk profesöre ödiil • Haber Merkezi — Bratislava'da düzenlenen 6. Uluslararası Biopharmaceutics and Pharmacokinetics sempozyumu sonunda eczacılık bilimine ve araştırmalanna uluslararası düzeyde katkıda bulunan dünyanın çeşitli ülkelerinden sekiz bilim adamına ödUl verüeceği açıklandı. Aralannda Amerikalı, Alman, Ingiliz ve Hollandalıların da bulunduğu grupta bir de Türk profesörü var. Çekoslovakya Tıp Bilimleri Birliği ile Çekoslovakya Eczaalık Bilimleri Birliği ve Slovak Bilimler Akademisi tarafından dünya eczacılık bilimlerine ve araştırmalanna katkıda bulunduğu tespit edilen Türk profesör; Ankara Hacettepe Universitesi Eczaalık Fakültesi Dekanı ve Eczacılık Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. A.Atilla Hıncal. Sahte senette 8 mahkûmiyet • tSTANBUL (AA) — Çukurova Elektrik AŞ'ye ait 10 milyar lira tutarında sahte hisse senetleri basarak piyasaya sürdükleri iddiasıyla yargılanan 4'ü tutuklu 12 sanıktan 7'si 4'er yıl, biri 2 yıl hapis cezasına carptınldı. 4 sanık da beraaı etti. tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasmda, oon savunmalarını yapan sanıklar suçsuz olduklannı kaydederek beraatlerini istediler. Mahkeme sahte hisse senedi basarak piyasaya sürdükleri iddiasıyla tutuklu sanıklardan Mustafa Kemal Sungur, Mevlut Yalçındağ, Mehmet Ali Oğulmuş, Cüneyt Aktaş ile tutuksuz sanıklar Burhan Turan, Seyfı Yıldınm ve Hulusi Dinçsoy'u önce 3'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sucun sürekli işlendiğini göz önüne alarak cezayı 4'er yıla çıkardı. Mahkeme, tutuksuz sanıklardan Fahrettin Egemen'in ise Mustafa Kemal Sungur'un vekili olarak sahte senetleri piyasaya sürmek ve satışını sağlamak suçundan 2 yıl hapisle cezalandınlmasına karar verdi. Sanıklardan Levent Tknju Uysal, Mehmet Eraslan, Mehmet Altıngül ve Mehmet Doğan da delil yetersizliğinden beraat ettiler. Cumhurbaşkanı Özal, IstanbulBelediyeBaşkanı Sözen'lebir saat 40 dakika görüştü IstaııbuFıuı sorunları ÖzaPdaSözen Cumhurbaşkanı'ndan çok sıcak ilgi gördük. Istanbul'un sorunlarına çok olumlu yaklaştı, yardımcı olacaği izlenimini aldım. özal Su sorununa Sözen ile beraberce bakacağız. Teknisye: olarak da fikirlerim var, onları da söyleyeceğim. Muhalefetle işbirliği gerekiyor. ANKARA (Cumhnriyet Bfiro- sa) — Cumhurbaşkanı Turgnt Özal, Istanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Prof. Nnrettin Sö- zen'i kabul ederek 1.5 saat süreyle Istanbul'un sorunlanru görüştü. Sözen görüşmeden sonra özal'- dan "çok sıcak" ilgi görduğünu, Istanbul'un sorunlarına ilişkin bir dosyayı kendisine sunduğunu bil- dirdi. Cumhurbaşkanı özal da "lsUnbul'un su derdine, diğer meselelerle bMikte bakacağız" dedi. özal, iktidar ve muhalefe- tin bUyük ve orta büyükiükie kentlerin ve mahalli idarelerin fi- nans yülderini hafifletmek bakı- mından bir ortak anlayışa varma- lannı ternenni etti. Sözen göruş- meyle ilgili detaylı bilgiyi bugün İstanbul'da yapacağı basın top- lantısında açıklayacağıru bildirdi. Cumhurbaşkanı tarafından ilk kez kabulünden önce SHP Anka- ra tl Başkanlıgı'nı ziyaretinde ga- zetecilerle söyleşen İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı Sözen, Cumhurbaşkanı özal, Nurettiıi Sözen'i Çankaya Köşkü'nde kabnl etti. (Fotograf: AA) Şözen'den Özal'a 'tstanbul paketi' • 650 otobüse kredi teminatı, • Dragos ve Bakırköy'deki dolgu işlemlerinin sürmesi, • Dalan dönemindeki dış borçlara Hazine garantisi, • Yıkımlara •yardımcı olunması, • Olimpiyatlar için yasa tasansı havrlanması, • Metro, tüp geçit ve atık tesislerinin kurulması • Su sorunu. Özal ile Dalan arasındaki tartış- maya kanşmak istemediğini belir- terek "Dalan hakkında İstanbul halkı karannı vermiştir. Bo tar- bşmanın burada bitecegini sannu- yorum. İstanbul halkı bnnu değerlendirecektir" dedi. Sözen, Dalan'm, "İSKİ bagım- sız bir knrnm olmab" sözleriyle ilgili görüşunün sorulması üzeri- ne de "Sayın Dalan çifte standart ayguluyor. Kendisi yönetimdey- ken, kanuD hükmunde karamame çıkanp DSİ gibi başanlı bir kuru- luşu devre dışı bıraktı. DSİ'nin şimdi İstanbul iızerinde hiç >etkisi yok. Bunlar çifte standarttır. Her yıl hiçbir ilkeye bağlı olmadan, bdediyenin kimde olduğnna ba- kılmaksızın yönetim biçimine ka- rar vermek hoş değil" şeklinde konuştu. Sözen, Dalan'ın kendisiyle ilgili eleştirileri için de "İstanbnl hal- kı Dalan hakkında karannı ver- raiş, yakında da Turk milleti baş- ka bir platforrada verecek" diye konuştu. tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sözen, görüşmeye Genel Sekreter Alev Coşknn iie birlikte katıldı. Saat 17.00'de başlayan ve bir saat 40 dakika süren görüşme- ye zaman zaman DSİ Genel Mü- dürü Ferrub Anık ile Kamu Or- taklığı tdaresi Başkanı Ökkeş Özuygur'un da kauldığı öğrenildi. Görüşmeden önce konuşan özal, anakentlerde özellikle son 40 yılda artan köyden kente gö- çün, büyükşehirlerdeki sıkıntıla- rı arttırdığma işaret ederek şun- lan söyledi: "Bu sebeple belediyelerimizin gelir kaynaklannda baa degişik- likier geçen yıllarda >apılnuş bu- lunmakta, hatta özel gelir imkin- faui tanınmasına rağmen bunlann da yeterli olmadıgı kanaati ben- de vardır. Ümit ederim ki önü- müzdeki yıllarda Mecnsbnizde ge- rek iktidar gerekse mnhalefet bn konuyn bir politika konusu yap- madan ba>ük ve orta buyükiük- teki şehirierimizin ve mahalli ida- rderiıniztaı biraz daha flnans yiik- lerini hafifletmek hakimiiMi.ii bir müşterek anlayışa gelebilirler. Meinleketimizin gelişnıesi açısın- dan faydalı olur. Benim kanaatim ba konuda elbirligi >apma zama- nının geldigi, hatta geçmekte ol- dn|udur". özal Istanbul'un su sorununa Sözen ile "beraberce bakacaklanm" da kaydederek, "Teknisyen olarak da fikirlerim var, onlan da söyleyecefim" di- ye konuştu. Nurettin Sözen ise kabuldeki konuşmasında, "Sayın Cumhnr- başkanı lıitfedip bizi kabul ettiler. Bu nedenle kendilerine şükranla- nmı arzediyorum" dıye başladı. Sözen, "Bize ayıracağı zaman içerisinde İstanbul Büyükşehir Be- HEP'in 'büyük yürüyüş'ünde gözaltıtstanbul-Diyarbakır arasında "Onurlu ve özgür Yaşam" yürüyüşü yapan HEP'li 11 milletvekili dün Ankara'da eski Meclis binasından yeni Meclis'e yürüdüler. YALÇIN ÇAKIR ANKARA — "Onurln ve öz- gtir Yaşam" için tstanbul'dan Di- yarbakır'a yürüyen Halkın Emek Partisi (HEP) milletvekilleri İs- tanbul, Kocaeli, Sakarya ve Bo- ln'dan sonra dün de Ankara'da yürüdüler. Ulus'tald eski TBMM binası önünde toplanan milletve- killeri, çok sayıda resmi ve sivil polisin kordonu altında Atatürk Bulvan'nı takip ederek yeni TBMM binasına gelip olağanüs- tü genel kurul toplantısına katıl- dılar. Yürüyüş sırasında polisler önce HEP otobusünden Nâzım Hikmet'in şiirleriyle raüzik yayı- nı yapılmasına ve milletvekilleri- nin caddede yürümesine izin ver- mediler. Ancak railletvekillerini engelleyemeyen güvenlik kuvvet- leri bu kez kaldınmlarda barikat- lar kurarak alkışlayan ve yürü- yüşe eşlik edenleri copladılar. Olay sırasında çok sayıda yurt- taş polis otolanna bindirilerek gözaltına alındı. tstanbul - Diyarbakır arasın- daki yaklaşık bin 800 kilometre- lik yolun 150 kilometresini üç günde kateden HEP'in i 1 kuru- cu milletvekili dün sabah saat 11.00'de Ulus'taki eski TBMM binası önünde buluştu. Bu buluş- ma öncesi parti genel merkezin- de bir araya gelen milletvekilleri hac faciasıyla ilgili olarak olağa- nttstü toplanan Meclise katılıp katılmama konusunu değerlen- dirdiler. Toplantı sonrası Genel Başkan Fehmi Işıklar düzenlediği OLAYLI YÜRÜYÜŞ — HEP'in Ankara'daki yüıüyüşünde poüs alkışlayanlan engellemek istedi. (Fotograf: Banş BU) basın toplantısında ülkede ikti- dar değil muhalefet boşluğu bu- lunduğunu ve siyasetin zorla ta- tile sokulduğunu söyledi. Olağa- nustu toplantı çağnsını "duygu sömürüsü, dini inançiann istis- mar edilmesi ve yurttaşlann acı- lanndan faydalanarak oy avcılı- | ı yapmak" şeklinde yorumlayan Işıklar, "Tüm bu gerçeklerden hareketle Halkın Emek Partisi, parlamentonun çalışünlması ge- reginden hareketle TBMM top- lanüsına kablacaktır. Dileğinıiz, insanlann aasından politik yarar saglanmaması ve bundan sonra bütün aah olaylann önöne geçil- mesi için önlemler düşünülmesidir" dedi. Ulus'taki eski TBMM önün- den yürüyüşe başlamak için top- lanan milletvekillerine polis izin vermek istemedi. Yüniyüşün kal- dınmda sürmesini ve trafığin en- gellenmemesini isteyen polisler müzik yayını ile Nfizun Hikmet'- in şiirlerinin okunduğu HEP oto- büsünün de yürüyüşçüleri takip etmesini engellemek istedileT. Ankara Emniyet Müdürü Meh- met Ağar tatilde olduğu için ken- disine vekâlet eden müdür yar- dımcısı Orhan Kaçanlar'ın yö- nettiği polisler, milletvekillerinin ve parti otobüsünün yünıyüşüne engel olamayınca bu kez kaldı- nmlarda barikatlar kurarak yü- rüyüşçülere eşlik edenleri copla- maya ve dövmeye başladüar. Po- lisin bu davranışını gören ve elin- de "Onurln ve özgür yaşam için yürüyoruz" pankartı taşıyan HEP miUetveküi Arif Saf polis- lerin üzerine yürüyerek, "ANAP'ı, SHP'si, DYP'si yürii- yünce aynı şeyi mi yapacaksınız? Adamlannız vatandaşlan dövü- yor. Bu yaptığınız insanlığa sıgmaz" diye bağırdı. HEP'çilerin yürüyüşüne Sos- yalist Parti, Sosyalist Birlik Par- tisi Girişimi ve TBKP'liler de kal- dırımlardan eşlik etti. Milletve- killerine çiçekler veren diğer par- tililerden bazdannı polisin sürük- leyerek arabalara bindirmek is- tediği görüldü. Basın mensupla- nnın da kimliklerini kontrol oden ve basın kartı taşımayanlan zorla konvoy dışına çıkartmak işteyen sivil polisler "HEP otobusünden yayın yoluyla böhıcüluk propa- gandası yapıldıgı"nı savlayarak tutanak düzenleyip otobüsün içindekilerin kimlik tespitinı yap- tılar. Yürüyüş güzergâhı üzerin- deki devlet dairelerinin girişlerin- de de çevik kuvvetin barikatlar kurduğu görüldu. Yaklaşık iki saat süren yürüyüşten sonra Ba- kanlıklar'a gelen ve TBMM önünde spor kıyafetlerini çıkar- tan milletvekilleri, kravatlarını takarak olağanüstü genel kurul toplantısına katıldılar. 23 temmuz tarihinde Diyarba- kır'a ulaşmayı planlayan HEP milletvekilleri bugün Kırşehir ve Haa Bektaş'ın şehir merkezlerin- de yurüyecekler. 'Hodri Meydan' karaıi için top Erdeıııcle ANKARA (Cumburiyet Bnro- su) — "Hodri Meydan" progra- mı için TRT Genel Müdürü Ke- rim Aydın Erdem'in vereceği karar bekleniyor. Radyo-Televizyon Yüksek Kurulu'nun "Hodri Mey- dan'da secime katılan tüm siyasi partilere yer verilmelidir" şeklin- deki göriişü üzerine TRT'nin na- sıl bir tutum izleyeceği konusu açıkhk kazanmadı. Geçen günlerde "Hodri Meydan" için olağanüstü topla- nan TRT Yönetim Kurulu'nun "sadace TRT'ye başvuran siyasi partilere söz bakkı taunacagı" şeklindeki karannın RTYK açık- lamasmdan sonra değişebileceği ifade ediliyor. TRT Yönetim Ku- rulu toplantısından sonra, Refah Partisi, Milu'yetçi Çalışma Parti- si, Sosyalist Parti ve Islahatçı De- mokrasi Partisi, TRT'ye Hodri Meydan için basvurmuştu. Seçim dönemi TRT'nin seçim yasaklan sü- resi dışında kalan "seçim döne- mi "nde bu programı ekrana ge- tirebileceğini büdirmesinden son- ra, TBMM'de grubu bulunmayan 4 partinin önce yönetim kurulun- da görüşeceğini açıkladı. Ancak RTYK'mn önceki gün yaptığı açıklama üzerine, yönetim kuru- luna gitmeksizin yayunlanabilece- ği eğilimi ağırhk kazandı. önce- ki gün, Hodri Meydan konusunu görüşen RTYK, toplantı halin- deyken, TRT Genel Müdürü Ke- rim Aydın Erdem'i iki kez çajb- rarak "görüş aldı." RTYK Baş- kan Yardımcısı Ali Baransel, Er- dem'in niçin cağırıldığı şeklinde- ki soruyu, "Zaman zaman Genel Mndür'den görüş alınz" şeklin- de yarutlarken, kurulun Hodri Meydan konusunda dikkatli dav- ranılması yolundaki görüşü Er- dem'e ilettiği öğrenildi. Erdem'- in bu çerçevede, yönetim kurulu- na gitmeksizin seçime katılan 8 si- yasi partinin temsilcilerinin yer al- dığı programın yayımlanması yö- nünde karar verüeceği bildirildi. Bu arada TRT Yönetim Kuru- lu üyeleri, daha önce aldıklan ka- rarın sadece, iptal edilen progra- mın yeniden yayımlanması yö- nünde olduğunu belirterek, "Biz DYP ve SHP liderleriyle yapıla- cak programın tekrar yayını ko- nnsunda görüş bildirdik. Toplan- tıda Genel Mbdür Kerim Aydın Erdem, DSP ve ANAP'ın başvu- rnsa otduguno belirtince, bu par- tilerin de katüması y önünde ka- rar aldık. TBMM'de grnbn ba- lunmayan siyasi partilerin duru- mn gündeme getirilmedi" diye konuştular. TRT çevreleri olayın boyutu- nun çok fazla büyümesinin kuru- mu yıprattığını belirterek, "Orta- da bir hizmet kusuru vardır. Ge- lişmelere bakıldığında da TRT bonu kabul etmiş ve hatasını dü- zettmeye çahşırken. her geçen gün biraz daha banyor. Şimdi TRT tüm siyasi partileri ekrana getir- diğinde, 'yasak savma'cılıkla saç- lanacak. Çunku 8 kişinin katıla- cagı programda konuşmacılann süresi kısıtlı olacak" goruşunu sa- vunuyorlar. lediyesi'nin sorunlanm arzcdece- gim. Bunlann başında kentünizia önemli sorunu olan sn sorunu da var, diger sorunlar da var. Müsa- «deleri ölçüsünde kendilerine ar- zederek yardımlarını talep edecegim" dedi. Sözen, Köşk'ten aynlırken ga- zetecilere görüşme ile ilgili açık- lamada bulundu. Görüşme ile il- gili detaylı bilgiyi bugün İstan- bul'da yapacağı basın toplantısı ile açıklayacağmı belirten Sözen, şunlan söyledi: "Cumhurbaşkanınızla bnndaı 3-4 ay önce randevumuz söz ko- nusa idi. Ancak o sırada Çaoak- kaie Belediye BaşkammiTin görev- den ahnması ve benim de Manna- ra Bdediyeler Birliği Başkanı ol- mam nedeniyle bu konnda yapa- cağımız olağanüstü toplantı üe randevumnzu kendilerinden özir dileyerek ertrletmiştik. Raadeva- muzu tekrar yineledik ve bngüM aldık. Sayın Cumhnrbaşkaumız- dan çok sıcak ilgi gördük. Istan- bnl'un sorunlanna çok olumla yaklaştı, bnndan mutluluk duy- dnk. Bu konuda yardımcı olaca- ğı izlenimini aldım. Sonınlarla il- gili aynntılı bilgiler içeren dosya- yı kendilerine arzeltim. Tabii U sorunlanmızın başında su s o n n var. Bununla ilgili belediyemizta projeleri var. Bu projderie ilgili yardım talep ettim. Taleplerimiı Ugiyle karsılandı." Sözen, tstanbul Beyediyesi'ne aiınacak 650 otobüsle ilgili Zira- at Bankası'nın teminat vermesi, daha önce başladıklan ve sonra durdurulan Bakırköy ve Dragos'- taki dolgu işlemlerinin devam et- mesi, önceki yönetim döneminde alınmış borçlann ödenmesi konu- sunda Hazine garantisi verümesi, belediyenin yaptığı yıkımlarda kendilerine yardımcı olunması, 2000'li yıllarda olimpiyatlann İs- tanbul'da yapılması için hazırla- nan yasa tasansı, metro, tüp ge- çit ve katı atık tesisleri kurulması konulannda özal'dan yardım is- tediklerini belirtti. Başkan Sözen bir soru üzerine, "Cumhurbaşkanı ile göriişmem- de partimle hiçbir sorun olmadı. Boyle problem olması için hiçbir sebep yok" dedi. "Istanbul'un sn sorunu için ne- den Cumburbaşkanı ile görüsnte- ye gerek duydunaz? Görüsmedea sonra su sonınunun çöznlecefinc inanıyor musunuz" şeklindeki bir soruya ise Sözen şu cevabı verdi: " İstanbul'un su sonına ulnsal sorundur. O nedenle herkese gö- rev daşüyor. Bir kere devletin ba- şı. Üstelik eski başbakan ve İstan- bul milletvekili idi. tstanbul'nn.( sorunlannı yaJundan bilraesi ve, katlolanm yapması kadar dogai bir olay yok. Herkesin katiulan- na ve yardımlanna ihtiyacınuı var. Sorunun belirti oranda çözü- leceğine inanıyorum." Sözen İstanbul'da su sorununa tüm olanaklarıyla eğildiklerim dünyada rekor sayılacak derece- de ayda 100 kilometre su borusu döşediklerinı belirterek "İstan- bul'un borulanmn yüzde 35'i pat- lak. Kaçak oranı yüzde 35. Su «- kınüsının 4-5 nedeninden birisi ile bu. Bunu yok etmeye çansıyonız" şeklinde konuştu. Sofyadan Ankara'ya protesto notası SOFYA (AA) — Bulgaristan hükümeti, Batı Türk balıkçı tek- nelerinin Bulgaristan sulannı bir- kaç kez ihlal ettiğini belirterek, Türkiye'ye bir protesto notası ver- di. Bulgaristan haber ajansı BTAr nın bildirdiğine göre, Türkiye'nin Bulgaristan Büyukelçisi Yalcuı Oral, dün Dışişleri BakanlığTna çağnlarak protesto notası kendi- sine iletildi. Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı^ ndan yapüan açıklamaya göre, ve- rilen notada, balıkçı teknelerinin ve bu tekneleri engellemeye çalı- şan bir Türk jandarma gemisinin Bulgaristan sulanna girişinin, ar- zu edilmeyen sonuçiara ve olaylara yol açabileceği belirtildi. Çıkabilecek herhangi bir olayın bütün sorumluluğunun Türkiyc1 ye ait olduğu belirtilen notada, 13 temmuzda meydana gelen bu ih- lal olayınm, Bulgaristan'ın hâki- miyetini hedeflediği ifade edildi. Notada, Ankara'nm bu tür ih- lallere hemen son vermesi istendi. CONEYT ARCAYÜREK «nyor Bu Iktidarla Bir Yere Varmak... ANKARA — Adı ve anlamıyla özellik ve önem taşıyan bir toplantıyı beklener.in dışında yorum- laraçekmek için partiler, parlamenterler âdeta bır- biriyle yarış ediyor. Hac olayını tartışmak için iki muhalefet partisi- nin girişimiyle Meclis olağanüstü toplantıya çağ- rıldı. Doğrusu yerinde bir davranıştı. Hemen her büyük olayda görüldüğü gibi, hac faciası bir par- lamış, sonra yavaş yavaş sönmüş, üzerine kül ser- pilmişti. Günler geçti. Kaç kişinin yaşamını yitirdiğini gösteren kesin rakamları hükümet bir türlü açık- lamadı. Suudilerin kusurundan söz ediliyor, hü- kümet bu görüşü paylasıyordu. Maddi ve manevi tazminat konusunda hangi noktadaydık. Suudi Arabistan'ı —TĞ'ye karşın— kızdırmak pahasına hangi diplomatik girişimleri yapıyordu ki? Bu so- ruların hiçbirine ciddı yanıtlar verilmemişti. Oysa dün sabah kulisten yansıyan bilgiler şoy- leydi: Hükümet olağanüstü toplantıya zaten ıstek- sizdi. Kimi konuşturacağı henüz bilinmiyordu. ANAP grubu muhalefeti terse düşürmek amacıy- la genel kurula girmeyecek, muhalefetin oturumun açılması için gerekli çoğunluğu bulmasını kuliste bekleyecekti. İki muhalefet partisinden kaç milletvekili "ma- zeret öne sürerek" birleşime katılmayacaktı, bu da belli değildi. ANAP, bağımsızlar ya da yeni do- ğan parti HEP yoklamaya girmezlerse toplam sa- yısı 136'yı bulan muhalefetle oturumun açılması olanaksızdı. Ciddi bir konuda ufak tefek ayak oyunlarına başvuruluyordu. Üstelik muhalefet tam kadro gelemiyordu. Ör- neğin, 55 milletvekili olan DYP dört kişiden yok- sundu. SHP ise katılacakların sayısını ancak otu- rum öncesi grup toplantısında saptayacaktı. Altı yüz kişinin sorumluluğunu araştırarak ulu- sal bir görev yapmaya hazırlanan olağanüstü top- lantı öncesi siyaset bu manzaraları sergıliyordu. Dünkütoplantıhac olayıyia bırlıkte Turkiye'yı de- rinden ilgitendiren dtş gelişmelerin ele alınması- nı sağlayabilirdi Fakat görüldü ki SHP'nin yarım saatlık konuşma hakkı önerisi Danışma Kurulu'n- da kabul edilmişti. Şavet partilere bir buçuk iki sa- at konuşma olanağı verilsevdi, hacla başlayan, ama Suudi-ABD mirrveriyle Türkiye'nin Batı kar- şısındaki konumunu tartışan bir görüşmeler zin- ciri sağlanabilırdi. Medıs sadece ölenlerin sayısıyia hac konusun- da baştan sona, hükümet tutarsızlığını sergileyen gelişmelerle kısıtlı ve sınırlı kalmayabilırdı Kimi- ne göre yarım saat yeterli, kimine göre değıl. Ama amaç, Türkiye'nin önündeki tehlikeli gelişmeleri her vesile ile kamuoyuna duyurmak ise, muhale- fetin yarım saati yeterli bulmayarak daha fazla sü- rede direnmesi, en azından istekli görünmesi ge- rekirdi. Fakat nerede? Muhalefet dirense ne olacaktı ki? Parlamento fikrine saygı gösteren, sahip çıkan muhalefet, İnö- nü ile Demırel'ın, ana ve dev sorunlar dışımızda gelışirken Millet Meclisi'nin olağanüstü çalışma- ları sürdürmesini istemeleri bu iktidarda yankı uyandırabilir miydi? Hayır' İnönü AT, Günevdoğu, dış sorunlar kar- şısında bir hatta sürekli çalışmayı istiyor; Demi- rel, ikinci bir olağanüstü toplantıdan söz ederken ANAP dünkü oturuma girmiyordu. Bu davranışın nedenini ANAP yetkilileri, bakan- lar kuliste şöyle açıklıyordu: "Toplantıya çağırdı- lar, girmedik, çoğunluk sağlanarnadı. Işte böyle- ce güçlerini gördüler, güçsüzlüklerini ispat ettik." Dinsel sorunları somürerek baş tacı edip yurt düzeyinde kullananlar, işte bu iktidar bu kadar kü- çük hesaplara dayanan oyunlar tezgahlıyordu. Sanki cocuklar çelik çomak cynuyor. ANAP, mu- halefetin güçsüzlüğünü güya kanıtladıktan son- ra ikinci kez açılan oturuma katılıyor ve Meclis, so- nunda hac sorununa eğilıyor. Bu iktidarla hiçbir yere varılamayacaflı bir kac daha anlaşılıyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle